Göçün 50. Yılında Avrupa'da Din Hizmetleri-2 - Diyanet İşleri ...

42
“Akif, bütün ömrünü
nezahet ve
insaniyet âleminde
geçirmiş, yerine
konmaz ve eşi
doğmaz bir büyük
âlimdi. Kur’an’ın
ruhuna nüfûz etmiş
bir hafızdı.”
Suud Yavsî
Aralık 2011 - 152
Mehmet Nezir
Kur’an Âşığı,
Kur’an Şairi
Mehmet Akif
Kur’an’ın merkeze alındığı bir evde doğup, Kur’an’la büyüyen ve
Kur’an’ı ezberleyen, şiirlerinde Kur’an’dan esinlenen, vaaz ve yazılarında
tefsir yapan ve Kur’an tercümesiyle ömrünün son dönemini nurlandıran
bir insan elbette Kur’an âşığıdır.
Âlim ve müderris olan babası küçüklüğünden itibaren onu Kur’an’la
büyüttü, onunla içli dışlı oldu.
Camilerden, özellikle de Fatih Camii’nden çıkmadı.
Büyüdükçe, içindeki Kur’an muhabbeti arttı, sevgisi arttıkça bilgisi
derinleşti.
Ve altmış üç yıllık ömründe o, Kur’an’ın haykıran sesi, şiirsel bir terennümü,
asrın idrakine sunulan bir hakikati oldu.
“Hayatı boyunca Kur’an’dan hiç kopmadı ve bütün kalbiyle ona bağlı
kaldı. Manen ve maddeten onunla birlikte yaşadı.”
Üstad’ın Kur’an hizmetkârı olacağının ilk belgesi, yayınladığı şiirdir.
Evet, Mehmet Akif’in henüz yirmi iki yaşındayken yayınladığı ilk şiir,
“Kur’an’a Hitap” başlığını taşımaktadır. Hep Kur’an’la büyüyen Mehmet
Akif, ömrü boyunca ilhamını, gücünü ondan almış, onun anlaşılması ve
uygulanması için mücadele etmiştir.
Yakın dostu Mithat Cemal bu anlamda şu sözleri kaydeder: “Cevdet
Paşa Kur’an nasırı, Akif Kur’an şairidir. Ancak ikisinin arasında fark
vardır. Kur’an Cevdet Paşa’nın yalnızca kültürünü, Akif’in kültürüyle
beraber seciyesi (ahlak ve kişiliği) ni de yaptı.”
…
Akif sürekli Kur’an okurdu. Her gün okurdu. Bu onun en büyük zevkiydi.
Hafız olmasının da etkisiyle, günde bir kaç cüz okurdu.
Sesi de okuyuşu da güzeldi.
Bu durum vefatına kadar devam etti. Hastalığında bile günde birkaç
sayfa okumaya çalışırdı.
…
Kur’an-ı Kerim dinlemeyi de çok severdi.