02.03.2013 Views

Göçün 50. Yılında Avrupa'da Din Hizmetleri-2 - Diyanet İşleri ...

Göçün 50. Yılında Avrupa'da Din Hizmetleri-2 - Diyanet İşleri ...

Göçün 50. Yılında Avrupa'da Din Hizmetleri-2 - Diyanet İşleri ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Atalarımızın diktiği meyve fi danlarının semeresini biz yiyoruz.<br />

Gelecek neslin meyve yiyebilmesi için, bizim de<br />

meyve dikimine devam etmemiz gerekiyor.<br />

“Sizden önce nice (milletler<br />

hakkında) ilahî kanunlar gelip<br />

geçmiştir. Onun için, yeryüzünde<br />

gezip dolaşın da (Allah’ın ayetlerini)<br />

yalan sayanların akibeti ne<br />

olmuş, görün!” (Fatır, 44) M. Hamdi<br />

Yazır; bu ayet, Allah’ın ilginç yaratıkların<br />

görmeyi görkemli yerleri<br />

ziyaret etmeyi ve tarih kitabını<br />

okumayı tecviz ediyor, çünkü<br />

bunlar, âlemin seyrini ve geçmiş<br />

milletlerin üzerinde cereyan<br />

eden durumları bilmeye yarar.”<br />

demektedir. (Yazır, M. Hamdi Elmalılı,<br />

Hak <strong>Din</strong>i Kur’an Dili, Eser neş. İstanbul-1971,<br />

s.II/11/1179-1180)<br />

Tarih, Allah’ın değişmez bir yasa<br />

olarak koyduğu (Ahzab, 62) sünne-<br />

tullaha göre oluşmaktadır. Tarih,<br />

toplumun tecrübesi ve ortak belleğidir.<br />

Tarih tekerrür eder ama<br />

tarihte kötü bir tecrübe olarak iz<br />

bırakan olayların tekrar etmemesi<br />

için tedbir alınması ve tarihe ibret<br />

nazarı ile bakılması gerekir.<br />

İbn-i Haldun, geçmiş geleceğe,<br />

suyun suya benzemesi gibi benzer,<br />

diyor. Çünkü zaman ve mekan<br />

değişse de insan fıtratı daima<br />

benzer davranışları sergiler. İbn-i<br />

Haldun, tarih sahnesinde arz-i<br />

endam etmiş toplum ve medeniyetleri<br />

bir insan ömrüne benzetir.<br />

Toplumlar da insan gibi doğar,<br />

çocukluk, gençlik, yaşlılık evresinden<br />

geçer ve ölürler.<br />

Peki biz bu güne nasıl geldik? Ya<br />

da biz neden böyleyiz de hayalini<br />

kurduğumuz ve çok arzu ettiğimiz<br />

gibi değiliz? Cevap oldukça basittir.<br />

“Ne ekersen onu biçersin”,<br />

“İnsan için ancak çalıştığı kadarı<br />

vardır.” (Necm, 39)<br />

Allah’ın iman edip salih amel işleyenleri<br />

yeryüzünde üstün kılacağına<br />

dair sözü vardır.<br />

“Allah içinizden iman edenlere ve<br />

salih amellerde bulunanlara vaat<br />

etmiştir. Hiç şüphesiz onlardan<br />

öncekileri nasıl “güç ve iktidar<br />

sahibi” kıldıysa, onları da yeryüzünde<br />

“güç ve iktidar sahibi” kılacak,<br />

kendileri için seçip beğendiği<br />

dinlerini kendilerine yerleşik kılıp<br />

sağlamlaştıracak ve onları korkularından<br />

sonra güvenliğe çevirecektir.<br />

Onlar yalnızca bana ibadet<br />

ederler ve bana hiçbir şeyi ortak<br />

koşmazlar. Kim bundan sonra<br />

inkar ederse, işte onlar fasıktır.”<br />

(Nur, 55)<br />

Maide suresi 54. ayette de “Ey<br />

iman edenler! Sizden kim dininden<br />

dönerse (bilsin ki) Allah sevdiği<br />

ve kendisini seven, müminlere<br />

karşı alçak gönüllü, kafi rlere<br />

karşı onurlu ve zorlu bir toplum<br />

getirecektir...” buyruluyor. Geçmişle<br />

gelecek arasındaki yerimizin<br />

nasıl ve ne şekilde olduğuna bu<br />

ayette bariz bir işaret vardır.<br />

Geçmişin hesabı bizden sorulmaz<br />

ama, biz ilmî verilere ve insaf<br />

ölçülerine göre geçmişi inceleyerek,<br />

yerine göre sorgulayarak<br />

bu günün aydınlığında geleceği<br />

kurgulayabiliriz. Geçmişle gelecek<br />

arasındaki yerimiz; hâlen sahip<br />

olduğumuz maddî ve manevî donanımlarla<br />

elde ettiğimiz bireysel<br />

ve sosyal statümüzdür. Günümüz<br />

dünyasındaki yerimiz, oturduğumuz<br />

ev, bindiğimiz araba, yaşadığımız<br />

şehir ve ülke, beşeriyete<br />

sağladığımız katma değerler ve<br />

insanlığın huzuru için yaptığımız<br />

özverili çalışmaların getirdiği yerdir.<br />

Aralık 2011 - 152 35

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!