02.03.2013 Views

Göçün 50. Yılında Avrupa'da Din Hizmetleri-2 - Diyanet İşleri ...

Göçün 50. Yılında Avrupa'da Din Hizmetleri-2 - Diyanet İşleri ...

Göçün 50. Yılında Avrupa'da Din Hizmetleri-2 - Diyanet İşleri ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

30<br />

makamları olan her çeşit görevler<br />

de birer emanettir.<br />

1. Emanete Ehil Olmak<br />

Kamu hizmetlerini yürütecek,<br />

toplumun ihtiyaçlarını karşılamak<br />

üzere resmî ya da özel<br />

kurumlarda görev alacak meslek<br />

erbabının iyi yetişmeleri ve<br />

yetiştirilmeleri “emanete ehil<br />

olma”nın ilk ve temel şartıdır.<br />

“Gözlerimizi aydınlatacak” (Furkan,<br />

74) bir nesil olmaları için çocuklarımıza<br />

sevgi ve şefkat göstermemiz,<br />

maddî ihtiyaçlarını helal<br />

yollarla gücümüz nispetinde<br />

en güzel şekilde karşılamamız<br />

ve eğitimlerini “yeteneklerine<br />

göre” yaptırmamız başta gelen<br />

görevimizdir. Çocuklarımızın bu<br />

görevlere hazırlanmaları, meslek,<br />

sanat ve hüner sahibi olabilmeleri;<br />

yapılması gerekenleri<br />

“zamanında ve doğru şekilde”<br />

yapmamızla sıkı sıkıya bağlıdır.<br />

Unutmayalım ki, “ağaç yaş iken<br />

eğilir.”<br />

O hâlde çocuklarımızın hangi<br />

mesleğe yetenekleri varsa o<br />

alana yönlendirilmeleri, seçtikleri<br />

alanlarda uzmanlaşmaları ve<br />

neticede resmî-özel kurumlarda<br />

Aralık 2011 - 152<br />

görev alabilmeleri için ailelerin<br />

ve eğitim kurumlarımızın birlikte<br />

değerlendirip yol haritası hazırlamaları<br />

gerekir.<br />

Zamanında yeteneklerine göre<br />

yönlendirilmiş ve gerekli eğitimi<br />

almış yetişkinlerin üstlendikleri<br />

görevleri, topluma verdikleri<br />

hizmetleri emanet bilinciyle,<br />

Allah’ın en şerefl i varlığı olan<br />

insanların ihtiyaçlarını karşılamak<br />

ve O’nun rızasını kazanmak<br />

için yapmaları da emanete ehil<br />

olmalarının bir diğer şartıdır.<br />

Emanete ehil olmanın diğer<br />

önemli bir şartı ise, kişilerin<br />

herhangi bir mesleği yapmaya<br />

başladıktan sonra bu görevin<br />

gerektirdiği yenilikleri yakından<br />

takip ederek kendilerini daima<br />

geliştirmeye, “en iyi” hizmeti<br />

sunmaya ve “en kaliteli üretimi”<br />

yapmaya gayret etmeleridir.<br />

Çünkü “İhsan” kavramının,<br />

“Allah’a onu görüyormuşsun gibi<br />

kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan<br />

da O, seni mutlaka<br />

görüyor.” (Buhârî, İmân, 36; Müslim,<br />

İmân,1,5) şeklindeki anlamının<br />

yanında, bir de “İtkân/bir Müslümanın<br />

ibadetler başta olmak<br />

üzere, yaptığı her meşru işi en<br />

güzel şekilde yapması” anlamı<br />

vardır. Bir başka rivayette de:<br />

“Allah, sizden birinizin yaptığı işi,<br />

sağlam ve iyi yapmasından hoşnut<br />

olur.” buyrulmuştur (Taberânî,<br />

el-Mu’cemü’l-Evsat, 1/275; Beyhakî,<br />

Şuabü’l-Îmân, 4/334)<br />

Buna göre işini, mesleğini veya<br />

görevini ilgilendiren her hususta<br />

bu gününün, dünden daha ileri<br />

olması bir Müslümanın hedefi<br />

olmalıdır. İki günü birbirine denk<br />

olmamalı, her gününü bir önceki<br />

güne göre daha ileriye götürmeye,<br />

alanında uzmanlaşmaya,<br />

bilgi ve tecrübe birikimlerini<br />

artırmaya, günün ve geleceğin<br />

ihtiyaçlarını dikkate alarak bilim<br />

ve teknolojiyi en iyi şekilde kullanmaya<br />

çalışmalıdır. Kısacası<br />

“tâlip/isteyen” değil, “matlûp/<br />

istenen-aranan”, işinin ve mesleğinin<br />

uzmanı bir kişi olmaya<br />

gayret etmelidir. Bu konuda<br />

Abdullah İbni Mes’ûd (r.a.)’un<br />

şu tavsiyesine kulak verilmelidir:<br />

“İlme sarılın. Çünkü hiç biriniz<br />

insanların size ne zaman ihtiyaç<br />

duyacaklarını bilemez.” (Bkz. Ebu-<br />

bekir er-Razi, Muhtâru’s-Sıhah, “H.L.L.”<br />

Maddesi)<br />

Bununla birlikte; yeterli ve yetenekli<br />

olsa bile kendisine bir talep<br />

gelmeden kamuda, özellikle<br />

idari görevlere talip olmamak,<br />

bu görevlere gelmek için hırs<br />

göstermemek, ısrarcı olmamak,<br />

etkili ve yetkili kişileri devreye<br />

sokmamak, hiç kimsenin eşiğini<br />

aşındırmamak ve yüzsuyu<br />

dökmemek de bir Müslümanın<br />

ana ilkesi olmalıdır. Çünkü yetki<br />

kullanılan ve hizmete tahsisli<br />

imkânlara sahip birtakım görevler,<br />

sırf makamı, imkânları<br />

ve itibarı için yüklenilemeyecek<br />

kadar ağır bir sorumluluktur.<br />

İnsanın hakkını veremeyeceği<br />

bir görevi hırsla talep etmesinin<br />

pişmanlık sebebi olacağını

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!