02.03.2013 Views

Göçün 50. Yılında Avrupa'da Din Hizmetleri-2 - Diyanet İşleri ...

Göçün 50. Yılında Avrupa'da Din Hizmetleri-2 - Diyanet İşleri ...

Göçün 50. Yılında Avrupa'da Din Hizmetleri-2 - Diyanet İşleri ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Almanya’ya ilk ne zaman<br />

geldiniz?<br />

-1970’lerin başında geldim<br />

Almanya‘ya. Ama rahmetli babam<br />

daha önce gelmişti.<br />

Rahmetli ilk trene binenlerden<br />

yani.<br />

-Evet aynen öyle.<br />

Gerçi malumu ilam olacak<br />

ama, yine de sormak<br />

istiyorum. Neden geldiniz<br />

Almanya’ya?<br />

-Tabiki gezip-tozmaya gelmedik.<br />

Neden gelinirki Hocam. Fukaralıktan,<br />

yokluktan… Rahmetli<br />

babam yetimdi ve yeni evlenmişti.<br />

Epeyce de borçlanmıştı o<br />

zaman. Bakmış herkes geliyor,<br />

O da atlamış trene. Ekonomik<br />

sıkıntılardan geldik kısacası.<br />

Bu anlamda ne ummuştunuz<br />

ne buldunuz? Yani ekonomik<br />

olarak değdi mi?<br />

-Yaradanıma şükürler olsun,<br />

evlerim de var, bağlarım da var<br />

Türkiye’de. Ama ben burada<br />

kirada oturuyorum. Ne yaman<br />

çelişki değil mi? Bir kaç evin<br />

olacak memlekette, ama burada<br />

kiracı olacaksın. Ne zaman<br />

döneceğiz Allah bilir. Belki de<br />

kendi evimde oturmak hiç nasip<br />

olmayacak. Buradan belki de<br />

tabutumuz gider… (Bir iç çektikten<br />

sonra) Neyse, Rabbim öbür<br />

dünyada ev nasip etsin… Amin.<br />

Size, Almanya’da yabancı,<br />

Türkiye’de ise gurbetçi diyorlar.<br />

Bu konuda neler söylersiniz?<br />

-Evet, malesef öyle oldu Hocam.<br />

Ağlar mısın, güler misin<br />

bu hâlimize? Biz her zaman<br />

üvey evlat olduk. Ne anavatana<br />

ne babavatana sığabildik.<br />

Burada yabancı (Müslüman<br />

Türk), Türkiye’de Alamancı. Aşık<br />

Veysel’in dediği gibi: “Benim<br />

yarim kara topraktır.“ Enindesonunda<br />

asıl yurdumuza gideceğiz,<br />

ne de olsa bizler bu dünyada<br />

misafi riz.<br />

Bu arada Türkiye’deki akrabalarla<br />

ilişkileriniz nasıldı?<br />

Sizlerden beklentileri oldu<br />

mu?<br />

-İlk zamanlar çok iyiydi. Büyüklerimiz<br />

göçüp gitti. Dile kolay<br />

aramıza koskoca 50 yıl, çocuklar,<br />

torunlar ve gurbet girdi. İster istemez<br />

zamanla ilişkiler soğudu.<br />

Tabiki ihtiyacı olarlara yardım<br />

ettik. Tarlalarımızı, evlerimizi<br />

kullandılar. Hayır dediğimiz<br />

zamanlarda ne yazık ki, akrabalarla<br />

aramız açıldı, küstüler… Ne<br />

yapalım hayat işte devam edip<br />

gidiyor.<br />

Geldiğiniz dönemde dinî<br />

hayat nasıldı, bulunduğunuz<br />

çevre itibarıyla. Mesela<br />

cuma ve bayram namazlarını<br />

kılma imkanınız oldu mu?<br />

-Hocam yaramıza tuz bastınız bu<br />

soruyla. İlk geldiğimiz zamanlar<br />

dinî hayatımız diye bir şey yoktu.<br />

Dil bilmiyor, yol bilmiyorduk.<br />

Herkes ayrı yerlerde çalışıyor,<br />

ayrı yerlerde kalıyordu. Ara sıra<br />

arkadaşlarla, hemşehrilerle tatil<br />

günlerinde barlarda, gazinolarda<br />

ya da işçi yurtlarında biraraya<br />

gelirdik, konuşurduk, sohbet<br />

ederdik, kısacası hasret giderirdik.<br />

Memleketten gelen mektupları<br />

göz yaşları içinde okurduk,<br />

dertlerimizi paylaşırdık. Sonraları<br />

yavaş, yavaş Müslümanlığımız<br />

aklımıza geldi. Cumayı, ramazanı,<br />

bayramı düşünmeye başladık.<br />

Dachau‘da papazdan müsaade<br />

aldık, kilisenin salonunda<br />

Aralık 2011 - 152 27

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!