02.03.2013 Views

Göçün 50. Yılında Avrupa'da Din Hizmetleri-2 - Diyanet İşleri ...

Göçün 50. Yılında Avrupa'da Din Hizmetleri-2 - Diyanet İşleri ...

Göçün 50. Yılında Avrupa'da Din Hizmetleri-2 - Diyanet İşleri ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

18<br />

Çocuklarımızın ve gençlerimizin dinî tecrübe edinme,<br />

millî kimlik ve şahsiyet kazanma, birbirleriyle görüşüp<br />

kaynaşma açısından en etkili kuruluşlar, başlangıçta öncelikle<br />

cuma ve teravih namazları olmak üzere ibadetlerimizi<br />

rahatça eda etme düşüncesiyle kurulan cami<br />

derneklerimizdir.<br />

liyetlerini gerçekleştirdiği cami<br />

derneklerini kurmalarıdır. Avusturya<br />

dikkate alındığında bu gerçek<br />

daha bariz görünmektedir.<br />

Zira Avusturya’daki Türk derneklerinin<br />

neredeyse yüzde doksanı<br />

cami eksenlidir. Cami derneklerimiz<br />

kültürümüzü, benliğimizi,<br />

dilimizi, örf ve âdetimizi korumada<br />

en büyük rolü oynamaktadır.<br />

Camilerimiz ve derneklerimiz bir<br />

taraftan bulunduğumuz ülkeyle<br />

entegrasyon merkezi, diğer<br />

taraftan da kimliğimizi ve sahip<br />

olduğumuz güzelliklerimizi yaşatma<br />

merkezi görevi görmüştür ve<br />

görmeye devam edecektir. Her<br />

ne kadar derneklerimiz öncelikle<br />

bir cami derneği ise de; her<br />

birinde din hizmetleri ile birlikte<br />

eğitim, kültür ve sosyal faaliyetler<br />

de yapılmaktadır.<br />

Avusturya, yüzyıl önce İslam’ı<br />

resmî din olarak tanımış olmasına<br />

rağmen günümüzde hâlen<br />

Aralık 2011 - 152<br />

cami inşaatı, kubbe veya minare<br />

tartışmalara konu olmaktadır. İslam<br />

resmî olarak tanınmış olmasına<br />

rağmen, İslam’ın mabedinin<br />

özelliklerini kabullenmede zorluk<br />

çekiliyor. İki toplumun da henüz<br />

birbirini çok iyi tanıdığını söylemek<br />

mümkün değildir. Birinci<br />

nesil dil bilmediği için kendini<br />

iyi tanıtamamış olabilir. Ancak<br />

tamamen burada doğup büyüyen,<br />

buradaki okullarda okuyan<br />

çocuklarımızın da okul veya iş<br />

arkadaşları tarafından din ve kültür<br />

açısından doğru tanındıklarını<br />

söylemek zordur. Eğer hakkımızda<br />

doğru olmayan algılar varsa,<br />

bunların giderilmesini tamamen<br />

Avusturya toplumundan bekleyemeyiz.<br />

Bizim de kendimizi<br />

anlatma ve tanıtma adına yapmamız<br />

gereken çok şey olmalı.<br />

Bugün siyasî partilerin ve mahallî<br />

idarelerin entegrasyon birimleri<br />

bulunmaktadır. Buna karşılık bi-<br />

zim de derneklerimiz bünyesinde<br />

veya müstakil olarak kendimizi<br />

tanıtacak ve Avusturya resmî<br />

veya sivil kuruluşlarıyla işbirliği<br />

yapacak entegrasyon birimlerimiz<br />

olmalıdır. Kendimizi doğru<br />

tanıtma metodlarını geliştirmemiz,<br />

artık birlikte kimliğimiz ve<br />

değerlerimizle bu topluma nasıl<br />

katkı sağlıyacağımızı ele almamız<br />

gerekmektedir. Her iki toplumda<br />

da entegrasyon ve birbirini tanıma<br />

adına çabaların her geçen<br />

gün arttığını görmekteyiz.<br />

Avrupa’daki Türk toplumunun en<br />

önemli problemlerinin başında<br />

eğitim, işsizlik, ailenin zayıfl aması,<br />

kültürel değerlerin korunması,<br />

anadil öğrenimi ve entegrasyon<br />

gibi konular gelmektedir.<br />

Bunların her biri aynı zamanda<br />

diğerini etkilemektedir. Çocuklarımızın<br />

ve gençlerimizin dinî<br />

tecrübe edinme, millî kimlik ve<br />

şahsiyet kazanma, birbirleriyle<br />

görüşüp kaynaşma açısından en<br />

etkili kuruluşlar, başlangıçta öncelikle<br />

cuma ve teravih namazları<br />

olmak üzere ibadetlerimizi<br />

rahatça eda etme düşüncesiyle<br />

kurulan cami derneklerimizdir.<br />

Bu dernekler kültürel ve sosyal<br />

etkinliklerden eğitim ve sanata<br />

kadar birçok alanda hizmet geliştirmektedirler.<br />

Millî ve manevî<br />

değerler bakımından hâlen derneklerimiz<br />

tek alternatif olarak<br />

duruyor. Zamanla artan ve çeşitlenen<br />

ihtiyaçlarımız karşısında<br />

derneklerimiz yetersiz, fakat aynı<br />

zamanda alternatifsiz durumdadır.<br />

Dolayısıyla derneklerimizin<br />

kurumsal yapılarını yeni ihtiyaçlara<br />

göre hızla değiştirmeleri<br />

ve geliştirmeleri gerekmektedir.<br />

Nereden nereye geldiğimizi<br />

unutmadan, daha nerelere ulaşmamız<br />

gerektiğini de göz ardı<br />

etmemek zorundayız. Çok şeyler<br />

yapılmış durumda, fakat daha<br />

yapılacak çok şey var.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!