Hayat KAPAK 25 - Küçükçekmece Belediyesi

MART - N‹SAN • SAYI 25 

HAKAN fiÜKÜR KÜÇÜKÇEKMECE’DE 

SUNAY AKIN ENGELLER‹ B‹RL‹KTE AfiIYORUZ 

Görme Engelliler için Kabartma Derginizi ve Konuflan Dergi Cd’nizi istemeyi unutmay›n›z

www.kucukistanbul.org 

KÜÇÜKÇEKMECE 

BELED‹YE BAfiKANLI⁄I 

360 0 360 belediyecilik vizyonuyla, 

Küçük ‹stanbul’da büyük de¤iflim! 

0 360 belediyecilik vizyonuyla, 






0 belediyecilik vizyonuyla, 


aziz yeniay 

yeniay

Baflkan’dan mektup... 

“Küçük ‹stanbul”un onurlu, vefakâr ve flefkatli kad›nlar›na... 

Merhaba, 

Mektubuma çok sevdi¤im bir özdeyiflle 

bafllamak isterim; kad›nlar›n ezelden beri bildi¤i 

kainat›n dengelerini erkekler de anlamaya 

bafllad›klar› zaman, dünya daha iyi bir dünya 

olmak üzere de¤iflmeye bafllam›fl olacakt›r. 

‹nsan hayat›, dünyan›n en güzel kad›n›yla 

bafllar. Koruyan, kollayan, ö¤reten, flefkat 

gösteren ve karfl›l›ks›z sevebilen annelerimizle... 

Bu duyarl›l›ktan daha iyi beslenenlerimiz, 

ödüllerini ömürleri boyunca daha iyi ve mutlu 

bir yaflam sürerek al›rlar. Sonras›nda eflimiz, 

kardeflimiz, evlad›m›z, arkadafl›m›z olarak 

hayat›m›za giren kad›nlar, karakterimizin 

flekillenmesinde önemli rol oynarlar. Sonuç 

olarak; dünyaya bak›fl›m›z, hayat› alg›lay›fl›m›z, 

siz de¤erli kad›nlar›m›z›n bizlere 

kazand›rd›klar›yla zenginleflir. 

Bunun içindir ki, Küçük ‹stanbul’un vefakar 

kad›nlar› olarak sizler, daima bafl›m›z›n tac› 

oldunuz. ‹stekleriniz, ihtiyaçlar›n›z ve hayattan 

beklentileriniz, belediyecilik hizmetlerimizde 

öncelikli bir yere sahip oldu. Türkiye’nin en 

modern Kad›n Konuk Evi, Kad›n Sa¤l›¤› Merkezi, 

genç k›zlar›m›za ve ev han›mlar›m›za yönelik 

meslek kurslar›, sizin için hayata geçirdi¤imiz 

projelerden sadece baz›lar›yd›. 

“360 0 Belediyecilik” vizyonumuz, sizlerin 

hayat›na farkl› aç›lardan yans›d›. Bir yandan aile 

ekonomisine destek olabilmeniz için ‹SMEK 

kurslar›n› açt›k, di¤er yandan çocuklar›n›za daha 

faydal› olabilmeniz için yol gösterici seminerler 

düzenledik. Zor duruma düflen kad›nlar›m›z› 

konuk evimizde a¤›rlarken, birçok ailemize 

dayal› döfleli ev kurduk. Kültür ve sanat 

etkinlikleri, spor aktiviteleriyle, hayat›n›z› daha 

canl› ve dinamik k›lmaya çal›flt›k. Son 5 y›lda 

oldu¤u gibi, önümüzdeki dönemde de sizlere en 

iyiyi sunman›n çabas› içinde olaca¤›z. Çünkü çok 

iyi biliyoruz ki; flefkatin abidevi sembolleri Küçük 

‹stanbullu kad›nlar›m›z için at›lan her ad›m, 

ilçemiz için çok daha güzel bir gelece¤in 

filizlenmesini sa¤layacakt›r. 

Bu vesileyle, 8 Mart Dünya Kad›nlar Günü’nüzü 

kutluyor; ailenize, çevrenize, ilçemize ve tüm 

evrene katt›¤›n›z de¤erlerden ötürü flükranlar›m› 

sunuyorum. 

aziz yeniay

Sunay 

Ak›n 

RÖPORTAJ 

ETK‹NL‹K 

8 

28 

42 

içindekiler 

12 

1453 Panoramik Müze 

Sporun ünlüleri engellilerle bulufltu 

ETK‹NL‹K 

Kosova’ya 

bar›fl 

köprüsü 

Kral Hakan fiükür 

Küçükçekmece’de 

20 

ETK‹NL‹K 

18 

DALYAN 

GEZ‹ 

4 

FORUM 

30 

AR-GE 

PROJELER 

37 

HAKKI 

YALÇIN 

41 

KÜBRA 

DO⁄RU 

48 

KUTLU DO⁄UM 

ÖMER DÖNGELO⁄LU 

52 

fi‹FALI B‹TK‹LER 

DOMATES 

58 

‹LET‹fi‹M 

62 

OKURLARDAN 

66 

K‹TAP 

24 

ARNAVUT 

KARDEfiL‹⁄‹ DERNE⁄‹ 

34 

MESLEK 

B‹S‹KLETÇ‹ 

38 

KIfi SPOR 

OKULLARI 

46 

BALIKÇILIK 

50 

HOB‹ 

54 

OKULLARIMIZ 

60 

YEMEK 

64 

PS‹KOLOJ‹ 

KULÜBÜ 

68 

PRAT‹K 

B‹LG‹LER 

70 A⁄AÇ / SÜS ER‹⁄‹ 72 DOKTOR / PROSTAT 

76 S‹NEMA&T‹YATRO 78 ‹NTERNET 

79 TEKNOLOJ‹ 80 BULMACA

K Ü Ç Ü K Ç E K M E C E ’ D E H A Y A T 

MART - N‹SAN 2009 

Say›: 25 

Sahibi 

Küçükçekmece 

Belediye Baflkanl›¤› ad›na 

Aziz Yeniay 

Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü 

Ali R›za Altunel 

Genel Yay›n Koordinatörü 

Recep Köse 

Genel Yay›n Yönetmeni 

Cihat Demir 

Yay›n Kurulu 

Recep Köse, Cihat Demir, 

Buket Cömert, Ferdal Uzundurukan 

Yay›n Dan›flma Kurulu 

Ahmet Gedik, Ali R›za Altunel, 

Enver fiengül, Halil Ortaç, 

Hüseyin Oflaz, Mübin Dursun, 

Recep Köse 

Grafik - Tasar›m 

Mustafa Akada 

Haber, Araflt›rma, Dosya 

Burcu Eda Erdem, Yasemin fiimflek, 

Yeflim Karabacak, Aytekin Akay 

Foto¤raf 

Aziz Kaya 

Cenk Türkezer 

Metehan Kurt 

Renk Ayr›m, Bask› ve Cilt 

Altan Bas›m Ltd. 

e-mail: altan@altanbasim.com 


BELED‹YE BAfiKANLI⁄I 

Bas›n Yay›n ve Halkla ‹liflkiler 

Müdürlü¤ü 

Telefon: 0212 411 0 641 

Faks: 0212 411 0 640 

www.kucukcekmece.bel.tr 

kucukcekmece@kucukcekmece.bel.tr 

21 Mart ve 

Bahar Bayram› 

Cihat Demir 

Genel Yay›n Yönetmeni 

cihatdemir@kucukcekmece.bel.tr 

Sevgili okurlar; 

Mart-Nisan say›m›z, keyifle 

geçirdi¤imiz yo¤un zamanlar›n 

ard›ndan sizlerle bulufltu. Mart ve 

Nisan aylar›, kendi içinde özel 

olmas›n›n d›fl›nda önemli gün ve 

haftalar› bar›nd›rmas› nedeni ile de 

farkl› bir zaman dilimi benim için. 

Biliyorsunuz ki; 21 Mart tarihi, 

“Bahar Bayram›” olan Nevruz’u, 

Dünya Ormanc›l›k Günü’nü ve fiiir 

Günü’nü içinde bar›nd›ran çok 

önemli bir gündür. Bahar aylar›n›n 

sizlere hayal etti¤iniz tüm güzellikleri 

fliir tad›nda getirmesini diliyor, a¤aca 

ve ormana gösterdi¤iniz hassasiyet 

ad›na hepinize kendi ad›ma bir 

Orman Mühendisi olarak teflekkür 

ediyorum. 

Bu say›m›zda, hayat›n›zdan çok 

fley bulaca¤›n›za emin oldu¤umuz 

konuflmalar› ile büyüleyen, tarih, 

deniz ve ‹stanbul sevdal›s› olan, flair 

ve yazar›m›z Sunay Ak›n ile 

yapt›¤›m›z röportajdan en az bizler 

kadar etkilenece¤inizi tahmin 

ediyorum. Kendisine bizi 

onurland›rd›¤› için bir kez daha 

flükranlar›m› sunuyorum. 

Elbette ki flimdi fliir diyorum ve 

sevgili Sunay Ak›n’›n oyuncak 

müzesine atfen “fiiir Oyunu” ile sizleri 

bafl bafla b›rak›yorum. Hadi, 

flimdi çocukluk günlerimize hep birlikte 

elele bir gezintiye ç›kal›m. 

fi‹‹R OYUNU 

‹S‹M fiEH‹R OYUNUYDU ÇOCUKLUK LÜKSÜMÜZ 

fi‹‹R OYUNU fi‹MD‹ ‹Y‹ K‹ GÜLÜfiÜMÜZ 

B‹R YER VARDI B‹L‹NEN HER fiEY‹N SÖYLEND‹⁄‹ 

ORHAN VEL‹’N‹N KÖYÜ 

fi‹MD‹ ANLATAMIYORUZ YAZIK 

YAfiANAN ONCA SEVG‹ DOLU ÖYKÜYÜ. 

ELMA DERSEK ÇIKILIRDI, ARMUT DERSEK ASLA 

NE ÇABUK DA TÜKEND‹ 

YER‹N‹ BIRAKIP ELEKTRON‹K HAZZA 

B‹RDEN ELL‹YE SAY, SA⁄IM SOLUM SOBELE 

fi‹MD‹ SAKLAMBAÇIMIZ ESK‹ GÜZEL GÜNLERE. 

DOKUZTAfi GELD‹ M‹ ÜSTÜSTE 

D‹YECEK YOKTU KEYF‹M‹ZE 

PLAYSTATION KARfiISINDA ESARET 

HASRET KALDIK DOST TEBESSÜMÜNE. 

PAZAR ALIfiVER‹fi‹NDEN KÜFEC‹YLE EV YOLU 

KÜFEDE ZERZEVAT KADAR ADETA SAADET DE DOLU 

B‹R NAYLON, TELL‹ ARABA 

B‹RKAÇ RULMANDAN B‹LYALI 

ÇAMLICA GAZOZUYLA BEBE B‹SKÜV‹ 

A⁄ZIMIZDA ÇOCUKLUK YILLARININ TADI. 

MEfi‹N TOP HAYAL ‹D‹, PLAST‹KLE AVUNURDUK 

GAZOZ KAPAKLARI SERVET‹M‹Z, 

BÜYÜK B‹R HAZLA 

TUMBAYA M‹SKET SAVURURDUK. 

TOPAÇLA DÖNERD‹ DÜNYA, ÇEMBERLE GEZEGENLER 

SMS’E SIKIfiTI fi‹MD‹, O DA BAYRAMDAN BAYRAMA 

B‹P SESL‹ SEVG‹LER. 

‹K‹ UCUNDAN TUTARLARDI DA ‹P‹, 

ATLAR DURURDU KIZLAR, O NE BÜYÜK KEY‹FT‹. 

K‹REÇLE Ç‹Z‹LD‹ M‹ SEKSEK Ç‹ZG‹S‹ YERE 

B‹R DE MERMER PARÇASI, 

D‹YECEK YOK NEfiEYE. 

TEK K‹fi‹L‹K DE⁄‹LD‹ H‹ÇB‹R OYUNUMUZ 

B‹Z VARDIK, HAYATIN HER ANINDA VE TAB‹ OYUNLARDA 

fi‹MD‹ B‹R EKRAN, DUVAR ARADA 

TUfiLAR PARMAKLARIN UCUNDA. 

G‹D‹LEN YOL BELL‹ K‹, 

KALABALIKLAR ARASINDA YALNIZLI⁄A. 

‹S‹M fiEH‹R OYUNUYDU, ÇOCUKLUK LÜKSÜMÜZ 

fi‹‹R OYUNU fi‹MD‹ L‹MANIMIZ 

fi‹‹R OYUNU ‹Y‹ K‹, GÜLÜfiÜMÜZ. 

Fakr-u fiuara/KIZKULES‹ 

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT 3

4 

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT 

forum TÜRK‹YE 

Davos’a Erdo¤an damgas› 

Davos'ta yap›lan Dünya Ekonomik Forumu 

kapsam›nda düzenlenen ''Gazze 

Orta Do¤u ‹çin Model'' oturumuna kat›lan 

Baflbakan Erdo¤an ile ‹srail Cumhurbaflkan› 

fiimon Peres aras›nda gerginlik 

yafland›. Baflbakan Erdo¤an, oturumun 

son konuflmac›s› Peres'in ''sert'' sözlerinin 

ard›ndan, oturum yöneticisinden, ‹ngilizce 

konuflarak ''bir dakika'' süre istedi. Panel 

yöneticisinin söz hakk› vermek istememesine 

karfl›l›k, Erdo¤an, Perez'e dönerek, 

flöyle konufltu: ''Sesin çok yüksek 

ç›k›yor. Benden yafll›s›n biliyorum ki sesinin 

benden çok yüksek ç›kmas› bir suçlu- 

Talep ve pazar sorunu yaflayan ihracatç› 

KOB‹’leri ihracata yönlendirmek, 

yeni pazarlara aç›lmalar›n› sa¤lamak 

amac›yla yeni bir destek paketi aç›kland›. 

Sanayi Bakan› Zafer Ça¤layan, 1 milyar 

dolarl›k yeni ihracat kredisi destek 

program› çerçevesinde baflvuran ve 

flartlara uyan her KOB‹’ye 6 ay vadeli 

200 bin dolara kadar kredi kulland›r›la- 

Dünyay› saran ekonomik krizin 2009 

y›l›na damga vuraca¤› kesin. Bu yüzden 

Türkiye, ihracat hedeflerinin büyük 

ölçüde azalmamas› için s›k› çal›flmalar 

yap›yor. Devlet Bakan› Kürflat Tüzmen, 

100 milyar dolar›n alt›na düflmemek 

için gece gündüz çal›flt›klar›n› belirterek, 

“Son günlerde 7 komflu ülkeyi ifladamlar›m›zla 

ziyaret edip, 1 milyar dolarl›k 

ba¤lant› yapt›k. Oturdu¤umuz yerden 

ihracat yapmay› beklersek, bu hedefle- 

luk psikolojisinin gere¤idir. Benim sesim 

bu kadar çok yüksek ç›kmayacak. Bunu 

böyle bilesin. Öldürmeye gelince siz öldürmeyi 

çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocuklar› 

nas›l öldürdü¤ünüz, nas›l vurdu- 

¤unuzu çok iyi biliyorum” diyerek salonu 

terketti. Baflbakan Erdo¤an'›n, bu tavr›, 

Türk vatandafllar›n›n yan› s›ra özellikle 

müslüman ve Arap dünyas›ndan büyük 

takdir toplad›. “Dünya lideri” olarak gösterilen 

Erdo¤an’›n, Gazze konusundaki 

hassasiyeti hem Davos’a damga vurdu, 

hem de dünyan›n Gazze’ye olan ilgisini, 

bak›fl aç›s›n› de¤ifltirdi... 

‹hracatç› KOB‹’lere 1 milyar dolarl›k destek 

ca¤›n› aç›klad›. Program›n ihracatç› KO- 

B‹’lere cansuyu kredisi olaca¤›n› söyleyen 

Ça¤layan, krediye baflvurular›n hemen 

bafllayaca¤›n› söyledi. fiartlara uygun 

olan her KOB‹, 6 ay vadeli ve %1.18 

faizli krediden faydalanabilecek. Kredi 

kulland›rmakta zorluk ç›karan bankalar›n 

bundan sonraki KOSGEB kredilerine 

dahil edilmeyece¤i de aç›kland›. 

2009 ihracat hedefi 100 milyar dolar olarak belirlendi 

Tiyatronun büyük ustas› Gazanfer 

Özcan’› son yolculu¤una u¤urlad›k. 27 

Ocak 1931'de ‹stanbul'da do¤an Özcan, 

Avrupa Yakas›’nda oynad›¤› Tahsin 

Bey rolüyle herkesin sevgisini kazanm›flt›. 

Yaklafl›k 1.5 y›ld›r tedavi gören, 

Devlet Sanatç›s› Gazanfer Özcan’›n 

rin alt›nda kalabiliriz. O yüzden bekleme 

yerine, hücuma geçtik. ‹fl adamlar›m›zdan 

özverili çal›flma bekliyoruz. Biz onlara 

gereken her türlü deste¤i verece¤iz” 

dedi. Türkiye’nin geçen y›lki ihracat› 125 

milyar dolar› aflm›flt›. Ancak, ekonomik 

kriz ile birlikte özellikle Avrupa’ya yapt›- 

¤›m›z ihracatta önemli bir gerileme yaflanmaya 

bafllad›. Bu aç›¤› kapatmak 

için yeni pazarlar konusunda çal›flmalar 

hükümet deste¤i ile devam ediyor. 

Gazanfer Özcan ustay› son yolculu¤una u¤urlad›k 

ölümü herkesi yasa bo¤du. 1962 y›l›nda 

Gönül Ülkü ile evlenen ve “Gönül 

Ülkü-Gazanfer Özcan Tiyatrosu”nu kuran 

büyük usta, çok say›da sinema filminde 

de rol ald›. Gazanfer Özcan’›n 

cenazesine rol arkadafllar› ve ailesinin 

yan› s›ra çok say›da seveni kat›ld›.

Metrobüs art›k Anadolu Yakas›’na da geçiyor 

Avc›lar – Zincirlikuyu Metrobüs hatt›ndan 

sonra Zincirlikuyu-Sö¤ütlüçeflme hatt› 

da hizmete giriyor. 150 günde infla edilen 

metrobüs yolu, Zincirlikuyu- Sö¤ütlüleflme 

aras›n› 24 dakikada alacak. 11.2 kilometre 

olan yolda Bo¤az köprüsü geçiflinde normal 

trafik içinde seyredecek. Metrobüs Bo- 

¤az köprüsünü ortalama 7 dakikada ge- 

Adalar’da yaflayan vatandafllarla 

buluflan Büyükflehir Belediye Baflkan› 

Kadir Topbafl, “Adalar’a denizin alt›ndan 

do¤algaz getirdik. Altyap›y› yüzde 

90 oran›nda tamamlad›k. fiimdi de teleferik 

getirerek turizmi canland›raca- 

¤›z, esnaf›m›z›n yüzünü güldürece¤iz” 

‹STANBUL 

çecek. Metrobüs Zincirlikuyu’dan Köprü 

girifline geldi¤inde normal trafi¤e kat›lacak. 

Anadolu yakas›nda köprü ç›k›fl›nda 

ise yeni infla edilen alt tünelden geçerek 

yolun ortas›ndaki özel yola girecek. Zincirlikuyu-Sö¤ütlüçeflme 

hatt›nda 8 istasyon 

olacak. Yeni hatta günde ortalama 300 

bin yolcu tafl›nmas› hedefleniyor. 

En konuksever müze; Yerebatan Sarn›c› 

21 fiubat’ta Kuruçeflme Divan’da Kültür 

ve Turizm Bakan› Say›n Ertu¤rul Günay 

ve sektör temsilcilerinin kat›l›m›yla 

organize edilen bir gecede, 6 dalda en 

iyilere ödülleri verildi. ‹stanbul Büyükflehir 

Belediyesi Kültür A.fi.’nin iflletmecili¤ini 

yapt›¤› Yerebatan Sarn›c›, TUREB taraf›ndan 

“KONUKSEVERL‹K” alan›nda “Profesyonel 

turist rehberlerine ve turistlere 

Topbafl’tan, Küçükçekmeceliler’e metro müjdesi 

‹stanbul Büyükflehir Belediye Baflkan› 

Kadir Topbafl, Küçükçekmecelilerle bulufltu. 

Küçükçekmece Belediye Baflkan› 

Aziz Yeniay ile birlikte cadde ve sokaklar› 

gezen Baflkan Kadir Topbafl, vatandafllara 

karanfil da¤›tt› ve esnaf ziyaretinde 

bulundu. Topbafl, “‹stanbul seninle 

gurur duyuyor” tezahüratlar›yla karfl›- 

Deniz sevgisi çocuklara afl›lan›yor 

‹DO, ilkö¤retim okullar›nda da kaynak 

olarak kullan›labilecek dört kitapç›ktan 

oluflan bir çizgi set haz›rlad›. Deniz 

sevgisinin çocuklara afl›lanmas› 

amac›yla haz›rlanan çal›flma; özellikle 

Bo¤aziçi, denizcilik tarihimiz, iskeleler 

ve çevre hakk›nda önemli bilgiler içeriyor. 

Denizcilik Kültürü’ne katk›da bulu- 

gösterdikleri yak›n ilgi ve yard›mseverlik” 

nedeniyle ödül ald›. Ödülü, Kültür A.fi.’yi 

temsilen Yerebatan Sarn›c› Müze Müdürü 

Celalettin Deniztoker ald›. Yerebatan 

Sarn›c›, ‹BB Kültür A.fi. iflletmecili¤inde 

modern müzecili¤in dinamiklerini sergileyen 

bir yönetim anlay›fl› sayesinde, 

k›sa sürede ziyaretçi say›s›n› art›rarak 

önemli bir baflar› gösterdi. 

land›. Burada vatandafllara hitap eden 

Baflkan Topbafl, “Geriye dönüp bakt›¤›m›zda 

çamuru, çukuru, çöpü ve hava 

kirlili¤iyle an›lan bir flehirden 2010 Avrupa 

Kültür Baflkenti olan bir flehre geldik” 

dedi. Topbafl, Küçükçekmeceliler’e metro 

sözü vererek, “Metroya binip, istedi¤iniz 

yere gideceksiniz” sözünü verdi. 

nan yay›nlar›yla dikkat çeken ‹DO, 

ünlü çizer Behzat Tafl’›n imzas›yla ‘Temiz 

Çevre’, ‘Efsane Gemi ve ‹skeleler’, ‘Marmara 

ve Bo¤aziçi’ ile ‘Denizcilik Tarihimiz’ 

adl› dört kitapç›ktan oluflan, ilkö¤retim 

okullar›nda kaynak olarak da 

kullan›labilecek, her biri 16 sayfadan 

oluflan çizgi kitapç›k seti oluflturdu. 

Adalar’a do¤algazdan sonra teleferik hizmeti 

dedi. Seçim çal›flmalar›n› Adalar’da 

Adalar Belediye Baflkan› Coflkun Özden 

ile birlikte sürdüren Baflkan Topbafl, 

Büyükada, Heybeliada, Burgazada 

ve K›nal›ada’da AK Parti seçim irtibat 

bürolar›n› açt› ve vatandafllarla 

sohbet etti, karanfil da¤›tt›. 

forum 

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT


forum KÜÇÜKÇEKMECE 

Tiyatro’nun Oscar’› Aziz Yeniay’a 

Yedi tepeli kentin sanatla buluflmadaki 

yeni adresi olan Küçükçekmece, 2004 y›l›ndan 

bu yana kat etti¤i mesafe ile y›ld›z›n› 

her geçen gün biraz daha yükseltiyor. 

Halen hizmette olan Cennet Kültür ve Sanat 

Merkezi (CKSM) ve Halkal› Kültür ve 

Sanat Merkezi’nin (HKSM) yan› s›ra bu ay 

aç›l›fl› yap›lacak olan Sefaköy Kültür ve Sanat 

Merkezi (SKSM) ile Küçükçekmece, tiyatrodan 

baleye müzikten sinemaya kadar 

uzanan genifl bir yelpazede sanatseverleri 

a¤›rl›yor. 2004 y›l›na kadar s›n›rlar› 

dâhilinde sanata dair hiçbir imkân›n bulunmad›¤› 

ilçede bugün kültür merkezleri 

yükseliyor. Her türlü teknolojik gereksinime 

sahip olan sahnelerde sergilenen oyunlar, 

“Keflke biz çocukken Aziz Baflkan olsayd›” 

Ünlü tiyatrocu 

Emre K›nay’dan, 

sanata ve insana 

yapt›¤› yat›r›mla 

Küçükçekmece’yi 

kültür ilçesi haline 

getiren Belediye 

Baflkan› Aziz Yeniay’a 

büyük övgü. 

Aslen Küçükçekmeceli 

olan ve ailesi 

halen Küçük ‹stanbul’da 

yaflayan 

sanatç›, Cennet 

Kültür Merkezi’nde 

düzenlenen söyleflide 

“CKSM’nin bulundu¤u arsada 

biz küçükken top oynard›k. 

Küçük ‹stanbul’un büyük yürekli insan›n›n 

gönlündeki tiyatro sevgisine de bal oluyor, 

flerbet kat›yor. Küçükçekmece’nin sanatla 

olan özlem dolu buluflmas›n›n flahika noktas› 

ise bu anlaml› birlikteli¤in ödüllendirildi¤i 

and›. 2008–2009 Muhsin Ertu¤rul Tiyatro 

Ödülleri, Cevahir Hotel’de düzenlenen 

görkemli bir geceyle sahiplerini buldu. 

Küçükçekmece Belediye Baflkan› Aziz Yeniay’›n 

tiyatroya ve sanata verdi¤i destekten 

ötürü Özel Ödül’e lay›k görüldü¤ü geceye 

kat›l›m da bir hayli yüksekti. Tiyatro 

camias›n›n önde gelen isimleri salonu doldururken, 

törene geçti¤imiz günlerde yitirdi¤imiz 

oyuncu Gazanfer Özcan’›n aziz an›s›na 

yönelik konuflmalar damga vurdu. 

Aziz Yeniay buraya 

böylesine 

görkemli bir sanat 

yap›t› kazand›rd›. 

Keflke 

biz çocukken de 

Aziz Baflkan olsayd›, 

hayata 

bu kadar geç 

kalmazd›k” dedi.Çocuklu¤unun 

ve ilk gençli¤ininKüçükçekmece’de 

geçti¤ini ifade 

eden K›nay, 

“Küçükçekmeceli olmaktan gurur duyuyorum” 

fleklinde konufltu.


“3 fidan - 3 bilet, Kültür ve Sanat›n yeni adresi Cennet!” 

Küçükçekmece’de çevre bilinci oluflturma, 

kültür ve sanat çal›flmalar›n›n kamuoyuna 

duyurulmas› konusunda “3 Fidan 

- 3 Bilet Kültür ve Sanat›n Yeni Adresi 

Cennet” slogan›yla radyo dinleyicilerine 

yönelik kampanya düzenlendi. 1 Ocak’ta 

bafllayan kampanyada, belirlenen radyo 

programlar›nda, 3 dinleyiciye hediye 

edilmek üzere fidan ve bilet gönderimi 

yap›ld›. “Küresel Is›nmamak ‹çin Bir Fidan 

Dikin” slogan›yla hayata geçen “3 Fidan 

14 fiubat’ta tam 10 bin sevgi fidan› 

Sadece sevgililerin de¤il, tüm sevenlerin 

günü 14 fiubat. O en özel iki kelime olan 

“Seni Seviyorum”u y›l›n 365 günü f›s›ldayabilmek 

için. Küçükçekmece’nin büyük kalbinden 

do¤an s›cac›k sevgiyi tüm evrene 

yayabilmek için. Armoni Park’ta Küçük ‹stanbullular 

ile buluflan Baflkan Yeniay, 

tam on bin sevgi fidan› da¤›tarak “Küresel 

Kad›n Sa¤l›¤› Gönüllüleri’nin düzenledi- 

¤i “Sa¤l›kl› Toplum ‹çin Sa¤l›kl› Kad›nlar” 

seminerler dizisi, Küçükçekmece’den start 

ald›. Ceyda Düvenci, Gülflah Alkoçlar, 

Begüm fien, Reyhan Gülman gibi cemiyet 

yaflam›n›n tan›nm›fl isimlerinin bafl›n› 

çekti¤i hareket, kad›nlar›m›z› sa¤l›k konu- 

3 Bilet” kampanyas›na destek veren radyo 

yay›nc›lar›na teflekkür niteli¤inde, Belediyemiz 

taraf›ndan “Alt›n Çam” flükran 

plaketleri verildi. Baflkan Aziz Yeniay, 

destek veren radyolara teflekkür edip, 

plaketlerini, Dünya Radyo’dan Venhar 

Sa¤›ro¤lu, Radyo Alaturka’dan Seçil Süslü, 

Medya Fm ve Marmara Fm’den Gurbet 

Altay, Radyo K’dan ‹nci Ertu¤rul, 

Radyo K ve TGRT Fm’den Oflu Ali ile Radyo 

Tatl›ses’den Do¤an Öncel’e verdi. 

Çolpan ‹lhan: Küçükçekmece’ye tafl›nabilirim 

Cennet Kültür ve Sanat Merkezi, ünlü 

isimleri gençlerle buluflturmaya devam 

ediyor. Ünlü oyuncu Çolpan ‹lhan da bir 

söylefli için CKSM’ye konuk oldu. “Küçükçekmece 

gençli¤inde benzersiz bir potansiyel 

sezinledi¤ini” vurgulayan ‹lhan, 

CKSM’nin atmosferinden de etkilendi¤ini 

Is›nmaya Karfl›” küresel sevginin fitilini 

ateflledi. Da¤›t›m s›ras›nda konuflan Belediye 

Baflkan›m›z Aziz Yeniay, “Küresel Is›nmamak 

‹çin Bir Fidan Dikin” bilinciyle, fidan 

da¤›t›m› etkinliklerine önem verdiklerinin 

alt›n› çizdi. Yeniay, bu çevreci bilinci 

sevgi potas›nda birlefltirerek “Sevgi Fidan›” 

anlay›fl›na kucak açt›klar›n› da vurgulad›. 

Yeni bir yaflama kucak açt›lar 

2004’te bir rüyaya ad›m att› Küçükçekmece 

ve al›nan mesafeler o rüyan›n gerçekli¤e 

dönüflmesini sa¤lad›. Tepeüstü- 

Ayazma bölgesine konufllanan ve o günün 

koflullar›yla yaflam alan› olarak 

problemli, sa¤l›ks›z, kentsel kaliteden 

yoksun ve can güvenli¤i olmayan gece- 

Ceyda Düvenci’den, Küçükçekmeceli kad›nlara destek 

sunda bilinçlendirmeyi hedefliyor. Prof. 

Dr. Umur Çongar’›n da kat›ld›¤› seminer 

Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’nde yap›ld›. 

Seminer s›ras›nda CKSM’nin tiyatroetkinlik 

salonunu gezen Ceyda Düvenci, 

“Buray› ilk kez görüyorum. Muhteflem. 

Bay›ld›m” diye konufltu. 

forum 

itiraf ederek, “Burada Kültür ad›na çok 

önemli ifller yap›l›yor. Duydum ki yak›nda 

yenisini de aç›yormuflsunuz. Beni Niflantafl›’ndan 

Küçükçekmece’ye tafl›yacaks›n›z”dedi. 

A¤abeyi Atilla ‹lhan ile olan iliflkilerine 

de de¤inen Çolpan ‹lhan, “fiiir sevgimi 

ona borçluyum” diye konufltu. 

kondu yerleflim birimleri, bölge halk›n›n 

da onay› ve aktif deste¤i al›narak, Kentsel 

Dönüflüm projesine dâhil edildi. Halkal› 

Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen 

ve Baflkan Aziz Yeniay taraf›ndan 

gerçeklefltirilen kura çekimiyle 263 hak 

sahibi daha konutlar›na kavufltu. 



etkinlik 

Sporun ünlü isimleri 

engellilerle bulufltu

Türk sporuna damgas›n› vuran isimlerden 

Rasim Kara, Cüneyt Tanman ve 

Abdullah Avc› Küçükçekmeceli engellilerin 

konu¤u oldu. Yeni Nikâh Saray›’nda 

düzenlenen Engelli Malzemeleri 

Da¤›t›m Töreni’ne, Belediye Baflkan› 

Aziz Yeniay’›n onur davetlisi olarak kat›lan 

ünlü futbol adamlar›, gördükleri 

ilgiden son derece memnun kald›lar. 

Vatandafl› ile yan yana duruflunu 360 derece birliktelik olarak 

isimlendiren ve yaflam›n her alan›nda toplum ile yerel 

yönetimin kenetlenmesini amaçlayan Küçükçekmece Belediyesi, 

yine engelliler için at›yor ad›mlar›n›. Yeni Nikâh Saray›’nda 

düzenlenen törenle “Engelli Malzemelerinin Da¤›t›m›” 

gerçeklefltirilirken, çok say›da ihtiyaç sahibine akülü tekerlekli 

sandalyeleri teslim edildi. Yap›lan son da¤›t›mla birlikte Küçükçekmece 

Belediyesi’nin bugüne kadar da¤›tm›fl oldu¤u 

tekerlekli sandalye say›s› da 500’e ulaflm›fl oldu. 

Törenin ev sahipli¤ini üstlenen Küçükçekmece Belediye 

Baflkan› Aziz Yeniay, salona girdi¤i andan itibaren engelli vatandafllar 

ile kucaklaflarak, onlar›n sorunlar›n› paylaflt›. “Engellilere 

yönelik deste¤in önümüzdeki dönemlerde de artarak 

sürece¤inin” alt›n› çizen Yeniay, etkinli¤in onur konu¤u olan 

Türk futbolunun unutulmaz isimlerinden Rasim Kara, Cüneyt 

Tanman ve Abdullah Avc› ile de samimi bir sohbet gerçeklefltirdi. 

Tören öncesinde düzenlenen kokteyl s›ras›nda fuaye alan›na 

aç›lan sergide Engelliler Rehabilitasyon Merkezi üyelerinin 

yan› s›ra Ayfle Ifl›k ile fierafettin Köksal gibi engelli sanatç›lar›n 

eserleri sergilendi. 



etkinlik 

Engelliler Korosu’nun dinleyeni 

esir alan türküleri, halaylardan 

uzun havaya kadar genifl 

bir nota yelpazesini kulaklara 

buyur ederken; k›s›tl› hareket 

imkân›na karfl›n yüre¤ini özgürlü¤e 

salan minik engelli Duygu’nun 

fliiri dinleyenleri bambaflka 

evrenlere götürdü. 

“Biz de sizin gibi insan›z 

Etle kemikle geldik yeryüzüne 

Ve toplum sahip ç›ks›n bize 

Belki bu dünyada dayan›lmaz dertler 

Ama cefan›n ödülü var ahirette” 

Bu dokunakl› dizelerin ard›ndan 

Duygu, “Engellilerin Aziz 

Amcas›” dedi¤i, Küçükçekmece 

Belediye Baflkan› Aziz Yeniay’›n 

boynuna s›ms›k› sar›ld›. 

Sahne “engel tan›mayan” tiyatrocular›nd› 

ve Karagöz ile 

Hacivat, tekerlekli sandalyede 

s›vazlad›lar bu kez sakallar›n›. 

Beraberli¤in en güzel örneklerinden 

biri yaflan›yordu Nikâh 

Saray›’nda ve Küçükçekmece 

Belediye Baflkan› Aziz Yeniay, 

anlaml› sözleriyle günün 

de özetini ç›kard› adeta; 

“Bedenlerde engel olabilir 

ama yürekler sevgiyle dolmal›. 

Her birimiz engelli aday›y›z. Ülkemizin 

%10’undan fazlas› çeflitli 

sebeplerden ötürü engelli 

olarak sürdürüyor yaflam›n›. 

Ancak onlara ac›mak yerine 

hayata kat›l›mlar›n› sa¤lamal›y›z. 

Engellilerimize yeni imkânlar 

sunarak onlar›n yolunu 

açabiliriz.” 

Yeniay, bugüne kadar sahiplendirilen 

befl yüz tekerlekli 

sandalyenin yan› s›ra da¤›t›lan 

binlerce medikal malzemenin 

engelliler için at›lacak ad›mlar›n 

bafllang›c› oldu¤unu ifade 

etti. Yeniay’›n müjdesi ise dinleyenlerde 

bir heyecan dalgas› 

yaratt›. 

“Önümüzdeki dönemde kuraca¤›m›z 

Engelliler Kasabas›, 

bar›nd›rd›¤› Rehabilitasyon 

Merkezi, Sosyal Aktivite Nokta- 

s›, meslek kazand›rmaya yönelik 

Destek Kurslar› ile bu çok 

özel insanlar›m›z›n hayat destekçisi 

olacakt›r.” 

Braille Alfabesi ile haz›rlanan 

Gören Dergi ve CD ortam›nda 

ünlü tiyatrocular›n seslendirdi- 

¤i Konuflan Dergi’nin lansman› 

ise bu sözlerin en parlak deliliydi 

adeta. Küçükçekmece, yaflam 

savaflç›s› engellilerinin bir 

kez daha yan›ndayd›. 

Yeniay’›n ard›ndan söz alan 

Türk futbolunun yaflayan efsanelerinden 

ve Befliktafl’›n eski 

Teknik Direktörü Rasim Kara’ya 

geldi. Kara, “BJK’de teknik direktör 

iken Fatih Terim ile birlikte 

Abdi ‹pekçi Spor Salonu’nda 

Engelliler Futbol Turnuvas› düzenlemifltik. 

Afl›lamayacak hiçbir 

engel yoktur. Beynini ve yüre¤ini 

ülkesi, ailesi için ortaya 

koymayanlar engellidir. O tekerlekli 

sandalyeye her an bizler 

de muhtaç olabiliriz. Say›n 

Yeniay’› bu anlaml› girifliminden 

ötürü kutlar›m” fleklinde 

konufltu. 

Özellikle minik Duygu’nun 

fliirinden etkilendi¤ini ifade 

eden Sar›-K›rm›z›l›lar›n unutulmaz 

isimlerinden Cüneyt Tanman, 

engelliler için at›lacak 

her ad›m› gönülden destekledi¤ini 

kaydetti. 

‹stanbul Büyükflehir 

Belediyespor Teknik Direktörü 

Abdullah Avc› ise “1992’de 

Küçükçekmecespor’da futbol 

oynam›flt›m. Bu bölgeyi yak›ndan 

tan›yorum ve son y›llardaki 

geliflmelerini de takip 

ediyorum. Hayat›n s›k›nt›lar› 

içinde engellilerimizin moralini 

yüksek tutmal›y›z. Onlar›n 

neflesi, bizim neflemiz olacakt›r.” 

Etkinli¤in sonunda Küçükçekmece 

Belediye Baflkan› Aziz 

Yeniay, Rasim Kara, Cüneyt 

Tanman, Abdullah Avc› ve engellilerin 

ayn› karede bulufltu¤u 

foto¤raf ile Küçükçekmece’de 

bir sevginin portresi 

çizilmifl oldu.


röportaj 

Sunay Ak›n için söylenecek 

çok söz var, hemen 

hemen herkesin 

hayat›n›n bir köflesine 

oturttu¤u “Masal ‹nsan, 

Güzel yürekli, mucize 

adam” ve hatta oyuncaklar 

ülkesinin “‹lham 

perisi” belki de… 

n BURCU EDA ERDEM

Bir Masal Evi düflünün 23 Nisan 

2005 tarihinde “Masal Ülkesi” nden 

çocuklar için gönderilmifl, içinde büyüyen 

ya da büyümeyen bütün çocuklar›n 

hayallerindeki oyuncaklar› 

bar›nd›r›yor. Hepsinin ayr› bir hikayesi 

var ve aralar›nda gezerken hepsinin 

f›s›lt›yla size anlatt›klar›n› duymaya 

çal›fl›yorsunuz. Sadece oyuncak m› 

var san›yorsunuz büyülü konakta, 

çok yan›l›yorsunuz… En alt katta kendinizi 

bir denizalt›nda buluveriyorsunuz, 

sa¤a döndü¤ünüzde bir cep sinemas› 

ç›k›yor karfl›n›za ve anlat›lmaz 

yaflan›r denilebilecek bir dolu güzel 

ayr›nt›… 

Sunay Ak›n için söylenecek çok söz 

var, hemen hemen herkesin hayat›n›n 

bir köflesine oturttu¤u “Masal ‹nsan›”, 

“Güzel yürekli, mucize adam” ve hatta 

oyuncaklar ülkesinin “‹lham perisi” 

belki de… Ne derseniz deyin, nas›l bir 

anlam yüklerseniz yükleyin size gülümseyen 

yüre¤i görmeniz için çocuk 

olmaya ihtiyac›n›z yok. O, sizin köfleye 

s›k›flt›rd›¤›n›z çocuklu¤unuzun 

elinden tutan, evcilik oyununda kulland›¤›n›z 

çay fincanlar›yla içti¤iniz 

çaylarda size efllik eden oyun arkadafl›… 

‹nan›lmas› güç bir keyifle yap›lan 

bu konuflman›n tamam›n› sizlere ulaflt›rman›n 

imkan› yok takdir edersiniz, 

çünkü a¤z›ndan bu kadar bal damla- 

yan bir insan›n konuflmalar›n› bire bir 

nakletmek san›ld›¤› kadar da kolay 

bir ifl de¤ilmifl. O televizyondaki program›nda 

bile dal›p uzaklara gitti¤iniz, 

her anlatt›¤› olayda eskilerinizi efleledi¤iniz, 

ses tonuyla bile size kendinizi 

iyi hissettiren adamdan bahsediyoruz 

elbette. Oyuncak Müzesi’ nin kafeteryas›nda 

bulufltuk Sunay hocam›zla 

ve demli çay k›vam›nda bafllad› sohbetimiz. 

Biraz flaflk›n ama son derece 

heyecanl› muhabbetimizde bir kusurumuz 

olduysa flimdiden affola… 

Elimizden geldi¤ince, kalemimiz 

döndü¤ünce yazd›¤›m›z bu “Baldan 

yenmez” sohbetle sizleri bafl bafla b›rak›yoruz… 



röportaj 

n Oyuncak müzesinden 

bahseder misiniz bize? 

Ülkemde çok iyi anlafl›lmas›n› 

istedi¤im bir olgu 

var, Türkiye bunu anlamal›… 

Ama ne yaz›k ki 

anlataca¤›m konuyu hiç 

önemsemedik bu güne 

kadar ya da geçifltirdik, 

makyajla düzeltmeye çal›flt›k… 

Bugün dünya üzerinde 

söz sahibi olan ülkeler, bu 

güçlerini flirketlerinden, 

para birimlerinden almazlar; 

bunu böyle bilmek, 

böyle sanmak büyük bir 

yan›lg›d›r. Bizim ülkemizde 

ne yaz›k ki hep böyle 

alg›lan›yor. Dünyada 

güçlü olmak, egemen olmak, 

ekonomi ile bire bir 

alg›lan›yor, bu büyük bir 

yan›lg›d›r. A.B.D bugün 

çok güçlü bir devlet… Neden? 

fiirketleriyle mi, dolar›yla 

m›? Hay›r… A.B.D’ 

nin dünyan›n gidiflinde 

söz sahibi olmas›n›n nedeni, 

o ülkede 18.000 müzenin 

olmas›d›r. Ne demek 

müzeye sahip olmak? Bu 

demek ki “Bilgi Toplumu” 

dur. Sadece kendi co¤rafyas›n› 

de¤il, insanl›¤›n bütün 

haf›zas›n›, belle¤ini 

toplam›fl demektir. 18.000 

müzeye sahip olan ülke, 

dama oynamak yerine 

satranç oynar. 

n Bir Alman hayat›nda 

her gün bir müzeye giderse, 

ömrünün 16 y›l›n› hiç 

baflka bir ifl yapamadan Almanya’ 

n›n müzelerinde 

geçirir. fiimdi 

Almanya neden güçlü anlafl›ld› 

m›? 

Paris’ teki “Louvre” müzesinin 

koridorlar›n›n 

uzunlu¤u 18 km… fiimdi 

herkes flu özelefltiriyi yaps›n, 

bu bilgilerin ›fl›¤› alt›nda 

diyorum ki: e¤er Atatürk 

Dolmabahçe Saray›’ 

nda ölmemifl olsayd›, biz 

oray› müze yerine otel yapard›k. 

Bu aç›lardan bak›ld›¤›nda, 

baflka bir hayat gözüküyor 

ve güçlü olman›n, 

bir arada yaflaman›n gereklili¤i 

bu mekanlar›, yani 

müzeleri oluflturmakt›r. 

Bir de flöyle bakal›m, Avrupa 

Birli¤ine üye ülkeler 

önce zengin olup sonra m› 

müze kurdular? Yoksa, 

önce müzeler kurup, o 

müzelerin koridorlar›ndan 

geçerek mi Avrupal› oldular? 

Biz de A.B’ ye üye olacaksak, 

hani müzelerimiz? 

Bu seçenekli soruda 

her fleyi ayd›nlat›yorum 

asl›nda… Toplumun, insanlar›m›z›n 

anlamas› gereken 

konu budur. Demokraside, 

bir arada yaflama 

kültüründe, en 

önemli mekanlar müzelerdir. 

Bugün ‹stanbul’da 

bir arada yafl›yoruz, nerelerde 

bir araya geliyoruz? 

Al›flverifl merkezlerinde… 

Orada al›flverifl yap›yoruz, 

orada yemek yiyoruz, üst 

katlar›nda sinemalara giriyoruz. 

Böyle bir toplumda, 

bir ilerleme, bir ayd›nlanma, 

bir demokrasi geliflebilir 

mi? Mümkün mü? 

Müzelerde bir araya gelen 

toplum ile al›flverifl 

merkezinde bir 

araya 

gelen 

toplum ayn› sorunlarla m› 

u¤rafl›r? Bu anlafl›ls›n istiyorum… 

Müzenin anlam karfl›l›¤› 

“‹lham perisi” dir… 

Helikon da¤›nda oturan 

tanr›lar tanr›s› Musalar›n 9 

güzel k›z›n›n ad›d›r. Musalar›n 

bir di¤er ad› da ‘ilham 

perisi’dir ve onlar›n 

evi de Frans›zca bir kelime 

olan ‘musee’ dir. Müzenin 

kelime anlam› da 

buradan gelir. Yani müzeler 

ilham›n yaflad›¤› yerdir. 

Bir ülkenin ne kadar 

müzesi varsa o kadar ilham 

perisi var demektir. 

Müzeleri olan toplumlarda 

kitap okuma sevgisi 

vard›r, çünkü insanlar 

müzeleri gezdikçe okumaya, 

araflt›rmaya merak 

sararlar. Bu konuda Türkiye 

olarak çok eksi¤iz maalesef. 

Bugün tarihimize, do¤aya 

sahip ç›kam›yoruz, tarihimizi, 

tarihi eserimizi koruyam›yoruz; 

neden? 

Çünkü korumac› kültür 

müzelerden yetiflir ve bizim 

müzelerimiz yok… Yeni 

nesli müze koridorlar›nda 

gezdirmeyi baflar›rsan, 

onlar o ülkenin do¤as›na, 

tarihine, tarihi eserine, 

an›tlar›na sahip ç›karlar 

ve korurlar. 

Az önce çok önemli bir 

fley söyledim, fark edilsin 

isterim… Kitap okumuyoruz, 

okumayan, merak etmeyen 

bir toplumuz. Japonya’ 

da bir y›l içinde bir 

kifliye 24 kitap düflerken, 

Türkiye’ de bir y›l içinde 

bir kitaba 6 kifli düflüyor. 

Neden kitap okumuyoruz? 

Neden bu ifli kitap 

okuma kampanyalar›yla 

bu ifli çözemiyoruz? Burada 

da ayn› cevap karfl›m›za 

ç›k›yor: müzelerimiz 

yok… ‹nsan› merak ve 

araflt›rma duygusuna,

okumaya, o ülkenin müzelerinin koridorlar› 

götürür. Sen o koridorlar› k›s›r tutarsan, 

o zaman demokrasiden pay›n› 

alamayan bir toplumda yaflamak zorunda 

kal›rs›n. fiimdiye kadar ben kendimi 

bildim bileli herkes bu ülkenin sorunlar›n› 

çözmek konusunda bir tak›m 

çözümler üretiyor, hepsini bir kenara itiyorum. 

Bunlarla olmuyor, olmayacak… 

Nas›l olmas› gerekti¤ini anlat›yorum. 

Önce beyninden tafl›d›¤› sözcük 

say›s›n› ço¤altmal›y›z insanlar›n, insanlar›n 

banka hesaplar›n› ya da ceplerini 

ço¤alt›rsak onlara mutluluk vermifl olmazs›n. 

O ülkenin gelece¤i garanti demek 

de¤ildir. 

n Süt litreyle ölçülür, kumafl metreyle 

ölçülür… Peki, çok kulland›¤›m›z medeniyet 

ve uygarl›k kavramlar› ne ile ölçülür? 

Gündelik hayatta, sokakta o toplumu 

oluflturan bireylerin bir gün içinde kulland›¤› 

sözcük say›s›yla ölçülür uygarl›k. 

Çünkü beynimizde tafl›d›¤›m›z sözcük 

say›s› kadar kendimizi anlatabiliriz 

ve yine beynimizde tafl›d›¤›m›z sözcük 

say›s› kadar karfl›m›zdakini anlayabiliriz. 

Beraber yaflayan bir toplumun beyinlerinin 

içinde ne kadar çok sözcük 

say›s› varsa, o ülkede o kadar medeniyet 

var demektir. Bunun alt s›n›r› 600 

sözcüktür ve ne yaz›k ki Türkiye 200 sözcü¤ün 

de alt›na düflmüfltür. Ac› ama 

gerçek… Bunun çözümü çok kolay, herkes 

ç›k›fl yolu gösteriyor, ben diyorum ki 

“hay›r, buradan ç›kamad›k, ç›kamay›z, 

ç›kamayaca¤›z.” Çünkü yanl›fl yöne 

do¤ru kofluyoruz, ›fl›k bu tarafta. 

Bak›n, bu kültür politikas›d›r ve kültür 

politikas› partiler ve ideolojiler üstü bir 

fleydir. Nohut nohut olsun, fasulye fasulye 

olsun, bu¤day bu¤day olsun f›nd›k 

da f›nd›k olsun… Bütün bunlar›n bir araya 

gelip kaynad›¤› kazan iflte ben ondan 

söz ediyorum, yani aflure kazan›ndan 

söz ediyorum. Aflure nas›l olur hepimiz 

biliyoruz, bu yüzden anlatt›¤›m ideolojiler 

üstü bir fley dedim. 

fiimdi sokakta herhangi birine sorsan›z 

“biz yiyecek ekmek bulam›yoruz, 

adam bize müzelerden bahsediyor” der. 

O insanlar, g›pta ettikleri o geliflmifl ülkelerin, 

önce müzelerini kurup, o müzelerden 

geçerek o foto¤raf› çektirdiklerini bilemezler, 

göremezler. Bunu görenler harekete 

geçmeli. Benim bütün derdim o 

karanl›kta, fark›nda olamayan insanlar›n 

fark›na varmas›. Benim bunca y›ll›k 

birikimim, okudu¤um binlerce kitap, 

gezdi¤im yüzlerce ülke beni bu tafl›ran 

damlaya getirdi. ‹stanbul “Oyuncak 

Müzesi” bu tafl›ran damlas›d›r. Ben bu 

konuda samimi ve dürüst oldu¤umu 

düflünüyorum. Çünkü bu tarihi köflklerden, 

‹stanbul’ da binlerce varken, hepsinden 

para u¤runa vazgeçildi. Bu 

köflkleri koruyan az say›daki insanlardan 

biriyim. Korumakla da kalmay›p, 

buray› bir oyuncak müzesi haline getirdim. 

Dünyada hiçbir müze para kazanmam›flt›r… 

Zaten müzelerin ve kütüphanelerin 

amac› para kazanmak de¤ildir… 

Bütün bunlar› bilerek yola ç›kt›m, çünkü 

satrançta biri bu hamleyi yapmal›yd›. 

Ne mutlu bana ki, ben yapt›m. 

Oyuncak müzesi, yak›n tarihte daha 

yeni yeni ortaya ç›kan bir oluflumdur. 

Bugün en uygar ülkeler yeni yeni oyuncak 

müzeleri kuruyorlar ve Türkiye’ de 

bunu baflarm›fl bir Türk’ ün olmas›na 

hayretle bak›yorlar. Asl›nda biz yapar›z, 

bizim bu konudaki birikimimiz çok 

fazla. Ben bat›’ n›n do¤ru olan ›fl›¤›n› ülkeme 

getirdim, insanlarla paylaflt›m, 

yoksa hiçbir zaman bir ifl adam› olarak 

görmedim kendimi. Ben flair ve yazar›m… 

Bir “Ifl›k Tafl›c›s›” y›m. 

Ifl›k, ayd›nl›kta durana verilmez, karanl›kta 

durana uzat›l›r… 

Ben dama oynam›yorum, satranç oynuyorum. 

Dama oyuncusunun derdi, 

tafl yeyip tafl yedirmemektir; benim ta- 



röportaj 

sam gelecek için hamle 

yapmak. ‹leride daha da 

ço¤alan nüfusun bilgi birikimini 

art›rmak derdindeyim. 

Onlardan insan ç›ks›n, 

kalite ç›ks›n, bu ülkeye 

lay›k insanlar ç›ks›n… 

Bütün amac›m›z o… 

Müzelerde geçen bir saat, 

kütüphanedeki bin kitaba 

bedeldir. Çünkü müzeler 

en güzel bilgi kaynaklar›d›r. 

Bunlar› ço¤altmal›y›z. 

Ben bir tek fleye 

güveniyordum; türkülerimize… 

Bu güzel türkülere 

sahip olan bir millet yapmak 

istedi¤im fleyi anlayacakt›r 

dedim ve anlad› 

biliyor musun? 

n 100 y›ll›k konak, flimdi 

oyuncaklarla ve onlar› görmeye 

gelen insanlarla dolu. 

Bu size ne hissettiriyor? 

Bu tarihi köflkleri herkes 

y›k›p apartman yapt›. Biz 

onard›k. Y›k›p apartman 

yapt›rabilir, ayl›k binlerce 

dolar gelir elde edebilirdim. 

Kiraya versem oturdu¤um 

yerden para kazan›rd›m. 

Ben bütün 

bunlardan vazgeçtim.Kitaplar›mdan,gösterilerimden,televizyonprogramlar›mdan 

daha do¤rusu flimdiye kadar 

yapt›¤›m bütün ifllerden 

kazand›¤›m tüm param› 

antik oyuncaklar almaya 

harcad›m ve hala 

harc›yorum. Cebimde param 

olmas›n, mühim de- 

¤il. Zaten para bunun için 

laz›m. Çünkü o yazd›¤›m 

kitaplar›, yapt›¤›m programlar› 

sevenlerin sevgisi 

bana yeter. O beni sevenlerin 

bana kazand›rd›¤› 

paralarla 20 y›ld›r, onlardan 

habersiz onlara oyuncaklar 

al›yorum. Sürpriz 

yap›yorum onlara… Ben 

herkesten daha çok zenginim… 

Benim daha çok 

arabam var ve hepsi antika 

arabalar, her biri normal 

bir araba de¤erinde. 

fiunu biliyorum ki 50 y›l 

sonra benim arabalar›m 

hala konufluluyor olacak. 

Bu oyuncaklar›n hepsi 

son derece de¤erli parçalar 

ve aç›k artt›rma ile sat›fl› 

yap›l›yor, onlar› alabilmek 

için bile sürekli bir çal›flma 

yap›l›yor, emek harcan›yor. 

Bütün param› 

oyuncaklara harcad›¤›m 

için hiç piflman olmad›m, 

aksine ald›¤›m her yeni 

oyuncakta kendimi daha 

da iyi hissett 

i m . 

Oyuncaklarantikada 

çok de¤erlidir. 

Resim duvarda 

kal›r, gümüfller parlat›l›r 

çekmecede kal›r ama 

oyuncak çocu¤un eline 

verildi¤i andan itibaren 

k›r›lmaya bafllar. Bu yüzden 

antikada en de¤erli 

eflya oyuncaklard›r. 

Dünyan›n hiçbir yerinde 

müzeler para kazanmam›flt›r 

diyorum. Zaten 

müze ve kütüphaneler 

para kazanmak için aç›lmazlar. 

Biletlerle, hediyelik 

eflya ve kafeteryalarla 

da ayakta durmazlar, 

deste¤e ihtiyaçlar› vard›r. 

Ben bu ifli sa¤ olsunlar duyarl› 

sponsorlarla sürdürebiliyorum 

ama inan çok 

zorlan›yorum. Müzeden 

içeriye girip “Aaa paral› 

m›, neden paral›?” diyenlere 

çok flafl›r›yorum. Ö¤renci 

5, tam 8 lira. Türkiye’nin 

en ucuz müzelerinden 

biriyiz asl›nda. Burada 

insanlar emek veriyor, 

çal›fl›yor; gelenlerin verdikleri 

girifl paras›, çal›flanlar›n 

ayl›¤›n›, sigortas›n›, 

elektri¤i, suyu, do¤algaz› 

nas›l karfl›layacak? Düflünebiliyor 

musun bunlar› 

biz iflyeri gibi sat›n al›yoruz. 

Oteller aç›ld›¤›nda 5 

y›l vergi ödemiyor ama 

müzeler için böyle bir fley 

yok (!) 

n Sadece çocuklar yok 

gördü¤ümüz kadar›yla, büyüklerin 

de yo¤un ilgis var? 

Ben hep ayn› fleyi söylüyorum, 

buraya çocu¤u 

için gelen anne babalar,

urada kendiçocukluklar›ylakarfl›lafl›yorlar. 

Müzeden ç›karken 

bir elleriyle çocuklar›n›n 

ellerinden tutuyorlar, 

di¤er ellerinden ise kendi 

çocukluklar› tutuyor. Hala 

çocuk olduklar›n›, o temiz 

ve saf duygular› hala yitirmediklerini 

fark ediyorlar. 

Buras› o anlamda insanlar›n 

ruhunu y›k›yor diye düflünüyorum. 

Pazartesi günleri 

hariç her gün aç›k olan 

müzemizde, hafta sonlar› 

Türk kukla sanat›n›n ustalar› 

burada kukla gösterileri 

yap›yor, sonra “fosil keflif 

atölyesi” var, Paris’ te 

e¤itim görmüfl bir Paleontolog 

(fosil bilimcisi) arkadafl›m›z 

miniklere fosili anlat›yor 

ve kum havuzundan 

nas›l bulunup ç›kar›ld›¤›n› 

ö¤retiyor. Bunun d›fl›nda 

her Pazar günü tahtadan 

oyuncaklar›n boyand›¤› 

“oyuncak boyama 

atölyesi”, foto¤raf ve 

yarat›c›l›k seminerlerimiz 

var. Sembolik ücretler ödeyerek 

(çal›flanlar›n neredeyse 

yol paralar›n› karfl›lamak 

ad›na!), bütün çocuklar 

kat›labilir. 

fiuanda buray› gezen flu 

minikleri görüyor musun? 

‹flte bizim gelece¤imiz onlar, 

çocuklar buradan al›yor 

o ›fl›¤› ve ileriye götürecekler, 

inan›yorum. 

n Oyuncak müzesi bizim 

hayat›m›zda bir eksikmifl 

ve biz bu eksi¤i görünce 

anlam›fl›z… Daha bilmedi- 

¤imiz neler var acaba? 

Ben ayakkab› çekece¤i 

müzesi bile gördüm biliyor 

musun? Dünyan›n dört bir 

yan›ndan ayakkab› çekece¤i 

toplam›fllar. Ayakkab› 

çekece¤inin, yani keratan›n 

topu¤a giren k›sm› 

hep ayn›, peki ya saplar›? 

Sap› kullan›ld›¤› kültürü 

yans›t›yor. Kedinin insan 

kültüründeki yerini anlatan 

bir kedi müzesi var 

mesela baflka bir örnek 

olarak. Baflka bir müze de 

gül müzesi ve ne yaz›k ki 

Isparta’ da de¤il, Almanya’ 

da. ‹stanbul laleleriyle 

ünlü ama lale müzesi ‹stanbul’ 

da de¤il Amsterdam’da 

maalesef. Bu konu 

gerçekten çok hassas 

benim için. 

n Televizyon program›n›zla 

ilgili konuflal›m biraz da. 

Biz orada çok mutluyuz 

ve son derece rahat›z. Do- 

¤açlama yap›lan bir sohbet 

asl›nda. Program›n fikir 

babas› H›ncal Uluç, iflin 

mutfa¤›nda olan ve her 

hafta o güzel program› haz›rlayan, 

u¤raflan bu iflin 

mimar› ise Nebil Özgentürk, 

biz Haflmet Babao¤lu 

ile bu anlamda biraz 

daha rahat›z. 

Övgü olarak alg›lamay›n 

ama bir tek 

o program kald› san›yorum 

fluanda programlar 

aras›nda. Kültür sanat alan›ndan 

bahsediyorum tabii 

ki, yanl›fl anlafl›lmas›n. 

Halk›m›z bu programlar› 

izlemez, müzelere gitmez 

diyen herkesi yalanlam›fl 

olman›n mutlulu¤unu yafl›yorum. 

Çünkü hem 

program çok be¤enilerek 

izleniyor, hem de müzeye 

çok yo¤un bir talep geliyor. 

As›l amaç buydu… 

n Son olarak neler söylemek 

istersiniz? 

Ben herkesin katk›s›n› 

bekliyorum. Burada bir 

haber yapmas› ya da bir 

gidip göreyim demesi ya 

da bir ö¤retmense okulunu 

getirmesi, anne babaysa 

çocu¤unu getirmesi, 

tek bafl›naysa kendi çocuklu¤uyla 

gelmesi benim 

için çok önemli. Bunlar›n 

hepsi çok önemli bir 

katk›d›r. Buradan alacaklar› 

›fl›kla hayata katacaklar 

çünkü. Siz de fluanda 

birer “Ifl›k Tafl›y›c›” s›n›z, bilgileri, 

güzellikleri insanlara 

tafl›yor, paylafl›yorsunuz. 

Ifl›¤›n›z ve mutlulu¤unuz 

eksilmesin. 

n A¤z›n›za sa¤l›k Sunay 

Hocam. Çok teflekkür ediyoruz. 



etkinlik

Kral Hakan fiükür 


Türk futbolunun kral› Hakan fiükür, Küçükçekmece Cennet Kültür ve Sanat 

Merkezi’nde sevenleriyle bulufltu. “Futbolda Tribünler Sevgiyle Yeflerecek” sergisini 

Baflkan Aziz Yeniay ile birlikte gezen fiükür, miniklerin yetene¤i karfl›s›nda 

oldukça etkilendi. Efli ve çocuklar›yla birlikte Küçük ‹stanbul’a gelen fiükür, 

“Spora yapt›¤› yat›r›mlardan dolay› Aziz Baflkan’a teflekkür ediyorum” dedi. 

Dünya Kupalar›’n›n en h›zl› gol atan futbolcusu 

olarak tarihe geçen ve Türk futbol tarihinde 

k›r›lmad›k rekor b›rakmayan yeflil sahalar›n 

unutulmaz golcüsü Hakan fiükür, Küçük 

‹stanbul’un onur konu¤u oldu. 

Efli Beyda fiükür, k›zlar› Zeynep Sude, Buse 

ve o¤lu Ömer ile birlikte Cennet Kültür ve Sanat 

Merkezi’nde aç›lan “Futbolda Tribünler 

Sevgiyle Yeflerecek” konulu resim sergisini gezen 

Hakan fiükür’e Küçükçekmeceliler büyük 

ilgi gösterdi. 

Belediye Baflkan› Aziz Yeniay ile birlikte 

sergiyi gezen Hakan fiükür, Türk futboluna 

damgas›n› vuran üç büyük kulübe duyduklar› 

sevgiyi resmeden miniklerin yetenekleri 

karfl›s›nda oldukça duyguland›. 

“TEBR‹KLER AZ‹Z BAfiKAN…” 

Küçükçekmece Belediye Baflkan› Aziz Yeniay 

ile ilçede spora yap›lan yat›r›mlar üzerine 

bir de sohbet gerçeklefltiren fiükür, son befl y›lda 

tamamlanan 87 spor yat›r›m›, 10’u kapal›, 

20’si aç›k spor salonu, iki yar› olimpik yüzme 

havuzu ve bir adet stadyum için de Yeniay’› 

tebrik etti. 

fiükür, kendisini ilgiyle takip eden minik 

hayranlar›n›n imza isteklerini geri çevirmezken, 

“Sporda baflar›y› yakalamak için aile de- 

¤erlerine ba¤l› kalarak, özverili çal›flman›n” 

gereklili¤ini vurgulad›. 

Hakan fiükür’e, bu anlaml› sergiyi ziyaret 

etti¤i için teflekkür eden Küçükçekmece Belediye 

Baflkan› Aziz Yeniay ise duygular›n› flöyle 

ifade etti; 

“Son derece önem verdi¤imiz bu sergimizde 

çocuklar›m›z spora ve futbola duyduklar› o 

tertemiz sevgiyi resme dökerek, bizlere çok 

anlaml› bir mesaj veriyorlar. Onlar›n hayranl›kla 

izledi¤i ve örnek ald›¤› bir isim olan Hakan 

fiükür’ün bugün bizlerle olmas›ndan dolay› 

son derece mutluyuz.” 

“HAD‹ O⁄LUM, B‹R fiUT ÇEK AMCALARA” 

Hakan fiükür, CKSM binas›na efli Beyda Han›m, 

k›zlar› Zeynep Sude, Buse ve iki yafl›ndaki 

o¤lu Ömer ile birlikte geldi. Baflta Küçükçekmece 

Belediye Baflkan› Aziz Yeniay olmak 

üzere tüm Küçükçekmecelilerin gönlünü 

fetheden minik Ömer fiükür, getirilen futbol topuyla 

minik bir flov yapt›. Minik Ömer’in babas› 

ile paslaflmas› ve topla yapt›¤› hareketler, 

izleyenlerden büyük alk›fl ald›. 



mekan 

Ça¤ aç›p ça¤ 

kapatan müze 

1453 

Panoramik 

Müze 

‹stanbul’un fethinin 555.y›ldönümünde aç›lan 1453 

Panoramik Müze, Türkiye'de bir ilk özelli¤i tafl›yor. 

Dünyadaki ise ilk kubbeli panoramik müze olma 

özelli¤i olan yap›da ana tema fetih. Döneme ait gerçek 

malzemelerin kopyalanarak kullan›ld›¤› müzede 

bulunan ok, yay, silah gibi savafl aletlerininn ölçüleri 

Topkap› Saray›'ndaki örneklerine bak›larak haz›rland›. 

Dört katl› müzenin ilk üç kat› yeralt›nda bulunuyor. 

Müze 360 derecelik ve objeler de üç boyutlu.

Sadece on befl y›l önce Trakya Otogar›, 

on y›l önce meflhur Topkap› bit 

pazar›n›n yeri, 2009’da ise 1453 Panoramik 

Müze. Önce çevre düzenlemesi 

biten müzenin bahçesinden fethi yaflamaya 

bafll›yorsunuz. 1453 Panoramik 

Müze’nin içi ise ö¤renci kayn›yor. Tarih 

kitaplar›nda yaz›landan fazlas›n› görmek 

isteyen ö¤rencilere, ö¤retmenleri 

anlat›yor: ‘Fatih Sultan Mehmet, kay›klar›n 

çekilmesi için ilk emri…” diye devam 

ediyor. Tarihe merakl› olun olmay›n, 

bu müzeden sonra yeni bir tarih bilincinizin 

olmamas› imkans›z gibi. “Top- 

kap› fiehir Park›”ndan girerken, solunuza 

bak›nca Edirnekap›'daki surlar›, karfl›ya 

bak›nca Topkap› Surlar›'n› yani 

Kostantinopolis'e ilk Türk askerinin girdi¤i 

kap›y› ve sa¤›n›za dönünce de Silivrikap›'daki 

surlar› görürsünüz. Yani 

fetih duygusu, sizi daha müzeye girmeden 

kendine çekiyor. 

Sultan II. Mehmed'in "Fatih" unvan›n› 

al›fl›na flahit olaca¤›n›z ve ‹stanbul'un 

fethini yaflayaca¤›n›z yerin ad› 1453 

Panoramik Müze, ya da di¤er bir deyiflle, 

1453 Fetih Müzesi. Panoramik 

denmesinin nedeni, 360 derece bir gö- 

rüntü içinde olman›z. 3 bin metrekarelik 

alan içerisinde çerçevesi yani s›n›rlar› 

olmayan 360 derecelik bir resim 

düflünün. Resmin en temel özelli¤i ona 

bak›ld›¤›nda üç boyut etkisi uyand›rmas›. 

Üç boyut etkisinin sa¤lanmas› 

için izleyici resme ancak 14 metre 

uzakl›ktaki bir platformdan bakmak 

zorunda. 

Resmin 650 metrekarelik alan› gerçekten 

üç boyutlu ve alanda kuflatmada 

kullan›lan toplar›n, top arabalar›n›n, 

barut f›ç›lar›n›n imitasyonlar› var. 

2 bin 350 metrekarelik iki boyutlu resim 



mekan 

Topkap›’da bulunan 1453 Fetih 

Müzesi’ni, Türk’üm diyen herkesin 

mutlaka gezip görmesi gerek. Müzeyi 

dolafl›rken, atalar›m›z›n ‹stanbul’u 

fethederken, neler yaflad›klar›n› 

çok daha iyi anlayacaks›n›z. 

Gerçekten muhteflem bir ortam yarat›lm›fl. 

Tarihe sayg› gösterip, bu 

eseri ortaya ç›kan herkese teflekkür 

ediyoruz... 

Gemiler karadan Haliç’e indirildi 

21-22 Nisan gecesi daha önceden haz›rl›klar› tamamlanarak karaya ç›kar›lm›fl ve denize 

indirilmek üzere haz›rlanm›fl 60 kadar küçük tipteki gemi çekilerek Haliç'e nakledildi. Gemiler 

daha önceden k›s›m k›s›m Çifte Sütunlar mevkiinde yani Kabatafl-Befliktafl aras›ndaki 

koyda haz›rlanm›fl, dere boyunu takip ederek Okmeydan› istikametinde Kas›mpafla'dan 

veya Hz. Eyyüb türbesi karfl›s›ndan Haliç'e indirilmiflti. Bu olay Bizans halk›nda derin bir 

flaflk›nl›k ve korkuya yol açt›. 

alan› ise üç boyutlu bölgenin 

hemen arkas›ndan 

bafll›yor. Çal›flma 

öylesine detayl› ki birebir 

insan büyüklü¤ünden 

bafllay›p bütün detaylar›yla 

ince ince ifllenerek 

ufka do¤ru küçülüyor. 

Eserdeki figürlerin say›s› 

10 bin civar›nda. 

Dünyada flu anda yaklafl›k 

30 kadar panoramik 

müze bulunmakta. Panoramik 

müzeler genellikle 

tarihteki önemli olaylar› 

tablolaflt›rmak için yap›lm›fllard›r. 

En önemlileri, 

Waterloo Savafl› Panoramas›, 

Osmanl›-Rus Savafl›'n› 

anlatan K›r›m Savafl› 

Panoramas›, Napolyon'un 

Moskova Savafl› 

Panoramas›, Plevne Müdafaas› 

Panoramas› ve 

Mesdag Panoramas›'d›r. 

Bu panoramalar›n ço¤u, 

1800'lü y›llarda ya¤l› boya 

tekni¤iyle ve olay›n 

geçti¤i yerde yap›lm›fllard›r. 

Müzelerin baz›lar› yatay 

olarak baz›lar› da dikey 

olarak yar›m panoramik 

özelliktedir. 

“‹STANBUL 1453 Panoramik 

Müzesi”ndeki resmin 

dünyada mevcut 30 

kadar panoramik müzeden 

ayr›lan taraf›, hem 

yatay hem de dikey olarak 

tam panorama olmas›. 

Tam panorama, 

her yönde panoramik olmay› 

ifade ediyor. Gökyüzü 

de kubbesel olarak

kesintisiz ve resmin üst bölümünü kapat›yor. 

Resim tamam›yla çerçevesiz 

ve s›n›rs›z. Çerçevesi ve s›n›r› olan bir 

resim, ne kadar derinlik ve üç boyut 

duygusu uyand›r›rsa uyand›rs›n çerçevesini 

ya da s›n›r›n› görebiliyorsan›z, 

onun sizden ne kadar uzakta as›l› 

oldu¤unu anlars›n›z. 

”‹STANBUL 1453 Panoramik Müzesi"ndeki 

çal›flmada resmin bitti¤i yer 

diye bir fley olmad›¤› için, resme bakan 

kifli optik al›flkanl›klar›yla eserin 

gerçek boyutlar›n› kavrayamayacakt›r. 

‹zleyici, platforma ç›kt›¤› anda 

10 saniye kadar sürecek bir flok yafl›yor. 

Bu durum, resmin gerçekli¤ini ve 

boyutlar›n› kavramay› sa¤layacak 

referanslar, bafllang›ç ve bitifl gibi dayanak 

noktalar› bulamaman›n flaflk›nl›¤›d›r. 

Buras› insana, kapal› bir 

mekâna girildi¤i halde, bir flekilde 

tekrar üç boyutlu d›fl mekâna ç›k›lm›fl 

duygusunu yaflat›yor 

‹stanbul Büyükflehir Belediyesi taraf›ndan 

yap›m›na 2005 y›l›nda bafllan›lan 

projede sekiz sanatç›n›n yo¤un 

eme¤i var. Fikrin sahibi ressam ve çizgi 

film yönetmeni Haflim Vatandafl 

ayn› zamanda projenin koordinatörlü¤ünü 

de yürütüyor. Ramazan Erkut 

(background), Yaflar Zeynalov (figürlerden 

sorumlu ressam), Oksana Legka 

(ressam), Ahmet Kaya (storyboard), 

Hasan H. Dinçer (bilgisayar uygulama), 

Atilla Tunca (maket) ve 

Murat Efe (bilgisayar uygulama)'nin 

de görev ald›¤› bu müze Türk sanatç›s›n›n, 

imkân verildi¤inde neler baflarabilece¤inin 

çok aç›k bir kan›t› olarak 

önümüzde durmaktad›r. 

Miniaturk ile bafllayan ‹stanbul Modern 

Sanat Müzesi ve "PANORAMA 

1453" Tarih Müzesi ile devam eden ‹stanbul'a 

yak›flan bu kal›c› kültürel ça- 

l›flmalar›n ivmesini art›rarak devam 

edece¤i anlafl›l›yor. ‹stanbul'un, Essen 

(Almanya) ve Pécs (Macaristan) 

kentleri ile birlikte "2010 Avrupa Kültür 

Baflkenti" olmas›n›n getirdi¤i ivmenin 

de kültürel ve sosyal alanlarda 

kentimize birçok kal›c› kazan›m sa¤layaca¤› 

aflikar. Yetkililere göre müzeye 

her gün 2 bin ö¤renci geliyor. Bu 

ö¤rencilerin tamam› ‹stanbul’daki 

okullardan. 2 bin ö¤renci d›fl›nda yabanc› 

turistler ve yerli ziyaretçiler de 

müze önünde kalabal›klar oluflturuyor. 

Müzeye gitmek için hafif tramvay, 

metrobüs ya da belediye otobüslerini 

kullanabilirsiniz. Bütün ulafl›m araçlar›n›n 

Topkap› dura¤›nda inmeniz yeterli 

olacak. Müzeye girifl tam 5, ö¤renci 

3 TL. 

ADRES: Topkap› fiehir Park›, Topkap›-‹STANBUL. 

www.panoramikmuze.com 


sivil toplum 

Türkiye’nin Kosova köprüsü 

Türkiye 

ile Kosova 

aras›ndaki köprü 

görevini Arnavut Kardeflli¤i 

Kültür ve Dayan›flma Derne¤i 

kuruyor. 1952’de kurulan derne- 

¤in Küçükçekmece fiube baflkan› olan 

Rasim Cankurtaran, “Belediye baflkan›m›z 

Aziz Yeniay Kosova’ya yak›n ilgi 

gösterdi. Burada sevildi¤i gibi orada da 

seviliyor. Kosova’n›n Mamufla kenti ile 

Küçükçekmece kardefl kent. Bu birlikteli¤i 

sa¤layan herkese Kosova halk› ad›na 

teflekkür ediyoruz” fleklinde konufluyor. 


ARNAVUT 

KARDEfiL‹⁄‹ 

DERNE⁄‹

Anadoluya bilinen ilk Arnavut göçleri 

Arnavutlu¤un ve Arnavut'lar›n 

yaflad›klar› di¤er bölgelerin (eski Yugoslavya 

ve Makedonya) Osmanl› 

idaresine geçmesiyle bafllad›. Yani 

bundan tam, 600 sene önce. 1400’lerden 

önce devflirme amaçl› Arnavut 

prensleri Anadolu’ya getirilmiflti. Yüzy›l›n 

bafl›nda ise Arnavutluk-Kosova 

ve Balkanlar’dan Anadolu’ya göç daha 

da h›zland›. Bu göçlerde durak ‹stanbul’du. 

‹stanbul’un Balkanlara en 

yak›n ilçeleri ilk duraklar› oldu Arnavutlar›n. 

Onlar art›k her Türk gibi Türkler 

ve her Türk gibi vatandalar›na, ülkelerine, 

devletlerine ba¤l›lar. Arnavut-Kosova 

bölgesi Türkleri, Arnavut 

Kardeflli¤i Kültür ve Dayan›flma Derne¤i 

ad›yla 1952’de kuruldu. Yani 

dernek olarak tarihi en eski Balkan 

derneklerinden biri. Merkezi Bayrampafla’da, 

bir flubesi de Küçükçekmece’de. 

‹lçemizdeki flube baflkanl›¤›n› 

Rasim Cankurtaran yap›yor. Baflkan 

Cankurtaran derne¤in kurulufl amac›n› 

özetlerken, “Derne¤imiz hem kendi 

iç iletiflimimizi hem de Arnavutluk- Kosova 

ile ba¤›m›z› sa¤l›yor” aç›klamas›nda 

bulunuyor: 

“Bizim birinci amac›m›z Arnavut kardeflli¤ini 

tesis etmek. ‹smimizde de o 

var. Bu çat› alt›nda Arnavut-Kosoval› 

her kim olursa olsun onun kendinden 

bir fleyler bulabilece¤i bir yer oldu¤unu 

bilmesi gerekiyor. Bunun d›fl›nda 

derne¤imiz Arnavutluk ile Türkiye 

aras›ndaki en sa¤lam köprü vazifesindedir.” 

Rasim Cankurtaran derne¤in k›sa 

tarihini özetlerken oralarla duygusal 

ba¤lar›n›n, özlemlerinin devam etti¤ini 

ama Türk olduklar›n›n da alt›n› çiziyor 

ve dernek hakk›nda flu bilgileri veriyor 

“Derne¤imiz 1952 y›l›nda Türklerle 

muhtelif zaman ve flartlar alt›nda Türkiye’ye 

gelmifl olan Arnavutlar aras›nda 

dostluk ve kardefllik hislerini kuvvetlendirmek 

ve yard›mlaflmay› sa¤lamak 

amac›yla kuruldu. Kurucular›m›z, 

Tümgeneral Cemal Araniti, fiemsettin 

Davuto¤lu, Nezahat Araniti, Tahir 

Kolgin, Musa fien, Cevat Fiflta, Tahsin 

Strazimiri, Hasan Kolofli’dir. Bugüne 

kadar derne¤imizde önemli faaliyetlere 

imza att›k. Kronolojik olarak söyle- 

yecek olursak, 1991 Haziran ay›nda 

Fehmi Agani (Kosova Demokratik Birli¤i 

Baflkan Yard›mc›s›) ve Kosova 

müftüsü Rexhep Boja derne¤imizi ziyaret 

etti ve 

Ankara'ya giderek Kosova konusunda 

temaslarda bulunuldu. Bu derne¤imize 

yap›lan ilk ziyaretti. Bundan 

sonra, mesela, 1991 Kas›m›nda Arnavutluk 

Cumhurbaflkan› Say›n Ramiz 

AL‹YA ülkemizi ziyaret etti ve biz de 

kendisiyle görüflme imkan› bulduk. 4 

Temmuz 2003'te Ankara'da derne¤imizin 

flubesinin aç›lmas› kararlaflt›rd›k. 

Sadece ziyaretler de¤il, derne¤imiz 

Kosova’n›n ba¤›ms›zl›¤› sürecinde 

de önemli rol oynad›. Buradan çok 

yard›mlar toplad›k ve oralara gönderdik. 

Kosova art›k ba¤›ms›z. Güzel günler 

yafl›yor. Bunda Türkiye’nin katk›s› 

çok fazla. Zaten tarihin her döneminde 

Kosova ile Anadolu halk› kardefl 

gibi yaflam›fl, halen de bu gelenek sürüyor.” 

Türkiye’de yaklafl›k 2 milyon Arnavut 

yafl›yor. Rasim Cankurtaran Türkiye’deki 

Arnavutlar hakk›nda bilgiler 

verirken, geleneklerine, dillerine ba¤l› 

olduklar›n›n da alt›n› çiziyor: 

“Son tahminlerimize göre Türkiye'de 

2 milyon civar›nda Arnavut kökenli 

Türkiye’de yaklafl›k 

2 milyon Arnavut’un 

yaflad›¤›n› söyleyen 

Dernek Baflkan› Rasim 

Cankurtaran, 

her dönemde Kosoval›, 

Arnavut vatandafllar›n 

Anadolu insan› 

ile yak›n dostluklar 

içinde yaflad›- 

¤›n› belirterek, “Türkiye’nin 

hemen her 

yerinde Arnavut kökenli 

insan›m›z yafl›yor. 

Bu vatandafllar›m›z›n 

kültürlerini 

unutmamalar› için 

çeflitli etkinlikler düzenliyoruz” 

diyor. 



sivil toplum 

insan yafl›yor. Arnavutlar›n da- 

¤›l›m ve yerlefltirilmesi ise Bat› ve 

Orta Anadolu a¤›rl›kl› Türkiye'nin 

çeflitli illerini kapsamakta. 

‹stanbul’da Bayrampafla, Küçükçekmece 

ve Zeytinburnu 

a¤›rl›kta nüfusun oldu¤u yerler. 

Anadolu’da Samsun, Tokat, 

Yozgat, Bursa, ‹zmir, Ankara, Sakarya 

gibi illere yerlefltirilmifller. 

Bu yerler aras›nda Arnavutça 

konuflanlar›n büyük bir ço¤unlu¤unu 

‹stanbuldakiler oluflturmakta. 

Ve ayr›ca Adana, 

Amasya, Kayseri, Elaz›¤ ve Kahramanmarafl 

gibi illerde de geneli 

100 binin alt›ndaki köylük 

bölgelerde yaflayan Arnavutlar 

var. Türkiye’ye son göçlerde gelen 

Arnavutlar›n bu kadar farkl› 

bölgelere da¤›t›lmalar› ve yerlefltirilmelerindeki 

en büyük nedenlerden 

biri de Arnavutlar'da 

klanlara dayal› genifl sülalelerin 

birbirleriyle 700 seneyi aflan kan 

davalar›n›n bulunmas› ve bunun 

Türkiye’de devam etmesini 

engellemek, boflalan Ermeni ve 

Rum köylerinin bofl kalmas›n› 

önlemek olarak sayabiliriz. Türkiye’deki 

Arnavutlar›n say›s›n› 

kesin olarak tahmin etmek çok 

güçtür ço¤unluk olarak ta zaten 

bu ayr›m›n yap›lmas›n› istemezler. 

Sadece Türkiye'de de¤il Osmanl› 

‹mparatorlu¤u döneminde, 

hemen hemen, imparatorlu- 

¤un her bölgesinde, çeflitli kademelerde 

asker olarak, mülkî idare 

amiri olarak, hukuk adam› 

olarak görev alm›fllard›r. Onlar›n, 

bugün, bütün Ortado¤u ülkelerinde, 

Afrika ülkelerinde kal›nt›lar› 

olan Arnavut kolonilerini 

görüyoruz; onlarla, s›k s›k, Libya'n›n, 

M›s›r'›n Arnavut kökenli 

bir diplomat› olarak, Suriye'nin 

Arnavut kökenli Bakan›, Baflbakan› 

olarak, Suudî Arabistan'›n 

Arnavut kökenli ifladam› olarak 

karfl›lafl›yoruz. Bu Arnavut kolonilerinin, 

hemen hemen hepsi 

Türkiye'ye ba¤l›d›r, Türkiye'ye 

sevgiyle bakar, hemen hemen 

hepsinin Türkiye'de akrabalar› 

vard›r.” 

Arnavutlar'›n kökeni meselesi, 

etnologlar aras›nda 

hala bir ihtilaf konusudur. 

Arnavutluk'un (Albania) as›l sakinlerinin 

bugünkü yurtlar›na 

nereden geldiklerine iliflkin me- 

seleye çözüm olarak birçok varsay›m ortaya 

at›lm›flt›r. Kafkaslar'da 'Albania' adl› 

baflka bir yerin varl›¤›, 'Albania' ad›n›n nereden 

kaynakland›¤›n›n gizemini sürdürmesi 

ve öte yandan bu ismin, Arnavut halk›n›n 

kendisince bilinmemesi ve de Arnavutlar'›n 

Balkan Yar›madas›'na gelifline 

dair tarihin ve efsanelerin ortaya koydu¤u 

somut bir kayd›n olmamas› Arnavutlar'›n 

kökeni meselesini çözümü zor bir hale getirmifltir. 

Fakat, her ne olursa olsun, bugün 

genel olarak kabul edilmifltir ki Arnavutlar 

Güneydo¤u Avrupa'daki en eski ›rkt›r. Bütün 

bulgular fluna iflaret etmektedir ki Arnavutlar, 

birbiriyle akraba ‹lliryal›lar, Makedonyal›lar 

ve Epirotlar taraf›ndan tarihin 

çeflitli dönemlerinde temsil edilmifl ilk Ari 

göçmenlerin soyundan gelmektedirler. 

Ço¤u etnolog ve dilbilimcinin kan›s›na göre, 

‹liryal›lar, yar›madan›n güney k›sm›nda 

yerleflik olan ve s›n›rlar› ‹talya ve Trakya'ya 

kadar uzanan Helen öncesi Tyrrhenopelasgia 

halk›n›n çekirde¤ini oluflturmufllard›r. 

‹liryal›lar daha genifl bir anlamda 

ayn› zamanda Pelasgial›d›rlar. Dahas›, 

Yunan yazarlarca "barbar" ve "Helen olmayan" 

olarak adland›r›lan bu akraba ›rk- 

ARNAVUT 

TAR‹H‹ 

lardan ‹liryal›lar'›n, Gegler'in 

yani kuzeyli Arnavutlar'›n 

atalar›, Epirotlar'›n ise Tosk- 

lar'›n yani güneyli Arnavutlar'›n 

atalar› olduklar›na inan›lmaktad›r. 

Bu genel kan›, Strabo'nun 

‹liryal›lar ve Epirotlar aras›nda s›n›r oluflturdu¤unu 

belirtti¤i Via Egnatia ya da Egitana'ya 

iliflkin ifadesinin pratikte bugün 

Gegler'i ve Tosklar'› ay›ran Shkumbini ›rma¤›n›n 

ak›fl›na karfl›l›k gelmesinden do¤mufltur. 

Ayn› co¤rafyac›, Epirotlar'›n ayn› 

zamanda Pelasgial› olarak adland›r›ld›klar›n› 

ifade etmifltir. Bugün bile an›s› ça¤dafl 

Arnavutlarca Tanr›'ya verilen isim "Zot" 

olarak kalan Pelasgial› Zeus'a antik ça¤lar›n 

en ünlü kahininin oldu¤u yer Dodona'da 

tap›lm›flt›r. Herodot'a göre bu kutsal 

yerin civar›na Pelasgia denilmekteydi. 

Dahas›, etnologlar›n bu bulgular› kendilerini 

gururla Balkan Yar›madas›'n›n 

as›l sakinlerinin torunlar› olarak gören 

yerlilerin bozulmam›fl olan gelenekleriyle 

desteklenmektedir. Onlar, bu sebeple, 

bu topraklar üzerindeki as›l hakk›n kendilerinde 

oldu¤unu düflünmektedirler. 

Ayn› zamanda bu geleneklerin gücüyledir 

ki Arnavutlar, di¤er Balkan uluslar›n› 

fazlas›yla kendilerinin olan› sahiplenmifl 

yabanc›lar olarak görmektedir. Bu sebepledir 

ki Arnavutlar ve komflular› aras›nda 

yüzy›llar boyunca süregelen s›n›r savafllar› 

olmufltur.


etkinlik 

Küçükçekmece’den Kosova’ya 

Gencecik bir cumhuriyet 

olan ama kökeni 

itibariyle aram›zda 

sars›lmaz bir kardefllik 

ba¤› bulunan Kosova, 

kuruluflunun birinci 

y›ldönümünü Küçükçekmece’de 

kutlad›. 

Etkinli¤e ev sahipli¤i 

yapan Belediye Baflkan› 

Aziz Yeniay, elinde 

sallad›¤› Kosova Bayra¤› 

ile yüzlerce Balkanl› 

Türk’ü selamlad›. 

bar›fl köprüsü 

Osmanl› ruhunu topra¤›n›n 

çimenine kadar soluyan 

ve an›s›n› halen tüm s›cakl›- 

¤›yla yaflayan ve yaflatan 

Kosova, ba¤›ms›z bir cumhuriyet 

olarak kutlad›¤› ilk 

yafl›n›n coflkusunu Küçükçekmeceli 

kardeflleri ile paylaflt›. 

Küçükçekmece’de ikamet 

eden binlerce Kosova kökenli 

vatandafl›m›z her iki ülkenin 

aflk›yla kavrulan be- 

denlerinin özgürlük maceras›n›, 

kendilerine kucak açan 

Türk ulusunun flanl› bayra¤›na 

ve Küçük ‹stanbul insan›n›n 

sonsuz hümanizmas›na 

sar›larak sürdürüyordu yaflam›n›. 

Beklenen zafer tam bir y›l 

önce 17 fiubat 2008’de kesin 

olarak bafllad› ve Türk-Müslüman 

Kosoval›lar, kendilerine 

ait bir ülkenin sahibi oldular. 

Türkiye Cumhuriyeti, 

Kosova’y› tan›yan ilk ülke 

olarak tarihlere kaz›nan kardeflli¤imizi 

de adeta pekifltirdi. 

Ba¤›ms›zl›¤›n henüz birinci 

y›l›nda, gencecik bir cumhuriyet 

olan Kosova, o saf ve 

benzersiz ba¤›ms›zl›k heyecan›n› 


kutlad›. Kendisine kucak 

açan Küçük ‹stanbul’un Belediye 

Baflkan› Aziz Yeniay’›n 

ev sahipli¤i ile Küçük-

çekmece Nikâh Saray›’nda düzenlenen 

gece özgürlük türküleri ile inledi. 

Türk’ün enginleri titreten egemenli¤inin 

niflanesi olan al bayra¤›n alt›nda iki 

kardefl ulus, yüzlerce y›l sonra yeniden 

ortak kaderde bulufltu. 

“KALB‹M‹Z HEM TÜRK‹YE 

HEM KOSOVA ‹Ç‹N ÇARPIYOR” 

Gecenin ev sahibi olan Küçükçekmece 

Belediye Baflkan› Aziz Yeniay, alk›fllar 

eflli¤inde geldi kürsüye… 

“Uzun y›llardan sonra Kosova’m›z 

murad›na erdi. Küçükçekmeceliler olarak 

bu anlaml› günü sizlerle birlikte kutlamak 

mutluluklar›n en güzeli. ‹yi ki vars›n›z, 

el ele nice mutlu y›llara yürüyece- 

¤iz.” 

Yüzlerce Kosoval›n›n ellerinde her iki 

ülkenin bayraklar›n› sallayarak coflkuyla 

ba¤r›na bast›¤› Baflkan Yeniay, sözlerine 

flöyle devam etti; 

“Baflta Kosova olmak üzere tüm Balkanlar 

bizim için çok önemli. Bizler sizlerle 

etle t›rnak gibiyiz. Bu kutlama tabii ki 

çok say›da Kosoval› kardeflimizin yaflad›- 

¤› Küçük ‹stanbul’umuza yarafl›rd›. Zira 

kalbi hem Türkiye hem de Balkanlar için 

çarpan bizleri tüm dünya ayakta alk›fllayacakt›r. 

Ba¤›ms›zl›¤›n›z› gönülden kutluyorum 

ve inflallah bu ba¤›ms›zl›k türküsünü 

yüzlerce y›l birlikte söyleyece¤iz.” 

Türk-Arnavutluk Derne¤i’nin Kosoval›lara 

verdi¤i candan destekten ötürü bir 

plaket takdim etti¤i Baflkan Yeniay, boynunda 

k›rm›z› kaflkol ile halay çeken 

gençlerin aras›na kat›ld›. 

Ifl›klar karard›, ellerde Türkiye ve Kosova 

bayraklar›, klarnetin ilk melodileri ile 

ayn› ruhu paylaflan iki halk›n insanlar› 

kol kola halay çekmeye bafllad›lar. 

Varda Dans Ekibi’nin gösterisi, Besa 

grubunun Arnavutça türküleri, üstat Arif 

Sa¤’›n TRT y›llar› nostaljisi ile kolonlardan 

yay›lan “Aman Bre Deryalar” türküsü ile 

saatler kum gibi akt›. 

Gecenin onur konuklar› aras›nda bulunan 

Kosova Çevre Bakanl›¤› Müsteflar› 

Çiçiri Dermenko, delegasyon üyesi Husniya 

Beskovich ve Kosova Gazeteciler 

Derne¤i Baflkan› Milayim Zeka, yapt›klar› 

konuflmalarda “Ulu Önder Atatürk’ün 

Türkiye’sinde bulunmaktan dolay› onur 

duyduklar›n› ve kardefl Küçükçekmece’ye 

teflekkür borçlu olduklar›n›” ifade 

ettiler. 

Gecenin ev sahibi olan Belediye Baflkan›m›z Aziz Yeniay, 

onur konuklar› olan Kosova Çevre Bakanl›¤› Müsteflar› 

Çiçiri Dermenko, delegasyon üyesi Hüsniya Beskovich 

ve Kosova Gazeteciler Derne¤i Baflkan› Milayim 

Zeka ile yak›ndan ilgilendi. Gece boyunca konuklar 

coflku içinde flark›lara, türkülere efllik ettiler... 



AR-GE projeler 

Gençler de kent 

yönetiminde 

söz sahibi olacak 

Küçükçekmece Belediyesi, 

gençleri de kent yönetiminin 

içine kat›yor. Kurulmas› 

planlanan Gençlik Meclisi 

ile Küçükçekmeceli gençler, 

sorunlar›n› özgürce dile getirerek 

ve çözüm önerileri 

sunarak kendileriyle ilgili 

kararlarda söz sahibi olabilecekler.

Gençlik Meclisi Nedir? 

Gençlik Meclislerinin temel ifllevleri aras›nda gençli- 

¤in kent yönetiminde söz sahibi olmas›; planlama, karar 

alma ve uygulama süreçlerine gençlerin dahil edilmesi 

bulunmaktad›r. 

Bu kapsamda gençlik meclisleri, gençler aras›nda fark›ndal›k 

yarat›lmas›, gençlik örgütlenmelerinin güçlendirilmesi 

ve örgütlenme bilincinin gelifltirilmesi, gençler 

aras›nda bilgi ve deneyim al›fl-veriflinin sa¤lanmas›, ulusal 

düzeyde bütüncül gençlik politikalar›n›n gelifltirilmesi 

ve Ulusal Gençlik Konseyi’nin oluflturulmas›na 

katk›da bulunmaya yönelik faaliyetler yürütmektedir. 

Küçükçekmece Belediyesi, gençlerin toplumda 

daha aktif bir flekilde yer alabilmesi için üzerine 

düflen sorumlulu¤u yerine getiriyor. Küçükçekmeceli 

gençlerin sorunlar›n› özgürce dile getirebilmeleri, 

kendileriyle ilgili kararlarda söz sahibi 

olabilmeleri, kaliteli ve yaflanabilir bir kentin 

yönetiminde aktif rol almalar› amac›yla Küçükçekmece 

Belediyesi Gençlik Meclisi kuruluyor. 

Gençlik Meclisi, projelerin üretildi¤i, sorunlar›n 

tart›fl›ld›¤›, çeflitli etkinliklerin düzenlendi¤i ve 

gençlerin fikirlerini ortaya koydu¤u sivil bir platform 

olacak. 

15-25 yafl grubundaki kent gençlerinin demokratik 

temsiline dayanan ve kent konseyi çat›s› 

alt›nda kurulacak Gençlik Meclisi, genç potansiyeli 

ile günden güne geliflen Küçükçekmece 

ilçesi için önemli bir f›rsat sunuyor. Gençlik 

Meclisi ile gençler toplumsal yaflam›n her alan›nda 

söz sahibi olabilecek, kente ait olma duygular›n› 

gelifltirecek, gençlik sorunlar›na iliflkin 

politikalar ve çözüm önerileri oluflturabilecekler. 

TÜM GENÇLER KATILAB‹LECEK 

Gençlerin kent hayat›na aktif kat›l›m›n› hedefleyen 

Gençlik Meclisi’ne, gençlik sivil toplum kurulufllar›n›n 

temsilcileri; lise ve üniversite ö¤renci 

birlikleri ve kulüp temsilcileri; gençlikle ilgili çal›flan 

kamu kurumlar›n›n gençlik temsilcileri; oda 

ve birliklerin gençlik temsilcileri; mahalle gençlik 

temsilcileri ve Küçükçekmece’de yaflayan 

tüm örgütsüz gençler kat›labilecek ve söz sahibi 

olabilecek. Kat›l›mc›l›¤› ve ortak akla dayanan 

uzlaflmay› ön plana ç›karan, hiçbir siyasi kuruluflla 

direk bir iliflki girmeme esas›na dayanan 

Gençlik Meclislerinin çal›flma ilkeleri bütünüyle 

gönüllülük ilkelerine dayan›yor. 

‹lçemizin yönetiminde ve gelece¤inde söz sahibi 

olmak isteyen sorumluluk sahibi, düflünen 

ve üretken 15-25 yafl aral›¤›ndaki bütün gençlerimizi 

bekliyoruz. 



AR-GE projeler 

Kentin bahçesini, çocuklar 

renklendiriyor 

Bezirganbahçeli çocuklar›n 

içindeki yarat›c›l›k ruhu, 

atölye çal›flmalar›yla 

aç›¤a ç›k›yor. Seramik/heykel, 

grafiti, müzik ve resim 

gibi alanlarda üç ay boyunca 

uzman e¤itimcilerle 

atölye çal›flmalar›na kat›lmalar› 

planlanan çocuklar, 

kentin bahçesini kendi elleriyle 

renklendirecek. 

Küçükçekmece Belediyesi 

Ar-Ge fiefli¤i taraf›ndan 

‹stanbul 2010 

Avrupa Kültür Baflkenti 

Ajans›’na sunulan 

“Kentin Bahçesi Renklensin” 

bafll›kl› proje 

kapsam›nda Bezirganbahçe, 

çocuklar›n boyalar›, 

müzikleri ve 

heykelleriyle renklenecek. 

“‹stanbul 2010 Avrupa 

Kültür Baflkenti” 

kapsam›nda oluflturulan 

projede Bezirganbahçeli 

çocuklarla üç 

ay boyunca seramik/heykel, 

grafiti, müzik 

ve resim gibi alanlarda 

uzman e¤itimcilerle 

atölye çal›flmalar› 

yap›lacak. Atölye çal›flmalar›yla 

çocuklar›n 

bilinçli, aktif ve üreten 

bireyler olarak yaflad›klar› 

mekân› dönüfltürerek 

yaflam alanlar›n› 

sahiplenmelerinin sa¤lanmas›n›n 

hedeflendi- 

¤i projede, çocuklar›n 

atölyelerde ürettikleri 

ürünlerin Küçükçekmece 

Uluslararas› 4.Göl 

fienli¤i’nde, Bezirganbahçe 

‹rtibat Merkezi’nde 

ve ilçedeki kültür 

merkezlerinde sergilenmesi 

planlan›yor. 

Bezirganbahçe’de yaflayan 

çocuklar›n kendilerini 

sanat yoluyla 

ifade etmeleri ve yarat›c›l›klar›n›keflfetmelerinin 

amaçland›¤› projede; 

atölye çal›flmalar›n›n 

yan› s›ra gezilerin 

düzenlenmesi ve sanatsal 

etkinliklere de dahil 

olunmas› planlan›yor. 

Proje süresince yap›la- 

cak bu gezilerle çocuklar, 

‹stanbul’a kültür-sanat 

çerçevesinden bakarak, 

kentin kültürel 

dokusunun fark›na varacak 

ve atölyelerde ortaya 

ç›karacaklar› 

ürünler için ilham alacaklar. 

Grafiti etkinli¤i 

kapsam›nda ise Bezirganbahçe’de 

yer alan 

TOK‹ Ertu¤rul Gazi ‹lkö¤retim 

Okulu’nun duvarlar› 

çocuklar taraf›ndan 

boyanarak, daha 

güzel ve çekici bir görünümekavuflturulmas›na 

yönelik çal›flmalar 

yürütülecek. 

‹stanbul’da yaflamalar›na 

ve kültür-sanat 

etkinliklerinden faydalanma 

haklar› olmas›na 

ra¤men, çocuklar›n 

büyük bir k›sm›n›n 

kentteki kültür-sanat etkinlikleri 

hakk›nda yeterli 

bilgi sahibi olmamas› 

düflünüldü¤ünde 

proje daha büyük 

önem kazan›yor. Çocuklara 

kendilerini ve 

yarat›c›l›klar›n› gelifltirmeleri 

için büyük f›rsatlar 

sunan projeyle, sanat›n 

dönüfltürücü ve 

birlefltirici yönü çocuklar›n 

kendilerini ifade 

edebilmeleri için alan 

açarak, kiflisel geliflimlerine 

alan açacak ve 

sanatç›larla tan›flarak 

farkl› sosyal ortamlar›n 

fark›nda olmalar›n› 

sa¤layacak. Proje ile 

ayr›ca aç›lacak olan 

sergilerle bölge halk›n›n 

sanatsal etkinliklere kat›l›m›n›n 

sa¤lanmas› da 

hedefleniyor.

Gölde uyanan kay›p 

tarih: BATHONEA 

2700 y›ll›k antik Bathonea kenti, dönemin giysilerinin tasar›mlar›yla yeniden 

canlan›yor. K›yafet, ayakkab› ve çeflitli aksesuarlardan oluflacak koleksiyon, 

özel bir defile ile kamuoyu ile paylafl›lacak. 

Küçükçekmece Belediyesi ve ‹stanbul 

Ayd›n Üniversitesi taraf›ndan ortak yürütülecek 

proje ile Küçükçekmece Gölü 

k›y›s›nda geçmifli 2700 y›l öncesine dayanan 

antik Bathonea kenti dönemin 

giysileri tasarlanarak yeniden gün yüzüne 

ç›kacak. 

‹stanbul 2010 Avrupa Kültür Baflkenti 

kapsam›nda Küçükçekmece Belediyesi 

Ar-Ge fiefli¤i ve ‹stanbul Ayd›n Üniversitesi 

iflbirli¤i ile oluflturulan sunulan proje, 

Yar›mburgaz Ma¤aralar›nda yaflayan 

ilk insanlardan bafllayarak Bathonea 

antik kentinin deprem nedeniyle 

y›k›lmas›na kadar geçen süre içerisinde 

bölgede yaflayan her s›n›ftan, her meslekten 

insan›n kulland›¤› giysi, ayakkab› 

ve tak›lardan esinlenerek ayakkab› 

ve k›yafet tasar›mlar› oluflturulmas› ve 

bu tasar›mlar›n üretilerek bir defile ile 

tan›t›lmas›n› kaps›yor. ‹stanbul Ayd›n 

Üniversitesi Moda ve Tekstil Tasar›m 

Program› ile Ayakkab› ve Saraciye Tasar›m 

Program›’nda ö¤renim gören 54 

ö¤renci taraf›ndan tasarlanacak koleksiyon, 

50 parça giysi, 50 çift ayakkab› 

ve çeflitli aksesuarlardan oluflacak. 

Dönemin giysilerini bire bir yans›tmas› 

için büyük özen gösterilecek tasar›mlarda 

deri, güderi, ham kumafllar, çeflitli 

aksesuarlar, tafl, ahflap, kemik, kuru- 

tulmufl sazlar, tüyler, kürk, lif ve deniz 

kabu¤u gibi malzemeler kullan›lacak. 

Koleksiyon ayr›ca, Ç›ra¤an Saray›’nda 

gerçekleflecek bir defile ile kamuoyuna 

tan›t›lacak. 2009 y›l› içerisinde Ç›ra¤an 

Saray›’nda gerçeklefltirilecek bir defile 

ile sonuçland›r›lmas› planlanan projenin 

ilk aflamas›nda; bilgi, doküman ve 

katalog taramalar›n› kapsayan literatür 

araflt›rmas›, müze gezileri ve saha çal›flmalar›ndan 

oluflacak olan “Araflt›rma” 

ad›m› ile ö¤rencilerin tasar›mlar›n› olufltururlarken 

faydalanacaklar› bilgilere 

ulaflmalar› ve Yar›mburgaz Ma¤aralar›n›, 

Bathonea antik kentini ve antik dönemi 

tan›malar› amaçlan›yor. 

Ö¤rencilerin, edindikleri bilgilerle 

oluflturacaklar› tasar›mlar›n hikayesini 

yazarak, tasar›m temalar›n›n oluflturmalar›n›n 

ard›ndan elbise, ayakkab› 

ve aksesuar koleksiyonlar›n›n çizimi 

gerçeklefltirilecek. Dönemi en iyi flekilde 

yans›taca¤› düflünülen deri, güderi, 

ham kumafllar, çeflitli aksesuarlar, tafl, 

ahflap, kemik, kurutulmufl sazlar, tüyler, 

kürk, lifler ve deniz kabuklar› gibi malzemelerin 

teminiyle birlikte üretim 

aflamas›na geçilecek. Ayr›ca tasar›mlar›n 

patentinin al›nmas›na iliflkin Türk 

Patent Enstitüsü’ne müracaat edilecek. 

Proje kapsam›nda Ç›ra¤an Saray›’nda 

gerçeklefltirilmesi planlanan defile kapsam›nda 

ise Türkiye’nin önde gelen 

koreograf ve mankenleri ile çal›fl›lmas› 

planlan›yor. Son olarak ise tasar›mlar 

profesyonel bir moda foto¤rafç›s› 

taraf›ndan foto¤raflanarak ‹ngilizce ve 

Türkçe moda katalogu bas›lacak. 

Bilim insanlar› taraf›ndan gerçeklefltirilen 

son araflt›rmalar 2700 y›ll›k bir 

geçmifli olan Bathonea antik kentinin 

Küçükçekmece Gölü etraf›nda konumland›¤›n› 

gösteriyor. Kocaeli Üniversitesi 

Arkeoloji Bölümü Ö¤retim Üyesi Yrd. 

Doç. Dr. fiengül Ayd›ngün’ün 2007’de 

bafllatt›¤› ‹stanbul Tarih Öncesi Araflt›rmalar› 

(‹TA) projesinde, antik kaynaklarda 

söz edilmesine ra¤men yeri 

bugüne kadar tespit edilememifl antik 

kentin deniz feneri ve ‹stanbul’un en eski 

ve en büyük antik limanlar›ndan olabilecek 

liman ve kent kal›nt›lar› rastlan›ld›. 

Su alt›nda çal›flmalar yapan 

bilim insanlar›, 2.5 km. uzunlu¤unda, 

1.5 metre yüksekli¤indeki surlarla çevrili 

yerleflim yerinin Bathonea kenti oldu¤unu 

belirledi. Denize uzanan 60 

metrelik mendirek ve antik fener, Bathonea`n›n 

önemli bir liman kenti oldu¤unu 

ortaya koyuyor. Bathonea`n›n 

MÖ 7. yüzy›lda kurulan Byzantion ile 

ça¤dafl olabilece¤i san›l›yor. 



meslek 

Bisiklet 

ucuzlad› 

tamirciler 

motorcu oldu 

Petrol bulundu mertlik bozuldu. Hayata bisiklet 

tamricisi olarak bafllayanlar motosiklet tamircili¤ine 

terfi etti. Art›k mahalle aralar›nda 

motor, kaporta sesleri yükseliyor. Mahallemizin 

bisiklet tamircileri motorcu olunca bir 

çocukluk an›s› daha tarihteki yerini ald›...

Çocuklu¤umuzda okuldan teflekkür 

alman›n karfl›l›¤›nda bize 

vaat edilen en büyük ödül bisikletti. 

Bundan yirmi sene önce bir bisikletinizin 

olmas›, flu aralar bir yat›n›z›n 

olmas› gibi bir fleydi. Yollarda 

bu kadar araba olmad›¤› gibi, 

bisiklet, motorsiklet de yoktu. Zaten 

bisikleti olan çocuk, zengin çocu¤uydu. 

Sonra zenginlefltik, büyüdük, 

gelirimiz artt›. ‹ki tekerli bir arabam›zdan 

önce dört tekerli bir arabam›z 

oldu. Oysa bir kere olsa bile 

çocuklu¤umuzda bu zevki tatmal›yd›k. 

Düfle kalka ö¤renmeliydik 

bisikleti. Sonra zinciri atmal›yd›, 

omuzlamal›yd›k onu taa evimize 

kadar. Annemiz bize k›zmal›yd›, 

üstümüzü kirletti¤imiz 

için. Sonra sabah olmal› hemen 

mahallemizin bisikletçisine götürmeliydik 

en de¤erlimizi. 

“DÜN GECE Z‹NC‹R KEST‹” DEMEL‹YD‹K. 

Bugün bisikletin zincir kesmesi 

yeni bir bisiklet anlam›na geliyor 

maalesef. Küçükçekmece gibi ‹stanbul’un 

en büyük ilçelerinden 

birinde bile bisiklet tamircisine rastlamak 

o kadar zor ki!. Hemen hepsi 

motor tamircili¤ine terfi ettiler. 

Kenardan kenardan bisiklete de 

bak›yorlar ama as›l iflleri motorsiklet 

tamircili¤i! 

Onlardan biri de Mehmet Demir. 

1992’den beri önce bisiklet sonra 

motorsiiklet tamircili¤i ile hayat›n› 

kazanm›fl. Bisiklet tamircili¤inin bu 

iflin çekirde¤i oldu¤unu belirten 

Mehmet Usta bak›n neler anlat›yor: 

“Bozuk bisikletleri onararak bu 

ifle bafllad›k. En büyük özelli¤imiz 

bisikletleri elimize al›r almaz önce 

pedal› çevirmekti. O zamanlar 

mahallede bisikletli çok kifli vard›. 

fiimdiki gibi Çin mallar› piyasay› 

allak bullak etmemiflti. fiimdi bir 



meslek 

Çin mal› bisikletler ç›k›p, bisiklet fiyatlar› 

iyice düflünce kimse, bisikletini tamir 

için getirmez oldu. Bu da bisiklet tamircili¤i 

mesle¤ini bitirdi. Eskiden her mahallenin 

köflesinde bir bisiklet tamircisi 

varken, bu gün üç-befl ilçede bir bisiklet 

tamircisi kald›. O da baflka alanlara kayarak 

mesle¤ini sürdürmeye çal›fl›yor... 

bisiklet 80-100 lira. Kullan at 

gibi. Bisiklet tamiri için gelen 

yok gibi. Zaten biz de bu iflten 

para kazanamayaca¤›m›z› 

anlad›k. Kardeflimle buray› 

motor tamircili¤i dükkan›na 

döndürdük.” 

Eskilerden akl›nda kalan ne 

var dedi¤imizde Mehmet Usta, 

“Dükkan hiç bofl kalmazd›. 

‹fli olmayan muhabbete gelirdi. 

Mahallede baflka bisikletçiler 

de vard›. Onlar da öyle. 

Her an doluydular. Tamir için 

gelmeyen bisikletine süs takt›rmaya, 

korna yapt›rmaya 

gelirdi. Ellerimiz 

kir-ya¤ içinde 

eve giderdik. Y›kan›p 

yatard›k ama 

ellerimiz yine kararm›fl 

halde dükkan› 

açard›k” diyor. 

Mehmet Usta’n›n 

dükkan›nda befl 

motor tamir için 

beklerken sadece 

bir bisiklet var. O da 

fren ayar› için bekliyor. 

Hava da ya¤murlu, 

sahibi nas›l 

olsa gelmez diye 

bekletiyor bisikleti. 

Motor tamircili¤i mi 

bisiklet tamircili¤i mi 

dedi¤imizde Mehmet 

Usta, hem duygusallafl›yor 

hem de 

hayat›n gerçekden 

bahsediyor: 

“Bisiklet tamiri 

yapt›¤›m›z y›llar çocukluk 

ve gençlik 

olarak en güzel y›llar›m›zd›. 

Arkadafll›klar, dostluklar ola- 

¤anüstüydü. Fren tamiri yapt›k 

diyelim, paras› yok mu çocu¤un, 

tan›rd›k kimin o¤lu oldu¤unu. 

fiimdi bu mahallede 

kaç kifliyi tan›yabiliriz ki! Motor 

tamircisi olmam›z da zaten 

ekonomik nedenlerden. 

Hayat geçime döndü art›k. 

Adam 80 liraya bisiklet al›yorsa, 

tamire 20 lira vermez. Bu 

flekilde günde dört befl motor 

geliyor. Motor tamiri daha zor. 

Biskletin ifli k›sa sürer, motor 

tamiri günler alabilir. Ama 

ona göre de getirisi fazla.” 

‹flte böyle diyor Mehmet Usta. 

Çay teklifinde bulunuyor. 

Hava so¤uk, elleri de üflüyor. 

Kendi gibi usta olan kardeflinin 

de. 

Kap›dan biri giriyor. “Abi benim 

motorumu ne zaman verirsin” 

diyor. Mehmet Usta yeni 

bir ifl için önlü¤ünü giyiyor ve 

“Vakit para kazanma vakti. 

An›lar baflka bir zamana!” diyerek 

bizi ugurluyor...

Hakk› YALÇIN 

B 

en senin, penceredeki kufllar gibi ürkek 

bak›fl›n› sevdim. 

Kurdu¤un cümlelerin içinde saklad›¤›n 

sorular›n›. 

Bana k›zd›¤›nda, sevgini öldürmek için tuttu¤un 

kiral›k katillerini. 

H›rç›nl›¤›n›, kendine kilitlenmeni. 

Anahtar› denize atman›, gemileri yakman›. 

Kan flekerim düflerken, beni tutman› sevdim. 

HHH 

Ben senin, gözlerinin alt›ndaki k›r›fl›kl›klar› 

sevdim. 

Sivilceni, yast›¤a dökülen saçlar›n›. Eski zaman 

kokunu... 

Her sabah uyand›¤›mda, sevdam› baflucuma 

b›rakman›. 

Namusunu, iffetini, nefretini. 

En do¤rusundan uydurdu¤un yalanlar›n›. 

Gömle¤imi koklayan hasretini sevdim. 

HHH 

Ben senin, yazd›¤›m fliirlerin içinde kendini araman› 

sevdim. 

Siyah beyaz filmlerdeki duruflunu. 

Bardaktan boflan›rcas›na a¤lad›¤›n sahneleri. 

Hastayken baflucumda sabaha kadar oturman›. 

Mum yakman›, çaydanl›kta sevda kaynatman›. 

Ayna olman› bana, aksayan yanlar›m› onarman›. 

Baflkald›ran yan›n›, saklad›¤›m günahlar›m› 

yakalarken oral› olmaman›. 

Ard›mdan mahzun mahzun bakarken, bana 

yakalanman› sevdim. 

HHH 

Ben senin, bir tiyatro bileti için, saatlerce kuyrukta 

beklemeni sevdim. 

Çiçekçi kad›nlarla pazarl›k yapman›, papatya fallar›n›.. 

Kendinle bar›fl›k olman›, bana dar›ld›¤›nda bile. 

Berdufllu¤umu bafl tac› ederken, gösterdi¤in 

sabr›. 

Ça¤dafll›¤›n›, arkadafll›¤›n›, tafl›d›¤›n çocuklu¤un 

izlerini. 

Ben senin yang›n ç›karan gözlerini sevdim. 

Ben senin... 

konuk yazar 

HHH 

Ben senin, birlikte yafllanabilecek kadar bana 

güvenmeni sevdim… 

Gülüflüne katt›¤›n h›nz›rl›¤›. 

Kurabiye tarifine beni katman›. 

Alttan almay› beceremeyen üstünlü¤ünü. 

Her bafllay›fl›nda “Bu son” deyiflini, beni 

toplarken gösterdi¤in sabr›, odam› toplarken 

göstermeyiflini sevdim. 

HHH 

Ben senin, gençli¤inden çald›¤›n foto¤raflarla, 

bana yakalanman› sevdim. 

An›lar›n tavan aras›nda gezintiye ç›kt›¤›m›zda, 

eski defterleri kar›flt›rman›. 

Beni hat›ralarla bar›flt›r›rken, usulca dar›lman›. 

H›drellez akflamlar› kar›nca duas›na ç›kman›... 

Seyahate ç›karken arkamdan döktü¤ün yar›m 

bardak suyu... 

Yana¤›ma kondurdu¤un peflin öpücü¤ün, kredi 

kart›n›n taksiti oldu¤unu inkar etmeyiflini sevdim. 

HHH 

Ben senin, i¤neyi ipli¤e geçiremeyen ihtiyarl›¤›n› 

sevdim. 

Koltuk kumafllar›n›n deseninde gösterdi¤in inad›, 

tatile gitmek için göstermeyiflini. 

Konufltu¤un herkese beni anlatman›. 

Gergin oldu¤umda, hata üstüne hata yapman›. 

Dünyan›n anas›n› satman›... 

Mal varl›¤›na beni katmaman› sevdim. 

HHH 

Ben senin, mevsim normallerinin üzerine 

ç›kt›¤›mda, alttan alman› sevdim. 

Her sonbaharda hüznü rafa kald›rman›. 

Altyaz›l› filmlerde yakalad›¤›n tercüme hatalar›n›... 

Uzun yaflamaya haz›rl›kl› olup, gazetelerdeki 

ölüm ilanlar›nda yafl›tlar›n› arayan telafl›n›. Yaz›n›, 

k›fl›n›... 

Ben senin, üç günlük hasretimde bile k›yameti 

kopar›fl›n› sevdim... 

HHH 

Ben seni, bana benzedi¤in için sevdim. 

Kimselere benzemedi¤in için... 



etkinlik 

Spora 

KIfi SPOR 

OKULLARI

ara yok 

Bütün Küçükçekmece’nin bekledi¤i gün 

geldi. Spora duyulan özlem sona erdi. 

Küçükçekmece Belediyesi K›fl Spor Okullar› 

bafllad›. 9 fiubat’ta bafllayan kay›tlar 

sona erdi ve K›fl Spor Okullar›’nda ilk 

sporcu teri, 21 fiubat'ta akmaya bafllad›. 



etkinlik 

K›fl Spor Okullar›’nda uzman hocalar 

eflli¤inde çal›flmalar›n› sürdüren 

çocuklar›m›z, belki de gelece¤in birer 

y›ld›z aday› olacaklar. Onlar›n yeteneklerini 

yak›ndan takip ediyor ve gelifltirmeleri 

konusunda büyük hassasiyet gösteriyoruz. 

Gösterdikleri baflar›lara göre de onlar›, 

gelece¤in birer Milli sporcusu olmas› için 

kulüplere tavsiye ediyoruz... 

Küçükçekmece Belediyesi taraf›ndan 

organize edilen ve 7–17 

yafl aras› gençlerimizin ücretsiz 

olarak faydalanabilece¤i K›fl Spor 

Okullar› bafllad›. 9 fiubat tarihinde 

bafllayan kay›tlar sona erdi. ‹lçe 

gençli¤i K›fl Spor Okullar›'na gerçekten 

büyük ilgi gösterdiler. K›fl 

Spor Okullar›’n›n ilk mesaisi ise 21 

fiubat’ta bafllad› ve 24 May›s’a kadar 

sürecek. 

Bugüne kadar yetifltirdi¤i on binlerce 

gencin aras›ndan, profesyonel 

kulüplerimizin alt yap›s›na 

yüzlerce yeni yetene¤i kazand›ran 

K›fl Spor Okullar›, Türk sporu 

aç›s›ndan da adeta bir kaynak 

vazifesi görüyor. Halen futbol dal›nda 

Galatasaray, ‹stanbulspor, 

‹stanbul Büyükflehir Belediyespor 

gibi büyük tak›mlar›n altyap›lar›nda 

K›fl Spor Okullar›’nda yetiflen 

Küçükçekmeceli çocuklar›m›z forma 

giyiyor. Ayr›ca yüzme, uzak 

do¤u sporlar› gibi alanlarda da 

gençler, K›fl Spor Okullar›'na büyük 

ilgi gösteriyor. 

23 branflta uzman hocalar taraf›ndan 

e¤itilmeye bafllayan gençlerimiz, 

Türkiye’mizi ve Küçükçekmece’mizi 

yar›nlarda gururla temsil 

ederek bayra¤›m›z› uluslararas› 

arenada dalgaland›racak. Küçükçekmece 

Belediye Baflkan› 

Aziz Yeniay, Yaz ve K›fl Spor Okullar›'nda 

bu güne kadar 15.000 bin 

gence hizmet verdiklerini belirterek, 

"Gençlerimizin kötü al›flkanl›klardan 

uzak durmas›, bofl vakitlerinde 

spor yapmalar› için Yaz ve 

K›fl Spor Okullar›'na büyük önem 

veriyoruz. Spor yapan gençlerimizin 

derslerinde daha baflar›l› oldu- 

¤unu, di¤er arkadafllar›na göre 

kendilerine daha fazla güvendi¤ini 

görüyoruz. Bizim her zaman bir 

söylemimiz var; sporda kaybeden 

yoktur. Spor yapan kazan›r. O 

yüzden çocuklar›m›z›n spor yapmas› 

için biz büyükler elimizden 

gelen her fleyi yapmal›y›z" dedi. 

24 May›s'ta sona erecek olan K›fl 

Spor Okullar›'n›n ard›ndan, Haziran 

ay›nda da okullar›n bitiminden 

sonra Yaz Spor Okullar›m›z'›n 

kay›tlar› bafllayacak.

Kübra DO⁄RU 

Muhteflem zamanlar; ileriki y›llar›n ilk tecrübeleri; 

ilk ad›mlar›n›n at›ld›¤› zor ve zahmetli 

y›llar. Ebeveynler için ise çok daha 

zor y›llar. Çocu¤undan emin olmak ve onu 

yönlendirmekle geçen en meflakkatli y›llar... Ya sizin 

istedi¤iniz do¤rultuda flekillenecek; ya da kendi 

becerileri yönünde; ya da ilgisizlik ve bafl›boflluk 

onu bilemeyece¤i belki zor belki de tesadüfen güzel 

zamanlara yetifltirecek. 

Benim bu muhteflem y›llar›m ise Küçükçekmece’de 

geçti. Bizim bu muhteflem y›llar›m›zda ailemizin 

bizleri yönlendirmeleri veya dikteleri d›fl›nda 

aç›kcas› çok da yönlenebilece¤imiz alanlara sahip 

de¤ildik. Sahip de¤ildik çünkü; 70’lerin çocuklar› 

arada kalm›fl belki de yitik bir neslin çocuklar› olarak 

ancak kendi muhalif ›srarlar›m›zla kendi ilgi 

alanlar›m›z› saptayabiliyorduk. 

Belki koca bir mahallede bir çocuk o da çok iyi 

flartlara sahip ise derslerin d›fl›nda farkl› alanlar da 

kendini gelifltirebilir ya da becerilerini ortaya ç›karabilirdi. 

Ve o çocuk di¤er tüm çocuklar›n g›pta ile 

bakt›¤› olurdu. Çünkü onun sahip olduklar› di¤erlerinde 

genellikle yok olur du. 

Ben de o flansl› ailelerin çocuklar›ndan idim; Anneci¤im 

ve babac›¤›m derslerimin d›fl›nda beni enstürman 

çalabilmem; halkoyunlar› da oynayabilmem; 

resim yapabilmem için çeflitli kurslara kendileri 

yönlendirmiflti... Ancak, dedi¤im gibi o y›llarda 

bunlar› her aile istedi¤i anda kendi ilçesinde de¤ilde 

farkl› ilçelerdeki kurslara göndererek yapt›rabilirdi. 

Ve biz ve bizden önceki y›llarda ise genel kan› 

“hele bir çocuk okusun da, sonra bu ifllerle u¤rafl›rsa 

u¤rafls›n” denir ve hatta u¤raflmas›n diye de 

neredeyse ço¤u engellenirdi. Çünkü o çocu¤u bir 

yerlere götürmek ayr› bir külfet; di¤er taraftan da 

yeni arkadafll›klar ve yeni çevrelerin kontrolü aile 

taraf›ndan kolayl›kla yap›lamayaca¤›ndan bu tür 

kurslara gönderilmezdi. 

Benim çocuklu¤umda ise Küçükçekmece sanat 

ve kültür icraatlar›n› yapma ad›na ise çok yetersizdi. 

Koca ilçede ancak bir yazl›k sinemam›z vard› ki; 

ona da gitmek neredeyse imkans›zd›. Öyle örnek 

konuk yazar 

Çocukluk ve ilk gençlik y›llar› 

alabilece¤imiz ancak mahallemizin ayd›n insanlar› 

olabilirdi daha da ötesi; ya radyodan yada evlerinde 

televizyonlar› olanlar ki; televizyonun da ilk y›llar› 

Türkiye'de orada belirlerseniz üç befl isme hayranl›¤›n›z 

olabilirdi. Ötesi ancak sizin hayal gücünüze 

ba¤l› idi... 

Bunlar› niye yazd›m; aradan çokça y›llar geçti. 

Bambaflka bir Küçükçekmece’ye sahip oldu¤umuzu 

bir süredir gözlemliyorum. Bir süredir Küçükçekmece 

Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’nin söylefli 

etkinliklerine kat›l›yorum. Gelen isimler muhteflem; 

canla baflla gelece¤in yetiflkinlerini kendi ilçelerine 

kazand›rma ad›na belediye aç›kças› bir kültür 

ilçesi yarat›yor. O söyleflilere gelen ö¤renciler ve 

onlar›n konuflmac›lara sordu¤u sorular zehir gibi 

adeta... 

Lise ve dengi s›n›flar›n ö¤rencileri ülkenin çok 

önemli büyük sanatç›lar› ile buluflturuluyor. Çocuklar 

okullar›n›n d›fl›nda kültür ve sanatla u¤rafls›n; bu 

alanlarda yetenekleri varsa gelifltirsin diye ücretsiz 

e¤itim alabilecekleri merkezle aç›l›yor. Duydu- 

¤umda kulaklar›ma inanamad›m tiyatro için onbin 

çocuk bu kurslar için baflvurmufl ve e¤itim al›yor... 

Bütün bunlar insana yat›r›m›n en büyük delilidir. 

Yar›n›n yetiflkinleri kendi mesleklerine; ilgi alanlar›na 

Küçükçekmece’de kendileri art›k karar veriyor 

ve uyguluyor. Tüm bu etkinlikleri gözlemlerken; 

bugünün çocuklar› ad›na hem çok sevindim; 

hem de hay›fland›m... Çünkü, bunlar bizim zaman›m›zda 

yoktu. K›skand›m, kendi çocu¤um ayn› ilçede 

bütün bu bolluk içerisinde kendinden çok emin; 

belki de yar›n›n alk›fl›ndan çok emin; büyük bir sanatc›s› 

olabilecek diye.... 

Tavsiyem olsun bu kültür merkezlerini çocuklar›n›zla 

mutlaka gezin ve unutmay›n elbet sizin de pay›n›za 

düflen bir kültür ve sanat etkinli¤i mutlaka 

mevcut... 

Bütün bu alanlarda tüm yerel yönetimler belki de 

Küçükçekmece Belediyesi yönetimini örnek alamal› 

diye düflünenlerdenim... 

Art›k bir baflka güzel Küçükçekmece ve bir baflka 

›fl›k saç›yor Küçük ‹stanbul etraf›na... 


gezi 

Yeryüzündeki 

gizli cennet 

Akdeniz ile Köyce¤iz Gölü’nün birbirine kavufltu¤u 

deltada yer alan Dalyan, cennetten bir köfle adeta. 

Türkiye’nin en eski yerleflim yerlerinden olan Kaunos 

Antik kenti, kaya mezarlar›, padiflahlara hizmet 

eden Sultaniye Kapl›calar›, dünyan›n ilgisini çeken 

Caretta Caretta kaplumba¤lar›, ünlüleri bile konuk 

eden çamur banyolar›, bal›¤›n en lezzetlisi ve 

do¤ayla bafl bafla tekne keyfinin en iyisi burada… 


n ÇA⁄LAR ÇA⁄ATAY 

Dalyan

Mu¤la’n›n flirin beldesi Dalyan’day›m. 

Akdeniz ile Köyce¤iz Gölü’nün birbirine 

kavufltu¤u deltada yer alan Dalyan, dünyan›n 

ender cennet köflelerinden biri. Buray› 

ziyaret etmenizin yüzlerce sebebi var. 

Deniz kenar›nda de¤il ama hem denizi 

hem de gölleri mevcut. Türkiye’nin en eski 

yerleflim yerlerinden Kaunos Antik kenti 

burada. Kayalara oyulan kral mezarlar›n›n 

en görkemlileri de. Padiflahlara bile 

hizmet etmifl Sultaniye Kapl›calar› Dalyan’›n 

hemen yak›n›nda. Sting, Dustin 

Hoffman gibi ünlüleri konuk eden çamur 

banyolar›, labirenti and›ran kanallarda 

doyumsuz tekne gezileri de, deniz keyfi de, 

bal›¤›n en lezzetlisi de, dünyan›n ilgisini 

çeken caretta caretta kaplumba¤lar› da, 

binbir çeflit kufl da burada bulunuyor. Ve 

daha neler neler… 

5 B‹N YILLIK TAR‹H 

5 bin y›ll›k tarihe sahip Dalyan, tarihi ve 

do¤al dokusu bozulmam›fl ender yerlerden. 

Pek çok turizm bölgesine yak›n ama 

sanki bir o kadar da uzakm›fl gibi duruyor. 

Bugüne kadar bozulmam›fl olmamas›n›n 

nedeni de ana yolun 12 kilometre içersinde. 

Bu yüzden buras› adeta gizli kalm›fl bir 

cennet gibi. Dalyan Mu¤la’n›n Ortaca ilçesine 

ba¤l› bir belde. Nüfusu 5 bin dolay›nda. 

Çok say›da yabanc› da burada yafl›yor. 

RÜYA G‹B‹ YOLCULUK 

T›pk› bir labirenti and›ran sularda tekneyle 

yolculuk yapmak büyük bir keyif. 

Dolmufl teknelerle ‹ztuzu Plaj›’na do¤ru 

muhteflem manzara eflli¤inde kendinizi 

do¤an›n güzelli¤ine bir anda kapt›r›veriyorsunuz. 

Teknenin hareketiyle birlikte etraf›n›za 

bakmaya doyam›yorsunuz adeta. 

Kral mezarlar› sa¤›n›zda kal›yor. Suyun 

her iki taraf›nda akflam yeme¤i için restoranlar›n 

haz›rl›klar›n› bile görebiliyorsunuz. 

Siz de benim gibi bol bol foto¤raf çekmeyi 

ihmal etmeyin. ‹lerideki dev sazl›klar›n 

orada delta bafll›yor. Yeniden sa¤ taraf›n›za 

bakt›¤›n›zda ise Kaunos tarihi flehir kal›nt›lar›n› 

görebilirsiniz. Dalyan’›n kap›s›n› 

görevliler aç›yor. Bu kap› içeri giren bal›klar›n 

d›flar› ç›kmas›n› önlemek için yap›lm›fl. 

Sonra deltada ilerliyorsunuz. Tekne 

zaman zaman sazl›klara sürtünerek geçiyor. 

Yar›m saat içinde ‹ztuzu Plaj›’na var›yoruz. 


gezi 

BENZERS‹Z ‹ZTUZU PLAJI 

Keflke hiç bitmesin dedi¤imiz yolculuk 

burada son buluyor ve bir taraf› 

tatl› su, di¤eri Akdeniz olan bu kumsala 

geliyoruz. Bu kumsal›n benzeri yok. 

Kumsal Radar Tepesi’nin eteklerinden 

bafllay›p Delikada önüne kadar uzan›yor. 

Dalyan a¤z› denen bu bölgede 

med cezire ba¤l› olarak deniz suyu 

bazen deltaya, tatl› su da bazen Akdeniz’e 

ak›yor. Kumsal›n uzunlu¤u 6 

kilometre. Burada kumlar incecik ve 

alt›n rengi. Caretta Carettalar›n yumurtlama 

dönemi Nisan ile Eylül aras›. 

Ve kumsalda bu dönemde kal›nmas› 

yasak. Bu plaja kara yoluyla da 

gidebilirsiniz. Sulungur Gölü’nü dolafl›p 

çam ormanlar› aras›nda yap›lan 

bu yolculuk da baflka güzel ama en 

tekneyle gitme taraftar›y›m. 


85 M‹LYON YILLIK CANLILAR 

‹ztuzu Plaj›’n›n konuklar› olan caretta 

carettalar›n 85 milyon y›ld›r dünyada 

olduklar› tahmin ediliyor. Boylar› 

1.5 metreyi bulan bu sevimli hayvanlar, 

tüm dünya denizlerini dolafl›yor. 

Normalde 2-3 kere yumurtlama yapan 

caretta carettalar, yumurtlama 

öncesinde mart ve nisan aylar›nda 

Dalyan deltas›na giriyor. Ergin difliler, 

oritasyon ad› verilen bir içgüdüyle yumurtalar›n› 

sadece kendilerinin dünyaya 

geldi¤i kumsala b›rak›yor. Nesilleri 

tükenme tehlikesiyle karfl› karfl›ya 

kalan bu kaplumba¤lar, Dalyan’›n ‹ztuzu 

kumsal›nda bir y›lda 300 dolay›nda 

ocak yap›yor. (yumurtalar›n b›rak›ld›¤› 

çukur) Bu sevimli canl›lar 

genellikle hava karard›ktan hemen 

sonra kumsala ç›k›yor. Ana kaplumba¤a 

arka ayaklar›n› kullanarak ge- 

nellikle birden fazla çukur aç›yor. 

Tüm tehlikelere ra¤men yumurtadan 

ç›kmay› baflaran yavrular denize ulafl›yor. 

KRALLAR YÜKSEKTEN BAKAR 

Tarihin muhteflem abideleri kral mezarlar› 

Dalyan Beldesi’nine tam karfl›s›ndaki 

yamaçta heybetli bir flekilde 

hemen her pencereden görülebiliyor. 

Ne yaz›k ki bu kaya mezarlar› da insanlar 

taraf›ndan tahrip edilmifl. Kaya 

mezarlar›n› gezerken o ihtiflam› iliklerinize 

kadar hissediyorsunuz. Biz size 

gezdi¤imiz bir kral mezar›n› anlatal›m; 

Sütunlar›n aras›ndaki kap›dan 6 

metrelik bir odaya giriliyor. Gezdi¤imiz 

odada 3 mezar yeri vard›. Ayr›ca 

odan›n çevresi de da¤›n içinde tünel 

gibi aç›lm›fl. Yani odan›n d›fl›ndan da 

da¤›n içinde dolaflabiliyorsunuz. Kaya 

o kadar sert ki, binlerce y›ld›r do-

¤an›n tahribat›ndan çok etkilenmemifl. 

O dönemin insanlar› taraf›ndan 

elle oyulmufl. Burada insan›n do¤ayla 

mücadelesi hiç bitmiyor. 

TAR‹H‹ KENT KAUNOS 

Kaunos antik kentinin geçmiflinin 

milattan önce 3 binli y›llara dayand›- 

¤› tahmin ediliyor. Kendi ad›na alt›n 

para bast›racak kadar zengin olan 

Kaunos’taki tarihi kaleden tüm Dalyan’› 

kufl bak›fl› izleyebilirsiniz. Tabii o 

kaleye ç›kmak sizi hayli yorabilir. Hamam, 

cadde gibi üniteleri bulanan 

tarihi kentteki amfi tiyatroyla geçmifle 

k›sa bir yolculuk yapabilirsiniz. 

DALYAN ÇAMURU 

Dalyan ayn› zamanda sa¤l›¤›n da 

merkezi konumunda. Dalyan’a her 

gelenin u¤rak yeri haline gelen çamur 

banyosunda siz de nefleli saatler 

geçirebilirsiniz. Çamura bulanan insanlar 

canl› birer heykel haline geliyor 

ve birbirlerinin foto¤raflar›n› çekiyor. 

Sürülen çamur 45 dakika bekliyor, 

sonra kuruyan çamur deriyi geriyor 

ve gözenekleri temizliyor. Çamur, 

dufllarda temizlendikten sonra di¤er 

kapl›ca havuzuna giriliyor. Burada 30 

dakika kalman›n yararl› oldu¤u söyleniyor. 

Buras› pek çok ünlünün de 

u¤rak yeri. Ünlü aktör Dustin Hoffman’dan 

flark›c› Sting’e, ‹ngiltere Kraliçesi’nin 

kardefli Prenses Margareth’tan 

Jack Nicholson’a kadar yüzlerce 

ünlü buran›n tad›n› ç›karm›fl. 

SULTAN‹YE KAPLICALARI SA⁄LIK VER‹R 

Su ile yaflam›n kaynaflt›¤› Dalyan 

göl zengini. Köyce¤iz Gölü’nün giriflinde, 

teknelerle sazl›klar›n aras›ndan yap›lan 

yar›m saatlik yolculu¤un ard›ndan 

Sultaniye Kapl›cas›’na var›yorsu- 

nuz. ‹sterseniz karayoluyla da gidebilirsiniz. 

39 derece s›cakl›ktaki bu kükürtlü 

sular yöre halk›na flifa da¤›t›yor. Sultaniye 

Kapl›calar›n›n helenistik ça¤dan 

bu yana kullan›ld›¤› tahmin ediliyor. 

Sultaniye’nin etraf› ormanl›k alanla 

kapl›. ‹çeride bir kapal› havuzu d›flar›da 

ise iki aç›k havuzu bulunuyor. 

GEZ‹LECEK ÇOK YER VAR 

Dalyan’da gezilecek görülecek yerler 

bitmiyor. Dalyan’da e¤er k›sa süreli kalacaks›n›z 

tüm yerleri bir günde gezebilirsiniz. 

12 ada turu ise Dalaman ile Göcek 

aras›ndaki tüm koylar› ve adalar› 

kaps›yor. Köyce¤iz turu yapabilirsiniz. 

Bunun yan›nda Dalyan ayn› zamanda 

bir kufl cenneti. Kufllar› gözlem de yapabilirsiniz. 

Bunun yan›nda Dalaman 

Çay›’nda rafting, Ekincik’te yat turu, 

mehtapl› gecelerde teknelerde keyifli 

bir akflam yeme¤i yiyebilirsiniz... 


hobi 

n Selami YILMAZÇOBAN Göl 


ve 

barajlarda 

hangi 

bal›klar› 

tutar›z 

Amatör bal›kç›lar›n olta ve a¤ ile bal›k tuttu¤u gölleri ve barajlar› bu say›m›zda sizlerle 

paylaflal›m istedik. Belki bir bofl vaktinizde oltan›z› elinize al›r, do¤ayla bafl bafla kalabilece¤iniz 

bu sporu yapmak istersiniz. Tafl› topra›¤› alt›n denilen ‹stanbul’un gerçekten gölleri 

ve barajlar› da bal›k aç›s›ndan birer maden... ‹flte sizlere önerece¤imiz belli bafll› göller 

ve barajlar... 

ANADOLU YAKASI 

1) ÖMERL‹ BARAJI Ömerli Köyü, Kurtköy ve Sar›gazi üçgeninin içinde kal›r. Bal›k 

çeflitlili¤i 1999 y›l›ndan bu yana göle sal›nan israil sazanlar› yüzünden h›zla azalm›flt›r. 

fiu an gölde ‹srail sazan› baflta olmak üzere aynal› sazan, pullu sazan, az miktarda yay›n, 

az miktarda turna, k›z›lkanat ve tatl›su sardalyas› vard›r. 

2) ELMALI BARAJLARI Göl 1990'lar›n bafllar›nda afl›r› derecede kirlili¤e maruz kald›. 

Bununla bafledebilmek için ‹SK‹ Birinci Elmal› Bendi'nin suyunu iki sefer boflaltt›, ama 

sonuç elde edilemedi. Barajlardan ‹kinci Elmal› Bendi'nin suyu di¤erine göre daha temizdir, 

mevkisi ikinci köprü yolu üzerindeki Kavac›k'la Çavuflbafl› Köyü aras›ndad›r. Bal›k çeflitlili¤i 

baflta tatl›su kefali, sazan ve k›z›lkanatt›r. 

3) SAMANDIRA GÖLET‹ Mevkisi Kartal'a ba¤l› Samand›ra Beldesi'nin hemen üzerindeki 

Aydos Da¤›'ndad›r. Bal›k çeflitlili¤i az miktarda sazan ve k›rm›z› havuz bal›¤›ndan 

oluflur. Suyu temiz etraf› mesire yeridir. Ailecek piknik ve bal›k av› için çok uygundur. 

4) DARLIK BARAJI Bu baraj›m›z fiile yolu üzerinde pek fazla bilinmeyen benim de 

bir sefer gidip bofl döndü¤üm bir barajd›r.

DARLIK BARAJI GÖKTÜRK GÖLET‹ SAZLIDERE BARAJI TERKOS GÖLÜ 

AVRUPA YAKASI 

1) BÜYÜKÇEKMECE BARAJI Bu gölümüz ad›ndan da anl›fl›laca¤› gibi Büyük 

Çekmece ilçemizde bulunmaktad›r ve ‹stanbul’un en büyük göllerinden birisidir. Bal›k 

çeflitlili¤i oldukça genifltir; bafll›ca bal›klar yay›n, sazan, turna, israil sazan›, k›z›lkanat 

ve denize yak›n kesimlerde kefal olarak bilinmektedir. 2007 y›l› yaz aylar›nda 

yaflanan afl›r› kurakl›k neticesinde gölde bal›k yakalayabilmek neredeyse imkans›z 

hale gelmifltir. 

2) KÜÇÜKÇEKMECE GÖLÜ Bu gölümüz de Küçükçekmece ilçemizde bulunmaktad›r. 

1980'li y›llarda gölde bol miktarda yay›n, sazan, turna, k›z›lkanat ve kefal 

bulunmaktayd›. Ama 1990'lar›n bafllar›nda göl çevresindeki h›zl› yap›laflma yüzünden 

bu gölümüzde bal›kç›l›k çok azalm›flt›. Fakat, son dönemde Belediye’nin çabalar› 

ile göl temizlenmeye sürecine girdi ve bal›k çeflidi de yeniden artmaya bafllad›. 

3) TERKOS GÖLÜ Bu gölümüz ise ilimizin önemli su kaynaklar›ndan birisidir ve 

bal›k çeflitlili¤i bak›m›ndan oldukça zengindir. Göldeki bafll›ca bal›k çeflitleri ise turna, 

yay›n, sazan, çapak, israil sazan›, k›z›lkanat ve kadifedir. Ancak son zamanlarda 

yaflanan afl›r› kurakl›k yüzünden denizden göle tuzlu su bas›lmakta ve bu su yüzünden 

gölde yaflayan bal›k say›s› her geçen gün azalmaktad›r. 

4) SAZLIDERE BARAJI (Sazl› Bosna): Küçükçekmece Gölü'nü besleyen Sazl›dere'nin 

üzerine 1980'lerin ortalar›nda yap›m›na bafllanan ve 1990'lar›n bafl›nda biten 

bir ucu fiamlar Köyü'nde, bir ucu Had›mköy, di¤er ucu Sazl›bosna'da olan ve 

bütün k›y›lar› araçla gezmeye müsait olan orta büyüklükte bir baraj›m›zd›r. Bal›k çeflitlili¤i 

‹stanbul'daki di¤er göllerin çok üstündedir. Bafll›ca bal›k çeflitleri aynal› sazan, 

adi sazan, ‹srail sazan›, yay›n turna, tatl›su levre¤i, kefal ve k›z›lkanatt›r. 

4) AL‹BEY BARAJI Alibeyköy ile Kemerburgaz aras›nda kalan nadide barajlar›m›zdan 

biridir. Göldeki bafll›ca bal›k çeflitlili¤i sudak, aynal› sazan, adi sazan, çapak, 

yay›n, tatl›su sardalyas›, kefal ve k›z›lkanatt›r. 

6) fiAMLAR BARAJI fiamlar Köyü ile Arnavutköy aras›nda kalan ufak ve flirin bir 

baraj gölümüzdü ama 1990'lar›n bafllar›ndaki flehirleflme ve sanayileflmeye maalesef 

yenik düfltü. Art›k göl yok olma noktas›ndad›r. Geçmiflte göldeki bal›k çeflitlili¤i 

sazan, yay›n, turna, çapak ve k›z›lkanatt›. ‹ki y›ld›r avc›l›¤a kapal› olan göl 2007 

May›s ay›nda yay›nlanan ek sirküler ile tekrar avc›l›¤a aç›ld›. 

7) GÖKTÜRK GÖLET‹ Bu göletimiz Göktürk Köyü'ndedir ve burada bal›k avc›l›¤› 

yasakt›r. 

8) TAYAKADIN GÖLLER‹ Tayakad›n ile Kemerburgaz aras›ndaki s›k ormanl›klar 

içerinde kalan tafl ve kömür madenlerinin çukurlar›n›n suyla dolmas›yla oluflan 

say›s›z gölcüklerdir. Bu gölcükler oldukça derin ve sular› çok temizdir. Gölcüklerde 

genelde turna, yay›n, sazan, ‹srail sazan› ve kadife bulunmaktad›r. 



etkinlik 

Baharla gelen 

sevgili Nebi 

HOfiGELD‹N 

Sevgili okurlar›m Küçükçekmece’de 

Hayat Dergimizin bu 

say›s›n da sizlere her bahar dünyaya 

geliflini yeni bir coflkuyla 

karfl›lad›¤›m›z sevgili peygamber 

efendimizi (S.A.V) anlatmaya 

çal›flaca¤›m 

Bilindi¤i gibi sevgili peygamberimiz 

hicri takvime göre 12 rebiyülevvel 

Pazartesi sabah dünyaya 

gelmifltir. Bu tarih miladi 

takvime göre 20 Nisan 571 Pazartesi 

gününe rastlar. Bu sene 8 

Mart 2009 Pazar akflam› Mevlid 

kandilidir. Bu vesileyle siz de¤erli 

okurlar›m›z›n, aziz milletimizin 

ve tüm ‹slam âleminin Mevlid 

kandilini tebrik eder ve tüm insanl›¤a 

bar›fl ve kardefllik getirmesini 

niyaz ederim. 

Sevgili peygamber efendimizin 

do¤du¤u zaman›n flartlar›n› 

bilmeden do¤rusu o’nun de¤erinin 

tam olarak anlafl›lamayaca- 

¤› inanc›nday›m. Düflünsenize 

anneler s›rf k›z çocuk do¤urduklar› 

için u¤ursuz say›l›yor ve ço- 

¤u gözleri önünde yavrusunun 

diri diri topra¤a gömülüflünü çaresizce 

seyrediyordu ve birçok 

kad›n ilk çocu¤unu k›z do¤urdu- 

¤u için soka¤a at›l›yor ve kimse 

taraf›ndan sahiplenilmiyordu. 

Böyle bir dünyaya ‘Cennet an- 

n Ömer DÖNGELO⁄LU 

‹lahiyatç› - Yazar 

nelerin ayaklar› alt›ndad›r’ anlay›fl›n› 

getiriyordu. Yine suçsuz yere 

öldürülen k›z çocuklar› için 

‘kim ki iki yada üç k›z çocu¤unu 

büyütüp, güzel bir terbiyeyle yetifltirip 

sonra da onlara güzel bir 

yuva kuran cennette (benim en 

yak›n) komflular›mdan olacakt›r.’ 

Ö¤retisiyle k›z çocuklar›n›n 

e¤itim ve yetifltirilmelerine önem 

vermemizi ilk Resulallah bizzat 

kendiside 4 tane k›z›n› büyütmek 

ve yetifltirmek suretiyle bizlere 

göstermifltir. Yine o günlerde 

hiçbir din veya toplum da kad›na 

mirastan pay verilmez, flahitlikleri 

kabul edilmezdi. ‹slam dini 

kad›n› insan olarak mirasa ortak 

etmifltir. Kad›n› flahit olarak kabul 

etmifltir. Sadece flunlar bile 

peygamberimize ne kadar teflekkür 

etsek az kalaca¤›n›n örnekleri 

de¤il midir? 

Bir gün peygamberimize bir 

sahabi gelerek k›yamet günü affedilmeyece¤inden 

çok korktu- 

¤u bir günah›n›n oldu¤unu söylüyor, 

Peygamber efendimiz de 

ona rabbimizin ‹slam’dan önceki 

günahlar›n bir daha onlara dönmemek 

flart›yla affedildi¤ini söyledi¤i 

halde adamca¤›z ›srarla 

ve gözyafllar› dökerek ikna olmad›¤›n› 

ya da içindeki piflman

l›¤›n ne kadar büyük oldu¤unu 

gösteriyordu. Resulallah ona sordu: 

“Seni bu kadar üzen ne idi bana 

anlat›r m›s›n?” dedi. Adam 

anlatmaya bafllad›: “Ya Resulallah 

henüz sizi tan›mam›flt›m. Benim 

bir k›z›m oldu, onu o günkü 

kurallar gere¤i öldürmem ve 

onurumu kurtarmam laz›md›. 

Annesi flimdi öldürme ne olur, biraz 

büyüsün diye çok yalvard› 

ben de izin verdim. Günler aylar›, 

aylar y›llar› kovalad› ve k›z›m 

iyice büyümüfl ve 4–5 yafllar›na 

gelmiflti. Art›k toplum görmeden 

hemen k›z›m› öldürmem gerekti- 

¤ine karar verdim ve annesine 

k›z›n› haz›rla gidiyoruz dedim. K›z›m 

öyle tatl›, öyle flekerdi ki bana 

sordu ‘baba nereye gidece¤iz‘ 

dedi bende seninle oyunlar oynayaca¤›z, 

gezece¤iz diye aldatt›m. 

Masum yavrucak babas›na 

inand› ve bayram gibi sevinerek 

annesini acele ettiriyordu. Çünkü 

bir baban›n k›z›yla oynad›¤›, onu 

gezdirdi¤i görülmemifl bir fley idi. 

Çocuk acele ettikçe annesi a¤l›yor 

ve yavrusuna sar›l›yordu. Çocuk 

masum bir flekilde annesine 

niçin a¤lad›¤›n› soruyor ama anne 

bir türlü k›z›na ölüme gitti¤ini 

söyleyemiyordu. 

Ve k›z›m›n elinden tuttu¤um gibi 

flehir d›fl›na suyu çekilmifl derin 

bir kuyunun bafl›na gelmifltik. 

Ben karar›m› vermifltim onu kuyuya 

atarak öldürecektim. Ben 

kuyudan afla¤› bakar gibi yapt›m 

o da kuyunun kenarlar›na 

karn›n› yaslayarak afla¤›ya do¤ru 

sarkt› ve ben ani bir hareketle 

yerden ayaklar› kalkm›fl k›z›m›n 

ayaklar›ndan tuttu¤um gibi kuyuya 

att›m. Çocuk düflerken hala 

içimi yakan o sesiyle ba¤›r›yordu 

‘baba, ne olur beni öldürme, beni 

niye öldürüyorsun?’ ama ben 

onu atm›fl ve onurumu kurtarm›flt›m! 

Sonra sizi tan›d›m ‹slam’a girdim 

ve bunun ne büyük bir cinayet 

oldu¤unu anlad›m. Yar›n k›yamet 

günü önüme ç›k›p ‘baba 

beni niye öldürdün, annemden 

erkek kardefllerimden beni niye 

kopard›n, öldürmeseydin ben de 

Resulallah’› görseydim, ellerinden 

öpseydim’ derse ne cevap 

veririm ya Resulallah” dedi. Sevgili 

Peygamberi efendimiz a¤lamaya 

bafllam›fl ve yaz›k oldu 

yavruca¤a, vah yaz›k oldu minik 

k›za diye gözyafllar› döküyordu. 

Kendinden önce vuku bulmufl 

bu cinayete gözyafl› döken merhametli 

bir yüre¤in sahibiydi o. 

Kan döken, haks›z yere güçsüzlere 

zulmeden, derisi siyah oldu- 

¤u için afla¤›lanan ve en flerefli 

varl›k insan›n köle diye pazarlarda 

sat›ld›¤› bir dünyaya gelmiflti. 

Böyle bir toplum yemekten önce 

el ve a¤›zlar› y›kamay›, siyahla 

beyaz›n hiçbir fark› olmad›¤›n› 

üstünlü¤ün takvada, ahlakta oldu¤unu, 

“komflusu açken tok yatan 

bizden de¤ildir” buyurarak 

di¤er gaml›¤› bize miras b›rakan, 

g›ybet, iftira, çekememezlik, suizan 

ve yalan gibi dilin afetlerini 

bize miraçtan ac› örnekler vererek 

ikaz eden, ikiyüzlülerin ve hainlerin 

atefle, cehenneme düfleceklerini 

hat›rlatan, k›yameti koparken 

görseniz bile elinizde yeflil 

bir fidan varsa onu dikiniz buyurarak 

çevreye nas›l bakaca¤›m›z›, 

yeni do¤mufl bir köpek yavrusunun 

bile ölmemesi için ordusunun 

yolunu de¤ifltirip o yavrular›n 

bafl›na bir nöbetçi koyan, bir 

kimseye tebessüm etmeyi bile sadaka 

sayan sevgi rehberi olufluyla, 

yolda beraber gitti¤i bir sahabinin 

yuvas›ndan bir kufl yumurtas›n› 

ald› diye onu ikaz edip yumurtay› 

yerine koyuncaya kadar 

herkesi bekleten, devesine fazla 

yük yüklemifl bir sahabiyi azarlayacak 

kadar hayvanlar›n haklar›n› 

da düflünmemizi sa¤layan örnek 

bir insand› o... 

‹flte yine bir güzel baharla gelen 

Nebi Efendimiz (S.A.V.)... Aram›za 

hofl geldin. Ne çok ihtiyac›m›z 

vard› seni anmaya ve anlatmaya 

bir bilsen. 

Gönlünüz, yüre¤iniz onun sevgisiyle 

dolsun, onu do¤ru anlamay› 

ve ahlak›yla ahlaklanmay› 

Rabbim hepimize nasip eylesin 

selam ve dualar›mla... 


1 

2 

3 

hobi 


Tutunan kitap 

ayraçlar› 

‹flte size hiç kaybetmeyece¤iniz bir sanat 

hamlesi! Tutunan kitap ayrac›... 

‹nce bir ka¤›d›n üstüne bir 

desen çizin. Tercihen bu koala 

gibi bir fleylere tutunan bir flekil 

olmas› iyi olur. 

Kesti¤iniz flekli baflka bir 

ka¤›da yerlefltirin ve fleklin 

tutunan k›sm›n etraf›n› çizin. 

Çizdi¤iniz fleklin uçlar›n› dik 

aç› oluflturacak flekilde 

birlefltirin. Ve flekli etraf›ndan 

kesin. 

4 

5 

6 

Ters çevirin ve ç›k›nt› oluflturmak 

için kenar› k›v›r›n. 

Her iki parçay› da boyay›n. 

Kitap ayrac›n›z› aç›n iki m›knat›s› 

bir kol ve aya¤a yap›flt›r ve iki 

metal ka¤›t tutaca¤›n› da di¤er 

kol ve baca¤a yap›flt›r›n.

MALZEMELER 

‹nce ka¤›t 

Tükenmez kalem 

Makas 

Yap›flt›r›c› 

Küçük m›ktan›slar 

Metal ka¤›t tutacaklar› 

7 10 

8 

9 

Sonra ç›k›nt›l› k›sm› ayrac›n 

arkas›na yap›flt›r›n. 

Bunu yaparken, iki taraf›n da 

uçlar›n›n birbirine eflit 

oldu¤undan emin olun. 

Yap›flt›r›c›n›n kurumas›n› bekleyin 

ve kurudu¤unda bu resimde 

gördü¤ünüz gibi bir 

ayrac›n›z olacak. 

11 

12 

Ka¤›t tutacaklar›na yap›fl›k 

m›knat›slar kitap ayrac›n›z›n 

istedi¤iniz sayfan›n üstünde 

durmas›n› sa¤layacakt›r. 

Baflka neler yap›labilir, mesela 

sincap? 

Ya da bir a¤açkakan? 



püf noktas› 

Vitamin deposu; 

DOMATES 

Yaz, k›fl sofralar›m›z›n 

vazgeçilmezi olan 

domatesin tam bir besin 

deposu oldu¤unu biliyor 

muydunuz? K›mr›z› dev, 

domates sindirimi kolaylaflt›r›r, 

mide ve ba¤›rsaklara 

çok iyi gelir... 

Sofralar›m›z›n vazgeçilmezi olan 

domatesin bir çok hastal›¤a iyi 

geldi¤ini biliyor muydunuz? 

Besin ve vitamin de¤eri oldukça 

yüksek olan domates herkesin bol 

miktarda tüketmesi gereken bir sebze. 

Domates demir, potasyum, kalsiyum 

ve fosfor mineralleri ile A, B ve C 

vitaminleri aç›s›ndan oldukça zengin 

bir besindir. 

DOMATES‹N FAYDALARI: Özellikle lif aç›s›ndan 

zengin kabuklar›yla yenildi- 

¤inde sindirimi kolaylaflt›r›r. Mide ve 

ba¤›rsaklar›n düzenli çal›flmas›na 

yard›mc› olur ve kab›zl›¤› giderir. ‹yi 

bir idrar söktürücüdür ve vücuttaki 

zararl› maddelerin uzaklaflt›r›lmas›na 

yard›mc› olur. Böbrek tafllar›n›n düflürülmesine 

yard›mc› olur. Kan› temizler. 

Kanseri, özellikle de prostat kanserini, 

önlemede çok etkilidir. Kalp 

hastal›klar›na karfl› koruyucudur. Damar 

sertli¤i ve romatizmaya iyi gelir. 

Yafllanmay› geciktirir. Cilde tazelik 

verir. 

Nas›l kullan›l›r? 

Domates taze olarak yenebilece¤i gibi yemeklerde, domates 

salças›, ketçap ve turflu yap›m›nda da kullan›l›r. Ayr›ca, 

domates cilt bak›m› için de yararl›d›r. Cilde tazelik ve renk 

verir. Dilimlenmifl domatesi ciltteki sivilce ve siyah noktalar›n 

üzerine koyup bir süre beklettikten sonra cilt temizlenirse 

yarar› görülür. Domates ve domates suyu ya¤l› ciltlere iyi 

gelir ve derideki gözenekleri s›k›laflt›rmaya yard›mc› olur.

Morfolojik özellikleri 

1-3 metre boya sahip olan domates 

bitkisinin hafif odunsu bir gövdesi 

vard›r. ‹çinde A, B vitaminleri ve 

kalsiyum bulunur 10-25 cm uzunlu- 

¤unda olan yapraklar›n›n üzerinde 

5-9 yaprakç›k vard›r. Yapraklar tüylüdür. 

1-2 cm uzunlu¤unda ve genellikle 

sar› olan domates çiçekleri 

bir sap üzerinde 3-12 adettir. Genellilke 

k›rm›z›, yenilebilen meyvesi yabani 

bitkilerde 1-2 cm çap›nda iken, 

kültür bitkilerinde daha büyüktür. 

Üretimi 

Dünya'da her y›l 125 milyon ton 

domates üretiliyor. En genifl üretimi 

yapan Çin, onu Amerika Birleflik 

Devletleri ve Türkiye izliyor. 

Besler ve tok tutar 

Domatesin besleyici olmas›, flifal› 

olmas› bir yana, ayr›ca tok tutma 

özelli¤i de var. Diyet uzmanlar› diyet 

yapanlar›n s›k›nt›l› anlar›nda 

küçük bir domates yemelerini tavsiye 

ediyor. 

Hormon azald›... 

Son y›llarda serac›l›kta h›zla yayg›nlaflan 

bombus ar›s›, hormon kullan›m›n›n 

azalmas›n› sa¤lad›. Ar›s›z 

üretimde her çiçe¤in tek tek insan 

eliyle ve hormon kullan›larak döllenmesi 

sa¤lan›rken, flimdi bu iflleri 

bombus ar›lar› yap›yor. Bu sayede 

personelden tasarruf eden üretici, 

hormon için de para ödemek zorunda 

kalm›yor. Raf ömrü normaline 

göre iki kat daha uzun olan ar›l› domatesler 

ihracatta da h›zla yayg›nlafl›yor. 

‹hraç edilen domateslerin 

yüzde 80'i ar›l› üretimin eseri. 



Okullar›m›z 

fiiddetin fiiddetin Olmad›¤› Olmad›¤› Demokratik Demokratik 

Okullar Okullar ‹çin ‹çin Avrupa Avrupa Sözleflmesi Sözleflmesi 

1 Okul Okul 

toplulu¤unun toplulu¤unun tüm tüm bireylebireylerininrinin güvenli güvenli ve huzurlu huzurlu bir bir 

okulda okulda yaflamaya yaflamaya hakk› hakk› vard›r. vard›r. HerHerkeskes ö¤renme ö¤renme ve kiflisel kiflisel geliflim geliflim için için 

olumlu olumlu motive motive edici edici bir bir ortam ortam yayaratmayaratmaya katk›da katk›da bulunmakla bulunmakla sosorumludur.rumludur. bireyin, bireyin, bireysel bireysel farkl›l›klar› farkl›l›klar› 

gözetilmeden gözetilmeden eflit eflit davran›lmaya 

davran›lmaya 

ve sayg› sayg› görmeye görmeye hakk› hakk› vard›r. vard›r. HerHerkeskes ayr›mc›l›¤a ayr›mc›l›¤a veya veya bast›r›lmaya 

bast›r›lmaya 

maruz maruz kalmadan kalmadan ifade ifade özgürlü¤üözgürlü¤ününü kullanabilir. 

kullanabilir. 

bir bir topluluk topluluk olarak, olarak, herkeherkesinsin haklar› haklar› ve sorumluluklar›n›n 

sorumluluklar›n›n 

fark›nda fark›nda olmas›n› olmas›n› sa¤lar. sa¤lar. 

demokratik demokratik okul, okul, çat›flçat›flmalar,malar, demokratik demokratik bir bir flekilde flekilde 

seçilmifl, seçilmifl, ö¤renciler, ö¤renciler, ö¤retmenler, 

ö¤retmenler, 

veliler veliler ve uygun uygun oldu¤u oldu¤u durumlarda 

durumlarda 

okuldaki okuldaki di¤er di¤er bireylerden bireylerden oluflan oluflan 

karar karar verici verici organa organa sahiptir. sahiptir. Bu Bu ororgan›ngan›n bütün bütün üyeleri üyeleri oy kullanma kullanma 

hakk›na hakk›na sahiptir. sahiptir. 

bir bir okulda okulda çat›flçat›flmalar,malar, okuldaki okuldaki tüm tüm bireyler bireyler ile 

fliddetten fliddetten uzak uzak ve yap›c› yap›c› bir bir flekilde flekilde 

çözümlenir. çözümlenir. Her Her okulda, okulda, çat›flmalar› çat›flmalar› 

dan›flmanl›k dan›flmanl›k ve arabuluculuk arabuluculuk yolu yolu 

ile önlemek önlemek ve çözmek çözmek için için e¤itilmifl e¤itilmifl 

personel personel ve ö¤renciler ö¤renciler bulunur. bulunur. 

fliddet fliddet vakas›, vakas›, bu bu vakaya vakaya 

kar›flanlar›n kar›flanlar›n okuldaki okuldaki ö¤renciler ö¤renciler 

veya veya di¤er di¤er kifliler kifliler olup olup olmad›¤›na 

olmad›¤›na 

bak›lmaks›z›n bak›lmaks›z›n hemen hemen incelenir, incelenir, ele ele 

al›n›r al›n›r ve çözüme çözüme ulafl›lmak ulafl›lmak üzere üzere 

takip takip edilir. edilir. 

yerel yerel toplumun toplumun bir bir parparças›d›r.ças›d›r. Yerel Yerel ortaklar ortaklar ile iflbirli¤i iflbirli¤i 

yapmak yapmak ve bilgi bilgi al›flveriflinde al›flveriflinde bulunbulunmakmak sorunlar›n sorunlar›n önlenmesi önlenmesi ve 

çözümlenmesi çözümlenmesi için için esast›r. 

esast›r. 

2 Her Her 

3 Okul Okul 

4 Her Her 

5 Demokratik Demokratik 

6 Her Her 

7 Okul Okul

Nasrettin Hoca ‹lkö¤retim Okulu 

‹lçemiz okullar› 

Avrupa’ya aç›l›yor 

Küçükçekmece’nin baflar›l› okullar›ndan biri 

olan Nasrettin Hoca ‹lkö¤retim Okulu, 

Avrupa’daki 82 okul aras›na girdi. fiiddeti 

önlemeyi ve ö¤rencilerin demokratik olarak 

yönetime kat›l›m›n› sa¤layan proje baflar›yla 

uygulanmaya baflland›... 

“Daha Güvenli Avrupa Okullar› Ortakl›¤› Gelifltirme 

Projesi” ne Nasrettin Hoca ‹lkö¤retim 

Okulu baflvurdu ve kabul edildi. 

Comenius Projesi alt›nda bir a¤ 

oluflturuldu ve Nasrettin Hoca ‹lkö¤retim 

Okulu, art›k bu a¤›n 

bir parças›. Peki, nas›l olufltu bu 

a¤ ve niçin? Avrupa Konseyi, 

okullarda demokratik kat›l›m 

ve fliddetin önlenmesi için 19 

Avrupa ülkesinden 82 okul belirleyerek 

ö¤rencilerden okullarda 

demokratik kat›l›m ve 

fliddeti önleme ile ilgili görüfl 

alm›fl ve bu öneriler de¤erlendirilip 

2004 y›l›nda sözleflme 

haline getirilmifl. fiimdi amaç 

sözleflmenin proje orta¤› ülkelerde 

hayata geçmesi… 

Nasrettin Hoca ‹lkö¤retim 

Okulu, bu do¤rultuda sözleflmenin 

gerçekleflmesi için neleri, 

nas›l yapabilece¤ini 

araflt›r›yor, uyguluyor. Okul 

ö¤retmenlerinden Gönül 

Avc› bu konu için Fransa’ya 

gitti ve di¤er ortaklarla 

görüflmeler yapt›. 

Okul müdürleri ve konuya 

vak›f ö¤retmen- 



Okullar›m›z 

ler ö¤rencilere, velilere, ö¤retmenlere 

ve yöneticilere fliddeti önlemede gerekli 

dan›flmanl›k ve arabuluculu¤u 

anlatacaklar. ‹ngiltere, Romanya ve 

Polonya’ya ö¤renci, ö¤retmen ve yöneticileri 

ile gidecek, onlar› da okullar›nda 

a¤›rlayacaklar. Proje uygulamas› 

2011 y›l›na dek sürecek. Üstelik 

bu proje ile ö¤rencilerin yabanc› dil 

ve farkl› kültürler konusunda son derece 

geliflecekleri düflünülüyor. 

Bu anlamda yetiflkin e¤itiminde belediyelerin 

(yerel yönetim) etkisi Avrupa’ya 

giden Nasrettin Hoca ‹lkö¤retim 

Okulu ö¤retmeni Gönül Avc› taraf›ndan 

ilçeden örnekler verilerek anlat›lm›fl. 

Küçükçekmece Belediyesi ile 

görüflmeler tamamlanm›fl. Belediyenin 

e¤itime verdi¤i büyük önemden 

hareketle sanat›n, Kültür Merkezlerinin, 

Spor Salonlar›n›n, her tür bilgilendirme 

toplant› ve seminerlerinin, ö¤retmenlerin 

ve yerel halk›n üzerindeki 

etkisi bilinen bir gerçek. E¤er çocuklar 

aile, okul ve nihayet toplumun 

aynas› ise, aynay› temizlemeli; do¤ru, 

güzel, demokratik, olabildi¤ince 

fliddetsiz yans›malar yap›lmal›. 

Okullarda demokratik kat›l›m ve 

fliddeti önleme baflar›ld›¤›nda, iflte 

ancak o zaman Küçükçekmeceliyim 

demek daha bir anlaml›, güvenli olacak. 

Küçükçekmece Belediyesi, yerel 

halka ulaflman›n okullar, anne ve 

babalarla mümkün oldu¤unun bilincinde 

ve bu tür son derece gerekli 

projeleri sonuna kadar destekliyor. 

Belediye Baflkan› Aziz Yeniay baflta 

olmak üzere, di¤er çal›flanlar›n da 

deste¤i ile ulafl›lmas› baz›lar›na göre 

imkans›z günler Küçükçekmecelilerin 

çok yak›n›nda duruyor. 

Sözleflmenin Küçükçekmece’de Hayat 

dergisinde yay›nlanarak tüm 

okullarda okunmas› büyük bir ad›md›r 

diye düflündük ve siz de¤erli okuyucularla 

paylaflmay› uygun gördük. 

Tüm okullar›n bu sözleflmeyi ö¤renci, 

veli ve ö¤retmenlerinin görebilece¤i 

yerlerde yay›nlayacaklar›na, 

uygulama yöntem ve tekniklerini bir-

irleriyle ve hatta Nasrettin Hoca ‹lkö¤retim 

Okulu ile paylaflacaklar›na 

inan›yoruz. Böylece okullar›m›z 

ve yerel yönetimimiz iflbirli¤i ile öncelikle 

ilçemiz, herkesin kendini ifade 

edebilece¤i, fliddetin olmad›¤› 

bir sevgi toplumuna dönüflecektir 

diye düflünüyoruz. 

Neden Küçükçekmece modeli yarat›p 

tüm ülkemize yaymayal›m? 

Dünyada evrensel sevgi diliyle konuflabilmifl 

kaç Mevlana, Yunus 

Emre, Nasrettin Hoca var ki? Avrupa 

a¤›ndaki okul ve toplumlara bu 

proje ile ulaflabilece¤imize inan›yor, 

herkesi bu konuda hassas davranmaya 

davet ediyoruz. 


Çok de¤il, bundan 

10-15 y›l 

kadar önce 

“kültür erozyonu” 

kavram› 

epey revaçtayd›. Ayd›nlar, 

yazarlar taraf›ndan 

kültürel sürecin 

elefltirisiyle ilgili ciddi bir 

tespit ve mantalite 

n AL‹ K. MET‹N 

kabul edilmekteydi. 

fiimdi ise sözkonusu kavrama öyle bir 

ra¤bet yok. Bu elbet bir fleylerin, belli 

bir de¤iflimin göstergesi olsa gerek. 

Neyin, diyecek oldu¤umuzda, bunun 

bir elde kestirip ataca¤›m›z kesinlikte 

bir cevab›n› veremiyoruz. fiayet verirsek, 

yüzeysel, sloganik düflünmenin 

tuza¤›na düfltü¤ümüz anlafl›l›r. 

Sözü edilen kavram›n; mesela yaflad›¤›m›z 

sosyal, kültürel gerçekli¤i 

karfl›layamad›¤›, içinin boflald›¤› iddia 

edilebilir. Kavramlar, söylemsel 

dolafl›ma girdikleri süreç ve ortamlarda 

kliflelere dönüflme ihtimaliyle karfl› 

karfl›ya gelirler. Kavramlar arac›l›¤›yla 

üretilen bu klifleler, ayn› ideolojik 

söylemler gibi ifl görmeye, gerçeklikle 

ilgili belli flablon alg›lar üretmeye bafllarlar. 

Belki burada, kavramsal kliflelere 

k›yasla ideolojilerin daha total, 

makro nitelikte bir flablona sahip olduklar›n› 

belirtmek gerekir. ‹fllev aç›s›ndan 

bak›ld›¤›nda, her ikisi de ezberci 

bir yaklafl›m› beraberinde getirir. 

Fikir seviyesinin, araflt›r›c› ve gözlemci 

zekan›n yeterince geliflmedi¤i 

toplumlarda ezbercili¤in çok bask›n 

bir fenomen oldu¤u bilinir. Dolay›s›yla 

kavramlarla gerçeklik aras›ndaki 


medya 

irtibat› sorguya çekmekte her zaman 

fayda var. 

Öbür taraftan, kültür erozyonu kavram›n›n 

dikkatten düflmesi, bilhassa, 

toplumun kanaat önderleri olan ayd›nlarla 

ilgili bir vaziyet de¤iflikli¤inden 

kaynaklan›yor olabilir. Bu vaziyet 

de¤iflikli¤i zihni bir ‘de¤iflme’ olabilece¤i 

kadar, zihni bir ‘çözülme’ fleklinde 

de tezahür edebilmektedir. De¤iflme 

mi, çözülme mi? Do¤rusu burada, 

homojen, yeknesak bir durumdan 

bahsetmeye imkan yok. Ayd›n veya 

toplum profili içindeki farkl›laflmalar, 

gerek de¤iflme gerekse çözülme yönündeki 

tespitleri mümkün k›lar. Ayr›ca 

de¤iflme ve çözülme halleri, bazen 

birbirinden kesinkes ayr›lamayacak 

kadar iç içe geçebilmekte. Bilhassa 

çözülme diye gördü¤ümüz sürecin, 

yer yer örtülü bir de¤iflme olarak yo- 

rumlanmas› söz konusu olabilecektir. 

Fakat detaya girmemize gerek yok; 

burada “zihni de¤iflim” ile “zihni çözülme” 

aras›ndaki ayr›flman›n anlam› 

ve tekabüliyetleri ba¤lam›nda meseleyi 

de¤erlendirmeye çal›flal›m. 

Zihni de¤iflmeden söz etti¤imizde, 

öznelerin bilinçli, aktif olarak yaflad›klar› 

anlay›fl de¤iflikliklerini anlamak 

gerekir. Belli ideolojik kesimler taraf›ndan 

“dönek” diye adland›r›lan kimi 

ayd›n ve yazarlar›n, asl›nda de¤iflen 

dünya gerçekli¤i ve de¤erleri karfl›s›nda 

farkl› bir alg›, düflünce çerçevesi 

oluflturduklar›n›, bu çerçeveyi en 

az›ndan daha nesnel kabul ettiklerini 

görüyoruz. Tabii oldu¤u kadar, ayn› 

zamanda anlaml› ve tart›fl›l›r ama 

belki ‘do¤ru’ yönde bir de¤iflmedir bu- 

rada yaflanan. 

Çözülme ise de¤iflmeden çok farkl› 

olarak, olumsal (sebepsiz, kendili¤inden), 

istek d›fl› bir süreçle karakterize 

olur. Çözülme yetersizli¤in, zafiyetin, 

dirençsizli¤in sonucudur. Çözülme terminolojisi, 

daha çok muhafazakar bir 

yaklafl›mla refere olmaktad›r. Mevcut 

yap› ve de¤erlerin muhafazas›n› öne 

ç›kar›r. Bununla beraber, çözülme terminolojisinin 

nötr, yani muhafazakar 

ba¤lama gönderme yapmaks›z›n 

kullan›ld›¤› da muhakkakt›r. Daha 

do¤rusu çözülme terminolojisi, sosyolojik 

yap›daki de¤iflme sürecinin ilk 

aflamas› yani da¤›lma süreciyle ilgili 

tan›mlay›c›, tasvir edici bir anlama 

sahiptir. Bu sebeple direkt muhafazakar 

bir yaklafl›mla özdefllenmesi yanl›flt›r. 

Ancak bu terminolojiyle muhafaza- 

ültür erozyonu mu 

üreselleflme mi? 

kar yaklafl›mlar aras›nda belli paralelliklerin 

olufltu¤u gerçe¤i de reddedilemez. 

Çözülme kavram›, bilhassa 

mevcudu olumlay›c› ça¤r›fl›mlar›yla 

muhafazakar retori¤i davet edici niteliktedir. 

Yapt›¤› göndermeler, genellikle 

mevcudu onaylayan anlamlar 

tafl›r. Erozyon tan›mlamas› ise çözülme 

kavram›ndaki k›smi belirsizli¤i tamamen 

ortadan kald›rarak, daha 

aç›k, daha keskin bir muhafazakar retorik 

meydana getirir. 

Zihin de¤iflimi, büyük ölçüde yeni 

bir alg› ve anlamland›rma tarz› içinde 

kendini gösterir. Zihin, burada baflka 

bir perspektif kazanm›fl, zemin de- 

¤ifltirmifltir. dolay›s›yla zihnin belirleyici, 

temel kodlar› de¤iflime u¤ram›flt›r. 

Buna karfl›l›k zihni (kültürel) çözülme

hali, perspektif, zemin ve kodlara iliflkin 

bir silikleflmeyle belirir. Düflünce 

hatlar›n›n ve karakterinin pörsümesi, 

de¤erlerin eprimeye bafllamas›, bireysel 

veya sosyal asabiyetin azalmas› 

sözü edilen çözülmenin iflaretlerini 

verir. Bu sürecin bir kaosa dönüflüp 

dönüflmeyece¤inden fazla emin olunamaz. 

Çözülme dedi¤imiz fley, belki 

henüz olgunluk kazanmam›flde¤iflmeci 

bir tutumun 

yans›mas› olabilir. Siyasi 

tarihimizde, bununla ilgili aç›klay›c›, 

güzel örnekler buluruz. Bilindi¤i gibi 

Tanzimat dönemi, de¤iflimci bir düflüncenin 

yans›mas›yd›. Geliflme ve 

ilerlemenin ancak Bat›l›laflarak gerçekleflebilece¤i 

düflüncesi Tanzimat 

dönemine damgas›n› vuran zihin de- 

¤iflimini iffla etmekteydi. Oysa geriye 

do¤ru gidildi¤inde, III. Selim’in 

1789’da tahta ç›k›fl›yla birlikte, hatta 

Lale Devri ad› verilen 1718-1730 tarihlerinden 

itibaren yaflanmaya bafllayan 

zihni ve kültürel bir çözülme süreci 

söz konusuydu. Bu süreç, kendi gelece¤ini 

Bat›’da arama insiyak›yla tebarüz 

etmekteydi. Dolay›s›yla, bu örnekteki 

çözülme fenomeni belli bir de- 

¤iflme tecessüsünü içinde bar›nd›r›yor, 

Bat› kültürü ve dünyas›yla ilgili 

alg›lama biçiminde ciddi bir de¤iflim 

yaflan›yordu. Zihinler art›k, Bat›’y› kültürel 

ve teknik yönleriyle makbul, 

muteber addeden bir anlay›fl›n çekim 

alan›na girmifl bulunuyordu. Bu da 

zihni veya kültürel çözülmenin asl›nda 

bir de¤iflme insiyak›ndan beslendi¤ine 

iflaret eder. 

Çözülme süreci, flayet belli bir mecrada 

kontrol alt›na al›namazsa kifliyi 

veya toplumu iflasa, yani felç durumuna 

sürükleyebilir. Durkheim buna 

“anomi” ad›n› verir; kar›fl›kl›k, çöküntü, 

yönsüzlük, anlams›zl›k durumlar›yla 

tezahür eden bir nevi 

‘ölüm hali’dir bu. Durkheim’in ayn› 

zamanda intihar olay›n› da ‘anomik’ 

bir hadise olarak aç›klamas› metaforik 

ölümle gerçek ölüm aras›ndaki 

benzerli¤i daha bir anlaml› 

hale getirir. fiu halde kontrol alt›na 

al›namayan çözülme sürecinin 

anomiye yol açaca¤›, bunun 

ise metaforik oldu¤u kadar, 

belki gerçek bir ölümle bile sonuçlanabilece¤i 

düflünülmelidir. 

Anadolu Türkiye’si, yaflanan çözülme 

sürecinin gerçek ölümle 

sonuçlanma tehlikesini Milli Mücadele 

ile bertaraf etmeyi bildi. 

Metaforik ölüm tehlikesine gelince, 

ne kadar izafi kabul edilirse edilsin, 

Türkiye gibi kültürel kimlik olgusu 

bask›n ve hayati öneme sahip ülkelerde, 

bu her zaman ciddiyetini koruyan 

bir mesele olagelmifltir. 

Metaforik ölüm! Asl›na bakarsak 

burada da muhafazakar bir söylem 

içinden düflündü¤ümüz pek yads›namaz. 

Ancak muhafazakarl›¤› kökten 

olumsuzlayan radikal de¤iflimcili¤in 

gerçek bir garabet olaca¤› aflikard›r. 

Daha aç›kças› böyle bir fley olsa olsa 

anarflizm olarak adland›r›lmay› ge- 

rektirir. Nitekim en de¤iflimci zihinlerin 

bile yeri geldi¤inde en tutucu, en statükocu 

tav›rlar› sergiledi¤ini biliyoruz. 

Bu husus, muhafazakarl›¤›n de¤iflken, 

izafi boyutlara sahip oldu¤unu ortaya 

koymaktad›r. Gerçekten de Türk siyaseti 

bunun en manidar örnekleriyle 

dolup taflmaktad›r. “Düzenin Yabanc›laflmas›” 

(1969) kitab›yla Türk entelektüel 

ortam›nda önemli sansasyona 

sebep olan ‹dris Küçükömer, muhafazakarl›¤›n 

de¤iflen, izafi konumlar›n› 

çok çarp›c› bir flekilde tasvir etmifltir. 

‘Kültür erozyonu’ kavram›n›n muhafazakar 

bir perspektif tafl›d›¤›n› yaz›m›z›n 

bafl›nda söylemifltim. “Metaforik 

ölüm” ibaresi bu kavram›n içeri¤ini 

biraz daha derinlefltiriyor sadece. 

Kelime de¤iflikliklerine tak›lmaman›n 

yarar› yok. Ancak küreselleflme ad› 

verilen vak›an›n getirece¤i sonuçlar› 

kestirmeye çal›flt›¤›m›zda, kültürel 

erozyon kavram›n›n son derece ciddiye 

al›nmas› gerekti¤ini fark etmek gerekir. 

Küreselleflme evrensel de¤erler 

yönünde bir aç›l›m sa¤layabilece¤i 

gibi, kültürel kimlikle iliflkili olarak metaforik 

ölümle sonuçlanacak bir sürecin 

haz›rlay›c›s› da olabilir. 

Kültürel erozyon kavram›n›n bugün 

neden revaçtan düfltü¤ü bu bak›mdan 

ilgiye de¤er bir konudur. Acaba 

bunu küreselleflme süreciyle yaflanan 

kültürel erozyonun, kimlik erimesinin 

bir iflareti olarak de¤erlendirmek 

mümkün mü? Bilemeyiz ama, muhafazakarl›k 

komplekslerine kap›lmadan 

bu süreçte ne kazand›¤›m›z›, ne 

kaybetti¤imizi çok iyi tahlil etmek gerekiyor. 

Küresel gerçeklikle yerli, milli, 

kadim de¤erler aras›ndaki sürtüflme 

ve çat›flma unsurlar›n› tebellür ettirmek 

mecburiyetindeyiz. Sürecin a¤›r 

yani sars›nt›s›z bir de¤iflim halinde ifllemesi 

sorunun ciddiyetini art›rmaktad›r. 

Zira “anomi”, flok, çalkant› gibi 

uyar›c›, alarm verici faktörler burada 

devre d›fl› kalmaktad›r. 

Alaca¤›m›z tav›r, bir seçimin ifadesi 

olarak ortaya ç›kacakt›r. Seçimimiz 

“de¤iflmeden geliflmek” yönündeyse 

baflka, bat›l›laflmaya endeksli bir küreselleflme 

yönündeyse baflka bir tav›r 

üzerinde somutlaflacakt›r. Öncelikle 

bir seçim yapma mecburiyetinde 

oldu¤umuzu bilmemiz gerekiyor. 



yemek 

n 1 su barda¤› un 

n 2,5 su barda¤› irmik 

n 1 su barda¤› tozfleker 

n 1 su barda¤› yo¤urt 

n 1 çay barda¤› zeytinya¤ 

n Yar›m çay barda¤› pekmez 

n Yar›m çay barda¤› süt 

n 1 çorba kafl›¤› kabartma tozu 

Brokolili Tavuk Çorbas› 

MALZEMELER 

n 2 adet tavuk gö¤sü 

n 3 adet tavuk kalça 

(kemiksiz) 

n 5-6 su barda¤› tavuk suyu 

n 4 yemek kafl›¤› margarin 

n 2 yemek kafl›¤› un 

n 2 adet yumurta sar›s› 

n 1 su barda¤› süt 

n 10 adet brokoli 

n 1 tatl› kafl›¤› k›rm›z› pul 

biber 

n Tuz, karabiber. 

MALZEMELER 

n 1 Paket vanilya ve limon kabu- 

¤u üzeri için badem veya tercihe 

göre f›st›k 

fierbeti için Malzemeler: 

n 2 su barda¤› su 

n 2 su barda¤› tozfleker 

n Limon suyu 

HAZIRLANIfiI 

Derin bir tencere al›p ya¤› eritin. Eriyen ya- 

¤a un ilave edip un pembeleflinceye kadar 

kavurun. Un pempeleflince devaml› 

kar›flt›rarak tavuk suyunu ekleyin. Unun 

tavuk suyunun içinde topak topak olmamas› 

için iyice kar›flt›r›n. Tavuk etlerini küçük 

fleritler halinde kesip kaynayan tavuk 

suyuna at›n. Daha sonra k›rm›z› pul biber, 

tuz ve karabiberle baharatland›r›p çiçeklerini 

ay›rd›¤›n›z brokolileri ve tavuk etlerini 

piflene kadar kaynat›n. Bir kasenin içinde 

yumurta sar›lar›n› sütü çatal yard›m›yla ç›rp›n. 

Kaynayan tavuk çorbas›ndan 1 kepçe 

tavuk suyu al›p, kasedeki yumurta-süt 

kar›fl›m›na ekleyip, iyice kar›flt›r›n. Haz›rlad›¤›n›z 

terbiyeyi kaynayan çorbaya, kar›flt›rarak 

ilave edin. Arzu etti¤iniz taktirde çorbaya 

k›y›lm›fl maydonoz da eklenebilir. 

fiam Tatl›s› 

HAZIRLANIfiI 

Kar›flt›rma kab›na önce s›v›lar› yan› yo- 

¤urt, zeytinya¤›, süt ve pekmezi alal›yoruz. 

Kar›flt›rd›ktan sonra üzerine unu, irmi- 

¤i,kabartma tozu, fleker ve vanilyay› ekliyoruz. 

Limonun kabu¤unu da rendeleyelim. 

Hamuru iyice kar›flt›r›p f›r›n kab›na 

yay›p üzerini düzeltiyoruz. Ortadan ikiye 

bölünmüfl bademleri dekoratif bir flekilde 

üzerine bat›r›yoruz. 170 derecede piflirip 

›l›nd›ktan sonra ›l›k flerbeti üzerine dökelim. 

Yar›m saat dinlendikten sonra 

karelere kesip servis yapabiliriz.

otomobil otomabil 

PPeeuuggeeoott PPaarrttnneerr 

TTeeppeeee ççookk kkoonnffoorrlluu 

Hafif ticari araç üretiminde çok ciddi tecrübelere sahip Peugeot, Türkiye’de üretilen 

Partner yeni Tepee modeliyle flimdi çok daha güzel, çok daha konforlu... 

Peugeot Partner Tepee önceki versiyona göre çok daha 

göz al›c› bir tasar›ma sahip ve ayn› zamanda ifllevsel bir iç 

hacme de sahip. D›flar›dan bak›ld›¤›nda çok heyecan verici 

görünen tasar›m içeride ise otomobilleri aratmayacak 

konforla, bu arac›n bir ticari araç oldu¤unu nerdeyse unutturuyor. 

Yukar›da konumland›r›lm›fl farlar ve genifl havaland›rma 

kanal›, d›flar›ya do¤ru ç›k›nt›l› bir flekilde tasarlanm›fl 

çamurluklar Partner Tepee'ye önden bak›ld›¤›nda ilk göze 

çarpan ö¤eler oluyor. Arka tarafta ise kompakt ve son 

derece fl›k arka lamba grubu ve tek parça bagaj kapa¤› 

dikkat çekiyor. 

Her iki tarafta da sürgülü olarak aç›lan arka kap›lar araca 

inifl binifli son derece kolaylaflt›r›yor. Arac›n iç tasar›m›nda 

ise baz› ö¤elerin markan›n di¤er modellerinden ödünç 

al›nm›fl oldu¤unu görüyoruz. ‹ki renkli iç mekanda 

markan›n otomobillerinden al›nan tasar›m ö¤eleri 

sayesinde son derece hofl bir ambiyans oluflturulmufl. 

Büyük havaland›rma ›zgaralar›n›n alt›ndaki küçük gözler 

ön cam›n bitti¤i yer ile tavan›n aras›ndaki genifl bofl alan ve 

orta konsolun gerisinde sürgülü kapa¤a sahip büyük göz 

arac›n ifllevselli¤ine ne kadar önem verildi¤ini gösteriyor. 

675 litrelik bagaj hacmine sahip olan Partner Tepee'nin 

arka kolluklar› yat›r›ld›¤›nda bu hacim 2400 litreye 

ç›kabiliyor. Di¤er taraftan arka kolluklar söküldü¤ünde bu 

hacim 3000 litreye kadar artt›r›labiliyor. Bu s›n›fta ilk defa 

birbirinden ba¤›ms›z olarak sunulan arka koltuklar ise 

içeride farkl› oturma olanaklar› sunuyor. Bu tasar›m 

sayesinde araç hem ticari hem de çok amaçl› kullan›labilecek 

bir binek araç gibi kullan›labiliyor. Farkl› güç 

seviyelerinde 3 farkl› 1.6 litre dizel motorlara sahip olan 

Partner Tepee’nin 110 HP'lik dizel versiyonu 75 ve 90 

HP’lik motorlara göre biraz daha atak bir karaktere sahip. 

1.6 litrelik motorun 1750 d / d'de 240 Nm olan lorku 

overboost fonksiyonu ile 260 Nm'ye ç›kabiliyor. 5 ileri 

manüel flanz›man ile görev paylafl›m› yapan bu dinamik 

motor arac› 0'dan 100 km'ye sadece 12.5 saniyede 

ç›kar›rken arac›n son sürati de 173 km/s'e ulafl›yor. 

Gücünü yola aktarmakta bir zorluk çekmeyen Partner 

Tepe, fazla zorlanmad›kça izine sad›k kal›yor. Zor durumlarda 

ise opsiyon el olarak sunulan ESP devreye giriyor. 

Partner Tepee'nin frenleri ise güvenlik mesafesini oldukça 

iyi kullan›rken art› bir güven veriyor. Üç farkl› motor ve 

donan›m seçene¤i ile sunulan Partner Tepee'nin özellikle 

hem ticaret yapan hem de ailesi ile birlikte hafta sonu 

aktivitelerine merakl› tüketiciler için biçilmifl kaftan. 

Peugeot Partner Tepee’yi, Mepa Plaza’larda görebilir ve 

test edebilirsiniz. 


okurlardan mektup 

Bu sayfada yay›nlanmas›n› istedi¤iniz mektup ve fliirlerinizi bize gönderin 

ADRES: Kartaltepe Mahallesi E-5 üzeri Sefaköy / ‹stanbul e-posta: basin@kucukcekmece.bel.tr

Buradan önce kendi aileme bana bunca 

y›l katland›klar› için teflekkür ederim. 

Buradan bütün engelli ailelerine bizlere 

özveride bulunduklar› için çok teflekkür 

ederim. Bütün engelli ailesi anne 

babalar›n ellerinden öpüyorum. Sevgi ve 

sayg›lar›m› sunuyorum. Ayr›ca Baflkan›m›z 

Aziz Yeniay ve ekibine önümüzdeki 

engelleri kald›rmada yard›mc› olduklar› 

için çok çok teflekkür ederim. Tüm 

engelliler ad›na sayg›lar sunuyorum.. 

Tiflört 

kazananlar 

De¤erli okurlar, ödüllü bulmacam›z› 

do¤ru çözüp 

gönderen ve 3 adet tiflört 

kazanan okurlar›m›z›n 

isimleri flöyle: 

1- Engin ER‹fi‹R 

2- fiükrü DEM‹R 

3- Ayla SAKA 

okurlardan fliir 

Engelliyiz... 

Özürlü müyüz, hay›r de¤iliz 

Özür dileyecek hiçbir fley yapmad›k 

Engelliyiz, gelmeyin üstümüze 

Bize ifl verin, gideriz iflimize 

Yalan dolan, yanl›fll›k katmay›z sözümüze 

Sahip ç›kar›z, iyi bakar›z özümüze 

Ac›lar günahlara kefaretmifl, bunu duydum senelerce 

Engelliyiz, suçlu de¤iliz üzmeyin bizi iflte 

Bize ifl verin, üretelim, para götürelim evimize 

Tamam belki sünger çekemeyiz geçmifle, 

Birez da olsa geliriz kendimize 

Tuhaf, tuhaf bakmay›n bize 

Biz de sizin gibi insan›z iflte 

Etten, kemikten gelmifliz yeryüzüne, 

D›fltan güleriz ama kan damlar içimize 

Toplum bize sahip ç›ks›n, d›fllamas›n 

Bizim de çok sevdi¤imiz birileri vard›r 

Ya da ne bileyim öfkeli olan da vard›r 

Annem a¤lamas›n diye i¤ne yaparken de güldüm 

Ya da ameliyata girerken de dimdik duruyordum 

Kendimle her zaman gurur duydum 

Yaflad›¤›m her fleye ra¤men hiç bozulmad›m 

Geçmiflten bu güne, özüme dar›lmad›m 

Her fleyin inad›na yalana sar›lmad›m 

Emin ol ki yüre¤im, namertle dost olmad›m 

Tamam engelliyim, geç de olsa inand›m 

Engelimle hiçbir zaman gocunmad›m 

Bakanlar, a¤›z burun yapanlar oldu 

Hemen basite al›p, çocukça a¤lamad›m 

Bafl›m› dik, aln›m› ak tuttum 

Engelli arkadafl›m, sen yoruldu¤unu hissettirme 

Düflene bir tekme de namert atar akl›ndan silme, 

UNUTMA, sözümüz var, anne, baba, kardefle... 

Gelecek bize küsse de, direnece¤iz her fleye 

Peygamberin bile en yak›nlar› engelli iflte 

Belki de bu dünyada dayan›lmaz bu dertlere 

Ama cefan›n, sefas› var ahirette 

Fele¤e küsmem, kim engel ki kötülü¤e 

Ben yeneyim kötü kaderi be 

Hayat beni sindirmek istese de 

Biz yenilmeyiz kadere ne bu gün, ne de yar›n 

Beni insanlar engellemesin, bana yeter 

‹nsanlar felekten çok daha zalimce... 

DUYGU DEL‹

psikoloji kulübü 

1BEDEN‹M BANA A‹TT‹R B‹L‹NC‹ Kendi 

bedeninin kendisine ait oldu¤u 

hissini kazanamayan ve kendi 

bedeni üzerinde baflkalar›n›n bir 

fleyler yapabilece¤ini düflünen çocuk 

rahatl›kla taciz tuza¤›na düflebilmektedir. 

Ana babalar çocuklar› 4 yafl›na 

gelmeye bafllad›¤› andan itibaren 

çocuklar›na vücudunun 

kendisine ait oldu¤u bilincini vermelidir. 

Bu bilincin oluflturulmas›nda 

en temel faktör anababalar›n 

çocuklar›n›n bedenleri ile yapacaklar› 

tasarruflarda çocuklar›n›n 

onay›n› alma yönünde e¤ilim göstermektir. 

Örne¤in, terlemifl bir çocu¤un 

atleti izin al›nmadan aniden 

ç›kart›lmamal›, alt›n› ›slatm›fl 

bir çocu¤un pantolonu k›zg›nl›kla 

ve öfkeyle de¤il çocuktan izin al›narak 

ç›kart›lmal›d›r. Çocuk zamanla 

kendisinden izin al›nmadan 

bedenine yap›lacak müdahaleleri 

hisseder ve rahats›z olur. 

2 

‹Z‹N VER‹RSEM DOKUNAB‹L‹RS‹N B‹L‹NC‹ 

Bu bilincin oluflturulmas› için 

anne baba, çocu¤unun vücudunu 

hoyratça kullanmaktan kaç›nmal›d›r. 

Ebeveynlerin çocuklar›n› 

öperken `seni öpebilir miyim?` 

diye izin istemeleri bu bilincin oluflmas›nda 

etkilidir. Çocu¤un güçsüz 

bedeninin, herkes taraf›ndan izinsiz 

kullan›lmas›n›n çocuklar›n kendi 

bedenlerini koruma refleksini k›raca¤› 

unutulmamal›d›r. 

3DOKUNULMASI YASAK OLAN YERLER‹M 

REFLEKS‹ Çocuklar dört yafl›ndan 

itibaren vücutlar›n›n belli bölgelerine 

dokunulmas›ndan rahats›zl›k 

duymaya bafllamal›d›r. Özellikle 

genital bölgelere dokunulmas› 

çocukta ani tepkiye neden olmal›d›r. 

Bu bilincin kazand›r›lmas› 

için dört yafl›ndan itibaren çocuklar›n 

genital bölgelerine temas 

azalt›lmal›d›r. Efl, dost ve akrabalar 

taraf›ndan çocuk, cinsel organlar›na 

dokunularak, öperek, vurarak 

sevilmemelidir. 


n MEL‹KE DORUK Psikolojik Dan›flman 

melikedoruk@yahoo.com 

4F‹Z‹KSEL BASKIYA D‹RENME REFLEKS‹ 

Küçük yafltaki çocuklar kendi 

güçsüzlüklerini ve çaresizliklerini 

büyüklerin gücünü keflfettikçe 

anlarlar. Anne babalar ve akrabalar, 

çocuklar›na olan sevgi gösterileri 

s›ras›nda çocuklara kendi 

güçsüzlüklerini hissettirecek kadar 

büyük ve orant›s›z güç kullanmaktan 

kaç›nmal›d›rlar. 

Anne babalar, çocu¤una kendisine 

güç uyguland›¤›nda karfl›l›k 

verilmesi gerekti¤ini ö¤retmelidirler. 

Bunun için bazen çocu¤un istemedi¤i 

baz› durumlarda gösterdi¤i 

tepki, güç gösterisi ile k›r›lmamal›, 

çocu¤un direncinin ifle yarad›¤› 

bizzat yaflayarak gösterilmelidir. 

5VÜCUDUM GÖRÜNMEMEL‹ H‹SS‹ Çocuklar 

yürümeye bafllad›¤› andan 

itibaren, ç›r›lç›plak olarak ortada 

b›rak›lmamal›d›r. 

Çocuk, hat›rlayabildi¤i en küçük 

yafllardan itibaren kendisini genital 

bölgeleri giyinik olarak hat›rlamal›d›r. 

Özellikle dört yafl›ndan itibaren 

çocuklar ç›r›lç›plak olarak ev için- 

Çocuklara 

tacize karfl› 

korunmay› 

ö¤retme 

yollar› 

de veya ev d›fl›nda bulunmamal›, 

giysilerini kendisinin giyip ç›kartmas›na 

izin verilmelidir. Kendisini 

baflkalar›n›n yan›nda ç›plak olarak 

görmeye al›flk›n olmayan bir 

çocuk, elbisesinin birileri taraf›ndan 

ç›kart›lmas›ndan ciddi rahats›zl›k 

duyacakt›r.

6BANYODA ÇIPLAK OLUNMAMASI B‹L‹NC‹ Çocuk, 

temel davran›fl refleksi kazanmas› 

aç›s›ndan dört yafl›ndan itibaren 

anne babas› ile birlikte tamamen 

ç›plak olarak banyoda bulunmamal›d›r. 

Ayr›ca çocuklar banyo 

yaparken üzerinde külotu da bulunmal›d›r 

ki çocuk genital bölgelerinin 

görülmemesi ilkesini pratikte yaflaya- 

rak ö¤renmifl olsun. 

7TUVALETTE BENDEN BAfiKASI OLMAMALI B‹- 

L‹NC‹ Baz› anne babalar, çeflitli nedenlerle 

ya çocuklar› ile birlikte tuvalete 

girmekte veya tuvaletin kap›s›n› 

aral›k b›rakmaktad›r. Bu davran›fl 

çocu¤un temel davran›fl refleksi kazanmas›na 

engel olmaktad›r. 

Her ne sebeple olursa olsun dört 

yafl›na gelen bir çocuk, tuvaletin `özel` 

bir mekan oldu¤unu ö¤renmeli, 

tuvalet ihtiyac›n› gideren birisinin baflkalar› 

taraf›ndan görülmesinin uygun 

olmayaca¤›n› bilmelidir. Çocuk genital 

bölgelerinin görülmesinden rahats›zl›k 

duymamaya, kendisini tuvalette 

iken gören birisine tepki vermemeye 

al›flmamal›d›r. 

8SOYUNMA VE G‹Y‹NMEDE YALNIZLIK ‹LKES‹: 

Çocu¤un dört yafl›ndan itibaren 

genital bölgelerinin baflkalar› taraf›ndan 

görülmesinden ad›m ad›m 

uzaklaflmas› gerekir. Bu ba¤lamda çocuklar›n 

elbiseleri herkesin içerisinde 

de¤ifltirilmemelidir. Çocuklar mümkünse 

elbiselerini kendileri ve kimsenin 

görmedi¤i bir ortamda de¤ifltirmelidir. 

E¤er çocuk kendisi elbiselerini de- 

¤ifltiremiyorsa anne ile ayr› bir odaya 

gidilerek elbiseler de¤ifltirilmelidir. 

9 

‹Z‹N VER‹RSEM KABUL ED‹L‹RS‹N ‹LKES‹ Anne 

için çocuk ne kadar büyürse büyüsün 

çocuktur. O yüzden anne, 

çocu¤unun odas›na girerken izin al›nmas› 

gerekti¤ini düflünmez. 

Ancak, çocuk dört yafl›na girdi¤inden 

itibaren `izin verirsem kabul edilirsin` 

ilkesi hayata geçirilmelidir. Anne 

baba, çocu¤un odas›na girerken izin 

istemeli, her fleye ra¤men onun ç›plak 

vücudu ile karfl›lafl›ld›¤›nda özür dilenip 

kap› kapat›lmal›d›r. Bu davran›fl 

kal›b› hem çocu¤un kiflili¤ine sayg›y›, 

hem de çocu¤un rahats›z oldu¤u bir 

durumda itiraz edebilme becerisi kazand›r›lmas› 

aç›s›ndan önemlidir. 

KAYNAK: Pedagog Adem Günefl, “Anababalar›n Korkulu Rüyas›, 

Çocuklara Yönelik Taciz”, Sistem Yay›nc›l›k 



kitap ajandas› 

n OSMAN SÖ⁄ÜT 

Dünyan›n Orta Yeri Sinema 

SADIK YALSIZUÇANLAR / ETK‹LEfi‹M YAYINLARI / 2008 

Sad›k Yals›zuçanlar’›n sinema üzerine 

ikinci kitab›. ‹l kitab›, Ayfle fiasa ve ‹hsan 

Kabil’le birlikte “Düfl, Gerçeklik ve Sinema” 

(1997) ad›yla yay›mlanm›flt›. Yeni kitap, 

öncekine k›yasla daha güncel ve sinema 

a¤›rl›kl› yaz›lardan olufluyor. ‹lk iki bölümde 

Chittick, ‹bn Arabi, Guenon ve Deleuze gibi 

Dilimize 10’dan fazla eseri çevrilmifl olan 

20. as›r ‹talyan edebiyat›n›n ünlü yazarlar›ndan 

Italo Calvino’nun bu kitab›, yazar›n 

çok önemsedi¤i kitaplar ve kifliler üzerine 

tuttu¤u notlardan meydana geliyor. Bat› 

düflüncesi ve edebiyat›n›n flair, yazar, bilim 

adamlar› eserleriyle birlikte de¤erlen- 

isimlere ait, tasavvufi a¤›rl›kl› metinler bir 

içerik tafl›yor. Üçüncü Bölüm Yeflilçam sinemas›, 

di¤er bölümlerde ise günümüz Türk 

sinemas›, Bat› sinemas›, televizyon dizileri 

üzerine yaz›lar okuyoruz. Sinema ve drama 

üzerine merakl› okurlar için ilgilenilmesi gereken 

bir kitap oldu¤unu söylemeliyiz. 

Klasikler Niçin Okunmal›? 

ITALO CALVINO / TERCÜME: KEMAL ALAKAY / YAPI KRED‹ YAYINLARI / 2008 

Sabit ve De¤iflken 

EBUBEK‹R ERO⁄LU / ‹Z YAYINCILIK / 1994 

Sabit ve De¤iflken, Ebubekir Ero¤lu’nun 

gazete yaz›lar›ndan yap›lan seçmelerden 

olufluyor. 1994 y›l›nda bas›m› yap›lan kitap, 

entelektüel derinli¤i nedeniyle güncelli¤inden 

hiçbir fley kaybetmifl de¤il. Kitaptaki 

yaz›lar befl bölüm olarak tasnif 

edilmifl. Sabit ve De¤iflken bafll›kl› birinci 

bölümde düflünce ve kültür meseleleri 

üzerine a¤›rl›kl› yaz›lar yer al›yor. ‹kinci bölümde 

din konular›, üçüncü ve dördüncü 

bölümde toplum meseleleri, beflinci bölümdeyse 

elefltiri, televizyonla ilgili çeflitli 

konular a¤›rl›k tafl›yor. Kitap, bu çerçevede 

pek çok mesele etraf›nda okurun ufuk 

açacak bir içeri¤e sahip. Ayr›ca Ero¤lu, 

flair olmas›n›n getirdi¤i dirili¤i ve dil zevkini 

yaz›lar›nda belli düzeyde hissettiriyor. 

dirmelere tabi tutuluyor kitapta. Calvino’nun 

Bat› düflüncesine ve edebiyat›na 

iliflkin görüflleri bu kitap sayesinde biraz 

daha netlik kazan›yor. A¤›r metinler olmamas›, 

deneme tad›nda yaz›lm›fl olmalar› 

kitab›n farkl› okuyucu kesimleri taraf›ndan 

okunabilirli¤ini sa¤lar nitelikte. 

Duygusall›¤a düflmeden bunu yap›yor olmas› 

ise yaz›lar› daha da önemli k›l›yor, 

ona ciddi bir fikir de¤eri kazand›r›yor. Ancak 

flairli¤inin etkisini, bilhassa meseleleri 

seçifli ve ele al›fl›nda gözlemleyebiliyoruz. 

“Risk Almak” bafll›kl› yaz›s›ndan bir al›nt› 

bu gözlemimizi do¤rulayacakt›r san›r›m: 

“Kendisini bir ideale adam›fl insan eflsiz bir 

yolculu¤a ç›km›fl gibidir. Yolculu¤un çeflitli 

safhalar›n› paylaflt›¤› dostlar› olabilir. Hissetti¤i 

maceran›n flahsili¤i dolay›s›yla eflsizdir. 

Öyle ki; kaç›n›lmaz olarak gele baz› 

çetrefil sahneleri baflkas›n›n yaflamas›n› istemez. 

Sevdiklerinin güç durumda kalmas›n› 

istemez. Baz› durumlar, bir baflkas›n›n 

daha yüklenmesini istemeyece¤i kadar 

a¤›rd›r.”

fiam ve Pervane 

PROF. DR. MEHMET KANAR / ‹NSAN YAYINLARI 

Okurlar taraf›ndan yeterince bilinen 

bir hikaye olan fiem ve Pervane, Prof. Dr. 

Mehmet Kanar taraf›ndan yeni bir fortmatla 

okurlara sunuluyor. Kitapta, Fehmi 

ve Niyazi’ye ait iki farkl› “fiem’u Pervane” 

adl› mesnevinin karfl›laflt›rmas›n› 

RAFTAK‹LER ÖRÜMCEKLER‹N YUVALANDI⁄I PAT‹KA 

ITALO CALVINO / YAPI KRED‹ YAYINLARI / 2008 

B‹Z KAYBETT‹K AfiK DA KAZANMADI 

MAHMUD DERV‹fi / K‹TABEV‹ YAYINLARI / 2008 

yapa Kanar, ayr›ca hikayelerin özgün 

hallerini de kitaba koymufl. Ayr›ca Türkçe’de 

daha önce yay›mlanm›fl fiem u 

Pervaneler’e de yer veren Kanar, karfl›laflt›rmal› 

bir okumaya da böylelikle imkan 

sa¤lamakta. 

‹nsan Mühendisli¤i 

Hayat Karfl›s›nda ‹nsan›n Kendisi ve Çevresi 

NÜV‹T OSMAY / ALFA YAYINLARI / 2007 

Makine mühendisi olan Nüvit Osmay, 

yurtd›fl›nda e¤itim görmüfl ve mesleki çal›flmalar 

yapm›fl olman›n tecrübesiyle Türkiye’nin 

kamu yönetiminde ve flirket yönetimlerine 

yaflanan sorunlar üzerine e¤iliyor 

kitab›nda. Mevcudu tekrar etmeden 

yeni bir zihniyetin infla edilmesi üzerinde 

duran Osmay, medeni alanda geliflme baflar›s› 

göstermenin ancak planl› ve ilkeli 

al›flmaktan geçti¤i tezini esas kabul etmektedir. 

Bunu baz› örneklerle izah eden yazar, 

ilerlemenin kendi kültürünü de¤ifltirmekle 

mümkün olamayaca¤›na da iflaret etmektedir. 

Son y›llarda moda haline gelmifl olan 

“kiflisel geliflim” çal›flmalar› içinde de¤erlendirilen 

ve öyle takdim edilen kitap, entelektüel 

aç›s›yla di¤erlerinden farkl› de¤erlendirilmeyi 

hak etmektedir. Gerçekte insan›n 

insan olmas›, insan olma kabiliyetinin 

gelifltirilmesi eminiz ki hayat›n anahtar›d›r. 

Nüvit Osmay’›n kulland›¤› “insan infla”s› tabiri 

bu anlamda dikat çekici olmakla beraber, 

sorunlu bir husus olarak da alg›lanmak 

gerekir. Buradaki ‘insan mühendisli¤i’ 

alg›s› ve tasar›m›n›n içerdi¤i soyutlamac›, 

indirgemeci yaklafl›m günümüzde art›k 

yeterince gözden düflmüfl bir anlay›fl› içermektedir. 

Osmay “Baflar›n›n, toplumsal baflar›n›n 

anahtar› insan› düzeltmekten, insan› 

diriltmekten geçer” sözleriyle, asl›nda bir 

kafa kar›fl›kl›¤›n› da d›flavuruyor. ‹nsan› 

hem bir makine gibi kurmaca bir boyuta 

indirgemekte, hem de biricik bir varl›k gibi 

dirilifl imgesiyle ifade etmektedir. Buysa paradoksal 

bir formül olarak karfl›m›za ç›kar. 

Her fleye ra¤men, Osmay’›n bu çal›flmas› 

her fleyin el yordam›yla götürüldü¤ü disiplinsiz 

çal›flma ve idare uygulamalar›na 

karfl› içerdi¤i uyar›c› noktalar dolay›s›yla ilgiyi 

hak etmektedir. 

SistemA / GELECE⁄‹N DÜfiÜNCES‹ 

BURAK TURNA / K‹TABEV‹ YAYINLARI / 2008 

NUH’UN GEM‹LER‹ 

ERGUN CANDAN / SINIRÖTES‹ YAYINLARI / 2008 



pratik bilgiler 

Modernizmin izlerini evinize 

tafl›mak istiyorsan›z, 

iflte size dikkat etmeniz 

gereken noktalar. 

Salonunuza enerji katmak 

için renkleri kullan›n 

1 

Herkes evinde rengarenk duvarlar 

istemeyebilir, ama flöyle bir gerçek 

var ki, herkes uyumlu renklerle 

döflenmifl enerjik bir salonun hayalini 

kurar. ‹flte siz de bu hayalinizi 

gerçeklefltirebilmek için, evinize 

k›rm›z›, mavi ve lacivert tonlar›nda 

mobilyalar alabilirsiniz. Aç›k renk 

duvarlar› olan evinizde, koyu renk 

mobilyalar çok fl›k bir kontrast yaratacakt›r. 

Geçmiflin izlerinden 

yararlan›n 

2 

Modern tarzlar, geçmiflin mobilyalar›yla 

kolayl›kla adapte olabilir. 

Minimalist çizgiler geçmifli mutlaka 

bir yerden yakalayacakt›r. Örne- 

¤in eski tarz, kafesli camlardan 

oluflmufl pencerenizin önüne, çok 

modern bir kitapl›k ve ya kahve 

masas› ve koltuklar koyabilirsiniz. 

4 ad›mda 

modern bir ev 

Rulo çimin bak›m› 

Kolay, pratik ve sorunsuz bir flekilde bahçenize 

rulo çimi döflediniz. Peki ya bundan 

sonras›? ‹flte bahçenizin güzelli¤ini devam 

ettirmenin s›rr›... Sat›n ald›¤›n›z çimin ömrünün 

uzun olmas› gene sizin elinizde. K›fl›n bu 

en çetin geçen iki ay›nda her fleyden önce 

etrafta büyük a¤açlar varsa bu a¤aç- 

lardan dökülen yapraklar› devaml› temizlemelisiniz. 

Çimlerinize yapman›z gereken bir 

fley yoktur çünkü zaten yeterince ya¤›fll› bir 

dönem oldu¤u için toprak kurumaz. Büyük 

a¤açlardan dökülen yapraklar varsa temizleyin. 

Bu ya¤›fll› ve ço¤unlukla so¤uk 

dönemde pek fazla bir ifl yoktur.

Ayr›nt›lara dikkat edin 

3 

Küçük detaylar bazen evinizi çok 

güzel yapabildi¤i gibi, tam tersine 

çok kötü de yapabilir. Örne¤in 

mutfa¤›n›zda dikkat etmeniz gereken 

bütün raflar›n kapakl› ya da 

bütün raflar›n aç›k olmamas›d›r. 

E¤er üst taraftaki raflar› kapakl› 

yapt›ysan›z, alt tarafa da aç›k raflar 

yap›n. Böylece mutfa¤›n›z› çok 

da¤›n›k ya da çok bunalt›c› olmaktan 

kurtar›rs›n›z. 

Her fleyin birbiriyle 

ba¤lant›l› olmas› gerekir 

4 

Evinizdeki hiç bir eflyan›n “bu da 

nerden ç›kt› flimdi” hissi vermemesi 

gerekir. Salonunuzdan mutfa¤›n›za 

ayn› tarz› korumal›s›n›z ki, evinizde 

bölünmeyesiniz. Salonunuzu 

modern, mutfa¤›n›z› da bir k›r evi 

tarz›nda döflerseniz; siz ve evinize 

gelen misafirler odadan odaya 

geçerken yabanc›l›k çekeceklerdir. 

Tabi buna yatak odalar›n›z dahil 

de¤il. 

Patlak sosis! 

Sosis sofram›z›n de¤iflmezlerinden. Sosis k›zart›rken 

bazen, patlaklar meydana gelir. Bunu önlemenin 

yolu, sosisleri f›r›n ya da ›zgaraya koymadan önce 

so¤uk süte bat›rmak. Bu çözüm mü? Evet, çözüm. 

Sosisleri patlamadan yemek için en iyi çözüm ama 

sütten de feragat etmek gerekiyor. 

Is›nma 

masraf›ndan 

kurtulma 

yollar› 

Havalar Mart ay›nda da so- 

¤uk. Is›nma masraf›n› k›smak imkans›z. 

Kendi kendinize yapabilece¤iniz 

çeflitli yal›t›m teknikleri 

ile ciddi anlamda tasarruf yapabilirsiniz. 

‹flte size birkaç fikir... 

n Kombiniz varsa programlanabilir 

olmas›na dikkat edin!: 

Kombinizin iflteyken ve tatildeyken 

kapatabiliyor olman›z yeteri 

tasarrufu sa¤lamaz. Is› derecesini 

çal›fl›rken, uyurken ya da zaten 

hareket ederken ›s›naca¤›n›z için 

yemek ve ütü yaparken k›sabiliyorsan›z, 

o zaman gerçek tasarruf 

yapabiliyorsunuz demektir. 

n Camlar›n ve kap›lar›n kenarlar›na 

pencere bantlar›ndan yap›flt›r›n!: 

Her ev sahibinin kendi 

kendine uygulayabilece¤i bu 

yöntem sayesinde inan›lmaz boyutta 

›s› ve enerji tasarrufu yapabilece¤inizi 

biliyor musunuz? 

n Elektrikli ›s›t›c›lardan faydalan›n!: 

Tüm bu önlemleri alsan›z bi- 

le bazen baz› odalar kesinlikle 

›s›nm›yor. Bunun sebebi odan›n 

yönünün kuzeye dönük olmas› 

veya çok rüzgârl› bir yerde yafl›yor 

olman›z olabilir. Art›k reklamlarda 

her gün yeni bir elektrikli ›s›t›c› 

markas›n›n pazara kat›ld›¤›n› 

görüyoruz. Bunlar›n aras›ndan 

en az elektrik faturas› getirecek 

olan› bulmak ve almak sizin elinizde. 

Her zaman fiflini çekti¤inizden 

emin olun ve evden ayr›l›rken 

aç›k unutmay›n. 

n Suyunuzu ›s›tmak için daha 

az enerji harcay›n!: E¤er evinizin 

kendine ait bir su tank› varsa ifliniz 

çok kolay. ‹çindeki suyu yüzde 

20 daha az enerji harcayarak 

›s›tmak istiyorsan›z bu deponun 

etraf›n› ›s› yal›t›m› sa¤layan 

kumafllardan yap›lm›fl bir ceket 

ile giydirin. E¤er su tank›n›z yoksa 

flofbeni bofl verin, hemen an›nda 

su ›s›tan minik cihazlardan 

edinin. 

Yanmayan perdeler 

pencerelerde 

Bursa merkezli bir firma “yanmaz perdeler”i üretti ve piyasaya 

sürdü. Tasar›m› dünyas›n›n Oscar'› olarak kabul edilen Red Dot 

Ödülü'nü de ülkemize getiren firma anti-bakteriyel, kendi kendini 

temizleyen, yanmaz, kokulu, sinek-savar perdeleri tüketiciyle 

buluflturuyor. Firma son olarak piyasaya sürdü¤ü “yanmaz 

perdeler” zor alev alan elyaf ve ipliklerden üretildi. Yüksek 

sürtünme dayan›kl›l›¤› olan bu yanmaz perdelerin alev almama 

özelli¤i sürekli olup, hiçbir ek ifllem 

gerektirmiyor. Dünyada tekstil sektöründe, 

ak›ll› kumafllar›n üretim teknolojisi 

olan nanoteknolojinin kullan›lmaya 

baflland›¤› günümüzde, Elvin 

Tekstil de metrenin milyarda biri olan 

nano teknolojiyi kullan›yor. 



a¤açlar 

Parklar›n vazgeçilmezi; 

SÜS ER‹⁄‹ 

n ZEYNEP AYAR Orman Müh. 

dilkesaveran@hotmail.com 

Ve uyanmaya bafllar toprak… Bahar›n geliflini müjdelemek için birbirleriyle yar›fl›r 

çiçekler… Erguvanlar, japon ayvalar›, süs erikleri, laleler rengarenk giysilere bürünür. 

Bu say›m›zda zarif çiçekleri ile yol kenarlar› ve parklarda s›kça tercih edilen Süs Eriklerinden 

bahsedece¤iz. 

Familya: Rosaceae 

Do¤al Yay›l›fl ve Rak›m: Bat› Asya ve Kafkaslar’da do¤al olarak bulunur. Ülkemizde 

Karadeniz, Marmara ve ‹ç Anadolu’da yetiflir. 

Toprak ve Besin ‹ste¤i: Humuslu, drenaj› iyi normal bahçe topra¤›nda iyi geliflir. 

Donlara Duyarl›l›k: -6 C o s›cakl›klara kadar dayan›r. 

S›cakl›k ve Nem ‹ste¤i: Genel olarak ›l›man iklimlerde yetiflir. Düzenli sulama ister. 

Tohum Özellikleri: Tohum toplama zaman› Temmuz-A¤ustos aylar›d›r. 

Tepe fiekli: Yuvarlak bir tepe yapar. Tepe çap› 4-5 metredir. 

Makaslama ve Budama: Budamaya yatk›nd›r. Budama çiçeklenmeden sonra yap›lmal›d›r. 

Büyüme ve Boylanma: H›zl› büyür. Maksimum 6 metre boy yapar. 

Kök Yap›s›: Kaz›k kök sistemi vard›r. 

Ifl›k ‹ste¤i: Ifl›k a¤ac›d›r. 

Meyve ve Çiçek: Meyveleri k›rm›z› renkli, tatl› ve sulu olup yenir. Koyu pembe veya 

beyaz›ms› renkli çiçekleri Mart-Nisan aylar›nda yapraklanmadan önce açar. 

Yaprak ve Sürgün: K›fl›n yapra¤›n› döker. Yaz bafl›nda oluflan yapraklar koyu k›rm›z› 

ve genç sürgünler tüylüdür. 

Üretim fiekli Tohum, çelik ve dald›rma ile üretilir. Tohum ile üretimde meyvenin etli 

k›s›mlar›ndan ç›kar›lan tohumlar ilkbaharda ekilir. Ya da yaz sonunda son y›l sürgünlerinden 

al›nan 10-15 cm uzunlu¤undaki yar› odunlaflm›fl çelikler, kalem ve göz afl› 

ile üretilir. 

Di¤er Özellikler Rüzgara dayan›kl›d›r.

ALO 177 

ÜCRETS‹Z ORMAN 

YANGINI ‹HBAR HATTI 

KAYNAKÇA 

Güngör ‹. - Atatoprak A., 2002. Bitkilerin Dünyas›, Ankara 

Yücel E.-Yalt›r›k F., 1999. Süs Bitkileri, Eskiflehir 



sa¤l›k 

n Op. Dr. Ali KARfiENAS 

ÖZEL TEM HOSPITAL ÜROLOJ‹ UZMANI 

Prostat bezi erkeklerin anne 

karn›ndaki oluflumunun 

12’inci haftas›nda belirmeye 

bafllar ve erkeklik hormonlar›n›n 

etkisiyle geliflip büyür. 

Prostat bezi meni s›v›s›n›n içeri- 

¤inde bulunan erkek tohum hücrelerini 

yani spermleri besleyen ve 

koruyan özel bir s›v›y› üretir . 

Prostat genç bir erkekte yaklafl›k 

3-6 gr a¤›rl›¤›ndad›r . Ergenlikte 

bez 20 gr a¤›rl›¤a kadar ulafl›r ve 

art›k s›v› üretimine bafllar. Sonraki 

y›llarda prostat›n büyüklü¤ü sabit 

kal›r. Erkekler genellikle genç yafllarda 

prostatit dedi¤imiz prostat 

enfeksiyonu d›fl›nda prostat ile ilgili 

baflka bir sorun yaflamazlar. Elli 

yafllarda ve sonras›nda prostat 

tekrar büyümeye bafllar ve erkek 

hayat›n›n uzunlu¤u ve kalitesini 

ciddi flekilde bozabilecek problem- 

Belirli bir yafl›n üstündeki her erke¤in bafl›na 

gelebilecek bir hastal›¤a dikkatinizi çekiyoruz; 

Prostat ve 

Greenlight 

Greenlight laser, idrara ç›kma problemi yaflayan her prostat hastas›na 

uygulanabilmesi, kanama ve komplikasyon riskinin en aza indirgenmifl olmas›, 

hastaya idrar sondas› uygulamas›n›n gerekli olmamas›, hastanede maksimum 

1 gün kalacak olmas› nedeniyle avantajl› yöntem olarak tercih edilmektedir. 

ler oluflturabilir. Prostat, erkeklerin 

yafl› ilerledikçe iyi huylu prostat 

büyümesi (BPH), prostatit ve prostat 

kanseri gibi hastal›klara yol 

açabilir. 

Prostat›n vücuttaki yerlefliminden 

dolay› prostat hastal›klar› baz› 

ifleme, seksüel ve ba¤›rsak fonksiyon 

bozukluklar›na neden olabilir. 

Prostat›n büyümesiyle idrar kanal› 

daral›r veya tamamen kapanabilir. 

Sonuç olarak hastalarda özellikle 

geceleri artan ve hastan›n uykusunu 

bozan s›k idrara ç›kma, zor ve 

yang›l› idrar yapma, idrar› tam bitirememe 

ve hatta hiç idrar yapamama 

gibi flikayetlere yol açar. 

Baz› hastalarda prostat büyümesi 

idrarda kanama, iltihaplanma, 

mesane tafl› ve hatta ileri vakalarda 

böbrek yetmezli¤i ile sonuçlanabilir. 

Bu flikayetlerle doktora bafl- 

vuran hastalarda idrar tetkiki, ultrasonografi, 

üroflowmetri dedi¤imiz 

idrar testi, prostat kanseri taramalar›ndan 

olan kanda PSA düzeyi 

bak›lmas› gibi tetkikler yap›l›r. 

Hastan›n flikayet ve durumuna göre 

ilaç tedavisi veya cerrahi giriflim 

planlan›r. 

Prostat ameliyatlar› aç›k veya 

kapal› yap›labilir. Aç›k cerrahide 

kar›n göbek alt›ndan aç›larak bat›n 

içine girilir ve prostat ç›kar›l›r ; 

kapal› cerrahide ise penis ucundaki 

idrar deli¤inden girilerek prostata 

ulafl›l›r ve doku küçük parçalar 

fleklinde kesilip d›flar› ç›kart›l›r (TUR 

ameliyat›) ya da laser etkisi ile buharlaflt›r›larak 

(GREENLIGHT LA- 

SER) yok edilir. 

Prostat hastal›klar› çok karmafl›k 

hastal›klar oldu¤undan hastalar 

her yönden de¤erlendirilmeli ve

en uygun cerrahi seçenek seçilmelidir. 

Bazen bir prostat hastas›na 

mutlaka aç›k cerrahi giriflim seçilmesi 

gerekebilece¤i gibi, bazen de 

greenlight laser gibi hasta için konforu 

ve sonuçlar› iyi olan kapal› 

cerrahi giriflim uygulan›r. 

Greenlight laser, idrara ç›kma 

problemi yaflayan her prostat hastas›na 

uygulanabilmesi, kanama 

ve komplikasyon riskinin en aza 

indirgenmifl olmas›, hastaya idrar 

sondas› uygulamas›n›n gerekli olmamas›, 

hastanede maksimum 1 

gün kalacak olmas› nedeniyle 

avantajl› yöntem olarak tercih 

edilmektedir. Özellikle operasyon 

süresinin veya kan kayb›n›n çok 

önemli oldu¤u kalp-damar sisteminden 

ameliyat olmufl olan veya 

by-pass’l› hastalar, kalp yetmezli¤i, 

diabet (fleker hastal›¤›), hipertansiyon 

(tansiyon yüksekli¤i), ast›m, 

kronik akci¤er hastal›¤› olanlar, 

kanama e¤ilimi olanlar veya antikoagulan 

(kan suland›r›c›) kullanan 

hastalarda, cerrahi giriflimlerde 

yo¤un bak›m gereklili¤i olan 

hastalarda, operasyon korkusu 

olanlar, cinsel aktivitelerinin devam 

etmesini isteyen ve bu gibi 

nedenlerle di¤er operasyonlar›n 

uygulanamayan hastalar için greenlight 

laser yöntemi ideal bir cerrahi 

yöntemdir. 

Greenlight lazer uygulamas› ilk 

olarak ikibinli y›llar›n bafllar›nda 

60-80 watt gücünde cihazlar›n kullan›m›yla 

bafllam›flt›r. Son y›llarda 

ise teknolojik geliflmelere paralel 

olarak 120 wattl›k modelleri (HPS) 

gelifltirilmifl ve kullan›lmaya bafl- 

lanm›flt›r. Önceki modellere göre 

daha yüksek gücü olan bu cihazlar, 

daha k›sa sürede çok daha fazla 

doku buharlaflt›rma avantaj›na 

sahiptirler. Böylece çok daha büyük 

prostat› olan hastalar lazer ile 

tedavi edilebilmektedirler. 

Greenlight lazer ifllemi’nin süresi 

prostat›n büyüklü¤üne ba¤l› olarak 

20-60 dakika aras›nda de¤iflir. 

Bütün bu avantajlar›ndan dolay› 

Greenlight ile prostat›n buharlaflt›r›larak 

tedavisi ülkemizde de giderek 

yayg›nlaflan, bir çok hastan›n 

tercih etti¤i bir yöntemdir. Bu yöntemin 

tecrübeli ellerde yap›lmas› 

iyi sonuçlar al›nmas›n› sa¤lamakta 

ve hasta memnuniyetini artt›rmaktad›r. 

ÖZEL TEM HOSP‹TAL 

0212 494 34 34 


sinema&tiyatro 

sinama&tiyatro 

Vali Faruk Yaz›c›'n›n neredeyse çocukluktan beri arkadafl› olan MTA 

mühendisi Ömer Uçar ve arkadafllar›n›n, bölgedeki zengin uranyum madeni 

yata¤›yla ilgili elde ettikleri bilgi üzerine bafllayan flüpheli ölümler… 

Birbiri ard›na kaybedilen p›r›l p›r›l, vatansever, fedakar bilim adamlar›m›z… 

Ve bu düzenin sürmesini isteyen sermayenin ard›ndaki gizli ve 

aç›k güçler… K›sacas› Türkiye ç›karlar›n› koruyup ülke insanlar›n›n menfaati 

için elini tafl›na alt›na koyanlarla, tafllar›/kayalar› yukar›dan üstümüze 

ya¤d›ran ç›kar gruplar› aras›ndaki çekiflmenin hikayesi… 


VAL‹ 

KÜNYE 

Yap›m Y›l›: 2008 

Senaryo: M. Ça¤atay Tosun, 

Batur Emin Akyel 

Yönetmen: M.Ça¤atay 

Tosun 

Görüntü Yönetmeni 

Ferhat Akgün 

Müzik Nail Yurtsever 

Yap›mc›: Ata Türko¤lu 

Oyuncular: Erdal 

Beflikçio¤lu, U¤ur Polat, 

‹smail Hac›o¤lu, fiebnem 

Dönmez, Hakan Boyav, 

Özgür Çevik, fiemsi ‹nkaya, 

Ayflegül Ünsal, Gökhan 

Soylu, Hakan Gerçek 

Niko: Y›ld›zlara 

Yolculuk 

KÜNYE 

Senaryo: Hannu 

Tuomainen, 

Marteinn Thorisson 

Yönetmen: Michael 

Hegner, Kari 

Juusonen 

Müzik Stephen 

McKeon 

Yap›mc›: Petteri 

Pasanen 

Sevimli bir ren geyi¤i olan 

Niko, Noel Baba'n›n uçan 

geyiklerinden biri oldu¤unu 

ö¤rendi¤i babas›n› bulmak 

üzere yola koyulur. En büyük 

hayali babas› gibi uçmak olan 

Niko, kötü kurtlara yakalanmamak 

için sincap Julius ve 

Wilma ile maceradan maceraya 

koflar.

Benjamin 

Button’un 

Tuhaf 

Hikayesi 

KÜNYE 

Yönetmen: David Fincher 

Yap›mc›: Cean Chaffin 

Senaryo: Eric Roth, Robin Swicord 

Görüntü Yönetmeni: Claudio Miranda 

Müzik: Alexandre Desplat 

Oynayanlar: Brad Pitt, Cate 

Blanchett, Tilda Swinton, Julia 

Ormond, Jason Flemyng, Elias 

Koteas, Elle Fanning, Spencer 

Daniels, Patrick Holland, Chandler 

Canterbury 

n MUSTAFA AKADA 

2002 tarihli Panik Odas›'ndan 

bu yana kamera arkas›na geçmeyen 

yönetmen David Fincher'›n 

(Dövüfl Kulübü, Se7en) 

yeni filmi Benjamin Button olacak. 

Eric Roth'un senaryosundan 

çekilecek filmin distribütörlü¤ünü 

Paramount ve Warner 

Bros. ortak üstlenecekler. Paramount 

filmin Kuzey Amerika 

da¤›t›m›n› yaparken, Warner 

Bros. da dünyan›n geri kalan›ndan 

filmin da¤›t›m›n› üstlenecek. 

F. Scott Fitzgerald'›n "The 

Curious Case of Benjamin Button" 

adl› k›sa hikayesinden uyarlanacak 

filmde 50'li yafllarda bir 

adam›n hikayesi anlat›lacak. 

Bar›fl’›n Serüveni 

T‹YATRO 

YAZAN: Erkan ÇEL‹KOL 

YÖNETEN: Güngör VARLI 

OYNAYANLAR: Hazal Özcan, Can Emrah 

Yaman, Güngör Varl›, Özden Dindar, Ayflegül 

Uraz, Kürflat Karaman 

‘Bar›fl’›n Serüveni’ adl› müzikli dansl› çocuk oyunumuz 

‹nteraktif bir oyun olup, anlat›c›n›n yönlendirmesi 

ile çocuklar›n oyuna kat›l›m› sa¤lanmaktad›r. 

‹nteraktif kat›l›m, sahne de¤iflim s›ras›nda, dekorun 

tamamlanmas›nda, çiftlik ve saray sahnelerinde, çocuklara 

da roller verilerek sa¤lanmaktad›r. 

Örne¤in; çiftlik sahnesinde çiftlikte bulunan hayvanlar›, 

saray sahnesinde halk› canland›rmaktad›rlar. 

Ayr›ca oyunun masal bölümü sinevizyon arac›l›¤› 

ile çocuklara aktar›lmakta ve pandomim kullan›lmaktad›r. 

Bu sayede masal bu görsel efektle daha keyifli 

bir hal al›rken, çocuklar›n pandomim sanat› ile tan›flmalar› 

sa¤lanmaktad›r. 

Gökkufla¤›n›n Sihri 

YAZAN VE YÖNETEN: Murat ALTINOK 

MÜZ‹K YÖNETMEN‹: Emre ÖNBAYRAKTAR 

OYNAYANLAR: Yeflim ÇAPANO⁄LU, Bar›fl 

ÇEL‹KKOL, Burcu TUNA, Ozan Hikmet ÖZCAN, 

Merve ARTAN, Emre YET‹M 

Sevginin ve bar›fl›n hüküm sürdü¤ü periler ülkesinde 

mutluluk; büyücü Albazar’›n yapm›fl oldu¤u kötü 

bir büyü ile yerini zamana karfl› büyük bir yar›fla ve 

endifleye b›rak›r. Albazar’› yenebilmek için gerekli 

olan tek sihir Gökkufla¤›n›n Sihri’dir. Yar› insan yar› 

peri olan güzel Emily’nin, asl›nda sihirli güçleri olan 

bir peri oldu¤unu ö¤renmesi uzun sürmez. Periler Ülkesi 

ve dünyay› ele geçirmek için kendisiyle evlenmek 

isteyen Albazar’a karfl› girdi¤i mücadele; perilerle 

iflbirli¤i yaparak periler ülkesine do¤ru maceralarla 

dolu bir yolculu¤a ç›kmas›n› sa¤lar. 


çç 


internet 

www.antoloji.com www.saglikbilgisi.com 

Her daim kültür Sanal sa¤l›k için 

‹nternet dünyas›nda en fazla t›klanan Türkçe kültür 

sanat sitesi. En yeni kitaplar, en çok okunan 

yazarlar ve en çok okunan yaz›lar bu sitede. Antoloji.com 

ayn› zamanda sanal bir kütüphane. 

Beyaz›t’ta arad›¤›n›z eski bir kitab› burada da bulabilirsiniz. 

Sadece eski kitaplar de¤il, yabanc› 

yay›mlara da bu site arac›l›¤› ile ulaflabilirsiniz. 

fiüphesiz antoloji.com’un en fazla t›klanan bölümü 

fliirler. ‹ster amatör isterse profesyonel olun fliirlerinizi 

paylaflabilece¤iniz yegane yer buras›. 

Genel olarak bakt›¤›m›zda, fiiir, kitap, etkinlik, 

flark›, resim, forum ve e-kart gibi bölümlerden 

oluflan antoloji.com bir t›k ötenizde. 

Hayat beceri ister 

www.10marifet.org www.gizlicennetler.com 

Bu slogan bu siteye bizden arma¤an olsun ama 

bu site çok çok de¤iflik bir site. Hani deriz ya on 

parma¤›nda on marifet diye. Sitenin ad› da bu zaten. 

Kedi ça¤›rma yöntemlerinden, örgü örmeye 

kadar binlerce marifeti en k›sa ve en zeki yoldan 

nas›l yapar›z› buradan ö¤renmeniz mümkün. 

Özellikle ev han›mlar› için bu site illaki s›k kullan›lanlarda 

olmas› gereken bir site. Mesela, kolay flal 

yapman›n o kadar k›sa ve pratik bir yöntemi var 

ki! Ya örgü maske. Daha binlerce icat ev han›mlar›n› 

bekliyor. Yapman›z gereken, www.10marifet.org 

adresini ziyaret etmek. 

Her ne kadar sanal desek de verilen hizmet gerçek. 

Acil yard›m, a¤›z ve difl sa¤l›¤›, anne-bebek 

sa¤l›¤›, kad›n hastal›klar›, beyin, cilt rahats›zl›klar›ndan 

tutun da hasta haklar›na kadar hemen 

her konuda burada bilgi edinmeniz mümkün. 

Saglikbilgisi.com adresine girdi¤inizde online dan›flmanl›k 

da alabilirsiniz. Mesela, gö¤sünüzde bir 

a¤r› var ve nedenini ö¤renmek istiyorsunuz. Doktorunuz 

tam karfl›n›zda size cevap veriyor olacak. 

Ücretsiz üye olabilece¤iniz sitenin bir özelli¤i de video 

ile verilen sa¤l›k bilgilerinin desteklenmesi. 

Gerçek hayatta doktora gitmekten çekinenler 

için en ideali www.saglikbilgisi.com. 

Yaflas›n gezmeye gidiyorsunuz... 

K›fl hep böyle devam edecek de¤il ya! Bunun bir 

de ilkbahar› ve yaz› var. ‹lkbaharda do¤a uyan›r 

siz de program yapmaya bafllars›n›z. Program yap›n 

yine de ama bir de bizi dinleyin. www.gizlicennetler.com/ 

adresine girin ve ondan sonra en yak›n 

ve en uzak, en ucuz ve en pahal› yerleri görün, 

sonra karar›n›z› verin. Belki yan›bafl›n›zda bir gizli 

cennet var. Dünyan›n bir ucuna gitmeye ne gerek 

var. Hem gezmeye önce ülkemizden bafllamak 

daha do¤ru de¤il mi? Mesela neresi derseniz, Bal›kesir’de 

Alibey, Çanakkale’de Sokaka¤z›, ‹stanbul’da 

Akçakese… Ooo çok yer var çok, yeter ki siz 

gizli cennetlere gitmek isteyin.

NATO’ya Türk 

korumas› 

TÜB‹TAK araflt›rmac›lar›, tamamen milli 

ve özgün tasar›mla, NATO'ya üye ülkeler 

aras›nda gizli bilgi ve belgelerin saklanmas›nda 

yüksek güvenlik sa¤layan 

cihaz gelifltirdi. NATO'ya, tüm testlerinden 

baflar›yla geçen kendi alan›ndaki 

tek kripto cihaz› ''Güvenli USB Bellek Cihaz›''dan 

(SIR) 600 

adet gönderilecek. 

TÜB‹TAK'›n Gebze'deki 

Ulusal Elektronik ve 

Kriptoloji Araflt›rma 

Enstitüsü'nde (UEKAE) 

görevli elektronik ve 

haberleflme mühendisi 

Koray Ar›kan, NA- 

TO'nun mevcut kripto 

sistemlerini yenileyerek, 

son teknoloji ürünü 

sistem tedarik etti- 

¤ini belirtti. Yeni kripto 

cihaz›n›n yüksek gizlilik 

içeren bilgi ve belgelerinsaklanmas›nda 

dünyan›n en güvenli 

sistemi oldu¤unu 

vurgulayan Ar›kan, 

SIR sayesinde bilginin flifreli saklanabildi¤ini, 

cihaz›n kaybolmas› durumunda 

bile bellekteki gizli bilgiye ulafl›lamayaca¤›n› 

kaydetti. Ar›kan, NA- 

TO'nun teknik ve idari flartlar›n› sa¤layabilen 

bu ürüne rakip olabilecek teknik 

yeterlilikte ikinci bir ürün önerilemedi¤inden, 

NATO'nun 2009 ihtiyac› olan 

600'den fazla cihaz›n TÜB‹TAK UEKAE taraf›ndan 

sa¤lanaca¤›n› bildirdi. 

En büyük teleskop 

Çanakkale’ye 

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi 1 

milyon TL'ye Almanya'daki bir firmaya 

yapt›rd›¤› 122 santimetre çap›ndaki 

teleskobun, Türkiye'nin en büyük teleskobu 

oldu¤unu aç›klad›. fiu an yap›lmakta 

olan teleskobun, Türkiye'nin hiç 

bir ülkeye ba¤›ml› kalmadan kullanabilece¤i 

ilk ve tek teleskop olaca¤› 

ifade edilirken bu teleskobun, Marmara 

Bölgesi'ndeki tüm üniversitelerin kullan›m›na 

aç›k olacak. 

‹flte böyle bir fley 

teknoloji 

Hidrojenle çal›flan traktör 

Birkaç y›l öncesinde hidrojen yak›t hücresi ile çal›flan binek 

otomobillerle ilgili projeleri duydu¤umuzda heyecanlan›yorduk. 

Daha sonra hafif ticari araçlar geldi. fiimdi 

ise s›ra traktörlerde. Evet, bu dünyada bir ilk, flimdiye 

kadar böyle bir fleyi deneyen ç›kmam›flt›. NH2 ad› verilen 

traktör flu an için sadece bir prototip ama seri üretime 

geçmemesi hiçbir neden yok. S›f›r emisyonlu traktörde 

106 HP güç üreten elektrik motoru hidrojen yak›t hücresinden 

elde edilen enerji ile çal›fl›yor ve bu güç bir da¤›t›c› 

vas›tas›yla dört tekerle¤e aktar›l›yor. fiu an için NH2, 

New Holland taraf›ndan üretilmifl bir prototip ve dolu bir 

hidrojen yak›t tank›yla ancak 1.5-2 saat çal›flabiliyor, fiyat›n›n 

da oldukça pahal› olaca¤› tahmin ediliyor. Ancak 

NH2 projesinin yarat›c›lar› bu arac› 2013’de seri üretime 

geçirmeyi planl›yor… 

Google'da tek bir arama yaparken 

size sonuçlar› vermek için kaç bilgisayar 

çal›fl›yor dersiniz? 9-12 fiubat tarihleri 

aras›nda ‹spanya'n›n Barcelona 

kentinde gerçeklefltirilen Web Search 

and Data Mining (Web arama 

& Veri toplama) konferans›na kat›lan 

Google yetkilileri arama motoruyla ilgili 

çok çarp›c› aç›klamalarda bulundu. 

Google'›n arama sonuçlar›n›n 

görüntülenmesindeki gecikme süresinin 

1000 ms'den (milisaniye) 200 

ms'ye kadar düfltü¤ünü ifade eden 

yetkililer, ayr›ca arama sonuçlar›n› 

GOOGLE’n›n 0.2 saniye gibi oldukça 

k›sa bir sürede verdi¤ini ifade ettiler. 

Afgan doktorun 

büyük icad› 

Afgan ulusal ordusunda görev yapan 

bir doktor, diz ve dirseklerdeki 

kemik k›r›lmalar›n› çabucak tedavi 

eden bir ayg›t gelifltirdi. 'Afgan ayg›t›' 

ad› verilen bu metal cihaz sayesinde, 

hastalar henüz tedavi 

aflamas›nda bile hayatlar›na hiçbir 

fley olmam›fl gibi devam edebiliyor. 

Hatta diz k›r›klar› olan Afganlar, 

daha tam iyileflmeden futbol 

oynayabiliyor. Afgan Silahl› Kuvvetleri 

Sa¤l›k Bilimi Akademisi'nde 

görevli olan doktor Wardak, uzun 

y›llar›n verdi¤i tecrübeyle diz ve 

dirsek gibi hareketli noktalardaki 

k›r›klar› h›zla düzeltebilen ve hastalar›n 

normal hayatlar›n› sürdürmesini 

sa¤layan bir ayg›t gelifltirdi. 

Wardak, “Etrafta bulabildi¤imiz 

metal parçalardan bir mini-düzeltici 

yapmaya karar verdik. Parçalar› 

bir araya getirdi¤imizde diz kapa¤› 

k›r›klar›n› tedavi eden basit bir 

ayg›t yapt›k" dedi. Ayg›tla ilgili ilginç 

bir not, ayg›t›n oto tamirhanesinde 

gelifltirilmesi. 


ulmaca 

BULMACAYI DO⁄RU DOLDURUP GÖNDEREN ‹LK 3 K‹fi‹YE LOTTO’DAN T‹fiÖRT ADRES: Küçükçekmece Belediyesi Kartaltepe Mahallesi E-5 üzeri Sefaköy / ‹stanbul

Hayat KAPAK 25 - Küçükçekmece Belediyesi

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?