01.03.2013 Views

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

karşısına dikilmezsem öleyim emi” cümlesi herkesin dilinde moda olmuştu. Herkes ailesinden<br />

nefret ediyordu. Ama büyük parayı bularak kendini kabul ettirmek için çırpındıklarının farkına<br />

varan yoktu. Nefret <strong>ve</strong> özlem bir arada yaşanır olmuştu. Amcama haber <strong>ve</strong>rmemiştim <strong>ve</strong> gelmedi<br />

de.<br />

Otuz beş gün sonra ilk sorgu mahkemesinde tahliye edildim. Çünkü, İsfendiyar davacı<br />

olmamıştı. İftiraya uğradığım zaten belliydi. Yine Paşakapısı’na dönüş <strong>ve</strong> tahliye kağıdını<br />

bekleyiş başladı. Ben dışarıya çıkıp ne yapacaktım? İnsanlara zarar <strong>ve</strong>rmekten başka bir şey<br />

yapmaz olmuştum. Cezaevinde hiç olmazsa kimseye zararım olmuyordu.<br />

Kafesten çıkar çıkmaz İsfendiyar’ı aradım <strong>ve</strong> Cevizli istasyonu karşısında bir elektronikçi<br />

dükkanında buldum. Beni patronuyla tanıştırması çok ilginç bir sahne oldu: “Tanıştırayım,<br />

dükkanımı soyan arkadaş. Bu da patronum” deyince, patronu aval aval bakıp kaldı. Adam ilk kez<br />

dükkanı soyulan <strong>ve</strong> soyanı bir arada görmenin galasına <strong>ve</strong>ya çaylı kokteyline şahit oluyordu.<br />

İsfendiyar’ı lahmacun yemeye da<strong>ve</strong>t ettim. Yiyecekleri bol kepçeden ben söyledim. Lakin<br />

tersolar limanında demirlediğim için, hesabı İsfendiyar ödedi. İsfendiyar’dan küçük bir<br />

istirhamım vardı. Radyoyu satmıştım <strong>ve</strong> kablosunu götürünce kalan parayı alacaktım. “Lan zaten<br />

dükkandan kalan bir o radyonun kablosuyla, birkaç lehim kutusu vardı. Kablo evde. Yarın uğra<br />

<strong>ve</strong>reyim” dedi. Tabii ertesi gün kabloyu aldım <strong>ve</strong> yerine ulaştırıp paramı kaptım. Çaldığım<br />

radyonun kablosunu istemeye gidişime patronu çok şaşırmıştı. “Dünyaya bak, iyice boku çıktı”<br />

derken, yüzünün şekli çok komikti.<br />

Belli zamanlarda İsfendiyar’a uğruyordum. Bu uğrayışlarımdan birinde, Annesi Mahinev<br />

Teyze benimle görüşmek istemişti. Kendisi Türkiye’nin ilk kadın polislerindendi. Başarılı bir<br />

kadın polis olduğundan, ara sıra gazetelere çıkmıştı. Eşi Kemal amca kıskançlık krizlerine<br />

girince, Mahinev Teyze polisliği bırakmıştı. Benimle yalnız konuşmak isteyişine bir anlam<br />

<strong>ve</strong>rmem imkansızdı. Yeni taşınmış oldukları e<strong>ve</strong> gittim. Beni çevrede tanıyan yoktu. Derdini kısa<br />

<strong>ve</strong> öz şekilde anlattı: “Oğlumun dükkanını soydun. Davacı olmaktan ben vazgeçirdim. Ben sana<br />

iyiliğimi yaptım. Şimdi sıra senin bana yapacağın iyiliğe geldi” İsfendiyar Kılavuzçayırı<br />

tarafındaki elektronikçi dükkanını bırakmak zorunda kalmıştı ya, ben neden olmuşum. Halbuki,<br />

biraz gerzek görünümlü İsfendiyar’ın o kadar işin altından kalkacağına pek aklım yatmadığı için,<br />

o kadar malzemeyi toplayıp gitmiştim. Zaten hangi müşteri gelse, işi ertelerdi İsfendiyar.<br />

Mahinev Teyze’nin benden istediği şey, İsfendiyar’ın yeni aşık olduğu çocuklu bir dul kadın olan<br />

‘Ayten’in bileziklerini çalmamdı. İsfendiyar ilk sevgilisinin ağabeyi yüzünden evlenememişti.<br />

Tabii benim de biraz katkım olmuştu. İsfendiyar gibi tamirci parçasına kim kız <strong>ve</strong>rirdi? Dükkan<br />

yok, mal yok, mülk yok. Kız Tarzan, İsfendiyar daha Tarzan.<br />

Mahinev Teyze sadece altınları çalmamı istiyordu. Üstelik altınlar bana kalacaktı. Ayten<br />

<strong>ve</strong> İsfendiyar evlenirse, kadının bilezikleri sayesinde evdeki tek oğlu gidecek <strong>ve</strong> yalnız kalacaktı.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!