01.03.2013 Views

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

çocukları hep sulu göz bakıyordu. Son anlarda bile eniştem son esprisini yaptı: “Kız baldız.<br />

Almanya’da hep tavuk götü yedin. Benim güzel götümü yemeden gidiyon beee” Benden çok<br />

çekmişlerdi. “Artık benden kurtuluyorsunuz. Mutlu olmanız lazım” dedim. Hiç konuşmadılar.<br />

Sadece sarıldık. En çok takılıp kızdırdığım Emine bile bana sımsıkı sarıldı. Taksiyle<br />

eşyalarımızın yüklendiği tır garajına girdik. Teyzemler ikinci taksiyle bizi takip etmişlerdi. Son<br />

sarılmalar, ağlaşmalar, son anlar böyle geçiyordu. Ucuz olması için biz de tırın içinde yolculuk<br />

edecektik. Okuldan kimseyle <strong>ve</strong>dalaşmadım. Çünkü canım istememişti. Ben <strong>ve</strong>dalaşmayı hiç<br />

sevmem.<br />

Tır hareket ettiğinde teyzemin çocukları koşarak el sallarken, karşılık <strong>ve</strong>rdik. Otobana<br />

çıktığımızda, etrafı çevirmiş olan bol ormanlık <strong>ve</strong> yeşil alanlara baktım. Kırıkkale’den habersizce<br />

yola çıkışım <strong>ve</strong> kendimi İstanbul havalimanında buluşum geldi aklıma. Ne umutlarla <strong>gelmiş</strong>tim.<br />

Hiçbir boka yaramamış gibiydi her şey. Daha dün <strong>gelmiş</strong> gibiydim. Yıllar ne çabuk geçip<br />

gitmişti. Alman topraklarına ayak bastığımda altı yaşındaydım, şimdi ise on dört. Annem,<br />

Mahmut <strong>ve</strong> kız kardeşim hiç konuşmuyorlardı. Arada bir işçilikten kurtulmaktan <strong>ve</strong> memlekete<br />

dönmekten söz edip <strong>yine</strong> susuyorlardı. Bense hala ormanlara bakıyordum. Çok iyi futbol<br />

oynadığım için, hocam Almanya’da kalmam gerektiğini söylerdi. Aklıma Yunanlı sevgilim Seula<br />

geldi. İki düşman aşık olmuştuk. Geçen yılları dakikalara sığdırmaya çalışıyordum.<br />

Memleketimize gidiyorduk. Peki mutlu olacak mıydık? Veya ben mutlu olacak mıydım?<br />

Mahmut’un yüzüne baktım, aklıma söylediği bir söz <strong>gelmiş</strong>ti: “Türkiye’ye dönersek, annen seni<br />

evde tutmaz oğlum” demişti. Ve biz Türkiye yolundaydık. Tır hızla ilerledikçe, şeritler<br />

altımızdan kayıyordu. Ben nereye doğru gidiyordum? Annemin beni sepetlemek isteyişini<br />

düşünmek bile istemedim. Ama içimden bir his, yalnızlığa doğru gittiğimi söylüyordu. Nowak<br />

aklıma geldi, en azından ona <strong>ve</strong>da etmeliydim. O benim en iyi arkadaşım, can dostumdu. Ama<br />

artık iş işten geçmişti.<br />

Avusturya sınırına geldik. Pasaport kontrolü yapıldı. Tır kasasını şöyle bir gözden<br />

geçirdiler <strong>ve</strong> Avusturya’ya girdik. Almanya topraklarından çıktığımız an, aklıma Karen geldi.<br />

“Seni bir daha görebileceğimi sanmıyorum. Kalbim hep seninle beraber olacak. Seni hep<br />

se<strong>ve</strong>ceğim. Siyah saçlı, kürklü <strong>ve</strong> beyaz çizmeli aşkım benim” dedim kendime. Uçsuz bucaksız<br />

ormanların içindeki bir yalnızlığa gittiğimi düşünmeye başladım. Birçok okul arkadaşımı<br />

düşündüm. Gelecekte büyük mesleklere kavuşmanın hayalini kurup dururlardı. Alkol <strong>ve</strong> esrara<br />

kapıldıklarını hiç hesaba katmazlardı. Hem de çocuk yaşta bağımlılar grubuna üye olmuşlardı.<br />

Bir buçuk gün süren en uzun karayoluna sahip Yugoslavya sınırından içeri girdik. Bir<br />

lokantada yemek yedik. Sonra <strong>yine</strong> yola çıktık. Hayaller <strong>ve</strong> umutsuzluklar içinde yüzerken,<br />

uyumuş kalmışım. Daha çoook uyuyup uyanacaktım. Bir buçuk gün süren uzun Yugoslavya yolu,<br />

şoförleri en çok bezdiren yoldu.<br />

Gürültü patırtı <strong>ve</strong> bağrışmalarla uyandığımda, ‘Kapıkule’ yazısını gördüm. Ama hiç<br />

sevinmedim. Kendi ülkemde mutlu olamayacağıma inanmıştım bir kere. Almanya’da her bolluğa

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!