01.03.2013 Views

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Dedem efendi, arada bir iki tek -kadeh- rakı içerdi. Bir akşam dedeme karşı öyle iyi bir<br />

torun oldum ki, kendisi bile şaşırdı. “Lan karı, benim deli toruna melekler indi mutlak. Deli gitti,<br />

yerine can ciğer bir torun geldi” derken yüzü gülüyordu. E<strong>ve</strong>t, can ciğer torun akşam<br />

karanlığında rakısı biten dede efendiye koşarak rakı aldı getirdi. Durmadan bardağını yıkadı.<br />

‘Biricik dedem benim’ hesabı durmadan boynuna sarıldı. Dedesine yol <strong>ve</strong>rdi, gaz <strong>ve</strong>rdi. İkinci<br />

karısı için, “Dede o niye içmiyor. Biz Almanya’da ailece içerdik. Erkek adamın karısı da rakı<br />

içmez mi?” hesabı çektim. Kadın hayatında çaydan başka bir şey içmemiş. Dedemin huyu<br />

belliydi, kafayı bulunca illa ki dediği olacak. Kadına zorla rakı içirdi. Bana da bal, pastırma ikram<br />

etti. Bir ara rakı içmeme izin <strong>ve</strong>rdiğini söyledi. Lakin, benim tezgah işlemeye başlamıştı. İki<br />

kadeh rakı için tezgahı bozmaya hiç niyetim yoktu.<br />

İçti <strong>ve</strong> hayallerini anlatmaya başladı. Belediye Başkanı olmayı düşünüyordu. Herkesin<br />

ona taksit borcu var ya, oylar garantiydi. Oy <strong>ve</strong>rmeyenden anında alacağını isterdi. Dedem<br />

naralar atarken sızıp kaldı. Karısının yardımıyla dedem efendiyi yatağa yatırdık. Kadın hatun da<br />

yaz helvasından farksız hale <strong>gelmiş</strong>ti. Biraz bekledim. İkisi büyük karyolada horlamaya başladı.<br />

Dedem efendi, kimselere gü<strong>ve</strong>ni olmadığı için pantolonla yatardı. İçine iki kışlık uzun don<br />

giyerdi, hem de yaz ortasında. En altta da şort türü donu vardı. Banyo yapmak için soyunması<br />

uzun sürerdi. Karısı onun gü<strong>ve</strong>nsizliğinden çok sitem ederdi. Lakin, ‘can çıkar, huy çıkmaz’<br />

derler. En altındaki şort gibi donun da iki özel cebi vardı. Terzisine özel olarak diktirirdi.<br />

Bankaya bile gü<strong>ve</strong>nmezdi, ‘lan banka batar neyin’ hesabı düşünürdü hep. Anlayacağınız, dedem<br />

efendinin kat kat donları, bankadan bile sağlamdı. Tabii bu onun düşüncesiydi.<br />

İkisini dürtükledim, hani ‘dedeciğim daha rakı kaldı’ hesabı. İkisinden de ses yok.<br />

Banyoya dalıp dedem efendinin tıraş aletinden jileti çıkarttım. Dedem, gece çok işemeye kalktığı<br />

için kapıya yakın tarafta yatardı. Jiletle çizik atmaya başladım, sırayla pantolonun iki yanı, sonra<br />

uzun donlar <strong>ve</strong> sıra geldi şort türü cepli dona. İki yanda da kalın para demedi var. Jileti yavaşça<br />

birinci cebe vurdum, sonra ikinci cebe. Kalın para demetleri düşmeden elimde kaldı.<br />

Dedeme öyle gıcık kapmıştım ki, yıllar önce evden kaçan büyük dayımın gönderdiği ilk<br />

maaşının simgesi olan <strong>ve</strong> dedemin gururla çerçe<strong>ve</strong>letip duvara asmış olduğu imzalı beş yüzlüğü<br />

bile aldım. Sabah karanlığında bomboş Sincan tren istasyonunda ilk Ankara trenini beklerken<br />

bekçilere yakalandım. “Annem Almanya’dan izne geliyor. Beni uyku tutar mı?” deyince, işi<br />

yırttım. Bekçilere Alman sigarası <strong>ve</strong>recektim ya. Soğuk, heyecan, korku hepsi bir arada. Üstelik<br />

trenin gelmesine daha var. Aklıma ilk gelen, dedem sıkışıp tuvalete kalkacak. Sonra da Sincan’ı<br />

ayağa kaldırır <strong>ve</strong>sselam. Ömrü boyunca hep almaya alışmış dedemin iki demet parasını kapmak,<br />

Sincan’ı gavura satmakla aynı muamele gibiydi. Adam Sincan’ı idare ediyordu.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!