01.03.2013 Views

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

çizdi. Filmlerde görmüş olduğum ‘Rulet’ oyununun kendimce <strong>ve</strong>rsiyonunu çizdirdiğime hiç<br />

uyanamadı. Çok özendi garibim. Sonra odama geçtim <strong>ve</strong> tam ortasına bir çivi çaktım. Bir iplik<br />

makarası yerleştirdim. İnce bir çıtanın ucunu çakıyla yontup ok haline getirdim. Ortasına delik<br />

açıp makaranın üstüne yerleştirdim.<br />

Ertesi sabah bütün okul benim başıma toplanmıştı. Oyun basit idi. Daire içindeki<br />

dilimlere para konacaktı. İsteyen oka vuracak <strong>ve</strong> döndürecekti. Kimin para koyduğu dilim<br />

üzerinde durursa, iki mislini alacaktı. (Hani, ‘Çarkıfelek’ işini ben çocukken kullanmaya<br />

başlamıştım diyorum.)<br />

Daha sonraki günler işler umduğumdan iyi gitti. Elli pfennig harçlık alan çocuklara, elli<br />

pfennig altında oyun oynatmamaya karar <strong>ve</strong>rdim. Okul çıkışı oyun için yalvarıyorlardı. Ama elli<br />

pfennig altında oyun oynatmamakta kararlıydım. Sonraki günler, çocuklar, beş on mark ile gelir<br />

oldular. Evden çaldıklarını anlamayacak kadar ‘gerzek’ bir vatandaş değildim. Kalem kutularına<br />

varıncaya kadar alıp, Türk çocuklara ucuza satıyordum. Almanlar çok güzel evlerde yaşıyorlardı.<br />

Ben ise, onların altında bir sınıftandım. Ve onların çocuklarını yoldan çıkartarak, bir çeşit intikam<br />

alıyordum. Başıma toplanıp paralarını bana <strong>ve</strong>rmek için yarıştıklarını gördükçe, aklıma Tommiks<br />

adlı çizgi roman geliyordu. Tommiks’in bir türlü yakalayamadığı ‘Büyücü Gudrun’ vardı. Siyah<br />

saçlı, keskin yüz hatlarına sahip, hipnozla insanların her şeyini alan Büyücü Gudrun gibi<br />

görüyordum kendimi.<br />

İki hafta içinde beş yüz mark kadar param oldu. Bir süre ara <strong>ve</strong>rmem gerektiğine karar<br />

<strong>ve</strong>rdim. Evlerinde kaybolan para yüzünden sıkıştırılan çocuklar, benim oyunumu anlatmışlar.<br />

Tabii, e<strong>ve</strong> haber <strong>ve</strong>rilmez mi? Oklavayla öldüresiye dövdü annem beni. Ama parayı kaybettiğimi<br />

söyledim. Üzerimde üç adet oklava kırıldı. Ama <strong>yine</strong> söylemedim. Evde parayı arayıp durdular.<br />

Ama bulamadılar. Daha doğrusu, sandalye <strong>ve</strong> masa ayaklarının tapasını çıkartıp boru ayakların<br />

içine bakmayı akıl edemediler.<br />

Benim ailem baklava börek açmak yerine, oklavayla beni yoğurmaya bayılıyordu.<br />

Üzerimde kırılan oklavaların haddi hesabı yoktu. Ertesi gün hemen üç tane daha alınırdı. Veya<br />

büyük Türk marketine gittiğimde, “Oğlum, oklava sadece orada var. Gitmişken üç tane alı<strong>ve</strong>r”<br />

derlerdi. Benim rulet işime en çok Mahmut bozulmuştu. Oklavayı kaldırıp indiriyor <strong>ve</strong> durmadan<br />

şu cümleyi söylüyordu: “Demek resim yeteneğin yok. Ben ustayım. Sana daire <strong>ve</strong> dilimler<br />

çizeyim. Lan ben eşek miyim?” Yine oklava kalkıp iniyordu.<br />

İki hafta kadar okula gidemedim. Jimnastik dersinde vücudumda <strong>ve</strong> bacaklarımdaki oklava<br />

izlerini öğretmenlerim görseydi, doğru yurda yollanırdım. Çok fena üşüttüğümü söyleyerek, izler<br />

geçinceye kadar oyalandım evde. Annemin bir aylık maaşına yakın param olduğu halde,<br />

harcayamıyordum. Zaten, ceplerimin karıştırıldığının farkındaydım. Çünkü, ceplerime küçük

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!