01.03.2013 Views

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

doyurucu. Sen gel benim götümü ye emi” derken, annem uyuz olurdu. Uzun yıllar boyunca<br />

sadece birkaç kez bir araya <strong>gelmiş</strong> olduğu enişte beyin şakalarına alışması zaman alacaktı.<br />

İmmenstadt’dan sonra Coburg kentinde adam gibi bir binada oturmuştuk. Yeni evimiz ise<br />

iki katlı yarı ahşap, yarı beton bir yerdi. Üst katımızda Alman ev sahibi çift oturuyordu. Almanlar<br />

bahçe işleriyle uğraşmayı çok se<strong>ve</strong>rdi. Anlaşılan yeni ev sahibimiz pek botanikten anlamıyordu.<br />

Bahçeyi istediğimiz gibi şekillendirebileceğimizi söylediler. Pek dışarı çıkmayan insanlardı.<br />

Çocuk sahibi değillerdi.<br />

İlk günler evimizde soğuk rüzgarlar esti. Bir süre sonra ü<strong>ve</strong>y babam Mahmut çok güzel<br />

bir haberle geldi, makine mühendisliği bölümündeydi <strong>ve</strong> ona bir pul <strong>ve</strong>rmişlerdi. Pulun en az elli<br />

kez büyütülmüşünü yapması gerekliydi. Aynı günlerde bir gece kulübünde barmen olarak işe<br />

başladı. Sabah üni<strong>ve</strong>rsite, akşama kadar ders. Gece barmenlik. Sabaha kadar pul resmi derken,<br />

günde birkaç saatlik uykuyla yetiniyordu. Bu arada bana da nasihatler <strong>ve</strong>rmeyi ihmal etmiyordu.<br />

Okul tatil döneminde olduğu için biraz daha beklemem gerekiyordu. Mahmut’un kulüpten e<strong>ve</strong><br />

gelip çizmeye başladığı pula bakardım. Zaten başka yapacak ne vardı ki? Küçücük bir pulun, dev<br />

bir şekilde milimetrik olarak büyütülerek çizilmesi bayağı ilgimi çekmişti.<br />

Türk komşu çocuklarıyla tanışmaya başladım. Hepsinin elinde Teksas, Tommiks, Tom Braks<br />

çizgi romanları vardı. Evde salon direği gibi durup göze batmaktansa, parka gidip Türk<br />

çocuklarla çizgi roman okuyordum. Annem hala iş arıyordu. Sonunda ‘NCR’ kasa fabrikasında iş<br />

buldu <strong>ve</strong> vardiyalı olarak işe başladı. Mahmut ‘BMW’ <strong>ve</strong> başka şirketlerde iş bulabilmişti. Fakat<br />

askerlik yapmadığı için işe kabul edilmiyordu. Zaten bu yüzden barmenlik yapar olmuştu. Artık<br />

ne Mahmut’u, ne de annemi doğru dürüst görebiliyordum. Okula başlayınca, hemen hemen hiç<br />

göremez oldum.<br />

Komşu Türk aile kızlarından biri, beni Yunanlı Seula ile tanıştırdı. Türk çocuklarla park<br />

avunmacılığını bırakıp, Seula ile gezmeye başladım. Çoğunlukla evde yalnız kaldığım için,<br />

rahatça birlikte olabiliyorduk. Siyah saçları, iri kah<strong>ve</strong>rengi gözleri, mini eteği ile çok hoş bir<br />

kızdı.<br />

Zamanla birbirimize iyice bağlandık. İki sokak aşağıda buluşup, geziyorduk fırsat<br />

buldukça. İlk öpüşmemiz kısa olmuştu. Ama sonra, nefes almadan boğulurcasına öpüşür olduk.<br />

Nerede fırsat bulursak sevişiyorduk. Coburg’dan kalma paramı Seula için cömertçe harcadım.<br />

Lunaparklar, göl gezmeleri, en pahalı sandviçler <strong>ve</strong> pastalar. Onun için her şeye değer gibiydi<br />

benim için. Ailemden habersizce <strong>ve</strong> özgürce yaşamak, beni daha da cömertleşiyordu.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!