01.03.2013 Views

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Bir gün geldi <strong>ve</strong> jant kapaklarını <strong>ve</strong>rdiğim vatandaş, malı sattığı adamın kaçmak zorunda<br />

olduğunu <strong>ve</strong> bir süreliğine işe ara <strong>ve</strong>rmek gerektiğini söyledi. “Ben anlamam. Günde en az beş<br />

mark isterim” dedim. Bana sert bir tokat vurdu. Geri geri kaçarken “Beni bu işe sen alıştırdın.<br />

Ben masum bir çocuktum. Seni Almanya’dan attıracağım” dedim. Yere çömelip ricacı bir ses<br />

tonuyla beni yanına çağırdı. Özür diledi. Beş mark <strong>ve</strong>rdi. “Bana tokat attın. Ben de sana<br />

vuracağım” dedim. Yüzünü uzattı <strong>ve</strong> vurdum. Ödeşmiş <strong>ve</strong> barışmış olduk. Satacak yer bulması<br />

gecikince, her gün aldığım beş markı, on marka yükselttim. Beni gezmeye da<strong>ve</strong>t edişlerinden asla<br />

korkmazdım. Onunla hep merkezi <strong>ve</strong> kalabalık yerlerde buluşurdum. İnsanların gözü önünde<br />

bana hiçbir şey yapamayacağını biliyordum. Para <strong>ve</strong>receği zaman en kısa oyalamalarında bile<br />

etrafımda polis arar gibi yapıyordum.<br />

Bir süre sonra, yeni bir müşteri bulduğunu söyledi. “Ben çalışmam. Ama her gün yirmi<br />

mark isterim” dedim. Elini kaldırdı ama vuramadı. Ayrıca bizim okuldan iki Türk çocuğunu daha<br />

işe karıştıracağını öğrenmiştim. Çünkü yeğenine çok iyi davranıyordum. O salak çocuk kendisini<br />

çok sevdiğimi sanıyordu. Oysa, ona içirdiğim ‘Karamalz’ (şekerli, vitaminli, düşük alkollü çocuk<br />

birası) sayesinde dayısının evde ne konuştuğunu kolayca öğreniyordum. Karamalz çocuk birası<br />

ile onu kendime esir etmiştim. Evde konuşulanları anlattığı halde, benden bir şeyler sakladığı için<br />

bira almayacağımı söyleyince, anasının <strong>ve</strong> babasının yatak odası muhabbetlerini bile anlatıyordu.<br />

İçtikten sonra, neredeyse günde kaç kez tuvalete gidişini bile anlatmak ihtiyacı duyuyordu.<br />

Küçük yaşta alkol ile kendime bağladığım biricik arkadaşımdan, dayısının malları sattığı<br />

yeri öğrenmesini istedim. Ya bira <strong>ve</strong>rmeyecektim ya da ailesine bira <strong>ve</strong> sigara içtiğini<br />

söyleyecektim. Her iki ihtimalde de ben kazanacaktım.<br />

Öğrendiğime göre, malı alan büyük tüccar da Türk vatandaşıydı. Hem malları devretmek,<br />

hem de tatil yapmak için Münih tarafında bir yere gitmişti karavanıyla. Sevgili arkadaşım benden<br />

kurtulmak istediğini <strong>ve</strong> bana çok önemli bir sır <strong>ve</strong>receğini söyledi. Söylediği sır, tam benlikti.<br />

Çalıntı bisikletleri alan bir Türk tanıdığı varmış. Adamla tanıştık <strong>ve</strong> anlaştık. Artık benden<br />

kurtulmuştu akıllı arkadaşım. Ama bana haftada en az bir bisiklet çalması şartıyla.<br />

Okul yerine <strong>ve</strong> parklara gidip, fırsat bulduğum anda bir bisiklete binip hemen<br />

kaçıyordum. Haftada üç bisikletim garantiydi. Arkadaşım da bir bisiklet getiriyordu.<br />

Annem temizlik yaparken paralarımı bulamasın diye, sandalyeler <strong>ve</strong> masanın boru<br />

ayaklarındaki kapakları çıkartıp, paraları oraya sıkıştırıyordum. Kimsenin bulması mümkün<br />

değildi.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!