01.03.2013 Views

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

nefis bir yerdi. Pek göremediğim sıcaklıkları eğitim hemşirelerinden görüyordum. Ama hiçbiri<br />

Karen kadar sıcak olamazdı. Onu hiç unutamıyordum.<br />

İlk kayak yapışımda biraz yaralandım. Yokuş aşağı kayarken duramadım <strong>ve</strong> küçük bir<br />

çam ağacına çarptım. Sonra kayak yapmayı öğrendim. Teleferikle dağa çıkıp kendimi dağdan<br />

aşağı bırakır oldum. Öbür çocuklar küçük tepelerden kayardı. Ama ben, yüksek tepelerden hızla<br />

aşağı kayardım. Sonra tekrar teleferikle yukarı çıkar <strong>ve</strong> <strong>yine</strong> kayardım. Hayatımda tattığım ilk<br />

özgürlük kayak yapmaktı. Bir boşluğa doğru kayıyorum. Her taraf beyaz. Aralarda çam<br />

ağaçlarının süslediği yeşillikler var. Gökyüzü açık mavi <strong>ve</strong> beyaz. Her yer bembeyaz. Yüzüm<br />

donduğu halde aldırmadan kayak yapardım. Kayak öğretmenimiz okula zor götürürdü. Bir gün<br />

neden yükseklerden hızlı şekilde kayıp hayatımı tehlikeye attığımı sordu. “Kendimi olabildiğince<br />

özgür hissettiğim için” dedim. Sadece güldü.<br />

Sonraları yüzme havuzuna gitmeye başladım. Diğer öğrenciler suyun üstünde<br />

kalamazken, yüzme öğretmenimiz gibi kelebek yüzmeye başladım. Sonra ilerisi derin havuzun<br />

dibinde, yeni bir özgürlüğü keşfettim. Dibe dalıp başka bir dünyaya ait olmak, suyun içinde nefes<br />

almadan taklalar atmak. Havuzun dibine yapışarak kulaç atmak.<br />

Kayak <strong>ve</strong> yüzmenin yaşattığı özgürlük duygularının yanına, Tenis ekledim. Yeşil kordun<br />

içine düşen topu kendi alanımdan uzaklaştırıp karşı alana indirmek için, vücudumun şekilden<br />

şekle girmesi yeni bir özgürlüktü.<br />

Annem gelmiyordu <strong>ve</strong> gelmesini de istemiyordum. Benim için artık annem yok gibiydi.<br />

Gördüğüm her beyaz Opel araba, çocuğunu ziyarete geldiğinde kürk <strong>ve</strong>ya beyaz çizme giymiş<br />

her kadın bana Karen’i hatırlatıyordu. Ben onsuz, o bensiz yaşamak zorundaydık artık. Onu<br />

düşündükçe, sevmeye başladığım yaşamdan nefret eder olmuştum. Hiçbir kadın onun kadar güzel<br />

olamıyordu. Hiçbir kadın onun kadar zarif olamıyordu. Hiçbir kadın onun kadar sıcak<br />

olamıyordu benim için.<br />

İlkbaharın gelmesiyle dağ kamplarına gitmeye başladık. Sırt çantamız, suyumuz,<br />

malzemelerimiz <strong>ve</strong> öğretmenimiz. Birkaç ay öncesine kadar kayak yaptığımız dağlara<br />

tırmanıyoruz. Ama artık beyaz değil, sadece yeşil renk hakim. Kışın duyamadığımız kuş<br />

cıvıltıları insana huzur <strong>ve</strong>riyor. Tırmanmaktan yorgun düşüp sandviçlerimizi yiyoruz. Sonra <strong>yine</strong><br />

saatlerce yürüyoruz.<br />

İlk futbol dersimizden sonra futbola alışıyoruz. Hiç boş vaktimiz olmuyor. En büyük<br />

sorunumuz, ders bittiğinde ne yapacağımızı kararlaştırma konusundaki zorluğumuz. Her şey çok

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!