01.03.2013 Views

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sabahın erken saatinden akşama kadar klinikte yanımda bekledi. Saatlerce birbirimize<br />

sarıldık. Onun kollarında sıcaklığı, mutluluğu, insanlığı, sevgiyi <strong>ve</strong> daha neleri buluyordum.<br />

Akşam annem geldi. Karen ile hiç konuşmadılar. Karen’in arabasıyla e<strong>ve</strong> gelene kadar <strong>yine</strong><br />

konuşmadılar.<br />

Annem izin almıştı <strong>ve</strong> Münih’te oturan teyzemin evine gittik. Teyzem <strong>ve</strong> eniştem neşeli<br />

insanlardı. İki erkek <strong>ve</strong> bir kız çocuk sahibiydiler. Büyük oğul Mehmet, tam kalasın tekiydi.<br />

Küçüğü Mustafa canlı, bilgili <strong>ve</strong> dost biriydi. Zaten teyzemi, eniştemi <strong>ve</strong> çocuklarını ilk kez<br />

görüyordum. Kızı Emine çok nazlı, yemez, içmez, konuşmazdı. Durmadan ağlardı. ‘Merklin’<br />

marka trenleriyle, ‘Match-box’ arabalarıyla oynamaktan çok keyif aldım. Aralarında ev <strong>ve</strong> iş<br />

konuları başladı. Eniştem yardımcı olabileceğini söyledi. Ben baktığım zaman susuyorlardı.<br />

Evimize döndük. Bir hafta sonra annem valizleri hazırladı. Mobilyalı evde oturduğumuz<br />

için fazla bir eşyamız yoktu. Topu topu üç valiz vardı. Münih’e gittiğimizde neler konuşulduğunu<br />

o zaman anladım. Aşağı indik <strong>ve</strong> anahtarı omaya <strong>ve</strong>rdi. Karen’in üzerinde siyah <strong>ve</strong> uzun bir<br />

elbise vardı. Hüzünlü gözleriyle bana bakıyordu. Annemden izin istedim ama <strong>ve</strong>rmedi. “Siktir<br />

git” dedim. Artık isyanlarım küfre dönüşüyordu. Ama annem bunun farkında değildi.<br />

Tren akşam saat dokuzda kalkacaktı. Saat henüz yedi civarıydı <strong>ve</strong> istasyon yakındı.<br />

Anneme istasyonda beni beklemesini söyledim. Hiç konuşmadan gitti.<br />

Oma ile <strong>ve</strong>dalaşmam kısa sürdü. Karen’in yatak odasına girdik. Yatağına uzandık. Bana<br />

sarıldı <strong>ve</strong> öpmeye başladı. “Seni kaybetmek çok zor. Sen gidersen, ben kimi arabamla okula<br />

bırakacağım? Ben ne yapacağım?” derken ağlıyordu. Karen benim her şeyimdi. Ne tür duygularla<br />

sevdiğimi bilmiyordum. Anne mi, yoksa yıllar sonra öğreneceğim aşk mıydı bu? Geçmesini hiç<br />

istemediğimiz zaman, bizden intikam alırcasına çabuk geçiyordu.<br />

İstasyonun önünde arabadan indik. Annem biraz uzaktaydı. Trenin hareket etmesine on<br />

dakika kalmıştı. Ama Karen’den ayrılamıyordum. Onu bırakmak istemiyordum. Bir anne <strong>ve</strong>ya<br />

aşkı kaybediyordum. Hem de kendi ayaklarımla yürüyüp trene binerek. Trene bindiğimde hala<br />

yanımdaydı.<br />

Tren hareket ettiğinde camdan ona baktım. Ağlıyordu. Anneme baktım, gülüyordu. Sonra <strong>yine</strong><br />

Karen’e baktım, “Hayatımda sadece seni sevdim. Beni unutma” dedim. Bir şeyler söyledi ama<br />

gürültüden anlayamadım. Tren hızlandıkça hayatımın kadını dev Karen, küçüldükçe küçüldü <strong>ve</strong><br />

sonunda görünmez oldu. Tren hızlandıkça içimde nefretler kabarıyordu. Yolculuk boyunca

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!