01.03.2013 Views

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Son günlerde Müşfik Ağabey geldi. Ona, “Mehmet Kartal’ı nasıl buldunuz?” diye<br />

sormuşlar. Benim kollar delik deşik, kesik, yırtık. Yüzümde yara izi. “Bu kadar çok kesilmiş,<br />

dikilmiş <strong>ve</strong> hala yaşayan bir adam hiç görmemiştim valla” demiş.<br />

On beşinci gün benim son günümdü. Akşam ufak yollu bir kutlama yaptık. Herkesle<br />

<strong>ve</strong>dalaştım. Ekip beni çok sevmişti. Herkes hala ‘muamele’ peşindeydi. Otobüs biletim alındı.<br />

Şerif Ablak, bar hesabımı ödemişti. Garaja bırakıldım. Bilet param <strong>ve</strong>rildi.<br />

Antalya garajında indim <strong>ve</strong> gece için bilet aldım. Gündüz o sıcakta yolculuk çekilmezdi.<br />

Bir meyhane buldum <strong>ve</strong> çöktüm. Fotoğrafçı Sencer’in tabettirip <strong>ve</strong>rdiği çekim anı resimlerine<br />

baktım. Artık umutsuzluk yüzünden değil, yeni bir geleceği düşünerek içiyordum.<br />

Düştüm <strong>yine</strong> Beyoğlu’na. Daha önce bana inanmayan Sinan, resimleri gördükten sonra<br />

inandı. Murat güldü. Bütün arkadaşlar başıma toplandı. “Hele gardaş, bizi de aktör edi<strong>ve</strong>r yahu”<br />

muhabbetleri eşliğinde demleniyoruz.<br />

İkinci kitabım olan “Kızıl Havuzlar Cehennemi” nihayet piyasaya çıktı. İlk kitabımda<br />

hayal bile edemeyeceğim kadar çok röportajım olmuştu. Fakat ikinci kitabımda fazla bir şeyler<br />

olmadı. Birden aklıma Altın Kitaplar’ın müdürü geldi. Hemen yanına uğrayıp ikinci kitabımı da<br />

hediye ettim. İkinci kitabımın bir yayınevi tarafından basılmasına şaşırmıştı. Filme ait resimleri<br />

gösterdim daha çok şaşırdı.<br />

‘Ay Vakti’ filminden otuz yedi ekran, uzaktan kumandalı bir televizyon kazandım. Yine<br />

garaja takılıyordum. Aklıma bilgisayar konusunda kolaylık yapacağını söyleyen Oğuzhan İmrak<br />

geldi. Not defterimden numarasını buldum. Ve ertesi gün ‘Atari ST 1040’ model bilgisayarı<br />

getirdi. Tek parça <strong>ve</strong> televizyona bağlanabilir olduğundan fiyatı çok uygun oldu. Böylece ilk<br />

bilgisayarıma kavuşmuş oldum. Günlerce klavye başında oturup on parmak çalıştım <strong>ve</strong> daha çok<br />

hızlandım. Yazma programı olan ‘Word Plus’ pek ahım şahım değildi. Lakin, ‘ne kadar para, o<br />

kadar köfte ekmek’ hesabı diyorum hani.<br />

Dişimin ağrısından kıvrandığım bir gecenin sabahı, dişçiye koştum. Tarlabaşı gariban<br />

semti olduğundan, fiyatı da uygun olurdu. Paspal <strong>ve</strong> bakımsız bir binanın ikinci katında dişçi<br />

tabelası asılıydı. “Tam bana göre harbiden” deyip mekana daldım. Genç yaşına rağmen saçları

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!