01.03.2013 Views

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Lan arkadaş, Kurban Bayramı’ndan altı ay önce seksen adet köy dolaşsan, yirmi bin<br />

koyun, inek, dana toplanmaz be. Eee, rakı bu, adama neleri toplatmamıştır <strong>ve</strong> de toplatmaz<br />

Otelin aldığı gazetelerden iş bakmaya başladım. ‘Ar-Eller Etiket Sanayi’ diye bir yer<br />

döne döne ‘beni’ arıyormuş. Yer Tünel tarafında. Artık protez de olsa düzgün görünen bir gözüm<br />

<strong>ve</strong> eski kırık elmacık kemiğimden çok daha iyi durumda bir yüzüm vardı. Yıllar sonra ilk kez,<br />

tanınmadığım halde bir işe kabul edildim. Tabii konuşma <strong>ve</strong> ikna etme yeteneğimi de eklemek<br />

lazımdı.<br />

Yaşantım boyunca bildiğim en önemli şeylerden biri, otel hayatının insanı batırıp<br />

tükettiğiydi. İlk yapmam gereken şey, ucuz, soğuk, insanı ruhen <strong>ve</strong> moral olarak çökerten otel<br />

odasından kurtulmaktı. İkinci maaşımı aldım. İşe yeni girmiştim ama yılbaşı dolayısıyla yarım<br />

maaş da ikramiye aldım. Eski kafam olsaydı, o an işi terk eylerdim. Lakin, hayata yeniden<br />

başlamam gerekiyordu. Ulusal’a girişim dahil, göz ameliyatımda, yüz ameliyatımda beni<br />

destekleyen dostu aradım. “Param var, sana yemek ısmarlayayım” dedim. Yıllar önce soyduğum<br />

bu dosta yemek ikram eylemek isteyişim, büyük kıyak sayılırdı.<br />

Akşam olsun hesabı vakit geçirirken, sokaklara asılmış kırmızı yazılı ‘Uygun fiyatla<br />

bekar odaları’ ilanlarını gördüm. Öylesine telefon ettim. Fiyat fena değildi. Lakin eşyalar için<br />

depozito falan filan derken eksiğim çıktı. Beyoğlu Ekipler Amirliği’nin çok yakınındaki eski<br />

binaya gittim. Pansiyonun işletmecisi iri kıyım adamla konuşup anlaştık <strong>ve</strong> kaparoyu <strong>ve</strong>rdim.<br />

Telefonlu oda biraz daha pahalıydı. ‘Bakarız’ dedim <strong>ve</strong> çıktım.<br />

Akşam arkadaşla buluştuk. Ben onu yemeğe da<strong>ve</strong>t etmiştim. Pansiyon için eksiğim<br />

olduğunu söyledim. Kendisi de ikramiyesini aldığı için yemeği ısmarladığı gibi, bana yardım da<br />

etti. Gerçek dostlar her zaman vardır dünyada. Ama insanın işi bir ters giderse, ayağı bir kayarsa,<br />

her şey çok boktan oluyordu bu kelekler dolu dünyada. Yemek ortasında arkadaştan izin istedim.<br />

Doğru pansiyon işletmecisine koştum <strong>ve</strong> parayı teslim ettim. Ertesi gün yerleşmek üzere <strong>yine</strong><br />

arkadaşımı bıraktığım meyhaneye döndüm.<br />

Ertesi akşam otelin hesabını yarım şekil kapattım. Borcum borçtur. Fakat içinde iki<br />

bitmiş romanım <strong>ve</strong> şiirlerim bulunan çantam Taylan Dayı’nın odasındaydı <strong>ve</strong> dayı gelmez. “Gece<br />

uykum tutmazsa, senin yazdıklarını okurum” diye bütün yazdıklarımı almış. Kaçacak değildi ya,<br />

sonra uğrarım hesabı otelden ayrıldım <strong>ve</strong> küçük pansiyon odasına yerleştim.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!