01.03.2013 Views

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kadar acele bulaşıkçı aranıyormuş ki, telefondaki adam “Yahu kardeşim, sen kimsin bakalım.<br />

Madem kefilsin, telefon numaranı <strong>ve</strong>r” demedi. Neyse ki başlangıçta yüzümü <strong>ve</strong> gözümü<br />

saklamak için güneş gözlüğüm vardı. 1. Le<strong>ve</strong>nt Gü<strong>ve</strong>rcin Durağı karşısındaki ‘Emmim Pizza’da<br />

işbaşı yaptım. Dayımın telefon ettiğini <strong>ve</strong> kefil olduğunu söyleyen Nezih Bey’e gülmemem<br />

imkansızdı.<br />

İki haftaya yakın bulaşıkhanede çalıştım. Fakat hep uykusuzdum. Çünkü, Taksim’e yakın<br />

sokakların karanlık, kuytu bir köşesine gazete serip sabahlıyordum. Ezan sesiyle birlikte uyanıp,<br />

camide yüzümü yıkadıktan sonra, Taksim’den yürüyerek 1. Le<strong>ve</strong>nt, Gü<strong>ve</strong>rcin Durağı karşısındaki<br />

işyerine gidiyordum. Akşamları da <strong>yine</strong> yürüyerek Taksim’e dönüyordum.<br />

Bir gün geldi <strong>ve</strong> Nezih Bey’e dayımın yanında kalamayacağımı söyledim. Tavan<br />

arasında yatabileceğimi söyleyince rahatladım. Hiç olmazsa artık aç <strong>ve</strong> sokakta değildim.<br />

İlk maaşımla halter, dambıl <strong>ve</strong> daha başka spor aletleri almama bütün personel şaşırmıştı.<br />

Başka ne yapacaktım. Gece yarısına doğru paydos ettikten sonra, atlama ipiyle koşardım. Tavan<br />

arasındaki küçük yuvamda halter çalışırdım. Ve yatardım.<br />

İyi çalıştığım için on beş bin lira maaşım, ikinci ay yirmi bin liraya çıktı. İkinci maaşımı<br />

alır almaz, 1. Le<strong>ve</strong>nt’in iyi bir kliniğine gittim. İki bin lira muayene ücreti <strong>ve</strong>rdim. Sıram gelirken<br />

çok heyecanlıydım. Gözüm için belki bir şans yakalayacaktım. Fakat muayene sonrası bütün<br />

umutlarım uçup gitti. “Bunca zamandır sen neredeydin evladım. Yazık değil mi bu göze. Göz en<br />

önemli organdır. Çok geç kalmışsın” diyen doktora gülücükler dağıtacak halim yoktu ya.<br />

Yaşamımın geri kalanını tek gözle geçireceğim garantisini almıştım artık.<br />

Emmim Pizza’da yemek bakımından çok rahattık. Canımızın istediği gibi yiyip<br />

içiyorduk. Orada gördüğüm en ilginç olay, bir aşçılık işiydi. “Bolu-Mengen’den geldim. Aşçı<br />

yardımcısıyım abiler” diyen Bayram Usta işe başladı. Ertesi gün büyük plastik leğeni büyük<br />

ocağın üzerine koydu. Ispanak <strong>ve</strong> su doldurdu. Ocağın altını yaktı. Hepimiz ‘avanakça’ bakıp<br />

kaldık. Aşçı yardımcısı hesabı işbaşı yap, ona göre maaş iste. Sonra plastik leğende ıspanak<br />

haşlamaya kalkış. Tabii hemen pasaportunu <strong>ve</strong> vizesini aldı.<br />

Emmim Pizza’da üçüncü ayım dolmuştu. Bir gün telefona istendiğim söylendi. Beni<br />

arayacak hiç kimsem yoktu. Amcamlara de uzun zamandır uğramıyordum. İçerde mi yoksa<br />

dışarıda mı olduğumdan bile habersiz olduğuna emindim. Telefondaki ses, akşama işi bırakıp

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!