01.03.2013 Views

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kardeşim onun yanından bana bakmaya başladı. “Anne kim bu adam yaa” sorusundan, artık her<br />

şeyin tamamen bittiğini anladım. Annem beklememi söyleyerek kızı içeri götürdü. Geldiğinde<br />

elinde bir beş yüz liralık vardı. “Bu hale mi geldin? Kim bilir daha neler olacak? Bak, kızım seni<br />

tanımadı bile. Artık anla, burada yerin yok. Seni biraz hatırlıyor. Liman cüzdanı alarak gemiciliğe<br />

başladığını <strong>ve</strong> çalıştığın geminin battığını söyledim. Yani, artık sen öldün. Bizi unut. Bizi rahat<br />

bırak. Al şu parayı, karnını doyur. Bir daha da buraya gelme. Her şey bitti. Anla artık. Seninle bir<br />

bağım yok benim. Seni sildim. Seni bir daha görmek istemiyorum. Benim oğlum yok. Sadece<br />

kızım var. Bir daha da oğlum olmasını istemiyorum.” Beş yüz lirayı gömleğimin cebine soktu <strong>ve</strong><br />

kapıyı hızlı bir şekilde kapattı. Birkaç dakika olduğum yerde kaldım. Sonra apartmandan<br />

uzaklaştım.<br />

Dedem, büyük dayımın ilk maaşından gönderdiği beş yüz liralığı çerçe<strong>ve</strong>lettirip<br />

imzalamış <strong>ve</strong> duvara asmıştı. Tabii ben alana kadar duvarda asılı kalmıştı. Gömleğin cebindeki<br />

beş yüz lirayı çıkartıp baktım, “Seni harcamak zorunda kalmazsam, saklamak istiyorum” dedim<br />

kendime. (Ama cezaevinde harcamak zorunda kalacaktım.)<br />

Her ayna gördüğümde yüzüme bakmak istemez olmuştum. Ama bakmak zorundaydım.<br />

Yüzümün sol tarafındaki derin çukur <strong>ve</strong> sağ gözümün şişmiş beyazlığı beni kahrediyordu. İş<br />

aramaya başladım. Çünkü, artık çalacak, zıplayacak, koşup kaçacak halim kalmamıştı.<br />

Sağlamken iş bulamazdım. Bu yüzle bana kim iş <strong>ve</strong>rirdi. Yine de büyük umutlarla iş aradım.<br />

Gazete ilanları, amcamın <strong>ve</strong>rdiği yol paraları her şey boşa gidiyordu. Yüz, insanın aynasıydı. Ve<br />

telefon açtığım ilandaki iş yerlerinden da<strong>ve</strong>t alıyor, yüzüm görüldüğü zaman ‘Eleman alınmış.<br />

Benim haberim olmamış’ bahaneleriyle sepetleniyordum.<br />

Sağ gözümdeki beyazlık gittikçe genişliyor <strong>ve</strong> göz büyüyordu. Aylar sonra gözüm<br />

yuvadan taştı. Gittiğimiz göz doktorlarının söyledikleri hep aynıydı: “Ameliyat parasını<br />

ayarlayın. Yoksa her geçen gün, gözün iyice ölmesine neden olur.” Zavallı amcam, çok uğraştı<br />

ama ameliyat parasını bir araya getirmesi mümkün değildi. Göz ameliyatım için para istenir diye,<br />

akrabalar amcama bile uğramaz olmuştu.<br />

Öylesine umutsuzca gazete ilanlarına bakarken, gördüğüm bir ilana dalgasına telefon<br />

ettim. Acele görüşmeye da<strong>ve</strong>t ettiler. ‘Pistole Boyacı’ aranıyordu. Amcamın küçük atölyesinde<br />

kırk beş dakikalık boya dersi aldım <strong>ve</strong> biraz pratik yaptım. Görüşmeye amcam ile birlikte gittik.<br />

Yarım saatlik konuşma faslından sonra, mavi önlüğü giydim <strong>ve</strong> işe başladım.<br />

Yeni iş yerinin adı Rotaks Dent’di. Boya işi haftada bir gün oluyordu. Önce montaj<br />

işlerini yaptım. Boya işine gelince, işin boku çıktı. Motora tabanca ile boya atıyorum. Lakin,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!