01.03.2013 Views

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Ölü vaziyet bulunmadan önce üzerimde, kalın fitil siyah kadife takım, çizmeler, gümüş<br />

toka ‘Kaplan Kafası’ bir kemer <strong>ve</strong> kolumda ‘Seiko 5’ marka saatim olduğunu hatırlamıştım.<br />

Karantinadan giyeceklerimi almaya gittim. Hastabakıcının <strong>ve</strong>rdiği çuvalı açtım. İçinden harçlı<br />

pantolon <strong>ve</strong> gömlek ile, lastik çizme çıktı. “Bunlar benim değil ki” demem hiç bir şeyi<br />

değiştirmedi. Ben öyle <strong>gelmiş</strong>im. Çaresiz <strong>ve</strong>rilenleri giydim. Hastaneden çıktığımda<br />

utanıyordum. Ben hiç böyle şeyler giymemiştim. ‘Ya tanıdık biri bu halimi görürse’ diye sinirden<br />

titrediğimi hiç unutmam. Cebimde hiç para yok. Ellerim cebimde yürüdüm. Saatlerce yürüyerek<br />

Altıntepe’ye vardım. Yıllarca kaldığım amcamın evini bile bulamıyordum. Bakkala girdim. Beni<br />

gördüğünde tanıyamadı. Yüzümün <strong>ve</strong> gözümün halini böyle göreceğini nereden aklına<br />

getirecekti, bakkal İshak Ağabey. Beni amcamın evine kadar götürdü.<br />

Kapıyı yengem açtı. ‘Buyrun, kimi istediniz?’ sorusundan sonra, yüzüme dikkatlice bakmaya<br />

başladı. Sonra tanıyabildi. Akşam amcam işten geldi. Yeni yüzümü gördüğü anda, gözyaşları<br />

damla damla aktı. Koskoca adam bir çocuk gibi ağlıyordu.<br />

Üç ay kadar yatağa bağlı yaşadım. Fazla yürüyemiyordum çünkü omuriliğimde bir<br />

zedelenme vardı. Yürümek istesem hep sağa doğru gidiyordum. Kah<strong>ve</strong>ye gitmeye başladığımda<br />

hep caddeye doğru kayıyordum. Yıllarca beni sevmeyen Altıntepe insanları bana çok iyi<br />

davranmaya başlamıştı. Çok kişinin parasını, malını aldığım kah<strong>ve</strong> insanları çay parası bile<br />

ödettirmiyordu. ‘İnsan ne oldum değil, ne olacağım demeli’ sözünün ne kadar yerinde olduğunu<br />

çok iyi anlamıştım. Amcam, durumu sıkışık olduğu halde, benim için aylarca dalak <strong>ve</strong> böbrek<br />

taşımıştı e<strong>ve</strong>. Çünkü kanım eksikti. Durumu bozuk olduğu halde, ne gıdamı ne de ilacımı eksik<br />

etti. Yüzüme her bakışta ağlamaklı oluyordu. Doktorlar “Yaşamak için çok büyük bir isteğe<br />

sahiptin <strong>ve</strong> bu yüzden yaşadın” demişlerdi. Anneme karşı içim iyice nefretle dolmuştu. Yaşımı<br />

büyütmek için açtığımız mahkemeye gelseydi, belki her şey çok başka olacaktı. Onu öldürmeyi<br />

çok düşündüm. Ama bu bir çözüm değildi. Yıllarca hırsız olarak girdiğim Paşakapısı’na anne<br />

katili olarak dönmem neyi değiştirirdi? İnsanların acıma dolu bakışlarından kurtulamıyordum.<br />

Yengem dökülen saçlarımı aylarca toplamıştı. İlaçlarımı içirmişti. Deli doluydu,<br />

sinirliydi ama bana ondan başka da kimse bakmıyordu. Kızar, bağırır, çağırır <strong>ve</strong> sonra <strong>yine</strong> eskisi<br />

gibi gülerdi. Anneme son bir kez olsun gidip görünmemi istedi. Bunu yapmak istemiyordum.<br />

Ama evde kalabalık etmek de istemiyordum. Çünkü, yengemin ikinci çocuğu olmuştu.<br />

Güneş gözlüğü takarak son bir umutla annemin oturduğu e<strong>ve</strong> gittim. Kapıyı çaldım,<br />

açıldı. Esmer, zayıf küçük bir kız çıktı. Apartman içi pek aydınlık olmadığı için, gözlüğü<br />

çıkartmak zorunda kalmıştım. Kız beni gördüğü gibi ‘anneee’ diyerek kapıyı yüzüme kapattı.<br />

Yıllar önce uyku tulumunu giydiren, onu se<strong>ve</strong>n, kucaklayan ağabeyi olduğumu anlayamadı.<br />

Kapıyı ‘ü<strong>ve</strong>y’ kız kardeşim açmıştı <strong>ve</strong> beni tanıyamamıştı. Üstelik beni bir canavar gibi görerek<br />

korkmuştu. Kapı tekrar açıldı. Annem yüzümün halini görünce kısa bir süre sadece baktı. Kız

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!