01.03.2013 Views

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yılanlarımı gören çocuklar korkudan kıpırdayamaz olmuşlardı. “Eğer eskisi gibi bana itaat<br />

etmezseniz, gece yılanları evinize bırakırım. Bunlar çocuk eti yemeye bayılır. Bana bir şey<br />

yapamazlar. Çünkü onlar benim kölemdir” demem, onların ikna olmasına yetmişti.<br />

Yedi kişilik bir grubum oldu. Uzak mahallelere gidip, çocuklara saldırırdık. Harçlıklarını,<br />

oyuncaklarını ellerinden alırdık. Bakkallara girip adamlarıma gazoz, helva <strong>ve</strong> sigara <strong>ve</strong>rmelerini<br />

isterdim. Büyük oldukları için bizi tokatlayıp kovalarlardı. Ama gece evden kaçar <strong>ve</strong><br />

istediklerimi <strong>ve</strong>rmeyen bakkalların camlarını kırardık. İlkel görünümlü vitrinlerden<br />

alabildiklerimizi torbalara koyup evlere dönerdik. Ben ‘Reis’ olduğum için mallar bizim bahçede<br />

saklanırdı.<br />

Birkaç gün sonra camını kırmış olduğumuz bakkallara gidip yiyecek isterdim. Her gece<br />

camları kırılacağına, bize bir şeyler <strong>ve</strong>rmeye razı oldular. Onlar <strong>ve</strong>rdikçe, ben istemeye devam<br />

ettim.<br />

Bir zaman sonra, yiyecek yerine harçlık istemeye başladım. Kocaman adamlar bana<br />

yalvarıyorlardı, çünkü başka mahallelerden de grubuma kattığım çocuklarla birlikte yirmi kişiye<br />

kadar ulaşmıştık. Ve adamlarım da benim gibi istemeyi öğrenmişlerdi. Evlerinde yedikleri<br />

dayaklar hiç fark etmiyordu.<br />

Bir akşam beş çocuk evden kaçtık. Çocuklardan biri babasının iki şişe şarabını da<br />

getirmişti. Babaannemin sigarasından sonra, ilk kez alkolün tadına baktım. Tabii benden önce<br />

yıllardır akıllarına gelmeyen alkolü çocuklar da tadı<strong>ve</strong>rdi. İçtikçe neşelendik. Soğuk hava işlemez<br />

oldu. Sabah erken saat fırın önünden ekmek çaldık. Öğlen acıkınca, simit satan çocuklardan zorla<br />

simit aldık. Ama bana sadece simit yetmezdi. Sonra boyacı çocukların paralarını almaya başladık.<br />

Kırıkkale bizi konuşuyordu. İki gün içinde birçok çocuk, evini terk edip benim yanıma geldi. Köy<br />

bakkallarına saldırmaya başladık. Kışın dağlarda dolaşan kurt sürüsünden korkan insanlar, şimdi<br />

şehir içindeki kurt sürüsünden korkar olmuştu.<br />

Piknik için gittiğimiz Kartal Kayalıkları yüksek kayalıklarla çevriliydi. Yerde yatarken<br />

gökyüzüne baktığımda gördüğüm dev kartallar aklımdan çıkmaz olmuştu. Ağızlarında,<br />

avladıkları gü<strong>ve</strong>rcin, yılan <strong>ve</strong> kedi yavrularını uzaktan hepimiz görürdük. Ancak güçlü olanlar<br />

istediğine sahip oluyordu. Kartallar yavrularına bakmak için saldırıyordu. Bense, altı yaşında<br />

sahip olduğum adamlarıma bakmak <strong>ve</strong> onları yanımda tutmak için saldırıyordum. Ben olmadan<br />

onlar bir şey yapamıyordu. Ben olmadan bir cama taş bile atamazlardı. Çünkü ben onlara gü<strong>ve</strong>n<br />

<strong>ve</strong>riyordum.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!