01.03.2013 Views

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

HAYATIM HARBİDEN ROMAN Önsöz Bilinmezden gelmiş ve yine ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Yeni sübyanda her şey normal giderken, büyük kısımların daha iyi şartlar için<br />

başlattıkları isyana karıştık. Her yer harabeye döndü. Kapılar patladı. Sabaha kadar direndik,<br />

dayandık. Asker içeriye girince her şey değişti. Sabah erken saat ‘sürgün’ listesi açıklandı.<br />

Kırdığımız camlarla, parçaladığımız yataklarla baş başa kaldık.<br />

İsyandan bir süre sonra, yeni sübyanın hemen yanına inşa edilen bahçeli yapı hizmete<br />

girdi. Cezaevi bir sağcıların, bir solcuların eline geçiyordu. Tabii kimin tarafı ağır basarsa,<br />

gardiyanlar da o taraftan oluyordu. Yeni yapı, ‘Ülkücüler’ için hizmete girdi. Çuvallar dolusu<br />

erzakları gelirdi. Bahçe duvarlarımız bitişik olduğu için, bizim bahçeye erzak atmaya başladılar.<br />

Sübyan koğuşunda perişanlıktan bunalanlar, “Ben ülkücüyüm <strong>ve</strong> o koğuşa gideceğim” demeye<br />

başladılar. Ve gittiler. Zaten dışarıda her şeye siyaset karıştırılır olmuştu. Soygunların ardına<br />

‘siyasiler soymuştur’ izlenimi bırakılıyordu. Ülkücülere tahsis edilen yeni koğuş hizmete<br />

girdikten sonra, cezaevinde karışıklık olmayan gün geçmez oldu. Kısa aralıklarla küçük isyanlar<br />

çıkıyor <strong>ve</strong> bastırılıyordu. İsyandan sonra sürgün listesi anında hazırlanıyordu. Çeşitli iyileştirme<br />

şartları getirmek isteyen idare, aynı zamanda kuralları katılaştırmaya özen gösteriyordu. İlk<br />

girişim mavi renkli ‘idare elbisesi’ oldu. Kısımlar arasında bayramlar haricinde görüşmeler<br />

yasaklandı. İsyan çıkarmaya kalkışanlar, önce hücre cezası alacak, sonra sürgüne gönderilecek <strong>ve</strong><br />

sürgün yerine gönderilen evrakında ‘kırmızı çarpı’ işareti bulunacaktı. Yani, sürgüne gittiği<br />

cezaevinde önce hücreye alınacaktı.<br />

Hırsızlar koğuşu siyaseti öğrenmek yerine, kullanmayı tercih eder olmuştu.<br />

Eğitimsizliğin ezikliğini herkes açıkça ifade etmekten çekinmiyordu. Her şeyin arasına siyaset<br />

sokuluyor <strong>ve</strong> karşılığında bir şeyler umuluyordu. Hani, ‘Sempatizan’ ayağı diyorum. Yeni<br />

gardiyanlar alındı <strong>ve</strong> her bölüme birden fazla gardiyan <strong>ve</strong>rildi. Sonradan gelecek olan dünün Sulh<br />

<strong>ve</strong> Asliye mahkemesi çocukları da hep Ağır Ceza Hakimliği malı olacaklardı.<br />

Altı ay kadar yatıp <strong>yine</strong> tahliye oldum. Çıktığımda amcama uğradım. Küçük bir atölye<br />

açmıştı. Bir ay yanında çalıştım. Sonra <strong>yine</strong> ayrıldım. Evde kalmaya devam ediyordum.<br />

Beşiktaş Barbaros Parkı’nda oturmuş, kokoreç ekmek yiyordum. Birden karşımda<br />

kendisi kapkara, göğüs kısmı kah<strong>ve</strong>rengi bir yaratık beliri<strong>ve</strong>rdi. ‘Hırrr’ hesabı hırlıyor <strong>ve</strong><br />

elimdeki ekmeğe iş oluyor. Lan <strong>ve</strong>rsem, benim karnım aç, yeni bir kokoreç ekmek alacak halim<br />

yok. Vermesem, ‘kara it’ hırlıyor. Ekmeğin yarısını bölüp yere koyduğum gibi yuttu. Hala<br />

hırlıyor. Bir parça daha <strong>ve</strong>rdim. Kara it hala hırlar. Ekmeği sol elimle yere bırakır gibi yaparken,<br />

sağ elimle kafasına bir tane koydum. ‘Huuaavv’ hesabı yaptı. Kafasına göre ‘Ne vuruyon be abi’<br />

diyordu herhalde. Biraz okşadım. Kulaklar indiğine göre, dost olduk sayılır. Kemerimi boğazına<br />

takıp yola çıktık. Tek geldiğim Barbaros Parkı’ndan, yeni arkadaşım ‘Doberman’ marka köpekle<br />

çıktığımız. Hızlı yürüyorum, cins köpek olduğu için sahibi görür hesabı çabuk uzaklaşmaya

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!