27.02.2013 Views

Bültenin PDF kopyasına erişmek için tıklayınız - koç özel lisesi ...

Bültenin PDF kopyasına erişmek için tıklayınız - koç özel lisesi ...

Bültenin PDF kopyasına erişmek için tıklayınız - koç özel lisesi ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Another successful and busy year<br />

KOÇ ÖZEL İLKOKULU, ORTAOKULU VE LİSESİ<br />

T H E K O Ç S C H O O L<br />

Prof. Dr. Yankı Yazgan Voice <strong>için</strong> yazdı<br />

KIŞ WINTER 2013 / SAYI ISSUE 25<br />

Öğrenme stilleri ve öğrenen dostu eğitim projesi<br />

Eğitim ve öğretimde başarıyla geçen 25 yıl...


25. yılda 25. sayı<br />

KOÇ ÖZEL İLKOKULU, ORTAOKULU VE LİSESİ<br />

T H E K O Ç S C H O O L<br />

25. Yıl logo tasarımı: 11.sınıf öğrencisi Ege Gülbüken


T H E K O Ç S C H O O L<br />

KOÇ ÖZEL İLKOKULU, ORTAOKULU VE LİSESİ<br />

<strong>için</strong>dekiler contents<br />

Başyazı/Foreword<br />

Genel Müdür Robert Lennox’un mesajı<br />

<strong>için</strong>dekiler/contents<br />

Kahve Molası/Coffee Break<br />

Okulumuz velilerinden Bünyamin ve Dilek Derman ile sohbet<br />

Mesaj/Message<br />

İlkokul ve Ortaokul Müdürü Mesure Tekay’ın mesajı<br />

Yüz yüze/Face to face<br />

Porof. Zihni Sinir’in yaratıcısı İrfan Sayar ile röportaj<br />

Bizden/From Us<br />

Birinci dönem etkinlikleri<br />

Gelişim/Development<br />

Prof. Dr. Yankı Yazgan Voice <strong>için</strong> yazdı: Çocuk bahane, biz kendimize bakalım<br />

OCGO’s journey of a quarter of century<br />

Yurtiçi Üniversite Danışmanlık Ofisi’nden güzel haberler<br />

2012 Üniversitelere Yerleşme Listesi<br />

Gezi/Travel<br />

Oman: a unique identity<br />

Ofis/Office<br />

An interview with our English teachers Emma and James Snow<br />

Mezun/Alumni<br />

Mezunlarımızın başarı öyküleri<br />

Mezunlarımızdan kısa haberler<br />

Dernek/Alumni Association<br />

Ege İyioğlu’nun ardından...<br />

Başarılı ve mutlu bir 2013<br />

Yayın Sahibi: VKV Koç Özel İlkokulu, Ortaokulu ve Lisesi<br />

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü/Editor-in-chief: Zeynep Kurmuş Hürbaş<br />

Yayın Koordinatörü/Publications Coordinator: Pınar Çelikörslü<br />

Editör/Editor: Leyla Demirbağ Atay<br />

Editör Yardımcısı/Junior Editor: Çağla Güneşler<br />

Fotoğraf/Photo: Aykut Karadere, Bahar Noyin<br />

Görsel Yönetmen/Art Director: Neziha Mühürcü<br />

Katkıda Bulunanlar: Levent Pakdamar<br />

Yapım/Produced By: Demirbağ Yayın ve Tasarım<br />

Barbaros Bulvarı İBA Blokları 42/6 Balmumcu, Beşiktaş / İstanbul<br />

Tel: 0212 347 47 80<br />

www.demirbag.com.tr<br />

Fotoğrafçılık Kulübü öğrencilerine katkılarından dolayı teşekkür ederiz.<br />

KIŞ WINTER 2013 / SAYI ISSUE 25<br />

Baskı/Printed By: Gezegen Basım<br />

100. Yıl Mah. Matbaacılar Sitesi, 2. Cadde No.202/A Bağcılar, İstanbul<br />

Tel: 0212 325 71 25<br />

Voice Dergisi Yazışma Adresi/Voice Magazine Contact Address:<br />

VKV Koç Özel İlkokulu, Ortaokulu ve Lisesi<br />

Orhanlı Köyü, Çayırlar Mevkii, PK.60, 34941 Tuzla, İstanbul<br />

Tel: 0216 585 62 00<br />

VKV Koç Özel İlkokulu, Ortaokulu ve Lisesi’nin ücretsiz yayınıdır.<br />

Yılda iki kez yayınlanmaktadır.<br />

Yerel Süreli Yayın<br />

İzinsiz alıntı yapılamaz.<br />

Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.<br />

ISSN 1305-1857<br />

2<br />

4<br />

7<br />

8<br />

10<br />

34<br />

43<br />

44<br />

46<br />

56<br />

VOıCE<br />

1


Değişim devam<br />

ediyor...<br />

Change continues...<br />

VKV Koç Özel<br />

İlkokulu, Ortaokulu<br />

ve Lisesi, rekorlara<br />

imza attığı 2011-2012<br />

eğitim öğretim yılının<br />

ardından yepyeni<br />

başarılara doğru<br />

yelken açıyor ve<br />

değişimi sürdürüyor.<br />

2 VOıCE<br />

Herkese merhaba,<br />

başyazı foreword<br />

2012-2013 eğitim-öğretim yılınız hayırlı olsun.<br />

Sizinle yeni gelişmeleri paylaşmaktan mutluluk<br />

duyuyorum. Öncelikle belirtmek isterim ki okula<br />

dönüşümüz oldukça güzel oldu. Yeni öğretmenlerimiz<br />

21 Ağustos haftası oryantasyon programı<br />

<strong>için</strong> okulumuza geldiler. Yabancı öğretmenlerimiz<br />

İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda,<br />

ABD, Kolombiya ve Çin gibi çeşitli ülkelerden<br />

aramıza katıldılar. Oldukça hızlı ve rahat bir<br />

biçimde yerleştiklerini söylemekten memnunum.<br />

Bu öğretmenlerimiz, Türkiye’de yaşayan<br />

ve okulumuzda göreve bu yıl başlayan yeni<br />

yabancı öğretmenlerimiz ve coşkulu yeni Türk<br />

öğretmen ekibimizle oryantasyon programında<br />

buluştular. Öğrencilerimiz de büyük bir hevesle<br />

okula başladılar ve her iki tarafta da çok olumlu<br />

bir atmosfer oluştu.<br />

Geçen yıl gerek okul içi gerekse okul dışında<br />

akademik açıdan en parlak yılımız oldu; üniversiteye<br />

giriş ve üniversitelerde burs kazanma<br />

oranlarında bir rekora imza attık. 209 mezun<br />

veren lisemizden 107 öğrenci Türkiye’deki, 102<br />

öğrenci ise yurtdışındaki üniversitelere yerleştirildi.<br />

Türkiye’de bulunan öğrencilerin toplam<br />

1.700.000 USD değerinde yıllık burs kazanmış<br />

olması bizi mutlu etti. Bu, bugüne kadar<br />

kaydettiğimiz en büyük başarı oldu. Yurtdışında<br />

eğitim alacak mezunlarımız 1.200.000 USD değerinde<br />

burs kazanırken, İngiltere’de Cambridge<br />

Üniversitesi’ne de ilk mezunumuzu göndermiş<br />

olduk. Ayrıca okulumuza yönelik talep oldukça<br />

yüksekti. SBS puanıyla hazırlık sınıfına yapılan<br />

başvurularda en yüksek taban puanına ulaştık.<br />

Gerek lise hazırlık gerekse ilkokula talep her yıl<br />

olduğu gibi yine çok yüksek olurken 8. sınıfta<br />

burs kazanan öğrenci sayısında da bir rekor kırdık.<br />

Aynı zamanda oldukça yüksek SBS puanları<br />

elde ettik.<br />

Yaz döneminde ise yoğun bir şekilde elektrik<br />

hatları, su ve kanalizasyon altyapısı, atık su<br />

arıtma, telefon hatları ve ısıtma sistemleri de<br />

dâhil olmak üzere temel hizmetlerin iyileştirilmesi<br />

ve yenilenmesine yönelik çalışmalar sürdürüldü.<br />

Bazı yollarda asfalt çalışması gerçekleştirilirken,<br />

güvenlik teknolojisi güçlendirildi ve diğer bakım<br />

onarım çalışmaları yürütüldü. Bunlar esasen<br />

göze çarpmayan hususlar olmakla birlikte destek<br />

yapısının önemli parçalarını oluşturmaktadırlar.<br />

Eğitim-öğretimi güçlendirecek çeşitli projelerin<br />

yanı sıra bilgi teknolojisi altyapımızı geliştirmeye<br />

yönelik önemli çalışmalar yürütüldü.<br />

Sizin de gözlemlediğiniz üzere yüzme havuzu<br />

tesisimizin tamamlanmasına çok az kaldı. Havuz<br />

inşaatının Ocak-Şubat 2013’te tamamlanması<br />

bekleniyor. Nihayet, “Yüzme havuzu mu, o da<br />

ne?” esprileri tarihe karışacak! Ayrıca yeni futbol<br />

ve atletizm sahamızı gördüğünüzü umuyorum.<br />

Ben bu metni yazarken soyunma odalarının<br />

inşa edilmesi ile atletizm ekipmanı alımı gibi<br />

ufak tefek şeyler de hızla tamamlanıyor; ancak<br />

saha kullanıma açık. Bunun yanı sıra yeni Fen<br />

binasıyla ilgili çalışmalar da başladı. Böylece<br />

modern eğitim gereklerine uygun ve amaca<br />

yönelik olarak inşa edilmiş fen sınıflarına kavuşacağız.<br />

Bazılarınızın da bildiği gibi, mevcut


fen laboratuvarlarımız ilk başta öğrenci yurdu<br />

olarak inşa edilmişti. Dolayısıyla modern araştırma<br />

ve deney odaklı eğitim uygulaması <strong>için</strong> fazla<br />

küçükler ve gerekli esnekliği sağlayamıyorlar.<br />

Yeni binamızda proje odaları, konferans merkezi<br />

ve gerekli diğer olanaklar sağlanmış olacak. Yeni<br />

Fen binası sayesinde boşalacak odalar ise sanat<br />

stüdyoları, müzik performans odaları, tiyatro ve<br />

‘IB’ merkezi olarak ya da benzeri diğer amaçlara<br />

uygun olarak kullanılabilecek.<br />

Değişim süreci devam ediyor. Daha önce duyurulduğu<br />

üzere Sevgili Mesrure Tekay’ımız bu eğitim-öğretim<br />

yılı sonu itibariyle emekliye ayrılacak.<br />

Mesrure Hanım VKV Koç Özel İlkokulu, Ortaokulu<br />

ve Lisesi’nin kuruluşundan beri bir “efsane”.<br />

Okulumuz bugün sahip olduğu güçlü konuma<br />

ulaşmakta kendisine çok şey borçlu. Kendisini<br />

tebrik ediyor, teşekkürlerimizi ve bu eğitim-öğretim<br />

yılı <strong>için</strong> en güzel dileklerimizi sunuyoruz.<br />

Önümüzde yine dolu dolu ve parlak bir eğitimöğretim<br />

yılı var. Bu süreçte sürekli yoğun bir<br />

biçimde emek veren tüm çalışanlarımıza ve velilerimize<br />

teşekkürlerimi sunuyorum. İfade ettiğim<br />

tüm başarılarımızda sizlerin payı büyük. Birlikte<br />

çok daha iyisini başaracağız.<br />

En iyi dileklerimle,<br />

Robert Lennox<br />

Genel Müdür<br />

Welcome to the academic<br />

year of 2012-2013. I am<br />

very pleased to share<br />

some of the latest news<br />

with you.<br />

başyazı foreword<br />

Hello everyone,<br />

Welcome to the academic year of 2012-2013. I am very pleased to share some of<br />

the latest news with you.<br />

First of all it was a good return to school. Our new teachers arrived for their<br />

orientation on or around the 21 st August. The overseas group arrived from<br />

Britain, Australia, New Zealand, the United States, Columbia and China amongst<br />

other locations and I am very pleased to report they have settled quickly and<br />

well. They were joined by other foreign staff recruited locally and, as always, by<br />

a very enthusiastic group of new Turkish teachers. The students too returned<br />

with enthusiasm and the atmosphere on both sites is positive.<br />

Last year proved to be the most successful yet in terms of academic results,<br />

both internally and externally with further records established in both university<br />

entrance and the winning of scholarships to university. There were 209<br />

graduates from the Lise of whom 107 took places in Turkey and 102 overseas.<br />

A very pleasing aspect was that the Turkish group won 1.700.000 USD worth of<br />

scholarships – to be awarded annually. Our greatest success so far. The group<br />

going overseas won scholarships worth 1.200.000 USD and included our first<br />

graduate to win a place at Cambridge University in the UK. Demand for places<br />

was also high and we recorded our highest ‘cut –off’ scores for the SBS intake<br />

into LP and the Elementary School as usual had high demand and also recorded<br />

high scores both internally, where there were a record number of scholarship<br />

winners in Grade 8 and also good SBS scores.<br />

During the summer extensive work was undertaken to upgrade and renew<br />

many essential services including electricity supply lines, water and drainage<br />

provision, water treatment, telephone lines and heating systems. Some of the<br />

road surfaces were asphalted, security technology enhanced and many other<br />

items of repair and maintenance undertaken. These are often ‘unseen’ issues but<br />

they are essential parts of the support structure. A great deal of work was also<br />

undertaken to strengthen our information technology infrastructure as well as to<br />

introduce several projects to enhance teaching.<br />

As you might have noticed, our swimming pool complex is now well on the way<br />

to completion. It is expected to be finished in January/February 2013. At last<br />

the jokes about ‘what swimming pool?’ will be over! I hope you have also seen<br />

our new football and track & field facility. There are a few outstanding jobs to<br />

complete as I write, such as building changing rooms and the addition of track<br />

and field equipment but the facility is already being used and….we have started<br />

work on a new Science teaching block. This will give us purpose-built science<br />

rooms to meet modern demands. Some of you may know that our current<br />

science laboratories began life as a boarding facility. They are too small and<br />

inflexible for modern research and experiment-led learning. The new facility will<br />

include project rooms and a conference centre as well as the other necessary<br />

support facilities. The rooms vacated by the project will provide a range of<br />

facilities including art studios, music practice rooms, drama, an ‘IB’ centre and<br />

other subject-specific facilities.<br />

It continues to be a period of change. As announced recently our Mesrure Tekay<br />

will be retiring at the end of this academic year. Mesrure Hanım is already a<br />

‘legend’ of Koç School and she has led the Elementary School throughout its<br />

existence. She has placed it in the great position of strength it enjoys to-day. We<br />

all congratulate her and thank her and trust she enjoys this year.<br />

I look forward to another busy and successful year and I thank the whole<br />

community of staff and parents who have all worked hard. You can all share in<br />

the achievements noted above as we strive to do even better,<br />

All best wishes,<br />

Robert Lennox<br />

General Director<br />

VOıCE<br />

3


En iddialı kariyer<br />

insanın kendini keşfidir<br />

Hayata dokunan yaşam alanlarının yaratıcıları<br />

Bünyamin ve Dilek Derman geleceğini<br />

kendi elleriyle inşa edenlerden… Okulumuz<br />

öğrencilerinden Can ve İdil Derman’ın velisi<br />

olan çift, bir mesleği severek icra etmenin<br />

mutluluğunu sözlerine de yansıtıyor. Onların<br />

başarılı kariyer yolculuklarını, aile hayatlarını<br />

ve gençlere tavsiyelerini dinlerken keyifli bir<br />

kahve molası geçirdik.<br />

Bize kısaca kendinizi tanıtarak meslek hayatına<br />

nasıl atıldığınızı anlatabilir misiniz?<br />

Bünyamin Derman: Çocukluğum ve ilk gençliğim<br />

Kandilli’de geçti. O yılların çok kültürlü<br />

mahalle ortamında, kentli yaşantısını ve kenti<br />

öğrendim. Ona bakmayı, sevmeyi ve korumayı…<br />

Üniversite vakti gelince aklımda mimarlık ve<br />

inşaat mühendisliğinden başka bir şey yoktu.<br />

Yıldız Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık<br />

Bölümü’nü kazandım. O günden sonra amacım<br />

iyi bir mimar olmaktı. Hem çalıştım hem<br />

okudum. Okulu bölüm ikincisi olarak bitirdim.<br />

Sonra aynı üniversitede araştırma görevlisi<br />

olarak çalıştım. Öğretim üyeliği yaptım. İş yoğunluğumdan<br />

fırsat bulabildiğimde hala, çeşitli<br />

4 VOıCE<br />

kahve molası coffee break<br />

üniversitelerin proje stüdyolarını yönetiyorum,<br />

konferanslar veriyorum. Gençlerle olmayı, onların<br />

enerjisini seviyorum. Tüm olumsuzluklara<br />

rağmen bu mesleği icra etmekten hoşnutum.<br />

Zira bu mesleğin bana çok şey kattığının bilincindeyim.<br />

Elimden geldiğince kazandığım bilgi<br />

ve deneyimi herkes <strong>için</strong> doğru ve nitelikli yaşam<br />

alanları tasarlamak <strong>için</strong> kullanıyorum.<br />

Dilek Derman: Ben de Yıldız Üniversitesi<br />

Mimarlık Fakültesi mezunuyum. Eşimle, o<br />

yüksek lisans yaparken tanışmıştım. Beni meslekle<br />

buluşturan şey, itiraf etmeliyim ki okulu<br />

seçerken değil, çok sonra onu icra ederken, mimarinin<br />

insanların hayatına nasıl dokunduğunu<br />

anladıktan sonra oldu. Farkındalığım, bakışım,<br />

kavrayışım değişti.<br />

1995 yılından bu yana başarılı projelere<br />

imza atan DB Mimarlık ve Danışmanlık’ın<br />

kuruluş öyküsünden ve geçmişinden bahsedebilir<br />

misiniz?<br />

B.D: Üniversitede okurken, mimarlığın sadece<br />

üniversite sıralarında dirsek çürüterek öğrenilmeyeceğini<br />

anlamıştım. İncelediğim mimarlar,<br />

Kahve Molası sayfalarında<br />

bu kez okulumuzun<br />

merakla beklenen havuz<br />

projesinin mimarları<br />

Bünyamin ve Dilek<br />

Derman, ufuk açıcı<br />

düşünceleriyle yolunu<br />

belirlemek isteyenlere ışık<br />

tutuyor…<br />

ya bir büroda usta-çırak ilişkisiyle pişerek<br />

meslekte ilerlemiş ya da yarışmalar yoluyla<br />

kendilerini geliştirmiş, kazandıkları yarışmalarla<br />

bürolarını kurmuşlardı. Özellikle mesleğe<br />

yeni atılmış genç mimarlar <strong>için</strong>, yarışmalar dışında,<br />

farklı büyüklük ve konuda proje üretme<br />

şansı neredeyse yoktu. Üniversitedeyken iki yıl<br />

Alpay Hoca’nın bürosunda çalıştım. Yarışma<br />

projeleri yaparlardı. Akademisyen olarak çalıştığım<br />

yıllarda da yarışmalara katılmaya devam<br />

ettim. O dönemde eşim de başka bir ofiste<br />

çalışıyordu ve hafta sonları yarışma projeleri<br />

çiziyorduk. Derken bir gün kazandığımız bir<br />

yarışmayla kendi ofisimizi açtık. O zaman<br />

küçük bir ofiste iki kişiydik. Bugün otuzun<br />

üzerinde genç meslektaşımızla güzel işler yapıyoruz.<br />

Ardımızda bıraktığımız yıllar boyunca<br />

pek çok ödül kazandık, birçok yapı inşa ettik,<br />

ama heyecanımızı hiç yitirmedik.<br />

Bugüne kadar yaptığınız çalışmalar <strong>için</strong>de<br />

sizin gözde projeniz hangisi?<br />

B.D: Mimarlar ve yapıları arasında farklı bir<br />

ilişki vardır. Başka bir ifadeyle onlar yalnızca<br />

iş değildir. Bembeyaz bir kağıt üzerindeki ilk


kahve molası coffee break<br />

Dilek Derman: “Bu büyük ailenin <strong>için</strong>de geçen dokuz<br />

yılın ardından diyebilirim ki, okulun eğitim anlayışı<br />

öğrencilerini sınava değil, hayata hazırlamak<br />

üzerine kurulu. VKV Koç Özel İlkokulu, Ortaokulu<br />

ve Lisesi çok geniş olanaklara sahip. Öğrencinin<br />

bunu fark edip kullanması gerekiyor.”<br />

karalamalarla başlayan sürecin sonunda ete<br />

kemiğe bürünüp inşa edilen yapı, uykusuz pek<br />

çok gecenin, emeğin ürünüdür. Bu nedenle<br />

içlerinden seçim yapmak zordur. Yine de<br />

örneğin, Dalaman Havalimanı işlevi, ekolojik bir<br />

kabuk <strong>için</strong>de kurgulanan yapı konseptiyle iyi bir<br />

uygulama deneyimiydi diye düşünüyorum. 212<br />

AVM ise farklı ve dinamik kütlesel biçimlenişi<br />

ve zengin iç mekanlarıyla güzel bir alışveriş<br />

merkezi yorumudur bence. Son olarak, şu anda<br />

inşaatı süren İstanbloom ilk yüksek yapı deneyimimiz<br />

olması nedeniyle önemli.<br />

VKV Koç Özel İlkokulu, Ortaokulu<br />

ve Lisesi’nde yürütmekte olduğunuz<br />

projenize ilişkin bilgi verebilir misiniz?<br />

B.D: Vehbi Koç Vakfı, kampüs <strong>için</strong>de bir havuz<br />

yapımına karar verdikten sonra, iki büroyu<br />

davet ederek, birer konsept proje hazırlamasını<br />

istedi. Bugün inşa edilen proje büromuzun<br />

çizdiği ve vakfın seçtiği projedir.<br />

Havuzun yerleşke <strong>için</strong>deki konumlanışında en<br />

büyük <strong>özel</strong>liği, çevresi ve peyzajla kurduğu<br />

güçlü ilişki, sade ve rasyonel mimari dilinin yanı<br />

sıra, zengin ve keyifli mekan kurgusudur. Toplayıcı,<br />

bir araya getirici büyük saçağın altında<br />

transparan bir dünya sunulur öğrencilere. Yarı<br />

olimpik havuzla birlikte bir eğitim havuzunun<br />

da yer aldığı kapalı havuz mekanı açık<br />

havuzlara ve koru peyzajına bakar. Kafeterya<br />

ve üst kattaki fitness salonuyla havuz arasında<br />

görsel ilişki vardır. Yapı konstrüksüyonu, brüt<br />

beton kolonlar ve çelik çatıdan oluşur. Saydam<br />

cephe yapıyı kütlesel olarak hafifletirken, iç<br />

ve dış ortamı birbiriyle ilişkili kılar. Yapının üst<br />

girişindeki merdivenler aynı zamanda açık spor<br />

alanlarının seyir amfisidir. Soyunma odaları,<br />

antrenman salonları havuzla aynı kotta olup,<br />

kendi <strong>özel</strong> koridorlarından gerekli hijyen şartları<br />

gözetilerek havuzla ilişkilendirilmiştir.<br />

Bu yapının tüm öğrenciler ve öğretmenlerce<br />

beğenilerek keyifle kullanılmasını diliyoruz. Zira<br />

biz mimarların en büyük sorumluluğu ve mutluluğu<br />

tasarladığımız yapıların kullanıcılarının<br />

memnuniyetidir. Tabii çevrenin de memnuniyeti<br />

önemli. Başka bir ifadeyle inşa edilen yapının<br />

yer aldığı çevreye de değer katması gerekiyor.<br />

İstanbul gibi hareketli bir şehirde, yoğun<br />

bir iş temposuyla çalışmak aile yaşamınızı<br />

nasıl etkiliyor?<br />

D.D: İstanbul’da yaşamanın yorucu tarafı gün<br />

<strong>için</strong>de yaptığımız faaliyetlerin birbirlerinden<br />

farklı yerlerde ve genellikle uzak mesafelerde<br />

olması. Yazık ki bu durum sadece biz yetişkinleri<br />

değil, çocukları da kapsıyor. Çocuklar sabah<br />

erkenden servislerle uzun kilometreler yaparak<br />

okula gidiyorlar. Okul sonrası farklı uğraşları<br />

<strong>için</strong> antrenmanlara ya da kurslara gidiyorlar.<br />

Eve gelişleri çoğunlukla gece dokuzdan sonrayı<br />

buluyor. Bu durum bizim aile <strong>için</strong> de geçerli.<br />

Oğlumuz Can lise ikinci sınıfta ve Ted Kulüp’te<br />

tenis oynuyor. Kızımız İdil beşinci sınıfta bu yıl<br />

ve o da Fenerbahçe Spor Kulübü’nde yüzücü.<br />

Her ikisinin de haftanın altı günü antrenmanı<br />

var. Zor bir yol seçtiler. Umarım bu çabalarının<br />

karşılığını alırlar.<br />

Zamana karşı sürdürdüğümüz mücadelede<br />

birbirimizle geçireceğimiz saatleri artırmak <strong>için</strong><br />

çocuklarımızın gönüllü şoförlüğünü yapıyoruz.<br />

Antrenman dönüşleri babası Can’la, ben İdil’le<br />

yol boyu yaptığımız sohbetlerle anı biriktiriyoruz.<br />

Aile olarak evde bir araya geldiğimiz<br />

geç saatlerdeki kısa birliktelikler hiçbirimize<br />

yetmiyor. Bu nedenle pazar günlerini bir arada<br />

ve çoğunlukla evde geçirmeye gayret ediyoruz.<br />

İş hayatında ve aile yaşantısında<br />

karşılaştığınız zorlukları aşarken en<br />

büyük yardımcınız ve desteğiniz nedir?<br />

D.D: Mimarlık zaman zaman gecenin güne<br />

karıştığı uzun mesailerle çalışılan, temposu<br />

ve stresi yüksek bir meslek. Eşimle meslektaş<br />

olmamız ve birlikte çalışmamız, her şeyden<br />

önce birbirimizi anlamamız ve destek olmamız<br />

açısından çok önemli bir avantaj. İş ve evle ilgili<br />

sorumluluklarımızı paylaşıyoruz. Anlayacağınız<br />

ekip çalışmasına önem veriyoruz.<br />

Veli olarak okulun çocuklarınızın<br />

gelişiminde yarattığı fark ve sunduğu<br />

gelecek hakkındaki yorumlarınız<br />

nelerdir?<br />

D.D: VKV Koç Özel İlkokulu, Ortaokulu ve Lisesi<br />

eğitim camiasında yer edinmiş saygın bir kurum.<br />

Koç velileri de, çocuklarının bu okuldan<br />

VOıCE<br />

5


alacakları eğitimin kalitesi ve niteliğiyle ilgili<br />

yüksek beklentileri olan bir kitle hiç kuşkusuz.<br />

Bu büyük ailenin <strong>için</strong>de geçen dokuz yılın<br />

ardından diyebilirim ki, okulun eğitim anlayışı<br />

öğrencilerini sınava değil, hayata hazırlamak<br />

üzerine kurulu. Okul çok geniş olanaklara<br />

sahip. Öğrencinin bunu fark edip kullanması<br />

gerekiyor. O talep ettikçe okul onun önünü<br />

açıyor. Bu pek alışkın olmadığımız bir şey tabii.<br />

Belki küçük sınıflardayken değil, ama yaşları<br />

büyüdükçe çocuklarımız, okulun bu eğitim<br />

anlayışıyla hayatlarının sorumluluğunun<br />

kendilerine ait olduğunu yaşayarak öğrenmiş<br />

oldular. Dünyanın dört bir yanından gelen<br />

öğretmenleri sayesinde erken yaşta farklı<br />

kültürlerle tanışma fırsatı buldular ve bugün<br />

geleceklerine yön verecek seçimleri yaparken,<br />

ufka dünya penceresinden bakıyorlar.<br />

Sizce veliler, eğitim çağındaki<br />

çocuklarının geleceğine yön verirken<br />

onlara nasıl rehber olmalıdır?<br />

B.D: Sorunuzun cevabını bir örnekle vermek<br />

istiyorum. İki tip antrenör vardır. İlki,<br />

sporcusuyla birlikte koşar. Bunu ebeveyne<br />

uyarlarsak, çocuğunun her adımını programlayan,<br />

onunla ders çalışıp, yarışan, hedef<br />

belirlerken onu ondan çok düşünerek, adına<br />

kararlar veren ebeveyn davranışı. Altı bu<br />

kadar çizilince rahatsız edici olsa da pek<br />

çoğumuzun zaman zaman bu tarz davrandığını<br />

düşünüyorum. Diğer antrenör ise<br />

gözlemci ve destekçidir. Bunu da ebeveyn<br />

6 VOıCE<br />

kahve molası coffee break<br />

Bünyamin Derman: “Gelecek bizim<br />

kestiremediğimiz pek çok imkan ve<br />

yoksunluğu barındırıyor <strong>için</strong>de. Bu nedenle<br />

bir rehber olarak çocuklarımızı iyi tanımalı,<br />

dinlemeli, anlamalı ve deneyimlerimizin<br />

aydınlattığı kadarıyla, hayat yolculukları <strong>için</strong><br />

onlara tavsiyelerde bulunmalıyız.”<br />

davranışlarına uyarlarsak çocuğunu tanıyan,<br />

onun hayallerini paylaşan, destekleyen,<br />

zaman zaman tavsiyelerde bulunan, ama çabayı,<br />

çalışmayı ve kararları çocuğuna bırakan<br />

ebeveyn tipini görüyoruz.<br />

Deneyimlerimiz tabii ki çok değerli. Ama adı<br />

üstünde deneyimleri yaşanmışlıklarımızla<br />

kazanıyoruz. Oysa gelecek bizim kestiremediğimiz<br />

pek çok imkan ve yoksunluğu barındırıyor<br />

<strong>için</strong>de. Bu nedenle bir rehber olarak<br />

çocuklarımızı iyi tanımalı, dinlemeli, anlamalı<br />

ve deneyimlerimizin aydınlattığı kadarıyla yol<br />

<strong>için</strong> onlara tavsiyelerde bulunmalıyız. Onları<br />

yönlendirmek yerine, yanlarında olmalı,<br />

desteklemeli ve cesaretlendirmeliyiz.<br />

Geleceğe dair seçimleri konusunda<br />

gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?<br />

D.D: Hayat, yüzlerce seçenekle önümüzde<br />

dururken, <strong>için</strong>den birini seçmek, diğerlerini<br />

ardımızda bırakmak demektir aslında. Yine<br />

de hayatın her anında seçimler yaparız. Bir<br />

lokantada, yiyeceğimiz yemeği, sabahları, o gün<br />

giyeceğimiz kıyafeti, gün gelince, okulumuzu,<br />

işimizi, eşimizi seçeriz. Çoğu kez ya bir şeyi diğerine<br />

tercih ederiz ya da önceliklerimizi belirleriz.<br />

Ama bir yola girebilmek <strong>için</strong> bu gereklidir ve<br />

unutulmamalıdır ki, yol boyunca karşımıza çıkacak<br />

sayısız kavşakta, verdiğimiz kararları gözden<br />

geçirerek, yeni ve farklı seçimler yapabiliriz.<br />

Yine de, bir zamanlar o yolun başında epey<br />

ter dökmüş biri olarak, gençlere gelece-<br />

ğe dair yapacakları seçimlerde, beden<br />

zamanını iyi kullanabilmeleri <strong>için</strong>, öncelikle<br />

kendilerini iyi tanımalarını öneririm. İlgi<br />

alanlarını keşfetmelerini, geleceğe dair<br />

hayaller kurmalarını… Hedeflerini koyarken<br />

verdikleri kararların, yürekleriyle de<br />

onaylandığından emin olmalarını… Çünkü<br />

bu yol genellikle güllük gülistanlık değildir.<br />

Pek çok zorlukla mücadele etmeleri, çok<br />

çalışmaları gerekebilir ve insan kendi verdiği<br />

kararların sorumluluğundan kaç(a)maz.<br />

Hedefe giden yol aceleye gelmez, sabır ister.<br />

Üstelik bazen yol boyu yaşananlar hedeften<br />

daha anlamlı, öğretici ve keyifli olabilir. Bu<br />

yolculuğun tadını çıkarsınlar. Çünkü bizi mutlu<br />

veya başarılı hissettiren şeyler, yaşamın en<br />

küçük parçaları olan anlarda gizlidir. Ve naçizane<br />

görüşüm, hayattaki en iddialı kariyer<br />

insanın kendini keşfi ve inşası üzerinedir.<br />

Sizin <strong>için</strong> hayattaki en büyük başarınız<br />

nedir?<br />

B.D: Başarının tanımı kişiden kişiye değişse<br />

de, başarının büyüklüğü kuşkusuz onun<br />

<strong>için</strong> verilen uğraş ve emekle ölçülür. Benim<br />

<strong>için</strong> hayattaki en büyük başarı, sahip olmaktan<br />

büyük mutluluk duyduğum ailem<br />

ve genç meslektaşlarımla güzel işlere imza<br />

attığımız ofisimdir.


Henüz çok genç bir okul olmamıza rağmen,<br />

kuruluşumuzdan bu yana birçok değişim<br />

yaşadık ve galiba bunların en şiddetlisini de bu<br />

yıl yaşamaya başladık. 1997 yılında zorunlu<br />

eğitim sekiz yıla çıkarılınca ortaokullar kapandı<br />

ve ilkokullar ilköğretim okuluna dönüştürüldü!<br />

Bizim okulumuzun ortaokulu o zamanlar Lise<br />

ile bir arada olduğundan, yeni yapılan okul<br />

doğrudan ilköğretim okulu olarak tasarlandı<br />

ve şekillendi. Sene 1998, sadece 14 yıl önce!<br />

Böyle olmasının avantajları ve dezavantajları<br />

vardı. Biz okulda mekan kullanımını, yönetimsel<br />

yapıyı ve okul içi uygulamalarımızı, bundan<br />

böyle olacak 4 (İlkokul) + 4 (Ortaokul) şeklinde<br />

değil de 3 (1, 2, 3. Sınıflar) + 2 (4, 5. Sınıflar) +<br />

3 (6, 7, 8. Sınıflar) olarak düzenlemiştik. Öğretim<br />

programları 2005-2006 yılından başlayarak<br />

değiştirildi ve biz de okulumuzda buna uyum<br />

sağladık. Derken, yeni yapılanmanın önce<br />

haberi, sonra kendisi geldi! Biz de hemen, bu<br />

değişimi bir iyileştirme fırsatı olarak değerlendirme<br />

amacıyla harekete geçtik.<br />

“Son 15 yıldır ilköğretimin üst kademelerinde<br />

sınıflandırılan 10 - 14 yaş grubu ergen çocuklarımızı,<br />

bir üst öğrenim programına daha iyi hazırlamak<br />

<strong>için</strong> nasıl bir ortaokul oluşturabiliriz?”<br />

sorusunu kendimize sorduk. Şimdi bu sorunun<br />

cevabını bulmak <strong>için</strong> harıl harıl çalışıyoruz. Bir<br />

yandan bilimsel araştırmaları ve dünyadaki<br />

uygulamaları inceliyoruz, bir yandan yönetmelikleri<br />

ve yeni öğretim programlarını anlamaya<br />

uğraşıyoruz, bir yandan da yeni yapılanmanın<br />

mesaj message<br />

temel taşlarını yerleştirmeye çalışıyoruz. Bu<br />

aslında çok heyecan verici ve zevkli bir çalışma.<br />

Değişim haberinin ilk şokunu atlatan ve bu<br />

fırsatı iyileştirme amaçlı değerlendirme konusunda<br />

kararlı olan biz eğitimciler şimdiden yeni<br />

ilkokulumuzun ve ortaokulumuzun hayalini<br />

gözümüzde canlandırmış durumdayız. Ancak<br />

bir sorun var, düşüncenin aksiyona dönüşmesi<br />

zaman gerektiriyor. Bu sefer 1998’de olduğu<br />

gibi yepyeni bir okul kurmuyoruz, var olanı<br />

dönüştürüyoruz. Bilirsiniz olanı değiştirmek,<br />

yeni yapmaktan daha zordur. Bu nedenledir ki,<br />

ilkokulun son sınıfı olan 4. Sınıfla, ortaokulun<br />

ilk sınıfı olan 5. Sınıfta uygulamaların bazıları<br />

bu yıl tam olarak başlatılamadı ancak 2013-<br />

2014 ders yılı <strong>için</strong> şimdiden planlamaları ve<br />

hazırlıkları yapıyoruz.<br />

Var olanı dönüştürmek yeniden<br />

yapmaktan zordur<br />

Bu arada geçen yıldan beri kendi kariyerimde<br />

okul müdürlüğü ihtisasımı tamama erdirip,<br />

bir sonraki safhaya geçmenin hazırlıklarını<br />

yapmaktaydım ki, bu değişim ortaya çıktı.<br />

Başlangıçta bu değişiklik zamanlama açısından<br />

iyi değilmiş gibi görünse de, biraz daha<br />

dikkatle bakıldığında okulu, ilkokul ve ortaokul<br />

olarak yeni yapıya kavuştururken, yeni liderlerle<br />

sistemi güçlü kılmanın mümkün olduğunu<br />

kolayca gördüm ve kaygılanmaktan vazgeçtim.<br />

Okulların her birine, öğrencilerin yaş grubu<br />

<strong>özel</strong>likleri konusunda bilgili, öğretim programlar<br />

geliştirmede deneyimli, okulun gelişimi<br />

Her değişim<br />

bir iyileştirme<br />

fırsatıdır<br />

Türk eğitim sistemindeki yeni yapılanma<br />

doğrultusunda İlköğretim Okulumuzu<br />

İlkokul ve Ortaokul olarak yeniden<br />

yapılandıracağız. Bu köklü değişikliği bir<br />

iyileştirme fırsatı olarak değerlendirmek<br />

amacıyla harekete geçtik.<br />

Mesrure Tekay • VKV Koç Özel İlkokulu ve Ortaokulu Müdürü<br />

ve değişiminde görev almış, öğrencilerin ve<br />

öğretmenlerin ihtiyaçlarının farkında, 21. Yüzyıl<br />

eğitiminin gerektirdiği niteliklere sahip birey<br />

yetiştirme sorumluluğunu taşıyan, duyarlı ve<br />

çalışkan eğitim liderleri arasından seçilecek olan<br />

yeni ilkokul ve ortaokul müdürleri yakında belirlenmiş<br />

olacak. Benim görev süremi tamamlayacak<br />

olduğum 2013 Ağustos ayına kadar<br />

onlarla ve okulların orta kademe yöneticileri ile<br />

birlikte önümüzdeki yılın hazırlıklarını tamamlamış<br />

olacağız. Şimdiden İlkokul ve Ortaokul<br />

Komisyonları kurduk ve çalışmaya başladık. Bir<br />

sonraki aşamada velilerimizi ve öğrencilerimizi<br />

de bu hazırlıklara dâhil edeceğiz. Özellikle<br />

önemli bir değişiklik olan Ortaokul seçmeli<br />

ders uygulaması ile ilgili çok güzel gelişmeler<br />

planlıyoruz ve önümüzdeki aylarda sonuçlarını<br />

4. ve 5. Sınıf velilerimizle paylaşarak öğrencilerimizin<br />

ortak ve seçmeli derslerden oluşan dört<br />

yıllık bireysel eğitim planlamalarını kendileriyle<br />

ve velileriyle birlikte oluşturacağız.<br />

Bu hızlı ve köklü değişiklikler döneminde<br />

camiamızın tüm üyelerinden bizlere destek<br />

olmalarını istiyorum ve bu süreçleri yaşarken<br />

olumlu katkılarıyla uyumu kolaylaştırmalarını<br />

bekliyorum.<br />

Her şeyin en iyisine layık olan çocuklarımızın<br />

eğitim ve öğretim sürecine katkıda bulunan<br />

ve okulumuzu bulunduğu bu güzel yere<br />

getirmek <strong>için</strong> emek veren herkese yürekten<br />

teşekkür ediyorum.<br />

VOıCE<br />

7


İrfan Sayar’ın yaratıcılık öyküsü, çocukluğunda<br />

kendisi ve arkadaşları <strong>için</strong> ürettiği oyuncaklarla<br />

başladı. Bugünkü adı Mimar Sinan Üniversitesi<br />

olan Güzel Sanatlar Akademisi’nde, Yüksek<br />

Dekoratif Sanatlar Bölümü, Sahne ve Görüntü<br />

Sanatları İhtisas Atölyesi’nde öğrenim gören<br />

Sayar ikinci sınıftayken, Oğuz Aral ile tanıştı ve<br />

Gırgır Dergisi’ndeki karikatüristlik macerası böyle<br />

başladı. İrfan Sayar, kendi ününü aşan, çılgın<br />

karakter Porof. Zihni Sinir tipini yarattığında yıl<br />

1977’ydi. Onun tanımlamasıyla “İçinde mizah,<br />

fonksiyonellik ve estetiği barındıran, insan ve<br />

eşya arasındaki ilişkiyi sorgulayan proceleri”yle<br />

Porof. Zihni Sinir kanlı canlı bir karaktere dönüştü<br />

hayatımızda. İrfan Sayar, çalışmalarının yanı<br />

sıra Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi<br />

Enformatik Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak<br />

ders vermeye devam ediyor. Hepimizin <strong>için</strong>deki<br />

yaratıcılığa, en saf anlamıyla çocukluğumuza<br />

seslenen İrfan Sayar ile Cihangir’deki ‘proce’<br />

dükkanında buluştuk.<br />

Kendi oyuncaklarınızı üretmeye nasıl<br />

başladınız ve bu yaratıcı yönünüzü nasıl<br />

şekillendirdi?<br />

Çiftçi bir ailenin çocuğuyum. Yaz tatillerim köyde<br />

geçerdi ve oyuncaklarımı oraya götürmeme<br />

müsaade etmezlerdi. Bu bende oyuncaklarımın<br />

benzerlerini yapma düşüncesini yeşertti. Köydeki<br />

arkadaşlarımla birlikte oyun içerisinde çeşitli<br />

makineler, vinçler, greyderler, yollar yapıyorduk.<br />

Tavuk ve horoz tüyleri, mısır <strong>koç</strong>anları, konserve<br />

8 VOıCE<br />

yüz yüze face to face<br />

“Proce”leri kadar gerçek:<br />

Porof. Zihni Sinir Her yaştaki<br />

çocukluğumuza hitap<br />

eden, hepimizin<br />

<strong>için</strong>deki yaratıcılığa<br />

seslenen Porof. Zihni<br />

Sinir’e, bundan uzun<br />

yıllar önce hayat<br />

veren İrfan Sayar ile<br />

Cihangir’deki “proce”<br />

dükkanında buluştuk.<br />

kutuları, iplik makaraları, killi çamurlar, atık telgraf<br />

telleri ana malzemelerimizdi. Tabii zamanla<br />

bir şeyler üretmenin beni daha çok eğlendirdiğini<br />

fark ettim.<br />

Oğuz Aral ile tanışmadan önce<br />

profesyonel olarak karikatür çizmeyi<br />

hedeflemiş miydiniz?<br />

Çizimler yapıyordum, ama asla bir karikatürist olmayı<br />

planlamamıştım. Tesadüfî bir şekilde gelişti<br />

her şey, bir arkadaşım çizimlerimi ona gösterdi<br />

ve tanıştık. Ben belki de ressam olacaktım…<br />

Gırgır Dergisi’yle başlayan karikatüristlik<br />

macerasının ardından özgün karikatürheykel<br />

tasarımlarına hayat verdiniz. Sizce<br />

bu özgünlüğün sırrı nedir?<br />

Ben aslında sahne tasarımcısıyım. Bölümü seçerken<br />

İtalyan mekaniği ve sahne mekaniği ilgimi<br />

çekiyordu. İkinci sınıftayken Oğuz Aral ile tanışıp<br />

karikatür çizmeye başlamıştım. Bu iki <strong>özel</strong>lik,<br />

çocukluğumda yaşadığım imkansızlık ya da<br />

imkan diyebileceğimiz koşullarda gelişen yaratıcı<br />

yönümle birleşti. Mizahın bu şekilde kullanımına<br />

rastlamıyoruz. Zihni Sinir karakterinin bu nedenle<br />

özgün olduğunu söyleyebilirim.<br />

70’lerden beri tüm karikatürseverlerin<br />

yakından tanıdığı Porof. Zihni Sinir sizce<br />

nasıl yaşayan bir karaktere dönüştü?<br />

Uzun ömründe çeşitli aşamalardan geçti Zihni Sinir.<br />

Mizah dergilerinde çizim yapmayı bıraktıktan<br />

sonra Arnavutköy’deki küçük atölyede, çizimlerimi<br />

üç boyutlu nesne haline getirme çalışmalarına<br />

başlamıştım. Bu nesnelerin görüntüsünden<br />

ziyade fonksiyonelliğinin içerisine mizah katmaya<br />

çalıştım. Örneğin bir karikatürün heykel formunu<br />

görebiliriz ya da fonksiyonel bir alete mizah<br />

öğeleri katılmış olabilir. Ama mizahın fonksiyonellik<br />

tarafında kullanımını Zihni Sinir’de yapmış<br />

oldum ilk kez. Dolayısıyla Zihni Sinir Proceleri, üç<br />

boyutlu hale gelseler de fonksiyonel tarafları olsa<br />

da sorgulayıcı <strong>özel</strong>liklerini devam ettiriyorlar. Tasarımların<br />

“proce” olarak tanımlanması da bundan<br />

kaynaklanıyor. Yani onlar hem kullanılabiliyor<br />

hem de bir karikatür heykel gibi durabiliyorlar ve<br />

insan ile eşya arasındaki ilişkiyi sorguluyorlar.<br />

Porof. Zihni Sinir kime hitap ediyor?<br />

Ben her yaştaki çocukluğa hitap eden bir karakter<br />

olarak tanımlıyorum Zihni Sinir’i. Hatta ilk<br />

dükkânın açılışındaki slogan “Yanınıza çocukluğunuzu<br />

da almayı unutmayın”dı.<br />

Zihni Sinir’in bilim dünyasıyla da ilişkisi<br />

oldu.<br />

Evet. TÜBİTAK popüler bilim kitaplarını ortaya<br />

çıkarırken karakterin pozitif bir etki yaratacağını<br />

düşündü. Bilim Teknik Dergisi’nde de her ay<br />

çizmemi istediler. Böylece bilim camiasıyla<br />

da bütünleşmiş oldu Zihni Sinir. Türkiye’de<br />

yenilikçilik, yaratıcılık konuları gündeme gelmeye<br />

başlayınca yine Zihni Sinir’in yaratıcılığına ihtiyaç<br />

duyuldu. Yani eğer yaratıcılık üzerine toplantı ya


da konferans varsa beni de konuşmacı olarak<br />

davet etmeye başladılar.<br />

Ardından ilköğretim müfredatına teknoloji<br />

tasarım dersi eklenmesi sürecinde, Talim<br />

Terbiye kurulu benimle iletişime geçti ve Zihni<br />

Sinir’i de referans gösterdiler. Çünkü o dersin<br />

öğretmeni olmadığı gibi kitabı da yoktu. Milli<br />

Eğitim Bakanlığı seminerler düzenlendi. Dersin<br />

içeriğinin nasıl olabileceği hakkında ipuçları vermeye<br />

başladım. Böylece Zihni Sinir bir kez daha<br />

çocuklarla buluştu. Yalnız uygulama biçimindeki<br />

yanlışlıklar yüzünden bu durum beni sıkıntıya<br />

soktu. Çünkü aileler arayıp verilen ödevleri yapmamı,<br />

yaptırmamı ister hale geldiler. Böyle bir<br />

ders mutlaka olmalı, ama çocukların düşündüklerini<br />

gerçekleştirebilecekleri maket çalışmaları<br />

yapabilmeleri <strong>için</strong> okullarda atölyeler olması<br />

gerekir. Fakat ne yazık ki aileler çocuklarının<br />

ödevi <strong>için</strong> marangozları, elektrikçileri gezmeye<br />

başlar oldu. Dolayısıyla dersin öğretmenlerinin<br />

yetiştirilmesiyle ilgili bir çalışma yapılabilirse daha<br />

iyi olacağını düşünüyorum. İnsanlar birdenbire<br />

sınıftan bir Edison çıkacakmış gibi düşünüyorlar.<br />

Aslında önemli olan çocuklarda doğal olarak<br />

var olan yaratıcılık <strong>özel</strong>liğini desteklemek.<br />

Sizin düzenlediğiniz atölyeler de oluyor.<br />

Sizce bu tür çalışmalar katılımcılara ne<br />

kazandırıyor?<br />

Elektronik dünyanın, bizi <strong>özel</strong>likle de çocukları<br />

edilgen bir konuma sürüklediğini düşünüyorum.<br />

Benim çocukluğumda endüstri alanı mekanikti.<br />

Misal, kol saatleri kurmalı veya mekanik bir<br />

şekilde çalışıyordu. Saatin <strong>için</strong>i açıp nasıl çalıştığını<br />

anlayabilirdiniz. Bu nedenle eşyayla olan ilişkiniz<br />

günümüzdeki kadar korkutucu değildi. Artık pahalı<br />

olduğu <strong>için</strong> elektronik bir aletin <strong>için</strong>i açamıyorsunuz<br />

hem de açınca bir şey göremiyorsunuz…<br />

Ben elektronik dünyanın çocukları ittiği edilgen<br />

özne olma durumunu kırmak <strong>için</strong>, 6-11 yaş grubuna<br />

elektroniğin ve ahşap malzemelerin birlikte<br />

kullanımıyla çeşitli robotik çalışmalar yaptırılabi-<br />

yüz yüze face to face<br />

leceğini düşünüyordum. Aslında elektronik bir<br />

aletin <strong>için</strong>de temel olarak 7-8 adet parça vardır<br />

ve en karmaşık yapılarda bile ürün, bunların yan<br />

yana gelişiyle oluşur. Bu parçaların çocuklara tanıtılması,<br />

nedir, ne işe yarar sorularının cevaplanması<br />

gerektiğine inanıyordum. Bu sayede küçük<br />

pil ve kablo bağlantılarıyla, elektrik motorlarıyla<br />

robotik çalışmalar yaptırılabilirdi. İşte bunları<br />

düşünerek bir atölye çalışması programladım ve<br />

çocuklarla birlikte uyguladık. Amaç da, onların<br />

ürettiklerine sahip olabilmesini sağlamaktı, her<br />

çocuğun yaptığı robotik objeyi evine götürebilmesiydi.<br />

Bu çerçevede düzenlenen Zihni Sinir Robotik<br />

Workshop’ları çeşitli firmaların çalışanları<br />

<strong>için</strong> de düzenledik ve çok ilgi gördü.<br />

Gelecek planlarınızdan bahsedebilir<br />

misiniz?<br />

Zihni Sinir proceleri insana, “İlginç, ama ben<br />

daha iyisini yapabilirim” dedirtir. Bu pozitif bir tuzaktır,<br />

ulaşılamaz görünen teknolojik üretim faaliyetine,<br />

herkesin temelinde var olan yaratıcılığa<br />

bir kıvılcım atar. Bu nedenle hem şimdiye kadar<br />

üretilmiş “Zihni Sinir Proceleri”nin yer aldığı hem<br />

de herkesin kendi yaratıcılığını ortaya koyabildiği<br />

mekanları barındıran bir park kurmak istiyorum.<br />

Bir cam ya da demir atölyesinde insanların<br />

oradaki ustayla birlikte çalışabileceği, düşündüklerini<br />

gerçekleştirebileceği ortamlar… Örneğin<br />

Rahmi Koç Müzesi, organize sanayi bölgesi ve<br />

lunaparkı mikserde karıştırdıktan sonra ortaya çıkacak<br />

bir alan hayal ediyorum. Eğer İngiltere’de<br />

olsaydık, bu proje çoktan gerçekleşmiş olabilirdi.<br />

Ama Türkiye’de yaşıyoruz ve bunu ne zaman<br />

gerçekleştirebileceğimi bilemiyorum.<br />

Geleceğini inşa etme yolunda gençlere<br />

tavsiyeleriniz var mı?<br />

Hayatın belli safhaları var. Çocukluğunu, gençliğini,<br />

yetişkinliğini özümseyerek, iyi yaşayabilmiş<br />

insanların başarılı olabileceğini düşünüyorum.<br />

Bu nedenle gençlere hayata bir an önce atılma<br />

konusundaki kaygılarını bir kenara bırakma-<br />

larını tavsiye ediyorum. Ayrıca hayatta nefes<br />

alabilecekleri bir yapıyı kendileri <strong>için</strong> kurmalılar.<br />

Örneğin, “Çok zorda kalırsam garsonluk yapabilir<br />

miyim?” Bu güçlerini tartmaları gerekiyor.<br />

Tabii diğer yandan kendilerine sunulan<br />

imkanları en iyi şekilde kullanmalılar. Örneğin<br />

okulun kütüphanesinde bakmadıkları bir kitap<br />

kalmamalı, hak ettiklerini sonuna kadar kullanarak<br />

kendilerini güçlendirmeliler.<br />

En önemlisi de bir konuya konsantre olabilme<br />

<strong>özel</strong>liklerini geliştirmeleri. İnsanın çeşitli karakterlerinden<br />

dolayı, zamanla bir uğraş hep ön<br />

plana çıkacaktır. “Bu bana para kazandırmaz,<br />

o nedenle bunu hobi olarak sürdüreyim”<br />

demek felakete sürüklenmektir. Aksine o<br />

alana dört elle sarılarak, gelişen bilgi edinme<br />

olanaklarından yararlanırlarsa çok ciddi noktalara<br />

gelebilirler.<br />

Üniversitede güzel sanatlar alanında<br />

öğrenim görmek isteyenlere ne<br />

önerirsiniz?<br />

Okulların ismine aldanmamak gerekiyor.<br />

Öğrenim görmek istenilen okulun mezunları<br />

ya da öğrencileriyle iletişime geçmek önemli.<br />

Okul size belli metotlar verip yol gösterecektir,<br />

ama üniversite eğitimindeki gelişim imkanlarını<br />

kullanmak tamamen öğrenciye bırakılır. Bilgiyi<br />

toplamak öğrencinin işidir. Belki bir hocanızın<br />

bir arkadaşı ünlü bir modacıdır ve siz üniversiteyi<br />

bu bağlantıları kurabilmek <strong>için</strong> kullanmalısınız,<br />

peşine düşmelisiniz. Üniversite kum<br />

tepeciğine gömülü<br />

misketleri kurcalayarak,<br />

beğendiklerinizi<br />

seçip sahip olabileceğiniz<br />

yerdir. Eskiden<br />

olduğu gibi hangi<br />

misketleri almanız<br />

gerektiğini size<br />

söyleyen yoktur.<br />

VOıCE<br />

9


Öğrenme stilleri genel olarak, herkesin en<br />

iyi öğrendiği yolu bulup, o yolda ilerlemesini<br />

sağlamak <strong>için</strong> kullandığı yöntemlerin<br />

bütünü olarak tanımlanabilir. VKV Koç<br />

Özel İlkokulu ve Ortaokulu’nda Öğrenen<br />

Dostu Eğitim projesine başlanmasının<br />

temel nedeni de, aslında bu tanımda yatıyor.<br />

“Amaç her öğrencinin kendi stilinde<br />

öğrenmesini kolaylaştırarak daha mutlu<br />

ve kalıcı bir öğrenme atmosferi yaratmak”<br />

diyen Ziya Selçuk, Koç’un yıllardır<br />

farklılaştırılmış eğitim konusunda öğretmen<br />

eğitimi yaparak ülkemiz <strong>için</strong> çok yeni<br />

olan bu konuya hiç de yabancı olmadığını<br />

vurguluyor. Farklılaştırılmış eğitimi güçlendirmenin<br />

yollarından birinin, öğrenme<br />

stillerini öğrenme ve öğretme süreçleriyle<br />

harmanlamak olduğuna değinen ve “Bu<br />

projede ‘Herkes öğrenebilir’ ilkesinden hareket<br />

eden Dunn & Dunn Öğrenme Stilleri<br />

modeli kullanılacak. Bu model eğitimcilere,<br />

öğrencilere ve anne babalara kapsamlı<br />

ve uygulanabilir bilgiler sunarak herkesin<br />

<strong>özel</strong>liği doğrultusunda başarıyı yakalamasına<br />

olanak tanıyor” diyen Selçuk, projenin<br />

ayrıntılarına ilişkin sorularımızı yanıtladı…<br />

Projenin kapsadığı kademeler nasıl<br />

belirlendi?<br />

Şimdilik ilk beş sınıfa uygulanacak. Çünkü<br />

temelden itibaren önlem alıp gereken alt<br />

yapıyı kurmak amaçlanıyor. Bu tür yaşamsal<br />

değişiklikleri içselleştirmek çok kolay<br />

olmuyor. Adım adım ilerleyerek hazmetme<br />

kapasitesini dikkate almak durumundayız.<br />

10 VOıCE<br />

bizden from us<br />

Daha parlak bir gelecek <strong>için</strong><br />

Öğrenen Dostu Eğitim<br />

Ziya Selçuk VKV Koç Özel<br />

İlkokulu ve Ortaokulu’nda<br />

uygulanan Öğrenen Dostu<br />

Eğitim projesi hakkındaki<br />

sorularımızı yanıtladı.<br />

Aceleden kaynaklanan sorunların öğrenme<br />

stilleri uygulamasından kaynaklandığının<br />

sanılmasını istemeyiz. Bu sınıflarda edinilecek<br />

deneyim ve yaşantılar diğer sınıflara<br />

geçişi kolaylaştıracak.<br />

Projede öğretmenlerin rolü nedir?<br />

Öğretmenler açısından bakıldığında ilk aşamada<br />

stil kavramının özümsenmesi önem<br />

taşıyor. Hemen arkasından öğretmenlerin<br />

kendi öğretim ve öğrenme stillerini tanımaları<br />

geliyor. En son aşamada ise, öğrencilerin<br />

öğrenme stillerini öğrenmeleri gerekiyor.<br />

Öğretmen kendini tanımadığında öğrencileri<br />

tanısa da işlevsel olamıyor. Çünkü<br />

öğrenme etkileşimsel ve sosyal bir süreç.<br />

Bu proje <strong>için</strong> VKV Koç Özel İlkokulu<br />

ve Ortaokulu’nu seçmenizin nedeni<br />

nedir?<br />

VKV Koç Özel İlkokulu ve Ortaokulu<br />

öğretim kadrosuyla öğrenme stili projesi<br />

<strong>için</strong> gerekli olan farklılaştırılmış öğrenme<br />

eğitimlerini almış durumda. Yani diğer<br />

kurumlardan bir adım önde. Yapılan her<br />

projenin yürütülmekte olan sistemi rahatsız<br />

etmeden yumuşak bir geçişle hayata<br />

geçirilmesi gerekiyor. Çünkü ani değişimler<br />

mevcut kazanımları riske sokabilir.<br />

Veliler dış motivasyona ihtiyaç duyan<br />

öğrencilerde hem zorlayıcı hem de<br />

ulaşılabilir hedefler koyma dengesini<br />

nasıl yakalayabilir?<br />

Sınıf <strong>için</strong>de toplu olarak konulan hedeflerin<br />

her zaman biraz yüksek olması yararlıdır.<br />

Ancak bireysel hedeflerin kişiye göre<br />

düzenlenmesi daha işlevsel sonuçlar<br />

ortaya koyabilir. İç motivasyonu güçlü<br />

olan çocuklar kendi hedeflerini kendileri<br />

koyuyorlar. Biraz destekle daha gerçekçi<br />

kararlar verebiliyorlar. Fakat dıştan motive<br />

olabilen çocuklar dıştan gelen önerilere<br />

hem ihtiyaç duyarlar hem de kızarlar. Bu<br />

tür çocuklara ulaşılabilir hedefler koymak<br />

özgüvenlerini besler. Özgüven belirli bir<br />

noktaya geldikten sonra daha zorlayıcı<br />

hedefler koyup motivasyon kondisyonunu<br />

sürekli ama azar azar yükseltmekte yarar<br />

vardır. Burada vurgulanması gereken en<br />

önemli husus, ebeveyn veya öğretmenlerin,<br />

çocuğun öğrenmesinin sorumluluğunu<br />

üstlenmemesidir. Onun adına her şeyi<br />

düşünmek ve yapmak çocuğu düşünmek<br />

gibi görünse de uzun vadede zarar veriyor.<br />

Çünkü çocuk kendi başına karar verme<br />

ve yaptığı işin sorumluluğunu kabullenme<br />

mekanizmasından uzaklaşıyor.<br />

Öğrenme stillerine göre eğitim<br />

uygulamalarında, ölçme<br />

değerlendirmenin rolü nedir?<br />

Türkiye’de maalesef ölçme değerlendirme<br />

sınav sistemi tarafından rehin alınmış durumda.<br />

Dershane sistemi, SBS ve üniversiteye<br />

giriş sınavları, <strong>özel</strong> ders uygulamaları<br />

ve benzeri tüm etkinlikler ölçme değerlendirmenin<br />

nasıl yapılacağının belirleyicisi<br />

olmuş. Dolayısıyla mevcut ölçme değerlendirme<br />

sistemi sonuç odaklı bir bakış açısına


sahip. Yani süreçte neyin nasıl yapıldığına<br />

bakmaksızın sonuca göre karar vermeyi<br />

gerektiriyor. Oysa olması gereken daha<br />

ziyade süreç odaklı bir uygulama. Süreç<br />

odaklı anlayış, tüm basamaklarda öğrencinin<br />

geribildirim almasına fırsat sağlıyor.<br />

Öğrenme stilleri uygulamalarının süreç odaklı<br />

yaklaşımı desteklediğini söyleyebiliriz. Bu<br />

arada, süreç odaklı bir yaklaşım sergilemek<br />

sonucu görmezlikten gelmeyi gerektirmiyor.<br />

Öğrenme stillerine göre okullarda ve<br />

sınıflarda fiziksel değişiklikler yapmak<br />

gerekiyor mu?<br />

Aslında çok abartılı fiziksel değişikliklere<br />

gereksinim yok. Öğrencilerin bireysel, küçük<br />

grup ve büyük grup halinde çalışabilmelerine<br />

olanak veren her türlü düzenleme<br />

uygundur. Sınıfta halı minder, koltuk<br />

bulunması işi daha da kolaylaştırabilir. Asıl<br />

olan fiziksel düzenlemeden çok zihniyet<br />

meselesidir. “Eğitim ciddi bir iştir, çocuklar<br />

sıralarda dik olarak arka arkaya oturmalıdır”<br />

anlayışıdır zihniyet dediğim. Bu okulda söz<br />

konusu düzenlemeleri yaşları dikkate alarak<br />

yapmak çok kolay. Çünkü zaten birçok<br />

düzenleme yapılmış vaziyette. Kalabalık<br />

okullara gelince durum biraz daha farklı.<br />

Aslına bakarsanız Türkiye’nin 50’den fazla<br />

ilinde sınıf mevcutları 30’un altında. Hatta<br />

25’in altında olan binlerce sınıfımız var.<br />

Ancak mevcutlar düşse de fiziksel düzenlemeler<br />

değişmiyor. Maddi imkan olsa da<br />

eski düzeni yeni eşyalarla koruyorlar. Çünkü<br />

mesele kalabalık meselesi olmaktan çok az<br />

önce ifade ettiğim gibi zihniyet meselesi.<br />

bizden from us<br />

VKV Koç Özel İlkokulu ve Ortaokulu öğretim kadrosuyla<br />

öğrenme stili projesi <strong>için</strong> gerekli olan farklılaştırılmış öğrenme<br />

eğitimlerini almış durumda. Yani diğer kurumlardan bir adım<br />

önde.<br />

Sizce çocuklarda keşfedilmesi gereken<br />

en önemli temel beceriler nelerdir?<br />

21. yüzyılda farklı olan, bilgi ve iletişimle ilişki<br />

biçimimiz. Bilginin ağ yapısı, iletişimin çoklu<br />

tabana yayılması eğitimin nasıl olması gerektiğini<br />

belirliyor. Aslında 21. yüzyıl becerileri<br />

olarak literatürde yer alan becerilerin birçoğu<br />

binlerce yıldır geçerli. Örneğin yaratıcılık,<br />

problem çözme, eleştirel düşünce gibi beceriler<br />

Mimar Sinan <strong>için</strong> de, Da Vinci <strong>için</strong> de<br />

gerekliydi. Yani bu yüzyıla has becerilerden<br />

söz etmiyoruz tümüyle. Belki bir derece karakteri<br />

değişmiş beceriler söz konusu olabilir.<br />

Bu yüzyılda ağ (network) duyarlı olmak ve<br />

sosyal zekayı geliştirmek çok önemli. Bazı<br />

çocuklarımız daha çok yalnız olmayı ve sınırlı<br />

sosyalleşmeyi tercih edebilir. Özellikle içsel<br />

zekası yüksek olan çocukların sermayesi<br />

yalnız kalmaktır. Çünkü yalnızken daha fazla<br />

üretirler. Eğer canları istediğinde arkadaşlarıyla<br />

birlikte olabiliyorlarsa asosyallikten<br />

bahsedilemez. Yalnız olmayı bilinçli olarak<br />

tercih ediyorlar demektir. Bu çocuklardan<br />

filozof, sanatçı, yazar gibi yetenekler çıkması<br />

kuvvetle muhtemeldir.<br />

Öğrenme stilleri MEB müfredat ve<br />

mevzuatında yer alıyor mu?<br />

Öğrenme stilleri bir müfredat konusu<br />

olmayıp, müfredat işlenirken kalıcı<br />

öğrenmeyi kolaylaştırmanın bir aracıdır.<br />

Ancak müfredatın temel felsefesi <strong>için</strong>de<br />

çoklu zeka ve öğrenme stillerinin dikkate<br />

alınması hususunda tembihler yer alıyor.<br />

Bu nedenle öğrenme stilleri Milli Eğitim<br />

ilkelerine paralel bir amaç taşıyor.<br />

SOSYOLOJiK<br />

ÖÐRENME<br />

DUNN & DUNN<br />

STiLLERi<br />

DUYGUSAL<br />

PSiKOLOJiK<br />

FiZYOLOJiK<br />

ÇEVRESEL<br />

Öğrenme stilleri uygulamalarının<br />

tersinin daha çok işe yaradığını iddia<br />

eden uygulamalar ve öneriler de<br />

mevcut. Bu konuda ne söyleyebilirsiniz?<br />

Öğrencilerin zorlanmasını öneren yaklaşımlarla<br />

öğrencinin doğasının dikkate<br />

alınmasını isteyen yaklaşımlar çelişiyor gibi<br />

görünse de kanımca aynı amaca yönelik.<br />

Dünyada çocukların zorlanmasını ve<br />

dayanıklılığının artmasını isteyen kültürler<br />

olduğu gibi tersi de söz konusu. Örneğin<br />

bizim toplumumuzda çocuklar okula<br />

gitmemek <strong>için</strong> ateşi varmış gibi veya karnı<br />

ağrıyormuş gibi yaparlar. Daha doğrusu<br />

isterlerse kısa sürede karınlarını ağrıtabilirler.<br />

Japon çocuklar ise hasta olup okula<br />

gidemediklerinde eğitimden geri kalacakları<br />

<strong>için</strong> ailelerinden özür dilerler. Bunu<br />

bir suç gibi algılarlar. Yine Japon ve Çinli<br />

çocukların çok uzun süre ders başında<br />

oturmaları onların dayanıklılığı açısından<br />

çok önemlidir. Bizde ise çok oturmak değil<br />

amaca yönelik olunup olunmadığı önemlidir.<br />

Ülkemizde çocuğu zorlamayı bir tarafa<br />

bırakın ileri düzeyde bir koruyuculuk söz<br />

konusu. Çocuğun başına bir şey gelmesi<br />

ihtimali bile ebeveyni harekete geçirmeye<br />

yeter. Oysa çocukların biraz zorlanması,<br />

yokluk görmesi onları mücadeleci yapar.<br />

“Çocuğunuzu okulda çok sıkı şartlarda<br />

zorlayacağız” denildiğinde kaç veli o okula<br />

çocuğunun gitmesini ister? Bence bu tür<br />

seçimler çocuk yetiştirme biçimi ve toplumsal<br />

algı çerçevesinde değerlendirilmelidir.<br />

VOıCE 11


Let the games begin<br />

This time, it is for the Cup!<br />

“DBB” stands for “Doğudan Batıya Basketbol” in Turkish –<br />

Basketball from East to West. The project started two years<br />

ago as an extracurricular activity created by a handful of Koç<br />

School students. Today, it spans multiple schools, cities and<br />

this year, countries. The project brings students from different<br />

geographical and cultural areas together, united under the<br />

power, and love of, basketball.<br />

DDB participants from the Koç School travel to chosen Eastern<br />

Turkish towns to meet students with a passion for basketball<br />

who are later invited to Istanbul to attend a week-long<br />

basketball camp. During the camp, students attend workshops,<br />

seminars and get a chance to practice ball with famous<br />

basketball players such as Hidayet Türkoğlu, Sinan Güler, Semih<br />

Erden, Ender Arslan and Harun Erdenay.<br />

In the second year of the project, a European tournament will<br />

take place in Istanbul with teams from Belgrade, Ljubljana, and<br />

Skopje playing against teams from Şanlıurfa, Elazığ, Hakkari and<br />

Istanbul. The “3 on 3” tournament will take place the week of<br />

January 22 nd , both at the Koç School and Özyeğin University.<br />

Cumhuriyet Yolu<br />

12 VOıCE<br />

bizden from us<br />

Yurtiçi<br />

Üniversiteler Fuarı<br />

Yurtiçi Üniversiteler Fuarı, 12 - 13 Aralık’ta iki gün boyunca<br />

en çok tercih edilen 16 vakıf ve devlet üniversitesinin<br />

katılımı ile gerçekleşti. İlginin yoğun olduğu etkinlikte<br />

üniversiteler tanıtılırken öğrencilere aynı zamanda kariyer<br />

seçimleri doğrultusunda destek danışmanlık da verildi.<br />

Çevre ilçelerden 11 Anadolu <strong>lisesi</strong>nin ziyaret ettiği fuara<br />

yaklaşık 1.000 öğrenci katıldı.<br />

17 - 20 Ekim tarihleri arasında 8. sınıf öğrencilerimizle<br />

“Cumhuriyet Yolu” konulu bir gezi<br />

gerçekleştirdik. Öğrencilere gezide Müdür Yardımcımız<br />

Oya Sakız, Türkçe öğretmeni Hakan<br />

Karakullukçu, Rehber Öğretmen Funda Utku<br />

Maşraf ve Sosyal Bilgiler Öğretmeni Tuğba<br />

Kara eşlik etti.<br />

Gezi kapsamında öğrenciler, Ulus’ta yer alan<br />

birinci ve ikinci meclis binalarını gezdiler.<br />

Gezinin ikinci gününde Anıtkabir’de Ata’mıza<br />

saygılarını sunup anı defterine görüşlerini<br />

yazdılar. TBMM binasında, bugünkü meclisin<br />

<strong>özel</strong>likleri aktarılırken öğrencilerimiz büyük<br />

dikkatle dinlediler. Kendilerine verilen TBMM<br />

ziyaret beratı onlar <strong>için</strong> güzel bir hatıra oldu.<br />

Afyon’da ise, Kurtuluş Savaşı’nın Batı<br />

Cephesi’nde meydana gelen 1. ve 2. İnönü,<br />

Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük Taarruz’un<br />

geçtiği atmosferde konuları işlemek, öğrencilerin<br />

yaşayarak öğrenmelerini sağladı. Öğrenciler<br />

Zafer Anıtı, Alagöz Karargâhı, Duatepe,<br />

Kocatepe ziyaretlerini büyük zaferin kolay<br />

kazanılmadığı bilinciyle tamamladılar.


inGenious<br />

Hülya Karamemiş 1. inGenious Yaz Okulu, İstanbul 24–26 Ağustos 2012<br />

İlk aşamada üç yıl sürmesi planlanan inGenious Projesi’nin<br />

hedefi Avrupa‘da yükselen yaşam standartları ile doğru orantılı<br />

olarak gençler arasında bilimsel çalışmalara ilginin arttırılması ve<br />

öğrencilerin bilime olumlu tutumlarının gelişmesini sağlamak. Hülya<br />

Karamemiş koordinatörlüğünde düzenlenen projede, farklı sanayi<br />

ortaklarının desteği sayesinde Avrupa Birliği ile ortaklaşa çalışmalar<br />

yapmak ve proje oluşturmak da hedefler arasında yer alıyor. Avrupa<br />

Birliği üyesi olmadan projeye dahil edilen tek ülke Türkiye.<br />

Konu ile ilgili olarak bölümün akademik dönemde yaptığı ve<br />

katıldığı çalışmalar:<br />

• Çalışma öncesi ve sonrası ilgili anketler yapılarak proje<br />

kapsamında, Xperimania II - The Benefits of Chemistry in Everyday<br />

Life - Acids & Bases deneyi ve Sensor Adventure oyunu adlı iki<br />

uygulamalı çalışma gerçekleştirildi.<br />

• İhtiyaç analizi anketleri ve etkinliklerde yer alan en az bir adet<br />

Community of Practice (COPs) çalışması yapıldı.<br />

• 17 - 19 Mayıs 2012 tarihlerinde Roterdam’da gerçekleştirilen<br />

inGenious WP3 Pilot Schools Workshop’a ve 24 - 26 Ağustos 2012<br />

tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen 1. inGenious Yaz Okulu’na katılım<br />

gerçekleştirildi.<br />

• 27 Mart 2012’de, etkinlik takviminde online chat’lerden biri olan<br />

Innovative Chemistry - CEFIC’e katılım sağlandı.<br />

bizden from us<br />

Origami Turna Kuşları<br />

Koç öğrencileri, 25. yıl Kütüphane Etkinlikleri<br />

çerçevesinde her iki okulun kütüphanelerinde<br />

düzenlenen ve iki gün süren origami<br />

çalıştayında origami sanatçısı Nazan<br />

Tacer ile bir araya geldiler ve origami tekniklerini<br />

kullanarak ‘Turna Kuşu’ yapmayı<br />

öğrendiler. Geleneksel Japon kağıt katlama<br />

sanatı origami, Japonca Oru (katlama) ve<br />

Gami (kağıt) sözcüklerinin birleşmesi ile<br />

oluşuyor. Katlanan origami turna kuşlarının<br />

bir araya getirilmesiyle tasarlanan avize<br />

okulda sergilendi.<br />

Koçlular<br />

II. İstanbul Çocuk ve<br />

Sanat Bienali’nde<br />

II. İstanbul Çocuk ve Sanat Bienali’ne VKV Koç Özel Ortaokulu<br />

öğrencileri “Tablo Canlandırma Klipleri” adlı çalışmaları ile katıldılar.<br />

Bienal, Kadıköy İskelesi’nin üzerinde yer alan Şirket-i Hayriye Sanat<br />

Galerisi’nde sergilendi. Klipleri İlkokul ve Ortaokul Facebook sayfasında<br />

bulabilirsiniz.<br />

Bienalde sergilenen diğer bir eser ise, lise öğrencilerinden 15 yaşındaki<br />

David Kebudi’nin “The Stuck” isimli kısa filmiydi. İmgelerle, yaşam ile<br />

ölüm arasında kalmışlığı anlatan filmde, hasta bir gencin hastane odasında<br />

hayat ile çekişmeleri ele alınıyor. Gerçeklikler ile paralel yansıtılan<br />

bir bilinçaltı dünyası, çocuğa farklı oyunlar oynar ve olayları çarpıtır.<br />

VOıCE 13


14 VOıCE<br />

bizden from us<br />

Harry Potter Night<br />

Birsu Baç • 8 th grade<br />

English teachers planned a colourful and fun event for students at the Koç Middle School.<br />

The theme was Harry Potter films…<br />

Witches and wizards united to celebrate<br />

a night of magic on October 11 th , 2012.<br />

Koç Middle School English teachers<br />

planned a wonderful event for students<br />

at the Koç Middle School. The night<br />

was enchanting and the school was<br />

beautifully decorated for the special<br />

occasion. Students thoroughly enjoyed<br />

the whole event.<br />

School buildings as Hogwart’s houses<br />

The evening began as students were<br />

sorted into their Hogwart’s houses. North<br />

Koç became Ravenclaw, East Koç was<br />

Gryffindor, South Koç was Slytherin and<br />

West Koç was sorted into Hufflepuff.<br />

Once students were sorted into their<br />

houses, they hopped on their brooms<br />

and went outside for the Quidditch<br />

Tournament. It was a magical game.<br />

Although it was rough and tiring,<br />

students had a lot of fun.<br />

“It was the best part of the night,” said<br />

Sedef Aksoy, a grade 8 student who<br />

attended the event. “Hufflepuff worked<br />

to make a great cheer and we won<br />

house points for cheering on our team!”<br />

Magnificent decoration and delicious<br />

dinner<br />

After the matches, students went inside<br />

and ate a beautiful Hogwarts style<br />

dinner in the cafeteria. The school staff<br />

did a wonderful job of decorating the<br />

dining hall. Candles were hanging from<br />

the ceiling (just like in the Harry Potter<br />

movies), balloons with owls and Harry<br />

Potter initials emblazoned on them were<br />

attached to the seats, and tablecloths and<br />

crests representing the colours of each<br />

Hogwart’s house adorned the tables. And<br />

last but not least there was the delicious<br />

Hogwart’s food, including ‘bat wings’<br />

(chicken wings), pumpkin pasties, ‘troll<br />

toenails’ (nachos), ‘butter beer’ (iced<br />

tea), ‘herbology salad’, ‘magic wands’<br />

After the Quidditch<br />

Tournament, students had<br />

a beautiful Hogwarts style<br />

dinner in the cafeteria.<br />

(breadsticks) and owl cookies and cake for<br />

dessert.<br />

After students ate their delectable<br />

Hogwarts dinner, they all went into the<br />

auditorium and began watching the last<br />

Harry Potter movie. They stopped the<br />

movie to tune in to the virtual author visit<br />

with J.K. Rowling. Unfortunately, students<br />

were not able to speak with the author<br />

herself; they could only watch the live<br />

stream. Nonetheless, the night was fun for<br />

everyone who joined the event.<br />

“It was a great night. Students and teachers<br />

were both so enthusiastic and in the spirit<br />

of the event. The Quidditch Games were<br />

just as fun to watch as they were to play<br />

and teachers and students alike were blown<br />

away by all of the little touches that made<br />

the night what it was. It was an event I<br />

won’t soon forget!” said Amanda Hipgrave,<br />

who organized the event.<br />

I won’t forget this spectacular event either<br />

and I sincerely hope that we continue to<br />

have events like this at our school in the<br />

years to come!


izden from us<br />

The Dream School<br />

Melis Keskin • 11 th grade<br />

11 th grade students designed a summer camp in Diyarbakır for students between the ages<br />

of 9 - 13. The objective was to make learning fun for them.<br />

Zeynep Liman, Akın Yücel, Aysu Seçkin / 10, Emre Özmen, Melis Keskin<br />

I have to admit I did not realize what our<br />

teachers meant when they said that with each<br />

project, we gain the opportunity for further<br />

development. I thought that a philanthropic<br />

social activity project was something we do for<br />

others, until this summer…<br />

It all started to sink in this summer with<br />

“The Dream School” Project - a week<br />

of summer school for elementary and<br />

middle school students in Diyarbakır. I am<br />

from Diyarbakır and was born and raised<br />

there. It is a city in the very east corner<br />

of Turkey, where people are mostly poor<br />

and where most things related to arts,<br />

sports, music, and other social activities<br />

are a luxury that most cannot afford. I<br />

came to the Koç School 4 years ago as<br />

a boarding student was shocked by the<br />

social life that the school provides. I felt<br />

shy at first - it was the first time that I had<br />

seen a real auditorium, a real stage and<br />

a real orchestra composed of students,<br />

a real painting drawn by a student. Until<br />

then I didn’t know that I could succeed<br />

both in academia and also be a person, an<br />

individual with hobbies and activities.<br />

A dream school for them, and for us<br />

I came up with the idea for the “Dream<br />

School” project in a chemistry class. The<br />

project has nothing to do with chemistry,<br />

but it started there. Right after class<br />

I shared my idea of having a summer<br />

camp in Diyarbakır with Cansu – pretty<br />

soon we were a handful of 11 th graders<br />

discussing the details of camp curriculum.<br />

What surprised me the most was the fact<br />

that most of my friends hadn’t seen the<br />

Eastern parts of Turkey at all. They had<br />

no idea about the culture I grew up in, or<br />

the tradition of my family. Following our<br />

first brainstorming session with the group,<br />

we shaped our project in a short amount<br />

of time. We designed a summer camp for<br />

students between the ages of 9 - 13, and<br />

we wanted to make learning fun for them.<br />

We filled the week with English, drama,<br />

dance and arts classes, and the attendees<br />

performed a show at the end of the week.<br />

We were amazed at how much they could<br />

accomplish in just a week.<br />

Having fun and learning at the same time<br />

Our purpose as a group was to make a<br />

difference in the poverty stricken children’s lives<br />

in the East and in a way break stereotypical<br />

ideas between the East and the West.<br />

We received so many positive comments<br />

and many thanks. Zeynep mentioned that<br />

one of her students, a girl name Zerçin said<br />

that she was so inspired that she decided to<br />

become an English teacher when she grows<br />

up. It was obvious the Koç School students<br />

there were truly proud of themselves for<br />

being in Diyarbakır in the sweltering heat,<br />

rather than a beachside in the Aegean.<br />

“I’ll miss you so much, sister Melis, I<br />

wish this program would last until the<br />

summer ends because I didn’t have any<br />

opportunities like this to have fun and learn<br />

at the same time until you came.” Those<br />

were 12 year-old Furkan’s words during the<br />

last day of camp. I remember how proud<br />

I felt and how it changed the way we all<br />

looked at things. At that point I realized<br />

what our teachers meant by self growth.<br />

Now, we speak to the kids on the phone<br />

frequently, and keep in touch. All they are<br />

saying is that they miss the summer and<br />

us. We miss them too and we will make<br />

it our mission as to help them as long as<br />

we can. We will make sure that even after<br />

our graduation, this project still stands.<br />

However, before considering that, we look<br />

forward to meeting them all again at “The<br />

Dream School” in summer 2013!<br />

VOıCE 15


VKV Koç Özel Lisesi öğrencileri David<br />

Kebudi, Esra Koç, Leyla Özden, Ortaokul<br />

öğrencisi Can Yeşildere ve müdür yardımcısı<br />

Özlem Ekmekçi 30 Ekim - 3 Kasım tarihleri<br />

arasında Londra’daki Harrow School’daydı.<br />

Harrow School mezunu Ali Koç’a çok şey<br />

borçlu olduğunu söyleyen ekip, House<br />

sistemini kapsamlı olarak incelemenin de<br />

önemli bir fırsat olduğunu düşünüyor.<br />

Ekip, okulumuzda yürürlükte olan House<br />

sistemini daha verimli ve düzenli bir şekilde<br />

uygulamak üzere ziyaret ettikleri Harrow<br />

gözlemlerini Voice okurları <strong>için</strong> anlattı.<br />

Köklü bir gelenek<br />

1572 yılındaki kuruluşundan bu yana House<br />

sistemini uygulayan Harrow’da, sistem<br />

okul kültürünün büyük bir parçası. Öyle ki,<br />

öğrenciler okullarının ismini söylemeden<br />

önce House isimlerini söylüyorlar. David<br />

Kebudi’nin anlatımıyla, sistemde her house<br />

70 öğrenciden ve beş farklı yaş grubundan<br />

oluşuyor. Öğrenim süresinin beş yılında<br />

16 VOıCE<br />

bizden from us<br />

Harrow günlüğü<br />

VKV Koç Özel Ortaokulu ve Lisesi öğrencileri Ali Koç liderliğinde ziyaret ettikleri<br />

Harrow School’da, köklü bir geçmişin, kültürel değerlerin ve okul ruhunun izini sürdü.<br />

Koç Houses & Özlem Ekmekçi • Müdür Yardımcısı<br />

okul dışı ortamları da paylaşan öğrenciler<br />

birbirleriyle güçlü bağlar kuruyor. Harrow<br />

School’u 12 House’tan biri olan Knoll<br />

House’unun öğrencileri aracılığıyla gezen<br />

ekipten Esra Koç ve Leyla Özden yaklaşık<br />

800 yatılı erkek öğrencinin bulunduğu<br />

Harrow’da kampüs hayatını yakından<br />

tanımak adına öğrencilerle yemek yeme, yatakhanelerini<br />

gezme ve onların yorumlarıyla<br />

Harrow’u, House sistemini ve okul ruhunu<br />

tatma şansını elde ettiklerini belirtiyor.<br />

“Genel müdür, müdür, house master ve<br />

öğretmenlerle yaptığımız idari toplantıda,<br />

Harrow geleneğine ne kadar bağlı olduklarına,<br />

tarihlerini ve okul ruhunu korumayı ne<br />

kadar ciddiye aldıklarına tanık olduk. Bunların<br />

yanı sıra okuldaki genel atmosfer, işleyiş<br />

şekli ve okul ruhu bize çok şey öğretti”<br />

diyen Koç ve Özden’e ek olarak Kebudi de<br />

şunları söylüyor: “600 yıla yakın bir süredir<br />

kendini yenileyerek ama geleneklerine de<br />

sadık kalarak ilerleyen, profesyonelce örülmüş<br />

bir House sisteminin işlendiği, dünya<br />

standartlarındaki bu okulda beni en çok<br />

etkileyen okulun dayanışmaya, kardeşliğe<br />

ve geleneklere verdiği önem oldu.”<br />

House sisteminin kazanımları<br />

Harrow’da nerdeyse okul ve okulun<br />

işleyişiyle ilgili her şey House’larla bağdaştırılmış.<br />

Buna okul kıyafetleri de dahil.<br />

Günlük üniformaları aynı olmasına rağmen<br />

House’lara ait kazaktan pijama altına<br />

kadar birçok kıyafeti var; bu kıyafetlerin<br />

hepsi de bir anlam barındırıyor. Harrow’da<br />

her öğrencinin yatakhanesi, yemekhanede<br />

oturma yeri, forması ve zaman geçirdiği kişiler<br />

House’larına göre sınıflandırılmış. Esra<br />

Koç ve Leyla Özden bu durumun okulda<br />

oluşturduğu atmosfere değinerek şunları<br />

söylüyor:“Bizler öğrencilerin bu durumdan<br />

rahatsız olacaklarını düşünürken onlar tam<br />

aksine çok memnun olduklarını dile getirdiler.<br />

Takım ruhunun ve sürekli rekabet<br />

duygusunun onları çok daha fazla motive<br />

ettiğini ve başarıya ulaşmalarını sağladığını<br />

söylediler.” David Kebudi de House sisteminin<br />

kazanımları hakkındaki izlenimlerini


Ali Koç, Esra Koç, David Kabudi, Özlem Ekmekçi, Can Yeşildere, Leyla Özden<br />

şöyle aktarıyor: “Harrow School, modernin<br />

ve geleneğin, dayanışma ile rekabetin bütünleştiği<br />

çok <strong>özel</strong> bir okul. House sistemi<br />

sayesinde her öğrenci okula izini bırakıyor.<br />

Okulun yeni erkek öğrencileri, eskilerin gurur<br />

ve sorumluluğunu omuzlarında taşıyor.<br />

Okulun ilk öğrencisinden son öğrencisine<br />

kadar hepsinin adı titiz bir şekilde okul<br />

duvarlarına kazınmış. İsimlerin bu şekilde<br />

kazınması, okulun ve House’ların <strong>için</strong>de<br />

her zaman yer aldığınızın ve iz bıraktığınızın<br />

sadece bir kanıtı. Okulun mezunları, bir<br />

gruba ve sosyal çevreye ait olmanın verdiği<br />

özgüvenle üniversiteye geçiyorlar.”<br />

Rekabet ve takım ruhu<br />

Koç öğrencileri Harrow’a yaptıkları ziyaret<br />

sırasında Inter-House Endurance Event<br />

denilen dayanıklılık yarışmasını da izleme<br />

şansı elde etmiş. Yarışma hakkında bilgi<br />

veren Koç ve Özden, öğretmenler tarafından<br />

engeller koyulmuş parkuru geçtikten<br />

sonra, takımca uzun mesafe bir koşuyu<br />

tamamlamak üzerine kurulu yarışın sonucunda<br />

ilk bitiren House’un, yatakhanesine<br />

House puanı kazandırdığını ifade ediyor.<br />

“Yarışın sonunda Koç öğrencileri olarak<br />

alışılmadık bir şeye şahit olduğumuzu fark<br />

ettik” diyen Koç ve Özden takım ruhu,<br />

hırs ve cesaretin profesyonel düzeyde<br />

bizden from us<br />

olduğunu belirtiyor. “Küçüklerin büyüklerine<br />

yardımı ve desteği mükemmel takımlar<br />

oluşturduklarının göstergesiydi” diyor.<br />

House sistemini 1572<br />

yılındaki kuruluşundan bu<br />

yana uygulayan Harrow<br />

School’a yapılan ziyaret,<br />

ekibe sistem hakkında<br />

kapsamlı fikir edinme<br />

fırsatı sundu.<br />

David Kebudi de sportif anlamda House’lar<br />

arasındaki dayanışma ve rekabeti simgeleyen,<br />

okulun eski geleneklerinden olan Triple<br />

Blood’un ilgisini çektiğini ifade ediyor.<br />

Okulun üç ana spor alanındaki takımında<br />

oynayanlara verilen bu lakaba sahip kişilerin<br />

haftanın iki günü, okul üniforması yerine<br />

onlara <strong>özel</strong> bir ceketi giyme hakkı kazandığını<br />

belirtiyor. Kebudi, okulun buna benzer<br />

onlarca geleneğe sahip olduğunu vurguluyor<br />

ve ekliyor: “Gezi sonrasında aklımda<br />

kalan tek bir şey vardı: Neden Türkiye’nin<br />

Harrow School, modernin<br />

ve geleneğin, dayanışma<br />

ile rekabetin bütünleştiği<br />

çok <strong>özel</strong> bir okul. House<br />

sistemi sayesinde her<br />

öğrenci okula izini<br />

bırakabiliyor.<br />

en iyi eğitiminden birini veren bizim okulumuzda<br />

da House Sistemi oluşturulmasın…”<br />

Okul ruhunu daha da canlandırmaya<br />

kararlıyız<br />

Esra Koç ve Leyla Özden son söz olarak,<br />

“Harrow’un tarihi ve House sisteminin işleyiş<br />

şekli hakkında birçok bilgi edinmemiz,<br />

okulumuza yeni şekillenen House sistemiyle<br />

ilgili pek çok değişiklik yapma isteğimizi de<br />

beraberinde getirdi. Harrow ziyareti bizim<br />

<strong>için</strong> inanılmaz bir deneyimdi. Harrow’dan<br />

kazandıklarımızla okul geleneklerimizi ve<br />

tarihimizi oluşturmak <strong>için</strong> sabırsızlanıyoruz”<br />

diyor. David Kebudi ise VKV Koç Özel İlkokulu,<br />

Ortaokulu ve Lisesi’nin farklı House<br />

gelenekleri sayesinde dayanışmanın, beraberliğin<br />

ve rekabetin daha yüksek olduğu,<br />

aynı zamanda her öğrencinin okula kolayca<br />

izini bırakabileceği bir hale gelebileceğine<br />

değiniyor ve şunları söylüyor: “Küçüklüğümden<br />

beri Harry Potter’ın Hogwart’sı<br />

beni <strong>için</strong>e çekmiştir. Şimdi daha iyi anlıyorum<br />

ki, beni asıl etkileyen o okuldaki<br />

dayanışmaydı. Biz İngiltere’ye bu projenin<br />

ilk adımını atmaya gittik ama bunu hep birlikte<br />

VKV Koç İlkokulu, Ortaokulu ve Lisesi<br />

olarak devam ettireceğiz.”<br />

VOıCE 17


Üst sıra: John Richardson, Özlem Balta, Hamdi Can Tuncer, Serkan Öktem,<br />

Alt sıra: Bahar Öner, Christopher Sweards, Hatice Onaran<br />

Her şey öğretmenlerin arasındaki bir sohbet<br />

esnasında ortaya çıkan bir fikrin sözde kalmayıp<br />

uygulamaya geçmesiyle başladı. Öğretmenler<br />

Birliği Başkanı Hamdi Can Tuncer yola<br />

çıkış serüvenlerini şöyle özetliyor: “Öğretmen<br />

arkadaşlarımızla sohbet ederken aramızdaki<br />

iletişimin zayıf olduğundan ve öğretmenlerin<br />

kendi aralarında ve yönetimle sağlıklı iletişim<br />

kanalları oluşturmaları gerekliliğinden bahsediyorduk.<br />

Bir araya gelebilirsek öğretmenlere<br />

has sorunların hem daha kolay hem daha etkili<br />

biçimde çözülebileceğinin de üzerinde durduk.<br />

Birlik fikri işte tam da bu noktada doğdu. Fikrimizi<br />

Koray Bey’le paylaştık. Onun da olumlu<br />

yaklaşımıyla Öğretmenler Birliği hayata geçti.<br />

Okul Aile Birliği ve Öğrenci Birliği’ne Öğretmenler<br />

Birliği’nin eklenmesi okul genelindeki<br />

iletişim kanallarının tamamlanmasını ve sağlıklı<br />

işlemesini beraberinde getirdi.”<br />

Birlik neler yapar?<br />

Öğretmenler Birliği, VKV Koç Özel Lisesi<br />

öğretmenlerinin doğal üyesi olduğu, CAC ve<br />

LAC ile öğretmenler arasında sağlıklı iletişim<br />

kurmayı, öğretmenlerin özlük hakları ve<br />

çalışma koşulları hakkında talep ve önerilerini<br />

18 VOıCE<br />

bizden from us<br />

Fikirden uygulamaya<br />

VKV Koç Özel Lisesi öğretmenlerinin doğal üyesi olduğu Öğretmenler Birliği,<br />

öğretmenlerin kendi aralarında ve yönetimle sağlıklı iletişim kanalları oluşturmalarını<br />

sağlama amacıyla hayata geçirildi.<br />

alarak okul idaresine bildirmeyi ve bu konularda<br />

okul idaresi ile görüş alışverişi yapmayı<br />

amaçlayan bir yapılanmadır. Kısacası Birliğin<br />

amacı öğretmenler arasında ve okul idaresi<br />

ile öğretmenler arasındaki iletişim kanallarını<br />

açmak, öğretmenlerin özlük hakları, ihtiyaçları,<br />

sosyal etkinlikler ve okul yaşamıyla ilgili<br />

önerileri yerine getirmek.<br />

Her hafta düzenli toplanan Öğretmenler<br />

Birliği iletişimi sadece toplantı aşamasında<br />

Bir araya gelebilirsek<br />

öğretmenlere has<br />

sorunların hem daha<br />

kolay hem daha etkili<br />

biçimde çözülebileceğinin<br />

üzerinde durduk. Birlik<br />

fikri işte tam da bu<br />

noktada doğdu.<br />

bırakmayarak, çalışmalarını online olarak<br />

da sürdürüyor. Gündemin kendiliğinden<br />

oluştuğu toplantılar <strong>için</strong> öğretmenler,<br />

Birliğe sözlü veya eposta yolu ile taleplerini<br />

iletiyor ve Birlik kendi arasında bu konuları<br />

tartışıp çözümler üretiyor veya bazı idari<br />

meseleleri yönetime aktarıyor ve birlikte<br />

çözüm üretiyorlar.<br />

Üyeler bu işin kendilerine büyük bir sorumluluk<br />

getirdiğinin farkındalar. Hamdi Can<br />

Tuncer öğretmenler adına durumu şöyle<br />

özetliyor: “Şu anda daha çok hiçbir şey<br />

eksik kalmasın, herkesin ihtiyacına cevap<br />

verelim duygusu hâkim. Bir de tabii şunu<br />

aklımızda bulundurmamız şart; herkesin<br />

bu sürece katılması gerek. Daha iyi bir<br />

demokrasi istiyorsak bunu başarmamız şart.<br />

Herkes birbirinin derdine, tasasına katılırsa;<br />

onlara yabancı kalmazsa sorunlar çok daha<br />

kolay çözülür. Sadece kendi sorunlarımıza<br />

odaklanmamak gerekiyor…”<br />

Genel Kurul’da yapılan bir oylama ile<br />

seçilen Birliğin “Temsilciler Kurulu” üyelerini<br />

yakından tanıyalım:


Öğretmenler Birliği Temsilciler Kurulu<br />

Christopher Sewards: “I’m from Liverpool, UK and this is<br />

my third year teaching mathematics at Koç. Previously I have<br />

taught both in my homeland England and in Colombia. I<br />

decided to become a teacher in 2004 after I was visited in a<br />

dream by the then Secretary for Education and Employment,<br />

David Blunkett.“<br />

Hamdi Can Tuncer: “41 yaşındayım. Boğaziçi Üniversitesi<br />

Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezunum. Tarih Vakfı Yurt<br />

Yayınları’nda editör, Boğaziçi ve Sabancı üniversitelerinde<br />

araştırma ve öğretim görevlisi olarak çalıştıktan sonra geldiğim<br />

VKV Koç Özel Lisesi’nde sekizinci yılım. Türk Edebiyatı derslerine<br />

giriyorum. Öğretmenliğin sonsuz bir öğrencilik olduğuna<br />

inananlardanım.”<br />

Hatice Onaran: “Marmara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı<br />

bölümünden mezun oldum. Özel Ortadoğu Koleji, Kartal Semiha<br />

Şakir Lisesi ve Kadıköy Anadolu Lisesi’nde çalıştım. 1999’da<br />

VKV Koç Özel Lisesi’nde çalışmaya başladım. Öğrenmekten ve<br />

öğretmekten çok mutlu oluyorum. İlk Öğretmenler Birliği’nin<br />

bir üyesi olmak da heyecan veriyor.”<br />

John Richardson: “I was born a while ago and have been<br />

enjoying teaching for over 40 years. It keeps me young, I think,<br />

and I will teach as long as I can. My country is Wales but now I<br />

live in a very pretty part of England called Torquay. The Devon<br />

coast is called the English Riviera, so I can tell people I live on the<br />

Riviera, which they can interpret as they will. My greatest love is<br />

poetry, drama, most kinds of music and gardening. To keep fit I<br />

swim about three times a week.”<br />

Serkan Öktem: “1975, İzmir doğumluyum. 1998, Marmara<br />

Üniversitesi Elektronik ve Bilgisayar Öğretmenliği mezunuyum.<br />

Sırasıyla Yüzyıl Işıl İlköğretim Okulu ve Amerikan Robert Lisesi’nde<br />

çalıştım. VKV Koç Özel Lisesi’ndeki 8. yılım. “<br />

Özlem Baltalı: “1964 Ordu / Ünye doğumluyum. İstanbul<br />

Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya bölümünden mezun<br />

olduktan sonra aynı üniversitenin Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde<br />

Ekoloji dalında yüksek lisansımı yaptım. Öğretmenliğe İstek Vakfı<br />

Semiha Şakir Lisesi’nde başladım ve 10 yıl çalıştıktan sonra VKV<br />

Koç Özel Lisesi’ne geçtim. Okulumuzda coğrafya öğretmeni olarak<br />

15. yılımı tamamlamaktayım. Biri okulumuzdan mezun, her ikisi de<br />

üniversitede okuyan iki çocuk annesiyim.”<br />

Bahar Öner: “İstanbul Üniversitesi / Edebiyat Fakültesi / Coğrafya<br />

Bölümü 1988 yılı mezunuyum. Aynı üniversitenin Fiziki Coğrafya<br />

bölümünde yüksek lisansımı tamamladım. VKV Koç Özel Lisesi’nde<br />

19 yıldan beri coğrafya derslerine giriyorum. Çok küçük yaşlardan<br />

beri idealim olan öğretmenliği çok severek yapmaktayım.<br />

Ülkemizde ideali olan mesleği yapan şanslı kişilerden biriyim.”<br />

Öğretmenler Birliği’ne ulaşmak kolay!<br />

Birliğe mesajını iletmek isteyen öğretmenler Öğretmenler Birliği_<br />

Teachers Council adresine e-posta atarak birliğe ulaşabilirler. Bu gruba<br />

atılan mesaj birliğin temsilcisi bütün öğretmenlerin e-posta kutusuna<br />

düşecektir. Ayrıca Moodle’da oluşturulan sayfa üzerinden bilgilendirme<br />

duyurusu, açıklama, anket gibi etkinlikler konusunda bilgi alabilirler ve<br />

yorum ve düşüncelerini paylaşabilirler.<br />

bizden from us<br />

East coast conquered<br />

Didem Epikmen at Northwestern<br />

During the last summer, The Koç School’s college counselors kept busy; they<br />

attended conferences and visited universities. In July 2013, Asuman Okman<br />

and Didem Sezer Epikmen attended the OACAC (Overseas Association for<br />

College Admission Counseling) Conference in Denver, Colorado. After two<br />

days of networking and taking notes at workshops, they each went their<br />

way to explore universities in two different locations; in the Chicago area<br />

and in upstate New York. The universities form a joint budget and invite<br />

counselors to host them on their campuses or at hotels. These visits help<br />

colleges to attract successful international students from top high schools like<br />

Koç through interactively informing their counselors.<br />

The five-day program in Chicago was packed; four days were spent visiting<br />

two universities each day; Illinois Institute of Technology, DePaul University,<br />

School of the Art Institute of Chicago, Columbia College Chicago, Loyola<br />

University Chicago, Northwestern University, University of Chicago and<br />

University of Illinois at Urbana-Champaign. Eight high school counselors were<br />

invited from all over the world and Didem Epikmen was the only person<br />

from Turkey. The visits gave counselors a chance to see the buildings, talk to<br />

current students, talk to professors, and enjoy delicious deep dish pizza from<br />

Chicago. On Sunday the counselors got a chance to enjoy an architectural<br />

boat tour on the Chicago River and explore the city of Chicago. It is no<br />

wonder that a number of Koç students choose Chicago as a destination with<br />

its wonderful educational opportunities and beautiful surroundings.<br />

Meanwhile, Asuman Okman was on the bus tour of the upstate NY area<br />

with 31 counselors from around the world for a week, visiting Skidmore<br />

College, Hobart and William Smith Colleges, Colgate University, Ithaca<br />

College, Rochester Institute of Technology, University of Rochester, Union<br />

College, Rensselaer Polytechnic Institute, Hamilton College and Syracuse<br />

University. This tour was very informative especially regarding scholarships<br />

and financial aid opportunities in the beautiful mountains of New York.<br />

VOıCE 19


20 VOıCE<br />

bizden from us


izden from us<br />

VOıCE 21


22 VOıCE<br />

Uğur Erten 8E<br />

Murat Şencan 7C<br />

bizden from us<br />

Kırlangıçtan portreler<br />

Öğrencilerimiz 24 Kasım Öğretmenler Günü <strong>için</strong> öğretmenlerine güzel bir sürpriz hazırladılar. Her öğrencinin<br />

bir öğretmeninin portresini yaptığı çalışma, kırlangıç bayraklar şeklinde okulun koridorlarını süsledi. Portrelerini<br />

gören öğretmenler kendilerini ve arkadaşlarını tanımakta hiç zorluk çekmediler. Bakalım siz de kolayca<br />

tanıyabilecek misiniz?<br />

Büyük isimleri bir araya getiren kongre:<br />

21. Yüzyılda Ebeveyn Olmak<br />

21. yüzyılda yetişmekte olan çocukların ebeveynlerinden çok farklı bir dünyada<br />

yaşayacaklarının farkındayız. Çocukların dünyayı yorumlaması, zaman<br />

algısı, insanlar arası etkileşimleriyle düşünce tarzları ve duygularını ifade ediş<br />

biçimleri ebeveynlerinkinden çok değişik. Tüm bu farklar, anne babaların<br />

çocuklarını, onların dünyalarını anlamalarını ve etkin iletişim kurmalarını<br />

olumsuz etkileyebiliyor. Bu gerekliliklerden yola çıkarak VKV Koç Özel İlkokulu,<br />

Ortaokulu ve Lisesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Servisi 21.Yüzyılda<br />

Ebeveyn Olmak ana temalı 1. Ebeveynlik Kongresi’ni düzenledi. 17 - 18 Kasım<br />

2012 tarihlerinde gerçekleştirilen kongreye yaklaşık 700 ebeveyn katıldı.<br />

29 uzman konuşmacının katılımı ile gerçekleştirilen kongrede Ana-Baba<br />

Tutumları, Dijital Çağda Anne Baba Olmak, Sağlık, Öğrenme Süreçleri,<br />

Sosyal İlişkiler ve Kariyer Gelişimi gibi temalar ele alındı. Kongreye katılan<br />

ebeveynler bu başlıklarda yapılan grup sunumları, tekli sunumlar ve atölye<br />

çalışmalarına katılma fırsatını elde ettiler.<br />

Kongreye katılan konuşmacılar: Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı, Prof.<br />

Dr. Mehmet Sungur, Dr. Erdal Atabek, Prof. Dr. Yankı Yazgan, Prof. Ayla<br />

Oktay, Prof. Dr. Dilek Şirvanlı, Klinik Psikolog Eda Arduman, Prof. Dr. Nermin<br />

Çelen, Yrd. Doç. Dr. Tolga Arıcak, Uzm. Psikolojik Dan. Refika Yazgaç,<br />

Prof. Dr. Ümran Korkmazlar, Yrd. Doç. Dr. Tamer Ergin, Doç. Dr. Özkan<br />

Pektaş, Uzm. Psikolojik Dan. Seçil Cüntay, Uzm. Psikolojik Dan. Ece<br />

Bakanay, Uzm. Sosyolog Nurcan Müftüoğlu, Uzm. Psikolojik Dan. Funda<br />

Tekelioğlu, Uzm. Psikolojik Dan. Özlem Mumcuoğlu, Psikolog Aysen Zorer,<br />

Uzm. Psikolojik Dan. Fulya Kurter, Prof. Dr. Kültegin Ögel, Prof. Dr. Orhan<br />

Derman, Uzman Psikolog Feyza Bayraktar, Prof. Dr. Bengi Semerci, Yrd. Doç<br />

Dr. Oktay Aydın, Psikolog Nur Dinçer, Uzm. Klinik Psikolog Derya Gülterler,<br />

Uzm. Psikolojik Dan. Selda Özen ve Klinik Psikolog Olcay Güner.<br />

Aylin Elif Koç 6F<br />

Selen Altaras 7F<br />

Yasemin Örmen 8E


Leyla Memigüven 7F<br />

Hüner Erdinç 7A<br />

bizden from us<br />

Robert Lennox Katherine Lennox Cemal Candaş Kadriye Bayraşa Aykut Coşkun Hediye Özgüneş Koray Öztoprak Şebnem Evans Murat Semerci Davash Pillay<br />

Orhangazi Koç İlköğretim Okulu’na kütüphane<br />

Bilgi-Belge Yöneticisi Şebnem Yalçın ve Orhangazi öğrencileri<br />

Gezici Kitabevi Deniz Papağanı Pafin’in<br />

15 - 19 Ekim 2012 tarihleri arasında VKV<br />

Koç Özel İlkokulu ve Ortaokulu ile ortaklaşa<br />

gerçekleştirdiği “8. Geleneksel Armağan<br />

Kitap Kampanyası Projesi” kapsamında<br />

1.300 adet kitap bağışlandı.<br />

Armağan Kitap Kampanyası bu yıl Bursa<br />

Orhangazi Koç İlkokulu ve Ortaokulu’nun<br />

kütüphanesinin oluşturulması amacıyla<br />

düzenlendi. Deniz Papağanı Pafin VKV Koç<br />

Özel İlkokulu ve Ortaokulu’nun bahçesinde<br />

Kerim Şişmanoğlu 8E<br />

öğrencilerin ziyaretine ve satışa açıldı. Öğrenciler<br />

her yıl olduğu gibi sınıflar halinde Pafin’i<br />

ziyaret ederek Orhangazi Koç İlköğretim<br />

Okulu öğrencileri <strong>için</strong> kitaplar satın aldılar.<br />

Beş gün boyunca Pafin’den satın alınan ve<br />

öğrencilerin evlerinden getirdikleri kitaplar<br />

içlerine <strong>özel</strong> notlar yazılarak Pafin’de toplandı.<br />

Daha sonra Pafin kitapları Orhangazi Koç<br />

İlköğretim Okulu öğrencileriyle buluşturdu.<br />

Gün boyu tüm sınıflar okul bahçesinde<br />

Deniz Papağanı Pafin’i ziyaret etti. Kitaplar<br />

okul yetkililerine teslim edilirken, aynı gün<br />

Cem Üstündağ 7F<br />

Defne Oruç 7E<br />

Orhangazi Koç İlköğretim Okulu öğrencileri<br />

bir dizi kitap etkinliği ile unutulmaz bir gün<br />

geçirdiler. Proje kapsamında anaokulu ve 1.<br />

sınıflara iki ayrı masal okuma etkinliği, “Maskeli<br />

Fare” ve “Kütüphanedeki Aslan” okuma<br />

saati, sevilen çocuk kitapları yazarı Süleyman<br />

Bulut’un 5. - 8. sınıflarla gerçekleştirdiği<br />

söyleşi köşesi ve “Büyük Atatürk’ten Küçük<br />

Öyküler” kitabından anekdotlar eşliğinde<br />

öğrenciler ile sohbetler yapıldı.<br />

VOıCE 23


Adım adım proje<br />

Fatma Yıldız • K-8 Ölçme Değerlendirme Bölüm Koordinatörü<br />

Proje süreci ve proje hazırlama yöntemleri üzerine...<br />

Fatma Yıldız, Egem Yorulmaz ve Arzu Kalender<br />

Öğrencilerin grup halinde veya bireysel olarak,<br />

istedikleri bir alanda / konuda inceleme, araştırma<br />

ve yorum yapma, görüş geliştirme, yeni<br />

bilgilere ulaşma, özgün düşünce üretme ve<br />

çıkarımlarda bulunma amacıyla ders öğretmenin<br />

rehberliğinde yaptıkları çalışmalar Proje<br />

olarak adlandırılıyor. Proje sürecinin yararlarına<br />

ve ayrıntılarına hep birlikte göz atalım:<br />

• Proje geliştirme süreci uzun, karmaşık ve zorlu<br />

bir süreç olacağından, bu ödevler, öğrencilerin<br />

yaratıcılık, araştırma, iletişim gibi üst düzey<br />

zihinsel becerilerini geliştirir.<br />

• Projenin tasarımından ortaya konulmasına kadar<br />

geçen süreç, aynı zamanda bilimsel süreç<br />

basamaklarını da içereceğinden, bilimsel süreç<br />

becerilerinin gelişmesine de yardımcı olur.<br />

• Proje çalışması, öğrencilerin grupla çalışma<br />

becerisinin gelişmesini sağlar.<br />

• Proje süreci öğrencileri teknolojiyi aktif olarak<br />

kullanmaya yönelteceğinden, öğrencilerin<br />

teknolojiyi kullanma becerisi kazanmalarına<br />

yardımcı olur.<br />

• Proje çalışmasında bilgi öğrenciye doğrudan<br />

verilmediği <strong>için</strong>, öğrenciler proje konularında<br />

yaparak, yaşayarak, inceleyerek bilgi kazanırlar.<br />

Bu nedenle yapılandırmacı öğrenme<br />

kuramı <strong>için</strong> uygun yöntemlerden birisidir.<br />

(MEB, Yeni İÖ Programlarında Ölçme ve<br />

Değerlendirme, 2006)<br />

Adım adım proje hazırlama:<br />

Okulumuzda 1. sınıftan 8. sınıfa kadar her<br />

sınıf düzeyinde öğrencilerimizin Bilimsel Süreç<br />

Becerilerini geliştirmek ve karneye etki eden<br />

bir puan türü olan proje puanını oluşturmak<br />

24 VOıCE<br />

bizden from us<br />

amaçlarıyla proje çalışmaları yaparlar. Projelerin<br />

bu amaçlar doğrultusunda hazırlanmasını<br />

sağlamak <strong>için</strong> yönergelere ve puanlama<br />

standartlarına ihtiyaç duyulur. Bu ihtiyaç<br />

aynı zamanda 1. sınıftan 8. sınıfa kadar okul<br />

genelinde hem öğretmen hem de öğrenciler<br />

açısından tutarlı ve objektif bir yaklaşımın<br />

oluşmasını da destekler.<br />

Tüm bu gerekçelerle İlkokul ve Ortaokul<br />

seviyelerinde görev yapan Ölçme Değerlendirme<br />

Bölümümüz tarafından öğretmenlerle<br />

birlikte çalışılarak okulumuza ait “Proje<br />

Hazırlama Kılavuzu” yazıldı. Kılavuzun içeriği<br />

1. - 3. ve 4. - 8. sınıf öğrencilerinin gelişim<br />

<strong>özel</strong>likleri ve ihtiyaçları dikkate alınarak, her<br />

bir dersin kendine özgü akademik yapısı ve<br />

beklentileri doğrultusunda oluşturuldu. Dolayısıyla<br />

kılavuz 1. - 3. sınıflar, Türkçe, İngilizce,<br />

Fen ve diğer dersler (ortak) olmak üzere<br />

beş ayrı versiyonda hazırlandı. Bu kılavuzda<br />

proje konuları ve ürünleri, a) ortak proje<br />

takvimi, b) projelerin detaylarının anlatımı,<br />

proje dosyasının biçimsel nitelikleri ve içeriği,<br />

proje dosyasının kapak örneği, proje raporu,<br />

c) ara değerlendirme görüşme formu, öz<br />

değerlendirme formu, proje dosyası dereceli<br />

puanlama anahtarları (ortak ve/veya derse<br />

özgü araçlar) yer alıyor.<br />

Proje konuları: Zümre öğretmenleri<br />

tarafından belirlenen konulardan<br />

veya öğretmenlerinden onay alarak<br />

öğrencilerin kendi ilgi duydukları<br />

alanlara göre bireysel ya da grup olarak<br />

belirledikleri konulardan seçilebilirler.<br />

Proje takvimi: Her sene sonunda bir sonraki<br />

öğretim yılının akademik takvimi hazırlanırken<br />

belirlenir ve akademik takvime eklenir. Bu<br />

takvim sırasıyla aşağıdaki gibidir:<br />

1. Proje Hazırlama Kılavuzu ile Moodle’dan<br />

seçim yapma süreci tanıtılır.<br />

2. Proje tercihleri Moodle’dan yapılır.<br />

3. Proje listeleri duyurulur.<br />

4. “Araştırma Yapma ve Rapor Hazırlama”<br />

eğitimi verilir.<br />

5. Birinci Genel Toplantı: Proje konularının<br />

seçimi yapılır ve kılavuz paylaşılır.<br />

6. Bireysel görüşme aralığı: Öğrenci<br />

çalışmalarının kontrolü/problem saptanmış mı?<br />

vb. başlıklarda her bir öğrenciyle ihtiyaca göre<br />

iki veya daha fazla bireysel inceleme yapılır ve<br />

öğrenciye destek verilir.<br />

7. İkinci Genel Toplantı: Öğrencilere öz<br />

değerlendirme yaptırılarak çalışmalarının<br />

toparlanması sağlanır.<br />

8. Tamamlanan projelerin toplanması ve<br />

değerlendirilerek öğrenciye geribildirimlerin<br />

verilmesi aşamaları ile uygulanır, bu sayede<br />

seviyeler arası uygulama paralelliği sağlanmış olur.<br />

Proje raporu: Bu çalışmayla öğrencilerden,<br />

bilimsel süreç becerilerini kullanarak bir<br />

değerlendirme yazısı yazma deneyimi<br />

yaşamaları amaçlanır. Bu amaçla istenen rapor<br />

iki bölümden oluşur. I. Bölüm’de yer alan<br />

sorular proje ürünü hazırlama aşamasında,<br />

II. Bölümde yer alan sorular ise ürün<br />

tamamladıktan sonra öğrenciler tarafından<br />

yanıtlanır. Böylece her öğrenci kendine özgü<br />

bilimsel süreç becerilerini yansıtan bir proje<br />

raporu yazmış olur.


8. Uluslararası<br />

İstanbul Gençlik Forumu<br />

1987’de Fransa’da kurulan Avrupa Gençlik Parlamentosu (EYP),<br />

gençleri Avrupa sorunları hakkında tartışmaya ve çözüm bulmaya<br />

yöneltmeyi amaçlar. Günümüzde otuzdan fazla ülkede olan<br />

ve Avrupa’nın en büyük gençlik siyasi tartışma ortamı olan EYP<br />

başta Schwarzkopf Vakfı olmak üzere çeşitli kamu kuruluşları,<br />

dernekler ve şirketler tarafından desteklenmektedir. Türkiye’de<br />

ise bu kuruluş Avrupa Gençlik Parlamentosu Derneği adı altında<br />

faaliyet gösterir ve her yıl ulusal, bölgesel konferanslar düzenler;<br />

uluslararası konferanslara delegasyonlar gönderir.<br />

Avrupa Gençlik Parlamentosu Derneği’nin en önemli ve prestijli<br />

konferansı sayılan Uluslararası İstanbul Gençlik Forumu (IYF)<br />

Organizasyonu’nun ev sahipliğini geçtiğimiz yedi yıl süresince<br />

Robert Kolej üstlenmişti. Organizasyon, 2013’ten itibaren<br />

VKV Koç Özel Lisesi’nde düzenlenmeye başlanacak. 8. IYF,<br />

Avrupa’dan 15’i aşkın ülkeden 150 kişinin katılımıyla 8 - 13 Mayıs<br />

tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Etkinlikte görev üstlenen<br />

yaklaşık 20 gönüllü Koç öğrencisinden oluşan bir organizatör<br />

takımının özverili çalışmalarıyla 16 - 22 yaşındaki gençlere bilinçlendirici<br />

etkinlikler sunulacak.<br />

Bundan önceki yedi yılda aldığı desteklerle Türkiye’nin önemli<br />

gençlik organizasyonlarından sayılan bu konferansın prestijli<br />

bir noktaya gelmesinde köklü kurumların destekleri büyüktür.<br />

Organizasyon, sürdürülebilir ortaklıklar kurma arayışı içerisindedir.<br />

Destek vermek isteyenler aşağıdaki iletişim bilgisinden<br />

organizasyon ekibine ulaşabilirler.<br />

İletişim: iyf@eypturkey.org<br />

Fazıl Say’ın notaları<br />

Atakan Demirseren<br />

Salonu’nu doldurdu<br />

Okulumuzun 25. Kuruluş Yılı kutlamalarına Fazıl Say<br />

konseriyle başladık. 21 Eylül 2012’de gerçekleşen<br />

Fazıl Say konserine yaklaşık 1000 veli, öğrenci, mezun<br />

ve çalışan katıldı. Konserde Say, kendi düzenleme ve<br />

baladlarının yanı sıra, W. A. Mozart ve Ludwig van<br />

Beethoven’dan eserlerle izleyicileri büyüledi.<br />

bizden from us<br />

In loving memory<br />

Roger Field<br />

Roger Field, former head of the K-12 English department, peacefully<br />

passed away on October 28th on a beautifully warm moonlit night at<br />

his home in Halifax, Nova Scotia. He was surrounded by his dedicated,<br />

loving family. Roger was not only an administrator to us here at<br />

Koç, he was also a teacher and a friend. Overlooking Halifax Harbor,<br />

Roger’s family and friends celebrated his life on December 2nd at the<br />

Nova Scotia College of Art and Design, a place Roger loved to be.<br />

There they sang, read poetry, and shared stories of his life. Roger<br />

touched the lives of many people and lives on in the hearts of those<br />

who loved him. He was also a poet and poetry played a significant<br />

role in his life so what a better way to remember him than with the<br />

last poem that he wrote.<br />

One thing about being in this bed<br />

if this is the place where I will die<br />

is the panorama of the view<br />

and the fact that you can tell<br />

where the sun is located<br />

every day that you can see<br />

its rise and set<br />

and it matters to me<br />

to know this<br />

to be located somehow<br />

on this earth of ours<br />

that we ride around on<br />

until we all arrive at<br />

and come to our own ends.<br />

Kaybettiklerimiz<br />

Desil Berberyan<br />

İlköğretim okulumuzun 5-B<br />

sınıfı öğrencilerinden Desil<br />

Berberyan, 16 Kasım 2012’de<br />

savaştığı amansız hastalığa<br />

yenik düşerek aramızdan<br />

ayrıldı. Desil’e Tanrı’dan<br />

rahmet, ailesi, arkadaşları<br />

ve öğretmenlerine sabır<br />

diliyoruz.<br />

Enis Demirbağ<br />

Dergimiz Voice’un editörü<br />

Enis Demirbağ’ı 11 Ağustos<br />

2012‘de genç yaşta<br />

kaybettik. Okulumuz 1993<br />

mezunlarından Demir<br />

Demirbağ’ın ağabeyi olan<br />

Enis Demirbağ, aynı zamanda<br />

Koç Üniversitesi dergileri<br />

Fener/Frontier ve Kule’nin<br />

de editörüydü. Ani vefatıyla<br />

sarsılan ailesine, yakınlarına,<br />

Demirbağ Yayın ve Tasarım<br />

çalışanlarına sabır dileriz.<br />

VOıCE 25


Yeni öğretim yılı öncesinde VKV Koç Özel Lisesi,<br />

LGS’de 500 tam puan alan 26 öğrencinin<br />

okula ilk günden kayıt yaptırmalarıyla heyecanlı<br />

bir sürece girerek yoluna birbirinden başarılı<br />

öğrencilerle devam edecek olmanın gururunu<br />

yaşadı. Okul kontenjanı kayıtların ilk gününü<br />

takiben yüksek taban puandan yerleşen öğrenciler<br />

ile kısa sürede doldu. Kızlarda 495.319,<br />

erkeklerde 491 taban puanlarıyla kapatılan<br />

kayıtlar, İlköğretim Okulu’ndan 9. sınıfa 142<br />

öğrencinin eklenmesiyle tamamlandı. Okulun<br />

akademik puan beklentileri ve adayların VKV<br />

Koç Özel Lisesi’ni tercih etmelerinin sebepleri<br />

açıkça belli ve bunları okul dışında kulaktan<br />

kulağa duymak da mümkün. Kaliteli öğretmen<br />

profili, yabancı öğretmen kadrosu, öğrenci<br />

merkezli eğitim, %100 yurtiçi ve yurtdışı üniversite<br />

başarısı değerli öğrencilerimizin okulumuzu<br />

tercih etmesini sağlayan uzun listenin en<br />

üst sıralarında yer alıyor. Şimdi biraz ayrıntıya<br />

girelim ve VKV Koç Özel Lisesi’ni tercih etme<br />

nedenlerini öğrencilerden dinleyelim…<br />

Öğretmenlerim ve ailem bana okul<br />

hakkında çok şey anlattı ve okulu ilk<br />

gezdiğimde bunların hepsinin doğru<br />

olduğunu, aslında liseyi başka bir yerde<br />

değil, Koç’ta geçirmek istediğimi fark<br />

ettim. Ayrıca okulun düşünce yapısı ve<br />

öğrenciyi güçlü bir birey olarak yetiştirme<br />

politikası da beni gerçekten etkiledi.<br />

Umut Arslan / LP4<br />

26 VOıCE<br />

bizden from us<br />

Seçimler<br />

geleceğimizi<br />

belirler<br />

Bu yıl LGS’de üstün başarı gösteren adaylar<br />

arasından VKV Koç Özel Lisesi’ni tercih<br />

edenler parlak bir geleceğe doğru en önemli<br />

adımı attılar.<br />

• IB Programı ve İngilizceye hâkimiyet<br />

Türkiye’de ilk defa 1994’te IB programını uygulayan,<br />

öğrencilerine IB Diploma ve Sertifika<br />

seçenekleri sunan en başarılı okullardan biri<br />

olmasının yanı sıra bu alanda kazandığı uluslararası<br />

tanınırlık VKV Koç Özel Lisesi’nin tercih<br />

edilmesinde önemli bir etken. Okulun iki<br />

dilde eğitim verme misyonuna uygun olarak<br />

öğrencilerin ana dillerinin yanı sıra İngilizceye<br />

hâkimiyetleri de günümüz dünyasının koşullarında<br />

okulun en dikkat çeken <strong>özel</strong>liği.<br />

“VKV Koç Özel Lisesi’ne gelmeyi çok istedim.<br />

İngilizce gelişimi başta olmak üzere<br />

birçok konuda öğrencilerini geliştirebilen bu<br />

okulu seçmemin birinci sebebi gençliğimin<br />

en kıymetli beş yılını dolu dolu ve başarılı bir<br />

şekilde geçirmek. VKV Koç Özel Lisesi’nde<br />

İngilizce eğitimi en başta yer alıyor. Hazırlıkta<br />

Türkçe, İngilizce ve üçüncü dil (Almanca,<br />

Fransızca, İspanyolca) dersleri işliyoruz.<br />

Bu üç dili de, <strong>özel</strong>likle İngilizceyi, etkili bir<br />

şekilde geliştirebileceğime inanıyorum ve<br />

geliştireceğim de…”<br />

• Sosyal etkinlikler<br />

Öğrencilerin gelişimine destek amaçlı onların<br />

ilgi ve yetenekleri doğrultusunda sunulan<br />

çeşitli sosyal etkinlikler, günümüzde giderek<br />

değişen başarı tanımı ve okulun yaklaşımını<br />

sergiliyor. Geleceğin çok yönlü bireylerini<br />

yetiştiren VKV Koç Özel Lisesi, bu nedenle de<br />

öğrencilerin bir parçası olmayı dilediği okullardan<br />

biri oluyor.<br />

“Öğretmenler derslerini <strong>özel</strong> olarak planlıyorlar<br />

böylelikle dersleri bol bol aktivite<br />

yaparak geçiriyoruz. Video hazırlamaktan<br />

tutun şarkı söylemeye kadar birçok etkinlik<br />

yaptığımız bu derslerde iş bölümünü,<br />

yardımseverliği ve etkili çalışmayı öğretiyorlar<br />

bize.”<br />

VKV Koç Özel Lisesi’ni kazanan şanslı<br />

öğrencilerden biriyim. Öncelikle VKV<br />

Koç Özel Lisesi verdiği eğitim doğrultusunda<br />

Türkiye’deki pek çok lise<br />

arasında bir adım öne çıkıyordu. Bu<br />

sayede Türkiye’de iyi bir üniversiteyi<br />

kazanma şansım artacaktı. Ayrıca<br />

IB programı sayesinde yurtdışındaki<br />

birçok iyi üniversiteyi kazanma şansım<br />

da olacaktı. Eğitimi İngilizce olduğundan<br />

ve ayrıca bir yabancı dil eğitimi<br />

daha verdiğinden en az iki yabancı dili<br />

garanti altına alacaktım. Bütün bunlardan<br />

farklı olarak, VKV Koç Özel Lisesi<br />

oldukça büyük bir kampüse, diğer<br />

liselerinkinden daha iyi ve daha büyük<br />

yatılı binalarına sahip. Ayrıca burada<br />

elliden fazla aktivite olması da benim<br />

sosyalleşmeme katkı sağlayacaktı.<br />

Sonuç olarak, bu kadar iyi <strong>özel</strong>liklere<br />

sahip bir liseye gitmek varken, neden<br />

başka bir liseyi tercih edeyim ki…<br />

Baybars Mert Dindar / LP


• Güven<br />

VKV Koç Özel Lisesi’nin ismine olan güven<br />

ve tanınırlık onu Türkiye’deki diğer eğitim<br />

kurumlarından ayrıcalıklı bir noktaya<br />

taşıyor. Küresel bakış açısını benimsemiş,<br />

bağımsız ve öncü bir Türk okulu olarak<br />

uluslararası tanınırlığa sahip olması okulun<br />

tercih edilmesini sağlıyor.<br />

“VKV Koç Özel Lisesi başarılı, girişken,<br />

özgüven sahibi ve çalışkan birçok öğrenci yetiştiriyor.<br />

Her sene bu öğrenciler yurt <strong>için</strong>de<br />

ve yurt dışında pek çok başarılı okullara dağılıyorlar.<br />

Ben de bu geleceği parlak öğrencilerin<br />

temsilcisi olmak <strong>için</strong> Öğrenci Birliği’ne<br />

girdim. Atatürk’ü kendilerine örnek almış ve<br />

çok çalışmayı kendine prensip edinmiş bir<br />

öğrenci olmak istediğim <strong>için</strong> Koç’tayım.”<br />

• Üniversite başarısı<br />

Öğrencilerinin gerek yurtiçi gerekse yurtdışı<br />

üniversite girişlerinde elde ettikleri başarılı sonuçlar<br />

okulun gelecek <strong>için</strong> doğru bir seçenek<br />

olarak öne çıkmasını sağlıyor. VKV Koç Özel<br />

Lisesi’nde uygulanan kapsamlı danışmanlık<br />

birimleri ile öğrenciler kendi ilgi alanlarını<br />

belirleyerek yurtiçi veya yurtdışında hedefledikleri<br />

en prestijli yüksek eğitim kurumlarında<br />

eğitimlerine devam ediyorlar.<br />

• Yatılı program<br />

VKV Koç Özel Lisesi sunduğu beş ve yedi<br />

günlük yatılılık programının yanı sıra geniş<br />

kampüs olanakları, çeşitli yatılılık etkinlikleri<br />

ve kampüs yaşamının hareketliliğiyle öne<br />

çıkıyor. Yerli ve yabancı öğretmenlere erişim<br />

olanağı kampus yaşamını eğitimin önemli<br />

parçalarından biri haline getiriyor. Tecrübeli<br />

bir yatılı kadrosu tarafından yürütülen program<br />

sürekli kendini yenileyerek öğrencilere<br />

her türlü yeni imkânı sunuyor.<br />

bizden from us<br />

“Buraya geldiğimden beri İstanbul’un en<br />

ünlü, kültürel yerlerini gezdim, Fazıl Say<br />

konserine gitme fırsatım oldu, Mor ve Ötesi<br />

ayağıma geldi, milli futbol maçına gittik ve<br />

barbekü partileri yaptık. Ayrıca her hafta spor<br />

ve sanatla ilgili yatılı aktiviteleri de yapmaya<br />

devam ediyoruz. Bütün yıl boyunca daha<br />

çeşitli ve tabii ki eğlenceli etkinliklere katılacağımızdan<br />

eminim. Kısacası yatılı olmak bana<br />

hayatımda yapmadığım birçok şeyi yapmama<br />

olanak sağladı. Yatılıda paylaşmayı, güveni,<br />

yardımseverliği ve gerçek arkadaşlığı öğrendim.<br />

Kendi ayaklarım üstünde durabilmeyi ve<br />

hayatı tek başıma yaşamayı öğrendim. Temiz,<br />

ferah, geniş odalarımızda bize ayrılan çalışma<br />

masası ve konforlu yataklarda yatılıya alışmak<br />

zor olmasa gerek... “<br />

“Okulun yatılı ve hazırlık sınıfı programının<br />

olması da VKV Koç Özel Lisesi’ne gelmek istememin<br />

başka bir sebebi. Yatılı programının<br />

daha rahat ve eğlenceli olacağını düşünmem<br />

de sonraki yıllarımı VKV Koç Özel Lisesi’nde<br />

geçirmek istememde etkili oldu. Yatılı programı<br />

sayesinde edineceğim arkadaşlarımla<br />

birlikte yaşama ve kendi başımın çaresine<br />

bakıp gerçek hayata yavaş yavaş adım atma<br />

fikri de hoşuma gitti. Artık VKV Koç Özel<br />

Lisesi yatılı öğrencisiyim ve beni bu okulda<br />

çok şeyin beklediğini biliyorum.”<br />

• Vehbi Koç Vakfı<br />

Vehbi Koç Vakfı’nın eğitim alanındaki<br />

kuruluşlarından biri olan okul başarılı<br />

öğrencilere sunduğu burs imkanlarıyla da<br />

ön plana çıkıyor.<br />

“VKV Koç Özel Lisesi’nin bir vakıf okulu<br />

olması yine öğrencilerine sayısız imkan<br />

sağlıyor. Okulda birçok etkinlikler düzenleniyor<br />

ve eğitim ve öğretimi rahat ve başarılı<br />

VKV Koç Özel Lisesi’ni tercih etmemdeki en büyük etken, bu lisenin hedeflerimi gerçekleştirmeme<br />

yardımcı olabileceğini düşünmemdi. Çünkü Koç, öğrencilerine testlerle dolu bir lise<br />

hayatı yerine eğlenceli ve dostluklarla dolu bir hayat sunuyor. Onları topluma faydalı olabilecek<br />

bireyler olarak yetiştirerek hayata hazırlıyor.<br />

Beni bu okulu seçmeye iten bir başka neden ise okulun kampüsü ve sosyal aktiviteleri oldu.<br />

Kampüs <strong>için</strong>de, modern ve öğrencileri rahat ettirmek <strong>için</strong> her şeyin düşünüldüğü yatılı binaları<br />

bulunduruyor. Bunlara istinaden okulun her öğrenciye kendini en iyi ifade edebileceği, onlarca<br />

sosyal aktivite sunması da VKV Koç Özel Lisesi’ni benim gözümde rakipsiz kıldı.”<br />

Oğuz Çelik / LP<br />

hale getiriyor. Bir vakıf okulu olarak ileride<br />

de başarılı öğrencilerine burs sağlaması ve<br />

yatılı olanakları benim bu okula gelmemi<br />

sağlayan önemli sebeplerden. İleride yurt<br />

dışında veya yurt <strong>için</strong>de prestijli bir okula<br />

gitmemi ve orada burslu olmamı sağlayacak<br />

sayılı okullardan biri.”<br />

Ben VKV Koç Özel Lisesi’ni çok isteyerek<br />

tercih ettim. VKV Koç Özel Lisesi başarılı,<br />

girişken, özgüven sahibi ve çalışkan<br />

öğrenciler yetiştiriyor. İngilizce diline<br />

hakimiyet başta olmak üzere birçok konuda<br />

öğrencilerini geliştirebilen bu okula<br />

gelmemin birinci sebebi gençlik hayatımın<br />

en kıymetli beş yılını dolu dolu, rengarenk<br />

ve başarılı bir şekilde geçirmekti.<br />

Göksu Tunç / LP<br />

• Öğrenci profili<br />

VKV Koç Özel Lisesi öğrencilerinin sosyal<br />

hayatta sergilediği özgüven ve saygın duruş<br />

eğitim kalitesinin en önemli göstergesi olarak<br />

toplumsal alanda fark yaratıyor. Okul, araştırmacı,<br />

bilgili ve düşünen, iletişimi kuvvetli,<br />

motivasyonu yüksek, çalışkan, risk almaya hazır,<br />

ilkeli, açık fikirli, saygılı ve duyarlı gençler<br />

yetiştiren bir kurum olarak takdir ediliyor.<br />

“Koç’a gelmeden önce bu lisenin insanların<br />

bakış açısını ne kadar modernleştirdiğine,<br />

onların dil ve yeteneklerini nasıl geliştirdiğine<br />

tanık oldum ve buraya gelişimin üzerinden<br />

dört ay geçmesine rağmen aynı değişimleri<br />

geçirdiğimi hissediyorum.”<br />

• Kampüs olanakları<br />

İstanbul’un gürültülüsünden uzak, yeşillikler<br />

<strong>için</strong>deki kampüsü okulda her yönüyle farklı bir<br />

eğitim ortamının canlanmasını sağlıyor.<br />

“Okula ilk geldiğimde bize okulu tanıtan<br />

öğretmenlerin işlerine gerçekten hâkim görünmeleri<br />

ve sıcak olmaları burayı sevmemi<br />

sağladı. Okulun sosyal ve akademik alanda<br />

bir sürü imkânı var. Okulda her ders ile ilgili<br />

donanımlı derslikler ve ayrıca yatılı eğlence<br />

merkezinde de zaman geçirmek <strong>için</strong> bir sürü<br />

imkân var. Okul çok geniş bir alan üzerine<br />

kurulmuş ve bu sayede sosyal ve akademik<br />

anlamda birçok etkinlik <strong>için</strong> yeterli alan<br />

mevcut.”<br />

VOıCE 27


Okul Aile Birliği gönülden katılım ve emeklerle<br />

geçmişten bugüne okulun <strong>için</strong>de aktif olarak var<br />

oldu. Bu oluşuma destek vermek amacıyla ekibe<br />

katılan Berna Akpınar şunları söylüyor: “Her veli<br />

ayrı bir bakış açısı, yeni bir fikir ve eylemle OAB<br />

çalışmalarının başarısına yeni katkılar sağlıyor.<br />

Tüm güzellikler çocuklarımız ve okulumuz <strong>için</strong>.”<br />

Amacı okulumuzu hep daha ileriye taşımak olan<br />

Okul Aile Birliği’nin benzer hisleri paylaşan üyelerinden<br />

biri olan Tuğba Kalyoncuoğlu Isıgöllü ise<br />

amacını şöyle açıklıyor: “Arzum, çocuklarımızın<br />

hayata dair pek çok şeyi öğrenip, ilklere imza<br />

atacağı, kişiliklerinin günden güne şekilleneceği<br />

okulumuza ufacık da olsa faydam olmasıdır.”<br />

İşte bu duygularla bir araya geldik ve düzenlenecek<br />

organizasyonların çalışmaları hızla sürerken<br />

vaktin nasıl geçtiğini anlamadık bile. Büyük bir<br />

motivasyonla yoğun bir tempoda geçen çalışmalarımız<br />

hakkında Neslihan Güvendi, “Amacımız<br />

okulumuza, <strong>özel</strong>likle öğrencilerimize pozitif bir<br />

katkı sağlamak. Yapılan çalışmalar ve organizasyonların<br />

hepsi bu amaç <strong>için</strong>” diyor.<br />

Bayram hediyelerimiz<br />

Çalışmalarımızın ilkini kurban bayramında bahçe<br />

ve okul temizlik hizmetlilerine, yemekhane<br />

çalışanlarına ve Citytur okul çalışanlarımıza<br />

bayram hediyelerimizi sunarak gerçekleştirdik.<br />

Bu çalışmaya atfen Semra Bülbül, “Okul ile aile<br />

arasında köprü görevini üstlenirken iletişim ve<br />

işbirliği konularında azami ölçüde güçlenmeyi<br />

hedefliyoruz” diyor.<br />

Öğretmenlerimize minnettarız<br />

Kasım ayındaki Öğretmenler günü etkinliğimizdeyse<br />

değerli öğretmenlerimizle ve Öğrenci<br />

Birliği ile beraber hareket ettik. MEB Veysel<br />

Vardal Görme Engelliler İlkokulu’ndaki iki görme<br />

engelli öğretmenimize bilgisayarlarını hediye et-<br />

28 VOıCE<br />

bizden from us<br />

mek adına okulu ziyaret ederek çok anlamlı bir<br />

gün geçirdik. Ayşegül Erdem bu etkinliğe dair<br />

görüşlerini şöyle anlatıyor: ”Eğitimin sönmeyen<br />

meşaleleri adına gerçekleştirdiğimiz manevi<br />

anlamı büyük olan bu çalışmada emeği geçen<br />

herkese teşekkürlerimizi iletiriz.”<br />

Keyifli buluşmalar <strong>için</strong> çok çalıştık<br />

Koç ailesinin değerli üyeleriyle onurlanan Koç<br />

Bazaar/kermes etkinliğimiz, Büyük Kulüp’te<br />

yemekli, canlı klasik müzik eşliğinde, birbirinden<br />

göz alıcı kermes masaları ve bir de yılbaşı<br />

çekilişiyle gerçekleşti. Yılsonunda Koç İlkokul ve<br />

Ortaokul öğrencileri <strong>için</strong> yine güzel etkinlikler<br />

içeren üç ayrı parti organize ettik.<br />

Ocak ayında değerli öğretmenlerimizle beraber<br />

organize ettiğimiz Kitap Haftası’nda konuk<br />

yazarlar, çok sayıda yayınevi okulumuzdaydı.<br />

Birbirinden güzel kitaplar, söyleşiler, workshop<br />

tarzı çalışmalar sunduk çocuklarımıza. O hafta<br />

belki bir öğrencimiz gastronomiyle ilgili bir kitap<br />

aldı, okudu ve hayatının akışı değişecek. Bu etkileşimde<br />

tuzumuz olmasından çok memnunuz.<br />

Üyemiz Suzan Uyanık bu konuda şunları söyledi:<br />

“Aslında normal olan eğitimin değişen, gelişen<br />

dünyaya ayak uydurması. Genetik mühendisi,<br />

pastacılık ve hamur işleri uzmanı, gastronom,<br />

biyomedikal mühendis… Benim kızım 2. sınıfta.<br />

Kimi gün çiçekçi, kimi gün cam üflemeci olmak<br />

istiyor.”<br />

Bahar dönemine hızlı başlayacağız<br />

İlk dönemi yoğun bir çalışmayla kapattıktan<br />

sonra 2. dönemde kırtasiye çalışmalarımız, okul<br />

gezilerinin Setur ile beraber organize edilmesi<br />

ve tabii ki en kapsamlı etkinliğimiz Back2Koç<br />

festivalinin hazırlıklarına odaklanacağız. Eğitim<br />

yılı boyunca ayrıca servis, forma ve yemekle ilgili<br />

çalışmalarımız da sürecek.<br />

Gülfem Kabatepe • VKV Koç Özel İlkokulu ve Ortaokulu Okul Aile Birliği adına<br />

VKV Koç İlkokul ve Ortaokulu Okul<br />

Aile Birliği olarak, 2012 - 2013<br />

eğitim öğretim yılına yine tüm<br />

enerjimizle başladık. Bahar dönemi<br />

çalışmalarımız sürerken, güz<br />

döneminin unutulmaz etkinliklerini,<br />

üyelerimizin duygu ve düşüncelerini<br />

sizlerle paylaşmak istedik…<br />

Heyecanla yola devam<br />

Biz de büyüyüp gelişiyoruz<br />

Biz Okul Aile Birliği Üyeleri olarak başladığımız<br />

noktanın çok çok ilerisindeyiz. Dört yıldır Okul<br />

Aile Birliği üyesi olan Esra Sağlar bugüne kadar<br />

yapılan ve ileride yapılacak çalışmalara aktif<br />

katkı sağlamanın kendisini taşıdığı noktayı şöyle<br />

açıklıyor: “Geçtiğimiz yıllarda OAB’den gelen<br />

“Umutsuz Ev Kadınları Değiliz” başlıklı güzel<br />

yazının da hızıyla kendimi okulda buldum. Üyeliğim<br />

süresince hep iyi hissettiğim arkadaşlarımla<br />

bir arada ve güzellikler yaşamanın keyfini çıkardım.<br />

Artık düşüncelerim çocuğumun okulda ne<br />

yaptığını merak etmekten bir hayli uzaklaşarak<br />

okulumuz, öğrencilerimiz, velilerimiz hatta başka<br />

okullar, başka öğrenciler adına neler yapabileceğimizi<br />

sorgulayan noktalara geldi. Bize bu fırsatı<br />

veren okulumuza ve değerli okul müdürümüz<br />

Mesure Tekay’a içtenlikle teşekkür ediyoruz.<br />

Kendisi her zaman tecrübesiyle, ışığıyla bize yol<br />

gösterdi ve hep söylediği gibi bizim gibi bir Okul<br />

Aile Birliği yapısını başka hiçbir okulda gözlemlemedim.<br />

Bu yılsonunda OAB’den ayrılırken,<br />

mezun olmuş çocuklar gibi heyecanlı, mutlu ve<br />

gururlu hissedeceğim kendimi.”<br />

Sıkı dostluklar kuruyoruz<br />

Okul Aile Birliği üyeleri olarak elbirliğiyle<br />

yaptığımız çalışmaların bize verdiği mutluluk bir<br />

yana, seneler çok sıkı dostlukları da beraberinde<br />

taşıyor. Eski bir üyemiz Sumru Çantalı’nın cümleleriyle<br />

yazımıza son verelim: “İlkokul-ortaokul<br />

OAB çalışmalarının hareketliliği bir başkaydı.<br />

Öğrenciler <strong>için</strong> veliler adına gönüllü olmak en<br />

keyifli görevimdi. Şimdiki üyelerle arkadaşlığımız<br />

devam ediyor ve hep devam edecek. Hepsine<br />

kucak dolusu sevgilerimi yolluyorum.”<br />

Herkese kucak dolusu sevgiler!


izden from us<br />

Koçlu olmanın gururuyla nice yıllara<br />

Çimen Biçer • VKV Koç Özel Lisesi OAB Başkanı<br />

2012 - 2013 eğitim yılı yeni hedeflerle ve<br />

heyecanla başladı. Bu yılın başlangıcı bana<br />

2005 - 2006 dönemini hatırlattı. 2005’te<br />

oğlum liseye başlamıştı. Bu yıl kızımla birlikte<br />

yeniden lise velisi oldum. Geçen yılların<br />

okulumuza getirdiklerinden çok memnunum.<br />

Hem öğrenciler hem de mezunlar<br />

adına seviniyorum.<br />

Oğlumun liseden mezun olduğu yıl Okul<br />

Aile Birliği’nin son birkaç toplantısında<br />

şu dileğimi paylaşmıştım: “VKV Koç Özel<br />

Lisesi’nin çocuklarımızın mezun olduktan<br />

çok zaman sonra da aslında yaşamları<br />

boyunca her zaman bu okulun mezunu<br />

olma gururunu yaşatacak bir okul olmasını<br />

istiyorum.” Dört yıl aradan sonra yeniden<br />

Lise Okul Aile Birliği’nde görev aldığımda<br />

gelişme ve başarının okulun <strong>için</strong>de hissedilebildiğini<br />

gördüm. En çok dikkatimi çeken de<br />

yıllar önce Öğrenci Birliği ile yaptığımız her<br />

toplantıda konuştuğumuz ve nerede olduğu<br />

bilinemeyen ‘Okul Ruhu’nun çıkıp gelmiş<br />

olması. Ruhlarla ilgisi var mı bilmiyorum ama<br />

okul <strong>için</strong>de dolaşan öğrenci, öğretmen ve<br />

çalışanların gözlerinde mutluluk ve umut görüyorum.<br />

Bu gelişmeler yaşanırken öğrenci<br />

sayısı da 680’den 1007’ye çıkmış.<br />

Emin adımlarla geleceğe yürüyoruz<br />

Bu yıl lise 25. kuruluş yılını kutladı. Eğitimde<br />

geçen kısa bir süre ve genç bir okul. Genç<br />

okul olmanın enerjisinin de gelişim çabalarına<br />

çok destek verdiği görülüyor. Gelişme ve<br />

başarıyı sürdürerek yılları biriktirmek çok iyi<br />

olacak. Bir hayalim var: Bundan 25 yıl sonra<br />

benim bugünkü yaşımda olacak oğlumun<br />

mezun olduğu lise 50 yıllık bir okul olacak.<br />

Bu kulağa çok hoş geliyor. Daha da uzağa<br />

giderek, mezunlarının “ben VKV Koç Özel<br />

Lisesinde okudum” dediğini hayal ediyorum<br />

2085 yılında. O zaman 100 yıllık bir okulu<br />

konuşuyor olacaklar.<br />

Eğitim alanında yapılan tüm başarılı çalışmaların<br />

öncesinde iyi bir planlama ve hazırlık<br />

gerektirdiği, sonuçlarının da hemen alınamadığı,<br />

olgunlaşıp toplanması <strong>için</strong> beklendiği<br />

biliniyor. Bu nedenle başarılarla biriken yılların<br />

çok değerli olduğunu düşünüyorum. Oğlumun<br />

mezuniyetinde Yale Üniversitesi’nin<br />

312. mezuniyet törenini yaşayınca, yılların<br />

birikip yüzyıllara dönüşmesine tanık olunca<br />

daha çok etkilendim.<br />

VKV Koç Özel Lisesi’nde binin üzerine<br />

çıkmış öğrenci sayısı ve bir de her öğrenciye<br />

<strong>özel</strong> olarak hazırlanmaya çalışılan gelişim<br />

hedefleri ile başarıyı sağlamak gerçekten<br />

kolay değil. Çok iyi bir yönetim gücü gerekiyor.<br />

Son yıllarda yapılan seçimlerin ne kadar<br />

doğru olduğunu görüyoruz. Genel Müdür<br />

Robert Lennox’un liderliğinde başarılı bir takım<br />

çalışmasının sonuçlarını izliyoruz. Önü-<br />

Lise Okul Aile Birliği<br />

olarak çocuklarımızın<br />

sorunlarını gidermeye<br />

yardımcı olmayı,<br />

okul ile olan bağlarını<br />

geliştirmelerini<br />

sağlamayı görevimiz<br />

olarak kabul<br />

ediyoruz. Bu amaçla<br />

gerçekleştirdiğimiz<br />

çalışmalar okulun<br />

yöneticileri<br />

tarafından da<br />

destekleniyor.<br />

müzdeki yıl da önemli yönetim değişikleri<br />

gerçekleşecek. Biz de veli temsilcileri olarak<br />

bu süreçte okul yöneticileri tarafından bilgilendiriliyor<br />

ve bazı süreçlere dahil oluyoruz.<br />

Genel Müdür Robert Lennox’un görevini<br />

Koray Özsaraç’a devretmesiyle Koray Bey<br />

liderliğinde, yeni lise müdürümüzle birlikte<br />

okulumuzun geleceğe başarıyla yürümeye<br />

devam edeceğine inanıyoruz.<br />

Mutlulukta bizim de payımız olsun<br />

Lise Okul Aile Birliği’nde görev alan biz veli<br />

temsilcileri, çocuklarımızın VKV Koç Özel<br />

Lisesi’nden mezun olma gururunu uzun yıllar<br />

sonra da duymalarını sağlayacak tüm çalışmalara<br />

gücümüzün yettiği desteği veriyoruz.<br />

Okul Aile Birliğimiz yaptığı etkinliklerle,<br />

öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin ve okul<br />

çalışanlarının sorumluluklarını daha mutlu oldukları<br />

bir okul ortamında yerine getirmelerine<br />

de katkı sağlamayı amaçlıyor. Yaptığımız<br />

çok etkinlik <strong>için</strong>de biri var ki hepimizin en<br />

sevdiği diyebilirim: ‘Anne Eli Değmiş’ programı.<br />

2005’te sayısı 109 olan bu yıl 184’e<br />

ulaşan yatılı öğrencilerimize evde çocuklarımız<br />

<strong>için</strong> yaptığımız lezzetleri ikram ettiğimiz<br />

bu etkinlik çocuklarımız ve ailelerden o kadar<br />

ilgi görüyor ki, babaannelerin ve babaların<br />

elleri de değmeye başladı. Son ikramımızda<br />

bu etkinliği daha sık yapmaya karar verdik.<br />

VOıCE 29


Koç Holding’in kuruluşunun 80. yıldönümünü<br />

temsil eden 31 Mayıs 2006’da,<br />

sorumlu vatandaşlık bilincini Koç Topluluğu<br />

çalışanları ve bayileri arasında yaygınlaştırmak<br />

üzere başlattığı Ülkem İçin Projesi, başladığı<br />

tarihten bu yana farklı pek çok alana<br />

odaklandı. Geçtiğimiz yıllarda (2010 - 2011)<br />

okulumuzda da uygulanan “Ülkem İçin Kan<br />

Veriyorum” Kampanyası sonucunda iki yılda<br />

72 bin ünite kan bağışı yapıldı ve 215 bin<br />

kişinin hayatına dokunuldu.<br />

Koç Holding, Ülkem İçin Projesi’nin 2012-<br />

2013 yılı uygulaması olarak Birleşmiş Milletler<br />

Kalkınma Programı (UNDP) ve engellilik<br />

konusundaki ülkemizdeki partneri Alternatif<br />

Yaşam Derneği (AYDER) işbirliğinde “Ülkem<br />

30 VOıCE<br />

bizden from us<br />

Ülkem <strong>için</strong><br />

engel tanımıyorum!<br />

Okulumuzda “Ülkem İçin Engel Tanımıyorum” Kampanyası kapsamında yürütülen<br />

çalışmalarda engellilere karşı duyarlılığı arttırmak, engellilerin iş ve sosyal hayat<br />

kalitesinin iyileştirilmesine destek olmak hedefleniyor.<br />

Sibel İzgiman, Meltem Yeni, Didem Gür’eş, Ayşegül Keskin<br />

İçin Engel Tanımıyorum” Kampanyası’nı<br />

hayata geçirdi. Kampanya kapsamında tüm<br />

topluluk çalışanlarına ve bayilerine, bayiler<br />

aracılığıyla da kamuoyuna “Engelliliğe Doğru<br />

Yaklaşım” eğitimleri verilerek bu konuda<br />

doğru bir anlayış ve toplumsal bilincin<br />

yayılması hedefleniyor.<br />

Okulumuz da bu anlamlı kampanyaya<br />

destek vermek üzere harekete geçti. İnsan<br />

Kaynakları, Kurumsal İletişim, Tesis ve İşletmeler<br />

Müdürlüğü çalışanlarından oluşan<br />

proje ekibinin liderliğinde yürütülmekte<br />

olan çalışmalar kapsamında, öncelikle okul<br />

çalışanları arasında engellilere karşı duyarlılığı<br />

arttırmak ve engellilerin iş ve sosyal<br />

hayat kalitesinin iyileştirilmesine destek<br />

olmak amacı ile 7 Aralık 2012 tarihinde<br />

Ayder-Okul gönüllü eğitmenleri tarafından<br />

tüm çalışanlarımıza “Engelliliğe Doğru<br />

Yaklaşım” eğitimi verildi. Kampanya dahilindeki<br />

çalışmalar, Okulun fiziksel koşullarının<br />

engellilere uygun hale getirilmesinden, Okul<br />

tedarikçi firma çalışanlarına verilecek eğitim<br />

programlarının organize edilmesine kadar<br />

geniş bir koordinasyon <strong>için</strong>de yürümeye<br />

devam ediyor.<br />

Okulda projenin liderliğini üstlenen Meltem<br />

Özmen Yeni, fiziksel koşulların iyileştirilmesi<br />

ve kurumsal sosyal sorumluluk çalışmaları<br />

kapsamında Okulda engellilere yönelik<br />

yapılmakta olan uygulamalar hakkında<br />

bilgi verdi: “Projenin ilk aşamasında bizden


izden from us<br />

Konferansta engelli olmanın zorlukları, birinci elden okulun tüm çalışanları ile projenin ortağı AYDER (Alternatif Yaşam Derneği) tarafından paylaşıldı.<br />

engelli dostu işyeri değerlendirme formu ile<br />

mevcut fiziksel durum analizi istendiğinde,<br />

engelliler <strong>için</strong> ayrılmış park yerlerimiz, asansörlerimiz,<br />

bina dış ve <strong>için</strong>deki rampalarımız,<br />

giriş kapılarımız, kaldırımlarımız, merdivenlerimiz<br />

ve acil durum çıkışlarımızın zaten<br />

mevcut olması beni çok sevindirdi. Tesis ve<br />

İşletmeler Müdürlüğümüz proje başladığında<br />

fiziki koşulları yasalarda engelliler <strong>için</strong><br />

öngörülen bina yapısı kriterlerine uygunluk<br />

boyutuyla detaylı olarak tespit etmiş olup,<br />

bu doğrultuda iyileştirme çalışmalarına<br />

devam etmektedir. Görme engelliler <strong>için</strong><br />

asansörlere kabartmalı butonların yaptırılması,<br />

merdiven ve rampa çıkış başlangıç ve<br />

bitişlerine kabartmalı bantların yapılması bu<br />

iyileştirme çalışmaları arasında yer alıyor.<br />

Ayrıca Okulda bu sene <strong>için</strong>de başlayan<br />

ve halen devam etmekte olan fen binası,<br />

havuz ve atletizm pistlerinin inşaatında<br />

engellilere uygunluk kriterleri esas alındı.<br />

Ayrıca size bu proje başlamadan önce<br />

hepimizin bildiği okulumuzda İlköğretim<br />

Öğrenci Meclisi tarafından 2008 yılında<br />

başlatılan ve 2010 yılından bu yana da<br />

Lisenin de <strong>için</strong>e dahil olduğu Dilek Ağacı<br />

Projesi’ni hatırlatmak isterim. Projede bu<br />

sene belirlenen dört okuldan ikisi zihinsel<br />

ve işitme engelliler okullarıydı ve bu sayede<br />

yılbaşında çalışan, öğrenci, veli herkes<br />

istediği kadar dilek seçip, engelli ve ihtiyaç<br />

sahibi çocukların dileklerini gerçekleştirme<br />

şansına sahip oldular. Dileğimiz bu projeyi<br />

devam ettirmek ve kampanya süresince<br />

engelliler <strong>için</strong> yeni sosyal sorumluluk projelerine<br />

imza atabilmek.”<br />

Her kurumun kendi <strong>için</strong>den tayin ettiği<br />

gönüllü eğitmenlere düşen görevler<br />

de oldukça kapsamlı. Bu amaçla Koç<br />

Holding’de düzenlenen eğitmen eğitimine<br />

katılan gönüllü eğitmenler Ayşegül Keskin,<br />

Sibel İzgiman ve Didem Gür’eş bu projenin<br />

önemli bir parçası olmaktan gurur duyduklarını<br />

belirtiyorlar.<br />

Kampanya dahilindeki<br />

çalışmalar, Okulun fiziksel<br />

koşullarının engellilere uygun<br />

hale getirilmesinden, Okulun<br />

tedarikçi firma çalışanlarına<br />

verilecek eğitim programlarının<br />

organize edilmesine kadar<br />

geniş bir koordinasyon <strong>için</strong>de<br />

yürütülüyor.<br />

Didem Gür’eş: “Ülkem İçin Engel Tanımıyorum<br />

projesinin ana amacı engelli<br />

bireylerin yaşam kalitesini yükseltmek. Proje<br />

üç aşamada gerçekleşecek. İlk aşamada<br />

Koç Topluluğu çalışanlarının %70’i ve Koç<br />

Topluluğu bayilerine bizim gibi gönüllü<br />

eğitmenler aracılığıyla ve Alternatif Yaşam<br />

Derneği’nin desteğiyle ‘Engelliliğe Doğru<br />

Yaklaşım’ eğitimleri verilecek. Bu eğitimlerle<br />

uygulanan yanlışların doğruya çevrilmesi ve<br />

geniş kitlelere farkındalık kazandırılması he-<br />

defleniyor. Projenin ikinci aşamasında Koç<br />

Topluluğu şirketlerinin “engelli dostu” işyeri<br />

haline getirilmesi sağlanacak. Üçüncü aşamada<br />

da üzerinde durulan hassasiyetlerin<br />

tüm topluma yayılmasına öncülük edilecek.<br />

Dolayısıyla bu proje çarpan etkisiyle toplumun<br />

tüm katmanlarına yayılacak ve büyük<br />

bir toplumsal farkındalık ortaya çıkacak.”<br />

Sibel İzgiman: “Bu projedeki amacımız<br />

kendi engelleri nedeniyle değil, ‘engellendikleri’<br />

<strong>için</strong> toplumsal hayata karışamayan<br />

dezavantajlı bireylerin farkına varmak,<br />

onlar <strong>için</strong> fark yaratmak. Onlar toplum <strong>için</strong>e<br />

çıkamadıkça daha az görünür oluyorlar, biz<br />

onları fark edemiyoruz. Bu proje ile onlar<br />

<strong>için</strong> tasarlanmış çok az yapının, çok az<br />

eşyanın ve çok fazla engelin olduğunu fark<br />

ettim. Hatta bu engellerin <strong>için</strong>de önyargılarımız<br />

da olabilir.”<br />

Ayşegül Keskin: “Konu ile ilgili birçok<br />

eğitime katıldık ve bunları tüm çalışanlarla<br />

paylaşmak <strong>için</strong> sabırsızlanıyoruz. Engelleri<br />

kaldırmanın ilk önce beyinlerde başladığını<br />

düşünüyorum. Bu farkındalığa sahip olursak<br />

ve bir kişiyi dahi bu farkındalığa sahip<br />

kılarsak bile toplumda olumlu değişikliklere<br />

sebep olunabileceğine inanıyorum. Okul<br />

gibi bir kurumda bu bilinci oturtabilmek<br />

çok daha büyük bir sorumluluk. Ata’mızın<br />

söylediği gibi Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek<br />

olan öğretmenlerimizle gençlere iyi<br />

örnek olmalıyız, ayrıca bu bilinçlenme hareketinin<br />

işbirliği ile daha da geniş kitlelere<br />

yayılacağına eminim.”<br />

VOıCE 31


32 VOıCE<br />

bizden from us<br />

Yarın <strong>için</strong> çözüm geri dönüşüm<br />

Koç Houses & Özlem Ekmekçi • Müdür Yardımcısı<br />

VKV Koç Özel İlkokulu ve Ortaokulu öğrencileri<br />

olarak çevre ve çevre sorunlarına, doğa<br />

kirliliğine karşı duyarlı ve bu konuda elimizden<br />

geldiği kadar etkili olmaya özen gösteriyoruz.<br />

Bunun <strong>için</strong> okulumuzda geçen sene başlattığımız<br />

ve çok önem verdiğimiz House sistemimizi<br />

daha da yaygınlaştırmak adına öğrenci meclisi<br />

olarak uluslararası bir değişim yarışmasına<br />

Türkiye’den katılan ilk okul olduk. Yarışma<br />

sürecinde okulumuzda ve sosyal çevremizde<br />

çevrecilik ve geri dönüşüm ile ilgili değişim ve<br />

farkındalık yaratmayı hedefliyoruz. Design For<br />

Change and Challenge adındaki yarışmaya her<br />

House farklı konularla katılıyor. Bizim yarışma<br />

konularımızdan ikisi geri dönüşüm ile ilgili.<br />

Yıllardır ilk ve orta öğretim olarak, geri<br />

dönüşümün önemini öğrenmek adına Tuzla<br />

yakınlarındaki Petfor plastik geri dönüşüm<br />

ve Larkan ambalaj fabrikalarına düzenli<br />

geziler yapıyoruz. Bu geziler geri dönüşüm<br />

ve yaşadığımız çevre <strong>için</strong> neler yapabileceğimiz<br />

konusunda çok etkileyici ve bilgilendirici<br />

oluyor. Ancak kısa süre sonra bu bilgiler ve<br />

değerler uçup gidiyor... Petfor firmasının<br />

desteğiyle düzenlediğimiz kampanya vasıtasıyla,<br />

hem toplumumuza hizmet edip hem<br />

de ziyaretlerimizin sebebini daha iyi anlayıp<br />

içselleştirmek istiyoruz.<br />

Pet şişeler geri dönüşüme<br />

Düzenlediğimiz kampanya ile hedefimiz,<br />

okul içerisinden veya evden getirdiğimiz tüm<br />

plastik şişelerin toplanıp Petfor’a gönderilme-<br />

si ve geri dönüştürülmesi. Bu konuda Petfor<br />

ile yakın çalışmalarımız sürüyor.<br />

Kampanya kapsamında belediye ile olan<br />

resmi onayların alınmasından sonra, Petfor<br />

ile beraber tasarladığımız “Petfor ve Koç” logolu<br />

geri dönüşüm konteynerleri kampüsteki<br />

okul binalarına yerleştirildi ve Petfor firması<br />

da düzenli toplama işini üstlendi.<br />

Öğrenci Meclisi olarak<br />

öğrencilerimizin ve toplumun<br />

daha çok ilgisini çekmek,<br />

onları bilgilendirmek ve<br />

herkesin katkısını sağlamak<br />

adına geri dönüşüm temalı bir<br />

reklam filmi çekmeye karar<br />

verdik.<br />

Böyle bir kampanya ile bizim <strong>için</strong> çok önemli<br />

olan bu değişimin sadece okulumuzda değil,<br />

tüm toplumda farkındalık uyandırması <strong>için</strong><br />

bir mesaj vermek istedik. Mesajımızı en<br />

iyi medya yolu ile yaygınlaştırabiliriz diye<br />

düşündük. Bu nedenle Öğrenci Meclisi<br />

olarak öğrencilerimizin ve toplumun daha<br />

çok ilgisini çekmek, onları bilgilendirmek ve<br />

herkesin bir katkısı olmasını sağlamak adına<br />

House sistemini daha<br />

da yaygınlaştırmak<br />

adına katıldığımız ve<br />

Türkiye’yi temsil eden<br />

tek okul olduğumuz<br />

Design For Change and<br />

Challenge yarışmasında<br />

yer alan geri dönüşüm<br />

projemizi, reklam<br />

kampanyasıyla bir adım<br />

ileriye taşıyoruz.<br />

geri dönüşüm temalı bir reklam filmi çekmeye<br />

karar verdik. Bu sürece herkesin ilgisini<br />

ve katılımını sağlayacağımızı düşünüyoruz.<br />

Bu reklam filminin toplumsal bir mesaj<br />

vermesini, ulusal kanallarda yayınlanmasını<br />

ve diğer Koç Grup logolu reklam filmleri<br />

kategorisinde olmasını istiyoruz. Bize bu projede<br />

amacımıza ulaşmak <strong>için</strong> Ali Koç destek<br />

verdi ve gerekli yönlendirmeleri yaptı. Geçen<br />

sene hazırlık aşamasında olan projemizde bu<br />

sene itibarıyla daha da hızlanarak yetkililerle<br />

görüşmelere ve çalışmalara başladık.<br />

Stratejimiz<br />

İlk adım olarak hedef kitlemizi belirledikten<br />

sonra bir strateji geliştirip, toplumu bilinçlendirmeye<br />

yönelik “mass medya” kullanımıyla,<br />

doğrudan iletişim araçları vasıtasıyla amacımıza<br />

en kısa zamanda ulaşmayı hedefliyoruz.<br />

Proje kapsamında tüm iletişim araçlarında<br />

kullanılacak, kampanyanın bir sembolü olacak<br />

ve mesajı yansıtacak bir logo tasarlanmasının<br />

hem kampanyayı canlı tutmak hem de simgeleştirmek<br />

adına faydalı olacağına inanıyoruz.<br />

Bu sebeple iletişimde temel alınan geri dönüşüm-çevre<br />

ve çözüm yollarını <strong>için</strong>de barındıran<br />

logolar üzerinde çalıştık.<br />

Pet şişelerin atık madde olmaktan çıkarılarak<br />

bir geri dönüşüm maddesi olarak görülmesi ve<br />

tekrar geri kazandırılması konusunda kamuoyunu<br />

bilinçlendirmenin yanı sıra VKV Koç İlkokulu,<br />

Ortaokulu ve Lisesi’nin bu projeyi hayata<br />

geçirip, başarılı olması en büyük hedefimiz.


Matematik Bölümü olarak okulumuzda 2012-<br />

2013 eğitim ve öğretim yılı ekim ayı itibarıyla<br />

hayata geçen pilot tablet projesinin iPad<br />

ayağına öncülük etmenin gururunu yaşıyoruz.<br />

Geçtiğimiz eğitim ve öğretim yılında eğitimde<br />

tablet kullanımı konusu okulumuzda gündeme<br />

geldiği zaman bölümümüzde çok heyecanlanmıştık.<br />

Acaba sınıflarda iPad kullanılırsa eğitime<br />

katkısı ne olur, öğretmenler olarak bize ve<br />

öğrencilerimize ne gibi yeni fırsatlar sunar diye<br />

düşünmekten kendimizi alamamıştık. Ve çok<br />

kısa sürede arayış içerisine girdik. Bir taraftan<br />

tablet kullanımı ile ilgili okulda komisyonlar<br />

kurulurken diğer taraftan Matematik Bölümü<br />

olarak hummalı bir çalışmaya başladık. Çünkü<br />

okulumuzdaki matematik öğretmenlerinin<br />

ortak <strong>özel</strong>liklerinden biri teknoloji kullanımına<br />

olan yatkınlıklarıdır. Her ne kadar bireysel<br />

olarak iPad kullanıcısı olsak da, iPad’in eğitimde<br />

bize ne gibi farklı fırsatlar sunabileceği kısmı<br />

bizim odak noktamız oldu. Çünkü esas olan<br />

iPad’in eğitim ve öğretimin kalitesine katkı<br />

sağlayıp sağlamaması konusudur. Eğer katkı<br />

sağlıyorsa kullanılmalıdır ilkesini benimseyerek<br />

hareket ettik. Tüm araştırmalarımızı da bu<br />

yöne yönelttik. Matematik eğitim ve öğretimine<br />

katkı sağlayabileceğini düşündüğümüz<br />

her türlü iPad uygulamasını dikkatle inceledik,<br />

denedik, halen de araştırıyoruz.<br />

bizden from us<br />

Matematik iPad’le daha eğlenceli<br />

Semin Öcal • Matematik Bölüm Başkanı<br />

Okulumuzda matematik derslerinde iPad kullanımı pilot projesini başlattık.<br />

Ekim ayında 4. - 8. sınıfların<br />

matematik derslerinde<br />

başlattığımız uygulamada<br />

iPad kullanımıyla<br />

öğrencilerimizin derse<br />

odaklanmayı daha kısa sürede<br />

sağlayabildiklerini fark ettik.<br />

Ekim 2012 itibarıyla da 4 - 8. sınıflar seviyesindeki<br />

matematik derslerinde iPad kullanımına<br />

başladık. Bu süreç 9 Kasım’a kadar devam<br />

etti. İlk olarak öğrencilerimizin derse odaklanmayı<br />

daha kısa sürede sağlayabildiklerini fark<br />

ettik. İkinci olarak ise verilen çalışmaları çok<br />

eğlenerek yaptıklarını ve daha çok uğraştıklarını<br />

gözlemledik. Tüm bunlara ek olarak, ki bu<br />

nokta çok önemli, ders içerisinde her öğrenci<br />

ile birebir irtibat halinde olabilme şansımız arttı,<br />

öğrenci çalışmalarında anlık geribildirimi çok<br />

kolay alabildik. Eğitim ve öğretim bir süreç ve<br />

bu süreçte her öğrencinin kat ettiği mesafe belirli<br />

aralıklarla kontrol edilerek öğretime devam<br />

edilmelidir. Hele hele matematik dersi hep bir<br />

önceki bilgi ile yapılandığı <strong>için</strong> bu değerlendir-<br />

meler daha da önem kazanıyor. Diğer taraftan<br />

iPad’in sunduğu matematik dersine yönelik<br />

uygulamalar öğrencilerin matematiği somutlaştırmasına<br />

yardımcı oldu. Hatta bazen tek<br />

bir uygulama ile öğrencilerimizin konuyu kavramakta<br />

ne kadar kolaylık yaşadığını gördük.<br />

Kısacası matematik derslerimizde kullandığımız<br />

materyallerin yanına bir de iPad’i ekledik ve bu<br />

durum dersimizi daha da zenginleştirdi.<br />

Peki derslerde iPad kullanımı sürekli mi<br />

olmalı?<br />

Tabi ki hayır. iPad öğrencilerimizin matematik<br />

öğrenmek <strong>için</strong> gerekli ve faydalı olabileceğine<br />

inandığımız konularda ve durumlarda kullanabilecekleri<br />

bir araçtır. iPad kullanılarak işlenen dersler<br />

ve kullanılmadan işlenen dersler sonrasındaki<br />

öğrenme arasında ne gibi fark olduğunu bir yıl<br />

süreyle okul genelindeki pilot proje uygulamasının<br />

tamamlanması ile elde edeceğimiz veriler<br />

doğrultusunda incelemek en doğrusudur. Fakat<br />

bir aylık süreç <strong>için</strong> şunu söyleyebilirim ki öğrencilerimizin<br />

matematik ders konuları hakkında daha çok<br />

yorum yapabildiklerini gözlemledim. Bu noktada<br />

aklıma 10 yaşında Glasgow Üniversitesi’ne kabul<br />

edilen ve babası bir matematik profesörü olan<br />

ünlü bilim adamı Lord Kelvin (William Thomson)’in<br />

şu sözü geldi; “Matematikle ifade edebiliyorsanız,<br />

bilginiz doyurucudur.”<br />

VOıCE 33


Prof. Dr. Yankı Yazgan<br />

Çocukların duygu ve düşüncelerinin gelişiminin<br />

davranışlarını nasıl belirlediğini izlemek, beyin<br />

gelişiminin hayatın başlangıç yıllarındaki şekillenmesi<br />

ile gündelik hayat arasındaki ilişkileri<br />

incelemek işimin en zevkli yanı. Üstelik bu<br />

bakışla gördüklerim sadece çocuklara dönük<br />

bir kavrayış sağlamıyor, hayatı ve hayat <strong>için</strong>deki<br />

yerimizi anlamak <strong>için</strong> eşi bulunmaz modeller<br />

sunuyor. Her model ve hipotez gibi çocuklar<br />

büyüyüp genç ve yetişkin oldukça test edebilme<br />

olanağı da cabası…<br />

Durum tespitleri<br />

Çocuğun neye ihtiyacı olduğunu veya ne<br />

istediğini anlamaya çalışmaktansa, ne istemesi<br />

gerektiğine karar vermek daha kolayımıza gelir.<br />

Çocuğu zorlamayın. Ama kendinizi de ona<br />

zorlatmayın. Zorla güzellik olmaz; ama<br />

güzellikle zorlama pekâlâ olur. Yaşamımızdaki<br />

birçok doğru ve (daha sonra) olumlu adımı,<br />

yakınlarımızın tatlı zorlamalarıyla yapmışızdır.<br />

Yapıp da sonradan pişman olduğumuz<br />

durumları saymazsak…<br />

Çocuğun ihtiyaçlarını (anne-baba olarak)<br />

karşılamak görevimiz. Nasıl karşılayacağımıza<br />

ise, kendimiz karar verme hakkına sahibiz<br />

(sahip miyiz?). Örneğin, yemek ihtiyacında<br />

olduğu gibi, hangi yemeği pişireceğine anne-<br />

34 VOıCE<br />

gelişim development<br />

baba karar verir. Tabii, yiyen kişinin çocuk<br />

olduğunu unutmadan.<br />

‘Heyy, bana bakın, ben buradayım’: Çocukların<br />

provokatif (tahrik edici, anne-babayı<br />

istemediği ve uygun olmayan davranışlara<br />

yöneltici) davranışları durduk yerde olmaz.<br />

İlginin azaldığı hissi, zaten az ilgi aldığına<br />

inanan bir çocuğun daha fazla ilgi toplama<br />

çabasına (provokasyon) yol açar. Siyasetteki<br />

provokasyonların atası buradadır.<br />

Kardeşler kendilerine haksızlık yapıldığı<br />

düşüncesiyle çatıştığında anne-babalar ‘ama<br />

biz ikinize de eşit davranıyoruz’, savunmasına<br />

Kardeşler arasında<br />

problem genellikle<br />

ihtiyaçları eşit<br />

olmayanlara eşit<br />

davranarak gerçek bir<br />

eşitsizlik yarattığımız<br />

<strong>için</strong> ortaya çıkabilir.<br />

Çocuk bahane,<br />

biz kendimize<br />

bakalım<br />

Çocukların ve anne-babaların gelişim<br />

sürecinde yaşadıkları zorlanmaları<br />

dinleyip, sorunları çözüm veya aşma<br />

yollarını ararken sağa sola aldığım<br />

notlardan bir seçmece…<br />

geçerler. Kardeşler arasında problem genellikle<br />

ihtiyaçları eşit olmayanlara eşit davranarak gerçek<br />

bir eşitsizlik yarattığımız <strong>için</strong> ortaya çıkabilir.<br />

Herkese ihtiyacı kadar verebilir miyiz? Bunun<br />

<strong>için</strong> önce ihtiyacı doğru saptamak gerekir. Çocukla<br />

vakit geçirmek, onu tanımak ihtiyaçlarını<br />

anlamamıza fırsat verir.<br />

İhtiyaç nedir?<br />

İhtiyaçlar gündelik hayattaki tüketimimizde<br />

temel bir alt sınırı belirlemekle birlikte, ihtiyaçla<br />

yetinebilir miyiz? İhtiyacımız olmayan nesneleri<br />

fazladan ürettirip fazladan tükettirdiği <strong>için</strong><br />

öfkelendiğimiz ve karşı çıktığımız ‘tüketim<br />

toplumunda’, ihtiyaçlarımızın ötesine geçmek<br />

<strong>için</strong> ne sebep olabilir? İnsan ilişkilerinde ‘ihtiyacımız<br />

kadarıyla’ yetindiğimizde, karşımızdakini<br />

basitçe nesneleştirir, ilişkiyi işimizi gör(dür)mekle<br />

sınırlarız. Özellikle kendi ihtiyacını karşılamaya<br />

yetecek düzeyde ilişki kurmak yakınlık<br />

gelişmesini önleyici olur. Yakınlık, kendimizinki<br />

kadar ‘öteki’nin ihtiyacının karşılanmasını da<br />

gerektirir. Diğer yandan, eğer yakınlık ‘doğal<br />

(öğrenilmemiş anlamına)’ bir ihtiyaçsa yakınlık<br />

ihtiyacı gereği ‘öteki’nin ihtiyacını bir anlamda<br />

karşılamamız gerekecektir. Öteki’nin farkına<br />

vardığımız, onunla yakın olmak istediğimiz<br />

ölçüde, onun ihtiyacını karşılamak bizim ihtiyacımız<br />

olur. Evrimsel atalarımız sosyal bir hayata<br />

geçtiğinden bu yana varlığımızı sürdürmenin,


hayatta kalmanın yolu başkalarıyla beraber<br />

olmak. Kendi ihtiyacımız dışındakilerin <strong>özel</strong>likle<br />

de ‘yakın olduklarımızın’ ihtiyaçlarına dönük<br />

yaşamak, kendi ihtiyacımız. Paradoks gibi<br />

gelse de, dostlukların, aşkların, bağlılıkların,<br />

tutkuların temeli bu. Bir başka bakışla ayrımcılığın,<br />

kendimiz gibi olanlara tutkulu, bizden<br />

olmayanlara düşman olmamızın kaynağı da bu<br />

(tartışmayı başka bir zaman sürdürmek üzere).<br />

Yaşamdan usanmak<br />

Dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu (DEHB)<br />

özünde bir yorgunluk ve onun doğal sonucu,<br />

üşenme problemidir. DEHB tanılı çocukların<br />

beyin işleyişlerine bakıldığında kolayca ortaya<br />

çıkan aşırı yorgunluk işaretleri görülür. Küçükken<br />

de büyüdüklerinde de ortalama bir yükü taşımak<br />

<strong>için</strong> ortalamadan fazla yorulan beyin, basit<br />

işlemler sırasında bile yavaşlayabilir. Hiperaktif<br />

çocuklar büyüdükçe yaramazlık yapmaya bile<br />

üşenir, durgunlaşıp bir tür ‘uslanırlar’. Dalgınlıkları,<br />

savruklukları devam eder; başkalarına pek<br />

dokunmadığı <strong>için</strong> daha az önemsenir. Yorgun<br />

bir beyin ve üşengeç zihin, ancak temel ihtiyaçlara<br />

yetişecek kadar iş yapar.<br />

DEHB’li çocukların temel ihtiyaç olarak<br />

gördüklerinin ötesine geçmeleri, bir konuda<br />

derinleşmeleri ‘gereksiz, ne işime yarayacak<br />

ki?’ yaklaşımıyla engellenir. Bu yaklaşımın<br />

DEHB’li çocuklar ya da yetişkinlere sınırlı<br />

olmadığı apaçık. Ancak DEHB’li çocuk gerekli<br />

olana beyni/zihni ancak ve zar zor yetiştiği <strong>için</strong><br />

derinleşmeye fırsat bulamazken, toplumun<br />

kalanındaki ‘sınavda çıkmayacak ya da ileride(?)<br />

işine yaramayacak konuları öğrenmeme’<br />

eğilimine gerekçeyi toplumsal alışkanlıklarda<br />

arayabiliriz. ‘Hemen şimdi’nin ezici üstünlüğü,<br />

‘bir gün lazım olur’u önemsizleştirir. Bir gün<br />

gelişim development<br />

lazım olur’un da ihtiyaç ölçütüne dayalı olmasını,<br />

yüzeyselliğin geleceğe vadelenmiş biçimi<br />

olarak görebiliriz. İhtiyaç sayılmayan ihtiyaçlar,<br />

karşılanmadığında hayatımızda kendimizi sığ,<br />

anlamsız, hayatta ama yaşamaya gönülsüz<br />

hissettiğimiz her şeyi içerebilir.<br />

Bugün, geleceğin hizmetkarı mı?<br />

Çocuklarımızın geleceğine ilişkin ideallerimiz,<br />

onların nasıl bir yaşam süreceklerine dair<br />

hayallerimiz bugünü unutmamıza ya da<br />

bugünü geleceğin hizmetinde bir ara dönem<br />

olarak görmemize yol açıyor. Bir yandan da,<br />

çocuklarımızın geleceğine kendi fantezilerimizi<br />

yansıtmanın, onları kendi gerçekleşmemiş<br />

hayallerimizi hayata geçirmekle yükümlemenin<br />

yanlış olduğu kanısı bizi tutuklaştırıyor. Çocukların<br />

geleceğiyle ilgili beklentilerimiz olması<br />

yanlış mı, doğru mu tam olarak bilmiyorum,<br />

ama böyle bir tasarımın ya da idealleştirmenin<br />

doğması kaçınılmaz. Diğer yandan bu idealleştirmenin<br />

kaçınılmaz olması, bunun gerçekleşmesinin<br />

kaçınılmaz ya da ‘şart’ olduğu anlamına<br />

gelmiyor. Başka bir deyişle, çocuğumuza<br />

ilişkin ideallerimiz ve beklentilerimiz olabilir,<br />

ama çocuğumuzun büyük ölçüde bu ideal ve<br />

beklentilere uymaması da kaçınılmaz! İki kaçınılmazlık<br />

arasındaki çelişkiyi çözdüğümüz (ya<br />

da bu çelişkinin farkında olduğumuz) ölçüde<br />

ve bu çelişkiyi yok etmek <strong>için</strong> çabalamak (veya<br />

debelenmek) yerine, kendi beklentilerimiz ve<br />

çocuğun realitesi arasındaki uzlaşmayı gerçekleştirdiğimiz<br />

ölçüde rahata ereriz. Peki, bu<br />

rahat ne kadar sürer? Kaba olmak pahasına,<br />

rahat batana kadar diyebilirim.<br />

Çocuklu hayatın izleri<br />

Çocuk büyütenlerin huzurunun kolayca kaçması,<br />

çocuklu yaşamın doğasının gereği. Anne-<br />

‘Hemen şimdi’nin ezici üstünlüğü,<br />

‘bir gün lazım olur’u önemsizleştirir.<br />

‘Bir gün lazım olur’un da ihtiyaç<br />

ölçütüne dayalı olmasını,<br />

yüzeyselliğin geleceğe vadelenmiş<br />

biçimi olarak görebiliriz.<br />

babaların sınav maceralarını düşündüğünüzde,<br />

tam her şey bitti derken en yüksek derecede<br />

eğitim görmüş birisi <strong>için</strong> bile sınavların bitmezliği<br />

kendini hatırlatıyor. Çocuklu hayat hakkındaki<br />

ilk kitabımın adını “Düşe Kalka Büyümek”<br />

koyduğumda, bu rahat edememe halinin<br />

doğallığını vurgulamak istemiştim. Çocuktan<br />

hiç düşmemesini bekleyen, pürüzsüz bir yaşam<br />

yok, olacağı da yok. Pürüzsüz yaşam, ancak yaşamamayla<br />

mümkün kalan bir şeydir. Bu tıpkı<br />

bir evin misafir odasının ancak kullanılmadığı<br />

takdirde temiz kalması gibi. Oysa, evlerdeki<br />

dağınıklık, canlılık, orada bir yaşam olduğunun<br />

belirtisidir. O yüzden de, “yeniden doğdum<br />

torunumla” diyen aile büyükleri kendi çocuklarının<br />

hayata başladıkları zamandaki yaşam<br />

enerjisini tekrar yakaladıklarını anlatıyorlar.<br />

Reçeteler mi ilkeler mi?<br />

Geleceğe dönük (‘İstikbal’) bakışlarını bugüne<br />

odaklayamayan anne-babaların, bugünden<br />

ötesini görmeye henüz beyin gelişimleri<br />

elvermeyen çocuklarla ortak nokta yakalaması<br />

çocuk yetiştirme denen onbinlerce yıllık sürecin<br />

kritik noktası. Onbinlerce yıldır her kuşakta sayısız<br />

kez denense de bir türlü ‘standart’laşamayan<br />

anne-babalıkta reçetelerden ziyade ilkelerle<br />

hareket etmek bana uygun geliyor.<br />

Yine de bir ideal anne-baba profili (gelecek,<br />

endişe ekseninde) reçetesi isteyen olur diye<br />

tedbirli davranarak bir tarif vereyim: Gerçekçi<br />

ama gerçekleri ‘kuzguna yavrusunun kartal gözükmesi’<br />

misali hafifçe (ama daha fazla değil)<br />

yadsıyan, kusur görücülüğünü denetleyebilen<br />

anne-babalar, gelecek karşısında duydukları<br />

endişeyi daha az yansıtıyor, çocuklarına ilişkin<br />

hayal kurmaktan da, bu hayallerinin gerçekleşmemesi<br />

olasılığından da daha az korkuyorlar.<br />

Bu yazı VKV Koç İlkokulu, Ortaokulu ve Lisesindeki Ebeveynlik Kongresi kapsamında verdiğim ‘Bilimsel anne-babalık olur mu’ konferansımın hazırlık notlarından Voice dergisi <strong>için</strong> derlendi.<br />

Konferansta anlattıklarımdan biraz farklı olsa da, konferans sırasında son dönem çalışmalardan derlediğim bazı beyin görüntüleriyle desteklediğim sunumun özünü burada bulabilirsiniz.<br />

Görüşlerim hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler www.yankiyazgan.com’u ziyaret edebilir veya son beş yıl <strong>için</strong>deki kitaplarımı inceleyebilirler.<br />

VOıCE 35


As the Koç School moves forward into its<br />

26 th year, it is interesting to reflect on how<br />

the Overseas College Guidance Office has<br />

evolved and developed along with the<br />

growth of the school itself. In fact, I still<br />

remember the day I received the phone call<br />

from the headmaster at the time, Gerry<br />

Shields, on a lazy Saturday morning, telling<br />

me about the new college counseling job<br />

that had been created and asking about if I<br />

would be interested in the job. At the time<br />

I was working as the Director of College<br />

Admissions at a small liberal arts college<br />

in the United States, and although I had<br />

traveled as a tourist to Turkey, I had not<br />

thought about living and working outside of<br />

the U.S. The new position sounded exciting<br />

and the school up and coming and so I<br />

took a leap of faith, boarding that plane<br />

with my luggage in August of 1994 without<br />

36 VOıCE<br />

Larry Turns • Director of College Guidance<br />

gelişim development<br />

OCGO’s Journey of a Quarter of Century<br />

In the last 18 years, since I’ve started my job at the Koç School we have come a long way…<br />

even having seen the school. Although<br />

the Koç School had graduated a number<br />

of senior classes, the college counseling<br />

was being done on a part-time basis by an<br />

English teacher. I also still recall my drive to<br />

Koç, past the half-built buildings that could<br />

be seen from the highway in Sultanbeyli,<br />

driving up to the school, on then rutted<br />

and unpaved roads to a stark treeless<br />

campus. I remember that the school was<br />

still in its infancy, the schedule put together<br />

by the academic dean on a huge colored<br />

map drawn on her office wall. In fact,<br />

students used to come to school several<br />

weeks after the school officially opened as<br />

the weekly schedule changed on a daily<br />

basis, so students would wait until it was<br />

finalized before making the commitment<br />

to come to school on a regular basis.<br />

There was no Via Port, local restaurants<br />

or convenience stores and I recall one<br />

university representative, who decided to<br />

make his way to the school on his own and<br />

took over three hours from Istanbul using<br />

a ferry, train, bus and taxi before finally<br />

making his way to our doorstep.<br />

As there had not been a designated space<br />

for this position before, I was given a small<br />

room in what is now the tea room on the<br />

first floor but unfortunately the fact that<br />

I needed a computer and furniture was<br />

overlooked. Furthermore the room was<br />

overrun with three months of mail lying<br />

in piles all over the floor, as we did not<br />

have internet at the time and all school<br />

application materials and promotional<br />

materials were mailed. I recall taking a<br />

tour of the basement of the school, and<br />

choosing chairs, a table and even finding


gelişim development<br />

There have been many memorable moments over the years.<br />

Before the internet, the files used to be prepared manually and<br />

sent by DHL. We were forced to work long hours, often into the<br />

night, to meet mailing deadlines.<br />

the keyboard to go with the hard drive that<br />

I had found in the office. I also approached<br />

faculty who had a spouse who was not<br />

working and arranged for a part-time office<br />

assistant and by the start of school the<br />

office was open for business.<br />

%20 and up, up it goes….<br />

That first year I recall there were 125 seniors<br />

of which less than 20% decided to study<br />

overseas. At first, the students did not know<br />

what to make of this new office but one by<br />

one they began stopping by and we began<br />

to meet and to make individual plans.<br />

Fortunately, right from the early years, the<br />

Koç School has had a strong student body<br />

and even in the first year, the Koç School<br />

burst on the scene, having two students<br />

accepted to Harvard University and one<br />

to Yale University; I recall my conversation<br />

and how Harvard had taken notice of this<br />

new school, referring to the two students<br />

admitted as the two “Zeyneps,” Zeynep<br />

Fetvacı and Zeynep İnanoğlu.<br />

There have been many memorable<br />

moments over the years, the first year that<br />

Asuman Okman came to work with me<br />

in 1998 was a time before internet, when<br />

the files were prepared manually and sent<br />

by DHL and we were forced to work long<br />

hours, often into the night, to meet mailing<br />

deadlines, arranging for heaters as the<br />

school building had closed and the heat<br />

turned off. I remember years of battling<br />

with power shortages, snow storms that<br />

made it difficult to make it to school or<br />

to get the DHL truck to come and pick up<br />

applications to make flights which would<br />

allow the applications to be received on<br />

time. I even remember having prearranged<br />

phone calls with a number of prestigious<br />

universities and having to be whisked off<br />

by car to keep those appointments as local<br />

gypsies had stolen the copper in the phone<br />

cables and we had no phone service.<br />

The School of firsts<br />

The success of the Overseas College<br />

Guidance Office can be credited to the<br />

commitment that the school and the Koç<br />

family have given to the office in the effort<br />

to provide the best higher educational<br />

opportunities for its students, and in fact<br />

Suna Kıraç herself was directly responsible<br />

for helping to get the office started and<br />

supported its development. The Koç School<br />

was the first school in Turkey to have a<br />

fulltime Overseas Guidance Office, the first<br />

early college counselor, and the first school<br />

in Turkey to have a Turkish University<br />

Counseling Office. Robert College, for<br />

example, at the same time had a teacher<br />

who handled college counseling on a parttime<br />

basis. The influence of the Koç School<br />

on Overseas College Counseling in Turkey<br />

has been significant and I believe directly<br />

set the standard that then became routine<br />

at our peer institutions such as Robert<br />

College, Üsküdar, Enka, and Hisar Schools.<br />

The existence of counselors designated for<br />

overseas college counseling has impacted<br />

the increased number of overseas visitors,<br />

and most days during the fall, the Koç<br />

School hosts university representatives<br />

from all over world including prestigious<br />

universities in the United States,<br />

Canada, the United Kingdom and other<br />

parts of Europe. Our students have<br />

benefitted greatly, seeking wonderful<br />

opportunities all over the world and<br />

frequently earning large scholarships,<br />

making it possible for even needy<br />

students to attend overseas universities.<br />

Skyrocketing numbers<br />

Today is a far cry from the early years of the<br />

office’s existence; most school documents<br />

are sent electronically and the office staff<br />

has expanded so that we now have three<br />

counselors, Didem Sezer Epikmen, Asuman<br />

Okman and myself, Larry Turns, helping<br />

seniors with their overseas college search,<br />

along with Nilüfer Aras who is the early<br />

college counselor and Aziz Çınar who<br />

is the liaison with parents and students<br />

and is responsible for all computer and<br />

technical support. Also our numbers have<br />

skyrocketed, and this year there are 153<br />

seniors applying overseas out of a class<br />

of 254 and 47% of seniors attended an<br />

overseas university last year, which was 99<br />

students in all and represented the largest<br />

number of students ever in the school’s<br />

history to study overseas. The office also<br />

continues to spread the word about the<br />

strength of the Koç School by visiting<br />

university campuses in the summer and<br />

attending international conferences during<br />

the year, hosting an annual college fair and<br />

taking our students on a college tour every<br />

spring. The office also has in house help for<br />

students and parents who seek financial<br />

assistance as Asuman Okman meets with<br />

the families to help them with the process.<br />

We also have a number of new initiatives<br />

as Peter Harrison will be collaborating with<br />

OCGO in order to offer increased help with<br />

the UK process and is currently helping<br />

students with their UK personal statements<br />

and will assist in the application process.<br />

The office also continues to work hand in<br />

hand with the Turkish University Office as<br />

we do not feel that studying overseas is<br />

the right option for every student but both<br />

offices work together to provide appropriate<br />

counseling. Similarly we are coordinating<br />

our efforts closely with Paul Barrie, the IB<br />

coordinator, as well as the individual class<br />

deans. It is an exciting time to be a<br />

student at the Koç School as the entire<br />

school community has put its best resources<br />

forward to allow the students to have the<br />

best counseling services possible. It is not<br />

only interesting to reflect on our past but<br />

also to look forward to the future and the<br />

wonderful opportunities that await.<br />

VOıCE 37


YÖK’teki yenilikler<br />

Bugünlerde YÖK yeni yasasını tasarlıyor.<br />

Yasa tasarısının heyecan verici tarafı, Türk<br />

üniversitelerinin kendi öğrencilerini seçebilecek<br />

bir yöne doğru ilerliyor olması. Yasanın<br />

34. maddesi üniversitelere kendi öğrencilerini<br />

seçme yolunda bir ışık yakıyor. Yasa,<br />

tasarı aşamasında olsa da üniversitelerin<br />

bu yönde ortak görüş ifade etmesi oldukça<br />

sevindirici. Yasanın detayını http://yeniyasa.<br />

yok.gov.tr/?page=yazi&c=90&i=105 linkinden<br />

inceleyebilirsiniz. Merkezi yerleştirme<br />

sisteminin ya da üniversitelerin kendi öğrencilerini<br />

seçme yönteminin artı ve eksilerini<br />

sayfalarca dile getirmek mümkün. VKV<br />

Koç Özel Lisesi öğrencileri, her ne kadar<br />

merkezi sınavlarda başarılı olup hedefleri-<br />

gelişim development<br />

Güzel haberler<br />

Sibel İzgiman • Yurtiçi Üniversite Bölüm Direktörü<br />

Sizlere iki güzel haberimiz var. Üniversitelere kendi öğrencilerini seçme yolunda<br />

bir ışık yakan yeni YÖK yasası, tasarı aşamasında. Bir diğer haber ise 2012 dönemi<br />

mezunlarımızın elde ettiği burs oranlarıyla ilgili. Merkezi sınavlardaki başarılarıyla<br />

dikkat çeken VKV Koç Özel Lisesi’nin 2012 mezunlarından vakıf üniversitelerine yerleşen<br />

100 öğrencinin 54’ü burslu bir programa yerleşerek hepimizi gururlandırdı.<br />

VOıCE 38<br />

ne ulaşsalar da, farklı değişkenler de göz<br />

önünde bulundurulduğu bir üniversiteye<br />

giriş koşulunda da avantajlarını sürdüreceklerdir.<br />

Hem üniversite hayatında, hem de<br />

profesyonel iş hayatında değer bulan çok<br />

yönlülük, bundan sonra üniversiteye girişte<br />

de dikkate alınabilir.<br />

Hepimizin gururu Koç mezunları<br />

2012 sınıfından vakıf üniversitelerine<br />

yerleşen 100 öğrencimizden 54’ü burslu<br />

bir programa yerleşti. Toplam rakam<br />

3.059.768 TL, dolar bazında 1.699.871<br />

dolara denk geliyor. Koç Üniversitesi’ne<br />

burssuz girip doğrudan % 25 indirim alan<br />

öğrencilerimizi de hesaba katarsak bu<br />

rakam 3.528.768 TL’ye ulaşıyor, bu da<br />

1.960.426 doları ifade ediyor. Bu başarının<br />

oluşmasında en büyük paydayı oluşturan<br />

öğrencilerimizi, daha sonra öğretmenlerini<br />

ve ailelerini tebrik ederiz. 2012 sınıfında<br />

üniversitelerin çeşitli programlarına tam<br />

burslu yerleşen üç mezunumuzun çalışma<br />

stratejisi, okuldan gördüğü destek ve gelecek<br />

hayallerini merak edenler <strong>için</strong>:<br />

Işıl Karanfil / Koç Üniversitesi Tıp<br />

Fakültesi - Tam Burslu:<br />

Okulum beni birçok adımda destekledi.<br />

Okulda İngilizce eğitim görmemiz sanılanın<br />

aksine bir avantaj. Çünkü İngilizce fen<br />

dersleri daha bilimsel ve ayrıntılı oluyor,<br />

müfredattaki bilgilerle tamamen uyuşuyor.<br />

Öğretmenlerim de çalışmalarım konusunda


ana çok destek oldular. 11. sınıfta çok<br />

test çözmedim, okulda öğrendiğim konuları<br />

ayrıntısıyla öğrenmeye çalıştım. 12. sınıfta<br />

ise sürekli tekrarlar ve o sınıfa <strong>özel</strong> konulara<br />

yoğunlaştım. Yurtiçi Danışmanlık Ofisi de<br />

üniversite konusunda çok güzel bilgilendirmeler<br />

yaptı, sınav sürecimi takip etti.<br />

Gelecekte bir tıp profesörü olmayı hedefliyorum.<br />

Dünya Sağlık Örgütü’ne bağlı<br />

çalışmak, sağlık politikaları geliştirmek<br />

istiyorum. Doğa fotoğrafçılığıyla ilgiliyim.<br />

Tanıdığım eski bir National Geographic<br />

fotoğrafçısıyla bir yaz, fotoğraf seyahatine<br />

çıkmayı planlıyorum. İleride fotoğraf sergileri<br />

açma fikri de beni heyecanlandırıyor.<br />

Bize kendinizden bahseder misiniz?<br />

1970 İstanbul doğumluyum, 1992 yıllında<br />

İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünden<br />

mezun oldum. Daha sonra Bahçeşehir<br />

Üniversitesi’nde “Kariyer Geliştirme Danışmanlığı”<br />

sertifika programını tamamladım.<br />

Meslek hayatımın ilk yıllarında<br />

Balıklı Rum Hastanesi’nde psikolog olarak<br />

çalıştım. Daha sonra sektörel gözlemlerim<br />

neticesinde eğitim alanının beni daha çok<br />

heyecanlandırdığına karar verdim.<br />

Bugüne kadar yaptığınız çalışmalar<br />

hakkında bilgi alabilir miyiz?<br />

Eğitim alanına geçiş yaptıktan sonra ilk<br />

çalıştığım kurum MEF dershaneleri oldu.<br />

Bu kurumda iki yıl süreyle danışman olarak<br />

öğrencilere ve velilere meslek seçimi,<br />

kariyer yönelimi, sınav-sistem gibi konu-<br />

gelişim development<br />

Ali Kaviş / Bilkent Üniversitesi Bilgisayar<br />

Mühendisliği Bölümü - Tam Burslu:<br />

11 ve 12. sınıfta dershaneye gittim ama<br />

<strong>özel</strong> ders almadım. Özel ders almanın<br />

gerekli olduğunu düşünmüyorum. Keşke<br />

11. sınıfta işi biraz daha sıkı tutsaydım, o<br />

zaman son yılda çok daha rahat olurdum<br />

diyorum bazen. Hocalarımız sınava yönelik<br />

testler ve konu anlatımları hazırladılar bizim<br />

<strong>için</strong>. Özellikle Taner Hoca ve Koray Hoca’nın<br />

YGS ve LYS öncesi sağladığı kolaylıklar çok<br />

işimize yaradı. Yurtiçi Danışmanlık Ofisi de<br />

oldukça yararlı oluyor bu süreçte. Ne zaman<br />

ne yapılmalı, nasıl çalışılmalı, hangi üniversite<br />

hangi açıdan daha iyi gibi konularda bize<br />

çok yardımcı olundu.<br />

larda destek verdim. Daha sonra TED İstanbul<br />

Koleji’nde beş yıl süreyle psikolojik<br />

danışman olarak görev yaptım. Ardından<br />

Hisar Eğitim Vakfı Özel Hisar Lisesi’ne<br />

geçtim. Sekiz yıl boyunca çalıştığım Özel<br />

Hisar Lisesi’nde, Yurtiçi Üniversite Danışmanlık<br />

ve Kariyer Merkezi bünyesindeki<br />

Yurtiçi Üniversite Danışmanlık Ofisi’ni<br />

kurdum. Öğrenci ve ailelerin kariyer<br />

yönelimi süreci içerisinde neler yaşadığını,<br />

nasıl desteklenmesi gerektiğini, mesleki<br />

yönelim ve kariyer yolu ana başlığındaki<br />

danışmanlık ihtiyaçlarının karşılanmasını<br />

sağladım. Kazandığım deneyimler bu sürecin<br />

test çözmeyle ilerleyen teknik ya da<br />

mekanik bir süreç olmadığını bana gösterdi.<br />

Bu da hem bilgi hem de psikolojik<br />

destek anlamında profesyonelleşmemde<br />

önemli rol oynadı.<br />

Can Tankuş / İstanbul Bilgi Üniversitesi<br />

Sinema ve TV Bölümü - Burslu:<br />

Son sene dershane ve okul saatleri dışında<br />

günde yaklaşık iki saat test çözerek ve konu<br />

tekrarı yaparak sınava hazırlandım. Okul bu<br />

süreçte beni rehberlik çalışmalarıyla, sınavın<br />

yapısı, çalışma planı ve okul analizi gibi<br />

konularda bilgilendirmek amacıyla birebir<br />

görüşmelerle destekledi. İleride iyi filmler<br />

çeken bir yönetmen olmayı amaçlıyorum. Bir<br />

de son zamanlarda Soner Yalçın’ın Samizdat’ını<br />

okumaya başladım ve gazeteciliğe de<br />

merak saldım.<br />

Yurtiçi Üniversite<br />

Danışmanlığına<br />

taze kan<br />

VKV Koç Özel Lisesi Yurtiçi<br />

Üniversite Danışmanlık Ofisi’nin<br />

yeni üyesi Tarkan Gülbay’ı<br />

tanıyalım.<br />

Öğrencilerimiz hakkındaki ilk izlenimlerinizi<br />

öğrenebilir miyiz?<br />

Koç öğrencileri düşüncelerini rahatlıkla ve<br />

özgüvenle ifade ediyor. Yurtiçi ve yurtdışı<br />

kariyer seçeneklerini gerek öğrenci gerekse<br />

veliler objektif olarak değerlendiriyorlar.<br />

VKV Koç Özel Lisesi’nin oturmuş bir kurumsal<br />

yapısı olduğunu zaten biliyordum.<br />

Çalışmaya başladıktan sonra bunu yerinde<br />

gözlemleme şansım oldu. Okul içerisinde<br />

departmanlar arası uyumun çok iyi olduğunu<br />

düşünüyorum. Danışmanlık hizmetleri<br />

boyutunda çok profesyonel olduğunu<br />

bildiğim ve kuruma gelmeden önce de<br />

hakkında çok olumlu şeyler duyduğum bu<br />

ekibe katılmaktan dolayı çok mutluyum.<br />

VOıCE 39


1<br />

2<br />

3<br />

4<br />

5<br />

6<br />

7<br />

8<br />

9<br />

10<br />

11<br />

12<br />

13<br />

14<br />

15<br />

16<br />

17<br />

18<br />

19<br />

20<br />

21<br />

22<br />

23<br />

24<br />

25<br />

26<br />

27<br />

28<br />

29<br />

30<br />

31<br />

32<br />

33<br />

34<br />

35<br />

36<br />

37<br />

38<br />

39<br />

40<br />

41<br />

42<br />

43<br />

44<br />

45<br />

46<br />

47<br />

48<br />

49<br />

50<br />

51<br />

52<br />

53<br />

54<br />

55<br />

56<br />

57<br />

58<br />

59<br />

60<br />

61<br />

62<br />

63<br />

64<br />

65<br />

66<br />

67<br />

68<br />

69<br />

70<br />

40 VOıCE<br />

gelişim development<br />

2012 TÜRKİYE ve YURTDIŞI ÜNİVERSİTELERE YERLEŞME LİSTESİ (SOYADI SIRALI)<br />

AD-SOYAD ALAN<br />

PUAN<br />

TÜRÜ<br />

TERCİH<br />

SIRASI<br />

ÜNİVERSİTE / BÖLÜM YURTDIŞI ÜNİVERSİTE<br />

RIZA ERAY ADLIM<br />

RGL<br />

UnIVERSITY OF MIAMI<br />

ALARA İPEK AKBIYIKOĞLU<br />

IB<br />

nEw YORK UnIVERSİTY<br />

GİZEM AKKALKAn<br />

RGL TM1 6 Bahçeşehir Ü. / İÇ MİMARLIK VE ÇEVRE TASARIMI (İnG.)<br />

DORUK AKPEK<br />

IB<br />

nORTHwESTERn UnIVERSITY<br />

BERK AKTAŞ<br />

IB<br />

BOSTOn UnIVERSITY<br />

MERT AKYILDIZ<br />

IB<br />

POLYTECHnIC InSTITUTE OF nYU<br />

SEÇİL ALTInTAŞ<br />

IB<br />

HARVARD UnIVERSITY<br />

TUĞÇE ALTUnALAn<br />

RGL TM2 2 KOÇ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ (İnG.)<br />

LARA ARIKAn<br />

RGL<br />

RInGLInG COLLEGE OF ART AnD DESIGn<br />

ZEYnEP AROLAT<br />

IB<br />

PRATT InSTITUTE<br />

OnUR CAn ARSLAn<br />

RGL TM1 1 YEDİTEPE Ü. / İŞLETME (%50 BURSLU)<br />

TÜLİn RUMEYSA ARSLAn<br />

IB<br />

MCGILL UnIVERSITY<br />

OZAn ARSLAnOĞLU<br />

RGL MF4 2 SABAnCI Ü. / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG (%50 BURSLU)<br />

MERVE DEnİZ ASLAn<br />

RGL<br />

CEnTRAL SAInT MARTInS COLLEGE OF ART & DESIGn<br />

YUSUF CAnER ASLAn<br />

RGL TM3 10 SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG.<br />

EMİR ATAER<br />

RGL TM1 7 SABAnCI Ü. / YÖnETİM BİLİMLERİ PROG.<br />

ECE ATBAŞ<br />

RGL MF3 1 İSTAnBUL Ü. / VETERİnER FAKÜLTESİ<br />

CAn BARAn AYGÜLER<br />

RGL<br />

SIMOn FRASER UnIVERSITY<br />

TOLGA BABÜR<br />

IB<br />

DUKE UnIVERSITY<br />

UMUT BAKAnOĞULLARI<br />

RGL TM2 3 İSTAnBUL Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ<br />

AYBARS BALCI<br />

RGL TM1 1 KOÇ Ü. / İŞLETME (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

VEDAT CAn BALTALI<br />

RGL MF4 17 BAHÇEŞEHİR Ü. / EnERJİ SİSTEMLERİ MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

MELİS BASMACI<br />

IB<br />

KInG’S COLLEGE LOnDOn<br />

FUAT BERK BATUR<br />

RGL TM2 9 İSTAnBUL BİLGİ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ<br />

ECESU BAYIR<br />

IB<br />

nEw YORK UnIVERSITY<br />

JOEL BEBASA<br />

IB<br />

GEORGETOwn UnIVERSITY<br />

CEM BEnHASOn<br />

RGL<br />

ECOLE HOTELIERE DE LAUSAnnE<br />

YASEMİn BEnKER<br />

IB<br />

BROwn UnIVERSITY<br />

KERİM HAKAn BEnSEL<br />

IB<br />

YALE UnIVERSITY<br />

SELİn BERKER<br />

RGL<br />

PARSOnS THE nEw SCHOOL FOR DESIGn<br />

MEHMET SUAT BÜYÜKAKSAKAL<br />

RGL TM2 3 İSTAnBUL BİLGİ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ<br />

LARA CEYLAn<br />

RGL TM1 19 İSTAnBUL BİLGİ Ü.* / İŞLETME-EKOnOMİ (İnG.) (%25 BURSLU) COnCORDIA UnIVERSITY - MOnTREAL<br />

M. ORHAn JEAn PİERRE COnTRASTIn<br />

IB<br />

UnIVERSITY OF CAMBRIDGE<br />

MUTLUHAn ÇAĞ<br />

RGL TM1 2 ÖZYEĞİn Ü. / İŞLETME (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

MELİS ÇAĞAn<br />

RGL<br />

MCGILL UnIVERSITY<br />

DEnİZ ÇAKMAKÇI<br />

RGL TM2 4 KOÇ Ü.* / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.)<br />

DRExEL UnIVERSITY<br />

CEYLAn ÇARHOĞLU<br />

IB<br />

CHAPMAn UnIVERSITY<br />

SARP ÇEBİ<br />

RGL MF4 4 BAHÇEŞEHİR Ü. / EnDÜSTRİ ÜRÜnLERİ TASARIMI (İnG.)<br />

IRMAK ÇELEBİOĞLU<br />

RGL TM3 3 KOÇ Ü. / PSİKOLOJİ (İnG.)<br />

KIVILCIM ÇELİK<br />

IB<br />

wATERFORD InSTITUTE OF TECHnOLOGY<br />

DEnİZ ÇETİn<br />

RGL TM3 7 KOÇ Ü. / PSİKOLOJİ (İnG.)<br />

CAnSU ÇInAR<br />

RGL TM2 3 KOÇ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

ÖYKÜ ÇİLDİR<br />

RGL<br />

MCGILL UnIVERSITY<br />

ERSİn ÇOBAn<br />

RGL MF4 7 SABAnCI Ü. / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. (%50 BURSLU)<br />

PInAR DAnACI<br />

RGL TM3 4 KOÇ Ü. / SOSYOLOJİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

DAMLA DARICI<br />

RGL MF4 8 KOÇ Ü. / EnDÜSTRİ MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.)<br />

İPEK DEMİRCİOĞLU<br />

IB<br />

SCHOOL OF THE ART InSTITUTE OF CHICAGO<br />

SELİn DEMİRLER<br />

IB<br />

LAFAYETTE COLLEGE<br />

BAŞAK DEMİR<br />

RGL MF4 3 KOÇ Ü. / KİMYA-BİYOLOJİ MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

OSMAn KAAn DEMİRÖZ<br />

RGL MF4 5 KOÇ Ü. / BİLGİSAYAR MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

BADE DERİnDERE<br />

RGL TM3 6 SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG.<br />

EROL MERT DİnÇERLER<br />

RGL TS1 4 İSTAnBUL BİLGİ Ü. / REKLAMCILIK (İnG.)<br />

ELİCAn DOEnYAS<br />

RGL MF4 2 KOÇ Ü. / BİLGİSAYAR MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

SELEn EBRA EFE<br />

IB<br />

SCHOOL OF ORIEnTAL AnD AFRICAn STUDIES, UnIVERSITY OF LOnDOn<br />

MERVE EKİCİ<br />

IB<br />

BARnARD COLLEGE<br />

TUBA ELMAS<br />

RGL TM1 4 KOÇ Ü. / İŞLETME (İnG.)<br />

MERVE ELTEMUR<br />

IB<br />

nEw YORK UnIVERSITY<br />

DİLAn EMRE<br />

IB<br />

PARSOnS THE nEw SCHOOL FOR DESIGn<br />

BARAn ERBİŞ<br />

RGL TM2 7 KOÇ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

OĞUZ CAn EREn<br />

IB MF4 1 SABAnCI Ü. / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG.<br />

UnIVERSITY OF ILLInOIS AT URBAnA-CHAMPAIGn*<br />

EMRE ERİM<br />

RGL MF4 4 İSTAnBUL TEKnİK Ü. / İMALAT MÜHEnİSLİĞİ<br />

BURAK ERKMAn<br />

RGL TM3 6 SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG.<br />

KEREM ERKMEn<br />

RGL TM3 5 SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG.<br />

EBRU İPEK ERKÖSE<br />

RGL TM2 3 IŞIK Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

DEnİZ ERTAn<br />

IB<br />

UnIVERSITY OF PEnnSYLVAnIA<br />

SELÇUK ERTUĞ<br />

RGL MF4 4 SABAnCI Ü. / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG.<br />

HAnDE EYİSOYLU<br />

RGL MF4 2 SABAnCI Ü. / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG.<br />

İREM EZİCİ<br />

RGL TM3 4 İSTAnBUL BİLGİ Ü. / PSİKOLOJİ (İnG.)<br />

ZEYnEP FİLİZEL<br />

RGL TM2 3 YEDİTEPE Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ (%50 BURSLU)<br />

LEVEnT GECEBEĞİ<br />

IB<br />

LEHIGH UnIVERSITY<br />

*Tercih ettiği Üniversite


71<br />

72<br />

73<br />

74<br />

75<br />

76<br />

77<br />

78<br />

79<br />

80<br />

81<br />

82<br />

83<br />

84<br />

85<br />

86<br />

87<br />

88<br />

89<br />

90<br />

91<br />

92<br />

93<br />

94<br />

95<br />

96<br />

97<br />

98<br />

99<br />

100<br />

101<br />

102<br />

103<br />

104<br />

105<br />

106<br />

107<br />

108<br />

109<br />

110<br />

111<br />

112<br />

113<br />

114<br />

115<br />

116<br />

117<br />

118<br />

119<br />

120<br />

121<br />

122<br />

123<br />

124<br />

125<br />

126<br />

127<br />

128<br />

129<br />

130<br />

131<br />

132<br />

133<br />

134<br />

135<br />

136<br />

137<br />

138<br />

139<br />

140<br />

MERTHAn GEnCER<br />

OYA GÖKŞAHİn<br />

ZEYnEP GÖKALP<br />

EREn CAn GÜÇ<br />

ELİF GÜLEÇ<br />

BUĞÇE GÜLEn<br />

ÖMER KAAn GÜnAY<br />

MERT GÜnDEMİR<br />

MEHMET ORHUn GÜRAL<br />

AKSEL GÜREL<br />

LARA GÜRKAYnAK<br />

ECE GÜRLEYİK<br />

IRMAK MERVE GÜRSES<br />

MERT HİVA<br />

ELA IŞIK<br />

ÖZGE İBİŞAĞAOĞLU<br />

ALARAnUR İÇTEn<br />

HAnDE İLGİn<br />

nESLİŞAH İnAn<br />

SAnİYE İnCE<br />

DEBORA İPEKEL<br />

RAnA İPEKER<br />

KAAn KALEM<br />

UĞUR KAAn KALEM<br />

ALİ OSMAn KALO<br />

ZEREn KAMBUR<br />

MEnAHEM MARK KAnDİYOTİ<br />

CAn KAnTARCI<br />

CEREn KAnTURVARDAR<br />

DİCLE KARA<br />

OĞUZ BORA KARACA<br />

MURATCAn KARADUMAn<br />

IŞIL KARAnFİL<br />

AYÇA KATITAŞ<br />

ALİ KAVİŞ<br />

BATUHAn KAVUK<br />

MİKAİL MEVLÜT KAYA<br />

ERİM KEKLİKOĞLU<br />

ŞÜKRAn İPEK KEnAROĞLU<br />

ASLI KİMYA<br />

LEBRİZ KIZILER<br />

POLEn KİZİROĞLU<br />

BAŞAK KOCAMIŞ<br />

MEHMET ÖZEn KOÇAK<br />

YİĞİT KOÇAK<br />

CEnK KORDOVA<br />

BUSE KÖSEOĞLU<br />

CAn KULUnYAR<br />

AYŞE SERRA KUMAn<br />

METİn KUMRU<br />

EDA MELİKE KUROĞLU<br />

ASYA LATİFOĞLU<br />

YASMİn MAÇORO<br />

OSMAn DORUK MAnZAK<br />

KAAn MARO<br />

CAn MAVİ<br />

SERA MEn<br />

CEFİ MEnDA<br />

SUMRU MİZRAHİ<br />

EMİR MURATHAnOĞLU<br />

MARAL MÜDOK<br />

PIRILTI OnUKAR<br />

DEYLEM OnURSAL<br />

TOLGA ORAL<br />

EMRE ORBAY<br />

nUR ŞURA ÖZ<br />

DORUK ÖZBEK<br />

MERT ÖZBİLEK<br />

MURATCAn ÖZDEMİR<br />

ASLI ÖZDOYURAn<br />

2012 TÜRKİYE ve YURTDIŞI ÜNİVERSİTELERE YERLEŞME LİSTESİ (SOYADI SIRALI)<br />

IB<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

TM1<br />

DİL1<br />

TM1<br />

TS1<br />

TM2<br />

TM1<br />

TM1<br />

MF3<br />

MF4<br />

TS1<br />

TM3<br />

MF3<br />

MF4<br />

MF4<br />

TM3<br />

TM2<br />

TM2<br />

MF3<br />

TM1<br />

MF4<br />

TM2<br />

YGS6<br />

TM1<br />

MF4<br />

MF2<br />

MF4<br />

TM1<br />

TM1<br />

TM2<br />

TM3<br />

TM2<br />

TM1<br />

TM3<br />

TM1<br />

TS1<br />

TM1<br />

TM2<br />

MF4<br />

MF4<br />

2<br />

9<br />

5<br />

3<br />

2<br />

7<br />

5<br />

6<br />

2<br />

2<br />

10<br />

1<br />

4<br />

5<br />

3<br />

5<br />

2<br />

1<br />

5<br />

2<br />

3<br />

6<br />

5<br />

7<br />

15<br />

4<br />

13<br />

12<br />

4<br />

8<br />

5<br />

3<br />

12<br />

1<br />

11<br />

10<br />

2<br />

8<br />

6<br />

gelişim development<br />

PUAN TERCİH<br />

AD-SOYAD ALAN ÜNİVERSİTE / BÖLÜM YURTDIŞI ÜNİVERSİTE<br />

TÜRÜ SIRASI<br />

KADİR HAS Ü. / ULUSLARARASI TİCARET VE FİnAnS (%25 BURSLU)<br />

İSTAnBUL Ü. / AMERİKAn KÜLTÜRÜ VE EDEBİYATI<br />

KOÇ Ü. / EKOnOMİ (İnG)<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / SİnEMA VE TELEVİZYOn (İnG) (TAM BURSLU)<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / ULUSLARARASI TİCARET VE İŞLETMECİLİK (İnG)<br />

KOÇ Ü. / İŞLETME (İnG) (%25 BURSLU)<br />

İSTAnBUL Ü. / ÇAPA DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ<br />

İSTAnBUL TEKnİK Ü. / MİMARLIK<br />

KOÇ Ü. / MEDYA VE GÖRSEL SAnATLAR (İnG) (%50BURSLU)<br />

SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG.<br />

YEDİTEPE Ü. / TIP FAKÜLTESİ<br />

İSTAnBUL TEKnİK Ü. / İnŞAAT MÜHEnDİSLİĞİ<br />

YEDİTEPE Ü. / KİMYA MÜHEnDİSLİĞİ (%50 BURSLU)<br />

SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG. (%25 BURSLU)<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ<br />

KOÇ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / TIP FAKÜLTESİ (TAM BURSLU)<br />

YEDİTEPE Ü. / İŞLETME (TAM BURSLU)<br />

İ.D. BİLKEnT Ü. / BİLGİSAYAR MÜHEnDİSLİĞİ (TAM BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

ÖZYEĞİn Ü. / OTEL YÖnETİCİLİĞİ (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

DOĞUŞ Ü. / ULUSLARARASI TİCARET VE İŞLETMECİLİK (İnG.) (TAM BURSLU)<br />

İSTAnBUL TEKnİK Ü. / KOnTROL MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.)<br />

İSTAnBUL TEKnİK Ü. / KİMYA<br />

TÜRK HAVA KURUMU Ü. / PİLOTAJ<br />

ÖZYEĞİn Ü. / İŞLETME (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

ÖZYEĞİn Ü. / BAnKACILIK VE FİnAnS (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ (İnG.)<br />

SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG.<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ<br />

KOÇ Ü. / EKOnOMİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

SABAnCI Ü. / SAnAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG. (%25 BURSLU)<br />

BOĞAZİÇİ Ü. / İKTİSAT<br />

BAHÇEŞEHİR Ü.* / İLETİŞİM TASARIMI (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / EKOnOMİ (İnG.)<br />

KOÇ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ (İnG.)<br />

ÖZYEĞİn Ü. / EnDÜSTRİ MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / MAKİnE MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

nORTHEASTERn UnIVERSITY<br />

BABSOn COLLEGE<br />

QUEEn MARY, UnIVERSITY OF LOnDOn<br />

UnIVERSITY OF CALIFORnIA AT BERKELEY*<br />

PARSOnS THE nEw SCHOOL FOR DESIGn<br />

nORTHEASTERn UnIVERSITY<br />

UnIVERSITY OF VIRGInIA<br />

TUFTS UnIVERSITY<br />

nEw YORK UnIVERSITY<br />

MARYLAnD InSTITUTE COLLEGE OF ART<br />

EMERSOn COLLEGE<br />

KInG’S COLLEGE LOnDOn<br />

nEw YORK UnIVERSITY<br />

UnIVERSITY OF nOTTInGHAM<br />

THE UnIVERSITY OF nORTH CAROLInA AT CHAPEL HILL<br />

BABSOn COLLEGE<br />

STAnFORD UnIVERSITY<br />

JACOBS UnIVERSITY*<br />

UnIVERSITY OF TOROnTO<br />

UnIVERSITY OF MIAMI<br />

PRATT InSTITUTE<br />

JOHnS HOPKInS UnIVERSITY<br />

BOSTOn UnIVERSITY<br />

UnIVERSITY OF SOUTHERn CALIFORnIA<br />

DUKE UnIVERSITY<br />

UnIVERSITY OF VIRGInIA<br />

CARLETOn COLLEGE<br />

POLITECnICO DI MILAnO<br />

VASSAR COLLEGE<br />

CLARK UnIVERSITY<br />

STAnFORD UnIVERSITY<br />

UnIVERSITY OF MICHIGAn<br />

SCHOOL OF THE ART InSTITUTE OF CHICAGO<br />

*Tercih ettiği Üniversite<br />

VOıCE 41


141<br />

142<br />

143<br />

144<br />

145<br />

146<br />

147<br />

148<br />

149<br />

150<br />

151<br />

152<br />

153<br />

154<br />

155<br />

156<br />

157<br />

158<br />

159<br />

160<br />

161<br />

162<br />

163<br />

164<br />

165<br />

166<br />

167<br />

168<br />

169<br />

170<br />

171<br />

172<br />

173<br />

174<br />

175<br />

176<br />

177<br />

178<br />

179<br />

180<br />

181<br />

182<br />

183<br />

184<br />

185<br />

186<br />

187<br />

188<br />

189<br />

190<br />

191<br />

192<br />

193<br />

194<br />

195<br />

196<br />

197<br />

198<br />

199<br />

200<br />

201<br />

202<br />

203<br />

204<br />

205<br />

206<br />

207<br />

208<br />

209<br />

42 VOıCE<br />

EDA ÖZDOYURAn<br />

EMİR ÖZGÖREn<br />

PIRIL ÖZİnCE<br />

YİĞİT ÖZKAn<br />

MUAMMER ÇInAR ÖZKUL<br />

DEnİZ ÖZMEn<br />

SEDA ÖZnAL<br />

GÜLŞAH ÖZTEKİn<br />

ELİF ÖZÜÇAĞLIYAn<br />

KERİM PAPAKER<br />

FAİK BATUHAn PARALI<br />

OnUR CAn PEKER<br />

DAVİT DAVUT PESO<br />

IŞIL SAĞLAM<br />

BERKİn SAKİnTUnA<br />

ESLİn SAPORTA<br />

SEYMUR SAPORTA<br />

EFE SARGIn<br />

CAnSU SAYICI<br />

MÜJE SELEK<br />

BERK SEYDAn<br />

DORUK SIRTIOĞLU<br />

LARA SİBEL SİSA<br />

ECE SOYSAL<br />

HAMDİ SOYSAL<br />

OSMAn CAn SÖZÜnERİ<br />

ÇİSİL SU<br />

SAMED SUSAM<br />

MELİS SÜER<br />

SARP SÜLÜn<br />

EMRE SÜMER<br />

AYŞE İREM ŞEn<br />

FAİK ŞEnER<br />

ERMAn HAKAn ŞEnER<br />

ECEM ŞEnYUVA<br />

UĞUR CAn TAnKUŞ<br />

DİLARA TAŞDEMİR<br />

ECE ZEYnEP TAŞKIn<br />

BEYZA TAYCI<br />

KARDELEn TEKCİ<br />

TUTKU TEKİnEL<br />

BEnAn TERZİOĞLU<br />

BERKE TInAZ<br />

İnCİ TİMUR<br />

ELİF TOKAY<br />

İRİS SU TOKSÖZ<br />

ASLI TORAMAn<br />

BİGEM TOSUn<br />

DERİn TUFAn<br />

DEnİZ TUĞLU<br />

LARA TUKSAL<br />

TOLGA TUnALI<br />

FATOŞ ASLI TUnAMAn<br />

BUSE TUnÇEL<br />

nAZLI DEnİZ TUnÇELLİ<br />

KEREM CAn TURGUTLU<br />

ADASEL TÜREMİŞ<br />

DİLARA TÜRKYILMAZ<br />

nAZLI ZEYnEP UĞUR<br />

ATAKAn ULAK<br />

CAn URALKAn<br />

MEHMET SİnAn URAY<br />

AYŞEGÜL UYSAL<br />

AnIL YALIn<br />

BORA KAAn CAn YAVUZ<br />

AHMET YEnİ<br />

CAnSU YETİŞGİn<br />

YİĞİTCAn YILDIZ<br />

YAĞIZHAn YOLLU<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

IB<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

IB<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

IB<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

RGL<br />

IB<br />

RGL<br />

MF4<br />

TM2<br />

MF4<br />

TM1<br />

MF4<br />

TM2<br />

DİL1<br />

TS1<br />

MF4<br />

TM1<br />

MF4<br />

MF4<br />

MF4<br />

TM1<br />

TS1<br />

TS1<br />

TM3<br />

MF4<br />

MF4<br />

MF3<br />

MF4<br />

TM2<br />

DİL1<br />

TM3<br />

TM1<br />

TM2<br />

TM2<br />

MF4<br />

TS1<br />

TM1<br />

TM1<br />

TM1<br />

DİL1<br />

TM2<br />

MF3<br />

TM2<br />

5<br />

11<br />

5<br />

5<br />

4<br />

9<br />

6<br />

2<br />

11<br />

3<br />

3<br />

3<br />

19<br />

3<br />

1<br />

9<br />

6<br />

5<br />

10<br />

2<br />

4<br />

6<br />

2<br />

3<br />

4<br />

6<br />

6<br />

4<br />

3<br />

6<br />

7<br />

9<br />

3<br />

9<br />

9<br />

14<br />

gelişim development<br />

2012 TÜRKİYE ve YURTDIŞI ÜNİVERSİTELERE YERLEŞME LİSTESİ (SOYADI SIRALI)<br />

AD-SOYAD ALAN<br />

PUAN<br />

TÜRÜ<br />

TERCİH<br />

SIRASI<br />

ÜNİVERSİTE / BÖLÜM YURTDIŞI ÜNİVERSİTE<br />

nEw YORK UnIVERSITY<br />

TM2 8 İSTAnBUL BİLGİ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (%25 BURSLU)<br />

wESLEYAn UnIVERSITY<br />

MF4 9 SABAnCI Ü. / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. (%50 BURSLU)<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / MİMARLIK (İnG.)<br />

KOÇ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ (İnG.)<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / MİMARLIK (İnG.)<br />

SABAnCI Ü. / YÖnETİM BİLİMLERİ PROG.<br />

SABAnCI Ü. / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. (%50 BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / İnGİLİZ DİLİ VE KARŞILAŞTIRMALI EDEBİYAT (%25 BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / ARKEOLOJİ VE SAnAT TARİHİ (İnG.) (TAM BURSLU)<br />

ÖZYEĞİn Ü. / İnŞAAT MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / EKOnOMİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / MİMARLIK (İnG.)<br />

SABAnCI Ü.* / MÜHEnDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG.<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / BİLGİSAYAR MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

MARMARA Ü. / İKTİSAT (İnG.)<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / SİnEMA VE TELEVİZYOn (İnG.) (TAM BURSLU)<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / SİnEMA VE TELEVİZYOn (İnG.)<br />

KOÇ Ü. / SOSYOLOJİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

ÖZYEĞİn Ü. / EnDÜSTRİ MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

YEDİTEPE Ü. / MİMARLIK<br />

ACIBADEM Ü. / TIP FAKÜLTESİ (İnG.)<br />

KOÇ Ü. / KİMYA-BİYOLOJİ MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.) (TAM BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (%25 BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / İnGİLİZ DİLİ VE KARŞILAŞTIRMALI EDEBİYAT (%50 BURSLU)<br />

YEDİTEPE Ü. / PSİKOLOJİ<br />

ÖZYEĞİn Ü. / GİRİŞİMCİLİK (İnG.) (%50 BURSLU)<br />

KOÇ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ (İnG.)<br />

KOÇ Ü. / HUKUK FAKÜLTESİ (İnG.)<br />

İSTAnBUL TEKnİK Ü. / EnDÜSTRİ MÜHEnDİSLİĞİ (İnG.)<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü.* / MEDYA VE İLETİŞİM SİSTEMLERİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

SABAnCI Ü. / YÖnETİM BİLİMLERİ PROG.<br />

KOÇ Ü. / İŞLETME (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

İSTAnBUL BİLGİ Ü. / EKOnOMİ (İnG.) (%25 BURSLU)<br />

İSTAnBUL Ü. / İnGİLİZ DİLİ VE EDEBİYATI<br />

KOÇ Ü. / ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İnG.)<br />

BÜLEnT ECEVİT Ü. / TIP FAKÜLTESİ<br />

İSTAnBUL Ü. / SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER<br />

COLLEGE OF nEw CALEDOnIA<br />

BABSOn COLLEGE<br />

wASHInGTOn UnIVERSITY In ST. LOUIS<br />

UnIVERSITY OF MIAMI<br />

nEw YORK UnIVERSITY<br />

UnIVERSITY OF ILLInOIS AT URBAnA-CHAMPAIGn<br />

TUFTS UnIVERSITY<br />

TUFTS UnIVERSITY<br />

MCGILL UnIVERSITY<br />

UnIVERSITY OF MAnCHESTER<br />

UnIVERSITY OF PEnnSYLVAnIA<br />

BOSTOn UnIVERSITY<br />

STAnFORD UnIVERSITY<br />

nUOVA ACCADEMIA DI BELLE ARTI MILAnO<br />

KInG’S COLLEGE LOnDOn<br />

UnIVERSITY OF ILLInOIS AT URBAnA-CHAMPAIGn<br />

COLUMBIA UnIVERSITY<br />

COLUMBIA UnIVERSITY<br />

MCGILL UnIVERSITY<br />

PRATT InSTITUTE<br />

SKIDMORE COLLEGE<br />

PARSOnS THE nEw SCHOOL FOR DESIGn<br />

UnIVERSITA BOCCOnI*<br />

SYRACUSE UnIVERSITY<br />

BOSTOn UnIVERSITY<br />

PRATT InSTITUTE<br />

SYRACUSE UnIVERSITY<br />

MODUL UnIVERSITY VIEnnA<br />

UnIVERSITY OF PEnnSYLVAnIA<br />

PEnnSYLVAnIA STATE UnIVERSITY, UnIVERSITY PARK*<br />

UnIVERSITY OF CHICAGO*<br />

BOSTOn UnIVERSITY<br />

MCGILL UnIVERSITY<br />

ROGER wILLIAMS UnIVERSITY<br />

*Tercih ettiği Üniversite


Sun-kissed, bliss-kissed, that is the country<br />

of Oman, when turning a corner on an arid<br />

mountain can lead you to a Shangri-La where<br />

peach, apricot, walnut and grape bloom<br />

uproariously on terraced slopes, through<br />

which the water has not failed to flow for two<br />

thousand years.<br />

Oman is ruled by a wise king who actively<br />

seeks the blessings of God upon his people.<br />

Women can work outside the house, drive<br />

cars and dance for joy while their sisters across<br />

the border live in perpetual purdah. Here<br />

many women dress in swirling, gorgeously<br />

coloured dresses that are as African as they<br />

are Arabic, for this was the kingdom of Oman<br />

and Zanzibar. The girls array themselves in<br />

tribal costumes of unsurpassed loveliness,<br />

each tribe owning a combination of colours<br />

only they can wear.<br />

I was lucky enough to teach in Oman for<br />

four years at the Sultan’s School in Seeb. It<br />

was a coed, - Omani girls and boys in the<br />

same school! - not a common occurrence<br />

in Arabia. It was a wonderful period in<br />

my life: acting the role of Prospero in the<br />

gezi travel<br />

Oman: a unique identity<br />

John Richardson • English teacher<br />

It was a wonderful experience to teach at the Sultan’s School in Oman,<br />

a splendid country with a vibrant sense of unique identity…<br />

Sultan’s own theatre at the Al-Bustan Palace,<br />

beneath whose soaring dome – check it out<br />

on the net – a lovely girl from my home city<br />

of Cardiff played the harp while the rich<br />

sipped their earl grey and nibbled Omani<br />

dainties; where on Christmas Day my family<br />

and I dived from a dhow into the impossibly<br />

turquoise Indian Ocean, and dined on lobster<br />

and Christmas pudding on a desert beach;<br />

where you could swim in a really cold wadi<br />

river under a shimmering blue sky; and where<br />

you could wander around a marvelously<br />

reconstructed fort, like the one at Niswah,<br />

and admire how the Omanis lived centuries<br />

earlier. Oman is a splendid country with a<br />

vibrant sense of its own identity.<br />

Just ten minutes from the school was one<br />

of the longest and most perfect beaches<br />

in the world. Here the local fishermen sat<br />

mending their nets. It was customary for<br />

many of the staff to have sundowners on<br />

the sand at the end of the day, watching<br />

dolphins dive against the blood-red sun,<br />

turtles waddling up from the sea, or the play<br />

of phosphorescence round those enjoying an<br />

evening dip in the briny.<br />

I taught some of the wealthiest people in the<br />

world, including the young royals, and they<br />

were almost all uniformly clever, unspoiled<br />

and delightful to share a classroom with,<br />

students who spontaneously applauded<br />

chapters or scenes in “Pride and Prejudice” or<br />

“Jane Eyre”, that appealed to their sense of<br />

justice and propriety.<br />

That has only happened to me in one other<br />

school, in one other country, here in my<br />

beloved Istanbul.<br />

At the Sultan’s School<br />

in Seeb, Omani girls<br />

and boys are lucky<br />

enough to be educated<br />

in the same school<br />

- not a common<br />

occurrence in Arabia!<br />

Fotoğraflar: www.neleroluyor.net ve http://m2.i.pbase.com sitelerinden alınmıştır.<br />

VOıCE 43


Tell us about yourself?<br />

Emma Snow: I am a British teacher from<br />

Exeter, in the South West of England. My<br />

husband is American and my daughter claims<br />

she is half English, half American and half<br />

Turkish. (She is only four years old so is not<br />

great with fractions yet!) I have been an English<br />

Literature High School teacher for many years,<br />

although I have taught younger students on<br />

occasion. Currently, I am thoroughly enjoying<br />

teaching Grade Six at The Koç School.<br />

James Snow: I’ve been teaching almost<br />

non-stop since I graduated from university in<br />

the early 90s. I’ve taught in New York City,<br />

Verona, Italy for two and a half years and, of<br />

course, Istanbul. I spent eleven years working<br />

44 VOıCE<br />

ofis office<br />

She said… He said…<br />

An interview with our dedicated teachers Emma and James Snow…<br />

Emma Snow: “We live<br />

on the campus. This is<br />

a wonderful place for<br />

young children and we<br />

really like living in a<br />

community.”<br />

as a media studies/English instructor at the<br />

Jewish Community School in Ulus.<br />

I have written for the Time Out City Guide,<br />

Time Out magazine, the Turkish Daily News,<br />

Istanbul - the Guide, and other publications,<br />

and worked as a videographer for the<br />

International Herald Tribune’s web site. I also<br />

have toured with Turkish pop star Göksel<br />

as a VJ, and worked alongside many world<br />

famous Djs as resident VJ at The Hall and<br />

Ghetto in Beyoğlu… Many of these activities<br />

took place when I was a part time teacher.<br />

How did you decide to come to The<br />

Koç School?<br />

ES: A friend of mine recommended the<br />

school to me. She said it was a good<br />

opportunity to work alongside a highly<br />

committed and professional staff – and she<br />

was right. It is truly inspiring to work with my<br />

new colleagues. The campus also seemed<br />

ideal for our daughter.<br />

Is this your first international experience?<br />

ES: Yes, this is my only experience of working<br />

abroad. I have lived in Istanbul for over a<br />

decade now although unfortunately my<br />

Turkish does not reflect this.<br />

What was the first thing that impressed<br />

you when you first came to Turkey?<br />

ES: It would be a cliché to mention the<br />

hospitality, but it has to be said that this is<br />

one of the most impressive aspects of the<br />

country. I really enjoy all the rituals around<br />

food and drinks. Turks really know how to turn<br />

refreshment into a special occasion. I love the<br />

way that Turkish coffee is made, poured, shared<br />

and then used to predict the future. There is so<br />

much more to it than downing an Expresso from<br />

Starbucks. It has taken years for me to appreciate<br />

a Turkish breakfast, but I am finally a huge fan.<br />

JS: The first thing that impressed me was<br />

Istanbul. I gave up a job offer in Ankara after<br />

a few nights in this incredible city… My first<br />

impression of the Koç School was that it was<br />

a place that was serious about new trends in<br />

education and technologically superior to most<br />

schools in the country.<br />

Are Koç students different from the ones<br />

you have taught before?<br />

ES: My Grade Six students are lively and<br />

talkative, maybe slightly more so than students<br />

I have taught in recent years, but they are very<br />

enthusiastic and friendly. They love telling me<br />

stories and having class discussions.


ofis office<br />

James Snow: “The Koç students are often well-travelled<br />

and technologically savvy. They are hungry for new<br />

things and many are very ambitious.”<br />

JS: The students are often well-travelled and<br />

technologically savvy. They are hungry for<br />

new things and many are very ambitious.<br />

What do you think about Turkish food?<br />

ES: At first, I didn’t enjoy many of the<br />

traditional dishes, but I am gradually<br />

acquiring a taste for them. I can’t imagine<br />

ever ordering sheep’s intestines or testicles,<br />

or sheep’s brain soup, but I will happily<br />

choose kebabs and fırın sütlaç over burger<br />

and ice cream any day. In fact, I sometimes<br />

even take fırın sütlaç back to England for my<br />

father, who is becoming quite the expert on<br />

the best places to buy them.<br />

JS: It is a unique cuisine which is too often<br />

overshadowed by other countries’ foods<br />

such as Italian, French, Thai, etc. I thoroughly<br />

enjoy the traditional aşure, boza and sahlep.<br />

What do you miss about your home?<br />

ES: Newspapers, cheap baked beans, bacon,<br />

the shop Paperchase, zebra-crossings that cars<br />

actually stop at and most of all my family.<br />

JS: The magnificent changing colors of the<br />

leaves in October, my family, some friends<br />

from university, good Mexican food, and a<br />

1980s ”No Wave” New York City that no<br />

longer exists.<br />

What is your idea of perfect happiness?<br />

JS: I agree with the fashionable Slovenian<br />

philosopher Zizek who says happiness is<br />

an “unethical category” and “we don’t<br />

really want what we think we want” so the<br />

question makes no sense to me. A moment<br />

here, a moment there – this is the only<br />

“perfect happiness” I’ve experienced, but<br />

these moments pass in a flash. Remember<br />

the well-known Blake poem with the lines:<br />

“He who kisses a joy as it flies/lives in<br />

eternity’s sunrise” – that’s all we get IMHO.<br />

When and where were you happiest?<br />

ES: In the magical days after my daughter,<br />

Ella, had just been born, my husband and<br />

I could just stare at her in wonderment for<br />

hours. We called this ‘Ellavision’ because<br />

watching her was pure escapism.<br />

What is your greatest fear?<br />

JS: Having no outlet for what creative talents<br />

I’ve got had been my biggest fear for years,<br />

but now, I would have to say something<br />

happening to my daughter is my worst fear.<br />

Which words or phrases do you most<br />

overuse?<br />

ES: My catch phrase used to be ‘anyway,’ as<br />

I use it every time a student says something<br />

baffling or I want to change the subject. I’m<br />

also known for my enthusiastic adjectives.<br />

Often I can be heard telling someone they are<br />

my ‘fabulous, marvellous, superb student’.<br />

Which talent would you most like to have?<br />

ES: A phenomenally good memory would be<br />

worth having. Then I wouldn’t have so many<br />

‘To Do’ lists, I’d remember the punch line to<br />

many jokes and I’d be fluent in Turkish.<br />

Describe the “worst” lesson you have<br />

taught. What did you learn from it?<br />

ES: As an April Fool’s joke, I once taught<br />

my students a made up tense. They<br />

had been starting to brag about their<br />

knowledge of the Present Perfect Tense<br />

so I thought it would be amusing to<br />

create a new tense with timelines, past<br />

participles and particular usages. Some of<br />

the brighter students twigged that it was a<br />

joke that same day, but it took me weeks<br />

to ‘unteach’ some of the more gullible<br />

students. I won’t be in a hurry to try that<br />

experiment out again.<br />

JS: I had to proctor a reading exam for<br />

another teacher and I passed out the test<br />

papers and told the students to do their best<br />

and no questions. What I didn’t realize was<br />

the reading sections were still in the envelope<br />

and hadn’t been given out. The students<br />

were too obedient to ask me for them and<br />

the test had to be given again. Each time<br />

they looked at me puzzled, I just repeated,<br />

“No questions. Do your best.” I learned from<br />

that experience to ask colleagues exactly<br />

what something you are doing for them<br />

involves, especially when it is an exam!<br />

Do you live on campus? If so, how’s<br />

that going?<br />

ES: Yes, we live on campus. It’s a far cry from<br />

Nişantaşı where we used to have endless<br />

shops on our doorstep but we are elated to<br />

be away from the traffic and fumes. This is a<br />

wonderful place for young children and we<br />

really like living in a community. The pizza at<br />

Semih’s is pretty tasty too and I’m thrilled to<br />

have real people to play Bridge with (I’ve only<br />

played with cyber friends for years now).<br />

JS: The Koç personnel do everything they can<br />

to make the experience enjoyable. One of<br />

my colleagues says some people find it hard<br />

to move after they contract “suburbanitus”<br />

(a condition/situation where most everything<br />

is taken care of for you). I can imagine that<br />

happening after years of living in the city<br />

center where there is far too much stress and<br />

even aggression.<br />

What is your least favorite subject, and<br />

how do you overcome your indifference<br />

toward it to teach it well?<br />

ES: My favourite subject is poetry and my least<br />

favourite is grammar. I try to disguise my lack<br />

of enthusiasm and instead focus on ways to<br />

‘funk it up a bit’ so that the students enjoy<br />

using the language instead of merely learning<br />

the mechanics.<br />

JS: I like what modernist writer Ezra Pound<br />

called “Litterchur,” teaching the art of<br />

videography or going through grammar<br />

exercises in equal measure. It’s all in the<br />

way you approach it – even dry subjects<br />

can be enlivened.<br />

VOıCE 45


Ekonomi üzerine yüksek lisansını yaptığı<br />

Brüksel’in Bruges şehrinde antika pazarlarına<br />

yaptığı gezilerle birlikte ufak tefek antika<br />

parçalar biriktirmeye başlayan Sanem Göksel,<br />

Londra’da uluslararası bir şirkette finans<br />

sektöründe çalıştığı sekiz yıl boyunca da antika<br />

pazarlarını gezmekten hiç vazgeçmemiş.<br />

Türkiye’ye dönüp de yeniden kurumsal bir<br />

şirkette kariyerini sürdürmeye başladığında<br />

anlamış ki, öğrencilik yıllarında tutku haline<br />

gelen ve aileden aşina olduğu antikacılık onun<br />

yaşam biçimi olmalı... Şimdi o farklı konseptiyle<br />

çok beğeni toplayan Rosette Art & Antiques’de<br />

kendini çok mutlu hissediyor… Onunla sohbetimiz,<br />

Türkiye’de tam olarak yerleşmemiş<br />

antikacılık kültürüne olan aşinalığımızı artırıyor.<br />

Eşyanın antika değeri<br />

Antika nedir? Bir antikanın değeri nasıl biçilir?<br />

İşte sohbetimiz bu sorularla başlıyor. Sanem<br />

Göksel, gümrük kanunlarına göre yaşı 100<br />

seneyi geçen objelerin antika olarak tanımlandığını<br />

söylüyor ve ekliyor: “Hâlbuki nesnenin<br />

46 VOıCE<br />

mezunlar alumni<br />

Geçmişin bugünle buluşması<br />

Rosette Art & Antiques ile geçmişi<br />

günümüzle buluşturan 1992 yılı<br />

mezunumuz Sanem Göksel, antika<br />

tutkusunu ve profesyonel yaşamı geride<br />

bırakarak yöneldiği antikacılığı anlatıyor.<br />

sadece yaşı değil, belirli bir dönemin <strong>özel</strong>liklerini<br />

yansıtması, ait olduğu dönemde de değerli<br />

olması, nadide olması, kim tarafından, kim <strong>için</strong><br />

yapıldığı, kondisyonu gibi faktörler de önemlidir.<br />

İngilizler 1830 yılından önceki parçaları<br />

antika olarak nitelendirirler. Çünkü 1830’lar<br />

sanayi devrimiyle birlikte seri üretime geçiş<br />

yapılan yıllardır.”<br />

Antikanın koleksiyonerin o parça hakkında<br />

edindiği bilgilerle onu nasıl konumlandırdığı ve<br />

ona nasıl bir değer biçtiğinin önemli olduğuna<br />

değinen Göksel şöyle bir örnek veriyor:<br />

“Örneğin 1800’lerden kalmış gazoz kapağının<br />

değeri, sahibinin belirleyeceği rakama yükselecektir.<br />

Hikâyesi olan, formuyla, malzemesiyle,<br />

işçiliğiyle, kullanım amacıyla bir dönemin<br />

<strong>özel</strong>liklerini yansıtan ender eski eşyalar benim<br />

gözümde antikadır.”<br />

Kurumsal yaşamdan antikacılığa<br />

Profesyonel kariyerini geride bırakarak<br />

geçmişi keşfetmeye başlayan Sanem Gök-<br />

sel antika tutkusunun başlangıcını şöyle<br />

anlatıyor: “Antika eşyalara ilgim çocukluk<br />

yıllarımda yaz tatillerimi geçirdiğim<br />

büyük dedemin Alaşehir’deki konağında<br />

başlamıştı. Büyük dedem bir zamanlar<br />

müzayede işletmiş; mübadele yıllarında<br />

pek çok Levanten’in eşyalarının satışı <strong>için</strong><br />

müzayedeler düzenlemiş. Bu mobilyalardan,<br />

tablolardan kendine ayırdıkları da<br />

olmuş. O konaktaki devasa aynalar, varaklı<br />

tırnaklar, büyüleyici tablolar çocukluğumu<br />

güzelleştirdi. Evdeki eşyaların benzerlerini<br />

başka hiçbir evde görmemiştim.”<br />

Zaman geçiyor, yeni nesil apartman dairlerine<br />

yerleşiliyor, antikalar yavaş yavaş elden<br />

çıkarılıyor ve Göksel’in annesine ancak birkaç<br />

parça nadide antika kalıyor. Ardından Sanem<br />

Göksel’in antikaları ikinci keşif dönemi başlıyor<br />

hem de Belçika’da: “Öğrencilik yıllarımı geçirdiğim<br />

Belçika’da antika pazarlarıyla ve tutkunu<br />

olduğum Art Nouveau ile tanıştım. Çok zevkli<br />

bir bayanın evinin bir odasını kiralamıştım,


eni Sablon civarındaki antikacılara götürürdü.<br />

Belçika’dan kopamadım ve Bruges’te yüksek<br />

lisans’a devam ettim. Zaman tünelinden<br />

geçip bir ortaçağ şehrinde yaşamaya başlamış<br />

gibiydim. O zamanlarda ufak tefek antikalar biriktirdim.<br />

Londra’da yaşarken antika pazarlarını<br />

gezmek artık benim <strong>için</strong> bir tutku olmuştu.”<br />

Yıllar sonra, Göksel aslında sevdiği şeyin<br />

deve derisinden yapılmış sandıklardaki ve<br />

tavan arasındaki hazineleri gizliden gizliye<br />

keşfetmek olduğunu anlıyor. 12 yıllık profesyonel<br />

iş hayatını bırakması da bu sevgiden<br />

kaynaklanıyor. Değerli tecrübeler edinmiş<br />

ve keyifli bir iş hayatı geçirmiş olmasına rağmen,<br />

kendi hazır hissettiği ilk anda kurumsal<br />

hayatı terk ediyor. Mart 2012’de Rosette Art<br />

& Antiques’i kuran Göksel, şimdi çok daha<br />

mutlu olduğunu vurguluyor.<br />

Türkiye’de geçmişin değeri<br />

Antika merakının ve meraklılarının Türkiye’deki<br />

durumunu soruyoruz Göksel’e: “Antika,<br />

Türkiye’de daha çok kültür, eğitim ve gelir<br />

seviyesi yüksek bir kesime hitap ediyor diyebiliriz.<br />

Hâlbuki yurtdışında böyle değil” diyor.<br />

Yurtdışında antika parçalara ulaşmanın, onlar<br />

hakkında bilgi edinmenin, antika konusunda<br />

kendini geliştirmenin çok daha kolay ve keyifli<br />

olduğunu dile getiriyor. Göksel izlenimlerini<br />

şöyle aktarıyor: “Her şehirde, ilçede hatta<br />

minicik köylerde, her hafta antika pazarları<br />

kuruluyor. İrili ufaklı pek çok antika fuarı<br />

düzenleniyor, dünyanın dört bir yerinden alıcılar<br />

ve satıcılar geliyor. Yurtdışında antika ve<br />

koleksiyonerlik üzerine pek çok kitap ve dergi<br />

bulmak mümkün. Sırf antikaya ait televizyon<br />

kanalları olan ülkeler bile var. Bunlar hep<br />

antika kültürünün gelişmesini, yaygınlaşmasını<br />

destekleyici faktörler ve ne yazık ki bizde<br />

bunlar çok zayıf.” Türkiye’nin geçmişine bağlı<br />

kuşaklar yetiştiremediğine de değinen Göksel,<br />

“Güzel geleneklerimiz, örf ve adetlerimiz var<br />

ama çoğumuz bunları bilmiyoruz, bilmek<br />

istemiyoruz. Genelde küçümsüyoruz ya da<br />

uygulamak zorumuza gidiyor” diyerek İngilizlerin<br />

geçmişe ve geleneklerine bağlılıklarını<br />

çok takdir ettiğini belirtiyor.<br />

Vazgeçilmezler<br />

Çok okumak, meslektaşlarla bilgi alışverişi<br />

yapmak, detaycılık bu işin ilkeleri. Sanem<br />

Göksel de topladığı ürünlerin değerini belirme<br />

mezunlar alumni<br />

sürecinde antikacılarla uzun uzun sohbet<br />

ettiğine, bulduğu parçaları detaylı incelemeye,<br />

damgalarını araştırmaya özen gösterdiğine<br />

değiniyor. Araştırmalarında internetten de<br />

çok faydalandığını, forumlar ve bloglardan<br />

yararlandığını, kimi zaman müşterilerinden de<br />

çok şey öğrendiğini anlatıyor.<br />

Yurtdışındaki profesyonel antika fuarlarına katılan<br />

Göksel, çeşitli şehirlerdeki antika pazarlarında<br />

keşifler yapmaya devam ediyor. Yurtiçi<br />

ve internetteki müzayedeleri takip ediyor.<br />

Zaman zaman evlerden de mobilya ve obje<br />

alıyor. Rosette’i böyle renklendiren Göksel’in<br />

ayrılamayacağını düşündüğü parçalar da yok<br />

değil: “Antikacılık yapmaya karar verdikten<br />

sonra katıldığım ilk antika fuarından aldığım<br />

Charles Schneider adlı sanatçının imzası olan<br />

cameo cam vazolar ayrılamayacağım parçalar.<br />

Biri gelincik çiçeği diğeri küpe çiçeği desenli<br />

bu vazoların tekniğine, desen ve renklerine,<br />

ışığı yansıtmadaki sihirlerine hayranım. İkisi de<br />

mükemmel kondisyonda, çok nadir bulunan<br />

parçalar. Onlardan kısa zamanda ayrılabileceğimi<br />

sanmıyorum.”<br />

Rosette<br />

Rosette’de eşyalar saklamak değil kullanmak<br />

<strong>için</strong> satılıyor. Göksel, “Londra’da yaşarken<br />

topladığım eski eşyaları günlük hayatıma katmaya<br />

başlamıştım: ince porselen çay fincan-<br />

ları, renk renk Bohem kristali şarap kadehleri,<br />

fildişi saplı gümüş servis takımları, Art Deco<br />

likör takımları… Hikayeleri olan, eski yaşam<br />

tarzlarını yansıtan parçaları yaşatmaktan büyük<br />

keyif alıyorum” diyor. Modern tasarımları<br />

sevmesine rağmen sırf modernliğin kendisine<br />

aitsizlik hissi verdiğine değinerek antikaları,<br />

eski eşyaları geçmişle köprü kurması açısından<br />

çok sevdiğinin altını çiziyor. Göksel, Rosette<br />

<strong>için</strong> şunları söylüyor: “Mekandaki her bir<br />

parçanın kullanılabilir yönünü öne çıkarmaya<br />

çalışıyorum. Bu bir vazoysa taze çiçeklerle<br />

süsülüyorum ya da kristallerin <strong>için</strong>i şekerlemelerle<br />

dolduruyorum” diyor.<br />

Geleceğe dair<br />

Peki, antikaların geleceği ne olacak? Göksel,<br />

“Yakın zamanda Nişantaşı’ndaki evlerden de<br />

parçalar toplamaya başlayacağım” diyor. Ona<br />

göre İstanbul’un ara sokakları ve Anadolu’da<br />

henüz keşfedilmemiş birçok hazine var. Bu<br />

arada yurtdışından pek çok koleksiyonerin de<br />

Türkiye’ye ilgi göstermeye başladığını belirten<br />

Göksel’in Rosette ile ilgili farklı projeleri var.<br />

“Evini bu tarzda dekore etmek isteyenlere<br />

danışmanlık vermeye başlayacağız” diyor.<br />

Antikaya merak salanlara ve bu konuda bilgi<br />

birikimini artırmayı hedefleyenlere yönelik<br />

workshop ve atölye çalışmaları da düzenlemeyi<br />

planladığını sözlerine ekliyor.<br />

VOıCE 47


VKV Koç Özel Lisesi’nden 1996 yılında mezun<br />

olan Onur Aydınoğlu Londra’da güzel sanatlar<br />

alanında eğitim alırken Doğu’nun geleneksel<br />

“doğa bazlı” felsefelerinde derinleşmeye<br />

ve <strong>özel</strong>likle beden - zihin - ruh sağlığına<br />

yönelik öğretilerini hayatında uygulamaya<br />

başlamış. Meditasyon, çigong (Uzak doğu<br />

enerji geliştirme ve arındırma egzersizleri) ve<br />

yoga hayatının parçaları haline gelmiş. Bu<br />

felsefelerde, insanı anlayıp yorumlayabilmek<br />

<strong>için</strong> doğayı anlayıp yorumlamanın gerekliliğine,<br />

bu sürecin sanatsal yaratıcılıkla benzerliğine<br />

ve direkt sonucunun sağlık ve aydınlanma<br />

olduğuna değinen Aydınoğlu, “Bu bilgi, ilgimi<br />

izole bir çağdaş sanat ortamından hayatın<br />

kendisine, <strong>özel</strong>likle de doğa ile insan sağlığının<br />

ilişkisine çevirdi” diyor.<br />

Araştırmaları sonucunda ABD’de Geleneksel<br />

Çin Tıbbı, Kayropraktik Tıp, Osteopatik Tıp<br />

ve Naturopatik Tıp alanlarının, konvansiyonel<br />

tıptan ayrı, özerk eğitim ve ruhsatlandırma<br />

48 VOıCE<br />

mezunlar alumni<br />

Doğunun yeniden keşfi ve<br />

bütünsel sağlık<br />

sistemine sahip tıp alanları olduğunu<br />

öğrenerek pek çok okulu ziyaret eden<br />

Aydınoğlu sonunda bu alanların tümünü<br />

bünyesinde barındıran tek üniversite olan<br />

Bastyr University’de Geleneksel Çin Tıbbı<br />

üzerine lisansüstü eğitimini tamamlamış.<br />

Geleneksel bilgilerin modern bilim ile<br />

temellendirildiği bu hekimlik eğitiminin<br />

ardından New Mexico Üniversitesi Tıp<br />

Fakültesi’nin yeni açmış olduğu entegre<br />

tıp merkezi, Center For Life’da uzman<br />

hekim ve yine New Mexico’daki Southwest<br />

Acupuncture College’da eğitmen olarak<br />

çalışmış. Doktora eğitiminde kanserli<br />

hastaların Geleneksel Çin Tıbbı’yla<br />

desteklenmesinde uzmanlaştığı <strong>için</strong>, pek<br />

çok kanser hastasıyla ilgilenmiş. İstanbul’a<br />

dönüşünde 2004 yılında evlendiği ve<br />

kendisi de Ayurveda uzmanı olan eşi<br />

Ulli ile birlikte Healistanbul’u açmış.<br />

Onur Aydınoğlu ile kariyer yolculuğu ve<br />

Healistanbul üzerine konuştuk…<br />

Üniversite yıllarında ilgisini izole<br />

bir çağdaş sanat ortamından<br />

hayatın kendisine, <strong>özel</strong>likle<br />

de doğa ile insan sağlığının<br />

ilişkisine çeviren 1996 mezunu<br />

Onur Aydınoğlu ilginç kariyer<br />

yolculuğunu anlatıyor…<br />

Healistanbul<br />

Healistanbul gibi bir doğal terapiler<br />

ve danışmanlık merkezi açma fikrinin<br />

nasıl geliştiğini sorduğumuz Aydınoğlu<br />

İstanbul’a dönüşünde ilk amacının geniş<br />

kapsamlı entegre tıp merkezi açmak<br />

olduğunu belirtiyor, “Açık fikirli ve<br />

tıpta alternatif terapilere önem veren<br />

değerli bazı hekim dostlarımızla beraber<br />

böyle bir proje hayal ediyorduk. Fakat<br />

Türkiye’deki şartların bu projenin çok<br />

yavaş ve zor ilerlemesine sebep olması bizi<br />

eşimle, Geleneksel Çin Tıbbı, Ayurveda<br />

ve Naturopatik Tıp metotlarını entegre<br />

ettiğimiz, kendimize ait daha küçük bir<br />

merkez açmaya yöneltti” diyor. Merkezin<br />

büyük bir ilgi gördüğünü anlatan<br />

Aydınoğlu, çeşitli kronik sağlık sorunlarına<br />

daha önce bir türlü çözüm bulamamış<br />

pek çok hastayla olağanüstü sonuçlar<br />

aldıklarını ve bunun isimlerinin yayılmasını<br />

sağladığını ifade ediyor.


Sağlık <strong>için</strong> terapi<br />

Bütünsel tıbbın doğasında, hastalıktan<br />

çok kişiye odaklılık olduğu <strong>için</strong> çok çeşitli<br />

sağlık sorunlarına yardımcı olabildiklerine<br />

değinen Aydınoğlu, <strong>özel</strong>likle diyabet,<br />

yüksek tansiyon ve kolesterolün<br />

çözümünde çok başarılı olduklarını<br />

söylüyor ve “Bunların, %80’i beslenme<br />

ve yaşam tarzı değişiklikleriyle düzelen<br />

sorunlardır. Meridyen terapisi, gıda<br />

takviyeleri ve bitkisel desteği de ekleyince,<br />

dönüşüm çok hızlı oluyor. Bize gelen<br />

pek çok diyabet hastaları, önerilerimizi<br />

uygulayarak bir ila üç ay <strong>için</strong>de ilaçlarını<br />

bırakıp sağlıklı olarak yaşamlarına devam<br />

edebiliyorlar. Ayrıca meridyen terapisi,<br />

kronik bel, sırt ve boyun ağrılarının<br />

giderilmesinde çok etkili. İlk seansta etkisi<br />

başlıyor ve 2 - 3 seansta önemli ilerleme<br />

kaydediliyor” diyor.<br />

Faaliyet gösterdikleri alanda ülkemizdeki<br />

yasal düzenlemelerin yetersizliğine ve<br />

kısıtlayıcılığına dikkat çeken Aydınoğlu,<br />

Sağlık Bakanlığı’ndan alternatif tıbbın<br />

yeniden yapılandırılması konusunda gelen<br />

talepler üzerine ABD ve AB ülkelerindeki<br />

düzenlemeler hakkında bir seri rapor<br />

hazırladığını belirtiyor. Tedavisi zor sağlık<br />

sorunlarının doğal yollarla çözümleri<br />

üzerine farkındalık oluşturmayı amaçlayan<br />

Healistanbul’un sosyal sorumluluk<br />

çalışmaları hakkında bilgi veren Aydınoğlu<br />

mezunlar alumni<br />

Kendisi de Ayurveda uzmanı olan eşi Ulli ile<br />

birlikte Healistanbul’u kuran Aydınoğlu, bütünsel<br />

tıbbın doğasında, hastalıktan çok kişiye odaklılık<br />

olduğu <strong>için</strong> çok çeşitli sağlık sorunlarına yardımcı<br />

olabildiklerine değiniyor.<br />

şunları söylüyor: “Kadıköy Moda’daki<br />

merkezimizde eğitim amaçlı seminer<br />

ve atölyeler düzenliyoruz. Ayurvedik<br />

prensiplere ve çağdaş bilgilere göre<br />

sağlıklı ve iyileştirici yemek yapma, doğal<br />

detoksifikasyon, doğal kadın sağlığı, nefes<br />

terapisi teknikleri ve Çigong (Uzak Doğu<br />

enerji geliştirme ve arındırma teknikleri)<br />

düzenli etkinliklerimizden bazıları.<br />

Ayrıca, Geleneksel Çin Tıbbı’nın hayata<br />

uygulanabilir becerileri olan yüz ve beden<br />

okuma teknikleri, Meridyen Terapisi ile<br />

kendini tedavi etme teknikleri, uygulamalı<br />

Doğu felsefeleri dersleri yakında başlayacak<br />

olan programlarımız. Şu anda aklımda<br />

yazacağım en az üç kitap var ama maalesef<br />

yoğunluğumuzdan dolayı bu projeler biraz<br />

yavaş ilerliyor.”<br />

Mesleğini ona daha çok sevdiren etkenleri<br />

sorduğumuz Aydınoğlu, insanların daha<br />

önce imkansız gibi gördükleri sağlık<br />

hedeflerine ulaşmalarına destek olmanın<br />

mesleğinin en tatmin edici yanı olduğunu<br />

dile getiriyor. İnsanları alışkanlıklarını<br />

değiştirmeye ikna etmenin en zor nokta<br />

olduğuna dikkat çekiyor ve sözlerini<br />

şöyle tamamlıyor: “Pek çok kişi, ufak<br />

tefek alışkanlıklarını değiştirmektense,<br />

hasta kalmayı tercih ediyor. Bizim işimiz,<br />

sağlıklarını geri kazanmanın, onlara<br />

alışkanlıklarından daha çok keyif vereceğine<br />

ikna etmek.”<br />

Dinamik bir yaşam <strong>için</strong> ipuçları<br />

“Geleneksel Çin Tıbbı ve Ayurveda, günlük<br />

sağlık rutinleri açısından çok zengin bir<br />

bilgi hazinesidir. Tabii ki bu tür günlük<br />

rutinler belirli bünye ve yapılardaki<br />

insanlara göre farklılık gösterse de herkese<br />

verebileceğimiz belirli tavsiyeler de var”<br />

diyen Aydınoğlu’ndan dinamik bir yaşam<br />

<strong>için</strong> ipuçları:<br />

• Hayatınızdan suni ve işlenmiş gıdaları<br />

tamamen çıkartın ve şekeri azaltın. Bize<br />

danışarak kendi bünyenize göre nasıl<br />

beslenmeniz gerektiğini öğrenin;<br />

• Yazları gece yarısından, kışları<br />

da 23:00’den önce yatın ve güneş<br />

doğmadan kalkın.<br />

• Güne aç karnına yapılan 20 - 40 dakikalık<br />

bir dinamik egzersiz ve esneme rutiniyle<br />

başlayıp, arkasından bol proteinli ve az<br />

şekerli, besleyici, dengeli bir kahvaltı yapın.<br />

• Akşamları iş bitiminden hemen sonra<br />

kendinize sessiz, rahat, içe dönük bir şekilde,<br />

nefesinizi dinleyerek geçireceğiniz 20 - 30<br />

dakika ayırın.<br />

• Gün <strong>için</strong>de 2 saatte bir, bir bardak<br />

su <strong>için</strong>, biraz esneyin, birkaç derin<br />

nefes alın, bilincinizi kalp bölgenize<br />

yoğunlaştırın ve aklınıza sizi mutlu eden<br />

güzel düşünceler getirin.<br />

websitesi: http://www.healistanbul.com<br />

Tavsiyelerimiz insanları şaşırtıyor<br />

Aydınoğlu kilo problemleriyle ilgili olarak “Genelde, insanların bizden aldıkları tavsiyeler diyetisyenlerden ve doktorlardan aldıklarından çok<br />

farklı. Bizim mesajımız şu: Diyet yapmayı bırakın, yeni bir yaşam tarzı edinin. Standart, geçici ve keyifsiz bir diyet programıyla değil, bireysel,<br />

kişinin bünyesine göre tasarlanmış, doğru, doğal ve besleyici gıdaları doğru zamanlarda tüketerek, doğal detoksifikasyonu destekleyerek,<br />

egzersizle az sürede maksimum verim almayı öğreterek bedeni doğal yağ yakma metabolizmasına geçiriyoruz. Belirli, güvenli ve sağlıklı<br />

gıda takviyeleri ve bitkilerle de bunu destekliyoruz. Aç kalmaya, kalori hesabı yapmaya gerek yok; hatta buna karşıyız. Çok daha önemli<br />

değerler var ve biz bunlara yoğunlaşıyoruz. Hayret verici, ama doğru…”<br />

VOıCE 49


50 VOıCE<br />

mezunlar alumni<br />

Zihinden görüntüye<br />

Sınırları hayal gücümüzle eş değer bir alan olan grafik tasarımın renkli<br />

dünyasını 2004 mezunumuz Dilek Gürsoy anlatıyor.<br />

VKV Koç Özel Lisesi’nden 2004 yılında<br />

mezun olduktan sonra New York’ta<br />

Parsons The New School for Design’da<br />

görsel iletişim tasarımı eğitimi alan Dilek<br />

Gürsoy, öğrencilik yıllarında piyasanın<br />

tadına bakmak <strong>için</strong> grafik tasarımcı olarak<br />

çeşitli yerlerde staj yapmış. 2008’de tam<br />

da ekonomik kriz dönemine denk gelen<br />

mezuniyetinin ardından Estée Lauder’in<br />

Advanced Night Repair projesinde ürün<br />

içerik sunumu üzerinde çalışmaya başlamış.<br />

Türkiye’ye döndüğünde Tuluad<br />

reklam ajansında sanat yönetmeni olarak<br />

yerini alan Gürsoy, şimdiyse İstanbul Bilgi<br />

Üniversitesi’nde Görsel İletişim Tasarımı<br />

Yüksek Lisans bölümünde bitirme projesi<br />

üzerinde çalışıyor. Aynı zamanda piyasadan<br />

uzak kalmamak adına çeşitli bağımsız<br />

projelerde yer alıyor.<br />

Hayaliniz grafik tasarım eğitimi<br />

almaksa…<br />

Grafik tasarım sınırları çok geniş bir kavram<br />

ve bu kavramın tanımını bir de mesleğin<br />

genç üyelerinden biri olan Dilek Gürsoy’dan<br />

dinliyoruz: “Aklınızdaki bir fikri, mesajı,<br />

problemi form, renk, boşluk gibi araçlar<br />

kullanarak zihninizden görüntüye aktarma<br />

işlemi grafik tasarımdır. Bu görüntü bir<br />

poster de olabilir, bir web sitesinde ya da<br />

bir otobüsün üzerinde de yer alabilir. Hatta<br />

buzdolabının üzerine yapıştırdığınız, üç yaşındaki<br />

kızınızın minik yaratıcılığıyla kağıda<br />

çizdiği bir şekil olabilir.”<br />

Grafik tasarım eğitimi almayı düşünen üniversite<br />

adaylarına “Öncelikle ilham kelimesini<br />

akıllarına kazısınlar. Eğitim ve iş hayatları<br />

boyunca hep karşılarına çıkacak ve ihtiyaçları<br />

olacak kavram bu” diyen Gürsoy, onlara<br />

grafik tasarım tarihini araştırmalarını tavsiye<br />

ediyor. Bu alanda başarılı olmanın ve adını<br />

duyurmanın yeni perspektifler yaratmaktan<br />

geçtiğine inanan Gürsoy, “Yeniyi yaratmak<br />

<strong>için</strong> de tarihi öğrenmek şart” diyor. Araştırma<br />

yapmak isteyenlere Communication Arts<br />

ya da Archive gibi dergilere üye olmalarını<br />

ve <strong>özel</strong>likle Japon tasarımcıların işlerine göz<br />

atmalarını tavsiye ediyor.<br />

Tasarım ve özgürlük<br />

“Ben tasarımcının düşünen, uygulayan ve<br />

bakış açısını işin <strong>için</strong>e katan kişi olduğuna<br />

inanmak istiyorum. Fakat iş hayatında nadiren<br />

özgür olma şansını yakaladım. Genellikle<br />

işverenin güzellik anlayışına ayak uydurmak<br />

zorunda kalıyorsunuz çünkü günün sonunda<br />

emeğinizin karşılığını alabilmek ve gelecek iş-


mezunlar alumni<br />

“Sergiler, yarışmalar ve kişisel projeler <strong>için</strong> tasarımlarımda özgürlüğümü ilan<br />

ediyorum. Bir bakıma onlar benim ilacım, nefes aldığım nadir zamanlar.”<br />

lerde ağınızı koparmamak <strong>için</strong> işvereni memnun<br />

etmeniz gerekiyor” diyen Gürsoy, her<br />

sektörde olduğu gibi, piyasada güçlü bir yere<br />

sahip olunca kısıtlamaları azaltarak daha<br />

özgürce çalışabilmenin mümkün olduğunu<br />

vurguluyor. Gürsoy, “Şu an iş hayatı dışında<br />

sergiler, yarışmalar ve kişisel projeler <strong>için</strong><br />

tasarımlarımda özgürlüğümü ilan ediyorum.<br />

Bir bakıma onlar benim ilacım, nefes aldığım<br />

nadir zamanlar” diyor.<br />

Hem Amerika’da hem de Türkiye’de çalışmış<br />

biri olarak mesleğinin farklılıklarını sorduğumuz<br />

Gürsoy, kendisini etkileyen en zorlayıcı<br />

farkın grafik tasarım <strong>için</strong> kullanılan yazılımlarda<br />

olduğunu belirtiyor. İstanbul’da birçok<br />

tasarım şirketi ve matbaanın hala eski ve<br />

komplike yazılımları kullandığına değinerek,<br />

bu durumun hem zaman kaybına yol<br />

açtığını hem de baskı işlemlerinde gerginlik<br />

yarattığını dile getiriyor. Bazı şirketlerin<br />

yavaş yavaş yeni yazılımlara ayak uydurmaya<br />

başlamasına rağmen matbaaların bu alanda<br />

geri kalması nedeniyle eski yazılımlardan<br />

kopamadıklarını söylüyor.<br />

Sınırları zorlayan projeler<br />

Dilek Gürsoy son zamanlarda, doğadaki<br />

tasarımları gözlemleyen ve bu tasarımları<br />

insan teknolojisinde ilham olarak kullanan<br />

yeni bir bilim dalı olan Biyomimikri üzerine<br />

proje yürüttüğünü söylüyor ve bizi fazla<br />

merakta bırakmadan konuyu şöyle açıklıyor:<br />

“Doğada bulunan sistemlerden ilham alarak<br />

insanların problemlerine çözüm getirmek<br />

benim <strong>için</strong> her zaman araştırmaya değer<br />

bir konu olmuştur. Bu araştırma sayesinde<br />

günlük yaşamımızda hayatımızı kolaylaştıran<br />

birçok tasarımın ilhamının doğadan<br />

geldiğini anladım. Örneğin, cırt cırt (Velcro)<br />

fikri 1948’de George de Mestral adındaki<br />

İsviçreli bir mühendisin aklına köpeğiyle<br />

günlük yürüyüşü sırasında gelmiş. Mestral<br />

köpeğin tüylerine yapışan pıtrak tohumunun<br />

yapısını taklit ederek günümüzde<br />

fermuar yerine kullanılan fakat daha az<br />

materyal ve efor gerektiren cırt cırtları icat<br />

etmiş. Bunun gibi yüzlerce örnek var ve ben<br />

şu an bu örnekleri araştırma aşamasındayım.<br />

Her gün yeni bir şey öğreniyorum. Bu<br />

da beni çok heyecanlandırıyor.”<br />

Gürsoy, kusurluluk teması üzerine düzenlenen<br />

Birinci İstanbul Tasarım Bienali <strong>için</strong> dünyadaki<br />

manyetik alanın yol gösterici <strong>özel</strong>liğini<br />

konu alan bir proje hazırladığını, projesinin<br />

13 Ekim – 12 Aralık tarihleri arasında bienal<br />

kapsamında İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin<br />

Santral eski Elektrik Müzesi’nde sergilendiğini<br />

belirtiyor.<br />

Henüz yolun başında<br />

Kariyer hedeflerini bizimle paylaşmasını<br />

istediğimiz genç tasarımcı şunları söylüyor:<br />

“Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi<br />

olurum sözünün ifade ettiği gibi bilginin<br />

değerinin ölçülemeyeceğine inanırım. Öğrendiklerimi<br />

benden sonraki nesillere aktarmayı<br />

kendime borç bilirim. Liseden mezun olurken<br />

aklımda hep öğretmen olma hedefi vardı.<br />

Şimdi yeni yeni tekrar alevlendi o istek. Fakat<br />

hedefime ulaşmak <strong>için</strong> çizdiğim yolun daha<br />

çok başındayım.”<br />

VOıCE 51


52 VOıCE<br />

mezunlar alumni<br />

25. yılımızda mezunlardan<br />

Mezunlarımızla 25. kuruluş yılına girdiğimiz bu zaman<br />

diliminde geride kalan yıllar üzerine...<br />

Cengiz Tecmen ’92<br />

Aile şirketleri Kalyon Otel ve Kalyon<br />

Turizm’de Başkan Vekili<br />

VKV Koç Özel Lisesi’nde geçen yatılı hayatım<br />

bana disiplinli olmayı, insan ilişkilerimi kuvvetlendirmeyi,<br />

yere sağlam basmayı öğretti.<br />

Geçmişe baktığımda okulumla ilgili hiçbir keşkem<br />

yok. İyisiyle kötüsüyle dolu dolu yaşadım<br />

lise hayatımı.<br />

İnanç Işık ’98<br />

Ekonomist/Satış ve Pazarlama Müdürü<br />

Dünyaya çok daha geniş açıdan bakabilmeyi,<br />

girdiğim her ortamda önce<br />

kendime güvenmeyi Koç’ta öğrendim.<br />

Okul yıllarımla ilgili; keşke sosyal<br />

sorumluluk projelerinde daha çok yer<br />

alsaydım dedim birçok kez. Çünkü bu<br />

da kaliteli bir hayatın vazgeçilmez bir<br />

parçası. Sorumlu bir vatandaş olmak,<br />

yardım etmenin ne kadar kolay ve iyi<br />

bir şey olduğunu çevrendekilere örnek<br />

olarak göstermek çok önemli bir <strong>özel</strong>lik.<br />

Bu davranışa Koç yıllarında daha<br />

fazla zaman ayırsaydım, şimdi daha ileri<br />

bir noktada olacağımı düşünüyorum.<br />

Sinan Kesler ’96<br />

Koç Fiat Kredi’de Satış ve<br />

Pazarlama Müdürü<br />

Lise yıllarımı hatırladığımda <strong>özel</strong>likle<br />

yabancı hocalarımızın bize aşıladığı özgür<br />

düşünce kavramı bende ön plana çıkıyor.<br />

“Theory of Knowledge” diye bir ders aldığımızı<br />

ve bu derste Socrates şöyle dedi,<br />

Aristo’nun yorumu budur gibi didaktik<br />

bir felsefe tarihi yerine felsefeyi sınıfta<br />

birebir kendimiz yaptığımızı hatırlıyorum.<br />

Bu <strong>özel</strong>liğimizle diğer liselerden farklılaştığımızı<br />

düşünüyorum.<br />

Erman Tarım ’03<br />

Hong Kong’da Li & Fung firmasında çalışıyor.<br />

VKV Koç Özel Lisesi’nin eğitiminin yanında bize aşıladığı inisiyatif almayı<br />

seven ve topluma/çevreye yararlı etkinliklerde aktif rolde bulunan küresel bir<br />

birey olma öğretimi şu anki pozisyonuma gelmemde büyük bir rol oynamıştır.<br />

Bende en fazla etki bırakan öğretmen ve rehber, okulumuzu yeni olmasına, hatta<br />

konumunun her yere uzak olmasına rağmen çok kısa bir sürede Türkiye’nin<br />

en prestijli okullarından biri yapması sebebiyle Atakan Demirseren’dir.<br />

Cengiz Kara ’04<br />

Pazarlamacı, George Washington<br />

Üniversitesi’nde MBA yapıyor.<br />

Öncelikle Koç’ta öğrendiğim İngilizce<br />

seviyesinin avantajını hem üniversite<br />

hayatımda hem de sonrasında çok açıkça<br />

yaşadım. Bunun dışında Koç’un bana verdiği<br />

kendime güven ve başarma tutkusu<br />

da bu ana kadar başardıklarımda çok<br />

büyük bir etken oldu. Ortaokuldayken<br />

büyüklerimizle olan “ağabey - kardeş”<br />

ilişkisi de çok önemliydi.<br />

Eğer tekrar VKV Koç Özel Lisesi öğrencisi<br />

olabilseydim Piramit’te arkadaşlarla<br />

oturmak, sevdiğim hocaların<br />

sevdiğim derslerine girmek veya tekrar<br />

bir Talent Show gecesine katılmak çok<br />

keyifli olurdu.<br />

Cem Yurdum ’01<br />

Hong Kong’da Li & Fung<br />

firmasında çalışıyor.<br />

Koç’tan mezun olduğumdan beri,<br />

12 senedir hala İngilizceyi nerede<br />

öğrendiğimi soruyorlar ve her seferinde<br />

okulumuzu anlatıyorum.<br />

Okul yıllarımla ilgili bir tek<br />

keşkem var; o da yelken kulübü<br />

kurmamış olmak… Okulumuzun<br />

50’den fazla kulübü var ve bu<br />

olanaklar öğrencilerin sosyalleşmeleri<br />

ve ders dışı yeteneklerini<br />

geliştirmeleri <strong>için</strong> büyük bir fırsat.<br />

Belki bir gün biri bunu hayata<br />

geçirebilir. Her türlü desteği<br />

vermeye hazırım.<br />

Mete Kıray ’03<br />

Satın Alma Mühendisi<br />

Lise eğitimimin farkını açık olarak üniversitede ve iş görüşmelerinde gördüm.<br />

Üniversite yıllarında, aldığımız temel eğitimin katkısıyla, birçok dersi zorlanmadan<br />

arkadaşlarıma göre çok daha rahat kavrayarak geçtim. İş görüşmelerinde<br />

ise, okuduğum lise bazen üniversitenin bile önüne geçti. Lise boyunca edindiğimiz<br />

genel kültür ve İngilizce bilgisi bizi mülakatta bir adım önde tutmaya<br />

yetiyordu. Bir günlüğüne tekrar lise öğrencisi olabilseydim, okulun ilk açılış<br />

günü veya son haftasına dönmek isterdim. Özellikle okulun son haftası yatılı<br />

öğrenciler <strong>için</strong> ayrı güzellikte olurdu.


Cengiz Tecmen ’92<br />

İstanbul’daki Kalyon Otel ve Kalyon Turizm<br />

şirketlerinin başkan vekili olarak görev yapan<br />

Cengiz, Merve ile evli ve üç buçuk yaşında<br />

Zeynep isimli bir kızı var.<br />

Oğuzhan Seçir ’94<br />

Liseden mezun olduktan sonra Makine<br />

Mühendisliği bölümünü bitiren Oğuzhan,<br />

sevdiği işi yapmaya karar vermiş. Üniversite<br />

yıllarında dergi karikatüristliği olarak<br />

başlayan kariyerine, 10 yıl boyunca mobil<br />

ve dijital projelerde edindiği tecrübeleri<br />

eklemiş. 2005’den beri aylık yayınlanan<br />

BJK Yavru Kartal Çocuk Dergisi karikatürlerini<br />

çiziyor. Çalışmaları arasında Coca-<br />

Cola, Nike, Nestle, Algida, Ülker, bjk.<br />

com.tr, milliyet.com.tr gibi birçok marka<br />

ve internet sitesine dijital ve mobil tasarımlar,<br />

çizimler, karikatürler yer alıyor.<br />

2007’de evlenen Oğuzhan, vizyonunun<br />

gelişmesinde VKV Koç Özel Lisesi’nin<br />

çok önemli katkıları olduğunu belirtiyor.<br />

E-mail veya sosyal medya aracılığıyla<br />

irtibata geçmek isteyen tüm mezunları,<br />

kişisel karikatür sitesine davet ediyor:<br />

www.toynak.com<br />

İlker Açıkalın ’94<br />

Geçen sene Ocak ayında evlenen<br />

İlker Açıkalın iş hayatına 2000 yılında<br />

KPMG’de başladı. 2004 – 2008<br />

yılları arasında Lafarge ve Coca-<br />

Cola’da çalıştıktan sonra KPMG’ye<br />

geri döndü. Şu anda Risk Yönetimi<br />

Danışmanlığı bölümünde direktör<br />

olarak görev yapıyor.<br />

mezunlar alumni<br />

Ercan Cihandide ’95 &<br />

Beliz Cihandide ’00<br />

Dernek başkanı Ercan Cihandide<br />

ile 2000 mezunu Beliz’in oğlu Ali<br />

Emre 1 Eylül 2012’de dünyaya geldi.<br />

Mezunlarımızı tebrik ediyor, miniğe<br />

sağlıklı ve güzel bir yaşam diliyoruz.<br />

İpek Kotan ’95<br />

Seramik sanatçısı olan İpek, son iki<br />

senedir Avusturya’da kendi atölyesinde<br />

çalışmalarına devam ediyor, işlerini<br />

Türkiye, Avrupa ve Amerika’da sergiliyor.<br />

Ocak 2013’te Colorado’da UC Boulder’in<br />

Sanat ve Sanat Tarihi Departmanı’nda<br />

sır teknikleri üzerine seramik araştırması<br />

yapmaya başlayacak.<br />

İpek ile ilgili sergi, fuar, röportaj, yeni işler<br />

ve haberlere www.ipekkotan.com adresinden<br />

ulaşabilirsiniz.<br />

Bilge Öncül Bastu ’95<br />

Üniversite tahsili süresince ve daha<br />

sonrasında uzun seneler Amerika’da<br />

yaşadıktan sonra Türkiye’ye döndü.<br />

Şu anda aile şirketinde çalışıyor.<br />

2009 yılında Dr. Ercan Bastu ile<br />

hayatını birleştirdi.<br />

Sinan Kesler ’96<br />

Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden<br />

mezun oldu. Daha sonra Sabancı<br />

Üniversitesi’nde MBA yapan Sinan, şu anda<br />

Marmara Üniversitesi’nde Yönetim ve Organizasyon<br />

doktora eğitimine devam ediyor.<br />

Tofaş’ın dış ticaret bölümünde altı sene çalıştıktan<br />

sonra, kariyerine Koç Fiat Kredi’de Satış<br />

ve Pazarlama Müdürü olarak devam ediyor.<br />

İlke Öztürk ’98<br />

Doğan TV Holding bünyesinde dokuz<br />

yılını doldurdu. Şu an CNN Türk Reklam<br />

Satış Koordinatörü olarak çalışıyor.<br />

İnanç Işık ’98<br />

İstanbul Erenköy’de yaşayan İnanç, 2007’den<br />

bu yana Cargill’de çalışıyor. Trader ve<br />

business development manager görevinden<br />

sonra, 2010’dan bu yana Türkiye satış ve<br />

pazarlama müdürü olarak kariyerine devam<br />

ediyor. 2007’den bu yana evli ve eşiyle üç<br />

aylık hamileliğin heyecanını yaşıyor. Amatör<br />

olarak tiyatro oyunculuğu ve Caddebostan sahil<br />

yolunda bisiklete binmek en büyük keyfi…<br />

VOıCE 53


İlke Altın’ın kızı İlkim<br />

Cem Yurdum ’01 & Erman Tarım ’03<br />

Cem Yurdum ve Erman Tarım hazır giyim<br />

ve tüketici mallarının tedariğini sağlayan,<br />

sektöründe dünya lideri Li & Fung’un Hong<br />

Kong’daki ana ofisinde çalışıyorlar. Birkaç<br />

ay önce Li & Fung’da çalışmak üzere Hong<br />

Kong’a taşınan Cem’e, şirketin bir diğer Türk<br />

çalışanı olan Erman Tarım’ın da Koç mezunu<br />

olması çok güzel bir sürpriz olmuş…<br />

Fikriye İdil Kaya ’11<br />

Mount Holyoke College’da fizik bölümünde<br />

eğitim alan İdil, derslerine ek olarak<br />

Five College Language Center’ın Türkçe<br />

bölümünde part-time konuşma partneri<br />

(conversation partner) ve akran öğretmen<br />

(peer tutor) olarak çalışıyor. Koç’ta edindiği<br />

Türkçe dilbilgisi sayesinde bu işe kolayca kabul<br />

edilen İdil, Amerikalı öğrencilerin Türkçe<br />

öğrenme isteklerinden oldukça etkilenmiş.<br />

Üniversite eğitimi <strong>için</strong> sinirbilimi okumayı<br />

hedefleyen İdil, sonradan matematiğe ve<br />

fiziğe olan ilgisinden dolayı fizik bölümüne<br />

geçmiş. Koç’ta IB Fen bölümünde aldığı<br />

fizik ve matematik eğitiminin kendisine<br />

çok yardımcı olduğunu söylüyor. Eğitimine<br />

mühendislik üzerine yüksek lisans yaparak<br />

devam etmeyi planlıyor.<br />

54 VOıCE<br />

mezunlar alumni<br />

Koçlu Bebeklerinin Buluşması<br />

Öğet Kantarcı ’95<br />

İlke Altın ’96<br />

Nevra Onusal ’98<br />

Eylül ayında VKV Amerikan Hastanesi, üç<br />

Koç mezunu bebeğinin doğumuna sahne<br />

oldu. Birkaç gün arayla doğan bebekler,<br />

VKV Koç Özel Lisesi’nden mezun annebabalar<br />

Öğet Kantarcı, İlke Altın ve Nevra<br />

Onusal’a hoş bir ‘reunion’ havası yaşattılar.<br />

Taze anne babalara ve bebeklerine ömür<br />

boyu mutluluklar diliyoruz!<br />

Bengü Doğruer ’02<br />

IB - TM bölümünden mezun olduktan<br />

sonra, üniversite eğitimine New<br />

York’daki Ithaca College’da devam<br />

İdil ve Türkçe Başlangıç Sınıfı öğrencisi<br />

Cengiz Kara ’04<br />

Cengiz, Washington’da George<br />

Washington Üniversitesi’nde<br />

MBA eğitiminin ilk yılında. 4 sene<br />

Borusan bünyesinde yaşadığı<br />

Kazakistan’dan, MBA yapmak <strong>için</strong><br />

Washington’a taşındı.<br />

Mete Kıray ’03<br />

Çukurova Üniversitesi Makine Mühendisliği<br />

bölümünden mezun oldu. Bir otobüs<br />

üreticisinde yurtdışı satın alma mühendisi<br />

olarak çalışıyor.<br />

etti. Ithaca College Park School of<br />

Communications’ta Pazarlama ve İletişim<br />

üzerine çift dal yaparak okulunu 3,5<br />

senede tamamladı. Üniversite yıllarında<br />

Türkiye ve Amerika’da konferans, fuar,<br />

pazarlama ve satış alanlarında deneyim<br />

kazandı. 2005 yılında üniversiteden<br />

mezun olduktan sonra American Turkish<br />

Society (Amerikan Türk Cemiyeti) pazarlama<br />

ve aktivite koordinatörü olarak<br />

çalıştı. 2007’de İstanbul’a temelli dönüş<br />

yaptı ve kariyerini fuarcılık alanında sürdürmeye<br />

karar verdi. Şu anda uzun seneler<br />

yerli ve yabancı birçok fuar firmasında<br />

kazandığı tecrübelere dayanarak bu<br />

alanda çalışıyor. Kariyerine yılda 30’dan<br />

fazla ülkede fuar yapan bir firmada; sık<br />

sık yurtdışı seyahatlere çıktığı pazarlama<br />

ve proje koordinatörü pozisyonunda<br />

devam ediyor.<br />

İrem Cesur ’11<br />

Washington’da Georgetown University<br />

Business School’un 2. sınıfında olan İrem,<br />

Uluslararası İşletme ve Pazarlama üzerine<br />

çift anadal ve Psikoloji üzerine alt alan<br />

eğitimi alıyor.<br />

Georgetown University Türk Öğrenci<br />

Birliği’ni kuran İrem, aynı zamanda okul<br />

radyosunda Melis adındaki Türk arkadaşıyla<br />

“Turkish Delights” ismini verdikleri<br />

programda DJ’lik yapıyor. Bunun yanı<br />

sıra, Amnesty International, Best Buddies,<br />

Undergraduate Marketing Association ve<br />

Georgetown University Student Investment<br />

Fund’da da faal olarak görev alıyor. Georgetown<br />

Üniversitesi’nde olmaktan çok mutlu<br />

olduğunu dile getiren İrem, Georgetown’a<br />

başvurmayı düşünenlere Voice aracılığıyla<br />

“burada olup da mutlu olmayan kimse<br />

yok” mesajını veriyor.


Cem Benhason ’12<br />

Cem, kendini hala VKV Koç Özel Lisesi’ne ait<br />

hissediyor, duygularını ve özlemini şöyle dile<br />

getiriyor: “Kendime mezun diyorum; fakat<br />

Koç’tan gitmiş olduğumu, lisedeki dört seneyi<br />

bitirip üniversiteye başladığımı düşününce<br />

kendimi garip hissediyorum. Dönemimi, 2012<br />

tezahüratlarımızı, öğretmenlerimi, imparator<br />

Taner Hocamızı, imparatoriçe Şenay Ablamızı,<br />

piramidi, koltuklarımızı, öğrenci birliği odasını,<br />

kampüsümüzün her metrekaresini ayrı ayrı<br />

çok özlüyorum. Yatakhanede odamın duvarını<br />

dönem resimlerimizle süsledim, bilgisayar<br />

arka planıma da su savaşı yaptığımız günden<br />

bir kare koydum ve ne zaman içimde bir öz-<br />

mezunlar alumni<br />

lem hissetsem hayatı dondurup bu resimlere<br />

bakıyorum. Geriye dönüp baktığımda, ne<br />

kadar şanslı ve ayrıcalıklı bir topluluk olduğumuzu<br />

görüyorum.<br />

Biraz da şu an bulunduğum konumdan<br />

bahsedeyim. Çoğu Amerika’ya giden arkadaşlarımın<br />

aksine kendime biraz daha farklı<br />

bir yol çizdim. Avrupa’ya, İsviçre’ye geldim.<br />

Lozan’da, dünyanın en iyi otelcilik okulu olan<br />

Ecole Hôtelière de Lausanne’da Hospitality<br />

Management okuyorum. Okul açıldığından<br />

beri her hafta farklı departmanlarda rotasyon<br />

yaparak ilerliyoruz ve şunu söylemeliyim ki<br />

her şey gayet iyi gidiyor. Buradaki 12 kişilik<br />

grubumuzla beraber yemek yaptık, pasta,<br />

kek, kurabiye, makaron gibi ürünler hazırladık,<br />

farklı şarap, peynir ve şarküteri ürünlerini<br />

tattık, ütü yaptık, çamaşır yıkayıp katladık,<br />

oda temizledik ve barmenlik yaptık. Bu uygulama<br />

derslerinin yanı sıra birbirinden farklı<br />

teori dersleri de gördük. Dediğim gibi, her şey<br />

yolunda gidiyor. Açıkçası dört buçuk saat aralıksız<br />

ütü yaptığım gün kendime ne yaptığımı<br />

sormuş ve Amerika’da okuyan arkadaşlarımın<br />

yaptıklarıyla kendimi kıyaslamıştım; fakat<br />

parçası olduğum bu eğitim şeklinin bana çok<br />

katkısı olacağına inanıyorum.<br />

Nerede olursam olayım, ben Koç’luyum. Burada<br />

bile The Koç School t-shirt’ümü gururla<br />

giyiyorum; çünkü okulumla gurur duyuyorum.<br />

Geçirdiğim mükemmel lise hayatı <strong>için</strong> herkese<br />

içten teşekkür ederim. İyi ki Koç’lu olmuşum.”<br />

Deylem Onursal ’12<br />

Clark Universitesi’nin 3+2 Engineering<br />

Programı’na kabul alan Deylem, kendi<br />

geliştirdiği projeyi gerçekleştirmek<br />

hedefiyle kaydını dondurdu ve şu an<br />

İstanbul’da çalışıyor. Projesine aldığı<br />

yatırım nedeniyle şu anda bir firmanın<br />

ortağı ve ayrıca firmaya ait tek marka<br />

olan okul yıllarında da Non-Profit<br />

olarak hayata geçirdiği Brovs’un Chief<br />

Executive Officer’ı olarak görev yapıyor.<br />

Bir yandan dershaneye giderek<br />

Türkiye’de kalması gerekirse diye hazırlık<br />

yaparken, diğer yandan projeyi<br />

hayata geçirmek <strong>için</strong> uğraşıyor.<br />

Mezun Buluşmaları<br />

16 Haziran 2012 Cumartesi günü yaklaşık 250 mezunumuz 10, 15 ve<br />

20. mezuniyet yıllarını kutlamak <strong>için</strong> okulumuzdaydı. Reunion komitelerinin<br />

mezunlar ofisiyle beraber hazırlıkları sonunda, 1992 mezunları akşam<br />

yatakhanelerde konaklamalı, 1997 ve 2002 sınıfları da kokteyli takiben<br />

şahane yemekli bir gece geçirdiler. Komite gönüllüleri Ayça Sevkal,<br />

Turgut Cankorel, Mehmet Gülez, Zeynep Başak Çivi, Ayşe Draz, Canan<br />

Ayhan, Eda Başak Hirschberg, Bayram Gürcü, Özlem Arıkman Ülger,<br />

Gizem Yasa, Hande Güneykaya, İpek Erden ve Mustafa Domaniç’e, ve<br />

organizasyonda okulumuza inanılmaz destek veren Anita Koncabahar’a,<br />

hediye tasarımları <strong>için</strong> Yavuz Göncü’ye, sizlere ulaşmamızda iletişim<br />

desteği veren Mezunlar Derneği’ne, ama en çok da katılımınızla, gülen<br />

yüzünüzle, siz mezunlarımıza teşekkür ederiz.<br />

19 Ocak 2013’te Londra ve bahar aylarında da<br />

New York Reunion’larında buluşmak üzere!<br />

SAVE<br />

THE DATE<br />

LÜTFEN NOT<br />

EDİNİZ<br />

VOıCE 55


56 VOıCE<br />

dernek alumni association<br />

Ege İyioğlu’nun ardından…<br />

VKV Koç Özel Lisesi ’98 Mezunları<br />

VKV Koç Özel Lisesi ’98 mezunlarından sevgili<br />

Ege İyioğlu 16 Haziran 2012’de zamansızca<br />

aramızdan ayrıldı. Hepimizin kalbinde çok ayrı<br />

ve <strong>özel</strong> bir yer edinen biricik arkadaşımız, o<br />

büyük kalbine yenildi. Kendisini, insana enerji<br />

ve neşe veren o eşsiz kişiliğini, her geçen gün<br />

daha da çok özlüyoruz!<br />

Ege’yi tarif ederken…<br />

Yüreği Kocaman, Kalbinde Herkese Bir Yer<br />

Olan, Hayat Dolu, Neşe Kaynağı, Farklı, Zeki,<br />

Renkli, Güler Yüzlü, Sevecen, Çok Okuyan, Komik,<br />

Hız Meraklısı, Deli Şoförümüz, Son Derece<br />

Ege’yi hep beraber yaşatalım!<br />

Ege her fırsatta birçok vakfa destek<br />

verirdi. Hatta doğum günlerimizde hediye<br />

yerine ya da hediyenin yanında belli vakıflara<br />

yardımda bulunurdu. Bu vakıflardan<br />

biri kalbinde problem olan çocuklara<br />

sağlık hizmeti sağlayan “Chain of Hope”<br />

diğeri ise Korunmaya Muhtaç Çocuklar<br />

Vakfı, “Koruncuk” idi. Biz de Ege’mizi<br />

doğum günü olan 10 Kasım’da ve onu<br />

kaybettiğimiz 16 Haziran’da anmanın en<br />

güzel ve pozitif yolunun, onun en sevdiği<br />

vakıfların <strong>için</strong>de kendi adına korunacak ya<br />

da iyileştirilecek çocuklar olduğuna karar<br />

verdik. Yılda iki kez yapılacak bu bağışlar<br />

ile ondan hiçbir zaman Kopmayacağımız’ı<br />

bir kez daha göstermiş olacağız.<br />

Ege’yi arkadaşları anlatıyor...<br />

• Ege kuaföre gittiğinde asla saçını yıkatmazdı,<br />

başkası saçını şampuanladığında<br />

midesi bulanırdı.<br />

• Ege asla jiletle traş olmazdı, gezegendeki<br />

traş köpüğünden midesi bulanan ve kusan<br />

ender insanlardan biriydi.<br />

• Ege böcekleri Discovery’de, yeşili mangal<br />

başında ve TEMA vakfında severdi.<br />

• Ege arıları hiçbir zaman sevemedi.<br />

• Ege zaten yengeçleri de sevmezdi. Yengeç<br />

gördüğü denizlerde asla yüzmedi.<br />

• Ege aptal insanlara asla tahammül<br />

edemez ama hiç yargılamazdı. Zaman<br />

zaman bazı aptalları eğitmeye çalıştı, ancak<br />

kayıtlarda bu konuda hiçbir başarısına<br />

rastlanmadı.<br />

• Ege kendi tabiriyle “hanımlarla” olan ilişkilerinin<br />

kuluçka döneminde, Ümit Besen’i<br />

kıskandırabilecek sözler ve aynı anda 78<br />

Çapkın, Vatansever, Kukaların Kabusu, Ocakbaşlarının<br />

Efendisi, Büyük Gurme, Hepimizden<br />

Hızlı, Çorap Düşmanı, Klima İle Duygusal Bağı<br />

Olan, Ehliyeti A4 Kağıt Olan Yegane İnsan,<br />

Kıvırcık, Çok Gezen, Faradays’ı Arayan Şalvarlı,<br />

Teknoloji Hastası, Minik Kuş, Afacan Çocuk,<br />

En Eğlenceli İnsan, Aşk Kumkuması, Şahsına<br />

Münhasır, Delidolu, Düdük Makarnası, Erim İsfendiyar,<br />

Vehbi’nin Babası, Kedi Aşığı, Arkadaş<br />

Canlısı, Meraklı, Açık Sözlü, Misafirperver, Bilgisayar<br />

Dehası, Yetenekli, Başarılı, Muhabbetin<br />

Kölesi, Muzip, Şakacı, Kebap Aşığı, Damacana<br />

İle Su İçen, Gönlü Zengin, Merhametli, Koca-<br />

milyon adet gül gönderme ana temalı bir<br />

yazılım tekniği kullanmayı tercih ederdi.<br />

• Ege “hanımlarla” olan ilişkilerinin 2.<br />

evresinden itibaren kıyıda köşede hiç<br />

patavat bulundurmayı sevmezdi. Keskin<br />

diliyle kırdığı potların hasarlarını düzeltmek<br />

<strong>için</strong> minimum 1-5 günlük brainstorming ve<br />

ciddi bir retorik hakimiyeti gerekirdi.<br />

• Ege kumdan nefret ederdi, denize kadar<br />

hep terlikle yürüdü.<br />

• Ege güneşi, sıcağı hiç sevmedi,onun olduğu<br />

ortamda klima hep aktifti.<br />

• Ege yaz kış çorap giymezdi.<br />

• Ege en sevdiği kız arkadaşlarını gördüğü<br />

anda sarılır kucağına alıp kaldırırdı.<br />

• Ege koca kafalı kız çocuklarını çok sever<br />

bir gün kendisinin de koca kafalı bir kız<br />

çocuğu olmasını isterdi.<br />

• Ege’nin kalbi kocaman, rengi bembe-<br />

man, Mantı Meraklısı, Sevgi Börülcesi, Kaderci,<br />

İngilizce Sözlüğümüz, Osmanlı Türkçesi’nin<br />

Medarı İftiharı, Pizza Hut’ın Kabusu, Ocağımızın<br />

Abisi, Bir Tek Arıdan Korkan Tertemiz Kalpli<br />

Dev Adam, Hayata Gözlerinden Ziyade Gönlü<br />

İle Bakan Güzel İnsan...<br />

Sevgili Kardeşimiz, Hayatımızı Her An Farklı Ve<br />

Zeki Bir Şekilde Renklendirdin...<br />

Özleneceksin ve unutulmayacaksın...<br />

KOPMAYACAĞIZ!<br />

yazdı. İçinde hiç siyah olmadı.<br />

• Ege sadece yemeyi değil yedirmeyi de<br />

hep sevdi. İsmi lazım olmayan bir semtte,<br />

ismi lazım olmayan bir halı sahanın yanındaki<br />

ismi lazım olmayan bir sosyal tesiste<br />

garipler <strong>için</strong> çorba aktivitelerinin daimi<br />

yönetim kurulu üyelerindendi.<br />

• Ege Deniz Feneri’ni hiç sevmedi ama<br />

Koruncuk’u çok sevdi.<br />

• Ege ender denediği yalanları hep eline<br />

yüzüne bulaştırdı.<br />

• Ege ihtiyaç duyulduğu hiçbir yerde devamsızlıktan<br />

kalmadı.<br />

• Ege Avrupa - Türkiye arası gönüllü kuryeydi.<br />

Herkese bir şeyler getirirdi.<br />

• Ege sadece içki getirmezdi. İnanışları<br />

sebebiyle kendi de içmezdi.<br />

• Ege sigara ve puro da getirmez, sağlığa<br />

zararlı derdi.


Başarılı ve mutlu bir 2013<br />

İskan ruhsatı alınan ve işletme ruhsatı ile alkol ruhsatı alımı işlemlerinde<br />

son noktaya gelinen Beyoğlu Merkezhan 5. ve 6. katlarında bulunan<br />

lokalimiz 13 Haziran 2012’de gerçekleşen lansman kokteyli ve 23 Haziran<br />

2012’de gerçekleşen anma töreni gibi iki önemli etkinliğe şimdiden ev<br />

sahipliği yaptı. 13 Haziran’da Vehbi Koç Vakfi Genel Müdürü ve Koç Özel<br />

Liseliler Derneği başkanlığını kendisinden devraldığım eski başkanımız<br />

Erdal Yıldırım’ın üçüncü sektör yönetim kurulları ile ilgili yazmış olduğu ve<br />

gelirini TEGV’e bağışladığı kitabının tanıtımını Lise ve Üniversite Mezun<br />

Dernekleri Yönetim Kurulları olarak bizler üstlendik. Düzenlediğimiz<br />

söyleşide Erdal Yıldırım başından geçen olayları, deneyimlerini ve aslında<br />

olması gerekenleri kaleme aldığı “Bana Yönetim Kurulunu Söyle, Sana Kim<br />

Olduğunu Söyleyeyim” adlı kitabının nasıl hayata geçtiğini bizlere anlattı.<br />

Söyleşi sonrası lokalimizin enfes manzarası eşliğinde gerçekleşen kokteyl<br />

de o akşamı renklendiren önemli bir unsur oldu.<br />

16 Haziran’da ise tüm mezunlar olarak Londra’dan gelen üzücü haberle<br />

sarsıldık. Şahsen de tanıdığım, Londra’da gerçekleştirdiğimiz buluşmalarımızda<br />

ve yemekli sohbetlerde bizi hiç yalnız bırakmayan 98 mezunlarımızdan<br />

sevgili Ege İyioğlu yüksek risk arz eden önemli bir kalp ameliyatı<br />

sonrasında hayata gözlerini yummuştu. 98 sınıfının talebi doğrultusunda<br />

derneğimizin ev sahipliğinde lokalimizde Ege’yi son yolculuğuna uğurlarken<br />

23 Haziran’da bir anma töreni düzenlendi. Tam Ege’nin istediği gibi<br />

olduğuna inandığım, fazla miktarda duygu içerdiği kadar tebessüm de<br />

içeren bir tören oldu. Işıklar <strong>için</strong>de yat Ege...<br />

Bu vesile ile aramızdan ayrılan değerli arkadaşlarımız 93 mezunlarımızdan<br />

İlknur Dereli ve Başak Emine Demircioğlu Esinduy’u, 95 mezunlarından sınıf<br />

arkadaşım Cem Merttürk’ü, 96 mezunlarımızdan Levent Nizamoğlu’nu,<br />

97 mezunlarımızdan Korhan Coşkun’u, 03 mezunlarımızdan Candan Ödül<br />

Bayraktar ve Müge Küçükşahin’i, mezunlarımızdan Sinan Karacadağ’ı bir<br />

kez daha rahmetle anıyor, sevgili Ege ile ilgili 98 sınıfına ve mezunlarına<br />

söz vererek, tüm mezunlarımıza ve Voice okuyucularına barış dolu, mutlu<br />

ve sağlıklı bir yeni yıl diliyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.<br />

• Ege evcil hayvanları <strong>özel</strong>likle kedileri çok<br />

severdi.<br />

• Ege Tevfik isimli hamster’ları da severdi.<br />

• Ege her şeyi affederdi.<br />

• Ege kin tutmayı hiç beceremedi.<br />

• Ege asla dağılmaz, bozmazdı. Sadece<br />

hayal kırıklığı onu yaralardı.<br />

• Ege şaşırmanın hiçbir türünü aslında<br />

sevmezdi.<br />

• Ege sabırsız, inatçı ve dominanttı.<br />

• Ege kaşınmayan herkesin sırrını çok iyi<br />

saklardı.<br />

• Ege asla ihanet etmedi.<br />

• Ege çok ama çok zekiydi. Bir gün soğuk<br />

füzyonu çözecekti.<br />

• Ege bilgisayar dahisiydi, sertifika rekoru<br />

hala kırılamadı.<br />

• Ege suyu çok sevdi. Hem çok içti hem çok<br />

yüzdü.<br />

dernek alumni association<br />

• Ege gazlı içeceklerin yüzüne bile bakmaz<br />

muhatap olmazdı.<br />

• Ege uyuduğu zaman yerle gök sallanırdı.<br />

• Ege deli gibi araba kullanır, sinirli sürücüleri<br />

peşine takar ve cep telefonundan arar<br />

mevki sorardı.<br />

• Ege çok güzel motor kullanırdı.<br />

• Ege çok dağınık ama çok temiz bir<br />

adamdı.<br />

• Ege’nin klavye hızı M5 ile yarışırdı.<br />

• Ege otoparklara para vermeyi hiçbir<br />

zaman sevmedi.<br />

• Ege borç almazdı.<br />

• Ege yaratıcısını hep çok sevdi. O’na itaatte<br />

hiç kusur etmedi.<br />

• Ege fps oyunları oynayamaz midesi<br />

bulanırdı. Strateji ve araba yarışı oyunlarını<br />

sevdi.<br />

• Ege kafasının <strong>için</strong>i güzel korur, her yerde<br />

Dr. Ercan Cihandide • Koç Özel Liseliler Derneği Başkanı<br />

<strong>için</strong>i açmaz, hislerini herkese belli etmezdi.<br />

• Ege <strong>için</strong>deki Peter Pan’e hep sahip çıktı<br />

ama olur olmaz her yerde çıkartmayı da hiç<br />

sevmedi.<br />

• Ege çoklu kişilik sendromu temalı role<br />

playing’leri çok severdi. Türlü türlü semtlerde<br />

ve insanlar tarafından farklı isim ve<br />

meslek gruplarında olarak tanınırdı.<br />

• Ege el parmakları ile apaçi dansı yapabilen<br />

tek insandı. En son bu dansı 2011 yazında<br />

Antalya Aura’da yaptı.<br />

• Ege gastronomi gezilerini hep çok sevdi<br />

yemek yemek <strong>için</strong> km’lerce yol gidebilirdi.<br />

• Ege çok sosyaldi.<br />

• Ege hepimizi hep çok güldürdü.<br />

• Ege eşsiz bir dosttu.<br />

VOıCE 57


ARADAKİ<br />

ENGELİ KALDIR,<br />

ENGEL OLMA.<br />

Koç Topluluğu çalışanları ve bayileri<br />

olarak, ülkemizin nüfusunun %12’sini<br />

oluşturan engelli bireylerin yaşam<br />

kalitesini yükseltmek <strong>için</strong> aradaki<br />

engelleri kaldırıyoruz.<br />

ENGEL TANIMIYORUM!

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!