'96 433 - TMMOB Makina Mühendisleri Odası Arşivi - Makina ...
'96 433 - TMMOB Makina Mühendisleri Odası Arşivi - Makina ...
'96 433 - TMMOB Makina Mühendisleri Odası Arşivi - Makina ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>TMMOB</strong><br />
ŞUBAT<br />
<strong>'96</strong> <strong>433</strong>
Uluslararası rekabetin ve globalleşmenin hız<br />
kazandığı günümüzde Türkiye'de 40.yılını<br />
kutlayan Oerlikon üstüne düşen<br />
görevi liderliğine yakışır bir şekilde<br />
yapmaktadır. Oerlikon bu mantık çerçevesinde<br />
Avrupa (Fransa, Belçika, Almanya, İtalya)<br />
Ortadoğu (Komşu Arap ülkeleri) ve hatta<br />
Japonya'ya ihracaatına devam ediyor. İhracaatta<br />
devamlılık uluslararası Standard<br />
ve kalite ile mümkündür. Oerlikon IsroroM<br />
iç ve dış piyasaya bu güveni 70' li yıllardan beri<br />
KALİTE SİGORTASI uygulayarak kazanmıştır.<br />
Müşteri mutluluğunu kendine rehber edinmiş<br />
olan Oerlikon kaliteye yönelik çalışmalarım 1989<br />
yılında TÜV' den aldığı sertifikayla sürdürmüş ;<br />
Standard ve kalite güvencesinin<br />
son aşaması olan ISO 9001<br />
sertifikasının getirdiği uluslararası<br />
saygınlığı kazanmıştır.<br />
Unutmayın<br />
KALİTE VE STANDARD<br />
Güvencenizdir.<br />
i<br />
OERLİKON<br />
KAYNAK ELEKTRODLARI VE SANAYİ A.Ş.<br />
Halkalı Cad. No: 99 34630 Sefaköy/İSTANBUL<br />
Tel:(0 212) 599 30 10 (8 hat) Faks:(0 212) 540 02 61-598 92 79
DOGALGAZ<br />
SARFİYATINDA<br />
•sı<br />
VERİMİNDE<br />
RTLI<br />
B R Ü O R<br />
İSVİÇRE'DE İLERİ TEKNOLOJİ İLE ÜRETİLEN OERTLI BRÜLÖR, MAKSİMUM<br />
YANMAYI SAĞLAYARAK HAVA KİRLİLİĞİNİ ÖNLER VE ISIDA YÜKSEK<br />
VERİM, DOĞALGAZDA TASARRUF SAĞLAR. OERTLI BRÜLÖR, GAZTEKNİK<br />
ISI SANAYİ'NİN UZMAN EKİBİYLE SERVİS GARANTİSİNE SAHİPTİR.<br />
HER KAZANA KOLAYLIKLA UYGULANABİLİR. OERTLI'DE YAPACAĞINIZ<br />
DEĞİŞİKLİKLE FUEL-OIL YAKMAK DA MÜMKÜNDÜR.<br />
DOGALGAZ SİSTEMİNDE YANMA, BRÜLÖRDE BAŞLAR VE TÜM SİSTEMİN İHTİYACI OLAN ISIYI ÜRETİR. BRÜLÖRÜNÜZ VERİMSİZSE,<br />
SAĞLIKLI ÇALIŞMIYORSA, KAZANINIZ YA DA RADYATÖRÜNÜZ İYİ OLSA DA, SİSTEMDE HAYAT DURUR. YAPILAN OPERASYONLAR,<br />
SİSTEMİ BİRAZ DAHA YAŞATSA DA, SORUN KALPTEDİR. BRÜLÖRÜN DEĞİŞMESİ GEREKİR.<br />
ısı sanayi ve ticaret a.ş.<br />
Atatürk Cd. Sami Bey Sk. No.: 2 K. Maltepe / istanbul<br />
Tel: (0216) 305 10 33 - 370 47 46 - 370 47 49 - 352 98 60 Fax: (0216) 352 07 23 Tlx: 36673 heat tr.<br />
GENEL DAĞITICI: TERMOGAZ ISI SAN.<br />
Maltepe: Tel: (0216) 399 11 79 - 399 15 08 - 09 Fax: (0216) 352 57 84<br />
KaraKÖY: Tel: (0212) 293 96 42 - 252 68 03-04-05 F3X: (0212) 251 82 93 _<br />
Awarded to<br />
OERTLI HEATINC TECHIMIC LTD<br />
5WITZEBIAND<br />
ISO 9001
B R U L O R
l<br />
MANNESMANN<br />
DEMAG<br />
y- i<br />
jŞHjapasite : 2,6 - 15,5 m /dak<br />
Basınç :8- 10 bar<br />
Karmak<br />
Hak'ına<br />
ırmak <strong>Makina</strong> Kompresör - Pompa Sanayi ve Ticaret A.Ş.<br />
nel Merkez/Fabrika : istasyon Cad. No:86 01340 incirlik - ADANA Tel: 0(322) 332 90 41 - 332 98 46 - 332 98 50 - 332 98 51 Fax : 0(322) 332 96 63<br />
zartama Merkezi : Kore Şehitleri Cad. Mehmet Gönen; Sok. Aydagûl iş Merkezi No: 6 Kat: 3 Zincirlikuyu - İSTANBUL<br />
W., Tel: 0(212) 272 06 28-273 17 20-266 44 30 Fax: 0(212) 2665251 Tlx : 26039 smkp tr.<br />
iMkaraŞubesl : Kazım Karabekir Cad. Cetinkaya Arat işmerkezi No : 93/60 iskitler - ANKARA Tel: 0(312) 342 1520-341 1463<br />
''ıji Fax: 0(312) 342 15 20
<strong>TMMOB</strong> <strong>Makina</strong> <strong>Mühendisleri</strong> <strong>Odası</strong> Aylık Yayın Organı<br />
15 Teknolojik Gelişme Döneminde işgücünün Niteliği<br />
duality of VVorkforce in Technological Development Period<br />
Tülin ONGEN<br />
20 CNC Tezgah Kullanımı, Atölyenin Büyümesine Sebep Oluyor<br />
Move to CNC Leads to Dramatic Growht forJob Shop<br />
Çeviren : Bülent TOPAKOĞLU<br />
34 — Kalıp Hataları Üzerine Tasarımın, Malzemenin veYapılan Isıl<br />
İşlemin Etkisi<br />
Effect of Applied Heat Treatment, Design and Material on Failures of D/es<br />
İrfan AY, Sare GÜLAÇ<br />
AYIN DOSYALARI<br />
YENi ÜRÜNLER 8<br />
KOMİSYONDAN HABERLER 11<br />
ODA'DAN HABERLER 14<br />
BİLGİSAYAR DÜNYASI 29<br />
ÇALIŞMA GÜVENLİĞİ 32<br />
36. CİLT YAZI DİZİNİ (Düzelti) 46<br />
SÜRELİ YAYINLAR 51<br />
OCAK-ATÖLYEDEN 52<br />
YAYIM KOŞULLARI<br />
ŞUBAT / FEBRUARY 1996<br />
Cilt/Vol : 37 Sayı/No : <strong>433</strong><br />
ISSN : 13003402<br />
LÜLLÜLLÜk L Lil^lll<br />
İÇİNDEKİLER COfVTBVTS<br />
C V'TEFNİF<br />
\LARKO<br />
S \RM \Y<br />
P'OC \M<br />
AS F \YNAF<br />
MAS POMPA<br />
B \HCECİ<br />
ÖZ M \KİN \<br />
PiM A F M<br />
ÖZ M \KİNA<br />
MAFDOS<br />
ÖLÇ C \N<br />
PFTNJT7<br />
TEKNİK YAZILAR<br />
Proje Planlamasında İş Dağılım Ağacı Kullanılması-<br />
Using Work Breakdovvn Structure in Project Planning<br />
Çeviren : Utku TÜZÜNER<br />
Çeviren<br />
İNCELEME - ARAŞTIRMA<br />
Tasarım Şirketleri Ne İş Yapar ? -<br />
What Do Design Firms Really Do ?<br />
Cahit İNAL<br />
Aspiratörlerde Tasarım ve İşletmecilik Yönünden<br />
Karşılaşılan Sorunlar 36<br />
Design Aspirators and Management Problems<br />
Nuri ARUN, Hüseyin AKKOÇ<br />
İLAN SAYFALARI DİZİNİ<br />
0<br />
3<br />
T<br />
n<br />
10<br />
T J<br />
TC<br />
45<br />
50<br />
r-.<br />
\FEFS<br />
YILMAZ REDÜKTÖR<br />
ÎNTEP PRO<br />
İNTER PRO<br />
Ö V FÖSEOCLU<br />
FSB<br />
OTOMEF '°6<br />
OTOMEK <strong>'96</strong><br />
D E Alî RD Ö K UM<br />
CEDİF HOLDİNG<br />
GEDİF HOLDİNG<br />
22<br />
26<br />
56<br />
ey<br />
çc<br />
59<br />
AD<br />
61<br />
fCO<br />
63<br />
64<br />
Arka Fa ak<br />
Yayım Koşulları : - Yazılar daktilo ile iki satır aralıkla iki kopya yazılmış olarak, 70-100 sözcükten oluşan Türkçe ve İngilizce özeti, yazı<br />
başlığının ingilizcesi, yazarın kısa özgeçmişi, adresleri ve telefon numaraları ile birlikte Dergi Yönetim Yeri Adresi'ne gönderilmelidir.<br />
- Yazılar 12 daktilo sayfasını (yaklaşık 3000 sözcük) geçmemelidir. (12 daktilo sayfasını aşan yazıların 2 bölüm halinde birbirini izleyen sayılarda<br />
yayımlanabileceği düşünülerek bölümlere ayrılmış olarak gönderilmesi gerekir.)<br />
- Yazılarda kullanılan fotoğraflar net ve temiz olmalı, şekiller aydınger veya beyaz kağıda çini mürekkebi ile çizilmelidir.<br />
- Yazılarda SI birimleri kullanılmalı, yazıların sonuna yararlanılan kaynakça eklenmelidir.<br />
- Özgün ve derleme yazılardaki görüşler yazarına, çevirilerden doğacak sorumluluk ise çevirene aittir.<br />
- Yazılar başka bir süreli yayın organında yayımlanmış olmamalı, herhangi bir toplantıda tebliğ olarak sunulmuş veya sunulacak ise bu açık olarak<br />
belirtilmelidir.<br />
Dergide yayımlanan yazılara bir dergi sayfası için, özgün ve derleme yazılarda 250.000.- TL. çeviri yazılarda 150.000.- TL. net ödeme yapılır.<br />
- Dergideki yazılardan kaynak gösterilmek koşuluyla alıntı yapılabilir.<br />
Yazıların Değerlendirilmesi: Dergiye gönderilecek yazılar öncelikle Yayın Kurulu tarafından ön elemeden geçirilmekte daha sonra kurulun<br />
belirlediği uzmanlar tarafından değerlendirilmektedir.<br />
Uzmanların yaptığı değerlendirme sonuçları yazara da iletilecek, uzmanların önerdiği ve Yayın Kurulu'nun uygun gördüğü düzeltmelerin yapılması<br />
yazardan istenecektir. Bu düzeltmelerin yazar tarafından yapılması durumunda yazı yayımlanabilecektir.
<strong>TMMOB</strong><br />
MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI<br />
AYLIK YAYIN ORGANI<br />
ŞUBAT/FEBRUARY 1996<br />
ait / Vol : 37 Sayı / No : <strong>433</strong><br />
Yönetim Yeri - Head Office<br />
Sümer Sokak 36/1-A<br />
Demirtepe - ANKARA<br />
Tel :(0-312)23131 59<br />
Fax: (0-312)231 31 65<br />
MMO Adına Sahibi - Publishez<br />
Yusuf KARAHAN<br />
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü<br />
Managing Editör<br />
Oğuz ŞAHİN<br />
Yayın Kurulu - Publishing Boaıd<br />
Melih ŞAHİN<br />
Anıl KAREL<br />
Deniz ÖVÜTMEN<br />
Devrim Erinç ASLAN<br />
UtkuTÜZÜNER<br />
Selami YUMURTACI<br />
Katkıda Bulunanlar<br />
Mem bers-a t-Large<br />
Nilgün KARAKÜÇÜK<br />
Aylin TOPAKOGLU<br />
Bülent TOPAKOGLU<br />
Ahmet SÜER<br />
Yapım Yönetmeni<br />
Production Director<br />
Mehmet AYDIN<br />
İlan Sorumlusu<br />
Advertising Representative<br />
Ayten YILDIZ<br />
Nuray ÖZER (İstanbul)<br />
Komisyon İlişkileri - Redactor<br />
Şehnaz KAPLAN<br />
Dizgi - Type Setting<br />
Ali Rıza FALCIOĞLU (MMO)<br />
Baskı - Pıinted by<br />
Yeni Doğuş Matbaacılık<br />
Tel (0-312) 417 87 52<br />
sunuş<br />
Değerli okuyucularımız;<br />
ühendislik ve teknoloji birbirlerinden ayrılmayacak iki<br />
kavramdır. Genel olarak mühendisin görevi ve yaptığı<br />
işler,- "özellikle makinaları düzenleme sanatı" şeklinde<br />
tanımlanmaya başlanır ve "doğadaki maddenin özellikleriyle<br />
ilgili bir bilim olan mühendislik, enerji kaynaklarının yapılar,<br />
makinalar ve diğer ürünler aracılığıyla insana yararlı hale getirilmesine<br />
hizmet eder" şeklinde sona erer. Mühendislik tasarımı<br />
ise uygulamaya teknolji adıyla geçer. Tasarım düzeyi ile<br />
teknoloji düzeyi arasında doğrudan bir bağ vardır.<br />
Teknolojideki ilerlemeleri yönlendiren ve takip eden ülkeler<br />
mühendislik ve teknik eğitime, araştırma ve geliştirmeye, hizmet<br />
içi eğitime ve yüksek teknolojiye doğaüstü boyutlarda yatırım<br />
yapmaktalar. Teknolojinin ve mühendislik uygulamalarının<br />
yaşamı daha da kolaylaştırdığı ortadadır. Bu dünyanın küreselleşmesine<br />
de etki etmektedir.<br />
Günümüzde, bilim ve teknolojideki gelişmelere ayak uydurmak<br />
ve katkıda bulunmak bir yana bunları izlemek bile<br />
artık başlı başına bir bilgi birikimini gerektirmektedir. Bu da<br />
insana yatırım gerektirmektedir.<br />
Ülkemizde çağın değişimini kavrayacak mühendislik eğitimi<br />
ve ileri teknoloji uygulamalarına olanak verecek yapısal düzenlemelere<br />
şiddetle gereksinim vardır. İnsanlık için zorunlu<br />
harcamaları bir yana bırakırsak, dünya ölçeğinde rekabet edebilecek,<br />
bilim ve teknoloji eğitimi ön plana almayan bir yapılanma<br />
bir süre sonra zorunlu ihtiyaçlarını dahi karşılamakta<br />
güçlük çeken bir durum yaratacaktır.<br />
Bizler, Mühendis ve <strong>Makina</strong> Yayın Kurulu olarak, olanakların<br />
elverdiği ölçüde, bilime ve teknolojiye hizmet verme amacıyla<br />
çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çalışmalarımıza katkılarınızı<br />
her zaman bekliyoruz. Bu sayımızda da ilginizi çekeceğini<br />
umduğumuz yazılarla sizleri başbaşa bırakırken, hepinize<br />
saygılarımızı sunarız.<br />
ÖZÜR<br />
Saygılarımızla<br />
Dergimizin, Kasım 1995 sayısında, "Kalite Dünyasından" köşesi, Sn. Selami Yumurtacı<br />
tarafından hazırlanmıştır. 430. sayımızda verilmesi gereken bu bilgi, unutulmuştur.<br />
Bu nedenle Sn. Selami Yumurtacı ve okuyucularımızdan özür dileriz.
ı m a<br />
g ü r ü l t ü s ü n ü y u t a n<br />
v e p v e n i b i r ü r ü n<br />
İzocam Prefabrik<br />
Klima Kanalı<br />
/? V£ TiCARET MERKEZLERİ, KÜLTÜR T E S i S L E R i ,<br />
EĞiTiM KURUMLARI, EĞLENCE SİTELERİ. .. BUGÜN KLİMA<br />
HER YERDE KULLANILIYOR AMA GÜRÜLTÜSÜ BİR TÜRLÜ<br />
ÖNLENEMİYOR. İZOCAM'İN YENİ ÜRÜNÜ İZOCAM<br />
PREFABRİK KLİMA KANALI, SAĞLADIĞI MUKEMMEl<br />
SES İZOLASYONUYLA KLİMA GÜRÜLTÜSÜNÜ ÖNLÜYOR,<br />
ISI İZOLASYONUYLA ÇALIŞMA PERFORMANSINI ARTIRIYOR<br />
ÜSTELİK GÜVENLİ VE BENZERLERİNDEN<br />
% 40 DAHA EKONOMİK!<br />
SICAĞA - SOĞUĞA - SESE - YANGINA<br />
IZOCA/VV<br />
IZOCAM PREFABRİK KLiMA<br />
KANALI'nın üstün özellikler<br />
• Çok hafiftir.<br />
• Kolay kesilir ve monte<br />
edilir,<br />
' Her türlü menfez ve<br />
bağlantılar kolay<br />
gerçekleştirilir.<br />
• Kanal kesiti her türlü<br />
. ebatta yapılabilir.<br />
' Kanal kesit değişmeleri,<br />
redaksiyon, pantolon,<br />
omega ve dirsek teşkil!<br />
kolay uygvlanır.<br />
' Yangına karsı güvenliği<br />
artırır.<br />
' Çok ekonomiktir.<br />
İZOCAM TJCARIT VI SANAYi A. Ş<br />
DANIŞMA MERKİZLIRİ<br />
• lfTAMUIjj?*J fil 21 275 72 22 (8 bati<br />
fakt 11)2) İ&6 97 69 Teleks 2S355 icom<br />
• AMICAIAjfc/fîJ?; 418 66 67 • 4)6 30<br />
faks 1312) '4fS 0$ IS «İZMİR M Iİ32J<br />
484 $7 15 -,İ64 31 78 Fob (232)<br />
489 00 İ2 «ADANA Tel (322) 332 29 8<<br />
fob (322) W2 02 S4 »1URSA W f224j<br />
253 95 35 ftks f224| 255 60 1 3 «61AZI<br />
Jet (4241 21? ** W '»t» (*W 2JS 66 C<br />
19
ı YENİ ı<br />
ÜRÜNLER<br />
SICAK DOKUMUŞ<br />
Şekilde görüldüğü gibi, protez bir kol veya bacaktaki<br />
sıcaklık algılayıcı sinyalleri uzvun arka tarafından yüzeyindeki<br />
elektrotlara aktarılır; bu yüzeydeki alıcılar da<br />
bilgiyi beyine iletir. Böylece sıcak/soğuk algılanmış olur.<br />
1996 yılı içerisinde piyasaya sürülmüş olacak bu sıcaklık<br />
hissetme olayanın bedeli, 2500 Dolar+protez fiyatı olacaktır.<br />
Nova Çare Orthotics & Prosthetics,<br />
4301 N. Classen,<br />
OMahoma City OK 73118<br />
GELECEĞİNİZİ PLANLAYIN<br />
Ouicken şirketinin windows paketinde kullanılmak<br />
üzere geliştirdiği Future Planner programı, emeklliğiniz<br />
için bir plan yapabilmenizi sağlayacak. Öncelikle para<br />
durumunuz ve gelecekle ilgili planlarınız hakkında birkaç<br />
soru cevaplayacaksınız. Sizin açınızdan sadece 40 do-<br />
larlık bir harcama gibi görünen bu programı aldığınızda<br />
* ROKETSAN<br />
D<br />
Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />
Hazırlayan : Utku TÜZÜNER*<br />
ne kadar bir parayı biriktirmeniz gerektiği ve ne kadarlık<br />
yatırım yapmanız gerektiğini önerecek bir faaliyet planınız<br />
olacak. Mormingstar tarafından hazırlanan 4400<br />
değişik fon çeşidini ve bir kılavuzu içeren programı şu<br />
adresten temin edebilirsiniz.<br />
Intuit, Box 3014,<br />
Menlo Park CA 94026<br />
KENDİNİ TEMİZLEYEN<br />
KÜVET<br />
Küveti kullanırken düşünmek isteyeceğiniz en son<br />
şey daha sonra onu temizlemek zorunda olduğunuzdur.<br />
Diğer küvet sistemlerinin yan akarları artık bırakmasına<br />
rağmen, "Bağa Products" firmasının Performance Series<br />
Su ve Artıkların Tahliyesi<br />
projesi sonucu üretilen banyo küvetlerinin kendini temizleyen<br />
tabanı vardır. Ünite suyu toplayıp küvetin tabanı<br />
altındaki bir odacığa aktarır, sonra bir filtre tabakası<br />
içinden pompalar ve sonra tekrar küvete geri döndürür.<br />
Fiyatlar 3200 dolar ile 5600 dolar arasında değişmektedir.<br />
Baja Products,<br />
4065 N. Romeo Rd. Tucson AZ.<br />
ı ı ' i l L I S<br />
' T|J[ l 'l<br />
Kaynak Teknolojisi Eğitim ve Araştırma Birimi<br />
İnce Taneli Yapı Çeliklerinin Kaynağı ve Tamiri<br />
(18-19.04.1996 - Ankara)<br />
Seminerin Yeri<br />
Ulaşım<br />
Başvuru<br />
Seminer Ücreti<br />
Ödeme Şekli<br />
Kontenjan<br />
ODTÜ Sürekli Eğitim Merkezi 06531 / Ankara<br />
Sıhhiye Köprüsü üzeri ve Tunus Caddesi'nden kalkan belediye<br />
otobüsleri ve Güven Park'tan ve Ulus - 19 Mayıs Spor<br />
Salonu karşısından kalkan dolmuşlar.<br />
ODTÜ Kaynak Teknoloji Eğitim ve Araştırma Birimi<br />
06531 - Ankara / Atilla Pamir<br />
Tel : 0-312-210 36 92 / 210 21 49 Fax : 0-312-210 11 68<br />
10.000.000.-TL.<br />
Katılımcılara, başvurularından sonra ücreti ödeyebilecekleri<br />
banka ve hesap numarası bildirilecektir.<br />
Seminer en az 10 başvuru olduğu taktirde yapılabilecektir.
lllEczacıbaşı<br />
'kalitenin kaynağı"<br />
ASKAYNAK<br />
KAYNAK ELEKTRODLARI ve TELLERİ
Pompa ve Hidroforda<br />
âl A 't* m. **l l * •• * • *<br />
MAS tecrübe birikimini<br />
taşıyor...<br />
•MAS" 200<br />
a l ite pompa'yı üretme yolunda<br />
getirdiği bilgi birikimini,<br />
k nesillere aktarmayı amaçlıyor.<br />
İlk mezunlarını bu yıl veren,<br />
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı'na<br />
bağlı Çıraklık ve Mesleki Eğitim<br />
Okulu ile "MAS*<br />
açık alanı,<br />
yurt içi ve<br />
ülkemiz<br />
1 , sanayisinde<br />
en mükemmeli üretecek usta ve<br />
teknik adamları yetiştiriyor,<br />
üzerinde uzman kadrosu, 13.000 m 2<br />
nı, 6.000 m 2 yi aşkın kapalı alanı ile<br />
ve yurt dışında hizmet veriyor;<br />
ekonomisine de katkıda<br />
bulunuyor. ,<br />
MAS gelecekteki hedeflerini<br />
bu günden gerçekleştiriyor.<br />
/HAS<br />
KALiTE POMPA<br />
MAS POMPA SANAYİİ A.Ş.<br />
Merkez; Necotibey Cad. 38 Kara koy,-1 «tembul<br />
Tel: (Ö2T2) 251 97 00 {4 Haf), Tefefaks: {02" J 2) 251 23 t4',<br />
Fobriko: Sultan Çiftlik njevkii Ümranİye-lstejnbul :,*<br />
Tet; (02J
KOMİSYONDAN ı<br />
HABERLER DERGİMİZE BİR BAKIŞ - IV<br />
DERGİMİZE BİR BAKIŞ ADI ALTINDA BU SAYFALARDA SİZLERE İLK KEZ<br />
EYLÜL '94 SAYIMIZDA SESLENDİK. YANİ BİR BUÇUK YIL ÖNCE....<br />
Hazırlayan : Ahmet SUER<br />
Dergimize değil de, aslında kendimize yani bize bilim üreten, uygulayan, geliştiren mühendislere, Mühendis<br />
;<br />
ve <strong>Makina</strong> Dergisi'nin büyüteci ile bakmaya çalıştığımız bu köşede bakın ilk yazımızdan bu yana geçen onca<br />
zamanda ne kadar yol almışız, nerelere gelmişiz ? Burada sözünü ettiğimiz "biz" Mühendis ve <strong>Makina</strong> Dergisi<br />
değildir. Burada sözü edilen "biz" aslında "sız"siniz yani hepimiziz l<br />
Bu sayfalardan bugün sizlere ulaşmaya çalışan bizler bu çabamızdan yorulmuş ya da usanmış değiliz. Ama şu<br />
da bir gerçek ki bu yorgunluğumuzun tadını, keyfini, ne zamanki sizleri bu sayfalarda görüp duyabileceğiz, işte<br />
;<br />
o zaman çıkartabileceğiz.<br />
İşte Türkiye'deki makina mühendislerini bünyesinde bulunduran <strong>Makina</strong> <strong>Mühendisleri</strong> <strong>Odası</strong>'nın yayın hayatındaki<br />
en büyük sesi konumundaki dergimize hep birlikte şöyle bir bakalım, yani aynayı kendimize tutalım.<br />
Yandaki grafikte, Yayın Komisyonu'na 1994<br />
YAYM KOMSYOMTNA GELEN MAKALE DURUMU<br />
yılındaki makale akışı ile 1995 yılındaki makale<br />
akışının durumları gözükmektedir.<br />
1994 yılında elimize toplam 88 makale<br />
ulaşmış olmasına rağmen 1995 yılında bu sayının<br />
84'e düştüğünü görüyoruz. Oysa ki 1995<br />
yılına başlarken yaptığımız yayın planında 122<br />
adet makaleye ihtiyaç olacağını duyurmuş, sizlere<br />
1995 Yılı Yayın Planrmızı konulan ile birlikte<br />
belirtmiştik.<br />
OCA SUB MAR N» MAY HAZ TEM AOU EYL EM KAS ARA<br />
Ne yazık ki bu hedefimizi yakalayamadık.<br />
Dilerseniz Yayın Komisyonu'muzun 1995 yılı<br />
için yaptığı yayın planını bir hatırlayalım ve hedeflere ne derece yaklaşılmış bir görelim.<br />
1995 yılı için yayınlanması hedeflenen toplam makale sayısı 122 olmasına rağmen sene içinde Yayın Komisyonu'na<br />
ulaşan toplam makale sayısı 84 olmuş, üstelik bunlardan 3 tanesi Komisyon ve Uzman incelemesi sonucunda<br />
yayınlanamaz bulunmuş ve yazarlarına iade edilmiştir.<br />
Yazı Türü Hedeflenen Komisyona Gelen<br />
Derleme 60 38<br />
Özgün 30 24<br />
Köşe 20 12<br />
Çeviri 12 10 [<br />
Toplam 122 84<br />
Tablodan da açıkça görüldüğü gibi hedefe ulaşma<br />
yüzdesi ancak %68.8 olmuştur. Bunun anlamı neredeyse<br />
dört ay boyunca Mühendis ve <strong>Makina</strong>'nın yayınanamamasıdır.<br />
Oysaki dergimiz sene boyunca eksiksiz<br />
olarak yayınlanmıştır. Ama nasıl ?<br />
YAY*<br />
Yazı Türü<br />
Özgün<br />
Çeviri<br />
Derleme<br />
Köşe<br />
Araştırma<br />
Komisyona Gelen<br />
24<br />
10<br />
30<br />
12<br />
8<br />
Toplam j 84<br />
L<br />
Yayınlanan!<br />
29<br />
15<br />
36<br />
37<br />
22<br />
l<br />
139 1<br />
Tablodan da oldukça açık bir şekilde görüldüğü gibi<br />
Yayın Komisyonu olağan üstü bir çaba göstermiş<br />
ve sene başında açıkladığı Yayın Plam'nı herşeye<br />
rağmen az bir farkla daolsa gerçekleştirmiştir.<br />
Yayın Komisyonu'nun bu başarısı gelecekte yapacaklarının<br />
tir teminatı olarak görülmelidir<br />
M«ONEDURUMU<br />
1995 yılı boyunca yayınlanan<br />
makalelerimize şöyle bir<br />
göz attığımızda en çok paya<br />
Köşe Yazıları'nın sahip olduğunu<br />
görüyoruz. Onu hemen az<br />
bir farkla Derleme Yazıları izliyor.<br />
Ve alışılageldiği gibi yine<br />
en az payı Çeviri türündeki<br />
makalelerimiz alıyor. Fakat şu<br />
da bir gerçektir ki; bir kaç sene<br />
öncesine kadar çeviri türündeki<br />
makalelerin hiç yayınlanmadığı<br />
dergimizde çeviri yazılarının<br />
diğer makale türlerini göz önüne<br />
aldığımızda azınlıkta kalsa<br />
da yavaş yavaş artan bir şekilde pastadaki<br />
dilimini büyütmekte olduğunu görmekteyiz.<br />
Şimdi de Aralık '94 Sayımızda<br />
"Dergimize Bir Bakış-2" Adı altında yayınladığımız<br />
1995 yılı Yayın Planı'mızı<br />
bir hatırlıyalım ve bu planı ne derece gerçekleştirebildiğimize<br />
bir bakalım. Sayfa<br />
12'deki tabloyu incelediğinizde Eylül ayında<br />
çıkartılması planlanan Kaynak Özel<br />
Sayısı'nın, Ekim ayında çıkartılması planlanan<br />
Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>
KOMİSYONDAN!<br />
HABERLER<br />
Otomotiv Özel Sayısı'nın ve Kasım ayında da Kalite<br />
Özel Sayısı'nın çıkartılamadığını görüyoruz. Bunun<br />
yerine bu aylardaki periyodiklerin Kaynak, Otomotiv<br />
ve Kalite adı altında "Konuya Özel" olarak yayınlandığını<br />
ama toplamda yayınlanması planlanan 122<br />
adet makale olmasına rağmen 137 adet makalenin<br />
yayınlandığını yani okuyucuya daha zengin içerikli<br />
bir yayın politikasının izlendiğine tanık oluyoruz.<br />
AYLAR<br />
Ocak<br />
Şubat<br />
Mart<br />
Nisan<br />
Mayıs<br />
Haziran<br />
Temmuz<br />
Ağustos<br />
Eylül<br />
Ekim<br />
Kasım<br />
Aralık<br />
PLANLANAN<br />
DERGİLER<br />
Peryodik+Kaynak<br />
Özel Sayı<br />
Peryodik<br />
Peryodik+Doğal Gaz<br />
Özel<br />
Peryodik<br />
PeryodiktKaynak<br />
Özel Sayı<br />
Peryodik<br />
Peryodik<br />
Peryodik<br />
Peryodik+Kaynak<br />
Özel Sayı<br />
Peryodik+Otomotiv<br />
Özel Sayı<br />
Peryodik+Kalite<br />
Özel Sayı<br />
Peryodik<br />
Toplam<br />
MAKALE SAYISI<br />
" 7<br />
14<br />
5<br />
14<br />
7<br />
7<br />
6<br />
14<br />
14<br />
14<br />
6<br />
122<br />
GERÇEKLEŞTİRİLEN<br />
DERGİLER<br />
Peryodik+Kaynak<br />
Özel Sayı<br />
Peryodik (imalat<br />
Konuya Özel)<br />
PeryodıktDoğal Gaz<br />
Özel Sayı<br />
Peryodik (Otomotiv<br />
Konuya Özel)<br />
Peryodık+Kaynak<br />
Özel Sayı<br />
Peryodik (Çevre<br />
Konuya Özel)<br />
Peryodik<br />
Peryodik<br />
Peryodik (Kaynak<br />
Konuya Özel)<br />
Peryodik (Otomotiv<br />
Konuya Özel)<br />
Peryodik (Kalite<br />
Konuya Özel)<br />
Peryodik<br />
Toplam<br />
MAKALE SAYISI<br />
Hep daha iyiye gidelim, hep daha iyi olalım istiyoruz.<br />
Belki bunu bir slogan gibi sürekli söylüyoruz,<br />
sürekli yazıyoruz ama aslında Mühendis ve <strong>Makina</strong><br />
Dergisi Yayın Komisyonu'nun uygulamaya çalıştığı<br />
düşünce; günün gereklerine ve ihtiyaçlarına uygun<br />
olarak üyelerimize olanaklar elverdiğince bilgi ve<br />
haber akışını sağlamaya çalışmak olmaktadır.<br />
Önümüze çıkan her fırsatta sürekli sizlerin bu<br />
çabaya katılım sağlamanızı isteyip durduk. İstedik<br />
ki bu yayın aracılığıyla birimizin bildiğini hepimiz<br />
bilsin, öğrensin, haberdar olsun. Bu yayını bir iletişim<br />
aracı haline getirerek üyelerimiz bilgilenme, danışma<br />
anlamında birbirlerinden yararlansınlar istedik.<br />
'<br />
Bilgiye ulaşma adına bir adres, bir temas noktası<br />
olalım istedik. Kısaca sizleri istedik ve istiyoruz.<br />
Günümüzde artık en değerli sermaye, en pahalı<br />
alınabilen şey bilgidir. Malûmunuzdur ki; mesleğimiz<br />
gereği biz mühendisler teknolojik bilgiyle muhatap<br />
olup bunu yaratır, uygular, uygulatır, ya da<br />
uygulamalarını denetleriz. Bildiklerimizin çokluğu,<br />
öğreneceklerimizi daha kısa bir zamanda öğrenme-<br />
Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt: 37 Sayı: <strong>433</strong><br />
16<br />
9<br />
17<br />
10<br />
14<br />
11<br />
7<br />
8<br />
14<br />
8<br />
14<br />
6<br />
137<br />
İSTEK ÜZERİNE REDUKTORLER YAPILIR<br />
Tüm {iplerdeki talepleriniz stoktan hemen teslim edilir.<br />
BAHÇECİ<br />
REDÜKTÖR SAN. TİC. A.Ş.<br />
Doğu Sanayi Sitesi 10. Blok No:4 Yenibosna/İstanbul<br />
Tel.:(212) 652 66 58 / 652 66 70 Fax:(212) 551 04 91
ı KOMİSYONDAN ı<br />
HABERLER<br />
DERGİMİZE BİR BAKIŞ - IV<br />
mizi sağlarken kariyer anlamında dab ize değer katar. Bize kattığı her değer, içinde yaşadığımız çevrelen düşünsel<br />
ve yaşam kalitesi anlamında daima bir adım daha ileriye götürür. Çünkü mühendis olmanın yüklediği<br />
misyon ile her birimiz içinde yaşadığımız topluluklarda liderlik, danışmanlık gibi sorumlulukları çok büyük<br />
olan görevleri otomatikman, ne olduğunu bile anlayamadan üstleniveririz. Hepimizin kaderi bu noktada aynıdır!<br />
Gelin bu kaderi paylaşalım. 1996 yılı Mühendis ve <strong>Makina</strong> Dergisi profili ve yayın planım aşağıda bulacaksınız.<br />
Bu programa baktığımızda dergimizin yeni bir yapılanma ile karşımıza çıktığını görüyoruz. Ve sizlerden bu yapıya<br />
hiç değilse bir tuğla koymanızı bekliyoruz. İşte Yayın Planı :<br />
SEMlNER.KURS.SEMPOZYUM<br />
HABERLERi<br />
*: 25,50,100 YIL ÖNCE GERÇEKLEŞEN iLGiNÇ BULUŞLAR,<br />
**: OKUYUCULARDAN GELEN YORUMLARIN DEĞERLENDiRMESi.<br />
***: ANKARA'DAN TEKNOLOJi KONULU HABERLER.<br />
..... YENİ ÇIKAN STANDART, PATENTLAR VB...<br />
1996 Yılı Yayın Planı'nında okuyucuya hitap edebilme anlamında yelpazemizi biraz daha genişletmeyi düşündük<br />
ve yeni bir takım köşeler oluşturduk. Bu köşelerin hangi sayılarda ve ayrıca hangi aylarda Konuya Öze]<br />
Sayılar'ımızm çıkacağı Yayın Planı'nda açıkça görülmektedir. Dolayısıyla makalelerinizi Yayın Komisyonu'muza<br />
gönderirken makalenin içeriğine göre bu planı göz önünde bulundurursanız hem komisyona makale<br />
akışındaki kısırlığı gidermek hem de konuya özel sayılarımızda oluşan darboğazı önlemek adına bizi memnun<br />
edersiniz.<br />
Yayın Plam'nı incelediğinizde Atölye'den, Süreli Yayınlar, Geçmişe Bakış, Okuyucu Mektupları, İş İlanları,<br />
Başkent'ten Haberler, Standartlar... gibi pek çok yeni köşenin 1996 yılından itibaren dergimizde yer alacağını<br />
göreceksiniz.Yayınlanmasını istediğiniz konuları, konulmasını istediğiniz köşeleri, bildiklerinizi, öğrenmek istediklerinizi,<br />
araştırmalarınızı, yaşadığınız fabrika deneyimlerinizi ve problemlerinizi, eleştirilerinizi ve önerilerinizi<br />
bize mektupla, faksla ya da telefonla iletiniz.<br />
Bize yazın, yazın ki sizin de bu dergide kendinizi bulabileceğiniz bir köşeniz, bir soluğunuz olsun. Kısacası<br />
gelin binlerce insandan oluşan çok büyük bir Yayın Komisyonumuz olsun, bu dergiyi birlikte çıkartalım.<br />
Bize katılın ortaya çıkan ürünün gururu hepimizin olsun !<br />
Saygı ve sevgilerimizle.<br />
Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>
ODA DAN<br />
HABERLER<br />
Hazırlayan : Nilgün KAR AKÜ ÇÜK<br />
1996-97 Dönemi MMO Şube Genel Kurulları 07-28 Ocak 1996 Tarihleri Arasında Yapıldı<br />
Genel Kurulun ilk gün toplantısında bir önceki dönemde yapılan çalışmalar değerlendirildi. Bu dönem için<br />
yapılması planlanan konular üzerinde konuşuldu. İkinci gün gündeminde ise Şube Yönetim Kurulu belirlenmesi<br />
için seçim yapıldı. Seçimlere katılım önceki dönemlere göre daha fazla oldu. 1994-1995 Döneminde<br />
toplam 16 Şubede, 38421 üyeden 9624 tanesi seçimlere katılmış ve %25'lik bir katılım sağlanmıştı. Bu dönem ise<br />
17 Şubede 41047 üyeden 12047'sinin katılmasıyla %29.4'lük bir orana ulaşılmıştır.<br />
1994-1995 döneminde Ankara : 3, İstanbul : 4, Bursa : 4, Antalya, Denizli, Kayseri'den bir ve diğerlerinden<br />
ikişer, toplam 34 liste seçimlerde yer almıştı. Bu yıl ise Zonguldak, Antalya, Trabzon, D. Bakır, Samsun, Edirne<br />
Şubelerinde tek, diğerlerinde ikişer liste olmak üzere toplam 28 liste seçimlere katılmıştır.<br />
Sayısal olarak en fazla katılım 3366 olarak Ankara'da gerçekleşmiş bunu sırasıyla 2605 ile İstanbul ve 1306 ile<br />
Bursa izlemiştir. Kullanılan oy/üye sayası oranına baktığımızda ise Bursa %56.5 ile ilk sırayı almıştır, ardından<br />
%S2.3 ile Gaziantep ve %50 ile Konya gelmektedir.<br />
ŞUBE/BÖLGE<br />
ANKARA<br />
İSTANBUL<br />
İZMİR<br />
BURSA<br />
KOCAELİ<br />
AOANA<br />
ZONGULDAK<br />
ANTALYA<br />
DENİZLİ<br />
GAZİANTEP<br />
ESKİŞEHİR<br />
KONYA<br />
KAYSERi<br />
TRABZON<br />
DİYARBAKIR<br />
SAMSUN<br />
EDİRNE<br />
TOPLAM<br />
KATILAN<br />
GRUPLAR<br />
Çağdaş Mühendisler<br />
Meslekte Birlik<br />
Demokratlar<br />
Mes. Birlik ve Çağ. Gr.<br />
Çağdaş Demokrat<br />
<strong>Makina</strong> <strong>Mühendisleri</strong><br />
Üretken Katılımcı Dem.<br />
<strong>Makina</strong> <strong>Mühendisleri</strong><br />
Katılımcı Mühendisler<br />
Yeni çizgi<br />
Demokratlar<br />
Meslekte Birlik<br />
Çağdaş Dem. Müh.<br />
Demokratik Birlik<br />
Zonguldak Şube<br />
Çağdaş Dem. Müh.<br />
1 . Liste<br />
2. Liste<br />
Demokrat Birlik<br />
Meslekte Birlik<br />
Katılımcı Mühendisler<br />
Meslekte Birlik<br />
Değişim Grubu<br />
Meslekte Birlik<br />
Meslekte Birlik<br />
Hizmete Çağrı Grubu<br />
Meslekte Birlik<br />
Yurtsever Müh.<br />
Meslekte Birlik<br />
Edirne Şube<br />
1996-1997 DÖNEMİ ŞUBE SEÇİMLERİ SONUÇLARI<br />
ŞUBE ÜYE<br />
SAYISI<br />
8103<br />
12975<br />
4185<br />
2313<br />
1793<br />
2871<br />
914<br />
732<br />
849<br />
516<br />
1144<br />
916<br />
981<br />
605<br />
1004<br />
653<br />
593<br />
41047<br />
Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt: 37 Sayı : <strong>433</strong><br />
KULLANILAN<br />
OY SAYISI<br />
3366<br />
2605<br />
773*<br />
1306<br />
610<br />
838<br />
131<br />
213<br />
212<br />
270<br />
518<br />
474<br />
326<br />
136<br />
104<br />
93<br />
72<br />
12047 •<br />
ÜYE SAYISINA<br />
ORANI<br />
%41 .5<br />
%20.2<br />
%18.5<br />
%56.5<br />
%34.0<br />
%29.0<br />
%14.3<br />
%29.0<br />
%25.0<br />
%52.3<br />
%45.0<br />
%50.0<br />
%33.2<br />
%22.5<br />
%10.4<br />
%14.2<br />
%12.0<br />
%29.4<br />
LİSTELERİN ALDIĞIl<br />
ORTALAMA OY<br />
1785<br />
1581<br />
1431<br />
1050<br />
545<br />
162<br />
814<br />
451<br />
372<br />
201<br />
456<br />
320<br />
111<br />
200<br />
119<br />
85<br />
170<br />
92<br />
399<br />
119<br />
170<br />
285<br />
200<br />
98<br />
132<br />
87<br />
76<br />
69<br />
YE SAYISINA<br />
ORANI<br />
%22.1<br />
%19.4<br />
%1 1 .2<br />
%8.1<br />
%13.1<br />
%3.9<br />
%35.2<br />
%19.5<br />
%20.8<br />
%12.2<br />
%15.9<br />
%1 1 .1<br />
%12.2<br />
%27.3<br />
%14.0<br />
%10.0<br />
%33.0<br />
%1 7.8<br />
%34.8<br />
%1 0.2<br />
%18.9<br />
%30.8<br />
%20.4<br />
%10.0<br />
%21 .8<br />
%8.7<br />
%1 1 .6<br />
%1 1 .6<br />
KULLANILAN<br />
OY SAYISI ÖR.<br />
%53<br />
%47<br />
%54.9<br />
%40.3<br />
%70.5<br />
%20.9<br />
%62.3<br />
%34.5<br />
%60.9<br />
%32.9<br />
%54.4<br />
%38.1<br />
%84.7<br />
%93.8<br />
%56.1<br />
%40.0<br />
%62.9<br />
%34.0<br />
%77.0<br />
%22.9<br />
%35.8<br />
%60.1<br />
%61 .3<br />
%30.0<br />
%97.0<br />
%83.6<br />
%81.7<br />
%95.8
MAKALE Teknik<br />
TEKNOLOJİK GELİŞME DÖNEMİNDE İŞGÜCÜNÜN<br />
NİTELİĞİ<br />
GİRİŞ<br />
G<br />
ünümüzde uluslararası ekonomiyle bütünleşmek<br />
ve ulusal sınırlar dışında rekabet edebilme<br />
gücüne sahip olabilmek için (ister gelişmiş<br />
ülkeler, ister gelişmekte olan ülkeler söz konusu olsun)<br />
kabaca iki yol bulunmaktadır. Üretim etmenleri<br />
açısından avantajlı gözüken alanlarda veya<br />
sektörlerde üretimde bulunmak ya da üretimin teknoloji<br />
tabanını değiştirerek emek üretkenliği artırmak.<br />
Türkiye'nin yeni uluslararası işbölümü çerçevesinde<br />
rekabet gücünü artırabilmesinin ya düşük ücrete<br />
dayalı üretim politikaları ya da teknolojik<br />
atılıma dayalı kalkınma stratejileri yoluyla olanaklı<br />
olduğu,- bu bağlamda sanayiini yeniden yapılandırması<br />
zorünluluğuyla karşı karşıya bulunduğu bilinmektedir.<br />
Her iki durumda da üretim ve emek<br />
süreçlerinde köklü değişikliklerin gündeme gelmesi<br />
ve yeni iş örgütlenmelerinin gelişmesi kaçınılmazdır.<br />
Bu alanda gözlenen gelişmelerin başında hem üretim<br />
ve emek sürecinin hem de işgücü piyasasının esnekleşmesi<br />
olgusu gelmektedir. Esnek üretim<br />
biçimleri, dünyanın hemen her yerinde başta işgücünün<br />
niteliği olmak üzere istihdam yapısında ve istihdam<br />
biçimlerinde, emek pazarında, endüstriyel<br />
ilişkiler sistemlerinde önemli değişikliklere yol açmaktadır.<br />
Başka bir deyişle emek üretkenliğini artıran<br />
ya da emek maliyetleri düşüren yeni üretim<br />
biçimleri, emek açısından, özellikle işgücünün niteliği<br />
açısından önemli sonuçlar doğurmaktadır. 1995<br />
Sanayi Kongresi bağlamında teknolojik gelişme döneminde<br />
işgücünün niteliği konusu tartışılırken bilim<br />
adamlarını, teknokratların ve uzmanların göz<br />
önünde bulundurması gereken kritik noktalar şöyle<br />
sıralanabilir:<br />
1. Yeni uluslararası işbölümünün yeni iş süreçlerinin<br />
ön koşulu niteliğindeki bilim-teknolojisanayi<br />
yeteneğini geliştirmek, dolayısıyla gereksi-<br />
Tülin ONGEN*<br />
nim duyulan nitelikli çekirdek işgücünü yetiştir<br />
mek için izlenmesi gereken üretim, teknoloji, istihdam<br />
ve eğitim politikaları nelerdir ve bunların<br />
genel olarak emek üzerindeki etkileri nelerdir?<br />
2. Esnek üretim biçimlerin işgücünün niteliğini ve<br />
üretkenliğini geliştirdiği varsayımı, emek gücünün<br />
tamamı ve işgücü niteliğinin çağdaş normları<br />
göz önüne alındığında ne ölçüde geçerlidir?<br />
3. Bilgi elitinin gelişmesinin veya çok nitelıklideğişken<br />
nitelikli bir çekirdek işgücünün kilit altına<br />
alınmasının emeğin kendi içinde farklılaşması<br />
ve sınıfın parçalanması, açısından ne gibi<br />
bir rolü bulunmaktadır?<br />
4. İşgücü piyasasının esnekleşmesi olgusunun, özellikle<br />
yeni iş süreçlerinin üretimden dışladığı işgücünün<br />
(yedek emek ordusunun) emek pazarı ve<br />
emekgücü üzerindeki etkileri nelerdir?<br />
5. İstihdam biçimlerinin değişmesinin ve örgütlü sınıf<br />
mücadelesinin zayıflamasının (sendikasızlaşma<br />
başta olmak üzere) endüstriyel ilişkiler<br />
üzerindeki etkileri nelerdir ve bu etkiler emeksermaye<br />
dengesini ne yönde değiştirmektedir?<br />
YENİ. TEKNOLOJİLERİN İş SÜRECİ VE<br />
İŞGÜCÜ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ<br />
Son yıllarda "ileri teknoloji" (high tech) olarak adlandırılan<br />
bir teknolojik devrimden söz edilmektedir.<br />
Söz konusu devrimi gerçekleştiren yeni<br />
teknolojiler, genel olarak mikroelektronik teknoloji<br />
alanında, özellikle de sayısal denetime dayanan makinelerin,<br />
bilgisayarlı sayısal denetim araçlarının,<br />
endüstri robotlarının ve esnek üretim sistemlerinin<br />
ortaya çıkışıyla kendini göstermektedir. "İleri teknoloji"<br />
sözcüğü, çok kez bilgi yoğun endüstri anlamında<br />
kullanılmaktadır. Bununla birlikte ileri<br />
teknolojiye dayanan işyerlerinden söz edildiğinde,<br />
örgüt yapılarında ve yönetim anlayışlarında geleneksel<br />
biçimlerinden uzaklaşmış ve yeni modellere yönelmiş<br />
şirketler akla gelmektedir 1<br />
. Bunun başlıca<br />
11<br />
İleri teknoloji kullanan şirket, içinde (1) mühendislerin, bilimcilerin ve teknisyenlerin oranın yüksek olduğu (2) bilimin<br />
kullanımının ağırlıklı bir yer tuttuğu, başka bir deyişle yeni ürün biçimlerinin ve üretim teknoklerinin ilke olarak bilimsel<br />
yöntemlerin kullanılmasına dayandığı (3) araştırma ve geliştirme (AR-GE) etkinliklerinin ağırlıklı bir yere sahip olduğu (4)<br />
hem ulusal, hem de uluslararası pazar için üretimin yapıldığı ve (5) ürün çeşitlerinde sürekliliğin sağlandığı bir işletme türüdür<br />
(Cascio, 1990:179).<br />
A.Ü.S.B.F. Öğretim Üyesi<br />
Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>
MAKALE Teknik<br />
nedeni, ileri teknoloji kullanan işyerlerinin, geleneksel<br />
yaklaşımlarla yönetilmelerinin olanaksızlığıdır.<br />
Bu tür şirketlerde yönetim aygıtının, pazar koşullarındaki<br />
değişikliklere göre üretime yön verebilmesi<br />
için belli bir esnekliğe sahip olması gerekmektedir.<br />
İleri teknolojinin üretim süreci ve işgücü üzerindeki<br />
etkilerini bir kaç grupta ele alabiliriz:<br />
1) Her şeyden önce, ileri teknolojinin üretime girmesiyle<br />
birlikte, üretim ölçeğinin küçülmesi başta<br />
olmak üzere işin yeniden örgütlenmesi yönünde bir<br />
dizi değişiklik gündeme gelmektedir. Üretim ölçeğinin<br />
küçülmesi, bir yandan küçük firmaların artışıyla,<br />
öte yandan üretim birimlerinin kendi içinde<br />
parçalanmasıyla gerçekleşmektedir. Örneğin, imalattan<br />
hizmetlere geçiş, büyük ölçüde küçük ölçekli<br />
üretim birimlerinin gelişmesiyle sonuçlanmaktadır.<br />
Üretim sürecinin parçalanması ise, ya imalat endüstrisi<br />
içinde büyükten küçüğe geçişle (kitle üretimi yerine<br />
yeni manüfaktür üretimin gelişmesiyle) ya da<br />
merkezi olmayan üretim ve yönetim biçimlerinin<br />
gelişmesiyle (örneğin, taşeronlaşmamn ortaya çıkmasıyla)<br />
kendini göstermektedir.<br />
Küçük ölçekli üretimin emek açısından en önemli<br />
sonucu, istihdamın daralmasıdır. Bir kere, yeni<br />
teknolojiler, daha önce insan eliyle ya da insanın<br />
kullandığı makineler eliyle yerine getirilen pek çok<br />
işi robotlara devretmektedir. Yazılım kullanabilen,<br />
yeniden programlanabilen robotlar, pek çok rutin ya<br />
da standart işi insan müdahalesine gerek kalmaksızın<br />
yerine getirebilmektedir. Gerçekte, "bilgisayarlaşmış<br />
üretim sistemlerinin temel amacı, üretimi<br />
insan müdahalesinden kurtarmaktır" (aktaran Ozaki,<br />
1992:2). Bugün ileri teknoloji kullanan her firma,<br />
üretim ve istihdam politikasını oluştururken, mikroelektronik<br />
teknolojinin emek tasarrufu sağlayıcı etkisini<br />
dikkate almak zorundadır.<br />
İkincisi, yeni iş süreçleri, sürekli istihdam zorunluluğunu<br />
ortadan kaldırmakta ve ustabaşı, kalite<br />
kontrol elemanı ve yönetici gibi sürekli istihdam<br />
edilen işgücü yerine saat başı ya da parça başı çalışan,<br />
geçici olarak istihdam edilen ve kolaylıkla değiştirilebilen<br />
makina operatörlerini geçirmektedir.<br />
Ayrıca pahalı bilgisayarlaşmış makinelerden maksimum<br />
kazanç sağlamak için, iş süreleri de uzutılmaya<br />
çalışılmaktadır. Bu yüzden mikroelektronik<br />
teknolojiler, genellikle takım çalışmasıyla birlikte<br />
üretim sürecine sokulmalıdır. Gelişmiş ülkelerin ço-<br />
ğunda, basım ve bankacılık sektörleri başta olmak<br />
üzere pek çok alanda birden fazla çalışma grubu<br />
oluşturularak, işin dönüşümü yoluyla üretimde süreklilik<br />
kolaylıkla sağlanabilmektedir (Ozaki,<br />
1992:28) 2 .<br />
Teknolojik değişikliklerle istihdam arasındaki<br />
ilişkinin niteliği ya da yönü konusunda, değişik görüşler<br />
söz konusudur. Örneğin, mikroelektronik temelli<br />
otomasyon tekniklerinin kısa dönemde<br />
emekten tasarrufa yol açsa bile, uzun dönemde işsizlik<br />
yaratmasının zorunlu olmadığı yolunda görüşler<br />
ortaya atılmaktadır. Bu konuda, özellikle İsveç ve Japonya'daki<br />
gelişmelere dikkat çekilmektedir (aktaran<br />
Duruiz ve Yentürk, 1992:27). Ayrıca,<br />
teknolojinin, yeni ve gelişkin ürünlerle birlikte yeni<br />
işler ve yeni iş alanları da yarattığına işaret edilmektedir.<br />
Gerçekten esnek üretim sistemleri, bir yanda<br />
sayısal olarak denetlenebilir otomatik makine ve<br />
araçların üretime girmesiyle emek gücünden önemli<br />
oranlarda tasarruf sağlarken, öte yanda daha üretken<br />
teknolojilere, dolayısıyla daha nitelikli işgücü türlerine<br />
duyulan gereksinimi artırmaktadır.<br />
2) İleri teknolojiye dayanan esnek üretimin sistemleri,<br />
emek sürecini yeniden düzenleyerek, bazı<br />
işler için yeni nitelikli işgücü türleri talep etmekte,<br />
buna karşılık pek çok işgücü türünün niteliksizleşmesine<br />
veya yaptığı işin değersizleşmesine neden olmaktadır.<br />
Böylece, emek gücü içinde, nitelik ve<br />
beceri düzeyi yükselen (mühendislik alanlarında olduğu<br />
gibi) ve sürekli istihdam olanağı bulabilen belli<br />
bir kesim (çekirdek işgücü) gelişirken, öte yandan iş<br />
süreçlerinden ne var olan işgücü niteliklerinden hızla<br />
uzaklaşan ve zaman zaman iş bulabilen<br />
("Macdonalds işçiliği" denilen) bir yedek işgücü rezervi<br />
oluşmaktadır (Marginson, 1991).<br />
Özellikle, emek kolektivitesini etkileyen bir dizi<br />
değişiklikten ötürü karmaşık görevlerin ortadan<br />
kalkması ya da otomatik makinelere aktarılması yoluyla,<br />
bazı işler kaçınılmaz olarak değersizleşmektedir.<br />
Örneğin, basım sektöründe, iş sürecinden hemen<br />
dışlanmayan bazı iş türlerinin (kompozitörlerin işinde<br />
olduğu gibi) bilgisayarlaşmaya bağlı olarak değersizleştiği;<br />
benzer biçimde metal endüstrisinde<br />
bilgisayarlaşmanın, makine kullanıcılarını niteliksizleştirdiği<br />
açıkça gözlenmektedir (Ozaki, 1992:26).<br />
Sonuç olarak, bilgisayarlaşmaya bağlı olarak mühendislik<br />
ve programlama işleri (ve bu işleri görecek<br />
çok nitelikli teknik elemanlara duyulan gereksinme)<br />
2 ' Takım çalışması, çoğu kez üreticilerin ve farklı işlerin bütünleşmesini sağlayan bir iş düzeni ve çalışma biçimi de yaratmaktadır.<br />
Ne var ki, buradaki bütünleşmenin, grup dayanışması veya sınıfsal birlik biçimindeki bir bütünleşmeden çok, verimlilik<br />
artışına ve etkinliğe yönelik bir eşgüdüm ve işbirliği amacını taşıdığı unutulmamalıdır.<br />
Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong>
MAKALE Teknik<br />
arttıkça, makine kullanıcılarının ve teknisyenlerin<br />
yaptığı işlerin değersizleşeceğini söylemek yanlış olmaz.<br />
Böylece, işleri programlayanlar ile başkasının<br />
programladığı işleri yapanlar ve programa bağlı olarak<br />
makineleri kullananlar arasında bir kutuplaşmanın<br />
ortaya çıkması kaçınılmaz duruma gelmektedir.<br />
Bu da, daha önce nitelikli işgücü konumunda gözüken<br />
elemanlar (örneğin bilgisayar operatörleri) açısından<br />
ciddi bir gerileme demektir 3<br />
.<br />
Benzer bir gelişme, bankacılık sektöründe gözlenmektedir<br />
(Bell, 1988: 27-28). Burada, karmaşık işlerde<br />
nitelikli elemana duyulan gereksinme (daha<br />
doğrusu niteliklileşme yönünde belli bir potansiyel)<br />
ararken, rutin işlerde yaygın bir niteliksizleşme gerçekleşmektedir.<br />
(3) Otomatik üretim kontrolüne dayanan işbölümü<br />
üretim sürecini öylesine bölmektedir ki, bir yanda<br />
üretimin doğrudan kontrolüne olanak sağlayacak<br />
bir merkezileşme, öte yanda karmaşık emek süreci<br />
bölümlerinin yeniden düzenlenmesi zorunlu duruma<br />
gelmektedir (Aglietta, 1979: 127)<br />
Bu olgu, üretim birimlerinin kurulmasında veya<br />
yerleştirilmesinde sermayeye esneklik sağlamakla<br />
birlikte, işgücünü farklılaştırıcı, dolayısıyla emeği<br />
bölücü ve sınıfın türdeşliğini bozucu bazı etkilere<br />
yol açmaktadır.<br />
Ayrıca, sermayenin, programlama merkezleri,<br />
araştırma yöntemleri ve enformasyon süreçleri üzerinde<br />
artan denetimi, sorumlu ve nitelikli personelin<br />
bağımlılığını daha da güçlendirmektedir. Bu konuda,<br />
post Fordist üretim süreçlerinin, çalışanların bağımlılığını<br />
azalttığı yolundaki savları dikkatle karşılamakta<br />
yarar vardır. Çünkü, bu konuda yapılan pek<br />
çok çalışmanın (Elger, 1991; Brainar ve Fullgrabe,<br />
1986) gösterdiği gibi, emeğin yapılan iş üzerindeki<br />
denetimi göreli olarak artmakla birlikte, işin yoğunlaşmasını<br />
ve akışkanlığını artıran iş süreçlerinden<br />
ötürü, emek üzerinde daha derin ve köklü bir denetim<br />
kurulmaktadır. Sonuç olarak, üretim sürecinin<br />
bütünü üzerinde daha soyut, ancak daha kesin ve<br />
doğrudan bir sermaye egemenliğinin geliştiği söylenebilir.<br />
Çalışan, rutin iş süreçlerinin gündelik kurallarına<br />
bağımlı olmaktan kurtulmuş gözükseler bile,<br />
üretim sürecinin kolektif kısıtlamalarına daha bağımlı<br />
duruma gelmektedirler.<br />
Bu konuda, hem nitelikli işi, hem de niteliksiz işgücünü<br />
birarada geliştiren bir işbölümünün, işin ko-<br />
lektifleşmesini artırarak, işgücü açısından belli bir<br />
tekbiçimliliği, emek açısından ise belli bir toplumsallaşmayı<br />
sağlayacağı düşünülebilir. Ya da, "işin<br />
zenginleştirilmesi" modeli örnek gösterilerek, esnek<br />
üretim sistemlerinin, yarı bağımsız çalışma türlerin,<br />
dolayısıyla emeğin özerkliğini artıracağı öne sürülebilir.<br />
Bu konudaki literatüre baktığımızda, en sık<br />
karşımıza çıkan savların genellikle bu yönde olduğu<br />
görülür.<br />
Bir kere, bu varsayımlar doğru olsa bile, gerek<br />
"işin geliştirilmesi", gerek "işin zenginleştirilmesi"<br />
türünden modellerin, iş açısından gerçek anlamda<br />
bir genişlemeyi ya da işgücü açısından gerçek bir<br />
zenginleşmeyi içermekten oldukça uzak bulundukları<br />
gözden kaçmamalıdır. Örneğin, "işin zenginleştirilmesi"<br />
modeli, bir yanda yarı özerk grupların<br />
gelişmesine fırsat vermekle birlikte, öte yanda bu<br />
grupların ayrıntılı üretim programlarına ve gruplararası<br />
iletişim hatlarına bağımlı çalışmasını gerektirdiği<br />
için, kolektif iş süreci üzerindeki merkezi<br />
denetimi daha da artırmaktadır (Ongen, 1994: 144).<br />
ayrıca, işler fonksiyonel olarak bölünmüş iş grupları<br />
içinde gerçekleştiğinde, üretim noktasında ortaya çıkan<br />
çatışmalar söz konusu gruplarla sınırlı kalmakta,<br />
dolayısıyla ortak bir dayanışma süreci kolay<br />
kolay gelişememektedir.<br />
(4) İleri teknolojinin üretime girmesiyle, yalnızca<br />
istihdamın daralması söz konusu olmamakta, aynı<br />
zamanda istihdamın yapısı ve işgücünün bileşimi de<br />
değişmektedir. Her şeyden önce, imalattan hizmetlere<br />
geçişle, kol işçisinden beyaz yakalı çalışana doğru<br />
gözlenen kayma giderek hızlanmaktadır. Örneğin,<br />
Avrupa'da hizmetler, şimdiden toplam işgücünün<br />
yüzde yetmişlerine ulaşmış bulunmaktadır. Batı Avrupa<br />
ülkelerinin çoğunda, tekstil, çelik, ağır sanayi<br />
gibi geleneksel sektörlerin temelinin ortadan kalkmakta<br />
olduğu ve mikroelektronik temelli tüketim<br />
ve sermaye malları üreten yeni sektörlerin geliştiği,<br />
dolayısıyla geleneksel işgücü türlerinin yerini yeni<br />
işgücü türlerinin aldığı açıkça gözlenmektedir (FernerveHyman,<br />
1992).<br />
Teknolojik yenilikler, işgücünü yaş ve cinsiyet<br />
açısından da etkilemektedir. Örneğin, metal endüstrisinde<br />
ve basım sektöründe, genç nüfusta bir artış;<br />
buna karşılık bankacılık sektöründe, kadın işgücünde<br />
önemli derecede bir azalma göze çarpmaktadır.<br />
Ayrıca, teknolojik yeniliklerin firma içi ve firmalar<br />
3<br />
' Niteliksizleşmenin kaçınılmazlığı savma karşı bazı yazarlar, teknolojinin kullanılmasında veya sunulmasında farklı bir tutumun<br />
izlenmesi koşuluyla niteliksizleşme olgusunun gerçekleşmeyeceğini öne sürerler (örneğin Ozaki, 1992). Bunlar, yeni<br />
teknolojinin kullanılma biçimine bağlı olarak çalışanların becerilerin korumalarının olanaklı olduğu görüşünü savunurlar.<br />
Onlara göre, el becerisi, bilgisayar operatörlerine programların yeterliliğini kontrol etme fırsatı, hatta üretim sürecine ilişkin<br />
bilgiler yardımıyla programları iyileştirme olanağı bile verebilir.<br />
Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>
MAKALE Teknik<br />
arası hareketliliğin artışında azımsanmayacak bir payının<br />
bulunduğu tahmin edilmektedir. Örneğin, İngiliz<br />
bankaları arasında daha önce görülmemiş<br />
derecede bir işgücü hareketinin ortaya çıkışını, teknolojik<br />
yenilenmeye bağlayanlar çıkmaktadır (Ozaki,<br />
1992: 36).<br />
Bunların ötesinde, yeni teknolojilerin etkisi, yalnızca<br />
var olan iş süreçlerindeki değişikliklerle sınırlı<br />
kalmamakta., aynı zamanda çalışanlarla ilgili pek<br />
çok soruna yol açmaktadır. Özellikle, mikroelektroniğin<br />
üretime girmesiyle birlikte yarı nitelikli ve niteliksiz<br />
işçiler üzerinde artan niteliksizleşme ve<br />
işsizlik tehdidi, pek çok sorunu doğurmaktadır. Post<br />
Fordist sistemin yaygınlaşmasıyla birlikte, işgücünün<br />
bileşiminin gittikçe niteliksiz ve az nitelikli işgücünüden<br />
çok nitelikli işgücüne doğru kayacağını<br />
düşünmek için pek çok neden bulunmaktadır.<br />
Teknoloji üretiminden çok teknoloji transferine<br />
dayanan az gelişmiş ülkelerde ise, yeni üretim süreçlerine<br />
bağlı olarak daha derin bir işsizlik sorununun<br />
gündeme gelmesi kaçınılmaz gözükmektedir. Ancak,<br />
ihracatın genişlemesine ve işsizliği azaltıcı bazı<br />
mekanizmaların devreye girmesine bağlı olarak, ek<br />
istihdam olanakları elde etme yoluna giren ülkeler<br />
için durum biraz daha umut verici olabilir (Duruiz<br />
ve Yentürk, 1992:28).<br />
SONUÇ<br />
Teknolojik değişikliklerin üretim süreci içinde ve<br />
işgücü üzerindeki etkileri tüm sonuçlarıyla birlikte<br />
değerlendirilmesi gereken bir konudur, emek üretkenliği<br />
ne yalnızca maddi üretimin artışıyla sınırlı<br />
görülebilir, ne de emekgücü içindeki küçük bir kesimin<br />
nitelik ve beceri düzeylerinin yükselmesi sorununa<br />
indirgenebilir. Konuyu hem toplumsal yeniden<br />
üretim ye refahın gelişmesi, hem de emekgücünün<br />
tamamının kalitesinin yükselmesi ve yabancılaşma<br />
koşullarının azalması bağlamında değerlendirmek<br />
gerekir.<br />
Öte yandan teknolojik değişikliklerin, hemen her<br />
zaman var olan yapıyı zorunlu olarak değiştirdiği; bu<br />
değişikliğin ise belirli bir yönde ve belli biçimlerde<br />
gerçekleştiği düşünülmemelidir. Teknoloji, yukarıda<br />
belirtildiği gibi, üretim ilişkileri sistemini belirleyen<br />
koşullardan yalnızca birisi durumundadır. Teknolojik<br />
değişiklikler, var olan üretim sistemlerini veya<br />
yönetim modellerini tek başına belirlemez, tam tersine<br />
öteki etmenlerle birlikte biçimlendirir.<br />
Bir başka önemli nokta, teknoloji ile insan, daha<br />
belirgin olarak da teknoloji ve emek arasındaki ilişkiyi<br />
tek yönlü bir ilişki olarak düşünmemek gerekir.<br />
Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />
Bu nedenle, teknolojik değişikliklerin emek ve çalışma<br />
ilişkileri üzerindeki etkisi kadar, çalışanların ve<br />
var olan çalışma rejimlerinin de teknolojik değişiklikler<br />
ve yenilenme süreci üzerindeki etkisi üzerinde<br />
durulmalıdır. Bu nedenle, çalışma rejimi üzerinde<br />
belirleyici etkisi olan kurumların ve örgütler (örneğin<br />
sendikaların) teknoloji karşısında edilgen bir güç<br />
olmadıkları dikkate alınmalı ve bunların, gerek üretim<br />
sürecinin yeniden biçimlenmesinde, gerek yönetim<br />
ve çalışma ilişkilerinin düzenlenmesinde etkili<br />
olabilecekleri unutulmamalıdır. Bazı ülke deneyimleri,<br />
etkin işyeri örgütlerinin, mikroelektronik teknolojilerin<br />
üretime girmesinden olumsuz bir yönde<br />
etkilenmediklerini, tam tersine varlıklarını koruduklarını,<br />
hatta bunlarla etkin bir diyalog içinde bulunan<br />
sendikal yapıların zayıflamışının önünde<br />
güçlü bir barikat oluşturduklarını göstermektedir.<br />
Örneğin, işyeri komiteleri ile sendikalar arasında<br />
güçlü bağların bulunduğu Almanya, Avusturya, İtalya<br />
gibi ülkelerde, sendikaların zayıflama eğilimlerinin<br />
daha az olduğu açıkça gözlenmektedir (Ferner ve<br />
Hyman, 1992).<br />
Bu nedenle, birer üretici güç olarak teknikle emeğin<br />
birbirlerini ne yönde etkilediklerine ilişkin ayrıntılı<br />
çalışmalar yapılmalı ve bazı sorular açıklığa<br />
kavuşturulmalıdır. Örneğin, teknolojik değişiklikler,<br />
istihdamı, işgücünün bileşimini, nitelik ve beceri<br />
düzeylerini, emeğin bağımlılık derecesini ne yönde<br />
etkilemektedir? Ya da tam tersine, var olan toplu pazarlık<br />
rejimi içinde ve var olan sendikal yapı ya da<br />
örgütlü hareketler çerçevesinde, çalışanlar', teknolojinin<br />
olumsuz etkilerine karşı nasıl direnebilirler, ne<br />
gibi alternatif politikalar, örgütlenme biçimleri veya<br />
yönetim stratejileri oluşturabilirler? Bu ve benzeri<br />
sorulardan yola çıkarak, özellikle, emek sürecinin<br />
bölünmesine ve emeğin parçalanmasına yol açan ye- •<br />
ni üretim biçimlerinin, emekgücü ile emeğin toplumsallaşması<br />
üzerindeki etkileri ve bu etkinin işçi<br />
sınıfı açısından sonuçları araştırılmalıdır.<br />
Emeğin toplumsallaşmasının zayıflaması ve çalışanların<br />
atomizasyonu, her zaman kitlelerin depolitizasyonunda<br />
etkili olan bir unsurdur. . Günümüzdeki<br />
taşeronlaşma süreci ile buna bağlı olarak gelişen<br />
sendikasızlaştırma ve işsizleştirme eğilimlerinin,<br />
çalışan kitlelerin sınıfsal özellikleri ve siyasal<br />
davranışları üzerindeki etkileri iyice araştırılmalıdır.<br />
Öte yandan, emek sürecini parçalayan ya da daraltan<br />
rejimler ile emek ve sermaye arasındaki ilişkileri<br />
ekonomik ve teknik iş süreçleriyle sınırlayan ya da<br />
yönetici ve personel arasındaki örgütsel ilişkiye indirgeyen<br />
yaklaşımlar, son derece dikkatle karşılanmalıdır.<br />
Endüstriyel çatışmanın işyeri pazarlık
MAKALE Teknik<br />
düzeneklerine indirgeyen yaklaşımlar, son derece<br />
dikkatle karşılanmalıdır. Endüstriyel çatışmanın işyeri<br />
pazarlılk düzeneklerine indirgenmesi, daha<br />
önemli kişiselleşmiş ya da işverenin esneklik taleplerine<br />
uyarlanmış iş ilişkilerce önemsizleştirilmesi,<br />
ekonomi ile siyaset arasında var olan bölünmeyi kaçınılmaz<br />
olarak daha da derinleştirecek bir gelişmedir.<br />
Ekonomi ile siyaset arasındaki bölünme,<br />
bilindiği gibi, çalışanların sınıfsal bütünlüğünün gerçekleşmesinin<br />
ve sınıf kapasitesinin genişlemesinin<br />
önündeki en önemli engellerden birisi durumundadır.<br />
Özellikle toplu pazarlık sisteminin ve örgütlü sınıf<br />
hareketlerinin yerine geçirilmeye çalışılan ve<br />
"işin insanileşmesi" gibi oldukça hümanistik bir çerçeveyle<br />
sunulan İKY (İnsan Kaynağı Yönetimi) ve<br />
benzeri yaklaşımlar dikkatle değerlendirilmelidir.<br />
Bir kere, İKY'nin çalışanlara daha fazla özerklik ve<br />
yaratıcılık olanağı sağladığı yolundaki savlar, kesinlikle<br />
ampirik olarak test edilmelidir. İkincisi, ileri<br />
teknolojiyle uyumlu stratejilerin daha çok belli bir<br />
çekirdek işgücüne dönük, başka bir deyişle profesyonel<br />
bir elite yönelik oduğu unutulmamalıdır. İKY,<br />
tüm karşı savlara rağmen henüz profesyonellere yönelik<br />
bir insan kaynağı geliştirme politikası olmaktan<br />
öteye gidememektedir. Yeni emek<br />
aristokrasisine yol açmasının ve sınıf içi kutuplaşmayı<br />
artırmasının yarattığı sakıncalar bir yana, böyle<br />
bir elitin varlığının, öteki çalışanlara toplumsal ve<br />
ekonomik maliyeti kesinlikle hesaba katılmalıdır.<br />
Ayrıca, emekgücünün büyük bir bölümü için niteliksizleşme,<br />
ya da işsizlik anlamına gelen bu tür gelişmelerin,<br />
tüm kesimler için gerçek bir<br />
yabancılaşma etmeni olduğu da unutulmamalıdır.<br />
Günümüzde insan kaynağı politikaları,genellikle,<br />
işin gerekleriyle profesyonellerin amaç ve değerlerini<br />
bütünleştirmek için, denetim ve katılım straejilerini<br />
araç olarak kulanmaktadır. Başka bir deyişle, insan<br />
kaynağı stratejileri, örgütsel değerler ve normlar<br />
şemsiyesi altında sermaye çıkarlarıyla profesyonellerin<br />
çıkarlarını ve gereksinimlerini bütünleştirmektedir.<br />
Daha da önemlisi, üretim ve kar artışına yönelik<br />
standartlar, yenilik, gelişme, rasyonalite, etkinlik ve<br />
yaratıcılık gibi daha genel değerler altında, tüm ekonomiye<br />
ve çalışanların tamamına mal edilmeye çalışılarak<br />
sunulmaktadır. Henüz gelişme aşamasında<br />
olan ve öteki hümanistik yaklaşımlardan farkının ne<br />
olduğu yeterince anlaşılmayan İKY'nin, şimdilik,<br />
rasyonalite, etkinlik, özerklik, denetim ve katılım<br />
gibi kavramların yeniden tanımlanmasında ya da örgütsel<br />
hiyerarşinin ve yönetim sorunsalının yeniden<br />
belirlenmesinde yararlı olacak bir girişim olarak de-<br />
ğerlendirilmesi daha doğrudur.<br />
KAYNAKÇA<br />
1. Aglietta, M. A Theory of Capitalist Regulatıon,<br />
The USA Expehence, Londa, NLB, 1979.<br />
2. Betcherman, G., Newton, K, Godin, J., Two Steps<br />
Forward, Human Rcsource Management in a Hıgh<br />
tech World, Ottowa, Economıc Council of Canada,<br />
1990.<br />
3. Bell, M. The Tellar and the Terminal: The effects of<br />
computerization on the work and employmem of<br />
bank tellers, Cenevre, ILO, 1988.<br />
4. Brainard, R. ve Fullgrabe, K. Technology and Jobs<br />
STI Revıevv, Sayı. l, Paris OECD, 1986.<br />
5. Bretz, D.R. ve Dreher, G.F. "Individual Group and<br />
Organizationally Oriented Personnal Systems", Gomez-Mejia<br />
ve Lawless, Organizational Issues m<br />
Hıgh Technology Management, Londra, Jai Press,<br />
1990.<br />
6. Cascio, W.F. "Strategıc Human Resource ınanagement<br />
in High Technology Industriy", Gomez-Mejıa<br />
ve Lawless, Organization Issues in High Technology<br />
Management, Londra, Jai Press, 1990.<br />
7. Curry, J. "The Flexıbilıty Fetish. A Revıew Essay on<br />
Flexıble Specilızatıon", Capital and Class, Cilt 50,<br />
1993.<br />
8. Duruiz, L. ve Yentürk, N. Facing the Challcngc,<br />
İletişim, İstanbul, 1992.<br />
9. Elger, J. "Task Flexibılıty and the Intensificatıon of<br />
Labour in UK Manufacturing in the 1960's", Pollert,<br />
Farawell to Flexibılıty?, Basic Blackwell, 1991.<br />
10. Ferner, A. ve Hyman, R. Industrial Relatıons in the<br />
New Europe, Oxford, Basil Blackwell, 1992.<br />
11. Ferris, G.R. ve Buckley, M.R. "Performance Evaluatıon<br />
in High Tech Firms", Gomez-Mejia ve Lawles,<br />
Organizational Issues in High Technology Management,<br />
fai Press, Londra, 1990.<br />
12. Gomez-Mejia, L.R. ve Lawles, M.W. Organization<br />
Issues in High Technology Management", Jai Press,<br />
Londra, 1990.<br />
13. Hybels, R. ve Barley, S.R. "Co-optation and the Legitimation<br />
of Professional Identities" Gomez-Mejia<br />
ve Lawless, Organizational Issues in Hıgh Technology<br />
Management", Jai Press, Londra, 1990.<br />
14. Lash, S ve Urry, J. The End of Organızed Capitalısm,<br />
Cambridge, Polity, 1987.<br />
15. Lee, Y.S. "Industrial Subcontracting and Labour<br />
Movement", C J A, Cilt 23(1), 1993.<br />
16. Ozaki, M. Technologıcal Change and Labour Relations,<br />
Cenevre, ILO, 1992.<br />
17. Ongen, T. Prometheus'un Sönmeyen Ateşi, Günümüzde<br />
İşçi Sınıfı, Alan, İstanbul, 1994.<br />
18. Whittaker, D.H. Managınğ-mnovation: A Study of<br />
British and Japanese Factories, New York, Cambridge<br />
University Press, 1990<br />
Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong> m
MAKALE Teknik<br />
CNC TEZGAH KULLANIMI, ATÖLYENİN BÜYÜMESİNE<br />
SEBEP OLUYOR*<br />
Manuel frezelerden iki CNC tezgaha ve bir dik işleme merkezine geçiş, satışları ikiye katladı.<br />
Güney Florida'daki bir atölye, iki yeni CNC<br />
freze ve bir dikey işleme merkezi kullanarak<br />
imalat çeşitlerini arttırdı. Personel sayısını<br />
ve çalıştığı müşterileri değiştirmeden satışlarını<br />
%80 oranında arttırmayı başaran firma, Harley<br />
Davidson Motosikletleri gibi karmaşık parçalar talep<br />
eden müşterilere de artık hizmet verebiliyor.<br />
M&S Precision firması, CNC makinaları alüminyum<br />
motosiklet aksesuarları gibi özel müşteri<br />
isteklerine cevap verebilmek için kullanılıyordu.<br />
Karmaşık parçaların imalatı manuel frezelerde yapıldığı<br />
için parça başına maliyetin yüksekliği yanında,<br />
sevkıyat zamanlarına uyamamakta sorun<br />
oluyordu.<br />
Bir müşterinin iki parçalı karmaşık bir kam<br />
mili siparişi vermesi, yeni bir CNC makina gerektirdi<br />
ve Republic-Lagun yapısı Model 310 tipi<br />
bir freze alındı. Bu makinanın gelmesi, bazı parçalarda<br />
firmanın kapasitesini iki katına çıkardı.<br />
Bilgisayar kontrolü altında takım değiştirmeden<br />
üç veya dört farklı işlemi yapabilen tezgah, kısa<br />
imalat süreleri sayesinde diğer makinalara da ilave<br />
kapasite kazandırdı. Firmanın sahibi Sal Ambrico'ya<br />
göre bu makinanın alınmasıyla, ilk CNC<br />
makina satın alındığında çalışan altı kişiyi arttırmaya<br />
gerek kalmadan kapasite arttı.<br />
<strong>Makina</strong>nın alınması sırasında bir CAD/CAM<br />
(bilgisayar destekli tasarım-imalat) sistemi de kurularak<br />
müşterilerden disket ile parça resmi alınmaya<br />
başlandı. Kullanılan program, disket ile<br />
gelen resimleri doğrudan CNC makinanın kontrol<br />
birimine aktarabildiği için hem operatör hataları<br />
ortadan kaldırıldı, hem de her bir işlemin rahatça<br />
denetlenmesi sağlandı.<br />
İlk makinadan altı ay sonra aynı makinanın<br />
bir eşi daha alındı. Her iki makina da aynı CAD<br />
sistemi kullandığı için tek bir operatör iki makinayı<br />
birden işletebiliyordu. Bu makinanın gelmesi<br />
ile birlikte iyice artan kapasite, ikinci operasyonları<br />
yetiştirebilmek için yeni elemanlar alınmasını<br />
zorunlu kıldı.<br />
Çeviren: Bülent TOPAKOĞLU<br />
BİR İŞLEME MERKEZİ KENDİSİNİ<br />
AMORTİ EDİYOR<br />
Firma bugün birçok parçanın tasarımını ve<br />
imalatını yapıyor ve hergün yeni parçalar imalat<br />
listesine ekleniyor. Bu hıza ayak uydurabilmek<br />
için firma hergün iki saat fazla çalışmak zorunda<br />
kalıyor ve artan masraflar, artan satışların getirdiği<br />
geliri süpürüyordu. Bunun üzerine üçüncü bir<br />
makina alınmasına karar verildi.<br />
Sal Ambrico bu durumu şöyle açıklıyor : "Hergün<br />
10 kişi iki saat fazla mesai yapıyordu, yani<br />
haftada 100 adam -saat fazla mesai ödemek zorunda<br />
kalıyorduk. Bu hafta da yaklaşık 1300-1600<br />
dolar, yılda ise neredeyse 83000 dolar ediyordu.<br />
Yeni bir makina alarak, bu masraftan kurtulabileceğimizi<br />
düşündük". Yeni bir makina alımını etkileyen<br />
başka bir faktör de kesici takım değişimi<br />
sorunlarıydı. CNC Frezeler değişik işlemler veya<br />
değişik parçaların işlenmesi için gereken takımların<br />
değiştirilmesi sırasında insana gerek duyuyordu.<br />
Eğer yanlış takım takılmışsa sadece takım<br />
kırılmıyor, aynı zamanda hem işlenen parça mahvoluyor,<br />
hem de zaman kaybediliyordu. Fazla mesai<br />
masrafları ve takım değişimi sorunlarından<br />
kurtulmak için, otomatik takım değiştirme ünitesi<br />
olan yine Republic-Logon yapısı model 3516 tipi<br />
bir dikey işleme merkezi alındı. Yaklaşık altı<br />
ton ağırlığındaki bu makina, bir ton ağırlığındaki<br />
parçaları bile işleyebiliyor ve diğer makinalara göre<br />
daha yüksek hızda kesim yapabiliyordu.<br />
M&.S firması Republic-Lagon ürünlerini kullanmaya<br />
devam ettiler. Çünkü diğer CNC frezeler<br />
hiç sorun çıkarmadan hergün çalışıyorlardı. Diğer<br />
iki makinada olduğu gibi, Ambrico bu makinayı<br />
da kendi ofisinden programlayabiliyordu.<br />
Otomatik takım değiştirme ünitesi sayesinde<br />
operatörler yemekteyken bile makina çalışmaya<br />
devam edebiliyor. Yani günlük imalat süresine<br />
hiçbir ilave gerektirmeden bir saat daha ekleniyor.<br />
Normal makinalarda herhangi bir hız ayarı<br />
* AMERICAN MA CHINIST Dergisi "Move CNC Leads to Dramatic Growhtfor Job Shop " adlı makaleden çevrilmiştir. January 1996.<br />
» Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong>
MAKALE Teknik<br />
için operatörün bu işi elle yapması ve takımları<br />
yeniden ayarlaması gerekirken, Ambrico bu işi de<br />
ofisinden yapabiliyor. Tezgahın her iki ucuna birer<br />
parça bağlanarak tezgahın hiç durmadan iki<br />
parçayı sırayla işlemesi sağlanabiliyor.<br />
Diğer iki CNC frezede olduğu gibi, dikey işleme<br />
merkezinde de kullanılan kesici takım ömrü<br />
uzamış. <strong>Makina</strong>lar tamamen kapalı oldukları için<br />
daha çok kesme sıvısı kullanılabiliyor ve kesme<br />
hızı artmasına rağmen kesici takım ömrü uzuyor.<br />
<strong>Makina</strong>ların rijit yapılarından dolayı kesici takımlar<br />
neredeyse hiç kırılmadığı için, Ambrico makinanın<br />
kurulması sırasında alman takımların altı<br />
ay sonra hala kullanıldığını söylüyor.<br />
İŞLERDE ARTIŞ<br />
M&.S firmasının eski CNC frezelerini kullanarak<br />
imal ettiği bir parça tam sekiz değişik kesici<br />
takım gerektiriyor ve işlem sırasında parçanın sö-<br />
UpRight<br />
X20 YÜKSEKLERDE<br />
ÇALIŞMAK İÇİN.<br />
X SERiSi PLATFORM<br />
ÖZELLİKLERİ<br />
10,0 m Çalıştım<br />
ÖZ MAKİNA<br />
ELEKTRİK<br />
454 kg<br />
Kapasitesi<br />
JoysBck Kontrollü<br />
Çok Yüksek Manevra<br />
S Yıl Yapısal Garanti<br />
MAPE İN USA<br />
42/A sok. No:42 06370 Ostim ANKARA<br />
Tel: 0312 3546006 Fax: 0312 3543103<br />
külerek değişik bir pozisyonda tekrar bağlanması<br />
gerekiyordu. Kesici takımların sekiz kez değiştirilmesi,<br />
insan hatası için sekiz fırsat yaratıyordu.<br />
Parçanın imalatı dikey frezede yapılmaya başlandığında<br />
durum değişti. Otomatik kesici takım değiştirme<br />
ünitesi sekiz takım alabiliyor ve frezenin<br />
tablasının herbir ucuna iki parça aynı anda bağlanıyordu.<br />
<strong>Makina</strong> bir parçanın üzerinde işlem yaparken<br />
operatörler diğer uçtaki parçayı<br />
değiştirdiklerinden hiç durmadan imalat yapılıyordu.<br />
Ambrico bu parça için gereken imalat süresinin<br />
yaklaşık %35 azaldığını ve takını değiştirmek<br />
için zaman kaybedilmediğini söylüyor ve diğer<br />
makinaları ile 2 günde biten bu işin şimdi 1.5<br />
güne düştüğünü belirtiyor. Republic Lagün CNC<br />
makinalarının işlerinde büyük bir fark yarattığını<br />
düşünen Ambrico'ya göre, hergün çalıştıkları halde<br />
makina arızasından dolayı hiç zaman kaybedilmemiş.<br />
Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong> ED
MAKALE Teknik<br />
PROJE PLANLAMASINDA İŞ DAĞILIM AĞACI<br />
KULLANILMASI*<br />
JOHN R. DAVIES, Başkan Yardımcısı ve Genel Müdür, Healty çare Facilities<br />
Consultants, Pittsburgh, PA<br />
Projeler, özel bir ürün veya hizmetin tamamlanması<br />
için tasarımlanmış olan geçici teşebbüslerdir.<br />
Herhangi bir projenin yürütülmesi<br />
esnasında, çeşitli kimseler veya organizasyonlar<br />
tarafından birçok aktivite tamamlanmalıdır. Eğer<br />
projenin akıcı ve pürüzsüz bir şekilde tamamlanması<br />
isteniyorsa bu işler tam olarak ayrılmalıdır.<br />
Bu gibi bir ayırma işlemi bir İş Dağılım Ağacı<br />
(İDA) geliştirilmesiyle yapılmaktadır.<br />
Bir İDA herhangi bir proje entegrasyon çabasının<br />
kalbidir. Proje yöneticileri, bunu tüm işlerin<br />
tanımlanmış olduğundan ve hepsinin tam olarak<br />
tüm projeye uyduğundan emin olmak için kullanırlar.<br />
Bir İDA, sistemi tanımlayan ürünlerin (hizmetler,<br />
işler, malzeme, teçhizat, teknolojik<br />
eleman, yazılım, vs.) grafiksel olarak gösterilmesini<br />
sağlayan ve gerekli olan bir organizasyon tablosudur.<br />
Bu yaklaşım, bir projeyi, başarılı bir<br />
biçimde tamamlamaya olanak sağlayacak alt sistemlere,<br />
bileşenlere ve işlere ayırır.<br />
Her elemanın aktivite ve maliyetlerinin toplamı<br />
tüm programa eşit olmalıdır. Alt bileşenlere<br />
bölme işlemi, proje planlamasını ve kontrolünü<br />
kolaylaştırır. Bir İDA'nın geliştirilmesi, her aktivitenin<br />
tanımlanması olasılığını arttırır. Bir İDA,<br />
projenin başarılı bir şekilde tamamlanması için<br />
Tasarım<br />
Mimari<br />
Yapısal<br />
Mekanik<br />
Elektriksel<br />
Temeller ve Altyapılar<br />
— Hafriyat<br />
- Duba<br />
- Kalıp yapısı<br />
- Beton İşçiliği<br />
Şekil 1. Organizasyon Tablosu Formunda İDA<br />
Çeviren : Utku TÜZÜNER<br />
ORGANİZASYON TABLOSU FORMUNDA İDA<br />
Yeni Bir Bina İnşa Et<br />
Üstyapı<br />
Çelik<br />
İskelet<br />
Yükseltilmiş<br />
Katlar<br />
Çatı Katı<br />
— Merdivenler<br />
Dış Konstrüksiyon<br />
— Duvarlar<br />
— Kapılar<br />
- Pencereler<br />
- Çatı Yapma<br />
James BRAHAM, MACHINE DESIGNDergisi 15 Haziran 1995, S. 42-50.<br />
Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />
gerekli olan bütünlük, uygunluk ve devamlılık gibi<br />
şartların kontrol edilmesi için hazırlanır.<br />
İDA'nın geliştirilmesi, proje planlama işleminde<br />
ara bir basamaktadır. Amacı işin ölçülebilir,<br />
becerilebilir (yapılabilir), bağımsız ve entegre olabilir<br />
bölümler şeklinde yapılandırılmasıdır. İDA<br />
aynı zamanda detaylı planların ve tabloların hazırlanmasına,<br />
bir maliyet sisteminin geliştirilmesine<br />
çerçeve teşkil eder ve iş sorumluluklarının taslağını<br />
oluşturur. İDA'ndan tüm proje tanımlanabilir,detay<br />
planlan, maliyetler ve bütçeler, proje planlan<br />
ve maliyet performansı ve belirlenmiş sorumluluklar<br />
izlenebilir.<br />
İDA'nın içerisinde bulunmayan herhangi bir<br />
eleman, projenin bir parçası değildir. Eğer<br />
İDA'nda herhangi bir eleman tanımlanamıyorsa,<br />
aktivitenin devam edebilmesi için tanımlamak gereklidir.<br />
Eleman, ya bilinen bir ihmal ya da onaylanmış<br />
bir değişiklik olarak tanımlanmalıdır.<br />
Bir projenin kolaylıkla tanımlanabilir parçalara<br />
bölünmesi, bütünlük uygunluk ve başarılı sonuçlandırma<br />
için gerekli olan tüm işlerin devamlılığını<br />
temin eder.<br />
Şekil l, bir İDA, projeyi tanımlayan ürünleri,<br />
hizmetleri, malzemeleri ve teçhizatı gösteren ge-<br />
İç Konstrüksiyon<br />
Bölmeler<br />
— Kapılar<br />
— Duvar İşlemeleri<br />
— Zemin İşlemeleri — Yangından Kor. Şist. — Güç<br />
— Tavan İşlemeleri<br />
Mekanik Konst.<br />
— Isıtma Şist.<br />
- Soğutma Şist.<br />
- Tesisat Şist.<br />
Elekt. Konst.<br />
— Servis<br />
— Dağıtım<br />
— Aydınlatma
MAKALE Teknik<br />
rekli bir organizasyon tablosudur.<br />
ÎDA, projeyi toplamları bütüne eşit olması gereken<br />
bileşenlere ayırmalıdır.<br />
Bir İDA'nın Kurulması<br />
Proje Yönetimi Enstitüsü'ne göre, bir iş dağılım<br />
ağacı, tanımlanacak ve organize edilecek proje<br />
kapsamını anlatan bir "aile ağacı M dır. Her bir azalan<br />
seviye, bir proje elemanının daha detaylı tanımını<br />
sağlar. Diğer deyişle, daha yüksek seviye,<br />
daha genel eleman demektir. Düşük seviyelerde<br />
elemanlar daha detaylı olmaktadır.<br />
Herbir elemanın iş kapsamı, kendisine bağlı<br />
ikincil elemanların tümünün toplamıdır. Proje<br />
konuları, teslim edilebilir son ürünler olarak<br />
İDA'mn başında belirtilmiştir (Şekil 2). Ürünler<br />
doğal çalışma kümesini oluşturan gruplara ya da<br />
paketlere bölünmüştür. Tüm iDA elemanları tek<br />
başlarına da teslim edilebilir olmalıdır.<br />
Her bir seviyenin önemli bir amacı vardır. (Bakınız<br />
Tipik İDA seviyeleri). Seviye l toplam programı<br />
tanımlar ve yetki vererek tüm işin<br />
başlatılması için kullanılır. Seviye 2'de herbir proje<br />
çalışması için bütçe hazırlama bilgileri birleştirilir.<br />
Seviye 3, eleman planlamalarının<br />
geliştirilmesi için kullanılır. Bu üç üst seviye normalde<br />
müşteri tarafından tanımlanır. Alt seviyeler<br />
yüklenici firmalar tarafından kendi iç kullanımlar<br />
için geliştirilir.<br />
Alt seviyelerdeki elemanlar, iş paketleri, onları<br />
tamamlayacak sorumlu organizasyon veya kişiye<br />
ayrılmıştır. İş paketleri, iş akışını tanımlar ve<br />
kontrol eder. Bir iş paketi belli özelliklere sahiptir:<br />
• Herbiri, işin ayrı bir birimidir.<br />
• Herbiri, diğerlerinden açıkça ayırtedilebilir.<br />
TİPİK İDA SEVİYELERİ<br />
İDA'ndaki her seviye, özel bir amaca hizmet etmelidir.<br />
Seviye 1 Toplam Program<br />
Seviye 2 Pro|c<br />
Seviye 3 Eleman<br />
Seviye 4 Alt eleman<br />
Seviye 5 İş Paketi<br />
Seviye 6 Çalışma Seviyesi<br />
Şekil 2Jipik İDA seviyeleri ve İDA şeması.<br />
İDA ŞEMAS<br />
Seviye 0<br />
Seviye 1<br />
Seviye 2<br />
Seviye n<br />
İDA<br />
iş<br />
Paketinin<br />
Elemanları<br />
• İş pak etinin sorumluluğu, tek bir takım üyesi<br />
ne veya yapı içerisindeki bir birime verilebilir.<br />
• Paket, üst seviye paketlerini desteklemek için<br />
aynı seviyedeki diğer paketler ile birleştirilebilir.<br />
İDA'ndaki elemanların başlangıcı ve sonu açıkça<br />
tanımlanmalı, beklenenlerle karşılaştırılabilir<br />
ölçülerde çıktıları olmalı ve enaz miktarda bir<br />
proje kontrolü ve dokümantasyon gerektirecek derecede<br />
yapılanmış olmalıdır.<br />
İDA'nın Geliştirilmesi<br />
İDA'mn geliştirilmesi için parçalara ayırılması<br />
gerekir. Ana proje elemanlarının daha küçük,<br />
yönetilebilir proje elemanlarına bölünmesi ile<br />
teslim edilebilir ürünler, ileri ki proje aktivitelerini<br />
desteklemek için yeterli detayda tanımlanmış<br />
olabilecektir. Parçalara ayırma işlemi 4 ana adım<br />
içerir;<br />
1. Ana proje elemanlarının tanımlanması (proje<br />
yönetim faaliyetleri ve projenin teslim edilebilir<br />
ürünleri)<br />
2. 2324"wn maliyet ve süre tahminlerinin bu seviyedeki<br />
her bir eleman için geliştirilebilir<br />
olup olmadığına karar verilmesi. Eğer böyle<br />
ise Madde 4'e geçiniz.<br />
3. Herbir elemanın doğrulanabilir, gerçek sonuçlarla<br />
tanımlanabilecek daha küçük bileşenlere<br />
bölünmesi. Bu bileşenler, projenin nasıl bitirileceğini<br />
yansıtmalıdır.<br />
4. Tüm alt seviye elemanlarının üst elemanı tamamlayabilecek<br />
kadar gerekli ve yeterli<br />
olduğunu belirleyerek parçalama işleminin<br />
doğrulanması.<br />
Şekil 2 İDA'ndaki tüm elemanlarının teslim<br />
edilebilir elemanlardır. Proje konuları yukarıda ve-<br />
Teslim edilebilir proje Üretim Tesisi<br />
Teslim edilebilir bileşenler Tasarım Dokümanları<br />
Teslim edilebilir alt bileşenler Kavramsal Tasarım<br />
İş Pakti Teçhizat Yerleşimi<br />
Aktiviteler Teçhizat Yerleşiminin Çizilmesi<br />
Elemanlar Teçhizat Yerleşimi Planının Çizilmesi<br />
Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve Makına
MAKALE Teknik<br />
rilmiştir. Her bir azalan seviye daha fazla detay<br />
verir. Daha yüksek seviye, daha genel eleman; daha<br />
düşük seviye, daha detay eleman demektir.<br />
Parçalama işlemi, her bir İDA dalının en düşük<br />
seviyeleri; tanımlanabilen, planlanabilen ve<br />
tek bir kişiye veya birime verilebilen birbirinden<br />
ayrı iş elemanlarını gösterebilecek hale geldiğinde<br />
tamamlanmış olur.<br />
Bir İDA'nın Yönetimi İçin Kurallar<br />
İDA elemanları, ilerlemenin nitelendirilebilir<br />
olması için ölçülebilir olmalıdır. Herbir eleman<br />
diğerlerinden bağımsız olmalıdır. Ancak yine de,<br />
İDA gözden geçirildiği zaman tüm projenin görülebilmesi<br />
için İDA'nın bütünleştirilebilme gereksinimi<br />
vardır.<br />
Herbir eleman daha üst seviyedeki sadece bir<br />
elemanla birleşebilmelidir. İşin tekrarlanmasından<br />
kaçınmak için dikkat edilmelidir. Elemanlar da<br />
mantıklı olarak işi bölebilmelidirler. İşin nasıl tamamlanacağını<br />
düşününüz. Örneğin, beton işinin<br />
temellere, alt yapıya, üst yapıya ve diğer bileşenlere<br />
ayrıştırılması, tüm binanın beton işini birlikte<br />
gruplamaktan daha iyi olabilir. Yalnızca herbir<br />
eleman tek kişinin veya organizasyonun sorumluluğunda<br />
olmakla kalmamalı, herbir alt seviyeli iş<br />
üst seviyeden sorumlu kişi tarafından yönlendirilmelidir.<br />
İDA bir iletişim aracıdır ve onu kullanan herkes<br />
için faydalı olmalıdır. İDA oluşumuna ve işleyişine<br />
katkıda bulunan veya bulunacak olan<br />
kişiler tarafından, bağlayıcı olarak, onaylanmalıdır.<br />
Yapılan planı diğer taraflara iletmek için İDA bütün<br />
tanımları açık bir şekilde içermelidir. Bu yüzden<br />
İDA'nın hatırlanma sürecine herkesin<br />
katılımı yeterli düzeyde bilgi akışı için gereklidir.<br />
Alt bölümlere ayırma, etkin şekilde iş yürütebilmek<br />
için gerekli olan detay seviyesine kadar<br />
yapılır. Seviye sayısı projenin karmaşıklığı ile değişir.<br />
Çok az seviye varsa, elemanlar eksik bir biçimde<br />
birleştirilebilir. Çok fazla seviye ise, İDA<br />
kullanımında ve gelişiminde verimsiz süreç demektir.<br />
Başlangıçta, İDA sonraki işlerin bir özeti olabilir.<br />
Sonraki işler daha anlaşılır olduğunda, İDA<br />
daha detaylı bir hal alır. Detayın seviyesi proje<br />
süresince gelişir. Daha alt seviyelerde detay, yüklenici<br />
firma ve diğer iş yapan birimler sağlarlar.<br />
Bir İDA'nı takip ederken bazı kriterler vardır:<br />
EH Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />
• Elemanlar alt sözleşme sayısını yansıtmalıdır.<br />
• Hem İDA hem de iş tanımı kolaylıkla anlaşılabilir<br />
olmalıdır.<br />
• Bütün planlar İDA'nı izlemelidir.<br />
• İş, İDA'nın en düşük seviyelerine keyfi olarak<br />
bölünmemelidir.<br />
• İDA, iş tanımı değişikliklerine uyabilecek derecede<br />
esnek kalmalıdır.<br />
• Elemanlar gerçek ve sağlam kilometre taşlarını<br />
tanımlamalıdır.<br />
• Eleman seviyeleri sorumluluklarını yerine getirebilmek<br />
için belli gruplara güven vermelidir.<br />
• En düşük - kontrol - seviyeli elemanların çoğu<br />
toplam proje bütçesinin %0.5'inden<br />
%2.5'ne kadar değişmelidirler.<br />
İDA'nın Uygulanması<br />
İDA projenin yönlendirilmesi için gerekli stratejiyi<br />
tanımlamada kullanılabilen bir proje yönetim<br />
aracıdır. İDA'nın oluşturulma yönteminin<br />
projenin uygulanmasında önemli bir etkisi olabilir.<br />
İşin sırası İDA'nı ve İDA işin sırasını etkiler.<br />
Örneğin, tipik bir bina projesi için olağan metod<br />
kullanıldığında, tüm tasarım işi sözleşmeler imzalanmadan<br />
önce mimar ve mühendisler tarafından<br />
yapılır. Ortaklı bir bina - tasarımı işleminde, müteahhitler<br />
tasarımın bölümlerini yaparlar.<br />
İDA'nın boyutu, elemanları koordine etmek<br />
için gerekli olan proje yönetim süresini yansıtır.<br />
Boyut artarken, iletişim gereksinmeleri de büyük.<br />
Bu yüzden bir proje, belli bir zaman bazında kaliteli<br />
bir proje teslim etmek için gerekenden daha<br />
geniş bir eleman kümesine bölünmemelidir.<br />
İDA, planlama, fiyatlandırma ve kaynak planlaması<br />
için kullanılır. İDA, ilerlemenin ve maliyetlerin<br />
özetlenmesi ve raporlanmasını kolaylaştırır.<br />
Maliyet ve planlama gereksinimlerinin raporlanması<br />
ile bağlantılı olmalıdır. İDA'ndaki her bir<br />
elemana bu işlemi kolaylaştırmak için tek bir tanıtma<br />
kodu verilir.<br />
İDA'nın hazırlanması esnasında dikkatlice düşünülmesi<br />
gereklidir. İDA, devam eden proje için<br />
ve ileriki benzer işler için bir standart kontrol listesi<br />
görevi görecektir. İDA yapıldıktan sonra, yeni<br />
aktivitelerin eklenmesi veya çıkarılması veya maliyet<br />
kontrol raporlama seviyelerinin değiştirilmesi
MAKALE Teknik<br />
çok pahalı olabilir.<br />
Proje maliyetlerinde nasıl oluştuğunu dikkatlice<br />
düşününüz. Genel yanlış kanı doğrudan görevlerle,<br />
bölüştürülmüş idari görevleri birleştirmektedir.<br />
Projelerin ve elemanları sayısı değişse<br />
bile bunlar sabit kalacak mı?<br />
Çoğu projeler birkaç yüklenici firmayı ve satıcıyı<br />
işin içine dahil ederler. İDA'nı bu üreticilerin<br />
benzersiz yeteneklerine eşlerken dikkat edilmelidir.<br />
Tek bir organizasyon tarafından yapılırsa alt<br />
seviyeli elemanlar veya iş paketleri en iyi şekilde<br />
tahmin edilir ve uygulanırlar. Bu yaklaşım koordinasyon<br />
için gereksinimleri enaza indirir ve paylaşılan<br />
elemanlar problemle karşılaştığında ortaya<br />
çıkabilecek herhangi bir karmaşıklığı da yok eder.<br />
Proje yönetimi yazılımı, İDA'nı geliştirmek<br />
için kullanılabilir. Birkez görevler belirlenip kod<br />
verildikten sonra planın gelişimi çok hızlı şekilde<br />
KURS<br />
ilerleyecektir.<br />
Daha fazla bilgi için<br />
Bu makale hakkında teknik sorulan cevaplandıracak<br />
yetkiliye 412-359-2228'den ulaşabilirsiniz.<br />
A Guide to Project Management Body of Knowledge<br />
(PMBOKj, Project Management Institute<br />
130. S. State Rd., Upper Darby, P A 19082; 610-<br />
734-3330. (Fiyatı: 30 Dolara ilave olarak 3.75 Dolar<br />
gemi ve elinize geçiş ücretidir.)<br />
Bu serilere proje yönetimi üzerine önceki üç makale<br />
dahildir:<br />
"Examining teh Project Management Process" (PE,<br />
June 1994. P 73, File 9030/5004), "Defining Manager"<br />
"Planing for a Succesful Project" (PE, 9/251<br />
95, P 102, File 9030/5001.)<br />
TÜRKİYE ATOM ENERJİSİ KURUMU<br />
ÇEKMECE NÜKLEER ARAŞTIRMA VE EĞİTİM MERKEZİ<br />
RADYOGRAFİ<br />
ULTRASONİK<br />
ÇNAEM Endüstriyel Uygulama Bölümünde ISO<br />
Standartlarına göre Türkçe olarak verilecek, seviye<br />
belirleyici Tahribatsız Test kursları aşağıda gösterilmiştir.<br />
YÜZEY METOTLARI<br />
(Magnetik Parçacık<br />
ve S xvı Penetrant)<br />
GİRDAP AKIMLARI<br />
25 Mart<br />
08 Nisan<br />
06 Mayıs<br />
20 Mayıs<br />
SEVİ YE -1<br />
- 05 Nisan 1996<br />
- 19 Nisan 1996<br />
- 17 Mayıs 1996<br />
- 31 Mayıs 1996<br />
20 Mayıs -<br />
07 Ekim -<br />
28 Ekim -<br />
18 Kasım -<br />
SEVİ YE -2<br />
07 Haziran 1996<br />
25 Ekim 1996<br />
15 Kasım 1996<br />
06 Aralık 1996<br />
KURSLARLA İLGİLİ GEREKLİ BİLGİ AŞAĞIDAKİ ADRESTEN ALINABİLİR<br />
Dr. Fadıl AKGÜN<br />
Endüstriyel Uygulama Böl, Bşk.<br />
ÇNAEM P.K.:1, 34831 HavaalamtlSTANBUL<br />
: O • 212 • 540 40 5O (5 hat) / 28O1<br />
Faks : O • 212 • 548 22 30<br />
Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>
MAKALE Teknik<br />
TASARIM ŞİRKETLERİ NE İŞ YAPAR?*<br />
Columbus'un ve Ohio Eyalet Üniversitesi'nin<br />
kuzeyinde, Olentangu Nehir Yolu'nun arkasındaki<br />
haraya bitişik, kırmızı çatılı bir bina vardır.<br />
Sadece küçük bir tabela ve binanın önünde<br />
asılı, çeşitli uluslara ait bayraklar buranın sıradan<br />
bir bina olmadığının ipuçlarıdır.<br />
Dünyanın en büyük tasarım şirketlerinden biri<br />
olan Fiich Inc.'nin karargahına hoş geldiniz. Bir zamanlar<br />
eyalet idaresine ait olan bu geniş bir alana<br />
yayılmış tek katlı binalar grubu içersinde 125 kişiyi<br />
barındırıyor. Bunların arasında tasarımcılar, mühendisler,<br />
model yapımcıları, ergonomi uzmanları pazar<br />
araştırmacıları hatta psikologlar, antropologlar<br />
ve akla gelmeyecek daha bir çok uzman vardır. Bu<br />
insanlar genellikle ekipler oluşturarak, mükemmel<br />
tasarlanmış ofislerde, proje odalarında ya da başka<br />
bir deyişle "savaş alanlarında" çalışıyorlar. Boston<br />
ve Londra bürolarıyla birlikte Fitch için 300'den<br />
fazla insan çalışmaktadır ve şirketin iş hacmi 20<br />
milyon doların üstündedir.<br />
Bu rakamlar Fitch Inc.'yi San Francisco'daki<br />
IDEO ve New York'taki Henry Dreyfus gibi tasarım<br />
devleri arasında değerlendirmemiz gerektiğini söylemektedir.<br />
Bu noktada hemen şu soru akla geliyor:<br />
Böyle dev bir tasarım şirketi Ohio'nun küçücük<br />
Worthington kasabasında ne arıyor?<br />
Bir zamanlar sorunun cevabı "ortabatıdaki Müşterilere<br />
yakın olmak için buradayız" idi. Bugün burası<br />
hala uçakla Amerika'nın her yerinde çok<br />
yakındır ve böyle dışarıda bir yerde olmasının müşteriler<br />
üzerinde yarattığı imaj çok farklıdır.<br />
Peki Fitch gibi endüstri ürünleri tasarımı (İD) ile<br />
uğraşan şirketler gerçekte ne iş yaparlar? Üretici firmalar<br />
ve mühendislerinin onlar hakkında bilmesi<br />
gerekenler nedir? <strong>Mühendisleri</strong>n en yaratıcı kesimi<br />
olarak bilinseler de özellikle Fitch gibi şirketler sadece<br />
ürünlere sevimli bir yüz kazandırmaktan çok<br />
daha fazlasını yaparlar.<br />
İŞBİRLİĞİ<br />
Tasarımcılar ürün geliştirme safhasıyla yakından<br />
ilgilidirler. Sorunu çözen asıl insanlar olarak mühendislerle<br />
çok yakın bir ilişki içersinde çalışırlar.<br />
Fitch'in bir bölümü Polymer çözücüler (PSI) denen<br />
30 kadar mühendisten, oluşur. Bağlı olduğu şirket<br />
olan GE Plastik'e mühendislik, malzeme, sonlu eleman<br />
analizi, hızlı modeleme ve imalat ve montaja<br />
yönelik tasarım alanında uzmanlık hizmeti verir.<br />
Çeviren : Cahit İNAL<br />
JamesBRAHAM, MACHINREDESIGNDergisi 15Haziran 1995, S. 42-50.<br />
Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />
"Müşteri çoğunlukla GE'yi sorunlarının çözümü<br />
için arar. Biz burada devreye gireriz. Çünkü biz bir<br />
ürün geliştirme ekibiyiz." diyor Polymer çözücülerin<br />
başkanı ve GE'nin kıdemli kimyageri Damon<br />
Canfield. "Sadece GE'nin ürünlerini tasarlamakla sınırlı<br />
değil işimiz. Ancak hem tasarım hem de mühendisliğin<br />
birarada yapıldığı bir şirket olmak Fitch<br />
ise büyük üretici firmaya bağlı olmasıyla, onun teknoloji,<br />
insan gücü ve sermayesinin yardımlarıyla<br />
endüstriyel tasarımdan ürün geliştirme aşamasına<br />
çok daha çabuk geçmenin avantajlarını taşıyor."<br />
Canfield; "Artık çok az şirket sadece stilistlik<br />
yapmakla yetiniyor. Bu şekilde çalışmanın hiçbir<br />
geçerliliği kalmadı." diyor. "Pazar değişti. Herhangi<br />
yeni bir ürün geliştirirken malzeme ve teknoloji<br />
hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak gerekiyor,<br />
ürün geliştirme çemberi bugünlerde çok daha hızlı<br />
dönüyor ve pazara girmek de artık iyice zorlaştı."<br />
"Fitch ve PSI'nin son birkaç yıldaki getirişi<br />
750.000 doların üstünde. Başlangıçta 2 boyutlu, masaüstü<br />
tabanlı Auto CAD'le mühendislik yapan bir<br />
kuruluşken şimdi Unix tabanlı Silikon Grafik İş İstasyonları'nda<br />
çalışır hale geldik." diye ekliyor Canfield.<br />
Fitch'in GE Plastik ile olan baeı ortaklık ve diğer<br />
birkaç ilişkiyi barındıran bir dayanışma ilişkisidir.<br />
Fitch'in sloganı da buna işaret ediyor:<br />
"Tasarımda İş Ortaklığı" Öncelikle müşterimizin<br />
nasıl bir iş yaptığını ve ne istediğini anlamaya çalışıyoruz,<br />
daha sonra neyi tasarlayacağımızı belirlemeye<br />
çalışıyoruz" diyor şirketin ödüllü<br />
tasarımcılarından, Boston'daki başkan yardımcısı<br />
David Gresham.<br />
PROJEDE ÇEŞİTLİLİK<br />
Şirketin diğer bir başkan yardımcısı William Faust<br />
; "Fitch'de tasarım aşaması, mühendislik ve buna<br />
bağlı işlemler de dahil olmak üzere 6-8 ay<br />
sürüyor" "İşin teorik kısmı araştırma ve insan faktörünüde<br />
içeren tasarım aşaması üç ay alıyorsa,<br />
mühendislik, parçaların teknik çözümleri, testler,<br />
prototiplerin yapılması ve sertifikalandırma aşamaları<br />
da en az altı ay alıyor. Ancak bu sürenin değişmesi<br />
de olasıdır. Tasarımı çok basit olan bir<br />
ürünün üretimi ise çok zor olabilir" demektedir.<br />
Fitch 50 ile 75 arasında aktif müşterisi var. -Bir<br />
yılda bunların ortalama 40'ıyla iş yapıyorlar. İşin<br />
yarısı bu şirketlerin ilk 10 tanesi için yapılıyor. Pro-
MAKALE Teknik<br />
jeler üç ana istasyon üzerinden yüzlerce diğer istasyona<br />
ulaşabiliyor. Bu projelerin bazıları, yeni bir<br />
ürünün tasarımı gibi mühendislik de gerektiren<br />
500.000 dolarlık son derece karmaşık bir iş olabilirken,<br />
bazıları da 5000 dolarlık küçük bir renk çalışması<br />
olabiliyor. Ürün geliştirmeyi içeren işler<br />
toplam gelirin %50 ya da 60'ını oluştururken geri<br />
kalan gelir pazarlama ya da buna bağlı etkinliklerden<br />
elde ediliyor.<br />
İşin yoğunluğu konusunda bir tahmin yapmak<br />
genellikle imkansızdır. 7 yıl önce Koreli elektrik<br />
elektronik şirketi Goldstar için bir bilgisayar monitörü<br />
tasarlamışlar. Bunun dışında bir mikrodalga fırın<br />
hariç bugüne dek aynı firma için başka bir iş<br />
yapılmamış. Şimdi ise ellerinde Goldstar için birkaç<br />
proje daha var.<br />
Fitch şu an bir başka Japon ev aletleri üreticisi<br />
için de pojeler geliştiriyor. Bugün müşterilerin çoğunun<br />
istediği basit bir tasarım yapmaları değil,<br />
bütünlüklü bir ürün geliştirme stratejisi oluşturmalarıymış.<br />
Şirket daha yüksek kalitede ve nitelikli<br />
ürünlerle imajını sağlamlaştırmak istiyor. Bu yüzden<br />
de Fitch karargahındaki en büyük asvaş odası<br />
ki büyüklüğü yaklaşık 4.5m X 9 m'dir. Şirketin pazarlarını<br />
gösteren paneller ve üzerlerinde tasarladıkları<br />
ürünler bulunan raflarla donatılmıştır. Yeniden<br />
yapılanma projesinin başkanı Faulst, "Mevcut ürünlerimize<br />
bakarak yeniden tasarlanmalarına ya da tamamen<br />
atılıp yeni ürünlerin geliştirilmesi<br />
gerektiğine karar veriyoruz. Aynı zamanda malzeme,<br />
renk, görünüş ve tasarım gibi bize rehber olabilecek<br />
notlar düşüyoruz ve üzerlerine" diye<br />
belirtmektedir.<br />
Birçok ekip ve savaş odalarında biraraya gelirler.<br />
Bu odalarda çizimler duvarlara asılmıştır ve alternatif<br />
ürünler sergilenmektedir. "İnsanlar bazen burada<br />
günlerini hatta haftalarını harcayabilirler, sonra da<br />
masalarına dönüp çizimlerini yaparlar." diyor. Faust.<br />
"Bu odalar sürekli değişir ve çoğunlukla burada<br />
aynı anda 20-30 ürün sergilenir. Canfield'e göre,-<br />
"projeler aslında bir yol haritası gibi izlenirler "Bütün<br />
basamaklar üzerinde uzlaşır ve her kavşakta neyin<br />
yer alacağına karar veririz. Bu hangi bilgilerin<br />
kimlerden alınabileceğini gösterir. İnsanlara büyük<br />
projelerin arasında nerelerde yürümeleri gerektiği<br />
göstermelisiniz yoksa yollarını kaybederler. Bu aynı<br />
zamanda, zaman kaybı demektir.<br />
Müşterilere yapılan işi göstermek çok önemlidir.<br />
İşlerin tıkırında gittiğini onlara ancak 6-12 ayda kanıtlayabilirsiniz.<br />
İşin bitmiş kısımlarını mutlaka<br />
görmeleri gerekir, aksi takdirde sinirlenebilirler."<br />
Fitch'in "ürün geliştirme"ye dört boyutlu bir bakışı<br />
var: keşfet, tanımla, tasarla ve teslim et. "Araştırma<br />
olguların keşfedilmesini sağlar.<br />
Sonraki aşamada tanımlamaları yapar ve ne ya-<br />
pılması gerektiği konusunda görüş birliğine varırız.<br />
Daha sonra ürünü tasarlamaya başlarız ve tamamlanmasıyla<br />
birlikte teslimat için hazırlanırız." diyor<br />
Canfield. Fitch tarafından tasarlanan ürünlerin %50<br />
ya da 60'ı pazara hemen ulaşıyor ki bu da son derece<br />
çarpıcı bir hız, diğer ürünlerin gecikmesinin ise<br />
tasarımla hiçbir alakası yok.<br />
BİR PROJE ÖRNEĞİ<br />
Fitch'in GE Plastik ile bağı sayesinde "Compag<br />
Computer" için yaptığı son iş, aynı zamanda, şirketin<br />
genişleyen hareket alanına da güzel bir örnek<br />
teşkil ediyor. Fitcb ve PSI, Euclid, ProEngineer, Alias,<br />
Master Series gib CAD yazılımlarını kullanabilen<br />
yeni bir dizüstü bilgisayarın geliştirilmesi için<br />
çalışıyorlar.<br />
Birçok büyük şirket gibi Compag da kendi tasarım<br />
ve mühendislik ekibine sahip, ancak dışarıdan<br />
aldığı destekle ürünün eıı güzel görünüme, özelliklere<br />
ve kullanım kolaylığına sahip olduğunu onaylatmış<br />
oluyor.<br />
Geleneksel bir özellik olarak, Fitch, bilgisayar<br />
tabanlı hizmetler sunmaktadır. Ancak her nekadar<br />
bunların bazıları bir zarfın arkasında karalanan taslak<br />
çizim kadar sabit grafiklerse bazıları Alias'ta yapılan<br />
CAD çizimleri kadar karmaşıktır.<br />
Bunların üç-dört alternatif olarak müşterinin beğenisine<br />
sunulmakta, daha sonra da geliştirilmektedir.<br />
Canfield, bu durumu büyük bir kapsamdan tek<br />
bir fikir üreterek daha geniş bir uzlaşmaya varmaya<br />
çalışıyoruz" diye açıklamaktadır.<br />
Şirket, kapsamı fizibilite ve uyum çalışmalarıyla<br />
CAD modelleri yaratarak geliştirir. Canfield şunu<br />
vurgulamaktadır; Tasarım mühendislik ve üretim<br />
anlamında hep bir gelişme içersinde olmalısınız.<br />
Sürekli öğrenme yapısı, tasarım, mühendislik ve<br />
üretimin fonksiyonları arasında iletişimle kurulmalıdır.<br />
Değişimle uyum şarttır. Çünkü buluş bir defada<br />
olmaz. Tüm bu süreç boyunca kademe kademe<br />
gerçekleşir."<br />
İlk kavramsal modeller bilgisayar tabanında geliştirilerek<br />
daha iyileştirilmiş modellere dönüştürülürler.<br />
Sonraki aşamada yine bilgisayarla birkez<br />
daha gözden geçirilirler. En son aşamada ise fonksiyonel<br />
prototip test edilerek esas modele varılıyor.<br />
Günümüzde ürünün tasarlanması ve test edilmesi<br />
dahil diğer aşamalarda FEA kullanılmaktadır.<br />
Bütün bunların yanında kullanıcıyı düşünerek kullanımı<br />
kolay modeller yaratmak gitgide daha da<br />
önem kazanmaktadır.<br />
Projelendirmedeki bu basamakların hepsi Compag<br />
mühendis ve tasarımcılarına aynı zamanda onların<br />
da gelişmesine katkıda bulunmak için<br />
anlatılmıştır. "Bütün bu aşamalardan tek tek geçtik.<br />
Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>
MAKALE Teknik<br />
Zaman zaman doğru yapıp yapmadığımızı bazen de<br />
neyi farklı yapabileceğimizi sorguladık. Böylece çok<br />
daha iyi sonuçlara ulaştık. Eğer bu sefer 9 ayda tamamladıysak<br />
gelecek sefer bu 7 aya inecek" diyor<br />
Canfield.<br />
İLERİDE NELER VAR ?<br />
Bugün birçok ürün birbirine benzediği için, fiyat<br />
düşürme yoluyla varolmaya çalışıyor. Örneğin notebooklar<br />
dizüstü bilgisayarlar vb., hepsi de aynı özellikler<br />
ve aynı kaliteye sahiptirler. Atılım yapabilmek<br />
için farklılaşma gerekir bu da tasarımcılar için<br />
daha çok iş demektir.<br />
"Bilgisayar şirketlerine iş yapabilmek için yıllarımızı<br />
harcadık, sonra birden bire hepsi başımıza<br />
üşüştüler." diye devam ediyor. Faust. "Neden derseniz,<br />
çünkü insanlar PC'lere alışıyorlar ve tasarım ve<br />
geliştirme, PC'lerin 5000 ile 7000 dolar arasında satıldığı<br />
ve erişilmesi güç aletler oldukları zamankinden<br />
çok daha önemli hale gelmiştir."<br />
Tasarım uzmanı Gresham şöyle demektedir,-<br />
"PC'ler artık başka fırsatlar da sunuyor. Bir zamanlar<br />
sadece doktorlar ve uzman teknisyenler tarafından<br />
kullanılırken, önce maliyetleri arkasından da<br />
fiyatları düştü. Motorola şirketi renkli PC'ler bile<br />
üretti. Neredeyse modanın parçası oldu bu aletler."<br />
Beklentisinin bilgisayarların da tost makineleri ve<br />
TV'ler gibi yeni tasarımlara açık, günlük yaşamın<br />
parçası olan aletler haline gelmesi yönünde olduğunu<br />
da ekliyor.<br />
Gresham'ın "güzel fakat minimal, ciddi bir modernizm<br />
dediği şeyden kopuş olarak adlandırdığı ve<br />
Braun Kahve <strong>Makina</strong>sı ile örneklediği bu dışavurumcu<br />
değişim hakkında kendisi de oldukça coşkuludur.<br />
"Teknoloji, ürünleri yeniden eğlenceli hale<br />
getirilebilir" diye bir iddiada bulunmaktadır." Tamamen<br />
ciddi olmak zorunda değiller,- sıradışı, kişilikli<br />
olabilirler, tıpkı insanların bir zamanlar kendilerini<br />
arabalarıyla özdeşleştirme örneğinde olduğu gibi.<br />
Evde kullanım amaçlı aletler artık tasarımcılar<br />
için geniş bir pazar oluşturuyor. Tıbbi ve cerrahi<br />
aletler de öyle. Fitch'in tasarımlar yaptığı en büyük<br />
üç alan bilgisayar/iletişim, tıbbi aletler ve ev ya da<br />
bahçe aletlerinin yarattığı alanlardır.<br />
Bilgisayarın TV, fax, telefon gibi aletlerle uyumlu<br />
hale getirilmesi iletişim teknolojisinde bir sıçramaya<br />
yol açmıştır.<br />
Tasarımcılar da bu yakınlaşmadan olabildiğince<br />
yararlanmaktadır. Hewlett Packard gibi bazı dev şirketler<br />
ise neredeyse tüm tasarımcılarını işten çıkararak<br />
tasarım stüdyolarıyla çalışmaya başlamıştır.<br />
Bir diğer tasarım yönelimi ise müşteri isteklerinin<br />
daha çok gözönüne alınmasıdır. Fakat ürünlerin<br />
çok hızlıca yenilenmesi neticesinde tasarımında<br />
Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />
sürekli yenilenmesi gerekmektedir. Sony Walkman<br />
buna mükemmel bir örnektir.<br />
Son oniki ayda Sony tarafından 12 değişik model<br />
üretilmiştir. Ancak bunların dış görünüşü farklı olsa<br />
da yaptıkları iş hep aynıdır.<br />
DEĞİŞEN TEKNOLOJİ<br />
Greshann, "Teknoloji işimizi çok kolaylaştırıyor"<br />
demektedir. "Artık çizim yapmak ya da model<br />
oluşturmak zorunda değilim. Mühendisler de aynı<br />
şekilde üretimciler için çizimler yapmak zorunda<br />
değiller. Mühendisler de aynı şekilde üretimciler<br />
için çizimler yapmak zorunda değiller. Aleti yapacak<br />
kişinin hazır dosyayı alması, ondan bakarak<br />
aleti yapması çok kolaylaşmaktadır. Ancak bu arada<br />
biz tasarımcılar aynı alet için çok beğendiğimiz<br />
birkaç tasarım daha yapmış olabiliriz. Stereolitografi<br />
kapımızda ve biz polimerlerin daha da geliştirilmesini<br />
bekliyoruz. Çok yakında işimiz daha<br />
kolaylaşmış olacak. Ardından insanlar 500.000 doların<br />
fabrikayı üretime hazırlamak için değil, tasarım<br />
ve mühendislik için alındığını farkedecekler."<br />
Tasarımcılara büyük kolaylıklar sağlandığından<br />
onlar da teknolojiyi günü gününe takip etmeye çalışırlar.<br />
Canfield şöyle diyor,- "Becerikli insanlarla beraber<br />
çalışarak, teknolojinin hep bir adım önünde<br />
olmalıyız. Onu ne zaman kullanacağımızı iyi bilmeliyiz.<br />
Tabi ki iyi teknoloji her zaman iyi tasarım<br />
demek değildir. Çünkü o sadece bir araçtır. Sanatçıya<br />
onu iyi kullanmak düşer. Bu anlamda bilgisayar<br />
çok marifetli bir çizim tahtasından çok da farklı değildir,<br />
ancak işleyiş hızı, silip tekrar düzeltmede<br />
sağladığı rahatlık elbette ki göz kamaştırıcıdır.<br />
Söylediklerine rağmen Gresham çoğunlukla kağıt<br />
üzerine çizmeyi yeğleyen biridir. Diğer tasarımcılar<br />
bilgisayar kullanırken ben hala tahta üzerine<br />
çizmeyi tercih ediyorum. Fitch stili bir tasarım istemediğimizde<br />
önden kurtulmak için epey çabalıyoruz.<br />
Ancak kurtulmamız gerekiyorsa mecburuz.<br />
Çünkü müşteri bizden hizmet bekliyor."<br />
Alias 3D gibi yazılımlar mükemmel, üç boyutlu<br />
ve fotorealistik ürünler veriyor ancak Fitch hala 3<br />
boyutlu modeller yapmakta ısrarlıdır. Bir bardağı<br />
ele alıp bakmak çok farklı bir duygudur ve bilgisayar<br />
o duyguyu vermez. Gerçek boyutlarda bir modelini<br />
yapmadıkça, hiçbir ürünümüzün üretimine izin<br />
vermeyiz. 2 boyutlu bir çizimle, 3 boyutlu gerçeklik<br />
arasındaki fark bazen sizi inanılmaz derecede şaşırtabilir.<br />
Fitch'in tasarım politikaları işte budur<br />
Bu yazı hernekadar bir firmanın işlevlerinden tasarım<br />
politikasından bahsediyor gibi görünse de,<br />
"tasarım şirketi" kavramının hayatımıza girmesi gerektiğini,<br />
bu işi uzun zamandır meslek edinmiş<br />
esaslı bir firmayı örnek alarak açıklaması bakımından<br />
bizlere ışık tutacaktır.
ı BİLGİSAYAR l<br />
DÜNYASI<br />
SÜRÜCÜLER<br />
I<br />
omega firmasının dizayn ettiği yeni disk sürücüler,<br />
25 Mbyte ve 100 Mbyte disketler kullanıyor.<br />
Dloppy disketlere benzeyen bu disketlerin ortalama<br />
ulaşım zamanı 30 milisaniye ve ortalama bilgi<br />
transfer hızı l Mbyte/saniye. Teyp şeklindeki yedekleme<br />
ünitelerine ucuz bir alternatif olarak tasarımlanan<br />
bu sürücülerin fiyatı yaklaşık 200 Amerikan<br />
doları. 100 Mbyte kapasiteli disketin fiyatı 20,<br />
25 Mbyte kapasiteli disketin fiyatı ise yaklaşık 10<br />
Amerikan doları. Bilgisayara dışarıdan bağlanan ve<br />
taşınabilir olan bu sürücüler PC'ler ve Macintosh<br />
bilgisayarlara paralel port veya SCSI arayüzü (interface)<br />
ile bağlanabiliyor.<br />
BİLGİSAYAR DESTEKLİ TASARIMDA<br />
(CAD) TARAYICILAR<br />
Tarayıcı kullanılarak kağıt üzerindeki çizimler<br />
elektronik bilgiye çevrilebilir. Çizimler bu tür bilgiye<br />
çevrildikten sonra bilgisayar ile çizim üzerinde<br />
değişiklikler yapılabilir. Renkli veya siyah beyaz<br />
resimleri bilgisayara yükleyebilecek çeşitli tarayıcılar<br />
vardır.<br />
Tarayıcı fiyatları çözünürlükle orantılı olmasına<br />
rağmen, başka etkenler de vardır. Örneğin Macintosh<br />
bilgisayarlar için üretilmiş $ 2500 değerindeki<br />
bir tarayıcı 600 dpi (dor per inch - bir inçteki nokta<br />
sayısı) çözünürlükte renkli veya gri tonlamalı bilgi<br />
üretebilir. Bilgisayara SCSI port üzerinde bağlanan<br />
bu tarayıcı, 200 dpi çözünürlükte bir dakikada 25<br />
* MMO Genel Merkez.. ** ODTÜ işletme Yüksek Lisans<br />
Hazırlayanlar : Aylın TOPAKOĞLU*, Bülent TOPAKOĞLU'<br />
sayfa tarayabilir. $ 6000 değerindeki bu tarayıcı<br />
200-400 dpi arasında çözünürlük seçeneklerine sahiptir<br />
ve 64 gri ton üretebilir. Büyük paftalar için<br />
kullanılan tarayıcılar genellikle merdaneler ile sıkıştırma<br />
sistemini kullanırlar ve daha pahalıdırlar.<br />
Bu tarayıcılar normalde 400 dpi çözünürlükte olmalarına<br />
rağmen enterpolasyon ile bunu 800 dpi'e<br />
kadar arttırabilirler. 8 bit, 256 gri ton üretebilen<br />
tarayıcılar, 200 dpi ile 36" x 40" (90cm x lOOcm)<br />
boyutlarındaki paftayı l dakikadan az bir sürede<br />
tarayabilirler.<br />
Tarayıcıların elde tutulan küçük modelleri de<br />
vardır. Bu cihazların fiyatları $500'dan başlar ve<br />
renkli veya siyah beyaz oluşlarına göre fiyat değişir.<br />
Broşürlerdeki illüstrasyonlar boyutlarındaki resimleri<br />
taramak için dizayn edilmişlerdir, Bu cihazlar<br />
200 dpi çözünürlükte renkli veya 400 dpi gri tonlamalı<br />
olarak yaklaşık lOcın enindeki bir kolonu<br />
4 milisaniyede bir satır hızında tarayabilirler. Parlaklık<br />
ve ışık yoğunluğu ayarlarının yapılabildiği bu<br />
cihazlarla birlikte, taranan resimlerde değişiklikler,<br />
yapılabilmesini sağlayan basit bir yazılım da birlikte<br />
verilir.<br />
TruScan C5400 Tarayıcı<br />
TruScan CS400 modeli tarayıcı, 400 dpi çözünürlükte<br />
36" (90cm) enindeki paftaları 24 bit tam<br />
renkli olarak tarayabiliyor. Tarayıcı aynı zamanda<br />
renkleri kullanıcının tanımladığı şekilde sınıflara<br />
ayırarak özel parçaların görünmesini ve seçimini<br />
kolaylaştırabiliyor. Bu özellik sayesinde fon rengi<br />
asıl resimden tamamen ayrılabiliyor. 24 bit renkli<br />
görüntüler isteğe bağlı olarak 8 ve 4 bite kadar sıkıştırılabiliyor.<br />
Vidar System Co. (Herndon, Va,<br />
Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>
BİLGİSAYARI<br />
DÜNYASI<br />
USA) tarafından üretilen tarayıcı, E boyutlarındaki<br />
bir paftayı l dakikada tarayabiliyor.<br />
MONİTÖRLER<br />
Bilgisayar ekranlarının (monitörlerin çözünürlükleri<br />
rezolusyonları) genellikle piksel cinsinden ifade<br />
edilir. Örneğin çözünürlüğü 1024 x 748 piksel olan bir<br />
monitör, görüntüyü oluşturmak için yatay eksende<br />
1024, düşey eksende 748 ayrı nokta kullanır. Yani<br />
ekranda toplam 1024x748 = 765,952 piksel vardır. Bu<br />
tanımlama ekran boyutlarını hesaba katmadığı için<br />
sorunlara yol açabilir. 13" boyutlarındaki bir ekranda<br />
1024 x 748 çözünürlükte oluşturulan bir görüntü, 19"<br />
boyutlarındaki bir ekranda aynı çözünürlükte oluşturulan<br />
görüntüden daha net olur.<br />
Bazı imalatçılar bu sorunu ortadan kaldırmak için<br />
ekran yoğunluğunu dpi (dot per inch-bir inçteki nokta<br />
sayısı) cinsinden verirler. 13" ekranda 1024 x 748<br />
piksel yoğunluğu yaklaşık 97.5 dpi iken, 19" ekranda<br />
aynı yoğunluk 66.7 dpi olur. Genelde PC ekranlarının<br />
yoğnuuğu 40 dpi ile 72 dpi arasında değişmekle birlikte,<br />
bazı ekranlar 300 dpi'e kadar çıkabilirler.<br />
Ekrandaki görüntü yaklaşık saniyede 60 kez yeniden<br />
taranır. Ekranda görüntüyü oluşturan fosfolar her<br />
bir taranmada parlaklaşır ve hemen solmaya başlarlar.<br />
Eğer bu fosforlar yeniden taranmadan solmaya başlarlarsa<br />
ekranda titreşim hissedilir. Tarama frekansı<br />
ve ekranın "interlaced" veya "noninterlaced" olması,<br />
ekranda titreşim görülmesini etkiler, "interlaced" ekranlar<br />
görüntüyü tararken her seferinde ekranın sadece<br />
yarısını yeniden oluştururlar. "Noninterlaced" ek-<br />
Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />
ranlar ise her seferinde tüm görüntüyü yeniden oluşturular.<br />
Fazla hareketli olmayan görüntüler "interlaced"<br />
ekranlarda titrek görüntüye sebep olabilirler.<br />
Büyük ekranlardaki görüntü insan gözünün titreşime<br />
daha hassas olan dış kenarları tarafından algılandığı<br />
için, 13"ten büyük "noninterlaced" ekranlar titreşimi<br />
önlemek için 60 Hz'den daha yüksek frekanslara ihtiyaç<br />
duyabilirler. Ergonometri araştırmalarına göre<br />
19" ekranda 60 Hz kullanılması halinde çoğu kullanıcı<br />
titreşimi hissedebilmesine rağmen, 70 Hz yenileme<br />
hızında kullanıcıların sadece %10'u titreşimi<br />
algılayabilmiştir.<br />
Renkli ekranlardaki bir pikseli oluşturmak için üç<br />
ayrı renkteki benekler kullanılır. Mavi, yeşil ve kırmızı<br />
renkli bu benek grupları arasındaki uzaklık görüntünün<br />
kalitesini etkiler. En iyi uzaklık değeri 0.21<br />
iken, 0.36'dan büyük değerler düşük kalitelidir. Piyasada<br />
şu anda 0.28 ve 0.39 değerlerinde monitörler satılmaktadır.<br />
TÜRKÇE KLAVYE<br />
Kullandığınız klavyede Türkçe harfler var fakat<br />
bunlara bastığınızda ekranda başka şeyler çıkıyor.<br />
Klavyede iki nokta üst üste "Ç"nin hemen sağındaki<br />
fakat siz shift + "ş" basmak zorundasınız.<br />
Aşağıda kullandığınız Türkçe klavyeninin sisteminize<br />
nasıl tanıtılması gerektiğini bulacaksınız.<br />
Autoexec.bat dosyanıza aşağıdaki satırları ekleyin.<br />
Bunu yapmak için herhangi bir kelime işlem programını<br />
veya DOS ile gelen "Edit programını kullanabilirsiniz.<br />
C:\DOS\MODE CONCP PREPARE=((857) C:\DOS\EGA2.CPI)<br />
C:\DOS\MODE CON CP SELECT=857<br />
C:\DOS\KEYB TR,,C:\DOS\KEYBRD2.SYS\ ;d:179<br />
Eğer Türkçe F klavye kullanıyor iseniz son satırdaki<br />
179 yerine kullanın.<br />
Config.sys dosyanıza aşağıdaki satırları ekleyin:<br />
COUNTRY=90,857,C:\DOS\COUNTRY.SYS<br />
DEVICE=C:\DOS\DISPLAY.SYS CON = (EGA,857,1)<br />
Sisteminizi açıp kapatın. Açıldığında eğer hala<br />
klavyeniniz doğru çalışmıyorsa DOS dizinindeki "readme.txt"<br />
dosyasında çeşitli ülkelere göre değişikliklerin<br />
nasıl yapılması gerektiği anlatılıyor. Değişik<br />
numaraları denemeniz gerekebilir. En kolayı ise, kullanmanız<br />
gereken numaraları sisteminizi satın aldığınız<br />
satıcıya sormak.
<strong>TMMOB</strong> <strong>Makina</strong> <strong>Mühendisleri</strong> <strong>Odası</strong><br />
Ankara Şubesi<br />
bilgisayar kursları<br />
V*r<br />
6. dönem açılacak kurslarımız ...<br />
KURSUN ADI -KODU<br />
AutoCAD R12<br />
AutoCAD Rl 2<br />
Ofis Otomasyon<br />
(DOS.VVİndov* 3.1,Winw>rd6.0,Excel )<br />
Ofis Otomasyon<br />
(DOS.VVindov* 3.1,Wimvt>rd 6.0,Excel )<br />
Ste<br />
SAAT ! HAFTA<br />
DERS G ÜNLERİ<br />
A 7fc.<br />
A^jâ A Au *oCAD R 12 for MS-DOS<br />
96<br />
96<br />
72<br />
72<br />
11<br />
12<br />
9<br />
8<br />
pazartesi , çarşamba ,<br />
cuma<br />
cumartesi , pazar<br />
OFİS OTOMASYON<br />
cumartesi , pazar<br />
sak,perşembe,cumartesi<br />
• Kurslarımızı başarı ile tamamlayanlara MMO Kurs Başarı Belgesi verilmektedir.<br />
• Kurslar öğrenciler ve yükümlülüklerini yerine getiren <strong>TMMOB</strong> üyelerine indirimlidir.<br />
• Kurs bedellerinin ödemelerinde uygun taksitler yapılmaktadır.<br />
• Kurslarımız bilgisayar başında uygulamalı olarak verilmektedir.<br />
• Her iki kişiye bir bilgisayar düşmektedir.<br />
DEBS<br />
SAATtEEİ<br />
18:30-21:30<br />
09:30- 13:30<br />
14:00- 18:00<br />
18:30-21:30<br />
Bilgisayarlarımız 80486DX-66,SVGA renkli ekran monitörlü ve 420 MB hard disk, 8 MB ınemory kapasitelidir.<br />
Başvuru: Aylin Topakoğlu, Sümer Sok. 36/1 Demirtepe/ANKARA Tel: 231 8ü 22 - 23 l 80 21 Fax:2318020<br />
BAŞLAMA<br />
TAKİHt<br />
6 Mayıs<br />
15 Haziran<br />
25 Mayıs<br />
1 4 Mayıs
ÇALIŞMA<br />
GÜVENLİĞİ<br />
DOĞAL GAZ DAĞITIM VE İLETİM HATLARINDA<br />
İŞ GÜVENLİĞİ<br />
Ruhi ÖKTEM*<br />
Dünyada ve ülkemizde iletim ve dağıtım hatlarında<br />
yaşanan kazalar TV ve gazete haberlerinde<br />
sıklıkla yer almaktadır.<br />
Haberler incelendiğinde, kazaların en çok kepçe<br />
operatörlerinin doğal gaz boru hattına zarar vermeleri<br />
şeklinde oluştuğu görülür. Bunu deprem, korozyon ve<br />
yapım esnasında oluşan kazalar izlemektedir.<br />
Bu çalışmada, doğal gaz çalışmalarında iş güvenliği<br />
mühendisliği yapmış, danışman olarak hizmet vermiş<br />
birisi olarak (yaşanmış kazalardan ilham alarak) yapılacak<br />
projelerde konunun üzerinde önemle durulmasının<br />
gerekliliğinden söz edilecektir. [4]<br />
DAĞmM İŞÇİLERİNİN RİSKLERİ<br />
Dağıtım grubunda çalışan işçiler için riskler oldukça<br />
fazladır. Trafik kazası riski çalışma yolda yapıldığı<br />
için oldukça fazladır. AMEC-KUTLUTAŞ Doğal<br />
Gaz Dönüşüm projesi yapılırken bizzat verdiğim<br />
talimatla kanalların önüne işaretleme ile ilgili her<br />
türlü önlem alındıktan sonra, bir aracın park edilmesini<br />
sağlamıştım. Bu önlem kitaplarda yazılı olmayan<br />
bir riske, alkollü şoförler riskine karşı alınmıştı.<br />
Çünkü işçimiz bize güvenerek kanala iniyordu ve<br />
onun alkollü bir araç tarafından çiğnenmesine engel<br />
olmak görevimizdi. [1]<br />
Trafik Kazaları : Mesai saatleri içinde olursa iş kazası<br />
sayılan trafik kazalarından korunma için özel eğitim<br />
planlanması gereklidir. Çünkü nasıl göründüğünü<br />
araçların fren mesafesini ve diğer faktörleri hesap<br />
edemeyen bir düz (vasıfsız) işçinin kazaya uğrama<br />
olasılığı fazladır.<br />
Yargıtayımız işçilerin biniş ve inişlerinde nezaretçi<br />
bulunmasını dahi öneren kararlar almaktadır. İşçilerin<br />
topluca getirilip götürülmeleri servis araçlarındaki<br />
kazalar da iş kazasıdır. SSK Kanunu (506/11).<br />
Şoförlerin de ayrıca eğitilmesi ve şantiye içi hız<br />
sınırlarına uymasının sağlanması gereklidir.<br />
Göçme Kazaları : Kanal göçmeleri Yapı İşleri Tüzüğünün<br />
emredici kurallarına uyulduğu takdirde çok<br />
azalacaktır, ancak eski alışkanlıkları terk etmek hiç<br />
te kolay olmamaktadır. Özellikle don sonrası ve yağışlı<br />
havalarda pek çok işçinin ölümüne sebep olan bu<br />
kazalar pek çok da mühendisin yargılanmasına yol<br />
açmaktadır.<br />
1.5 metreden derin kazalarda iksa yapılması zorunludur.<br />
Bu kurala uyulmazsa kazı kenarlarının<br />
eğimli olması şartı aranır. Bu da yapılmamışsa tehlike<br />
var demektir.<br />
* tş Güvenliği uzmanı - MMO<br />
Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />
Kazılarda açılan her yerin iksa ile yapılması ve<br />
hemen kapatılması esası aranmalı ve gidecek iksa<br />
miktarı daha proje safhasında hesap edilerek finansmanı<br />
sağlanmalı, şartnameye iksa yapma zorunluluğu<br />
konmalıdır.<br />
Kanal kenarlarındaki toprakların ve vinçlerin getireceği<br />
yükler iyi hesaplanmalıdır.<br />
Yükleme İndirme Kazaları : Kompresörlerin oklarından<br />
kurtulduğu, sapanların koptuğu kazalar sıklıkla<br />
olmaktadır. Vince verilen işaretler de dahil olmak<br />
üzere yükleme ve indirme işlemleri bellli bir disiplin<br />
içinde planlanmalı ve uygulanmalıdır.<br />
TIRlara yükleme ve TIRların manevraları ile indirme<br />
sırasında gözetleyici personel bulunması gereklidir.<br />
Patlama Riski : Canlı gazla çalışıldığında bu risk de<br />
küçümsenemez. Olasılık çok az dahi olsa etrafa vereceği<br />
zarar nedeni ile daima göz önünde bulundurulması<br />
gerekir. Sigara içme disiplininden, borular içine<br />
gaz verilirken, Azotla tampon bölge oluşturmaya kadar<br />
bir dizi önlem titizlikle uygulanmalıdır.<br />
Yapılan her işin prosedürlere uygun yapılmasının<br />
denetlenmesi çok önemlidir. Bu denetim iç denetim<br />
olabileceği gibi dışarıdan danışman ya da uzmanlara<br />
da denetim yaptırılabilir. Patlama riski yalnız işçi,<br />
usta ve mühendisleri değil, yoldan geçenleri de etkileyen<br />
bir faktördür.<br />
BOTAŞ Yapracık'daki donma ile ABD'deki gazın<br />
basıncının ani yükselmesi kazaları (Ocak 1982 Missouri<br />
Centralia Kasabasındaki 78 evin mutfak ocağında<br />
aynı anda yangın başlamış ve evler tek katlı olduğu<br />
için ölen olmamıştı) reglajın önemini vurgular.<br />
HALKIN KARŞILAŞACAĞI RİSKLER<br />
Doğal gaz çalışmaları en az iletim hatları yapılırken<br />
halk ile iç içe olur. Dağıtım hatlarında bu böyle<br />
değildir. Yoldan geçenler ve ülkemize has bazı tehlikeler<br />
vardır ki göz önünde bulundurulmalıdır.<br />
Dağıtım Çalışmalarını Merak Nedeni İle Oluşan Riskler<br />
: Ülkemizde hiç te küçümsenemeyecek bir faktördür.<br />
Merak nedeni ile en çok çocuklar kazaya uğrarken,<br />
büyükler de bundan nasibini almaktadırlar.<br />
Kanal kenarlarından bakarken altta çalışan işçilerin<br />
başına taş düşürenlerin sayısı da az değildir. Yasal<br />
olarak 3. kişi durumundaki bu gibi kimselerin korunması<br />
çalışmalara aittir. Ancak söz dinletilememesi<br />
nedeni ile riski sıfırlamak olanaklı değildir.
VANA<br />
SEKTRNDEN<br />
LİDER<br />
GEDİK l termo
AŞINMA VE KOROZYONA<br />
YÜKSEK DİRENÇ<br />
Orifis kapama parçası<br />
aşınmaya ve korozyona dayanıklı<br />
sertleştirilmiş paslanmaz çeliktir.<br />
Tüm iç aksam yüksek kalite paslanmaz<br />
çelikten imal edilmiştir.<br />
SÜREKLİ CO 2<br />
VE HAVA<br />
TAHLİYESİ<br />
Kova üzerinde bulunan<br />
otomatik hava ve COş gazı<br />
atıcı nozül sürekli<br />
istenmeyen gazlan<br />
tahliye eder.<br />
ŞOK DARBELERİNE KARŞI<br />
MÜKEMMEL DİRENÇ<br />
Kovalı kondenstoplar özel dizaynları<br />
nedeniyle şok darbelerinden etkilenmez.<br />
Ani basınç artışı akış kanallarında<br />
kolayca absorbe edilir.<br />
TERS KOVALI KONDENSTOPLAR<br />
GEDİK termo<br />
ÇOK DÜŞÜK ORANDA<br />
BUHAR KAYBI<br />
Investment Casting<br />
döküm yöntemi ile imal edilen<br />
orifis aşınmaya karşı oldukça<br />
dirençlidir. Bu yüzden buhar<br />
kaybı yok denecek kadar azdır.<br />
OPERASYON<br />
BASİTLİĞİ<br />
Kondenstop içinde<br />
sadece kova ve orifis<br />
parçası hareketlidir.<br />
Buda operasyonu<br />
basit/eştirip verimi arttırır.<br />
•TESİSATTAKİ<br />
TORTULARDAN<br />
ETKİLENMEZ<br />
Kondenstop girişinde<br />
bulunan yüksek kalite<br />
paslanmaz süzgeç<br />
tesisatta bulunan<br />
tortuların kondenstopa<br />
zarar vermesini engeller.
KOROZYONA KARŞI<br />
YÜKSEK DİRENÇ<br />
Tüm iç aksam yüksek kalite<br />
paslanmaz çeliktir. Kapama kuvveti<br />
sağlayan yay, özel yay çeliğinden<br />
imal edilmiştir ve uzun ömürlüdür.<br />
MÜKEMMEL SIZDIRMAZLIK<br />
Sızdırmazlığı sağlayan klape ve<br />
sit malzemesi yüksek sertlikte<br />
Investment Casting<br />
döküm yöntemi ile imal edilmiştir.<br />
Cüruf gibi sert tortulardan etkilenmez<br />
ve deforme olmaz.<br />
BAKIM KOLAYLIĞI<br />
Termo emniyet ventilleri<br />
diğer armatürlerde de olduğu gibi<br />
bakım kolaylığı faktörü ön planda<br />
tutularak üretilir. Gövdeye dişli vida ile<br />
sabitlenmiş sit kolaylıkla sökülerek temizlenir ve<br />
monte edilir.<br />
GEDİK termo<br />
TAHLİYE KOLAYLIĞI<br />
Blöf kolu ve mili özel dizaynı nedeniyle<br />
çok düşük kuvvet uygulanarak ventil kolayca<br />
blöf ettirilebilir.<br />
VİBRASYONA DAYANIKLI<br />
Mil ve klape gibi sızdırmazlık grubu<br />
özel dizaynı ve hassas imalat yöntemi<br />
nedeniyle vuruntu ve vibrasyondan etkilenmez.<br />
Ayrıca blöf sırasında tehlikeli akışkandan<br />
korunması için "METAL KÖRÜKLÜ"<br />
uygulamalar önerilir.<br />
' Termo emniyet ventilleri<br />
siparişe göre üretilir.<br />
Aynı zamanda tüm üretim<br />
tek tek basınç testinden geçmektedir.<br />
Ayrıca Termo Alman - LESER emniyet<br />
ventillerinin Türkiye distrübütörüdür.<br />
Üretim programımızda olmayan<br />
basınç ve çaplar için lütfen yetkili<br />
bayii ve satış bürolarımıza<br />
temas ediniz.
ÜRETİM PROGRAMIMIZ<br />
• GLOB VANALAR<br />
• METAL KÖRÜKLÜ VANALAR<br />
• PİSTONLU VANALAR<br />
• KÜRESEL VANALAR<br />
• LPG ve DOĞALGAZ KÜRESEL VANALAR<br />
• KELEBEK VANALAR<br />
• ÇEK VALFLER<br />
• PİSLİK TUTUCULAR<br />
• KOVALI TİP KONDENSTOPLAR<br />
• TERMODİNAMİK TİP KONDENSTOPLAR<br />
• EMNİYET VENTİLLERİ<br />
• AKIŞ GÖZLEM CİHAZLARI<br />
• YANGIN HİDRANTLARI<br />
TEMSİLCİSİ OLDUĞUMUZ ÜRÜNLER<br />
• LESER Emniyet Ventilleri (0-400 bar)<br />
• JAMES WALKER Sızdırmadık Elemanları<br />
Sunmakta olduğumuz tüm ürünlerimizin yedek parça stoku mevcuttur.<br />
Ayrıca bu ürünlerimize 24 saat içinde "AKTİF SERVİS"<br />
desteği verilmektedir.<br />
PA/.AÎ<br />
GEDİK<br />
GEDİK ÜRETİM ve PAZARLAMA A.Ş.<br />
Tel.(0216)3785000 (Pbx)<br />
Fax:(0216)3782124
ÇALIŞMA<br />
GÜVENLİĞİ<br />
Çevre ile ilgilenilirken yapılan işler aksayabilmektedir.<br />
Ancak tekrar hatırlatalım ki yasal olarak işveren<br />
3. şahısları koruyamadığında suçlu durumda kalır. 3.<br />
şahısları koruyamadığında, "ağır kusur hali" geçerli<br />
sebep sayılır ve kusursuz ve kusurlu sorumluluğu<br />
keser.<br />
Hurdacıların Bir Kısmının Bulduğu Levha, Geçit vb.<br />
Aksamları Yer Değiştirmesi İle Gelen Kazalar : Bu<br />
risk bir gecede emniyeti sıfıra indirecek büyüklüktedir,<br />
alınmış önlemler aniden sıfıra inebilir. Işıldakları<br />
ertesi gün yerinde bulamayabilirsiniz. Levha ve şeritleri<br />
de öyle.<br />
Görmeyen Yurttaşlar, Alkollü Yurttaşlar, Yaşlı ve<br />
Çocukların Özel Riskleri : Yukarıda sayılan risk<br />
gruplarının her biri ayrı önem arzeder ve her bir<br />
grupla mücadelenin psikolojik, sosyolojik yanları vadır<br />
ve bu riskler daima dağıtım işçilerine hatırlatılmalıdır.<br />
Bu hatırlatma o kadar önemlidir ki yoğun iş<br />
yükü arasında kendiliğinden akıl edilmesini beklemek<br />
adeta boşunadır.<br />
DİĞER ALTYAPI KURULUŞLARININ RİSKLERİ<br />
PTT, TEK, ASKİ, BUSKİ vb. kuruluşlarda doğal<br />
gaz hatları ile kesişen hatlarının bakımı döşenmesi<br />
vb. nedenlerle daima risk altındadır. Ülkemizde öncelikle<br />
PTT çalışanlarının yanmasına sebep olan kazalar<br />
yaşanmıştır.<br />
Doğru Bir Altyapı Haritasının Olmamasının Sonuçlan<br />
: Eldeki haritalar ancak yeni şehirleşen şehirlerde<br />
iyi olabilir. Eski yerleşim merkezlerinde haritalar da<br />
doğru olmayabilmektedir. Böyle olunca Çat and<br />
Genny türünde sinyal veren dedektörler ile çalışanların<br />
tecrübesine gerek duyulmaktadır. Yetkili idare<br />
memurları da yardımcı olmaktadır.<br />
Koordinasyonun Önemi : Kesinlikle birbirinden habersiz<br />
kazı yapılmamalıdır. Bu kuruluşlar zaman zaman<br />
bir araya gelerek sorunlarını aktarmalı ve beraber<br />
çözüm yolları araştırarak işçilerini eğitmelidir. Bu<br />
kazalar sadece insan hayatı bakımından değil ekonomik<br />
yönden de küçük müteahhitleri batıracak büyüklükte<br />
kazalardır. Özellikle PTT kazaları hatlar<br />
tam dolu imiş gibi tazmin edilmektedir. Öyle olunca<br />
da kablolu yayın hatları koparıldığında cezası milyarları<br />
bulmaktadır.<br />
YURTDIŞINDA DURUM<br />
Kanada 1 da bir operatörün doğal gaz bantını koparması<br />
5 yıl hapis ve 25.000 dolar ağır para cezasıdır.<br />
İngiltere'de de insanlar gördükleri yanlışları haber<br />
verme yönünde motive ediliyorlar. Ancak ÖDÜL<br />
vermenin de ihmal edildiği söylenemez. ABD 1<br />
de Mr.<br />
Kemper işletme masraflarının %10'unu ödüle ve<br />
AAA (Awareness, Accountability, Avvards - Hesaplı<br />
olma, uyanık olma, ödüller) programına ayırmaktadır.<br />
Özellikle ABD'de alkol ve uyuşturucu kullananlar<br />
bir sorun olmaktadır. İngiltere'de HSE, ABD'de OS-<br />
HA ve Fransa'da Gas de France kaza istatistikleri<br />
tutmakta ve konuyu yakınen takip etmektedir. İngiltere'de<br />
yaşanan Ronan Point faciası bu takibin başı<br />
olmuştur. Bizde Yeşilyurt Sokak'taki patlamanın<br />
böyle bir başlangıç olmasını önermiştim.<br />
Ne yazık ki "Doğal Gaz Kurumu" türünde konunun<br />
tek sahibi bir kurum kurulamadı. Bu kurum kurulsa<br />
idi kazalarla ilgili bilgi ve deneyimler burada<br />
birikir diğer illere aktarılabilirdi.<br />
Los Angeles'teki deprem sonrası çıkan doğal gaz<br />
yangınları, Japonya'daki yangınlar dikkate alınacak<br />
olursa, deprem sonrası için de bir takım hazırlıklar<br />
yapılmasının ve bu hazırlıklar için sivil savunma,<br />
belediyeler, BOTAŞ gibi kurumların da katılmasının<br />
önemi büyüktür.<br />
Metro inşaatları gibi yeraltı dehlizlerinin özel olarak<br />
korunması gerekir. Rusya'da 6000 kişinin öldüğü<br />
kaza hala hafızalardadır. İran'da cadde havaya uçarken<br />
(17 ölü), Mexico City'de metro havaya uçmuştur.<br />
SONUÇ<br />
Sonuç olarak sadece çok az bir kısmına değinilen<br />
doğal gaz kazalarından korunmak mümkündür. Yeter<br />
ki eğitime gereken önemi verelim ve proje safhasında<br />
iyi bir işgüvenliği organizayonu planlaydım. ABD'de<br />
bu iş bilgisayarla yapılmakta ve en güzel öğretim<br />
metodları OSHA, EPA gibi kurumların onayı ile ticari<br />
olarak sunulabilmektedir (2).<br />
Yaşanan tecrübelerin boşa gitmediği organizasyonlar<br />
içinde olmak ve aynı kazaları tekrar yaşamamak<br />
için Odamızın düzenlediği son Doğal Gaz Sempozyumu<br />
bana umut verdi.<br />
Doğal Gaz kazalarında ölen insanlarımızın anıları<br />
önünde saygı ile eğilirken yeni kurbanlar verilmemesi<br />
için, iş güvenliğini ihmal etmeyen herkesi içtenlikle<br />
kutluyorum.<br />
KAYNAKÇA<br />
1. Öktem R., "Kent İçi Şantiyelerde İş ve Çevre Güvenliğinin<br />
Çıkmazları", Çalışma Ortamı, Sayı. 2, s. 54, Mayıs<br />
1992.<br />
2. Congram E. G., 'Computer Based Trainin.g Sirnplijıies Safety<br />
Compliance", Pipeline and Gas Journal, p. 55, May<br />
1995.<br />
3. Öktem R., Ankara Yeşilyurt Sokak'taki Doğal Gaz Patlamışının<br />
Olduğu Tarihi Hatırlayalım. "4 Hazıran'ı Unutmadık!",<br />
Standard, s. 21, Şubat 1993.<br />
4. Tarkan R, Baybars O., "Ankara Doğal Gaz Projesinde Teknik<br />
Emniyet", Doğal Gaz Dergisi, Sayı. 22, s. 96.<br />
5. Pipeline and Gas Journal Jan. 1993, P.18 (Pipeline Safety<br />
Law Establishes New Standards)<br />
Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>
MAKALE İnceleme - Araştırma<br />
KALIP HATALARI ÜZERİNE TASARIMIN, MALZEMENİN<br />
VE YAPILAN ISIL İŞLEMİN ETKİSİ<br />
İrfan AY*<br />
Ö Z E T<br />
Genellikle kalıp hataları, tasarımlamadan,<br />
malzemenin kendisinden ve ısıl işlemlerden<br />
kaynaklanır. Bu makalede, hatalara örnekler<br />
verilip tavsiyeler yapılmaktadır.<br />
A<br />
T<br />
Failures of dies generally derive f r om design,<br />
material and heat treatment. in this<br />
paper we have shovm examples belong to<br />
these failures and recommended.<br />
* Yrd. Doç. Dr. BAV Müh. Mim. Fak. Balıkesir<br />
** Öğr. Gör. B AO Müh. Mim. Fak. Balıkesir<br />
Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />
GİRİŞ<br />
Sare GÜLAÇ**<br />
Ü<br />
retimde kullanılan kapıları genel olarak, soğuk şekil vermek<br />
için ve sıcak şekil vermek için kullanılan kalıplar olarak sınılandırabiliriz.<br />
Piyasadaki üretim sahasında da en fazla kesme<br />
delme, dövme, çekme, extrüzyon ve haddeleme işlemlerinde vazife<br />
görürler. Kalıplar, diğer metal parçalarından iki özellikleri sebebiyle<br />
ayırt edilirler. Birincisi, pek çok ürünün üretilmesinde direkt ya<br />
da indirekt yer alırlar. Bu açıdan bakıldığında, kalıpta oluşacak<br />
bir hata, üretimde sapmaya ve ürün maliyetinin artmasına neden<br />
olur. İkincisi ise, kalıpların sertlikleri diğer metal parçalarının sertliklerinden<br />
daha fazladır. Çoğunlukla 60 RC veya biraz daha fazla<br />
değerlerdedir. Bu durum ise, ani ve gevrek kırılmanın her an olabileceğinin<br />
habercisidir (1).<br />
Kalıplardan uzun bir ömür elde etmek ve hataları minimuma<br />
indirmek için;<br />
• Uygun bir tasarım,<br />
• Uygun bir malzeme,<br />
• Uygun bir ısıl işlem ve bu işlemin kontrolü<br />
zorunludur. Ayrıca,; ısıl işlem sonrası yapılan işlemlerin de (taşlama,<br />
elektro makinası ile işlem vs.) dikkatlice yapılması gerekmektedir.<br />
Yukarıda sayılan şartların yerine gelmemesi halinde çatlama,<br />
anormal bir aşınma, oyulma, pullanma, deformasyon ve kazınma<br />
gibi hatalar kaçınılmazdır.<br />
Bu makalede her çeşit kalıbı kapsayan genel kalıp hatalarından<br />
malzeme ve ısıl işlem parametreleri üzerinde durulacaktır.<br />
TEHLİKELİ OLABİLECEK HATA KAYNAKLARI<br />
Tasarımdan Doğan Hatalar<br />
İyi yapılmış bir tasarım, kalıp parçalarının hasarını (parçanın iş<br />
göremez hale gelmesi) önlemede önemli bir faktördür. Kalıp tasarımının<br />
doğurduğu hatalar;<br />
• Isıl işlemlerle,<br />
• Kalıbın çalışma koşulları ile ilgili olur.<br />
Isıl işlem esnasında ortaya çıkacak tasarım hataları, keskin köşe<br />
ve radyüsler, marka-mühür vurulan kısımlar, kör delikler, hafif<br />
kütleli kesintilerin ağır kütleli kesitlerle birleşme yerleridir. Çalışma<br />
anında ortaya çıkabilecek tasarım hataları ise, ince cidarlar,<br />
bölümler arası kalınlık farklılıkları, kertik ve çentiklerdir. Kalıp<br />
malzemelerinin sert metallerden yapılmaları sebebi ile kalıp tasarımında<br />
tasarımın çok iyi bilenen keskin radyüsler, çentikler gibi<br />
kendine has kuralları çok büyük önem kazanır.
MAKALE İnceleme - Araştırma<br />
Örnek olarak, Şekil l'de 01 tipi rto<br />
(%0.90 C, %1 Mn, %0.5 Cr, %9.5 W)<br />
yağda sertleşen takım çeliğinden yapılmış<br />
bir kesme kalıbı ısıl işlem esnasında<br />
keskin köşelerin olması sebebiyle<br />
çatlamıştır (3). Bu tip kompozisyona sahip<br />
kalıp malzemelerinin temel özellikleri,<br />
boyut değiştirmeyen çelikler olarak<br />
bilinmeleridir. Kalıp tasarımında çentik ı<br />
zorunluluk ise, çatlamaya neden olma-<br />
mak için martemperleme (iki kademede<br />
soğutma, bu takım çeliği için 810-840<br />
°C'de önce ostenit sıcaklığından yağ<br />
banyosunda M s 'in az üstüne kadar so<br />
ğutma ikinci kademede ise sıcaklık her<br />
tarafta eşit (225-250 °C) olduktan sonra<br />
çıkartılıp havada soğutma ile martenzit<br />
yapı) yapılmalıdır (4), Böylece elde edilecek<br />
mikroyapı su ile elde edilmiş<br />
tfO<br />
100-<br />
4 l 15 3» (O i 4<br />
Stniy* D<br />
t IS 30 10 l<br />
Siliye<br />
Şekil 1. a) Kesme kalıbında ısıl işlem esnasında keskin köşelerden oluşan çatlama<br />
b) 01 tipi kalıp malzemesinin sıcaklık-zaman (TTT) dönüşüm diyagramı<br />
martenzite benzeyecek, ancak içinde daha fazla<br />
"artık ostenit" bulunacak. Dolayısıyla da çok az<br />
"artık gerilme" ihtiva edeceğinden kalıp çatlamayacaktır.<br />
İkinci bir örnek olarak, Şekil 2'deki parça taslağı,<br />
kalıbın çalışma esnasında ince cidar içermesi<br />
ve delikler arası mesafenin çok yakın tasarlanması<br />
neticesinde bozulmuştur. Bu örnekteki kalıp malzemesinin<br />
kompazisyonu (%1.52 C, %0.34 Mn,<br />
%0.12 S, %0.46 Si, %11.6 Cr, %1.1 V, %0.29 Mo)<br />
olan D2 tipi havada soğutma ile sertleştirilen bir<br />
çeliktir. Bu çeliğin kendi kompozisyonu sebebiyle<br />
ısıl işlem uygulayarak sertliğini değiştirmek mümkündür.<br />
Zira içersinde fazla olan "artık ostenit",<br />
ikinci bir temper işlemi (427.540 °C) ile karbüre<br />
dönüştürülebilir. Dolayısıyla sertliklerinde değişik<br />
Şekil 2. a) Tas/ak kalıbının ince cidar ve deliklerin yakın olması nedeniyle çatlaması<br />
b) D2 tipi takım çeliğinin sıcaklık-zaman (TTT) dönüşüm diyagramı<br />
değerler elde edilir. Ancak bu tür bir değişme tasarım<br />
hatasını önleyemez. Tasarım hata-<br />
'Ke'* * larının en iyi çözümü, bölgeler arası<br />
cidar kalınlık dengesinin iyi yapılmasıdır.<br />
f
MAKALE İnceleme - Araştırma<br />
Şekil 3. a) A2 tipi takım çeliğinden yapılan kalıbın öz yüzü<br />
b) Kalıbın arka yüzü<br />
Şekil 4. a) Uniform sertleştirilmiş perçin kalıbı<br />
b) Uniform sertleştirilmemiş perçin kalıbı<br />
yüzlerinde farklı %C değerleri bulunmuştur. Arka<br />
yüzde %2.24-1.06 C'a rastlanmıştır. Bu karbonu<br />
fazla yüzeyin kalınlığı 1.52 mm kadar ölçülmüştür.<br />
Ön yüz ve yan kenarlarda aşırı karbonlu tabaka<br />
yoktur. Çalışma anında deliklerde ve kenar<br />
kısımlarındaki gerilim birikimi, gerilim farklılıklarından<br />
dolayı, bu tabakanın olduğu kısmı çatlak<br />
merkezi olarak yapmıştır.<br />
Sonuç olarak tokluğu yüksek olan bu malzemenin<br />
fırın atmosferindeki kontrolsüzlük ve kalıbın<br />
son işlenmesinden sonra karbonu fazla kısmının<br />
alınmayışı nedeniyle hasar gördüğü açıktır.<br />
Homojen olmayan sertleştirme ve etkisi olmayan<br />
temperleme<br />
Su verme ortamı, su vermenin uygulanması, çe-<br />
Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />
liğin sertleşebilirliği, kesit kalınlıkları<br />
ve tasarım birbiri ile bağlantılı<br />
parametreler olduğundan çok dikkat<br />
edilmelidir. Her kalıp için su<br />
verme, sertleşebilirliğe ve tasarıma<br />
uygun olmayabilir. Örneğin Şekil<br />
4'de Wo esaslı takım çeliğinden yapılmış<br />
perçin başı kalıplarının içinden<br />
basınçlı su geçirilerek sertleşen<br />
kısımları dağlanmış halde görünmektedir<br />
(Şekil 4a). Bu kalıp uzun<br />
ömürlü olmuştur. Şekil 4b de ise,<br />
benzer kalıp aynı şekilde sertleştirilmesine<br />
rağmen düzensiz sertleşme<br />
bölgelerinin varlığı sebebi ile<br />
kısa ömürlü olmuştur.<br />
Kalıplarda temperlemenin amacı<br />
artık gerilmeleri gidermektir. Bu<br />
yapılmazsa kalıp kısa sürede bozulur. Kalıplar su<br />
verildikten hemen sonra oda sıcaklığına düşmeden<br />
temperlenmelidir. Temperleme öncesi, temper sıcaklığı<br />
kalıbın her taratma işlemelidir. Bazı dönüşümlere<br />
sonradan fırsat tanınmamalıdır. Bazen iki<br />
veya üç kez temperleme, kalıbın bozulmamasını<br />
garantiye almak içindir. Takım çelikleri içersinde<br />
D, M, T tipi takım çelikleri, birinci temperleme<br />
sonunda martenzite dönüşebilecek önemli miktarda<br />
ostenit içerirler. Bu sebeple en azından bir kez<br />
daha temperlenmeleri gereklidir. (3).<br />
Ostenitleme sıcaklığının etkisi<br />
Kalıp çelikleri ostenit bölgesinde aşırı ısıtmaya<br />
karşı hassastırlar. Çünkü aşırı ısıtma, tane büyümesine,<br />
kaba martenzit oluşumuna ve önemli<br />
miktarda kalıntı ostenit birikmesine yol açar. Şekil<br />
5'de yağda sertleştirilen 06 takım çeliği grubundan<br />
yapılmış bir zımbanın kısa süre çalıştıktan<br />
sonra ortaya çıkan çatlağı görülmektedir. İnceleme<br />
ile önce çatlaklı bölgede önce temper rengi bulunup<br />
bulunmadığına bakılmıştır. Temper renginin<br />
görülmemesi bu çatlamanın ostenit sıcaklığında<br />
yapılan su verme işleminden kaynaklanan bir çatlama<br />
olmadığı anlamına gelir. Daha sonra zımbanın<br />
içinden ve yüzeyinden sertlik ölçümleri<br />
yapılmıştır. Zımbanın sıvı azot içersinde soğutulmasından<br />
sonra bu ölçümler tekrarlanmıştır. Soğutma<br />
sonrası sertlik artışlarının fazla olması,<br />
zımbanın önemli miktarda kaba martenzit ve karbid<br />
parçacıkları içerdiğinin delilidir (1).<br />
Sonuç olarak, zımba ostenit bölgesinde fazla ısıtılmış,<br />
bu ısı kaba ve gevrek bir mikroyapı oluşturmuştur.<br />
İçteki yumuşak bölgeler ise kalıntı<br />
ostenit bölgeleridir. Çalışma anında oluşan gerilmeler<br />
kalıntı ostenit-kaba martenzit sınırında yo-
MAKALE İnceleme - Araştırma<br />
Şekil 5. Zımbada ostenit bölgesinde aşın ısıtma sonucu oluşan<br />
çatlak<br />
ğunlaşarak zımbanın kırılmasına neden olmuşlardır.<br />
Isıl İşlem Sonrası Yapılan İşlemlerden Doğan Hatalar<br />
Taşlama<br />
Kalıpların taşlanması sonucunda bölgesel olarak<br />
aşırı ısınma ve yüksek yüzey gerilmeleri oluşur.<br />
Bu durum kalıplar için sakıncalıdır, çatlamalara<br />
neden olur. Taşlama esnasında taş sabit tutulup,<br />
metal hızlı hareket ettirilirse yanma olur. Buna<br />
"taşlama yanması" denir. Bu durum çoğu zaman<br />
renk değişimi ile belli olur. İnce cidarlı ve kör bir<br />
taşla taşlama yapmak hatalıdır. Doğan taşlama çizgilerinin,<br />
özellikle dövme ve derin çekme kalıplarında<br />
kalıp ömrünü etkilediği bilinmektedir.<br />
Özellikle yüksek C'lu, Cr'lu ve hız çelikleri taşlanmaya<br />
karşı hassastırlar. Bu malzemeler düşük<br />
alaşımlı çeliklerin taşlanmasında kullanılan taşlarla<br />
da taşlanamazlar, çatlayabilirler.<br />
EDM (Elektro Deşarj <strong>Makina</strong>)'den doğan hatalar<br />
EDM, iletken malzemelerden elektrik akımının<br />
ısıl etkisinin kontrolü olarak kullanıldığı bir talaş<br />
kaldırma makinasıdır. özellikle kalıp yapımımda<br />
son talaş kaldırma işleminin EDM ile yapılması<br />
bir ihtiyaç olmuştur (2). Bu metodla parça işlenmesinin<br />
prensibi, pozitif yüklü iş parçası ile negatif<br />
yüklü takım (elektrot) arasındaki boşluktan saniyede<br />
1000-1500000 Hz frekanslı kıvılcım boşalması<br />
olur. Kıvılcımlar elektrodun tam modelini verecek<br />
şekilde iş parçasını yerler.<br />
Sertleşmiş bir çelikte EDM kullanımı sonucu,<br />
parça yüzeyinde sığ temperlenmemiş martenzitin<br />
yeniden sertleşmiş bir tabası meydana gelir. Bu ta-<br />
bakaya "beyaz tabaka" adı verilir. EDM bu tip çeliklere<br />
uygulandığında artık gerilmelere ilave olarak<br />
yüzey gerilmeleri de oluşturur. Bu nedenle bu<br />
kalıplardaki iç gerilmeler maksimum temper sıcaklığının<br />
hemen altında temperlenerek giderilmesi<br />
gerekir. Ya da EDM yüksek frekansla çalıştırılarak<br />
hassas işlemlere beyaz tabaka kalınlığı azaltılmalıdır.<br />
Çünkü bu tabaka, kullanım esnasında ciddi<br />
çatlamalara neden olabilecek çatlaklar içerebilirler.<br />
SONUÇ<br />
Bu makalede kastedilen saç ve plastik malzeme<br />
kalıpları, imalat aşamasında dikkat edilmeyen nedenlerden<br />
dolayı pek çok hasara neden olmaktadır.<br />
Kah ömrünü arttıran sebepler arasında yukarıda<br />
belirttiğimiz parametreler çok önemli rol oynarlar:<br />
Kalıplarda hem dar toleransla çalışma, hem de ömrün<br />
yüksek olması isteği, çok dikkatli çalışma ile<br />
gerçekleşir.<br />
Yazının içeriğinden de görüleceği gibi tasarımda<br />
gerilim birikmesine neden olabilecek en küçük<br />
radyüs ve benzeri olumsuzluklar çok büyük problemdir.<br />
Hem tasarım hem de uzun ömürlü bir kalıp<br />
için uygun malzeme seçmek önemli gözükmektedir.<br />
Çünkü uygun olmayan malzemede ısıl<br />
işlem sorunları çok fazla olacaktır. Uygun seçilen<br />
malzemede bile ısıl işlem kurallarına riayet etmek<br />
gerekmektedir. Ancak bu sayede kalıp hataları minimuma<br />
inebilir. Kalıp imalatı "iğne ile kuyu kazma"<br />
tabirine çok uygun olduğundan her kalıp<br />
imalatçısının kendi bütçesini düşünerek çok titiz<br />
çalışma mecburiyeti vardır.<br />
KAYNAKÇA<br />
1. Metals Handbook "Faılure Analiysis and Prevention"<br />
ASM, Vol. 10, pp 500-507, 1975.<br />
2. J. Stanislao, M. H. Richman, "EDM (Elektro Erozyon]<br />
ile Kalıp Yapımı' 1 , Mühendis ve Makiııa Dergisi, cilt 19,<br />
sayı 227, sayfa 235-239, Aralık 1975.<br />
3. E. Selçuk, "Malzeme Seçimi ve Uygulaması" Mühendis<br />
ve <strong>Makina</strong> Dergisi sayfa 264-279, cilt 21, sayı 247,<br />
Ağustos 1977.<br />
4. A. Tekin, "Çelik ve Isıl İşlemi" Bofors El Kitabı, K. E.<br />
Thelmng 1984.<br />
5. M. Bağcı, İ. Sezgin, F. Ercan, "Temel Kalıp Yapımı" ve<br />
"İleri Kalıp Yapımı" 1970.<br />
Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>
MAKALE İnceleme - Araştırma<br />
ASPİRATÖRLERDE TASARIM VE İŞLETMECİLİK<br />
YÖNÜNDEN KARŞILAŞILAN SORUNLAR<br />
NuriARUN* Hüsiyen AKKOÇ**<br />
Ö Z E T<br />
Aspiratörlerin yeterli ve ekonomik bir işletme<br />
olanağı sağlayabilmesi için önce gereksinime<br />
en uygun bir tipin seçimi ve sonra en<br />
doğru olan tasarım hesabının yapılması gerekir.<br />
Projeyi hazırlarken bununla ilgili çeşitli<br />
faktörlerin birbiri ile olan etkinmesinin<br />
dikkate alınması ve varsayımların tekrar<br />
kontrol edilerek siparişi verenle yapıma<br />
arasında yakın işbirliğiyapılması faydalı<br />
olur.<br />
A<br />
T<br />
For econimical operation it is very important<br />
to select proper fan type, for the best<br />
performance. To do so projective calculations<br />
must be done carefully. Between buyeı<br />
and manifacturer a colse information exchange<br />
is helpful. Prapering the project öne<br />
must consider ali different factors could effect<br />
each other. Again ali side effect posibilities<br />
must be rechecked.<br />
* ED-VAN Vantilatör Sanayi Ltd. Sû. Koordinatör<br />
* * ED- VAN Onursal Teknik Danışman<br />
Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />
1- KAZAN İŞLETMESİNDE OCAK ÇEKİŞ TESİSATININ TASARIMI<br />
Genelde Aspiratör, bir kazan tesisinin tamamlayıcı parçası Almakla<br />
beraber kazan yapımcısı tarafından birlikte teslim edilir.<br />
Yapımcı firma kendi deneyimlerine göre kazan tipine ve<br />
gerekli aspiratör gücünün saptanmasına ilke olan baca gazı debisini<br />
ve karşı koyacağı basınç farkını hesaplar. Böylece debi tam verilmiş<br />
olmalıdır. Basınç farkı daha çok bazı faktörlere bağlıdır. Bir aspiratör<br />
işletmeye konduktan sonra var olan koşulları yerine getiremeyince<br />
çoğu kez aspiratör konstrüksiyonunda değişiklik yapılması<br />
istekleri ileri sürülebilir.<br />
Öte yandan doğal çekişle fayrap edilen kazan tesislerinde sıkça<br />
karşılaşıldığı üzere tesis kapasitesinin arttırılması için kazan sahibi<br />
ile aspiratör yapımcısından tatmin edici sonuçlar beklenir. Küçük<br />
tesisler için bu istekler her nekadar hesap değerini biraz geniş tutmakla<br />
olanaklı ise de büyük tesisler için ekonomik yönden bu yöntem<br />
önerilmez. Bu nedenle bağıntıların daha iyi anlaşılabilmesi<br />
açısından tasarımda etken olan değerlere ayrıntılı olarak değinilmelidirl'l.<br />
1.1- Debi<br />
Bu deyim m 3 olarak zaman birimi içinde "s veya h" aspiratör tarafından<br />
basılan baca gazı hacmidir. Bilindiği gibi ocakta yanan yakıtın<br />
alt ısıl değerine miktarına ve yanma rejimine göre hava<br />
fazlalık katsayısı yardımı ile hesaplanır 121 . Ekonomik bir aspiratör işletmesi<br />
yönünden düşünüldüğünde faydalı olmamakla beraber yetersiz<br />
ve kötü CÛ2 içeriği ile fayrap edilen bir kazan tesisinde tam<br />
güç elde edebilmek için çoğukez olduğu gibi %10 ile %15 oranında<br />
bir güvenceli hava fazlası öngörülür 141 . Zaman birimi içinde bu yol<br />
ile bulunacak olan baca gazı debisi ayrıca norm olguya (O C sıcaklık<br />
ve 760 mmHg basıncı) indirgenir ve aspiratör içinde egemen olan<br />
baca gazı sıcaklığı aşağıdaki denklemde yerini alır :<br />
Debi V t= V Q x 273 + T<br />
& ı O<br />
Yukarıda açıklandığı üzere bu hesap, yeni bir tesisin kurulmasına<br />
karar verilince kazan yapımcısı tarafından yapılır. Var olan kazanların<br />
kapasitelerinin yükseltilmesine gidilmek istendiğinde<br />
kazan yapımcıları batı ülkelerinde devlete tescilli Teknik Denetim<br />
Kummu'na (örneğin F. Almanya'da Technische Überwachungsverein)<br />
müracaatla işbirliği isteğinde bulunurlar.<br />
1.2- Baca Gazı Sıcaklığı<br />
Yukarıdaki bağıntıya göre bir aspiratörün gerçek debisinin hesaplanmasında<br />
baca gazı sıcaklığı ihmal edilemez. Bundan başka aspiratörün<br />
tasarımında öngörülen basınç farkı için gereken baca<br />
gazının özgül ağırlığı da buna göre saptanır.
MAKALE İnceleme - Araştırma<br />
Baca gazı sıcaklık derecesinin mümkün olduğunca<br />
gerçeğe en yakın değerde alınmasına önem verilmelidir.<br />
Çünkü aspiratörün kapasitesi, kazan<br />
işletmesine göre farkedilir derecede değiştirilebileceğinden<br />
yapımcıya bu nedenle kusur yüklenemez.<br />
Örneğin 250 C için tasarımlanan bir aspiratörde baca<br />
gazının gerçek sıcaklığı 180 C ise, Şekil l'de görülen<br />
ilintiler oluşur. Bu diyagramda görülen debi<br />
ve basma yüksekliği 1 ve güç gereksinimi yüzde oranı<br />
ile ifade edilmiş ve tasarım değerleri %100 olarak<br />
gösterilmiştir. Baca gazı 180 C düşük sıcaklıkta<br />
iken gerekli debi azalmış olacağından işletme noktası,<br />
direnç parabolünün 2 üzerindeki (A) noktasından<br />
(n.2) dönme hızında oluşan eğri üzerindeki (B)<br />
noktasına kaymış olur. Ancak (A) tasarımı, (n.:) karakter<br />
eğrisine göre gerçekleştirildiğinden, ya dönme<br />
hızının (nıj'ye düşürülmesi veya debinin (B')'den<br />
jBl've kısılması gerekir.<br />
150 r<br />
100<br />
u. 50<br />
b<br />
O<br />
ıso<br />
Ȕ<br />
z<br />
s, 100<br />
•l<br />
o<br />
ÜN j^*" " B<br />
t ^^*-^ „<br />
""<br />
I<br />
-.<br />
^<br />
—- _ *<br />
~<br />
—<br />
' — ^'<br />
nJZSCTC l<br />
-250-C/ n<br />
2<br />
50 100 % 150<br />
A = n1 Dönme hızında, 250"C varsayımsal sıcaklıktaki tasarım<br />
noktası;<br />
B' = Kısma durumunda 180°C gerçek sıcaklıktaki işletme noktası;<br />
AV = Sıcaklık değişmesi nedeni ile debiden yapılması gereken<br />
azaltma;<br />
AN = Kısma ile oluşan güç kaybı.<br />
Şekil 1 : Aspiratör tasarımında baca gazı sıcaklığının etkisini<br />
gösteren örnek.<br />
Bu esnada Şekil la'da görülen (AN) gibi bir güç<br />
kaybı oluşur. Bu olgu önemsenmediği taktirde aspiratör,<br />
tasarımdaki (A) noktasında çalışmaya devam<br />
edeceğinden baca gazını geniş miktarda basacaktır.<br />
Bu demektir ki hava fazlası gereksiz yere artmış ve<br />
(a)<br />
(b)<br />
bu nedenle baca gazı sıcaklığı düşürülmüş olacaktır.<br />
Kapasitesi yükseltilmek istenen mevcut bir tesiste<br />
egemen olan baca gazı sıcaklığında yapılan ölçümlere<br />
daha sonraki olası sıcaklık derecesinin hangi<br />
düzeye erişeceğini kestirmek oldukça kolaylaşır.<br />
1.3-Toplam Basınç Kaybı<br />
Aspiratörün ürettiği basınç farkı, termik baca çekişi<br />
çıktıktan sonra ayrı kayıpların toplamına eşit olmalıdır.<br />
Şöylekı :<br />
a) Kazan Basınç kaybı = Kazan sonunda gerekli<br />
çekiş;<br />
b) Baca gazı akımında yer alan agregatların neden<br />
olduğu basınç kaybı (hava ön ısıtıcısı, ekonomizör<br />
toz tutucu, v.b.);<br />
c) Bacadan çıkış kaybı;<br />
d) Baca gazı kanallarındaki sürtme kayıpları;<br />
el Yön değiştirici dirseklerin neden olduğu kayıplar;<br />
f) Kesit yüzeyi değişmelerinden oluşan kayıplar<br />
(örneğin aspiratör tarafından çekilen baca gazı akımının<br />
çıkış kanalı ve bacadan itilmesi).<br />
Genelde yukarıda sıralanan kayıplardan a'dan<br />
c'ye kadar olanlar öncelikle yeterli doğrulukta bilinmelidir,<br />
d'den f'ye kadar olan kayıplara daha çok<br />
planlama veya inşaat sırasında yapılan değişiklikler<br />
etken olur.<br />
Bu durum, projeyi yaparken bu değerlerin tahmin<br />
ile saptanmasına yol açar ki (gencide geniş bir rezerv<br />
ile) ikinci kez kontrola gerek bıraktırmaz. Bununla<br />
birlikte bu yöntem önerilmemektedir. Mümkün olduğunca<br />
arızasız ve ekonomik bir işletme için d'den<br />
f'ye kadar olan kayıpların titizlikle yeniden hesap<br />
edilmesi gerekir. Ancak haca gazı sevk yollarına ilişkin<br />
detaylar daha önce saptanmış olmalıdır, a'dan<br />
f'ye kadar olan kayıplar dikkate alındığında, bunların<br />
toplamı kadar termik baca çekişinde azalma olur.<br />
Baca çekiş olgusunu normal düzeyde tutmak için aspiratörün<br />
Ap, toplam basınç farkını karşılayabilecek<br />
kapasitede olması gerekir.<br />
Aspiratörün emme ve basma ağız yüzeylerinin<br />
birbirine eşit olması durumunda Ap t değeri aynı zamanda<br />
statik basınç farkı Ap s ile eşdeğerde oku.<br />
Genellikle kullanılan statik basınç Ap s deyimi,<br />
toplam farkı Ap, ile özdeştirilemez. Çünkü statik basınç,<br />
toplam basınç ile Apa dinamik basınç arasındaki<br />
farktır, a'dan f'ye kadar elan sonuca göre yapılacak<br />
teklif ve siparişlerde statik basıncın bildirilmiş<br />
olması yanlıştır. Çünkü bu bildiri doğrultusunda tasarımlanan<br />
aspiratör, işletme koşullarının gerektirdiği<br />
basınç farkından nedensiz yere daha yüksek bir<br />
basınç farkına göre yapımlannıış olacaktır.<br />
' işletme noktasının sıcaklık etkisine bağımlı olmadan oransal olarak kayılın/masını göstermek için bumda toplanı basınç farkı yerine (H - jiıı basma<br />
yüksekliği konmuştur.<br />
- Kayıplar burada scıdeleştirilmek amacı de karesel bir direne fonksivonıı olarak kabul edilmiştir, b'aen f'\e kadar olan dirençler bu \asamn '.lışuıda tutulmuş<br />
olmakla beraber pratik uygulamadaki hala çok önemsizdir<br />
Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>
MAKALE İnceleme - Araştırma<br />
A = %100 varsayımlı toplam basınç farkı ve m dönme hızına,<br />
göre tasarım noktası;<br />
B = %80 gerçek basınç farkı ve ng dönme hızına göre işletme<br />
noktası;<br />
B' = Sabit tutulan m dönme hızında yeni işletme noktası;<br />
Apt = Toplam basınç farkının hesabında yapılan hata;<br />
AV = Böylece sonuçlanan debi büyümesi;<br />
AN = Kısma ile oluşan güç kaybı.<br />
Şekil 2 : Aspiratör tasarımında toplam basınç kaybının etkisini<br />
gösteren örnek.<br />
Şekil 2'de bir örnekleme olarak (A = %100) alman<br />
noktada toplam basınç farkına ilişkin yüksek tasarım<br />
değeri etkisi görülmektedir. Aynı debide %80<br />
oranında gerçek kayıpları bildiren B noktası, m dönme<br />
hızındaki karakter eğrisi üzerinde bulunmakta<br />
ve dönme hızı kısılmasını gerektirmektedir. Bu kı-<br />
sılma yapılmadığı sürece işletme noktası B 1<br />
' 21<br />
(b)<br />
nokta-<br />
sına kayacak ve böylece aspiratör %107 gibi daha<br />
büyük birdebi ile çalışmasını sürdürecektir. İstenmiyen<br />
bu sonuç (1.2) bölümünde değinildiği üzere artı<br />
hava ve baca gazı sıcaklığını olumsuz yönde etkiler.<br />
Bu nedenle rezerve olsun düşüncesi ile toplam basınç<br />
farkı yerine sadece statik basıncın verilmesi<br />
önerilemez. Özellikle l. Bölümde açıklanan katılımlar,<br />
debileri pratikte daha da arttırmış olur. Bu nedenle<br />
aspiratör yapımcısına yapılacak teklif istekleri<br />
veya siparişlerde aspiratörün kurulacağı yer durumu<br />
ile birlikte çekiş sisteminde dikkate alınacak basınç<br />
kayıplarının da bildirilmesi uygun olur. Böylece karar<br />
verilen aspiratör tipine göre bu değerlerde olası<br />
değişiklikler yapılabilir.<br />
2- ASPİRATÖRÜN YAPIM TARZI<br />
2.1- Dış Yapım Biçimi<br />
Aşağıda 2.2 bölümünde açıklanan farklılıklardan<br />
daha önemli bir durum yoksa, aspiratörün dış ya-<br />
Epl Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />
pım biçimi daha çok konum tarzına ve yer koşullarına<br />
göre saptanır. Şekil 3'te dış gövdenin bağlantı<br />
tarzına uyan tipler görülmektedir. Eğer önemli nedenler<br />
yoksa, maliyet öğelerini azaltacağından radyal<br />
vantilatörlerin tek taraftan emişli tipte alınması<br />
tercih edilmelidir.<br />
2.2- Tahrik Sistemi<br />
Küçük ve orta tipteki aspiratörler için ilerde<br />
uyum sağlaması veya başlangıçtaki işletme bağıntılarında<br />
farklılıklar ortaya çıkabileceği dikkate alındığında<br />
kayışla tahrik sistemi en avantajlısıdır.<br />
Oldukça büyük ve daha büyük güçlerde sağlıklı<br />
işletme güvencesi bakımından motor ile aspiratör<br />
arasına direkt elastik bir kaplin konması tercih edilir.<br />
Bu durumda kapasitede ilerde yapılacak bir değişiklik,<br />
fanın tümü ile ve ancak sınırlı ölçüde<br />
değiştirilmesi mümkün olacağından, burada özellikle<br />
daha tasarımın başlangıcında verileri yukarıda<br />
açıklanan ilkeler doğrultusunda dikkate almak gerekir.<br />
2.3- Fanın Yapım Tarzı<br />
Aksiyal vantilatörlerde basınç farkının düşük olması<br />
nedeni ile eşit kapasitedeki radyal vantilatörlere<br />
göre aynı basınç farkını elde etmek için fanın<br />
dönme hızının daha yüksek tutulması gerekir. Ancak<br />
kapasite arttırımı oranında çevreye yayılacak<br />
gürültü sorununun 4. bölümde değinildiği üzere<br />
dikkate alınması düşünülmelidir.<br />
Böyle olmakla beraber aksial aspiratörlerin tercih<br />
edileceği durumlar vardır. Örneğin Şekil Se'de<br />
görüldüğü gibi herhangi bir by-pass ile donatılması<br />
öngürülmeyen aksial bir vantilatörün üstüne doğrudan<br />
bir baca yerleştirilebilmektedir. Genelde radyal<br />
aspiratör tercih edilir. Çok geniş debilerde yüksek<br />
basınç farklarını gerektirmeyen hallerdeki uygulamada<br />
aksial aspiratörler egemendir. Fanın konstrüksiyon<br />
tarzı aynı zamanda bir vantilatör karakter<br />
eğrisinin biçimini de oldukça etkiler. Gerek geriye<br />
dönük kanatlı radyal vantilatörlerin ve gerek aksial<br />
vantilatörlerin karakter eğrileri, ileri dönük kanatlı<br />
radyal vantilatörlerin (Şekil 4b) karakter eğrilerinden<br />
daha dik biçimde belirirler. Bu tip vantilatörlerde<br />
toplam basınç farkının hesabında yapılan bir<br />
yanlışlık, ileri dönük kanatlardan daha az bir debi<br />
değişmesi gösterir.<br />
Şekil 4a'da görüldüğü gibi bu vantilatörlerin güç<br />
çekim eğrisi üzerinde genelde bir maksimum değer<br />
noktası vardır. Maksimum değer yardımı ile toplam<br />
basınç farkının hesabında yapılan olası büyük bir<br />
yanlışlığın neden olabileceği aşırı motor yüklenmesini<br />
önlemek olanaklaşır. Bu durum daha çok öne<br />
eğik kanatlı fanlarda ortaya çıkabilir. Öte yandan<br />
kısma ayarlı ileri dönük kanatlı fanların (bundan<br />
sonraki bölümde açıklanan) önemli yararları vardır.<br />
Bu fanlarda yüksek basınç ve yüksek verdi katsayıla-
MAKALE İnceleme - Araştırma<br />
a) Radyal, tek emişli, hücreli<br />
î !<br />
b) Radyal, tek emişli, emiş ağzı bağlantılı veya kıvnk<br />
dirsekli<br />
c) Radyal, iki taraftan emişli hücreli<br />
d) Aksiyal, hücreli e) Aksiyal, yalnız<br />
dikey biçimde baca gazı<br />
şevki için<br />
Şekil 3 : Aspiratörlerde uygulanmakta olan konstriksiyon tarzı<br />
(yaklaşık eşdeğer ölçü karşılaştırması amacı ile debileri aynı<br />
kabul edilmiştir).<br />
rı sayesinde küçük dönme hızlarında bile konstrüksiyon<br />
ölçülerinin mümkün olduğunca küçük tutulması<br />
sağlanır.<br />
3- AYAR<br />
3.1- Kısma Ayarı<br />
Küçük ve orta büyüklükteki tesislerde güç ayarı<br />
için en yaygın yöntem çekiş ve çıkış kanalına yerleştirilen<br />
bir kısma organı (damper) yardımı ile baca gazı<br />
akımını kısmaktır. Bu organın çok veya az oranda<br />
kısılması ile tüm sistemdeki direnç öyle bir düzeye<br />
gelirki, o esnada aspiratörün karakter eğrisi sürecine<br />
ilişkin daha küçük bir debinin oluşmasını sağlayan<br />
ayar gerçekleşmiş olur.<br />
Şekil 4'de geriye ve ileri dönük kanatlı fanlar için<br />
tipik iki adet karakter eğrisi yardımı ile bağıntılar şematik<br />
olarak gösterilmiştir. Buradaki B 2 -B' 2 , B^-B'.^<br />
mesafeleri kısma kaybını açıklamaktadır. Her iki ayrı<br />
tipin kanat istemindeki bağıntıların farklı oluşu<br />
enteresandır.<br />
Şekil 4'te görüldüğü gibi geriye dönük kanatlar<br />
için %80, ileri dönük kanatlar için sadece %70 kabul<br />
edilen birbirinden farklı maksimum verim değerlerine<br />
karşın %100 debide ileri dönük kanatların<br />
çektiği güç, belirgin biçimde yüksektir.<br />
Ancak debi %10 oranında kısıldığında çekilen<br />
güç herMki tipte de eşit olur. Halbuki ileri dönük kanatlarda<br />
yapılacak daha kuvvetli bir kısma ile belirgin<br />
bir güç tasarrufunun sağlandığı görülür. (Bkz.<br />
Taranmış bölge).<br />
Bundan şu sonuca varılır. Ekonomik bir işletmede<br />
kesinkes yüksek verimli bir vantilatörün tercihi<br />
gerekmez. Herşeyden önce tüm işletme sürecinde<br />
kısmi yüklerin oluşturacağı değerlere yanıt verebilecek<br />
bir ayar tarz ve yöntemine karar verilmelidir.<br />
B-ı, 62,83 = Dönme hızı ayarlaması ile gerçekleşen işletme<br />
noktaları<br />
B'j, B's = Kısma olgusu ile gerçekleşen işletme noktaları<br />
Şekil 4 : Geriye ve ileri dönük kanatlı fanlarda oluşan karakter<br />
eğrisi<br />
Aksial vantilatörlerde genellikle kısma sistemi<br />
uygun olmaz. Bunun başlıca nedeni, belli bir dereceye<br />
kadar yapılacak kısmadan sonra akış, kanatlarda<br />
parçalanır. Bu durum, ayar tekniği yönünden bundan<br />
sonraki karakter eğrisi sürecinde istenmiyen bir kararsızlığa<br />
ve mekanik tahribata neden olan titreşimlerin<br />
oluşmasına yol açabilir. Aksial vantilatörlerde<br />
Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong><br />
150
MAKALE İnceleme - Araştırma<br />
çekilen güç, büyük debilere ulaşıldıkça tekrar düşeceğinden<br />
eşdeğer yöntem olan devredeki bir bypass'ı<br />
açarak efektif debiyi düşürmek daha uygun<br />
olur.<br />
3.2- Dönme Hızının Ayarı<br />
En ideal ayar tarzı dönme hızını ayarlamakla<br />
gerçekleşir. Dönme hızının ayarlanması ile fanın<br />
tipi ne olursa olsun aspiratörün veriminde önemli<br />
bir değişme olmadan kısmi yük noktalarına ilişkin<br />
debi ve toplam basınç farkı değerleri koordineli biçimde<br />
düzenlenebilir. Burada asıl sorun daha çok<br />
tahrik sisteminde düğümlenmektedir.<br />
Kademeli dönme hızını düşürmenin en kolay<br />
çaresi, bir dereceye değin ucuz olan kutup değiştiricili<br />
motordur. Böylece dönme hızı kademelerine<br />
ilişkin işletme noktalarında hemen hemen kayıp<br />
olmaz. Ara değerlerinin tekrar kısmalarla ayarlanması<br />
gerekir. HCT nekadar buradaki kısma kayıpları,<br />
salt kısma ayarındaki kayıplardan oldukça az<br />
ise de, bu yöntem pek tutulmamaktadır. Çünkü<br />
iki aşamalı bir ayar çok dikkat ve özen gerektiren<br />
bir işlemdir.<br />
Bir çekiş (emme) tesisinde maliyeti çok fazla<br />
arttırmadığı sürece komütatörlü alternatif akım<br />
motoru ideal olabilir. Bununla birlikte bu tip motorların<br />
uygulanması halen büyük tesislerde sınırlı<br />
kalmaktadır. Bu nedenle ayar tekniği açısından sakıncaları<br />
bulunmakla birlikte oldukça ucuz maliyetli<br />
sürtme halkalı alternatif akım motorlarının<br />
kullanımı daha yaygındır. Rotor akım devresine<br />
yerleştirilen bir reostayı hareket ettirince dönme<br />
hızına göre rotorun çektiği akımın bir kısmı ısıya<br />
dönüşmüş olacağından tahrik tarafında farkedilir<br />
kayıplar oluşur. Bununla birlikte tüm kayıplar,<br />
kısma ayarında oluşan kayıplardan daha azdır. Başka<br />
bir sakıncası da ayar durumunun yüke bağımlı<br />
olmasıdır. Eğer tasarım hatası nedeni ile tam dönme<br />
hızında çekilen güç, reostanın ölçülendirilmesi<br />
için gerekli güçten daha küçük kabul edilmiş ise,<br />
ayar sığası daralmış olur. Bunun tersi bir hata olduğunda<br />
aynı oranda büyümüş olur.<br />
Kademesiz dönme ayarı için Almanya'da yaygın<br />
olarak kullanılan varyatörlerde de aynı maliyet<br />
öğesi ortaya çıkar' 11<br />
. 11 kW güce kadar kısa devreli<br />
motora akuple kademesiz ayarlı konik kayışla<br />
işleyen varyatörler, maliyet bakımından sakınca<br />
olmadığı taktirde aspiratörlerde en uygun mekanik<br />
araç olarak düşünülebilir. Varyatörün çalışması yüke<br />
bağımlı değildir 1<br />
' 1<br />
.<br />
3.3- Yıldız Kanatlı Damper Ayarı<br />
Bir vantilatörün karakter erişi, emiş tarafına<br />
yerleştirilecek bir yıldız kanatlı ayarlı damper yardımı<br />
ile önemli ölçüde değiştirilebilir. Bu tür ayar<br />
uygulamasında oluşacak kayıp, klapeli kısma ayarı<br />
Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />
Şekil 5 : ED-VAN Vantilatör San. Ltd. Şti. Yapımı NER 60/63 tipi,<br />
n = 1670 dak' 1<br />
, AP, 4800 Pascal, V = 23000 m 3<br />
.rr 1<br />
bir radyal<br />
vantilatöre uygulanan yıldız kanatlı ayarlı damperin görünümü.<br />
Tesisat karakter eğrisi Ap t~ V 2<br />
0.07<br />
Basınç<br />
Yüksekliği<br />
0,03<br />
Yıldız kanatlı<br />
damper durumu<br />
Şekil 6 : Dönme hızı n = 1450 dak" 1 olan bir radyal vantilatörde<br />
çeşitli kanat açılarına göre yapılan yıldız kanatlı damper ayarlaması<br />
ile kayıt edilen karakter eğrileri' 6 '.<br />
esnasında oluşan kayıp arası bir düzeydedir<br />
[5]. Değişken kutuplu motorların kullanılması ile<br />
bu kayıplar özellikle yukarıda açıklanan bileşim<br />
ile daha da düşürülebilir. Yıldız kanatlı ayarlı<br />
damper düzeneği (Şekil 5) maliyetinin oldukça<br />
yüksek oluşu nedeni ile ancak orta ve büyük çaptaki<br />
tesislerde uygulanır. Şekil 6'da yıldız kanatlı
MAKALE İnceleme - Araştırma<br />
bir damperin 161<br />
çeşitli açıda kanat ayarlamasına göre<br />
elde edilen karakter eğrileri görülmektedir.<br />
4- GÜRÜLTÜ SORUNLARI<br />
İlke olarak genelde bir vantilatörün çıkardığı gürültü<br />
yayılımının en düşük düzeyde olması, çevresel<br />
fan hızının düşük tutulmasına bağlıdır. Bu bakımdan<br />
ileri dönük kanatlı tipler özellikle daha uygundur.<br />
Burda sadece dönme hızına göre bir yargıda<br />
bulunmak doğru olmaz. Çünkü çeşitli tiplerin tümünde<br />
yüksek dönme hızlı bir vantilatör düşük çevre<br />
hızlı olabilir. Aynı kanat sayılı bir vantilatör<br />
genellikle düşük dönme hızında daha düşük frekanslı<br />
ses üreteceğinden sübjektif olarak çevre ve yerleşim<br />
birimlerine rahatsızlık vermez. Öte yandan<br />
özellikle ileri dönük kanatlarda olduğu gibi kanat sayısının<br />
çok olması dönme hızının düşük olmasına<br />
rağmen ana frekansı oldukça yüksektir.<br />
Yukarıda açıklanan bağıntıların karmaşıklığı nedeni<br />
ile gürültüye ilişkin özel istekler olduğu zaman<br />
siparişi veren ile yapımcı firma ve uzmanlar arasında<br />
kesin bir işbirliğinin sağlanması önerilir.<br />
4.1- Gürültünün İnsan Yaşamındaki Etkileri<br />
Endüstriyel gürültü herşeyden önce yalnız endüstri<br />
kolunda çalışanları ilgilendiren değil, aynı zamanda<br />
çevredeki yerleşim birimlerinde yaşayan<br />
insanlar içinde büyük sorunlar yaratır. Bu sorunlar<br />
şunlardı' 71<br />
.<br />
Stres, kas gerilmesi, kan basıncının artması,<br />
kalp atışı ve kan dolaşım sisteminin bozulması ve<br />
özellikle endüstride çalışanların yüksek düzeyde<br />
gürültülü ortamda çalışması sonucu işitme duyularını<br />
yitirmesi fizyolojik etkilerin başında gelmektedir.<br />
Gürültünün insanlar üzerindeki etkisi böylece<br />
sıralanırken, ses gücü düzeyinin 130 dB'I aşması<br />
ile acı ve sıkıntı verme sınırının başladığı bildirilmektedir<br />
181 .<br />
4.2- Gürültü Yayılımının Kestirimli Hesap Yöntemi<br />
İle Saptanması<br />
Bir vantilatörün ses gücü düzeyinin saptanması<br />
için uygulanacak yöntem genelde bu araçların tür<br />
ve konstrüktif biçimine bağlı olmakla birlikte gürültü<br />
yayılımını bulmak için karmaşık metodlar<br />
kullanmak gerekebilir.<br />
Tesislerin projesini hazırlarken çoğu kez araç<br />
yapımcısından sadece o aracın ses gücü düzeyini<br />
bildirmesi istenmekle birlikte yapımcı firmanın bu<br />
projeye benzer nitelikte kurduğu başka bir tesis<br />
varsa, yapmış olduğu ölçüm sonuçlarını sunması<br />
daha uygun olur. Ancak genellikle yapımcı firmalarca<br />
güvenilir yapım verileri bildirilmediğinden,<br />
toplam doğrusal ses gücü düzeyini pratik yöntemle<br />
hesaplamak için aşağıdaki (1) denkleminde yararlanılır'<br />
6<br />
'.<br />
101gV+201g pt 5dB (1)<br />
L w = Toplam doğrusal ses gücü düzeyi dB<br />
LIVS = Özgül ses gücü düzeyi dB (Şekil/'cien alınır)<br />
V = Hava debisi m s<br />
/s<br />
Ap t = Toplam basınç Pascal<br />
Şekil 7 : Özgül ses gücü düzeyi<br />
ıiq = n x -—<br />
9.8 l<br />
V Pt<br />
Y, - n x —-<br />
Pil<br />
nq = Özgül dönme hızı<br />
n = Vantilatör fanı dönme hızı<br />
Y/ = Özgül toplam iş gücü<br />
pH = Havanın özgül ağırlığı<br />
dak 1<br />
da k- 1<br />
J/kg<br />
(2)<br />
(3)<br />
kg/m-'<br />
Proje ön keşif hesabında (1) denklemine göre<br />
bulunan global ses gücünün pratik uygulamada<br />
çok yüksek bulunduğu bildirilmiştirf 6 ' Böylece bir<br />
hesap sonucu toplam ses gücünün 105 ila llü dB<br />
düzeyinde olması durumunda aşağıdaki (4) denklemi<br />
ve Tablo l uyarınca Lwt>kt oktavband analizi<br />
yapılabilir.<br />
Ly/okt = Oktavsal frekansta toplam doğrusal ses gücü<br />
düzeyi dB<br />
L\Vokt = (l) denklemi yardımıyla saptanan toplam<br />
ses gücü düzeyi<br />
AL = Tablo l yardımıyla toplam ses gücü düşümü<br />
dB<br />
Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong><br />
(4)
MAKALE İnceleme -.Araştırma<br />
Tablo 1<br />
Oktavsal<br />
frekans<br />
f(Hz)<br />
63<br />
125<br />
250<br />
500<br />
1000<br />
2000<br />
4000<br />
8000<br />
AL<br />
Radial Vantilatörler<br />
Öne dönük<br />
kıvrım kanatlı<br />
4<br />
6<br />
10<br />
15<br />
18<br />
23<br />
27<br />
30<br />
Arkaya dönük<br />
kıvrım kanatlı<br />
7<br />
8<br />
6<br />
7<br />
10<br />
15<br />
20<br />
28<br />
Aksial<br />
Vantilatörler<br />
7<br />
g<br />
7<br />
7<br />
10<br />
14<br />
18<br />
23<br />
Fanlarda oluşan oktavsal frekans (5) denklemi<br />
ile hesaplanabilir :<br />
/= Oktavsal frekans Hz<br />
n = Fan dönme hızı dak" 1<br />
z = Fan kanat sayısı<br />
5- FANLARDA OLUŞAN AŞINMA TAHRİBATI<br />
(5)<br />
Bir işletmenin kazan fayrabında kullanılan yakıtın<br />
tümüne göre baca gazı ile sürüklenen katı partiküller,<br />
aspiratörde ve özellikle fan kanatlarında az<br />
veya çok ölçüde aşınma tahribatına neden olur. Fueloil<br />
ile fayrab edilen tesislerde nem yoğuşması ile<br />
oluşan korozyon etkisi hariç tutulursa, pratik olarak<br />
hiçbir aşınma olmaz. Halbuki düşük değerli linyit<br />
kömürü ile fayrab edilen işletmelerde belirli zaman<br />
sürecinde fanların yenileri ile değiştirilmesini zorunlu<br />
kılan bir durum vardır. Aşınmaya olan duyarlılık<br />
açısından yapılan araştırmalar göstermiştir ki, radyal<br />
vantilatörler aksial vantilatörlerden daha iyidir 151<br />
.<br />
Şu husus bir gerçek olarak kanıtlanmıştır ki, verimi<br />
kötü olan bir vantilatör, verimi iyi olan bir vantilatöre<br />
göre daha çabuk aşınma tahribatına uğramaktadır.<br />
Ruhr bölgesi kömür havzasında Prof. Dr. Ing.<br />
B. Eck tarafından yapılan uzun araştırmalar sürecinde<br />
sürdürülen deneyler göstermiştir ki, aksial ve radyal<br />
vantilatörlerde oluşan aşınma tahribatı birbirinden<br />
çok farklıdır. Bu deneylerden anlaşıldığına göre<br />
aynı partikül içerikli bir işletme ortamında bir radyal<br />
vantilatör 30.000 saat dayanabildiği halde aynı<br />
kapasitede aksiyal vantilatörün ancak 5.000 saat dayandığı<br />
bildirilmiştir 15 '. Linyit kömürü ile fayrabedilen<br />
bir işletmede kurulu aspiratörün kanatları<br />
üzerinde partiküllerin yaptığı aşınma tahribatının tipik<br />
bir örneği Şekil 8'de görülmektedir. Gerek bu resimden<br />
ve gerek yukarıda açıklanan olgulardan<br />
anlaşılacağı üzere linyit ortamlı bir rejimde aksiyal<br />
aspiratörün uğradığı aşınma tahribatı, aynı kapasite-<br />
Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />
Şekil 8 : Kazan işletmesinde kurulu bir aksial aspiratör fanının<br />
kötü sonu 151<br />
Şekil9 : Güney Anadolu'da bir tekstil fabrikasmdaki kazan işletmesinde<br />
bir süre çalıştıktan sonra tahribata uğramış radyal<br />
aspiratör fanı.<br />
de radyal aspiratörün aynı rejimde uğradığı aşınma<br />
tahribatından 5 kat fazla olmaktadır.<br />
Bu böyle olmakla birlikte yapılan uygulamalı<br />
araştırmalarda varılan sonuçlara göre[5]. fan kanatlarının<br />
yüksek kaliteli alaşımlı çelikten yapılmasında<br />
pek yarar görülmemektedir. Çünkü oldukça külfetli<br />
girişimle istenen dayanıklılığın az bir oranda arttırlmış<br />
olmasına karşın üstlenilecek yüksek masraf bilançosunun<br />
umulan yararı sağlayamadığı bildirilmiştir.<br />
Güney Anadolu illerimizden birinde kurulu bir<br />
tekstil fabrikasında linyit ile fayrabedilen kazan işletmesinde<br />
belirli bir süre çalıştıktan sonra dizayn<br />
etüdü ve yenisinin yapımı amacı ile ED-VAN Vantilatör<br />
Sanayii Ltd. Şti.'ne gönderilmiş bulunan (Apt =<br />
6000 Pasc., n = 1300 dak- 1<br />
, V = 30.000 m 3<br />
. h' 1<br />
) radyal<br />
tip bir aspiratör fanı Şekil 9'da görülmektedir. Fan
MAKALE İnceleme - Araştırma<br />
kanatları üzerinde saptanan tahribat, B. Eck'in deney<br />
sonuçlarının gerçekliğini kanıtlar niteliktedir.<br />
Daha sonra kazan baca gazı çıkış kanalı üzerinde aspiratörden<br />
önce yerleştirilen bir siklonla filtre sistemi<br />
sayesinde, açıklanan bu tahribat tümü ile<br />
önlenmiş ve kazan işletmesinde bu tür arıza bir daha<br />
meydana gelmemiştir.<br />
6- YATAKLAMA<br />
Bugünkü uygulamalarda, vantilatör milleri rulmanlı<br />
yataklarla donatılmaktadır. Rulmanlı yatakların<br />
yağlanması, yüksek kaliteli, sıcağa dayanıklı<br />
gresle yapılmaktadır. Özellikle büyük birimlerde sıvı<br />
yağ ile yağlama sistemi uygulanmaktadır. Bu sistemde<br />
gerektiğinde filtre soğutmalı bir yağ<br />
sirkülasyonu öngörülür. Gresle yağlanan yataklara<br />
işletme esnasında yağ ikmali yapmak çok sakıncalıdır.<br />
Çünkü fazla ölçüde verilecek gres, ayrışma olayına<br />
girerek yatakta tahribat oluşma tehlikesi<br />
yaratır. En iyi önlem, belirli zaman planlama çerçevesinde<br />
yatak kapağını açarak çalışmış yağlan boşaltarak<br />
özel temizleme yağı (Örneğin) SHELL-Donax<br />
F) ile yıkamaktır. Bu amaçla orta sertlikte bir saplı<br />
fırça kullanmalı ve sonra elyaf bırakmayan temiz bir<br />
bez ile kurulamalıdır. Bundan sonra yaklaşık 1/3<br />
oranında gresle doldurularak kapak tekrar kapatılmalıdır.<br />
Aspiratörlerin kaygan yataklar ile donatılmasının,<br />
gürültüyü önleme açısından bir yararı olmaz.<br />
Çünkü ocak sisteminin çekişinde gerekli basınç far-<br />
kını sağlayabilmek için aspiratörde fan çevresel hızının<br />
arttırılması durumunda oluşacak akım gürültüsünün<br />
yanında yatak gürültüsü önemsiz kalır.<br />
Mil ve yatakların soğutulması için genellikle hava<br />
soğutmalı sistem tercih edilir. Yüksek sıcaklıkta<br />
baca gazı etkisine karşı alınacak köklü konstrüktif<br />
önlemler ile maksimum işletme güvencesi sağlanmış<br />
olur. Aspiratör çalıştığı süreçte hava soğutmalı<br />
sistem de çalışır durumda olur. Bu nedenle hava soğutmalı<br />
sistemden her zaman üstündür (su soğutmalı<br />
sistem sürekli su teminine bağımlıdır).<br />
KAYNAKÇA<br />
1. Dipl. Ing. J. Hoffmann : Auslegungs-u. Betiebsprobleme<br />
bei Saugzugventilatoren Sonderdruck aus Bertrıebstechnik,<br />
Heft 2. Übrreıcht durch Meissner und Wurst/<br />
Lufttechnische Anlagen 7 Stuttgart - VVellimdorf.<br />
2. F. Nuber : Wârmetecnische Berechnung der Feuerungsu.<br />
Dampfkesselanlagen. Verlag von R. Oldenburg.<br />
3. F. Münzinger : Dampkraft Springer Verlag, Berlin.<br />
4. DÎN 2901 : Entwurf von Dampfkessel<br />
5. Prof. Dr. Ing. B. Eck : Ventilatoren Entwurf u. Bertrıeb<br />
d. Radial-, Axial-u. Querstromventilatoren. Springer<br />
Verlag, Berlin 1993.<br />
6. Prof. Dr. Ing. W. Bohl : Ventilatoren Berechnung-<br />
Konstruktion-Versuch-Betrieb Vogel-Buchverlag, Würzburg-1983.<br />
7. Doç. Dr. N. Özgüven : Endüstriyel Gürültü Kontrolü.<br />
<strong>TMMOB</strong> Makına Mühnedislen <strong>Odası</strong> Yayın No : 118,<br />
1985.<br />
8. Josef Lexis : Ventilatoren in der Praxıs. Gentner Verlag,<br />
Stuttgart - 1990.<br />
MALZEME TAŞIMA ve İSTİFLEMEDE EN BÜYÜK YARDIMCINIZ...<br />
KALTE, UERMLK, AZ BAKIM.. ŞTE LOGITRANS FARKI !<br />
Türkiye Temsilcisi: ÖZ MAKİNA<br />
ELEKTRİK LU<br />
42/Asok. No:42 06370 Ostim ANKARA/TÜRKİYE<br />
Tel: 0312 3546006 Fax: 0312 3543103<br />
Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>
DERGİMİZİN 36. CİLDİNDEKİ YAZILAR (Düzeltilmiş hali)<br />
420 • Yeni Ürünler Utku TÜZÜNER<br />
• Petrol Boru Hatları ibrahim ÇAKMANUS<br />
• Kompozit Malzemelerle Konstrüksiyon-1 M. TOPÇU, A.R. TARAKÇILAR, S. TAŞGETI'REN<br />
• Türkiye'de MRP/MRPII Uygulamalarının Şimdiki Durumu Semra DURMUŞOĞLU, V. Zeki YENEN, Halefşan SUMEN<br />
• Dişli Çark Mekanizmalarının Yağlanması Serdar TÜMKOR<br />
• Başarılı Bir Proje Yönetiminde Proje Yöneticisinin Rolü ve<br />
Seçim Esasları Arif HEPBAŞLI<br />
• Yönetim ve Kalite (Toplam Kalite Yönetimi ve Kalite Kontrol<br />
Teknikleri-l) Deniz ÖVÜTMEN<br />
• Çalışma Güvenliği (Mühendislik ve Endüstriyel Tasarım<br />
ilkeleri) İsmail Hakkı ŞAMDANCI<br />
KAYNAK ÖZEL SAYISI<br />
• Endüstriden Haberler<br />
• Ürün Haberleri<br />
• Kaynak ve Lehim Bağlantılarının Sembolik Gösterimi Suat ANGI<br />
• Mag Kaynağında Kaynak Dikişinin Geometrisini Hangi<br />
Faktörler Etkiler Çav. Kadir GENİŞ<br />
• Karbon ve Düşük Alaşımlı Çeliklerden Yapılan Basınçlı<br />
Kapların Kaynak Sonrası Isıl işlem Koşullan Mustafa GÜLŞAN<br />
• Çelik Yapılarımızda Kaynak Kalitesi Nedir? Hayati SOYKAN<br />
• Tahribatsız Muayene Sonuçlarının Değerlendirilme Kriterleri Selahaddin ANIK, Murat VURAL<br />
• Otomatik Kesim Teknolojisi Cüneyt OKÇU<br />
• Atölyeden<br />
• Çalışma Güvenliği (Kaynaklı imalat Alanında Amerika'daki<br />
iş Güvenliği ve İşçi Sağlığı istatistikleri) Çev. Ruhi ÖKTEM, Melih ŞAHİN<br />
• Elektrik ARK Kaynağı Dikişlerindeki Kimyasal Kompozisyon<br />
Değişimleri Çev. Caner BATIGÜN<br />
421 • Yeni Ürünler Anıl KAREL<br />
• Alın Dişli Çarkların Maliyet Bakımından Uygun<br />
Konstrüksiyonu ...Serdar TÜMKOR<br />
• Çoklu Kalıp Grubu ile İkşlenebilirlik ve Klasik Eksantrik<br />
Presin Otomasyon Sistemine Adaptasyonu Ahmet YILMAZ<br />
• Simülasyon (Benzeşim) ve Uygulama Alanları Vedat AYDIN<br />
• Yapısal Hasarlara Sebep olan Faktörler Ali ÇOLAKOGLU<br />
• Bakır Çubuk Kalitesinin Tesbiti E. Sabri KAYALI, Mustafa M. ARIKAN<br />
• Konfigürasyon Yönetim Sistemi Kaan SOYLU<br />
• Toz Metalürjisi Süleyman SARITAŞ<br />
• Çalışma Güvenliği Ruhi ÖKTEM<br />
422 • Yeni Ürünler Anıl KAREL<br />
• Avrupa "CE" Diyor Bekir UYSAL<br />
• Nükleer Güç Seçeneğinin Gerekçeleri ve Kararlaştırılması..... Ö. Doğan ÖNER<br />
• Kompozit Malzemelerle Konstrüksiyon-ll M. TOPÇU, A.R. TARAKÇILAR, S. TAŞGETİREN<br />
• imalat Çeliğinin İşlenmesinde Kullanılan HSS Kaba Talaş<br />
Torna Kalemlerinin<br />
Optimum Uç Profilinin Belirlenmesi O. Tuğrul GÖNCEL, Selçuk MISTIKOĞLU<br />
• Mühendislik Malzemelerinde Yeni Bir Yaklaşım Z. Engin ERKMEN<br />
DOĞAL GAZ ÖZEL SAYISI<br />
• Endüstriden Haberler Hatice ÇELİK-ASLAN<br />
• Doğal Gaz ve Eğitim Recep YAMANKARADENİZ, Mehmet Emin Uğur ÖZ<br />
BU Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong>
• Doğal Gazın Türkiye'de Hayata Geçirilişinde ve<br />
Yaygınlaştırılmasında Karşılaşılan Sorunlara Kısa Bir Bakış Herman MINASYAN<br />
• Sanayi Mutfaklarında Doğal Gaz Kullanımı S. Serdar LEBLEBİCİOĞLU<br />
• Düşük Sıcaklıklı Sistemlerde Doğal Gaz Kullanımı Serpil SOYLU<br />
• Yüksek Sıcaklıklı Sistemlerde Doğal Gaz Kullanımı Sibel SAYINER<br />
• Doğal Gazla Isıtma ve Çevre ilişkileri Rüknettin KÜÇÜKÇALI<br />
• Doğal Gaz Kullanım Vanaları Cafer ÜNLÜ<br />
• Basınç Düşüm ve Ölçüm istasyonları Suzan KARAÇAY-KOÇ<br />
• Radyant Isıtıcılar Aysun YILDIRIM<br />
• Elektrik Üretiminde Doğal Gaz Cem BAYSAL<br />
OTOMOTİV ÖZEL<br />
423 • Yeni ürünler Utku TÜZÜNER<br />
• Hava Kirliliği ve Otomotiv Sanayiimizin Geleceği Macit BENİCE<br />
• Araçlarda LPG ve CNG Uygulaması Murat AYHANER<br />
• Elektrikli Taşıtlar-l Filiz KARAOSMANOGLU, Sema İMRAHOFt-İLYAS, K. Barış CIGIZOGLU<br />
• Elektrikli Taşıtlar-ll Fliz KARAOSMANOGLU, Sema İMRAHOR-İLYAS, K. Barış CIGIZOGLU<br />
• Tam Zamanında Üretim sistemi (TZÜ) Kaan SOYLU<br />
• Çalışma Güvenliği Ruhi ÖKTEM<br />
• Başlıca Kaza Oluş tipleri ve Pasif Emniyet Sistemleri Ali ÇOLAKOGLU<br />
• Taşıtlarda Direksiyon Sarsıntısı Problemi Murat EREKE<br />
• Kamyon Sanayiimizin Üzerinde Dolaşan Kara Bulutlar ibrahim BAYRAK<br />
KAYNAK ÖZEL<br />
424 • Endüstriden Haberler<br />
• Ürün Haberleri<br />
• (GTAW) Gaz-Tungsten ARK Kaynağı Öncesinde Dikkate<br />
Alınacak 10 Faktör Çev. Erdinç TEZCAN<br />
• Duplex ve Süper Duplex Paslanmaz Çelikler ve Kaynağı Erdinç KALUÇ, Nejat Y. SARI<br />
• Su Jeti ile Kesme Teknolojisi ve Endüstriyel Uygulamaları N. GEREN, B. ŞAHİN<br />
• Çalışma Güvenliği Çev. Ruhi ÖKTEM<br />
• Bir Kaynağın Anatomisi Adnan SUCUKA<br />
• CR-MO Çeliklerdeki Kaynaklı Birleştirmelerde Kaynak<br />
Metali, Isıdan Etkilenmiş Bölge ve<br />
Ana Malzemenin Oksidasyon Davranışı Çev. Batu ULUÇAY<br />
ÇEVRE ÖZEL<br />
425 • Ürün Haberleri Utku TÜZÜNER<br />
• Endüstriden Haberler Çev. Elvan SÖYLEMEZOGLU<br />
• Eskişehir Çimento Fabrikası'nda Atık Enerjiden Yararlanarak<br />
Sera Isıtması Bilal PAR, Fikret ULUKAY, T. Hikmet KARAKOÇ<br />
• Kompozitten Yapılmış <strong>Makina</strong> elemanlarında Gerilme analizi<br />
ve Soyutlandırma M. TOPÇU, A.R. TARAKÇILAR. S. TAŞGETİREN<br />
• Hava Soğutmalı Kondenserler için Düşük Çevre<br />
Sıcaklığının Etkileri Hüseyin BULGURCU<br />
• Tahıl Depolama Teknolojisinde Yeni Ufuklar ve 95.000 Ton<br />
Kapasiteli Derince Liman Silosu Yaşar KURT, Serdar GÜLEN<br />
• Koku Kalitesi ve Koku Kirliliğinin Kontrolü Ümran TEZCAN, Serap KARA,<br />
• Çevrenin Kalite ile Birleşmesi Çev. Elvan SÖYLEMEZOĞLU<br />
• Çevre Politikaları Hilmi SABUNCU<br />
426 • Ürün Haberleri Erdinç TEZCAN<br />
• Mekanik Radyal Yüzey Sızdırmazlık elemanları Moment<br />
Dengesi - Teorik Yaklaşım Emel Ceyhun SABIR, Erdem KOÇ<br />
Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>
• Kalite El Kitabı Nasıl Hazırlanır Çev. Selamı YUMURTACI<br />
• işçi Sağlığı ve İşgüvenliği Çalışmalarında Bilgisayar<br />
Kullanımı Kudret AKIN<br />
• Teknoloji Üretiminde Sayısal Akışkanlar Dinamiği (CFD)<br />
Kullanımı Burhan ÇUHDAROĞLU<br />
• Dökme Tahıl için Sürekli Tip Gemi Yükleme/Boşaltma<br />
Cihazları ve Türkiye'deki Uygulamaları Serdar GÜLEN<br />
• İletişim Uzayında Mühendislik ..Çev. Kürşat PASİNLİOĞLU<br />
427 • Ürün Haberleri Bülent TOPAKOĞLU<br />
• Cad, Cam ve CAE Formula-1 Yarışlarının Favori Ekibi Çev. Bülent TOPAKOĞLU<br />
• DFMA ile Zaman ve Maliyet Azaltılması Çev. Bülent TOPAKOĞLU<br />
• Bilgisayar Dünyasından Tarık ÖĞÜT<br />
• Bilgisayar Destekli Şekil Modelleme ve Katı Modelleme<br />
Tekniğinde Eğrisel Yüzeyler M. Cemal ÇAKIR<br />
• Araştırma-Geliştirme, Teknoloji Üretimi ve Yaygınlaştırılması ibrahim Deniz AKÇALI<br />
• Dalma Elektro-Erozyon Tezgahları ve Nümerik Kontrol Melih BAYRAMOĞLU<br />
• Düşey Silolarda Oluşan Yapısal Çatlaklar ve Önlemlerine<br />
Yönelik Çözümler Serdar GÜLEN<br />
KAYNAK ÖZEL<br />
428 • Endüstriden Haberler<br />
• Ürün Haberleri '. Bülent TOPAKOĞLU<br />
• Bir Kaynakçı Olmanın Önemi Çev. Elvan SÖYLEMEZOĞLU<br />
• Etkin Kanak Dizaynları için Pratik Öneriler Çev. Emin BAYRAKTAR<br />
• Gaz Metal ARK Kaynağı Erkan KOMAÇ<br />
• Laserle Kaynak ve Kesme Rolf KÖNG, Mehmet YÜKSEL<br />
• Atölyeden Melih ŞAHİN<br />
• Paslanmaz Çeliklerin Tungsten Asal Gaz Kaynağında<br />
Eriyiğe Bağlı Nüfuziyet Özellikleri Hakkında /'. Özgür AKÇAM<br />
• C 45 Karbonlu Çelik ile HS 6-5-2 Yükek Hız Çeliği Çiftinin<br />
Yakma Alın Kaynağında Kaynak Bölgesinin İncelenmesi Muharrem YILMAZ, Erdinç KALUÇ, Kutsal TÜLBENTÇİ<br />
OTOMOTİV ÖZEL<br />
429 • Günümüz Oto Sanayiinde Sensörler ve uygulamaları Z. Engin ERKMEN<br />
• Benzinli Araçlarda ölçülen Egzoz Gaz Emisyonlarının<br />
Bilgisayarla Değerlendirilmesi Asaf VAROL<br />
• Yağlama Yağları Filiz KARAOSMANOĞLU, Aykut ÖZGÜLSEN, Levent BAYRAKTAR<br />
• Otomobillerde Emniyet Tedbirleri Süleyman GÖKOĞLU<br />
• Araçların İmal, Tadilat, Montaj ve Uygulamaları Hakan HAVANCILAR<br />
• Araçlarda LPG Kullanımıyla ilgili Dünyadaki Genel Durum<br />
ve Türkiye'deki Gelişmeler Murat AYHANER<br />
• Otomotivde Kalite Mehmet KARADAYI, Bayram BAYRAMOĞLU<br />
• Türkiye'de LPG/NGV Araç Üstü uygulamaları Ufuk ÜNAL<br />
KALİTE ÖZEL<br />
430 • Başarılı Bir Toplam Kalite Yönetiminin Anahtarı : Örgütsel<br />
* ve Yönetsel Değişim ismail TÜRKMEN<br />
• Turizm işletmelerinde Kalite Kontrolü ve Kalite Maliyetleri Osman Avşar KURGUN, Özkan TÜTÜNCÜ<br />
• Araştırma Geliştirme, Teknoloji Üretimi ve Yaygınlaştırılması-ll İbrahim Deniz AKÇALI<br />
• Ürün Tasarımı ve Geliştirilmesinde Etkin Bir Araç "Montaj<br />
için Tasarım" Metodolijisi Nedim MEZHEPOĞLU<br />
• Ham Malzeme Tedarikçisi Seçiminde Bir Yaklaşım Doğan EROL<br />
• Ürün Haberleri Utku TÜZÜNER<br />
• Kalite Dünyasından<br />
Bîl Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong>
• Bilgisayar Dünyası<br />
• Sanayide Kalite Ferhan ŞİRVAN<br />
• Toplam Kalite Yönetimi lanse/ TÜRKMEN, Olgun KIRÇIL, Arzu GÜCEĞLİOĞLU<br />
• Bir Kitap Tanıyalım Melih ŞAHİN<br />
• Oda'dan Haberler Tansel TÜRKMEN<br />
• Süreli Yayınlar Utku TÜZÜNER, Selamı YUMURTACI<br />
431 • Civatalı Bağlantılarda Gözlenen Hatalar irfan AY, Raif SAKİN<br />
• Şanlıurfa Yöresine Gelen Güneş Enerjisinin Analizi Mehmet GÜMÜŞÇÜ<br />
• Oksi-Yakıt Yanma ve Cam Sanayiinde Uygulanması Duran KOCABAG<br />
• iSO 14000-Çevre Yönetim Sistemi Üzerine Bir inceleme Semih TILFARLIOĞLU<br />
• Biyomotorin Uygulamaları Filiz KARAOSMANOĞLU, K. Barış CIĞ/ZOĞLU, Melek TÜTER<br />
• Oda'dan Haberler<br />
• Komisyon Haberler<br />
• Ürün Haberleri Hazırlayan : Utku TÜZÜNER<br />
• Atölyeden Murat BURLU<br />
• Bilgisayar Dünyası<br />
• Çalışma Güvenliği Ruhi ÖKTEM<br />
• Süreli Yayınlar " Hazırlayan : Utku TÜZÜNER<br />
• Seminer-Kurs-Sempozyum Haberleri<br />
1995 YILINDA DERGİMİZ İÇİN YAZI DEĞERLENDİREN UZMANLAR<br />
Prof. Dr. Alp ESİN Y. Doç. Dr. Nedim GERGER Atilla ÇINAR<br />
Prof. Dr. Süleyman SARITAŞ Y. Doç. Dr. Ali İNAN Deniz ÖVÜTMEN<br />
Prof. Dr. Fevzi ERCAN Y. Doç. Dr. Selim TÜRKBAŞ Kubilay KÖSE<br />
Prof. Dr. Muzaffer DOĞAN Öğr. Gör. Müfit GÜLGEÇ Ruhi ÖKTEM<br />
Prof. Dr. Mecit SİVRİOĞLU Öğr. Gör. Sacit SÜMER Metin ŞİMŞEK<br />
Prof. Dr. Ö. Ercan ATAER Arş. Gör. Anıl KAREL Hakkı ESKİCİOĞLU<br />
Prof. Dr. Doğan ÖZGÜR Hakan GÜR Macit BENİCE<br />
Doç. Dr. Bedri TUNÇ Tülay KÖMÜRCÜ Veysel ÖZDEMİR<br />
Doç. Dr. Rafet ARIKAN Berna DENGİZ Haşmet TÜRKOĞLU<br />
Doç. Dr. Orhan DURGUN Melih ŞAHİN Süha SELAMOĞLU<br />
Y. Doç. Dr. ihsan KUTLAR Kadir GENİŞ Nevzat ONUR<br />
Y. Doç. Dr. Kadir YAŞAR Tarhan ALAÇAM Cemil YAMALI<br />
Y. Doç. Dr. Mahmut ÖZBAY Özgür AKÇAM<br />
1995 Yılında Mühendis ve <strong>Makina</strong> Dergisi'ne Yaptıkları Katkılarından Dolayı Teşekkür Ederiz.<br />
MMO - Yönetim Kurulu<br />
1995 Yılında, Dergimiz Yayın Programının Gerçekleştirilmesinde Katkıda Bulunan<br />
ADANA, ANTALYA, ESKİŞEHİR, BURSA, İZMİR ve G. ANTEP<br />
Şubelerimize Yaptıkları Katkılarından Dolayı Teşekkür Ederiz.<br />
MMO - Yönetim Kurulu<br />
Mühendis ye <strong>Makina</strong> Dergisi'nin Aralık '95 431. sayısında yayınladığımız "95<br />
YILI 36. CİLT YAZI DİZİNİ'nde Kaynak Özel Sayısında (Ocak 420) ve Kalite<br />
Özel Sayısı (Kasım 430) içeriklerinde belirtilmemiştir. Bu nedenle özür dileyerek<br />
YAZI DİNİNİN düzeltilmiş halini tekrar veriyoruz.<br />
Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>
.1<br />
DOZAJ, TRANSFER ve YKSEK BASINÇ POMPALARI<br />
Makdos, Dozaj, Transfer ve yüksek basınç Pompaları 6 tip 300 çeşit ürün yelpazesiyle<br />
sanayiinin her kesiminde ihtiyaç duyulan proseslerde, başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.<br />
ÇOK KOMPONENTLİ<br />
HİPOKLORİT DOZAJ ÜNİTESİ<br />
Çok komponentli Hipoklorit dozaj ünitelerimiz şekilde<br />
görüldüğü gibi bir veya birkaç dozaj kafasından<br />
ibarettir.<br />
Alüminyum sülfat Bakır sülfat gibi eriyik<br />
hazırlanmasında ve benzeri tesislerde yüzme havuzu<br />
içme suyu tesislerinin klorlanmasında kullanılabilen<br />
ünitelerimiz kullanım sahasına göre karıştıcılı olarak<br />
(0) Maxımum arasında ayarlanabilen değişken debili<br />
pistonlu diyaframlı dozaj pompalarıyla paket ünite<br />
olarak teçhiz edilmiştir.<br />
TEKNİK ÖZELLİKLER<br />
* Kademesiz kendinden ayarlanabilir sistem.<br />
* O -1 Lt' den O - 4 m arası<br />
* 0,5 - 300 bar basınca kadar dozaj pompaları<br />
* Her türlü kimyasal maddeyi dozajlar.<br />
NOT : LÜTFEN AYRINTILI BİLGİ İÇİN<br />
BROŞÜR İSTEYİNİZ.<br />
PİSTONLU ve DİYAFRAMLI DOZAJ POMPALARI<br />
Bir veya birkaç kafadan ibaret olup 0-5 Lt/h'dan 4m3/h kapasiteye kadar O ile<br />
maxımum arası ayarlanabilen 5 bar'dan 200 bar'a kadar yüksek verimli dozaj<br />
pompalarımız Kimyasal sıvılardan etkilenmeyecek şekilde 304-316 paslanmaz<br />
çelik, PVC, teflon, poliamid, polipropilen malzemelerden imal edilmekte olup her<br />
türlü viskos sıvıları pompalıyacak niteliklere sahiptir.<br />
YÜKSEK BASINÇLI DONKİ POMPA<br />
Yüksek basınçlı pompalarımız pistonlu tipler olup genelde toz<br />
deterjan üretiminde basınçlı kapların testinde ve reaktörlerde<br />
kullanılmaktadır.<br />
304-316 cRNİ ve çelik malzemeden imal edilmekte olup kendinden<br />
soğutmalı 0-100 Lt/h-10m3/h kapasiteye kadar 15 bardan<br />
maxımum 300 bar karşı basınca göre dizayn edilmiştir.<br />
MOTORLU MİKSER KARIŞTIRICILARI<br />
Sanayii sektöründe kullanılan motorlu karıştırıcı<br />
elamanlarımız 60 d/d-500 d/d'ya kadar tank ve<br />
kanştırıcısıyia birlikte özel olarak imal edilmektedir.<br />
SABiT DEBILI TRANSFER POMPASI<br />
Sabit debili transfer pompalarımız Kimyasal niteliklere haiz<br />
viskos sıvıların transferinde kullanılmaktadır.<br />
Pompalarımız 8 bar maxımum 80m3/h kapasiteye kadar<br />
transfer edilecek sıvının kimyasal ve fiziksel yönünden<br />
etkilenmeyecek malzemelerden imal edilmektedir.<br />
POMPALARIMIZIN KULLANMA SAHALARI<br />
* Kullunıııa suları (asliyesinde<br />
* Tekstil sanayiinde<br />
* Atık su aninin tesislerinde<br />
* Fuelnil yakma (esişlerinde<br />
* Nükleer ve termik santrallerde<br />
stı şartlandırma işlemlerinde<br />
* Temizlik, şuhun ve deterjan<br />
sanayiinde.<br />
* (iıdu Sunuyide<br />
* Kimya sanayiinde katkı do/ajında<br />
* I'ulverizusyon işlemlerinde<br />
Merkez Mah. Uzeyir Ağa Sok. No : 11 Yenibosna / İSTANBUL<br />
Tel. : (0212) 655 24 83 (3 hat) - 651 91 92 Fax : (0212) 651 90 85<br />
Boya sanayiinde<br />
Meşrubat sanayiinde<br />
İlaç sanayiinde<br />
Ka£ıt sanayiinde<br />
Kireç sanayiinde<br />
Kuzun sulun (asliyesinde<br />
İcnıc suları tasfiyesinde<br />
Şeker lahrikalarındu<br />
(Komotik klorlama tesislerinde<br />
Dolum tesislerinde ve daha birçok<br />
iş sahalarında kullanılmaktadır.
SURELİ YAYINLAR<br />
YAZI KÜTÜĞÜ Hazırlayanlar : Utku TÜZÜNER*, Selamı YUMURTACI*<br />
YAZI ADI<br />
Hydraulies Moves Forward<br />
With Renewed Force<br />
Full Power Brake Valve<br />
Reduces Piumbing,<br />
Installation Expense<br />
High Strength Plastics Give<br />
Bearing, Seals Longer Life<br />
VVhere Engineering Meets<br />
Medicine<br />
Geriye Sadece Tedarikçileriyle<br />
Ortak Gibi Çalışanlar Kalacak<br />
Justifying Simulation in<br />
Today's Manufacturing<br />
Envinonment<br />
Design for Manufacturability<br />
Dont Flex the Factory,<br />
Stabilize the Demand<br />
Composite AirlrafT Crash<br />
Testing<br />
incredible Shrinking<br />
Spacecraft<br />
Plasma Spray System<br />
One-Step Composite Coatıng<br />
Wın Awards<br />
European Standard (GEN)<br />
Steel Designation Sysem<br />
Move To CNC Leads To<br />
Dramatic Growth For Job<br />
Shop.<br />
Use Joint Ventures to Ease<br />
The Pain Of Restructuring.<br />
ROKETSAN<br />
YAZI İÇERİĞİ<br />
<strong>Mühendisleri</strong>n, hidrolik sistem tasarımında elektronik<br />
kumandalar kullanmaya yöneldiklerini ve yeni<br />
tasarım bileşenlerle sistemleri bir sanat eseri mükemmelliğine<br />
taşıdıklarını anlatıyor.<br />
Güçlü bir hidrolik fren sistemi geliştirme sürecinde<br />
karşılaşılan çok miktarda bağlantı, bileşen olması<br />
probleminin, yeni tasarlanan bu pedal-tahrikli hidrolik<br />
fren vanaları grubu (sistemi) ile giderildiğini anlatıyor.<br />
Yüksek-mukavemetli plastiklerin, yataklama, sızdırmazlık<br />
elemanlarına daha uzun ömür sağladığını<br />
anlatıyor.<br />
Tıbbi çalışmalarda, mühendislik araştırmaları ile<br />
birleşim noktalarında ortaya çıkanları örneklerle<br />
anlatıyor.<br />
Satıcıların müşterilerini birer ortak gibi görmelerinin,<br />
üreticilerin tedarikçilerine herşeylerini teslim etmelerinin,<br />
rekabet üstünlüğü yakalamak bazında<br />
önemli bir yaklaşım olduğunu anlatıyor.<br />
Simiasyonun, tasarımınızı tam anlamıyla yansıtan *<br />
modellere ulaşmanızda, çalışma anlayışınızı geliştirmede,<br />
sistem tasarımlarınızın test edilmesi ve<br />
değerlendirilmesinde ne derece önemli olduğunu<br />
anlatıyor.<br />
Otomotiv sektöründe, müşteri isteklerine göre geliştirilen<br />
tasarımların üretilebilirliğinin gözönüne<br />
alınması gerektiğini anlatıyor.<br />
Üretim konusunda gelen her talebe göre fabrikaların<br />
esnekleştirmesinin olası olmayabileceği ve pahalı<br />
olabileceği, bu nedenle taleplerin sınırlanması<br />
gerektiğini anlatıyor.<br />
Genel amaçlı havacılıkta kullanılan kompozit hava<br />
araçlarının kırılma testleri, mühendislere hava<br />
araçlarının kırılma tepkilerini opimize etmelerine<br />
yardımcı olmaktadır.<br />
Bilgisayarların mainframelerden, dizüstü bilgisayar<br />
boyutlarına inişi gibi, uyduların da inanılmaz derecede<br />
küçük boyutlara küçültüldüğünü işleyen yazı<br />
Plasma Spray Sistemi ve geliştirdiği Spraytech'in<br />
tek adımda kompozit kaplama sistemlerinin ulusal<br />
yarışmada mükemmeliği birincilikle tespit edildiği<br />
ve bu metod anlatılıyor.<br />
Avrupa'da Standardlaşma Komitesi (CEN)'in tanımı<br />
yapılıyor ve çelik konusunda bu komitenin çalışmaları<br />
anlatılıyor.<br />
Manuel tezgahların bırakılacak yalnızca iki APT<br />
CNC'ye geçilmesiyle iş hacminin nasıl pratiği örnekleniyor.<br />
Ortak üretim projeleriyle, yeni yaprtanma maliyetlerinin<br />
getirdiği sıkıntılardan kurtulunacağını anlatan<br />
yazı.<br />
YAYIN ADI VE SAYISI<br />
Design News<br />
November 1995<br />
Design News<br />
November 1995<br />
Design News<br />
November 1995<br />
Design Naws<br />
November 1995<br />
F. Technologies<br />
December 1995<br />
IIE Solutions<br />
November 1995<br />
IIE Solutions<br />
November 1995<br />
IIE Solutions '<br />
November 1995<br />
Aerospace Engineering<br />
December 1995<br />
Aerospace America<br />
January 1996<br />
Advanced Materials<br />
Processes<br />
December 95<br />
ASTM<br />
Standardization News<br />
December 95<br />
American Mechanist<br />
January 96<br />
Harvard Business Revievv<br />
November-December 95<br />
YAZAR<br />
Peter HOAG<br />
Keith HOGAN, MİÇO<br />
Peter HOAG<br />
Lavvrence D.MAKONEY<br />
Melih ARAT<br />
Jerry BANKS<br />
Van B. NORMAN<br />
John COMBEST<br />
Hal MATHER<br />
Lise-Jones HUEY<br />
CARDEN - NASA<br />
Leonard DAVID<br />
John E. BRINGAS<br />
Patrica L. SMITH<br />
Ashish NANDA<br />
Peter J. VVILLIAMSON<br />
Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>
ŞUBAT ^^^m<br />
ATÖLYEDEN<br />
Çeviren : Bülent TOPAKOĞLU*<br />
Geçtiğimiz sayı başladığımız, "Plant Engineering" Dergisinin açtığı "Püf Noktası"<br />
yarışmasına katılan adaylardan seçmeleri yayınlamaya devam ediyoruz. Eğer sizin de<br />
benzer fikirleriniz varsa, aşağıdaki adresi yazmanız halinde meslektaşlarımızla<br />
paylaşılmak üzere en kısa zamanda adınızla birlikte yayınlanacaktır<br />
PRATİK PÜF NOKTALARI-2"<br />
METALİ MANYETİZE ETMEK<br />
Sorun: Bazen ulaşılması güç yerlere vida veya küçük metal parçalar takmak,<br />
sökmek veya tutup almak gerektiğinde uygun şekil ve boyutta klips<br />
veya mıknatıs bulmakta güçlük çekilir.<br />
Çözüm: Uzun ince bir çubuğa veya bir tornavidaya ince bir teli yaklaşık<br />
20 sargı olacak şekilde sarınız. Tel uçlarını 6 Voltluk bir fener piline temas<br />
ettiriniz. Bu işlem, çubuğunuzu geçici bir süre için manyetize edecek ve işinizi<br />
kolaylaştıracaktır.<br />
METAL ÇAPAKLARI TUTMA<br />
Sorun: Bir metal elektrik kontrol dolabına delik açma işleminde, çıkan<br />
çapakların kontaktör ve devrelere zarar vermemesini ve kolay temizlenmesini<br />
nasıl sağlarız?<br />
Çözüm: Şekilde görüldüğü gibi delik açacağımız yerin arka tarafında bir<br />
mıknatıs (mesela kullanmadığınız eski bir de motor mıknatısı) yerleştirin.<br />
Hatta varsa iki mıknatısı V şekilde yerleştirirseniz daha iyi sonuç alırsınız.<br />
Çizikleri önlemek için mıknatısları maskeleme bandı ile sarabilirsiniz,<br />
mıknatıs sayesinde delinen malzeme manyetize olacak, çapaklar etrafa saçılıp<br />
tehlikeli olmadan tutulacaklardır.<br />
KIRILMAYI DURDURMAK<br />
Sorun: Metal veya plastik malzemelerde oluşan bir kırık içe doğru ilerleyip<br />
tüm parçayı kullanılmaz hale getirir. Kırılma durdurulabilir mi?<br />
Çözüm: Şekilde görüldüğü gibi, kırığın hemen önüne bir delik açın.<br />
Sonra kırığın bu deliğe doğru ilerlemesini ve kırığın delik ile birleşmesini<br />
sağlayın. Bu düzgün yuvarlak delik, bu kırığın yol açacağı kırılmaları önlemiş<br />
olacaktır.<br />
* ODTÜ İşletme Yüksek Lisans. ** Plant Engineering Dergisinin Eylül 1995 sayısından çevrilmiştir.<br />
Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />
Mühendis ve <strong>Makina</strong><br />
Yayın Komisyonu<br />
Metal çubuk<br />
6 Volt pHe<br />
bağlanacak uçlar<br />
Yaklaşık 20 tur<br />
sıkı sargı
ŞUBAT ^^^<br />
ATÖLYEDEN<br />
4 diş kesin<br />
Çevrenin 1/3'ünden<br />
fazlasını kesmeyin<br />
Üstünü eğeleyin.<br />
Bu diş en yüksek<br />
nokta olsun<br />
DİŞLERİ<br />
ONARMAK<br />
Sorun : Boru<br />
içlerindeki vida<br />
dişleri bazen ezilir,<br />
çapak ve pas<br />
yüzünden bozulurlar,<br />
bunları eski<br />
şekillerine<br />
döndürmenin kolay<br />
bir yolu var<br />
mı?<br />
Çözüm: Boru<br />
çapına eşit çapta<br />
bir nipel alın. Şekilde<br />
görüldüğü<br />
gibi; ilk önce dört<br />
diş aşağıya doğru<br />
dik olarak, sonra<br />
da açılı bir biçimde<br />
yukarıya<br />
doğru kesin, üstteki<br />
dişi dış kenara<br />
doğru iyice<br />
Resim4 eğeleyin. Dik kesilen<br />
kenarı da keskinleşene kadar eğeleyin. Bu<br />
nipeli boru içine alıştırın ve her kullanımdan sonra<br />
eğeleme işlemlerini tekrarlayın.<br />
TİNERLERİ<br />
YENİDEN KULLANMAK<br />
Sorun: Boya tinerleri, tam bitmeden atılmak<br />
için hem pahalı hem de çevreye zarar veren<br />
şeylerdir. Tiner atığını minimize edebilmek için<br />
bir yol var mı?<br />
Çözüm: Kullanılmış tinerleri temiz bir kavanoza<br />
doldurun. Bir hafta bekletin. Böylece<br />
tiner içindeki katı partiküllerin dibe çökmüş<br />
olduğunu göreceksiniz, üstte kalan temiz tineri<br />
bir başka kaba boşaltın ve yeniden kullanın.<br />
ÜRETİMLERİMİZ:<br />
3 cm. den 2 mt. ye kadar değişik genişliklerde,<br />
den 100 mt. ye kadar istenen<br />
olmak üzere;<br />
ve P.U. esaslı bantlı konveyörler.<br />
ırikli, rulolu konveyörler.<br />
li, eğimli konveyörler.<br />
|[ konveyörler.<br />
jk konveyörler.<br />
gerece dönüşlü<br />
ler.<br />
derece arasında<br />
özel konveyörler.<br />
inin komple proje ve tesisi.<br />
Tl A.Ş.<br />
ıibosna-İ<br />
06 72
Doğal Gaz yakıüı buhar santralı 2x8 Ton/h, 8 ATU ve Su hazırlama gurubu:<br />
Basınçlandırma, Filtreleme, Yumuşatma, Gaz alma 100/Ton/H.<br />
PETNIZ ISI SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ<br />
Fab. : Kadk Akdoğan Cad. 31 Küçükköy/ÎST.<br />
Tel : 5380522-5380561-Fax:5380715<br />
Büro : Pefpaîş Merkezi 6. Kat No : 629<br />
Tel : 220 40 67 - 220 60 25 • Fax : 221 58 57<br />
PETMAK PETNİZ MAKİNA SANAYİ"A.Ş.<br />
imalat : Haramidere San. Sitesi<br />
ANB ARLI/İSTANBUL<br />
Tel : 6904352-2206025<br />
Fax : 221 58 57<br />
DOĞAL GAZ ve<br />
SIVI YAKITLI ISI<br />
SANTRALLARI<br />
TOZ KÖMÜR<br />
VARABİLEN<br />
TAM OTOMATİK<br />
HAREKETU<br />
IZGARALI ÖN OCAK<br />
ve İÇ OCAKLI<br />
SİSTEMLER<br />
KIZGIN YAĞ<br />
KAZANLARI<br />
BUHAR<br />
JENERATÖRLERİ<br />
BASINÇLI<br />
KAPLAR
Düşündüler ve kazanda teta'yı seçtiler<br />
doğalgazda da<br />
MERKEZ : Şair Nesim Cad. Hacı Ali Bey Sk.<br />
No : 5 Beşiktaş - istanbul<br />
Td : (212) 236 25 57 (5 Hat)<br />
FABRİKA : Çakmaklı Köyü, Sanbir Bulvarı 4.<br />
Bölge, 9. Cadde, No : 87<br />
Büyükçekmece / İSTANBUL<br />
Td : (212) 886 53 04 - 886 53 38 - 886 63 31<br />
m l l ı I \\\<br />
'• '•' * l<br />
I<br />
yanınızda..<br />
x:x<br />
tA«:a ^^ u<br />
dKAZAN ve<br />
MAKİNA İMALAT<br />
SAN. ve TİC. A.Ş.
Akyol S. No: 61 Fındıklı istanbul / Turkey<br />
Tel: 90/212/2431546(3lines), 2431532
35 Yıllık Tecrübe!..<br />
Firmamız 23.000 m 2<br />
alan üzerinde 5.000 m 2<br />
yeni fabrikamızda modern tezgahlarda seri<br />
üretim yapmaktadır.<br />
Redüktörlerimiz 0,25 Kw'dan 250 Kw'a 1,5<br />
devirden 625 devire kadar Motorlu ve motorsuz,<br />
seri ve standart ofarak üretilmektedir.<br />
Firmalar istedikleri anda Firmamız veya Türkiye<br />
genelinde geniş bayilik teşkilatlarımızdan<br />
gerekli bilgi ve taleplerini bulabilirler.<br />
Redüktörlerimizde motor hariç 1 yıl garantimiz<br />
vardır.<br />
YILMAZ REDÜKTOR A.S.<br />
Merkez/Centre: Maltepe Gümüşsüyü Caddesi Bestekar Medeni Aziz Efendi Sok. No: ->4<br />
TOPKAPI/İSTANBUL/TURKEY<br />
Telephone: (90-1) 567 93 82-567 93 83-567 45 07 Fax: (90-1) 567 99 75<br />
Fabrika/Factory: Beylikdüzü Hadımköy Yolu Kıraç Köyü Mevkii 1. Km.<br />
BÜYÜKÇEKMECE/İSTANBUL/TURKEY<br />
Telephone: 886 50 43-886 50 44 Fax: 886 54 57
CAD/CAM<strong>'96</strong>'ya katılan firmalar:<br />
3A - 3D CAD/CAM - AK MÜHENDiSLiK -<br />
ALFANORM - AUTODESK TÜRKiYE GRUBU -<br />
BiLiM - BOĞAZiÇi YAZILIM - BT/HABER -<br />
BYM - BYTE - CHIP - COMPUCOM - ÇAĞ<br />
CAD/CAM - DEMA 3000 - ESCORT<br />
COMPUTER - EURAKA - FlGES - GANTEK -<br />
GRAFiK KONTROL - GSL MÜHENDiSLiK -<br />
HEWLETT PACKARD - IBM TÜRK - IDG/UFT -<br />
IDE YAPI - IHLAS BiLGi İŞLEM - iNFORMATlK<br />
- INFOTRON - INTERPRO - LA SALLE<br />
COLLAGE - LiNK MULTIMEDIA - MAKlNA<br />
METAL - MAKlNA MÜHENDiSLERi ODASI -<br />
MBS - METAL MAKlNA - METEKSAN - MlP -<br />
MOMENTUM - ÖZAK DIŞ TiCARET - PC<br />
MAGAZİNE - PERlTUS - PROTA - PROTEK -<br />
TALIA - TTGV - TÜBiTAK -<br />
UMTAŞ/CIMATRON - YAPI ENDÜSTRi<br />
MERKEZi - YILDIZ TEKNiK ÜNiVERSiTESi<br />
VAKFI - ZENGER<br />
SIGN SHOVV'a katılan firmalar:<br />
AUTOADESIVI - ABEX (EXPOSURE) - API<br />
NEON - ADEMCO SEAL - AUTOGRAM CAD<br />
- CAM TECH - COMPU DIF - DORO TAPE -<br />
IOLINE - ü TECHNOLOGIES INC. - KAPA -<br />
MIMAKI - PROMOTOR - KÖMMERÜNG -<br />
LAMlPAN - LUMINART - SCANVEC - TIKOTE -<br />
TDI<br />
nterpro<br />
Karşıl<br />
BU KUPONUN ASLI CAD/CAM<strong>'96</strong> FUAR DAVETİYESİ YERiNE GEÇERLİDİR<br />
Lütfen bu formu önceden doldurup, girişte görevliye veriniz.<br />
Ad ve Soyad :<br />
Çalıştığınız şirket :<br />
Göreviniz :<br />
Adresiniz :<br />
Interpro Yayıncılık Araştırma ve Organizasyon A.Ş.<br />
Gazeteciler Mahallesi, Sağlam Fikir Sokak No: 21/5<br />
Esentepe 80300 istanbul<br />
Tel: (0.212) 212 31 22 Faks: (0.212) 212 31 21<br />
Tel:
aşma..<br />
Bilgisayar dünyasındaki en son<br />
'eniliklerle, daha kaliteli, daha<br />
ıızlı, daha "çok boyutlu" iş<br />
/apmak isteyenler arasında bir<br />
carşılaşma...<br />
Söyleyecek çok sözü olan<br />
'görüntü cambazları" ile<br />
Multimedia nın büyüleyici<br />
dünyası arasında bir karşılaşma...<br />
jorunlar ve sorularla, çözümler ve<br />
olanaklar arasında bir karşılaşma...<br />
zlemek istiyorsanız sizi<br />
Vlultimedia ile ilgili özel bir<br />
bölümün yer aldığı<br />
CAD/CAM<strong>'96</strong>'ya bekliyoruz.<br />
BİLGİSAYAR DESTEKLİ TASARIM, ÜRETİM VE<br />
M U L T I M E D I A<br />
TEKNOLOJİLERİ FUAR VE SEMİNERLERİ<br />
10-14 NiSAN 1996 ŞJI •<strong>'96</strong><br />
iTÜ AYAZAĞA KAMPUSU<br />
FUAR MERKEZl-MASLAK TABELA VE REKLAM TEKNOLOJiLERi SERGİSİ
tt<br />
TÜRKİYE'DE<br />
•• tt tt<br />
GAZ BRULORU'NUN MARKASI<br />
tt tt<br />
OZKOSEOGLU'DUR...<br />
Özköseoğlu, ısı sanayindeki 33 yıllık deneyiminin birikimiyle, doğalgaza geçiş<br />
sürecindeki Türkiye'ye test edilmiş, verimi ve güvenilirliği kanıtlanmış, üstün gaz<br />
brülörleri sunuyor...<br />
Özköseoğlu Doğalgaz ve LPG Brülörleri<br />
• Karşı basınçlı ve normal geçişli kazanlarda hiçbir<br />
değişiklik gerektirmeden mükemmel çalışır.<br />
• 10.000-4.200.000 Kcal/h arası değişik<br />
kapasitelerdedir.<br />
• Tam emniyetlidir. Sessizdir. Yüksek verimlidir.<br />
• Standart olarak tek ve çift kademeli, isteğe bağlı<br />
olarak da modülasyonlu tiplerde üretilir.<br />
• Kompakttır. Mükemmel bir çalışma ve yüksek<br />
verim için gerekli tüm elemanları üzerindedir.<br />
• DÎN ve DVGW standartlarına uygun A sınıfı gaz<br />
armatürleri ile donatılmıştır.<br />
• Ayarlanabilir gaz başlığı sayesinde stabil ve ideal<br />
yanma sağlar.<br />
• Türkiye'nin her yerinde montaj, bakım ve yedek<br />
parça güvencesine sahiptir.<br />
• Özköseoğlu'nun yüksek teknolojisinin ürünüdür.<br />
ÖZKÖSEOĞLU<br />
"ısıda güvence"<br />
ÖZKÖSEOĞLU ISI SANAYii VE TiCARET A.Ş.<br />
Eski Büyükdere Cad. Özen İş Merkezi 29, Maslak 80670 İstanbul Tel: (0212) 285 02 47 (13 hat) (0212) 285 18 27 (4 hat)
Sirkülasyon<br />
Pompalan<br />
KSB<br />
Geleceğin Ürünlerini Bugünden Sunuyor.<br />
Dalgıç<br />
Temizsu<br />
Pompaları<br />
Kelebek<br />
Vanalar<br />
Santrifüj Pompalar<br />
KSB - POMPA, ARMATÜR SANAYi VE TiCARET A.S.<br />
MERKEZ :<br />
MAHATMA GANDHI CAD. 54<br />
067OO GAZİOSMANPAŞA/ANKARA<br />
TEL : O [31 2] 437 11 75 [4 hat)<br />
TELEFAX : O (312) 437 65 37<br />
TELEX : 46 276 ksbe - tr<br />
FABRiKA :<br />
İSTANBUL YOLU 1B. KM.<br />
ANKARA<br />
İSTANBUL BÜRO:<br />
PERPA TiCARET MERKEZÎ<br />
KAT: 4 ve 5 No: 103<br />
OKMEYDANI/İSTANBUL<br />
TEL : O (212) 221 58 38 - 222 25 04<br />
TELEFAK : O (21 2) 222 O9 94<br />
Dalgıç<br />
Drenaj<br />
Pompalan<br />
Kademeli<br />
Paslanmaz<br />
Pompalar<br />
ISO 9OO1
~#ZJF
uım|opjıuıaQ(X)<br />
® •••••• • VH *^IX<br />
ji|6uEZB>| yn\ ^E>)<br />
-es )c>| ap uıaq jo/u;puı aXuE2sE IUIJEJSEIU ÎI>JEX uıan<br />
-jo/nuns jojuo>| j;q |azo 3UU3|u;>|<br />
•I>t a l3 'O u rMO ^n u ! u !§!l s !P U3 Mn uj UJ 0 > l9P J ! UJ8 a |UJ3)s;s |OJjuo>( pu[>)j •joXui)si|e6<br />
ajpS aj3|>ı;|>|iS!Ş9p |>|EpuiJE|iJE4 LUE^JO Şıp aA epo ızEqp 'ııuajsjs |OJjuo>( puu;q ^j|jqEU<br />
uapuu;qj;q ızELjp<br />
ep nXns ıuıuc||n>| >|EDIS 'joXıuj|E>) Epjcupısı<br />
Lue^JO zıu|cx :n|iıoXıs>|uoj }jjj> -unzn >|<br />
'juaX ug<br />
UJEJ_ uın>|opjıuıaQ :zeqp j;q |Eapj u;ij ıscuıuısı JE>| zısuıı<br />
q un jsn ]<br />
f •• * •• *<br />
uapu ua|
EMNİYET VENTİLLERİ<br />
DOĞALGAZ VANALARI<br />
METAL KÖRÜKLÜ VANA<br />
GEDİK<br />
Tel: (0212) 220 03 02 (6 hat) Fax: (0212) 220 03 45<br />
PlSLlK TUTUCULAR<br />
YANCIN HİDRANTLARI<br />
AKIŞ GÖZLEM VANALARI
BOSCH<br />
Pnömatik<br />
Bosch Sanayi ve Ticaret A.Ş.<br />
Ambarlar Cad. No: 4 34780 Zeytinburnu - İSTANBUL<br />
Tel: 0.212 664 92 92 Fax: 0.212 558 24 49