25.02.2013 Views

'96 433 - TMMOB Makina Mühendisleri Odası Arşivi - Makina ...

'96 433 - TMMOB Makina Mühendisleri Odası Arşivi - Makina ...

'96 433 - TMMOB Makina Mühendisleri Odası Arşivi - Makina ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>TMMOB</strong><br />

ŞUBAT<br />

<strong>'96</strong> <strong>433</strong>


Uluslararası rekabetin ve globalleşmenin hız<br />

kazandığı günümüzde Türkiye'de 40.yılını<br />

kutlayan Oerlikon üstüne düşen<br />

görevi liderliğine yakışır bir şekilde<br />

yapmaktadır. Oerlikon bu mantık çerçevesinde<br />

Avrupa (Fransa, Belçika, Almanya, İtalya)<br />

Ortadoğu (Komşu Arap ülkeleri) ve hatta<br />

Japonya'ya ihracaatına devam ediyor. İhracaatta<br />

devamlılık uluslararası Standard<br />

ve kalite ile mümkündür. Oerlikon IsroroM<br />

iç ve dış piyasaya bu güveni 70' li yıllardan beri<br />

KALİTE SİGORTASI uygulayarak kazanmıştır.<br />

Müşteri mutluluğunu kendine rehber edinmiş<br />

olan Oerlikon kaliteye yönelik çalışmalarım 1989<br />

yılında TÜV' den aldığı sertifikayla sürdürmüş ;<br />

Standard ve kalite güvencesinin<br />

son aşaması olan ISO 9001<br />

sertifikasının getirdiği uluslararası<br />

saygınlığı kazanmıştır.<br />

Unutmayın<br />

KALİTE VE STANDARD<br />

Güvencenizdir.<br />

i<br />

OERLİKON<br />

KAYNAK ELEKTRODLARI VE SANAYİ A.Ş.<br />

Halkalı Cad. No: 99 34630 Sefaköy/İSTANBUL<br />

Tel:(0 212) 599 30 10 (8 hat) Faks:(0 212) 540 02 61-598 92 79


DOGALGAZ<br />

SARFİYATINDA<br />

•sı<br />

VERİMİNDE<br />

RTLI<br />

B R Ü O R<br />

İSVİÇRE'DE İLERİ TEKNOLOJİ İLE ÜRETİLEN OERTLI BRÜLÖR, MAKSİMUM<br />

YANMAYI SAĞLAYARAK HAVA KİRLİLİĞİNİ ÖNLER VE ISIDA YÜKSEK<br />

VERİM, DOĞALGAZDA TASARRUF SAĞLAR. OERTLI BRÜLÖR, GAZTEKNİK<br />

ISI SANAYİ'NİN UZMAN EKİBİYLE SERVİS GARANTİSİNE SAHİPTİR.<br />

HER KAZANA KOLAYLIKLA UYGULANABİLİR. OERTLI'DE YAPACAĞINIZ<br />

DEĞİŞİKLİKLE FUEL-OIL YAKMAK DA MÜMKÜNDÜR.<br />

DOGALGAZ SİSTEMİNDE YANMA, BRÜLÖRDE BAŞLAR VE TÜM SİSTEMİN İHTİYACI OLAN ISIYI ÜRETİR. BRÜLÖRÜNÜZ VERİMSİZSE,<br />

SAĞLIKLI ÇALIŞMIYORSA, KAZANINIZ YA DA RADYATÖRÜNÜZ İYİ OLSA DA, SİSTEMDE HAYAT DURUR. YAPILAN OPERASYONLAR,<br />

SİSTEMİ BİRAZ DAHA YAŞATSA DA, SORUN KALPTEDİR. BRÜLÖRÜN DEĞİŞMESİ GEREKİR.<br />

ısı sanayi ve ticaret a.ş.<br />

Atatürk Cd. Sami Bey Sk. No.: 2 K. Maltepe / istanbul<br />

Tel: (0216) 305 10 33 - 370 47 46 - 370 47 49 - 352 98 60 Fax: (0216) 352 07 23 Tlx: 36673 heat tr.<br />

GENEL DAĞITICI: TERMOGAZ ISI SAN.<br />

Maltepe: Tel: (0216) 399 11 79 - 399 15 08 - 09 Fax: (0216) 352 57 84<br />

KaraKÖY: Tel: (0212) 293 96 42 - 252 68 03-04-05 F3X: (0212) 251 82 93 _<br />

Awarded to<br />

OERTLI HEATINC TECHIMIC LTD<br />

5WITZEBIAND<br />

ISO 9001


B R U L O R


l<br />

MANNESMANN<br />

DEMAG<br />

y- i<br />

jŞHjapasite : 2,6 - 15,5 m /dak<br />

Basınç :8- 10 bar<br />

Karmak<br />

Hak'ına<br />

ırmak <strong>Makina</strong> Kompresör - Pompa Sanayi ve Ticaret A.Ş.<br />

nel Merkez/Fabrika : istasyon Cad. No:86 01340 incirlik - ADANA Tel: 0(322) 332 90 41 - 332 98 46 - 332 98 50 - 332 98 51 Fax : 0(322) 332 96 63<br />

zartama Merkezi : Kore Şehitleri Cad. Mehmet Gönen; Sok. Aydagûl iş Merkezi No: 6 Kat: 3 Zincirlikuyu - İSTANBUL<br />

W., Tel: 0(212) 272 06 28-273 17 20-266 44 30 Fax: 0(212) 2665251 Tlx : 26039 smkp tr.<br />

iMkaraŞubesl : Kazım Karabekir Cad. Cetinkaya Arat işmerkezi No : 93/60 iskitler - ANKARA Tel: 0(312) 342 1520-341 1463<br />

''ıji Fax: 0(312) 342 15 20


<strong>TMMOB</strong> <strong>Makina</strong> <strong>Mühendisleri</strong> <strong>Odası</strong> Aylık Yayın Organı<br />

15 Teknolojik Gelişme Döneminde işgücünün Niteliği<br />

duality of VVorkforce in Technological Development Period<br />

Tülin ONGEN<br />

20 CNC Tezgah Kullanımı, Atölyenin Büyümesine Sebep Oluyor<br />

Move to CNC Leads to Dramatic Growht forJob Shop<br />

Çeviren : Bülent TOPAKOĞLU<br />

34 — Kalıp Hataları Üzerine Tasarımın, Malzemenin veYapılan Isıl<br />

İşlemin Etkisi<br />

Effect of Applied Heat Treatment, Design and Material on Failures of D/es<br />

İrfan AY, Sare GÜLAÇ<br />

AYIN DOSYALARI<br />

YENi ÜRÜNLER 8<br />

KOMİSYONDAN HABERLER 11<br />

ODA'DAN HABERLER 14<br />

BİLGİSAYAR DÜNYASI 29<br />

ÇALIŞMA GÜVENLİĞİ 32<br />

36. CİLT YAZI DİZİNİ (Düzelti) 46<br />

SÜRELİ YAYINLAR 51<br />

OCAK-ATÖLYEDEN 52<br />

YAYIM KOŞULLARI<br />

ŞUBAT / FEBRUARY 1996<br />

Cilt/Vol : 37 Sayı/No : <strong>433</strong><br />

ISSN : 13003402<br />

LÜLLÜLLÜk L Lil^lll<br />

İÇİNDEKİLER COfVTBVTS<br />

C V'TEFNİF<br />

\LARKO<br />

S \RM \Y<br />

P'OC \M<br />

AS F \YNAF<br />

MAS POMPA<br />

B \HCECİ<br />

ÖZ M \KİN \<br />

PiM A F M<br />

ÖZ M \KİNA<br />

MAFDOS<br />

ÖLÇ C \N<br />

PFTNJT7<br />

TEKNİK YAZILAR<br />

Proje Planlamasında İş Dağılım Ağacı Kullanılması-<br />

Using Work Breakdovvn Structure in Project Planning<br />

Çeviren : Utku TÜZÜNER<br />

Çeviren<br />

İNCELEME - ARAŞTIRMA<br />

Tasarım Şirketleri Ne İş Yapar ? -<br />

What Do Design Firms Really Do ?<br />

Cahit İNAL<br />

Aspiratörlerde Tasarım ve İşletmecilik Yönünden<br />

Karşılaşılan Sorunlar 36<br />

Design Aspirators and Management Problems<br />

Nuri ARUN, Hüseyin AKKOÇ<br />

İLAN SAYFALARI DİZİNİ<br />

0<br />

3<br />

T<br />

n<br />

10<br />

T J<br />

TC<br />

45<br />

50<br />

r-.<br />

\FEFS<br />

YILMAZ REDÜKTÖR<br />

ÎNTEP PRO<br />

İNTER PRO<br />

Ö V FÖSEOCLU<br />

FSB<br />

OTOMEF '°6<br />

OTOMEK <strong>'96</strong><br />

D E Alî RD Ö K UM<br />

CEDİF HOLDİNG<br />

GEDİF HOLDİNG<br />

22<br />

26<br />

56<br />

ey<br />

çc<br />

59<br />

AD<br />

61<br />

fCO<br />

63<br />

64<br />

Arka Fa ak<br />

Yayım Koşulları : - Yazılar daktilo ile iki satır aralıkla iki kopya yazılmış olarak, 70-100 sözcükten oluşan Türkçe ve İngilizce özeti, yazı<br />

başlığının ingilizcesi, yazarın kısa özgeçmişi, adresleri ve telefon numaraları ile birlikte Dergi Yönetim Yeri Adresi'ne gönderilmelidir.<br />

- Yazılar 12 daktilo sayfasını (yaklaşık 3000 sözcük) geçmemelidir. (12 daktilo sayfasını aşan yazıların 2 bölüm halinde birbirini izleyen sayılarda<br />

yayımlanabileceği düşünülerek bölümlere ayrılmış olarak gönderilmesi gerekir.)<br />

- Yazılarda kullanılan fotoğraflar net ve temiz olmalı, şekiller aydınger veya beyaz kağıda çini mürekkebi ile çizilmelidir.<br />

- Yazılarda SI birimleri kullanılmalı, yazıların sonuna yararlanılan kaynakça eklenmelidir.<br />

- Özgün ve derleme yazılardaki görüşler yazarına, çevirilerden doğacak sorumluluk ise çevirene aittir.<br />

- Yazılar başka bir süreli yayın organında yayımlanmış olmamalı, herhangi bir toplantıda tebliğ olarak sunulmuş veya sunulacak ise bu açık olarak<br />

belirtilmelidir.<br />

Dergide yayımlanan yazılara bir dergi sayfası için, özgün ve derleme yazılarda 250.000.- TL. çeviri yazılarda 150.000.- TL. net ödeme yapılır.<br />

- Dergideki yazılardan kaynak gösterilmek koşuluyla alıntı yapılabilir.<br />

Yazıların Değerlendirilmesi: Dergiye gönderilecek yazılar öncelikle Yayın Kurulu tarafından ön elemeden geçirilmekte daha sonra kurulun<br />

belirlediği uzmanlar tarafından değerlendirilmektedir.<br />

Uzmanların yaptığı değerlendirme sonuçları yazara da iletilecek, uzmanların önerdiği ve Yayın Kurulu'nun uygun gördüğü düzeltmelerin yapılması<br />

yazardan istenecektir. Bu düzeltmelerin yazar tarafından yapılması durumunda yazı yayımlanabilecektir.


<strong>TMMOB</strong><br />

MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI<br />

AYLIK YAYIN ORGANI<br />

ŞUBAT/FEBRUARY 1996<br />

ait / Vol : 37 Sayı / No : <strong>433</strong><br />

Yönetim Yeri - Head Office<br />

Sümer Sokak 36/1-A<br />

Demirtepe - ANKARA<br />

Tel :(0-312)23131 59<br />

Fax: (0-312)231 31 65<br />

MMO Adına Sahibi - Publishez<br />

Yusuf KARAHAN<br />

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü<br />

Managing Editör<br />

Oğuz ŞAHİN<br />

Yayın Kurulu - Publishing Boaıd<br />

Melih ŞAHİN<br />

Anıl KAREL<br />

Deniz ÖVÜTMEN<br />

Devrim Erinç ASLAN<br />

UtkuTÜZÜNER<br />

Selami YUMURTACI<br />

Katkıda Bulunanlar<br />

Mem bers-a t-Large<br />

Nilgün KARAKÜÇÜK<br />

Aylin TOPAKOGLU<br />

Bülent TOPAKOGLU<br />

Ahmet SÜER<br />

Yapım Yönetmeni<br />

Production Director<br />

Mehmet AYDIN<br />

İlan Sorumlusu<br />

Advertising Representative<br />

Ayten YILDIZ<br />

Nuray ÖZER (İstanbul)<br />

Komisyon İlişkileri - Redactor<br />

Şehnaz KAPLAN<br />

Dizgi - Type Setting<br />

Ali Rıza FALCIOĞLU (MMO)<br />

Baskı - Pıinted by<br />

Yeni Doğuş Matbaacılık<br />

Tel (0-312) 417 87 52<br />

sunuş<br />

Değerli okuyucularımız;<br />

ühendislik ve teknoloji birbirlerinden ayrılmayacak iki<br />

kavramdır. Genel olarak mühendisin görevi ve yaptığı<br />

işler,- "özellikle makinaları düzenleme sanatı" şeklinde<br />

tanımlanmaya başlanır ve "doğadaki maddenin özellikleriyle<br />

ilgili bir bilim olan mühendislik, enerji kaynaklarının yapılar,<br />

makinalar ve diğer ürünler aracılığıyla insana yararlı hale getirilmesine<br />

hizmet eder" şeklinde sona erer. Mühendislik tasarımı<br />

ise uygulamaya teknolji adıyla geçer. Tasarım düzeyi ile<br />

teknoloji düzeyi arasında doğrudan bir bağ vardır.<br />

Teknolojideki ilerlemeleri yönlendiren ve takip eden ülkeler<br />

mühendislik ve teknik eğitime, araştırma ve geliştirmeye, hizmet<br />

içi eğitime ve yüksek teknolojiye doğaüstü boyutlarda yatırım<br />

yapmaktalar. Teknolojinin ve mühendislik uygulamalarının<br />

yaşamı daha da kolaylaştırdığı ortadadır. Bu dünyanın küreselleşmesine<br />

de etki etmektedir.<br />

Günümüzde, bilim ve teknolojideki gelişmelere ayak uydurmak<br />

ve katkıda bulunmak bir yana bunları izlemek bile<br />

artık başlı başına bir bilgi birikimini gerektirmektedir. Bu da<br />

insana yatırım gerektirmektedir.<br />

Ülkemizde çağın değişimini kavrayacak mühendislik eğitimi<br />

ve ileri teknoloji uygulamalarına olanak verecek yapısal düzenlemelere<br />

şiddetle gereksinim vardır. İnsanlık için zorunlu<br />

harcamaları bir yana bırakırsak, dünya ölçeğinde rekabet edebilecek,<br />

bilim ve teknoloji eğitimi ön plana almayan bir yapılanma<br />

bir süre sonra zorunlu ihtiyaçlarını dahi karşılamakta<br />

güçlük çeken bir durum yaratacaktır.<br />

Bizler, Mühendis ve <strong>Makina</strong> Yayın Kurulu olarak, olanakların<br />

elverdiği ölçüde, bilime ve teknolojiye hizmet verme amacıyla<br />

çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çalışmalarımıza katkılarınızı<br />

her zaman bekliyoruz. Bu sayımızda da ilginizi çekeceğini<br />

umduğumuz yazılarla sizleri başbaşa bırakırken, hepinize<br />

saygılarımızı sunarız.<br />

ÖZÜR<br />

Saygılarımızla<br />

Dergimizin, Kasım 1995 sayısında, "Kalite Dünyasından" köşesi, Sn. Selami Yumurtacı<br />

tarafından hazırlanmıştır. 430. sayımızda verilmesi gereken bu bilgi, unutulmuştur.<br />

Bu nedenle Sn. Selami Yumurtacı ve okuyucularımızdan özür dileriz.


ı m a<br />

g ü r ü l t ü s ü n ü y u t a n<br />

v e p v e n i b i r ü r ü n<br />

İzocam Prefabrik<br />

Klima Kanalı<br />

/? V£ TiCARET MERKEZLERİ, KÜLTÜR T E S i S L E R i ,<br />

EĞiTiM KURUMLARI, EĞLENCE SİTELERİ. .. BUGÜN KLİMA<br />

HER YERDE KULLANILIYOR AMA GÜRÜLTÜSÜ BİR TÜRLÜ<br />

ÖNLENEMİYOR. İZOCAM'İN YENİ ÜRÜNÜ İZOCAM<br />

PREFABRİK KLİMA KANALI, SAĞLADIĞI MUKEMMEl<br />

SES İZOLASYONUYLA KLİMA GÜRÜLTÜSÜNÜ ÖNLÜYOR,<br />

ISI İZOLASYONUYLA ÇALIŞMA PERFORMANSINI ARTIRIYOR<br />

ÜSTELİK GÜVENLİ VE BENZERLERİNDEN<br />

% 40 DAHA EKONOMİK!<br />

SICAĞA - SOĞUĞA - SESE - YANGINA<br />

IZOCA/VV<br />

IZOCAM PREFABRİK KLiMA<br />

KANALI'nın üstün özellikler<br />

• Çok hafiftir.<br />

• Kolay kesilir ve monte<br />

edilir,<br />

' Her türlü menfez ve<br />

bağlantılar kolay<br />

gerçekleştirilir.<br />

• Kanal kesiti her türlü<br />

. ebatta yapılabilir.<br />

' Kanal kesit değişmeleri,<br />

redaksiyon, pantolon,<br />

omega ve dirsek teşkil!<br />

kolay uygvlanır.<br />

' Yangına karsı güvenliği<br />

artırır.<br />

' Çok ekonomiktir.<br />

İZOCAM TJCARIT VI SANAYi A. Ş<br />

DANIŞMA MERKİZLIRİ<br />

• lfTAMUIjj?*J fil 21 275 72 22 (8 bati<br />

fakt 11)2) İ&6 97 69 Teleks 2S355 icom<br />

• AMICAIAjfc/fîJ?; 418 66 67 • 4)6 30<br />

faks 1312) '4fS 0$ IS «İZMİR M Iİ32J<br />

484 $7 15 -,İ64 31 78 Fob (232)<br />

489 00 İ2 «ADANA Tel (322) 332 29 8<<br />

fob (322) W2 02 S4 »1URSA W f224j<br />

253 95 35 ftks f224| 255 60 1 3 «61AZI<br />

Jet (4241 21? ** W '»t» (*W 2JS 66 C<br />

19


ı YENİ ı<br />

ÜRÜNLER<br />

SICAK DOKUMUŞ<br />

Şekilde görüldüğü gibi, protez bir kol veya bacaktaki<br />

sıcaklık algılayıcı sinyalleri uzvun arka tarafından yüzeyindeki<br />

elektrotlara aktarılır; bu yüzeydeki alıcılar da<br />

bilgiyi beyine iletir. Böylece sıcak/soğuk algılanmış olur.<br />

1996 yılı içerisinde piyasaya sürülmüş olacak bu sıcaklık<br />

hissetme olayanın bedeli, 2500 Dolar+protez fiyatı olacaktır.<br />

Nova Çare Orthotics & Prosthetics,<br />

4301 N. Classen,<br />

OMahoma City OK 73118<br />

GELECEĞİNİZİ PLANLAYIN<br />

Ouicken şirketinin windows paketinde kullanılmak<br />

üzere geliştirdiği Future Planner programı, emeklliğiniz<br />

için bir plan yapabilmenizi sağlayacak. Öncelikle para<br />

durumunuz ve gelecekle ilgili planlarınız hakkında birkaç<br />

soru cevaplayacaksınız. Sizin açınızdan sadece 40 do-<br />

larlık bir harcama gibi görünen bu programı aldığınızda<br />

* ROKETSAN<br />

D<br />

Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />

Hazırlayan : Utku TÜZÜNER*<br />

ne kadar bir parayı biriktirmeniz gerektiği ve ne kadarlık<br />

yatırım yapmanız gerektiğini önerecek bir faaliyet planınız<br />

olacak. Mormingstar tarafından hazırlanan 4400<br />

değişik fon çeşidini ve bir kılavuzu içeren programı şu<br />

adresten temin edebilirsiniz.<br />

Intuit, Box 3014,<br />

Menlo Park CA 94026<br />

KENDİNİ TEMİZLEYEN<br />

KÜVET<br />

Küveti kullanırken düşünmek isteyeceğiniz en son<br />

şey daha sonra onu temizlemek zorunda olduğunuzdur.<br />

Diğer küvet sistemlerinin yan akarları artık bırakmasına<br />

rağmen, "Bağa Products" firmasının Performance Series<br />

Su ve Artıkların Tahliyesi<br />

projesi sonucu üretilen banyo küvetlerinin kendini temizleyen<br />

tabanı vardır. Ünite suyu toplayıp küvetin tabanı<br />

altındaki bir odacığa aktarır, sonra bir filtre tabakası<br />

içinden pompalar ve sonra tekrar küvete geri döndürür.<br />

Fiyatlar 3200 dolar ile 5600 dolar arasında değişmektedir.<br />

Baja Products,<br />

4065 N. Romeo Rd. Tucson AZ.<br />

ı ı ' i l L I S<br />

' T|J[ l 'l<br />

Kaynak Teknolojisi Eğitim ve Araştırma Birimi<br />

İnce Taneli Yapı Çeliklerinin Kaynağı ve Tamiri<br />

(18-19.04.1996 - Ankara)<br />

Seminerin Yeri<br />

Ulaşım<br />

Başvuru<br />

Seminer Ücreti<br />

Ödeme Şekli<br />

Kontenjan<br />

ODTÜ Sürekli Eğitim Merkezi 06531 / Ankara<br />

Sıhhiye Köprüsü üzeri ve Tunus Caddesi'nden kalkan belediye<br />

otobüsleri ve Güven Park'tan ve Ulus - 19 Mayıs Spor<br />

Salonu karşısından kalkan dolmuşlar.<br />

ODTÜ Kaynak Teknoloji Eğitim ve Araştırma Birimi<br />

06531 - Ankara / Atilla Pamir<br />

Tel : 0-312-210 36 92 / 210 21 49 Fax : 0-312-210 11 68<br />

10.000.000.-TL.<br />

Katılımcılara, başvurularından sonra ücreti ödeyebilecekleri<br />

banka ve hesap numarası bildirilecektir.<br />

Seminer en az 10 başvuru olduğu taktirde yapılabilecektir.


lllEczacıbaşı<br />

'kalitenin kaynağı"<br />

ASKAYNAK<br />

KAYNAK ELEKTRODLARI ve TELLERİ


Pompa ve Hidroforda<br />

âl A 't* m. **l l * •• * • *<br />

MAS tecrübe birikimini<br />

taşıyor...<br />

•MAS" 200<br />

a l ite pompa'yı üretme yolunda<br />

getirdiği bilgi birikimini,<br />

k nesillere aktarmayı amaçlıyor.<br />

İlk mezunlarını bu yıl veren,<br />

T.C. Milli Eğitim Bakanlığı'na<br />

bağlı Çıraklık ve Mesleki Eğitim<br />

Okulu ile "MAS*<br />

açık alanı,<br />

yurt içi ve<br />

ülkemiz<br />

1 , sanayisinde<br />

en mükemmeli üretecek usta ve<br />

teknik adamları yetiştiriyor,<br />

üzerinde uzman kadrosu, 13.000 m 2<br />

nı, 6.000 m 2 yi aşkın kapalı alanı ile<br />

ve yurt dışında hizmet veriyor;<br />

ekonomisine de katkıda<br />

bulunuyor. ,<br />

MAS gelecekteki hedeflerini<br />

bu günden gerçekleştiriyor.<br />

/HAS<br />

KALiTE POMPA<br />

MAS POMPA SANAYİİ A.Ş.<br />

Merkez; Necotibey Cad. 38 Kara koy,-1 «tembul<br />

Tel: (Ö2T2) 251 97 00 {4 Haf), Tefefaks: {02" J 2) 251 23 t4',<br />

Fobriko: Sultan Çiftlik njevkii Ümranİye-lstejnbul :,*<br />

Tet; (02J


KOMİSYONDAN ı<br />

HABERLER DERGİMİZE BİR BAKIŞ - IV<br />

DERGİMİZE BİR BAKIŞ ADI ALTINDA BU SAYFALARDA SİZLERE İLK KEZ<br />

EYLÜL '94 SAYIMIZDA SESLENDİK. YANİ BİR BUÇUK YIL ÖNCE....<br />

Hazırlayan : Ahmet SUER<br />

Dergimize değil de, aslında kendimize yani bize bilim üreten, uygulayan, geliştiren mühendislere, Mühendis<br />

;<br />

ve <strong>Makina</strong> Dergisi'nin büyüteci ile bakmaya çalıştığımız bu köşede bakın ilk yazımızdan bu yana geçen onca<br />

zamanda ne kadar yol almışız, nerelere gelmişiz ? Burada sözünü ettiğimiz "biz" Mühendis ve <strong>Makina</strong> Dergisi<br />

değildir. Burada sözü edilen "biz" aslında "sız"siniz yani hepimiziz l<br />

Bu sayfalardan bugün sizlere ulaşmaya çalışan bizler bu çabamızdan yorulmuş ya da usanmış değiliz. Ama şu<br />

da bir gerçek ki bu yorgunluğumuzun tadını, keyfini, ne zamanki sizleri bu sayfalarda görüp duyabileceğiz, işte<br />

;<br />

o zaman çıkartabileceğiz.<br />

İşte Türkiye'deki makina mühendislerini bünyesinde bulunduran <strong>Makina</strong> <strong>Mühendisleri</strong> <strong>Odası</strong>'nın yayın hayatındaki<br />

en büyük sesi konumundaki dergimize hep birlikte şöyle bir bakalım, yani aynayı kendimize tutalım.<br />

Yandaki grafikte, Yayın Komisyonu'na 1994<br />

YAYM KOMSYOMTNA GELEN MAKALE DURUMU<br />

yılındaki makale akışı ile 1995 yılındaki makale<br />

akışının durumları gözükmektedir.<br />

1994 yılında elimize toplam 88 makale<br />

ulaşmış olmasına rağmen 1995 yılında bu sayının<br />

84'e düştüğünü görüyoruz. Oysa ki 1995<br />

yılına başlarken yaptığımız yayın planında 122<br />

adet makaleye ihtiyaç olacağını duyurmuş, sizlere<br />

1995 Yılı Yayın Planrmızı konulan ile birlikte<br />

belirtmiştik.<br />

OCA SUB MAR N» MAY HAZ TEM AOU EYL EM KAS ARA<br />

Ne yazık ki bu hedefimizi yakalayamadık.<br />

Dilerseniz Yayın Komisyonu'muzun 1995 yılı<br />

için yaptığı yayın planını bir hatırlayalım ve hedeflere ne derece yaklaşılmış bir görelim.<br />

1995 yılı için yayınlanması hedeflenen toplam makale sayısı 122 olmasına rağmen sene içinde Yayın Komisyonu'na<br />

ulaşan toplam makale sayısı 84 olmuş, üstelik bunlardan 3 tanesi Komisyon ve Uzman incelemesi sonucunda<br />

yayınlanamaz bulunmuş ve yazarlarına iade edilmiştir.<br />

Yazı Türü Hedeflenen Komisyona Gelen<br />

Derleme 60 38<br />

Özgün 30 24<br />

Köşe 20 12<br />

Çeviri 12 10 [<br />

Toplam 122 84<br />

Tablodan da açıkça görüldüğü gibi hedefe ulaşma<br />

yüzdesi ancak %68.8 olmuştur. Bunun anlamı neredeyse<br />

dört ay boyunca Mühendis ve <strong>Makina</strong>'nın yayınanamamasıdır.<br />

Oysaki dergimiz sene boyunca eksiksiz<br />

olarak yayınlanmıştır. Ama nasıl ?<br />

YAY*<br />

Yazı Türü<br />

Özgün<br />

Çeviri<br />

Derleme<br />

Köşe<br />

Araştırma<br />

Komisyona Gelen<br />

24<br />

10<br />

30<br />

12<br />

8<br />

Toplam j 84<br />

L<br />

Yayınlanan!<br />

29<br />

15<br />

36<br />

37<br />

22<br />

l<br />

139 1<br />

Tablodan da oldukça açık bir şekilde görüldüğü gibi<br />

Yayın Komisyonu olağan üstü bir çaba göstermiş<br />

ve sene başında açıkladığı Yayın Plam'nı herşeye<br />

rağmen az bir farkla daolsa gerçekleştirmiştir.<br />

Yayın Komisyonu'nun bu başarısı gelecekte yapacaklarının<br />

tir teminatı olarak görülmelidir<br />

M«ONEDURUMU<br />

1995 yılı boyunca yayınlanan<br />

makalelerimize şöyle bir<br />

göz attığımızda en çok paya<br />

Köşe Yazıları'nın sahip olduğunu<br />

görüyoruz. Onu hemen az<br />

bir farkla Derleme Yazıları izliyor.<br />

Ve alışılageldiği gibi yine<br />

en az payı Çeviri türündeki<br />

makalelerimiz alıyor. Fakat şu<br />

da bir gerçektir ki; bir kaç sene<br />

öncesine kadar çeviri türündeki<br />

makalelerin hiç yayınlanmadığı<br />

dergimizde çeviri yazılarının<br />

diğer makale türlerini göz önüne<br />

aldığımızda azınlıkta kalsa<br />

da yavaş yavaş artan bir şekilde pastadaki<br />

dilimini büyütmekte olduğunu görmekteyiz.<br />

Şimdi de Aralık '94 Sayımızda<br />

"Dergimize Bir Bakış-2" Adı altında yayınladığımız<br />

1995 yılı Yayın Planı'mızı<br />

bir hatırlıyalım ve bu planı ne derece gerçekleştirebildiğimize<br />

bir bakalım. Sayfa<br />

12'deki tabloyu incelediğinizde Eylül ayında<br />

çıkartılması planlanan Kaynak Özel<br />

Sayısı'nın, Ekim ayında çıkartılması planlanan<br />

Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>


KOMİSYONDAN!<br />

HABERLER<br />

Otomotiv Özel Sayısı'nın ve Kasım ayında da Kalite<br />

Özel Sayısı'nın çıkartılamadığını görüyoruz. Bunun<br />

yerine bu aylardaki periyodiklerin Kaynak, Otomotiv<br />

ve Kalite adı altında "Konuya Özel" olarak yayınlandığını<br />

ama toplamda yayınlanması planlanan 122<br />

adet makale olmasına rağmen 137 adet makalenin<br />

yayınlandığını yani okuyucuya daha zengin içerikli<br />

bir yayın politikasının izlendiğine tanık oluyoruz.<br />

AYLAR<br />

Ocak<br />

Şubat<br />

Mart<br />

Nisan<br />

Mayıs<br />

Haziran<br />

Temmuz<br />

Ağustos<br />

Eylül<br />

Ekim<br />

Kasım<br />

Aralık<br />

PLANLANAN<br />

DERGİLER<br />

Peryodik+Kaynak<br />

Özel Sayı<br />

Peryodik<br />

Peryodik+Doğal Gaz<br />

Özel<br />

Peryodik<br />

PeryodiktKaynak<br />

Özel Sayı<br />

Peryodik<br />

Peryodik<br />

Peryodik<br />

Peryodik+Kaynak<br />

Özel Sayı<br />

Peryodik+Otomotiv<br />

Özel Sayı<br />

Peryodik+Kalite<br />

Özel Sayı<br />

Peryodik<br />

Toplam<br />

MAKALE SAYISI<br />

" 7<br />

14<br />

5<br />

14<br />

7<br />

7<br />

6<br />

14<br />

14<br />

14<br />

6<br />

122<br />

GERÇEKLEŞTİRİLEN<br />

DERGİLER<br />

Peryodik+Kaynak<br />

Özel Sayı<br />

Peryodik (imalat<br />

Konuya Özel)<br />

PeryodıktDoğal Gaz<br />

Özel Sayı<br />

Peryodik (Otomotiv<br />

Konuya Özel)<br />

Peryodık+Kaynak<br />

Özel Sayı<br />

Peryodik (Çevre<br />

Konuya Özel)<br />

Peryodik<br />

Peryodik<br />

Peryodik (Kaynak<br />

Konuya Özel)<br />

Peryodik (Otomotiv<br />

Konuya Özel)<br />

Peryodik (Kalite<br />

Konuya Özel)<br />

Peryodik<br />

Toplam<br />

MAKALE SAYISI<br />

Hep daha iyiye gidelim, hep daha iyi olalım istiyoruz.<br />

Belki bunu bir slogan gibi sürekli söylüyoruz,<br />

sürekli yazıyoruz ama aslında Mühendis ve <strong>Makina</strong><br />

Dergisi Yayın Komisyonu'nun uygulamaya çalıştığı<br />

düşünce; günün gereklerine ve ihtiyaçlarına uygun<br />

olarak üyelerimize olanaklar elverdiğince bilgi ve<br />

haber akışını sağlamaya çalışmak olmaktadır.<br />

Önümüze çıkan her fırsatta sürekli sizlerin bu<br />

çabaya katılım sağlamanızı isteyip durduk. İstedik<br />

ki bu yayın aracılığıyla birimizin bildiğini hepimiz<br />

bilsin, öğrensin, haberdar olsun. Bu yayını bir iletişim<br />

aracı haline getirerek üyelerimiz bilgilenme, danışma<br />

anlamında birbirlerinden yararlansınlar istedik.<br />

'<br />

Bilgiye ulaşma adına bir adres, bir temas noktası<br />

olalım istedik. Kısaca sizleri istedik ve istiyoruz.<br />

Günümüzde artık en değerli sermaye, en pahalı<br />

alınabilen şey bilgidir. Malûmunuzdur ki; mesleğimiz<br />

gereği biz mühendisler teknolojik bilgiyle muhatap<br />

olup bunu yaratır, uygular, uygulatır, ya da<br />

uygulamalarını denetleriz. Bildiklerimizin çokluğu,<br />

öğreneceklerimizi daha kısa bir zamanda öğrenme-<br />

Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt: 37 Sayı: <strong>433</strong><br />

16<br />

9<br />

17<br />

10<br />

14<br />

11<br />

7<br />

8<br />

14<br />

8<br />

14<br />

6<br />

137<br />

İSTEK ÜZERİNE REDUKTORLER YAPILIR<br />

Tüm {iplerdeki talepleriniz stoktan hemen teslim edilir.<br />

BAHÇECİ<br />

REDÜKTÖR SAN. TİC. A.Ş.<br />

Doğu Sanayi Sitesi 10. Blok No:4 Yenibosna/İstanbul<br />

Tel.:(212) 652 66 58 / 652 66 70 Fax:(212) 551 04 91


ı KOMİSYONDAN ı<br />

HABERLER<br />

DERGİMİZE BİR BAKIŞ - IV<br />

mizi sağlarken kariyer anlamında dab ize değer katar. Bize kattığı her değer, içinde yaşadığımız çevrelen düşünsel<br />

ve yaşam kalitesi anlamında daima bir adım daha ileriye götürür. Çünkü mühendis olmanın yüklediği<br />

misyon ile her birimiz içinde yaşadığımız topluluklarda liderlik, danışmanlık gibi sorumlulukları çok büyük<br />

olan görevleri otomatikman, ne olduğunu bile anlayamadan üstleniveririz. Hepimizin kaderi bu noktada aynıdır!<br />

Gelin bu kaderi paylaşalım. 1996 yılı Mühendis ve <strong>Makina</strong> Dergisi profili ve yayın planım aşağıda bulacaksınız.<br />

Bu programa baktığımızda dergimizin yeni bir yapılanma ile karşımıza çıktığını görüyoruz. Ve sizlerden bu yapıya<br />

hiç değilse bir tuğla koymanızı bekliyoruz. İşte Yayın Planı :<br />

SEMlNER.KURS.SEMPOZYUM<br />

HABERLERi<br />

*: 25,50,100 YIL ÖNCE GERÇEKLEŞEN iLGiNÇ BULUŞLAR,<br />

**: OKUYUCULARDAN GELEN YORUMLARIN DEĞERLENDiRMESi.<br />

***: ANKARA'DAN TEKNOLOJi KONULU HABERLER.<br />

..... YENİ ÇIKAN STANDART, PATENTLAR VB...<br />

1996 Yılı Yayın Planı'nında okuyucuya hitap edebilme anlamında yelpazemizi biraz daha genişletmeyi düşündük<br />

ve yeni bir takım köşeler oluşturduk. Bu köşelerin hangi sayılarda ve ayrıca hangi aylarda Konuya Öze]<br />

Sayılar'ımızm çıkacağı Yayın Planı'nda açıkça görülmektedir. Dolayısıyla makalelerinizi Yayın Komisyonu'muza<br />

gönderirken makalenin içeriğine göre bu planı göz önünde bulundurursanız hem komisyona makale<br />

akışındaki kısırlığı gidermek hem de konuya özel sayılarımızda oluşan darboğazı önlemek adına bizi memnun<br />

edersiniz.<br />

Yayın Plam'nı incelediğinizde Atölye'den, Süreli Yayınlar, Geçmişe Bakış, Okuyucu Mektupları, İş İlanları,<br />

Başkent'ten Haberler, Standartlar... gibi pek çok yeni köşenin 1996 yılından itibaren dergimizde yer alacağını<br />

göreceksiniz.Yayınlanmasını istediğiniz konuları, konulmasını istediğiniz köşeleri, bildiklerinizi, öğrenmek istediklerinizi,<br />

araştırmalarınızı, yaşadığınız fabrika deneyimlerinizi ve problemlerinizi, eleştirilerinizi ve önerilerinizi<br />

bize mektupla, faksla ya da telefonla iletiniz.<br />

Bize yazın, yazın ki sizin de bu dergide kendinizi bulabileceğiniz bir köşeniz, bir soluğunuz olsun. Kısacası<br />

gelin binlerce insandan oluşan çok büyük bir Yayın Komisyonumuz olsun, bu dergiyi birlikte çıkartalım.<br />

Bize katılın ortaya çıkan ürünün gururu hepimizin olsun !<br />

Saygı ve sevgilerimizle.<br />

Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>


ODA DAN<br />

HABERLER<br />

Hazırlayan : Nilgün KAR AKÜ ÇÜK<br />

1996-97 Dönemi MMO Şube Genel Kurulları 07-28 Ocak 1996 Tarihleri Arasında Yapıldı<br />

Genel Kurulun ilk gün toplantısında bir önceki dönemde yapılan çalışmalar değerlendirildi. Bu dönem için<br />

yapılması planlanan konular üzerinde konuşuldu. İkinci gün gündeminde ise Şube Yönetim Kurulu belirlenmesi<br />

için seçim yapıldı. Seçimlere katılım önceki dönemlere göre daha fazla oldu. 1994-1995 Döneminde<br />

toplam 16 Şubede, 38421 üyeden 9624 tanesi seçimlere katılmış ve %25'lik bir katılım sağlanmıştı. Bu dönem ise<br />

17 Şubede 41047 üyeden 12047'sinin katılmasıyla %29.4'lük bir orana ulaşılmıştır.<br />

1994-1995 döneminde Ankara : 3, İstanbul : 4, Bursa : 4, Antalya, Denizli, Kayseri'den bir ve diğerlerinden<br />

ikişer, toplam 34 liste seçimlerde yer almıştı. Bu yıl ise Zonguldak, Antalya, Trabzon, D. Bakır, Samsun, Edirne<br />

Şubelerinde tek, diğerlerinde ikişer liste olmak üzere toplam 28 liste seçimlere katılmıştır.<br />

Sayısal olarak en fazla katılım 3366 olarak Ankara'da gerçekleşmiş bunu sırasıyla 2605 ile İstanbul ve 1306 ile<br />

Bursa izlemiştir. Kullanılan oy/üye sayası oranına baktığımızda ise Bursa %56.5 ile ilk sırayı almıştır, ardından<br />

%S2.3 ile Gaziantep ve %50 ile Konya gelmektedir.<br />

ŞUBE/BÖLGE<br />

ANKARA<br />

İSTANBUL<br />

İZMİR<br />

BURSA<br />

KOCAELİ<br />

AOANA<br />

ZONGULDAK<br />

ANTALYA<br />

DENİZLİ<br />

GAZİANTEP<br />

ESKİŞEHİR<br />

KONYA<br />

KAYSERi<br />

TRABZON<br />

DİYARBAKIR<br />

SAMSUN<br />

EDİRNE<br />

TOPLAM<br />

KATILAN<br />

GRUPLAR<br />

Çağdaş Mühendisler<br />

Meslekte Birlik<br />

Demokratlar<br />

Mes. Birlik ve Çağ. Gr.<br />

Çağdaş Demokrat<br />

<strong>Makina</strong> <strong>Mühendisleri</strong><br />

Üretken Katılımcı Dem.<br />

<strong>Makina</strong> <strong>Mühendisleri</strong><br />

Katılımcı Mühendisler<br />

Yeni çizgi<br />

Demokratlar<br />

Meslekte Birlik<br />

Çağdaş Dem. Müh.<br />

Demokratik Birlik<br />

Zonguldak Şube<br />

Çağdaş Dem. Müh.<br />

1 . Liste<br />

2. Liste<br />

Demokrat Birlik<br />

Meslekte Birlik<br />

Katılımcı Mühendisler<br />

Meslekte Birlik<br />

Değişim Grubu<br />

Meslekte Birlik<br />

Meslekte Birlik<br />

Hizmete Çağrı Grubu<br />

Meslekte Birlik<br />

Yurtsever Müh.<br />

Meslekte Birlik<br />

Edirne Şube<br />

1996-1997 DÖNEMİ ŞUBE SEÇİMLERİ SONUÇLARI<br />

ŞUBE ÜYE<br />

SAYISI<br />

8103<br />

12975<br />

4185<br />

2313<br />

1793<br />

2871<br />

914<br />

732<br />

849<br />

516<br />

1144<br />

916<br />

981<br />

605<br />

1004<br />

653<br />

593<br />

41047<br />

Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt: 37 Sayı : <strong>433</strong><br />

KULLANILAN<br />

OY SAYISI<br />

3366<br />

2605<br />

773*<br />

1306<br />

610<br />

838<br />

131<br />

213<br />

212<br />

270<br />

518<br />

474<br />

326<br />

136<br />

104<br />

93<br />

72<br />

12047 •<br />

ÜYE SAYISINA<br />

ORANI<br />

%41 .5<br />

%20.2<br />

%18.5<br />

%56.5<br />

%34.0<br />

%29.0<br />

%14.3<br />

%29.0<br />

%25.0<br />

%52.3<br />

%45.0<br />

%50.0<br />

%33.2<br />

%22.5<br />

%10.4<br />

%14.2<br />

%12.0<br />

%29.4<br />

LİSTELERİN ALDIĞIl<br />

ORTALAMA OY<br />

1785<br />

1581<br />

1431<br />

1050<br />

545<br />

162<br />

814<br />

451<br />

372<br />

201<br />

456<br />

320<br />

111<br />

200<br />

119<br />

85<br />

170<br />

92<br />

399<br />

119<br />

170<br />

285<br />

200<br />

98<br />

132<br />

87<br />

76<br />

69<br />

YE SAYISINA<br />

ORANI<br />

%22.1<br />

%19.4<br />

%1 1 .2<br />

%8.1<br />

%13.1<br />

%3.9<br />

%35.2<br />

%19.5<br />

%20.8<br />

%12.2<br />

%15.9<br />

%1 1 .1<br />

%12.2<br />

%27.3<br />

%14.0<br />

%10.0<br />

%33.0<br />

%1 7.8<br />

%34.8<br />

%1 0.2<br />

%18.9<br />

%30.8<br />

%20.4<br />

%10.0<br />

%21 .8<br />

%8.7<br />

%1 1 .6<br />

%1 1 .6<br />

KULLANILAN<br />

OY SAYISI ÖR.<br />

%53<br />

%47<br />

%54.9<br />

%40.3<br />

%70.5<br />

%20.9<br />

%62.3<br />

%34.5<br />

%60.9<br />

%32.9<br />

%54.4<br />

%38.1<br />

%84.7<br />

%93.8<br />

%56.1<br />

%40.0<br />

%62.9<br />

%34.0<br />

%77.0<br />

%22.9<br />

%35.8<br />

%60.1<br />

%61 .3<br />

%30.0<br />

%97.0<br />

%83.6<br />

%81.7<br />

%95.8


MAKALE Teknik<br />

TEKNOLOJİK GELİŞME DÖNEMİNDE İŞGÜCÜNÜN<br />

NİTELİĞİ<br />

GİRİŞ<br />

G<br />

ünümüzde uluslararası ekonomiyle bütünleşmek<br />

ve ulusal sınırlar dışında rekabet edebilme<br />

gücüne sahip olabilmek için (ister gelişmiş<br />

ülkeler, ister gelişmekte olan ülkeler söz konusu olsun)<br />

kabaca iki yol bulunmaktadır. Üretim etmenleri<br />

açısından avantajlı gözüken alanlarda veya<br />

sektörlerde üretimde bulunmak ya da üretimin teknoloji<br />

tabanını değiştirerek emek üretkenliği artırmak.<br />

Türkiye'nin yeni uluslararası işbölümü çerçevesinde<br />

rekabet gücünü artırabilmesinin ya düşük ücrete<br />

dayalı üretim politikaları ya da teknolojik<br />

atılıma dayalı kalkınma stratejileri yoluyla olanaklı<br />

olduğu,- bu bağlamda sanayiini yeniden yapılandırması<br />

zorünluluğuyla karşı karşıya bulunduğu bilinmektedir.<br />

Her iki durumda da üretim ve emek<br />

süreçlerinde köklü değişikliklerin gündeme gelmesi<br />

ve yeni iş örgütlenmelerinin gelişmesi kaçınılmazdır.<br />

Bu alanda gözlenen gelişmelerin başında hem üretim<br />

ve emek sürecinin hem de işgücü piyasasının esnekleşmesi<br />

olgusu gelmektedir. Esnek üretim<br />

biçimleri, dünyanın hemen her yerinde başta işgücünün<br />

niteliği olmak üzere istihdam yapısında ve istihdam<br />

biçimlerinde, emek pazarında, endüstriyel<br />

ilişkiler sistemlerinde önemli değişikliklere yol açmaktadır.<br />

Başka bir deyişle emek üretkenliğini artıran<br />

ya da emek maliyetleri düşüren yeni üretim<br />

biçimleri, emek açısından, özellikle işgücünün niteliği<br />

açısından önemli sonuçlar doğurmaktadır. 1995<br />

Sanayi Kongresi bağlamında teknolojik gelişme döneminde<br />

işgücünün niteliği konusu tartışılırken bilim<br />

adamlarını, teknokratların ve uzmanların göz<br />

önünde bulundurması gereken kritik noktalar şöyle<br />

sıralanabilir:<br />

1. Yeni uluslararası işbölümünün yeni iş süreçlerinin<br />

ön koşulu niteliğindeki bilim-teknolojisanayi<br />

yeteneğini geliştirmek, dolayısıyla gereksi-<br />

Tülin ONGEN*<br />

nim duyulan nitelikli çekirdek işgücünü yetiştir<br />

mek için izlenmesi gereken üretim, teknoloji, istihdam<br />

ve eğitim politikaları nelerdir ve bunların<br />

genel olarak emek üzerindeki etkileri nelerdir?<br />

2. Esnek üretim biçimlerin işgücünün niteliğini ve<br />

üretkenliğini geliştirdiği varsayımı, emek gücünün<br />

tamamı ve işgücü niteliğinin çağdaş normları<br />

göz önüne alındığında ne ölçüde geçerlidir?<br />

3. Bilgi elitinin gelişmesinin veya çok nitelıklideğişken<br />

nitelikli bir çekirdek işgücünün kilit altına<br />

alınmasının emeğin kendi içinde farklılaşması<br />

ve sınıfın parçalanması, açısından ne gibi<br />

bir rolü bulunmaktadır?<br />

4. İşgücü piyasasının esnekleşmesi olgusunun, özellikle<br />

yeni iş süreçlerinin üretimden dışladığı işgücünün<br />

(yedek emek ordusunun) emek pazarı ve<br />

emekgücü üzerindeki etkileri nelerdir?<br />

5. İstihdam biçimlerinin değişmesinin ve örgütlü sınıf<br />

mücadelesinin zayıflamasının (sendikasızlaşma<br />

başta olmak üzere) endüstriyel ilişkiler<br />

üzerindeki etkileri nelerdir ve bu etkiler emeksermaye<br />

dengesini ne yönde değiştirmektedir?<br />

YENİ. TEKNOLOJİLERİN İş SÜRECİ VE<br />

İŞGÜCÜ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ<br />

Son yıllarda "ileri teknoloji" (high tech) olarak adlandırılan<br />

bir teknolojik devrimden söz edilmektedir.<br />

Söz konusu devrimi gerçekleştiren yeni<br />

teknolojiler, genel olarak mikroelektronik teknoloji<br />

alanında, özellikle de sayısal denetime dayanan makinelerin,<br />

bilgisayarlı sayısal denetim araçlarının,<br />

endüstri robotlarının ve esnek üretim sistemlerinin<br />

ortaya çıkışıyla kendini göstermektedir. "İleri teknoloji"<br />

sözcüğü, çok kez bilgi yoğun endüstri anlamında<br />

kullanılmaktadır. Bununla birlikte ileri<br />

teknolojiye dayanan işyerlerinden söz edildiğinde,<br />

örgüt yapılarında ve yönetim anlayışlarında geleneksel<br />

biçimlerinden uzaklaşmış ve yeni modellere yönelmiş<br />

şirketler akla gelmektedir 1<br />

. Bunun başlıca<br />

11<br />

İleri teknoloji kullanan şirket, içinde (1) mühendislerin, bilimcilerin ve teknisyenlerin oranın yüksek olduğu (2) bilimin<br />

kullanımının ağırlıklı bir yer tuttuğu, başka bir deyişle yeni ürün biçimlerinin ve üretim teknoklerinin ilke olarak bilimsel<br />

yöntemlerin kullanılmasına dayandığı (3) araştırma ve geliştirme (AR-GE) etkinliklerinin ağırlıklı bir yere sahip olduğu (4)<br />

hem ulusal, hem de uluslararası pazar için üretimin yapıldığı ve (5) ürün çeşitlerinde sürekliliğin sağlandığı bir işletme türüdür<br />

(Cascio, 1990:179).<br />

A.Ü.S.B.F. Öğretim Üyesi<br />

Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>


MAKALE Teknik<br />

nedeni, ileri teknoloji kullanan işyerlerinin, geleneksel<br />

yaklaşımlarla yönetilmelerinin olanaksızlığıdır.<br />

Bu tür şirketlerde yönetim aygıtının, pazar koşullarındaki<br />

değişikliklere göre üretime yön verebilmesi<br />

için belli bir esnekliğe sahip olması gerekmektedir.<br />

İleri teknolojinin üretim süreci ve işgücü üzerindeki<br />

etkilerini bir kaç grupta ele alabiliriz:<br />

1) Her şeyden önce, ileri teknolojinin üretime girmesiyle<br />

birlikte, üretim ölçeğinin küçülmesi başta<br />

olmak üzere işin yeniden örgütlenmesi yönünde bir<br />

dizi değişiklik gündeme gelmektedir. Üretim ölçeğinin<br />

küçülmesi, bir yandan küçük firmaların artışıyla,<br />

öte yandan üretim birimlerinin kendi içinde<br />

parçalanmasıyla gerçekleşmektedir. Örneğin, imalattan<br />

hizmetlere geçiş, büyük ölçüde küçük ölçekli<br />

üretim birimlerinin gelişmesiyle sonuçlanmaktadır.<br />

Üretim sürecinin parçalanması ise, ya imalat endüstrisi<br />

içinde büyükten küçüğe geçişle (kitle üretimi yerine<br />

yeni manüfaktür üretimin gelişmesiyle) ya da<br />

merkezi olmayan üretim ve yönetim biçimlerinin<br />

gelişmesiyle (örneğin, taşeronlaşmamn ortaya çıkmasıyla)<br />

kendini göstermektedir.<br />

Küçük ölçekli üretimin emek açısından en önemli<br />

sonucu, istihdamın daralmasıdır. Bir kere, yeni<br />

teknolojiler, daha önce insan eliyle ya da insanın<br />

kullandığı makineler eliyle yerine getirilen pek çok<br />

işi robotlara devretmektedir. Yazılım kullanabilen,<br />

yeniden programlanabilen robotlar, pek çok rutin ya<br />

da standart işi insan müdahalesine gerek kalmaksızın<br />

yerine getirebilmektedir. Gerçekte, "bilgisayarlaşmış<br />

üretim sistemlerinin temel amacı, üretimi<br />

insan müdahalesinden kurtarmaktır" (aktaran Ozaki,<br />

1992:2). Bugün ileri teknoloji kullanan her firma,<br />

üretim ve istihdam politikasını oluştururken, mikroelektronik<br />

teknolojinin emek tasarrufu sağlayıcı etkisini<br />

dikkate almak zorundadır.<br />

İkincisi, yeni iş süreçleri, sürekli istihdam zorunluluğunu<br />

ortadan kaldırmakta ve ustabaşı, kalite<br />

kontrol elemanı ve yönetici gibi sürekli istihdam<br />

edilen işgücü yerine saat başı ya da parça başı çalışan,<br />

geçici olarak istihdam edilen ve kolaylıkla değiştirilebilen<br />

makina operatörlerini geçirmektedir.<br />

Ayrıca pahalı bilgisayarlaşmış makinelerden maksimum<br />

kazanç sağlamak için, iş süreleri de uzutılmaya<br />

çalışılmaktadır. Bu yüzden mikroelektronik<br />

teknolojiler, genellikle takım çalışmasıyla birlikte<br />

üretim sürecine sokulmalıdır. Gelişmiş ülkelerin ço-<br />

ğunda, basım ve bankacılık sektörleri başta olmak<br />

üzere pek çok alanda birden fazla çalışma grubu<br />

oluşturularak, işin dönüşümü yoluyla üretimde süreklilik<br />

kolaylıkla sağlanabilmektedir (Ozaki,<br />

1992:28) 2 .<br />

Teknolojik değişikliklerle istihdam arasındaki<br />

ilişkinin niteliği ya da yönü konusunda, değişik görüşler<br />

söz konusudur. Örneğin, mikroelektronik temelli<br />

otomasyon tekniklerinin kısa dönemde<br />

emekten tasarrufa yol açsa bile, uzun dönemde işsizlik<br />

yaratmasının zorunlu olmadığı yolunda görüşler<br />

ortaya atılmaktadır. Bu konuda, özellikle İsveç ve Japonya'daki<br />

gelişmelere dikkat çekilmektedir (aktaran<br />

Duruiz ve Yentürk, 1992:27). Ayrıca,<br />

teknolojinin, yeni ve gelişkin ürünlerle birlikte yeni<br />

işler ve yeni iş alanları da yarattığına işaret edilmektedir.<br />

Gerçekten esnek üretim sistemleri, bir yanda<br />

sayısal olarak denetlenebilir otomatik makine ve<br />

araçların üretime girmesiyle emek gücünden önemli<br />

oranlarda tasarruf sağlarken, öte yanda daha üretken<br />

teknolojilere, dolayısıyla daha nitelikli işgücü türlerine<br />

duyulan gereksinimi artırmaktadır.<br />

2) İleri teknolojiye dayanan esnek üretimin sistemleri,<br />

emek sürecini yeniden düzenleyerek, bazı<br />

işler için yeni nitelikli işgücü türleri talep etmekte,<br />

buna karşılık pek çok işgücü türünün niteliksizleşmesine<br />

veya yaptığı işin değersizleşmesine neden olmaktadır.<br />

Böylece, emek gücü içinde, nitelik ve<br />

beceri düzeyi yükselen (mühendislik alanlarında olduğu<br />

gibi) ve sürekli istihdam olanağı bulabilen belli<br />

bir kesim (çekirdek işgücü) gelişirken, öte yandan iş<br />

süreçlerinden ne var olan işgücü niteliklerinden hızla<br />

uzaklaşan ve zaman zaman iş bulabilen<br />

("Macdonalds işçiliği" denilen) bir yedek işgücü rezervi<br />

oluşmaktadır (Marginson, 1991).<br />

Özellikle, emek kolektivitesini etkileyen bir dizi<br />

değişiklikten ötürü karmaşık görevlerin ortadan<br />

kalkması ya da otomatik makinelere aktarılması yoluyla,<br />

bazı işler kaçınılmaz olarak değersizleşmektedir.<br />

Örneğin, basım sektöründe, iş sürecinden hemen<br />

dışlanmayan bazı iş türlerinin (kompozitörlerin işinde<br />

olduğu gibi) bilgisayarlaşmaya bağlı olarak değersizleştiği;<br />

benzer biçimde metal endüstrisinde<br />

bilgisayarlaşmanın, makine kullanıcılarını niteliksizleştirdiği<br />

açıkça gözlenmektedir (Ozaki, 1992:26).<br />

Sonuç olarak, bilgisayarlaşmaya bağlı olarak mühendislik<br />

ve programlama işleri (ve bu işleri görecek<br />

çok nitelikli teknik elemanlara duyulan gereksinme)<br />

2 ' Takım çalışması, çoğu kez üreticilerin ve farklı işlerin bütünleşmesini sağlayan bir iş düzeni ve çalışma biçimi de yaratmaktadır.<br />

Ne var ki, buradaki bütünleşmenin, grup dayanışması veya sınıfsal birlik biçimindeki bir bütünleşmeden çok, verimlilik<br />

artışına ve etkinliğe yönelik bir eşgüdüm ve işbirliği amacını taşıdığı unutulmamalıdır.<br />

Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong>


MAKALE Teknik<br />

arttıkça, makine kullanıcılarının ve teknisyenlerin<br />

yaptığı işlerin değersizleşeceğini söylemek yanlış olmaz.<br />

Böylece, işleri programlayanlar ile başkasının<br />

programladığı işleri yapanlar ve programa bağlı olarak<br />

makineleri kullananlar arasında bir kutuplaşmanın<br />

ortaya çıkması kaçınılmaz duruma gelmektedir.<br />

Bu da, daha önce nitelikli işgücü konumunda gözüken<br />

elemanlar (örneğin bilgisayar operatörleri) açısından<br />

ciddi bir gerileme demektir 3<br />

.<br />

Benzer bir gelişme, bankacılık sektöründe gözlenmektedir<br />

(Bell, 1988: 27-28). Burada, karmaşık işlerde<br />

nitelikli elemana duyulan gereksinme (daha<br />

doğrusu niteliklileşme yönünde belli bir potansiyel)<br />

ararken, rutin işlerde yaygın bir niteliksizleşme gerçekleşmektedir.<br />

(3) Otomatik üretim kontrolüne dayanan işbölümü<br />

üretim sürecini öylesine bölmektedir ki, bir yanda<br />

üretimin doğrudan kontrolüne olanak sağlayacak<br />

bir merkezileşme, öte yanda karmaşık emek süreci<br />

bölümlerinin yeniden düzenlenmesi zorunlu duruma<br />

gelmektedir (Aglietta, 1979: 127)<br />

Bu olgu, üretim birimlerinin kurulmasında veya<br />

yerleştirilmesinde sermayeye esneklik sağlamakla<br />

birlikte, işgücünü farklılaştırıcı, dolayısıyla emeği<br />

bölücü ve sınıfın türdeşliğini bozucu bazı etkilere<br />

yol açmaktadır.<br />

Ayrıca, sermayenin, programlama merkezleri,<br />

araştırma yöntemleri ve enformasyon süreçleri üzerinde<br />

artan denetimi, sorumlu ve nitelikli personelin<br />

bağımlılığını daha da güçlendirmektedir. Bu konuda,<br />

post Fordist üretim süreçlerinin, çalışanların bağımlılığını<br />

azalttığı yolundaki savları dikkatle karşılamakta<br />

yarar vardır. Çünkü, bu konuda yapılan pek<br />

çok çalışmanın (Elger, 1991; Brainar ve Fullgrabe,<br />

1986) gösterdiği gibi, emeğin yapılan iş üzerindeki<br />

denetimi göreli olarak artmakla birlikte, işin yoğunlaşmasını<br />

ve akışkanlığını artıran iş süreçlerinden<br />

ötürü, emek üzerinde daha derin ve köklü bir denetim<br />

kurulmaktadır. Sonuç olarak, üretim sürecinin<br />

bütünü üzerinde daha soyut, ancak daha kesin ve<br />

doğrudan bir sermaye egemenliğinin geliştiği söylenebilir.<br />

Çalışan, rutin iş süreçlerinin gündelik kurallarına<br />

bağımlı olmaktan kurtulmuş gözükseler bile,<br />

üretim sürecinin kolektif kısıtlamalarına daha bağımlı<br />

duruma gelmektedirler.<br />

Bu konuda, hem nitelikli işi, hem de niteliksiz işgücünü<br />

birarada geliştiren bir işbölümünün, işin ko-<br />

lektifleşmesini artırarak, işgücü açısından belli bir<br />

tekbiçimliliği, emek açısından ise belli bir toplumsallaşmayı<br />

sağlayacağı düşünülebilir. Ya da, "işin<br />

zenginleştirilmesi" modeli örnek gösterilerek, esnek<br />

üretim sistemlerinin, yarı bağımsız çalışma türlerin,<br />

dolayısıyla emeğin özerkliğini artıracağı öne sürülebilir.<br />

Bu konudaki literatüre baktığımızda, en sık<br />

karşımıza çıkan savların genellikle bu yönde olduğu<br />

görülür.<br />

Bir kere, bu varsayımlar doğru olsa bile, gerek<br />

"işin geliştirilmesi", gerek "işin zenginleştirilmesi"<br />

türünden modellerin, iş açısından gerçek anlamda<br />

bir genişlemeyi ya da işgücü açısından gerçek bir<br />

zenginleşmeyi içermekten oldukça uzak bulundukları<br />

gözden kaçmamalıdır. Örneğin, "işin zenginleştirilmesi"<br />

modeli, bir yanda yarı özerk grupların<br />

gelişmesine fırsat vermekle birlikte, öte yanda bu<br />

grupların ayrıntılı üretim programlarına ve gruplararası<br />

iletişim hatlarına bağımlı çalışmasını gerektirdiği<br />

için, kolektif iş süreci üzerindeki merkezi<br />

denetimi daha da artırmaktadır (Ongen, 1994: 144).<br />

ayrıca, işler fonksiyonel olarak bölünmüş iş grupları<br />

içinde gerçekleştiğinde, üretim noktasında ortaya çıkan<br />

çatışmalar söz konusu gruplarla sınırlı kalmakta,<br />

dolayısıyla ortak bir dayanışma süreci kolay<br />

kolay gelişememektedir.<br />

(4) İleri teknolojinin üretime girmesiyle, yalnızca<br />

istihdamın daralması söz konusu olmamakta, aynı<br />

zamanda istihdamın yapısı ve işgücünün bileşimi de<br />

değişmektedir. Her şeyden önce, imalattan hizmetlere<br />

geçişle, kol işçisinden beyaz yakalı çalışana doğru<br />

gözlenen kayma giderek hızlanmaktadır. Örneğin,<br />

Avrupa'da hizmetler, şimdiden toplam işgücünün<br />

yüzde yetmişlerine ulaşmış bulunmaktadır. Batı Avrupa<br />

ülkelerinin çoğunda, tekstil, çelik, ağır sanayi<br />

gibi geleneksel sektörlerin temelinin ortadan kalkmakta<br />

olduğu ve mikroelektronik temelli tüketim<br />

ve sermaye malları üreten yeni sektörlerin geliştiği,<br />

dolayısıyla geleneksel işgücü türlerinin yerini yeni<br />

işgücü türlerinin aldığı açıkça gözlenmektedir (FernerveHyman,<br />

1992).<br />

Teknolojik yenilikler, işgücünü yaş ve cinsiyet<br />

açısından da etkilemektedir. Örneğin, metal endüstrisinde<br />

ve basım sektöründe, genç nüfusta bir artış;<br />

buna karşılık bankacılık sektöründe, kadın işgücünde<br />

önemli derecede bir azalma göze çarpmaktadır.<br />

Ayrıca, teknolojik yeniliklerin firma içi ve firmalar<br />

3<br />

' Niteliksizleşmenin kaçınılmazlığı savma karşı bazı yazarlar, teknolojinin kullanılmasında veya sunulmasında farklı bir tutumun<br />

izlenmesi koşuluyla niteliksizleşme olgusunun gerçekleşmeyeceğini öne sürerler (örneğin Ozaki, 1992). Bunlar, yeni<br />

teknolojinin kullanılma biçimine bağlı olarak çalışanların becerilerin korumalarının olanaklı olduğu görüşünü savunurlar.<br />

Onlara göre, el becerisi, bilgisayar operatörlerine programların yeterliliğini kontrol etme fırsatı, hatta üretim sürecine ilişkin<br />

bilgiler yardımıyla programları iyileştirme olanağı bile verebilir.<br />

Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>


MAKALE Teknik<br />

arası hareketliliğin artışında azımsanmayacak bir payının<br />

bulunduğu tahmin edilmektedir. Örneğin, İngiliz<br />

bankaları arasında daha önce görülmemiş<br />

derecede bir işgücü hareketinin ortaya çıkışını, teknolojik<br />

yenilenmeye bağlayanlar çıkmaktadır (Ozaki,<br />

1992: 36).<br />

Bunların ötesinde, yeni teknolojilerin etkisi, yalnızca<br />

var olan iş süreçlerindeki değişikliklerle sınırlı<br />

kalmamakta., aynı zamanda çalışanlarla ilgili pek<br />

çok soruna yol açmaktadır. Özellikle, mikroelektroniğin<br />

üretime girmesiyle birlikte yarı nitelikli ve niteliksiz<br />

işçiler üzerinde artan niteliksizleşme ve<br />

işsizlik tehdidi, pek çok sorunu doğurmaktadır. Post<br />

Fordist sistemin yaygınlaşmasıyla birlikte, işgücünün<br />

bileşiminin gittikçe niteliksiz ve az nitelikli işgücünüden<br />

çok nitelikli işgücüne doğru kayacağını<br />

düşünmek için pek çok neden bulunmaktadır.<br />

Teknoloji üretiminden çok teknoloji transferine<br />

dayanan az gelişmiş ülkelerde ise, yeni üretim süreçlerine<br />

bağlı olarak daha derin bir işsizlik sorununun<br />

gündeme gelmesi kaçınılmaz gözükmektedir. Ancak,<br />

ihracatın genişlemesine ve işsizliği azaltıcı bazı<br />

mekanizmaların devreye girmesine bağlı olarak, ek<br />

istihdam olanakları elde etme yoluna giren ülkeler<br />

için durum biraz daha umut verici olabilir (Duruiz<br />

ve Yentürk, 1992:28).<br />

SONUÇ<br />

Teknolojik değişikliklerin üretim süreci içinde ve<br />

işgücü üzerindeki etkileri tüm sonuçlarıyla birlikte<br />

değerlendirilmesi gereken bir konudur, emek üretkenliği<br />

ne yalnızca maddi üretimin artışıyla sınırlı<br />

görülebilir, ne de emekgücü içindeki küçük bir kesimin<br />

nitelik ve beceri düzeylerinin yükselmesi sorununa<br />

indirgenebilir. Konuyu hem toplumsal yeniden<br />

üretim ye refahın gelişmesi, hem de emekgücünün<br />

tamamının kalitesinin yükselmesi ve yabancılaşma<br />

koşullarının azalması bağlamında değerlendirmek<br />

gerekir.<br />

Öte yandan teknolojik değişikliklerin, hemen her<br />

zaman var olan yapıyı zorunlu olarak değiştirdiği; bu<br />

değişikliğin ise belirli bir yönde ve belli biçimlerde<br />

gerçekleştiği düşünülmemelidir. Teknoloji, yukarıda<br />

belirtildiği gibi, üretim ilişkileri sistemini belirleyen<br />

koşullardan yalnızca birisi durumundadır. Teknolojik<br />

değişiklikler, var olan üretim sistemlerini veya<br />

yönetim modellerini tek başına belirlemez, tam tersine<br />

öteki etmenlerle birlikte biçimlendirir.<br />

Bir başka önemli nokta, teknoloji ile insan, daha<br />

belirgin olarak da teknoloji ve emek arasındaki ilişkiyi<br />

tek yönlü bir ilişki olarak düşünmemek gerekir.<br />

Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />

Bu nedenle, teknolojik değişikliklerin emek ve çalışma<br />

ilişkileri üzerindeki etkisi kadar, çalışanların ve<br />

var olan çalışma rejimlerinin de teknolojik değişiklikler<br />

ve yenilenme süreci üzerindeki etkisi üzerinde<br />

durulmalıdır. Bu nedenle, çalışma rejimi üzerinde<br />

belirleyici etkisi olan kurumların ve örgütler (örneğin<br />

sendikaların) teknoloji karşısında edilgen bir güç<br />

olmadıkları dikkate alınmalı ve bunların, gerek üretim<br />

sürecinin yeniden biçimlenmesinde, gerek yönetim<br />

ve çalışma ilişkilerinin düzenlenmesinde etkili<br />

olabilecekleri unutulmamalıdır. Bazı ülke deneyimleri,<br />

etkin işyeri örgütlerinin, mikroelektronik teknolojilerin<br />

üretime girmesinden olumsuz bir yönde<br />

etkilenmediklerini, tam tersine varlıklarını koruduklarını,<br />

hatta bunlarla etkin bir diyalog içinde bulunan<br />

sendikal yapıların zayıflamışının önünde<br />

güçlü bir barikat oluşturduklarını göstermektedir.<br />

Örneğin, işyeri komiteleri ile sendikalar arasında<br />

güçlü bağların bulunduğu Almanya, Avusturya, İtalya<br />

gibi ülkelerde, sendikaların zayıflama eğilimlerinin<br />

daha az olduğu açıkça gözlenmektedir (Ferner ve<br />

Hyman, 1992).<br />

Bu nedenle, birer üretici güç olarak teknikle emeğin<br />

birbirlerini ne yönde etkilediklerine ilişkin ayrıntılı<br />

çalışmalar yapılmalı ve bazı sorular açıklığa<br />

kavuşturulmalıdır. Örneğin, teknolojik değişiklikler,<br />

istihdamı, işgücünün bileşimini, nitelik ve beceri<br />

düzeylerini, emeğin bağımlılık derecesini ne yönde<br />

etkilemektedir? Ya da tam tersine, var olan toplu pazarlık<br />

rejimi içinde ve var olan sendikal yapı ya da<br />

örgütlü hareketler çerçevesinde, çalışanlar', teknolojinin<br />

olumsuz etkilerine karşı nasıl direnebilirler, ne<br />

gibi alternatif politikalar, örgütlenme biçimleri veya<br />

yönetim stratejileri oluşturabilirler? Bu ve benzeri<br />

sorulardan yola çıkarak, özellikle, emek sürecinin<br />

bölünmesine ve emeğin parçalanmasına yol açan ye- •<br />

ni üretim biçimlerinin, emekgücü ile emeğin toplumsallaşması<br />

üzerindeki etkileri ve bu etkinin işçi<br />

sınıfı açısından sonuçları araştırılmalıdır.<br />

Emeğin toplumsallaşmasının zayıflaması ve çalışanların<br />

atomizasyonu, her zaman kitlelerin depolitizasyonunda<br />

etkili olan bir unsurdur. . Günümüzdeki<br />

taşeronlaşma süreci ile buna bağlı olarak gelişen<br />

sendikasızlaştırma ve işsizleştirme eğilimlerinin,<br />

çalışan kitlelerin sınıfsal özellikleri ve siyasal<br />

davranışları üzerindeki etkileri iyice araştırılmalıdır.<br />

Öte yandan, emek sürecini parçalayan ya da daraltan<br />

rejimler ile emek ve sermaye arasındaki ilişkileri<br />

ekonomik ve teknik iş süreçleriyle sınırlayan ya da<br />

yönetici ve personel arasındaki örgütsel ilişkiye indirgeyen<br />

yaklaşımlar, son derece dikkatle karşılanmalıdır.<br />

Endüstriyel çatışmanın işyeri pazarlık


MAKALE Teknik<br />

düzeneklerine indirgeyen yaklaşımlar, son derece<br />

dikkatle karşılanmalıdır. Endüstriyel çatışmanın işyeri<br />

pazarlılk düzeneklerine indirgenmesi, daha<br />

önemli kişiselleşmiş ya da işverenin esneklik taleplerine<br />

uyarlanmış iş ilişkilerce önemsizleştirilmesi,<br />

ekonomi ile siyaset arasında var olan bölünmeyi kaçınılmaz<br />

olarak daha da derinleştirecek bir gelişmedir.<br />

Ekonomi ile siyaset arasındaki bölünme,<br />

bilindiği gibi, çalışanların sınıfsal bütünlüğünün gerçekleşmesinin<br />

ve sınıf kapasitesinin genişlemesinin<br />

önündeki en önemli engellerden birisi durumundadır.<br />

Özellikle toplu pazarlık sisteminin ve örgütlü sınıf<br />

hareketlerinin yerine geçirilmeye çalışılan ve<br />

"işin insanileşmesi" gibi oldukça hümanistik bir çerçeveyle<br />

sunulan İKY (İnsan Kaynağı Yönetimi) ve<br />

benzeri yaklaşımlar dikkatle değerlendirilmelidir.<br />

Bir kere, İKY'nin çalışanlara daha fazla özerklik ve<br />

yaratıcılık olanağı sağladığı yolundaki savlar, kesinlikle<br />

ampirik olarak test edilmelidir. İkincisi, ileri<br />

teknolojiyle uyumlu stratejilerin daha çok belli bir<br />

çekirdek işgücüne dönük, başka bir deyişle profesyonel<br />

bir elite yönelik oduğu unutulmamalıdır. İKY,<br />

tüm karşı savlara rağmen henüz profesyonellere yönelik<br />

bir insan kaynağı geliştirme politikası olmaktan<br />

öteye gidememektedir. Yeni emek<br />

aristokrasisine yol açmasının ve sınıf içi kutuplaşmayı<br />

artırmasının yarattığı sakıncalar bir yana, böyle<br />

bir elitin varlığının, öteki çalışanlara toplumsal ve<br />

ekonomik maliyeti kesinlikle hesaba katılmalıdır.<br />

Ayrıca, emekgücünün büyük bir bölümü için niteliksizleşme,<br />

ya da işsizlik anlamına gelen bu tür gelişmelerin,<br />

tüm kesimler için gerçek bir<br />

yabancılaşma etmeni olduğu da unutulmamalıdır.<br />

Günümüzde insan kaynağı politikaları,genellikle,<br />

işin gerekleriyle profesyonellerin amaç ve değerlerini<br />

bütünleştirmek için, denetim ve katılım straejilerini<br />

araç olarak kulanmaktadır. Başka bir deyişle, insan<br />

kaynağı stratejileri, örgütsel değerler ve normlar<br />

şemsiyesi altında sermaye çıkarlarıyla profesyonellerin<br />

çıkarlarını ve gereksinimlerini bütünleştirmektedir.<br />

Daha da önemlisi, üretim ve kar artışına yönelik<br />

standartlar, yenilik, gelişme, rasyonalite, etkinlik ve<br />

yaratıcılık gibi daha genel değerler altında, tüm ekonomiye<br />

ve çalışanların tamamına mal edilmeye çalışılarak<br />

sunulmaktadır. Henüz gelişme aşamasında<br />

olan ve öteki hümanistik yaklaşımlardan farkının ne<br />

olduğu yeterince anlaşılmayan İKY'nin, şimdilik,<br />

rasyonalite, etkinlik, özerklik, denetim ve katılım<br />

gibi kavramların yeniden tanımlanmasında ya da örgütsel<br />

hiyerarşinin ve yönetim sorunsalının yeniden<br />

belirlenmesinde yararlı olacak bir girişim olarak de-<br />

ğerlendirilmesi daha doğrudur.<br />

KAYNAKÇA<br />

1. Aglietta, M. A Theory of Capitalist Regulatıon,<br />

The USA Expehence, Londa, NLB, 1979.<br />

2. Betcherman, G., Newton, K, Godin, J., Two Steps<br />

Forward, Human Rcsource Management in a Hıgh<br />

tech World, Ottowa, Economıc Council of Canada,<br />

1990.<br />

3. Bell, M. The Tellar and the Terminal: The effects of<br />

computerization on the work and employmem of<br />

bank tellers, Cenevre, ILO, 1988.<br />

4. Brainard, R. ve Fullgrabe, K. Technology and Jobs<br />

STI Revıevv, Sayı. l, Paris OECD, 1986.<br />

5. Bretz, D.R. ve Dreher, G.F. "Individual Group and<br />

Organizationally Oriented Personnal Systems", Gomez-Mejia<br />

ve Lawless, Organizational Issues m<br />

Hıgh Technology Management, Londra, Jai Press,<br />

1990.<br />

6. Cascio, W.F. "Strategıc Human Resource ınanagement<br />

in High Technology Industriy", Gomez-Mejıa<br />

ve Lawless, Organization Issues in High Technology<br />

Management, Londra, Jai Press, 1990.<br />

7. Curry, J. "The Flexıbilıty Fetish. A Revıew Essay on<br />

Flexıble Specilızatıon", Capital and Class, Cilt 50,<br />

1993.<br />

8. Duruiz, L. ve Yentürk, N. Facing the Challcngc,<br />

İletişim, İstanbul, 1992.<br />

9. Elger, J. "Task Flexibılıty and the Intensificatıon of<br />

Labour in UK Manufacturing in the 1960's", Pollert,<br />

Farawell to Flexibılıty?, Basic Blackwell, 1991.<br />

10. Ferner, A. ve Hyman, R. Industrial Relatıons in the<br />

New Europe, Oxford, Basil Blackwell, 1992.<br />

11. Ferris, G.R. ve Buckley, M.R. "Performance Evaluatıon<br />

in High Tech Firms", Gomez-Mejia ve Lawles,<br />

Organizational Issues in High Technology Management,<br />

fai Press, Londra, 1990.<br />

12. Gomez-Mejia, L.R. ve Lawles, M.W. Organization<br />

Issues in High Technology Management", Jai Press,<br />

Londra, 1990.<br />

13. Hybels, R. ve Barley, S.R. "Co-optation and the Legitimation<br />

of Professional Identities" Gomez-Mejia<br />

ve Lawless, Organizational Issues in Hıgh Technology<br />

Management", Jai Press, Londra, 1990.<br />

14. Lash, S ve Urry, J. The End of Organızed Capitalısm,<br />

Cambridge, Polity, 1987.<br />

15. Lee, Y.S. "Industrial Subcontracting and Labour<br />

Movement", C J A, Cilt 23(1), 1993.<br />

16. Ozaki, M. Technologıcal Change and Labour Relations,<br />

Cenevre, ILO, 1992.<br />

17. Ongen, T. Prometheus'un Sönmeyen Ateşi, Günümüzde<br />

İşçi Sınıfı, Alan, İstanbul, 1994.<br />

18. Whittaker, D.H. Managınğ-mnovation: A Study of<br />

British and Japanese Factories, New York, Cambridge<br />

University Press, 1990<br />

Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong> m


MAKALE Teknik<br />

CNC TEZGAH KULLANIMI, ATÖLYENİN BÜYÜMESİNE<br />

SEBEP OLUYOR*<br />

Manuel frezelerden iki CNC tezgaha ve bir dik işleme merkezine geçiş, satışları ikiye katladı.<br />

Güney Florida'daki bir atölye, iki yeni CNC<br />

freze ve bir dikey işleme merkezi kullanarak<br />

imalat çeşitlerini arttırdı. Personel sayısını<br />

ve çalıştığı müşterileri değiştirmeden satışlarını<br />

%80 oranında arttırmayı başaran firma, Harley<br />

Davidson Motosikletleri gibi karmaşık parçalar talep<br />

eden müşterilere de artık hizmet verebiliyor.<br />

M&S Precision firması, CNC makinaları alüminyum<br />

motosiklet aksesuarları gibi özel müşteri<br />

isteklerine cevap verebilmek için kullanılıyordu.<br />

Karmaşık parçaların imalatı manuel frezelerde yapıldığı<br />

için parça başına maliyetin yüksekliği yanında,<br />

sevkıyat zamanlarına uyamamakta sorun<br />

oluyordu.<br />

Bir müşterinin iki parçalı karmaşık bir kam<br />

mili siparişi vermesi, yeni bir CNC makina gerektirdi<br />

ve Republic-Lagun yapısı Model 310 tipi<br />

bir freze alındı. Bu makinanın gelmesi, bazı parçalarda<br />

firmanın kapasitesini iki katına çıkardı.<br />

Bilgisayar kontrolü altında takım değiştirmeden<br />

üç veya dört farklı işlemi yapabilen tezgah, kısa<br />

imalat süreleri sayesinde diğer makinalara da ilave<br />

kapasite kazandırdı. Firmanın sahibi Sal Ambrico'ya<br />

göre bu makinanın alınmasıyla, ilk CNC<br />

makina satın alındığında çalışan altı kişiyi arttırmaya<br />

gerek kalmadan kapasite arttı.<br />

<strong>Makina</strong>nın alınması sırasında bir CAD/CAM<br />

(bilgisayar destekli tasarım-imalat) sistemi de kurularak<br />

müşterilerden disket ile parça resmi alınmaya<br />

başlandı. Kullanılan program, disket ile<br />

gelen resimleri doğrudan CNC makinanın kontrol<br />

birimine aktarabildiği için hem operatör hataları<br />

ortadan kaldırıldı, hem de her bir işlemin rahatça<br />

denetlenmesi sağlandı.<br />

İlk makinadan altı ay sonra aynı makinanın<br />

bir eşi daha alındı. Her iki makina da aynı CAD<br />

sistemi kullandığı için tek bir operatör iki makinayı<br />

birden işletebiliyordu. Bu makinanın gelmesi<br />

ile birlikte iyice artan kapasite, ikinci operasyonları<br />

yetiştirebilmek için yeni elemanlar alınmasını<br />

zorunlu kıldı.<br />

Çeviren: Bülent TOPAKOĞLU<br />

BİR İŞLEME MERKEZİ KENDİSİNİ<br />

AMORTİ EDİYOR<br />

Firma bugün birçok parçanın tasarımını ve<br />

imalatını yapıyor ve hergün yeni parçalar imalat<br />

listesine ekleniyor. Bu hıza ayak uydurabilmek<br />

için firma hergün iki saat fazla çalışmak zorunda<br />

kalıyor ve artan masraflar, artan satışların getirdiği<br />

geliri süpürüyordu. Bunun üzerine üçüncü bir<br />

makina alınmasına karar verildi.<br />

Sal Ambrico bu durumu şöyle açıklıyor : "Hergün<br />

10 kişi iki saat fazla mesai yapıyordu, yani<br />

haftada 100 adam -saat fazla mesai ödemek zorunda<br />

kalıyorduk. Bu hafta da yaklaşık 1300-1600<br />

dolar, yılda ise neredeyse 83000 dolar ediyordu.<br />

Yeni bir makina alarak, bu masraftan kurtulabileceğimizi<br />

düşündük". Yeni bir makina alımını etkileyen<br />

başka bir faktör de kesici takım değişimi<br />

sorunlarıydı. CNC Frezeler değişik işlemler veya<br />

değişik parçaların işlenmesi için gereken takımların<br />

değiştirilmesi sırasında insana gerek duyuyordu.<br />

Eğer yanlış takım takılmışsa sadece takım<br />

kırılmıyor, aynı zamanda hem işlenen parça mahvoluyor,<br />

hem de zaman kaybediliyordu. Fazla mesai<br />

masrafları ve takım değişimi sorunlarından<br />

kurtulmak için, otomatik takım değiştirme ünitesi<br />

olan yine Republic-Logon yapısı model 3516 tipi<br />

bir dikey işleme merkezi alındı. Yaklaşık altı<br />

ton ağırlığındaki bu makina, bir ton ağırlığındaki<br />

parçaları bile işleyebiliyor ve diğer makinalara göre<br />

daha yüksek hızda kesim yapabiliyordu.<br />

M&.S firması Republic-Lagon ürünlerini kullanmaya<br />

devam ettiler. Çünkü diğer CNC frezeler<br />

hiç sorun çıkarmadan hergün çalışıyorlardı. Diğer<br />

iki makinada olduğu gibi, Ambrico bu makinayı<br />

da kendi ofisinden programlayabiliyordu.<br />

Otomatik takım değiştirme ünitesi sayesinde<br />

operatörler yemekteyken bile makina çalışmaya<br />

devam edebiliyor. Yani günlük imalat süresine<br />

hiçbir ilave gerektirmeden bir saat daha ekleniyor.<br />

Normal makinalarda herhangi bir hız ayarı<br />

* AMERICAN MA CHINIST Dergisi "Move CNC Leads to Dramatic Growhtfor Job Shop " adlı makaleden çevrilmiştir. January 1996.<br />

» Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong>


MAKALE Teknik<br />

için operatörün bu işi elle yapması ve takımları<br />

yeniden ayarlaması gerekirken, Ambrico bu işi de<br />

ofisinden yapabiliyor. Tezgahın her iki ucuna birer<br />

parça bağlanarak tezgahın hiç durmadan iki<br />

parçayı sırayla işlemesi sağlanabiliyor.<br />

Diğer iki CNC frezede olduğu gibi, dikey işleme<br />

merkezinde de kullanılan kesici takım ömrü<br />

uzamış. <strong>Makina</strong>lar tamamen kapalı oldukları için<br />

daha çok kesme sıvısı kullanılabiliyor ve kesme<br />

hızı artmasına rağmen kesici takım ömrü uzuyor.<br />

<strong>Makina</strong>ların rijit yapılarından dolayı kesici takımlar<br />

neredeyse hiç kırılmadığı için, Ambrico makinanın<br />

kurulması sırasında alman takımların altı<br />

ay sonra hala kullanıldığını söylüyor.<br />

İŞLERDE ARTIŞ<br />

M&.S firmasının eski CNC frezelerini kullanarak<br />

imal ettiği bir parça tam sekiz değişik kesici<br />

takım gerektiriyor ve işlem sırasında parçanın sö-<br />

UpRight<br />

X20 YÜKSEKLERDE<br />

ÇALIŞMAK İÇİN.<br />

X SERiSi PLATFORM<br />

ÖZELLİKLERİ<br />

10,0 m Çalıştım<br />

ÖZ MAKİNA<br />

ELEKTRİK<br />

454 kg<br />

Kapasitesi<br />

JoysBck Kontrollü<br />

Çok Yüksek Manevra<br />

S Yıl Yapısal Garanti<br />

MAPE İN USA<br />

42/A sok. No:42 06370 Ostim ANKARA<br />

Tel: 0312 3546006 Fax: 0312 3543103<br />

külerek değişik bir pozisyonda tekrar bağlanması<br />

gerekiyordu. Kesici takımların sekiz kez değiştirilmesi,<br />

insan hatası için sekiz fırsat yaratıyordu.<br />

Parçanın imalatı dikey frezede yapılmaya başlandığında<br />

durum değişti. Otomatik kesici takım değiştirme<br />

ünitesi sekiz takım alabiliyor ve frezenin<br />

tablasının herbir ucuna iki parça aynı anda bağlanıyordu.<br />

<strong>Makina</strong> bir parçanın üzerinde işlem yaparken<br />

operatörler diğer uçtaki parçayı<br />

değiştirdiklerinden hiç durmadan imalat yapılıyordu.<br />

Ambrico bu parça için gereken imalat süresinin<br />

yaklaşık %35 azaldığını ve takını değiştirmek<br />

için zaman kaybedilmediğini söylüyor ve diğer<br />

makinaları ile 2 günde biten bu işin şimdi 1.5<br />

güne düştüğünü belirtiyor. Republic Lagün CNC<br />

makinalarının işlerinde büyük bir fark yarattığını<br />

düşünen Ambrico'ya göre, hergün çalıştıkları halde<br />

makina arızasından dolayı hiç zaman kaybedilmemiş.<br />

Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong> ED


MAKALE Teknik<br />

PROJE PLANLAMASINDA İŞ DAĞILIM AĞACI<br />

KULLANILMASI*<br />

JOHN R. DAVIES, Başkan Yardımcısı ve Genel Müdür, Healty çare Facilities<br />

Consultants, Pittsburgh, PA<br />

Projeler, özel bir ürün veya hizmetin tamamlanması<br />

için tasarımlanmış olan geçici teşebbüslerdir.<br />

Herhangi bir projenin yürütülmesi<br />

esnasında, çeşitli kimseler veya organizasyonlar<br />

tarafından birçok aktivite tamamlanmalıdır. Eğer<br />

projenin akıcı ve pürüzsüz bir şekilde tamamlanması<br />

isteniyorsa bu işler tam olarak ayrılmalıdır.<br />

Bu gibi bir ayırma işlemi bir İş Dağılım Ağacı<br />

(İDA) geliştirilmesiyle yapılmaktadır.<br />

Bir İDA herhangi bir proje entegrasyon çabasının<br />

kalbidir. Proje yöneticileri, bunu tüm işlerin<br />

tanımlanmış olduğundan ve hepsinin tam olarak<br />

tüm projeye uyduğundan emin olmak için kullanırlar.<br />

Bir İDA, sistemi tanımlayan ürünlerin (hizmetler,<br />

işler, malzeme, teçhizat, teknolojik<br />

eleman, yazılım, vs.) grafiksel olarak gösterilmesini<br />

sağlayan ve gerekli olan bir organizasyon tablosudur.<br />

Bu yaklaşım, bir projeyi, başarılı bir<br />

biçimde tamamlamaya olanak sağlayacak alt sistemlere,<br />

bileşenlere ve işlere ayırır.<br />

Her elemanın aktivite ve maliyetlerinin toplamı<br />

tüm programa eşit olmalıdır. Alt bileşenlere<br />

bölme işlemi, proje planlamasını ve kontrolünü<br />

kolaylaştırır. Bir İDA'nın geliştirilmesi, her aktivitenin<br />

tanımlanması olasılığını arttırır. Bir İDA,<br />

projenin başarılı bir şekilde tamamlanması için<br />

Tasarım<br />

Mimari<br />

Yapısal<br />

Mekanik<br />

Elektriksel<br />

Temeller ve Altyapılar<br />

— Hafriyat<br />

- Duba<br />

- Kalıp yapısı<br />

- Beton İşçiliği<br />

Şekil 1. Organizasyon Tablosu Formunda İDA<br />

Çeviren : Utku TÜZÜNER<br />

ORGANİZASYON TABLOSU FORMUNDA İDA<br />

Yeni Bir Bina İnşa Et<br />

Üstyapı<br />

Çelik<br />

İskelet<br />

Yükseltilmiş<br />

Katlar<br />

Çatı Katı<br />

— Merdivenler<br />

Dış Konstrüksiyon<br />

— Duvarlar<br />

— Kapılar<br />

- Pencereler<br />

- Çatı Yapma<br />

James BRAHAM, MACHINE DESIGNDergisi 15 Haziran 1995, S. 42-50.<br />

Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />

gerekli olan bütünlük, uygunluk ve devamlılık gibi<br />

şartların kontrol edilmesi için hazırlanır.<br />

İDA'nın geliştirilmesi, proje planlama işleminde<br />

ara bir basamaktadır. Amacı işin ölçülebilir,<br />

becerilebilir (yapılabilir), bağımsız ve entegre olabilir<br />

bölümler şeklinde yapılandırılmasıdır. İDA<br />

aynı zamanda detaylı planların ve tabloların hazırlanmasına,<br />

bir maliyet sisteminin geliştirilmesine<br />

çerçeve teşkil eder ve iş sorumluluklarının taslağını<br />

oluşturur. İDA'ndan tüm proje tanımlanabilir,detay<br />

planlan, maliyetler ve bütçeler, proje planlan<br />

ve maliyet performansı ve belirlenmiş sorumluluklar<br />

izlenebilir.<br />

İDA'nın içerisinde bulunmayan herhangi bir<br />

eleman, projenin bir parçası değildir. Eğer<br />

İDA'nda herhangi bir eleman tanımlanamıyorsa,<br />

aktivitenin devam edebilmesi için tanımlamak gereklidir.<br />

Eleman, ya bilinen bir ihmal ya da onaylanmış<br />

bir değişiklik olarak tanımlanmalıdır.<br />

Bir projenin kolaylıkla tanımlanabilir parçalara<br />

bölünmesi, bütünlük uygunluk ve başarılı sonuçlandırma<br />

için gerekli olan tüm işlerin devamlılığını<br />

temin eder.<br />

Şekil l, bir İDA, projeyi tanımlayan ürünleri,<br />

hizmetleri, malzemeleri ve teçhizatı gösteren ge-<br />

İç Konstrüksiyon<br />

Bölmeler<br />

— Kapılar<br />

— Duvar İşlemeleri<br />

— Zemin İşlemeleri — Yangından Kor. Şist. — Güç<br />

— Tavan İşlemeleri<br />

Mekanik Konst.<br />

— Isıtma Şist.<br />

- Soğutma Şist.<br />

- Tesisat Şist.<br />

Elekt. Konst.<br />

— Servis<br />

— Dağıtım<br />

— Aydınlatma


MAKALE Teknik<br />

rekli bir organizasyon tablosudur.<br />

ÎDA, projeyi toplamları bütüne eşit olması gereken<br />

bileşenlere ayırmalıdır.<br />

Bir İDA'nın Kurulması<br />

Proje Yönetimi Enstitüsü'ne göre, bir iş dağılım<br />

ağacı, tanımlanacak ve organize edilecek proje<br />

kapsamını anlatan bir "aile ağacı M dır. Her bir azalan<br />

seviye, bir proje elemanının daha detaylı tanımını<br />

sağlar. Diğer deyişle, daha yüksek seviye,<br />

daha genel eleman demektir. Düşük seviyelerde<br />

elemanlar daha detaylı olmaktadır.<br />

Herbir elemanın iş kapsamı, kendisine bağlı<br />

ikincil elemanların tümünün toplamıdır. Proje<br />

konuları, teslim edilebilir son ürünler olarak<br />

İDA'mn başında belirtilmiştir (Şekil 2). Ürünler<br />

doğal çalışma kümesini oluşturan gruplara ya da<br />

paketlere bölünmüştür. Tüm iDA elemanları tek<br />

başlarına da teslim edilebilir olmalıdır.<br />

Her bir seviyenin önemli bir amacı vardır. (Bakınız<br />

Tipik İDA seviyeleri). Seviye l toplam programı<br />

tanımlar ve yetki vererek tüm işin<br />

başlatılması için kullanılır. Seviye 2'de herbir proje<br />

çalışması için bütçe hazırlama bilgileri birleştirilir.<br />

Seviye 3, eleman planlamalarının<br />

geliştirilmesi için kullanılır. Bu üç üst seviye normalde<br />

müşteri tarafından tanımlanır. Alt seviyeler<br />

yüklenici firmalar tarafından kendi iç kullanımlar<br />

için geliştirilir.<br />

Alt seviyelerdeki elemanlar, iş paketleri, onları<br />

tamamlayacak sorumlu organizasyon veya kişiye<br />

ayrılmıştır. İş paketleri, iş akışını tanımlar ve<br />

kontrol eder. Bir iş paketi belli özelliklere sahiptir:<br />

• Herbiri, işin ayrı bir birimidir.<br />

• Herbiri, diğerlerinden açıkça ayırtedilebilir.<br />

TİPİK İDA SEVİYELERİ<br />

İDA'ndaki her seviye, özel bir amaca hizmet etmelidir.<br />

Seviye 1 Toplam Program<br />

Seviye 2 Pro|c<br />

Seviye 3 Eleman<br />

Seviye 4 Alt eleman<br />

Seviye 5 İş Paketi<br />

Seviye 6 Çalışma Seviyesi<br />

Şekil 2Jipik İDA seviyeleri ve İDA şeması.<br />

İDA ŞEMAS<br />

Seviye 0<br />

Seviye 1<br />

Seviye 2<br />

Seviye n<br />

İDA<br />

iş<br />

Paketinin<br />

Elemanları<br />

• İş pak etinin sorumluluğu, tek bir takım üyesi<br />

ne veya yapı içerisindeki bir birime verilebilir.<br />

• Paket, üst seviye paketlerini desteklemek için<br />

aynı seviyedeki diğer paketler ile birleştirilebilir.<br />

İDA'ndaki elemanların başlangıcı ve sonu açıkça<br />

tanımlanmalı, beklenenlerle karşılaştırılabilir<br />

ölçülerde çıktıları olmalı ve enaz miktarda bir<br />

proje kontrolü ve dokümantasyon gerektirecek derecede<br />

yapılanmış olmalıdır.<br />

İDA'nın Geliştirilmesi<br />

İDA'mn geliştirilmesi için parçalara ayırılması<br />

gerekir. Ana proje elemanlarının daha küçük,<br />

yönetilebilir proje elemanlarına bölünmesi ile<br />

teslim edilebilir ürünler, ileri ki proje aktivitelerini<br />

desteklemek için yeterli detayda tanımlanmış<br />

olabilecektir. Parçalara ayırma işlemi 4 ana adım<br />

içerir;<br />

1. Ana proje elemanlarının tanımlanması (proje<br />

yönetim faaliyetleri ve projenin teslim edilebilir<br />

ürünleri)<br />

2. 2324"wn maliyet ve süre tahminlerinin bu seviyedeki<br />

her bir eleman için geliştirilebilir<br />

olup olmadığına karar verilmesi. Eğer böyle<br />

ise Madde 4'e geçiniz.<br />

3. Herbir elemanın doğrulanabilir, gerçek sonuçlarla<br />

tanımlanabilecek daha küçük bileşenlere<br />

bölünmesi. Bu bileşenler, projenin nasıl bitirileceğini<br />

yansıtmalıdır.<br />

4. Tüm alt seviye elemanlarının üst elemanı tamamlayabilecek<br />

kadar gerekli ve yeterli<br />

olduğunu belirleyerek parçalama işleminin<br />

doğrulanması.<br />

Şekil 2 İDA'ndaki tüm elemanlarının teslim<br />

edilebilir elemanlardır. Proje konuları yukarıda ve-<br />

Teslim edilebilir proje Üretim Tesisi<br />

Teslim edilebilir bileşenler Tasarım Dokümanları<br />

Teslim edilebilir alt bileşenler Kavramsal Tasarım<br />

İş Pakti Teçhizat Yerleşimi<br />

Aktiviteler Teçhizat Yerleşiminin Çizilmesi<br />

Elemanlar Teçhizat Yerleşimi Planının Çizilmesi<br />

Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve Makına


MAKALE Teknik<br />

rilmiştir. Her bir azalan seviye daha fazla detay<br />

verir. Daha yüksek seviye, daha genel eleman; daha<br />

düşük seviye, daha detay eleman demektir.<br />

Parçalama işlemi, her bir İDA dalının en düşük<br />

seviyeleri; tanımlanabilen, planlanabilen ve<br />

tek bir kişiye veya birime verilebilen birbirinden<br />

ayrı iş elemanlarını gösterebilecek hale geldiğinde<br />

tamamlanmış olur.<br />

Bir İDA'nın Yönetimi İçin Kurallar<br />

İDA elemanları, ilerlemenin nitelendirilebilir<br />

olması için ölçülebilir olmalıdır. Herbir eleman<br />

diğerlerinden bağımsız olmalıdır. Ancak yine de,<br />

İDA gözden geçirildiği zaman tüm projenin görülebilmesi<br />

için İDA'nın bütünleştirilebilme gereksinimi<br />

vardır.<br />

Herbir eleman daha üst seviyedeki sadece bir<br />

elemanla birleşebilmelidir. İşin tekrarlanmasından<br />

kaçınmak için dikkat edilmelidir. Elemanlar da<br />

mantıklı olarak işi bölebilmelidirler. İşin nasıl tamamlanacağını<br />

düşününüz. Örneğin, beton işinin<br />

temellere, alt yapıya, üst yapıya ve diğer bileşenlere<br />

ayrıştırılması, tüm binanın beton işini birlikte<br />

gruplamaktan daha iyi olabilir. Yalnızca herbir<br />

eleman tek kişinin veya organizasyonun sorumluluğunda<br />

olmakla kalmamalı, herbir alt seviyeli iş<br />

üst seviyeden sorumlu kişi tarafından yönlendirilmelidir.<br />

İDA bir iletişim aracıdır ve onu kullanan herkes<br />

için faydalı olmalıdır. İDA oluşumuna ve işleyişine<br />

katkıda bulunan veya bulunacak olan<br />

kişiler tarafından, bağlayıcı olarak, onaylanmalıdır.<br />

Yapılan planı diğer taraflara iletmek için İDA bütün<br />

tanımları açık bir şekilde içermelidir. Bu yüzden<br />

İDA'nın hatırlanma sürecine herkesin<br />

katılımı yeterli düzeyde bilgi akışı için gereklidir.<br />

Alt bölümlere ayırma, etkin şekilde iş yürütebilmek<br />

için gerekli olan detay seviyesine kadar<br />

yapılır. Seviye sayısı projenin karmaşıklığı ile değişir.<br />

Çok az seviye varsa, elemanlar eksik bir biçimde<br />

birleştirilebilir. Çok fazla seviye ise, İDA<br />

kullanımında ve gelişiminde verimsiz süreç demektir.<br />

Başlangıçta, İDA sonraki işlerin bir özeti olabilir.<br />

Sonraki işler daha anlaşılır olduğunda, İDA<br />

daha detaylı bir hal alır. Detayın seviyesi proje<br />

süresince gelişir. Daha alt seviyelerde detay, yüklenici<br />

firma ve diğer iş yapan birimler sağlarlar.<br />

Bir İDA'nı takip ederken bazı kriterler vardır:<br />

EH Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />

• Elemanlar alt sözleşme sayısını yansıtmalıdır.<br />

• Hem İDA hem de iş tanımı kolaylıkla anlaşılabilir<br />

olmalıdır.<br />

• Bütün planlar İDA'nı izlemelidir.<br />

• İş, İDA'nın en düşük seviyelerine keyfi olarak<br />

bölünmemelidir.<br />

• İDA, iş tanımı değişikliklerine uyabilecek derecede<br />

esnek kalmalıdır.<br />

• Elemanlar gerçek ve sağlam kilometre taşlarını<br />

tanımlamalıdır.<br />

• Eleman seviyeleri sorumluluklarını yerine getirebilmek<br />

için belli gruplara güven vermelidir.<br />

• En düşük - kontrol - seviyeli elemanların çoğu<br />

toplam proje bütçesinin %0.5'inden<br />

%2.5'ne kadar değişmelidirler.<br />

İDA'nın Uygulanması<br />

İDA projenin yönlendirilmesi için gerekli stratejiyi<br />

tanımlamada kullanılabilen bir proje yönetim<br />

aracıdır. İDA'nın oluşturulma yönteminin<br />

projenin uygulanmasında önemli bir etkisi olabilir.<br />

İşin sırası İDA'nı ve İDA işin sırasını etkiler.<br />

Örneğin, tipik bir bina projesi için olağan metod<br />

kullanıldığında, tüm tasarım işi sözleşmeler imzalanmadan<br />

önce mimar ve mühendisler tarafından<br />

yapılır. Ortaklı bir bina - tasarımı işleminde, müteahhitler<br />

tasarımın bölümlerini yaparlar.<br />

İDA'nın boyutu, elemanları koordine etmek<br />

için gerekli olan proje yönetim süresini yansıtır.<br />

Boyut artarken, iletişim gereksinmeleri de büyük.<br />

Bu yüzden bir proje, belli bir zaman bazında kaliteli<br />

bir proje teslim etmek için gerekenden daha<br />

geniş bir eleman kümesine bölünmemelidir.<br />

İDA, planlama, fiyatlandırma ve kaynak planlaması<br />

için kullanılır. İDA, ilerlemenin ve maliyetlerin<br />

özetlenmesi ve raporlanmasını kolaylaştırır.<br />

Maliyet ve planlama gereksinimlerinin raporlanması<br />

ile bağlantılı olmalıdır. İDA'ndaki her bir<br />

elemana bu işlemi kolaylaştırmak için tek bir tanıtma<br />

kodu verilir.<br />

İDA'nın hazırlanması esnasında dikkatlice düşünülmesi<br />

gereklidir. İDA, devam eden proje için<br />

ve ileriki benzer işler için bir standart kontrol listesi<br />

görevi görecektir. İDA yapıldıktan sonra, yeni<br />

aktivitelerin eklenmesi veya çıkarılması veya maliyet<br />

kontrol raporlama seviyelerinin değiştirilmesi


MAKALE Teknik<br />

çok pahalı olabilir.<br />

Proje maliyetlerinde nasıl oluştuğunu dikkatlice<br />

düşününüz. Genel yanlış kanı doğrudan görevlerle,<br />

bölüştürülmüş idari görevleri birleştirmektedir.<br />

Projelerin ve elemanları sayısı değişse<br />

bile bunlar sabit kalacak mı?<br />

Çoğu projeler birkaç yüklenici firmayı ve satıcıyı<br />

işin içine dahil ederler. İDA'nı bu üreticilerin<br />

benzersiz yeteneklerine eşlerken dikkat edilmelidir.<br />

Tek bir organizasyon tarafından yapılırsa alt<br />

seviyeli elemanlar veya iş paketleri en iyi şekilde<br />

tahmin edilir ve uygulanırlar. Bu yaklaşım koordinasyon<br />

için gereksinimleri enaza indirir ve paylaşılan<br />

elemanlar problemle karşılaştığında ortaya<br />

çıkabilecek herhangi bir karmaşıklığı da yok eder.<br />

Proje yönetimi yazılımı, İDA'nı geliştirmek<br />

için kullanılabilir. Birkez görevler belirlenip kod<br />

verildikten sonra planın gelişimi çok hızlı şekilde<br />

KURS<br />

ilerleyecektir.<br />

Daha fazla bilgi için<br />

Bu makale hakkında teknik sorulan cevaplandıracak<br />

yetkiliye 412-359-2228'den ulaşabilirsiniz.<br />

A Guide to Project Management Body of Knowledge<br />

(PMBOKj, Project Management Institute<br />

130. S. State Rd., Upper Darby, P A 19082; 610-<br />

734-3330. (Fiyatı: 30 Dolara ilave olarak 3.75 Dolar<br />

gemi ve elinize geçiş ücretidir.)<br />

Bu serilere proje yönetimi üzerine önceki üç makale<br />

dahildir:<br />

"Examining teh Project Management Process" (PE,<br />

June 1994. P 73, File 9030/5004), "Defining Manager"<br />

"Planing for a Succesful Project" (PE, 9/251<br />

95, P 102, File 9030/5001.)<br />

TÜRKİYE ATOM ENERJİSİ KURUMU<br />

ÇEKMECE NÜKLEER ARAŞTIRMA VE EĞİTİM MERKEZİ<br />

RADYOGRAFİ<br />

ULTRASONİK<br />

ÇNAEM Endüstriyel Uygulama Bölümünde ISO<br />

Standartlarına göre Türkçe olarak verilecek, seviye<br />

belirleyici Tahribatsız Test kursları aşağıda gösterilmiştir.<br />

YÜZEY METOTLARI<br />

(Magnetik Parçacık<br />

ve S xvı Penetrant)<br />

GİRDAP AKIMLARI<br />

25 Mart<br />

08 Nisan<br />

06 Mayıs<br />

20 Mayıs<br />

SEVİ YE -1<br />

- 05 Nisan 1996<br />

- 19 Nisan 1996<br />

- 17 Mayıs 1996<br />

- 31 Mayıs 1996<br />

20 Mayıs -<br />

07 Ekim -<br />

28 Ekim -<br />

18 Kasım -<br />

SEVİ YE -2<br />

07 Haziran 1996<br />

25 Ekim 1996<br />

15 Kasım 1996<br />

06 Aralık 1996<br />

KURSLARLA İLGİLİ GEREKLİ BİLGİ AŞAĞIDAKİ ADRESTEN ALINABİLİR<br />

Dr. Fadıl AKGÜN<br />

Endüstriyel Uygulama Böl, Bşk.<br />

ÇNAEM P.K.:1, 34831 HavaalamtlSTANBUL<br />

: O • 212 • 540 40 5O (5 hat) / 28O1<br />

Faks : O • 212 • 548 22 30<br />

Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>


MAKALE Teknik<br />

TASARIM ŞİRKETLERİ NE İŞ YAPAR?*<br />

Columbus'un ve Ohio Eyalet Üniversitesi'nin<br />

kuzeyinde, Olentangu Nehir Yolu'nun arkasındaki<br />

haraya bitişik, kırmızı çatılı bir bina vardır.<br />

Sadece küçük bir tabela ve binanın önünde<br />

asılı, çeşitli uluslara ait bayraklar buranın sıradan<br />

bir bina olmadığının ipuçlarıdır.<br />

Dünyanın en büyük tasarım şirketlerinden biri<br />

olan Fiich Inc.'nin karargahına hoş geldiniz. Bir zamanlar<br />

eyalet idaresine ait olan bu geniş bir alana<br />

yayılmış tek katlı binalar grubu içersinde 125 kişiyi<br />

barındırıyor. Bunların arasında tasarımcılar, mühendisler,<br />

model yapımcıları, ergonomi uzmanları pazar<br />

araştırmacıları hatta psikologlar, antropologlar<br />

ve akla gelmeyecek daha bir çok uzman vardır. Bu<br />

insanlar genellikle ekipler oluşturarak, mükemmel<br />

tasarlanmış ofislerde, proje odalarında ya da başka<br />

bir deyişle "savaş alanlarında" çalışıyorlar. Boston<br />

ve Londra bürolarıyla birlikte Fitch için 300'den<br />

fazla insan çalışmaktadır ve şirketin iş hacmi 20<br />

milyon doların üstündedir.<br />

Bu rakamlar Fitch Inc.'yi San Francisco'daki<br />

IDEO ve New York'taki Henry Dreyfus gibi tasarım<br />

devleri arasında değerlendirmemiz gerektiğini söylemektedir.<br />

Bu noktada hemen şu soru akla geliyor:<br />

Böyle dev bir tasarım şirketi Ohio'nun küçücük<br />

Worthington kasabasında ne arıyor?<br />

Bir zamanlar sorunun cevabı "ortabatıdaki Müşterilere<br />

yakın olmak için buradayız" idi. Bugün burası<br />

hala uçakla Amerika'nın her yerinde çok<br />

yakındır ve böyle dışarıda bir yerde olmasının müşteriler<br />

üzerinde yarattığı imaj çok farklıdır.<br />

Peki Fitch gibi endüstri ürünleri tasarımı (İD) ile<br />

uğraşan şirketler gerçekte ne iş yaparlar? Üretici firmalar<br />

ve mühendislerinin onlar hakkında bilmesi<br />

gerekenler nedir? <strong>Mühendisleri</strong>n en yaratıcı kesimi<br />

olarak bilinseler de özellikle Fitch gibi şirketler sadece<br />

ürünlere sevimli bir yüz kazandırmaktan çok<br />

daha fazlasını yaparlar.<br />

İŞBİRLİĞİ<br />

Tasarımcılar ürün geliştirme safhasıyla yakından<br />

ilgilidirler. Sorunu çözen asıl insanlar olarak mühendislerle<br />

çok yakın bir ilişki içersinde çalışırlar.<br />

Fitch'in bir bölümü Polymer çözücüler (PSI) denen<br />

30 kadar mühendisten, oluşur. Bağlı olduğu şirket<br />

olan GE Plastik'e mühendislik, malzeme, sonlu eleman<br />

analizi, hızlı modeleme ve imalat ve montaja<br />

yönelik tasarım alanında uzmanlık hizmeti verir.<br />

Çeviren : Cahit İNAL<br />

JamesBRAHAM, MACHINREDESIGNDergisi 15Haziran 1995, S. 42-50.<br />

Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />

"Müşteri çoğunlukla GE'yi sorunlarının çözümü<br />

için arar. Biz burada devreye gireriz. Çünkü biz bir<br />

ürün geliştirme ekibiyiz." diyor Polymer çözücülerin<br />

başkanı ve GE'nin kıdemli kimyageri Damon<br />

Canfield. "Sadece GE'nin ürünlerini tasarlamakla sınırlı<br />

değil işimiz. Ancak hem tasarım hem de mühendisliğin<br />

birarada yapıldığı bir şirket olmak Fitch<br />

ise büyük üretici firmaya bağlı olmasıyla, onun teknoloji,<br />

insan gücü ve sermayesinin yardımlarıyla<br />

endüstriyel tasarımdan ürün geliştirme aşamasına<br />

çok daha çabuk geçmenin avantajlarını taşıyor."<br />

Canfield; "Artık çok az şirket sadece stilistlik<br />

yapmakla yetiniyor. Bu şekilde çalışmanın hiçbir<br />

geçerliliği kalmadı." diyor. "Pazar değişti. Herhangi<br />

yeni bir ürün geliştirirken malzeme ve teknoloji<br />

hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak gerekiyor,<br />

ürün geliştirme çemberi bugünlerde çok daha hızlı<br />

dönüyor ve pazara girmek de artık iyice zorlaştı."<br />

"Fitch ve PSI'nin son birkaç yıldaki getirişi<br />

750.000 doların üstünde. Başlangıçta 2 boyutlu, masaüstü<br />

tabanlı Auto CAD'le mühendislik yapan bir<br />

kuruluşken şimdi Unix tabanlı Silikon Grafik İş İstasyonları'nda<br />

çalışır hale geldik." diye ekliyor Canfield.<br />

Fitch'in GE Plastik ile olan baeı ortaklık ve diğer<br />

birkaç ilişkiyi barındıran bir dayanışma ilişkisidir.<br />

Fitch'in sloganı da buna işaret ediyor:<br />

"Tasarımda İş Ortaklığı" Öncelikle müşterimizin<br />

nasıl bir iş yaptığını ve ne istediğini anlamaya çalışıyoruz,<br />

daha sonra neyi tasarlayacağımızı belirlemeye<br />

çalışıyoruz" diyor şirketin ödüllü<br />

tasarımcılarından, Boston'daki başkan yardımcısı<br />

David Gresham.<br />

PROJEDE ÇEŞİTLİLİK<br />

Şirketin diğer bir başkan yardımcısı William Faust<br />

; "Fitch'de tasarım aşaması, mühendislik ve buna<br />

bağlı işlemler de dahil olmak üzere 6-8 ay<br />

sürüyor" "İşin teorik kısmı araştırma ve insan faktörünüde<br />

içeren tasarım aşaması üç ay alıyorsa,<br />

mühendislik, parçaların teknik çözümleri, testler,<br />

prototiplerin yapılması ve sertifikalandırma aşamaları<br />

da en az altı ay alıyor. Ancak bu sürenin değişmesi<br />

de olasıdır. Tasarımı çok basit olan bir<br />

ürünün üretimi ise çok zor olabilir" demektedir.<br />

Fitch 50 ile 75 arasında aktif müşterisi var. -Bir<br />

yılda bunların ortalama 40'ıyla iş yapıyorlar. İşin<br />

yarısı bu şirketlerin ilk 10 tanesi için yapılıyor. Pro-


MAKALE Teknik<br />

jeler üç ana istasyon üzerinden yüzlerce diğer istasyona<br />

ulaşabiliyor. Bu projelerin bazıları, yeni bir<br />

ürünün tasarımı gibi mühendislik de gerektiren<br />

500.000 dolarlık son derece karmaşık bir iş olabilirken,<br />

bazıları da 5000 dolarlık küçük bir renk çalışması<br />

olabiliyor. Ürün geliştirmeyi içeren işler<br />

toplam gelirin %50 ya da 60'ını oluştururken geri<br />

kalan gelir pazarlama ya da buna bağlı etkinliklerden<br />

elde ediliyor.<br />

İşin yoğunluğu konusunda bir tahmin yapmak<br />

genellikle imkansızdır. 7 yıl önce Koreli elektrik<br />

elektronik şirketi Goldstar için bir bilgisayar monitörü<br />

tasarlamışlar. Bunun dışında bir mikrodalga fırın<br />

hariç bugüne dek aynı firma için başka bir iş<br />

yapılmamış. Şimdi ise ellerinde Goldstar için birkaç<br />

proje daha var.<br />

Fitch şu an bir başka Japon ev aletleri üreticisi<br />

için de pojeler geliştiriyor. Bugün müşterilerin çoğunun<br />

istediği basit bir tasarım yapmaları değil,<br />

bütünlüklü bir ürün geliştirme stratejisi oluşturmalarıymış.<br />

Şirket daha yüksek kalitede ve nitelikli<br />

ürünlerle imajını sağlamlaştırmak istiyor. Bu yüzden<br />

de Fitch karargahındaki en büyük asvaş odası<br />

ki büyüklüğü yaklaşık 4.5m X 9 m'dir. Şirketin pazarlarını<br />

gösteren paneller ve üzerlerinde tasarladıkları<br />

ürünler bulunan raflarla donatılmıştır. Yeniden<br />

yapılanma projesinin başkanı Faulst, "Mevcut ürünlerimize<br />

bakarak yeniden tasarlanmalarına ya da tamamen<br />

atılıp yeni ürünlerin geliştirilmesi<br />

gerektiğine karar veriyoruz. Aynı zamanda malzeme,<br />

renk, görünüş ve tasarım gibi bize rehber olabilecek<br />

notlar düşüyoruz ve üzerlerine" diye<br />

belirtmektedir.<br />

Birçok ekip ve savaş odalarında biraraya gelirler.<br />

Bu odalarda çizimler duvarlara asılmıştır ve alternatif<br />

ürünler sergilenmektedir. "İnsanlar bazen burada<br />

günlerini hatta haftalarını harcayabilirler, sonra da<br />

masalarına dönüp çizimlerini yaparlar." diyor. Faust.<br />

"Bu odalar sürekli değişir ve çoğunlukla burada<br />

aynı anda 20-30 ürün sergilenir. Canfield'e göre,-<br />

"projeler aslında bir yol haritası gibi izlenirler "Bütün<br />

basamaklar üzerinde uzlaşır ve her kavşakta neyin<br />

yer alacağına karar veririz. Bu hangi bilgilerin<br />

kimlerden alınabileceğini gösterir. İnsanlara büyük<br />

projelerin arasında nerelerde yürümeleri gerektiği<br />

göstermelisiniz yoksa yollarını kaybederler. Bu aynı<br />

zamanda, zaman kaybı demektir.<br />

Müşterilere yapılan işi göstermek çok önemlidir.<br />

İşlerin tıkırında gittiğini onlara ancak 6-12 ayda kanıtlayabilirsiniz.<br />

İşin bitmiş kısımlarını mutlaka<br />

görmeleri gerekir, aksi takdirde sinirlenebilirler."<br />

Fitch'in "ürün geliştirme"ye dört boyutlu bir bakışı<br />

var: keşfet, tanımla, tasarla ve teslim et. "Araştırma<br />

olguların keşfedilmesini sağlar.<br />

Sonraki aşamada tanımlamaları yapar ve ne ya-<br />

pılması gerektiği konusunda görüş birliğine varırız.<br />

Daha sonra ürünü tasarlamaya başlarız ve tamamlanmasıyla<br />

birlikte teslimat için hazırlanırız." diyor<br />

Canfield. Fitch tarafından tasarlanan ürünlerin %50<br />

ya da 60'ı pazara hemen ulaşıyor ki bu da son derece<br />

çarpıcı bir hız, diğer ürünlerin gecikmesinin ise<br />

tasarımla hiçbir alakası yok.<br />

BİR PROJE ÖRNEĞİ<br />

Fitch'in GE Plastik ile bağı sayesinde "Compag<br />

Computer" için yaptığı son iş, aynı zamanda, şirketin<br />

genişleyen hareket alanına da güzel bir örnek<br />

teşkil ediyor. Fitcb ve PSI, Euclid, ProEngineer, Alias,<br />

Master Series gib CAD yazılımlarını kullanabilen<br />

yeni bir dizüstü bilgisayarın geliştirilmesi için<br />

çalışıyorlar.<br />

Birçok büyük şirket gibi Compag da kendi tasarım<br />

ve mühendislik ekibine sahip, ancak dışarıdan<br />

aldığı destekle ürünün eıı güzel görünüme, özelliklere<br />

ve kullanım kolaylığına sahip olduğunu onaylatmış<br />

oluyor.<br />

Geleneksel bir özellik olarak, Fitch, bilgisayar<br />

tabanlı hizmetler sunmaktadır. Ancak her nekadar<br />

bunların bazıları bir zarfın arkasında karalanan taslak<br />

çizim kadar sabit grafiklerse bazıları Alias'ta yapılan<br />

CAD çizimleri kadar karmaşıktır.<br />

Bunların üç-dört alternatif olarak müşterinin beğenisine<br />

sunulmakta, daha sonra da geliştirilmektedir.<br />

Canfield, bu durumu büyük bir kapsamdan tek<br />

bir fikir üreterek daha geniş bir uzlaşmaya varmaya<br />

çalışıyoruz" diye açıklamaktadır.<br />

Şirket, kapsamı fizibilite ve uyum çalışmalarıyla<br />

CAD modelleri yaratarak geliştirir. Canfield şunu<br />

vurgulamaktadır; Tasarım mühendislik ve üretim<br />

anlamında hep bir gelişme içersinde olmalısınız.<br />

Sürekli öğrenme yapısı, tasarım, mühendislik ve<br />

üretimin fonksiyonları arasında iletişimle kurulmalıdır.<br />

Değişimle uyum şarttır. Çünkü buluş bir defada<br />

olmaz. Tüm bu süreç boyunca kademe kademe<br />

gerçekleşir."<br />

İlk kavramsal modeller bilgisayar tabanında geliştirilerek<br />

daha iyileştirilmiş modellere dönüştürülürler.<br />

Sonraki aşamada yine bilgisayarla birkez<br />

daha gözden geçirilirler. En son aşamada ise fonksiyonel<br />

prototip test edilerek esas modele varılıyor.<br />

Günümüzde ürünün tasarlanması ve test edilmesi<br />

dahil diğer aşamalarda FEA kullanılmaktadır.<br />

Bütün bunların yanında kullanıcıyı düşünerek kullanımı<br />

kolay modeller yaratmak gitgide daha da<br />

önem kazanmaktadır.<br />

Projelendirmedeki bu basamakların hepsi Compag<br />

mühendis ve tasarımcılarına aynı zamanda onların<br />

da gelişmesine katkıda bulunmak için<br />

anlatılmıştır. "Bütün bu aşamalardan tek tek geçtik.<br />

Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>


MAKALE Teknik<br />

Zaman zaman doğru yapıp yapmadığımızı bazen de<br />

neyi farklı yapabileceğimizi sorguladık. Böylece çok<br />

daha iyi sonuçlara ulaştık. Eğer bu sefer 9 ayda tamamladıysak<br />

gelecek sefer bu 7 aya inecek" diyor<br />

Canfield.<br />

İLERİDE NELER VAR ?<br />

Bugün birçok ürün birbirine benzediği için, fiyat<br />

düşürme yoluyla varolmaya çalışıyor. Örneğin notebooklar<br />

dizüstü bilgisayarlar vb., hepsi de aynı özellikler<br />

ve aynı kaliteye sahiptirler. Atılım yapabilmek<br />

için farklılaşma gerekir bu da tasarımcılar için<br />

daha çok iş demektir.<br />

"Bilgisayar şirketlerine iş yapabilmek için yıllarımızı<br />

harcadık, sonra birden bire hepsi başımıza<br />

üşüştüler." diye devam ediyor. Faust. "Neden derseniz,<br />

çünkü insanlar PC'lere alışıyorlar ve tasarım ve<br />

geliştirme, PC'lerin 5000 ile 7000 dolar arasında satıldığı<br />

ve erişilmesi güç aletler oldukları zamankinden<br />

çok daha önemli hale gelmiştir."<br />

Tasarım uzmanı Gresham şöyle demektedir,-<br />

"PC'ler artık başka fırsatlar da sunuyor. Bir zamanlar<br />

sadece doktorlar ve uzman teknisyenler tarafından<br />

kullanılırken, önce maliyetleri arkasından da<br />

fiyatları düştü. Motorola şirketi renkli PC'ler bile<br />

üretti. Neredeyse modanın parçası oldu bu aletler."<br />

Beklentisinin bilgisayarların da tost makineleri ve<br />

TV'ler gibi yeni tasarımlara açık, günlük yaşamın<br />

parçası olan aletler haline gelmesi yönünde olduğunu<br />

da ekliyor.<br />

Gresham'ın "güzel fakat minimal, ciddi bir modernizm<br />

dediği şeyden kopuş olarak adlandırdığı ve<br />

Braun Kahve <strong>Makina</strong>sı ile örneklediği bu dışavurumcu<br />

değişim hakkında kendisi de oldukça coşkuludur.<br />

"Teknoloji, ürünleri yeniden eğlenceli hale<br />

getirilebilir" diye bir iddiada bulunmaktadır." Tamamen<br />

ciddi olmak zorunda değiller,- sıradışı, kişilikli<br />

olabilirler, tıpkı insanların bir zamanlar kendilerini<br />

arabalarıyla özdeşleştirme örneğinde olduğu gibi.<br />

Evde kullanım amaçlı aletler artık tasarımcılar<br />

için geniş bir pazar oluşturuyor. Tıbbi ve cerrahi<br />

aletler de öyle. Fitch'in tasarımlar yaptığı en büyük<br />

üç alan bilgisayar/iletişim, tıbbi aletler ve ev ya da<br />

bahçe aletlerinin yarattığı alanlardır.<br />

Bilgisayarın TV, fax, telefon gibi aletlerle uyumlu<br />

hale getirilmesi iletişim teknolojisinde bir sıçramaya<br />

yol açmıştır.<br />

Tasarımcılar da bu yakınlaşmadan olabildiğince<br />

yararlanmaktadır. Hewlett Packard gibi bazı dev şirketler<br />

ise neredeyse tüm tasarımcılarını işten çıkararak<br />

tasarım stüdyolarıyla çalışmaya başlamıştır.<br />

Bir diğer tasarım yönelimi ise müşteri isteklerinin<br />

daha çok gözönüne alınmasıdır. Fakat ürünlerin<br />

çok hızlıca yenilenmesi neticesinde tasarımında<br />

Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />

sürekli yenilenmesi gerekmektedir. Sony Walkman<br />

buna mükemmel bir örnektir.<br />

Son oniki ayda Sony tarafından 12 değişik model<br />

üretilmiştir. Ancak bunların dış görünüşü farklı olsa<br />

da yaptıkları iş hep aynıdır.<br />

DEĞİŞEN TEKNOLOJİ<br />

Greshann, "Teknoloji işimizi çok kolaylaştırıyor"<br />

demektedir. "Artık çizim yapmak ya da model<br />

oluşturmak zorunda değilim. Mühendisler de aynı<br />

şekilde üretimciler için çizimler yapmak zorunda<br />

değiller. Mühendisler de aynı şekilde üretimciler<br />

için çizimler yapmak zorunda değiller. Aleti yapacak<br />

kişinin hazır dosyayı alması, ondan bakarak<br />

aleti yapması çok kolaylaşmaktadır. Ancak bu arada<br />

biz tasarımcılar aynı alet için çok beğendiğimiz<br />

birkaç tasarım daha yapmış olabiliriz. Stereolitografi<br />

kapımızda ve biz polimerlerin daha da geliştirilmesini<br />

bekliyoruz. Çok yakında işimiz daha<br />

kolaylaşmış olacak. Ardından insanlar 500.000 doların<br />

fabrikayı üretime hazırlamak için değil, tasarım<br />

ve mühendislik için alındığını farkedecekler."<br />

Tasarımcılara büyük kolaylıklar sağlandığından<br />

onlar da teknolojiyi günü gününe takip etmeye çalışırlar.<br />

Canfield şöyle diyor,- "Becerikli insanlarla beraber<br />

çalışarak, teknolojinin hep bir adım önünde<br />

olmalıyız. Onu ne zaman kullanacağımızı iyi bilmeliyiz.<br />

Tabi ki iyi teknoloji her zaman iyi tasarım<br />

demek değildir. Çünkü o sadece bir araçtır. Sanatçıya<br />

onu iyi kullanmak düşer. Bu anlamda bilgisayar<br />

çok marifetli bir çizim tahtasından çok da farklı değildir,<br />

ancak işleyiş hızı, silip tekrar düzeltmede<br />

sağladığı rahatlık elbette ki göz kamaştırıcıdır.<br />

Söylediklerine rağmen Gresham çoğunlukla kağıt<br />

üzerine çizmeyi yeğleyen biridir. Diğer tasarımcılar<br />

bilgisayar kullanırken ben hala tahta üzerine<br />

çizmeyi tercih ediyorum. Fitch stili bir tasarım istemediğimizde<br />

önden kurtulmak için epey çabalıyoruz.<br />

Ancak kurtulmamız gerekiyorsa mecburuz.<br />

Çünkü müşteri bizden hizmet bekliyor."<br />

Alias 3D gibi yazılımlar mükemmel, üç boyutlu<br />

ve fotorealistik ürünler veriyor ancak Fitch hala 3<br />

boyutlu modeller yapmakta ısrarlıdır. Bir bardağı<br />

ele alıp bakmak çok farklı bir duygudur ve bilgisayar<br />

o duyguyu vermez. Gerçek boyutlarda bir modelini<br />

yapmadıkça, hiçbir ürünümüzün üretimine izin<br />

vermeyiz. 2 boyutlu bir çizimle, 3 boyutlu gerçeklik<br />

arasındaki fark bazen sizi inanılmaz derecede şaşırtabilir.<br />

Fitch'in tasarım politikaları işte budur<br />

Bu yazı hernekadar bir firmanın işlevlerinden tasarım<br />

politikasından bahsediyor gibi görünse de,<br />

"tasarım şirketi" kavramının hayatımıza girmesi gerektiğini,<br />

bu işi uzun zamandır meslek edinmiş<br />

esaslı bir firmayı örnek alarak açıklaması bakımından<br />

bizlere ışık tutacaktır.


ı BİLGİSAYAR l<br />

DÜNYASI<br />

SÜRÜCÜLER<br />

I<br />

omega firmasının dizayn ettiği yeni disk sürücüler,<br />

25 Mbyte ve 100 Mbyte disketler kullanıyor.<br />

Dloppy disketlere benzeyen bu disketlerin ortalama<br />

ulaşım zamanı 30 milisaniye ve ortalama bilgi<br />

transfer hızı l Mbyte/saniye. Teyp şeklindeki yedekleme<br />

ünitelerine ucuz bir alternatif olarak tasarımlanan<br />

bu sürücülerin fiyatı yaklaşık 200 Amerikan<br />

doları. 100 Mbyte kapasiteli disketin fiyatı 20,<br />

25 Mbyte kapasiteli disketin fiyatı ise yaklaşık 10<br />

Amerikan doları. Bilgisayara dışarıdan bağlanan ve<br />

taşınabilir olan bu sürücüler PC'ler ve Macintosh<br />

bilgisayarlara paralel port veya SCSI arayüzü (interface)<br />

ile bağlanabiliyor.<br />

BİLGİSAYAR DESTEKLİ TASARIMDA<br />

(CAD) TARAYICILAR<br />

Tarayıcı kullanılarak kağıt üzerindeki çizimler<br />

elektronik bilgiye çevrilebilir. Çizimler bu tür bilgiye<br />

çevrildikten sonra bilgisayar ile çizim üzerinde<br />

değişiklikler yapılabilir. Renkli veya siyah beyaz<br />

resimleri bilgisayara yükleyebilecek çeşitli tarayıcılar<br />

vardır.<br />

Tarayıcı fiyatları çözünürlükle orantılı olmasına<br />

rağmen, başka etkenler de vardır. Örneğin Macintosh<br />

bilgisayarlar için üretilmiş $ 2500 değerindeki<br />

bir tarayıcı 600 dpi (dor per inch - bir inçteki nokta<br />

sayısı) çözünürlükte renkli veya gri tonlamalı bilgi<br />

üretebilir. Bilgisayara SCSI port üzerinde bağlanan<br />

bu tarayıcı, 200 dpi çözünürlükte bir dakikada 25<br />

* MMO Genel Merkez.. ** ODTÜ işletme Yüksek Lisans<br />

Hazırlayanlar : Aylın TOPAKOĞLU*, Bülent TOPAKOĞLU'<br />

sayfa tarayabilir. $ 6000 değerindeki bu tarayıcı<br />

200-400 dpi arasında çözünürlük seçeneklerine sahiptir<br />

ve 64 gri ton üretebilir. Büyük paftalar için<br />

kullanılan tarayıcılar genellikle merdaneler ile sıkıştırma<br />

sistemini kullanırlar ve daha pahalıdırlar.<br />

Bu tarayıcılar normalde 400 dpi çözünürlükte olmalarına<br />

rağmen enterpolasyon ile bunu 800 dpi'e<br />

kadar arttırabilirler. 8 bit, 256 gri ton üretebilen<br />

tarayıcılar, 200 dpi ile 36" x 40" (90cm x lOOcm)<br />

boyutlarındaki paftayı l dakikadan az bir sürede<br />

tarayabilirler.<br />

Tarayıcıların elde tutulan küçük modelleri de<br />

vardır. Bu cihazların fiyatları $500'dan başlar ve<br />

renkli veya siyah beyaz oluşlarına göre fiyat değişir.<br />

Broşürlerdeki illüstrasyonlar boyutlarındaki resimleri<br />

taramak için dizayn edilmişlerdir, Bu cihazlar<br />

200 dpi çözünürlükte renkli veya 400 dpi gri tonlamalı<br />

olarak yaklaşık lOcın enindeki bir kolonu<br />

4 milisaniyede bir satır hızında tarayabilirler. Parlaklık<br />

ve ışık yoğunluğu ayarlarının yapılabildiği bu<br />

cihazlarla birlikte, taranan resimlerde değişiklikler,<br />

yapılabilmesini sağlayan basit bir yazılım da birlikte<br />

verilir.<br />

TruScan C5400 Tarayıcı<br />

TruScan CS400 modeli tarayıcı, 400 dpi çözünürlükte<br />

36" (90cm) enindeki paftaları 24 bit tam<br />

renkli olarak tarayabiliyor. Tarayıcı aynı zamanda<br />

renkleri kullanıcının tanımladığı şekilde sınıflara<br />

ayırarak özel parçaların görünmesini ve seçimini<br />

kolaylaştırabiliyor. Bu özellik sayesinde fon rengi<br />

asıl resimden tamamen ayrılabiliyor. 24 bit renkli<br />

görüntüler isteğe bağlı olarak 8 ve 4 bite kadar sıkıştırılabiliyor.<br />

Vidar System Co. (Herndon, Va,<br />

Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>


BİLGİSAYARI<br />

DÜNYASI<br />

USA) tarafından üretilen tarayıcı, E boyutlarındaki<br />

bir paftayı l dakikada tarayabiliyor.<br />

MONİTÖRLER<br />

Bilgisayar ekranlarının (monitörlerin çözünürlükleri<br />

rezolusyonları) genellikle piksel cinsinden ifade<br />

edilir. Örneğin çözünürlüğü 1024 x 748 piksel olan bir<br />

monitör, görüntüyü oluşturmak için yatay eksende<br />

1024, düşey eksende 748 ayrı nokta kullanır. Yani<br />

ekranda toplam 1024x748 = 765,952 piksel vardır. Bu<br />

tanımlama ekran boyutlarını hesaba katmadığı için<br />

sorunlara yol açabilir. 13" boyutlarındaki bir ekranda<br />

1024 x 748 çözünürlükte oluşturulan bir görüntü, 19"<br />

boyutlarındaki bir ekranda aynı çözünürlükte oluşturulan<br />

görüntüden daha net olur.<br />

Bazı imalatçılar bu sorunu ortadan kaldırmak için<br />

ekran yoğunluğunu dpi (dot per inch-bir inçteki nokta<br />

sayısı) cinsinden verirler. 13" ekranda 1024 x 748<br />

piksel yoğunluğu yaklaşık 97.5 dpi iken, 19" ekranda<br />

aynı yoğunluk 66.7 dpi olur. Genelde PC ekranlarının<br />

yoğnuuğu 40 dpi ile 72 dpi arasında değişmekle birlikte,<br />

bazı ekranlar 300 dpi'e kadar çıkabilirler.<br />

Ekrandaki görüntü yaklaşık saniyede 60 kez yeniden<br />

taranır. Ekranda görüntüyü oluşturan fosfolar her<br />

bir taranmada parlaklaşır ve hemen solmaya başlarlar.<br />

Eğer bu fosforlar yeniden taranmadan solmaya başlarlarsa<br />

ekranda titreşim hissedilir. Tarama frekansı<br />

ve ekranın "interlaced" veya "noninterlaced" olması,<br />

ekranda titreşim görülmesini etkiler, "interlaced" ekranlar<br />

görüntüyü tararken her seferinde ekranın sadece<br />

yarısını yeniden oluştururlar. "Noninterlaced" ek-<br />

Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />

ranlar ise her seferinde tüm görüntüyü yeniden oluşturular.<br />

Fazla hareketli olmayan görüntüler "interlaced"<br />

ekranlarda titrek görüntüye sebep olabilirler.<br />

Büyük ekranlardaki görüntü insan gözünün titreşime<br />

daha hassas olan dış kenarları tarafından algılandığı<br />

için, 13"ten büyük "noninterlaced" ekranlar titreşimi<br />

önlemek için 60 Hz'den daha yüksek frekanslara ihtiyaç<br />

duyabilirler. Ergonometri araştırmalarına göre<br />

19" ekranda 60 Hz kullanılması halinde çoğu kullanıcı<br />

titreşimi hissedebilmesine rağmen, 70 Hz yenileme<br />

hızında kullanıcıların sadece %10'u titreşimi<br />

algılayabilmiştir.<br />

Renkli ekranlardaki bir pikseli oluşturmak için üç<br />

ayrı renkteki benekler kullanılır. Mavi, yeşil ve kırmızı<br />

renkli bu benek grupları arasındaki uzaklık görüntünün<br />

kalitesini etkiler. En iyi uzaklık değeri 0.21<br />

iken, 0.36'dan büyük değerler düşük kalitelidir. Piyasada<br />

şu anda 0.28 ve 0.39 değerlerinde monitörler satılmaktadır.<br />

TÜRKÇE KLAVYE<br />

Kullandığınız klavyede Türkçe harfler var fakat<br />

bunlara bastığınızda ekranda başka şeyler çıkıyor.<br />

Klavyede iki nokta üst üste "Ç"nin hemen sağındaki<br />

fakat siz shift + "ş" basmak zorundasınız.<br />

Aşağıda kullandığınız Türkçe klavyeninin sisteminize<br />

nasıl tanıtılması gerektiğini bulacaksınız.<br />

Autoexec.bat dosyanıza aşağıdaki satırları ekleyin.<br />

Bunu yapmak için herhangi bir kelime işlem programını<br />

veya DOS ile gelen "Edit programını kullanabilirsiniz.<br />

C:\DOS\MODE CONCP PREPARE=((857) C:\DOS\EGA2.CPI)<br />

C:\DOS\MODE CON CP SELECT=857<br />

C:\DOS\KEYB TR,,C:\DOS\KEYBRD2.SYS\ ;d:179<br />

Eğer Türkçe F klavye kullanıyor iseniz son satırdaki<br />

179 yerine kullanın.<br />

Config.sys dosyanıza aşağıdaki satırları ekleyin:<br />

COUNTRY=90,857,C:\DOS\COUNTRY.SYS<br />

DEVICE=C:\DOS\DISPLAY.SYS CON = (EGA,857,1)<br />

Sisteminizi açıp kapatın. Açıldığında eğer hala<br />

klavyeniniz doğru çalışmıyorsa DOS dizinindeki "readme.txt"<br />

dosyasında çeşitli ülkelere göre değişikliklerin<br />

nasıl yapılması gerektiği anlatılıyor. Değişik<br />

numaraları denemeniz gerekebilir. En kolayı ise, kullanmanız<br />

gereken numaraları sisteminizi satın aldığınız<br />

satıcıya sormak.


<strong>TMMOB</strong> <strong>Makina</strong> <strong>Mühendisleri</strong> <strong>Odası</strong><br />

Ankara Şubesi<br />

bilgisayar kursları<br />

V*r<br />

6. dönem açılacak kurslarımız ...<br />

KURSUN ADI -KODU<br />

AutoCAD R12<br />

AutoCAD Rl 2<br />

Ofis Otomasyon<br />

(DOS.VVİndov* 3.1,Winw>rd6.0,Excel )<br />

Ofis Otomasyon<br />

(DOS.VVindov* 3.1,Wimvt>rd 6.0,Excel )<br />

Ste<br />

SAAT ! HAFTA<br />

DERS G ÜNLERİ<br />

A 7fc.<br />

A^jâ A Au *oCAD R 12 for MS-DOS<br />

96<br />

96<br />

72<br />

72<br />

11<br />

12<br />

9<br />

8<br />

pazartesi , çarşamba ,<br />

cuma<br />

cumartesi , pazar<br />

OFİS OTOMASYON<br />

cumartesi , pazar<br />

sak,perşembe,cumartesi<br />

• Kurslarımızı başarı ile tamamlayanlara MMO Kurs Başarı Belgesi verilmektedir.<br />

• Kurslar öğrenciler ve yükümlülüklerini yerine getiren <strong>TMMOB</strong> üyelerine indirimlidir.<br />

• Kurs bedellerinin ödemelerinde uygun taksitler yapılmaktadır.<br />

• Kurslarımız bilgisayar başında uygulamalı olarak verilmektedir.<br />

• Her iki kişiye bir bilgisayar düşmektedir.<br />

DEBS<br />

SAATtEEİ<br />

18:30-21:30<br />

09:30- 13:30<br />

14:00- 18:00<br />

18:30-21:30<br />

Bilgisayarlarımız 80486DX-66,SVGA renkli ekran monitörlü ve 420 MB hard disk, 8 MB ınemory kapasitelidir.<br />

Başvuru: Aylin Topakoğlu, Sümer Sok. 36/1 Demirtepe/ANKARA Tel: 231 8ü 22 - 23 l 80 21 Fax:2318020<br />

BAŞLAMA<br />

TAKİHt<br />

6 Mayıs<br />

15 Haziran<br />

25 Mayıs<br />

1 4 Mayıs


ÇALIŞMA<br />

GÜVENLİĞİ<br />

DOĞAL GAZ DAĞITIM VE İLETİM HATLARINDA<br />

İŞ GÜVENLİĞİ<br />

Ruhi ÖKTEM*<br />

Dünyada ve ülkemizde iletim ve dağıtım hatlarında<br />

yaşanan kazalar TV ve gazete haberlerinde<br />

sıklıkla yer almaktadır.<br />

Haberler incelendiğinde, kazaların en çok kepçe<br />

operatörlerinin doğal gaz boru hattına zarar vermeleri<br />

şeklinde oluştuğu görülür. Bunu deprem, korozyon ve<br />

yapım esnasında oluşan kazalar izlemektedir.<br />

Bu çalışmada, doğal gaz çalışmalarında iş güvenliği<br />

mühendisliği yapmış, danışman olarak hizmet vermiş<br />

birisi olarak (yaşanmış kazalardan ilham alarak) yapılacak<br />

projelerde konunun üzerinde önemle durulmasının<br />

gerekliliğinden söz edilecektir. [4]<br />

DAĞmM İŞÇİLERİNİN RİSKLERİ<br />

Dağıtım grubunda çalışan işçiler için riskler oldukça<br />

fazladır. Trafik kazası riski çalışma yolda yapıldığı<br />

için oldukça fazladır. AMEC-KUTLUTAŞ Doğal<br />

Gaz Dönüşüm projesi yapılırken bizzat verdiğim<br />

talimatla kanalların önüne işaretleme ile ilgili her<br />

türlü önlem alındıktan sonra, bir aracın park edilmesini<br />

sağlamıştım. Bu önlem kitaplarda yazılı olmayan<br />

bir riske, alkollü şoförler riskine karşı alınmıştı.<br />

Çünkü işçimiz bize güvenerek kanala iniyordu ve<br />

onun alkollü bir araç tarafından çiğnenmesine engel<br />

olmak görevimizdi. [1]<br />

Trafik Kazaları : Mesai saatleri içinde olursa iş kazası<br />

sayılan trafik kazalarından korunma için özel eğitim<br />

planlanması gereklidir. Çünkü nasıl göründüğünü<br />

araçların fren mesafesini ve diğer faktörleri hesap<br />

edemeyen bir düz (vasıfsız) işçinin kazaya uğrama<br />

olasılığı fazladır.<br />

Yargıtayımız işçilerin biniş ve inişlerinde nezaretçi<br />

bulunmasını dahi öneren kararlar almaktadır. İşçilerin<br />

topluca getirilip götürülmeleri servis araçlarındaki<br />

kazalar da iş kazasıdır. SSK Kanunu (506/11).<br />

Şoförlerin de ayrıca eğitilmesi ve şantiye içi hız<br />

sınırlarına uymasının sağlanması gereklidir.<br />

Göçme Kazaları : Kanal göçmeleri Yapı İşleri Tüzüğünün<br />

emredici kurallarına uyulduğu takdirde çok<br />

azalacaktır, ancak eski alışkanlıkları terk etmek hiç<br />

te kolay olmamaktadır. Özellikle don sonrası ve yağışlı<br />

havalarda pek çok işçinin ölümüne sebep olan bu<br />

kazalar pek çok da mühendisin yargılanmasına yol<br />

açmaktadır.<br />

1.5 metreden derin kazalarda iksa yapılması zorunludur.<br />

Bu kurala uyulmazsa kazı kenarlarının<br />

eğimli olması şartı aranır. Bu da yapılmamışsa tehlike<br />

var demektir.<br />

* tş Güvenliği uzmanı - MMO<br />

Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />

Kazılarda açılan her yerin iksa ile yapılması ve<br />

hemen kapatılması esası aranmalı ve gidecek iksa<br />

miktarı daha proje safhasında hesap edilerek finansmanı<br />

sağlanmalı, şartnameye iksa yapma zorunluluğu<br />

konmalıdır.<br />

Kanal kenarlarındaki toprakların ve vinçlerin getireceği<br />

yükler iyi hesaplanmalıdır.<br />

Yükleme İndirme Kazaları : Kompresörlerin oklarından<br />

kurtulduğu, sapanların koptuğu kazalar sıklıkla<br />

olmaktadır. Vince verilen işaretler de dahil olmak<br />

üzere yükleme ve indirme işlemleri bellli bir disiplin<br />

içinde planlanmalı ve uygulanmalıdır.<br />

TIRlara yükleme ve TIRların manevraları ile indirme<br />

sırasında gözetleyici personel bulunması gereklidir.<br />

Patlama Riski : Canlı gazla çalışıldığında bu risk de<br />

küçümsenemez. Olasılık çok az dahi olsa etrafa vereceği<br />

zarar nedeni ile daima göz önünde bulundurulması<br />

gerekir. Sigara içme disiplininden, borular içine<br />

gaz verilirken, Azotla tampon bölge oluşturmaya kadar<br />

bir dizi önlem titizlikle uygulanmalıdır.<br />

Yapılan her işin prosedürlere uygun yapılmasının<br />

denetlenmesi çok önemlidir. Bu denetim iç denetim<br />

olabileceği gibi dışarıdan danışman ya da uzmanlara<br />

da denetim yaptırılabilir. Patlama riski yalnız işçi,<br />

usta ve mühendisleri değil, yoldan geçenleri de etkileyen<br />

bir faktördür.<br />

BOTAŞ Yapracık'daki donma ile ABD'deki gazın<br />

basıncının ani yükselmesi kazaları (Ocak 1982 Missouri<br />

Centralia Kasabasındaki 78 evin mutfak ocağında<br />

aynı anda yangın başlamış ve evler tek katlı olduğu<br />

için ölen olmamıştı) reglajın önemini vurgular.<br />

HALKIN KARŞILAŞACAĞI RİSKLER<br />

Doğal gaz çalışmaları en az iletim hatları yapılırken<br />

halk ile iç içe olur. Dağıtım hatlarında bu böyle<br />

değildir. Yoldan geçenler ve ülkemize has bazı tehlikeler<br />

vardır ki göz önünde bulundurulmalıdır.<br />

Dağıtım Çalışmalarını Merak Nedeni İle Oluşan Riskler<br />

: Ülkemizde hiç te küçümsenemeyecek bir faktördür.<br />

Merak nedeni ile en çok çocuklar kazaya uğrarken,<br />

büyükler de bundan nasibini almaktadırlar.<br />

Kanal kenarlarından bakarken altta çalışan işçilerin<br />

başına taş düşürenlerin sayısı da az değildir. Yasal<br />

olarak 3. kişi durumundaki bu gibi kimselerin korunması<br />

çalışmalara aittir. Ancak söz dinletilememesi<br />

nedeni ile riski sıfırlamak olanaklı değildir.


VANA<br />

SEKTRNDEN<br />

LİDER<br />

GEDİK l termo


AŞINMA VE KOROZYONA<br />

YÜKSEK DİRENÇ<br />

Orifis kapama parçası<br />

aşınmaya ve korozyona dayanıklı<br />

sertleştirilmiş paslanmaz çeliktir.<br />

Tüm iç aksam yüksek kalite paslanmaz<br />

çelikten imal edilmiştir.<br />

SÜREKLİ CO 2<br />

VE HAVA<br />

TAHLİYESİ<br />

Kova üzerinde bulunan<br />

otomatik hava ve COş gazı<br />

atıcı nozül sürekli<br />

istenmeyen gazlan<br />

tahliye eder.<br />

ŞOK DARBELERİNE KARŞI<br />

MÜKEMMEL DİRENÇ<br />

Kovalı kondenstoplar özel dizaynları<br />

nedeniyle şok darbelerinden etkilenmez.<br />

Ani basınç artışı akış kanallarında<br />

kolayca absorbe edilir.<br />

TERS KOVALI KONDENSTOPLAR<br />

GEDİK termo<br />

ÇOK DÜŞÜK ORANDA<br />

BUHAR KAYBI<br />

Investment Casting<br />

döküm yöntemi ile imal edilen<br />

orifis aşınmaya karşı oldukça<br />

dirençlidir. Bu yüzden buhar<br />

kaybı yok denecek kadar azdır.<br />

OPERASYON<br />

BASİTLİĞİ<br />

Kondenstop içinde<br />

sadece kova ve orifis<br />

parçası hareketlidir.<br />

Buda operasyonu<br />

basit/eştirip verimi arttırır.<br />

•TESİSATTAKİ<br />

TORTULARDAN<br />

ETKİLENMEZ<br />

Kondenstop girişinde<br />

bulunan yüksek kalite<br />

paslanmaz süzgeç<br />

tesisatta bulunan<br />

tortuların kondenstopa<br />

zarar vermesini engeller.


KOROZYONA KARŞI<br />

YÜKSEK DİRENÇ<br />

Tüm iç aksam yüksek kalite<br />

paslanmaz çeliktir. Kapama kuvveti<br />

sağlayan yay, özel yay çeliğinden<br />

imal edilmiştir ve uzun ömürlüdür.<br />

MÜKEMMEL SIZDIRMAZLIK<br />

Sızdırmazlığı sağlayan klape ve<br />

sit malzemesi yüksek sertlikte<br />

Investment Casting<br />

döküm yöntemi ile imal edilmiştir.<br />

Cüruf gibi sert tortulardan etkilenmez<br />

ve deforme olmaz.<br />

BAKIM KOLAYLIĞI<br />

Termo emniyet ventilleri<br />

diğer armatürlerde de olduğu gibi<br />

bakım kolaylığı faktörü ön planda<br />

tutularak üretilir. Gövdeye dişli vida ile<br />

sabitlenmiş sit kolaylıkla sökülerek temizlenir ve<br />

monte edilir.<br />

GEDİK termo<br />

TAHLİYE KOLAYLIĞI<br />

Blöf kolu ve mili özel dizaynı nedeniyle<br />

çok düşük kuvvet uygulanarak ventil kolayca<br />

blöf ettirilebilir.<br />

VİBRASYONA DAYANIKLI<br />

Mil ve klape gibi sızdırmazlık grubu<br />

özel dizaynı ve hassas imalat yöntemi<br />

nedeniyle vuruntu ve vibrasyondan etkilenmez.<br />

Ayrıca blöf sırasında tehlikeli akışkandan<br />

korunması için "METAL KÖRÜKLÜ"<br />

uygulamalar önerilir.<br />

' Termo emniyet ventilleri<br />

siparişe göre üretilir.<br />

Aynı zamanda tüm üretim<br />

tek tek basınç testinden geçmektedir.<br />

Ayrıca Termo Alman - LESER emniyet<br />

ventillerinin Türkiye distrübütörüdür.<br />

Üretim programımızda olmayan<br />

basınç ve çaplar için lütfen yetkili<br />

bayii ve satış bürolarımıza<br />

temas ediniz.


ÜRETİM PROGRAMIMIZ<br />

• GLOB VANALAR<br />

• METAL KÖRÜKLÜ VANALAR<br />

• PİSTONLU VANALAR<br />

• KÜRESEL VANALAR<br />

• LPG ve DOĞALGAZ KÜRESEL VANALAR<br />

• KELEBEK VANALAR<br />

• ÇEK VALFLER<br />

• PİSLİK TUTUCULAR<br />

• KOVALI TİP KONDENSTOPLAR<br />

• TERMODİNAMİK TİP KONDENSTOPLAR<br />

• EMNİYET VENTİLLERİ<br />

• AKIŞ GÖZLEM CİHAZLARI<br />

• YANGIN HİDRANTLARI<br />

TEMSİLCİSİ OLDUĞUMUZ ÜRÜNLER<br />

• LESER Emniyet Ventilleri (0-400 bar)<br />

• JAMES WALKER Sızdırmadık Elemanları<br />

Sunmakta olduğumuz tüm ürünlerimizin yedek parça stoku mevcuttur.<br />

Ayrıca bu ürünlerimize 24 saat içinde "AKTİF SERVİS"<br />

desteği verilmektedir.<br />

PA/.AÎ<br />

GEDİK<br />

GEDİK ÜRETİM ve PAZARLAMA A.Ş.<br />

Tel.(0216)3785000 (Pbx)<br />

Fax:(0216)3782124


ÇALIŞMA<br />

GÜVENLİĞİ<br />

Çevre ile ilgilenilirken yapılan işler aksayabilmektedir.<br />

Ancak tekrar hatırlatalım ki yasal olarak işveren<br />

3. şahısları koruyamadığında suçlu durumda kalır. 3.<br />

şahısları koruyamadığında, "ağır kusur hali" geçerli<br />

sebep sayılır ve kusursuz ve kusurlu sorumluluğu<br />

keser.<br />

Hurdacıların Bir Kısmının Bulduğu Levha, Geçit vb.<br />

Aksamları Yer Değiştirmesi İle Gelen Kazalar : Bu<br />

risk bir gecede emniyeti sıfıra indirecek büyüklüktedir,<br />

alınmış önlemler aniden sıfıra inebilir. Işıldakları<br />

ertesi gün yerinde bulamayabilirsiniz. Levha ve şeritleri<br />

de öyle.<br />

Görmeyen Yurttaşlar, Alkollü Yurttaşlar, Yaşlı ve<br />

Çocukların Özel Riskleri : Yukarıda sayılan risk<br />

gruplarının her biri ayrı önem arzeder ve her bir<br />

grupla mücadelenin psikolojik, sosyolojik yanları vadır<br />

ve bu riskler daima dağıtım işçilerine hatırlatılmalıdır.<br />

Bu hatırlatma o kadar önemlidir ki yoğun iş<br />

yükü arasında kendiliğinden akıl edilmesini beklemek<br />

adeta boşunadır.<br />

DİĞER ALTYAPI KURULUŞLARININ RİSKLERİ<br />

PTT, TEK, ASKİ, BUSKİ vb. kuruluşlarda doğal<br />

gaz hatları ile kesişen hatlarının bakımı döşenmesi<br />

vb. nedenlerle daima risk altındadır. Ülkemizde öncelikle<br />

PTT çalışanlarının yanmasına sebep olan kazalar<br />

yaşanmıştır.<br />

Doğru Bir Altyapı Haritasının Olmamasının Sonuçlan<br />

: Eldeki haritalar ancak yeni şehirleşen şehirlerde<br />

iyi olabilir. Eski yerleşim merkezlerinde haritalar da<br />

doğru olmayabilmektedir. Böyle olunca Çat and<br />

Genny türünde sinyal veren dedektörler ile çalışanların<br />

tecrübesine gerek duyulmaktadır. Yetkili idare<br />

memurları da yardımcı olmaktadır.<br />

Koordinasyonun Önemi : Kesinlikle birbirinden habersiz<br />

kazı yapılmamalıdır. Bu kuruluşlar zaman zaman<br />

bir araya gelerek sorunlarını aktarmalı ve beraber<br />

çözüm yolları araştırarak işçilerini eğitmelidir. Bu<br />

kazalar sadece insan hayatı bakımından değil ekonomik<br />

yönden de küçük müteahhitleri batıracak büyüklükte<br />

kazalardır. Özellikle PTT kazaları hatlar<br />

tam dolu imiş gibi tazmin edilmektedir. Öyle olunca<br />

da kablolu yayın hatları koparıldığında cezası milyarları<br />

bulmaktadır.<br />

YURTDIŞINDA DURUM<br />

Kanada 1 da bir operatörün doğal gaz bantını koparması<br />

5 yıl hapis ve 25.000 dolar ağır para cezasıdır.<br />

İngiltere'de de insanlar gördükleri yanlışları haber<br />

verme yönünde motive ediliyorlar. Ancak ÖDÜL<br />

vermenin de ihmal edildiği söylenemez. ABD 1<br />

de Mr.<br />

Kemper işletme masraflarının %10'unu ödüle ve<br />

AAA (Awareness, Accountability, Avvards - Hesaplı<br />

olma, uyanık olma, ödüller) programına ayırmaktadır.<br />

Özellikle ABD'de alkol ve uyuşturucu kullananlar<br />

bir sorun olmaktadır. İngiltere'de HSE, ABD'de OS-<br />

HA ve Fransa'da Gas de France kaza istatistikleri<br />

tutmakta ve konuyu yakınen takip etmektedir. İngiltere'de<br />

yaşanan Ronan Point faciası bu takibin başı<br />

olmuştur. Bizde Yeşilyurt Sokak'taki patlamanın<br />

böyle bir başlangıç olmasını önermiştim.<br />

Ne yazık ki "Doğal Gaz Kurumu" türünde konunun<br />

tek sahibi bir kurum kurulamadı. Bu kurum kurulsa<br />

idi kazalarla ilgili bilgi ve deneyimler burada<br />

birikir diğer illere aktarılabilirdi.<br />

Los Angeles'teki deprem sonrası çıkan doğal gaz<br />

yangınları, Japonya'daki yangınlar dikkate alınacak<br />

olursa, deprem sonrası için de bir takım hazırlıklar<br />

yapılmasının ve bu hazırlıklar için sivil savunma,<br />

belediyeler, BOTAŞ gibi kurumların da katılmasının<br />

önemi büyüktür.<br />

Metro inşaatları gibi yeraltı dehlizlerinin özel olarak<br />

korunması gerekir. Rusya'da 6000 kişinin öldüğü<br />

kaza hala hafızalardadır. İran'da cadde havaya uçarken<br />

(17 ölü), Mexico City'de metro havaya uçmuştur.<br />

SONUÇ<br />

Sonuç olarak sadece çok az bir kısmına değinilen<br />

doğal gaz kazalarından korunmak mümkündür. Yeter<br />

ki eğitime gereken önemi verelim ve proje safhasında<br />

iyi bir işgüvenliği organizayonu planlaydım. ABD'de<br />

bu iş bilgisayarla yapılmakta ve en güzel öğretim<br />

metodları OSHA, EPA gibi kurumların onayı ile ticari<br />

olarak sunulabilmektedir (2).<br />

Yaşanan tecrübelerin boşa gitmediği organizasyonlar<br />

içinde olmak ve aynı kazaları tekrar yaşamamak<br />

için Odamızın düzenlediği son Doğal Gaz Sempozyumu<br />

bana umut verdi.<br />

Doğal Gaz kazalarında ölen insanlarımızın anıları<br />

önünde saygı ile eğilirken yeni kurbanlar verilmemesi<br />

için, iş güvenliğini ihmal etmeyen herkesi içtenlikle<br />

kutluyorum.<br />

KAYNAKÇA<br />

1. Öktem R., "Kent İçi Şantiyelerde İş ve Çevre Güvenliğinin<br />

Çıkmazları", Çalışma Ortamı, Sayı. 2, s. 54, Mayıs<br />

1992.<br />

2. Congram E. G., 'Computer Based Trainin.g Sirnplijıies Safety<br />

Compliance", Pipeline and Gas Journal, p. 55, May<br />

1995.<br />

3. Öktem R., Ankara Yeşilyurt Sokak'taki Doğal Gaz Patlamışının<br />

Olduğu Tarihi Hatırlayalım. "4 Hazıran'ı Unutmadık!",<br />

Standard, s. 21, Şubat 1993.<br />

4. Tarkan R, Baybars O., "Ankara Doğal Gaz Projesinde Teknik<br />

Emniyet", Doğal Gaz Dergisi, Sayı. 22, s. 96.<br />

5. Pipeline and Gas Journal Jan. 1993, P.18 (Pipeline Safety<br />

Law Establishes New Standards)<br />

Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>


MAKALE İnceleme - Araştırma<br />

KALIP HATALARI ÜZERİNE TASARIMIN, MALZEMENİN<br />

VE YAPILAN ISIL İŞLEMİN ETKİSİ<br />

İrfan AY*<br />

Ö Z E T<br />

Genellikle kalıp hataları, tasarımlamadan,<br />

malzemenin kendisinden ve ısıl işlemlerden<br />

kaynaklanır. Bu makalede, hatalara örnekler<br />

verilip tavsiyeler yapılmaktadır.<br />

A<br />

T<br />

Failures of dies generally derive f r om design,<br />

material and heat treatment. in this<br />

paper we have shovm examples belong to<br />

these failures and recommended.<br />

* Yrd. Doç. Dr. BAV Müh. Mim. Fak. Balıkesir<br />

** Öğr. Gör. B AO Müh. Mim. Fak. Balıkesir<br />

Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />

GİRİŞ<br />

Sare GÜLAÇ**<br />

Ü<br />

retimde kullanılan kapıları genel olarak, soğuk şekil vermek<br />

için ve sıcak şekil vermek için kullanılan kalıplar olarak sınılandırabiliriz.<br />

Piyasadaki üretim sahasında da en fazla kesme<br />

delme, dövme, çekme, extrüzyon ve haddeleme işlemlerinde vazife<br />

görürler. Kalıplar, diğer metal parçalarından iki özellikleri sebebiyle<br />

ayırt edilirler. Birincisi, pek çok ürünün üretilmesinde direkt ya<br />

da indirekt yer alırlar. Bu açıdan bakıldığında, kalıpta oluşacak<br />

bir hata, üretimde sapmaya ve ürün maliyetinin artmasına neden<br />

olur. İkincisi ise, kalıpların sertlikleri diğer metal parçalarının sertliklerinden<br />

daha fazladır. Çoğunlukla 60 RC veya biraz daha fazla<br />

değerlerdedir. Bu durum ise, ani ve gevrek kırılmanın her an olabileceğinin<br />

habercisidir (1).<br />

Kalıplardan uzun bir ömür elde etmek ve hataları minimuma<br />

indirmek için;<br />

• Uygun bir tasarım,<br />

• Uygun bir malzeme,<br />

• Uygun bir ısıl işlem ve bu işlemin kontrolü<br />

zorunludur. Ayrıca,; ısıl işlem sonrası yapılan işlemlerin de (taşlama,<br />

elektro makinası ile işlem vs.) dikkatlice yapılması gerekmektedir.<br />

Yukarıda sayılan şartların yerine gelmemesi halinde çatlama,<br />

anormal bir aşınma, oyulma, pullanma, deformasyon ve kazınma<br />

gibi hatalar kaçınılmazdır.<br />

Bu makalede her çeşit kalıbı kapsayan genel kalıp hatalarından<br />

malzeme ve ısıl işlem parametreleri üzerinde durulacaktır.<br />

TEHLİKELİ OLABİLECEK HATA KAYNAKLARI<br />

Tasarımdan Doğan Hatalar<br />

İyi yapılmış bir tasarım, kalıp parçalarının hasarını (parçanın iş<br />

göremez hale gelmesi) önlemede önemli bir faktördür. Kalıp tasarımının<br />

doğurduğu hatalar;<br />

• Isıl işlemlerle,<br />

• Kalıbın çalışma koşulları ile ilgili olur.<br />

Isıl işlem esnasında ortaya çıkacak tasarım hataları, keskin köşe<br />

ve radyüsler, marka-mühür vurulan kısımlar, kör delikler, hafif<br />

kütleli kesintilerin ağır kütleli kesitlerle birleşme yerleridir. Çalışma<br />

anında ortaya çıkabilecek tasarım hataları ise, ince cidarlar,<br />

bölümler arası kalınlık farklılıkları, kertik ve çentiklerdir. Kalıp<br />

malzemelerinin sert metallerden yapılmaları sebebi ile kalıp tasarımında<br />

tasarımın çok iyi bilenen keskin radyüsler, çentikler gibi<br />

kendine has kuralları çok büyük önem kazanır.


MAKALE İnceleme - Araştırma<br />

Örnek olarak, Şekil l'de 01 tipi rto<br />

(%0.90 C, %1 Mn, %0.5 Cr, %9.5 W)<br />

yağda sertleşen takım çeliğinden yapılmış<br />

bir kesme kalıbı ısıl işlem esnasında<br />

keskin köşelerin olması sebebiyle<br />

çatlamıştır (3). Bu tip kompozisyona sahip<br />

kalıp malzemelerinin temel özellikleri,<br />

boyut değiştirmeyen çelikler olarak<br />

bilinmeleridir. Kalıp tasarımında çentik ı<br />

zorunluluk ise, çatlamaya neden olma-<br />

mak için martemperleme (iki kademede<br />

soğutma, bu takım çeliği için 810-840<br />

°C'de önce ostenit sıcaklığından yağ<br />

banyosunda M s 'in az üstüne kadar so<br />

ğutma ikinci kademede ise sıcaklık her<br />

tarafta eşit (225-250 °C) olduktan sonra<br />

çıkartılıp havada soğutma ile martenzit<br />

yapı) yapılmalıdır (4), Böylece elde edilecek<br />

mikroyapı su ile elde edilmiş<br />

tfO<br />

100-<br />

4 l 15 3» (O i 4<br />

Stniy* D<br />

t IS 30 10 l<br />

Siliye<br />

Şekil 1. a) Kesme kalıbında ısıl işlem esnasında keskin köşelerden oluşan çatlama<br />

b) 01 tipi kalıp malzemesinin sıcaklık-zaman (TTT) dönüşüm diyagramı<br />

martenzite benzeyecek, ancak içinde daha fazla<br />

"artık ostenit" bulunacak. Dolayısıyla da çok az<br />

"artık gerilme" ihtiva edeceğinden kalıp çatlamayacaktır.<br />

İkinci bir örnek olarak, Şekil 2'deki parça taslağı,<br />

kalıbın çalışma esnasında ince cidar içermesi<br />

ve delikler arası mesafenin çok yakın tasarlanması<br />

neticesinde bozulmuştur. Bu örnekteki kalıp malzemesinin<br />

kompazisyonu (%1.52 C, %0.34 Mn,<br />

%0.12 S, %0.46 Si, %11.6 Cr, %1.1 V, %0.29 Mo)<br />

olan D2 tipi havada soğutma ile sertleştirilen bir<br />

çeliktir. Bu çeliğin kendi kompozisyonu sebebiyle<br />

ısıl işlem uygulayarak sertliğini değiştirmek mümkündür.<br />

Zira içersinde fazla olan "artık ostenit",<br />

ikinci bir temper işlemi (427.540 °C) ile karbüre<br />

dönüştürülebilir. Dolayısıyla sertliklerinde değişik<br />

Şekil 2. a) Tas/ak kalıbının ince cidar ve deliklerin yakın olması nedeniyle çatlaması<br />

b) D2 tipi takım çeliğinin sıcaklık-zaman (TTT) dönüşüm diyagramı<br />

değerler elde edilir. Ancak bu tür bir değişme tasarım<br />

hatasını önleyemez. Tasarım hata-<br />

'Ke'* * larının en iyi çözümü, bölgeler arası<br />

cidar kalınlık dengesinin iyi yapılmasıdır.<br />

f


MAKALE İnceleme - Araştırma<br />

Şekil 3. a) A2 tipi takım çeliğinden yapılan kalıbın öz yüzü<br />

b) Kalıbın arka yüzü<br />

Şekil 4. a) Uniform sertleştirilmiş perçin kalıbı<br />

b) Uniform sertleştirilmemiş perçin kalıbı<br />

yüzlerinde farklı %C değerleri bulunmuştur. Arka<br />

yüzde %2.24-1.06 C'a rastlanmıştır. Bu karbonu<br />

fazla yüzeyin kalınlığı 1.52 mm kadar ölçülmüştür.<br />

Ön yüz ve yan kenarlarda aşırı karbonlu tabaka<br />

yoktur. Çalışma anında deliklerde ve kenar<br />

kısımlarındaki gerilim birikimi, gerilim farklılıklarından<br />

dolayı, bu tabakanın olduğu kısmı çatlak<br />

merkezi olarak yapmıştır.<br />

Sonuç olarak tokluğu yüksek olan bu malzemenin<br />

fırın atmosferindeki kontrolsüzlük ve kalıbın<br />

son işlenmesinden sonra karbonu fazla kısmının<br />

alınmayışı nedeniyle hasar gördüğü açıktır.<br />

Homojen olmayan sertleştirme ve etkisi olmayan<br />

temperleme<br />

Su verme ortamı, su vermenin uygulanması, çe-<br />

Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />

liğin sertleşebilirliği, kesit kalınlıkları<br />

ve tasarım birbiri ile bağlantılı<br />

parametreler olduğundan çok dikkat<br />

edilmelidir. Her kalıp için su<br />

verme, sertleşebilirliğe ve tasarıma<br />

uygun olmayabilir. Örneğin Şekil<br />

4'de Wo esaslı takım çeliğinden yapılmış<br />

perçin başı kalıplarının içinden<br />

basınçlı su geçirilerek sertleşen<br />

kısımları dağlanmış halde görünmektedir<br />

(Şekil 4a). Bu kalıp uzun<br />

ömürlü olmuştur. Şekil 4b de ise,<br />

benzer kalıp aynı şekilde sertleştirilmesine<br />

rağmen düzensiz sertleşme<br />

bölgelerinin varlığı sebebi ile<br />

kısa ömürlü olmuştur.<br />

Kalıplarda temperlemenin amacı<br />

artık gerilmeleri gidermektir. Bu<br />

yapılmazsa kalıp kısa sürede bozulur. Kalıplar su<br />

verildikten hemen sonra oda sıcaklığına düşmeden<br />

temperlenmelidir. Temperleme öncesi, temper sıcaklığı<br />

kalıbın her taratma işlemelidir. Bazı dönüşümlere<br />

sonradan fırsat tanınmamalıdır. Bazen iki<br />

veya üç kez temperleme, kalıbın bozulmamasını<br />

garantiye almak içindir. Takım çelikleri içersinde<br />

D, M, T tipi takım çelikleri, birinci temperleme<br />

sonunda martenzite dönüşebilecek önemli miktarda<br />

ostenit içerirler. Bu sebeple en azından bir kez<br />

daha temperlenmeleri gereklidir. (3).<br />

Ostenitleme sıcaklığının etkisi<br />

Kalıp çelikleri ostenit bölgesinde aşırı ısıtmaya<br />

karşı hassastırlar. Çünkü aşırı ısıtma, tane büyümesine,<br />

kaba martenzit oluşumuna ve önemli<br />

miktarda kalıntı ostenit birikmesine yol açar. Şekil<br />

5'de yağda sertleştirilen 06 takım çeliği grubundan<br />

yapılmış bir zımbanın kısa süre çalıştıktan<br />

sonra ortaya çıkan çatlağı görülmektedir. İnceleme<br />

ile önce çatlaklı bölgede önce temper rengi bulunup<br />

bulunmadığına bakılmıştır. Temper renginin<br />

görülmemesi bu çatlamanın ostenit sıcaklığında<br />

yapılan su verme işleminden kaynaklanan bir çatlama<br />

olmadığı anlamına gelir. Daha sonra zımbanın<br />

içinden ve yüzeyinden sertlik ölçümleri<br />

yapılmıştır. Zımbanın sıvı azot içersinde soğutulmasından<br />

sonra bu ölçümler tekrarlanmıştır. Soğutma<br />

sonrası sertlik artışlarının fazla olması,<br />

zımbanın önemli miktarda kaba martenzit ve karbid<br />

parçacıkları içerdiğinin delilidir (1).<br />

Sonuç olarak, zımba ostenit bölgesinde fazla ısıtılmış,<br />

bu ısı kaba ve gevrek bir mikroyapı oluşturmuştur.<br />

İçteki yumuşak bölgeler ise kalıntı<br />

ostenit bölgeleridir. Çalışma anında oluşan gerilmeler<br />

kalıntı ostenit-kaba martenzit sınırında yo-


MAKALE İnceleme - Araştırma<br />

Şekil 5. Zımbada ostenit bölgesinde aşın ısıtma sonucu oluşan<br />

çatlak<br />

ğunlaşarak zımbanın kırılmasına neden olmuşlardır.<br />

Isıl İşlem Sonrası Yapılan İşlemlerden Doğan Hatalar<br />

Taşlama<br />

Kalıpların taşlanması sonucunda bölgesel olarak<br />

aşırı ısınma ve yüksek yüzey gerilmeleri oluşur.<br />

Bu durum kalıplar için sakıncalıdır, çatlamalara<br />

neden olur. Taşlama esnasında taş sabit tutulup,<br />

metal hızlı hareket ettirilirse yanma olur. Buna<br />

"taşlama yanması" denir. Bu durum çoğu zaman<br />

renk değişimi ile belli olur. İnce cidarlı ve kör bir<br />

taşla taşlama yapmak hatalıdır. Doğan taşlama çizgilerinin,<br />

özellikle dövme ve derin çekme kalıplarında<br />

kalıp ömrünü etkilediği bilinmektedir.<br />

Özellikle yüksek C'lu, Cr'lu ve hız çelikleri taşlanmaya<br />

karşı hassastırlar. Bu malzemeler düşük<br />

alaşımlı çeliklerin taşlanmasında kullanılan taşlarla<br />

da taşlanamazlar, çatlayabilirler.<br />

EDM (Elektro Deşarj <strong>Makina</strong>)'den doğan hatalar<br />

EDM, iletken malzemelerden elektrik akımının<br />

ısıl etkisinin kontrolü olarak kullanıldığı bir talaş<br />

kaldırma makinasıdır. özellikle kalıp yapımımda<br />

son talaş kaldırma işleminin EDM ile yapılması<br />

bir ihtiyaç olmuştur (2). Bu metodla parça işlenmesinin<br />

prensibi, pozitif yüklü iş parçası ile negatif<br />

yüklü takım (elektrot) arasındaki boşluktan saniyede<br />

1000-1500000 Hz frekanslı kıvılcım boşalması<br />

olur. Kıvılcımlar elektrodun tam modelini verecek<br />

şekilde iş parçasını yerler.<br />

Sertleşmiş bir çelikte EDM kullanımı sonucu,<br />

parça yüzeyinde sığ temperlenmemiş martenzitin<br />

yeniden sertleşmiş bir tabası meydana gelir. Bu ta-<br />

bakaya "beyaz tabaka" adı verilir. EDM bu tip çeliklere<br />

uygulandığında artık gerilmelere ilave olarak<br />

yüzey gerilmeleri de oluşturur. Bu nedenle bu<br />

kalıplardaki iç gerilmeler maksimum temper sıcaklığının<br />

hemen altında temperlenerek giderilmesi<br />

gerekir. Ya da EDM yüksek frekansla çalıştırılarak<br />

hassas işlemlere beyaz tabaka kalınlığı azaltılmalıdır.<br />

Çünkü bu tabaka, kullanım esnasında ciddi<br />

çatlamalara neden olabilecek çatlaklar içerebilirler.<br />

SONUÇ<br />

Bu makalede kastedilen saç ve plastik malzeme<br />

kalıpları, imalat aşamasında dikkat edilmeyen nedenlerden<br />

dolayı pek çok hasara neden olmaktadır.<br />

Kah ömrünü arttıran sebepler arasında yukarıda<br />

belirttiğimiz parametreler çok önemli rol oynarlar:<br />

Kalıplarda hem dar toleransla çalışma, hem de ömrün<br />

yüksek olması isteği, çok dikkatli çalışma ile<br />

gerçekleşir.<br />

Yazının içeriğinden de görüleceği gibi tasarımda<br />

gerilim birikmesine neden olabilecek en küçük<br />

radyüs ve benzeri olumsuzluklar çok büyük problemdir.<br />

Hem tasarım hem de uzun ömürlü bir kalıp<br />

için uygun malzeme seçmek önemli gözükmektedir.<br />

Çünkü uygun olmayan malzemede ısıl<br />

işlem sorunları çok fazla olacaktır. Uygun seçilen<br />

malzemede bile ısıl işlem kurallarına riayet etmek<br />

gerekmektedir. Ancak bu sayede kalıp hataları minimuma<br />

inebilir. Kalıp imalatı "iğne ile kuyu kazma"<br />

tabirine çok uygun olduğundan her kalıp<br />

imalatçısının kendi bütçesini düşünerek çok titiz<br />

çalışma mecburiyeti vardır.<br />

KAYNAKÇA<br />

1. Metals Handbook "Faılure Analiysis and Prevention"<br />

ASM, Vol. 10, pp 500-507, 1975.<br />

2. J. Stanislao, M. H. Richman, "EDM (Elektro Erozyon]<br />

ile Kalıp Yapımı' 1 , Mühendis ve Makiııa Dergisi, cilt 19,<br />

sayı 227, sayfa 235-239, Aralık 1975.<br />

3. E. Selçuk, "Malzeme Seçimi ve Uygulaması" Mühendis<br />

ve <strong>Makina</strong> Dergisi sayfa 264-279, cilt 21, sayı 247,<br />

Ağustos 1977.<br />

4. A. Tekin, "Çelik ve Isıl İşlemi" Bofors El Kitabı, K. E.<br />

Thelmng 1984.<br />

5. M. Bağcı, İ. Sezgin, F. Ercan, "Temel Kalıp Yapımı" ve<br />

"İleri Kalıp Yapımı" 1970.<br />

Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>


MAKALE İnceleme - Araştırma<br />

ASPİRATÖRLERDE TASARIM VE İŞLETMECİLİK<br />

YÖNÜNDEN KARŞILAŞILAN SORUNLAR<br />

NuriARUN* Hüsiyen AKKOÇ**<br />

Ö Z E T<br />

Aspiratörlerin yeterli ve ekonomik bir işletme<br />

olanağı sağlayabilmesi için önce gereksinime<br />

en uygun bir tipin seçimi ve sonra en<br />

doğru olan tasarım hesabının yapılması gerekir.<br />

Projeyi hazırlarken bununla ilgili çeşitli<br />

faktörlerin birbiri ile olan etkinmesinin<br />

dikkate alınması ve varsayımların tekrar<br />

kontrol edilerek siparişi verenle yapıma<br />

arasında yakın işbirliğiyapılması faydalı<br />

olur.<br />

A<br />

T<br />

For econimical operation it is very important<br />

to select proper fan type, for the best<br />

performance. To do so projective calculations<br />

must be done carefully. Between buyeı<br />

and manifacturer a colse information exchange<br />

is helpful. Prapering the project öne<br />

must consider ali different factors could effect<br />

each other. Again ali side effect posibilities<br />

must be rechecked.<br />

* ED-VAN Vantilatör Sanayi Ltd. Sû. Koordinatör<br />

* * ED- VAN Onursal Teknik Danışman<br />

Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />

1- KAZAN İŞLETMESİNDE OCAK ÇEKİŞ TESİSATININ TASARIMI<br />

Genelde Aspiratör, bir kazan tesisinin tamamlayıcı parçası Almakla<br />

beraber kazan yapımcısı tarafından birlikte teslim edilir.<br />

Yapımcı firma kendi deneyimlerine göre kazan tipine ve<br />

gerekli aspiratör gücünün saptanmasına ilke olan baca gazı debisini<br />

ve karşı koyacağı basınç farkını hesaplar. Böylece debi tam verilmiş<br />

olmalıdır. Basınç farkı daha çok bazı faktörlere bağlıdır. Bir aspiratör<br />

işletmeye konduktan sonra var olan koşulları yerine getiremeyince<br />

çoğu kez aspiratör konstrüksiyonunda değişiklik yapılması<br />

istekleri ileri sürülebilir.<br />

Öte yandan doğal çekişle fayrap edilen kazan tesislerinde sıkça<br />

karşılaşıldığı üzere tesis kapasitesinin arttırılması için kazan sahibi<br />

ile aspiratör yapımcısından tatmin edici sonuçlar beklenir. Küçük<br />

tesisler için bu istekler her nekadar hesap değerini biraz geniş tutmakla<br />

olanaklı ise de büyük tesisler için ekonomik yönden bu yöntem<br />

önerilmez. Bu nedenle bağıntıların daha iyi anlaşılabilmesi<br />

açısından tasarımda etken olan değerlere ayrıntılı olarak değinilmelidirl'l.<br />

1.1- Debi<br />

Bu deyim m 3 olarak zaman birimi içinde "s veya h" aspiratör tarafından<br />

basılan baca gazı hacmidir. Bilindiği gibi ocakta yanan yakıtın<br />

alt ısıl değerine miktarına ve yanma rejimine göre hava<br />

fazlalık katsayısı yardımı ile hesaplanır 121 . Ekonomik bir aspiratör işletmesi<br />

yönünden düşünüldüğünde faydalı olmamakla beraber yetersiz<br />

ve kötü CÛ2 içeriği ile fayrap edilen bir kazan tesisinde tam<br />

güç elde edebilmek için çoğukez olduğu gibi %10 ile %15 oranında<br />

bir güvenceli hava fazlası öngörülür 141 . Zaman birimi içinde bu yol<br />

ile bulunacak olan baca gazı debisi ayrıca norm olguya (O C sıcaklık<br />

ve 760 mmHg basıncı) indirgenir ve aspiratör içinde egemen olan<br />

baca gazı sıcaklığı aşağıdaki denklemde yerini alır :<br />

Debi V t= V Q x 273 + T<br />

& ı O<br />

Yukarıda açıklandığı üzere bu hesap, yeni bir tesisin kurulmasına<br />

karar verilince kazan yapımcısı tarafından yapılır. Var olan kazanların<br />

kapasitelerinin yükseltilmesine gidilmek istendiğinde<br />

kazan yapımcıları batı ülkelerinde devlete tescilli Teknik Denetim<br />

Kummu'na (örneğin F. Almanya'da Technische Überwachungsverein)<br />

müracaatla işbirliği isteğinde bulunurlar.<br />

1.2- Baca Gazı Sıcaklığı<br />

Yukarıdaki bağıntıya göre bir aspiratörün gerçek debisinin hesaplanmasında<br />

baca gazı sıcaklığı ihmal edilemez. Bundan başka aspiratörün<br />

tasarımında öngörülen basınç farkı için gereken baca<br />

gazının özgül ağırlığı da buna göre saptanır.


MAKALE İnceleme - Araştırma<br />

Baca gazı sıcaklık derecesinin mümkün olduğunca<br />

gerçeğe en yakın değerde alınmasına önem verilmelidir.<br />

Çünkü aspiratörün kapasitesi, kazan<br />

işletmesine göre farkedilir derecede değiştirilebileceğinden<br />

yapımcıya bu nedenle kusur yüklenemez.<br />

Örneğin 250 C için tasarımlanan bir aspiratörde baca<br />

gazının gerçek sıcaklığı 180 C ise, Şekil l'de görülen<br />

ilintiler oluşur. Bu diyagramda görülen debi<br />

ve basma yüksekliği 1 ve güç gereksinimi yüzde oranı<br />

ile ifade edilmiş ve tasarım değerleri %100 olarak<br />

gösterilmiştir. Baca gazı 180 C düşük sıcaklıkta<br />

iken gerekli debi azalmış olacağından işletme noktası,<br />

direnç parabolünün 2 üzerindeki (A) noktasından<br />

(n.2) dönme hızında oluşan eğri üzerindeki (B)<br />

noktasına kaymış olur. Ancak (A) tasarımı, (n.:) karakter<br />

eğrisine göre gerçekleştirildiğinden, ya dönme<br />

hızının (nıj'ye düşürülmesi veya debinin (B')'den<br />

jBl've kısılması gerekir.<br />

150 r<br />

100<br />

u. 50<br />

b<br />

O<br />

ıso<br />

Ȕ<br />

z<br />

s, 100<br />

•l<br />

o<br />

ÜN j^*" " B<br />

t ^^*-^ „<br />

""<br />

I<br />

-.<br />

^<br />

—- _ *<br />

~<br />

—<br />

' — ^'<br />

nJZSCTC l<br />

-250-C/ n<br />

2<br />

50 100 % 150<br />

A = n1 Dönme hızında, 250"C varsayımsal sıcaklıktaki tasarım<br />

noktası;<br />

B' = Kısma durumunda 180°C gerçek sıcaklıktaki işletme noktası;<br />

AV = Sıcaklık değişmesi nedeni ile debiden yapılması gereken<br />

azaltma;<br />

AN = Kısma ile oluşan güç kaybı.<br />

Şekil 1 : Aspiratör tasarımında baca gazı sıcaklığının etkisini<br />

gösteren örnek.<br />

Bu esnada Şekil la'da görülen (AN) gibi bir güç<br />

kaybı oluşur. Bu olgu önemsenmediği taktirde aspiratör,<br />

tasarımdaki (A) noktasında çalışmaya devam<br />

edeceğinden baca gazını geniş miktarda basacaktır.<br />

Bu demektir ki hava fazlası gereksiz yere artmış ve<br />

(a)<br />

(b)<br />

bu nedenle baca gazı sıcaklığı düşürülmüş olacaktır.<br />

Kapasitesi yükseltilmek istenen mevcut bir tesiste<br />

egemen olan baca gazı sıcaklığında yapılan ölçümlere<br />

daha sonraki olası sıcaklık derecesinin hangi<br />

düzeye erişeceğini kestirmek oldukça kolaylaşır.<br />

1.3-Toplam Basınç Kaybı<br />

Aspiratörün ürettiği basınç farkı, termik baca çekişi<br />

çıktıktan sonra ayrı kayıpların toplamına eşit olmalıdır.<br />

Şöylekı :<br />

a) Kazan Basınç kaybı = Kazan sonunda gerekli<br />

çekiş;<br />

b) Baca gazı akımında yer alan agregatların neden<br />

olduğu basınç kaybı (hava ön ısıtıcısı, ekonomizör<br />

toz tutucu, v.b.);<br />

c) Bacadan çıkış kaybı;<br />

d) Baca gazı kanallarındaki sürtme kayıpları;<br />

el Yön değiştirici dirseklerin neden olduğu kayıplar;<br />

f) Kesit yüzeyi değişmelerinden oluşan kayıplar<br />

(örneğin aspiratör tarafından çekilen baca gazı akımının<br />

çıkış kanalı ve bacadan itilmesi).<br />

Genelde yukarıda sıralanan kayıplardan a'dan<br />

c'ye kadar olanlar öncelikle yeterli doğrulukta bilinmelidir,<br />

d'den f'ye kadar olan kayıplara daha çok<br />

planlama veya inşaat sırasında yapılan değişiklikler<br />

etken olur.<br />

Bu durum, projeyi yaparken bu değerlerin tahmin<br />

ile saptanmasına yol açar ki (gencide geniş bir rezerv<br />

ile) ikinci kez kontrola gerek bıraktırmaz. Bununla<br />

birlikte bu yöntem önerilmemektedir. Mümkün olduğunca<br />

arızasız ve ekonomik bir işletme için d'den<br />

f'ye kadar olan kayıpların titizlikle yeniden hesap<br />

edilmesi gerekir. Ancak haca gazı sevk yollarına ilişkin<br />

detaylar daha önce saptanmış olmalıdır, a'dan<br />

f'ye kadar olan kayıplar dikkate alındığında, bunların<br />

toplamı kadar termik baca çekişinde azalma olur.<br />

Baca çekiş olgusunu normal düzeyde tutmak için aspiratörün<br />

Ap, toplam basınç farkını karşılayabilecek<br />

kapasitede olması gerekir.<br />

Aspiratörün emme ve basma ağız yüzeylerinin<br />

birbirine eşit olması durumunda Ap t değeri aynı zamanda<br />

statik basınç farkı Ap s ile eşdeğerde oku.<br />

Genellikle kullanılan statik basınç Ap s deyimi,<br />

toplam farkı Ap, ile özdeştirilemez. Çünkü statik basınç,<br />

toplam basınç ile Apa dinamik basınç arasındaki<br />

farktır, a'dan f'ye kadar elan sonuca göre yapılacak<br />

teklif ve siparişlerde statik basıncın bildirilmiş<br />

olması yanlıştır. Çünkü bu bildiri doğrultusunda tasarımlanan<br />

aspiratör, işletme koşullarının gerektirdiği<br />

basınç farkından nedensiz yere daha yüksek bir<br />

basınç farkına göre yapımlannıış olacaktır.<br />

' işletme noktasının sıcaklık etkisine bağımlı olmadan oransal olarak kayılın/masını göstermek için bumda toplanı basınç farkı yerine (H - jiıı basma<br />

yüksekliği konmuştur.<br />

- Kayıplar burada scıdeleştirilmek amacı de karesel bir direne fonksivonıı olarak kabul edilmiştir, b'aen f'\e kadar olan dirençler bu \asamn '.lışuıda tutulmuş<br />

olmakla beraber pratik uygulamadaki hala çok önemsizdir<br />

Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>


MAKALE İnceleme - Araştırma<br />

A = %100 varsayımlı toplam basınç farkı ve m dönme hızına,<br />

göre tasarım noktası;<br />

B = %80 gerçek basınç farkı ve ng dönme hızına göre işletme<br />

noktası;<br />

B' = Sabit tutulan m dönme hızında yeni işletme noktası;<br />

Apt = Toplam basınç farkının hesabında yapılan hata;<br />

AV = Böylece sonuçlanan debi büyümesi;<br />

AN = Kısma ile oluşan güç kaybı.<br />

Şekil 2 : Aspiratör tasarımında toplam basınç kaybının etkisini<br />

gösteren örnek.<br />

Şekil 2'de bir örnekleme olarak (A = %100) alman<br />

noktada toplam basınç farkına ilişkin yüksek tasarım<br />

değeri etkisi görülmektedir. Aynı debide %80<br />

oranında gerçek kayıpları bildiren B noktası, m dönme<br />

hızındaki karakter eğrisi üzerinde bulunmakta<br />

ve dönme hızı kısılmasını gerektirmektedir. Bu kı-<br />

sılma yapılmadığı sürece işletme noktası B 1<br />

' 21<br />

(b)<br />

nokta-<br />

sına kayacak ve böylece aspiratör %107 gibi daha<br />

büyük birdebi ile çalışmasını sürdürecektir. İstenmiyen<br />

bu sonuç (1.2) bölümünde değinildiği üzere artı<br />

hava ve baca gazı sıcaklığını olumsuz yönde etkiler.<br />

Bu nedenle rezerve olsun düşüncesi ile toplam basınç<br />

farkı yerine sadece statik basıncın verilmesi<br />

önerilemez. Özellikle l. Bölümde açıklanan katılımlar,<br />

debileri pratikte daha da arttırmış olur. Bu nedenle<br />

aspiratör yapımcısına yapılacak teklif istekleri<br />

veya siparişlerde aspiratörün kurulacağı yer durumu<br />

ile birlikte çekiş sisteminde dikkate alınacak basınç<br />

kayıplarının da bildirilmesi uygun olur. Böylece karar<br />

verilen aspiratör tipine göre bu değerlerde olası<br />

değişiklikler yapılabilir.<br />

2- ASPİRATÖRÜN YAPIM TARZI<br />

2.1- Dış Yapım Biçimi<br />

Aşağıda 2.2 bölümünde açıklanan farklılıklardan<br />

daha önemli bir durum yoksa, aspiratörün dış ya-<br />

Epl Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />

pım biçimi daha çok konum tarzına ve yer koşullarına<br />

göre saptanır. Şekil 3'te dış gövdenin bağlantı<br />

tarzına uyan tipler görülmektedir. Eğer önemli nedenler<br />

yoksa, maliyet öğelerini azaltacağından radyal<br />

vantilatörlerin tek taraftan emişli tipte alınması<br />

tercih edilmelidir.<br />

2.2- Tahrik Sistemi<br />

Küçük ve orta tipteki aspiratörler için ilerde<br />

uyum sağlaması veya başlangıçtaki işletme bağıntılarında<br />

farklılıklar ortaya çıkabileceği dikkate alındığında<br />

kayışla tahrik sistemi en avantajlısıdır.<br />

Oldukça büyük ve daha büyük güçlerde sağlıklı<br />

işletme güvencesi bakımından motor ile aspiratör<br />

arasına direkt elastik bir kaplin konması tercih edilir.<br />

Bu durumda kapasitede ilerde yapılacak bir değişiklik,<br />

fanın tümü ile ve ancak sınırlı ölçüde<br />

değiştirilmesi mümkün olacağından, burada özellikle<br />

daha tasarımın başlangıcında verileri yukarıda<br />

açıklanan ilkeler doğrultusunda dikkate almak gerekir.<br />

2.3- Fanın Yapım Tarzı<br />

Aksiyal vantilatörlerde basınç farkının düşük olması<br />

nedeni ile eşit kapasitedeki radyal vantilatörlere<br />

göre aynı basınç farkını elde etmek için fanın<br />

dönme hızının daha yüksek tutulması gerekir. Ancak<br />

kapasite arttırımı oranında çevreye yayılacak<br />

gürültü sorununun 4. bölümde değinildiği üzere<br />

dikkate alınması düşünülmelidir.<br />

Böyle olmakla beraber aksial aspiratörlerin tercih<br />

edileceği durumlar vardır. Örneğin Şekil Se'de<br />

görüldüğü gibi herhangi bir by-pass ile donatılması<br />

öngürülmeyen aksial bir vantilatörün üstüne doğrudan<br />

bir baca yerleştirilebilmektedir. Genelde radyal<br />

aspiratör tercih edilir. Çok geniş debilerde yüksek<br />

basınç farklarını gerektirmeyen hallerdeki uygulamada<br />

aksial aspiratörler egemendir. Fanın konstrüksiyon<br />

tarzı aynı zamanda bir vantilatör karakter<br />

eğrisinin biçimini de oldukça etkiler. Gerek geriye<br />

dönük kanatlı radyal vantilatörlerin ve gerek aksial<br />

vantilatörlerin karakter eğrileri, ileri dönük kanatlı<br />

radyal vantilatörlerin (Şekil 4b) karakter eğrilerinden<br />

daha dik biçimde belirirler. Bu tip vantilatörlerde<br />

toplam basınç farkının hesabında yapılan bir<br />

yanlışlık, ileri dönük kanatlardan daha az bir debi<br />

değişmesi gösterir.<br />

Şekil 4a'da görüldüğü gibi bu vantilatörlerin güç<br />

çekim eğrisi üzerinde genelde bir maksimum değer<br />

noktası vardır. Maksimum değer yardımı ile toplam<br />

basınç farkının hesabında yapılan olası büyük bir<br />

yanlışlığın neden olabileceği aşırı motor yüklenmesini<br />

önlemek olanaklaşır. Bu durum daha çok öne<br />

eğik kanatlı fanlarda ortaya çıkabilir. Öte yandan<br />

kısma ayarlı ileri dönük kanatlı fanların (bundan<br />

sonraki bölümde açıklanan) önemli yararları vardır.<br />

Bu fanlarda yüksek basınç ve yüksek verdi katsayıla-


MAKALE İnceleme - Araştırma<br />

a) Radyal, tek emişli, hücreli<br />

î !<br />

b) Radyal, tek emişli, emiş ağzı bağlantılı veya kıvnk<br />

dirsekli<br />

c) Radyal, iki taraftan emişli hücreli<br />

d) Aksiyal, hücreli e) Aksiyal, yalnız<br />

dikey biçimde baca gazı<br />

şevki için<br />

Şekil 3 : Aspiratörlerde uygulanmakta olan konstriksiyon tarzı<br />

(yaklaşık eşdeğer ölçü karşılaştırması amacı ile debileri aynı<br />

kabul edilmiştir).<br />

rı sayesinde küçük dönme hızlarında bile konstrüksiyon<br />

ölçülerinin mümkün olduğunca küçük tutulması<br />

sağlanır.<br />

3- AYAR<br />

3.1- Kısma Ayarı<br />

Küçük ve orta büyüklükteki tesislerde güç ayarı<br />

için en yaygın yöntem çekiş ve çıkış kanalına yerleştirilen<br />

bir kısma organı (damper) yardımı ile baca gazı<br />

akımını kısmaktır. Bu organın çok veya az oranda<br />

kısılması ile tüm sistemdeki direnç öyle bir düzeye<br />

gelirki, o esnada aspiratörün karakter eğrisi sürecine<br />

ilişkin daha küçük bir debinin oluşmasını sağlayan<br />

ayar gerçekleşmiş olur.<br />

Şekil 4'de geriye ve ileri dönük kanatlı fanlar için<br />

tipik iki adet karakter eğrisi yardımı ile bağıntılar şematik<br />

olarak gösterilmiştir. Buradaki B 2 -B' 2 , B^-B'.^<br />

mesafeleri kısma kaybını açıklamaktadır. Her iki ayrı<br />

tipin kanat istemindeki bağıntıların farklı oluşu<br />

enteresandır.<br />

Şekil 4'te görüldüğü gibi geriye dönük kanatlar<br />

için %80, ileri dönük kanatlar için sadece %70 kabul<br />

edilen birbirinden farklı maksimum verim değerlerine<br />

karşın %100 debide ileri dönük kanatların<br />

çektiği güç, belirgin biçimde yüksektir.<br />

Ancak debi %10 oranında kısıldığında çekilen<br />

güç herMki tipte de eşit olur. Halbuki ileri dönük kanatlarda<br />

yapılacak daha kuvvetli bir kısma ile belirgin<br />

bir güç tasarrufunun sağlandığı görülür. (Bkz.<br />

Taranmış bölge).<br />

Bundan şu sonuca varılır. Ekonomik bir işletmede<br />

kesinkes yüksek verimli bir vantilatörün tercihi<br />

gerekmez. Herşeyden önce tüm işletme sürecinde<br />

kısmi yüklerin oluşturacağı değerlere yanıt verebilecek<br />

bir ayar tarz ve yöntemine karar verilmelidir.<br />

B-ı, 62,83 = Dönme hızı ayarlaması ile gerçekleşen işletme<br />

noktaları<br />

B'j, B's = Kısma olgusu ile gerçekleşen işletme noktaları<br />

Şekil 4 : Geriye ve ileri dönük kanatlı fanlarda oluşan karakter<br />

eğrisi<br />

Aksial vantilatörlerde genellikle kısma sistemi<br />

uygun olmaz. Bunun başlıca nedeni, belli bir dereceye<br />

kadar yapılacak kısmadan sonra akış, kanatlarda<br />

parçalanır. Bu durum, ayar tekniği yönünden bundan<br />

sonraki karakter eğrisi sürecinde istenmiyen bir kararsızlığa<br />

ve mekanik tahribata neden olan titreşimlerin<br />

oluşmasına yol açabilir. Aksial vantilatörlerde<br />

Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong><br />

150


MAKALE İnceleme - Araştırma<br />

çekilen güç, büyük debilere ulaşıldıkça tekrar düşeceğinden<br />

eşdeğer yöntem olan devredeki bir bypass'ı<br />

açarak efektif debiyi düşürmek daha uygun<br />

olur.<br />

3.2- Dönme Hızının Ayarı<br />

En ideal ayar tarzı dönme hızını ayarlamakla<br />

gerçekleşir. Dönme hızının ayarlanması ile fanın<br />

tipi ne olursa olsun aspiratörün veriminde önemli<br />

bir değişme olmadan kısmi yük noktalarına ilişkin<br />

debi ve toplam basınç farkı değerleri koordineli biçimde<br />

düzenlenebilir. Burada asıl sorun daha çok<br />

tahrik sisteminde düğümlenmektedir.<br />

Kademeli dönme hızını düşürmenin en kolay<br />

çaresi, bir dereceye değin ucuz olan kutup değiştiricili<br />

motordur. Böylece dönme hızı kademelerine<br />

ilişkin işletme noktalarında hemen hemen kayıp<br />

olmaz. Ara değerlerinin tekrar kısmalarla ayarlanması<br />

gerekir. HCT nekadar buradaki kısma kayıpları,<br />

salt kısma ayarındaki kayıplardan oldukça az<br />

ise de, bu yöntem pek tutulmamaktadır. Çünkü<br />

iki aşamalı bir ayar çok dikkat ve özen gerektiren<br />

bir işlemdir.<br />

Bir çekiş (emme) tesisinde maliyeti çok fazla<br />

arttırmadığı sürece komütatörlü alternatif akım<br />

motoru ideal olabilir. Bununla birlikte bu tip motorların<br />

uygulanması halen büyük tesislerde sınırlı<br />

kalmaktadır. Bu nedenle ayar tekniği açısından sakıncaları<br />

bulunmakla birlikte oldukça ucuz maliyetli<br />

sürtme halkalı alternatif akım motorlarının<br />

kullanımı daha yaygındır. Rotor akım devresine<br />

yerleştirilen bir reostayı hareket ettirince dönme<br />

hızına göre rotorun çektiği akımın bir kısmı ısıya<br />

dönüşmüş olacağından tahrik tarafında farkedilir<br />

kayıplar oluşur. Bununla birlikte tüm kayıplar,<br />

kısma ayarında oluşan kayıplardan daha azdır. Başka<br />

bir sakıncası da ayar durumunun yüke bağımlı<br />

olmasıdır. Eğer tasarım hatası nedeni ile tam dönme<br />

hızında çekilen güç, reostanın ölçülendirilmesi<br />

için gerekli güçten daha küçük kabul edilmiş ise,<br />

ayar sığası daralmış olur. Bunun tersi bir hata olduğunda<br />

aynı oranda büyümüş olur.<br />

Kademesiz dönme ayarı için Almanya'da yaygın<br />

olarak kullanılan varyatörlerde de aynı maliyet<br />

öğesi ortaya çıkar' 11<br />

. 11 kW güce kadar kısa devreli<br />

motora akuple kademesiz ayarlı konik kayışla<br />

işleyen varyatörler, maliyet bakımından sakınca<br />

olmadığı taktirde aspiratörlerde en uygun mekanik<br />

araç olarak düşünülebilir. Varyatörün çalışması yüke<br />

bağımlı değildir 1<br />

' 1<br />

.<br />

3.3- Yıldız Kanatlı Damper Ayarı<br />

Bir vantilatörün karakter erişi, emiş tarafına<br />

yerleştirilecek bir yıldız kanatlı ayarlı damper yardımı<br />

ile önemli ölçüde değiştirilebilir. Bu tür ayar<br />

uygulamasında oluşacak kayıp, klapeli kısma ayarı<br />

Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />

Şekil 5 : ED-VAN Vantilatör San. Ltd. Şti. Yapımı NER 60/63 tipi,<br />

n = 1670 dak' 1<br />

, AP, 4800 Pascal, V = 23000 m 3<br />

.rr 1<br />

bir radyal<br />

vantilatöre uygulanan yıldız kanatlı ayarlı damperin görünümü.<br />

Tesisat karakter eğrisi Ap t~ V 2<br />

0.07<br />

Basınç<br />

Yüksekliği<br />

0,03<br />

Yıldız kanatlı<br />

damper durumu<br />

Şekil 6 : Dönme hızı n = 1450 dak" 1 olan bir radyal vantilatörde<br />

çeşitli kanat açılarına göre yapılan yıldız kanatlı damper ayarlaması<br />

ile kayıt edilen karakter eğrileri' 6 '.<br />

esnasında oluşan kayıp arası bir düzeydedir<br />

[5]. Değişken kutuplu motorların kullanılması ile<br />

bu kayıplar özellikle yukarıda açıklanan bileşim<br />

ile daha da düşürülebilir. Yıldız kanatlı ayarlı<br />

damper düzeneği (Şekil 5) maliyetinin oldukça<br />

yüksek oluşu nedeni ile ancak orta ve büyük çaptaki<br />

tesislerde uygulanır. Şekil 6'da yıldız kanatlı


MAKALE İnceleme - Araştırma<br />

bir damperin 161<br />

çeşitli açıda kanat ayarlamasına göre<br />

elde edilen karakter eğrileri görülmektedir.<br />

4- GÜRÜLTÜ SORUNLARI<br />

İlke olarak genelde bir vantilatörün çıkardığı gürültü<br />

yayılımının en düşük düzeyde olması, çevresel<br />

fan hızının düşük tutulmasına bağlıdır. Bu bakımdan<br />

ileri dönük kanatlı tipler özellikle daha uygundur.<br />

Burda sadece dönme hızına göre bir yargıda<br />

bulunmak doğru olmaz. Çünkü çeşitli tiplerin tümünde<br />

yüksek dönme hızlı bir vantilatör düşük çevre<br />

hızlı olabilir. Aynı kanat sayılı bir vantilatör<br />

genellikle düşük dönme hızında daha düşük frekanslı<br />

ses üreteceğinden sübjektif olarak çevre ve yerleşim<br />

birimlerine rahatsızlık vermez. Öte yandan<br />

özellikle ileri dönük kanatlarda olduğu gibi kanat sayısının<br />

çok olması dönme hızının düşük olmasına<br />

rağmen ana frekansı oldukça yüksektir.<br />

Yukarıda açıklanan bağıntıların karmaşıklığı nedeni<br />

ile gürültüye ilişkin özel istekler olduğu zaman<br />

siparişi veren ile yapımcı firma ve uzmanlar arasında<br />

kesin bir işbirliğinin sağlanması önerilir.<br />

4.1- Gürültünün İnsan Yaşamındaki Etkileri<br />

Endüstriyel gürültü herşeyden önce yalnız endüstri<br />

kolunda çalışanları ilgilendiren değil, aynı zamanda<br />

çevredeki yerleşim birimlerinde yaşayan<br />

insanlar içinde büyük sorunlar yaratır. Bu sorunlar<br />

şunlardı' 71<br />

.<br />

Stres, kas gerilmesi, kan basıncının artması,<br />

kalp atışı ve kan dolaşım sisteminin bozulması ve<br />

özellikle endüstride çalışanların yüksek düzeyde<br />

gürültülü ortamda çalışması sonucu işitme duyularını<br />

yitirmesi fizyolojik etkilerin başında gelmektedir.<br />

Gürültünün insanlar üzerindeki etkisi böylece<br />

sıralanırken, ses gücü düzeyinin 130 dB'I aşması<br />

ile acı ve sıkıntı verme sınırının başladığı bildirilmektedir<br />

181 .<br />

4.2- Gürültü Yayılımının Kestirimli Hesap Yöntemi<br />

İle Saptanması<br />

Bir vantilatörün ses gücü düzeyinin saptanması<br />

için uygulanacak yöntem genelde bu araçların tür<br />

ve konstrüktif biçimine bağlı olmakla birlikte gürültü<br />

yayılımını bulmak için karmaşık metodlar<br />

kullanmak gerekebilir.<br />

Tesislerin projesini hazırlarken çoğu kez araç<br />

yapımcısından sadece o aracın ses gücü düzeyini<br />

bildirmesi istenmekle birlikte yapımcı firmanın bu<br />

projeye benzer nitelikte kurduğu başka bir tesis<br />

varsa, yapmış olduğu ölçüm sonuçlarını sunması<br />

daha uygun olur. Ancak genellikle yapımcı firmalarca<br />

güvenilir yapım verileri bildirilmediğinden,<br />

toplam doğrusal ses gücü düzeyini pratik yöntemle<br />

hesaplamak için aşağıdaki (1) denkleminde yararlanılır'<br />

6<br />

'.<br />

101gV+201g pt 5dB (1)<br />

L w = Toplam doğrusal ses gücü düzeyi dB<br />

LIVS = Özgül ses gücü düzeyi dB (Şekil/'cien alınır)<br />

V = Hava debisi m s<br />

/s<br />

Ap t = Toplam basınç Pascal<br />

Şekil 7 : Özgül ses gücü düzeyi<br />

ıiq = n x -—<br />

9.8 l<br />

V Pt<br />

Y, - n x —-<br />

Pil<br />

nq = Özgül dönme hızı<br />

n = Vantilatör fanı dönme hızı<br />

Y/ = Özgül toplam iş gücü<br />

pH = Havanın özgül ağırlığı<br />

dak 1<br />

da k- 1<br />

J/kg<br />

(2)<br />

(3)<br />

kg/m-'<br />

Proje ön keşif hesabında (1) denklemine göre<br />

bulunan global ses gücünün pratik uygulamada<br />

çok yüksek bulunduğu bildirilmiştirf 6 ' Böylece bir<br />

hesap sonucu toplam ses gücünün 105 ila llü dB<br />

düzeyinde olması durumunda aşağıdaki (4) denklemi<br />

ve Tablo l uyarınca Lwt>kt oktavband analizi<br />

yapılabilir.<br />

Ly/okt = Oktavsal frekansta toplam doğrusal ses gücü<br />

düzeyi dB<br />

L\Vokt = (l) denklemi yardımıyla saptanan toplam<br />

ses gücü düzeyi<br />

AL = Tablo l yardımıyla toplam ses gücü düşümü<br />

dB<br />

Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong><br />

(4)


MAKALE İnceleme -.Araştırma<br />

Tablo 1<br />

Oktavsal<br />

frekans<br />

f(Hz)<br />

63<br />

125<br />

250<br />

500<br />

1000<br />

2000<br />

4000<br />

8000<br />

AL<br />

Radial Vantilatörler<br />

Öne dönük<br />

kıvrım kanatlı<br />

4<br />

6<br />

10<br />

15<br />

18<br />

23<br />

27<br />

30<br />

Arkaya dönük<br />

kıvrım kanatlı<br />

7<br />

8<br />

6<br />

7<br />

10<br />

15<br />

20<br />

28<br />

Aksial<br />

Vantilatörler<br />

7<br />

g<br />

7<br />

7<br />

10<br />

14<br />

18<br />

23<br />

Fanlarda oluşan oktavsal frekans (5) denklemi<br />

ile hesaplanabilir :<br />

/= Oktavsal frekans Hz<br />

n = Fan dönme hızı dak" 1<br />

z = Fan kanat sayısı<br />

5- FANLARDA OLUŞAN AŞINMA TAHRİBATI<br />

(5)<br />

Bir işletmenin kazan fayrabında kullanılan yakıtın<br />

tümüne göre baca gazı ile sürüklenen katı partiküller,<br />

aspiratörde ve özellikle fan kanatlarında az<br />

veya çok ölçüde aşınma tahribatına neden olur. Fueloil<br />

ile fayrab edilen tesislerde nem yoğuşması ile<br />

oluşan korozyon etkisi hariç tutulursa, pratik olarak<br />

hiçbir aşınma olmaz. Halbuki düşük değerli linyit<br />

kömürü ile fayrab edilen işletmelerde belirli zaman<br />

sürecinde fanların yenileri ile değiştirilmesini zorunlu<br />

kılan bir durum vardır. Aşınmaya olan duyarlılık<br />

açısından yapılan araştırmalar göstermiştir ki, radyal<br />

vantilatörler aksial vantilatörlerden daha iyidir 151<br />

.<br />

Şu husus bir gerçek olarak kanıtlanmıştır ki, verimi<br />

kötü olan bir vantilatör, verimi iyi olan bir vantilatöre<br />

göre daha çabuk aşınma tahribatına uğramaktadır.<br />

Ruhr bölgesi kömür havzasında Prof. Dr. Ing.<br />

B. Eck tarafından yapılan uzun araştırmalar sürecinde<br />

sürdürülen deneyler göstermiştir ki, aksial ve radyal<br />

vantilatörlerde oluşan aşınma tahribatı birbirinden<br />

çok farklıdır. Bu deneylerden anlaşıldığına göre<br />

aynı partikül içerikli bir işletme ortamında bir radyal<br />

vantilatör 30.000 saat dayanabildiği halde aynı<br />

kapasitede aksiyal vantilatörün ancak 5.000 saat dayandığı<br />

bildirilmiştir 15 '. Linyit kömürü ile fayrabedilen<br />

bir işletmede kurulu aspiratörün kanatları<br />

üzerinde partiküllerin yaptığı aşınma tahribatının tipik<br />

bir örneği Şekil 8'de görülmektedir. Gerek bu resimden<br />

ve gerek yukarıda açıklanan olgulardan<br />

anlaşılacağı üzere linyit ortamlı bir rejimde aksiyal<br />

aspiratörün uğradığı aşınma tahribatı, aynı kapasite-<br />

Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />

Şekil 8 : Kazan işletmesinde kurulu bir aksial aspiratör fanının<br />

kötü sonu 151<br />

Şekil9 : Güney Anadolu'da bir tekstil fabrikasmdaki kazan işletmesinde<br />

bir süre çalıştıktan sonra tahribata uğramış radyal<br />

aspiratör fanı.<br />

de radyal aspiratörün aynı rejimde uğradığı aşınma<br />

tahribatından 5 kat fazla olmaktadır.<br />

Bu böyle olmakla birlikte yapılan uygulamalı<br />

araştırmalarda varılan sonuçlara göre[5]. fan kanatlarının<br />

yüksek kaliteli alaşımlı çelikten yapılmasında<br />

pek yarar görülmemektedir. Çünkü oldukça külfetli<br />

girişimle istenen dayanıklılığın az bir oranda arttırlmış<br />

olmasına karşın üstlenilecek yüksek masraf bilançosunun<br />

umulan yararı sağlayamadığı bildirilmiştir.<br />

Güney Anadolu illerimizden birinde kurulu bir<br />

tekstil fabrikasında linyit ile fayrabedilen kazan işletmesinde<br />

belirli bir süre çalıştıktan sonra dizayn<br />

etüdü ve yenisinin yapımı amacı ile ED-VAN Vantilatör<br />

Sanayii Ltd. Şti.'ne gönderilmiş bulunan (Apt =<br />

6000 Pasc., n = 1300 dak- 1<br />

, V = 30.000 m 3<br />

. h' 1<br />

) radyal<br />

tip bir aspiratör fanı Şekil 9'da görülmektedir. Fan


MAKALE İnceleme - Araştırma<br />

kanatları üzerinde saptanan tahribat, B. Eck'in deney<br />

sonuçlarının gerçekliğini kanıtlar niteliktedir.<br />

Daha sonra kazan baca gazı çıkış kanalı üzerinde aspiratörden<br />

önce yerleştirilen bir siklonla filtre sistemi<br />

sayesinde, açıklanan bu tahribat tümü ile<br />

önlenmiş ve kazan işletmesinde bu tür arıza bir daha<br />

meydana gelmemiştir.<br />

6- YATAKLAMA<br />

Bugünkü uygulamalarda, vantilatör milleri rulmanlı<br />

yataklarla donatılmaktadır. Rulmanlı yatakların<br />

yağlanması, yüksek kaliteli, sıcağa dayanıklı<br />

gresle yapılmaktadır. Özellikle büyük birimlerde sıvı<br />

yağ ile yağlama sistemi uygulanmaktadır. Bu sistemde<br />

gerektiğinde filtre soğutmalı bir yağ<br />

sirkülasyonu öngörülür. Gresle yağlanan yataklara<br />

işletme esnasında yağ ikmali yapmak çok sakıncalıdır.<br />

Çünkü fazla ölçüde verilecek gres, ayrışma olayına<br />

girerek yatakta tahribat oluşma tehlikesi<br />

yaratır. En iyi önlem, belirli zaman planlama çerçevesinde<br />

yatak kapağını açarak çalışmış yağlan boşaltarak<br />

özel temizleme yağı (Örneğin) SHELL-Donax<br />

F) ile yıkamaktır. Bu amaçla orta sertlikte bir saplı<br />

fırça kullanmalı ve sonra elyaf bırakmayan temiz bir<br />

bez ile kurulamalıdır. Bundan sonra yaklaşık 1/3<br />

oranında gresle doldurularak kapak tekrar kapatılmalıdır.<br />

Aspiratörlerin kaygan yataklar ile donatılmasının,<br />

gürültüyü önleme açısından bir yararı olmaz.<br />

Çünkü ocak sisteminin çekişinde gerekli basınç far-<br />

kını sağlayabilmek için aspiratörde fan çevresel hızının<br />

arttırılması durumunda oluşacak akım gürültüsünün<br />

yanında yatak gürültüsü önemsiz kalır.<br />

Mil ve yatakların soğutulması için genellikle hava<br />

soğutmalı sistem tercih edilir. Yüksek sıcaklıkta<br />

baca gazı etkisine karşı alınacak köklü konstrüktif<br />

önlemler ile maksimum işletme güvencesi sağlanmış<br />

olur. Aspiratör çalıştığı süreçte hava soğutmalı<br />

sistem de çalışır durumda olur. Bu nedenle hava soğutmalı<br />

sistemden her zaman üstündür (su soğutmalı<br />

sistem sürekli su teminine bağımlıdır).<br />

KAYNAKÇA<br />

1. Dipl. Ing. J. Hoffmann : Auslegungs-u. Betiebsprobleme<br />

bei Saugzugventilatoren Sonderdruck aus Bertrıebstechnik,<br />

Heft 2. Übrreıcht durch Meissner und Wurst/<br />

Lufttechnische Anlagen 7 Stuttgart - VVellimdorf.<br />

2. F. Nuber : Wârmetecnische Berechnung der Feuerungsu.<br />

Dampfkesselanlagen. Verlag von R. Oldenburg.<br />

3. F. Münzinger : Dampkraft Springer Verlag, Berlin.<br />

4. DÎN 2901 : Entwurf von Dampfkessel<br />

5. Prof. Dr. Ing. B. Eck : Ventilatoren Entwurf u. Bertrıeb<br />

d. Radial-, Axial-u. Querstromventilatoren. Springer<br />

Verlag, Berlin 1993.<br />

6. Prof. Dr. Ing. W. Bohl : Ventilatoren Berechnung-<br />

Konstruktion-Versuch-Betrieb Vogel-Buchverlag, Würzburg-1983.<br />

7. Doç. Dr. N. Özgüven : Endüstriyel Gürültü Kontrolü.<br />

<strong>TMMOB</strong> Makına Mühnedislen <strong>Odası</strong> Yayın No : 118,<br />

1985.<br />

8. Josef Lexis : Ventilatoren in der Praxıs. Gentner Verlag,<br />

Stuttgart - 1990.<br />

MALZEME TAŞIMA ve İSTİFLEMEDE EN BÜYÜK YARDIMCINIZ...<br />

KALTE, UERMLK, AZ BAKIM.. ŞTE LOGITRANS FARKI !<br />

Türkiye Temsilcisi: ÖZ MAKİNA<br />

ELEKTRİK LU<br />

42/Asok. No:42 06370 Ostim ANKARA/TÜRKİYE<br />

Tel: 0312 3546006 Fax: 0312 3543103<br />

Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>


DERGİMİZİN 36. CİLDİNDEKİ YAZILAR (Düzeltilmiş hali)<br />

420 • Yeni Ürünler Utku TÜZÜNER<br />

• Petrol Boru Hatları ibrahim ÇAKMANUS<br />

• Kompozit Malzemelerle Konstrüksiyon-1 M. TOPÇU, A.R. TARAKÇILAR, S. TAŞGETI'REN<br />

• Türkiye'de MRP/MRPII Uygulamalarının Şimdiki Durumu Semra DURMUŞOĞLU, V. Zeki YENEN, Halefşan SUMEN<br />

• Dişli Çark Mekanizmalarının Yağlanması Serdar TÜMKOR<br />

• Başarılı Bir Proje Yönetiminde Proje Yöneticisinin Rolü ve<br />

Seçim Esasları Arif HEPBAŞLI<br />

• Yönetim ve Kalite (Toplam Kalite Yönetimi ve Kalite Kontrol<br />

Teknikleri-l) Deniz ÖVÜTMEN<br />

• Çalışma Güvenliği (Mühendislik ve Endüstriyel Tasarım<br />

ilkeleri) İsmail Hakkı ŞAMDANCI<br />

KAYNAK ÖZEL SAYISI<br />

• Endüstriden Haberler<br />

• Ürün Haberleri<br />

• Kaynak ve Lehim Bağlantılarının Sembolik Gösterimi Suat ANGI<br />

• Mag Kaynağında Kaynak Dikişinin Geometrisini Hangi<br />

Faktörler Etkiler Çav. Kadir GENİŞ<br />

• Karbon ve Düşük Alaşımlı Çeliklerden Yapılan Basınçlı<br />

Kapların Kaynak Sonrası Isıl işlem Koşullan Mustafa GÜLŞAN<br />

• Çelik Yapılarımızda Kaynak Kalitesi Nedir? Hayati SOYKAN<br />

• Tahribatsız Muayene Sonuçlarının Değerlendirilme Kriterleri Selahaddin ANIK, Murat VURAL<br />

• Otomatik Kesim Teknolojisi Cüneyt OKÇU<br />

• Atölyeden<br />

• Çalışma Güvenliği (Kaynaklı imalat Alanında Amerika'daki<br />

iş Güvenliği ve İşçi Sağlığı istatistikleri) Çev. Ruhi ÖKTEM, Melih ŞAHİN<br />

• Elektrik ARK Kaynağı Dikişlerindeki Kimyasal Kompozisyon<br />

Değişimleri Çev. Caner BATIGÜN<br />

421 • Yeni Ürünler Anıl KAREL<br />

• Alın Dişli Çarkların Maliyet Bakımından Uygun<br />

Konstrüksiyonu ...Serdar TÜMKOR<br />

• Çoklu Kalıp Grubu ile İkşlenebilirlik ve Klasik Eksantrik<br />

Presin Otomasyon Sistemine Adaptasyonu Ahmet YILMAZ<br />

• Simülasyon (Benzeşim) ve Uygulama Alanları Vedat AYDIN<br />

• Yapısal Hasarlara Sebep olan Faktörler Ali ÇOLAKOGLU<br />

• Bakır Çubuk Kalitesinin Tesbiti E. Sabri KAYALI, Mustafa M. ARIKAN<br />

• Konfigürasyon Yönetim Sistemi Kaan SOYLU<br />

• Toz Metalürjisi Süleyman SARITAŞ<br />

• Çalışma Güvenliği Ruhi ÖKTEM<br />

422 • Yeni Ürünler Anıl KAREL<br />

• Avrupa "CE" Diyor Bekir UYSAL<br />

• Nükleer Güç Seçeneğinin Gerekçeleri ve Kararlaştırılması..... Ö. Doğan ÖNER<br />

• Kompozit Malzemelerle Konstrüksiyon-ll M. TOPÇU, A.R. TARAKÇILAR, S. TAŞGETİREN<br />

• imalat Çeliğinin İşlenmesinde Kullanılan HSS Kaba Talaş<br />

Torna Kalemlerinin<br />

Optimum Uç Profilinin Belirlenmesi O. Tuğrul GÖNCEL, Selçuk MISTIKOĞLU<br />

• Mühendislik Malzemelerinde Yeni Bir Yaklaşım Z. Engin ERKMEN<br />

DOĞAL GAZ ÖZEL SAYISI<br />

• Endüstriden Haberler Hatice ÇELİK-ASLAN<br />

• Doğal Gaz ve Eğitim Recep YAMANKARADENİZ, Mehmet Emin Uğur ÖZ<br />

BU Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong>


• Doğal Gazın Türkiye'de Hayata Geçirilişinde ve<br />

Yaygınlaştırılmasında Karşılaşılan Sorunlara Kısa Bir Bakış Herman MINASYAN<br />

• Sanayi Mutfaklarında Doğal Gaz Kullanımı S. Serdar LEBLEBİCİOĞLU<br />

• Düşük Sıcaklıklı Sistemlerde Doğal Gaz Kullanımı Serpil SOYLU<br />

• Yüksek Sıcaklıklı Sistemlerde Doğal Gaz Kullanımı Sibel SAYINER<br />

• Doğal Gazla Isıtma ve Çevre ilişkileri Rüknettin KÜÇÜKÇALI<br />

• Doğal Gaz Kullanım Vanaları Cafer ÜNLÜ<br />

• Basınç Düşüm ve Ölçüm istasyonları Suzan KARAÇAY-KOÇ<br />

• Radyant Isıtıcılar Aysun YILDIRIM<br />

• Elektrik Üretiminde Doğal Gaz Cem BAYSAL<br />

OTOMOTİV ÖZEL<br />

423 • Yeni ürünler Utku TÜZÜNER<br />

• Hava Kirliliği ve Otomotiv Sanayiimizin Geleceği Macit BENİCE<br />

• Araçlarda LPG ve CNG Uygulaması Murat AYHANER<br />

• Elektrikli Taşıtlar-l Filiz KARAOSMANOGLU, Sema İMRAHOFt-İLYAS, K. Barış CIGIZOGLU<br />

• Elektrikli Taşıtlar-ll Fliz KARAOSMANOGLU, Sema İMRAHOR-İLYAS, K. Barış CIGIZOGLU<br />

• Tam Zamanında Üretim sistemi (TZÜ) Kaan SOYLU<br />

• Çalışma Güvenliği Ruhi ÖKTEM<br />

• Başlıca Kaza Oluş tipleri ve Pasif Emniyet Sistemleri Ali ÇOLAKOGLU<br />

• Taşıtlarda Direksiyon Sarsıntısı Problemi Murat EREKE<br />

• Kamyon Sanayiimizin Üzerinde Dolaşan Kara Bulutlar ibrahim BAYRAK<br />

KAYNAK ÖZEL<br />

424 • Endüstriden Haberler<br />

• Ürün Haberleri<br />

• (GTAW) Gaz-Tungsten ARK Kaynağı Öncesinde Dikkate<br />

Alınacak 10 Faktör Çev. Erdinç TEZCAN<br />

• Duplex ve Süper Duplex Paslanmaz Çelikler ve Kaynağı Erdinç KALUÇ, Nejat Y. SARI<br />

• Su Jeti ile Kesme Teknolojisi ve Endüstriyel Uygulamaları N. GEREN, B. ŞAHİN<br />

• Çalışma Güvenliği Çev. Ruhi ÖKTEM<br />

• Bir Kaynağın Anatomisi Adnan SUCUKA<br />

• CR-MO Çeliklerdeki Kaynaklı Birleştirmelerde Kaynak<br />

Metali, Isıdan Etkilenmiş Bölge ve<br />

Ana Malzemenin Oksidasyon Davranışı Çev. Batu ULUÇAY<br />

ÇEVRE ÖZEL<br />

425 • Ürün Haberleri Utku TÜZÜNER<br />

• Endüstriden Haberler Çev. Elvan SÖYLEMEZOGLU<br />

• Eskişehir Çimento Fabrikası'nda Atık Enerjiden Yararlanarak<br />

Sera Isıtması Bilal PAR, Fikret ULUKAY, T. Hikmet KARAKOÇ<br />

• Kompozitten Yapılmış <strong>Makina</strong> elemanlarında Gerilme analizi<br />

ve Soyutlandırma M. TOPÇU, A.R. TARAKÇILAR. S. TAŞGETİREN<br />

• Hava Soğutmalı Kondenserler için Düşük Çevre<br />

Sıcaklığının Etkileri Hüseyin BULGURCU<br />

• Tahıl Depolama Teknolojisinde Yeni Ufuklar ve 95.000 Ton<br />

Kapasiteli Derince Liman Silosu Yaşar KURT, Serdar GÜLEN<br />

• Koku Kalitesi ve Koku Kirliliğinin Kontrolü Ümran TEZCAN, Serap KARA,<br />

• Çevrenin Kalite ile Birleşmesi Çev. Elvan SÖYLEMEZOĞLU<br />

• Çevre Politikaları Hilmi SABUNCU<br />

426 • Ürün Haberleri Erdinç TEZCAN<br />

• Mekanik Radyal Yüzey Sızdırmazlık elemanları Moment<br />

Dengesi - Teorik Yaklaşım Emel Ceyhun SABIR, Erdem KOÇ<br />

Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>


• Kalite El Kitabı Nasıl Hazırlanır Çev. Selamı YUMURTACI<br />

• işçi Sağlığı ve İşgüvenliği Çalışmalarında Bilgisayar<br />

Kullanımı Kudret AKIN<br />

• Teknoloji Üretiminde Sayısal Akışkanlar Dinamiği (CFD)<br />

Kullanımı Burhan ÇUHDAROĞLU<br />

• Dökme Tahıl için Sürekli Tip Gemi Yükleme/Boşaltma<br />

Cihazları ve Türkiye'deki Uygulamaları Serdar GÜLEN<br />

• İletişim Uzayında Mühendislik ..Çev. Kürşat PASİNLİOĞLU<br />

427 • Ürün Haberleri Bülent TOPAKOĞLU<br />

• Cad, Cam ve CAE Formula-1 Yarışlarının Favori Ekibi Çev. Bülent TOPAKOĞLU<br />

• DFMA ile Zaman ve Maliyet Azaltılması Çev. Bülent TOPAKOĞLU<br />

• Bilgisayar Dünyasından Tarık ÖĞÜT<br />

• Bilgisayar Destekli Şekil Modelleme ve Katı Modelleme<br />

Tekniğinde Eğrisel Yüzeyler M. Cemal ÇAKIR<br />

• Araştırma-Geliştirme, Teknoloji Üretimi ve Yaygınlaştırılması ibrahim Deniz AKÇALI<br />

• Dalma Elektro-Erozyon Tezgahları ve Nümerik Kontrol Melih BAYRAMOĞLU<br />

• Düşey Silolarda Oluşan Yapısal Çatlaklar ve Önlemlerine<br />

Yönelik Çözümler Serdar GÜLEN<br />

KAYNAK ÖZEL<br />

428 • Endüstriden Haberler<br />

• Ürün Haberleri '. Bülent TOPAKOĞLU<br />

• Bir Kaynakçı Olmanın Önemi Çev. Elvan SÖYLEMEZOĞLU<br />

• Etkin Kanak Dizaynları için Pratik Öneriler Çev. Emin BAYRAKTAR<br />

• Gaz Metal ARK Kaynağı Erkan KOMAÇ<br />

• Laserle Kaynak ve Kesme Rolf KÖNG, Mehmet YÜKSEL<br />

• Atölyeden Melih ŞAHİN<br />

• Paslanmaz Çeliklerin Tungsten Asal Gaz Kaynağında<br />

Eriyiğe Bağlı Nüfuziyet Özellikleri Hakkında /'. Özgür AKÇAM<br />

• C 45 Karbonlu Çelik ile HS 6-5-2 Yükek Hız Çeliği Çiftinin<br />

Yakma Alın Kaynağında Kaynak Bölgesinin İncelenmesi Muharrem YILMAZ, Erdinç KALUÇ, Kutsal TÜLBENTÇİ<br />

OTOMOTİV ÖZEL<br />

429 • Günümüz Oto Sanayiinde Sensörler ve uygulamaları Z. Engin ERKMEN<br />

• Benzinli Araçlarda ölçülen Egzoz Gaz Emisyonlarının<br />

Bilgisayarla Değerlendirilmesi Asaf VAROL<br />

• Yağlama Yağları Filiz KARAOSMANOĞLU, Aykut ÖZGÜLSEN, Levent BAYRAKTAR<br />

• Otomobillerde Emniyet Tedbirleri Süleyman GÖKOĞLU<br />

• Araçların İmal, Tadilat, Montaj ve Uygulamaları Hakan HAVANCILAR<br />

• Araçlarda LPG Kullanımıyla ilgili Dünyadaki Genel Durum<br />

ve Türkiye'deki Gelişmeler Murat AYHANER<br />

• Otomotivde Kalite Mehmet KARADAYI, Bayram BAYRAMOĞLU<br />

• Türkiye'de LPG/NGV Araç Üstü uygulamaları Ufuk ÜNAL<br />

KALİTE ÖZEL<br />

430 • Başarılı Bir Toplam Kalite Yönetiminin Anahtarı : Örgütsel<br />

* ve Yönetsel Değişim ismail TÜRKMEN<br />

• Turizm işletmelerinde Kalite Kontrolü ve Kalite Maliyetleri Osman Avşar KURGUN, Özkan TÜTÜNCÜ<br />

• Araştırma Geliştirme, Teknoloji Üretimi ve Yaygınlaştırılması-ll İbrahim Deniz AKÇALI<br />

• Ürün Tasarımı ve Geliştirilmesinde Etkin Bir Araç "Montaj<br />

için Tasarım" Metodolijisi Nedim MEZHEPOĞLU<br />

• Ham Malzeme Tedarikçisi Seçiminde Bir Yaklaşım Doğan EROL<br />

• Ürün Haberleri Utku TÜZÜNER<br />

• Kalite Dünyasından<br />

Bîl Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong>


• Bilgisayar Dünyası<br />

• Sanayide Kalite Ferhan ŞİRVAN<br />

• Toplam Kalite Yönetimi lanse/ TÜRKMEN, Olgun KIRÇIL, Arzu GÜCEĞLİOĞLU<br />

• Bir Kitap Tanıyalım Melih ŞAHİN<br />

• Oda'dan Haberler Tansel TÜRKMEN<br />

• Süreli Yayınlar Utku TÜZÜNER, Selamı YUMURTACI<br />

431 • Civatalı Bağlantılarda Gözlenen Hatalar irfan AY, Raif SAKİN<br />

• Şanlıurfa Yöresine Gelen Güneş Enerjisinin Analizi Mehmet GÜMÜŞÇÜ<br />

• Oksi-Yakıt Yanma ve Cam Sanayiinde Uygulanması Duran KOCABAG<br />

• iSO 14000-Çevre Yönetim Sistemi Üzerine Bir inceleme Semih TILFARLIOĞLU<br />

• Biyomotorin Uygulamaları Filiz KARAOSMANOĞLU, K. Barış CIĞ/ZOĞLU, Melek TÜTER<br />

• Oda'dan Haberler<br />

• Komisyon Haberler<br />

• Ürün Haberleri Hazırlayan : Utku TÜZÜNER<br />

• Atölyeden Murat BURLU<br />

• Bilgisayar Dünyası<br />

• Çalışma Güvenliği Ruhi ÖKTEM<br />

• Süreli Yayınlar " Hazırlayan : Utku TÜZÜNER<br />

• Seminer-Kurs-Sempozyum Haberleri<br />

1995 YILINDA DERGİMİZ İÇİN YAZI DEĞERLENDİREN UZMANLAR<br />

Prof. Dr. Alp ESİN Y. Doç. Dr. Nedim GERGER Atilla ÇINAR<br />

Prof. Dr. Süleyman SARITAŞ Y. Doç. Dr. Ali İNAN Deniz ÖVÜTMEN<br />

Prof. Dr. Fevzi ERCAN Y. Doç. Dr. Selim TÜRKBAŞ Kubilay KÖSE<br />

Prof. Dr. Muzaffer DOĞAN Öğr. Gör. Müfit GÜLGEÇ Ruhi ÖKTEM<br />

Prof. Dr. Mecit SİVRİOĞLU Öğr. Gör. Sacit SÜMER Metin ŞİMŞEK<br />

Prof. Dr. Ö. Ercan ATAER Arş. Gör. Anıl KAREL Hakkı ESKİCİOĞLU<br />

Prof. Dr. Doğan ÖZGÜR Hakan GÜR Macit BENİCE<br />

Doç. Dr. Bedri TUNÇ Tülay KÖMÜRCÜ Veysel ÖZDEMİR<br />

Doç. Dr. Rafet ARIKAN Berna DENGİZ Haşmet TÜRKOĞLU<br />

Doç. Dr. Orhan DURGUN Melih ŞAHİN Süha SELAMOĞLU<br />

Y. Doç. Dr. ihsan KUTLAR Kadir GENİŞ Nevzat ONUR<br />

Y. Doç. Dr. Kadir YAŞAR Tarhan ALAÇAM Cemil YAMALI<br />

Y. Doç. Dr. Mahmut ÖZBAY Özgür AKÇAM<br />

1995 Yılında Mühendis ve <strong>Makina</strong> Dergisi'ne Yaptıkları Katkılarından Dolayı Teşekkür Ederiz.<br />

MMO - Yönetim Kurulu<br />

1995 Yılında, Dergimiz Yayın Programının Gerçekleştirilmesinde Katkıda Bulunan<br />

ADANA, ANTALYA, ESKİŞEHİR, BURSA, İZMİR ve G. ANTEP<br />

Şubelerimize Yaptıkları Katkılarından Dolayı Teşekkür Ederiz.<br />

MMO - Yönetim Kurulu<br />

Mühendis ye <strong>Makina</strong> Dergisi'nin Aralık '95 431. sayısında yayınladığımız "95<br />

YILI 36. CİLT YAZI DİZİNİ'nde Kaynak Özel Sayısında (Ocak 420) ve Kalite<br />

Özel Sayısı (Kasım 430) içeriklerinde belirtilmemiştir. Bu nedenle özür dileyerek<br />

YAZI DİNİNİN düzeltilmiş halini tekrar veriyoruz.<br />

Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>


.1<br />

DOZAJ, TRANSFER ve YKSEK BASINÇ POMPALARI<br />

Makdos, Dozaj, Transfer ve yüksek basınç Pompaları 6 tip 300 çeşit ürün yelpazesiyle<br />

sanayiinin her kesiminde ihtiyaç duyulan proseslerde, başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.<br />

ÇOK KOMPONENTLİ<br />

HİPOKLORİT DOZAJ ÜNİTESİ<br />

Çok komponentli Hipoklorit dozaj ünitelerimiz şekilde<br />

görüldüğü gibi bir veya birkaç dozaj kafasından<br />

ibarettir.<br />

Alüminyum sülfat Bakır sülfat gibi eriyik<br />

hazırlanmasında ve benzeri tesislerde yüzme havuzu<br />

içme suyu tesislerinin klorlanmasında kullanılabilen<br />

ünitelerimiz kullanım sahasına göre karıştıcılı olarak<br />

(0) Maxımum arasında ayarlanabilen değişken debili<br />

pistonlu diyaframlı dozaj pompalarıyla paket ünite<br />

olarak teçhiz edilmiştir.<br />

TEKNİK ÖZELLİKLER<br />

* Kademesiz kendinden ayarlanabilir sistem.<br />

* O -1 Lt' den O - 4 m arası<br />

* 0,5 - 300 bar basınca kadar dozaj pompaları<br />

* Her türlü kimyasal maddeyi dozajlar.<br />

NOT : LÜTFEN AYRINTILI BİLGİ İÇİN<br />

BROŞÜR İSTEYİNİZ.<br />

PİSTONLU ve DİYAFRAMLI DOZAJ POMPALARI<br />

Bir veya birkaç kafadan ibaret olup 0-5 Lt/h'dan 4m3/h kapasiteye kadar O ile<br />

maxımum arası ayarlanabilen 5 bar'dan 200 bar'a kadar yüksek verimli dozaj<br />

pompalarımız Kimyasal sıvılardan etkilenmeyecek şekilde 304-316 paslanmaz<br />

çelik, PVC, teflon, poliamid, polipropilen malzemelerden imal edilmekte olup her<br />

türlü viskos sıvıları pompalıyacak niteliklere sahiptir.<br />

YÜKSEK BASINÇLI DONKİ POMPA<br />

Yüksek basınçlı pompalarımız pistonlu tipler olup genelde toz<br />

deterjan üretiminde basınçlı kapların testinde ve reaktörlerde<br />

kullanılmaktadır.<br />

304-316 cRNİ ve çelik malzemeden imal edilmekte olup kendinden<br />

soğutmalı 0-100 Lt/h-10m3/h kapasiteye kadar 15 bardan<br />

maxımum 300 bar karşı basınca göre dizayn edilmiştir.<br />

MOTORLU MİKSER KARIŞTIRICILARI<br />

Sanayii sektöründe kullanılan motorlu karıştırıcı<br />

elamanlarımız 60 d/d-500 d/d'ya kadar tank ve<br />

kanştırıcısıyia birlikte özel olarak imal edilmektedir.<br />

SABiT DEBILI TRANSFER POMPASI<br />

Sabit debili transfer pompalarımız Kimyasal niteliklere haiz<br />

viskos sıvıların transferinde kullanılmaktadır.<br />

Pompalarımız 8 bar maxımum 80m3/h kapasiteye kadar<br />

transfer edilecek sıvının kimyasal ve fiziksel yönünden<br />

etkilenmeyecek malzemelerden imal edilmektedir.<br />

POMPALARIMIZIN KULLANMA SAHALARI<br />

* Kullunıııa suları (asliyesinde<br />

* Tekstil sanayiinde<br />

* Atık su aninin tesislerinde<br />

* Fuelnil yakma (esişlerinde<br />

* Nükleer ve termik santrallerde<br />

stı şartlandırma işlemlerinde<br />

* Temizlik, şuhun ve deterjan<br />

sanayiinde.<br />

* (iıdu Sunuyide<br />

* Kimya sanayiinde katkı do/ajında<br />

* I'ulverizusyon işlemlerinde<br />

Merkez Mah. Uzeyir Ağa Sok. No : 11 Yenibosna / İSTANBUL<br />

Tel. : (0212) 655 24 83 (3 hat) - 651 91 92 Fax : (0212) 651 90 85<br />

Boya sanayiinde<br />

Meşrubat sanayiinde<br />

İlaç sanayiinde<br />

Ka£ıt sanayiinde<br />

Kireç sanayiinde<br />

Kuzun sulun (asliyesinde<br />

İcnıc suları tasfiyesinde<br />

Şeker lahrikalarındu<br />

(Komotik klorlama tesislerinde<br />

Dolum tesislerinde ve daha birçok<br />

iş sahalarında kullanılmaktadır.


SURELİ YAYINLAR<br />

YAZI KÜTÜĞÜ Hazırlayanlar : Utku TÜZÜNER*, Selamı YUMURTACI*<br />

YAZI ADI<br />

Hydraulies Moves Forward<br />

With Renewed Force<br />

Full Power Brake Valve<br />

Reduces Piumbing,<br />

Installation Expense<br />

High Strength Plastics Give<br />

Bearing, Seals Longer Life<br />

VVhere Engineering Meets<br />

Medicine<br />

Geriye Sadece Tedarikçileriyle<br />

Ortak Gibi Çalışanlar Kalacak<br />

Justifying Simulation in<br />

Today's Manufacturing<br />

Envinonment<br />

Design for Manufacturability<br />

Dont Flex the Factory,<br />

Stabilize the Demand<br />

Composite AirlrafT Crash<br />

Testing<br />

incredible Shrinking<br />

Spacecraft<br />

Plasma Spray System<br />

One-Step Composite Coatıng<br />

Wın Awards<br />

European Standard (GEN)<br />

Steel Designation Sysem<br />

Move To CNC Leads To<br />

Dramatic Growth For Job<br />

Shop.<br />

Use Joint Ventures to Ease<br />

The Pain Of Restructuring.<br />

ROKETSAN<br />

YAZI İÇERİĞİ<br />

<strong>Mühendisleri</strong>n, hidrolik sistem tasarımında elektronik<br />

kumandalar kullanmaya yöneldiklerini ve yeni<br />

tasarım bileşenlerle sistemleri bir sanat eseri mükemmelliğine<br />

taşıdıklarını anlatıyor.<br />

Güçlü bir hidrolik fren sistemi geliştirme sürecinde<br />

karşılaşılan çok miktarda bağlantı, bileşen olması<br />

probleminin, yeni tasarlanan bu pedal-tahrikli hidrolik<br />

fren vanaları grubu (sistemi) ile giderildiğini anlatıyor.<br />

Yüksek-mukavemetli plastiklerin, yataklama, sızdırmazlık<br />

elemanlarına daha uzun ömür sağladığını<br />

anlatıyor.<br />

Tıbbi çalışmalarda, mühendislik araştırmaları ile<br />

birleşim noktalarında ortaya çıkanları örneklerle<br />

anlatıyor.<br />

Satıcıların müşterilerini birer ortak gibi görmelerinin,<br />

üreticilerin tedarikçilerine herşeylerini teslim etmelerinin,<br />

rekabet üstünlüğü yakalamak bazında<br />

önemli bir yaklaşım olduğunu anlatıyor.<br />

Simiasyonun, tasarımınızı tam anlamıyla yansıtan *<br />

modellere ulaşmanızda, çalışma anlayışınızı geliştirmede,<br />

sistem tasarımlarınızın test edilmesi ve<br />

değerlendirilmesinde ne derece önemli olduğunu<br />

anlatıyor.<br />

Otomotiv sektöründe, müşteri isteklerine göre geliştirilen<br />

tasarımların üretilebilirliğinin gözönüne<br />

alınması gerektiğini anlatıyor.<br />

Üretim konusunda gelen her talebe göre fabrikaların<br />

esnekleştirmesinin olası olmayabileceği ve pahalı<br />

olabileceği, bu nedenle taleplerin sınırlanması<br />

gerektiğini anlatıyor.<br />

Genel amaçlı havacılıkta kullanılan kompozit hava<br />

araçlarının kırılma testleri, mühendislere hava<br />

araçlarının kırılma tepkilerini opimize etmelerine<br />

yardımcı olmaktadır.<br />

Bilgisayarların mainframelerden, dizüstü bilgisayar<br />

boyutlarına inişi gibi, uyduların da inanılmaz derecede<br />

küçük boyutlara küçültüldüğünü işleyen yazı<br />

Plasma Spray Sistemi ve geliştirdiği Spraytech'in<br />

tek adımda kompozit kaplama sistemlerinin ulusal<br />

yarışmada mükemmeliği birincilikle tespit edildiği<br />

ve bu metod anlatılıyor.<br />

Avrupa'da Standardlaşma Komitesi (CEN)'in tanımı<br />

yapılıyor ve çelik konusunda bu komitenin çalışmaları<br />

anlatılıyor.<br />

Manuel tezgahların bırakılacak yalnızca iki APT<br />

CNC'ye geçilmesiyle iş hacminin nasıl pratiği örnekleniyor.<br />

Ortak üretim projeleriyle, yeni yaprtanma maliyetlerinin<br />

getirdiği sıkıntılardan kurtulunacağını anlatan<br />

yazı.<br />

YAYIN ADI VE SAYISI<br />

Design News<br />

November 1995<br />

Design News<br />

November 1995<br />

Design News<br />

November 1995<br />

Design Naws<br />

November 1995<br />

F. Technologies<br />

December 1995<br />

IIE Solutions<br />

November 1995<br />

IIE Solutions<br />

November 1995<br />

IIE Solutions '<br />

November 1995<br />

Aerospace Engineering<br />

December 1995<br />

Aerospace America<br />

January 1996<br />

Advanced Materials<br />

Processes<br />

December 95<br />

ASTM<br />

Standardization News<br />

December 95<br />

American Mechanist<br />

January 96<br />

Harvard Business Revievv<br />

November-December 95<br />

YAZAR<br />

Peter HOAG<br />

Keith HOGAN, MİÇO<br />

Peter HOAG<br />

Lavvrence D.MAKONEY<br />

Melih ARAT<br />

Jerry BANKS<br />

Van B. NORMAN<br />

John COMBEST<br />

Hal MATHER<br />

Lise-Jones HUEY<br />

CARDEN - NASA<br />

Leonard DAVID<br />

John E. BRINGAS<br />

Patrica L. SMITH<br />

Ashish NANDA<br />

Peter J. VVILLIAMSON<br />

Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong> - Mühendis ve <strong>Makina</strong>


ŞUBAT ^^^m<br />

ATÖLYEDEN<br />

Çeviren : Bülent TOPAKOĞLU*<br />

Geçtiğimiz sayı başladığımız, "Plant Engineering" Dergisinin açtığı "Püf Noktası"<br />

yarışmasına katılan adaylardan seçmeleri yayınlamaya devam ediyoruz. Eğer sizin de<br />

benzer fikirleriniz varsa, aşağıdaki adresi yazmanız halinde meslektaşlarımızla<br />

paylaşılmak üzere en kısa zamanda adınızla birlikte yayınlanacaktır<br />

PRATİK PÜF NOKTALARI-2"<br />

METALİ MANYETİZE ETMEK<br />

Sorun: Bazen ulaşılması güç yerlere vida veya küçük metal parçalar takmak,<br />

sökmek veya tutup almak gerektiğinde uygun şekil ve boyutta klips<br />

veya mıknatıs bulmakta güçlük çekilir.<br />

Çözüm: Uzun ince bir çubuğa veya bir tornavidaya ince bir teli yaklaşık<br />

20 sargı olacak şekilde sarınız. Tel uçlarını 6 Voltluk bir fener piline temas<br />

ettiriniz. Bu işlem, çubuğunuzu geçici bir süre için manyetize edecek ve işinizi<br />

kolaylaştıracaktır.<br />

METAL ÇAPAKLARI TUTMA<br />

Sorun: Bir metal elektrik kontrol dolabına delik açma işleminde, çıkan<br />

çapakların kontaktör ve devrelere zarar vermemesini ve kolay temizlenmesini<br />

nasıl sağlarız?<br />

Çözüm: Şekilde görüldüğü gibi delik açacağımız yerin arka tarafında bir<br />

mıknatıs (mesela kullanmadığınız eski bir de motor mıknatısı) yerleştirin.<br />

Hatta varsa iki mıknatısı V şekilde yerleştirirseniz daha iyi sonuç alırsınız.<br />

Çizikleri önlemek için mıknatısları maskeleme bandı ile sarabilirsiniz,<br />

mıknatıs sayesinde delinen malzeme manyetize olacak, çapaklar etrafa saçılıp<br />

tehlikeli olmadan tutulacaklardır.<br />

KIRILMAYI DURDURMAK<br />

Sorun: Metal veya plastik malzemelerde oluşan bir kırık içe doğru ilerleyip<br />

tüm parçayı kullanılmaz hale getirir. Kırılma durdurulabilir mi?<br />

Çözüm: Şekilde görüldüğü gibi, kırığın hemen önüne bir delik açın.<br />

Sonra kırığın bu deliğe doğru ilerlemesini ve kırığın delik ile birleşmesini<br />

sağlayın. Bu düzgün yuvarlak delik, bu kırığın yol açacağı kırılmaları önlemiş<br />

olacaktır.<br />

* ODTÜ İşletme Yüksek Lisans. ** Plant Engineering Dergisinin Eylül 1995 sayısından çevrilmiştir.<br />

Mühendis ve <strong>Makina</strong> - Cilt : 37 Sayı : <strong>433</strong><br />

Mühendis ve <strong>Makina</strong><br />

Yayın Komisyonu<br />

Metal çubuk<br />

6 Volt pHe<br />

bağlanacak uçlar<br />

Yaklaşık 20 tur<br />

sıkı sargı


ŞUBAT ^^^<br />

ATÖLYEDEN<br />

4 diş kesin<br />

Çevrenin 1/3'ünden<br />

fazlasını kesmeyin<br />

Üstünü eğeleyin.<br />

Bu diş en yüksek<br />

nokta olsun<br />

DİŞLERİ<br />

ONARMAK<br />

Sorun : Boru<br />

içlerindeki vida<br />

dişleri bazen ezilir,<br />

çapak ve pas<br />

yüzünden bozulurlar,<br />

bunları eski<br />

şekillerine<br />

döndürmenin kolay<br />

bir yolu var<br />

mı?<br />

Çözüm: Boru<br />

çapına eşit çapta<br />

bir nipel alın. Şekilde<br />

görüldüğü<br />

gibi; ilk önce dört<br />

diş aşağıya doğru<br />

dik olarak, sonra<br />

da açılı bir biçimde<br />

yukarıya<br />

doğru kesin, üstteki<br />

dişi dış kenara<br />

doğru iyice<br />

Resim4 eğeleyin. Dik kesilen<br />

kenarı da keskinleşene kadar eğeleyin. Bu<br />

nipeli boru içine alıştırın ve her kullanımdan sonra<br />

eğeleme işlemlerini tekrarlayın.<br />

TİNERLERİ<br />

YENİDEN KULLANMAK<br />

Sorun: Boya tinerleri, tam bitmeden atılmak<br />

için hem pahalı hem de çevreye zarar veren<br />

şeylerdir. Tiner atığını minimize edebilmek için<br />

bir yol var mı?<br />

Çözüm: Kullanılmış tinerleri temiz bir kavanoza<br />

doldurun. Bir hafta bekletin. Böylece<br />

tiner içindeki katı partiküllerin dibe çökmüş<br />

olduğunu göreceksiniz, üstte kalan temiz tineri<br />

bir başka kaba boşaltın ve yeniden kullanın.<br />

ÜRETİMLERİMİZ:<br />

3 cm. den 2 mt. ye kadar değişik genişliklerde,<br />

den 100 mt. ye kadar istenen<br />

olmak üzere;<br />

ve P.U. esaslı bantlı konveyörler.<br />

ırikli, rulolu konveyörler.<br />

li, eğimli konveyörler.<br />

|[ konveyörler.<br />

jk konveyörler.<br />

gerece dönüşlü<br />

ler.<br />

derece arasında<br />

özel konveyörler.<br />

inin komple proje ve tesisi.<br />

Tl A.Ş.<br />

ıibosna-İ<br />

06 72


Doğal Gaz yakıüı buhar santralı 2x8 Ton/h, 8 ATU ve Su hazırlama gurubu:<br />

Basınçlandırma, Filtreleme, Yumuşatma, Gaz alma 100/Ton/H.<br />

PETNIZ ISI SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ<br />

Fab. : Kadk Akdoğan Cad. 31 Küçükköy/ÎST.<br />

Tel : 5380522-5380561-Fax:5380715<br />

Büro : Pefpaîş Merkezi 6. Kat No : 629<br />

Tel : 220 40 67 - 220 60 25 • Fax : 221 58 57<br />

PETMAK PETNİZ MAKİNA SANAYİ"A.Ş.<br />

imalat : Haramidere San. Sitesi<br />

ANB ARLI/İSTANBUL<br />

Tel : 6904352-2206025<br />

Fax : 221 58 57<br />

DOĞAL GAZ ve<br />

SIVI YAKITLI ISI<br />

SANTRALLARI<br />

TOZ KÖMÜR<br />

VARABİLEN<br />

TAM OTOMATİK<br />

HAREKETU<br />

IZGARALI ÖN OCAK<br />

ve İÇ OCAKLI<br />

SİSTEMLER<br />

KIZGIN YAĞ<br />

KAZANLARI<br />

BUHAR<br />

JENERATÖRLERİ<br />

BASINÇLI<br />

KAPLAR


Düşündüler ve kazanda teta'yı seçtiler<br />

doğalgazda da<br />

MERKEZ : Şair Nesim Cad. Hacı Ali Bey Sk.<br />

No : 5 Beşiktaş - istanbul<br />

Td : (212) 236 25 57 (5 Hat)<br />

FABRİKA : Çakmaklı Köyü, Sanbir Bulvarı 4.<br />

Bölge, 9. Cadde, No : 87<br />

Büyükçekmece / İSTANBUL<br />

Td : (212) 886 53 04 - 886 53 38 - 886 63 31<br />

m l l ı I \\\<br />

'• '•' * l<br />

I<br />

yanınızda..<br />

x:x<br />

tA«:a ^^ u<br />

dKAZAN ve<br />

MAKİNA İMALAT<br />

SAN. ve TİC. A.Ş.


Akyol S. No: 61 Fındıklı istanbul / Turkey<br />

Tel: 90/212/2431546(3lines), 2431532


35 Yıllık Tecrübe!..<br />

Firmamız 23.000 m 2<br />

alan üzerinde 5.000 m 2<br />

yeni fabrikamızda modern tezgahlarda seri<br />

üretim yapmaktadır.<br />

Redüktörlerimiz 0,25 Kw'dan 250 Kw'a 1,5<br />

devirden 625 devire kadar Motorlu ve motorsuz,<br />

seri ve standart ofarak üretilmektedir.<br />

Firmalar istedikleri anda Firmamız veya Türkiye<br />

genelinde geniş bayilik teşkilatlarımızdan<br />

gerekli bilgi ve taleplerini bulabilirler.<br />

Redüktörlerimizde motor hariç 1 yıl garantimiz<br />

vardır.<br />

YILMAZ REDÜKTOR A.S.<br />

Merkez/Centre: Maltepe Gümüşsüyü Caddesi Bestekar Medeni Aziz Efendi Sok. No: ->4<br />

TOPKAPI/İSTANBUL/TURKEY<br />

Telephone: (90-1) 567 93 82-567 93 83-567 45 07 Fax: (90-1) 567 99 75<br />

Fabrika/Factory: Beylikdüzü Hadımköy Yolu Kıraç Köyü Mevkii 1. Km.<br />

BÜYÜKÇEKMECE/İSTANBUL/TURKEY<br />

Telephone: 886 50 43-886 50 44 Fax: 886 54 57


CAD/CAM<strong>'96</strong>'ya katılan firmalar:<br />

3A - 3D CAD/CAM - AK MÜHENDiSLiK -<br />

ALFANORM - AUTODESK TÜRKiYE GRUBU -<br />

BiLiM - BOĞAZiÇi YAZILIM - BT/HABER -<br />

BYM - BYTE - CHIP - COMPUCOM - ÇAĞ<br />

CAD/CAM - DEMA 3000 - ESCORT<br />

COMPUTER - EURAKA - FlGES - GANTEK -<br />

GRAFiK KONTROL - GSL MÜHENDiSLiK -<br />

HEWLETT PACKARD - IBM TÜRK - IDG/UFT -<br />

IDE YAPI - IHLAS BiLGi İŞLEM - iNFORMATlK<br />

- INFOTRON - INTERPRO - LA SALLE<br />

COLLAGE - LiNK MULTIMEDIA - MAKlNA<br />

METAL - MAKlNA MÜHENDiSLERi ODASI -<br />

MBS - METAL MAKlNA - METEKSAN - MlP -<br />

MOMENTUM - ÖZAK DIŞ TiCARET - PC<br />

MAGAZİNE - PERlTUS - PROTA - PROTEK -<br />

TALIA - TTGV - TÜBiTAK -<br />

UMTAŞ/CIMATRON - YAPI ENDÜSTRi<br />

MERKEZi - YILDIZ TEKNiK ÜNiVERSiTESi<br />

VAKFI - ZENGER<br />

SIGN SHOVV'a katılan firmalar:<br />

AUTOADESIVI - ABEX (EXPOSURE) - API<br />

NEON - ADEMCO SEAL - AUTOGRAM CAD<br />

- CAM TECH - COMPU DIF - DORO TAPE -<br />

IOLINE - ü TECHNOLOGIES INC. - KAPA -<br />

MIMAKI - PROMOTOR - KÖMMERÜNG -<br />

LAMlPAN - LUMINART - SCANVEC - TIKOTE -<br />

TDI<br />

nterpro<br />

Karşıl<br />

BU KUPONUN ASLI CAD/CAM<strong>'96</strong> FUAR DAVETİYESİ YERiNE GEÇERLİDİR<br />

Lütfen bu formu önceden doldurup, girişte görevliye veriniz.<br />

Ad ve Soyad :<br />

Çalıştığınız şirket :<br />

Göreviniz :<br />

Adresiniz :<br />

Interpro Yayıncılık Araştırma ve Organizasyon A.Ş.<br />

Gazeteciler Mahallesi, Sağlam Fikir Sokak No: 21/5<br />

Esentepe 80300 istanbul<br />

Tel: (0.212) 212 31 22 Faks: (0.212) 212 31 21<br />

Tel:


aşma..<br />

Bilgisayar dünyasındaki en son<br />

'eniliklerle, daha kaliteli, daha<br />

ıızlı, daha "çok boyutlu" iş<br />

/apmak isteyenler arasında bir<br />

carşılaşma...<br />

Söyleyecek çok sözü olan<br />

'görüntü cambazları" ile<br />

Multimedia nın büyüleyici<br />

dünyası arasında bir karşılaşma...<br />

jorunlar ve sorularla, çözümler ve<br />

olanaklar arasında bir karşılaşma...<br />

zlemek istiyorsanız sizi<br />

Vlultimedia ile ilgili özel bir<br />

bölümün yer aldığı<br />

CAD/CAM<strong>'96</strong>'ya bekliyoruz.<br />

BİLGİSAYAR DESTEKLİ TASARIM, ÜRETİM VE<br />

M U L T I M E D I A<br />

TEKNOLOJİLERİ FUAR VE SEMİNERLERİ<br />

10-14 NiSAN 1996 ŞJI •<strong>'96</strong><br />

iTÜ AYAZAĞA KAMPUSU<br />

FUAR MERKEZl-MASLAK TABELA VE REKLAM TEKNOLOJiLERi SERGİSİ


tt<br />

TÜRKİYE'DE<br />

•• tt tt<br />

GAZ BRULORU'NUN MARKASI<br />

tt tt<br />

OZKOSEOGLU'DUR...<br />

Özköseoğlu, ısı sanayindeki 33 yıllık deneyiminin birikimiyle, doğalgaza geçiş<br />

sürecindeki Türkiye'ye test edilmiş, verimi ve güvenilirliği kanıtlanmış, üstün gaz<br />

brülörleri sunuyor...<br />

Özköseoğlu Doğalgaz ve LPG Brülörleri<br />

• Karşı basınçlı ve normal geçişli kazanlarda hiçbir<br />

değişiklik gerektirmeden mükemmel çalışır.<br />

• 10.000-4.200.000 Kcal/h arası değişik<br />

kapasitelerdedir.<br />

• Tam emniyetlidir. Sessizdir. Yüksek verimlidir.<br />

• Standart olarak tek ve çift kademeli, isteğe bağlı<br />

olarak da modülasyonlu tiplerde üretilir.<br />

• Kompakttır. Mükemmel bir çalışma ve yüksek<br />

verim için gerekli tüm elemanları üzerindedir.<br />

• DÎN ve DVGW standartlarına uygun A sınıfı gaz<br />

armatürleri ile donatılmıştır.<br />

• Ayarlanabilir gaz başlığı sayesinde stabil ve ideal<br />

yanma sağlar.<br />

• Türkiye'nin her yerinde montaj, bakım ve yedek<br />

parça güvencesine sahiptir.<br />

• Özköseoğlu'nun yüksek teknolojisinin ürünüdür.<br />

ÖZKÖSEOĞLU<br />

"ısıda güvence"<br />

ÖZKÖSEOĞLU ISI SANAYii VE TiCARET A.Ş.<br />

Eski Büyükdere Cad. Özen İş Merkezi 29, Maslak 80670 İstanbul Tel: (0212) 285 02 47 (13 hat) (0212) 285 18 27 (4 hat)


Sirkülasyon<br />

Pompalan<br />

KSB<br />

Geleceğin Ürünlerini Bugünden Sunuyor.<br />

Dalgıç<br />

Temizsu<br />

Pompaları<br />

Kelebek<br />

Vanalar<br />

Santrifüj Pompalar<br />

KSB - POMPA, ARMATÜR SANAYi VE TiCARET A.S.<br />

MERKEZ :<br />

MAHATMA GANDHI CAD. 54<br />

067OO GAZİOSMANPAŞA/ANKARA<br />

TEL : O [31 2] 437 11 75 [4 hat)<br />

TELEFAX : O (312) 437 65 37<br />

TELEX : 46 276 ksbe - tr<br />

FABRiKA :<br />

İSTANBUL YOLU 1B. KM.<br />

ANKARA<br />

İSTANBUL BÜRO:<br />

PERPA TiCARET MERKEZÎ<br />

KAT: 4 ve 5 No: 103<br />

OKMEYDANI/İSTANBUL<br />

TEL : O (212) 221 58 38 - 222 25 04<br />

TELEFAK : O (21 2) 222 O9 94<br />

Dalgıç<br />

Drenaj<br />

Pompalan<br />

Kademeli<br />

Paslanmaz<br />

Pompalar<br />

ISO 9OO1


~#ZJF


uım|opjıuıaQ(X)<br />

® •••••• • VH *^IX<br />

ji|6uEZB>| yn\ ^E>)<br />

-es )c>| ap uıaq jo/u;puı aXuE2sE IUIJEJSEIU ÎI>JEX uıan<br />

-jo/nuns jojuo>| j;q |azo 3UU3|u;>|<br />

•I>t a l3 'O u rMO ^n u ! u !§!l s !P U3 Mn uj UJ 0 > l9P J ! UJ8 a |UJ3)s;s |OJjuo>( pu[>)j •joXui)si|e6<br />

ajpS aj3|>ı;|>|iS!Ş9p |>|EpuiJE|iJE4 LUE^JO Şıp aA epo ızEqp 'ııuajsjs |OJjuo>( puu;q ^j|jqEU<br />

uapuu;qj;q ızELjp<br />

ep nXns ıuıuc||n>| >|EDIS 'joXıuj|E>) Epjcupısı<br />

Lue^JO zıu|cx :n|iıoXıs>|uoj }jjj> -unzn >|<br />

'juaX ug<br />

UJEJ_ uın>|opjıuıaQ :zeqp j;q |Eapj u;ij ıscuıuısı JE>| zısuıı<br />

q un jsn ]<br />

f •• * •• *<br />

uapu ua|


EMNİYET VENTİLLERİ<br />

DOĞALGAZ VANALARI<br />

METAL KÖRÜKLÜ VANA<br />

GEDİK<br />

Tel: (0212) 220 03 02 (6 hat) Fax: (0212) 220 03 45<br />

PlSLlK TUTUCULAR<br />

YANCIN HİDRANTLARI<br />

AKIŞ GÖZLEM VANALARI


BOSCH<br />

Pnömatik<br />

Bosch Sanayi ve Ticaret A.Ş.<br />

Ambarlar Cad. No: 4 34780 Zeytinburnu - İSTANBUL<br />

Tel: 0.212 664 92 92 Fax: 0.212 558 24 49

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!