0002823
0002823
0002823
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
hikâyeler tarafından temsil edilen dili devralmaktansa, inşâ diliyle bu dilin bir karması<br />
sayılabilecek bir dile doğru ilerlemişlerdir. 19. yüzyılda hurufat yoluyla basılmış tüm<br />
Tıflî hikâyeleri, bu karma dilden yararlanmaktadır. Şükrü Elçin, bu dilin özellikleri<br />
olarak “[s]özlü anlatmalarla yabancı tesirlerden uzak kalmış” (120) olmasını sayar.<br />
Burada iki farklı olgu kastedilmektedir. Bir yandan, “Hikâyet” ve “Tıflî Efendi<br />
Hikâyesi” gibi yapıtlarda bulduğumuz konuşma dilinin etkileri, yani örneğin deyimler ve<br />
argo, büyük ölçüde azalmıştır. Diğer yandan, özellikle Hançerli Hikâye-i Garîbesi’nde<br />
bulduğumuz, Arapça ve Farsça sözcüklerle dolu inşâ dilinden de uzaklaşılmış ve vezinli<br />
kısımlar en aza indirgenmiştir. Yeni yazı dili, bu iki kaynaktan da sınırlı ölçüde<br />
beslenmekle birlikte kendine özgü bir tutarlılık ve bütünlükten de tümüyle yoksun<br />
değildir.<br />
Walter J. Ong, böyle bir yazı dilinden, yeni bir “yazılı ulusal dil” olarak<br />
bahseder. Ong’a göre böyle bir dil, “lehçe özünden kopmak zorunda kalmış”, “lehçeye<br />
özgü deyişlerden arınmış” ve “özgün bir söz dizimi geliştirmiş” bir dildir ve “grafolekt”<br />
olarak adlandırılabilir. Grafolekt oluşumuyla hurufat matbaasının yayılması, birebir<br />
ilişki içinde olan gelişmelerdir. Ong’un vurguladığı gibi, “modern grafolektin en verimli<br />
kaynağı sözlüklerdir” ve “matbaanın yeri sağlamlaşmadan önce hiçbir dilde kelimelerin<br />
geniş kapsamlı tarihçesi ve kullanım biçimlerini sergileyen sözlükler yoktu” (129).<br />
Gerçekten de, Türkçenin ilk önemli sözlükçüsü olan Şemsettin Sami, Fransızca-Türkçe<br />
Kâmus-ı Fransevî sözlüğünü 1882 yılında, Tanzimat’tan Bugüne Edebiyatçılar<br />
Ansiklopedisi’nde “Türk dilinin ilk derli toplu sözlüğü” (“Şemsettin Sami” 763) olarak<br />
tanımlanan Kâmus-ı Türkî’yi ise 1899-1900 yıllarında yayımlamıştır.<br />
19. yüzyılda hurufat yoluyla basılmış dört Tıflî hikâyesi, yani Hikâye-i Cevrî<br />
Çelebi, Hikâye-i Tayyârzâde, Meşhûr Tıflî Efendi ile Kanlı Bektâş’ın Hikâyesi ve İki<br />
80