0002823
0002823
0002823
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
(43). Hançerli Hikâye-i Garîbesi, dil ve üslûp açısından tümüyle bu edebiyat anlayışına<br />
eklemlenmektedir.<br />
“Meşşâta-i arâis-i meâni-i leâlî-i mûtelâlî-i râviyât” (2) gibi zincirleme terkipler<br />
ve “hâcegîye söylediği yalanı tasdîk itmesiçün ricâ ve levâzım-ı ta‘zîmi edâ eyledikden<br />
sonra reh-rev-i semt-i matlûb ve vâsıl-ı ser-menzil-i mahbûb dâhil-i senem-hâne-i zamân<br />
ve müşâhid-i rû-yı cânân oldı” (41) gibi seci, yani kafiyeli nesir tekniğiyle yazılmış<br />
bölümler ve diğer süslü anlatım öğeleri, neredeyse tüm anlatıya hakimdir. Ayrıca,<br />
hikâyede bazen sayfalar sürecek uzunlukta şiirlere rastlamaktayız. Hasan Kavruk<br />
tarafından da belirtildiği gibi, “Aruz vezniyle yazılan bu manzum metinler ekseriyetle<br />
duyguların, hislerin ifade vasıtası olarak kullanılır. Olayın akışına bir etkisi olmayan bu<br />
manzum parçaların aradan çıkartılması vak’a kuruluşunda bir eksiklik meydana<br />
getirmez” (9). Dolayısıyla bu şiirlerin de, hikâyenin dilini “güzelleştirme” ve<br />
“yükseltme” çabasının bir parçası olduğu öne sürülebilir.<br />
Hançerli Hikâye-i Garîbesi’nden önce incelediğimiz tüm yapıtları konuşma<br />
diline yaklaştıran bir diğer öğe, bölüm başlıkları gibi sözlü bir anlatıda bulamayacağımız<br />
metin organizasyonu öğelerine yer verilmemesidir. Hançerli Hikâye-i Garîbesi’nde ise<br />
bazı bölümler, birbirlerinden başlıklarla ayrılmıştır. Bu biçimde ayrılmış dört bölüme<br />
(88, 89, 98, 107) rastlarız. Bölüm başlıkları, bölümde geçen olayları önceden özetler<br />
niteliktedir. Ne var ki, hikâyenin bölümlenişi tutarsızdır: 112 sayfadan oluşan hikâyenin<br />
88. sayfasına kadar herhangi bir bölüm başlığı yoktur. Ayrıca, bölüm başlıklarının<br />
kısmen örtüştüğünü görüyoruz. Örneğin, ilk bölüm, “Hançerli Hanım’ın ‘Ârif Süleyman<br />
Beğ’i atalara götürüb hançer-i bürrâniyle göğsünden urdığı ve te’sîr itdiremiyüb mîr-i<br />
mûmâ-ileyhin bi-l-vâsıta halâs buldıgıdır” (88) başlığını taşırken ikincisinin, “biraz<br />
eğlendikden sonra hanımın hançerle Mîr Süleyman’ı urması ve denize atdırması ve<br />
76