0002823
0002823
0002823
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Elbette ki Cenânî, Nergisî ve Atâyî, küçük hikâyelerden oluşan yapıtlar vermiş yegâne<br />
sanatkârlar değildir; yine de, bu üç yazarın yapıtlarının kısa birer değerlendirmesi, bu<br />
hikâye geleneğinin Tıflî hikâyeleriyle ilişkisini gözönüne sermek açısından yeterli<br />
olacaktır.<br />
Yazarlığının yanı sıra saray meddahı olarak da beğeni topladığı bilinen<br />
Cenânî’nin lâtife derlemesi, Kavruk’u değindiği gibi Bedâyi-ül-âsâr adını taşımaktadır<br />
(89). Bu yapıt, Fuad Köprülü’ye göre, “o asır hayatının her köşesi”ni yerel renklerle<br />
anlatmakta ve Tıflî hikâyelerinde de bulduğumuz “[m]eyhâne ve gezinti âlemleri, baskın<br />
sahneleri” ve “gemi yolculuğu” gibi birçok günlük hayat olgusunu kapsamaktadır<br />
(“Meddahlar” 391). Cenânî’nin yapıtı, Köprülü’ye göre, “XVI. asrın halk hayatını bütün<br />
samimîyeti, bütün kostümleri ve dekorları ile” yansıtmaktadır (391).<br />
Nergisî’nin Hamse’sindeki hikâyelerin Tıflî hikâyeleriyle içeriksel benzerlikler<br />
gösterdiği, farklı kaynaklardan anlaşılmaktadır. Şükrü Elçin, Nergisî’nin “Yeniçeri Ferdi<br />
ile Yeniçeri Ağası” adlı hikâyesinde geçen ve genç bir oğlanın kaçırılmasını işleyen bir<br />
sahneyi, “Hikâyet”teki benzer bir sahneyle ilişkilendirir. Elçin’e göre, Nergisî’deki<br />
“kaçış episodu ile Sansar’ın, Ahmet’i kapmasındaki yakınlık mânidardır. Tıflî’nin<br />
Nergisi’den mülhem olarak eserini meydana getirmesi mümkündür” (118). Tıflî<br />
Çelebi’nin Tıflî hikâyelerinin yazarı olup olmadığı tartışılabilirse de, gerçek yazarın—bu<br />
yazar Tıflî olsun olmasın—Nergisî’nin yapıtından ya da bu yapıtın temsil ettiği<br />
gelenekten faydalanmış olması olanaksız değildir.<br />
Tıflî hikâyeleri ve Nergisî’nin Hamse’si arasında daha doğrudan bir bağ<br />
bulunması da mümkündür. Bu bağ, masal geleneğiyle Tıflî hikâyeleri arasındaki bağda<br />
olduğu gibi, yine Letâ’ifnâme adlı Tıflî hikâyesi üzerinden geçmektedir. Kavruk’un<br />
Hasibe Mazıoğlu’ndan alıntıladığı gibi, Nergisî’nin hikâyelerinden biri “iki danişmend<br />
48