0002823
0002823
0002823
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
metinler, Georg Jacob’a göre de “[k]itabın sözlü anlatıyı […] sadakatle yansıttığı” (10)<br />
metinler olarak anlaşılmalıdır. Sözlü anlatıda yararlanılan yazılı metinler konusunda ise,<br />
Özdemir Nutku’nun incelediği senaryo yazması iyi bir fikir vermektedir. Yapıtın yazarı,<br />
“hikâyeleri öyle bir yolda özetlemiştir ki, her meddah bu özetleri kendi yeteneği ve<br />
yaratışı oranında süsleyebilir, uzatıp kısaltabilir. Nitekim, bunların tümü de şifre gibi<br />
yazılmıştır; tümceler tamamlanmaz, tümcelerin dizilişleri bir sıra ilerlemez, konuşmalar<br />
atlamalıdır” (Meddahlık ve Meddah… 106). Meddah anlatılarını temel alan yazılı<br />
metinleri sözlü icra sırasında birebir yazıya geçirilmiş yapıtlarla, meddah anlatılarında<br />
kullanılmak üzere yazılmış metinleri ise Nutku’nun saptadığı tarzdan “senaryo”larla<br />
(105) sınırlamak doğru olacaktır. Tıflî hikâyeleri ise, bu sınıflardan hiçbirine<br />
girmemektedir.<br />
Ayrıca, Tıflî hikâyelerinden sadece meddahlığın değil, diğer sanat dallarının da<br />
yararlandığı bilinmektedir. Bu bağlamda, örneğin Hançerli Hikâye-i Garîbesi, Saim<br />
Sakaoğlu’na göre bir tiyatro oyununa çevirilmiştir: “Şemsî’nin Tedbirde Kusur (1873)<br />
adlı 8 fasıllık hailesi, hikâyenin tiyatro eseri haline getirilmiş şeklinden başka bir şey<br />
değildir” (“Hançerli Hanım Hikâyesi” 547). Tayyârzâde ve Bin Bir Direk Batakhânesi<br />
yapıtının önsözünden de, bu hikâyenin Osmanlı tiyatrocularından “Ahmed Necîb Efendi<br />
tarafından dram hâline” sokulduğunu ve hem kendisi, hem de “muhtelif tiyatro<br />
kumpanyaları” tarafından birçok kez sahneye konulduğunu öğreniyoruz (3). Şükrü Elçin<br />
ise, hem Hançerli Hikâye-i Garîbesi’nin, hem de “Tayyârzâde Hikâyesi”nin “Hayâlî<br />
Küçük Ali” tarafından Karagöz sahnesine uyarlanmış olduğunu bildirir (129). Bunun<br />
dışında Güzin Dino, Türk Romanının Doğuşu adlı yapıtında Namık Kemal’in İntibah<br />
(1876) adlı roman denemesinin konusunu Hançerli Hikâye-i Garîbesi’nden aldığını<br />
iddia etmiştir (35). Dolayısıyla, hikâyelerin meddahlar tarafından da esin kaynağı olarak<br />
39