0002823
0002823
0002823
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Hikâyenin özeti şöyledir:<br />
Baba mirasını işretle tüketmiş Hasan ve Hüseyin adında iki arkadaş, Danişmend<br />
Baba adlı bir kişiden kendilerine bir meslek tavsiye etmesini ister. Yaşlı adam, onlara<br />
kayıkçılığı önerir ve kendi sahip olduğu bir kayığı devralmalarını teklif eder. Kayığı<br />
kiralayan ikili, nöbetleşe çalışmaya başlar. Bir akşam, yaşlı bir adam Hasan’dan<br />
kendisini Rumeli Hisarı’na götürmesini ister. Gece kayık kullanmak yasaktır ama<br />
adamın ısrarı üzerine yola çıkarlar. Bebek’te bir yalının önünden geçerken Hasan, büyük<br />
bir gürültü duyar ve müşterisini indirdikten sonra geri gelip yalıya yanaşır.<br />
Bir süre sonra kayığın içine yalının iskelesinden genç bir kız düşer ve Hasan’a<br />
hikâyesini anlatır. Kazazzâde adlı zengin ve sefih bir genç, kızı yaşlı babasından istemiş,<br />
baba ise razı olmamıştır. Bir gün kızın halası, kızı birisiyle evlendireceğini söyleyerek<br />
babayı ikna edip kızı Bebek’teki bir yalıya götürmüştür. Burada hala ortadan kaybolmuş<br />
ve kız, karşısında Kazazzâde’yi bulmuştur. Adamın eline geçerse sonunun kötü<br />
olacağını anlayan kız, bir kargaşa yaratmış, yalıdan kaçmayı başarmış ve kendini denize<br />
attığında Hasan’ın kayığına düşmüştür.<br />
İkili Hasan’ın evine gider ve burada beliren Hüseyin, kızı fahişe sanıp<br />
sarkıntılığa başlar. Hasan açıklamaya çalışsa da Hüseyin dinlemez ve sonunda Hasan,<br />
Hüseyin’i öfkeyle öldürüp cesedi Boğaz’a atar. Ertesi gün kızı evine bıraktıktan sonra<br />
kayığında uyumakta olan Hasan, tebdil gezen Tıflî ve padişah tarafından görülür. İkili<br />
kayığa biner ve yolculuk sırasında Hasan, kötü talihinden söz açarak ikiliye tüm<br />
hikâyeyi anlatır. Bunun üzerine padişah, kayığı saraya yanaştırır, kızı çağırtıp hikâyeyi<br />
ondan da dinler, kızla Hasan’ı evlendirir ve Hasan’a büyük ihsanlarda bulunur.<br />
Letâ’ifnâme’nin son sayfasından, hikâyenin hicrî takvime göre 1268 yılında,<br />
Şaban ayının 17. gününde, yani miladî takvime göre 1851 yılının başlarında kaleme<br />
24