21.02.2013 Views

0002823

0002823

0002823

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Tayyârzâde ve Bin Bir Direk Batakhânesi’nde olduğu gibi Hançerli Hanım<br />

Hikâyesi’nde de “yarı-bilimsel” denebilecek bir önsözle karşılaşmaktayız. Hikâye,<br />

önsözde “[m]uhtelif zamanlarda” basılmış olan “meşhur ve eski” (2) bir anlatı olarak<br />

sunulur. Hikâyeye, Mustafa Nihat Özön’ün Türkçede Roman yapıtından uzunca bir<br />

alıntının ardından (2-3), “[r]omancılığımızın ilk nümunelerinden biri” (4) olarak<br />

edebiyat tarihi bağlamında bir değer biçilmektedir. Hikâye, böylece kesin olarak geçmiş<br />

bir zamana sürülmenin yanı sıra güncel önemden yoksun olarak sunulur: “O devrin<br />

sefahat âlemlerini, […] kibar aşiftelerin, saraylı dilberlerin zevkusefaları uğrunda<br />

çevirdikleri entrikaları, irtikâp ettikleri cinayetleri gösteren bu hikâyeler[in] ibretle<br />

okunacak zararsız mevzuları vardır” (4). Hançerli Hikâye-i Garîbesi de böylece,<br />

yukarıda Hikâye-i Tayyârzâde için de söz konusu olduğunu gördüğümüz gibi, güncel<br />

gerçekliği yansıtan bir toplumsal aynadan sadece tarihsel değeri olan bir antikaya<br />

dönüştürülmüştür.<br />

Reşad Ekrem Koçu’nun kaleminden çıkmış “Bursalı’nın Kahvehanesi” ve<br />

Binbirdirek Batakhanesi Cevahirli Hanımsultan adlı yapıtların, biçimsel gerçekçilik<br />

açısından tüm Tıflî hikâyeleri arasında en ileri noktada olduğunu görmüştük. Bunun<br />

dışında, bu hikâyeler, modern bir tarihçi edasıyla yapıta eklenmiş “gerçek tarih” kesitleri<br />

de barındırmaktadır. Ancak hikâyelerin bu özellikleri, toplumsal güncelliğe elyazması ve<br />

litografya yapıtlara eşdeğer ölçüde sahip olduklarını göstermemekte, hatta tersine, bu<br />

güncelliğin eksikliğinden dolayı önem kazanmaktadır. Koçu’nun, “Bursalı’nın<br />

Kahvehanesi”ni de barındıran Aşk Yolunda İstanbul’da Neler Olmuş adlı yapıtının<br />

önsözünden bir bölüm, bu konuda aydınlatıcıdır. Koçu, burada kendi yazarlık eylemini<br />

şu sözlerle değerlendirmektedir: “Hakikatleri zedelemeden, hakikatlere tecavüz etmeden<br />

tarih olaylarını, tarihin büyük şöhretlerinin hayatlarını romanlaştırmak çok zor<br />

180

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!