21.02.2013 Views

0002823

0002823

0002823

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ir şûh ü şen gözlerinde ‘alâmet-i sihr ü fiten kirpikleri tîrinin nişânesi cân ile ten<br />

hokka-i dehânı câm la‘l-în lebleri yâkût bir müşekkel hümâyûndır” (76-77).<br />

19. yüzyıl hurufat yapıtlarının sadece birinde, bu tarzda uzun ve kalıpsal bir<br />

betimlemeye rastlarız. Hikâye-i Cevrî Çelebi’nin Rukiye’si şu sözlerle betimlenir: “bir<br />

nâzenîn ki on üç on dört yaşında devlet tâcı başında kudret kalemi kaşında böyle bir<br />

âfet-i cihân kaşlar yaya benzer cemâl aya benzer tîr kirpik dudagı ebrû burun çekme agız<br />

hokka dişleri incü bir karış gerdân püskürme benler memeler tâze turunc gibi göğsi<br />

endâm âyinesi topugına bir fiske urırsın üç gün üç gîce tidrer” (10). Hikâye-i<br />

Tayyârzâde’deki betimlemeler, “Tayyârzâde Hikâyesi”yle neredeyse birebir aynıdır.<br />

Diğer iki 19. yüzyıl hurufat yapıtında ise sadece son derece kısa ve öz betimlemelerle<br />

karşılaşırız. Meşhûr Tıflî Efendi ile Kanlı Bektâş’ın Hikâyesi’nin Bektaş’ı, “mâh gibi<br />

odaya bir şey tulû‘ eyledi” sözleriyle takdim edilse de, çok sade biçimde, “zer-i zîvere<br />

müstagrık tahmînen otuz yaşında kadar bir nâzenîn” (17) olarak betimlenir. İki<br />

Birâderler Hikâyesi’nin adsız kızı ise, sadece “gâyetle hüsnâ on üc on dört yaşında bir<br />

kız”dır (6).<br />

20. yüzyıl yapıtlarındaki betimlemelerde edebî kalıpların gittikçe azalmakta,<br />

giysi betimlemesinin ise yine önem kazanmakta olduğu göze çarpar. Örneğin, 1923-<br />

24’te yayımlanan Tayyârzâde ve Bin Bir Direk Batakhânesi’nde Sahba, “âhû gözli,<br />

kemân kaşlı, uzun kirpikli, elmaslara müstagrık, penbe hotoslı perî-peyker” olarak<br />

betimlenir (20). 1924-25’te yayımlanan Hançerli Hanım’ın Hürmüz’ü, “sırmalı elbise<br />

giymiş ve elmaslara müstagrık”, “gâyet güzel, sehhâr bir kadın”dır (25). 1937 yılının<br />

Hançerli Hanım Hikâyesi’nde ise Hürmüz, “[g]öğsünde inci gerdanlık, başında elmas<br />

taç, elinde altın bilezikler olan ve sırmalı bir elbise giyen”, “çok güzel ve cazip bir<br />

kadın”dır (39). Ayrıca, bu hikâyelerin ikisinde iki kişinin güzelliği ve bir kişinin<br />

155

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!