0002823
0002823
0002823
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
efendinin mizâcına hidmet itmekle fazlaca müstefîd olacagını düşündiğinden” (5-6)<br />
attığını öğreniriz. Tayyârzâde’nin kendisi de, eski hikâyelere göre neden-sonuç ilişkileri<br />
üzerinde daha çok durmaktadır: “Tayyârzâde […] düşünmeğe başladı. Efendinin böyle<br />
birdenbire gâ’ib olmasını bir dürlü anlayamıyordı. Her hâlde pâreyi alan âdemin bundan<br />
ma‘lûmâtı vardı” (19). Karakterlerin bazı psikolojik motivasyonlar yüzünden hareket<br />
etmesi, Hançerli Hanım Hikâyesi’nde de gözlemleyebildiğimiz bir olgudur. Örneğin,<br />
Süleyman’ın bedestendeki patronu, gence “el uzatmasını ve onu adam etmesini bir<br />
vicdan borcu” (38) saymaktadır. Kamer, Süleyman’a yönelttiği “Beni ölümden<br />
kurtardın, bununla beni nekadar sevdiğini isbat ettin. Ölünceye kadar ben seninim” (68)<br />
sözleriyle gence duyduğu sevginin sadece aşka değil, daha somut bazı nedenlere de<br />
dayandığını gösterir. Süleyman, kendisine birçok kez yardımcı olan Tıflî’nin “bu derece<br />
kendisini düşündüğünü” (95) farketmemiştir. Hürmüz’ün hikâyenin sonunda “kötü”den<br />
“iyi”ye dönüşmesi ise, karaktere önceden söyletilen “artık ben de yavaş yavaş<br />
hayatımdan bezmeğe başladığımı hissediyorum” (101) sözleriyle hazırlanır.<br />
20. yüzyıl yapıtlarında mucizevî neden-sonuç ilişkilerinin azalmasına yönelik<br />
eğilimin iki istisnası, Reşad Ekrem Koçu tarafından yazılmış hikâyelerdir. Bu<br />
hikâyelerin ikisinde de, mucizeler dervişlerle ve bunların kerametleriyle ilişkilendirilir.<br />
“Bursalı’nın Kahvehanesi”nde Mevlevî dervişi Cevrî Çelebi, rüyasında Abdi’nin “Cevrî<br />
Çelebi… Yetiş, yetiş beni kurtar!..” (131) sözlerini duyarak Abdi’nin başının dertte<br />
olduğunu anlar. Binbirdirek Batakhanesi Cevahirli Hanımsultan’da ise, “gençliğinde bir<br />
aşk yüzünden ilahî cezbeyle diyar diyar gezip dolaşmış” olan “meczup derviş” (51)<br />
Geysudar Mehmed Efendi’nin birçok mucizevî eylemiyle karşılaşırız. Örneğin, dervişin<br />
kendisine sunduğu bir “tastan üç yudum su içen” bir “İngiliz çocuğu hemen el kaldırıp<br />
kelimei şehadet getirmiş”tir (52). Hikâyede bulduğumuz batakhaneyi işleten çetenin<br />
147