0002823
0002823
0002823
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Garîbesi’ndeki gibi rastlantı eseri beliren bir kurtarıcıya değil, önceden annesi tarafından<br />
Yusuf’u korumak üzere görevlendirilmiş bir kişi yoluyla gerçekleşir. Dolayısıyla, hem<br />
mucizevî neden-sonuç ilişkisinin, hem de rastlantının Letâ’ifnâme’de, Hançerli Hikâye-i<br />
Garîbesi’ne göre çok daha küçük bir rol oynadığını söyleyebiliriz.<br />
Diğer iki litografya yapıt, yani “Tayyârzâde Hikâyesi” ve “Tıflî Efendi<br />
Hikâyesi”, mucizevî neden-sonuç ilişkisine yer vermez. Ancak rastlantıların rolü,<br />
özellikle “Tıflî Efendi Hikâyesi”nde oldukça büyüktür. Örneğin, Tıflî’nin, kendisine<br />
Bektaş tarafından sunulan kitaplarla ilgilenmesi ya da kitaplar hakkında bilgiye sahip<br />
olması belli bir nedene bağlanmaz (29). Bektaş’ın, eline geçirdiği Tıflî’yi yeniden<br />
salıvermesi de keyfî bir harekettir (45). Tıflî’yle Bektaş’ın bir sonraki karşılaşması,<br />
ikisinin de “ittifâk” (bu sözcük burada “tesadüfen” anlamıyla kullanılmaktadır), aynı<br />
mecliste bulunmasından doğar (47). Tıflî, Bektaş’ın katilleriyle yolda rastlantı eseri<br />
karşılaşır ve yine rastlantı eseri olay yerinden geçen yeniçeriler sayesinde kurtulur (51).<br />
Bir kez daha rastlantı eseri Beş Boynuz’a görünen Tıflî (59) bu kez de katilin elinden,<br />
imdat çağrılarının, “hikmet-i Hudâ”, bizzat Sultan Murat tarafından duyulmasıyla<br />
kurtulur (65). Daha sonra Sultan Murat, rastlantı eseri Tıflî’nin kendisinden saklandığı<br />
evin altından geçer (74). Kara Mustafa’nın hoşlandığı çelebinin Tıflî’nin düşmanı Kanlı<br />
Bektaş’tan hoşlanıyor olması, bir diğer rastlantıdır (76). Hikâyenin sonunda ise Sultan<br />
Murat, tam Tıflî’nin altında saklandığı battaniyeyi kaldıracakken “İstanbul tarafından bir<br />
âteş zuhûr” etmesiyle olay yerinden uzaklaşmak zorunda kalır (92).<br />
Yazma ve litografya yapıtlarda mucizevî ve rastlantısal neden-sonuç ilişkilerine<br />
sıkça rastlanırken, 19. yüzyıl hurufat yapıtlarının hiçbirinde, mucizevî neden-sonuç<br />
ilişkisine rastlamayız. Olay örgüsünde rastlantılara verilen yer de, bu hikâyelerde çok<br />
daha azdır. Bunun en iyi örneği, “Tıflî Efendi Hikâyesi”nin değişikliklere uğramış bir<br />
144