21.02.2013 Views

0002823

0002823

0002823

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

C. Erdem Anlayışı<br />

Sansar Mustafa, mütevazı koşullarda yaşayan bir karakterdir. Babasının “berber”<br />

(33b) oluğunu öğrendiğimiz Sansar, işsizdir ve ikamet ettiği mekân da çok etkileyici<br />

değildir: “Mumhâne Kapusı’nda bir meyhâneci var idi adına Panayod dirler idi ânın<br />

meyhânesinin yukarusında bir odası var idi ânda yatub kalkardı” (26b-27a). Para,<br />

eylemlerini mertlik bağlamında gerçekleştiren Sansar için yönlendirici bir güç değildir.<br />

Gerçi Sansar, para kazanmasını da bilir: Mısır’da “iyü yerde bir kahve gediği alub pâk<br />

kahvenin icin silüb süpürüb Ahmed’i kahve icün ocak başına koyub kendi pîş-tahta<br />

başına” oturan Sansar, Ahmet’in güzelliğini görmeye gelen müşteriler sayesinde “ol<br />

kadar mâl” kazanır “kim hesâba gelmez” (43b). Buna karşın Sansar ve Ahmet,<br />

İstanbul’a dönünce Ahmet’in ailesiyle yaşamaya başlar (44b) ve sonunda maddî refaha<br />

ve toplumsal statüye kendi çabalarıyla değil, padişahın himayesine girerek ulaşırlar.<br />

“Hikâyet”in bir diğer önemli boyutu, şiddetin hikâyede ayrıntılı, olağan ve hatta<br />

olumlu olarak ele alınmasıdır. Bu vurgu, sıradan insan hayatına ve haysiyetine karşı belli<br />

bir kayıtsızlıkla el ele gitmektedir. Bu iki eğilim, kendini en iyi biçimde Rukiye’nin<br />

akıbetinde gösterir. Rukiye’nin kendisini ele vermeyi planladığını öğrenen Sansar,<br />

“koynından çalar sâ‘at gibi âteş renginde bir Cezâir palası çıkarub geçer gibi olub öyle<br />

çaldı kim ‘avretin kellesini tob gibi meydâne galtân eyledi” (29a). Rukiye’nin “leşi”,<br />

Sansar tarfından “iki pâre” edilip bir sandığın içinde denize atılır (30a). Ceset, Tıflî’nin<br />

eline geçtikten sonra da daha iyi bir muameleye uğramaz: Tıflî ve adamları, “ ‘avreti<br />

deryâya salub sandûgı pâk silüb” sandıkla Sansar’ın peşine düşerler (31b).<br />

Bu gibi davranışların “Hikâyet”te resmedilen tüm toplumda kabul gördüğü<br />

açıktır. Anlatıcı, Sansar’dan “gâyet şecâ‘atlü ve salâbetlü gürbüz yiğit” (27a) olarak<br />

bahseder; Sansar’ı yakalamakla görevli Hacı Subaşı da, “bu kadar yaş yaşadık ve ‘ömür<br />

121

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!