21.02.2013 Views

0002823

0002823

0002823

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Letâ’ifnâme’nin Rabia’sı da, “İstinye”deki yalısında oturur (79). İki kadın da, tüccar<br />

oğulları olan ve baba mirasını eğlenceyle tüketen gençlerle ilişkiye girerler. Ahmet Ö.<br />

Evin’in bu ilişkiler hakkındaki gözlemleri çarpıcıdır: “müsrifçe para harcayan gençlerin<br />

yönetici sınıfa ait olmayıp, tüccar çocukları olmalarına” değinen Evin, hanımların ise<br />

“doğumdan ya da evlilik sonucu, yönetici sınıflara ait kişiler” olduğunu vurgular. Bu<br />

hanımların “serveti, ne kadar kötü ve savurgan olurlarsa olsunlar tükenmez. Bu can alıcı<br />

ayrımın kaynağı, Osmanlı toplumsal katmanlaşma sisteminin beraberinde getirdiği<br />

ahlâki bakış ile iktisadi gerçekliklerdir” (38). Bu iki litografya hikâyede, yönetici<br />

sınıflarla yeni elit arasında henüz elle tutulur birçok farkın varlığı açıktır.<br />

İlk özgün 19. yüzyıl hurufat Tıflî hikâyesi olan Hikâye-i Cevrî Çelebi’de ise bu<br />

durum derinden değişmiştir. Öncelikle, burada artık sadece yönetici ve tüccar sınıfları<br />

arasında ayrım yapılmaz. Tüccar sınıfı, kendi içinde ayrımları gerektirecek kadar<br />

yerleşmiş ve gelişmiştir. Abdi’nin annesi, oğluyla konşurken söylediği “bu senin<br />

getüreceğin kız şöyle yalnız başına bir esnâfın kızı değildir mâlının hesâbın bilmez bir<br />

bâzergânın kızıdır” (14) sözleriyle bu olguyu dile getirir. Rukiye’nin babası Hace<br />

Mahmut’un esnaf zenginliği, artık daha fazla kabul gören bir zenginlik biçimidir ve<br />

Mahmut’un serveti, Süleyman’la Yusuf’un babalarınkinin tersine tükenmez. Bu<br />

hikâyede artık yalı da, yönetici sınıfların tekelinden çıkmış ve Hâce Tursun’un yazlığı<br />

hâline gelmiştir. Ekrem Işın’a göre, “[a]ilenin yaşadığı ana konutun dışında bir yazlık<br />

sahibi olmak düşüncesi”, büyük ölçüde 19. yüzyılın ürünüdür. “Zengin aileler geleneksel<br />

yaşantının tekdüzeliğinden sıyrıl[mak]” için artık bu yazlıkları kullanmaktadır (554).<br />

Hikâye-i Cevrî Çelebi’nin yalıda geçen bölümünde Rukiye, Abdi’ye yönelttiği “ey<br />

efendim yalı safâsına mı gidelim yohsa ma‘hûd köşke mi gidelim” (18) sözleriyle, bir<br />

esnaf yalısının “Tıflî Efendi Hikâyesi”nde karşılaştığımız tarzdaki yönetici sınıfı<br />

93

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!