19.02.2013 Views

kardemir'de sera gazı emisyonlarının hesaplanmasına - IISS 2012

kardemir'de sera gazı emisyonlarının hesaplanmasına - IISS 2012

kardemir'de sera gazı emisyonlarının hesaplanmasına - IISS 2012

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

1116<br />

Uslu, A.<br />

tanımlandığı Protokol EK-B listesine dâhil edilmemiştir. Dolayısıyla, Protokol’ün 2008-<strong>2012</strong> yıllarını kapsayan<br />

birinci yükümlülük döneminde Türkiye’nin herhangi bir sayısallaştırılmış salım sınırlama veya azaltım yükümlülüğü<br />

bulunmamaktadır.<br />

2. Sera Gazları Emisyonlarının İzlenmesi için Türkiye’deki Yasal Yükümlülük<br />

Türkiye; AB katılım müzakerelerini sürdüren, iklim değişikliği konusunda yürütülen uluslararası çalışmalara kendi<br />

özgün koşulları dahilinde katkı sağlayan, kalkınma konusunda büyük hedefleri olan bir ülkedir. Türkiye’nin gelişen<br />

ekonomisi, sanayisi ve artan nüfusuna bağlı olarak <strong>sera</strong> <strong>gazı</strong> emisyonları artmaktadır. Türkiye gerek AB gerekse<br />

BM müzakereleri altında <strong>sera</strong> <strong>gazı</strong> emisyonlarını azaltmaya yönelik bir politikası olmadığını belirtmiştir. Çevre<br />

Faslı altındaki AB-ETS mevzuat uyum çalışmaları (2019 yılı teknik altyapının tamamlanması, uygulama tam<br />

üyelikle birlikte) ile politika yapma sürecine katkı sağlamak, iklim değişikliği müzakerelerine destek sağlamak için<br />

çalışmalar devam etmektedir.<br />

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından sanayi tesislerinden kaynaklanan <strong>sera</strong> <strong>gazı</strong> <strong>emisyonlarının</strong> izlenmesi,<br />

raporlanması ve doğrulanmasına ilişkin mevzuat çalışmalarına başlanmış olup, karşılıklı görüş alışverişinde<br />

bulunmak üzere kamu kurum ve kuruluşları, sektör temsilcileri ile toplantılar gerçekleştirilmiştir ve paydaşlardan<br />

geri bildirimler alınmıştır. [1]<br />

Söz konusu yönetmelik çalışmalarında 2003/87/EC sayılı Avrupa Birliği Emisyon Ticareti Sistemi direktifinde yer<br />

alan faaliyetler (tesisler) ve ilgili direktifin 2007/589/EC sayılı izleme, raporlama ve doğrulama kılavuzu esas<br />

alınacaktır. Sanayi alt sektörlerine yönelik olarak yapılan söz konusu toplantılarda kapsam dâhilindeki tesis<br />

temsilcilerinin kılavuza çalışmaları ve kılavuzun uygulanmasına yönelik Bakanlığa geri bildirimlerde bulunmaları,<br />

uygulama aşamasında karşılaşılabilecek sorunların belirlenmesi ve kapasite geliştirme konusunda neler<br />

yapılabileceğine ilişkin görüş önerilerinin Bakanlığı bildirilmesi hususunda fikir birliğine varılmıştır. Belirtilen<br />

sanayi alt sektörleri şunlardır:<br />

� Termik ve Isı Santralleri<br />

� Petrol Rafinerileri<br />

� Demir ve Çelik Üretimi<br />

� Çimento Üretimi<br />

� Kireç Üretimi<br />

� Cam İmalatı<br />

� Seramik Ürünleri İmalatı<br />

� Pulpa ve Kağıt Üretimi<br />

� Nitrik Asit, Apidik Asit, Kaprolaktam, Glikoksal ve Glioksilik Asit Üretimi<br />

2015 yılında yukarıda belirtilen sektörler için <strong>sera</strong> <strong>gazı</strong> emisyonlarını hesaplama ve bildirme yasal sorumluluğu<br />

başlayacaktır. Firmalar öncelikle hangi yaklaşımı kullanarak emisyonlarını hesaplayacağını bildiren izleme<br />

planlarını oluşturacaklardır. Bu planların Bakanlık onayından geçmesini takiben, işletmelere özgü faaliyet verileri,<br />

emisyon faktörleri, oksidasyon ve çevirme faktörleri, izleme sınırları ve belirsizlik analizleri göz önünde<br />

bulundurularak <strong>sera</strong> <strong>gazı</strong> emisyonları hesaplanacaktır. Akredite bir firma tarafından yapılmış hesaplar<br />

doğrulanarak, rapor son haliyle Bakanlık’a sunulacaktır.<br />

3. Türkiye’deki Gönüllü Çalışmalar- Karbon Saydamlık Projesi (Carbon<br />

Disclosure Project- CDP)<br />

Kardemir A.Ş. olarak gönüllülük esasına dayanarak başlatılan CDP projesinden gelen davete 2010 ve 2011<br />

yılında cevap vermiş bulunmaktayız.<br />

CDP, 2000 yılında, şirketlerin, yatırımcıların ve hükümetlerin iklim değişikliği tehdidine karşı önlem almalarını<br />

sağlayacak bilgileri toplamak ve paylaşmak amacıyla başlatılmıştır. İklim değişiklikleri risklerinin şirketler<br />

tarafından nasıl yönetildiğini küresel çapta raporlayan tek bağımsız uluslararası kuruluş olma özelliğini taşıyan<br />

örgüt, dünyada 2011 yılı itibariyle, 71 trilyon dolar değerindeki varlığı yöneten 551 kurumsal yatırımcı adına<br />

hareket etmektedir. [2]<br />

CDP aracılığıyla şirketler ve hükümetler karbon emisyonlarını azaltma hedefleri koyarak performans iyileştirmesi<br />

yapabilmektedir. Bu veriler; kurumsal yatırımcılar, şirketler, kamu politikasını yönlendirenler, resmi kurumlar ve<br />

akademisyenler de dâhil olmak üzere geniş bir kitle ile paylaşılmaktadır.<br />

2000 yılından bu yana dünya genelinde ve 2009 yılında Brezilya, Çin Halk Cumhuriyeti, Kore ve Hindistan’da<br />

hayata geçirilen proje Türkiye’de Akbank sponsorluğunda 11 Ocak 2010 Pazartesi günü hayata geçirilmiş olup<br />

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından yürütülmektedir. Projenin rapor sponsorluğunu ise<br />

Ernst&Young üstlenmiştir. [3]

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!