Tekstil Teknik July 2020

Tekstil Teknik July 2020 Tekstil Teknik July 2020

istmagmagazin
from istmagmagazin More from this publisher
20.07.2020 Views

ISSN 2148-9254TEMMUZ JULY 2020www.tekstilteknik.com.tr

ISSN 2148-9254

TEMMUZ JULY 2020

www.tekstilteknik.com.tr




İMTİYAZ SAHİBİ

İSTMAG MAGAZİN

GAZETECİLİK YAYINCILIK

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA

Publisher

H. Ferruh IŞIK

GENEL MÜDÜR (SORUMLU)

General Manager (Responsible)

Mehmet SÖZTUTAN

mehmet.soztutan@img.com.tr

YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ

News Editor

Ali ERDEM

ali.erdem@img.com.tr

YAYIN KURULU BAŞKANI

Editorial Board Chief

Prof. Dr. Cevza Candan

YAYIN KURULU

Editorial Board

Prof. Dr. Bülent Özipek

Prof. Dr. H. Rıfat Alpay

Prof. Dr. Yalçın Bozkurt

Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş

Prof. Dr. W. Oxenham

Prof. Dr. Emel Önder

Prof. Dr. Yusuf Ulcay

Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN

Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner

REKLAM DANIŞMANI

Advertisement Consultant

Mehmet TATLI

mehmet.tatli@img.com.tr

DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ

Foreign Relations Manager

Yusuf OKÇU

yusuf.okcu@img.com.tr

TEKNİK MÜDÜR

Technical Manager

Tayfun AYDIN

tayfun.aydin@img.com.tr

GRAFİK & TASARIM

Graphics & Design

Hakan SÖZTUTAN

hakan.soztutan@img.com.tr

DİJİTAL VARLIKLAR MÜDÜRÜ

Digital Assets Manager

Emre YENER

emre.yener@img.com.tr

WEB DEVELOPER

Amine Nur YILMAZ

amine.yilmaz@img.com.tr

ABONE VE DAĞITIM

S u b s cr i pt io n a n d C i rc ul at io n M an ag e r

İsmail ÖZÇELİK

ismail.ozcelik@img.com.tr

AD RES | He ad Of fi ce

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.

İHLAS MEDIA CENTER

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11

Medya Blok Kat: 1 P.K. 34197

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY

Tel: +90 212 454 22 22 Fax: +90 212 454 22 93

www.tekstilteknik.com.tr

e-ma il: img@img.com.tr

BASKI | Printed By | İH LAS Ga ze te ci lik A.Ş.

İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi

29 Ekim Caddesi No: 11 A/41

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY

Tel: +90 212 454 30 00

B Ö LG E T E MS İ LC İL İ KL ER İ

BURSA | Ömer Faruk GÖRÜN

Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81

KONYA | Me tin DE MİR

Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74

Advertising Representatives

KOREA | Jes Media Int. / Mr. Young Seoah Chinn

Tel: 8224813411 Fax: 8224813414

jesmedia@unitel.co.kr

BİLGİ / Information

Tekstil& Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki

fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların

sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.

Tekstil & Teknik is published monthly.

A dv e rt is em e n t s r e sp o ns ib il it ie s p u bl i sh e d

in our ma ga zi ne per ta in to ad ver tisers.

REKLAM İNDEKSİ

ADVERTISEMENT

ARMUTLU TATİL KÖYÜ...........................65

ATAÇ......................................................23

BENEKS............................................44-45

CANLAR MEKATRONİK...................14-15

EFFE......................................................A.K

EKOTEKS......................................... 41 – 47

HIGHTEX 2021.......................................69

ITM 2021.................................................27

İHLAS MATBAACILIK............................ 51

İHLAS YAPI............................................. 61

KIRAY MAKİNA........................... Ö.K - 35

KUZULUK KAPLICALARI........................75

PETNİZ ISI...............................................39

PİMMS..........................................Ö.K.İ – 1

RIETER......................................................3

SANKO...................................................19

SARDES (DEVAN)...................................9

SPGPrints.................................................5

ŞANAL PLASTİK............................... 30-31

TÜRKİYE HASTANESİ..............................57

TÜYAP (İPLİK FUARI)..............................37


Make the Difference

ROBOspin – Ring iplikçiliği

otomatikleştirildi

ROBOspin, Rieter ring iplik makinaları için üretilmiş ilk tam otomatik bağlama

robotudur. Bu robot, makinanın çalışması veya takım çıkarma sırasında meydana

gelen iplik kopuşlarını giderir ve bu sayede 7/24 sürekli kaliteyi garanti eder. Hem

yeni hem de mevcut makinalara monte edilebilir.

www.rieter.com


4

Covid-19’un küresel tekstil

endüstrisine etkisi

Tüm dünya, pandeminin yol açtığı kriz dönemini atlatmaya çalışırken, firmalar da

stratejilerini yeniden şekillendirme aşamasına geldi. COVID-19’dan kaynaklanan talep

kaybı ve dünya genelinde uygulanan önleyici tedbirler, tekstil sektörlerini uçtan

uca etkilemektedir. Corona salgını, tekstil değer zincirinin elyaf üretiminden nihai

tüketici ürünlerine kadar genişlediğini ortaya koydu. Geçtiğimiz sayımızda Türk tekstil

makine sektörünün Covid-19 sürecini değerlendirmiştik. Bu yazımızda ise küresel tekstil

makinelerinin durumunu ITMF’in verileri ışığında sizlerle paylaşmak istedim.

Uluslararası Tekstil Üreticileri Federasyonu (ITMF)’nin son corona araştırmaları, siparişlerin

küresel olarak % 40’tan fazla düştüğünü ve 2020’deki cironun 2019’a göre% 33 daha

düşük olacağını açıkladı. Dünya çapında beklenen ciro 2020 ortalama olarak 2019’a

göre % 32 azaldı. Global tekstil değer zinciri siparişlerinin tüm segmentlerinde % 37 ila

% 46 aralığında düşüş var. Ciro 2020, 2019’a kıyasla % -26 ile % -34 arasında değişiyor. %

44, 2021’in 1. veya 2. çeyreğinde kriz öncesi seviyelere tekrar ulaşılmasını bekliyor.

ITMF, tüm dünyaya yayılmış olan Corona salgınının arka planına karşı hükümetleri,

tekstil ve hazır giyim sektörlerinin bu dönemi aşmaları için desteklerini artırmaya

çağırıyor. Hükümetlerden, şirketlere yeterli likidite sağlamak amacıyla vergileri veya

diğer sosyal yardım ve katkı türlerini askıya almalarını istiyor.

Ali ERDEM

Yazı İşleri Müdürü

News Editor

Bununla birlikte ITMF, önümüzdeki süreçte karşılaşılacak fırsatları da şöyle sıralıyor. Tıbbi

tekstil üzerine odaklanan çeşitlilik hakkında giderek daha fazla düşünmek. Organizasyon

ve üretim süreçlerinin düzenlenmesi. Mevcut tedarik zincirlerinin yeniden değerlendirilmesini

hızlandırmak. Dijitalleşmeyi hızlandırmak ve sürdürülebilir üretime yatırım yapmak.

EDİTÖR

Impact of Covid-19

on the global textile industry

While the whole world was trying to overcome the crisis period caused by the pandemic,

companies came to the stage of reshaping their strategies. Loss of demand from

COVID-19 and preventive measures applied worldwide affect textile industries endto-end.

The Corona outbreak revealed that the textile value chain has expanded

from fiber production to end consumer products. In the previous issue, we evaluated

the Covid-19 process of the Turkish textile machinery industry. In this article, I wanted

to share the status of global textile machines with you in the light of ITMF data.

The latest Corona surveys of the International Federation of Textile Manufacturers

(ITMF) announced that orders have dropped more than 40% globally and turnover

in 2020 will be 33% lower than in 2019. Worldwide expected turnover decreased by

32% compared to 2019 on average. There is a 37% to 46% drop in all segments of global

textile value chain orders. Turnover varies between -26% and -34% compared to

2020. 44% expect to reach the pre-crisis levels again in the 1st or 2nd quarter of 2021.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

Against the background of the Corona epidemic which spread all over the world, ITMF

calls on governments to increase their support for the textile and apparel industries to

overcome this period. It requires governments to suspend taxes or other forms of social

assistance and contributions to provide companies with sufficient liquidity. In addition,

ITMF lists the opportunities that will be encountered in the coming period as follows. It

is thinking more and more about the diversity that focuses on medical textiles. Organization

of organization and production processes. Accelerate reassessment of existing

supply chains. Accelerate digitalization and invest in sustainable production.



6

PANORAMA

Korona salgınının

küresel tekstil endüstrisine etkisi

The impact of the Corona-Pandemic

on the global textile industry

20 Mayıs - 8 Haziran 2020 arasında ITMF, ITMF

üyeleri ve bağlı şirketler ile dernekler arasında

korona salgınının küresel tekstil değer zinciri

üzerindeki etkisi konusunda 4. ITMF Korona

Araştırması’nı gerçekleştirdi. Dünyanın dört bir

yanından toplam 600 şirket katıldı.

Küresel ölçekte, mevcut siparişler ortalama %

40’tan fazla düşmeye devam ediyor (Grafik 1).

2019 yılına kıyasla 2020 yılında beklenen ciroya

bakıldığında, 3. ITMF Korona Araştırması’ndan bu

yana beklentiler değişmedi. Ortalama olarak,

Between May 20th and June 8th, 2020, ITMF

has conducted its 4th ITMF Corona-Survey

among ITMF members and affiliated companies

and associations about the impact the

Corona-pandemic had on the global textile

value chain. In total around 600 companies

from around the world participated.

On a global scale, current orders continue to be

down on average by more than -40% (Graph 1).

When looking at expected turnover in 2020

compared to 2019, the expectations rema-

Grafik 1: Dünya genelinde mevcut siparişler ortalama % 42 azaldı.

Graph 1: Worldwide, current orders are down by -42% on average.

Grafik 2: Dünya çapında, beklenen ciro 2020 ortalama olarak % 32 azaldı (2019’a göre).

Graph 2: Worldwide, expected turnover 2020 is down by -32% on average (versus 2019).

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020


PANORAMA 7

Grafik 3: Global tekstil değer zinciri siparişlerinin tüm segmentlerinde

% 37 ila % 46 aralığında düşüş var.

Ciro 2020, 2019’a kıyasla % -26 ile % -34 arasında değişiyor.

Graph 3: In all segments of the global textile value chain orders are down in the range of -37% to -46%.

Turnover 2020 is down in the range of -26% to -34% compared to 2019.

Grafik 4: % 44, 2021’in 1. veya 2. çeyreğinde kriz öncesi seviyelere tekrar ulaşılmasını bekliyor.

Graph 4: 44% expect that pre crisis levels are reached again in the 1st or 2nd quarter 2021.

ined unchanged since the 3rd ITMF Corona-Survey.

On average, companies are expecting their

turnover to plummet by -32%. The range between

regions differs with from -22% in South East Asia to

-36% in East Asia (Graph 2).

When looking at the different segments in the

textile value chain, all segments – from spinners to

garment producers – recorded significant decreases

in orders (Graph 2). Also, integrated producers

seem to have fared slightly better with -26%, while

the other segments expect turnover in 2020 to be

falling in the range of -31% to -34% (Graph 3).

Asked when pre-crisis levels are reached again,

the majority (23%) is expecting this to be in the 1st

quarter of 2021, followed by 21% that are expecting

this to be the case in the 2nd quarter of 2021.

Another 14% have the expectations that this will

be the case in the 3rd quarter of 2021. Nevertheless,

20% of companies are expecting a faster

recovery in the 4th quarter 2020 (Graph 4).

şirketler cirosunun % 32 oranında düşmesini

bekliyor. Bölgeler arasındaki aralık Güney

Doğu Asya’da - % 22 ile Doğu Asya’da - %

36 arasında değişiyor (Grafik 2).

Tekstil değer zincirindeki farklı segmentlere

bakıldığında, iplikçilerden giysi üreticilerine

kadar tüm segmentler siparişlerde önemli

düşüşler kaydetti (Grafik 2). Ayrıca, entegre

üreticiler % -26 ile biraz daha iyi ilerlerken,

diğer segmentler 2020’de cironun % 31 ila %

34 aralığında düşmesini bekliyor (Grafik 3).

Kriz öncesi seviyelere ne zaman tekrar

ulaşılacağı sorulduğunda, çoğunluk (%

23) bunun 2021’in ilk çeyreğinde olmasını

bekliyor ve bunu % 21’i 2021’in 2. çeyreğinde

böyle olmasını bekliyor, bunun

2021’in 3. çeyreğinde de geçerli olacağı

beklentisi de var. Bununla birlikte, şirketlerin

% 20’si 4. çeyrek 2020’de daha hızlı bir

toparlanma bekliyor (Grafik 4).

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020


8

PANORAMA

İhracattaki artış

geleceğe

umut veriyor

Türkiye İhracatçılar Meclisi

(TİM), haziran ayı ihracat

rakamlarını açıkladı.

Türkiye’nin ihracatı 2020 yılı

Haziran ayında yüzde 15,8

artışla 13 milyar 469 milyon

dolar oldu.

olumsuz etkilediğini belirten Gülle, şunları söyledi:

” İhracat ailesi, salgın döneminde ‘Önce

Türkiye, Önce İhracat’ diyerek üreten Türkiye’nin

dinamosu olmaya devam etti. Ülkemizde Haziran

ayı ile başlayan normalleşme sürecinde ilk

ayı geride bıraktık. Türkiye, küresel ticaretin ‘güvenilir

limanı’ olduğunu tescilleyerek ihracatta

normalin de ötesindeki seyrine başladı. Olağanüstü

koşulların barındırdığı fevkalade fırsatların

farkındayız. İhracatçılarımıza güveniyoruz. Söz

konusu Türkiye olunca dün yaptık, bugün de

yaparız; yarın da yapacağız.“

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), haziran ayı geçici

dış ticaret verilerini açıkladı. Genel Ticaret

Sistemi’ne (GTS) göre ihracat Haziran’da yıllık

yüzde 15,8 artışla 13 milyar 469 milyon dolar

oldu. Salgının dünya ekonomisindeki etkilerini

değerlendiren TİM Başkanı İsmail Gülle, “Uluslararası

kuruluşlar, salgının küresel ekonomiye

etkilerine dair beklentilerini negatif yönde revize

etmeye devam ediyorlar. Hedef pazarlarımız

arasında yer alan birçok ülke ekonomisinin de

2020 yılında önemli ölçüde küçülme ile karşı karşıya

kalması bekleniyor. Küresel ekonomide ve

bilhassa ülkemiz ekonomisinde toparlanmanın

hızla gerçekleşmesi en büyük temennimiz” dedi.

“İHRACATÇILAR BAŞARILAMAZ DENİLENİ BAŞARDI”

Tüm dünyada olduğu gibi salgının Türkiye’nin

üretim ve ihracatını Mart- Nisan- Mayıs aylarında

“HAZİRAN AYI İHRACATI BÜYÜK BİR ÇABAYI YANSITTI”

Firmaların salgının ortaya çıkardığı talep şokunu

en az hasarla atlatmaları adına, ihracatçılara

yönelik kredi hacminin artırılması ve ihracatçıların

finansmana erişimlerinin kolaylaştırılmasına büyük

önem verdiklerini söyleyen Gülle, “ Başta Eximbank

olmak üzere kamu bankalarının ve özel bankaların

ihracatçılara sağladıkları desteklerin Haziran ayı

ihracat verilerine tüm sektörlerde olumlu katkısına

şahit olduk. Bu kapsamda, Türkiye Cumhuriyetinin

ilk milli bankası olan Türkiye İş Bankası ile ihracatçılarımızın

elini küresel ticarette daha da güçlendireceğine

inandığımız bir protokol imzaladık. Bu

dönemde atılan seri adımların olumlu yansımalarını

inşallah hem yeni normalde, hem de sonrasındaki

süreçte daha çok göreceğiz” dedi.

144 ÜLKEYE İHRACAT 2,43 MİLYAR DOLAR ARTTI

Türkiye küresel ticaretteki olumsuz tabloya rağmen

haziran ayında 144 ülkeye ihracatını 2,43

milyar dolar artırmayı başardı. Bu 144 ülkenin

119’unda artış yüzde 10’un, 61’inde ise yüzde

50’nin üzerinde gerçekleşti. Bu ülkeler arasında,

geçtiğimiz yılın haziran ayına göre 304 milyon

dolar ihracat artışıyla Birleşik Krallık, 272 milyon

dolar ihracat artışıyla ABD ve 162 milyon dolar

ihracat artışıyla İsrail dikkat çekti. Haziran ayı

özelinde sektörlerin ihracat performanslarına bakıldığında

en kötü geride kaldı. Mayıs ayında 27

sektörün 25’i ihracatta düşüş yaşarken, Haziran

ayında 27 sektörün 24’ü ihracatta artış sağladı.

Haziran ayında ihracatçılar, ülkemizin bayrağını

202 ülke ve bölgede dalgalandırmayı başardı.



10

PANORAMA

“Beyaz Altın” için

yeni üretim

politikası

New production

policy for

“White Gold”

İstanbul Sanayi Odası (İSO),

yaklaşık 28 milyar dolar

ihracat yapan tekstil ve hazır

giyim başta olmak üzere pek

çok sektörün hammaddesi

olan pamukta yeni bir üretim

politikası gerekliliğine işaret etti.

Istanbul Chamber of Industry

(ISO) pointed out the necessity

of a new production policy in

cotton, which is the raw material

of many sectors, especially

textile and ready-to-wear, which

exports about 28 billion dollars.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

İstanbul Sanayi Odası (İSO), 28 milyar dolara

yakın ihracata ve 1 milyonu aşkın istihdama

sahip tekstil ve hazır giyim başta olmak üzere

çok sayıda sektörün hammaddesi ve katmadeğer

kaynağı olan pamuk için “Tarladan

Markaya Pamuk Çalıştayı” düzenledi. Sektör

temsilcilerinin katılımıyla Türkiye ekonomisinin

sürdürülebilir büyümesine ve kalkınmasına

katkı sunmayı hedefleyen çalıştayın raporu,

pamuk için yeni ve kapsamlı bir üretim politikası

gerekliliğini ortaya koydu.

Tarım ve sanayi için “beyaz altın” olarak tanımlanan

ürüne yönelik hazırlanan Tarladan Markaya

Pamuk Çalıştayı Raporu’nda, Türkiye’nin

pamukta dünyanın en etkili üreticisi olabilecek

durumdayken gücünü yeteri kadar kullanamadığı

vurgulandı. Arazi bölünmesi, göç, destek

The Istanbul Chamber of Industry (ISO) organized

a “Cotton Workshop from field to Brand” for

cotton, which is the raw material and added

value of many sectors, especially textile and

ready-to-wear, with nearly 28 billion dollars of

exports and more than 1 million jobs. The report

of workshop which aimed to offer contribution

to sustainable growth and development of

Turkey’s economy with the participation of representatives

of sector revealed a new comprehensive

policy requirement for cotton production.

In “Cotton Workshop Report from field to

brand” prepared for the product defined as

“white gold” for agricultural and industrial, it is

emphasized that Turkey could not sufficiently

use her power though she can be the world’s

most efficient producer of cotton. It was stated


PANORAMA 11

that due to factors such as land division, migration

and support policies, the cotton planting

area has decreased by 30 percent in the last

20 years to 5 million decares and is expected

to decrease by 35 percent in 2020. The top 10

Policy Proposals which have high urgency and

power of influence in order that Turkey, producing

almost 80 % of GMO-free cotton in the

world, will prevent decline of cotton and be a

global have been taken in the report. Among

the suggestions; there have been subjects such

as being a strategic product of cotton, establishing

a support system that prioritizes quality

and sustainability and protects cotton against

alternative products and price fluctuations,

educating farmers on irrigation, fertilization,

politikaları gibi faktörler nedeniyle pamuk ekim

alanının son 20 yılda yaklaşık yüzde 30 azalarak

5 milyon dekarın altına indiği, 2020 yılında

da yine yüzde 35 civarında düşüş yaşamasının

beklendiği belirtildi. Raporda, dünyadaki

GDO’suz pamuğun yüzde 80’ine yakınını üreten

Türkiye’nin pamuktaki gerilemenin önüne

geçmesi ve dünya markası olması için aciliyeti

ve etki gücü yüksek 10 Politika Önerisi yer aldı.

Öneriler arasında; pamuğun stratejik ürün olması,

verimle birlikte kaliteyi ve sürdürülebilirliği

önceleyen, pamuğu alternatif ürünlere ve fiyat

dalgalanmalarına karşı koruyacak bir destekleme

sistemi oluşturulması, çiftçilerin, sulama,

gübreleme, ilaçlama ve hasat konularında

eğitilmesi ve bütün süreçlerde bilgilendirmesi,

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020


12

PANORAMA

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

üretim, hasat ve çırçırlama süreçlerinin modernize

edilmesi, “organik’’ ve “iyi pamuk” üretiminin

yaygınlaştırılması gibi konular yer aldı.

ÖZHAMARATLI: “ÜRETİM VE İŞLEME KALİTESİNİN

YÜKSELTİLMESİ ÇOK ÖNEMLİ”

İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı,

Tarladan Markaya Pamuk Çalıştayı

Raporu’nun birçok başlıkta Türkiye’nin pamuk

gerçeğini ortaya koyduğunu vurgulayarak

şunları söyledi: “Yaklaşık 28 milyar dolar ihracat

yapan ve tarım, üretim ve pazarlama birlikte

düşünüldüğünde 2 milyonun üzerinde istihdam

sağlayan tekstil ve hazır giyim sektörümüzün

ana hammaddesi olan pamuk, ülkemizin en

stratejik tarım ürünlerindendir ve bu sebeple

yapılan her çalışmayı, verilen her desteği

fazlasıyla hak etmektedir. ‘Beyaz altın’ olarak

da adlandırılan pamuk için hazırladığımız

rapordaki önerilerimizin ivedilikle uygulamaya

alınması, üretim maliyetlerinin azalmasına,

verimlilik, kalite ve katma değerin artmasına,

ithalat ihtiyacının gerilemesine ve sektörün

ülke ekonomisi ve ihracatına daha fazla katkı

sağlamasına zemin hazırlayacak.”

spraying and harvesting, and giving information

about all processes, modernizing production,

harvesting and ginning processes, and promotion

of “organic” and “good cotton” production.

Özhamaratlı: “It is very important to increase

production and cultivation quality”

ISO Vice Chairman Irfan Özhamaratl, stressing

that the Brand Cotton Field Workshop report

revealed Turkey’s cotton reality in many titles,

said: “When agriculture, production and marketing

are considered together, cotton, exports

about 28 billion dollars and provides employment

of more than 2 million and is the main

raw material of our textile and ready-to-wear

industry, is one of the most strategic agricultural

products of our country and for this reason, it

deserves every effort and support. If our suggestions

in the report which we prepared for

cotton called “White gold” are implemented

urgently, it will provide the production costs to

be decreased, increase productivity, quality

and value added, decrease the need of import

and the sector to make more contribution

to country economy and export.”


PANORAMA 13

Turkey is leading producer for productivity

In the preamble of “Cotton Workshop

from Field to Brand” report, the data and

developments concerning the current

cotton production in the world and

Turkey took place. Accordingly, cotton,

which is close to 1.5 dollars per kg due

to Covid-19 outbreak, which is provided

by nearly 250 million people in the world,

is produced in Aegean, Çukurova and

Şanlıurfa regions in our country. The cultivation

fields are decreased from 7.6 million

decares in 1998 to 5 million decares

in 2019 due to some reasons such as alternative

products, fluctuation of prices,

support policies, migration to cities and

land division. It is still expected that the

cotton fields will be fallen around 35 percent

in 2020 in Turkey. However, the yield

per-hectare rose about 60 percent in the

last 30 years in Turkey, which is a leading

manufacturer in terms of efficiency. According

to the UN Food and Agriculture

Organization data, Turkey is taking place

in sixth rank with 976 thousand tons of

cotton production, and realizing the 3.5

percent per year in world cotton production.

The cotton export of Turkey, which

is in second place with 762 thousand

tons of import per-year after China, is at

the level of 105 thousand tons. Turkey is

producing about 80 percent of non-

GMO cotton in the world. The number

of farmers who produced good cotton

last year reached 3,299 in our country,

where the understanding of Organic

and Good Cotton production became

increasingly widespread. The size of the

land with good cotton cultivation was

53 thousand 400 hectares. However,

the wrong applications at all stages of

cotton production in Turkey are done.

The faults and problems were declared

in the report in 16 items. Among them;

some faults such as decreasing cultivation

areas, low quality, small scale,

lack of cooperatives, farmer’s training

and information needs, irrigation,

fertilization, spraying and harvest were

included. In the “Policy Recommendations”

section at the end of the report,

10 items with high urgency and impact

power in overcoming the problems

were included. In the report, which

stated that the state’s support policy for

cotton must be reviewed it was declared

that the farmers, industrialists and

consumers will benefit from new cotton

new cotton production policy.

TÜRKİYE, VERİMLİLİK AÇISINDAN ÖNDE GELEN BİR ÜRETİCİ

“Tarladan Markaya Pamuk Çalıştayı Raporu”nun giriş

bölümünde, dünyada ve Türkiye’de güncel pamuk

üretimine dair verilere ve gelişmelere yer verildi. Buna

göre dünyada 250 milyona yakın insanın geçimini

sağladığı, Covid-19 salgını nedeniyle kg birim fiyatı

da 1,5 doların altına gerileyen pamuk, ülkemizde Ege,

Çukurova ve Şanlıurfa dolaylarında üretiliyor. Pamukta,

son 30 yılda alternatif ürünlerin gelişmesi, fiyatlardaki

oynaklık, destek politikaları, kente göç, arazi bölünmesi

gibi nedenlerle ekili alanlar geriledi ve 1998’de

7.6 milyon dekara yaklaşan ekili alan 2019’da 5 milyon

dekarın altına indi. Türkiye’de 2020 yılında pamuk

alanlarında yine yüzde 35 civarında düşüş bekleniyor.

Ancak verimlilik açısından önde gelen bir üretici durumunda

olan Türkiye’de dekar başına verim son 30 yılda

yüzde 60 civarında yükseldi. BM Gıda ve Tarım Örgütü

verilerine göre Türkiye, dünya pamuk üretiminde 976 bin

ton ile altıncı sırada yer alıyor ve pamuk üretiminin yılda

yüzde 3,5’ini gerçekleştiriyor. Yılda 762 bin ton ithalat

ile Çin’in ardından ikinci sırada yer alan Türkiye’nin,

pamuk ihracatı ise 105 bin ton düzeyinde gerçekleşiyor.

Türkiye, dünyada GDO’suz pamuğun yüzde 80’ine

yakınını üretiyor. Organik ve İyi Pamuk üretim anlayışının

giderek yaygınlaşıp güç kazandığı ülkemizde geçen yıl

iyi pamuk üretimi yapan çiftçi sayısı 3 bin 299’a ulaştı. İyi

pamuk tarımı yapılan arazi büyüklüğü 53 bin 400 hektar

oldu. Bununla birlikte Türkiye’deki pamuk üretimin bütün

aşamalarında ise sık sık yanlış uygulamalar yapılıyor.

Raporda yapılan hatalar ve sorunlar; 16 madde halinde

belirtildi. Bunlar arasında; azalan ekim alanları,

düşük kalite, ölçek küçüklüğü, kooperatifleşme eksikliği,

çiftçinin eğitim ve bilgilendirilme ihtiyacı, sulama,

gübreleme, ilaçlama ve hasatta yapılan hatalar yer

aldı. Raporun sonundaki “Politika Önerileri” bölümünde

ise sorunların aşılmasındaki aciliyeti ve etki gücü yüksek

öncelikli 10 maddeye yer verildi. Devletin pamuğu

destekleme politikasının gözden geçirilmesi gerektiği

belirtilen raporda, yeni pamuk üretimi politikası ile çiftçilerin,

sanayicilerin ve tüketicilerin faydası gözetildi.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020




16

PANORAMA

“Yerli üretim

desteklenmeli”

“Domestic

production

should be

supported”

Tekstil makina üreticileri ve

son kullanıcılar için çözüm

ortağı olan KIRAY Makina, milli

ve yerli ürün kullanımını iç ve

dış pazarda artırma hedefi

ile çalışmalarına başarılı bir

şekilde devam ediyor.

As a solution partner for textile

machinery manufacturers

and end users, KIRAY Makina

continues its works successfully

with the aim of increasing the

use of national and domestic

products in the domestic and

foreign markets.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

Firmamız KIRAY Makina 2011 yılında tekstil

sektöründeki ihtiyaçları karşılamak amacı

ile küçük bir atölyede Teknik Otomasyon

adıyla faaliyetlerine başlıyor. 2016 yılında

KIRAY Makina adıyla yoluna devam ederken

bünyesine yeni ürünler katarak üretim hızı ve

kapasitesini artırarak yeni fabrika binasında

üretime devam ediyor. Bugün itibariyle faaliyet

gösterdiği alanda lider konumda olan

firma, yenilikçi ürün ve çözümleri ile Avrupa’nın

da sayılı tedarikçilerinden birisi olmuş

durumda. Üretimini yaptığı ürünleri; ana

makinalar ile yardımcı ünite ve ekipmanlar

olarak iki gruba ayırıyor. Firma, tekstil makina

üreticileri ve son kullanıcılar için çözüm ortağı

konumunda. Ana ürünler dendiğinde Fularlı

Our company KIRAY Makina started its activities

under the name of Teknik Otomasyon in

a small workshop in 2011 to meet the needs

in the textile industry. While continuing on its

way under the name of KIRAY Makina in 2016,

it continues to produce in the new factory

building by increasing the production speed

and capacity by adding new products. The

company, which is the leader in its field as of

today, has become one of the leading suppliers

in Europe with its innovative products and

solutions. The products it manufactures divide

into two groups as main machines, auxiliary

units and equipment. The company is the

solution partner for textile machinery manufacturers

and end users. When it comes to main


PANORAMA 17

products, it produces wet section machines for

dyeing, such as Tube Cutting, Balloon Squeezing.

Auxiliary products are also many options.

Ram starts from Sanfor and produces many

auxiliary units for all other finishing machines.

Edge Cutting Unit, Slatted Fabric Centering

Unit, Humidification Unit, Top Starching Unit, Enzyme

Washing Unit, Tube Cutting Basket, Fabric

Centering Sensor, Screw Openers. These are

generally electromechanical products and

they can make designs and arrangements according

to the wishes of the customers. KIRAY

Machine Owner and General Manager Samet

Kıray answered our questions about Covid-19

and the company’s works, which affect the

whole world and keep it up to date.

Tüp Kesme, Balon Sıkma gibi boyama sonrası

için yaş bölüm makinaları üretiyor. Yardımcı

ürünler de ise seçenekler çok fazla. Ram,

Sanfor’dan başlayıp diğer tüm apre makinaları

için birçok yardımcı ünite üretmekte. Kenar

Kesme Ünitesi, Çıtalı Kumaş Merkezleme

Ünitesi, Nemlendirme Ünitesi, Üstten Kolalama

Ünitesi, Enzim Yıkama Ünitesi, Tüp Kesme

Sepeti, Kumaş Merkezleme Sensörü, Helezon

Tipi Açıcılar. Bunlar genellikle elektromekanik

ürünler olup müşterilerin isteklerine göre de

tasarım ve düzenlemeler yapabilmekteler.

Tüm dünyayı etkisi altına alan ve güncelliğini

koruyan Covid-19 ve firmanın çalışmaları ile

ilgili sorularımızı KIRAY Makina Sahibi ve Genel

Müdürü Samet Kıray cevaplandırdı.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020


18

PANORAMA

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

Sizi sektörde farklı kılan özellikleriniz nelerdir?

“KIRAY Makina olarak öncelikle dürüstlük diyoruz.

Verilen sözlerin tutulması, güven duygusu değişen

dünyada değişmeyen en önemli değerler.

Yüksek verim ve kaliteli, tasarruflu ürünler konusunda

oldukça hassas olduğumuzu söyleyebilirim.

Bu alanda şahsım da dahil son teknolojik

gelişmeleri takip etmekte, ekibimizle birlikte

eğitimlere önem vermekteyiz.

Müşteriye özel ürünler, bizim de yönlendirmelerimiz

ile butik diyebileceğimiz makinalar da üreten

firmamız sektörün öncülerinden birisi haline gelmiştir.

Makinalarımızı kullanan operatörden tutun

da firma sahiplerine kadar herkesi gözeterek tasarım

yapmaktayız. Genel olarak tüm ürünlerimizi

kullanım açısından kolay ve anlaşılır tasarlayarak

tekstil sektörünün hizmetine sunmaktayız. Her

geçen gün üretim kapasitemizi artıracak tedbirler

ile yoğun talebi en hızlı şekilde, söz verdiğimiz

tarihte karşılamaya çalışmaktayız.

Ayrıca üretimin yanında, ihtiyaç durumunda,

hızlı teknik destek sağlamanın önemini de asla

göz ardı etmiyoruz. En kolay ulaşılır firmalardan

olduğumuzu söyleyebilirim. Çünkü makina

vermek bir nevi akrabalık bağı kurmak gibidir

bizim için. Yıllarca sürecek sorumluluğumuzun

başlangıcıdır. KIRAY olarak ülkemize olan

What are your characteristics that make you

different in the sector?

“As KIRAY Makina, we first call honesty. Keeping

the promises made is the most important

values that do not change in the world

whose sense of trust is changing. I can say

that we are very sensitive about high efficiency

and quality, economical products. In

this field, we follow the latest technological

developments, including myself, and give

importance to trainings with our team. Our

company, which produces customer-specific

products and machines that we can call

boutique with our directions, has become

one of the pioneers of the industry. We design

by taking care of everyone from the operator

who uses our machines to the owners of the

company. In general, we offer all our products

to the service of the textile industry by designing

them in an easy and understandable

way. With the measures that will increase our

production capacity day by day, we try to

meet the intense demand in the fastest way

on the promised date. Besides, we never

ignore the importance of providing fast technical

support in addition to production. I can

say that we are one of the most easily acces-



20

PANORAMA

sevdamızla milli, yerli ürün kullanımını iç ve dış

pazarda artırma hedefimiz ile devam etmekteyiz.

Üretilen her ürün ülkemize armağanımızdır.”

Bütün dünyayı etkisi altına alan Covid-19’un

sektöre etkileri nelerdir ve virüs sonrası nasıl bir

yol haritası izleyeceksiniz?

“Özellikle sektörün çok canlı olduğu hatta bence

altın dönemlerinden birini yaşadığı zamanda

Covid-19 engeli denk geldi. Tekstil dünyası bundan

en çok ve ilk etkilenen sektörlerden biri oldu.

Neredeyse tüm tekstil fabrikaları geçici olarak

üretime ara vermek zorunda kaldı. Ülkemizde

tekstil sektörünün yerine baktığımız zaman bu durumun

ülke ekonomisine negatif etkisi çok fazla.

Biz bu dönemde üretime ara vermedik. Gerekli

önlemleri alarak üretim yapmaya devam ettik.

Yaptığımız iş evden yapılacak türden değil

çünkü. Hedefimiz en az hasar ile bu salgın

sürecini atlatmak. Uzmanların da dile getirdiği

gibi kısa sürede etkisini kaybedecek bir durum

değil. Dünya bir taraftan çare aramaya devam

ederken diğer taraftan önlemlerini alarak

bununla beraber yaşamayı öğrenecek.”

Covid-19 sonrası Türkiye’de ve dünyada sektörü

nasıl bir gelecek bekliyor. Öngörüleriniz nelerdir?

“İnsan var olduğu sürece ihtiyaçları olacak, tabi

bunu karşılamak için üretmek zorunda olacak.

sible companies. Because giving machinery

is like a kind of kinship bond for us. It is the

beginning of our responsibility that will last

for years. As KIRAY, we continue with our goal

of increasing the use of national and local

products in the domestic and foreign markets

with our love for our country. Every product

produced is our gift to our country.”

What are the effects of Covid-19, which affects

the whole world, and what kind of road map

will you follow after the virus?

“Especially when the sector is very lively and I

think it is one of the gold periods, the Covid-19

barrier came across. The textile world has become

one of the most affected sectors. Almost

all textile factories had to temporarily interrupt

production. When we look at the place of the

textile industry in our country, this situation has

a negative effect on the national economy.

We did not stop production during this period.

We continued to manufacture by taking the

necessary precautions. Because the work we

do is not the kind to do from home. Our goal is

to survive this epidemic with minimal damage.

As experts say, it is not a situation that will lose

its effect in a short time. While the world continues

to seek remedies on the one hand, it will

learn to live with it by taking precautions.”

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020


PANORAMA 21

After Covid-19, what kind of future waits

the world in the sector in Turkey and the

world? What are your predictions?

“As long as the human being exists, they

will have needs, of course they will have

to produce to meet them. The importance

of our country in the textile sector was

better understood in this process. I predict

that a part of the market in China will shift

to other producers in the world. I think that

it will be possible for our country to increase

domestic production with this good

evaluation of the process and to turn this

situation into an opportunity by taking the

necessary share from the foreign market

under the leadership of our exporters

associations. It is because our country has

been in a key position on trade routes for

years. We are still in the same geography

and we can evaluate this location advantage

even more today.”

What would you like to say about your

product development and R&D studies?

“As a company, we never had a thought

like a duplicate product. From the very

beginning, we have implemented our

unique solutions with a very valuable

team. I would like to state that we are

constantly researching to produce discontinued

products or to make existing

products more efficient. We personally

come to the field and listen to the demands

and deficiencies and plan our

works accordingly. With its 3-year R&D

studies, the Tube Fabric Cutting Basket,

which follows 100% domestic automatic

may track, was offered to our country.

It got its name from this land; İZ-1881. We

waited for the ITM2020 fair to be introduced,

but we had to offer it for reasons

you know. We are also very close to another

product that we have been working

on for a long time. When it is finished, it

will bring a new breath to the sector.

If there is any other topic you would like

to add, please add it.

“Textile machinery sector is very important

in terms of our country’s exports

and increases every year. I think that it

will support domestic production for our

textile industrialists to open their doors to

these machines with world quality standards.

This should be the case for every

citizen who loves his country. This process

actually reminded us how precious

domestic production is. On behalf of our

company, I also thank your magazine.”

Ülkemizin tekstil sektöründeki önemi bu süreçte çok

daha iyi anlaşıldı. Çin’de var olan pazarın bir bölümünün

dünyadaki diğer üreticilere kayacağını öngörüyorum.

Ülkemizin bu süreci iyi değerlendirmesi ile yerli üretimi

artırması, ihracatçı birliklerimizin de öncülüğünde dış

pazardan gerekli payı alarak bu durumu bir fırsata çevirmemizin

de mümkün olacağını düşünüyorum. Çünkü

ülkemiz yıllarca ticaret yolları üzerinde kilit bir konumda

bulunmuş. Aynı coğrafyadayız hala ve bu konum avantajını

bugün de daha fazla değerlendirebiliriz.”

Ürün geliştirme ve Ar-Ge çalışmalarınız hakkında

neler söylemek istersiniz?

“Bizim firma olarak kopya ürün gibi bir düşüncemiz hiç

olmadı. Baştan beri bize has çözümleri çok değerli bir

ekiple birlikte hayata geçirdik. Üretilmeyenleri üretmek

ya da var olan ürünleri daha verimli hale getirmek

için sürekli araştırma halinde olduğumuzu belirtmek

isterim. Sahaya bizzat inerek talepleri ve eksiklikleri

dinler ona göre çalışmalarımızı planlarız. 3 yıllık ar-ge

çalışmaları ile bu yıl %100 yerli Otomatik may takibi

yapan Tüp Kumaş Kesme Sepeti ülkemizin hizmetine

sunuldu. Adını da yine bu topraktan aldı İZ-1881.

Tanıtımı için ITM2020 fuarını beklemiştik ama bildiğiniz

nedenlerden dolayı hizmete sunmak durumunda kaldık.

Yine üzerinde uzun zamandır çalıştığımız bir başka

ürünümüzde de sona çok yakınız. Bittiği zaman o da

sektöre yeni bir nefes getirecektir.”

İlave etmek istediğiniz başka konu varsa ekleyiniz.

“Tekstil makina sektörü ülkemiz ihracatı açısından çok

önemli ve her yıl artış göstermekte. Tekstil sanayicilerimizin

de artık dünya kalite standartlarındaki bu

makinalara kapılarını açması yerli üretimi destekleyecektir

diye düşünüyorum. Ülkesini seven her vatandaş

için bu böyle olmalı. Bu süreç bizlere yerli üretimin ne

kadar kıymetli olduğunu da hatırlattı aslında. Firmamız

adına derginize de teşekkür ediyorum.”

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020


22

PANORAMA

Devan adds

multivitamin blend

for immunity-boosting

properties

Textile innovator Devan

is launching a new

blend in addition to its

R-Vital ® range of active

ingredients. The new

‘multivitamin’ blend

consist of vitamin C,

vitamin E and ginger and

is developed for immunityboosting

properties.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

“COVID-19 makes us feel more concerned than

usual about staying strong and healthy”, says

Devan CEO Sven Ghyselinck. “Scientists discovered

SARS-CoV-2 in late 2019, but most of our immune

systems had never heard of the virus. While we wait

for a vaccine, we need to rely on our bodies to fight

off the virus and build up our line of defence. A balanced

immune system is crucial and depends on

how healthy we are, both mentally and physically.”

The new multivitamin blend is part of the R-Vital ® range.

R-Vital ® is a fabric treatment that enables textile

manufacturers to boost their textiles with a range of

microencapsulated active ingredients. The technology

was first launched at Heimtextil in 2018 with active

ingredients including Q10, Thyme oil, Aloe Vera,

and more. The fabric treatment is based on microencapsulation.

Active ingredients are encapsulated

and applied to the fabric. The treated textiles touch

our skin and the friction causes the microcapsules to

break. Then, the active ingredients are absorbed by

our skin and transported throughout the body.

Since its launch in 2018, Devan has continuously added

new ingredients such as CBD, Avocado and Echinacea.

This week, the company added a multivitamin

blend in response to the COVID-19 pandemic.

The blend contains vitamin C, vitamin E and ginger

and is designed for immunity-boosting properties. A

recent study found that dietary supplements such

as vitamin C are effective in helping the immune

system fight off COVID-19. The research was carried

out by Adrian Gombart of Oregon State University‘s

(OSU) Linus Pauling Institute and collaborators at

the University of Southampton (United Kingdom),

the University of Otago (New Zealand) and University

Medical Center (The Netherlands), and findings

have been published in the journal Nutrients.

“Vitamin C has roles in several aspects of immunity,

including the growth and function of immune cells

and antibody production”, says Adrian Gombart,

professor of biochemistry and biophysics in the OSU

College of Science and a principal investigator at

the Linus Pauling Institute. According to Business Unit

Manager Marleen van der Auwera, there’s more:

“Vitamin C is an antioxidant, meaning it protects

skin cells from damaging free radicals caused by

UV exposure. Vitamin E is an antioxidant as well, and

may help protect your cells from damage. We also

included ginger in the blend because it’s known for

its anti-inflammatory properties.”

“We have also learned from the lockdown that

consumers increasingly invest in Health & Wellness-

related textile products”, Ghyselinck adds.

“Brands who are into smart digital marketing,

have shown that these products can generate

successful and profitable business.”



24

PANORAMA

Zorlu koşullar özel çözümler ister...

Difficult conditions require

special solutions...

Asteks’in geç kirlenme özelliğine sahip yeni nesil cer manşonları, iplik

üreticilerinin aradığı performans ve uzun ömürlü çözümü sunuyor.

Ayrıca daha hazırlık aşamasında iplik kalitesi ve üretimde verimlilik

artışına önemli derecede katkı sağlıyor.

Asteks’s new generation draw frame cots with late contamination

feature offer the performance and long-lasting solution that yarn

manufacturers are looking for. Yet, it significantly contributes to

increase yarn quality and productivity at even preparation stage.

İplik üreticileri sert rekabetin yaşandığı pazar

koşullarında bir yandan kalite ve verimliliklerini

yüksek tutmaya bir yandan da işletme

maliyetlerini aşağıya çekmeye odaklanıyor.

Bu süreçte kirli pamuklarla çalışmanın getirdiği

zorluklar maliyetleri artırır. Asteks, özellikle yöre

pamuklarında görülen kirlenme karşısında

başarılı olan yeni nesil cer manşonlarını yakın

zamanda pazara sundu. Asteks’in yeni nesil

E-750 / HG-650 cer manşonu, HG-650 penye

çıkış manşonu ve HG-650 penye koparma

manşonu kısa sürede iplikçilerin en büyük

yardımcıları arasına girmeyi başardı. Asteks’in

HG-650 65 shore cer manşonu, benzerlerine

kıyasla %50 daha fazla temiz kalma süresine

Yarn manufacturers focus on maintaining their

quality and efficiency high, at the same time,

lowering their operating costs in the market conditions

where fierce competition is taking place.

The difficulties of working with contaminated

cotton increase the costs in this process. Asteks

has recently introduced its new generation draw

frame cots, which are successful in the face of

contamination that is specially case with the

local cottons. E-750 / HG-650; A new generation

of Asteks’ draw frame cots, HG-650 finisher

drawing frame cots and HG-650 combing

frame detaching roller cots have succeeded to

become one of the most important component

for spinners, in short time. Asteks HG-650, 65

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020


PANORAMA 25

shore draw frame cots, has period of clean stay

by 50% longer than compared to similar ones.

In field studies, it was observed that this cot

needed to be cleaned once in every 2 shifts.

HG-650 also has a longer grinding period. Asteks

has confirmed that grinding every 60 days is

sufficient for efficient work by their field study.

With similar products, the grinding requirement is

seen as half of this, which means that the life-time

of cots is equally lower. These data, compiled

by Asteks under real production conditions

in the market, differ according to the processes

in the mills and the cotton used, but remain at

better levels than the similar ones to them.

Another superiority of the new generation

cots can be seen in the sliver quality data with

better USTER unevenness values. The Asteks

HG-650 combing machine drafting cots also

provide positive results in terms of USTER quality

values compared to other brands as well as the

advantage of the easy run against lapping.

Asteks manufactures innovative and functional

products

Sabri İlknur, Asteks Marketing and Sales Manager,

said that they have started to produce

innovative and functional products due to the

increasing machine speeds and increasing

fibre diversity in recent years. İlknur continued

his words as follows; “Achieving and increasing

fibre control in the spinning processes are of

high importance for both yarn quality and cost

management. Draw - Combing frame cots,

those we offer, provide spinners the solutions

what they are looking for. These cots with

late contamination feature, fulfil important

tasks in securing the quality and efficiency at

following processes enabling fibre control and

transfer, better. Customer feedback about the

increase in mill efficiency, savings and production

quality makes us very happy”.

sahiptir. Saha çalışmalarında bu manşonun

2 vardiyada bir temizleme ihtiyaç duyduğu

gözlemlendi. HG-650 ayrıca daha uzun bir

rektefiye periyoduna sahiptir. Asteks yaptığı

çalışmalarda sahada ortalama 60 günde bir

taşlamanın verimli çalışma için yeterli olduğunu

tespit etti. Benzer ürünlerde ise rektefiye

süresi bunun yarısı olarak görülüyor, bu da

manşon ömrünün aynı oranda düşük olduğu

anlamına geliyor. Asteks’in pazardaki gerçek

üretim koşullarında derlediği bu veriler, işletmelerdeki

proseslere ve kullanılan pamuğa

göre farklılık göstermekle birlikte, benzerlerinden

daha iyi seviyelerde kalmayı sürdürüyor.

Yeni nesil manşonların bir başka üstünlüğü ise

şerit kalite verilerinde, daha iyi USTER düzgünsüzlük

değerleri ile görülmektedir. Asteks HG-

650 penye makinesi çıkış manşonu da sarmadaki

rahat çalışma avantajının yanı sıra, diğer

markalar ile karşılaştırıldığında USTER kalite

değerleri yönünden olumlu sonuçlar sağlıyor.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020


26

PANORAMA

ASTEKS YENİLİKÇİ VE FONKSİYONEL

ÜRÜNLER ÜRETİYOR

Asteks Pazarlama ve Satış Müdürü Sabri

İlknur, son yıllarda artan makine hızları ve

artan elyaf çeşitliliği nedeniyle yenilikçi ve

fonksiyonel ürünler üretmeye başladıklarını

söyledi. İlknur sözlerini şöyle sürdürdü; “Eğirme

prosesinde elyaf kontrolünün sağlanması

ve bunun arttırılması hem iplik kalitesi hem

de maliyet yönetimi açısından yüksek önem

taşıyor. Sunduğumuz Cer-penye manşonları

iplikçilere bu konuda aradıkları çözümleri

sunuyor. Geç kirlenme özelliğine sahip bu

manşonlar, elyafların daha iyi kontrol ve

sevkini sağlayarak, sonraki proseslerde kalite

ve verimliliği güvence altına almak yönünde,

önemli görevleri yerine getiriyor. İşletme içi

verimlilik, tasarruf ve üretimdeki kalite artışı

yönündeki müşteri geri bildirimleri bizleri

oldukça memnun ediyor.”

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

Mariteks Maraş İplik İşletme Müdürü

Bülent Topal:

Asteks’in yeni cer manşonlarını sekiz aydır

kullanıyoruz ve gösterdiği performanstan

oldukça memnunuz. Makinelerimizle gelen

orijinal manşonlarla bir vardiyayı bulmayan

temizlik periyodlarımız Asteks’in HG-650 cer

manşonları ile bir güne kadar rahatlıkla uzadı.

Kirli pamuklarla çalışmalarda manşonların

vardiya başı temizlenmesi en iyisidir ama,

HG-650 silinmeden de gün boyu çalışmaya

devam edebiliyor. Normal çalışma şartları

altında kullandığımız HG-650 cer manşonlarının

2 aydan uzun süre rektefiyeye ihtiyacı olmadığını

gördük. Bu süreçte iplik kalitemizde

ve USTER değerlerimizde herhangi bir kayıp

yaşamadık. Asteks’in yeni cer manşonunu

iplik kalite değerleri konusunda herhangi

bir endişe olmadan, güvenle kullanıyorum.

Ürünün yüksek kalitesinin yanı sıra, bize hızla

tedarik edilmesi de çok önemli. Yurtdışından

manşon getirtmek 4-5 haftayı bulabiliyorken,

Asteks’in bu manşonları talebimiz üzerine 1-2

haftada bize teslim edilmiş oluyor. Ayrıca,

diğer bilinen markalarla maliyet & fayda

bazında karşılaştırıldığında %20-30’luk daha

iyi bir ekonomik avantaja da sahip. Bu kaliteli

üretimi ve başarılı çalışmaları nedeniyle Asteks

ile iş birliğimiz güçlenerek devam ediyor.

Gülle Tekstil Makine Bakım Koordinatörü

Hüseyin Güler:

Asteks’in HG-650 cer manşonları öncelikle

rakip manşonlara kıyasla, %15-20 daha geç

kirleniyor. Tabii, pamuktaki kirlilik oranı bu

süreyi aşağı veya yukarı çekebiliyor. Gülle

Tekstil olarak her bir vardiyada manşonları

temizliyoruz. Ancak bu manşon bir vardiya

Bülent Topal, Mariteks Spinning Factory/

Kahramanmaraş Operation Manager:

We have been using Asteks’s new draw frame

cots for eight months and we are very satisfied

with their performance. Our cleaning periods,

which had been hardly long as per a shift,

only, with the original sleeves that came with

the machines, were easily extended up to one

day with Asteks’s HG-650 draw frame cots.

When processing contaminated cotton, it is the

best to clean the cots at the beginning of every

shift, but the HG-650 can continue working

throughout the day without being wiped. We

have experienced that HG-650 draw frame cots

had not required grinding in longer than 2 months,

under the normal working conditions. We did

not record any loss in our yarn quality and USTER

values in this eight months running time. In great

relief, I use Asteks’s new draw frame cots without

any concern about yarn quality values”

In addition to the high quality of the product, it

is very important for us to be supplied quickly.

While it can take 4-5 weeks to bring cots

from abroad, Asteks’s cots are delivered in 1-2

weeks upon our request. It also has a better

economic advantage of 20-30% compared to

other known brands on a cost & benefit basis.

Our cooperation with Asteks continues in stronger

relation provided by such this high quality

production and successful services.



28

PANORAMA

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

silinmeden de çalışmasını tamamlayabiliyor.

Bir tekstil işletmesi olarak rektefiye sıklığı bizim

için önemlidir. Cer makinalarında da çok

daha iyi değerler sağlayan HG-650, hem

temiz kalma hem de kalite açısından benzerlerine

kıyasla çok daha iyi bir üründür. Ayrıca

kompakt iplik makinesinde de kullandığımız

HG-650 manşonu iplik kalitesini bozmadan 30

ile 45 gün arasında rektefiye olmadan kaliteli

çalışmasını sürdürebiliyor. Avrupa’dan aldığım

diğer manşonlara göre çok daha iyi ince yer

ve kalın yer gibi iplik düzgünsüzlük değerlerine,

USTER kalite değerlerine ulaşıyoruz

Manşon talebimiz olduğunda Asteks bize üç

günde manşon gönderebiliyor, bunu Avrupalı

bir üreticiden talep etsem, ürün 3 aydan

önce gelmiyor. Bu bizim için çok büyük bir

avantaj. Manşon nedeniyle üretimin durması

ve yüksek manşon stoku tutma gibi bir

zorunluluk yaşamıyoruz. Tekstil endüstrisi ile

bir partner gibi çalışıp, AR-GE çalışmaları

yürüten Asteks’in ürün ve hizmet kalitesi Avrupalı

rakiplerinin çok üzerinde ve bu anlamda

Asteks i çok başarılı buluyorum.

Rubenis İplik Fabrika Müdürü Metin Özdemir:

Rubenis İplik olarak yüksek kalite odaklı ve

ekstra özenli üretim süreçleri uygulamaya

çalışıyoruz. Kullandığımız cer manşonlarını

vardiyada saat başı temizliyoruz. Standart bir

iplik üreticisine göre daha fazla temizlik gerçekleştiriyoruz.

Diğer rakip ürünlere göre daha

uzun temiz kalma süresine sahip olan HG-650

manşonlarını, üretim süreçlerindeki hassasiyetimiz

nedeniyle, 15 günde bir rektefiye ediyoruz.

Taşlama süresini daha da uzatabiliyoruz

Hüseyin Güler, Gülle Tekstil Technical &

Maintenance Coordinator:

Asteks’s HG-650 draw frame cots are getting

dirty 15-20% later compared with its competitors.

Of course, the rate of contamination in

cotton can shift this time up or down. As Gülle

Tekstil, we clean the cots in each shift. However,

this particular cots are able to complete their

work in entire shift without cleaning required.

As a textile company, the frequency of grinding

is important to us. Providing much better

values in draw frames, HG-650 is a much better

product compared to similar ones to it, in terms

of both maintaining cleanliness and quality.

In addition, the HG-650, which we use on the

ring compact spinning machine, can maintain

its good quality performance without grinding

between 30 to 45 days without disrupting the

yarn quality. We achieve USTER quality values,

yarn imperfection values, such as thin place

and thick place, much better than other cots

that I have bought from Europe. When we have

a cots requirement, Asteks can send us in three

days, if I request this from a European manufacturers,

the product does not arrive before 3

months. This is a huge advantage for us. We do

not have obligations such as suspending the

production due to shortage of the cots and keeping

high cots stock. The product and service

quality of Asteks, who works as a partner with

the textile industry and conducts R&D studies,

is higher than its European competitors and in

this sense I find Asteks very successful.

Metin Özdemir, Rubenis İplik Factory Manager:

As Rubenis İplik, we try to implement high

quality oriented and extra careful producti-


PANORAMA 29

ancak özel ipliklerimiz için bu süreyi kısa tutuyoruz.

HG-650 cer manşonu ile elde ettiğimiz

temiz kalma ve rektefiye süresi bizler için çok

daha olumludur. Manşon daha temiz olduğu

için, ileriye doğru iplikte ince yerler, kalın yerler

azalıyor. Eski cer manşonlarına göre, HG-650

cer manşonu ile kayda değer, daha iyi iplik

kalite değerleri elde ediyoruz. Bunu USTER

kalite test sonuçları ile net bir şekilde gördük.

Asteks’i manşon kalitesi açısından özellikle

tercih ettiğimizi belirtmek isterim.

on processes. We clean the draw frame cots

every hour in the shift. We apply more cleaning

than a standard yarn manufacturer does. We

grind the HG-650, which have a longer time

sustainability in keeping itself clean than other

competitive products, every 15 days due to

our high sensitivity in production processes. We

can easily further extend the grinding time, but

we keep it short for our special yarns.

The period of staying clean and grinding we

obtained with the HG-650 draw frame cots is

much more positive for us. As the HG-650 is

sustained cleaner by its own nature, thin places,

thick places are reduced in the further

processes by these good quality slivers. Compared

to the conventional draw frame cots,

we achieve remarkably better yarn quality

values with the HG-650 draw frame cots. We

clearly saw this with USTER quality test results.

I would like to state that we especially prefer

Asteks in terms of cots quality.

Texhong Textile Makine Enerji Sorumlusu

Tarık Karagözoğlu:

Fabrikamız bir yıldır faaliyette ve Asteks’in

HG-650 cer manşonlarını 5-6 aydır kullanıyoruz.

Yaptığımız çalışmalarda bu manşonların

diğer markalara göre daha uzun süre temiz

kaldığını gördük. HG-650 manşonları geç

kirlenme özelliği açısından benzerlerinden

%30 daha iyi konumda. Her bir vardiyada

standart olarak, cer manşonlarına iki kere temizlik

uyguluyoruz. Kalite bizim için en önemli

olgu ve iplik kalitemizi bu yönde en küçük bir

riskten uzak tutmak için rektefiyeyi iki haftada

bir gerçekleştiriyoruz. Bütün makine marka

ve modellerinde uyumlu çalışabilen HG-650

cer manşonunu kullanırken iplik düzgünsüzlük

ve diğer kalite değerlerinde iyileşmeler

gözlemledik. Texhong olarak kalite odaklı

olduğumuz için, müşteri memnuniyeti ve

üretim verimliliğinde katkı sağlayan Asteks’in

HG-650 cer manşonunu tercih ettik.

Tarık Karagözoğlu, Texhong Textile

Machinery & Energy Responsible:

Our factory has been operating for a year

and we have been using Asteks’s HG-650

draw frame cots for 5-6 months. In our studies,

we have observed that these cots remained

clean longer than other brands. HG-650 cots

are 30% better than other similar ones to

them in terms of late contamination. In every

shift, we apply cleaning to the draw frame

cots twice as standard. The quality is the most

important factor for us and we apply the

grinding every two weeks in order to keep our

yarn quality away from the smallest risk in this

respect. We observed improvements in yarn

imperfection and other quality values while

using the HG-650 draw frame that can work

suitable with all machine brands and models.

As Texhong, as we are quality oriented, we

preferred Asteks’ HG-650 draw frame cots,

which contributes to customer satisfaction

and production efficiency.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020


30

PANORAMA

Clariant

Masterbatches

iş birimini

PolyOne’a sattı

Hedef odaklı ve yenilikçi bir özel kimyasal şirketi

olan Clariant, Masterbatches iş biriminin tamamının

PolyOne’a satış işlemini tamamladı. Clariant’ın

global Masterbatches iş birimi ve Hindistan’daki

Masterbatches iş birimini kapsayan ve iki ayrı

işlemlerden oluşan satışın işletme değeri, son 12

ayda beyan edilen (Eylül 2019 tarihinde sona

eren) FAVÖK’ün yaklaşık 12,2 katına tekabül

eden 1.56 milyar ABD Doları şeklinde gerçekleşti.

Clariant İcra Kurulu Başkan Vekili Hariolf Kottmann

konuyla ilgili, “Bu ticari işlemin tamamlanmasıyla,

Clariant tamamen özel kimyasallara odaklı bir

şirket olma yönünde önemli bir adım daha atmış

oluyor. Clariant, üç temel iş alanı Bakım Kimyasalları,

Kataliz ve Doğal Kaynaklara odaklanarak

pazarın üzerinde büyüme, daha yüksek kârlılık ve

daha güçlü nakit akışı sağlamayı amaçlıyor. Masterbatches

ve Healthcare Packaging iş birimlerinin

satışını başarıyla gerçekleştirmemizin ardından,

artık hedefimiz artık Pigments (Pigmentler) iş

birimimizin tasfiye edilmesi olacak “ dedi.

Masterbatches iş biriminin satışının tamamlanmasının

yanı sıra Pigments iş biriminin beklenen

satışının bir sonucu olarak, Clariant mümkün olan

en kısa süre içerisinde hissedarlarına hisse başına

3,00 CHF değerli olağanüstü bir hisse dağıtımı

gerçekleştirecek. Clariant Yönetim Kurulu temettü

hak ediş tarihini 6 Temmuz 2020, temettü almaya

hak kazananların belirleneceği tarihi 7 Temmuz

2020 ve olağanüstü temettü dağıtımı ödeme

tarihini ise 8 Temmuz 2020 olarak belirledi. Daha

önce açıklandığı üzere, hedeflenen satışlardan

elde edilen net gelirin kalanı temel iş alanlarındaki

inovasyonlar ve teknolojik uygulamalara

dair yatırımlarda ve Clariant’ın bilançosunun

güçlendirilmesinde kullanılacak.


PANORAMA 31

TOS+H EXPO’nun

yeni tarihi belli oldu

TOS+H EXPO’nun koronavirüs

Covid-19 nedeniyle

ertelenmesinin ardından

Messe Düsseldorf ve yerel

ortağı Tezulaş Fuar yeni

fuar tarihini belirledi. Türk

İş Güvenliği ve Sağlığı

alanında öncü ihtisas fuarının

dördüncüsü 14 – 17 Mayıs 2022

tarihleri arasında yapılacak.

“Bu kararı, T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler

Bakanlığı ve ilgili tüm ortaklarımızla ayrıntılı görüşmeler

neticesinde aldık,” diyor Messe Düsseldorf

GmbH CEO’su Werner M. Dornscheidt. T.C. Aile,

Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından

düzenlenen 10. Uluslararası İş Sağlığı ve Kongresi

de aynı tarihlere ertelenecek. TOS+H EXPO, korona

salgını ile ilgili dinamik gelişmeler sonucunda

ertelenmek zorunda kaldı. Messe Düsseldorf, Türk

hükümetinin tüm etkinlikleri erteleme kararını

ve T.C. Sağlık Bakanlığı’nın kriz yönetim ekibinin

yanısıra önemli etkinliklerin risk değerlendirmesini

yapan Robert Koch Enstitüsü’nün prensiplerini

dikkate alan Alman Federal Hükümeti’nin tavsiyelerini

takip etmiştir. Fuar ve kongre, iş sağlığı ve

iş güvenliği alanında Türk pazarına 360 derecelik

bir toplu bakış imkanı sunuyor. Bu etkinlikler,

hem Türkiye’de hem de komşu ülkelerde ortak iş

güvenliği standartlarının daha da ileriye götürülebilmesi

için anahtar itici güç oluşturuyor.


32

PANORAMA

Daha ekonomik iplikçilik için

ideal kombinasyon

Get the most out of your spinning mill

Birçok pazarda, iplikhanelerde işçi bulmak zorlaşıyor ve sektöre özgü

uzmanlık eksikliği gittikçe büyüyor. Rieter müşterilerin yaşadığı bu

zorlukları anlıyor ve otomatik makinalar ile müşteriye özel otomasyon

ve dijitalleştirme çözümleri sunuyor.

The current situation caused by COVID-19 means priorities in the spinning

industry have shifted. It is essential to get the best out of existing systems.

But there will also come a time after COVID-19, in which investments will

be made in new systems; such as in the Rieter compact-spinning system,

which enables a significantly higher cash flow.

Şek. 1: Makinalarda ve makinalar arasında farklı otomasyon çözümleri ile, operatör sayısı ciddi şekilde azaltılabilir.

Fig. 1: The process sequence for the Rieter compact-spinning system used.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

Personele bağımlı olmadan günün her saati yüksek

üretkenlik elde etmek ve makinaların sürekli

kullanılabilmesini sağlamak istiyor musunuz? Daha

az personel ile verimli iplik üretimi yapmak veya

mevcut personelinizi daha önemli ve ilgi çekici

işlerde kullanmak istiyor musunuz? Bunu yapmanın

tek yolu, makinadaki ve makinalar arasındaki

prosesleri otomatik hale getirmektir. Electro-Jet

gibi şirketlerle iş birliği yapan Rieter, ürün ve sistemleriyle

tek bir kaynaktan tüm eğirme prosesi için

otomatikleştirilmiş, müşteriye özel çözümler sunar.

OTOMATİKLEŞTİRİLMİŞ İPLİKHANELERLE % 44

PERSONEL TASARRUFU

Yapılan bir karşılaştırmada, 53.000’den biraz az

sayıda iği olan ve taranmış kompakt iplik üreten

bir iplikhane temel alındı ve çeşitli otomasyon

çözümlerinin etkisi değerlendirildi. Rieter otomasyon

çözümleriyle, harman hallaçtan paketlenmiş

iplik bobinine kadar gereken personel sayısı %44

oranında düştü ve 54 operatörden 30 operatöre

indi (Şek. 1). Her bir otomasyon çözümü türü,

aşağıda ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır.

The Rieter compact-spinning system with

the high-performance card C 80, comber

E 90, ring spinning machine G 38 and

the compacting device COMPACTdrum

is known for very good yarn quality, the

highest possible level of flexibility and low

production costs. A complete Rieter system

draws on Rieter’s expertise throughout the

entire spinning process: from raw material

to yarn. What factors influence production

costs? In this example, a compact-spinning

system is used to produce combed cotton

yarn with a count of Ne 60 for shirting

fabrics (Fig. 1). A Rieter system is compared

with a “mixed spinning mill” equipped with

machines from different manufacturers.

Rieter systems are most impressive when it

comes to raw-material utilization, energy

requirements as well as personnel and space

requirements. The cash flow generated

demonstrates the outstanding economy of

the complete system, which is perfectly synchronized

and is supplied from one source.


PANORAMA 33

Şek. 2: Bağlama robotu ROBOspin,

üretkenliği artırır ve personel maliyetlerini düşürür.

Fig. 2: The high-performance card C 80 with

the largest active carding area allows low loss of good fibers

while retaining the same sliver or yarn quality.

Good raw-material utilization

Optimal raw-material utilization is achieved

in the blowroom line VARIOline thanks to the

combination of microtufts, the function VARIOset

and progressive cleaning. An efficient blowroom

process is dependent on the raw material being

well opened from the outset. The automatic

bale opener A 12 is capable of breaking down

the bales into microtufts. The removal of trash

and dust from small tufts in the downstream

blowroom process is considerably more efficient

and gentle. On the high-performance cards C

80, the maximum technological carding area

with 40 active flats and a working width of 1.5

meters as well as the pre- and post-carding

zones that can be equipped individually ensure

reduced loss of good fibers while retaining the

same sliver and yarn quality (Fig. 2). High-quality

RİNG İPLİKÇİLİK DAHA İLGİ ÇEKİCİ HALE GELİYOR

Ring iplik makinaları ve kompakt iplikçilik makinaları

için üç otomasyon çözümü mevcuttur: Bağlama

robotu ROBOspin, bağımsız mil izleme sistemi

(ISM) ve Link arabirimi. Bu çözümler, 53.000 iğe

sahip ve taranmış kompakt iplik üreten bir iplikhanenin

operatör sayısını %10 civarında düşürmesini

sağlar. İlk tam otomatik bağlama robotu

ROBOspin, iplik kopuşlarını tamamen otomatik

olarak onarır (Şek. 2). Böylece, birçok pazarda

uygun personel bulması zor olan ve iplikhanede

hiç sevilmeyen bu işlemi otomatik hale getirir.

ROBOspin, istikrarlı bir şekilde durmadan çalışarak

makina çalışırken veya takım değiştirilirken

gerçekleşen iplik kopuşlarını onarır. İplikhaneler

üç temel avantajdan yararlanır: Makinaların diğer

işler için daha çok kullanılabilmesi, daha yüksek

üretkenlik ve personel yükünün azalmasıyla

personel maliyetlerinin düşmesi. İplik bağlayıcının

kalitesi tutarlıdır ve artık kopsta kirlenme veya

hasar görülmemektedir. Yeni G 37 ve G 38 ring

iplik makinaları, fabrikadan ROBOspin ile satın

alınabilir. G 36 için şu anda retrofit işlemi yapılabilmektedir.

Yakın gelecekte bağlama robotu,

diğer ring iplik ve kompakt iplik makinaları için

de kullanılabilecektir. Modern Rieter ring iplik ve

kompakt iplik makinalarındaki standart bir özellik

olan ISM, iplik kopuşu onarımında verimliliği artırır.

Operatör, iplik kopuşunun meydana geldiği eğirme

pozisyonuna en kısa yoldan yönlendirildiği

için gereksiz incelemelerle vakit kaybetmez. Bu,

makinanın her iki ucunda, her bir seksiyonda ve

her bir eğirme pozisyonunda bulunan üç aşamalı

bir ekran konsepti sayesinde mümkündür. İplik

kopuşunun nerede meydana geldiğini hızlıca

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

Şek. 3: SERVOlap, tarama

seksiyonundaki operatör sayısını

azaltır ve verimliliği artırır.

Fig. 3: The comber E 90 guarantees

maximum raw material utilization.


34

PANORAMA

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

tespit edebilmenin yanı sıra bu sistemin, operatörlerin

işini kolaylaştıran iki başka yönü daha vardır. Bunlardan

ilki, verimsiz eğirme pozisyonlarının kolayca tespit edilebilmesidir.

ISM, iplik kopuşu oranlarının işletim biriminde

gösterilmesini sağlar. Bu sayede yüksek iplik kopuşu oranının

olduğu eğirme pozisyonları hızlıca tespit edilir ve

bu durumun sebepleri derhal çözülebilir. İkinci avantaj

ise iğ hızında, dolayısıyla verimlilikte artış elde edilmesidir.

İplik kopuşu oranlarının sürekli olarak izlenmesi,

eğirme hızının optimize edilmesine olanak tanır. Yüksek

iplik kopuşu oranlarının personele ekstra iş yüklememesi

için iğ hızı ayarlanabilir. ISM, yeni ring iplik ve kompakt

iplik makinalarına entegre edilmiştir. Tesisteki mevcut

makinalara ise retrofit yapılabilir.

Rieter uzun yıllardır, kopsları iplik makinasından bobin

makinasına taşımak için başarısı kanıtlanmış Link

arabirimini sunmaktadır. Ring iplik makinalarının ve

kompakt iplik makinalarının kopsları, otomatik olarak

ve doğrudan bobin makinasına taşınır. Kopsların

arabayla manuel olarak taşınması gerekmez. Bu da

kalite açısından avantaj sağlayan faktörlerden biridir:

Kops nakli temassız bir şekilde gerçekleştiği için iplik

kalitesi etkilenmez. Günümüzde, Rieter makinaların

yaklaşık %80’i bu otomatik çözüm ile sunulmaktadır.

TARAMA SEKSİYONUNDA OTOMASYON

Rieter, taranmış iplik üretimi için penye makinalarında

kullanılabilecek vatka taşıma sistemi SERVOlap ve otomatik

vatka değişimi ve vatka ekleme sistemi ROBOlap

ile birlikte tamamen otomatik bir tarama seti sunuyor.

Her iki sistem de retrofit olarak mevcuttur. Bu avantajlar

sayesinde manuel çözümlerle karşılaştırıldığında

tarama seksiyonunda %50’ye kadar personel tasarrufu

sağlanır. SERVOlap, tek seferde tarama hazırlık aşamasında

üretilen sekiz vatkayı otomatik ve temassız olarak

penye makinalarına aktarır (Şek. 3). Bu sayede arabayla

bir seferde dört vatka taşıma zahmeti ortadan kalkar.

Bir başka avantaj: Penye makinalarında, yeni vatkalar

olmaması nedeniyle üretim durmaz. Vatkalar boşalmadan

önce, penye makinası otomatik olarak SERVOlap’ten

yeni vatkaları ister. ROBOlap sayesinde sürecin

tamamı personelden bağımsız olarak çalışır. Penye

makinasındaki sekiz vatka gecikme olmadan ve tutarlı

bir kalite ile değiştirilir ve yeni vatka otomatik olarak

eklenir. Penye makinası, makinadaki vatkalar boşalmadan

hemen önce durur. ROBOlap, masuralardaki kalan

vatkayı emer ve ardından boş masuralar dolu vatkalarla

değiştirilir. Sistem, vatkanın başlangıcının nerede

olduğunu kontrol eder ve vatkaları belirli bir konuma

gelecek şekilde döndürür. Ardından yeni vatka pnömatik

olarak eklenir (Şek. 4). Örnek olarak gösterilen 53.000

iğe sahip iplikhane, SERVOlap ve ROBOlap kullanarak

%1,5’a kadar personel tasarrufu yapabilir.

Şek. 4: ROBOlap ile Rieter, başarısını pazarda kanıtlamış penye makinasına

yönelik otomatik bir vatka ekleme çözümü sunan tek şirkettir.

Fig. 4: The compacting device COMPACTdrum requires

five to eight watts less energy per spindle for compressing

the fibers compared to compacting solutions from other suppliers.

EKONOMİK VE ESNEK FİTİL BOBİNİ TAŞIMA

Modüler fitil bobini taşıma sistemi SERVOtrail, ring ve

kompakt iplik üreten iplikhaneler için işi oldukça kolay

hale getirir. Çalışanların hareket etmesi gereken mesafeleri

büyük ölçüde kısaltır. Ek olarak SERVOtrail, yerden tatechnology

components and optimally

coordinated combing movements on the

comber E 90 (Fig. 3) allow reduced noil

extraction while retaining the same yarn

quality. Over the entire spinning process,

this results in a raw material saving of 1%.

The energy saver

Rieter compact-spinning machines

save energy. This also applies to Rieter

ring spinning machines combined with

compacting device COMPACTdrum (Fig.

4). The sieve drum of the compacting device

that compresses (i.e. compacts) the

fibers has been optimized and the compacting

zone reduced to the necessary

minimum. The energy required for compression

is therefore very low, at around

five to eight watts lower per spindle than

that of compacting solutions from other

suppliers. With energy-efficient drive concepts

and innovative machine components

throughout the process, the Rieter

system is capable of offering 10% energy

savings – all the while maintaining the

highest possible levels of productivity.

Reduced personnel and space

requirements

The high productivity of Rieter machines

allows a reduction in the number

of machines, thus saving a lot of space

compared to a process using a “mixed

system.” In the case study mentioned

above, the Rieter spinning mill requires

one compact-spinning machine, one

autoleveler draw frame, one comber

and two cards fewer than the “mixed

system.” Space-saving machine concepts,

such as for draw frames, also

lead to a more compact spinning mill

layout. This allows space savings of approximately

7% (750 m2) – and therefore

lower building investment and main-



36

PANORAMA

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

sarruf, iplik makinalarına serbest erişim ve fitil bobinlerinin

daha ergonomik şekilde kullanılabilmesini sağlar (Şek.

5). Otomatik taşıma sistemi, bobinlerdeki fitile temas

edilmemesini sağlar. Tutarlı fitil kalitesini garanti eder.

SERVOtrail, farklı teknik modeller ve otomasyon seviyelerinde

sunulur. En önemli üç sistem Circuit, Flexible ve

Direct’tir. Ürün yelpazesi nadiren değişkenlik gösteren

iplikhanelerde, SERVOtrail Circuit tek bir fitil makinası ile

üç-dört ring iplik makinası arasında basit, sabit bobin

devreleri sağlar. Geniş bir ürün yelpazesi sundukları için

esnekliğin önemli olduğu iplikhaneler, SERVOtrail Flexible’ın

avantajlarından faydalanabilir. Bu çözüm ile tüm fitil

makinaları tüm ring iplik makinalarına besleme yapabilir.

SERVOtrail Direct, en zorlu müşteri ihtiyaçlarını karşılayan

tamamen otomatik modeldir. Fitil bobini grupları, otomatik

olarak ring iplik makinasının içine yerleştirilir ve cağlık

yerine geçer. Boş masuraları dolu bobinlerle manuel

olarak değiştirmeye gerek yoktur. Otomasyon seviyesine

bağlı olarak SERVOtrail, bu proses aşamasında %30’a

kadar personel tasarrufu sağlayabilir.

OTOMATİK PALETE YERLEŞTİRME VE AMBALAJLAMA

Bobin makinasının çıkışındaki paletleme ve ambalajlama

makinaları operatörün işini kolaylaştırır. Doğrudan

bobin makinası veya iplik makinasının çıkışındaki tekli

paletleme makinaları veya taşıma sistemi içeren merkezi

paletleme makinaları, bobinlerin paletlere verimli

bir şekilde yüklenmesine olanak tanır. Bu da malzemeyi

korurken aynı zamanda maliyetleri düşürür ve malzeme

karışma tehlikesini en aza indirir. Proses sönümleme,

tartma ve ambalajlama sistemleri ile tamamlanabilir.

Bobinlerin kutulara otomatik olarak yerleştirilmesi bile

mümkündür. Rieter, müşteriyle birlikte bireysel gereksinimleri

analiz eder ve en uygun çözümün hangisi

olacağını kararlaştırmak için değerlendirme yapar.

DİJİTALLEŞME OLMADAN OTOMASYON OLMAZ

İplikhaneler, özellikle makina bakımı ve buna ilişkin olarak

yedek parçaların depolanması gibi proses verimsizlikleri

söz konusu olduğunda uzmanlar ve işletme personeli

açısından her geçen gün daha fazla darboğazla

karşılaşmaktadır. Bu bakımdan, dijital teknolojiler gitgide

daha önemli hale gelmektedir. ESSENTIAL – Rieter Digital

Spinning Suite bu zorlukları aşmaya yönelik tek bir sistem

sunar. Dört farklı modül sayesinde iplikhaneler, kendi ihtiyaçları

için uygun paketi oluşturabilirler. Ücretsiz modül

ESSENTIALbasic, yedek parçaları internet üzerinden sipariş

etme gibi çok sayıda özellik sunar. Bu da zamandan

tasarruf sağlar ve bu zaman başka alanlarda verimli

olarak kullanılabilir. ESSENTIALmonitor modülü mevcut

üretimi, enerji tüketimini ve kalite verilerini görüntüler,

bakım çalışmalarını planlamaya yardımcı olur. Sistem

verimliliğinin artırılmasını sağlar. ESSENTIALmaintain modülü,

akıllı bir bakım çözümü sunar ve bakım planlamasını

optimize eder. Dördüncü modül olan ESSENTIALpredict,

beklenen performansı göstermeyen makinaları

algılar ve olası arızaları önleyebilecek çözümleri gösterir.

Bu da hem günümüz, hem de gelecek için yüksek kalite

ve optimum verimliliği garanti etmektedir.

tenance costs. Thanks to the reduced

number of machines and therefore a

reduced operator workload, the automatic

roving bobbin transport system

SERVOtrail and user-friendly machines

with a uniform design, 6% fewer personnel

are required and can therefore be

used for more efficient tasks.

Higher cash flow thanks to lower

production costs

Taking raw-material utilization, energy

and labor costs, interest rates, yarn and

noil sales and ongoing operating costs

into consideration, the total production

costs calculated for the Rieter system for

the combed compact-spinning process

are lower than for a solution from different

suppliers. This means that customers who

invest in the Rieter compact-spinning system

as per the example shown generate

a cash flow that is around USD 250 000 per

year higher than that of customers who

opt for a “mixed spinning mill” (Fig. 5).

Maximum flexibility as an additional

advantage

The combination of the ring spinning machine

G 38 with the compacting device

COMPACTdrum is ideal for customers

who appreciate flexibility in yarn production.

COMPACTdrum makes it easy

to change between ring and compact

yarn, because the compacting device

can be easily attached and removed

from the ring spinning machine. COMPA-

CTdrum can be supplied with a new ring

spinning machine, and existing Rieter

ring spinning machines can be retrofitted.

In addition, the G 38 is capable of

producing high-quality special yarns.

Thanks to the integrated VARIOspin

system for slub yarns, which is integrated

in every G 38, the customer can change

between standard and slub yarns simply

at the touch of a button. The G 38 with

COMPACTdrum is suitable for all raw

materials and yarn counts.

Şek. 5: SERVOtrail, fitil bobini taşıma işlemini

otomatik hale getirir ve yerden tasarruf sağlar.

Fig. 5: Customers who choose the Rieter compact-spinning system

generate a cash flow that is USD 250 000 higher per year.



38

Türk teknik tekstil’i COVID-19’a karşı

Ülkemizde, teknik tekstil anlamında gerçekten bilinçli, tek işi teknik tekstil olan firmaların

çok az olması sebebiyle, Türk tekstil sektörüne bir bütün olarak baktığımızda

COVID-19 karşısında sınıfta kaldığımızı söyleyebiliriz.

Peki bu kadar ürün nasıl yetiştiriliyor?

Hergün tonlarca kumaş piyasaya çıkıyor, milyonlarca adet ürün satılıyor. Gözlemlerime

göre gerçekten teknik tekstil yapan firmalar iç piyasada yoklar, rotalarını

zaten hazır olan yurt dışındaki firmalara çevirdiler. İhracat yaptıkları firmalar,

medikal konusunda uzmanlaşmış, yetişmiş, eleman gücüne sahip, tüm normları ve

test metotlarını bilen ve ithal ettikleri ürünlerin normlara uygun olup olmadığına

bakıp kabul edilişini yapan firmalar. Gerçek Türk teknik tekstil firmaları da bu konuda

gerçekten çok başarılılar.

Atilla Çim

Makina Mühendisi

Hisar Kimya

Teknik Danışmanı

Ülkemizde de kullanılan bu ürünler iç piyasada alıcı bulurken neden bu kadar

test yöntemlerini göze alıp, iade almayı, reklamasyona uğramayı kabul edip

ihracata yöneldiler?

Sebebi basit, teknik tekstil anlamında daha önceden bilgisi olmayan ve hatta yetersiz

makina parkuru ile bu işi yapmaya çalışan firmaların olması. Konfeksiyon sektöründe

görsellik önemlidir, işlevsellik sonra gelir, ancak medikalde görsellik bir nebze

önemli olsa da en önemli faktör işlevselliktir.

Basitçe bir örmek vermek gerekirse, COVID-19 ile ilgili ilk veriler gelmeye başladığından

bu yana maske yapımında kulanılan ham maddeye korkunç zam geldi, bu

dünyanın her tarafında böyleydi.

Şu anda bu zamlı fiyatlar devam etmesine rağmen, maske fiyatları ilk günlere

oranla %80 geri geldi. O zamanlar %80 daha fazla kazanılmıyordu, peki %80

nasıl geri geldi?

Cevabını size bırakıyorum. Bu örneklemeyi diğer ürünlerle de çoğaltabiliriz. Teknik

tekstil, özellikle Medikal tekstil gerçekten sorumluluk ister (Bu noktada Medikal Tekstili

sağlıklı, bilinçli yapan firmaların düşünce yapısıyla çalışılmasında fayda görüyorum.)

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

Sivil halkın şu anda kullandığı medikal ürünlere de, bir itfaiye erine yanmaz

tulum yapmak, bir cerraha antibakteriyel, leke tutmaz, sıvı gerçimez ameliyat

önlüğü yapmak, askerimize gaz maskesi yapmak kadar önemsenmeli ve

böyle yaklaşılmalıdır. İnsanlara koruyucu olduklarına inandırdığınız medikal

ürünler sattığınızda psikolojik olarak daha rahat hissettiklerinden, daha rahat

hareket etmeye başlarlar. Koruyucu olmadan girmeyecekleri ortamlara girmeye

başlarlar, ya ürün işe yaramıyorsa?

Gündemde olan antibakteriyel, su itici, leke tutmaz, antistatik vb. gibi apre çeşitlerinde

ve PET, PU gibi kaplama ürünlerinde uzmanlaşmış personelin iyileştirilmesi gerekiyor.

Medikal tekstil, doğru elyafın seçilmesi ile başlayan, örgü, dokuma, nonwaven’a

karar verilmesi ile devam eden, boyahane ve ram’ daki işlemine ve nihai olarak kaplama

yönteminin ve kullanılacak kaplama malzemesinin doğru seçilmesi ile ancak

finish’e gelinebilen oldukça uzun ve zahmetli bir maraton.

Bu konuda kimyasal madde tedarikçilerine de çok iş düşüyor. Sadece medikal

tekstil’e yoğunlaşmış Ar-Ge departmanları kurulmalı. Medikal tekstil hız kesmeden

devam edecek gibi gözüküyor. Türkiye’deki sanayicilerimizin klasik tekstil anlayışını

tamamıyla unutup, buna teknik tekstil olarak yaklaşmaları ve dünyadaki artacak

olan medikal tekstil’den paylarını almaları gerekiyor.



40

PANORAMA

Mimaki TS300P-1800 ile

oyun yeniden kuruluyor

Mimaki Eurasia, tekstil baskı

profesyonellerinin yüksek

kaliteli ve bir o kadar

ulaşılabilir çözüm talebine

güçlü bir yanıt verdi. Pazarda

büyük ilgi gören TS300P-1800

süblimasyon baskı makinesinin

yatırım maliyetini aşağıya

çeken Mimaki Eurasia ayrıca,

yeni Sb414 boyası ile işletme

maliyetini daha ekonomik

seviyelere indiriyor.

Geniş format inkjet baskı makineleri ve kesim

plotterlarının lider markası Mimaki, Türk tekstil

baskı üreticileri için daha fazla rekabetçi çözümler

sunmaya devam ediyor. Türk dijital tekstil baskı

pazarında büyük rağbet gören

TS300P-1800 süblimasyon

baskı makinesinin

yatırım maliyetini aşağıya

çeken Mimaki Eurasia,

yeni Sb414 boyası ile

de işletme maliyetini

daha avantajlı hale

getirdi. Mimaki Eurasia

bu hamlesiyle süblimasyon baskı çözümlerinin

küçük ve orta boy işletmeler dahil olmak üzere,

bütün tekstil baskı üreticileri için ideal olduğunu

gösteriyor. Mimaki Eurasia Bölge Satış Müdürü

Burak Kaftanoğlu, TS300P-1800’ün baskıcılar için

daha ulaşılabilir bir çözüme dönüştüğüne dikkat

çekti. Makine yatırım maliyetinin ciddi anlamda

ekonomik seviyelere çekildiğini belirten Kaftanoğlu

şunları söyledi; “Bu gelişmiş süblimasyon baskı

makinemiz teknik gücü ve kapasitesi ile halihazırda

Türk baskıcıları tarafından yoğun ilgi görüyor.

Yoğunlaşan bu rekabet ortamında, kullanıcılarımızdan

gelen taleple makinemizi daha avantajlı

hale getirdik. Baskıcılar artık daha ekonomik bir

yatırımla TS300P-1800’e sahip olabiliyor. Yatırım

sonrası üretime başladıklarında bu avantajın

sürmesi için, bu makinemize özel Sb414 boyasını

geliştirdik. Kullanıcılarımızın baskı birim maliyetini

ekonomik seviyelere çeken Sb414 boyası, pazarda

fiyat-performans açısından fark yaratıyor. Çok

çeşitli uygulamalara kapı açan boyalarımız ECO

PASSPORT by OEKO-TEX sertifikasına sahiptir. Tekstil

baskıcılarının komple bir çözüm sağlayıcı olarak

Mimaki’yi tercih etmesi ve bizlere duyduğu güven

büyük bir gurur kaynağıdır.”

ÜSTÜN TEKNİK ÖZELLİKLER ŞİMDİ DAHA

ULAŞILABİLİR SEVİYEDE

Mimaki TS300P-1800 süblimasyon baskı makinesi,

yüksek baskı kalitesi, gelişmiş özel teknik özellikleri,

donanımı ve yazılımı ile kullanıcılarını etkilemeyi

başardı. 1940 mm maksimum baskı genişliği

sayesinde daha fazla üretim çeşitliliği, saatte

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020


115 m2’ye varan baskı hızı ile üstün kalite ve

yüksek verimlilik birlikte elde ediliyor. TS300P-

1800’ün bir başka üstünlüğü yüksek kafa

boşluğuna sahip yapısıdır. Pazardaki diğer

makinelerde kafa yükseldikçe yaşanan kalite

bozulması, TS300P-1800’lerde oluşmaz ve

baskı kalitesi her zaman yüksek kalır. Böylece,

yüksek kafa boşluğu sayesinde transfer kağıdının

kafaya çarpması nedeniyle oluşabilecek

teknik sorunlar ve baskı hataları engellenmiş

olur. Mimaki Eurasia, kesintisiz ve detaylı baskılar

sunan TS300P-1800’ü baskı kafası dahil 2 yıl

garanti ile kullanıcılara sunuyor. TS300P-1800

yüksek hacimli ve standart işlerde BMYK (Blue

- Magenta - Yellow - Black) renk düzenine

sahip Sb414 boyası ile çalışıyor. Mimaki süblimasyon

baskı için hayati önemde olan ısıtma

ve kurutma süreçlerini baskı ile bir bütünlük

içinde sunuyor. TS300P-1800, 2 kademeli ısıtıcı

ve standart olarak sunulan harici fanlı ısıtıcı ile,

yüksek hacimli işlerde kolay ve hızlı kurutmayı

mümkün kılıyor. Yüksek hacimli işlerde ara

vermeden baskı yapmayı sağlayan Kesintisiz

Boya Tedarik Sistemi (UISS) ve uzun süreli

gözetimsiz baskı imkanı sunan Mimaki Çekirdek

Teknolojileri en önemli bileşenler arasında

bulunuyor. TS300P-1800 süblimasyon baskı

makinesiyle birlikte standart olarak sunulan

TxLink3 RIP yazılımı makinenin performansını

artırarak kolay kullanım sağlıyor. Ayrıca, makinenin

renkli ekranı ve Türkçe arayüzü kolay

kullanımı daha konforlu hale getiriyor.

TÜRKİYE PAZARINA ÖZEL SB414 İLE DAHA DÜŞÜK

MALİYET, DAHA CANLI BASKILAR

Mimaki Eurasia, kullanıcılar için TS300P-1800’ün

sadece makine yatırımını daha avantajlı hale

getirmekle kalmadı. İşletme maliyetlerini daha

aşağıya çekerek baskı kalite ve verimliliklerini

koruyan Sb414 boyalarını pazara sundu.

TS300P-1800 için geliştirilen Sb414, sadece

Türkiye pazarında satışa çıkarıldı. Sb414 boyası

kullanıcıların baskı birim maliyetini rekabetçi

ve ekonomik hale getiriyor. Kullanıcıların

birim baskı maliyetlerini ekonomik düzeylere

çeken Sb414 boyası, çözünürlük ve akışkanlık

özellikleriyle de dikkat çekiyor. Düşük çökelme

(tortulaşma) özelliği daha canlı baskılarda

etkilidir. Yüksek baskı haslığına sahip Sb414,

aynı zamanda benzerlerine göre daha uzun

ömürlü, dayanıklı baskılar gerçekleştiriyor.

Mimaki Eurasia, BMYK 4 renkli Sb414 boyasının

yanı sıra, forma ve tişört gibi özel baskı işleri için

talep edilen canlı floresan renkler için Sb410

boyasını sunuyor. Sb410’daki floresan sarı ve

floresan pembe en zorlu müşteri taleplerini bile

karşılayacak canlılık sağlıyor. 2 litrelik ambalajlara

sahip olan Sb414 ve Sb410 boyaları TS300P-

1800’e birlikte yüklenebiliyor.


42

PANORAMA

Santrifüj (Turbo)

Kompresör

Teknolojisi nedir?

Ne işe yarar?

Santrifüj bir diğer adıyla turbo kompresörler kinetik

enerjiyi basınca dönüştüren teknolojiye sahip yağsız

hava kompresörleridir. Santrifüj kompresörler radyal

basma akışıyla karakterize edilir. Hava radyal kanatlara

sahip bir döner çarkın (türbin) merkezine doğru

emilir ve santrifüj (merkezcil) kuvvetler vasıtasıyla

çarkın çevresine doğru itilerek basılır. Havanın bu

çevresel (radyal) hareketi hem basınç artışına hem

de kinetik enerji oluşumuna neden olur. Hava bir

sonraki sıkıştırma kademesine ait türbin merkezine

yönlendirilmeden önce bir difüzörden ve sarmaldan

geçer ve bu esnada kinetik enerji basınca dönüşür.

Her kademe kompresör ünitesindeki toplam basınç

artışına katkıda bulunur. Endüstriyel makine

uygulamalarında, bir santrifüj kompresör kademesinin

maksimum basınç oranı genellikle 3’ü geçmez.

Gıda & İçecek, Tekstil, Kimya ve Petrokimya,

Cam endüstrisi gibi pek çok alanın yanı sıra yüksek

debi gerektiren tüm uygulamalarda turbo kompresörlerin

kullanımı yaygındır.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

Erman Tezulaş

Atlas Copco Yağsız Hava Bölüm Müdürü

Atlas Copco ZH 350-3150, hepsi bir arada bir yağsız

hava kompresörüdür. İç boru tesisatı, soğutucular,

motor, yağlama, giriş kılavuz kanatları (IGV) ve kontrol

sistemi dahil tüm elemanlar dayanıklı tasarıma

sahip standart bir paket halinde sunulur. Paslanmaz

çelik gövdeler korozyonu en aza indirir ve çalışma

ömrünü uzatır. Entegre paket tasarımı sayesinde

kurulumu kolaydır, devreye alma işlemi de hızlıca

gerçekleşir. İsteğe bağlı özellikler belirli bir üretim

ortamına göre özelleştirme olanağı sağlar. ZH 350-

3150’nin gelişmiş teknolojisi, müşterilerin uygulamaları

için gerekli olan yüksek akışı sağlarken genel çalışma

maliyetlerini en aza indirir. Ayrıca düşük bakım

süresi ve maliyeti gerektirecek şekilde tasarlanmıştır.

ZH 350-3150’nin benzersiz tasarımı, blow-off’tan

önce %25’in üzerinde bir kısma aralığı (turn-down)

sağlar, enerji tasarrufunu en üst düzeye çıkarırken

çalışma maliyetlerini en aza indirir. Standart giriş

kılavuz kanatları (IGV), çok sayıda rakip üniteye

kıyasla daha düşük akışlarda %9’a kadar daha fazla

enerji tasarrufu sağlar. Etkili soğutma, güvenilirliği ve

enerji verimliliğini artırırken ısı aktarımını en üst düzeye

çıkarır. ZH serisi ile ISO 8573-1 CLASS 0 (2010) sertifikasyonuna

uygun olarak; %100 yağsız, saf ve temiz

hava sağlanmaktadır. Geçtiğimiz 60 yılda, Atlas

Copco yağsız hava teknolojisine öncülük ederek;


PANORAMA 43

%100 saflıkta basınçlı hava üreten

çeşitli kompresörler ve blowerlar

geliştirmiştir. Rutin araştırmalar ve

geliştirmeler ile Atlas Copco; saf

hava standartlarını belirleyen ISO

8573-1 CLASS-0 ve ISO 22000 sertifikasyonunu

alan ilk üretici firma

olmuştur. Bir kompresörün kullanım

ömrü boyunca oluşturduğu maliyetlerin

%80’i, tükettiği enerjiden kaynaklanır.

Dahası; basınçlı hava maliyeti, bir fabrikanın toplam

elektrik faturasının %40’ından fazlasını oluşturabilir.

Enerji maliyetlerini azaltmak için Atlas Copco,

basınçlı hava sektöründe sürekli olarak geliştirdiği

teknolojiler ile sektöre öncülük etmektedir.

Yeni ZR 350-3150 serisi kompresör ailesinde öne

çıkan özellikleri;

• Geleneksel elektrik aktüatörleri yerine servo

sürücü kullanımı

• Emiş (IGV) ve egsoz (BOV) valflerinde güvenilir

servo motor tahrikli, doğru ve hassas kontrol

• Kısa erişim süresi (<1s), güç kesilmelerine karşı

ayar noktası kaymayan, bakım gerektirmeyen yapı

• Otomatik kalibrasyonunu kendi kendine yapabilen

elektronik devreleri elektrik kabini içerisinde

bulunan tasarım

• Verimli emiş (IGV) aktüatörü sayesinde daha az

blow-off (ortalama yıllık 64,800 $ tasarruf)

• Standart olarak entegre edilmiş paslanmaz çelik

soğutucular

• Havanın temas ettiği tüm yüzeylerde

özel epoksi kaplamalar

• Elektrik motorlu yağ buharı

engelleyicisi

• Agma A4 sınıfı yüksek kaliteli

dişliler

• Yastıklama havası gerektirmeyen

yapı (Karbon hava keçesi)

• Geniş servis aralıkları

şeklinde sıralayabiliriz. Enerji verimliliği tarafında,

yeni ZH 350-3150 serisi kompresörler; opsiyonel

olan enerji geri kazanım üniteleri ile birlikte

basınçlı havadan ve su soğutma sisteminden

kaynaklı sıcaklığı absorbe eder. Bu sistem ile

kompresörün %70 - %100 arasındaki enerjisini geri

kazanmak mümkün hale gelmektedir. Enerji geri

kazanım üniteleri ile besi suyu ısıtması, kalorifer tesisatı,

duş, mutfak gibi pek çok noktada 90˚C ‘ ye

varan sıcak su elde etme imkanı ile işletmelerin

maliyetlerine ciddi oranda katkı sağlamaktadır.

ZH 350-3150, Atlas Copco’nun yeni Optimizer 4.0

merkezi kontrol ünitesiyle birlikte çalışır. Basınçlı

hava sisteminin; kompresörler, kurutucular, filtreler,

enerji geri kazanım sistemleri, hava depoları,

soğutucular ve booster’lar gibi makinelerin

en verimli kombinasyonunun seçilmesi yoluyla

optimize edilmesini sağlar. Son derece sezgisel

kullanıcı arabirimi sayesinde son kullanıcı, tüm

sistemin yanı sıra her bir makinenin performansını

ve enerji tüketimini görüntüleyebilir.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020


&

Halat Açma & Kesme & Sıkma

Makinesi

(Enzim Yıkama Üniteli)

Rope Opening & Slitting &

Squeezing Machine

With Enzym Wash Unit

2019 Yılı Makine Sektörü

YILIN İNOVASYON MARKASI

Ödülü Kazananı

Winner

INNOVATION BRANDS OF 2019

of Machine Sector

www.beneks.com


EcoCompact

HT Kumaş Boyama Makinesi

HT Fabric Dyeing Machine

2019 Yılı Makine Sektörü

YILIN İNOVASYON MARKASI

Ödülü Kazananı

Winner

INNOVATION BRANDS OF 2019

of Machine Sector

www.beneks.com


46

PANORAMA

Covid-19, bir şeyleri

değiştirmek için itici güç oldu

Pınar Taşdelen Engin, “Pandemi sürecinde

dijital dünya özellikle iş insanlarına çok

yardımcı oldu. Bu zorlu süreci tecrübelerin

paylaşımı, yeni deneyimler edinilmesi

anlamında olumlu hale dönüştürdük. Artık

bir şekilde hayata dönmek zorundayız.”

sonrası dünya piyasalarında değişen trendler ve

yeni girişimcilik anlayışı değerlendirildi. Pandemi

sürecinde dijital dünyanın özellikle iş insanlarına çok

yardımcı olduğuna dikkat çeken UTİB Başkanı Pınar

Taşdelen Engin, Dünyanın zorlu bir sınavdan geçtiğini

ifade etti. İş dünyasının bu dönemde bir yandan

mevcut krizi yönetmeye çalışırken diğer yandan yeni

dönemde iş yapmanın yollarını aradığını, alternatif

sistem ve yaklaşımlar geliştirmeye odaklandığını söyledi.

“Artık bir şekilde hayata dönmek zorundayız”

diyen Taşdelen Engin, “Bu zorlu süreci tecrübelerin

paylaşımı, yeni deneyimler edinilmesi anlamında

olumlu hale dönüştürdük. Köklü denilebilecek

değişimlere şahit oluyoruz. Covid-19’a çözüm bulma

ihtiyacıyla insanlar, sivil toplum kuruluşları ve hatta

hükümetler bir araya geldiler. Demek ki bir araya gelebiliyoruz.

Bunu görmek insanı mutlu ediyor” dedi.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) sektör temsilcileri

ve özellikle gençler için ufuk açan programlarına

online platformlardan devam ediyor. UTİB Yönetim

Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin moderatörlüğünde

@utibsosyal Instagram hesabı üzerinden

düzenlenen söyleşinin konuğu Fark Holding Yönetim

Kurulu Başkanı ve Arya Kadın Yatırım Platformu

Kurucusu Ahu Büyükkuşoğlu Serter oldu. “Yenilikçi

Çarpışma: Girişimcilik” konulu söyleşide, Covid-19

Dünyanın yaşadığı süreci değerlendiren Ahu Büyükkuşoğlu

Serter, “Temassız ekonominin yıldızının

parladığı bir dönem yaşıyoruz. Pandemi sonrası

bizi nasıl bir dünya bekliyor?” sorusunu ise şöyle

cevapladı: “Hepimiz insanız ve insanın doğası hiç

değişmiyor. Yüzyıllardır aynı. İnsan çok çabuk unutuyor,

çok çabuk alışabiliyor ve eskiye çok çabuk

dönebiliyor. Pandemi sonrasında yeni trendler ortaya

çıkacak. İnsanların pek çok şeyden vazgeçecek.

Her şeyi yeniden keşfedip masaya yatırmak

için doğru bir dönem. Covid-19, bir şeyleri değiştirmek

için insanlar açısından itici güç oldu. Sağlık,

finans ve e-ticaretin ön plana çıkan sektörlerin

başında geliyor. Pek çok yatırımcı bu sektörlere

yöneldi. Ancak girişimcinin öğrenebilme, gelişme

kabiliyeti olmalı. Yeni şeyleri sünger gibi çekerek,

yutarak ilerleyeceksiniz. Bütün dünyayı öğrenmek,

İngilizce bilmek çok önemli. Biz Türkiye içinde

hayal edip, Türkiye içinde yaratabiliriz, ancak bunu

dışarıda, onların dilinde satmamız lazım.”

“GENÇLERİ HER ŞEYİN MERKEZİNE KOYMALIYIZ”

“Melek yatırımcı” konusuna da değinen Serter,

bunun için yatırımcının meraklı olmasının ön şart


olduğunu vurguladı. Serter, 40 yaşına kadar

kendinden büyüklerden öğrendiklerini hayata

geçirdiğini, bu süreçten sonra ise gençlere

kendi birikimlerini aktardığını belirtti. Yeni yatırımlara

yelken açmak, büyümek ve gelişmek

için gençlere şans verilmesi gerektiğini aktaran

Serter, “Gençleri her şeyin merkezine koymalıyız”

dedi. Kadınların iş dünyasının içinde “var”

olmasını çok önemsediğinin altını çizen Serter,

“Kadın ve erkeğin bir arada güzel bir şekilde

koşabildiği, çalışabildiği yerler çiçek açıyor”

değerlendirmesinde bulundu. Pandemi sonrasında

tüm dünyada işsizliğin artacağı yönünde

öngörüsünün bulunduğunu belirten Serter,

“Birçok insan işinden olacak. Bu insanlar kendilerine

yapacak iş arayacaklar. Bu insanlara iş

yaratan kişi olmak müthiş değerli hale gelecek.

Bu işleri yapanlar çok ön plana çıkacak” dedi.

DÜNYANIN YENİ LÜKSÜ “GÜVEN” OLDU

Ahu Büyükkuşoğlu Serter, son yıllarda dünyanın

en lüks, en değerli şeyinin ‘güven’ olduğunu

kaydetti. Şu dönemde güven satan her markanın,

her şirketin bir anlamda ‘lüks’ sattığını dile

getiren Serter, “Çünkü artık müşteri size güvendiği

için geliyor ve bu da lüks bir marka olduğunuz

anlamını taşıyor. Yani lüks anlayışı tamamen

değişti. Bence şirketler bu konuyu çok iyi

irdelemeli. Covid-19 döneminde herkes çalıştığı

şirkete güvenmek istiyor. Güven çok önemli ve

ancak bu güveni sağlamak çok daha önemli.

Her şirket ‘Ben ne kadar güvenliyim? Müşterilerim

kim?’ konularını iyi irdelemeli. Bu konuda

kendini geliştirmeli” diyerek önerilerini paylaştı.


48

PANORAMA

İhracatın yıldızları belli oldu

İKMİB’nin, her yıl kimya sektöründeki üye firmalarını ihracattaki

başarılarından dolayı onurlandırmak ve teşvik etmek amacıyla verdiği

ödüller bu yıl da sahiplerini buldu. İKMİB İhracatın Yıldızları Ödül

Töreni’nde 28 kategoride ilk 5’e giren 140 firma ödül almaya hak kazandı.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

Birçok sektöre hammadde, yarı mamul ve ürün

üreterek direkt ya da dolaylı olarak dokunan

stratejik bir sektör olan kimya sektörü, 2019 yılında

20,6 milyar dolarlık ihracatla tarihi bir rekor kırarak

büyük bir başarıya imza attı. Türkiye’nin toplam

ihracatından yüzde 11,44’lük bir pay alan kimya

sektörü, 2019 yılında yüzde 18,54 büyüdü. Plastikten

kozmetiğe, ilaçtan kauçuğa, medikalden boyaya

kadar pek çok farklı alt sektörden yaklaşık 7

bin ihracatçı firmayı temsil eden İKMİB, Türkiye’nin

toplam kimya ihracatının yüzde 50’den fazlasını

gerçekleştirdi. Sektörün bu başarısında büyük pay

sahibi olan ve 2019 yılında en fazla kimya ihracatı

gerçekleştiren ihracatın yıldızları belli oldu. Bu yıl

beşincisi düzenlenen 2019 İKMİB İhracatın Yıldızları

Ödül Töreni online olarak gerçekleştirildi. İlk kez

İKMİB tarafından düzenlenen online ödül töreni

İKMİB’in youtube kanalından ve web sitesinden

canlı olarak yayınlandı. TC. Ticaret Bakanı Ruhsar

Pekcan’ın teşrifleri ile Türkiye İhracatçılar Meclisi

(TİM) Başkanı İsmail Gülle ve İstanbul Kimyevi

Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB)

Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister’in katıldığı,

moderatörlüğünü Oylum Talu’nun yaptığı ödül töreni

7 Temmuz 2020 tarihinde gerçekleştirildi. 2019

İKMİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nde, kimyanın

alt sektör ve ürün gruplarında toplam 28 kategoride

ilk beşe giren ve ödül almaya hak kazanan

140 firma açıklandı. 2019 yılında kimya sektöründe

ihracat şampiyonu ilk üç firma, Socar Türkiye Rafineri

ve Petrokimya, Ciner İç ve Dış Ticaret A.Ş ile

Eti Maden İşletmeleri oldu. Socar Türkiye Rafineri

ve Petrokimya Başkan Yardımcısı Rıza Bozoklar, Eti

Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü Pazarlama ve

Satış Dairesi Başkanı Ömer Çatal ve Ciner İç ve Dış

Ticaret A.Ş. Cam ve Kimyasallar Başkan Yardımcısı

Mahmut Kurşun video konferans ile törene katılarak

teşekkür konuşmalarını yaptı.

RUHSAR PEKCAN: “KİMYA SEKTÖRÜ ÜLKEMİZ İÇİN

STRATEJİK SEKTÖRLERDEN BİRİDİR”

Kimya sektörünün önemli çatı kuruluşlarından olan

İKMİB’in düzenlediği ödül töreninde konuşan TC.

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “Bu ödül töreni aynı

zamanda ihracatçı birliklerinin dijital ortamdaki ilk

ödül töreni olacak. Pandemi sürecinde böyle bir

ödül töreni düzenlemiş olmak, başarılarımızı ödüllendirmek

bundan sonraki atacağımız adımlar ve


PANORAMA 49

sektörlerimizde bu artış trendinin çok daha hızla

artarak yukarıya doğru yükselmesini bekliyoruz.

Bakanlık olarak desteklerimizle, iş birliği içinde

çalışmaya her zamankinden daha fazla istekliyiz.

Önümüzdeki süreçte Türkiye’nin küresel tedarik

zincirlerindeki konumunu güçlendirmesi ve daha

etkin bir şekilde yer alması hiç de şaşırtıcı olmayacak.

Bu noktada kimya sektörümüzün de küresel

tedarik zincirlerindeki konumunu güçlendirmesini

bekliyor ve destekliyoruz. Dijitalleşme konusunda

da çok ciddi adımlar attık. Bunu yakinen takip

eden ihracatçı birliklerimizden birisi de İKMİB oldu.

İlk Sanal Ticaret Heyeti’mizi Latin Amerika’ya İKMİB

gerçekleştirdi. İKMİB yönetimini yine ilk dijital ödül

törenini ve ilk dijital ticaret heyetini düzenledikleri

için ayrıca tebrik ediyorum” İfadelerini kullandı.

hedeflerimiz için bizleri cesaretlendirecek. İş dünyası

için de moral ve motivasyon olacaktır. Kimya

sektörü ülkemiz için stratejik sektörlerden biridir.

Kimya sektöründe Türkiye’ye daha fazla yatırım

çekmeyi hedefliyoruz. Avrupa ile beraber ülkemizde

de normalleşme sürecini başlattık. Ülkemizde

bu süreci çok proaktif yönettik. Biz de Bakanlık

olarak ekonominin en az etkilenmesi, ticaretin en

az etkilenmesi için temassız ticaret uygulamasını

devreye aldık. Bu dönemde Cumhurbaşkanımızın

başkanlığında tüm Bakanlarımızla tam bir uyum ve

eşgüdüm içerisinde çalıştık. Bu süreçte özel sektör

ve devlet iş birliğinin, dayanışmasının hep beraber

çok güzel bir örneğini verdik” dedi.

İhracatta normale dönüşle ilgili olumlu sinyaller

almaya başladıklarını belirten Pekcan, “Haziran

ayı ihracatımızda Mayıs ihracatımıza göre yüzde

35 artış oldu. Kimya ihracatımızda da Mayıs ayına

göre yüzde 24 artış söz konusu. İnşallah bütün

İSMAİL GÜLLE: “SEKTÖRÜN HEDEFİ 20 MİLYAR

DOLARIN ÜZERİ”

İlk defa dijital ortamda gerçekleştirilen 2019 İKMİB

İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nin bir başlangıca

vesile olacağını belirten Türkiye İhracatçılar Meclisi

(TİM) Başkanı İsmail Gülle, pandemi dönemindeki

zorlu koşullara rağmen haziran ayı ihracat rakamlarının

rekor düzeyde olduğunu ve bu sonucun yeni

rekorların da habercisi olacağını ifade etti. İsmail

Gülle, sözlerini şöyle sürdürdü: “İhracatçıların azmi

ve kararlılığı zor olanı kolaylaştırdı ve engelleri yok

etti. Olağanüstü koşullarda ihracatçılarımızın verdiği

başarılı sınav, Türk ihracatının geleceğinin ne

kadar da parlak olduğunun adeta bir nişanesidir.

Salgın öncesi rakamların üzerine çıkmış, normalin

de ötesindeki performansımıza başlamış durumdayız.

Sayın Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan, bu

zorlu dönemde ihracat ailesinin her türlü sorunu ile

yakından ilgilendi. Pandemi sürecinde Ticaret Bakanlığımızın

ihracat için attığı adımlar, inanıyorum

ki gelecek dönem ihracatının altyapısını oluşturacaktır.

Sayın Bakanımıza, ihracatı önceliğe alan

yaklaşımı ve ihracat ailesine olan sonsuz destekleri

hasebiyle şükranlarımı sunuyorum.”

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020


50

PANORAMA

ADİL PELİSTER: “İHRACATIN YILDIZLARI ÖDÜLLERİ

BİZİM GURURUMUZ”

Bu yıl beşincisini düzenledikleri İKMİB İhracatın

Yıldızları Ödül Töreni’ni pandemi dolayısıyla

yeni normal olarak nitelendirilen şartlar altında

yaptıklarını ifade eden İstanbul Kimyevi Maddeler

ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim

Kurulu Başkanı Adil Pelister, İhracatın Yıldızları

Ödül Töreni’nin İKMİB’in gururu olduğunu vurguladı.

Dijital imkanların kendilerine birtakım ilkleri de

yaşattığına dikkat çeken Pelister, “Mayıs ayında

ilk dijital ticaret heyeti organizasyonumuzu Kolombiya

özelinde yapmıştık. Yine TİM çatısı altında ilk

dijital ödül törenimizi de yapıyor olmak ayrı bir gurur

vesilesi. Seçim manifestomuzun da ilk maddesi

dijitalizm idi. O günden bugüne Ticaret Bakanlığımız

ve TİM başkanlığımızla birlikte dijital dönüşümün

içinde olduk, olmaya da devam edeceğiz.

2019 yılında gerek toplam ihracatta gerekse

sektörel olarak kimya ihracatımızda rekorlar kırdık.

Toplam ülke ihracatımız 180,5 milyar dolar, toplam

kimya sektörü ihracatımız ise 2018 yılına göre

yüzde 18.5 büyüyerek, ülkemizin toplam ihracatından

yüzde 11.4 pay alarak 20,6 milyar dolar

olarak gerçekleşti. Dünyanın dört bir köşesinde

ülkemizi ve sektörümüzü tanıttık, anlaşmalara

imza attık, ürünlerimizi dünyaya sattık” dedi.

“KİMYA TEKNOLOJİ MERKEZİ KURMA

ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR”

2020 yılı ile ilgili değerlendirmede bulunan

Pelister, “2020 yılında kimya sektörü olarak 23

milyar dolar ihracat yapmayı hedeflemiştik ve

bu rakamı yakalamak üzere birçok organizasyon

planlamıştık. Ancak, Korona Pandemisi dolayısıyla

bütün dünyayı kapsayan olağanüstü bir durum

yaşandı ve halen de ne yazık ki yaşanmaya devam

ediyor. Bu karmaşaya rağmen kimya sektörü

olarak Haziran 2020 itibariyle 8 milyar 640 milyon

dolarlık ihracat rakamını yakaladık. İhracatımız,

Haziran ayında geçen aylara göre ciddi bir artış

kaydetti. Önümüzdeki aylarda pozitif havanın artarak

devam edeceğine ve geçen yılki 20 milyar

dolarlık rakamı yakalayacağımıza dair inancımız

tamdır. Aynı zamanda, finansmana erişimi kolaylaştırarak,

üretim ve yatırımlarına devam etmek

isteyen reel sektöre olan destekler devam ediyor.

Artık yeni bir dünya kurulurken yüksek teknoloji

içeren katma değerli ürün üretip ihraç edebilmeliyiz

ve ölçek ekonomisi modellemesine geçmeliyiz.

Bu noktada gerçek bir inovasyon ve bu yönde

Araştırma Geliştirme desteklerini yeniden ele

almalıyız. Bizler de İKMİB olarak “Kimya Teknoloji

Merkezi” kurma çalışmalarımız ile bu konuya destek

sağlayacağız. Bu merkezimizde; Akredite edilmiş

laboratuarlar, dijital kütüphaneler, start-up

alanları, konferans salonları ve alt sektörlerimizin

ihtiyaçlarının karşılandığı dijital çözümler olacak.

Bu yönleri ile böyle bir merkez Türkiye’mizde bir ilk

olacak. Kimya teknoloji merkezi kurma girişimimizi

destekleyen Ticaret Bakanımıza ayrıca teşekkürlerimi

arz ederim” açıklamasını yaptı.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

“2021 SENESİNDE YENİDEN ATAĞA GEÇECEĞİMİZE

OLAN İNANCIMIZ TAMDIR”

Kimya sektörünün 2030 yılına gelmeden Türkiye’nin

ihracattaki en büyük sektörü olacağını söyleyen

Pelister, şöyle konuştu: “Yeni dijital çağda,

yüksek teknolojiye dayalı, dünya standartlarında

üreterek büyümeyi görmek, sektörümüzde büyük

bir heyecan yaratmaya devam edecektir. Pandemi

sebebiyle kaybettiğimiz başta sağlık çalışanlarımız

olmak üzere vefat eden vatandaşlarımıza

Allah’tan rahmet diliyorum. Ekonomimizdeki hasarı

sektörümüze ve ülkemize olan güvenimizle tamir

edeceğimize, 2021 senesinde yeniden atağa

geçeceğimize ve bu günleri atlatacağımıza olan

inancımız tamdır. Çünkü ‘Biz Birlikte Güçlüyüz’.

Dereceye girerek ödül alan ihracatın parlayan

yıldızlarını gönülden tebrik ediyorum.”


“İşi profesyonellerine bırakın”

WEB OFSET DÜZ OFSET CİLT AMBALAJ

‘nin matbaası

“İhlas Matbaacılık güvencesiyle”

Termal Kalıp

Yüksek tirajlı baskılara uygun, geniş

gelişim töleransına sahip, net ve kaliteli

baskı sağlayan özel bir kalıptır.

Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep)

80.000 – 100.000 (UV Mürekkep)

Detaylar İçin:

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza

No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE

Tel.: + 90 212 454 31 95 • www.afarkplates.com

Konvansiyonel Kalıp (Ctcp-LX)

UV-CTP kalıp kullanan üst düzey müşteriler

için geliştirilmiştir. Yüksek hassasiyete sahip,

yüksek tirajlı baskılara uygun,

Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep)

50.000 – 100.000 (UV Mürekkep)

Merkez Mahalasi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza

No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE

Tel.: + 90 212 454 30 00 www.ihlasmatbaacilik.com

Detaylar İçin:


52

PANORAMA

Sanayiye

gençleşme

ve yenilenme

fırsatı

“Her kriz bir fırsat doğurur”

diyen Tezmaksan Genel

Müdürü Hakan Aydoğdu,

‘reform’ olarak tanımladığı

makine kiralama modelini,

gençleşmek ve daha da

teknolojik bir hale gelmek

isteyen Türkiye sanayisinin

hizmetine açtı.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

Kovid-19 salgını pek çok sektörde çarkların durmasına

ve üretimde ciddi daralmalara neden olurken,

yaşanan nakit sıkışıklığı finansal anlamda hayatı

kolaylaştıracak yeni modellerin gelişmesine neden

oluyor. Makine satın almaktan çok daha karlı olan

kiralama ile 160 makinenin kiralaması yapılırken

pandemi döneminde bu modele talepte yüzde

20’lik artış yaşandı. Bu model ile 11 milyon dolarlık

portföy oluşturulurken, makine tezgâhlarını yenileyenler

10,5 milyon doları yatırımdan,2 milyon dolar

da vergiden olmak üzere toplam 12,5 milyon dolarlık

tasarrufu elde etti. Aydoğdu, “Makine, robot her

şeyi kiralıyoruz. Ürün gamımızda bulunmayan makineleri

ise önce satın alıyor, sonra kiralıyoruz. Riski

sanayici/yatırımcı için sırtlanıyoruz, hem bilançoları

bozulmuyor hem de yeni teknoloji ile üretime daha

rekabetçi ürünlerle devam edebiliyorlar” dedi.

TÜRKİYE’DE ORTALAMA MAKİNE KULLANIM YAŞI

18 İLA 20 YIL

Tezmaksan Genel Müdürü Hakan Aydoğdu,

modeli anlatmaya geçmeden önce Kovid-19

salgınının Türkiye ekonomisi ve imalat sanayisine

etkisini şöyle değerlendirdi: “’Nakit kraldır’ klişesi

salgında tekrar ön plana çıktı. Varlıklarınız güçlü,

üretiminiz devam ediyor olsa bile nakdiniz yoksa

işinizi sürdürebilmeniz mümkün değil. Türkiye gibi

sermaye yeterliliği düşük, borçlanması yüksek

bir ülkede nakdin ne kadar önemli olduğunu

hepimiz yaşayarak görüyoruz. Yaşananlar kriz


PANORAMA 53

riskini biz üstleniyoruz. Müşterilerimizden istediğimiz

tek şey üretimlerine devam etmeleri” diye konuştu.

zamanlarında imalatın ne kadar önemli olduğunu

bir kez daha kanıtlanırken, yanı sıra Avrupalı

firmalar içinde Çin’in alternatifsiz bir tedarikçi

olamayacağı anlaşıldı ve Türkiye’nin bu tablodaki

pozisyonunu çok daha iyi değerlendirilebileceği

görüldü. Şunu anlamalıyız ki, uluslararası ihracat

pazarlarında yer almak istiyorsak yatırımlarımıza

devam etmeliyiz. Türkiye, işgücü açısından eskiden

ucuz bir ülkeyken Endüstri 4.0 ile birlikte daha az

insanla üretime geçilmesi bizim bu avantajımızı da

yok etti diyebiliriz. Dolayısıyla verimli, yeni teknoloji

ve inovasyon ile rekabete hazır olma gerçeği ile

karşı karşıyayız. Türkiye’de ortalama makine yaşının

yani makine kullanım oranının ortalama 18 ila20

yıl olduğunu düşünürsek yeni makine ve teknoloji

yatırımı şart. Diğer taraftan Türkiye’de kazanç elde

etmenin maliyeti, Türkiye’nin rekabet ettiği ülkelere

göre hem daha pahalı, hem de vadeleri daha

kısa. Bu yüzden biz özellikle ihracatçı üreticilerimize

yatırımın maliyetini bilanço dışına çıkarabilecekleri

kiralama modelini öneriyoruz”.

MİLYON DOLARLIK TEZGÂHI SATIN ALMA, KİRALA!

Tezgâhlarda satın alma maliyetinin 30 bin dolardan

başlayıp birkaç milyon dolara kadar çıkabildiğini

söyleyen Aydoğdu, “CNC işleme merkezi,

CNC torna, 5 Eksen CNC işleme merkezi gibi tezgâhlar;

otomotiv, beyaz eşya, medikal, havacılık,

savunma sanayi, kalıp başta olmak üzere Türkiye

ihracatının lokomotif sektörlerinde kullanılıyor. Kovid-19

ile derinleşen nakit sıkışıklığı, artan maliyetler

ve buna karşı oluşturulan finansman destekleri ya

da teşvikler ne yazık ki yetersiz. Örneğin, geçen

yıl yüzde 20 gibi oranlarla KGF desteği sağlandı,

bugün faiz oranlarının yüzde 12 olduğunu düşünürseniz

kredi kullananların hepsi zarar ediyor.

Hal böyleyken, kiralama modelini kriz döneminin

Türkiye’si için özellikle sanayide reform yapılması

için dikkate değer bir model olduğunu görebiliriz.

İmalat sanayisi için can simidi olan modelin, bütün

SATIN ALMA PROSEDÜRLERİ, BAKIM GÜÇLÜKLERİ VE

ATIL ÜRÜN PROBLEMLERİ ORTADAN KALKIYOR

Hakan Aydoğdu kiralama modelinin geliştirilmesinde

sanayide gözlemledikleri bir takım teknik sorunların

etkili olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:

“Türkiye’deki işletmeler çoğu zaman en donanımlı

cihazı satın almalarına rağmen maalesef satın

aldıkları cihazın kapasitesini gerektiği gibi kullanmadıklarından

‘atıl kapasite’ sorunuyla karşılaşıyor.

Kiralama mod elinde satış mühendisimiz en iyi veya

en pahalı tezgâhı değil, yapılmakta olan iş için

en uygun tezgâhı öneriyor, dolayısı ile müşterimiz

kiraladığı tezgâhı en efektif biçimde kullanıyor. Yanı

sıra özellikle orta ve büyük işletmelerin satın alma

süreçleri oldukça uzun ve sıkıntılı. Müşterilerimiz her

satın almada yaşadıkları sıkıntı dolayısıyla satış sözleşmelerine

yani maddeler eklemek ve sözleşmeleri

uzatmak zorunda kalıyor. Kiralama modelinde ise

Tezmaksan olarak risklerin büyük çoğunluğunu kendi

üzerimize alıyoruz ve bu müşteri açışından büyük

bir konfor alanı yaratıyor. Öte yandan kiralama

ile müşterilerimize tezgâhları çalıştırmayı taahhüt

ediyoruz ve kiralama müşterilerinde bakımsızlıktan

dolayı herhangi bir iş kaybı yaşanmıyor.”

160 MAKİNE İLE 11 MİLYON DOLARLIK PORTFÖY VE

12,5 MİLYON DOLARLIK TASARRUF OLUŞTU

Şu ana kadar 160 makine kiraladıklarını 11 milyon

dolarlık portföy oluşturduklarını aktaran Aydoğdu,

makine tezgahlarını yenileyenlerin 10,5 milyon doları

yatırımdan,2 milyon doları da vergiden olmak üzere

toplam 12,5 milyon dolarlık tasarruf elde ettiklerini

söyledi. Pandemi ile birlikte kiralama modeline

talepte yüzde 20’lik artış yaşandığını aktardı. Aydoğdu’nun

verdiği bilgiye göre, beyaz eşya, medikal,

havacılık, savunma sanayi, kalıp, beyaz eşya başta

olmak üzere Türkiye ihracatının lokomotif sektörlerinde

kullanılan tezgah ve robotların kiralamasını

yaptıklarını, bünyelerinde olmayan modellerin talep

edilmesi halinde ise önce satın alma sonra kiralama

işi yapıldığını söylüyor. Şirketler kiralama bedellerini

vergiden düşürebildikleri gibi harcama kalemlerinde

yüzde 8 ila 10 arasında bir paya sahip olan makine

bakım maliyetinin ise kiralamada sıfıra indiğini

aktaran Aydoğdu, “Günümüzde makine tarafında

teknolojik yeniliğin süresi 4-5 yıla düşmüş durumda.

Bu model ile markalar hem yeni teknolojiye sahip

oluyor, hem de kira ödeyerek katma değeri yüksek

üretimler gerçekleştiriyor. En az bir aylık en fazla 84

aylık kiralama yapmak mümkün. Proje bittiğinde ve

aldığınız yeni iş farklı bir teknoloji gerektirdiğinde tek

yapmanız gereken şey; değiştirmek” diye konuştu.

Aydoğdu, kiralamada servis ve bakımı ücretsiz üstlendikleri

için ürünün ikinci el kullanımının mümkün

olduğunu ve ikinci elde kiralamanın çok daha hızlı

gerçekleştiğini de sözlerine ekledi.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020


54

PANORAMA

İhracatçılara

500 milyon dolarlık destek

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Türkiye’nin Covid-19’la mücadelesine

destek vermek üzere devreye aldığı eylem planı kapsamında,

finansmana erişebilmeleri için Türkiye İş Bankası ile bir protokol imzaladı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye İş Bankası

ile ülke ekonomisinin en önemli itici güçlerinden

ihracatçılara çok avantajlı bir destek paketi sunmak

üzere iş birliği protokolü imzaladı. İmza töreni,

sosyal mesafe kuralları çerçevesinde TİM Genel

Merkezi’nde TİM Başkanı İsmail Gülle ve Türkiye İş

Bankası Genel Müdürü Adnan Bali’nin katılımı ile

gerçekleştirildi. Protokol çerçevesinde ihracatçı

firmalara, uygun koşullu kredi ve ürünlerin yer aldığı,

Türk Lirası ve Yabancı Para olmak üzere toplam

500 milyon dolarlık bir nakdi kredi paketi sunuluyor.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

KREDİLERDE AVANTAJLI KOŞULLAR

İhracatçılara yönelik kredi hacminin artırılması ve

ihracatçıların finansmana erişiminin kolaylaşmasıyla,

salgın sürecini firmalar en az hasarla atlatacaklarını

belirten TİM Başkanı İsmail Gülle, “Tüm çalışmalarımızın

amacı ihracatımızı ileriye götürmek,

çünkü biliyoruz ki; ‘Türkiye İhracatla Yükselecek”

dedi. İş birliğine yönelik detayları aktaran Gülle,

sözlerine şöyle devam etti: “İş birliği kapsamında

özellikle üç nokta çok mühim. Kredi faizlerinin

düşük olması ihracatın finansmanında önemli bir


PANORAMA 55

nokta. Paket kapsamının 500 milyon dolar olması

da bizler için çok önemli bir adım. Ayrıca, paket

kapsamında, pozitif ayrımcılığın sağlanması adına

kadın girişimci ihracatçıların kullanacakları kredilerde

daha avantajlı koşullar da oluşturuldu.”

İsmail Gülle: “İhracatçılara yönelik kredilerdeki

artış bizleri memnun ediyor”

İş Bankası ile iş birliği yapmanın gurur verici ve ihracatçılara

güven sağlaması bakımından da önemli

olduğuna dikkat çeken Gülle, şunları kaydetti: “ Bu

ve benzeri ortak çalışmaların artarak sürmesi en

büyük temennimiz. Bilhassa son iki yılda, bankacılık

sektörünün ihracatçılara yönelik kredilerinde hem

hacimsel hem de oransal artışlar görüyoruz, sektörün

ihracata ilgi ve alakası bizleri memnun ediyor. Bankacılık

sektörü de tıpkı ihracatçı firmalar gibi seri reflekslere

ve her krizden güçlenerek çıkan bir yapıya sahip.

Son iki yılda yaşanan kur saldırıları, ticaret savaşları ve

koronavirüs pandemisi ile bu gerçek daha da gün

yüzüne çıkmış durumda. İhracatta kırılan yeni rekorlar,

Bankacılık sektöründe ise artan kredi hacimleri ve

sağlıklı bilançolar tüm bu zorlu koşullara rağmen her

iki alanda Türkiye’nin gücünü kanıtlıyor.”

TİM İLE GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİRDİK

Uluslararası pazarlarda güçlü bir Türkiye oluşturmak

hedefiyle TİM ile işbirliği yaparak ihracatçılarımıza

güçlü bir destek verdiklerini ifade eden

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali,

“Türkiye’nin Bankası olmanın getirdiği sorumlulukla,

milli tavrını ve duruşunu her zaman tereddütsüzce

sergileyen bir kurum olarak, bütün imkânlarımızı, iyi

niyetli ve samimi bir yaklaşımla memleketimizin ve

milletimizin hizmetine kararlılıkla sunmaya devam

ediyoruz. Protokol kapsamında, ihracatçılarımızı

desteklemek için faiz oranlarımızı mümkün olan en

düşük seviyede tuttuk. İhracat döviz kredilerinde

uyguladığımız düşük faiz oranlarının, sadece ihracatçılarımız

için değil ekonomideki tüm kesimler

için de kritik olduğunu düşünüyoruz” dedi.

DESTEK VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Covid-19 salgını sonrasında orta vadeli bir perspektifle

bakıldığında, ülkelerin, normalleşme

sürecinde yakın coğrafyalarla çalışma ve daha

butik imalata odaklanabileceğine dikkat çeken

Bali, Türkiye’nin bu konjonktürden faydalanabileceğini;

coğrafi konumu itibarıyla küresel ticaret

hacminin önemli bir bölümünü teşkil eden bir

pazara kısa uçuş mesafesiyle ulaşabildiğini; genç,

dinamik ve hızlı yapısı ile potansiyelinin yüksek

olduğunu vurguladı. Ülkelerin belli ölçüde içlerine

kapandığı bu dönemde, Türkiye’nin güvenilir bir

tedarikçi olmasının yanında mevcut endüstriyel

altyapısı ve iş gücü kapasitesinin yeterli olduğunu;

yeni pazarlar bulma ve üretim süreçlerini yönetme

konusunda hali hazırda esnek bir yapısı bulunduğunu

da vurgulayan Bali, “Ülke olarak önümüzdeki

dönemde birçok mal ve hizmetin tedariki için

önemli bir aday olarak sahneye çıkabileceğimizi

düşünüyoruz. İş Bankası olarak biz de Türkiye’nin

ihracattaki konumunu güçlendirecek desteği

vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020


56

PANORAMA

WACKER launches new brand

Munich-based chemical

company WACKER is bundling its

high-quality silicone additives for

the household and personal care

industry under a new brand name.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

Silicone fluids and emulsions for textile and surface

care products and for enhancing sanitary paper

will be marketed under the name LIOSIL ® going

forward. These silicones improve the performance

of the end product and offer important additional

effects that protect treated surfaces and materials,

while also making them more attractive and enhancing

their sensory properties. Additives which

are based on a resourceand climate-friendly mass

balancing method will be labeled with the likewise

new LIOSIL ® eco logo. This means that WACKER will

immediately begin using its biomethanol-based

approach in household-care applications as well.

The method entirely compensates for fossil-based

components through the use of plant-based – i.e.,

climate-neutral – raw materials. WACKER has been

already using this certified method for some time

to manufacture silicone products for the cosmetics

and personal care industries. The LIOSIL ® brand

encompasses three product lines: LIOSIL ® FC, LIO-

SIL ® HC and LIOSIL ® TS. LIOSIL ® FC stands for fabric

care. These kinds of silicones make towels soft,

absorbent and supple, simplify the job of ironing,

keep laundry from wrinkling and extend fabric life.

Household care products are available under the

brand name LIOSIL ® HC. End products containing

additives like these protect and nourish flooring, impregnate

textiles and leather, and make furnishings

shine like new. LIOSIL ® TS is the brand name for

tissue lotions. These silicone formulations noticeably

improve the properties of sanitary paper, even

when used in very small amounts. In addition to a

number of new developments, LIOSIL ® also encompasses

established products that had previously

been marketed under the name WACKER ® . While

the brand name has changed, product grades

remain valid. “LIOSIL ® is now the official brand

name for our household-care products,” says Dr.

Thomas Koini, who heads the Performance Silicones

business unit at WACKER SILICONES. Accessible

and straightforward, the new brand structure

allows for differentiated marketing of a wide array

of additives that are often tailored to customers’

specific needs. “With LIOSIL ® eco, we also have a

product line in which the fossil-based components

are entirely offset by renewable raw materials”,

Koini points out. “In a market where sustainability

and protecting the climate are becoming increasingly

important, additives like these can give our

customers a crucial competitive advantage.”



58

PANORAMA

Normalleşme

sürecinde

uyum

sağlamayı

başaranlar

kazanacak

Türkiye İnsan Yönetimi

Derneği’nin Yönetim Kurulu

Başkanı Berna Öztınaz,

pandemi sonrasında

iş dünyasının nasıl

şekilleneceğine dikkat çekti.

Sadece uzaktan çalışma

değil, farklı iş modellerine de

hazırlıklı olunması gerektiğine

değinen Öztınaz’a göre sürecin

kurumlar üzerindeki gerçek

etkisini görebilmek için en az

altı ay beklemek gerekecek...

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

Pandemi döneminde aldıkları önlemlerle adeta

yeni bir kolektif bilinç yaratan kurumlar için

normalleşme süreci başladı. Ancak iş dünyasının

salgın ile sınavı hala devam ediyor. Zira

farklı çalışma modelleri, ekip ilişkileri, iş-yaşam

dengesi ve kurumların süreç içinde edindiği rol,

normalleşme reçetesinin başarı oranını etkiliyor.

Yeni dönem için şirketlerin farklı hamleler yapmaya

başladığını anlatan PERYÖN - Türkiye İnsan

Yönetimi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Berna

Öztınaz’a göre pandemi sınavının iş dünyasına

ve ekonomiye yönelik sonuçlarını kısa dönemde

önce anlamak zor olacak. Öztınaz; “Yaşadığımız

süreçte çözüm üretmek için kolektif çabalara

ihtiyacımız var. COVID-19 bir kriz durumunda hep

birlikte nasıl hareket edebildiğimizi test etti. Bu

sebeple PERYÖN olarak kurumsal tecrübelerimizle

elimizdeki bilgileri süzmeye ve tarafları en

doğru şekilde bilgilendirmeye çalışıyoruz. Ancak

sürecin iş dünyası üzerindeki etkilerini anlamak

zamanımızı alacak” dedi.

KURUMLARIN İHTİYACI: YETKİNLİK…

Mevcut dönemde hızlı karar alan ve çevik davranan

kurumların başarılı olduğuna, bu hareket

kabiliyetini kazanmak içinse insan kaynakları

uzmanlarına önemli görevler düştüğüne deği-


PANORAMA 59

nen Öztınaz, “Sıklıkla Darwin’i andığımız günler

yaşıyoruz. Normalleşme sürecinde güçlü ya da

en büyük kurumlar değil, en çok uyum sağlayanlar

dönemi az zararla atlatacak, belki de

yeni fırsatlar bulacak. Bu nedenle belirsizlik

ortamlarında yönetmeye ve sonuç almaya

yetkin kişilere olan ihtiyaç artıyor. Yatırım yapılacak,

aranan özellikler arasında ise; girişimcilik,

doğru analiz yeteneği, karmaşık problem çözme

kabiliyeti ve empati, çeviklik, uyum gösterme

gibi konular öne çıkıyor. İş geliştirme yetkinliği ve

kurum içi girişimcilik dikkat çeken diğer yetkinlikler

arasında sayılabilir” dedi.

Salgın döneminin iş dünyasına olan en büyük

miraslarından birinin uzaktan çalışma modeli

olacağını anlatan Öztınaz, “COVID-19’dan önce

iş dünyasında yapılan araştırmalar geleneksel

çalışma yöntemlerinin gelecekteki iş modellerine

cevap vermediğini bize gösteriyordu. Salgın döneminin

bize en büyük mirası olan uzaktan çalışma

modeli önümüzdeki süreçte; çalışan deneyimi,

performans, kariyer, şirket kültürü gibi pek çok kavrama

dokunacak ve değiştirecek” dedi.

YANILAN LİDERLER VAR…

Uzaktan ve hibrit çalışma modellerinin ömrünü

pandemiye bağlayan ve çalışanlarını eskisi gibi

ofiste görmek isteyen liderler olduğunu belirten

Öztınaz, önümüzdeki dönemde iş yaşamında

olacak muhtemel değişimlerin de altını çizdi.

Öztınaz: “İçerisinde geçtiğimiz dönem farklı

çalışma modellerinin doğru yönetilmesinin

maliyet konusunda da karlı olduğunu ortaya

koydu. Her şey eskisi gibi olmayacak belki ama

tamamen de değişmeyecek. Çalışanların belli

bir bölümü ofisten çalışırken belli bir kısmı uzaktan

çalışmaya devam edecek. Bu hem maliyet

yönetimi hem jenerasyonların beklentisi hem

de sürdürülebilirlik açısından talep edilecek.

Özellikle yetenekleri bünyesinde tutabilmek

için şirketlerin anlam sunabilmesi, çalışanın

hangi resmin parçası olduğunu gösterebilmesi

gerekiyor. Pandemin pek çok açıdan travma

oluşturduğunu unutmayalım. Yaşananların çalışanların

üzerinde de kalıcı izler bıraktığı malum.

Bu nedenle şirket yöneticilerinin ilk başta çalışanlarını

anlaması ve sürecin onlara yaşattığı

değişimi kavrayabilmesi önemli.”

“ZOR BİR SÜRECE GİRİYORUZ…”

İş dünyasının zor bir sürece girdiğine değinen

Öztınaz; “Gelecek aylar iş dünyası için maalesef

zor olacak. Çünkü önümüzde bir resesyon var.

STK’lar ve kurumlar olarak yeni çalışma yöntemlerine

alışmamız, adaptasyonu kolaylaştırıcı rol

oynamamız, konunun yasal mevzuatı ile ilgili

altyapıların hazırlanmasını sağlamamız gerekiyor.

Çünkü hibrit çalışma modellerinin hayata

geçmesi an meselesi” dedi.

Pandemi döneminin kurumları üç farklı tipe

ayırdığını anlatan Öztınaz, “Pandemiyi nasıl yaşadığımız

şirketin liderlik olgunluğuna, coğrafyasına,

sektörüne, yaşam döngüsünün neresinde

olduğuna göre de değişti. Şirketlerin pandemi

savaşını yaptıkları işe göre 3 kategoride görüyorum.

Bunlardan ilki; krizin başlaması ile keskin bir

talep düşüşü ve gelir kaybı yaşayan şirketler. Bu

şirketler, hayatta kalmaya odaklandı. Kemik kadrolarına

çekilerek işlerini sürdürmek için mücadele

ettiler. İkinci tip şirketlerse nispeten finansalları

güçlü, yaptıkları iş sekteye uğrasa da iş devamlılığından

fazla endişe duymayan şirketler. Rekabetten

ve fırsat kaybından endişe etseler de

hayatta kalma kaygısını kısa dönemde yaşamayan

şirketler. Bu kurumların çalışanlarına odaklanmaya

imkanı ve isteği oldu. Ekiplerin fiziksel

ve mental sağlıkları için anlamlı uygulamalar hayata

geçirdiler. Atölyeler gerçekleştirildi, evden

çalışma sürecinin nasıl olacağına dair eğitimler

verildi, kitler dağıtıldı. Dönemi iyi değerlendiren

bu kurumların geleceğin iş dünyası için çalışmalar

yapma şansı bile oldu” dedi.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020


60

PANORAMA

Dijitale

yatırım yapan

kazanıyor

McKinsey&Company

tarafından yapılan araştırmada

geleneksel müşteri iletişim

araçları ile dijital iletişim

araçları karşılaştırıldı. Araştırma

sonucunda dijital iletişim

araçlarının diğer iletişim

araçlarına oranla yüzde 33

daha etkili olduğu belirlendi.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

Dijital pazarlama, özellikle yeni normalde işletmelerin

ürün veya hizmet tanıtımı, hedef kitleye kolaylıkla

ulaşma ve satış potansiyellerini artırmada

öncelikli tercihi. Geleneksel pazarlamanın durağan

yapısının aksine dijital pazarlamanın dinamik

olması, hızlı aksiyon alma, interaktif iletişime olanak

sağlama ve ölçülebilir olma gibi pek çok avantajı

mevcut. McKinsey&Company tarafından yapılan

araştırma dijital iletişim araçlarının potansiyel

müşteriler üzerinde diğer iletişim araçlarına kıyasla

yüzde 33 daha etkili olduğunu gösteriyor.

MÜŞTERİLERİN YÜZDE 95’İ DİJİTALDEN

İşletmelerin doğru dijital pazarlama yöntemleriyle

potansiyel müşterileri web sitelerine veya mağazalarına

çekmeleri, içinde bulunduğumuz dijital çağın

sunduğu avantajlar sayesinde eskiye nazaran çok

daha basit. Deloitte tarafından yapılan araştırmaya

göre, mağazalardan yapılan satışların yüzde 95’i dijital

platformlardan etkilenerek gelen kişiler tarafından

yapılıyor. Tüketici alışkanlıklarının dijitale evrildiği

günümüzde, müşteriye ulaşmanın yolu dijital pazarlamayı

etkili bir şekilde kullanmaktan geçiyor.

GELENEKSEL PAZARLAMA TAHTINI DİJİTALE BIRAKTI

Dijital pazarlamanın işletmelerin varlıklarını sürdürmede

kritik bir konumda olduğunu söyleyen

EG Bilişim Teknolojileri CEO’su Gökhan Bülbül,

“İşletmeler artık marka bilinirliklerini ve karlılıklarını

artırmak için geleneksel pazarlama yöntemlerini

değil, arama motoru optimizasyonu (SEO), Google

reklamları, sosyal medya reklamlar gibi dijital

pazarlama yöntemlerini kullanıyorlar. Bu değişime

ayak uydurmak tercihten çok zorunluluk. Değişen

tüketici alışkanlıklarına ve taleplerine hızlı çözümler

üretebilmenin tek yolu ölçümlenebilir ve analiz

edilebilir bir platform üzerinden pazarlama stratejisi

geliştirmek” ifadelerine yer verdi.



62

Covid-19 krizi ve işletme yönetimi

COVİD-19 krizi bütün dünyayı önemli ölçüde etkilemeye devam ediyor. İş dünyası

da bu etkiden payını alıyor. Bu konuda elbette ki birinci öncelik insan sağlığıdır.

Bu nedenle insanlık öncelikle bu virüsün getirdiği sağlık problemlerini çözmeye ve

virüsün yayılmasını önlemeye çalışmaktadır. Ancak henüz aşı ve tedavi edici ilaçlar

konusunda kesin ve tatmin edici sonuçlar alınmış değil. Birçok ülkede olduğu gibi

bizim ülkemizde de bu konuda çeşitli çalışmalar var. İnşallah yakın zamanda insanlık

bu sorunun da çözümünü bulacaktır.

Ancak bu salgının işletmeler üzerinde de büyük etkileri olmaktadır. Bu etkiler en çok

çalışanlar, müşteriler ve tedarikçilerle olan ilişkilerde ortaya çıkabilmektedir. Bu sayıdaki

yazımızda krizin bu üç alandaki etkilerini tartışacağız.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

Dr. Ahmet Temiroğlu

Özen Mensucat

Yönetim Kurulu Başkanı

temiroglu@ozenmensucat.com

atemiroglu@gmail.com

YÖNETMEK

KRİZ DÖNEMLERİNDE YÖNETİCİLİK ‘YILMAZLIK’

Özellikle üst yöneticiler kriz dönemlerinde paniğe kapılmamalı, ‘Yılmazlık’ (Resilience)

denilen güçlü, kararlı ve inançlı bir tutum sergilemelidirler. Sürprizlerin olmadığı,

her şeyin yolunda gittiği zamanlarda üretkenliği sağlamak iyi bir yönetim çabası olarak

tanımlanabilir. Ancak kriz ve belirsizlik ortamlarında üretkenliği başarmak ancak

‘YILMAZLIK’ çabasıyla mümkündür.

Yılmazlığı yüksek yöneticiler, en kötü şartlar altında bile başaracağından emin

olan yöneticilerdir. Durum ne kadar kötü olursa olsun, bunun düzeleceğine ve

atlatılacağına inanır, buna çalışanlarını, müşterilerini ve tedarikçilerini de inandırırlar.

Bunun yanında krizden çıkmak için plan ve programlar yaparak çaba da

sarf ederler. Böyle yöneticiler çalışanların morallerinin ve motivasyonlarının bozulmamasına

özen gösterirler. Krizi yönetirken işletmedeki çalışanların kişisel kaygılar

duymasının ve işletmede de panik havasının yayılmasının önüne geçerler. Aynı

tutumu müşteriler ve tedarikçiler için de sergilerler.

KRİZ DÖNEMİNDE ÇALIŞANLARA KARŞI TUTUM

Bu tip kriz ortamlarında çalışanlarla, doğru bir iletişim içerisinde olmak çok önemlidir.

Çalışanların kriz döneminde işyeri ile ilgili gelişmeleri ve bilgileri doğru almaları

gerekir. Uygulanacak politikaların, alınacak kararların hem doğru ve zamanında

iletilmesi hem de bunların altındaki gerekçelerin doğru şekilde çalışanlara bildirilmesi,

çalışanlar arasında kafa karışıklığının önüne geçer.

Diğer yandan işletmeler önlemler alırken, politikalar geliştirirken, öncelikle çalışanlarının

bu krizden en az zararla çıkmalarını sağlayacak tedbirleri de düşünmelidirler.

Günümüzde bütün işletmeler rakipleri tarafından sürekli izlenmektedirler.

Herhangi bir rekabet avantajı elde ettiklerinde rakipleri de çok hızlı reaksiyon

göstererek karşılık vermektedirler. Örneğin bir işletme yeni bir ürün çıkardığında,

rakipleri de benzer ürünleri en kısa zamanda ortaya koyabilmektedirler. Ya da bir

reklam kampanyası başlattığında rakipleri çok daha güzel bir reklam kampanyasıyla

buna karşılık verebilmektedirler. Hatta yaptığı inovasyon ve AR-GE çalışmaları

da kısa zamanda kopya edilebilmektedir. Ancak o işletmenin rekabet avantajı,

sahip olduğu insan kaynaklarından geliyorsa, bunun taklit edilmesi ve buna karşı

bir reaksiyon başlatılması uzun yılları gerektirmektedir. Bu açıdan baktığımızda kriz

dönemlerinde işletmelerde yapılabilecek en önemli hatalardan birisi, çok kesin

zorunluluk olmadığı halde, çalışanların bir kısmının işten çıkarılmasıdır. İşletmeler


belirli bir dönem zarar etseler de sahip oldukları

insan kaynağını korumaya çalışmalıdırlar.

KRİZ DÖNEMİNDE MÜŞTERİ VE TEDARİKÇİLERE

KARŞI TUTUM

Unutmamak gerekir ki işletmeler yalnız başlarına

değil, ekonomik sistemin bir unsuru olarak hayatlarını

sürdürürler. Bu sistemin diğer parçaları da

yukarıda sözünü ettiğimiz gibi işletmenin çalışanları,

müşterileri, tedarikçileri ve sosyal çevresidir.

İşletmeler kriz dönemlerinde, içinde bulundukları

sistemin bütün unsurlarını da gözetmek zorundadırlar.

Kriz dönemlerinde çalışanlarını, tedarikçilerini,

müşterilerini desteklemeyen, onlara

yardımcı olmayan kuruluşlar, kriz sonrasında

yollarına devam ederken zorlanabilirler. Çünkü

sistemin unsurlarından biri veya birkaçı bozuk

olduğunda sistem doğru çalışmaz. Örneğin çok

güçlü olmayan tedarikçilerin bu dönemlerde

desteklenmesi gerekir. Çünkü kriz sonrasında bu

tedarikçilere ihtiyaç olduğunda onların işlerine

devam ediyor olmaları çok önemlidir. Kriz dönemlerinde

, “krize karşı önlemler alayım” derken

kriz sonrası için onarılması zor sorunlar yaratmamak

gerekir. Yukarıda söylendiği gibi çalışanların

sayısını azaltmak, üretim kapasitesini düşürmek,

bazı pazarlardan çekilmek ya da bazı müşterilerden

vazgeçmek, salgın, afet gibi zorunlu

haller dışında sadece zararı azaltmak amacıyla

işletmeyi kapatmak ya da bir süre ara vermek

gibi eylemler kriz sonrasında işletmeler için yeni

ancak, özel krizlerin yaşanmasına neden olabilir.

Unutulmamalıdır ki işletmeler bazı dönemler,

bazı yıllar kar elde etmeseler de hayatlarına

devam edebilirler. Ancak müşterilerini, pazarlarını,

itibarlarını, yetiştirmiş oldukları insan

kaynaklarını bir kriz döneminde “krizi yönetiyorum”

derken zaafa uğrattıklarında, kriz geçtikten

sonra toparlanıp yollarına devam etmeleri

zorlaşabilir. Kriz dönemlerinde işletmeler sahip

oldukları rekabet avantajlarını zedeleyecek

hatalar yapmamalıdırlar.

Kriz dönemlerinde yapılması gereken en

önemli işlerden biri de bu krizden dersler alarak

öğrenmektir. İşletmeler bundan sonraki krizlere

hazırlıksız yakalanmamak için bu krizden öğrendikleri

ile bir sonraki krize hazırlanmayı attık

rutin bir işlem haline getirmelidirler.


64

PANORAMA

Sektör ilk Hibrit Fuar’da buluşuyor

Eylül ayında 22’nci kez kapılarını açmaya hazırlanan Uluslararası

Endüstriyel Reklam ve Dijital Baskı Teknolojileri Fuarı SIGN İstanbul,

sektörünün ilk hibrit buluşması olacak.

Her zamanki gibi yine dünyanın dört bir yanından

ziyaretçileri ağırlayacak olan fuar, bu yıl eş zamanlı

olarak dijital ortamda katılımcı & satın almacı görüşmelerine

de ev sahipliği yapacak. SIGN İstanbul

2020’de ilk kez uygulanacak Online B2B programı

sayesinde, ziyaretçi olmak isteyip de fuara gelemeyen

yurt içi ve yurt dışından profesyoneller,

önceden randevulaştıkları katılımcı firmalarla, fuar

sırasında online toplantılar yaparak, yeni ürün ve

teknolojileri yerinde görebilecekler. “Henüz aylar

öncesinden neredeyse tamamen dolan SIGN

İstanbul, katılımcı ve ziyaretçilerine eşsiz ticaret

fırsatları sunmak üzere yeni bir uygulamayı daha

hayata geçiriyor” diyen Tarsus Turkey Fuar Direktörü

Ulaş Kılıç, bu yılki fuarda ilk kez uygulayacakları

Hibrit model sayesinde, SIGN İstanbul 2020 katılımcı

ve ziyaretçilerinin, hem fuardaki stand alanında

yüz yüze hem de dijital ortamda bir araya gelebileceklerini

söyledi. Endüstriyel Reklam ve Dijital Baskı

Teknolojileri Sektörü’nün ilk hibrit fuarı hakkında

açıklamalarda bulanan Kılıç; “17-20 Eylül tarihlerinde

gerçekleştireceğimiz SIGN İstanbul, sektör

için bir ilk olacak. Altyapısı tamamen bize ait olan

Online B2B programıyla, katılımcılarımız ve ziyaretçilerimiz

ilk kez hibrit fuar deneyimi yaşayacaklar.

Amacımız, İstanbul’a gelemeyen yurt içi ve yurt

dışından satın almacıların da fuarımıza dahil olmalarını

sağlayarak, katılımcılarımıza ticari beklentilerinin

de üzerinde bir katma değer oluşturmak” dedi.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

17 – 20 Eylül tarihleri arasında toplam 30.000

m2 alanda gerçekleşecek olan SIGN İstanbul,

yine endüstriyel reklam ve dijital baskı dünyasının

üretici, tedarikçi, ihracatçı ve ithalatçılarını,

reklam veren firmalar, reklam ajansları, dijital baskı

merkezleri, matbaacılar, tekstil üreticileri, mimarlar,

mühendisler, perakende malzeme satıcıları,

promosyoncular ile yurt içi ve yurt dışından satın

almacılarla buluşturacak. Fuarda, dijital baskı

makinelerinden serigrafi makinelerine, tekstil

baskıdan lazer makinelerine, LED sistemlerinden

endüstriyel reklam ürünlerine, 3D baskı teknolojilerinden

görsel iletişim ve sergileme ekipmanlarına

kadar tüm yenilikler bir arada sergilenecek.



66

PANORAMA

Akbank’tan

ihracatçılara destek

Akbank, “İhracatçının Gücü Paketi”ni

yeni ürün ve hizmetlerle zenginleştirerek

müşterilerinin kullanımına sundu.

Dijital dış ticaret tarifelerinden

mil puan/chip para hediyelerine,

cazip kredi fiyatlarından swift takip

hizmetine kadar pek çok avantaj

sunan paket ile Akbank, ihracatçılara

desteğini artırarak sürdürüyor.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

Akbank, “dış ticaret deyince ilk akla gelen banka

olma” hedefiyle 2019 yılında ihracatçılara sunduğu

İhracatçının Gücü Paketini, gelen yoğun ilgi ve

talep üzerine, dijital ve yeni ürünlerle zenginleştirdi.

Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil ve Akbank

Ticari Bankacılık’tan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı

Mehmet Tugal’ın katılımıyla 2 Temmuz’da gerçekleştirilen

Akbank İhracatçı Buluşmaları webinar

etkinliğinde destek paketinin yenilikleri anlatıldı.

“İHRACATÇILARIMIZ GÜCÜNÜ VE DİRENCİNİ

GÖSTERMEYİ BAŞARDI”

Etkinlikte yaptığı açılış konuşmasında ihracatın Türkiye

ekonomisindeki en öncelikli konuların başında

geldiğine dikkat çeken Akbank Genel Müdürü

Hakan Binbaşgil, sözlerine şöyle devam etti: “Sürdürülebilir

ve yüksek büyüme ihracattaki başarımıza

bağlı. Aynı şekilde ülkemize döviz kazandırmanın en

önemli yolu da yine ihracat. Akbank için de ihracatı

desteklemek en öncelikli konular arasında.” Covid19

salgını nedeniyle tüm dünya gibi Türkiye’nin de çok

farklı bir dönemden geçtiğini ifade eden Binbaşgil,

“Bu sürecin ihracatımızı etkilediği bir gerçek; ancak

tüm bu sıkıntıları birlikte aşacağımıza yürekten inanıyoruz“

dedi ve ekledi: “Dalgalanmalı birçok dönemde

ihracatçılarımız gücünü ve direncini göstermeyi

başardı. Hayatın yavaş yavaş normalleştiği bugünlerde,

ihracatçılarımızın benzer bir başarıyı tekrar

sergileyeceklerinden eminim. Bu anlamda Akbank

olarak bizler de üzerimize düşen her türlü görevi yapmaya

hazırız. İhracatçılarımız için çözüm üretmeye,

paketlerimizle ihracatçılarımızı desteklemeye ve yeni

ürünler geliştirmeye devam edeceğiz.”

“PANDEMİ SÜRECİNDE DE MÜŞTERİLERİMİZİN

YANINDAYIZ”

Akbank olarak ülke ekonomisini desteklemeye

yönelik çözümler ürettiklerinin altını çizen Akbank

Ticari Bankacılık’tan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı

Mehmet Tugal, “Yaşadığımız zorlu süreçte, ülke

ekonomisi için de büyük önem taşıyan ihracatçılarımızı

destekleyecek çözümler sunmak en çok odaklandığımız

konulardan biri oldu “ dedi ve ekledi:

“Ayırdığımız özel kaynak kapsamında müşterilerimize

1 yıla kadar vadeli ihracat taahhütlü kredilerde Euro

için %1,10; Amerikan Doları için %2,35’ten başlayan

oranlarla çok cazip finansman imkanları sunuyoruz.

Ayrıcalıklı faiz oranlarını içeren bu kredilerde üst limiti

1 milyon USD/EUR olarak belirledik. Eximbank’a hitaben

verilen teminat mektuplarına da avantajlı komisyon

oranları ile aracılık etmeye devam ediyoruz.”

“İHRACATÇININ GÜCÜ PAKETİ DİJİTAL ÜRÜN VE

HİZMETLERLE YENİLENDİ...

İhracatçının Gücü Paketine yeni eklenen en önemli

avantajların başında dijital yeniliklerin geldiğini belirten

Tugal, “Dijital Dış Ticaret Tarifesi ile müşterilerimize

Kurumsal İnternet Şubesi üzerinden “tek bir tıkla” ithalat

transferlerini çok uygun tarife imkanlarıyla gerçekleştirme

olanağı sağlıyoruz. Akbank müşterileri, bu

tarifeyle 15 ya da 25 adet peşin ve/veya mal mukabili

ithalat transferini istediği dijital tarifeyi seçerek, “hızlı

ve güvenli” bir biçimde gerçekleştirebilecekler. Uzun

yıllardır dijitalleşmeye yatırım yapan Akbank, müşterilerine

Kurumsal Internet Şube ve Yabancı Para Toplu

Ödeme Sistemi gibi alternatif kanallardan da işlem

yapma imkanı sağlarken; Swift Takip Sistemi ile de

döviz para transferlerinin tüm detaylarını uçtan uca

şeffaf bir şekilde ücretsiz izleme seçeneğini sunuyor.

Dış ticaret firmalarımız paket kapsamındaki tüm

avantajları akbank.com’dan detaylı görüntüleyebilir,

şubelerimizden bilgi alabilirler” dedi.


PANORAMA 67

Üretim hızlandı,

tesislerin bakım ihtiyaçları arttı

Endüstride geçtiğimiz 3 ayın ardından üretim yeniden

artış trendinde. Motul’un işletmelerin kullanımına

sunduğu endüstriyel yağ markası MotulTech, ürünleri

ile bakım süreçlerindeki tesislerin tüm ihtiyaçlarını

karşılıyor.Tüm dünyayı ve ülkemizi etkileyen Covid-19

salgını boyunca yavaşlayan ve kimi sektörlerde

durma noktasına gelen endüstriyel üretim Haziran

ayı itibari ile yeniden başladı. 3 aydır çalışmayan

veya limitli çalışan üretim araçlarının bakımları da bir

o kadar önem kazandı. Tekrar üretimine hız vermek

isteyen iş sahipleri, makinelerinin kullanım limitlerinde

olup olmadığı sorusu ile karşı karşıya.

VERİMLİLİĞİN SIRRI DOĞRU BAKIM

Bekleyen hidroliklerin dişli yağlarının tekrar kullanıma

uygun olup olmadığının testlerinin yapılması

için, numunelerin teste gönderilmesi ve kullanım

limitleri dışında ise değişmesi, üretim verimliliği için

olmazsa olmazların başında geliyor. MotulTech

endüstriyel yağları, değişim ve yenilenmesi gereken

noktalarda kullanıldığı temizleme sıvıları serisi

Safco Kleen ile hızlı bir çözüm sunuyor ve uzun süre

daha temiz çalışmayı sağlıyor. Bununla birlikte

MotulTech endüstriyel yağların ürün gamında yer

alan birinci sınıf hidrolik yağlar serisi Rubric, ve

yüksek performanslı dişli yağları Supraco modern

yağların tüm gereksinimlerini karşılıyor. Yüksek viskozite

endeksi, aşınmaya karşı mükemmel koruma

özellikleri, korozyona karşı optimum koruma ve

sağladığı biyoçözünürlük ile fabrikaların verimliği,

makinaların uzun ömürlü olması ve üretim maliyeti

avantajı için tüm ihtiyaçları sağlıyor.

MOTULTECH HIZLANAN

ÜRETİM SÜREÇLERİNİN DESTEKÇİSİ

MotulTech, üretimin başlangıcından bitmiş ürüne

kadar her aşamada, büyük veya küçük, endüstriyel

tüm makineler için uygun bir ürüne sahip

çözüm ortağı olarak tüm üreticilerin yanında yer

alıyor. Otomotiv ve yedek parça üreticileri, havacılık

uçak sanayi, kağıt fabrikaları, metal işleme

endüstrisi, gıda üretim sektörü, çimento fabrikaları,

enerji üretim tesisleri, raylı sistemler, madencilik ve

inşaat sektörlerine hizmet veren MotulTech, firmaların

yeniden üretim süreçlerine destek veriyor.

MotulTech’in başarısı, dünya standartlarındaki

yüksek performanslı ürün gamının yanı sıra, Motul

Türkiye tarafından verilen teknik servis ve destekten

geliyor. MotulTech’in Türkiye birimi alanında uzman

personeli ile metal işleme, ısıl işlem, ısı transferi ve

özel gres ile üretim yapan firmalara, ayrıca gaz motorları

ile elektrik üreten noktalarda hizmet veriyor.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020


68

PANORAMA

FESPA Eurasia sektörü

yeniden canlandıracak

Endüstriyel reklam ve dijital baskı dünyasının

yeniliklerinin bir arada sergilendiği Avrasya’nın en

büyük baskı fuarı FESPA Eurasia için hazırlıklar tüm

hızıyla devam ediyor. FESPA Eurasia 2020 planlandığı

gibi 3-6 Aralık tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde

(İFM) gerekli tüm önlemleri alarak baskı

dünyasını sekizinci kez bir araya getirecek.

‘SEKTÖRÜN YANINDAYIZ’

Sektörün bütün yıl heyecanla beklediği FESPA

Eurasia, geçen yıl 120 katılımcı ve 500’den fazla

markanın katılımıyla birlikte 10 bini aşan ziyaretçiye

ev sahipliği yaparak yeni bir rekor kırmıştı. FESPA

Eurasia Fuar Müdürü Betül Binici bu yılki fuarla ilgili

şöyle konuştu: “Salgında iyileşme oranlarımızın

artması hepimizi mutlu etti. FESPA Eurasia Fuarı’nın

tarihi Aralık ayı olduğu için, o zamana kadar normal

hayata bütünüyle dönmüş olmayı bekliyoruz. FESPA

Eurasia olarak sektörümüzdeki tüm firmaların yanında

olduğumuzu ve salgın dolayısıyla işlerinde oluşan

kayıpları telafi etmeleri için bir fırsat olan FESPA

Eurasia fuarını bu yıl daha büyük bir azimle yapacağımızı

belirtmek isterim. Ayrıca firmalarımıza, fuar

katılımı ile ilgili yapabileceğimiz tüm kolaylığı sağlamayı

ve onlara destek olmayı planlıyoruz. Fuar

organizatörlerine yönelik; koridorların genişletilmesi,

fuar alanına termal kamera, maske, dezenfektan

gibi önlemler konulması gibi yeni yönetmelikler

gündemde. Bizler de resmi kurumlardan gelecek

olan yeni düzenlemelere göre hareket edeceğiz

ve tüm sağlık koşullarını yerine getirerek, sektörü

canlandıracak bir fuar düzenleyeceğiz.”

FESPA Eurasia 2020, baskı ve endüstriyel reklam

dünyasının trendleri takip edebilmesini, fuardan

ilham alarak yeni işler yaratabilmesini hedefliyor.

Fuarda geniş format dijital baskı, serigrafi baskı,

tekstil baskı ve endüstriyel reklama dair yeni ürünler

ve teknolojiler sergilenecek.

Avrasya Bölgesi’nin lider baskı fuarı FESPA Eurasia, bu yıl planlandığı

gibi 3-6 Aralık 2020 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde baskı

dünyasını sekizinci kez bir araya getirecek.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020


22-26 JUNE / HAZİRAN

TÜYAP FAIR CONVENTION AND CONGRESS CENTER

BEYLİKDÜZÜ / İSTANBUL

Jeo Tekstiller

www.hightex2021.com

Official Airline / Resmi Havayolu


70

PANORAMA

Archroma starts production

of hand sanitizers to help fight covid-19

As part of its active engagement in the fight against

COVID-19, Archroma, a global leader in color

and specialty chemicals towards sustainable

solutions, started bulk production of a new range

of hand sanitizers at its Landhi site in Pakistan in

May 2020. The new Kieralon ® HS range was developed

by the R&D team at the Archroma Center

of Excellence in Karachi, in line with the World

Health Organization (WHO) recommendations.

Sanitizers are currently in high demand in Pakistan

in hospitals, isolation centers, medical institutes

and other health care environments, due to the

COVID-19 outbreak. The use of sanitizers has also

been made mandatory in all factories, offices

and public places, driving the demand even higher.

The Kieralon ® HS range is being produced in

different grades and concentrations to eliminate

a broad range of germs, bacteria and viruses, to

cater for various healthcare and hygiene requirements.

They also include emollients and display

non-stick and quick drying effect, for skin comfort.

In April 2020, Archroma announced the introduction

in Brazil of Mowiplus ® HPC 9600, a new

thickener for sanitizing gels, developed to address

the global shortage in the thickener traditionally

used for sanitizing gels. Archroma is also actively

supporting manufacturers in the production of

face masks and medical protective equipment.

Its antimicrobial and barrier products in particular

are in high demand, and Archroma is making

every effort to assist existing and new customers

entering this sector by providing technical knowhow

and support. The company is supporting

producers of packaging & paper who are facing

high demand for food packaging as many restaurants

have switched to delivery or take-away,

as well as for parcels and boxes supporting

online shopping. Mujtaba Rahim, CEO of Archroma

Pakistan comments, “Within Archroma we

are cognizant of the acute community need for

high quality hygiene products that are also comfortable

for users, as hand sanitizers tend to be

harsh on the skin, so we took on the challenge to

develop and start production in record time. The

Archroma team in Pakistan won’t rest in fighting

the COVID-19 pandemic, and hopes this new

product will help to stop the spread of the virus

and the suffering that it causes.”

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020


PANORAMA 71

Güç dengesini yeniden düşünmek

Janne Paananen,

Eaton EMEA Teknoloji Müdürü

İşletmeler ve tüketiciler, “her

zaman açık” dijital altyapıya,

giderek artan bir şekilde 7/24

güveniyor. Sonuç olarak, veri

merkezleri bu dijital yaşam tarzını

sağlamak için gerekli olan veri işlemedeki

artışın üstesinden gelecek

şekilde inşa ediliyor. Veri merkezleri

uzun süredir karbon emisyonları ve

tarihsel olarak yüksek enerji tüketimi

nedeniyle çevresel problem

kaynağı olarak görülüyor. Ancak

bir anda gelen farkındalıkla, veri

merkezlerini bir engelden bir yardıma

dönüştürmek için bir yöntem oluşturuldu.

AYDINLANMA ANI

Mühendislikte, yaşamın diğer birçok alanında

olduğu gibi, en büyük yaratıcı çözümler baskı

altında şekillenir. Bu, 2013 yılında, kariyerimdeki en

heyecan verici ilerlemelerden birinin gerçekleştiği

durumdu. Bir müşteri, güç beslemesinde pikler ve

düşüşler yaşıyordu ve bu değişken yük mevcut

kablolarını baskı altına alıyordu. Şebekesinin bir kısmını

yeniden kablolamamak için, müşteri enerjiyi

tamponlamak için bir yol arıyordu. Bu, yüksek yük

anlarında gücü tutmaya çalışmak ve etkiyi daha

eşit bir şekilde yaymak anlamına geliyordu. İlk başta

bu istek için en doğal görünen enerji depolama

çözümünü düşünmekten hızla uzaklaştık. Bunun

yerine, bir UPS’in (kesintisiz güç kaynağı) bunu nasıl

yönetebileceğini ve müşteriye nasıl daha fazla

değer sağlayabileceğini düşündük. Sonunda, bu

fikir bizi EnergyAware UPS çözümüne götürdü.

GÜÇ ŞEBEKEMİZİ DÖNÜŞTÜRMEK

Yenilenebilir enerji kaynakları şu anda dünyadaki

elektriğin %26’sını sağlıyor ve bu

oran sürekli artıyor. Bu nedenle güç

sistemleri ve pazarlar, şebekeye

daha fazla yenilenebilir enerji ilave

edilmesinin neden olduğu fazla dalgalanmayı

telafi etmek için daha

esnek hale gelmeli.

EnergyAware UPS çözümümüz,

veri merkezlerinin ve enerji tedarikçilerinin

birlikte çalışarak

sürdürülebilir enerji taleplerini

dengelemelerine yardımcı oluyor.

Potansiyel olarak hasar veren güç

anormallikleri esnasında kritik bir

koruma görevi görüyor, şebekeyi

dengelemeye ve şebeke frekansını

tutmaya yardımcı oluyor.

Şebekeyi stabilize ederek yenilenebilir enerji kaynaklarının

artışına katkıda bulunmanın ötesinde,

bu EnergyAware çözümü değer yaratan bir çözüm

olabilir. Büyük UPS kullanıcıları, kritik yüklerden

ödün vermeden elektrik kesintilerinde şebekeye

yardımcı olan güç tüketimindeki anlık ayarlamalar

için finansal olarak telafi edilebilir.

GÜÇ DENGELEMESİNİ ANLAMAK

Enerji üretim sektöründeki yılların deneyimi ve uzun

bir uygulamaya dayanan mühendislik geçmişi,

güç dengelemenin temellerini anlamaya yardımcı

olur. Dijitalleşme yaşam şeklimizi, çalışma şeklimizi,

seyahat şekillerimizi ve daha fazlasını değiştirmeye

devam ettikçe daha temiz bir enerji karması için

güç dengelemenin arkasındaki mekaniği anlamak

sektörümüzün ilerlemesi için anahtar olacaktır. Fosil

yakıtlardan uzaklaşıp daha temiz bir geleceğe

uygun bir zemin oluştururken, yeni nesillerin gelmesine

yardımcı olacak gerçekten yenilikçi bir çözüm

geliştirmede rol oynadığım için gurur duyuyorum.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020


72 MAKALE

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

Atık fındık

(corylus avellana l.)

yapraklarından

doğal boyarmadde

ekstraksiyonu ile

pamuklu örme

kumaşlarda boyama

potansiyelinin

incelenmesi

Extraction from

waste hazelnut

(corylus avellana l.)

leaves natural dyed

with examination

of potential

of cotton fabrics

and development

Tercan Kemal Beyaz - Tezcan Raşit Beyaz

Akar Tekstil, Ar-Ge Merkezi / İzmir

ÖZET

Atık fındık yapraklarından elde

edilen doğal boyarmaddeler

ile pamuklu ham kumaşları

çeşitli boyama koşullarında

farklı renkte ve bu renklerin farklı

tonlarında iyi bir şekilde boyanabilmektedir.

Bu çalışmada fındık

yapraklarının ekstraksiyonu ile

elde edilen doğal boyarmadde

ile %100 30/1 süprem pamuk lifinden

üretilmiş tekstil mamülü beş

farklı mordan maddesi kullanılarak

boyanmıştır. Boyama sonrası

renk skalaları oluşturulmuş ve

haslık sonuçları incelenmiştir.

Elde edilen renkler, yıkama ,

sürtme, ter haslığı ve boncuklanma

açısından pamuklu örme

kumaşlarda rahatlıkla kullanılabilmektedir.

Yapılan formaldehit,

ağır metal ve azo boyarmadde

testleri sonucunda ürünlerde

formaldehit, ağır metal ve azo

grubuna rastlanmamıştır.

Anahtar Kelimeler: Doğal

boyarmadde, fındık yaprağı,

mordanlama, pamuklu kumaş,

boyama haslığı, ağır metal,

organik tekstil, ektraksiyon

Abstract

Natural dyestuffs obtained from

waste hazelnut leaves with cotton

ham fabrics can be dyed

in different colors in different

colors and in different shades of

these colors. In this study, natural

dyes obtained by extraction

of hazelnut leaves were dyed by

using five different mordant materials

produced from 100% 30/1

raw cotton fiber. After painting,

color scales were formed and

fastness studies were performed.

The colors obtained can

be used easily in cotton knitted

fabrics in terms of washing, rubbing,

perspiration fastness and

pilling. As a result of formaldehyde,

heavy metal and azo dyestuff

tests, formaldehyde heavy

metal and azo groups were not

found in the products.


MAKALE

73

Key Words: Natural dyes, hazelnut leaf, mordaning,

cotton, fastness of dyeing, heavy metal,

organıc textil, extractıon

GİRİŞ

Son yıllarda bitkisel boya maddelerine olan ilgi

giderek artmakta, özellikle gelişmiş ülkelerde bu

bitkilerin tarımı ve kullanımına önem verilmektedir.

Avrupa Birliğinin incelemeleri sonucunda

2005 yılında bitkisel boya maddelerin tekstil boyalarının

%15’ini oluşturacağı belirtilmektedir [8].

Bitkiler insan sağlığını ve yaşam kalitesini artırmak

amacı ile yıllardır kullanılmaktadır. Türkiye sahip

olduğu bitki çeşitliliği açısından dünyanın en

zengin ülkelerinden biri konumundadır. Bu bitki

çeşitliliğinin yetişmesi için ülkemiz, gerekli iklim

koşulları ve uygun topraklara sahiptir. Bundan

dolayı ülkemizde yaklaşık 174 familyaya ait 1251

cins ve 12000’den fazla tür ve alt türler geniş bir

bitki örtüsü dağılımı göstermektedir [9]. Fındık,

Fagales takımı Betulaceae familyası Corylus

cinsi içinde yer alan çalı veya ağaç formunda

bir bitkidir. Meyvecilik bakımından önemli olan

ve ekonomik olarak kültürü yapılan türler Corylus

avellana L. (Adi fındık), C. colurna L. (Türk fındığı)

ve C. maxima Mill. (Lambert fındığı) olup günümüzde

çeşitli türlerin melezleri de ticari anlamda

oldukça önem kazanmıştır [10].

Bu araştırmada pamuklu örme kumaşlarda fındık

yaprakları ile mordansız ve birlikte mordanlama

yöntemi uygulanarak boyanmasından elde

edilen renklerin belirlenmesi ve renk paletinin

oluşturulması elde edilen renklerin haslık değerlerinin

tespiti amaçlanmıştır. Aynı zamanda mordan

miktarındaki artışın boyamaya etkisi de incelenmiş

ve haslık özelliklerine etkisine bakılmıştır.

MATERYAL VE YÖNTEM

Materyal

Bu araştırmanın materyalini fındık ( Corylus avellana

L. ) bitkisinin sonbahar aylarındaki yaprakları,

30/1 süprem pamuklu kumaş, potasyum

dikromat, demir(III) klorür, bakır(II) sülfat, kalay

klorür, alüminyum potasyum sülfat olmak üzere

5 mordan oluşturmaktadır. Corylus avellana

yaprakları Sakarya ili Karapürçek ilçesi Yazılıgürgen

Köyü civarından toplanmıştır.

Yöntem

Doğal boyarmadde eldesi için kurutulan yapraklardan

15 gram fındık yaprağı, 500 ml su

içinde önce kaynatılmış daha sonra soğumaya

bırakılarak bir gün süre bekletilmiştir. Boyama

yapmak için 30/1 süprem %100 pamuklu kumaş

kullanılmıştır. Doğal boya stok çözeltisinden 1:20

flotte oranında boyama grafiğine göre işlem

yapılarak birlikte mordanlama tekniğine göre

boyanmıştır ve ardından soğuk ve sıcak yıkama

yapılarak boyama süreci tamamlanmıştır.

Uygulama yöntemi olarak oda sıcaklığında kumaş,

boya çözeltisi ve mordan birlikte numune

boyama makinesine yerleştirilerek boyamaya

başlanmaktadır. Boyama sıcaklığında 60 dakika

işleme tabi tutulmaktadır. Soğuk su ile taşmalı

yıkanır ve ardından yıkama yapılarak etüvde

kurutma yapılmaktadır. Boyama işlemlerinden

sonra haslık özelliklerine bakılmıştır.

Azo boyarmadde tayini, TSE tarafından hazırlanan

TS EN ISO 14362-1:2017 ve TS EN ISO 14362-

3:2017 standardına göre değerlendirilmiştir.

Formaldehit tayini, TSE tarafından hazırlanan TS

EN ISO 14184-1:2011 standardına göre değerlendirilmiştir.

Yıkama haslığı tayini, TSE tarafından

hazırlanan TSE EN ISO 105 C06:2010 standardı

gri skala metoduna göre değerlendirilmiştir.

Sürtme haslığı tayini, TSE tarafından hazırlanan

TSE EN ISO 105-X12:2016 standardı gri skala metoduna

göre değerlendirilmişitir. Boncuklanma

tayini, TSE tarafından hazırlanan martindale

aşındırma testi TSE EN ISO 124945-2 standardına

göre değerlendirilmiştir.

BULGULAR

Şekil 1 de boyarmadde kaynağı olarak kullanılan

atık fındık yaprağının 5 farklı mordan ile ham

pamuklu örme kumaş üzerinde ortaya koyduğu

renkler gösterilmektedir.

Elde edilen renklerin tekstil sektöründe yaygın

olarak kullanılan renkler olduğu görülmektedir.

Elde edilen renkler açısından değerlendirildiğinde,

fındık yapraklarının ekstraksiyonu sonucu

şekil 1 : Deneme sonucu ortaya çıkan renkler

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020


74

PANORAMA

elde edilen boya çözeltisi ile açık-orta ve koyu

tonlarda renkler elde edilebilmektedir. Kullanılan

mordan maddesi değiştiğinde ortaya çıkan

renklerde de değişim görülmektedir. Test sonuçlarına

göre azo boyarmadde ve formaldehit bulunmadığı

tespit edilmiştir. Yıkama haslığı açısından

değerlendirildiğinde, mordansız numunenin

yıkama haslıkları daha iyi sonuç vermektedir.

Sürtme haslığını genel olarak değerlendirdiğimizde,

boyamalar iyi sonuç vermektedir. Kuru

sürtme haslığı değerlendirildiğinde, mordanlı ve

mordansız boyama arasında bir fark görülmemektedir.

Yaş sürtme haslığı değerlendirildiğinde,

mordanlı boyamalar mordansız boyamaya

göre iyi sonuç vermektedir.

Martindale aşındırma testini genel olarak

değerlendirdiğimizde, boyamalar iyi sonuç

vermektedir. Aşındırma testi sonuçları değerlendirildiğinde,

mordanlı ve mordansız boyamalar

arasında bir fark görülmemektedir. Kullanılan

mordan tipi değerlendirildiğinde, bakır 2 sülfat

mordan maddesi diğer mordan maddelerine

göre kullanılan tekstil mamülünde ters etki

yaratıp kumaş yüzeyinde boncuklanmalara

sebep olmaktadır. Asidik ve bazik ter haslığı

sonuçları değerlendirdiğimizde , boyamalar iyi

sonuç vermektedir. Asidik ter haslığı sonuçları

değerlendirildiğinde, mordanlı ve mordansız

boyamalar arasında bir fark görülmemektedir.

Bazik ter haslığı sonuçları değerlendirildiğinde,

mordanlı ve mordansız boyamalar arasında fark

olmamaktadır. Kullanılan mordan tipini değerlendirdiğimizde,

mordan çeşitlerinin tamamının

aynı etkiyi yarattığı görülmektedir.

SONUÇ

Bu çalışmada atık fındık yapraklarından elde

edilen doğal boyarmaddenin pamuklu kumaş

üzerinde boyama potansiyeli ve kullanım

haslıkları incelenmiştir. Bu araştırmada Marmara

bölgesinde bol miktarda yetişen bir fındık türü

olan Corylus Avellana L. Bitkisinin, sonbahar aylarında

toplatılan yaprakların doğal boyamacılık

alanında değerlendirebilme imkanı incelenmiştir.

Bu amaçla ilk olarak doğal boyamacılıkta en

çok kullanılan mordanlar seçilerek hem mordanlı

hem de mordansız boyama yapılarak yaprakların

verdiği renkler belirlenmiştir. Fındık yaprağının

tekstilde kullanılabilir hale gelmesi ve seri üretime

geçilmesi durumunda toplama aşamasında

yeni bir istihdam kapısı açacaktır.

Çalışma kapsamında görüldüğü üzere farklı mordanlar

ile renk çeşitliliği sağlanmaktadır. Ayrıca

kullanım haslıkları iyi sonuç vermektedir. Genel

olarak bakıldığında, fındık yapraklarının pamuklu

kumaşların boyamasında ekonomik ve doğal

kaynak olarak tekstil endüstrisinde kullanılabileceği

ortaya konulmuştur. Böylece tekstil endüstrisi

bakımından alternatif boyama materyalleri

için optimum boyama koşulları belirlenmiştir.

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

KAYNAKLAR: [1] Öger Adem ‘’1.Uluslararası nevşehir tarih ve kültür sempozyumu bildirileri’’, Nevşehir Üniversitesi Yayınları, Nevşehir,

2011 [2] Bakraç Meryem ve Akdan Fatma ‘’Kırmızı toz biber(capsicum annum l.) ve domates(lycopersiconesculentum) suyundan

çeşitli mordan yöntemleri ile yün boyama ve haslık değerlerinin karşılaştırılması’’ TÜBİTAK-BİDEB Araştırma Projesi Eğitim Çalıştayı,

Malatya, 2012 [3] Seyitoğlu Salih Mehmet ‘’Sulu çözeltiden metilen mavisinin bazı biyosorbentler ile uzaklaştırılması’’, (yüksek

lisans tezi, Dicle Üniversitesi, 2011), 5 [4] Hıdır Recep ‘’Tirebolu bezi; sürdürebilir yaşam için üretiliyor’’, Uluslararası Kent ve Sağlık

Kongresi, Bursa, 2018 [5] Çimen Emrah ‘’Kırmızı gül yparaklarından farklı ekstraksiyon yöntemleri ile doğal boyarmadde eldesi ve

tekstil alanında uygulanabilirliği ‘’ (yüksek lisans tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi, 2013), 3 [6] https://www.potasyum.gen.tr/potasyum-dikromat.html

(29.11.2018) [7] https://tr.qwertyu.wiki/wiki/Tin(II)_chloride (30.09.2019) [8] Kızıl Süleyman ve Kayabaşı Nuran

‘’Muhabbet çiçeğinin (resada lutea l.) boyama özelliklerinin belirlenmesi üzerine bir çalışma’’, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Dergisi, 2005, 195-200 [9] Oğuzkan Bayıl Sibel ve arkadaşları ‘’Fındık (corylus avellana l.) yeşil kabuk ve yaprak ekstraklarında

biyolojik aktivite tayini, KSÜ Doğa Bil. Derg. 19(4), 373-378, 2016 [10] Karahan Aynur ve arkadaşları ‘’Karadeniz bölgesinde fındık

bakteriyal yanıklığı [xanthomonas arboricola pv. corylina (miller et al.) vautern et al ] hastalığının yaygınlığı üzerine araştırmalar’’,

Bitki Koruma Bülteni, 2013, 53(3), 159-174 [11] Tutak ve Arkadaşları ‘’Bazı bitkilerden elde edilen doğal boyarmaddelerin yünü

boyama özelliğinin incelenmesi’’, BAÜ FBE Dergisi, 2008, 10(2), 53-59 [12] https://www.findik.gen.tr/findik-yapragi.html (15.11.2018)

[13] Tarakçıoğlu Ceyhan ve Arkadaşları ‘’ Ordu yöresinde yetiştirilen fındık bitkisinin ( corylus avellana l.) beslenme durumunun

toprak ve yaprak analizleriyle belirlenmesi’’, Tarım Bilimleri Dergisi, 2003, 9(1), 13-22 [14] ‘’ 2017 Yılı Pamuk Raporu’’, Gümrük ve

Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü, 2018, 1 [15] https://tekstilsayfasi.blogspot.com/2013/01/pamuk-fiziksel-kimyasal-ozellikleri.html

(02.08.2014) [16] http://www.askimya.com/urunler/demir-3-klorur-106.html (01.10.2019) [17] Akyatan Gizem ‘’

Organize sanayi bölgesi atıksularının magnezyum flokülasyonu ile arıtılabilirliğinin incelenmesi ve klasik koagülantlara karşılaştırılması’’,

(yüksek lisans tezi, Çukurova Üniverstiesi), 2010 [18] https://www.asit.gen.tr/bakir-sulfat.html (10.10.2018) [19] Alhalabi Khalil

‘’ Suriye ve türkiyede üretilen pamuk lifinin karşılaştırılmalı incelenmesi ‘’, ( yüksek lisans tezi, Çukurova Üniversitesi, 2007) 40-50

[20] Erkan Murat ‘’Pamuk lifi ile uyumlu sentetik lif karışımlarından iplik ve kumaş üretilip özelliklerinin karşılaştırılması’’ , (yüksek

lisans tezi, Süleyman Demirel Üniversitesi, 2013) 2-8 [21] Prof. Dr. İnci Başer Elyaf Bilgisi ( Marmara Üniversitesi Döner Sermaye

İşletmesi Teknik Eğitim Fakültesi Matbaa Birimi / İstanbul : 2002 ) 37-45 [22] Dabak Salih ve arkadaşları ’’Erdemir de demir(ııı) klorür

demir(ıı) sülfat üretimi ‘’, Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş Labaratuvarlar Müdürlüğü, Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş.

Ar-Ge Müdürlüğü, Ereğli/Zonguldak, 2015 [23] http://www.mimibook.com.tr. (2018) [24] Altınok Burak Umut ‘’ Tekstil yüzeylerinin

antibakeriyel özelliklerinin araştırılması ‘’, ( yüksek lisans tezi, Süleyman Demirel Üniversitesi, 2008) 36-40



76

PANORAMA

Pamuk Pazarı Esasları ve

Fiyatlara Genel Bakış

Cotton Market Fundamentals &

Price Outlook

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

SON FİYAT HAREKETLERİ

Çin, Hindistan ve Pakistan fiyatları geçtiğimiz

ay boyunca yatay seyir izledi. NY vadeli işlemler

ve A Endeks yükselişteydi.

• Aralık vadeli NY kontratı 60’tan 64 cent/lb

seviyelerine çıktı.

• A Endeks 68’den 70 cent/lb’ye tırmandı.

• Uluslararası birimlerde Çin Pamuk Endeksi (CC

Endeks 3128B) 78 cent/lb civarında tutundu.

Yerel birimlerde fiyatlar 12.000 RMB/ton yakınlarında

tutundu. RMB dolar karşısında geçtiğimiz

ay 7,08’den 6,99 RMB/USD’a değer kazandı.

• Hindistan pamuk fiyatları (Shankar-6 kalitesi)

59 cent/lb yakınlarında dengedeydi. Yerel

birimlerde değerler 35.300’den 34.700 INR/

candy’ye geriledi. Hint rupisi genel olarak 75

INR/USD civarında dengedeydi.

• Pakistan fiyatları Haziran ayının ikinci yarısında

biraz düştü (61’den 58 cent/ib’ye) ancak Temmuz

başında toparlanarak bir önceki ayın seviyelerine

geri geldi (61 cent/lb). Geçtiğimiz ayda

Pakistan rupisi ABD doları karşısında biraz değer

kaybederek 164’ten 167 PKR/USD’ye geriledi.

ARZ, TALEP VE TİCARET

Son ABD Tarım Bakanlığı raporu 2020/21 küresel

üretim tahminlerine dikkate değer bir düşüş

yaptı (-2,5 milyon balya ile 116,2 milyona). Dünya

çapında yeni COVID-19 vakalarındaki artışa

rağmen, global işletme tüketim rakamları pek

değişmedi (2019/20 için -292.000 balya ile 102,4

ve 2020/21 için -115.000 balya ile 114,3 milyona).

2019/20 işletme kullanımındaki azaltma 2020/21

başlangıç stoklarına küçük bir artış olarak yansıdı.

Ancak, arz tarafına yapılan ilave daha düşük

hasat tahminin altında kaldı ve 2020/21 dünya

kapanış stokları azaldı (-1,9 milyon balya ile 102,8

milyona). Bu düşüşe rağmen, öngörüler kayıt

altına alının en büyük ikinci stok arz hacmine

işaret etmekte. Global stoklar, sadece Çin rezervlerinin

zirveye ulaştığı 2014/15’te daha yüksek

oldu (106,7 milyon). Ülke bazında 2020/21 üretim

tahminlerindeki en büyük düşüşler ABD (-2,0

milyon balya ile 17,5 milyona), Türkiye (-300.000

ile 3,0 milyona), Tanzanya (-175.000 ile 430.000’e)

ve Meksika (-100.000 ile 539.000’e) için yapıldı.

Recent price movement

Chinese, Indian, and Pakistani prices were

stable over the past month.NY futures and the

A Index drifted slightly higher.

• Prices for the December NY futures contract

rose from levels near 60 to those near 64 cents/lb.

• The A Index climbed from 68 to 70 cents/lb.

• In international terms, the China Cotton Index

(CC Index 3128B) held near 78 cents/lb. In domestic

terms, prices held near 12,000 RMB/ton.

The RMB strengthened against the dollar over

the past month, from 7.08 to 6.99 RMB/USD.

• Indian cotton prices (Shankar-6 quality)

were steady around 59 cents/lb. In domestic

terms, values decreased from 35,300 to 34,700

INR/candy. The Indian rupee was generally

stable near 75 INR/USD.

• Pakistani prices dipped a little in the second

half of June (from 61 to 58 cents/lb) but recovered

to match month-ago levels by early July

(61cents/lb). In domestic terms, values fell from

8,300 to 8,000 PKR/maund and then rose to

8,400 PKR/maund. The Pakistani rupee weakened

slightly against the USD over the past

month, from 164 to 167 PKR/USD.

Supply, Demand & Trade

The latest USDA report featured a significant

decrease to global production estimates for

2020/21 (-2.5 million bales to 116.2 million). Despite

the uptick in new cases of COVID-19 around

the world, figures for global mill-use were mostly

unchanged (-292,000 bales to 102.4 million

for 2019/20 and -115,000 bales to 114.3 million

for 2020/21). The reduction in 2019/20 mill-use

caused a small upward revision to 2020/21

beginning stocks. This addition to supply was

overwhelmed by the lower harvest projection,

however, and the prediction for 2020/21 world

ending stocks decreased (-1.9 million bales

to 102.8 million). Even with that decrease, the

forecast calls for the second-highest volume of

warehoused supply on record. Only in 2014/15,

when Chinese reserves reached their peak,

were global stocks higher (106.7 million bales).

At the country-level, the largest reductions


PANORAMA 77

for 2020/21 production estimates were for the

U.S. (-2.0 million bales, to 17.5 million), Turkey

(-300,000 to 3.0 million), Tanzania (-175,000 to

430,000), and Mexico (- 100,000 to 539,000).

These declines were partially offset by an increase

for Pakistan (+200,000 bales to 6.5 million).

For mill-use, the only notable country-level

revisions for either 2019/20 or 2020/21 were for

Mexico (-200,000 bales for 2019/20 to 1.5 million,

-100,000 bales for 2020/21 to 1.7 million). Global

trade expectations for 2020/21 were lowered 1.0

million bales (to 41.8 million). In terms of imports,

the largest revisions were for Pakistan (-600,000

bales to 3.9 million), Mexico (-250,000 to

650,000), and Turkey (-100,000 to 4.1 million). In

terms of exports, changes to 2020/21 estimates

were dominated by the 1.0 million bale reduction

for the U.S. (to 15.0 million).

Bu düşüşleri kısmen de olsa Pakistan için yapılan

artış dengeledi (+200,000 ile 6,5 milyona). İşletme

kullanımında dikkate değer ülke bazlı tek

revizyon 2019/20 ve 2020/21 için sadece Meksika

rakamlarında yapıldı (2019/20 için - 200,000

balya ile 1,5 milyona ve 200/21 için -100,000

balya ile 1,7 milyona). 2020/21 için dünya ticaret

tahminleri 1,0 milyon balya azaltıldı (41,8 milyon

balyaya). İthalat bazında en büyük değişiklikler

Pakistan (- 600.000 balya ile 3,9 milyona), Meksika

(-250.000 ile 650.000’e) ve Türkiye (-100.000 ile

4,1 milyona) için yapıldı. İhracat bazında 2020/21

tahminlerinde öne çıkan değişiklik ABD için yapılan

1,0 milyon balyalık düşüş oldu (15,0 milyona).

FIYATLARA BAKIŞ

Geçtiğimiz ayın sonunda yayınlanan ekim alanı

raporuna göre, ABD Tarım Bakanlığı 2020/21 için

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020


78

PANORAMA

TEKSTİL & TEKNİK | TEMMUZ | JULY | 2020

resmi tahminlerini Mart ayında yayınlanan bir

önceki tahminlere göre %11 düşürdü. Nisan ve

Mayıs aylarında Mart rakamı 2020/21 ABD üretimini

tahmin etmek üzere kullanıldı. Bu ayın

arz ve talep tahmin setinde yeni ekim alanı

rakamlarının kullanılması, ABD üretim hacmi

projeksiyonunda iki milyon balyalık düşüşe

yol açtı. Daha az pamuğun hasat edilme

öngörüsü ile daha az Amerikan pamuğunun

ihraç edilmesi bekleniyor (Haziran tahminine

göre -1,0 milyon balya daha az). Üretimdeki

düşüşün büyüklüğü ihracattaki düşüşün iki katı

olduğundan fark 2020/21 kapanış stokları tahminine

ciddi bir düşüş olarak yansıdı (2019/20

ihracatlarına 200.000 balyalık ilave ve buna

karşılık 2020/21 başlangıç stoklarından düşüş

de buna katkıda bulundu). Bu, bir önceki aya

göre 1,2 milyon balyalık düşüş olarak yansıdı

(8,0’dan 6,8 milyon balyaya). Bu değişiklik yıl

bazında ABD stoklarında trendin yön değiştirmesine

yol açtı – oldukça büyük bir artıştan

düşüşe doğru. Haziran tahmini 700.000 balyalık

artış şeklindeydi. Şu anda 300.000 balyalık

düşüş öngörülüyor. Her şeye rağmen, 2020/21

ABD kapanış stokları için mevcut güncel

tahmin yakın tarihteki en yüksek depolanan

pamuk seviyelerinden birine işaret ediyor.

Önemli olan Batı Teksas bölgesine kuraklık belirmeye

başladı. Terk edilen mahsul ve verim

kayıpları artar ise ABD stoklarının fiyatlara olan

baskısı daha da gevşeyebilir. Ancak, kapanış

stoklarında tasvir edilen tabloda 2020/21 ABD

arz durumundaki muhtemel bir daralma uzak

görünüyor. Aynı durum dünyanın geri kalanı

için de geçerli. 2020/21 global stokların şu ana

kadar olan en yüksek ikinci seviyeye çıkması

bekleniyor (2020/21 için öngörülen 102,8 milyon

balya ve 2014/15 kapanış stoku bulunan

106,7 milyon balya). Arzın biriktiği diğer bir

ülke de Hindistan oldu ve Hindistan’ın 2019/20

ve 2020/21’de art-arda iki kez rekor kırması

bekleniyor (2014/15’teki 10,5 milyon balyalık

rekoru 2020/21’de ikiye katlayarak). Yeni hasat

yılında muson yağmurları hem erken hem

de bol miktarda geldi. Bu yağmurlar ekimi

kolaylaştırırken Hindistan Tarım Bakanlığı ekim

seviyelerinin geçen yıla göre iki kat arttığını bildirdi.

Olumlu hava koşullarından Pakistan da

faydalandı. Alt kıtada böcek istilaları sürekli

bir tehdit olsa da erken destek olarak gelen

yağmurlar her iki ülkede de sağlıklı mahsul

olasılığını önermekte. Piyasa için önemli soru

bu pamuğun ne kadarının kendine alıcı

bulabileceğidir. Dünya çapında Nisan ayında

gözlenen COVID vaka sayısındaki düşüş trendi

yerini hızla büyüyen artışa bıraktı. Pandeminin

ilk şoku geçmişte kaldı ancak vakalardaki

canlanma virüsün ve pek çok etkisinin bir-iki

ay önce tahmin edilenden daha uzun bir süre

ortada kalabileceğini öneriyor.

Price outlook

In the acreage report released at the end of last

month, the USDA revised their official estimate for

2020/21 U.S. planted acres to a level 11% below the

one issued in March. In April and May, the March

number was used to forecast 2020/21 U.S. production.

Adoption of the new acreage figure in this

month’s set of supply and demand forecasts drove

the two million bale month-over-month decrease

in the projected size of the U.S. crop. With less

cotton expected to be harvested, less U.S. cotton is

projected to be exported (-1.0 million bales relative

to June’s estimate). The reduction in production

was twice the size of the decline in exports, and a

result was a significant decrease to the forecast for

2020/21 U.S. ending stocks (a 200,000 bale addition

to 2019/20 exports and a corresponding decrease

to 2020/21 beginning stocks was another contributing

factor). Month-over-month, there was a 1.2

million bale month-over-month decrease (from

8.0 to 6.8 million bales). This adjustment caused a

reversal in the direction of year-over-year change

in U.S. stocks, from a sizeable increase to a decrease.

A 700,000 bale increase was forecast in June.

A 300,000 bale reduction is currently predicted.

Nonetheless, the current forecast for 2020/21 U.S.

ending stocks calls for one of the highest levels

warehoused cotton in recent history. Dry conditions

have emerged in the important West Texan

growing region. If abandonment and yield losses

mount, the weight from U.S. stocks on prices could

ease further. However, the level described by the

current estimate for ending stocks suggests that the

likelihood of a tight U.S. supply situation in 2020/21

is remote. The same is true for the rest of the world.

Global stocks in 2020/21 are projected to reach the

second-highest volume ever (102.8 million bales

predicted for 2020/21, there were 106.7 million

bales of ending stocks in 2014/15). India is another

country where supply has accumulated, and India

is expected to easily set successive records for

ending stocks in 2019/20 and 2020/21 (doubling the

previous record of 10.5 million bales set in 2014/15

by 2020/21). For the new crop year, monsoon rains

have been both early and plentiful. These rains

have facilitated planting, and the Indian Department

of Agriculture indicates that plantings

are currently twice the level from one year ago.

Pakistan has also benefitted from favorable weather.

Pest infestations are a persistent threat on the

subcontinent, but early supportive rainfall suggests

the possibility of healthy yields in both countries. A

question for the market is how much of this cotton

may be able to find a buyer. The slight downward

trend in global case incidence for COVID that existed

in April has been replaced by an exponential

resurgence. The initial shock of the pandemic has

passed, but its resurgence suggests that the virus

and its many effects could be around longer than

may have been expected a month or two ago.


Her an

ONLINE olun!

Bütün dünya sizi görsün!

www.tekstilteknik.com.tr


SUBSCRIPTION FORM ABONE FORMU

Name / İsim : ........................................................................................................................................................................................... Surname / Soyadı : .........................................................................................................................................................................

Company / Firma : ....................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Mailing adress / Posta Adresi : ............................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Tel : ......................................................................................................................................................................................................................... Fax : ........................................................................................................................................................................................................................

Vergi dairesi : ....................................................................................................................................................................................... Vergi no : .......................................................................................................................................................................................................

Business Type / Faaliyet Alanınız : ..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

.................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Subscription starts in / Abone Başlangıç : .................. / 20 .................. Subscription ends in / Abone Bitiş : .................. / 20 ..................

One year EURO 100

Yıllık abone ücreti ( Türkiye için ) 240 TL.

PAYMENT FORM ÖDEME ŞEKLİ

Check is enclosed / Çek ektedir.

Payment was transferred to your bank account. The receipt is enclosed.

Ödeme banka hesabınıza yatırılmıştır. Makbuz ektedir.

Debit my credit card / Kredi kartımı borçlandırınız.

Credit card no / Kredi kartı no :

Security number / Güvenlik numarası :

Name of the card holder

Kart sahibinin adı-soyadı

: .............................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Expiry date / Geçerlilik süresi : .................... / .................... / ....................

Type of the card / Kartın cinsi : Visa Master / Eurocard

Date / Tarih : .................... / .................... / .................... Stamp & Signature / İmza : .................................................................................................................................................................................................................

YURTİÇİ BANKA

HESAP NUMARALARIMIZ ( TL )

İSTMAG MAGAZİN

GAZETECİLİK YAYINCILIK

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.

GARANTİ BANKASI

GÜNEŞLİ ŞUBESİ

ŞUBE KODU: 295

HESAP NO: 6293152

IBAN NO:

TR02 0006 2000 2950 0006 2931 52

BANK ACCOUNT NO ( EURO )

İSTMAG MAGAZİN

GAZETECİLİK YAYINCILIK

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.

TURKIYE GARANTI BANKASI

GÜNEŞLİ BRANCH

Bank account: 9073622

Swift code: TG BATRIS XXX

Branch code: 295

IBAN NO:

TR74 0006 2000 2950 0009 0736 22

BANK ACCOUNT NO ( USD )

İSTMAG MAGAZİN

GAZETECİLİK YAYINCILIK

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.

TURKIYE GARANTI BANKASI

GÜNEŞLİ BRANCH

Bank account: 9073623

Swift code: TG BATRIS XXX

Branch code: 295

IBAN NO:

TR47 0006 2000 2950 0009 0736 23

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.

İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11 Medya Blok Kat: 1 P.K. 34197 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY

Tel: +90 212 454 22 22 Fax: +90 212 454 22 93 web: www.tekstilteknik.com.tr e-mail: img@img.com.tr



DISCOVER ITS Differences

FARKLARINI KEŞFEDİN

PASHA

FOR THOSE WHO PREFER THE BEST

EN İYİYİ TERCİH EDENLER İÇİN

GOOD TO BEST

We have gathered all essential specifications that a stenter machine must have, on It. 20 years

of knowledge, experienced personnel, user friendly solutions and efficient working conditions

come together and new trend is set.

İYİDEN MÜKEMMELE

Bir ram makinesinde olması gerektiğini düşündüğümüz her şeyi O’nda topladık. 20 yıllık

tecrübe, deneyimli kadro, kullanıcı dostu çözümler, verimli çalışma koşulları bir araya geldi

ve yeni trend 3. nesil makinede toplandı.

www.stentermachine.com

www.stenterframe.com

www.rammakinesi.com

info@effeendustri.com

www.effeendustri.com

+90 212 886 5533

+90 212 671 8520

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!