10.01.2020 Views

Yemek Zevki January 2020

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.


C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K



editör

Nasıl başlarsa öyle gider…

Yeni yılın ilk gününü hatta ilk öğününü ne kadar sağlıklı, lezzetli ve keyifli hale getirirsem,

tüm yılın aynı şekilde geçeceğine inanmışımdır hep. Sadece ben de değil; tüm ekip 2020’nin

bu ilk sayısını hazırlarken bu hislerle yola çıktık. Sizlere bol lezzet garantili, mutfağınıza ve

sevdiklerinize yaraşır enfes tatlar hazırladık. Nasıl başlarsa öyle gider değil mi?

İster hafta içi hızlıca hazırlayacağınız tek tabaklık, ister hafta sonu uzun uzun bir kahvaltı

seremoniniz olsun, kahvaltı tabaklarını daha da şenlendirmek isteyenlerin ilgisini çekeceğini

umduğumuz sürpriz kahvaltılık fikirlerimiz var. Ben en çok oğlum Kuzey’e Kişnişli ve Tulum

Peynirli Yumurta’yı hazırlamayı seviyorum. Bakalım sizin favoriniz hangisi olacak?

Kışın, bir güneşli, bir iliklerine kadar üşüten gelgitli günlerinde, mevsimin en lezzetli

sebzelerini kullanarak şifasını hissedelim dedik ve dönemin en güzelleriyle pratik yemekler

hazırladık. Tadıyla şifa deposu bu tariflerimizi sakın kaçırmayın…

hatice.unalbilen@img.com.tr

yemekzevkicomtr

@yemekzevkicomtr

yemek_zevki_

Vücut sağlığında ‘bütüncül’ bir başarı elde etmek üzere Alkali Life Center bünyesinde

kapsamlı çalışmalarını sürdüren Klinik Biyokimya Uzmanı Dr. Emine Akın, röportajımızın

ikinci bölümünde hastalıksız yaşamın sırlarını ve aşırı kilo sorununa yönelik çözüm önerilerini

paylaştı. Bu röportaj eminim kafanızdaki pek çok belirsizliği kaldırıp, yaşamınıza yepyeni bir

yön çizecek…

Fırında en pratik yemekler nasıl pişer diye sorguladık; mutfakta çok fazla vakit harcamak

istemeyenler, istese de bu lükse sahip olamayanlar için fırınlık yemekler hazırladık. Hem de

en büyük kabusumuz, mutfak dağınıklığına sebebiyet vermeyecek önerilerimizle… En az bir

çeşidi ilginizi çekecek, demedi demeyin.

Limon suyu ile terbiye edilmiş misket küçüklüğünde özenle hazırlanmış, doyurucu özelliğiyle

yoğun bir çorba ile başlayıp sabırla mayalanmasını beklediğiniz hamurdan el emeği göz nuru

kekikli ekmeklerle, konuklarınıza sürpriz yapabilirsiniz. Yarı kurutulmuş domatesli buğday

salatası, vişnenin hafif mayhoş başroldeki tadı ve ondan rol çalmaya çalışan limonlu kıtırlarla

tadı damakta kalacak renkli lezzetleri paylaştık. Elbette bu özel tarifleri siz de sevdiklerinizle

paylaşın diye…

Güldür Güldür ekibinden ünlü oyuncu Sinan Çalışkanoğlu’nun aynı zamanda bir yöresel

mutfak hayranı olduğunu biliyor muydunuz? Bu sayımızda ünlü oyuncu ile yemeğe olan ilgisini

konuştuk, Hatay mutfağından bir tarifi de sizler için almayı unutmadık. Keyifle okuyacaksınız…

Ben bu sayımıza güçlükle sığdırdığım en seçkin tariflerimizi sıralarken “peki çay saatine ne

hazırlasak?” diye soranları da duyar gibiyim. Elbette ki, günün en sıcak ve lezzetli saatini

unutmadık, beş çayının hatta kahve keyfinin nefis pastane lezzetlerini sırf kendinizi değil,

konuklarınızı da şımartın diye sayfalarımıza taşıdık. Afiyet bal şeker olsun…

Dünyanın en güzel yemeği, aşkla yapılan, zevkle yenilen yemektir. Yemek yapma tutkunuz

sonsuz, yemek zevkiniz daim olsun…

Hatice Ünal Bilen

2



İMTİYAZ SAHİBİ İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.

GRUP BAŞKANI

H. FERRUH IŞIK

GENEL MÜDÜR VE SORUMLU MÜDÜR

Mehmet SÖZTUTAN / mehmet.soztutan@img.com.tr

GENEL YAYIN YÖNETMENİ

Hatice ÜNAL BİLEN / hatice.unalbilen@img.com.tr

YAZI İşlerİ

Coşkun Aktaş / coskun.aktas@img.com.tr

FOTOĞRAF DANIŞMANI

Ümit Başer ALKAÇ

GÖRSEL YÖNETMEN

Tolga ÇAKMAKLI / tolga.cakmakli@img.com.tr

REKLAM SATIŞ PAZARLAMA

REKLAM KOORDİNATÖRÜ

Emir Ömer ÖCAL

emir.ocal@img.com.tr

0212 604 51 00

YAYIN DANIŞMANLARI

Prof Dr. Hüsnü GÜNDÜZ / Prof. Dr. İsmail KAYA / Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN

YEMEK DANIŞMANLARI

T.Yücel DEREYAYLA / Kadir BAYRAK / Batuhan ÖNER

KATKIDA BULUNANLAR

Nurgün UÇKUNKAYA / Selin ÇITAK / Reha TARTICI / İlknur BALCI

GRAFİK & BASKI SORUMLUSU

Tayfun AYDIN / tayfun.aydin@img.com.tr

ABONE SORUMLUSU

Nurten DEMİR / nurten.demir@img.com.tr

RENK AYRIMI Türkiye Gazetesi Renk Ayrımı Servisi

İDARE MERKEZİ Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL Tel: +90 212 454 22 22

BASIM YERİ İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL Tel: +90 212 454 30 00

Fax: +90 212 454 34 94 www.ihlasmatbaacilik.com

Dağıtım: Doğan Dağıtım

Yemek Zevki Dergisi’nde yayınlanan yazılar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir. Gönderilen yazılar

yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilmez.

Yayınlanan reklamların sorumlulukları firmaya aittir.

e-mail: img@img.com.tr - info@yemekzevki.com.tr

web: www.yemekzevki.com.tr

Yayın Türü: Ulusal, Süreli

BANKA HESABI

İSTMAG MAG. GAZT. YAY. İÇ VE DIŞ.TİC. LTD. ŞTİ

GARANTİ BANKASI

GÜNEŞLİ ŞUBESİ : 295

HESAP NO : 6293152

İBAN NO : TR02 0006 2000 2950 0006 2931 52

Company

: İSTMAG MAG.GAZT.YAY.İÇ VE DIŞ.TİC.LTD.ŞTİ

Bank

: TURKIYE GARANTİ BANKASI

Bank account

: 9073622 EURO

Swift code

: TG BATRIS XXX

Branch

: GÜNEŞLİ BRANCH

Branch code : 295

IBAN code : TR74 0006 2000 2950 0009 0736 22

Yıllık Yurtiçi Abone Bedeli

: 80 TL • Yıllık Yurtdışı Abone Bedeli: 70 Euro

4



29

26-28

22-25

38-42

43

30-36

51

44-45

46-50

52-55 56-60 62-63 64

6



YENİLER

Evlerde sinema keyfi

Kış geldi, havalar soğudu. Bir fincan sıcak çikolata eşliğinde,

yumuşacık battaniyelerin altında favori dizi ve filmleri izlemek

evde geçirilen zamanı eğlenceli hale getiriyor. Philips TV, soğuk

kış günlerinde içinizi ısıtacak filmleri kumandasındaki Netflix

tuşuyla evlerinize getiriyor. Televizyon ekranındaki renkleri

dışarı taşıran Philips TV; ekranı olduğundan büyük gösteren ve

renklere canlılık veren Ambilight özelliği sayesinde dizi ve filmler

çok daha keyifli bir hale geliyor.

Benzersiz formülüyle dünyada bir ilk

Tüketiciler, ferah bir koku vermenin yanı sıra kokuları gideren

hava bakım ürünleri talep ediyor. Tüketicilerin yaşamlarını iyileştirmeye

odaklanan P&G’nin hava ferahlatıcı markası Febreze’in

yeni ürünü Febreze Banyo, sadece havadaki kokuları gidermekle

kalmıyor aynı zamanda koku oluşumuna karşı yumuşak

banyo yüzeylerinde (havlu, paspas gibi) koruyucu bir tabaka

oluşturarak kötü koku moleküllerini nötralize ediyor, sinen kokuları

ortadan kaldırıyor ve geri gelmesini engelliyor. Sadece tek

bir dokunuşla aktifleşen Febreze Banyo, 45 gün boyunca banyo

havasını ferahlatarak kötü kokulara kesin çözüm sunuyor. 45

gün boyunca ferahlık keyfi sunan Febreze Banyo; Temiz Çarşaf

Ferahlığı, Dağ Esintisi ve Lavanta olmak üzere, üç farklı koku

seçeneğine sahip.

Bebek odalarına neşeli tasarımlar

Yenilikçi ürünleriyle evleri güzelleştiren TAÇ, bebeklerin odalarına

da neşe katıyor. Bebeklerin hassas cildi için özel üretilen

Taç bebek koleksiyonu, nefes alıp verebilen yapısıyla bebeklere

huzurlu bir uyku ortamı sunuyor. TAÇ Driver Bebek Uyku Seti,

pamuklu ve doğal yapısıyla cilde dost olmasının yanı sıra, desenleriyle

bebeklerin rengarenk ve huzurlu bir uyku deneyimi

yaşamasına yardımcı oluyor. Bebek seti, yorgan, fitted çarşaf,

yatak koruyucu, standart ve volanlı yastık kılıflarıından oluşuyor.

Meyveleri

tılsımlı

bir iksire

dönüştüren

teknoloji

Tasarımıyla her zaman

günlük kullanımı

kolaylaştırmayı

hedefleyen Schafer,

Prozitrus Narenciye

Sıkacağı’nın farklı

özellikleriyle kişilerin

mutfaktaki özgürlük

alanını büyütüyor. Narenciye

sıkma ihtiyacınızı

karşılamak üzere

tasarlanan Schafer

Prozitrus, 85 W motor

gücü ile tüm meyve ve sebzelerin pratik bir şekilde sıkılmasını

sağlıyor. Ergonomik yapılı paslanmaz dış gövdesi; uzun ömürlü

bir kullanım süresi sağlarken, aynı özelliklere sahip paslanmaz

çelik filtresi güvenli ve sağlıklı bir yol sunuyor. Takımın en

önemli parçalarını oluşturan büyük ve küçük sıkma topları; farklı

boyutlardaki meyvelerin kolayca sıkılmasına olanak tanıyor. Aynı

zamanda birçok meyve ve sebzeyi önceden doğramadan bütün

olarak kullanabilme imkanı sağlıyor. Açık konumda kullanılabilen

musluğu ile sıkılma işleminden sonra pratik bir şekilde servis

yapılabiliyor, daha sonra musluğu kapalı konuma getirerek olası

dökülme ve damlamalarının önüne geçilebiliyor.

8


guralporselen.com.tr


YENİLER

Çelik cezveden

vazgeçemeyenlere…

40 ülkede kahve severlerle buluşan Arzum

OKKA, yeni bir ürünle karşımızda:

OKKA Minio Pro. Paslanmaz çelik cezveli

Arzum OKKA Minio Pro ile OKKA’lı bir

Türk kahvesi deneyimine hazır mısınız?

Tek seferde dört fincan Türk kahvesi pişirebileceğiniz

ürün, akıllı pişirme sensörü

sayesinde taşma yapmaz, kahveniz

hazır olduğunda sesli ve ışıklı uyarı sistemi ile sizi bilgilendirir ve

ideal kıvamda bol köpüklü Türk kahvesi sunar. Minimal tasarımı

sayesinde mutfaklarınızda, iş yerlerinizde daha az yer kaplayan,

dilediğiniz her yere kolayca taşıyabileceğiniz ürün, yıkanabilir çelik

cezvesiyle de size kolaylık sağlayacak.

Banvit, 8’inci kez en beğenilen şirket

Capital Dergisi’nin ZEN-

NA Araştırma ve Danışmanlık

Şirketi işbirliğiyle,

bu yıl 19.’sunu gerçekleştirdiği

“İş Dünyası’nın

En Beğenilen Şirketleri”

2019 araştırmasında Banvit,

8. kez “Paketlenmiş Et

Ürünleri” sektöründe “En

beğenilen şirket” ödülüne

değer görüldü. Modern

tesislerinde, uluslararası

gıda güvenliği standartlarında

ürünler üreterek tavuk ve hindi severlere geniş bir portföy

sunan Banvit’in başarılarını devam ettireceğini vurgulayan Banvit

CEO’su Tolga Gündüz; “Yarım asrı aşkın bir süredir insanımızın

damak tadına hitap eden ürünler üretiyoruz. Elde ettiğimiz bu birincilik,

yürüdüğümüz yolun doğruluğunun bir sağlaması olduğu

gibi, aynı zamanda da geleceğe dair cesaret ve hevesimizi artırdı.

Banvit olarak ülkemiz gıda sektörü için yüksek katma değer üretmeye

devam edeceğiz” dedi.

Sponsor ve takımdan başarı buluşması

ING Basketbol Süper Ligi ve FIBA Şampiyonlar Ligi’nde yoluna

emin adımlarla devam eden Teksüt Bandırma Basketbol Takımı,

Teksüt A.Ş.’nin Bandırma Şehir Restaurant’ta düzenlediğini

yemek organizasyonunda Teksüt yönetimiyle bir araya geldi. Takımı

başarısından ötürü kutlayan Teksüt Yönetim Kurulu Başkanı

Cevdet Arınık, “Son ana kadar mücadele eden sporcularımızla,

camiamızla, değerli kulüp yöneticilerimizle yan yana omuz omuza

olmaktan çok mutluyuz. Bugün Basketbol Süper Ligi’ndeki

zirve mücadelesinde biz de varız, Avrupa’da da başarılı sonuçlar

alıyoruz. Baş antrenörümüz Hakan Demir, Sportif Direktörümüz

Turgay Çataloluk, Genel Menajerimiz Turgay Zeytingöz başta olmak

üzere tüm teknik kadrodan idari personele ve tüm sporcularımıza

teşekkür ediyorum” dedi.

Ocak ayı lezzeti

Mevsim lezzetlerini farklı

tatlar arayanlar için özel

tariflerle yeniden yorumlayan

Wish More Hotel İstanbul,

ocak ayı menüsünde

yine iddialı bir lezzete yer

veriyor. Beş yıldızlı otelin

maharetli şeflerinin elinden

çıkan İzmir Tulum Peynirli

Ratatouille ile Zencefil

Soslu Levrek Balığı, balık

keyfini tam bir şölene dönüştürüyor.

Zencefil Soslu

Levrek Balığı’na; İzmir tulum

peyniri, kabak, patlıcan,

renkli biberler, havuç,

taze kişniş, biberiye ve fesleğenle

hazırlanan Fransız

mutfağının sevilen lezzeti

Ratatouille eşlik ediyor.

Porland 31.

mağazasını

Adana’da açtı

Porland, Kasım ayı içerisinde

Adana’nın en büyük alışveriş merkezinden

biri olan Adana 01 Burda

AVM’de 31. mağazasını açtı. 1159

metrekarelik alanıyla, Adana’nın

ilk mağazası özelliğini bulunduran

Porland mağazası, masa üstü,

mutfak, ev-dekor, tekstil ve banyo

kategorisindeki ürün gamıyla, yeni sezonun en trend ürünlerini

dinamik, capcanlı ve rahat mağaza anlayışıyla Adanalı müşterileri

ile buluşturuyor. Porland’ın kendi mimarları tarafından hazırlanan

üretici ve tasarımcı kimliğini yansıtan Adana 01 Burda

AVM’deki mağaza konsepti, ham maddesi toprak olan porselen

ürün grubundan ilham alarak; taş, tuğla, ağaç ve metali bütünleştiriyor.

Rahat ve ferah alanlara sahip, rengarenk ve dayanıklı

ürünlerle dolu olan mağaza, gelen ziyaretçilerine hem dinlenebilecekleri

hem de alışverişin keyfini doyasıya çıkaracakları eşsiz

bir alışveriş ortamı sunuyor.

Doğal yoldan

tasarruflu kurutma

Ürünlerinde sunduğu seçeneklerle

yaşamınızı kolaylaştıran

Profilo Dayanıklı Ev Aletleri, şimdi

de yeni bulaşık makinesindeki doğal

kurutma özelliğinin getirdiği

pratiklik ve fayda ile tüketicilerinin

öncelikli tercihi olmaya devam

ediyor. Yeni BM6484MA model

bulaşık makinesinde eco programının

bitiminde makine kapağı

otomatik olarak hafifçe açılıyor;

içerde biriken sıcak hava dışarı

çıkıyor ve soğuk hava içeri giriyor.

Böylece yıkanan bulaşıklarınız için doğal yolla bir kurutma sağlanıyor.

Aynı zamanda da “program bitti, hemen gidip makinenin

kapağını açmalıyım ki temiz bulaşıklarda leke oluşmasın” telaşı

ortadan kalkıyor.

10



YENİLER

Bordo rengin asaleti yatak

odalarında

Özgün tasarımıyla modern tarzın cazibesini yaşam alanlarına

yansıtan Linens, kış koleksiyonunda yer alan Irena Nevresim

Takımı ile sezon trendlerini en şık haliyle yansıtıyor. Stil sahibi

odalara modern bir görünüm kazandıran tasarımı ve göz dolduran

rengi ile nevresim takımı kış mevsiminde yaşam alanlarına

sıcaklık katıyor. Nevresim takımına uyum sağlayan Linens

Glace Yatak Örtüsü ise soft rengiyle dekoratif renk bütünlüğü

sağlıyor.

Sağlığınızı düşünen süpürge

İnovatif ürünleriyle nesillerdir

modern teknolojiyi

evlere taşıyan Fakir

Hausgeräte, dünyada

bir ilk olan havayı da

temizleyen süpürgesini

tüketicilerle buluşturdu.

Fakir Filter Pro Toz Torbasız

Elektrikli Süpürge,

ESF teknolojisiyle elektrikli

süpürge kavramına

yeni bir boyut kazandırıyor.

Havada bulunan

ve gözle görülemeyen

tozları, partikülleri,

bakterileri ve alerjenleri

“ionizer” teknolojisi ile

yere indirip, 8 filtreden

oluşan ESF Teknolojisi

ile temizleyerek, yalnızca

evinizi değil havanızı

da temizliyor. Hijyen

konusunda çığır açan

bir ürün olma özelliğini

taşıyan ürün, gelişmiş

ESF Teknolojisi ile

derinlemesine temizlik için sekiz kademeli bir filtreleme ve yüksek

performanslı emiş gücü sunuyor. ESF Teknolojisi, iyonizer

özelliği sayesinde havaya yaydığı negatif ionlar ile ince tozları,

zararlı maddeleri ve organizmaları zemine indirerek, süpürgenizin

içinde hapsediyor. Evinizin ve büyük ölçüde arındırılan ortam

havasının uzun süreli temiz ve ferah kalmasını sağlıyor.

Kütahya Porselen’in iki yeni

koleksiyonuna “Üstün Tasarım” ödülü…

Fark oluşturan tasarımlarıyla porselende sınırları aşan bir yaklaşım

sergileyen Kütahya Porselen, geliştirdiği en yeni koleksiyonlarıyla

ödüllerine yenilerini ekledi. Bu yıl 8’incisi düzenlenen

‘Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri’nde, porselende

mükemmelliği yeniden tanımladığı Ayla ve Aura Koleksiyonları

ile farklı kategorilerde yalnızca 8 tasarıma verilen “Üstün Tasarım”

Ödülleri’nin 2’sine layık görülerek büyük bir başarıya imza

attı. İnsan sağlığına odaklanan, bakteri barındırmayan özelliğiyle

fark oluşturan koleksiyonlar, porselende yeni bir trend başlattı.

Porselen tasarımında Türkiye’nin ulaştığı son noktanın bir

yansımasını oluşturan koleksiyon lansmanı, 2 Aralık Pazartesi

günü Ritz Carlton Hotel’de gerçekleşti. Lansmanda konuşan

Sema Güral Sürmeli, Kütahya Porselen olarak kullanıcılar için

mükemmelliği yeniden tasarladıkları Alya ve Aura Koleksiyonları

ile bu yıl 8’incisi düzenlenen Design Turkey Endüstriyel

Tasarım Ödülleri’nde, sadece 8 tasarıma verilen Üstün Tasarım

Ödülleri’nin 2’sini alarak Türkiye için gurur verici bir gelişmeye

imza attıklarını söyledi.

Çocuğunla Arana Ekran Koyma!

İnterneti sorumlu kullanma konusunda toplumsal bir farkındalık

oluşturmayı amaçlayan Samsung Electronics Türkiye, ‘İnterneti

Tadında Kullan’ kampanyası kapsamında hazırladığı ‘Çocuğunla

Arana Ekran Koyma’ adlı üçüncü videosunu dijital platformlarda

paylaştı. Konuya dair değerlendirmelerde bulunan Samsung

Electronics Türkiye Kurumsal İletişim ve Pazarlama İletişimi

Direktörü Dilge Berktaş, “Kampanyamız süresince internetin

doğru kullanımı sonucunda çocukların aileleriyle kaliteli zaman

geçirmesinin önemi üzerine uzmanlarla birlikte konuşacağız, yol

göstereceğiz, kaynaklar paylaşacağız, internetle birlikte mutlu

bir yaşamın inceliklerini birlikte oluşturacağız.” diye konuştu.

12



YENİLER

Simfer, Galaxy ile içinizi ısıtacak

Evinizin sıcak kalbi Simfer; siz iş yerinde oturarak çalışırken,

evde dizi keyfini sürerken veya bebeğinizi emzirirken yerinizden

kımıldamadan tek bir tuşla ayaklarınızı sıcacık tutacak bir ürün

sunuyor. Ürün uzaktan kumanda kullanım özelliği ile büyük

konfor sağlarken, zarif ve şık tasarımı ile de rakipleri arasında

dikkat çekiyor. Uzaktan kumanda göstergesinde bulunan

zaman ayarı tuşu ile siz unutsanız da o kendisini otomatik

olarak kapatıyor. Türkiye’nin ilk ve tek dijital ekranlı ürün; 100

watt enerji gücüne sahip, ayarlanabilir üç kademeli ısı seviyesi

özeliğiyle kademeler arası ısının belirgin bir seviyede olmasını

ve ayaklarınızın her zaman sıcak kalmasını sağlıyor. Isınırken

enerjiden tasarruf etmenizi sağlayacak ürün, sunduğu tüm

konfor ve şık tasarımı ile ev ve iş yerlerinin gözdesi olmaya

hazırlanıyor.

Korkmaz Mutfak Eşyaları’na

3 ödül birden

Türkiye’nin 47 yıllık yerli üretici markası Korkmaz, tasarım

konusunda da fark oluşturmaya devam ediyor. Korkmaz

Kahvekolik; şıklığı ile

bulunduğu ortamda göz

dolduran otomatik Türk

kahve makinesi, suyunu

otomatik alan Türk

kahve makinesi ve çok

kapasiteli Türk kahve

makinesi versiyonları

ile elektrikli ev cihazları

kategorisinde iyi tasarım

ödülünün sahibi oldu.

Kullanıcı ihtiyaçları ön

planda tutularak tasarlanan

Kahvekolik serisi,

klasik Türk kahvesi

pişirme yöntemini en

doğru şekilde sunmayı

hedefledi. Bu hedef doğrultusunda mutfaklarda kullanılan en

sağlıklı materyal olan çelik cezve ve Termo Balans teknolojisinden

yararlanılarak tasarlanan Kahvekolik, kahvenin kaynama

noktasına geldiği anda devreye girerek ısıyı düşürüyor ve ısı

kontrolü sağlıyor. Bu sayede kahve çekirdeğinin lezzetli aromasını

ortaya çıkararak köz tadında kahveler pişirmenizi sağlıyor.

Jumbo’ya bir ödül daha

72 yıldır kaliteli ve zamansız tasarım çizgisine sadık kalarak

ürettiği ürünleri ile sektörde benzersiz bir yer edinen Jumbo,

ulusal ve uluslararası alanda kazandığı ödüller ile başarısını

taçlandırmaya devam ediyor. Endüstriye yön veren tasarım

projelerinin sektörel bazda değerlendirildiği Design Turkey

2019’da, Jumbo’nun zamansız tasarımları ödüllendirildi.

T.C. Ticaret Bakanlığı (TB), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve

Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu (ETMK) işbirliğiyle,

Turquallity ® Programı dâhilinde hayata geçirilen Design

Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri’nde Jumbo “Quartz Çatal

Kaşık Bıçak” koleksiyonu, alanında uzman Türk ve yabancı

isimlerin yer aldığı jüri tarafından “İyi Tasarım Ödülü”ne layık

görüldü.

Lezita’da üst düzey

atama

Lezita’nın yeni Pazarlama ve Satış

Genel Müdür Yardımcısı Mesut Ergül

oldu. Markanın kuruluşundan

bu yana Lezita’da farklı görevler

de üstlenen Ergül, son olarak

Zincir Mağazalar Satış Direktörü

olarak görev yapıyordu. Türkiye’nin

önde gelen piliç eti markalarından

Lezita’nın Pazarlama ve Satış

Genel Müdür Yardımcısı Mesut

Ergül oldu. Lezita’nın Zincir Mağazalar, Anadolu, Ege-Akdeniz,

Marmara, İhracat, Ev Dışı Tüketim Satış Müdürlükleri ile Pazarlama

Kurumsal İletişim Yöneticiliği Ergül’e bağlı olacak. Yeni

göreviyle ilgili değerlendirmede bulunan Mesut Ergül, Lezita’nın

marka imajını güçlendirme ve büyüyen satış hedeflerine ulaşma

yolunda önemli bir sorumluluk üstlendiğini belirterek “Markamızdan

aldığımız güç ve deneyimli ekibimizle hedeflerimize

başarıyla ulaşacağımıza inanıyorum” dedi.

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olan ve Yaşar

Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansı yapan Mesut Ergül

profesyonel kariyerine 2005 yılında Abalıoğlu Grubu’nda başladı.

Lezita markasının doğuşundan itibaren şirkette önemli görevler

üstlenen Ergül, son olarak Zincir Mağazalar Satış Direktörlüğü

görevini üstleniyordu.

Efsane Ömür Yoğurt ve Ömür Ayran

yeniden raflarda

Türkiye’nin 69 İlde 174 Mağazasıyla en yaygın toptan marketi

olarak faaliyet gösteren Bizim Toptan Market, Türkiye’nin ilk

ambalajlı yoğurdu olarak geçmişi 1933’e uzanan ve 27 yıl önce

sektörden çekilen Ömür markasını yeniden tüketicilerle buluşturdu.

Yerli, lezzetli, besleyici ve güvenilir ürünleriyle faaliyet

gösterdiği dönemde efsane olan Ömür markası, Bizim Toptan

tarafından Ömür Yoğurt ve Ömür Ayran olarak piyasaya sunuldu.

Yüksek yağ ve protein oranına sahip,

son

teknolojiyle üretilen lezzetli Ömür

Yoğurt ve Ömür Ayran, öncelikli

olarak Anadolu Yakası’ndaki 13 Bizim

Toptan mağazasında ve 21 SEÇ

bayisinde satışa sunuldu. Ömür Tam

Yağlı Yoğurt 2,5 kg, Ömür Yarım Yağlı

Yoğurt 9 kg seçenekleriyle; Ömür Tam

Yağlı Ayran ise 170 ml, 285 ml

ve 1,5 litrelik ambalajlarında satılıyor.

14



YENİLER

Eker’e bir ödül daha

Türkiye’yi 42 yıldır sağlık ve lezzet ile buluşturan Eker, otizmli bireylere

iş ve gelecek imkanı yaratan “Otizmli Bireyler Eker’le İş

Gücünde” projesi ile saygın bir ödül daha kazandı. Sosyal eşitsizlikleri

azaltmak amacıyla gerçekleştirilen proje, Türkiye Kurumsal

Sosyal Sorumluluk Derneği tarafından 11. kez düzenlenen

Kurumsal Sosyal Sorumluluk Zirvesi ve Sürdürülebilir Kalkınma

Amaçları Ödülleri’nin amaçlardan 10. amaç olan “Eşitsizlilerin

Azaltılması” kategorisinde yılın projesi seçildi. Kadir Has Üniversitesi

Cibali Kampüsü’nde düzenlenen Ödül töreninde Eker

yöneticileri, böyle anlamlı bir ödül kazandıkları için çok gururlu

olduklarını belirttiler. Proje, otizmli yetişkinlerin bir fabrika

ortamında uygun koşullar sağlandığında ve doğru yöntemlerle

eğitimleri tamamlandığında iş ve yaşam koçlarının desteği ile

çalışabileceklerini göstermeyi amaçlıyor.

Dünyaca ünlü şefler Sakarya’nın en

güzel reçelini seçti

İstanbul Bilgi Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü,

Sarılar Dış Ticaret ve Sakarya Ticaret Borsası’nın katkılarıyla

düzenlenen “Üreten Kadın Yarışması”nın finali, 5 Aralık Dünya

Kadın Hakları Günü’nde, Ramada Sakarya Hendek Otel’de gerçekleştirildi.

Bölgede gizli kalmış, unutulmaya yüz tutmuş ürünleri

ve tarifleri gün yüzüne çıkarmak, bölgede yaşayan kadınları

desteklemek amacıyla düzenlenen yarışmada, 200 Sakaryalı

kadının biber, domates, balkabağı, dağ çileği ve nar malzemelerini

kullanarak yaptığı reçeller jüri tarafından değerlendirildi.

Yarışmanın açılış konuşmasını yapan Sakarya Ticaret Borsası

Başkanı Adem Sarı, “Kadına yönelik şiddetle mücadele için bir

farkındalık oluşturmayı hedeflediğimiz yarışmamızda Sakaryalı

kadınlarımızın üreterek hayata katılmalarını desteklemekten

gurur ve mutluluk duyuyoruz” dedi.

Kahve Dünyası, Dünya Türk Kahvesi

Günü’nü misafirleriyle birlikte kutladı

Kültürel lezzet mirasımız olan Türk kahvesine hak ettiği değeri

kazandırmak için çalışan Kahve Dünyası, her yıl olduğu gibi

bu yıl da 5 Aralık “Dünya Türk Kahvesi Günü”nü mağazalarına

gelen misafirleriyle birlikte kutladı. 5 Aralık Perşembe günü

mağazalarını ziyaret eden misafirlerine dünyanın en değerli

çekirdeklerinden ustalıkla hazırlanan bol köpüklü Türk kahvelerini

ücretsiz olarak ikram etti. Geçen yıl yaptığı araştırmayla

Türkiye’nin Türk kahvesi haritasını çıkaran Kahve Dünyası,

bu yıl ise Türk kahvesinin insanlar için anlamına ve yarattığı

hislere odaklandı. Bu yılki araştırmanın sonuçlarını 4 Aralık’ta

Veliefendi Fabrika Mağazası’nda düzenlediği bir buluşmayla

açıklayan Kahve Dünyası, misafirlerine Türk kahvesinin tarihini,

kültürümüzdeki yerini ve ritüellerini ise araştırmacı-yazar Sunay

Akın’ın anlattığı özel hikayeler eşliğinde aktardı..

Ev içi

kullanım için

sebze ekim

aleti

LG Electronics (LG),

gün geçtikçe gelişen

kapalı bahçe hareketine

ilk kez giriş yaprak

CES 2020’de bir kapalı

bahçe cihazını tanıtacak.

LG, kullanıcıların

evlerinde besin açısından

zengin ve sağlıklı

yeşillikler yetiştirmesine

yardımcı olmak

için devrim niteliğinde

bir cihaz sunuyor.

Yerleşik sütun tipi LG

iç mekan bahçe cihazında,

gelişmiş ışık,

sıcaklık ve su kontrolünün yanı sıra, kullanışlı hepsi bir arada

tohum paketleri ve bir büyüme izleme uygulaması bulunuyor.

LG’nin iç mekan bahçecilik aletleri, acemi bir kişinin bile bahçıvanlıktan

zevk almasını ve eğlenmesini sağlıyor. Yiyeceklerinin

içinde tam olarak ne olduğunu ve nereden geldiğini bilmek ve

gönül rahatlığıyla tüketmek isteyen dünya çapındaki milyonlarca

tüketici için tasarlanan LG’nin iç mekan bahçecilik aletleri, daha

sağlıklı, daha yeşil bir yaşam tarzı izlemek isteyen herkesin yıl

boyunca canlı, taze otlar ve sebzeler yetiştirmesine olanak sunuyor.

16



Yapım: İnci BAK

Fotoğraflar: Hande GÖKSAN

Kapak Konusu

Badem Krokanlı

Transparan Pasta

Çayı ve kahveyi yalnız içmeyenlerin keyfine eşlik edecek, görüntüsü ile kalpleri fethedecek

enfes bir pasta hazırladık.

4

Kişilik

Malzemeler:

Pandispanya için:

• 3 adet yumurta

• 125 gram toz şeker

• 125 gram elenmiş un

• 10 gram kabartma tozu

• 5 gram vanilin

Prenses Kreması İçin:

• 250 ml süt

• 50 gram tereyağı

• 50 gram margarin

• 1 adet yumurta sarısı

• 300 gram beyaz fildişi pul çikolata

Ayrıca:

• 100 gram badem krokan

• 100 gram Antepfıstığı krokan

• 1 salkım frenk üzümü

Hazırlanışı:

Prenses kreması için süt ve yağları tencereye alın. Kaynayınca

ocaktan alın. Beyaz çikolataları ekleyin. Karıştırarak erimesini

sağlayın. Çikolata eridiğinde yumurta sarısını ekleyip iyice

karıştırın. 15-20 dakika çırpın. Hazırladığınız kremayı buzdolabına

kaldırın. Kremayı kullanmadan önce mikserle çırparak

havalandırın. Hamuru için yumurtaları ve şekeri köpük köpük

olana dek çırpın. Elenmiş unu ve kabartma tozunu ekleyip

spatula ile havalandırarak malzemeyi iyice karıştırın. En son

şekerli vanilini ekleyin ve tekrar karıştırın. Pandispanya hamurunu

küçük boy 2 adet yağlanmış kelepçeli kalıplara paylaştırın.

Önceden ısıtılmış 160 derece fırında 25-35 dk pişirin.

Soğumaya bırakın. Pandispanya soğuduktan sonra kalıplarından

çıkartın. Eğer üzerlerinde bombe oluştuysa tırtıklı bir bıçak

yardımı ile kesin. Kestiğiniz parçaları bir kapta ufalayın ki

daha sonra üzerini süslemek için kullanın. Pandispanyaların

aralarına prenses krema yayın. Üzerlerine krokan parçaları

serpin. Pandispanyanın kenarlara da içi gözükecek şekilde

kremasından spatula yardımı ile yayın. En son kata dilerseniz

önceden ayırdığınız pandispanya parçalarından serpin. Buzdolabına

kaldırın. 3-4 saat dinlendirin. Servis etmeden önce

dilerseniz üzerlerine frenk üzümü taneleri serpin.

18



Yapım: İnci BAK Fotoğraflar: Melis KAYACIK

6

Kişilik

Balkabağı Çorbası

Malzemeler:

• 400-500 gram balkabağı

• 1 çorba kaşığı tereyağı (tepeleme)

• 1 çorba kaşığı sıvıyağ

• 2 diş sarımsak

• 1 büyük boy soğan

• 1 havuç

• 1 patates

• 2 lt su

• 1 çay kaşığı muskat cevizi

• 1 çay bardağı labne peyniri

• Tuz, taze çekilmiş karabiber

• Bir tutam kekik

• 1-2 adet defne yaprağı

Hazırlanışı:

Balkabağını, patatesi ve havucu küp şeklinde doğrayın. Soğan ve

sarımsakları kıyın. Tereyağını ve sıvıyağı tencerede eritip soğan,

rendelenmiş muskat cevizi ve sarımsakları kavurun. Beşer dakika

arayla balkabağını, patatesi, havucu ekleyerek kavurmaya devam edin.

Kaynar suyu, tuzu ve defne yapraklarını ilave edin. Yüksek ateşte birkaç

taşım kaynattıktan sonra tencerenin kapağını kapatın, orta ateşte

25-30 dakika kadar pişirmeye bırakın. 15. dakikada çorbanın içinden

defne yapraklarını alın. Çorbayı blender ile püre haline getirin. Tekrar

ocağın üzerine alın. Labne peynirini ekleyip birkaç taşım kaynatın. Taze

çekilmiş karabiber ve bir tutam kekik ekleyip ocaktan alın. Dilerseniz

üzerine ince kıyılmış maydanoz, pul biber karışımı serpebilirsiniz.


1

Kişilik

Ar Yıldız

Döküm Tavada

Pirzola

Malzemeler:

• 1 adet pirzola, tercihen dana eti

• 1 salkım domates

• 1 baş sarımsak

• 1-2 yemek kaşığı zeytinyağı

• Tuz, taze çekilmiş karabiber,

kimyon, kuru kekik

Hazırlanışı:

Ar Yıldız Döküm Tavayı ocağın

üzerine alın. İyice ısınınca

zeytinyağında orta boy salkım

domatesleri ve enine ikiye kestiğiniz sarımsakları

ızgara edin. Daha sonra eti üçer dakika arayla

ızgara edin. En son tuzu, taze çekilmiş karabiberi

ve baharatını serpip bekletmeden servise hazır

edin.


Yapım: İnci BAK

Fotoğraflar: Hande GÖKSAN

Kahvaltılık

Fikirler

İster hafta içi hızlıca hazırlayacağınız tek tabaklık kahvaltı olsun, ister hafta sonu uzun uzun

bir kahvaltı seremoniniz olsun, kahvaltı tabaklarınızı daha da şenlendirmek isterseniz buradan

ilginizi çekecek tarifler çıkabilir…

4

Kişilik

Zerdeçallı ve

Cevizli Ekmek

Malzemeler:

• 2 su bardağı un

• 1 yemek kaşığı instant maya

• 1,5 su bardağı su

• 2 çay kaşığı tuz

• 1 yemek kaşığı zerdeçal

• 1 su bardağı iri çekilmiş ceviz içi

Hazırlanışı:

Hamur yoğurma makinesinin haznesine

unu, zerdeçalı, ceviz içini, mayayı, suyu

ve tuzu aktarın. Pürüzsüz ve ele yapışan

bir hamur elde edinceye kadar yaklaşık 5

dakika boyunca yoğurun. Hamurun

ilk mayalanma süreci bittiğinde hamuru

tekrar yoğurun. Yağlanmış ve un serpilmiş

yuvarlak bir kek kalıbına hamuru yerleştirin.

Hamur iki misli kabarana dek ikinci

kez mayalanma sürecini başlatın. Daha

sonra 200 dereceye ayarlı fırında pişirin.

Ekmek pişince dilimleyin, üzerine ızgarada

zeytinyağı ile birlikte kızartılmış biberleri

yerleştirin. En son haşlayıp kırıntı haline

getirdiğiniz yumurta sarısını ve ufalanmış

sert beyaz peyniri serpin.

22


4

Kişilik

Çeddarlı ve Frenk

Soğanlı Göz Yumurta

Malzemeler:

• 4 adet yumurta

• 2 tatlı kaşığı tereyağı

• 6 dilim çeddar peyniri

(veya hamburger peyniri de olur)

• Birkaç dal kıyılmış frenk soğanı

• Tuz, taze çekilmiş beyaz biber

Hazırlanışı:

Tereyağını eritin. Çeddar peynirini tavanın içini tamamen kaplayacak

şekilde yerleştirin. Erimeye başlar başlamaz yumurtaları kırın.

İstediğiniz kıvamda pişirdikten sonra taze çekilmiş tuz, beyaz biber

ve frenk soğanı ile tatlandırın. Hemen servis yapın.

23


2

Kişilik

Avokadolu ve Çeddar

Peynirli Göz Yumurta

Malzemeler:

• 1 adet avokado

(olgun ve yumuşak olanı tercih edin)

• 2 adet yumurta

• 2 dilim çeddar peyniri

• 1 tatlı kaşığı tereyağı

• 1 tatlı kaşığı sızma zeytinyağı

Hazırlanışı:

Avokadonun kabuğunu soymadan enine ikiye kesin, çekirdeğini

çıkartın. Üzerlerine birer dilim çeddar peynirini yerleştirin.

Ayrı bir tavada tereyağını eritin. Yumurtaları kırın. İstediğiniz

kıvamda pişirdikten peynirlerin üzerine yerleştirin. Her yarım

avokadonun üzerine sızma zeytinyağı dökün, taze çekilmiş tuz ve

karabiberle tatlandırın.

24


2

Kişilik

Kişnişli ve Tulum

Peynirli Yumurta

Malzemeler:

• 4 dilim tahıllı hamburger ekmeği

• 2 tatlı kaşığı zeytinyağı

• 1 diş sarımsak

• 5-6 dal maydanoz

• 1 tatlı kaşığı hazır fesleğen sos

• 1 dal taze kişniş

• 2 yemek kaşığı ufalanmış

tulum peyniri

• 1 adet haşlanmış yumurta

Hazırlanışı:

Ekmek dilimlerinin üzerine havanda ezilmiş sarımsak ile

zeytinyağını sürün. Izgarada kızartın. Maydanozu, taze kişnişi iyice

kıyın. Ufalanmış tulum peyniri ve fesleğen sosla harmanlayın.

Ekmeklerin üzerine kişnişli karışımı serpin, haşlanmış

yumurtaları da yerleştirip servis edin.

25


Yapım: İnci BAK

Fotoğraflar: Hande GÖKSAN

Kış sebzeleriyle

şifalı çorbalar

Sofralarınızdan sağlık ve lezzet eksik olmasın istiyorsanız bu şifa dolu kış sebzeleriyle değişik

çorbalar hazırlayabilirsiniz.

4

Kişilik

Pancarlı Kolay

Tarhana

Malzemeler:

• 1 kilo haşlanmış pancar

• 1 su bardağı süzme yoğurt

• 2-2,5 su bardağı un

• 1 tatlı kaşığı kaya tuzu

Çorbanın Sunumu İçin:

• 1 yemek kaşığı tereyağı

• Birkaç parça pancarlı tarhana

• Su

Hazırlanışı:

Pancarı püre haline getirin. Yoğurdu ve

tuzu ekleyip unu azar azar ilave ederek

koyu kıvamlı bir hamur elde edin.

Üzerini bir bezle örtün ve mutfakta 2 gün

ekşimeye bırakın.

Ekşimiş hamurdan porsiyonlarınıza göre

parçalar alın ve buzdolabı poşetine aktarın.

Hamurları buzluğa kaldırın.

Pişirmeden birkaç saat önce buzluktan

çıkarmanız yeterlidir. Buzluktan çıkardığınız

pancarlı tarhanayı tencereye yerleştirin.

Üzerine 5 bardak su ilave edin. Sürekli

karıştırarak kıvamlı bir çorba elde edene

kadar pişirin. En son tereyağını ekleyin.

Birkaç taşım sonra ocaktan alın. Ufalanmış

maydanoz ve beyaz peynir karışımını

serpin. Sıcak servis yapın.

26


4

Kişilik

Ispanak Köklü

Yayla Çorbası

Malzemeler:

• 1 çay bardağı pirinç

• 4-4,5 su bardağı su

• 1 adet yumurta

• 2 su bardağı yoğurt

• 2 yemek kaşığı un

• 1 çorba kaşığı tereyağı

• 500 gram temizlenmiş ıspanak kökü

• Tuz

• 1 tatlı kaşığı un

• 1 çorba kaşığı sıvı yağ

Hazırlanışı:

Ispanak köklerini kaşığa sığacak şekilde doğrayın. 1 tatlı kaşığı un ilave edilmiş

suda 10 dakika kadar bekletin. Daha sonra süzüp tereyağında yumuşayıncaya

kadar kavurun. Pirinci yıkayıp süzdükten sonra tencereye aktarın. Üzerine 3

bardak suyu ilave edin. Orta ateşte pirinci yumuşayıncaya kadar haşlayın. Ayrı

bir kapta yoğurdu, yumurtayı, unu ve 1 bardak suyu iyice çırpın. Kaynamakta

olan çorbanın suyundan bir bardak kadarını alıp yoğurtlu karışımın ılınmasını

sağlayın. Hazırlamış olduğunuz yoğurtlu karışımı kaynamakta olan çorbanın

suyuna sürekli karıştırarak yavaş yavaş ilave edin. Tereyağını ve ıspanakları da

ekleyin. Birkaç taşım kaynattıktan sonra en son tuzunu ilave edin. İsteğe göre

pul biber serpip sıcak servis yapın.

27


4

Kişilik

Karnabahar Çorbası

Malzemeler:

• 1 kilo karnabahar

• Yarım çay kaşığı rendelenmiş muskat

• 200 ml. krema

• 1 litre süt

• Tuz ve bir tutam beyaz biber

Hazırlanışı:

Karnabaharı küp küp doğrayın. Tencereye

aktarıp süt ile kremayı ekleyin. Orta ateşte

20 dakika pişirin. Ocaktan alın, muskatı, tuzu

ve beyaz biberi ekleyip blenderde püre haline

getirin. Tekrar ocağın üzerine alın, birkaç taşım

kaynatıp sıcak sıcak servis yapın. Üzerine taze

çekilmiş beyaz ve karabiber serpin.

28


Bonfilet’ten pratik

ve leziz et tarifleri

Bir asrı aşkın tecrübesiyle tüketicilerini sağlıklı ve güvenilir gıda ile buluşturan Bonfilet, pratik

ve hızlı bir şekilde hazırlanabilen iki leziz et tarifi paylaştı. İşte dana eti severler için antrikot,

kuzu eti severler için ise pirzola pişirmenin püf noktaları…

1

Kişilik

Dana Antrikot

Malzemeler:

• 180 gram Bonfilet Dana Antrikot

• Yarım çay bardağı sıvı yağ

• Tuz, karabiber

Hazırlanışı:

Dana antrikotunuzun her iki tarafına

elinizle ya da fırça yardımıyla sıvı yağ

sürün. Ardından tuz ve karabiberle iyice

ovun. Bir kabın içerisine alın. Bu sırada

teflon tavanızı ocağınızın üzerine alarak

ısıtın. Etinizi tavanın içerisine koyun. Her

iki tarafını yüksek ateşte iyice pişirdiğiniz

antrikot pembeleşmeye başladığında altını

kısarak pişirmeye devam edin. Yaklaşık 20

dakika pişirdiğiniz dana antrikotu isteğe

bağlı olarak sebze garnitürleri ve pilav ile

servis edebilirsiniz.

1

Kişilik

Kuzu Pirzola

Malzemeler:

• 150 gram Bonfilet Kuzu Pirzola

• 1 yemek kaşığı sıvı yağ

• Tuz

Hazırlanışı:

Kuzu pirzolaları önceden ısıttığınız tavaya

bir yemek kaşığı sıvı yağ ekleyerek kızartın.

Damak tadınıza göre tuz ilave edin. Tavanın

kapağı açık bir şekilde pirzolaları ara

ara çevirerek 15 dakika kızartın. Patates

püresi eşliğinde servis edebilirsiniz.

29


Yapım: İnci BAK

Fotoğraflar: Hande GÖKSAN Fotoğraf Asistanı: Murat ERDOĞAN

AslInda

çok kolay…

“Aslında çok kolay” dediğim, en sevdiğim yemekleri merak ediyorsanız, sayfamda birkaç

dakika bile olsa kalmanız yeterli olacaktır...

4-6

Kişilik

Fırında

Peynirli Mini

Biber

Malzemeler:

• 10-12 adet mini dolmalık biber

• 50 gram ceviz içi

• 100 gram süzme peynir

• 100 gram lor peyniri

• 5-6 dal taze kişniş (veya dereotu da olur)

Hazırlanışı:

Dolmalık biberlerin üzerindeki kapaklarını

bıçakla kesin, çekirdeklerini de temizleyin.

Peynirleri, iri çekilmiş ceviz içini ve kıyılmış

yeşilliği bir kapta karıştırın. Peynirli

karışımı biberlerin içine doldurun. Peynirli

dolmaları yağlı kağıt serili fırın tepsisine

yerleştirin. 200 dereceye ayarlı fırında,

biberler kızarana kadar, yaklaşık 15 dakika

bekletin. İsteğe göre servis sırasında

filizlenmiş yeşil mercimekle de servis

yapabilirsiniz.

İnci’nin Notu:

Bu mini biberleri son dönemlerde

manavların, marketlerin reyonlarında

görmek mümkün. Siz bu minik biberleri

bulamadıysanız kapya biberlerin veya köy

biberlerinin küçük boyları ile de pekala

hazırlayabilirsiniz.

30


4

Kişilik

Kıymalı Ayva

Dolması

Malzemeler:

• 2 adet büyük boy ayva

• 2 çay kaşığı zerdeçal

• 300 gram orta yağlı kıyma

• 1 yemek kaşığı dolmalık fıstık

• 1 yemek kaşığı sıvı yağ

• 1 tatlı kaşığı biber salçası

• 1 tatlı kaşığı domates salçası

• Tuz, kimyon, karabiber

• Yarım demet dereotu

• 1 tatlı kaşığı tereyağı

Hazırlanışı:

Ayvaları boyuna ikiye kesin, kabuklarını soyun. Çekirdeklerini temizleyip ortalarına

kıymalı harcı yerleştirmek için kaşıkla biraz oyun. Ayvaları tencereye alın. Ilık

zerdeçallı suyu ilave edin. 15 dakika pişirin. Tencereyi ocağın üzerine alın ve iyice

ısıtın. Tencere iyice ısınınca kıymayı ve sıvı yağı aktarın. Kıymayı suyunu salıp çekene

dek pişirin. Dolmalık fıstıkları, 1 yemek kaşığı sıcak su ile inceltilmiş salçayı, salçanın

tuz oranına göre biraz tuzu ve baharatını ilave edin. Birkaç dakika daha karıştırdıktan

sonra kıyılmış maydanozu ekleyin. Ocaktan alıp ılınmaya bırakın. Ayvaları ısıya

dayanıklı bir kaba aktarın. Ortalarına kıymalı karışımdan paylaştırın. Ayva dolmalarını

ısıya dayanıklı bir kaba yerleştirin. Üzerlerine birer çay kaşığı tereyağı yerleştirin. 190

dereceye ayarlı fırında, 15 dakika pişirin. Sıcak servis yapın.

31


6

Kişilik

Çıtır Tavuklar

Malzemeler:

• 2 adet tavuk göğüs eti

• 1 su bardağı süt

• 1 yemek kaşığı rendelenmiş

Hindistan cevizi

• 1 çay kaşığı zerdeçal

• 2 adet yumurta

• 1 çay kaşığı kırmızı toz biber

• 1 kase galeta unu

• Kızartmak için sıvı yağ

Dip Sosu İçin:

• 1 su bardağı haşlanmış nohut

• 2 yemek kaşığı labne

• 2 diş sarımsak, havanda ezilmiş

• 3 yemek kaşığı zeytinyağı

• Yarım demet dereotu, kıyılmış

• Tuz

Hazırlanışı:

Tavuk göğüs etini parmak gibi kesip kapaklı bir kaseye

aktarın. Üzerine sütü, rendelenmiş Hindistan cevizini ve

zerdeçalı ilave edin. İyice karıştırıp kapağını kapatın. Bu

şekilde buzdolabında birkaç saat dinlendirin. Dip sosu

için; İyice yumuşayana kadar haşladığınız nohutları,

labneyi, havanda ezilmiş sarımsakları, zeytinyağını ve

tuzu ekleyin. Mutfak robotunda püre kıvamında ezin. En

son kıyılmış dereotunu ilave edip karışırın. Tavuk etlerini

kızartmak için yumurtayı tuz ve kırmızı toz biberle

birlikte çırpın. Dinlendirdiğiniz tavuk eti parçalarını önce

baharatlı yumurtaya, sonra da galeta ununa bulayın.

Kızgın yağda kızartın.

İnci’nin Notu:

Humusa yakın bir lezzetteki dip sosun yerine sarımsaklı

süzme yoğurdu da tercih edebilirsiniz.

32


8

Kişilik

Kabak Çiçeği Dolması

Malzemeler:

• 2 kutu kabak çiçeği (20-24 adet)

• 1 çay bardağı sızma zeytinyağı

• 1,5 su bardağı pirinç

• 4 adet orta boy soğan

• 2 çay kaşığı toz şeker

• 1 küçük paket dolmalık fıstık

• 1 küçük paket kuş üzümü

• 1’er çay kaşığı yenibahar,

kimyon, karabiber

• Yarım demet taze nane

• Yarım demet dereotu

• Tuz

İnci’nin Notu:

Dolmaları servis ederken üzerine

1 adet limonun suyunu sıkabilirsiniz.

Hazırlanışı:

Pirinci 1’er tatlı kaşığı tuz, limon suyu ilave edilmiş ılık suda yarım saat bekletin. Daha

sonra bol suyla birkaç kez yıkayıp süzün. Pirinciniz hazırdır. Kuş üzümlerini ılık suda

15-20 dakika kadar bekletin. Tencereyi ocağın üzerine alın. Tencere iyice ısınınca çok

ince kıyılmış 2 adet soğan, toz şeker ve 2-3 yemek kaşığı zeytinyağı ile birlikte, soğanlar

iyice yumuşayıp karamelize olana dek pişirin.

Pirinci ilave edin. Sürekli karıştırarak 10 dakika boyunca kavurun. Dolmalık fıstıkları,

suda bekletip süzdüğünüz kuş üzümlerini, tuzu ve baharatını ilave edin. Birkaç kez

karıştırdıktan sonra 1 su bardağı sıcak suyu ilave edin. Önce yüksek ateşte 1 dakika

kadar pişirin. Daha sonra ateşi kısın. Tencerenin kapağını kapatın ve pirinç suyunu

çekene dek pişirin. Pirinçler suyunu çekince kıyılmış yeşillikleri ilave edin. İç harcı

karıştırıp soğumaya bırakın.

Kabak çiçeklerinin içindeki sarı kısımlarını, kabak çiçeğinin yapraklarını yırtmadan

özenle temizleyin. Daha sonra aynı şekilde özenle yıkayıp süzün.

Hazırladığınız iç malzemeyi kabak çiçeklerinin içlerine doldurun. Yapraklarını üst üste

gelecek şekilde kapatın.

Halka halka doğranmış kalan 2 adet soğanı tabanı düz bir tencerenin dibine, hiç boşluk

kalmayacak şekilde yerleştirin. Üzerlerine doldurduğunuz kabak çiçeği dolmalarını,

çiçeklerin ağız kısmı ucuca gelecek şekilde (dolmalar pişerken pirinçler dağılmasın

diye) yerleştirin. Kalan zeytinyağını ve 1 çay bardağı suyu dolmaların üzerine dökün.

Tencerede önce yüksek ateşte birkaç dakika pişirin, daha sonra ateşi kısıp tencerenin

kapağını kapatın. 15 dakika sonra ocaktan alın.

33


4

Kişilik

Limonlu Bulgur Pilavı

Malzemeler:

• 1,5 su bardağı bulgur (tercihen ince ve pilavlık)

• 2 yemek kaşığı tereyağı

• 2 yemek kaşığı sıvı yağ

• 1 adet büyük boy soğan

• 1 adet küçük boy kapya biber

• 2 adet sivri biber

• 1 adet limonun rendelenmiş kabuğu

• 1 çay kaşığı kuru nane

• Tuz

Hazırlanışı:

Sıvı yağı tencerede ısıtıp ince kıyılmış soğanları karamelize olana

dek pişirin. İnce doğranmış biberleri de ilave edin. Birkaç dakika

kavurduktan sonra bulguru ilave edin. Birkaç kez karıştırıp 1,5

su bardağı sıcak suyu ekleyin. Önce yüksek ateşte birkaç taşım

kaynatın, daha sonra ateşi kısıp tencerenin kapağını kapatın.

Bulgurlar suyunu çekene dek pişirin. Ocaktan almadan birkaç

dakika önce küp küp doğranmış tereyağını, kuru naneyi, tuzu

rendelenmiş limon kabuğunu ekleyin. Karıştırıp tekrar kapağını

kapatın. Birkaç dakika sonra ocaktan alın, kapağını açmadan 10

dakika kadar demlendirin.

34


8

Kişilik

Soğan Dolması

Malzemeler:

• 4 adet büyük boy beyaz soğan

• 1 çay bardağı sızma zeytinyağı

• 2 su bardağı pirinç

• 2 adet orta boy soğan

• 1 tatlı kaşığı toz şeker

• 1 küçük paket dolmalık fıstık

• 1 küçük paket kuş üzümü

• 1’er çay kaşığı yenibahar,

kimyon, karabiber

• Yarım demet taze nane

• Yarım demet dereotu

• Tuz

Hazırlanışı:

Pirinci 1’er tatlı kaşığı tuz, limon suyu ilave edilmiş ılık suda yarım saat bekletin. Daha

sonra bol suyla birkaç kez yıkayıp süzün. Pirinciniz hazırdır. Kuş üzümlerini ılık suda

15-20 dakika kadar bekletin. Soğanların kabuğunu soyun, kaynayan suyun içine atın.

Yarım saat kadar pişirin. Daha sonra tencerenin içinden süzerek alın, akan suyun

altında süzerek soğutun. Soğuyan soğanların uçlarını keskin bir bıçak yardımıyla kesin.

Soğanlar haşlandığı için katmanlarından kolayca çıkacaktır. Tencereyi ocağın üzerine

alın. Tencere iyice ısınınca çok ince kıyılmış soğanlar, toz şeker ve 2-3 yemek kaşığı

zeytinyağı ile birlikte, soğanlar iyice yumuşayıp karamelize olana dek pişirin.

Pirinci ilave edin. Sürekli karıştırarak 10 dakika boyunca kavurun. Dolmalık fıstıkları,

suda bekletip süzdüğünüz kuş üzümlerini, tuzu ve baharatını ilave edin. Birkaç kez

karıştırdıktan sonra 2 su bardağı sıcak suyu ilave edin. Önce yüksek ateşte 1 dakika

kadar pişirin. Daha sonra ateşi kısın. Tencerenin kapağını kapatın ve pirinç suyunu

çekene dek pişirin. Pirinçler suyunu çekince kıyılmış yeşillikleri ilave edin. İç harcı

karıştırıp soğumaya bırakın.

Hazırladığınız iç malzemeyi her soğan katmanının içlerine doldurun.

Soğan dolmalarını tabanı düz ve geniş bir tencereye yan yana yerleştirin. Kalan

zeytinyağını ve 1 su bardağı suyu dolmaların üzerine dökün. Tencerede önce yüksek

ateşte birkaç dakika pişirin, daha sonra ateşi kısıp tencerenin kapağını kapatın. 20

dakika sonra ocaktan alın.

35


4

Kişilik

Yeşil Mercimek Yemeği

Malzemeler:

• 1 adet büyük boy soğan

• 3 yemek kaşığı sıvı yağ

• 1 tatlı kaşığı tereyağı

• 1 tatlı kaşığı biber salçası

• 1 tatlı kaşığı domates salçası

• 1 adet orta boy kapya biber

• Yarım demet taze soğan

Hazırlanışı:

Yeşil mercimekleri yıkayıp süzün. Tencereye aktarın. Üzerini geçecek kadar suyunu

ilave edin. Su kaynayınca 10 dakika haşlayın. Daha sonra suyunu süzün.

Soğanı yemeklik doğrayıp sıvı yağ ve tereyağı karışımında, yumuşayana kadar

kavurun. İnce doğranmış kapya biberleri ve salçaları ilave edin. 5 dakika daha

kavurun. Diri kıvamda haşladığınız yeşil mercimekleri ilave edin. Üzerini iki parmak

geçecek kadar sıcak su ilave edin. Orta ateşte, 15 dakika pişirin. Ocaktan almadan

önce yarım demet çok ince kıyılmış taze soğan ekleyebilirsiniz. Sıcak servis yapın.

İnci’nin Notu:

Son dönemlerde yeşil mercimeği filizlendirip salatalara ve yemeklere ekleyip

lezzetlendirmek moda oldu. Siz de dilerseniz yeşil mercimek yemeğinizi yarım avuç yeşil

mercimek filizi ile tatlandırabilirsiniz.

36



Yapım: İnci BAK

Fotoğraflar: Hande GÖKSAN Yapım Asistanı: Büşra GÖZÜAÇIK

Tadıyla şifasıyla

kış sebzeleri

Mevsimin bu soğuk günlerinde, kışın en lezzetli sebzelerini kullanarak şifasını hissedelim

istedik ve karşınızda mevsimin en güzelleriyle hazırlanan pratik yemekler!

4

Kişilik

Pancar

Çorbası

Malzemeler:

• 1 adet büyük boy pancar ve birkaç yaprağı

• 1 adet havuç

• 1 adet orta boy patates

• 1 adet beyaz soğan

• 1 çorba kaşığı zeytinyağı

• 1 çorba kaşığı tereyağı

• 2 diş sarımsak

• 1 paket labne peyniri

• Taze çekilmiş tuz ve karabiber

Hazırlanışı:

Pancarı, havucu ve patatesi küp küp doğrayın.

Pancar yaprağını da ince ince kıyın.

Soğanı ince kıyıp zeytinyağı ve tereyağı

karışımında kavurun. İnce kıyılmış sarımsakları

ve pancar yapraklarını da ekleyin.

Birkaç dakika kavurup doğradığınız pancarı

ekleyin. Birkaç dakika daha kavurun. Daha

sonra sırasıyla havucu ve patatesi ilave

edin. 5 dakika daha kavurduktan sonra 1

litre kadar sıcak su ekleyin. Orta ateşte,

pancarlar yumuşayıncaya kadar pişirmeye

bırakın. Ocaktan almaya 5 dakika kala tuzu

ve karabiberi ekleyerek tatlandırın. Ocaktan

alın, labne peynirini ekleyin, blender yardımı

ile pütürsüz bir kıvam elde edene kadar

iyice ezin. Tekrar ocağın üzerine alın. Bir

taşım kaynatıp ocaktan alın. Sıcak servis

yapın.

38


6

Kişilik

Brokolili Kiş

Malzemeler:

• 150 gram elenmiş un

• 50 gram mısır nişastası

• 1 çay kaşığı karbonat

(1 çorba kaşığı limon suyunda eritilmiş)

• 70 gram margarin veya tereyağı (soğuk)

• 1-2 tatlı kaşığı su

• Bir tutam tuz

• 2 adet yumurtanın sarısı

Sosu İçin:

• 100 ml. krema

• 100 gram labne peyniri

• 2 adet yumurtanın sarısı

• Birer tutam tuz ve karabiber

• Bir tutam rendelenmiş muskat cevizi

İç Dolgusu İçin:

• 1 çorba kaşığı tereyağı

• 1 çorba kaşığı zeytinyağı

• 1 adet orta boy soğan

• 2 diş sarımsak

• 300-400 gram brokoli

• Birer tutam tuz ve karabiber

Üzeri İçin:

• 1 kase ufalanmış lor peyniri

Hazırlanışı:

Tereyağını küçük küpler halinde kesip buzlukta 10 dakika kadar

bekletin. Elenmiş unu ve nişastayı yoğurma kabına alın. Bir tutam

ekleyip harmanlayın. Buzdolabından çıkardığınız tereyağını, suyu,

limonlu karbonatı ve yumurta sarılarını ilave edin. Pürüzsüz bir

hamur elde edinceye kadar yoğurun. Hamuru toparlayıp streç

filme sarın ve buzdolabında 3 saat bekletin.

İç dolgu malzemesi için; Yağları tavada ısıtıp küp doğranmış soğan

ile kıyılmış sarımsakları kavurun. Küçük parçalara ayırdığınız

brokolileri ilave edin. 5 dakika daha kavurduktan sonra tuzunu ve

karabiberini ekleyip tatlandırın. Ocaktan alıp soğumaya bırakın.

Sosu için; Tüm malzemeyi çukur bir kapta iyice çırpın. Dinlendirdiğiniz

hamuru merdane yardımı ile tart kalıbına kolayca yerleştirecek

şekilde açın. Hafif un serpilmiş tart kalıbına hamuru yayın.

Bir çatal yardımı ile hamurun üzerini kalıbın tabanına değmeyecek

şekilde çizin. Tart hamurunu önceden ısıtılmış 190 dereceye

ayarlı fırında, 15 dakika kadar ön pişirmesi için hafifçe kızartın.

Fırından alın ve hazırladığınız iç dolgu malzemesini yayın, sosunu

da malzemenin üzerine dökün. En son ufalanmış lor peynirini de

serperek 170 dereceye ayarlı fırına verin. 15 dakika daha pişirdikten

sonra fırından alın. Sıcak sıcak servis yapın.

39


6

Kişilik

Ekmek Hamurunda

Ayvalı Tatlı

Malzemeler:

• 2 adet hazır ekmek hamuru

• 1 çorba kaşığı tereyağı

• 1 çorba kaşığı pudra şekeri

Ayvalı Tatlı İçin:

• 2 adet ayva

• 1 su bardağı toz şeker

• 1 çay kaşığı tarçın

• 1 çay kaşığı limon suyu

• 1 kahve fincanı su

Hazırlanışı:

Ayvaların kabuğunu soyun, kalınca dilimleyip oda ısısında kararması

için 1 saat kadar bekletin. Ayva dilimleri iyice kararınca tencereye

alın, üzerine şekeri, tarçını ve 1 kahve fincanı suyu ilave edin. Yüksek

ateşte kaynamaya başlayınca ateşi kısın, ayvalar yumuşayınca limon

suyunu ekleyin, hemen ocaktan alın. Hazır ekmek hamurunun

içine oda ısısında yumuşamış tereyağını ve pudra şekerini ekleyin.

Yoğurup fırın tepsisine elinizle bastırarak yayın. Üzerini kürdan

yardımı ile tabanına değmeyecek şekilde delikler oluşturun ki

pişerken fazla kabarmasın. Hamuru 200 dereceye ayarlı fırında, 10

dakika pişirin. Fırından alın, oda ısısında soğuyunca ayva dilimlerini

yerleştirin. Tekrar fırına verin. Hamur iyice kızarınca fırından alın.

Dilimleyip servis yapın.

40


4

Kişilik

Havuçlu

Bulgur Pilavı

Malzemeler:

• 1 su bardağı pilavlık bulgur

• 1 adet soğan

• 1 çorba kaşığı tereyağı

• 2 çorba kaşığı zeytinyağı

• 2 su bardağı su

• 2 adet orta boy havuç

• Tuz, karabiber

• 1 tatlı kaşığı kuru reyhan

Hazırlanışı:

Havucun kabuğunu kazıdıktan sonra salatalık soyacağı ile çok ince dilimlere ayırın. Ayrı

bir tavada 1 çorba kaşığı zeytinyağı ile birlikte birkaç dakika kavurun.

Soğanı ince kıyıp zeytinyağı ve tereyağı karışımında kavurun. Bulguru ekleyin. Birkaç

dakika kavurduktan sonra ayrı bir tavada kavurduğunuz havucu ilave edin. Karıştırıp

sıcak suyu, tuzu ve karabiberi ekleyin. Birkaç taşım kaynayınca ateşi kısın. Suyunu

çekene kadar pişirin. Ocaktan alın, 1 çorba kaşığı kıyılmış kuru reyhan ekleyerek

tatlandırın.

41


6

Kişilik

Ayvalı ve Etli Güveç

Malzemeler:

• 1 kilo kuzu kuşbaşı et

• 500 gram arpacık soğan

• 2 çorba kaşığı tereyağı

• 4-5 diş sarımsak

• 6-7 adet kuru kayısı

• 1 tatlı kaşığı biber salçası

• 1 adet büyük boy ayva

• 7-8 adet Kanlıca mantarı

• Tuz

• 1 tatlı kaşığı tane karabiber

Hamuru İçin:

• 2,5 su bardağı un

• 1 adet yumurta

• 100 gram tereyağı

(oda ısısında yumuşamış)

• Tuz, kırmızı toz biber

• 1 dal kıyılmış taze biberiye

• 1 çay kaşığı kabartma tozu

Üzeri İçin:

• Taze kekik dalları

• 1 adet yumurtanın sarısı

Hazırlanışı:

Hamuru için; Tüm malzemeyi hamur yoğurma kabına alın.

Pürüzsüz bir hamur elde edinceye kadar yoğurun. Arpacık

soğanların kabuğunu soyun. Kanlıca mantarlarının dış

yüzeyini nemli bir bezle sildikten sonra kalınca dilimleyin.

Tercihen döküm tenceresini orta ateşte ısıtın. Eti ekleyin.

Suyunu çekene dek kavurun. Arpacık soğanları, tereyağını

ve sarımsakları ilave edin. Sürekli karıştırarak 5 dakika

pişirin. Küp doğranmış ayva ile kuru kayısıları, tane

karabiberleri,1 kahve fincanında inceltilmiş biber salçasını

ve tuzu ekleyin. Arada bir karıştırarak 15 dakika daha

kavurun. Mantarları ekleyin. Karıştırıp kapağını kapatın,

kısık ateşte mantarlar yumuşayıncaya kadar pişirin.

Etli yemeği ocaktan alın. Ilınınca ısıya dayanıklı kaplara

paylaştırın. Kapların üzerine hazırladığınız hamurdan

kenarlarından bastırarak yayın, üzerlerine de yumurta

sarısı sürün, taze kekik dallarını hafifçe batırın. Servis

yapmadan önce 200 dereceye ayarlı fırında, hamur iyice

kızarıncaya kadar pişirin.

42


Tam bir mutfak sevdalısı

Sİnan Çalışkanoğlu

Fotoğraflar: Murat Şanlı

“Güldür Güldür” ekibinden ünlü oyuncu

Sinan Çalışkanoğlu, aynı zamanda yöresel

mutfağın hayranı çıktı… Selena, Türk Malı,

Kertenkele ve İlk Buluşma gibi “Mucize 2

Aşk” filmindeki performansı ile de adından

söz ettiren Çalışkanoğlu ile Hatay lezzetlerini

konuştuk…

Mutfakla aranız nasıl?

Mutfakla aram hep çok iyi ama tüketici olarak.

Güzel yemek yemeyi özellikle yöresel

lezzetleri ve doğal ürünleri yemeyi severim.

Yemek yapar mısınız?

Yumurta kırarım ve makarna yapabilirim.

Annem çok güzel yemek yaptığı için yemek

yapmayı öğrenmek zorunda kalmadım. Şu

anda da yemeklerimizi eşim yaptığı için

benim hiçbir şey yapmama gerek kalmıyor

zaten.

Yemek seçer misiniz?

Seçerim tabii. Kokusuna bile dayanamadığım

yemekler var mesela. Kereviz ve bamya

asla yemediğim yemeklerdir.

Belli bir yöre var mı özellikle sevdiğiniz?

Turnelerden dolayı pek çok şehre gidip, o

yörenin en özel ve güzel yemeklerini tatma

imkanım oluyor. Türkiye’nin her yerinde çok

güzel yemekler ve değişik lezzetler var tabii

ama son iki yıldır favorim, Hatay mutfağı.

Zaten UNESCO tarafından gastronomi şehri

listesine alınmış, lezzetini ispatlamış bir

mutfak.

“400’ü aşkın yemek çeşidi var”

Hatay mutfağı ile nasıl tanıştınız?

Benim, bu mutfakla tanışmama eşim sebep

oldu. Kendisi Hataylıdır ve çok güzel yemek

yapar. Hatay mutfağı, şehrin kültürü gibi çok

zengin ve kendine has karakteristik özellikleri

bir arada barındıran bir mutfak. Onlarca

medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehrin,

yeme içme alışkanlıkları ve kendine has

tariflerinin ne kadar bol ve çeşitli olduğuna

şaşırmamak lazım. Mutfağı da kültürü gibi

renkli ve özel.

Bu çeşitliliği biraz anlatır mısınız?

Bir kere özgün ve çok çeşitli reçeteleri olan

bir mutfak. 400’ü aşkın yemek tarifi var.

Bunlardan 200’ü tamamen özgün. 40 adet

tarif ise unutulmuş reçetelerden oluşuyor.

Osmanlı mutfağında 300 civarı tarif olduğunu

göz önünde bulundurursak. Hatay mutfağının

neden bu kadar özel olduğu sorusuna

cevap vermiş oluruz. Ben bu yemeklerin

ancak yüzde 10 kadarını tatmışımdır. Daha

yiyecek çok şey var.

Hatay mutfağının lezzet ve çeşitliliği

dışında cazip bir yanı var mı?

Bence, Hatay mutfağının en ilginç yanı,

geleneklerinin olması. Özenle hazırlanmış

bir yemek size sunulduğunda bunu tek

başına yiyemiyorsunuz. Her yemek mutlaka

başka bir yemekle tamamlanıyor. Yemekler

genel olarak ikili sunumlar şeklinde oluyor.

Olmazsa olmazları var. Bir nevi yazılı

olmayan kurallar ve kaideler gibi. Mesela

bir yemek yemek istiyorsunuz, yemeği

sunan kişi yanında bir yemek daha servis

ediyor. “Bununla beraber yemezsen, tadı

çıkmaz” gibi bir anlayış var. Benim hiç

şikayetçi olmadığım ve sonuna kadar keyfini

çıkardığım bir gelenek bu.

11. yüzyıldan gelen ‘tüffahiye’

Bunun yanı sıra 2 bin yıl önce yapılan bir

yemeği, hiçbir değişiklik olmadan hala

yiyebiliyor olmanız da hem şaşırtıcı hem

de harika. Zamanda yolculuk yapmak gibi

bir şey. Ne pişirme usulü ne baharatı ne de

sunumu değişmeden aynı şekilde korunmuş

ve gelmiş. Mesela eşim evde 11. yüzyıldan

kalma ‘Tüffahiye‘ diye bir yemek yapabiliyor.

Hataylılar her koşulda ve her malzemeden

inanılmaz lezzette yemekler yapabiliyorlar.

Hatay’da aç kalmanız neredeyse imkansız

gibi bir şey. Zaten sofrada bile bir sonra ki

öğünde yenecek olan yemeğe karar veriliyor.

Örneğin öğle yemeği yiyorsunuz. Akşama da

şunu yiyelim gibi bir takım konuşmalar oluyor.

Böyle bir şehrin yemek konusunda bu

kadar ilerlemiş olmasına şaşırmak mümkün

değil.

Hatay mutfağından favori yemeğiniz

hangisi?

Tariflerin tamamını tadamamış olmama

rağmen benim listem gerçekten uzun ama

1.sırada, ‘Tepsi Kebabı ‘var. Hataylılar ve

Hatay’a gelenlerin en favori yemeği. Hatay’da

sabah, öğlen akşam her an her yerde

yiyebildiğiniz bir yemek. Evde de yapılabiliyor

ama taş fırında pişirilip, tırnaklı pideyle

servis edilmiş halini sözcüklerle anlatmak

yetersiz. Tek başıma bir tepsi yiyebilirim.

Başka yerlerde de benzer tarifleri olan bir

yemek ama Hatay’da yediğim tepsi kebabının

eşi benzeri yok. Bunun dışında Hatay’a

özgü çiğ köfte, çeşitli mezeler ve tabii ki

tatlılar var.

Tepsi Kebabı”nın tarifini verdi

Bu tarifi bizimle paylaşır mısınız?

Tepsi kebabı, yarım kilo veya bir kilo kaburga

etinden hazırlanıyor. Diğer malzemelerin

yoğunluğu etin miktarına göre belirleniyor.

Kaburga eti, zırhtan geçirilerek güzelce kıyılıyor.

İçine, soğan, maydanoz, kapya biber,

sivri biber ve sarımsak gibi malzemeler de

eklenip onlar da zırhtan geçiriliyor. Daha

sonra karabiber ve tuz eklenip bir güzel

yoğuruluyor. Yoğurma işlemi bitince, malzeme

tepsiye yayılıyor. Üzeri, domates ve sivri

biberle süslenip, taş fırına gönderiliyor. 10/

15 dakika da pişiriliyor. Sıcak sıcak, afiyetle

yeniyor.

Künefeye gelecek olursak, favoriniz

hangisi tatlı?

Peynirli künefe tabii ki tartışmasız ilk sırada

yani ben Hatay’da yiyene kadar hiç künefe

yemiş saymıyorum kendimi. Bence Türkiye’nin

en iyi künefesi. Bol peynirli bol fıstıklı

çıtır çıtır ve sıcak. Künefenin yanı sıra yine

sıcak sıcak yenen ‘Müşebbek’ (halka tatlısı)

ve peynirli irmik helvası. Bir de soğuk yenen

‘haytalı’ var. Adana’ya ait Bici Bici’ye benziyor

ama Haytalı sunum ve tat olarak daha

farklı. Hayatlılar’ın dediği gibi ‘Haytalı Bici

bici değildir.

Yemek seçtiğinizi söylemiştiniz, Hatay

mutfağından sevmediğiniz yemek var mı?

Evet maalesef var. Sürk peynirini sevmiyorum

bana biraz ağır geliyor çünkü bir takım

yoğun baharatların taze çökelekle yoğrulup

daha sonra küflendirilmesiyle hazırlanan

bir kahvaltılık türü. Eşim bayılır hatta aşırı

küflüsünü sever ancak ben bir türlü kokusundan

dolayı sevemedim.

43


Röportaj: Hatice Ünal Bilen

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

Emine Akın:

Obezite ameliyatları çare değil!

Vücut sağlığında ‘bütüncül’ bir başarı

elde etmek üzere Alkali Life Center

bünyesinde kapsamlı çalışmalarını

sürdüren Klinik Biyokimya Uzmanı

Dr. Emine Akın, röportajımızın ikinci

bölümünde hastalıksız yaşamın sırlarını

ve aşırı kilo sorununa yönelik çözüm

önerilerini paylaştı…

Emine Hanım, hastalıksız bir

yaşam ve sağlığımızı etkileyen

risk faktörleri için öneriniz

nedir?

Doğallıktan uzaklaşmamak ve vücuda

bir bütün olarak bakmak çok önemli.

Aslında sağlıklı yaşam bir puzzle yani

yap-boz tablosu gibi. Yani sağlığımızı

etkileyen birçok faktör var. Bunların

her biri ayrı ayrı önemli ve her birinin

düzenlenmesi gerekir. Toplum sağlığına

ne yazık ki sadece estetik ve fiziksel

güzellik yönüyle bakılıyor. Ancak işin

gerçeği bu değil. Medyada fazla kilo ve

obezite konusu hep önde, çünkü estetik

kaygıyı daha çok önemsiyor toplum.

Şunu özellikle belirtmek istiyorum, normal

kiloda olup, aynı zamanda insülin

direnci olan insanlar da var. Aşırı kilo

problemi, herkeste ilk olarak ortaya

çıkan bir problem değil. Her bireyin

hücresel temelli eksiklik, yetersizlik ve

problemlerden kaynaklanan, zamanla

şikayetler veya hastalıklar olarak gün

yüzüne çıkan genel bir sağlık tablosu

söz konusu. Hücresel düzeydeki problemlerin

şikayet veya hastalık olarak

ortaya çıkması belli bir süreyi gerektirir.

Çünkü vücudumuz, hücrelerimiz

problemleri ve eksiklikleri kendi denge

ve destek sistemleriyle sürekli gidermeye

çalışır. Ancak bunun da bir sınırı

ve kapasitesi var. Bu kapasiteyi aştığınızda,

işte o zaman şikayetler bir bir

ortaya çıkmaya başlıyor. Bir bakmışsınız,

alerjik cilt problemleri, baş ağrıları,

sürekli yorgunluk, kabızlık, kan şekeri

dengesizlikleri, tansiyon dengesizlikleri

ve benzeri şikayetler başlamış. Tüm

bunlar aslında vücudun uyarı işaretleridir.

Bunları dikkate alıp temelden

çözümlemez, beklerseniz veya geçici

çarelerle zaman kaybederseniz, bir de

bakmışsınız, size diyabet, bağırsak hastalıkları,

fibromiyalji, yüksek tansiyon

veya daha başka hastalıkların teşhisi

konmuş.

Kişiyi hastalık sonrası bekleyen

diğer riskler neler olur peki?

Bir hastalık ortaya çıktıktan sonra,

diğerlerinin de ortaya çıkması kolaylaşır.

Çünkü temelde vücut bir bütündür

ve bütün organlar, sistemler birbiriyle

ilişkilidir. Örneğin, insülin direnci veya

diyabeti olan kişilerde yüksek tansiyon

problemi de kısa sürede ortaya

çıkabilir. Toplumda bunun örnekleri

çok yaygın. İşte bu sebeple, şikayetlerin

temel sebeplerini anlayıp çözerek

ortadan kaldırmak çok önemli. Çünkü

bu şekilde başka hastalıkların da ortaya

çıkmasını temelden önlemiş oluyoruz.

Bu noktada uyguladığımız yöntem de,

tamamen hastalık ve şikayetlerin hücresel

sebeplerine odaklanarak iyileştirmek

ve düzeltme yapmak olmakta. Mesela,

şiddetli alerjik problemlerle gelen

bir hastamda aynı zamanda fazla kilo,

insülin direnci ve hipertansiyon problemleri

de vardı. Ama bize başvurma

sebebi sadece bu ciddi alerjik durumdu.

Yaşam kalitesini çok olumsuz etkiliyordu

çünkü. Uyguladığımız programla

hem alerjik problemleri iyileşti hem

de insülin direnci ve yüksek tansiyonu

düzeldi. İlaca ihtiyacı kalmadı. Bu arada

zaten ideal kilosuna da kavuştu.

44

Sağlıklı yaşamda mikropların

da ayrı bir önemi var

Bu arada belirtmek istediğim çok

önemli bir nokta daha var. Vücudumuzda

bizimle birlikte yaşayan trilyonlarca

bakteri yani mikrop var. Buna literatürde

‘mikroflora’ diyoruz. Mikrofloranın

önemi son 15- 20 yıldır bilimsel alarak

daha yoğun araştırılıyor. Çünkü daha

önceleri mikropların hepsi kötü ve

zararlı olarak biliniyordu. Ancak araştırmalar,

bütün mikropların kötü olmadığını

hatta bazılarının çok da faydalı

olduğunu ve onlarsız sağlıklı bir yaşamın

mümkün olamayacağını gösteriyor.

Dünyada sadece bu konuya özel düzenlenen

uluslararası toplantılar, kongreler

var. Bunları çok yakından takip edip

katılıyorum. ‘’İdeal Vücudun Sırları ‘’

kitabımda bu konu için ayrı bir bölüm

var. Bu bölümde son yıllarda bu konuda

yapılan bilimsel araştırmalara ve

gelişmelere de yer verdim. Ve konunun

hangi boyutlara ulaştığını da detaylı bir

şekilde yazdım. Özellikle çağımızın en

büyük sağlık problemlerinden biri olan

‘’Antibiyotik Direnci ’’ ile çok yakından

ilişkili bu mikroflora konusu. Sağlıkta

ve hastalıkta çok önemli rolleri var bu

mikropların. Faydalı ve zararlı olanları

var. Bizim yediğimiz, içtiğimiz her şey;

kullandığımız ilaçlar, yaşam alışkanlıklarımız

bile trilyonlarca bakteriyi

etkiliyor. Bunları da hesaba katarak,

hayatımızda sağlıkla ilgili düzenlemeler

yapmamız gerekiyor. İnsan sağlığında

ve özellikle hastalıkların tedavisinde

faydalı bakterilerin etkileri çok önemli.

Bizim yapmamız gereken ise, vücudumuzdaki

faydalı bakterileri destekleyen

beslenme ve yaşam alışkanlıkları

edinmek.

Uykunun sırrı hala tam olarak

çözülmüş değil

Hareketli bir yaşam sürmek ve uyku

da çok önemli. Uykunun sırrı hala tam

olarak çözülmüş değil. Uykuda vücudun

birtakım yenilemeler yaptığını, enerji

depoladığını, toksinlerden kendini arındırdığını

yani detoks sistemlerini muazzam

kullandığını ve vücudu temizlemeye

yönelik çalıştığını biliyoruz. Az uyuyan

birinin tatlıya daha meyilli olduğu da bir

gerçek. Çünkü vücut toparlayamadığı

enerjiyi kısa yoldan tatlıyla elde etmeye

çalışıyor. Vücudun o kadar doğal içgüdüleri

var ki, biz birçok şeyi irademizle

yaptığımızı zannediyoruz. Ama öyle

değil. Vücut iç ortamındaki dengesizlik-


ler arttıkça, beslenme seçimleriniz de o

ölçüde sağlıksız olur. Burada iradesizlik

diye bir şey yoktur. İç ortamdaki dengeyi

tekrar kurduğunuzda, zaten sağlıksız

seçimler yapamazsınız. Önemli olan bu

dengeyi kurmak.

Tatlıcı dükkanının önünden tatlı yemeden

geçemeyen bir hastam vardı

mesela. Üç aylık bir programla sorunu

adım adım çözmeyi başardık. Bununla

bağlantılı birçok şikayeti de ortadan

kalktı. Çünkü vücutta hücresel düzeyde,

ona o tatlıyı isteten ve yediren olumsuz

bir mekanizma var. Bu sorunu çözdüğünüzde,

tatlıya düşkünlük de ortadan

kalkıyor. İnsanlar boşuna iradesizim

diye kendini suçlamasın yani. Ben bunları

anlattığımda çok şaşırıyorlar. Bunu

hiç duymamıştık diyorlar. Bir yandan

da çok memnun oluyorlar. Özellikle

yıllarca diyet yaparak, kendini zorlayan

ve diyetten çıkınca da kat kat daha

fazla kilo alan ve üzerine birçok sağlık

problemi eklenen kişilerle uyguladığımız

bu yöntemle çok kısa sürede çok

güzel sonuçlar alıyoruz. İşte bu yöntemin

en sevdiğim taraflarından biri

de uygulamalarımızın sadece vücudun

bir bölümünü değil, vücudun bütünsel

olarak iyileşmesini sağlaması.

Bütün dünyada sağlığa bütüncül

yaklaşımla ilgili çalışmalar

gittikçe artıyor

Buna literatürde ‘İntegratif Tıp’ adı veriliyor.

Yani hastanın iyileşme sürecinde

aktif rol oynadığı ve sağlığını etkileyen

faktörlerin ayrı ayrı düzenlendiği

ve yönetildiği bir bakım ve iyileştirme

sistemi. Yapılan istatistik çalışmalar

bize dünya nüfusunun hızla yaşlandığını

gösteriyor. Ancak bir yandan da hızla

artan diyabet, obezite, kalp hastalıkları,

Alzheimer, kanser vb. gibi ciddi kronik

hastalıklar var. Yani hasta ve yaşlı

nüfuslar ülkelerde hızla artıyor. Dünya

artık sağlıklı yaşlanmanın çarelerini

arıyor. Bu kapsamda, çalışmalarımla

ilgili olarak geçtiğimiz temmuz ayında

Birleşmiş Milletler Cenevre’de 2019

Dünya Sağlıklı Yaşlanma Yılı kapsamında

yapılan Health and Wellbeing

başlıklı bir oturuma konuşmacı olarak

davet edildim. Bu yönde yapılan birçok

çalışma var. Bu konuda koruyucu tıp

bilgileri ve uygulamaları çok önemli.

Bunları anlattım orada. Ülkelerin çoğu

artık bu konularda ulusal politikalar

geliştiriyor. Umarım ülkemizde de bu

konularda hızlı atılımlar yapılır. Sağlıklı

genç nesiller için de bunlara ihtiyacımız

var. Dünyada bu konudaki çalışmaları

arttırmak ve hızlandırmak amacıyla,

Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2020-

2030 yılları arası 10 yıllık dönem, Sağlıklı

Yaşlanma Onyılı ilan edildi.

Aralık ayı başında da İran’da Tahran

Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bu konuyla

ilgili bir kongrede sunumum vardı.

Çok ilgi çekti ve dikkatle izlendi orada.

Kongre sonrası Şiraz Üniversitesi Tıp

fakiltesi ve İran Üniversitesi’nden de ayrıca

özel davetler oldu. Oralarda da bu

özel toplantılara katılma imkanım oldu.

Sağlığa bütüncül yaklaşım yani integratif

tıp gerçekten çok önemli ve hastalıkların

hem tedavisinde hem de önlenmesinde

çok etkili bir yaklaşım. Çünkü

hasta aktif rol oynuyor kendi sağlıklı

yaşam sürecinde. Yani iyileşme sürecinde

eğitim de alıyor ve bu bilgilerle

sağlığını nasıl yöneteceğini öğreniyor.

Hastalıksız bir yaşamın ve sağlığın sürdürülebilir

olması çok önemli. İntegratif

tıp yaklaşımı da bunu sağlıyor.

Doğru bilgiye ulaşmak çok

önemli

Toplumu bu konularda bilgilendirmek

de çok önemli. Beni bu konularda da

arayanlar oldukça fazla. Sağlıklı olmak

için ne yapmamız gerektiğini tam olarak

bilmek ve uygulamak istiyoruz diyorlar.

Bu amaçla eğitim seminerlerimiz,

sağlıklı mutfak atölyelerimiz ve grup

eğitimlerimiz oluyor. Doğru bilgilenmek,

doğru uygulamaları sebepleriyle

birlikte öğrenmek çok önemli. Eğitimlerimizde

temel sebepleriyle birlikte bilgi

veriyoruz. Çünkü bu şekilde bilgi hem

kalıcı oluyor hem de bu bilgiye dayalı

uygulamaları kişi hayatında daha kolay

yapabiliyor. Mesela fazla kilo konusunda

insanlar çok sıkıntı yaşıyor ve

ne yapacağını bilemez halde. Aşırı kilo

problemini diyet yapar çözeriz diye düşünüyorlar.

Ancak bu kişilerin kabızlıkları,

baş edemedikleri yorgunlukları ve

bir türlü çözemedikleri karında şişkinlik

ve gaz şikayetleri de var mesela. Toplum

devamlı kiloya odaklandırıldığı için

görmüyorlar veya fark etmiyorlar diğer

problemleri. Fazla kilonun hücresel

düzeydeki sebepleri nedir bunu anlatıyorum.

Hücresel sağlığa odaklanmanın

en güzel tarafı çok yönlü bir iyileşme

sağlamasıdır. Örneğin kilo problemi

sebebi ile gelen bir hasta, bakıyor süreç

içinde alerji problemlerinden de kurtulmuş.

Kabızlığı da karaciğer yağlanması

da düzelmiş. Biz hastalarımıza hücresel

odaklı bir program uyguladığımız için

düzelmeler temelden itibaren başlıyor.

Ama diyet yaparken bu olmuyor, sadece

sistemler zorlanıyor, tekrar daha fazla

kilo alıyor ve hatta başka problemler

de ekleniyor, bir de depresyona giriyor

diyetten sonra.

45

Obezite ameliyatları çare değil

Özellikle değinmek istediğim bir konu

daha var ki, en az 13 farklı türü olan

obezite ameliyatlarını kesinlikle önermiyorum.

Çünkü ani ölümler oluyor,

hastalar operasyon sonrasında su dahi

içemiyor. Böbrek yetmezliğine giriyor

bu sebeple. Vücuttaki mineral, vitamin

eksiklikleri hayat boyu devam eder

hale geliyor. Beslenmemizi sağlayan ve

besin maddelerinin kana geçtiği yerler

mide, bağırsaklar ve genel olarak sindirim

sistemidir. Sindirim ve emilimin

yapıldığı yerler çok önemli. Bir arabanın

motoru gibi düşünebilirsiniz. Çinlilerin

çok beğendiğim bir benzetmesi ‘mide,

pişirme tenceresidir’ diye. Yani şu demek;

mide, besinlerin hazmedilip emilime

hazır hale getirildiği bir anlamda

pişirildiği en önemli organdır.

Kısaca, mide sağlıklı olmazsa besinlerden

vücut yeteri kadar faydalanamaz.

Bu süreçte mide asidinin de ayrı bir

önemi vardır. Vücutta midenin, dolayısıyla

sindirim sisteminin çok önemli bir

işlevi var. Bütün enerji bu sistemden

dağılıyor çünkü. Hastaların bir kısmı

operasyon sonrasında ölüyor. Bir kısmı

başka sistemlere yansıyan problemlerden

dolayı hayatını kaybediyor. Bir kısmının

başına ne geleceğini de biz 10-20

yıl sonra görebileceğiz. Çünkü gerçek

problemler bu süreçte ortaya çıkacak.

İnsanlar sürekli bir iksir arayışı içinde,

acele ediyor ancak obezite ameliyatları

kesinlikle çare değil. İnsanlık tarihi

boyunca midemiz lazımdı da, şimdiden

sonra mı gerekli olmamaya başladı?

diye soruyorum ben. Biz mekanik varlıklar

değiliz. Kesinlikle acele etmesinler,

hücresel sağlığa odaklanarak, doğru

teşhis ve uygulamalarla sorunlarına

çözüm bulabilirler. Ameliyat olanlara

da bakıyoruz, zaten fazla kilolarını bir

yıl gibi uzun bir vadede ancak verebiliyorlar.

Bunun için de mideyi kestirip

çöpe atmaya, bağırsaklarla ilgili kesip

biçme işlemlerine gerek yok. Vücudu

sakat bırakmaktır bu tür ameliyatlar.

Ve kesinlikle telafisi yok. Mideyi tekrar

ekleme şansınız yok. Bu sebeple her

şeyden önce vücudumuz, hücrelerimiz

nasıl çalışıyor, beslenme ne demek

bir okuyup, anlamak gerekiyor. Doğru

uygulamaları ancak doğru bilgilerle

yapabilirsiniz. Uygulamalar daha da

kolaylaşıyor o zaman.

Kitapları da okuyucularımıza bir başucu

kitabı, bir rehber kitap olması amacıyla

yazdım zaten. Sosyal medya sayfalarımızdan

da bilgi ve gelişmeler için bizi

takip edebilirler.


Yapım: İnci BAK

Fotoğraflar: Murat ERDOĞAN

Fırında en pratik

yemekler nasıl pişer?

Çok fazla mutfakta harcayacak vaktiniz yoksa ve mutfağı fazla dağıtmadan hazırlayacağınız

fırınlık yemekler hazırladık. En az bir çeşidi ilginizi çekecektir.

4

Kişilik

Tavuklu ve

Tane Hardallı

Fırın Yemeği

Malzemeler:

• 4 parça tavuk eti (tercihen kalça bölümü)

• 5-6 adet taze patates

• 1 demet maydanoz

• 6-7 adet arpacık soğan

• 1 yemek kaşığı dolmalık fıstık

• 1 tatlı kaşığı deniz tuzu

• 1 yemek kaşığı tane hardal

• 1 yemek kaşığı krema

• 1 yemek kaşığı sıvı yağ

• 1 çay bardağı su

Hazırlanışı:

Maydanozu fırın tepsisine, tepsinin içini

tamamen kaplayacak şekilde yerleştirin.

Üzerine fotoğrafta gördüğünüz gibi boyuna

ikiye kesilmiş arpacık soğanları, kabuğuyla

birlikte dörde veya ikiye kesilmiş taze

patatesleri, tavuk etini yerleştirin.

Üzeri için; Tane hardalı, kremayı, suyu ve

sıvı yağı karıştırın. Karışımı tüm malzemenin

üzerine dökün. 190 dereceye ayarlı

fırında, 40-45 dakika pişirin.

46


2-3

Kişilik

Hardallı ve Portakallı

Fırında Baget

Malzemeler:

• 5 adet tavuk baget

• 1 adet büyük boy kereviz

• 1 kutu Brüksel lahanası

• 5-6 dal taze kişniş

• 1 adet büyük boy portakal

• 3-4 adet taze patates

• 3 diş sarımsak

• Yarım su bardağı hardal

• Yarım su bardağı krema

• 1 kahve fincanı su

• Tuz

Hazırlanışı:

Sosu için; Hardalı, suyu ve kremayı

iyice karıştırın.

Baget tavuk etlerini, enine ikiye

kesilmiş lahanaları, kabuğunu soyup

iri parçalar halinde doğradığınız kerevizi, kabuğuyla birlikte dilimlediğiniz

portakalı, irice doğradığınız sarımsakları, dilimlediğiniz taze patatesleri

fotoğrafta gördüğünüz gibi yerleştirin. Üzerlerine taze kişnişi, teze çekilmiş

tuzu serpin. En son hardallı sosu dökün.

190 dereceye ayarlı fırında, 45-50 dakika pişirin.

47


4

Kişilik

Fırında İstiridye

Mantarlı Sebzeler

Malzemeler:

• 1 kutu istiridye mantarı

• 7-8 adet orta boy taze patates

• 4 adet havuç

• 1 avuç taze börülce

• 3 diş sarımsak

• 1 kahve fincanı soya sosu

• 1 kahve fincanı sıvı yağ

• Yarım demet dereotu

Hazırlanışı:

İstiridye mantarını nemli bir bezle silin. Patatesleri yıkayıp kabuğuyla

birlikte üçe veya dörde kesin. Havuçların kabuğunu kazıyıp istediğiniz gibi

kesin. Börülceleri kaynar suyun içine atıp 10 dakika haşladıktan sonra

süzün. Sarımsakları diş diş ayıklayıp temizleyin. Sosu için; Soya sosu ile

sıvı yağı karıştırın. Sos ve dereotu dışındaki tüm malzemeyi küçük bir fırın

tepsisine isterseniz fotoğraftaki gibi yerleştirin. Sosunu üzerine dökün. 180

dereceye ayarlı fırında, 40 dakika, patatesler yumuşayana kadar pişirin.

48


4

Kişilik

Bal Kabaklı ve Tavuklu

Fırın Yemeği

Malzemeler:

• 2 adet soğan

• 2-3 dilim bal kabağı

(400-500 gram kadar)

• 800-800 gram tavuk eti

(tercihen kalça tarafından)

• 1 adet orta boy brokoli

(500 gram kadar)

• 1 adet yeşil limon

• 1 çay bardağı sıvı yağ

• Tuz

• 1 yemek kaşığı biber salçası

• 1 yemek kaşığı domates salçası

• 1 çay bardağı su

Hazırlanışı:

Soğanı halka halka doğrayıp

yağlanmış orta boy bir fırın

tepsisine, boşluk kalmayacak

şekilde yerleştirin. Üzerine küp küp

doğranmış bal kabağını, aynı şekilde

doğranmış tavuk etlerini, brokolileri

yerleştirin. İnce dilimlenmiş yeşil

limonu, sarımsakları da ekleyin.

Sosu için; Salçaları su ile birlikte

karıştırın. Karışımı tüm malzemenin

üzerine dökün. 190 dereceye ayarlı

fırında, 30-35 dakika pişirin.

49


4

Kişilik

Pazar Kahvaltısı

Yemeği

Malzemeler:

• 8 dilim ekmek veya tost ekmeği

(tercihen bayat olmalı)

• Yarım kangal sucuk

• 1 adet dolmalık sarı biber

• 1 adet kapya biber

• 2-3 parça istiridye mantarı

(veya kültür mantarı da olur)

• 1 küçük kase içi doldurulmuş yeşil zeytin

(veya dilimlenmiş zeytin de olur)

• Birkaç yaprak taze reyhan

• 50 gram tereyağı

Hazırlanışı:

Tüm malzemeyi istediğiniz gibi irice

doğrayın ve orta boy bir fırın tepsisine

yerleştirin. Tereyağından küçük

parçalar kesin ve tüm malzemenin

üzerine serpin. 200 dereceye ayarlı

fırında, 15 dakika pişirin.

50


Selin ÇITAK

gezgininbavulu@gmail.com

instagram: @selnctak

Yemek

tarihçesi

Sanat için

yemeğin uzun tarihi

Gıda ve sanat arasında çok uzun bir ilişki

geçmişinin var olduğunu söylemek mümkün.

Taş Devri mağara ressamları, boyalarında

bağlayıcı maddeler olarak sebze

suyu ve hayvansal yağlar kullanıyor, böylece

çeşitli renkler elde ediyordu. Mısırlılar

ise parlak beyaz ve ışıl ışıl sarılarında yer

aldığı hiyeroglif tabletlere ekin ve ekmek

piktograflarını tıpkı taş devri insanları gibi

hayvansal ve bitkisel kaynakları kullanarak

oyuyor ve boyuyorlardı. Gıda ürünleri,

sanatta sadece boyalarda kullanılmakta

kalmamış aynı zamanda sanatçılara eserlerinde

ilham kaynağı da olmuştur. Rönesans

Viyana’daki Habsburg Mahkemesi ve

daha sonra Prag Kraliyet Mahkemesi ressamı

Giuseppe Arcimboldo, yüz özelliklerinin

meyve, sebze ve çiçeklerden oluştuğu

bulmaca benzeri portreler çizmiştir.

Günümüze yaklaşırken çağdaş sanatçıların

da yiyecekleri ifade etme aracı olarak

kullandıklarını takip edebiliriz. Zaman zaman

politik (özellikle feminist), ekonomik

ve sosyal alanlarda gıdanın başrol oyuncusu

olduğu projeler yapıldı. Bunun yanı

sıra sanat projeleri olarak restoranlar

açıldı, yiyeceklerin galerilerde hazırlandığı

ve sunulduğu performanslar gerçekleştirdi.

Hatta çikolata ve peynir gibi yenilebilir

malzemelerden özenle hazırlanmış heykeller

hazırladı. Peki bu zemini hazırlayan

bir sanatçı mıydı yoksa bir şef miydi?

Modern çağda yiyeceğin sanat olarak hazırlanması

ve tüketilmesini düşünen ilk

kişi Fütürist sanat akımının öncülerinden

olan sanatçı Filippo Tommaso Marinetti’ydi.

1932’de Marinetti, Fütürist Yemek

Kitabı’nı yayınladı. Kitap mükemmel bir

yemek için gerekli unsurları maddelemekteydi.

Yemeklerde özgünlük, uyum, heykel

formu, koku, müziğin kombinasyonu ve

çeşitli aromalı küçük kanepe tarifleri bulunuyordu.

Ancak sadece bir dizi tarif barındırmakla

kalmıyor, bir çeşit mükemmel

yemek manifestosu örneği olma özelliğini

Eyüp Kemal Sevinç

taşıyordu. Marinetti’nin bahsettiği yemeğin

sanatsal olması fikri şimdilerde sıkça karşımıza

çıkan bir olgu. Bu tarzı benimseyen

şefler ve mutfakları beş duyu organımıza

hitap ederken karnımızı doyurmayı hedeflemekte.

Kimi gruplara aşırılık olarak gelse

de yazımın başında da belirttiğim gibi

yemek ve sanat arasında ki bağ sıkı ve eskidir.

Bu nedenle bir arada kullanılmaları

51

Elif Çıtak

ilginç değildir. Hatta daha yaratıcı mutfakların

önünü açtığı ve şefleri düşündürmeye

ittiği gibi sanat camiasına da yeni bir soluk

getiriyor. Buna katkıda bulunmak amacıyla

kendi projemi şekillendirmek için kolları

sıvadım. Üç değerli şefim ve birçok gastronomi

yüksek lisans öğrencisiyle resim

sanatı ve yemek ilişkisini irdelerken ortaya

renkli görüntüler çıktı.

Gelin size bu gastrosanat projesinin ayrıntılarını

anlatayım. Farkında olduğunuz gibi

artık yemeği yaşamsal fonksiyonlarımızı

sağlamaktan öte diyalog kurmak, birlikte

eğlenmek, haz almak ya da yaratıcılığı ön

plana çıkarmak için kullanmaktayız. Sadece

yemek için yemeğin yerini sanat için

yemek aldı desek yeridir. Bu bağlamda

oluşturduğum projemde kendi çizdiğim

tabloları üç şefimize yolladım. Ve onlardan

tabloda gördüklerini, hissettiklerini gıda

malzemeleri kullanarak tabaklamalarını

istedim. Bu performanslar sırasında tabak

ve yiyecekler duyguları yansıtmakta kullanılan

araç görevini görmekte iken aynı zamanda

yemeğin geçirdiği evrim hakkında

izleyicileri düşündürmeyi amaçlamakta.

Peki fotoğrafları incelediğinizde yemeğin

bir sanat öğesi olarak karşınıza çıkması

sizi rahatsız ediyor mu?


Yapım: İnci BAK

Fotoğraflar: Hande GÖKSAN

Tadı damağınızda

saklı kalsın…

Limon suyu ile terbiye edilmiş misket küçüklüğünde özenle hazırlanmış, doyurucu özelliğiyle

yoğun bir çorba ile başlayıp sabırla mayalanmasını beklediğiniz hamurdan el emeği göz nuru

kekikli ekmeklerle, konuklarınıza sürpriz yapabilirsiniz. Yarı kurutulmuş domatesli buğday

salatası, vişnenin hafif mayhoş başroldeki tadı ve ondan rol çalmaya çalışan limonlu kıtırlarla

tadı damakta kalacak renkli lezzetleri paylaşmak istedim…

4

Kişilik

Buğday

Salatası

Malzemeler:

• 1 su bardağı haşlanmış buğday

• 4-5 adet yarı kurutulmuş domates

• 1 çorba kaşığı kapari turşusu

• Birkaç yaprak taze ve bebe ıspanak

• 3 çorba kaşığı zeytinyağı

• 1,5 tatlı kaşığı nar ekşisi

Hazırlanışı:

Diri kıvamda haşlanmış buğdayı çukur bir

kaba alıp zeytinyağı, tuz ve nar ekşisiyle

karıştırın. Ispanakları yıkayıp iyice süzdükten

sonra istediğiniz şekilde doğrayın.

Kapari ile birlikte buğdaya ekleyin.

Kurutulmuş domatesleri de şerit halinde

kesip karışıma ilave edin. Tekrar karıştırıp

servis yapın.

İnci’nin Notu:

İnci’nin notu: Salataya ıspanak yerine kıyılmış

maydanoz, roka veya dereotu da ilave

edebilirsiniz. Kapari yerine kornişon turşu

ekleyebilirsiniz.

52


4

Kişilik

Terbiyeli Sulu Köfte

Malzemeler:

• 300 gram kıyma

• 1 kahve fincanı ince bulgur

• 1 adet küçük boy soğan

• 1 adet yumurtanın akı

• 1 çorba kaşığı kırık pirinç

• 10 dal kıyılmış maydanoz

• Tuz, karabiber, kimyon

• 1 adet orta boy havuç

• 1 adet orta boy patates

• 1 dal kereviz yaprağı

• 30 gram tereyağı

• 1 çorba kaşığı un

Terbiyesi İçin:

• 1 adet limonun suyu

• 1 adet yumurtanın sarısı

İnci’nin Notu:

Çorbanın kesilmemesi için limon suyu ve yumurta sarısı

ile hazırladığınız terbiyeyi çorbanın suyundan birkaç

kaşık ilave ederek ılıttıktan sonra eklemelisiniz.

Hazırlanışı:

Pirinci birkaç kez yıkayıp süzdükten sonra sıcak suda 15

dakika bekletin. Kıymayı yoğurma kabına alın. Pirinci süzüp

kıymaya ekleyin. Rendelenmiş soğan, yumurta akı, kıyılmış

maydanoz, tuz ve baharatını ilave edin. Kıymalı karışımı iyice

yoğurun. Karışımdan misket küçüklüğünde parçalar koparıp

2 çorba kaşığı un serpilmiş tepsiye aktarın. Bu işlem bitince

tepsiyi sallayıp köftelerin unlanmasını sağlayın.

Havucu ve patatesi soyup küp şeklinde doğrayın. Tereyağını

eritip unu, tuzu ve sebzeleri birkaç dakika kadar kavurun.

Azar azar sıcak su (5 bardak) ekleyerek birkaç taşım

kaynatın. Köfteleri ve kereviz yapraklarını da ekleyin.

Karıştırıp tencerenin kapağını kapatın. 15 dakika kaynatın.

Çorbayı ocaktan indirmeye birkaç dakika kala meyanesini

hazırlayın. Limon suyu ile yumurta sarısını ayrı bir kasede

karıştırın. Kaynamakta olan çorbanın suyundan birkaç kaşık

alıp yumurtalı karışımın ılınmasını sağlayın. Bu karışımı

azar azar kaynayan yemeğe ilave edin. Birkaç taşım daha

kaynatıp ocaktan alın. Sıcak servis yapın.

53


4-6

Kişilik

Ton Balıklı Hamurlu

Keseler

Malzemeler:

• 1 kase konserve ton balığı

• 1 adet közlenmiş kırmızı biber

• 2 dal kıyılmış dereotu

• 1 adet kekikli hamur

(Kekikli ve Lorlu Ekmekler tarifindeki

hamuru aynen uygulayın)

Hazırlanışı:

Kekikli ve Lorlu Ekmekler tarifindeki hamurun dinlenme

aşamasını aynen uygulayın. Hamur yeterince dinlenince dört

eşit bezeye ayırın. Her bezeyi ısıya dayanıklı, yuvarlak yağlanmış

kalıpların tersine yapıştırın. Önceden ısıtılmış 200 dereceye

ayarlı fırında pişirin. Pişen hamuru kabından dikkatlice çıkartın.

İç malzemesi için ton balığı, jülyen doğranmış kırmızı biber ve

kıyılmış dereotunu karıştırın. Karışımı çanakların içine paylaştırın.

Hemen (iç malzemesini paylaştırdıktan sonra servis için çok

bekletirseniz hamurun tabanı ıslanabilir) servis yapın.

54


4

Kişilik

Kekikli ve Lorlu Ekmekler

Malzemeler:

Hamuru İçin:

• 250 gram beyaz ekmek unu

• 1 tutam tuz

• 1 çorba kaşığı zeytinyağı

• 1 çorba kaşığı toz şeker

• Yarım paket instant maya (5-6 gram)

• 150 ml. ılık su

• 1 tatlı kaşığı taze kekik

İç Malzemesi İçin:

• 1 kase lor peyniri

• 1 kahve fincanı rendelenmiş sert tulum peyniri

• 5 adet yarı kurutulmuş domates

• 1 çorba kaşığı süt

Hazırlanışı:

Ekmek hamuru için unu eleyip hamur yoğurma kabına aktarın. Tuzunu,

şekerini ve ufalanmış taze kekiği ekleyip harmanlayın. Karışımın içine

kalan malzemeyi de ilave edip pütürsüz bir hamur elde edene dek

yoğurun. Hamur cıvık bir hamursa birkaç kaşık un ilave edip yoğurmaya

devam edin. Hamuru top şeklinde toparlayıp üzerini nemli bir bezle

örtün. Sıcak bir ortamda yarım saat beklettikten sonra tekrar yoğurun.

Üzerini tekrar nemli bezle örtüp iki misli kabarıncaya kadar bekletin.

İç malzemesi için kurutulmuş domatesi küçük küçük doğrayın, lor peyniri

ve sütle bir kapta karıştırın. Rendelenmiş tulum peynirini de ekleyin. İç

malzeme hazırdır.

Dinlenmiş hamuru dört eşit bezeye ayırın. Un serpilmiş tezgahın

üzerinde bir tanesini merdane yardımıyla dikdörtgen olacak şekilde

açın. Ortasına uzunlamasına (iki parmak genişliğinde) iç malzemeden

yayın. Kenarlarında kalan hamuru serçe parmağınızın genişliğinde

olacak şekilde şerit şerit kesin. Bir tarafından başlayıp şeritleri alıp

(koparmadan) karşılıklı birleştirin, yani örgü olacak şekle getirin. Her

iki uçta kalan hamurları da toplayıp yalnızca uçlarını kapatın. Kalan

hamurları da aynı şekilde hazırlayın. Önceden ısıtılmış 180 dereceye

ayarlı fırında 30-35 dakika pişirin. Sıcak, ılık veya soğuk servis yapın.

55


Yapım: İnci BAK

Fotoğraflar: Hande GÖKSAN

Çay saatine ne

hazırlasak?

Çayın veya kahvenin yanında pastane lezzetleri tadında çeşitler hazırlayabilir, konuklarınızı

şaşırtabilirsiniz...

1 Tepsi

İçin

Fındıklı Un

Kurabiyesi

Malzemeler:

• 125 gram tereyağı

• 2 çorba kaşığı sıvı yağ

• 1 su bardağı pudra şekeri

• 2 çorba kaşığı buğday nişastası

• 2,5 su bardağı un

• 1 kahve fincanı ince çekilmiş fındık içi

Üzeri İçin:

• Yarım su bardağı pudra şekeri

Hazırlanışı:

Tereyağını, sıvı yağı ve pudra şekerini krem

haline gelene dek çırpın. Elenmiş un ile

nişastayı ekleyin. İyice yoğurun. En son

fındık içini ekleyin, biraz daha yoğurun.

Hamurdan küçük toplar elde edin, yağlı

kağıt üzerine dizin. Önceden ısıtılmış 160

dereceye ayarlı fırında, 15 dakika pişirin.

Kurabiyeleri fırından çıkarın, henüz sıcakken

bolca pudra şekeri serpin.

56


10 Adet

Kurabiye

İçin

Portakallı Kurabiye

Malzemeler:

• 3,5 su bardağı un

• 2 adet yumurta

• 1 su bardağı pudra şekeri

• 1 yemek kaşığı krema veya yoğurt (oda sıcaklığında)

• 1 kahve fincanı portakal suyu

• 1 adet portakalın rendelenmiş kabuğu

• 1 paket kabartma tozu

• 1 çay kaşığı karbonat

• 1 tatlı kaşığı limon suyu

• 125 gram tereyağı (oda ısısında yumuşamış)

• 1 kahve fincanı toz şeker (üzerine bulamak için)

Hazırlanışı:

Geniş bir yoğurma kabının içerisinde yumurtaları, oda

ısısında yumuşamış margarini, pudra şekeri, krema

veya yoğurdu, portakal suyunu, rendelenmiş portakal

kabuğunu, kabartma tozunu ve limon suyunda eritilmiş

karbonatı karıştırın. Elenmiş unu azar azar ekleyerek

yumuşak kıvamlı bir hamur elde edin. Hamurdan mandalina

büyüklüğünde parçalar kopartın, parçaları avucunuzda

yuvarlayın. Yağlı kağıt üzerine, aralarda boşluk kalacak

şekilde dizin.

Kurabiye hamurlarının Üzerlerine ikişer tutam toz şeker

serpin. Önceden ısıtılmış 170 dereceye ayarlı fırında, 20-25

dakika, üzerleri kızarıncaya kadar pişirin

57


8

Kişilik

Zencefilli ve Vişneli Kek

Malzemeler:

• 150 gram tereyağı

• 150 gram labne peyniri

• 1 yemek kaşığı rendelenmiş limon kabuğu

• 300 gram toz şeker

• 4 adet yumurta

• 150 gram hazır kek unu

• 150 gram buğday unu

• 1 yemek kaşığı zencefil kurusu

• 1 kase dondurulmuş vişne

• 1 avuç file badem

Hazırlanışı:

Oda ısısında yumuşamış tereyağını, labne peynirini krem haline

gelene dek çırpın. Şekeri ilave edin, birkaç dakika daha çırpın.

Yumurtaları da teker teker ekleyerek karıştırın. Elenmiş unları,

minik parçalara ayırdığınız zencefil kurusunu ve rendelenmiş

limon kabuğunu da ilave edin. Hamuru yağlanmış kek kalıbına

veya küçük kek kalıplarına paylaştırın. Dondurulmuş vişneleri

de hamurun içine ekleyin, hafifçe karıştırın. Üzerlerine file

badem serpin. 180 dereceye ayarlı fırında 45-60 (kalıplarınızın

boyutlarına göre değişecektir) dakika pişirin.

58


8

Kişilik

Ispanaklı Poğaça

Malzemeler:

• 3 su bardağı un

• Yarım paket yaş maya

• 1 çay bardağı ılık süt

• 1 çay bardağı ılık su

• 1 adet yumurtanın akı

• 1 tatlı kaşığı tuz

• 1 çorba kaşığı pudra şekeri

• 1 kahve fincanı sıvı yağ

İç Malzemesi İçin:

• 1 büyük kase kıyılmış maydanoz

• 50 gram yağsız beyaz peynir

• 50 gram lor peyniri

• Pul biber

Üzeri İçin:

• 1 adet yumurtanın sarısı

• 1 tatlı kaşığı pudra şekeri

• Kıyılmış maydanoz

Hazırlanışı:

Unu yoğurma kabına alın. Pudra şekerini ve tuzu ekleyip karıştırın.

Ortasını açıp küp şeklinde doğranmış mayayı, ılık sütü, ılık suyu,

yumurta akını ve sıvı yağı ekleyin. Pürüzsüz bir hamur elde edinceye

kadar yoğurun. Hamurun üzerini streçle örtün, oda ısısında yarım saat

mayalanmaya bırakın.

İç malzemesi için; tüm malzemeyi birleştirin. Mayaladığınız hamuru

tekrar yoğurun. Mandalina büyüklüğünde parçalar koparın ve hafifçe un

serpilmiş tezgahın üzerinde tatlı tabağından biraz daha küçük bir hamur

açın. Ortasına iç malzemeden bir iki kaşık kadar yerleştirin. Hamuru

ikiye katlayıp silindir şeklinde avucunuzun içinde yuvarlayın, aynı şekilde

diğer hamurları da hazırlayın. Ispanaklı hamurları yağlı kağıdın üzerine

yerleştirin. Sivri uçlu bir bıçak yardımı ile hamurun üzerlerinde fotoğrafta

gördüğünüz gibi kesikler oluşturun. Bu şekilde oda ısısında 20 dakika

daha mayalanmaya bırakın. Mayalanma süreci bittiğinde hamurların

üzerine pudra şeker, yumurta sarısı karışımından sürün, sonra da

kıyılmış maydanoz serpin. 170 dereceye ayarlı fırında yarım saat kadar

pişirin.

59


8

Kişilik

Çikolatalı Pratik Trüff

Malzemeler:

• 5-6 kalın dilim hazır kakaolu kek

• 200 ml. krema

• 160 gram bitter çikolata

• 1 yemek kaşığı kakao

Hazırlanışı:

Bitter çikolatayı, kakaoyu ve kremayı benmari usulü

eritin. İyice kırıntı haline getirdiğiniz keki ekleyin.

Bulamaç haline getirdikten sonra top şeklinde

toparlayın. Oda ısısında donmaya bırakın.

60


www.aljameelfood.com

PANTONE 1795 CVC

PANTONE 362 CVC

PROCESS BLACK 100%

Celebrate

with us!

16 - 20 FEBRUARY 2020

DUBAI WORLD TRADE CENTRE

Join us as we celebrate the 25th edition

of Gulfood with industry veterans and step

into the future of the F&B world.

Now, we at Gulfood are

Rethinking

Food

50% OFF

ON YOUR

TICKET

*Valid Until

31 st December 2019

Register Now:

gulfood.com/RegisterNow

Organised By

Category Sponsor

(Meat & Poultry)

Category Sponsor

(Beverage)

Main Registration

Sponsor

Convention Gate

Registration Sponsor

Platinum

Sponsor

Gold

Sponsor

Silver Sponsor

Lanyards

Sponsor

Visitor Badge

Pouches Sponsor

Carrier Bags

Sponsors


Öneri

Yorum

Reha TARTICI

rtartici@gmail.com

Bir İzmir klasiği

Paprica Ristorante

Bu yıl bir değişiklik yapıp, yeni yıla İzmir’den bir mekan ile merhaba demek istedim. Paprica Ristorante İzmir’in vazgeçilmez adreslerinden

biri. 1996 yılında Haluk Değirmencioğlu tarafından Alsancak’ta kurulmuş. Bugün bulunduğu yerin hemen bir sokak arkasındaymış. Öyle büyük

ve gösterişli değil. Şık, sempatik ve minimalist bir mekanmış. Dekorasyondan çok lezzet ile öne çıkmayı hedeflemişler. Ve bunu da pizzaları

ile başarmışlar. Ünleri tüm şehre nam salmış. Müdavimleri oluşmuş. Yıllar içinde diş hekimi Atay Utlulığ Paprica’ya ortak olmuş. Markayı

daha da yaygınlaştırmak için İzmir’in vazgeçilmez tatil beldesi Çeşme’ye şube açmışlar. Yirmi küsür yılı geride bıraktıktan sonra menüde bazı

yenilikler yapmak istemişler ve yolları sevgili dostum İdil Cimrin diğer adıyla İdilika’nın Mutfağı ile kesişmiş. Paprica’nın danışmanı olan İdil

menüyü yenilemiş. 2019’un son günlerinde yenilenen menüyü tatmak için Paprica’ya gittim.

Dışarıdan baktığınızda öyle gösterişli bir mekan değil. Oldukça sade ama bir o kadar da sempatik bir mekan. Ortalama bir evin salonu büyüklüğünde,

üç dört farklı oturma alanına sahip. Bu nedenle kendinizi evinizde hissedebiliyorsunuz. Servis oldukça iyi. Sunumlarda İdil’in

dokunuşları hemen hissediliyor. Öncelikle Paprica’yı Paprica yapan pizzaların tadına baktım. Hamuru, inceliği ve malzeme dengesi gerçekten

başarılıydı. Pizza ustası açıldığı günden beri değişmemiş. Bu da yakalanan başarının en önemli göstergesi bence. Sürdürülebilir kalite için

devamlılık şart biliyorsunuz.

Paprica’nın yeni lezzetlerine gelince. Menü oldukça zengin. Her damak zevkine hitap edecek seçenek mevcut. Ama buraya geldiğinizde bana

sorarsanız İdilika’nın Mutfağı imzalı Süper Tahıllı Salata, Emmental Dolgulu Frankfurter Sosis ile Porçini Mantarlı ve Saman Patatesli Bonfileyi

mutlaka denemelisiniz. Porsiyonlar oldukça doyurucu o nedenle hepsini bir kerede deneyebilmek pek mümkün değil. Bu nedenle bence

ideali, dört kişi gidip ortaya paylaşımlık olarak sipariş vererek farklı lezzetleri tatmak. Son notum tatlılara mutlaka yer ayırın olacak.

İşin doğrusu

Lahanagillerin faydaları

Brokoli ve karnabahar, lahanagiller ailesinin iki farklı türü. Sağlığımız

için önemli vitaminler, mineraller ve fitokimyasal bileşikler içeren

lahanagilleri doğanın gücü yapan en önemli özelliği ise, kayda

değer miktarda sülforafan içermesi. Bu nedenle brokoli ve karnabahar

başta olmak üzere lahanagiller ailesi; diyabetten kansere birçok

hastalığa fayda sağlıyor. Ancak bol suda uzun süreli pişirme işlemi

bu etkiyi azalttığından mümkün olduğunca az pişmiş olarak tüketmek

gerekiyor.

Peki lahanagillerin sağlığımıza başlıca faydaları neler? İşte Beslenme

ve Diyet Uzmanı Dilan Eker’e göre en önemli 5 faydası…

62


Kanser savaşçısı

Yapılan tıbbi çalışmalar lahanagillerin kayda değer oranda içerdiği

sülforafanların kanser gelişimini durdurmak ve engellemek gibi mucizevi

etkileri olduğunu gösteriyor. Bu bileşikler kanser hücresinin

aktivasyonunu azaltmaya, ürettiği kimyasalları temizlemeye ve beslenmesini

engellemeye katkı sağlıyor. Özellikle meme kanseri, kalın

bağırsak ve prostat kanserleri gibi türlerde daha belirgin etkiye sahip

oldukları görülüyor.

Toksinlerden arındırıyor

Modern yaşamla birlikte hayatımıza çok fazla toksin girmeye başladı.

Lahanagillerin detoks edici özelliği, toksik maddelerin atılımında

kritik bir rol oynuyor.

Kalp sağlığını koruyor

Lahanagiller, antioksidan ve antiinflamatuvar özellikleri oldukça

güçlü sebzeler. Kalp damar hastalıklarından korunmaya ve hastalığın

sebep olduğu metabolik profilleri iyileştirmeye yardımcı oluyorlar.

Yüksek potasyum ve düşük sodyum içerikleri sayesinde kan basıncını

düzenlemeye katkı sağlarken; içerdikleri yüksek lif sayesinde

de kötü kolesterolü (LDL) düşürüyorlar.

Diyabetten koruyor

Lahanagiller içerdikleri düşük şeker ve yüksek lif sayesinde hem kilo

vermeye hem de diyabetten korunmaya yardımcı oluyor.

Beyni güçlendiriyor

Brokoli ve karnabaharın içinde doğal olarak bulunan sülforafan sinir

sisteminde çeşitli yolakları düzenleyerek sinir hücreleri üzerinde koruyucu

etki yapıyor. Yapılan çalışmalar; sinir hücrelerini (nöronları)

oksidatif stres ve inflamasyondan koruyarak Alzheimer ve Parkinson

hastalıklarının temelinde yer olan mekanizmaları yavaşlattığını gösteriyor.

Şehrin gözdeleri

Monochrome

Brasserie konseptine özgün bir anlayış getiren Monochrome, misafirlerini

birbirinden özel lezzetlerle ağırlıyor. Herkesin damak tadına uygun alternatifler

bulabileceği mekanın menüsü, klasik lezzetleri özel reçeteler ile

farklılaştıran seçeneklerden oluşuyor. İnce dilimlenmiş artisanal şarküteri

ürünleri, yerli ve yabancı peynirler, karışık turşu çeşitleri, siyah üzüm, kuru

meyveler, kabuklu yemişler ve baharatlı ekmek çeşitlerinden oluşan şarküteri

tahtası ve Hindistan cevizi ile zencefille marine edilmiş tavuk özellikle

kalabalık masalar için paylaşımlı önerilen lezzetler arasında yer alıyor.

Ana yemeklerde özel baharatlarla hazırlanan patates kızartması eşliğinde

sunulan Cafe de Paris Soslu Dana Bonfile ve adaçayı aromalı pane, roka,

çeri domates, taze baharatlı tereyağı ve balsamik kreması ile lezzetlendirilen

Tavuk Şinitzel dikkat çekiyor. Taze yeşillik ve ballı hardal sosla servis

edilen Vegan Köfteler ise vegan beslenenler için lezzetli bir alternatif

oluyor. Monochrome’un günün her saatine uygun alternatifler sunan zengin

menüsünü bir fırsat yaratarak denemenizi öneririm.

Kilimanjaro

Malzemeyi odağında tutan mutfağı ve kendine has

ambiyansı ile Yapı Kredi Bomontiada’da misafirlerine

ayrıcalıklı bir deneyim yaşatan Kilimanjaro

fark oluşturan lezzetleriyle dikkat çekiyor. Şehrin

gözde mekanlarından olan Kilimanjaro’nun menüsünde

günün her saatine uygun alternatifler bulmak

mümkün. Ekmekten şarküteriye, yoğurttan mayoneze,

hardala, turşuya her şeyi mutfak ekibi yapıyor.

Kilimanjaro mutfağında sadece yerel malzemeler

kullanılıyor. Kendine özgü atmosferi, dikkat çeken

barı ve müzikleri ile mekan, samimi bir ortamda özel

lezzetlerin tadını çıkarmak isteyenleri bekliyor.

63


ALIŞVERİŞ SEPETİ

Anında detoks etkisi için

saf kil maskeleri

Detoks etkisiyle tazelenmiş bir cilt görünümünü kim istemez?

Peki, kusursuz makyaj görünümü için arınmış ve ışıltılı bir cilt görünümüne

kavuşmayı? L’Oréal Paris Saf Kil Maskeleri, cildinizde

anında detoks etkisi sunan 6 özel maskesiyle kusursuz bir görünüm

sunuyor. Hassas Detoks Maskesi, Detoks, Arındırıcı, Peeling,

Siyah Nokta Karşıtı ve Eşitleyici Maske ile Saf Kil Maskeleri, çoklu

maske uygulamasıyla cildin farklı

ihtiyaçlarına

en uygun çözümü sunuyor.

Anında detoks

etkisi için cildinizin

ihtiyacına göre farklı

saf kil maskelerini

farklı bölgelere uygulayarak

en etkili

sonuca ulaşabileceğiniz

gibi, dilerseniz

seçeceğiniz

tek bir maske ile de

tüm yüzünüzde aradığınız

çözüme kavuşabilirsiniz.

Böylece

ışıltılı ve arınmış

bir cilde sahip olabilirsiniz.

Leke ve bölgesel kararmalara elveda

Kış aylarının gelmesiyle yazdan kalan cilt ve vücuttaki güneş lekeleri

mevsim değişikliklerine de bağlı olarak daha görünür hale

geliyor. Biolog geliştirdiği leke önlemeye yardımcı ve eşitleyici formülde

ürünlerini kadınların bakım keyfine sunuyor. Cilt yüzeyinde

yazdan kalan lekeleri giderecek Biolog Leke Kremi ve vücuttaki

güneşlenmeye bağlı oluşan bölgesel lekeleri giderip eşitleyecek

Biolog Beyazlatıcı Krem ile teniniz arzu ettiğiniz görünüme kavuşuyor.

Soğuk havalara

deri desteği

Havaların soğumasıyla birlikte deri çantaları

kullanma vakti geldi. Bloom

Bag tasarımlarında profesyonel

dokunuşlarla fonksiyonelliği

ön planda tutarken,

gerçek deriden üretilen

çantaların uzun yıllar

kullanılması kadınların

hayatını kolaylaştırıyor.

Ulaşılabilir lüks modasına

yön veren Bloom Bag,

yüzde yüz gerçek derinin

en kaliteli işçiliğiyle üretilen

modelleriyle, stil sahibi kadınlara

fonksiyonel şıklığı vaad ediyor. Her tarza uygun tasarımlarıyla

kaliteyi ve şıklığı bir arada sunan Bloom Bag, incelikle işlenmiş

modern tasarımlarıyla bu sezon da kadınların vazgeçilmezi oluyor.

Kayak stilinize

Chimi dokunuşu

İsveçli tasarımcı Charlie Lindström’ün

benzersiz gözlükler

yaratma hayaliyle, çocukluk

arkadaşı Daniel Djurdjevic ile

birlikte Stockholm’de kurduğu

Chimi Eyewear, hayatın renklerini

gözlüklere taşıyor. Kışa kavuştuğumuz

bu günlerde kayak

sezonuna da merhaba dedik.

Chimi, dağların zirvesinde, karın

keyfini kayak yaparak çıkarmak isteyenler için hayata renk katacak

gözlüklerine yeni yorumlar getirdi. Klasik çizgisini bozmadan

modellerine minimalist dokunuşlar yapan Chimi, zorlu şartlarda

konfor sunan tasarımlara imza atıyor. Esnek kollar ve kauçuk dokusuyla

karda rahatlık sunan gözlükler, üç silikon özelliğiyle kaymayı

önlüyor. Güçlü lensleri dağdaki soğuk hava şartlarına, rüzgara

ve yoğun güneş ışınlarına karşı koruma sağlarken, çift katmanı

sayesinde buğulanma sorununu ortadan kaldırıyor.

Kışa tüm

asaletinizle

merhaba deyin

Modern kadın ve erkeğin yaşam

tarzına uygun, dinamik, özgün,

kaliteli ve elegan tasarımları ile

dikkat çeken DESA’nın Kış koleksiyonu

soğuk kış günleri için

tüm aradıklarınızı sunuyor. Soğuk

kış günlerinde şıklığından

ödün vermek istemeyenler için

kapitone montlar, kürkler, kürk

yakalı paltolar ve deri ceketler,

pardesüler sunan DESA’da şık kombinler bulabileceksiniz. Bu

sezonun trendlerini yansıtan tasarımların sunulduğu koleksiyon

kabartmalar, eskitmeler ve hayvan baskılı desenleri de deri üzerinde

sunuyor. Sezonun öne çıkan trendi püskül detaylar ise hem

ceketler hem de çantalarda.

64



Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!