ITnetwork Mart - Nisan 2023

istmagmagazin
from istmagmagazin More from this publisher
12.04.2023 Views

IT B n e tw o r k İ L G İ T E K N O L O J İ L E R İ D E R G İ S İ 25 Mart • 10 Nisan2023 • KDV Dahil 35 TL www.itnetwork.com.tr 10 milyar dolarlık sektörde Türkiye için önemli iş birliği Küresel fintech yatırımları 2022 yılında 164 milyar dolara ulaştı 2022 yılının son çeyreğinde girişim yatırımları Çin’e aktı

IT<br />

B<br />

n e tw o r k<br />

İ L G İ T E K N O L O J İ L E R İ D E R G İ S İ<br />

25 <strong>Mart</strong> • 10 <strong>Nisan</strong> • <strong>2023</strong> • KDV Dahil 35 TL www.itnetwork.com.tr<br />

10 milyar dolarlık sektörde<br />

Türkiye için önemli iş birliği<br />

Küresel fintech yatırımları 2022 yılında<br />

164 milyar dolara ulaştı<br />

2022 yılının son çeyreğinde girişim<br />

yatırımları Çin’e aktı


Dijitalleşme Notumuz Gerilemiş!<br />

Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) tarafından hazırlanan ve her yıl yayınlanan Türkiye’nin dijital haritasına yönelik Türkiye’nin<br />

Dijital Dönüşüm Endeksi 2022 Raporu’na göre Türkiye’nin dijitalleşme notu düşüş gösterdi. 2021 yılında 3,21 olan dijitalleşme notu<br />

2022 yılında ise 3,12 olarak tespit edildi. Ekosistem, yeterlilik, kullanım ve dönüşüm olmak üzere dört ana bileşen ve 10 farklı boyutta<br />

Türkiye’nin dijitalleşme performansının değerlendirildiği raporda, ülkemizin dijital dönüşümünün hızlandırılması içi yapılması gerekenler<br />

de paylaşılıyor. İş dünyası mensupları tarafından doldurulan anketler ve 139 ülkeden alınan verilerin analiz edilmesiyle oluşturulan<br />

rapor, ekosistem, yeterlilik, kullanım ve dönüşüm olmak üzere dört ana bileşen ve 10 farklı boyutta Türkiye’nin dijitalleşme<br />

performansını ortaya koyuyor. Raporun detaylarını ve geleceğe yönelik öngörüleri bulacağınız raporun detaylarını sayfalarımızda<br />

bulabilirsiniz.<br />

vivo, Türkiye fabrikasının kapılarını ilk kez açtı<br />

2021 yılından bu yana dünyanın en çok satan 5 telefon markasından biri olan vivo, 2021 yılında Gebze’de açtığı Türkiye üretim tesisinin<br />

kapılarını ilk kez açtı. 20 milyon dolar yatırım ile Gebze’de hizmete giren vivo Türkiye üretim tesisi Çin, Güney ve Güneydoğu<br />

Asya’dan sonra 8. üretim merkezi olarak vivo’nun global üretim kapasitesini yıllık 200 milyon adedin üzerine çıkardı. Yıllık 5 milyon<br />

adet cihaz üretim kapasitesi ile yatırımı tamamlanan vivo Türkiye üretim tesisinin aktif kapasitesi, 2022 yılı sonunda devreye<br />

alınan üçüncü üretim bandı ile yüzde 35 oranında artırıldı. Kendi segmentinde şık tasarımı ve yüksek performansı ile büyük beğeni<br />

toplayan vivo Y serisi modellerinin üretildiği tesiste halen 300’ün üzerinde kişi istihdam ediliyor. Fabrikanın kapılarını ilk kez basın<br />

mensuplarına açan vivo’nun kapasite, üretim ve gelecek yatırımlarıyla ilgili detayları siz okurlarımız için yerinde takip ettik. Vivo<br />

ayrıca kendisine güven duyan Türk tüketicisine teşekkür etmek için ülkemizde ilk kez giriş ve orta segment telefonlardaki iki büyük<br />

Android güncelleme garantisi sözünü veriyor. Fabrika gezimizin detaylarını haberimizden takip edebilirsiniz…<br />

Afet’in yaraları sarılmaya devam ediyor…<br />

Dünya tarihinin en büyük felaketlerinden birisini yaşamışlığımızın üzerinden henüz kısa zaman geçmesine rağmen hem ülke hem<br />

de global dostlarımızın hummalı ve öz verili çalışma ve yaklaşımlarıyla yaralar hızla sarılmaya, ihtiyaçlar giderilmeye çalışılıyor.<br />

Birçok sektörden duyduğumuz yatırım ve bölgesel alınan kararlar, sektörümüzün birçok şirketi tarafından da alınmaya devam ediyor.<br />

Herkes yapabildiği ölçüsünde, sunduğu hizmetler kapsamında ya bir donanım, eğitim, sağlık, gıda, iş, aş ya da bir başka ihtiyaç<br />

noktasında tüm depremzedelerimizin yanında olmaya devam ediyor ve edecek de görünüyor. Bu kapsamda sektörümüz oyuncuları<br />

tarafından atılan adımların detaylarını da sayfalarımızda bulacak, yapılan yatırımları sizler de takdir edeceksiniz. Böylesi bir felaketin<br />

tekrar yaşanmamasını diliyoruz…<br />

Dolu dolu içerik…<br />

Yukarıda da örneklendirmelerde bulunduğumuz dergimiz içeriği yine teknoloji deryası gibi. Sektörümüzün önde gelen şirketlerinin<br />

teknoloji alanındaki yenilikleri, gelecek planları ve hedeflerine yönelik hem haber çalışmalarının hem de araştırma haberlerinin yer<br />

aldığı sayfalarımız ilginizi çekecek. Bilişim sektöründeki son gelişmelerden haberdar olacaksınız. Sektör market sayfalarımızda bulacağınız<br />

teknolojik gelişmeler ve geleceğe yönelik yenilikler siz okurlarımızı teknolojiye doyuracak.<br />

Sektörlere yönelik yeni geliştirilen teknoloji içerikleri, araştırma ve sektör oyuncularının önemli yatırım haberleriyle dolu yeni sayımızda<br />

tekrardan görüşmek üzere.<br />

O zamana kadar teknolojiniz bol olsun…<br />

Hoşça kalın…<br />

Ahmet Mızrak<br />

ahmet.mizrak@img.com.tr


8<br />

Otonom<br />

Sektörü hızlı<br />

büyüyor!<br />

15<br />

<strong>2023</strong> teknoloji<br />

girişimcileri için<br />

çok avantajlı bir<br />

dönem olacak<br />

24<br />

Yapay Zeka<br />

teknolojileri<br />

afet<br />

yönetimini de<br />

değiştirecek


25 <strong>Mart</strong> - 10 <strong>Nisan</strong> <strong>2023</strong><br />

IT<br />

BİL<br />

network<br />

Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

34<br />

Hitit Borsa<br />

İstanbul’da<br />

birinci<br />

senesini<br />

tamamladı<br />

26<br />

Türk Teknoloji<br />

Şirketleri<br />

MWC <strong>2023</strong>’te<br />

göz doldurdu<br />

38<br />

vivo, Türkiye<br />

fabrikasının<br />

kapılarını ilk<br />

kez açtı<br />

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK<br />

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA<br />

İMTİYAZ SAHİBİ<br />

H. FERRUH IŞIK<br />

GENEL MÜDÜR<br />

(Sorumlu)<br />

MEHMET SÖZTUTAN<br />

mehmet.soztutan@img.com.tr<br />

GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ<br />

SIDIKA AKYOL KAYIR<br />

sidika.kayir@aplusmedya.com<br />

GE NEL YA YIN MÜ DÜ RÜ<br />

AHMET MIZRAK<br />

ahmet.mizrak@img.com.tr<br />

DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ<br />

YUSUF OKÇU<br />

yusuf.okcu@img.com.tr<br />

HABER MERKEZİ<br />

ENES KARADAYI<br />

enes.karadayi@img.com.tr<br />

KAT KI DA BU LU NAN LAR<br />

Doç. Dr. M.ALİ ÖZ BU DUN<br />

ozbudun@gmail.com<br />

ÖMER KARDAŞ<br />

omer.kardas@ihlas.com.tr<br />

ALİ İLKER YÜCEER<br />

ali@mak ro bil.com.tr<br />

TEKNİK MÜDÜR<br />

TAYFUN AYDIN<br />

Tayfun.aydin@img.com.tr<br />

GRAFİK TASARIM<br />

HAKAN SÖZTUTAN<br />

hakan.soztutan@img.com.tr<br />

FİNANS MÜDÜRÜ<br />

Cuma KARAMAN<br />

cuma.karaman@img.com.tr<br />

MUHASEBE MÜDÜRÜ<br />

Yusuf DEMİRKAZIK<br />

yusuf.demirkazik@img.com.tr<br />

A BO NE VE DAĞI TIM<br />

İSMAİL ÖZÇELİK<br />

ismail.ozcelik@img.com.tr<br />

Reklam Rezervasyon<br />

A PLUS MEDYA<br />

NISH ISTANBUL RESIDENCE<br />

Çobançeşme Mah. Sanayi Cad.<br />

No: 44/B - D: 167 Yenibosna/<br />

Bahçelievler - İstanbul<br />

Reklam İletişim<br />

reklam@aplusmedya.com<br />

Tel : 0212 216 99 13<br />

Gsm : 0552 805 34 35<br />

İdare Merkezi:<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 34190 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />

Tel: 0212 454 22 22<br />

Renk Ayrımı:<br />

Türkiye Gazetesi Renk Ayrımı Servisi<br />

CTP - BASKI : İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />

Tel: 0212 454 30 00


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

ASUS ExpertBook B6 Flip ile Mobil<br />

Bir İş İstasyonuna Sahip Olun<br />

2022 yılı IFA’nın öne çıkan tasarım ve özellikleri ile dikkat çeken modellerinden birisi olan<br />

ExpertBook B6602 Flip, günümüz şartlarında artık işin ofislerle sınırlı olmadığının, tempolu çalışma<br />

şartlarının vazgeçilmez performans ve mobilitenin sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Yakın zamanda<br />

deneyimleme fırsatı bulduğumuz ASUS ExpertBook B6 Flip, performansı, donanımı ve sunduğu<br />

özellikleri ile kullanıcısını mutlu edecek bir ürün…<br />

Bugüne kadar sunmuş olduğu ürün skalasında üstün performans ve<br />

donanıma sahip ürünleri uygun şartlarda kullanıcısına sunmayı ilke<br />

edinen ASUS, ExpertBook Serisinin B6602 Flip modelinde de bu özelliğini<br />

devam ettirmiş.<br />

4<br />

Öncelikle ürün sunduğu özellikler ve donanım olarak kurumsal iş<br />

dünyasının ilgisini fazlasıyla çekeceğe benziyor. Özellikle üründe tercih<br />

edilen NVIDIA RTX A2000 grafik kartı, mimar, mühendis ve inşaat<br />

sektöründe çalışanlar için üst düzey performans vaat ediyor. ASUS’un<br />

ilk Expert serisi dönüştürülebilir mobil iş istasyonu olan ExpertBook B6<br />

Flip, kurumların, mimarların, mühendislerin, tasarımcıların; sunmuş<br />

olduğu güvenlik kriterleriyle de kamu sektörünün ihtiyaç duyduğu hem<br />

yüksek performansı hem de üst düzey güvenliği sunabilen mobil bir iş<br />

istasyonu. Cihaz Windows 11 Pro işletim sistemiyle geliyor.


Diğer yandan ExpertBook B6 Flip, 3ds<br />

Max®, MicroStation® ve Vectorworks® gibi<br />

dünyanın önde gelen yazılım şirketlerinin<br />

profesyonel uygulamalarıyla çalışmak üzere<br />

ISV tarafından onaylı olmasıyla dikkat<br />

çekiyor.<br />

ASUS ExpertBook B6’nin Flip olması yani<br />

katlanabilirlik sunması ile bir nevi notebook<br />

cihazı tablet formunda da kullanma<br />

imkanı sağlıyor. Yani kısaca ikisi bir arada<br />

ürün olduğunu söylemek yanlış olmaz.<br />

16 inç ekranı ile her yerde ve birçok farklı<br />

formda kullanım şekli ile çalışma esnekliği<br />

sağlayarak kullanıcısına üretkenlik sunuyor.<br />

Ayrıca ürünün dışında kullanılan<br />

magnezyum ve alüminyum bileşenleri dış<br />

donanımına sağlamlık katarken, ürünün<br />

askeri sağlamlık sertifikasına da sahip olmasını<br />

sağlıyor.<br />

B6 Flip, desktop bir iş istasyonu gibi kullanıcısına<br />

çalışma ortamı sunmak adına gerekli<br />

bağlantı seçeneklerine sahip.<br />

Cihaz üzerinde kolay veri aktarımı ve çevresel<br />

bağlantılar için kapsamlı bir bağlantı<br />

seti mevcut. Diğer yandan gelişmiş güvenlik<br />

için de ikincil bir kimlik kontrolü adına<br />

yerleşik bir akıllı kart okuyucusu kullanıcısına<br />

sunuluyor.<br />

MicroSD yuvası ise bizim gibi içerik oluşturucuları<br />

adına her yerden bağlantı kurulabilecek,<br />

yüksek boyutlu görüntü çekme,<br />

aktarma, düzenleme ve işlememize imkan<br />

sağlıyor.<br />

Üründe ayrıca 1080p 30FPS bir web kamera<br />

bulunuyor. Kameranın üzerinde bulunan<br />

sürgülü kilit bulunması ayrıca bir güvenlik<br />

önlemi olarak karşımıza çıkıyor. Kameranın<br />

kenarlarında bulunan yapay zeka<br />

destekli, gürültü engelleme özelliği bulunan<br />

mikrofonları da belirtmekte fayda var.<br />

Diğer taraftan cihaz içerisinde sunduğu 4<br />

adet hoparlör ile üst seviye ses performansı<br />

da sağlıyor. Klavye üzerindeki aydınlatma<br />

özelliği ise her ortamda çalışma özelliği<br />

sunuyor. Fakat tek renk tercih edilerek ve<br />

sadece beyaz sunulduğunu belirtelim.<br />

Ayrıca cihaz, DisplayPort® 1.4’lü iki ultra<br />

çok yönlü Thunderbolt 4 bağlantı noktasının<br />

yanı sıra iki USB 3.2 Tip-A bağlantı<br />

noktası ve profesyonel düzeyde 2.5 Gbps<br />

Ethernet bağlantı noktasına sahip.<br />

ASUS ExpertBook B6 Flip’in dikkat çeken<br />

noktalarından, belki de negatif olarak bahsedebileceğimiz<br />

ürünün ağırlığı ve ekranda<br />

kenarlarda bırakılan çerçeve genişlikleri.<br />

Bir iş istasyonu sunabilmek, hem de<br />

mobil ve katlanabilir bir ürün sunabilmek<br />

adına ekran üzerinde kullanılması gereken<br />

özellikler nedeniyle bu şekilde sunum gerçekleşmiş<br />

olabilir; fakat bu yine de dikkat<br />

çekici.<br />

ASUS ExpertBook B6 Flip’in bağlantı seçeneklerini<br />

bahsetmiştik. Bunları biraz<br />

detaylandıralım. Ürünü sol tarafında bulunan<br />

güç girişinin altında USB 3.2 Tip-A<br />

G2 portu bulunuyor. Kulaklık ve mikrofon<br />

çıkışı da sol tarafta yer alıyor. Yine aynı tarafta<br />

HDMI 2.0b çıkışının yanı sıra cihazın<br />

Ethernet portu da yer alıyor. Thundertbolt 4<br />

destekli iki adet USB-C portu da bu tarafta<br />

mevcut.<br />

Cihazın sağ yanına baktığımızda ise bir<br />

adet USB 3.2 Tip-A G2 portu ve bir adet<br />

mini displayport da yer alıyor. Ürünü tablet<br />

modunda kullandığımızda ses açma ve kapama<br />

tuşlarıyla cihazın power tuşunun da<br />

burada yer aldığını söyleyebilirim. Sağ tarafta<br />

dikkat çeken bir diğer nokta ise Nano<br />

Kensington Kilidi. Cihazın sunmuş olduğu<br />

bağlantıların içinde yer alan smart kart<br />

okuyucu da bu tarafta yer alıyor.<br />

Diğer yandan ürünün üstün performansını<br />

ortaya çıkartan fanları kullanıcısına ısınmayan,<br />

serin, sessiz ve yüksek performansta<br />

her zaman çalışmaya hazır bir ürün ile<br />

çalışma imkanı sağlıyor. ExpertBook B6<br />

Flip, 12.Nesil Intel Core i9 HX işlemci, 128<br />

GB’a kadar çift kanallı DDR5-4800MHz<br />

bellek desteği ve 4 TB’a kadar geniş depolama<br />

hacmi ile bilgi işlem gücünü üst düzeye<br />

çıkarıyor.<br />

Üst Seviye Güvenlik<br />

Yukarıda da değindiğimiz gibi ASUS ExpertBook<br />

B6 Flip’in kullanıcısına sunmuş<br />

olduğu çok katmanlı güvenlik özellikle bunun<br />

çok daha önem arz ettiği finans, kamu<br />

başta olmak üzere birçok üst seviye güvenliğe<br />

ihtiyaç duyan meslek alanlarının kullanımı<br />

içi ideal bir ürün olduğunu gösteriyor.<br />

Verilere yetkisiz erişimi önlemek için kendi<br />

kendini şifreleyen TCG Opal SSD sürücüleri<br />

desteklemesi, TPM 2.0 yongası güvenlik<br />

kriterlerinde öne çıkıyor. Bir diğer öne çıkaracağımız<br />

güvenlik artısı ise Windows<br />

Hello ile kolay ve güvenli oturum açma için<br />

IR kamera özelliği.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Günlük QR “Tarama Dolandırıcılığı”<br />

Kullanıcıları Mobil Cihazları Üzerinden Avlıyor<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

6<br />

HP, bilgisayar korsanlarının QR kodlu<br />

kimlik avı kampanyalarındaki artış da<br />

dahil olmak üzere saldırı yöntemlerini<br />

çeşitlendirdiğini gösteren en son üç<br />

aylık HP Wolf Security Tehdit Öngörüleri<br />

Raporu’nu yayınladı. HP Wolf<br />

Security, tespit araçlarından kaçan bilgisayarlardaki<br />

tehditleri izole ederek,<br />

hızla değişen siber suç ortamında siber<br />

suçlular tarafından kullanılan en son<br />

teknikler hakkında özel bir içgörüye<br />

sahip oluyor. HP Wolf Security müşterileri<br />

bugüne kadar 25 milyardan fazla<br />

e-posta ekine, web sayfasına tıklamış<br />

ve hiçbir ihlal bildirilmeden dosya indirmiş<br />

bulunuyor. HP Wolf Security<br />

ile ilgili diğer bilgilerin, 28-30 <strong>Mart</strong> tarihleri<br />

arasında McCormick Place Chicago’da<br />

düzenlenecek olan Amplify İş<br />

Ortakları Konferansı›nda sunulacağı<br />

belirtiliyor.<br />

Şubat 2022›den itibaren Microsoft,<br />

Office dosyalarındaki makroları<br />

varsayılan olarak engellemeye<br />

başlayarak saldırganların kötü amaçlı<br />

kod çalıştırmasını zorlaştırdı. HP<br />

Tehdit Araştırma ekibi tarafından<br />

toplanan veriler, 2022›nin 2.<br />

çeyreğinden itibaren saldırganların<br />

cihazlara sızmanın ve veri çalmanın<br />

yeni yollarını bulmak için tekniklerini<br />

çeşitlendirdiğini gösteriyor. Araştırma,<br />

HP Wolf Security çalıştıran milyonlarca<br />

uç noktadan elde edilen verilere dayanıyor:<br />

• QR tarama dolandırıcılığının yükselişi:<br />

HP, Ekim 2022’den bu yana neredeyse<br />

her gün QR kodu “tarama dolandırıcılığı”<br />

kampanyalarına tanık oldu. Bu<br />

dolandırıcılıklar, kullanıcıları mobil<br />

cihazlarını kullanarak bilgisayarlarından<br />

QR kodlarını taramaları için kandırıyor<br />

ve böylece potansiyel olarak bu<br />

tür cihazlarda daha zayıf kimlik avı<br />

koruması ve tespitinden yararlanıyor.<br />

QR kodları kullanıcıları kredi ve banka<br />

kartı bilgilerini isteyen kötü niyetli<br />

web sitelerine yönlendiriyor. Dördüncü<br />

çeyrekteki örnekler arasında, ödeme<br />

isteyen paket teslimat şirketleri gibi<br />

görünen kimlik avı kampanyaları da<br />

yer aldı.<br />

• HP, zararlı PDF eklerinde yüzde 38’lik<br />

bir artış kaydetti: Son saldırılar, web ağ<br />

geçidi tarayıcılarını atlayarak şifrelenmiş<br />

kötü amaçlı ZIP dosyalarına bağlantı<br />

veren gömülü görüntüler kullanıyor.<br />

PDF talimatları, kullanıcının bir<br />

ZIP dosyasını açmak için girmesi için<br />

kandırıldığı bir parola içeriyor ve fidye<br />

yazılımı dağıtmak için plaj başı olarak<br />

Yeni HP Wolf Security raporu, makroları varsayılan<br />

olarak engelleme hamlesinin tehdit aktörlerini yaratıcı<br />

yollarla düşünmeye zorladığını gösteriyor…<br />

kullanılan sistemlere yetkisiz erişim<br />

elde etmek için QakBot veya IcedID<br />

kötü amaçlı yazılımını dağıtıyor.<br />

• Zararlı yazılımların yüzde 42’si ZIP,<br />

RAR ve IMG gibi arşiv dosyalarının<br />

içinde ulaştırıldı: Tehdit aktörleri yüklerini<br />

çalıştırmak için komut dosyalarına<br />

geçtikçe, arşivlerin popülaritesi<br />

2022’nin ilk çeyreğinden bu yana yüzde<br />

20 arttı. Bu oran, Microsoft Word,<br />

Excel ve PowerPoint gibi Office dosyaları<br />

aracılığıyla gönderilen zararlı yazılımların<br />

yüzde 38’lik oranı ile karşılaştırılıyor.<br />

HP, HP Wolf Security tehdit araştırma<br />

ekibi Kıdemli Kötü Amaçlı Yazılım<br />

Analisti Alex Holland, “Emotet gibi zararlı<br />

yazılım dağıtıcılarının Office’in<br />

daha katı makro politikasını karmaşık<br />

sosyal mühendislik taktikleriyle aşmaya<br />

çalıştığını gördük ve bunun daha az<br />

etkili olduğunu düşünüyoruz. Ancak<br />

bir kapı kapandığında diğeri açılıyor<br />

ve tarama dolandırıcılığı, kötü amaçlı<br />

reklamcılık, arşivler ve PDF zararlı<br />

yazılımlarındaki artışı da bunu gösteriyor”<br />

diyor ve ekliyor: “Kullanıcıların,<br />

QR kodlarını tarayıp hassas verilerini<br />

vermelerini isteyen e-postalara ve web<br />

sitelerine ve parola korumalı arşivlere<br />

bağlanan PDF dosyalarına dikkat etmesi<br />

gerekiyor.”<br />

HP ayrıca 4. çeyrekte, bilgisayarlara<br />

sekiz zararlı yazılım ailesini bulaştırmak<br />

için kullanılan kötü amaçlı reklam<br />

kampanyalarında taklit edilen 24<br />

popüler yazılım projesi buldu (bir önceki<br />

yıl sadece iki benzer kampanya<br />

vardı). Saldırılar, kullanıcıların gerçek<br />

web siteleriyle neredeyse aynı görünen<br />

kötü amaçlı web sitelerine yönlendiren<br />

arama motoru reklamlarına tıklamasına<br />

dayanıyor.<br />

HP Kişisel Sistemler Küresel Güvenlik<br />

Başkanı Dr. Ian Pratt, “Teknikler gelişse<br />

de, tehdit aktörleri kullanıcıları uç<br />

noktada hedef almak için hala sosyal<br />

mühendisliğe güveniyor” diyor ve ekliyor:<br />

“Kurumlar e-posta, web taraması ve<br />

indirmeler gibi en yaygın saldırı vektörlerini<br />

kontrol altına almak için güçlü<br />

izolasyon uygulamalı. Bunu, saldırı<br />

yüzeyini büyük ölçüde azaltmak ve bir<br />

kurulumun güvenlik duruşunu iyileştirmek<br />

için kullanıcıları uyaran veya<br />

hassas bilgileri şüpheli sitelere girmelerini<br />

önleyen kimlik bilgisi koruma<br />

çözümleriyle birleştirmeliler.”<br />

HP Wolf Security, kullanıcıları korumak<br />

için e-posta eklerini açma, dosya<br />

indirme ve bağlantılara tıklama gibi<br />

riskli görevleri yalıtılmış, mikro sanal<br />

makinelerde (mikro VM’ler) çalıştırıyor<br />

ve virüs bulaşma girişimlerinin<br />

ayrıntılı izlerini yakalıyor. HP’nin uygulama<br />

izolasyonu teknolojisi, diğer<br />

güvenlik araçlarını atlatabilecek tehditleri<br />

azaltıyor ve yeni izinsiz giriş<br />

teknikleri ve tehdit aktörlerinin davranışları<br />

hakkında benzersiz bilgiler<br />

sağlıyor.<br />

Raporun tamamına buradan ulaşabiliyor:<br />

https://threatresearch.ext.hp.<br />

com/hp-wolf-security-threat-insights-report-q4-2022/


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

TP-Link, akıllı üçlü prizi satışa sundu<br />

Tapo alt markasıyla akıllı ev çözümleri üretip<br />

satışını yapan TP-Link®, akıllı priz ailesine<br />

eklediği yeni üyesini duyurdu. Uzatma<br />

kablolu bir üçlü akıllı priz olan Tapo P300,<br />

Türkiye’de satışa sunuldu.<br />

Standart uzatma kablolu üçlü prizlerle aynı<br />

görünümde olan Tapo P300’ün üzerinde<br />

ayrı ayrı yönetilebilen üç adet akıllı priz yer<br />

alıyor. Bunlara ek olarak bir adet USB-C, iki<br />

adet de USB-A girişi bulunan priz, böylece<br />

telefon, tablet bilgisayar gibi cihazlar için de<br />

bir şarj noktası görevi görebiliyor. 1.5 metrelik<br />

uzatma kablosu sayesinde her yere yerleştirilebiliyor.<br />

TP-Link’in çok iş gören bu akıllı prizine üç<br />

farklı cihaz bağlanarak akıllı telefonlardan<br />

her yerden kolayca yönetilebiliyor. Örneğin<br />

üç prizden birine abajur, diğerine elektrikli<br />

ısıtıcı, bir diğerine de akıllı TV bağlanabiliyor<br />

ve bunların her biri ayrı ayrı Tapo uygulamasından<br />

açılıp kapanabiliyor; programlanabiliyor<br />

ya da zamanlayıcı ayarlanabiliyor. Bu<br />

Güvenli ödeme<br />

çözümleri ve uçtan<br />

uca finansal<br />

hizmetleriyle<br />

kullanıcılarına<br />

hayatı kolaylaştıran<br />

Paycell, Alternatif<br />

SuperApp ile ortaklık anlaşması imzaladı.<br />

Müşterilerini fintech kolaylıkları ile tanıştıran<br />

ve birçok alanda büyük firmalarla iş birliği yapan<br />

Alternatif SuperApp, anlaşma kapsamında kart<br />

saklama ve sanal pos gibi birçok üründe Paycell’in<br />

çözümlerini müşterilerine sunuyor. 2021<br />

yılının Aralık ayında lansman yapan Alternatif<br />

SuperApp 80’den fazla işletmeye dijital cüzdan<br />

altyapısı sağlıyor.<br />

Firmalar Sanal POS ve<br />

Checkout’a kolayca ulaşabiliyor<br />

Paycell, sunduğu sanal POS hizmeti ve Alternatif<br />

SuperApp iş birliği ile orta ve büyük ölçekte<br />

sayısız firmaya hizmet sağlıyor. Türkiye’nin<br />

dijital ödeme platformu olan Paycell’in Sanal<br />

POS’u, kafe ve restoranlardan eğlence parklarına<br />

Alternatif SuperApp’in portföyündeki farklı sektörden<br />

birçok firmanın dijital cüzdanlarında da<br />

kullanıldı. Ayrıca ödeme süreçlerini Paycell ile<br />

yöneten firmalar ödeme esnasında sorunsuz bir<br />

deneyime kavuştu.<br />

Tapo markasıyla akıllı ev çözümleri üreten TP-Link, şimdi<br />

de uzatma kablolu akıllı üçlü prizi satışa sundu. Tapo<br />

P300’ün üzerinde ayrı ayrı yönetilebilen üç akıllı priz ile<br />

USB-C ve USB-A girişleri yer alıyor…<br />

sayede hem yaşam kolaylaşıyor hem de gereksiz<br />

enerji tüketimi engelleniyor. Örneğin<br />

Tapo akıllı prize bağlı bir TV, kullanılmadığında<br />

enerjisi tamamen kesildiğinden, bekleme<br />

modunda harcadığı enerjiden tasarruf<br />

edilmiş olunuyor. Bu diğer elektrikli aletler<br />

için de geçerli. Aynı zamanda ütü, elektrikli<br />

ısıtıcı gibi cihazlar düşünüldüğünde tasarrufun<br />

yanı sıra güvenlik de sağlanıyor; ütüyü<br />

prizde unuttuk derdi sone eriyor.<br />

Ses ile kontrol edilebiliyor<br />

Tapo P300 çoklu akıllı priz, ses ile de kontrol<br />

edilebiliyor. Apple HomeKit, Amazon Alexa<br />

ve Google Home desteği olan priz ve prize<br />

bağlı cihazlar elleri hiç kullanma gereği olmadan<br />

sesli komutlarla açılıp kapanabiliyor.<br />

Üçlü akıllı priz, Tapo uygulaması haricinde<br />

‘Kart Saklama’ ve ‘Faturama<br />

Yansıt’ süreçleri hızlandırıyor<br />

Alternatif SuperApp’te yer alan birçok firma; halihazırda<br />

Paycell’in sunduğu kart saklama hizmetini<br />

kullanarak, bakiye yükleme süreçlerini<br />

yüksek güvenlikli bir şekilde yönetirken kullanıcılarının<br />

kart bilgilerini de koruyor.<br />

Bireysel müşteriler, yakında gelecek olan “Faturama<br />

Yansıt” özelliğiyle Paycell hizmetlerinden<br />

yararlanan bütün firmaların dijital cüzdanında<br />

Turkcell faturasına yansıtarak yükleme yapabilecek.<br />

Yöntem sayesinde eğlence parkı ya da<br />

restoranın dijital cüzdanına yükleme yapmak isteyen<br />

bir müşteri, işlemini faturasına yansıtarak<br />

gerçekleştirebilecek. Alternatif ödeme yöntemlerini<br />

müşterileriyle buluşturan Alternatif SuperApp,<br />

faturaya yansıtma özelliğini de 200 bine<br />

yakın müşterisinin kullanımına sunmuş olacak.<br />

iPhone, iPad, Apple Watch, HomePod ya da<br />

Mac’lerden de Apple Home uygulaması ve<br />

Siri kullanılarak yönetilebiliyor.<br />

Tapo P300 üzerinde yer alan USB girişleri, 18<br />

W’a kadar uyumlu cihazları hızlı şarj etmeyi<br />

sağlıyor (PD ve QC3.0 desteği). Geleneksel<br />

5W şarj cihazlarına göre akıllı telefon vb. cihazları<br />

2.5 kat daha hızlı şarj edebilen ürün,<br />

hem zamandan hem de enerjiden tasarruf<br />

ettiriyor.<br />

Güvenliği ihmal etmeyen Tapo P300 akıllı<br />

priz, alev geciktirici bir malzemeyle kaplanmış<br />

durumda ve aşırı akım, aşırı ısınma gibi<br />

güvenlik özelliklerine sahip.<br />

Ayrı bir hub gerektirmeden kolayca kurulan<br />

ve yönetimi de kolay olan ürünün tavsiye<br />

edilen satış fiyatı KDV dahil 1,009 TL olarak<br />

açıklanıyor.<br />

Paycell ile Alternatif SuperApp’den<br />

stratejik iş ortaklığı<br />

Dijital ödeme ve finansal hizmetler platformu Paycell, güvenli<br />

ödeme çözümleri ve uçtan uca finansal hizmetleriyle<br />

kullanıcılarının hayatını kolaylaştırmaya devam ediyor. Fin-<br />

Tech sektöründe lider olma hedefiyle yerli start-up’larla iş<br />

birlikleri kuran ve böylece finansal teknolojiler ekosistemini<br />

beraber büyütmeyi amaçlayan Paycell, Alternatif SuperApp<br />

ile ortaklık anlaşması imzaladı…<br />

İş Birliği ekosisteme değer<br />

katmaya devam edecek<br />

Ekosisteme değer katma noktasında bu iş birliğinin<br />

büyük etkileri olacağına inandığını söyleyen<br />

Alternatif SuperApp kurucu ortağı ve Macellan<br />

CEO’su Göktürk Yetim “Paycell ile devam ettireceğimiz<br />

bu iş ortaklığının tüm Fintech ekosistemi<br />

ve özellik KOBİ’ler için teknolojinin doğru<br />

ve verimli kullanımı açısından başarılı bir örnek<br />

olacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.<br />

Sundukları kart saklama, sanal POS, checkout<br />

ve faturama yansıt gibi özelliklerin yaygınlaşmasının<br />

hem ekosistemin büyümesi hem de ödeme<br />

süreçlerinin dijitalleşmesi açısından çok kıymetli<br />

olduğunu belirten Paycell CEO’su Serhat Dolaz<br />

ise “Tek platformdan birden fazla finansal hizmete<br />

erişim bakış açımızla her kullanıcıya anlık<br />

olarak ihtiyacı olan ürünü kolayca ulaştırıyoruz.<br />

Cüzdan servisleri, Paycell alışveriş limiti, faturaya<br />

yansıtarak ödeme, kartlı ödeme yöntemleri<br />

gibi derin ürün yelpazesiyle tüm finansal hizmetlerimizi<br />

sunarak iş ortaklarımızın kesintisiz<br />

deneyimlerine katkı sağlıyoruz. Alternatif SuperApp<br />

ile yaptığımız güçlü iş birliğiyle birçok farklı<br />

sektörden firmayı Paycell ürünleri ile tanıştırmaya<br />

devam ediyoruz. FinTech ekosisteminde<br />

Alternatif SuperApp ile kurduğumuz stratejik<br />

iş ortaklığı sektörü beraber büyütmemiz adına<br />

kıymetli bir adım” dedi.<br />

7Sektör Market<br />

IT network


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Otonom Sektörü hızlı büyüyor!<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

8<br />

Pandemi öncesi dönemde otonom teknolojileri<br />

insanlara anlatırken oldukça zorlandıklarının<br />

altını çizen ZGN Otonom<br />

ve Robotik Yönetim Kurulu Başkanı Bülent<br />

Doğru, “Bundan üç yıl önce şirketlere<br />

yakın gelecekte her şeyin otonomlaşacağını<br />

söylediğimizde sanki onlara<br />

uzay çağını anlatıyormuşuz gibi tepkiler<br />

alıyorduk. Aslında Tesla’nın otonom<br />

araçlarıyla birlikte sektör belli bir seviyeye<br />

gelmişti ve değişim kaçınılmazdı.<br />

Otonom araçların dünya ve Türkiye pazarı<br />

büyüme oranlarına baktığımızda<br />

bu süreci pandemi öncesi ve pandemi<br />

sonrası olarak ikiye ayırmakta fayda<br />

var. Pandemi insan olmazsa üretimin<br />

olmadığını, lojistiğin durduğunu bizlere<br />

göstermiş oldu. Böylece doğal olarak<br />

otonomun ana amacı da oturmuş oldu.<br />

Bu etkiyle yaklaşık üç yıllık bir süreci<br />

hızlandırmış olduk. Doğal olarak da sektör<br />

hızlı bir şekilde büyümeye girdi. 2030<br />

yılına kadar bu hacmin yurtdışında 1.6<br />

trilyon dolar seviyelerine büyüyeceği<br />

ön görülüyor. Türkiye pazarında da 200<br />

milyar doların üzerinde olacağına inanıyorum.<br />

Bize gelen talepler de oranladığımızda<br />

bunu gösteriyor.<br />

Tabi otonomlaşmayı bizim yaptığımız<br />

gibi sadece endüstri alanında düşünmemek<br />

lazım. Tümünü bir olarak ele almak<br />

lazım. Bugün yollardaki araçların otonomlaşmasından<br />

tutun da endüstri alanındaki<br />

forkliftlerin, istif makinelerinin<br />

otonomlaşması da aslında aynı mantık<br />

çerçevesinde işliyor. Otonom sektörü<br />

dediğimizde bunların tümünü değerlendirmek<br />

gerekiyor. Biz şunu gördük insan<br />

maliyetleri git gide arttığı için pazar ciddi<br />

büyüme eğiliminde. Bugün asgari ücretin<br />

8.500 TL’nin üzerine çıkmış olduğu<br />

bir noktada doğal olarak bir araç üzerinde<br />

2 saatlik bir verimle çalışan personele<br />

bu paraların ödenmesi işveren üzerinde<br />

ciddi bir maliyet oluşturuyor. Bu süreçte<br />

otonom sistemlere geçiş yaparak aslında<br />

maliyetlerini düşürmüş oluyorlar. Onun<br />

için Türkiye’de bu sektörün çok hızlı bir<br />

şekilde amaca ulaşacağını düşünüyorum.<br />

<strong>2023</strong>’te ekonomi daha oturacaktır ve<br />

insanlar dijitalleşmeye daha fazla önem<br />

verecek. Firmaların büyüme ve yatırım<br />

stratejilerine baktığımızda dijitalleşme<br />

Dünyanın dijitalleşme hızı, pandemiden sonra tahminlerin<br />

ötesinde artarak devam ediyor. Birçok sektörde yapay<br />

zeka teknolojilerinden faydalanılarak pozitif sonuçlar elde<br />

edildi. Özellikle endüstri alanında otonom teknolojilere<br />

olan gereksinimin farkına varılmasıyla firmalar yatırımlarında<br />

öncelikleri bu alanlara vermeye başladılar. Otonom<br />

sektörü hacminin 2030 yılına kadar düryada 1.6 trilyon dolar<br />

seviyelerine ulaşacağı öngörülüyor…<br />

bütün projelerin önüne geçiyor. Firmalar<br />

bütçelerinin, kaynaklarının büyük bir<br />

bölümünü dijitalleşmeye ayırıyorlar.<br />

<strong>2023</strong> yılında otonom sektörünün hacmi<br />

Türkiye’de 10-15 milyar doları bulur ama<br />

2030’a kadar Türkiye pazarında da 200<br />

milyar dolarlara ulaşacaktır. Türkiye’de<br />

bu alanda güzel işler çıkaran ve kaynak<br />

yaratan firmalar var. Türkiye bu alanda<br />

dünya pazarında iyi bir oyuncu olacak”<br />

dedi.<br />

Hedef <strong>2023</strong>’te 5 Kat Büyümek<br />

Bülent Doğru, ZGN Otonom ve Robotik<br />

olarak 2022 yılını çok verimli geçirdiklerini<br />

ve <strong>2023</strong>’e yeni projelerle girdiklerini<br />

belirtti: “Firma olarak 2022’yi çok verimli<br />

geçirdik ve personel tarafında ekibimizi<br />

büyüttük.<br />

İki tane TÜBİTAK, bir tane KOSGEB<br />

projesi bitirdik. 3 büyük firmanın<br />

projesini aldık ve 2 projeyi tamamladık<br />

bir tanesi devam ediyor. 2022 yılında<br />

talepleri topladık ve <strong>2023</strong>’e bu taleplerle<br />

girdik. 2022’yi beklentilerimizin<br />

üzerinde kapattık. <strong>2023</strong>’ü ise 2022’nin<br />

5 katı büyüklükte bir ciro ile kapatma<br />

hedefimiz var. Aynı zamanda özel<br />

bir bankanın yatırım kararı ile ilk<br />

yatırımımızı aldık. <strong>2023</strong> yılında da<br />

Türkiye’nin en büyük şirketlerinden birisi<br />

ZGN’ye yatırım kararı aldı, onun süreci<br />

de devam ediyor. <strong>2023</strong>’te daha büyük yatırımlarla<br />

uluslararası pazara açılmayı<br />

hedefliyoruz. Uluslararası pazarda iyi bir<br />

noktaya evrileceğimizi düşünüyorum.<br />

Şu anda da taleplerimiz var. 2022 yılının<br />

son aylarında Almanya’da iki global<br />

marka ile bir proje ortaklığı sürecine<br />

başladık. <strong>2023</strong>’te bunun imzalarını atmayı<br />

planlıyoruz. Bu anlaşmalar ile Almanya<br />

pazarına da hızlı bir şekilde girmiş<br />

olacağız. ZGN olarak ciddi şekilde<br />

bir büyüme trendi içerisindeyiz ve böyle<br />

devam edeceğimizi öngörüyorum.<br />

Otonom araçların dışında otonom tarafta<br />

temizlik ve hastanelerde kullanılabilecek<br />

yeni bir otonom sürüş modülü<br />

geliştiriyoruz. Bu otonom sürüş modülü<br />

entegre bir sistem. Bir masa düşünün tekerlekleri<br />

ve üzerinde otonom sürüş teknolojisi<br />

var. Bunun üzerine siz neyi giydirirseniz<br />

o şekilde çalışacak. Örneğin; çöp<br />

kovası giydirirseniz çöp toplama kovası<br />

şeklinde çalışıyor. Taşıma için üzerine<br />

koyduğunuz ekipmanları taşıyabiliyor<br />

veya arkasına çekme halatı koyarsanız<br />

çekicilik yapıyor. Üzerine neyi konumlandırırsanız,<br />

neyi düşünürseniz değişik<br />

farklı alanlarda çalışabileceğiniz bir sistem<br />

haline geliyor.<br />

Aynı zamanda yeni geliştirmiş olduğumuz<br />

görüntü işleme ile doğal navigasyon<br />

projemiz var. %100 yerli bir<br />

yazılımla üretiyoruz. Araçların saha içerisindeki<br />

hareket yapısını, doğal navigasyon<br />

süreçlerini görüntü işleme teknolojisi<br />

kullanarak yapmayı planlıyoruz. Bu yıl<br />

biraz daha görüntü işleme teknolojileri<br />

ve yapay zekaya ağırlık vereceğiz. Hem<br />

akıllı tarım uygulamaları içerisinde<br />

hem de endüstride otonom araç tarafını<br />

bunlarla destekleyerek uçtan uca entegre<br />

bir çözüm üretmeyi planlıyoruz.”


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

DİA E-Power ile yepyeni bir<br />

B2B e-ticaret deneyimi<br />

DİA Yazılım Genel Müdürü Suha Onay, DİA<br />

E-Power’ın B2B ve B2C’de üyelerine kolaylıklar<br />

sağladığını belirterek, “İşletmeler<br />

DİA E-Power ile e-ticarete kolayca başlayarak,<br />

hızla büyüme şansını yakalıyorlar. DİA<br />

E-Power’ın farklı sektörlerden firmaların ihtiyaçlarını<br />

karşılayan yapısı, kolay yönetim<br />

paneli ile benzersiz bir B2B e-ticaret deneyimi<br />

yaşarken DİA ile entegre yapısı sayesinde<br />

tüm süreçlerini de kolayca yönetebiliyorlar.<br />

İşletmeler, teknolojik detaylara takılmadan,<br />

Küresel ekonomik koşullar, tedarik zinciri kesintileri,<br />

tüketici talebindeki düşüş ve yüksek<br />

seyreden enflasyon, en çok KOBİ’leri etkiledi. Küresel<br />

Küçük İşletme Araştırması’nda, 2 KOBİ’den<br />

yaklaşık birinin (%46) “hayatta kalma” modunda<br />

olduğunu söylediği görüldü. Şartların sebep<br />

olduğu güçlüğü aşmak isteyen küçük ve orta<br />

ölçekli işletmeler için ödeme dengesi ve nakit<br />

akışı konuları önem kazanırken, nakit akışının<br />

sağlanmasının en önemli koşullardan birinin<br />

ödeme vadeleri olduğu görüldü. 30 Avrupa ülkesinde<br />

70’i aşkın üyesiyle KOBİ’lerin temsilciliğini<br />

üstlenen SMEunited tarafından paylaşılan verilerde,<br />

30 gün içinde yapılan ödemelerin küçük ve<br />

orta ölçekli işletmelerin nakit akışlarında yüzde<br />

66 iyileşme sağladığı tespit edildi. Öte yandan 60<br />

günlük vadelerle yapılan ödemelerin nakit akışına<br />

etkisi yüzde 10 olarak ölçüldü.<br />

Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Pay-<br />

Bull CEO’su Ömer Sefa Gider, “2022, hızlı ödeme<br />

almanın nakit akışlarına doğrudan etki ettiğinin<br />

daha iyi anlaşıldığı bir yıl oldu. Bu durum,<br />

KOBİ’lerin gerek bireysel, gerek ticari müşterilerinden<br />

hızla ödeme almasına olanak tanıyan<br />

çözümlere talebi artırıyor” dedi.<br />

DİA’nın geliştirdiği e-ticaret altyapısı platformu DİA<br />

E-Power, özellikle B2B alanında her çeşit ürün ve sektöre<br />

uygun onlarca e-ticaret teması sunarken, işinizi geliştirmenizi<br />

sağlayacak tün teknolojik geliştirmeleri yakından<br />

takip ederek, tüm altyapı desteğini sağlıyor…<br />

sadece e-ticaretteki ürünlerinin satışıyla<br />

ilgilenebiliyorlar. Otomotivden, hırdavata,<br />

kırtasiyeden kimyaya kadar birçok sektöre<br />

özel çözümleri nedeniyle DİA E-Power tercih<br />

ediliyor” dedi.<br />

DİA E-Power’a, B2B’den sonra B2C’de de<br />

uluslararası trendlere uygun güncellemeler<br />

yaptıklarının altını çizen Onay, “Artık üyelerimiz,<br />

DİA aracılığı ile daha çok müşteriye<br />

4 işletmeden biri, geç<br />

ödemeler sebebiyle iflas<br />

ediyor<br />

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der<br />

Leyen da her yıl gerçekleştirdiği ve Avrupa Birliği’nin<br />

genel görünümünü değerlendirdiği konuşmasında,<br />

4 iflastan birinin geç ödemelerden<br />

kaynaklandığını hatırlattı. Finansal teknolojilerin<br />

ödeme süreçlerini kısaltmak konusunda<br />

önemli bir rol üstlendiğini vurgulayan Ömer Sefa<br />

Gider, “Tüketici talebi ve iş ortağı beklentileri, her<br />

KOBİ’yi birden fazla ödeme aracı benimsemeye<br />

yönlendiriyor. KOBİ’ler, gelişen finansal teknolojiler<br />

sayesinde bankalarla tek tek anlaşma<br />

yapmak yerine tek çözüm üzerinden uygun komisyonlarla,<br />

oldukça hızlı ödeme alabiliyor. Pay-<br />

Bull olarak biz de bireysel ve ticari müşterilere,<br />

kurumsal şirketlere, KOBİ’lere online ödeme almanın<br />

güvenli ve hızlı yolunu sunuyoruz. Sanal<br />

POS, mobil POS, linkle ödeme alma, manuel POS<br />

ve abonelik yöntemi gibi ödeme çözümlerimizle<br />

işletmeleri 24 saat içinde ödeme almaya başlama<br />

olanağı sunuyoruz. 7/24 aktif olan bir ödeme altyapısı,<br />

KOBİ’lerin nakit akışlarının sürmesine de<br />

katkıda bulunuyor” dedi.<br />

ulaşıp, ürünlerini sadece bayilerine değil,<br />

son tüketiciye de ulaştırabilecekler. Böylece<br />

kazançlarını artırabilecekler. Öte yandan<br />

DİA B2B, basitten karmaşığa tüm organizasyon<br />

yapılarına ve farklı bölüm ve izin düzeyi<br />

ihtiyacı olan firmalara yönelik olarak geliştirildi.<br />

Yeni versiyonumuzda aynı özellikleri<br />

ve kolaylıkları B2C işletmelere de sunmaya<br />

başladık.” şeklinde konuştu.<br />

Dört işletmeden biri geç ödemeler<br />

sebebiyle iflas ediyor<br />

Küresel ekonomik koşullar zorlaştıkça, küçük ve orta<br />

ölçekli işletmeler için ödemeler dengesi ve nakit akışı<br />

önemli konular haline geldi. Veriler, 4 işletmeden birinin<br />

geç ödemeler sebebiyle iflas ettiğini gösterdi…<br />

2 KOBİ’den biri dijital<br />

deneyimlerin yüz yüze<br />

deneyimden daha önemli<br />

olduğunu düşünüyor<br />

Glovo tarafından yürütülen araştırmada, KO-<br />

Bİ’lerin dijitali benimseme ve iş süreçleri için<br />

kritik olduğunu fark etme oranının da arttığı<br />

görüldü. 3 bin 200’ü aşkın KOBİ’yle yürütülen<br />

araştırma, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yüzde<br />

48’inin müşterilerine sundukları dijital deneyimlerin,<br />

mağazadaki yüz yüze deneyimden<br />

daha iyi olduğunu söylediği görüldü. Alışveriş<br />

sürecinin en önemli aşamalarından birinin ödeme<br />

adımı olduğunu vurgulayan PayBull CEO’su<br />

Ömer Sefa Gider, değerlendirmelerini şu ifadelerle<br />

sonlandırdı: “Tüketiciler yalnızca ürünlerde<br />

değil, deneyimin diğer unsurlarında da daha çok<br />

seçenek görmek istiyor. Dijital ödemeler, giderek<br />

talepkar hale gelen ve daha fazla kişiselleştirmeye<br />

ihtiyaç duyan müşterilere en tercih edilebilir<br />

deneyimi sunmak için kaçınılmaz bir rol üstleniyor.<br />

Ekonomik zorlukların hane halklarını da<br />

etkilediğini düşündüğümüzde, taksitli ödeme<br />

seçeneği sunabilen satıcılar rekabet avantajı elde<br />

edebiliyor. PayBull olarak geliştirdiğimiz Sanal<br />

POS çözümü, 12 aya varan taksit olanağıyla KO-<br />

Bİ’lere satış ve kârlarını artırma fırsatı veriyor.<br />

Aynı özelliği iOS ve Android cihazları POS makinesine<br />

dönüştüren Mobil POS çözümümüzde<br />

de sunuyoruz. Öte yandan linkle ödeme alma<br />

yöntemi, KOBİ’lerin dünyanın her yerine satış<br />

yapabilmesini ve farklı para birimleriyle saniyeler<br />

içinde ödeme almasını mümkün kılıyor.<br />

Magento, WooCommerce, OpenCart gibi farklı<br />

e-ticaret altyapılarına kolayca entegre olabilen<br />

PayBull ürünleri, hızlı ödeme alma kabiliyeti kazandırarak<br />

KOBİ’lerin dayanıklılığını artırıyor.”<br />

9Sektör Market<br />

IT network


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

TCL, MWC <strong>2023</strong>’te geliştirilmiş 40<br />

Serisini ve yeni tabletlerini duyurdu<br />

TCL Communication<br />

CEO’su Aaron<br />

Zhang açıklamasında,<br />

“Müşterilerimiz<br />

yaptığımız her şeyin<br />

merkezinde yer alıyor.<br />

Geri bildirimleri dinliyoruz ve sonuç olarak TCL<br />

NXTURBO ve TCL NXTPAPER 2.0 ile büyük<br />

performans ve ekran yükseltmeleri yaptık. Bu<br />

yükseltmeler, TCL NXTPAPER 11 ve yeni TCL 40<br />

Serisi akıllı telefonlar gibi cihazların pazar lideri<br />

olduğu ve teknolojiyi demokratikleştirme hedefimizi<br />

desteklediği anlamına geliyor. Ayrıca, güçlü<br />

operatör ortaklıklarımızın desteğiyle, herkes için<br />

5G sağlama misyonumuzu yerine getirmemize<br />

de yardımcı oluyorlar.” dedi.<br />

Üst düzey mobil eğlence - TCL<br />

IT network<br />

Sektör Market<br />

10<br />

40 Serisi<br />

Yeni TCL 40 Serisini tamamlayan TCL 406 ve<br />

TCL 403, daha önce duyurulan TCL 40 R 5G, TCL<br />

40SE, TCL 408 ve TCL 405’e eşlik ediyor. TCL’in<br />

operatör ortaklıkları tarafından desteklenen TCL<br />

40 R 5G, şirketin herkes için uygun fiyatlı 5G sağlama<br />

misyonunu güçlendirirken TCL’in 4G akıllı<br />

telefon serisi ise kullanıcıların bağlantı kurmasını,<br />

keşfetmesini ve paylaşımları yapmasını sağlayacak<br />

üstün kaliteli özellikleri erişilebilir fiyatlarla<br />

sunuyor.<br />

TCL’in bugüne kadarki en<br />

uygun fiyatlı Android 13 4G<br />

akıllı telefonu - TCL 406<br />

Bu akıllı telefonun 5000mAh’lik kapasiteli, uzun<br />

süreli kullanım sağlayan güçlü pili sayesinde en<br />

sevdiğiniz şarkıları daha uzun süre dinlemenin<br />

keyfini çıkarabiliyorsunuz. Şarkı dinlemek yerine<br />

dizileri izlemek istediğinizde TCL 406’nın 6,6 inç<br />

HD+ ekranı, dizinin içindeymişsiniz gibi hissetmenize<br />

yardımcı oluyor, ayrıca çift hoparlörleri<br />

surround ses hissi vererek yaşadığınız deneyimi<br />

daha da zenginleştiriyor.<br />

TCL 405 ve TCL 403 ile<br />

geliştirilmiş uygun fiyatlı akıllı<br />

telefon deneyimi<br />

Temel seviyedeki bu iki 4G akıllı telefon sayesinde,<br />

düşük bütçeyle gelişmiş bir deneyim sunmak hiç<br />

bu kadar kolay olmamıştı. TCL 405; büyük ekranı,<br />

çift hoparlörü ve optimize edilmiş performansı<br />

sayesinde sürükleyici deneyimler sunarken TCL<br />

403, en iyi temel özellikleri düşük bir fiyata sunuyor<br />

ve her iki cihaz da Android 12 Go Edition ile<br />

destekleniyor.<br />

Uygun fiyatlı 5G<br />

TCL’in bugüne kadarki en uygun fiyatlı 5G akıllı<br />

telefonu TCL 40R 5G, bütçesini zorlamadan 5G<br />

akıllı telefon isteyenler için en uygun seçenek olarak<br />

dikkat çekiyor. 50Mp üçlü kamerasının yanı<br />

sıra MediaTek Dimensity 700 5G işlemcisi, 5G<br />

bağlantısı ve 90 Hz yenileme hızına sahip etkileyici<br />

6,6 inç ekranı sayesinde dizilerin, filmlerin ve<br />

sporun keyfini HD+ kalitesinde çıkarabilirsiniz.<br />

Üstelik dizi izleme maratonunuz 5000mAh pili<br />

tüketiyorsa, Uykuda Akıllı Şarj özelliğinin pil<br />

Ekran teknolojisi ve uygun fiyatlı, akıllı bağlantılı deneyimler konusunda<br />

öncülerden olan TCL, MWC <strong>2023</strong>’te çok sayıda mobil,<br />

tablet ve bağlantılı cihazını duyurdu. Avrupa’da piyasaya sürülen<br />

TCL 40 Serisi, TCL 40R 5G ile herkes için 5G sağlama misyonunu<br />

güçlendirirken TCL 40 SE, TCL 408, TCL 406, TCL 405 ve TCL 403 4G<br />

akıllı telefonlar ile de teknolojinin demokratikleşmesini destekliyor.<br />

TCL’in kesintisiz bağlantı vizyonu kapsamında, şirketin göz sağlığından<br />

ödün vermeden mükemmel görüntüleme taahhüdünü genişleten<br />

TCL NXTPAPER 11 ve TCL TAB 11 tabletlerinden oluşan iki<br />

yeni 4G tabletin küresel lansmanı da gerçekleştirildi…<br />

sağlığını bozmadan telefonunuzu şarj edeceğini<br />

bilerek içinizi rahat tutabilirsiniz.<br />

Benzersiz ekran gücü - TCL<br />

NXTURBO<br />

TCL 40SE, GPU performansını yüzde 30 artırırken<br />

güç tüketimini yüzde 17’ye kadar azaltan<br />

TCL’in yeni NXTURBO ekran geliştirme yazılımından<br />

yararlanıyor. TCL NXTURBO sayesinde<br />

TCL 40SE, pil ömrünü önemli ölçüde etkilemeden<br />

gecikmesiz görüntü akışı sunuyor.<br />

Telefonda artırılmış grafik işleme algoritmaları<br />

kaydırmayı daha kaygan hale getiriyor ve TCL<br />

NXTURBO oyunlarda güç arayanlar için akıcı<br />

ve daha gerçekçi bir oyun içi deneyim sağlamaya<br />

yardımcı oluyor. Canlı yayın ve çevrimiçi video<br />

oynatma için de mükemmel olan TCL NXTUR-<br />

BO, bir cihazın işlem verimliliğini yüzde 50’ye kadar<br />

önemli ölçüde artırıyor.<br />

TCL NXTURBO, <strong>Mart</strong> <strong>2023</strong>’ten itibaren Avrupa’da<br />

yaygın olarak bulunan TCL 40 SE’de kullanılmaya<br />

başlanacak ve ABD’deki TCL XE 5G ve<br />

TCL 40X 5G cihazlarına da gelecek.<br />

Ekran parlaklığı ve üstün göz bakımı - TCL NXT-<br />

PAPER 2.0, TCL NXTPAPER 11 ve TCL TAB 11<br />

TCL, yazılım ve donanımda yaptığı yükseltmelerle<br />

NXTPAPER teknolojisinin başarısını artırırken<br />

eleştirmenlerin beğenisini kazanmaya da devam<br />

ediyor. TCL NXTPAPER 2.0 ile göz sağlığını korunurken<br />

daha parlak, daha çarpıcı ekranlar da<br />

ortaya çıkıyor.<br />

Yeni TCL NXTPAPER tabletlerde bulunan TCL<br />

NXTPAPER 2.0, orijinal teknolojiye kıyasla 500<br />

nit’e kadar yüzde 150 daha fazla parlaklık sunuyor.<br />

Ayrıca TCL NXTPAPER 2.0, donanım düzeyinde<br />

filtreleme sayesinde, TÜV sertifikalı mavi<br />

ışık azaltma seviyelerini de aşarak ekranları<br />

sarartmadan göz sağlığını koruyor. Buna ek olarak<br />

TCL NXTPAPER 2.0’ın otomatik ışık sensörü<br />

artık renk sıcaklığını ortama ve zamana göre<br />

ayarlayarak daha da konforlu bir izleme ve okuma<br />

deneyimi sunuyor.<br />

NXTPAPER 2.0’dan güç alan TCL NXTPAPER<br />

11›in çarpıcı 11 inç 2K ekranı, renkleri daha cesur<br />

ve daha gerçekçi hale getiren AI Visual Boost ile<br />

çarpıcı bir görüntü sunuyor. TCL NXTPAPER 11<br />

aynı zamanda üretkenliği de artırıyor. İster 8MP<br />

geniş açılı ön kamera ile video görüşmeleri yapın<br />

ister ultra gerçekçi opsiyonel T-Pen ile not alın,<br />

TCL NXTPAPER 11 hayatınızı kolaylaştırıyor. Ayrıca<br />

TCL NXTPAPER 11, 8000 mAh’lik devasa bir<br />

bataryaya ve ters şarj özelliğine de sahip olduğundan<br />

ister çalışırken ister oyun oynarken hiçbir şey<br />

artık düzeninizi bozamayacak.<br />

Daha geleneksel bir tablet deneyimi mi tercih<br />

ediyorsunuz? TCL TAB 11, çarpıcı 11 inç 2K TCL<br />

NXTVISION ekranı ve dört adet hoparlörü ile bir<br />

eğlence merkezi olarak öne çıkıyor. Sadece 462 gr.<br />

Ağırlığındaki TCL TAB 11’in 6,9 mm’lik ince tasarımı,<br />

tabletin neredeyse her çantaya sığmasını ve<br />

hareket halindeyken kullanımını kolaylaştırıyor.<br />

Eğer TCL TAB 11’i yalnızca evde kullanmak istiyorsanız,<br />

tabletin LTE ve LTE olmayan modelleri<br />

de var. Bu da size cihazlardan dilediğiniz şekilde<br />

keyif alma esnekliği sağlıyor.<br />

Mobil ekosistem için daha<br />

fazla bağlantılı cihaz<br />

TCL’in akıllı cihaz serisi; telefon ve tabletlerin ötesinde,<br />

gelişmiş deneyimler sunmak için birbirini<br />

tamamlıyor ve her yerde mükemmelliğe ilham<br />

vermeye yardımcı oluyor.<br />

Güçlü gürültü önleyici özelliğine sahip TCL MO-<br />

VEAUDIO Neo kulaklıklar, TCL 40 Serisi akıllı<br />

telefona veya TCL tablete en iyi şekilde bağlanabiliyor.<br />

25dB güçlendirilmiş bas ve kristal netliği<br />

için dört EQ modu sunan TCL MOVEAUDIO<br />

Neo, sesi olduğu gibi duymanıza yardımcı oluyor.<br />

Ayrıca, çift mikrofonlu çağrı gürültüsü engelleme<br />

(ENC) ve aktif gürültü engelleme (ANC), ortam<br />

gürültüsünü engelleyerek kalabalık yerlerde<br />

odaklanmanıza yardımcı oluyor.<br />

İster uzaktan çalışıyor olun ister iş için seyahatte<br />

olun veya açık havada Wi-Fi’ye ihtiyacınız olsun,<br />

TCL LINKZONE 5G MW512 ile bağlantınızı güvenli<br />

bir şekilde sağlayabilirsiniz. Sub-6GHz 5G<br />

ağı, avucunuzun içine kolayca sığan ince ve taşınabilir<br />

bir paket içerisinde ultra hızlı internet sunuyor.<br />

Ayrıca, zarif tasarımı ve sezgisel dokunmatik<br />

ekranı hem kolay kullanımı mümkün kılıyor<br />

hem de gözleri yormuyor.<br />

Günlük kullanım için yalnızca güvenilir 4G Wi-<br />

Fi’ye mi ihtiyacınız var? 300Mbps’ye varan indirme<br />

ve 50Mbps’ye varan yükleme hızlarıyla TCL<br />

LINKZONE MW63, nerede çalışıyor olursanız<br />

olun size sanki ofisteymişsiniz hissini yaşatıyor.<br />

Ayrıca, eSIM uyumluluğuna sahip dünyanın ilk<br />

CAT6 mobil Wi-Fi çözümü olarak, geleneksel<br />

SIM’lerin ürettiği plastik atıkları azaltırken tarifeler<br />

ve operatörler arasında geçiş yapmayı daha<br />

da kolaylaştırıyor.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

ASUS, 2022 yılını lider kapattı<br />

Araştırma şirketi<br />

GFK’nın verilerine<br />

göre oyun<br />

dizüstü bilgisayarları<br />

pazarında<br />

ASUS, 2021 yılına<br />

kıyasla yüzde<br />

2,3’lük bir artış yakaladı ve yüzde 19,6 pazar<br />

payıyla zirvede yer aldı. ASUS, oyun dizüstü<br />

bilgisayarlarının da yer aldığı tüketici elektroniği<br />

notebook kategorisinde ise 2022 yılını<br />

IDC verilerine göre yüzde 20,72 pazar payıyla<br />

birinci sırada bitirdi.<br />

ASUS’un yakaladığı başarı hakkında konuşan<br />

ASUS Türkiye Sistem İş Birimi Ülke<br />

Müdürü Özge Kılıç Güler, “ASUS olarak 2022<br />

yılını IDC verilerine göre tüketici elektroniği<br />

Yükselen pazar payıyla oyun dizüstü bilgisayarları kategorisinde<br />

büyüme ivmesini devam ettiren ASUS, GFK sonuçlarına<br />

göre yüzde 19,6’lık pazar payıyla zirvede yer aldı. ASUS, oyun<br />

dizüstü bilgisayarların da içinde olduğu tüketici elektroniği<br />

notebook kategorisinde ise, IDC verilerine göre 2022 yılını<br />

yüzde 20,72 pazar payıyla lider olarak tamamladı…<br />

notebook kategorisinde lider olarak kapattık.<br />

Bu başarımızı hem performans hem de<br />

konfor açısından kullanıcılarımızın çağın<br />

yeniliklerini tecrübe etmelerini sağlayabilecek<br />

teknolojiler üretme tutkumuz yatıyor.<br />

<strong>2023</strong> yılı bizler için teknolojide fark yaratacak,<br />

daha önce tecrübe edilmemiş bazı modelleri<br />

piyasaya sunduğumuz/sunacağımız<br />

bir yıl olacak. <strong>2023</strong> yılında da hedefimiz lider<br />

pozisyonumuzu artan bir pazar payı oranı<br />

ile korumak ve inanılmazın peşinde olmaya<br />

devam etmek” dedi.<br />

Nokia ağların bulutla buluştuğu bir dünyaya<br />

liderlik etmeyi hedefliyor<br />

Farklı sektörlerden şirketler, verimliliği, esnekliği<br />

ve üretkenliği sürdürülebilir bir şekilde<br />

geliştirmek için dijitalleşmeye yöneliyor. Ağlar<br />

bu dönüşümün temelini oluşturuyor ve Nokia,<br />

alanının en iyi portföyüyle sabit, mobil ve bulut<br />

ağ teknolojileri arasında benzersiz bir konuma<br />

sahip.<br />

Nokia, sürdürülebilir uzun vadeli büyüme<br />

sağlamak için şirket ve teknoloji stratejisini<br />

yeniliyor. Ağların üstel potansiyelini gerçekleştirecek<br />

ve sanal evrenin gelecek ihtiyaçlarını<br />

karşılayacak teknoloji liderliğini üstleniyor. Yenilenen<br />

markasıyla her sektörde dijitalleşmeyi<br />

yürütebilecek yenilikçi B2B teknolojilerin sinyalini<br />

veriyor.<br />

Nokia’nın Başkanı ve CEO’su Pekka Lundmark<br />

şunları dile getirdi: “Üretkenlik, sürdürülebilirlik<br />

ve erişilebilirlik alanlarında önemli kazanımlar<br />

elde etme fırsatıyla birlikte dijitalleşmenin<br />

işletmeyi, sektörü ve toplumu dönüştürme<br />

potansiyelini görüyoruz. Pazar lideri kritik ağ<br />

teknolojimize, her sektördeki müşteriler ve<br />

ortaklar tarafından giderek daha fazla ihtiyaç<br />

duyuluyor.<br />

Ağların insanları ve nesneleri birbirine bağlamanın<br />

ötesine geçtiği bir gelecek görüyoruz.<br />

Ağlar, uyarlanabilir, otonom ve tüketilebilirler.<br />

Bu hisseden, düşünen ve hareket eden ağlar dijitalleşme<br />

fırsatını en üst düzeye çıkarıyor.<br />

Nokia, sürdürülebilir dijital dönüşüm fırsatını<br />

artırmak için ağların gücünü ortaya çıkarmak<br />

istiyor. Bu tutkunun bir parçası olarak, ağların<br />

üstel potansiyelini ortaya çıkarmaya odaklanarak<br />

yenilenen stratejimizi bugün duyuruyoruz,<br />

ağların bulutla buluştuğu bir geleceğe<br />

öncülük ediyoruz.<br />

Bu tutkuya işaret etmek, müşterilerimizin ve<br />

iş ortaklarımızın bize bakış açılarını farklı bir<br />

Nokia, MWC Barcelona <strong>2023</strong>’te stratejik, uzun vadeli dönüşümünün<br />

bir parçası olarak güncellenmiş şirket ve teknoloji<br />

stratejisini paylaştı ve yenilenen markasını tanıttı…<br />

çerçeveye oturtmak için B2B teknoloji inovasyon<br />

lideri konumumuzu yansıtacak şekilde<br />

markamızı yeniliyoruz. Biz Nokia’yız, ancak<br />

dünyanın bizi daha önce bildiğinden farklıyız.”<br />

Yenilenen strateji<br />

Nokia, sürdürülebilir, kârlı büyüme sağlamak<br />

için üç aşamalı stratejisini uygulamaya devam<br />

ediyor. Sıfırlama aşamasını tamamlayan<br />

Nokia, tartışmasız bir teknoloji lideri olarak<br />

ölçeklendirme aşamasının temellerini atarken<br />

ve müşteri tabanını genişletirken hızlanmaya<br />

devam edecek.<br />

Nokia’nın yenilenen şirket stratejisi, altı adımda<br />

daha fazla hızlanmaya odaklanıyor:<br />

• Devam eden teknoloji liderliğiyle hizmet sağlayıcılardaki<br />

pazar payını büyütmek.<br />

• Kurumsal şirketlerin müşteri karması içindeki<br />

payını yükseltmek.<br />

• Rekabet etmeye karar verdiği tüm sektörlerde<br />

lider konumda olmak için iş portföyünü aktif<br />

olarak yönetmek.<br />

• Nokia Technologies, fikri mülkiyet haklarını<br />

mobil cihazlar dışındaki sektörlerde değerlendirecek<br />

ve Ar-Ge yatırımlarına devam edecek.<br />

• Servis olarak sunmak gibi yeni iş modelleri<br />

uygulamak<br />

• ESG’yi rekabet avantajına dönüştürmek ve<br />

sektörde “güvenilir, tercih edilen sağlayıcı” olmak.<br />

Bu stratejik adımlar, dört destekleyici ile kolaylaştırılıyor:<br />

geleceğe uygun yetenek geliştirmek;<br />

özellikle 6G gibi kilit alanlarda uzun<br />

vadeli araştırmalara yatırım yapmak; çevikliği<br />

ve üretkenliği daha da geliştirmek için kendi<br />

operasyonlarını dijitalleştirmek; ve markayı<br />

yenilemek.<br />

Teknoloji Stratejisi<br />

Nokia’nın güncellenmiş teknoloji stratejisi, sanal<br />

evren çağının taleplerini karşılamak için<br />

ağların nasıl gelişmesi gerektiğini ayrıntılarıyla<br />

anlatıyor.<br />

Dünya, bağlantıya giderek daha fazla güvenecek<br />

şekilde geliştikçe, ağ performansı ve tüketilebilirliğin<br />

eşit ağırlık ve öneme sahip olacağı<br />

dijital her şeyin üzerine kurulduğu bir ağ haline<br />

gelecek. Bulutun esnekliği ve ölçeklenebilirliği<br />

ile bütünleşmek için geleneksel ağ<br />

oluşturmanın nitelikleri gerekecek.<br />

Bulutun esnekliği ve ölçeklenebilirliği ile<br />

beraber çalışabilmek için geleneksel ağların<br />

özelliklerine ihtiyaç duyulacak.<br />

Algılayan, düşünen ve harekete geçen bu ağlar,<br />

ağ oluşturmanın dönüştürücü gücünü her sektöre<br />

getirme potansiyeline sahip.<br />

Nokia, alanının en iyi ve geniş ürün portföyü ve<br />

Nokia Bell Labs’ın sektör lideri yıkıcı yenilikleri<br />

aracılığıyla bu dönüşüme liderlik etmek için iyi<br />

bir konumda.<br />

Marka Yenileme<br />

Nokia, şirket stratejisi ile aynı çizgide bugün<br />

her sektörde dijitalin potansiyelini fark eden<br />

bir B2B teknolojik yenilik lideri olduğunu göstermek<br />

için markasını yeniliyor. Yeni marka, ağ<br />

oluşturma uzmanlığı, teknoloji liderliği, öncü<br />

yenilik ve işbirlikçi ortaklıkta getirdiği değeri<br />

ortaya koyuyor.<br />

Şirketin yeni logosu enerjik, dinamik ve<br />

modern Nokia›nın değerlerini ve amacını<br />

gösteriyor. Nokia, ağların üstel potansiyelini<br />

ortaya çıkararak sürdürülebilirlik, üretkenlik<br />

ve erişilebilirlik alanlarındaki kazanımların<br />

kilidini açabilecek kritik bileşenin işbirliği<br />

olduğuna inanıyor. Logo işbirliğinin sembolü<br />

olarak tasarlındı.<br />

11Sektör Market<br />

IT network


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

TP-Link, MWC <strong>2023</strong>’de ISS çözümlerini<br />

öne çıkardı<br />

TP-Link, Barselona’da yapılan bu yılki Mobile World fuarında<br />

internet servis sağlayıcılara yönelik ağ çözümlerini<br />

öne çıkardı. 5G, WiFi 7 gibi en yeni teknolojilere<br />

sahip ürünler TP-Link standında yer aldı…<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

12<br />

Daha çok evlere yönelik ağ ürünleriyle<br />

tanınan ama son yıllarda kurumsal<br />

çözümleriyle de öne çıkan TP-Link®, internet<br />

servis sağlayıcılar (ISS) için de çözümler<br />

geliştiriyor. Her boyuttan ISS’ye<br />

uygun çözüme sahip olan şirket, bu yılki<br />

Mobile World Konferansı’nda (MWC)<br />

5G’den WiFi 7 teknolojisine değin en<br />

yeni teknolojilere sahip ISS çözümlerini<br />

tanıtıyor.<br />

TP-Link, 27 Şubat-2 <strong>Mart</strong> <strong>2023</strong> tarihleri<br />

arasında Barselona’da yapılan MWC’de<br />

gerek ulusal gerekse yerel servis sağlayıcılar<br />

için en yenilikçi çözümlerini sergiliyor.<br />

5G hücresel ağ çözümlerinden WiFi<br />

7 ürün portföyüne kadar standda sergilenen<br />

TP-Link’in ‘taşıyıcı sınıfı’ geniş<br />

ürün ailesi görülüp bilgi alınabiliyor.<br />

TP-Link standında yer alan bazı ISS çözümleri<br />

şunlar:<br />

Taşıyıcı Sınıfı WiFi 7 Çözümleri<br />

TP-Link, ISS’lere yönelik ürünlerini Aginet<br />

alt markası altında sunuyor. MWC’de<br />

WiFi 7 teknolojili, taşıyıcı sınıfı ürünler<br />

görülebiliyor. 5G mobil erişimden sabit<br />

fiber erişime, WiFi yönlendiricilerden<br />

Mesh WiFi sistemlerine kadar çeşitli ISS<br />

çözümleri TP-Link standında yer alıyor.<br />

ISS’lerin farklı dağıtım senaryolarını<br />

karşılayacak ve abonelere gerçek çoklu<br />

gigabit özellikli bağlantı sağlayacak<br />

WiFi 7 teknolojili TP-Link ürün ailesi,<br />

ISS’leri heyecanlandıracak kadar etkili<br />

özelliklere sahip. Ürünlerin hepsi evin<br />

her köşesini daha fazla esneklikle kaplayacak<br />

akıllı bir ağ oluşturmaya olanak<br />

tanıyan standart EasyMesh teknolojisini<br />

kullanıyor. Servis sağlayıcılar TR-069 ve<br />

TR-369 protokolleri ile uyumlulukları<br />

sayesinde WiFi servislerini, ağlarını ve<br />

cihazlarını uzaktan yönetebiliyorlar.<br />

5G Taşıyıcı Sınıfı Ağ Geçidi<br />

Portföyü<br />

TP-Link, servis sağlayıcıları güçlendirmek<br />

ve 5G’nin yaygınlaşmasını hızlandırmak<br />

için bir dizi 5G ağ geçidi (gateway)<br />

çözümünü piyasaya sürecek. İç mekan<br />

dağıtımından dış mekan senaryolarına<br />

değin geniş bir ürün ailesine sahip olan<br />

5G çözümleri arasında hem WiFi 6, hem<br />

WiFi 7 teknolojisine sahip ürünler yer<br />

alıyor. Tüm iç mekan ağ geçitleri en son<br />

WPA3 güvenlik protokolüne ve standart<br />

EasyMesh teknolojisi sahip. En yüksek<br />

hızların yanı sıra daha güvenli bir ağ ve<br />

gerçekten kusursuz bir bağlantı sağlanabiliyor.<br />

Dış mekan ağ geçitleri ise esnek<br />

dağıtım için PoE (Ethernet Üzerinden<br />

Güç) özelliğine sahipler ve toza, neme ve<br />

zorlu ortamlara dayanacak şekilde IP67<br />

derecesi için tasarlanmış, sağlam ve dayanaklı<br />

ürünler.<br />

5G ürünlerinden biri olan NB610v 5G<br />

ağ geçidi TP-Link standında yer alıyor.<br />

En yeni 5G (5. nesil hücresel ağ), WiFi<br />

7, EasyMesh ve VoLTE (LTE üzerinden<br />

Ses) teknolojilerine sahip olan ürün, üç<br />

bantta daha düşük gecikme süresiyle<br />

inanılmaz yüksek WiFi hızları sunuyor.<br />

Bu ürün aynı zamanda iki adet 2.5 GbE<br />

WAN/LAN bağlantı noktası ile istikrarlı<br />

ve hızlı kablolu bağlantı desteğine de<br />

sahip.<br />

10G Çağına Giden Yolda XGS-<br />

PON Çözümü<br />

Yeni ve ana akım fiber erişim teknolojisi<br />

olan XGS-PON, eşzamanlı 10 Gb/sn simetrik<br />

veri iletimi özelliğine sahip ve çeşitli<br />

bant genişliği yoğun uygulamalar ve<br />

üçlü oynatma (ses, veri ve video) hizmetleri<br />

için daha yüksek talepleri karşılayabiliyor.<br />

TP-Link’in XGS-PON çözümü,<br />

servis sağlayıcılara abonelerini 10G çağına<br />

yönlendirmek için tek elden bir çözüm<br />

sunuyor. Bu çözümün içeriğinde bir<br />

Chassis optik hat terminali, XGS-PON<br />

optik ağ birimi (ONU), yönlendirici ve<br />

mesh sistemleri desteği, ayrıca merkezi<br />

bir yönetim sistemi, DPMS (DeltaStream<br />

PON Yönetim Sistemi) ve Aginet çözüm<br />

kiti yer alıyor.<br />

TAUC – ISS’ler için WiFi<br />

Yönetim Çözümü<br />

TP-Link ISS’lere yeni teknolojilerle donatılmış<br />

bu ürünleri kolayca yönetebilmeleri<br />

için de çözüm geliştirmiş durumda.<br />

TAUC (TP-Link Aginet Unifies Cloud),<br />

yeni nesil bir WiFi yönetim çözümü. TR-<br />

369 USP bulut sunucusu ve çevik API entegrasyonuna<br />

dayalı olan TAUC, servis<br />

sağlayıcılar için esnek ve güçlü bir yönetim<br />

ortamı sağlıyor. ISS’ler desteklenen<br />

tüm WiFi, xPON, 4G/5G yönlendiricileri<br />

ve xDSL modemleri her yerden ve her zaman<br />

tek bir arabirimden merkezi olarak<br />

yönetebiliyorlar. Yenilikçi ağ topolojisi<br />

tasarımına sahip olan çözüm, ağ performansını<br />

izlemeyi ve anlık analizler<br />

yapmayı sağlıyor. ISS’ler yerinde teknik<br />

destek gerekmeden müşteri memnuniyetini<br />

artırıyor ve servis maliyetlerini<br />

düşürebiliyorlar.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Panasonic’ten yeni premium ekran serisi<br />

Üstün görüntü kalitesi ve<br />

görünürlük seviyeleri<br />

Full HD’den dört kat daha fazla piksel sunan<br />

yüksek çözünürlüklü 4K panel (3840 x 2160<br />

piksel), giriş holleri, lobiler veya parlak ışıklı<br />

toplantı alanları gibi aydınlık ortamlarda<br />

öne çıkacak 700 cd/m2›lik yüksek parlaklığa<br />

sahip gerçekçi ve ayrıntılı görüntüler sunuyor.<br />

Yüzde 25›lik parlama önleyici pus işlemi,<br />

ortam ışığının yansımasını azaltıyor ve<br />

tüm ortamlarda görünürlüğü büyük ölçüde<br />

artırıyor.<br />

Farklı kullanım durumları için<br />

esnek kurulum<br />

Toplantı kabinlerinden çok sayıda insanın katıldığı<br />

konferans salonlarına kadar kompakt<br />

alanlara uygun boyutlarda olan ekranlar, dikey<br />

Panasonic Connect Avrupa, parlak aydınlatma koşullarını<br />

ortadan kaldırabilen birinci sınıf profesyonel iş ekranlarına<br />

yönelik artan talebi karşılamak için en yeni nesil 4K UHD LCD<br />

Ekran serisi olan SQ2H serisini duyurdu. 43-98 inç arasında<br />

yedi ekran boyutunda değişen bu güvenilir 7/24 ekranlar,<br />

toplantı odaları, toplantı ve öğrenme alanlarının yanı sıra<br />

perakende ve halka açık bilgi alanlarındaki dijital tabelalar<br />

için ideal. Panasonic SQ2H Serisi parlaklık, güvenilirlik ve<br />

sistem ölçeklenebilirliği alanlarında öne çıkıyor…<br />

olarak da kullanılabiliyor. 20 derece ileri ve geri<br />

eğilebilme özelliği, cihazları çeşitli yerlere kurulum<br />

için uygun hale getirir.<br />

Yerleşik ölçeklenebilirlik<br />

SQ2H Serisi, en üst düzey esneklik ve ölçeklenebilirlik<br />

için çok çeşitli kullanım durumları<br />

için standart olarak Intel® Akıllı Ekran Modülü<br />

(Intel® SDM) özellik yuvasıyla donatılıyor.<br />

Örneğin, yerleşik bir bilgisayar, terminal kartı<br />

veya kablosuz sunum sistemi kullanarak dijital<br />

tabela ve yayınlar gibi uygulamaları destekleyebiliyor.<br />

Ekranlar ayrıca 4K içeriği görüntülemek<br />

için USB medya oynatıcı işleviyle donatılıyor<br />

ve bağımsız modda çalışarak yüksek<br />

kaliteli dijital tabela görevi görebiliyor.<br />

SQ2H Serisi, HDMITM girişi (x3), DIGITAL<br />

OUT (HDMITM Type A x1), PC girişi (Mini<br />

D-sub x1), USB Type A (x2) ve USB Type C (x1)<br />

gibi DisplayPort Alternatif modu ve 60W’a kadar<br />

güç dağıtımı ile uyumlu çeşitli arayüzlerle<br />

donatılıyor. Her ana ünitede bulunan 20W<br />

dahili hoparlör (10W+10W) de ses içeriği için<br />

harici hoparlör ihtiyacını ortadan kaldırıyor ve<br />

ekranların dar alanlara monte edilmesine izin<br />

veriyor.<br />

SQ2H Serisi, Aralık <strong>2023</strong>’ten itibaren satışa sunulacak<br />

ve kurumsal, eğitim ve dijital tabela<br />

uygulamaları için geniş bir 4K UHD LCD ekran<br />

serisine katılacak.<br />

Kolektif House’un <strong>2023</strong> yılı hedefi 29 lokasyon!<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

Geliştirdiği esnek çalışma alanlarıyla sektöre yön veren Kolektif<br />

House, genişlettiği lokasyon ağıyla pazar liderliğini koruyor.<br />

2022 yılı sonu itibarıyla 20 lokasyona ulaşan Kolektif House,<br />

<strong>2023</strong> yılında bu sayıyı 29’a taşımayı hedefliyor…<br />

Her ihtiyaca yönelik geliştirdiği inovatif<br />

çözümlerle iş hayatını şekillendiren Kolektif<br />

House, 2022 yılında da lokasyon ağını<br />

genişletmeye devam etti. Geçen yıl kolektifmini<br />

Bebek, kolektifmini on-the-beach OM<br />

Paparazzi ve Süzer Plaza başta olmak üzere<br />

açtığı yeni lokasyonlarla lokasyon sayısını<br />

20’ye taşıyarak sektör liderliğini sürdüren<br />

Kolektif House, <strong>2023</strong> yılında bu sayıyı 29’a<br />

ulaştırmayı hedefliyor.<br />

“Yarattığımız ekosistemin<br />

büyüklüğü 30 bini aştı”<br />

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Kolektif<br />

House Kurucu Ortağı ve CEO’su Ahmet<br />

Onur, “2015 yılında sadece bir mekân değil,<br />

bir komünite yaratarak daha güçlü bir şekilde<br />

büyüyebileceğimiz bir yaşam alanı oluşturmak<br />

için ‘Sev, yarat, paylaş’ mottosuyla<br />

yola çıktık. Bugün geldiğimiz noktada startup’lardan<br />

kurumsal şirketlere kadar 3 bin<br />

500’ün üzerinde firmayı Kolektif House çatısı<br />

altında ağırlıyoruz. Bugün üyelerimizle<br />

birlikte yarattığımız ekosistemin büyüklüğü<br />

30 bini aştı. Kolektif House olarak farklı disiplinlerden<br />

çalışanların bir arada olabildiği,<br />

birbiriyle fikir alışverişinde bulunabildiği,<br />

birlikte öğrendiği, günlük etkileşimler ve<br />

etkinliklerimizde network ağlarını genişleterek<br />

yeni iş birliklerinin kapılarını araladıkları,<br />

kısacası ‘özgürce yarattıkları’ bir çalışma<br />

ortamı sunduğumuz için çok mutluyuz”<br />

dedi.<br />

“Teknolojik bir platform olma<br />

yönünde ilerliyoruz”<br />

Araştırma şirketi CBRE’nin açıkladığı<br />

‘Türkiye’de Hazır Ofis Sektörü’ raporuna<br />

göre kiralanabilir alan büyüklüğü açısından<br />

sektörde lider konumda olduklarını ifade<br />

eden Ahmet Onur, mevcutta hizmet<br />

verdikleri 20 lokasyonla Türkiye’deki<br />

hazır ofislerin yaklaşık yüzde 20’sine sahip<br />

olduklarını söyledi. Yeni açılacak lokasyonlarla<br />

birlikte yakın zamanda pazar paylarını<br />

yüzde 30’a taşımayı hedeflediklerini vurgulayan<br />

Ahmet Onur, sözlerine şöyle devam<br />

etti: “Esnek çalışma iş hayatının merkezine<br />

yerleşirken, bizler de farklı ölçek ve sektörden<br />

markalara, stratejik yaklaşımlarla hibrit<br />

çalışma alanı çözümleri sunuyoruz. Son 5<br />

yılda her yıl yaklaşık 2 kat büyüdük. 2022’de<br />

hizmetlerimizi uçtan uca dijitalleştirme yönündeki<br />

teknoloji yatırımlarımız kapsamında,<br />

bir teknoloji firmasını bünyemize kattık.<br />

Artık teknolojimizi kendimiz geliştiriyor ve<br />

üretiyoruz. Bu kapsamda dünyada bir ilke<br />

imza atarak ‘İstediğin kadar çalış, çalıştığın<br />

kadar öde’ mottosuyla ilkini Bebek’te hayata<br />

geçirdiğimiz kolektifmini’de geleceğin<br />

çalışma deneyimini, geliştirdiğimiz teknolojik<br />

altyapı ile tasarladık. Yeni nesil otonom<br />

çalışma alanı kolektifmini, ofis deneyimini<br />

A’dan Z’ye dijitalleştiriyor. Kullanıcıların<br />

tüm ihtiyaçlarını mobil uygulamamız üzerinden<br />

yönetebildiği kolektifmini yoğun ilgi<br />

görüyor. Bugün gelinen noktada 12 binin<br />

üzerinde indirme ve 4 bin 500’ün üzerinde<br />

kullanıcıya ulaştık. Kısa süre önce bireysel<br />

kullanıcıların yanı sıra şirketlere de açtığımız<br />

kolektifmini ile çalışmanın geleceğini<br />

tasarlama ve teknolojik bir platform olma<br />

yönünde emin adımlarla ilerliyoruz. Buna<br />

ek olarak lokasyon sayılarımızı da artırmaya<br />

devam ediyoruz. Yakın zamanda başta<br />

Ankara olmak üzere İstanbul dışında illerde<br />

yaygınlaşmanın yanında yurt dışında da<br />

farklı pazarları araştırıyoruz.”<br />

13


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

DNSSense, <strong>2023</strong>’te yeni partnerlerle<br />

farklı coğrafyalara ulaşacak<br />

Jeopolitik değişimlerin siber güvenlik trendlerine etkisi, Avrupa<br />

Birliği Siber Güvenlik Ajansı (ENISA) tarafından yayımlanan<br />

bir raporla doğrulandı. 2022’de değişken jeopolitiğin<br />

siber güvenlik tehdit ortamındaki trendleri belirlediğine dikkat<br />

çekilen raporda, fidye yazılımlarının her ay 10 terabayt<br />

verinin çalınmasına sebep olduğu da vurgulandı…<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

Küresel gerginlikler, dış politika değişimleri<br />

ve uluslararası ilişkiler, Avrupa’da<br />

bir savaşın yaşandığı 2022’de<br />

siber güvenlik trendlerine yön verdi.<br />

Avrupa Birliği Siber Güvenlik Ajansı<br />

ENISA tarafından yayımlanan raporda,<br />

jeopolitik değişimlerin siber savaşı<br />

da beraberinde getirdiğine dikkat<br />

çekilirken, fidye yazılımlarının her ay<br />

10 terabayt verinin çalınmasına sebep<br />

olduğu dile getirildi. Fidye saldırılarının<br />

en önemli tehdit unsurlarından biri<br />

olmayı sürdürdüğünü vurgulayan<br />

rapora göre, devlet destekli siber suçlular<br />

ve bilgisayar korsanları Temmuz 2021 -<br />

Temmuz 2022 aralığında tehdit aktörleri<br />

arasında öne çıktı.<br />

Küresel standartlarda DNS güvenliği<br />

çözümleri sunan DNSSense’in (önceki<br />

adıyla Roksit) Türkiye, Azerbaycan ve<br />

Kazakistan’dan sorumlu Satış Lideri Hüseyin<br />

Erdal, değişen tehdit ekosistemine<br />

ilişkin görüşlerini ve DNSSense’in <strong>2023</strong><br />

hedeflerini paylaştı.<br />

Bugün savaşın yalnızca sahada ya da<br />

ekonomik ve politik ilişkilerde görülmediğine<br />

dikkat çeken Hüseyin Erdal, “Örneğin<br />

geçtiğimiz yıl şubat ayında ünlü<br />

hacker topluluğu Anonymous, Rusya’ya<br />

karşı bir siber savaş ilan etmişti. Hükümet<br />

destekli veya bağımsız hacker grupları,<br />

uluslararası ilişkilerden hareketle<br />

sistemli saldırılar düzenleyebiliyor” dedi.<br />

mekte olan ülkeler” arasında sayıldığını<br />

vurgulayan Hüseyin Erdal, “Hükümetlerin<br />

küresel gelişmelere karşı tutumları,<br />

işletmelerin operasyonlarına doğrudan<br />

etki edebiliyor. Gerilimlerin sürdüğü ve<br />

küreselleşme kavramının sınırlarının<br />

yeniden çizildiği bir dünyada, saydığım<br />

ülkelerde de başta DNS güvenliği olmak<br />

üzere siber güvenlik yatırımlarının hız<br />

kazanacağını düşünüyoruz” dedi.<br />

DNSSense’in (önceki adıyla Roksit) Türkiye’nin<br />

yanı sıra CIS ülkelerini de öncelikli<br />

pazarlarımız arasında gördüğüne<br />

değinen Erdal, “Odaklandığımız ülkeler<br />

arasında Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan<br />

ve diğer CIS ülkeleri öne çıkıyor.<br />

2022’nin ikinci yarısında bu yöndeki<br />

yatırımlarımızı hızlandırdık ve CIS<br />

bölgesinedeki her ülkede ülke özelinde<br />

uzmana arkadaşlarımızın istihdamını<br />

gerçekleştirdik. Bu yılın sonuna CIS ekibimizi<br />

Türkiye ekibi haricinde 20 kişiye<br />

çıkarmayı hedefliyoruz. Öte yandan Suudi<br />

Arabistan’da yerel bir veri merkezi<br />

kurarak ülkenin regülasyonlarına tam<br />

uyumlu hale geldik. Afrika ve Ortadoğu<br />

operasyonlarımızı da genişletiyoruz.”<br />

diye konuştu.<br />

Partner Programı’yla etki<br />

alanını artırıyor<br />

DNS güvenliği alanındaki çözümleri<br />

daha çok coğrafyada, daha çok işletmeye<br />

ulaştırmaya odaklandıklarını söyleyen<br />

DNSSense Türkiye, Azerbaycan ve<br />

Kazakistan›dan sorumlu Satış Lideri<br />

Hüseyin Erdal, değerlendirmelerini<br />

şu ifadelerle sonlandırdı: “DNS<br />

güvenliğinde uzmanlaşan şirketimiz<br />

için <strong>2023</strong>’ün önemli başlıklarından<br />

biri de güçlü teknoloji sağlayıcılarıyla<br />

birlikte kuracağımız partner ağı olacak.<br />

Bizimle benzer vizyonları paylaşan<br />

sağlayıcıların ürün portföylerine DNS-<br />

Sense’in uçtan uca DNS güvenliği vaat<br />

eden çözümlerini dahil ederek, bu konudaki<br />

küresel farkındalığa katkıda bulunmayı<br />

hedefliyoruz.<br />

HTTP, HTTPS, SMTP ve IoT gibi birçok<br />

protokol tarafından kullanılan DNS katmanı,<br />

doğru izlendiğinde siber güvenlik<br />

zafiyetlerinin tespiti açısından nitelikli<br />

bir kaynağa dönüşüyor. DNSSense olarak<br />

DNS log analizi maliyetlerini düşüren<br />

DNSEye, DNS kaynaklı saldırılara<br />

karşı bulut tabanlı koruma sağlayan<br />

DNSDome ve yapay zeka destekli domain<br />

sınıflandırma çözümü Cyber X-Ray’le<br />

işletmelerin kurumsal ağlarını iç ve dış<br />

tehditlere karşı koruyoruz. Özellikle<br />

kurumsal ağlara yetkili erişebilen ve kötü<br />

niyetli davranışlarının tespiti bu sebeple<br />

zor olan iç tehditlerin oluşturacağı<br />

riskleri bertaraf etmenin yolu DNS<br />

güvenliği çözümlerinden geçiyor.”<br />

14<br />

CIS ülkelerinde DNS güvenliği<br />

yatırımları hız kazanacak<br />

Uluslararası Telekomünikasyon Birliği<br />

tarafından güncellenen verilerle yayımlanan<br />

Küresel Siber Güvenlik Endeksi’nde,<br />

toplam puan açısından ilk 20<br />

ülke arasında Bağımsız Devlet Topluluğu<br />

(BDT - CIS) ülkelerinden yalnızca<br />

Rusya’nın olduğu görüldü. Kazakistan,<br />

Kırgızistan, Azerbaycan, Türkmenistan<br />

ve Özbekistan’ın bu sıralamada “geliş-


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

<strong>2023</strong> teknoloji girişimcileri için<br />

çok avantajlı bir dönem olacak<br />

Keiretsu Forum Türkiye<br />

Genel Müdürü<br />

& Keiretsu Forum<br />

Londra Yönetim<br />

Kurulu Üyesi Duygu<br />

Eren, 2022 yılının<br />

Türk girişimcilik<br />

ekosistemi adına<br />

çok iyi geçtiğini belirterek,<br />

“<strong>2023</strong> yılı<br />

Türk Girişimcilik<br />

Ekosistemi için yapılan<br />

ciddi altyapı<br />

yatırımlarının meyvelerinin<br />

alınacağı<br />

bir yıl olacak. Çok fazla sayıda fon, teknopark<br />

ve hızlandırma programı kuruldu. Bütün bu<br />

altyapı organizasyonlarının amacı girişimlerin<br />

kurulma ve büyümelerine destek olmak.<br />

Türkiye’de teknoloji girişimcisi olmanın çok<br />

avantajlı olduğu bir döneme giriyoruz. Ayrıca,<br />

tohum yatırım almak için de en iyi zaman.<br />

2022 yılında kripto, blokzincir, online<br />

eğitim ve uzaktan çalışma üzerine olan girişimler<br />

oldukça revaçtaydı. <strong>2023</strong>’te ise oyun,<br />

fintech, siber güvenlik, mobilite, Web 3 en<br />

sıcak dikeyler olacak.” dedi.<br />

Keiretsu Forum Türkiye Genel Müdürü & Keiretsu Forum<br />

Londra Yönetim Kurulu Üyesi Duygu Eren, <strong>2023</strong> yılının<br />

Türkiye’deki teknoloji girişimcileri için çok avantajlı bir<br />

yıl olduğunu ve tüm girişimcilerin tohum yatırım almak<br />

için en iyi zamanı olduğunu açıkladı…<br />

Beklentiler gerçekleşirse<br />

milyar doları geçeriz<br />

<strong>2023</strong> yılında yatırım ivmesinin aynı kalacağını<br />

beklediklerini de söyleyen Eren, “<strong>2023</strong><br />

yılında 2022 yılı ile benzer oranda yatırım<br />

sayısı olacaktır. Çünkü teknoloji şirketleri<br />

fiyatlamalarındaki düzeltmeler halen devam<br />

ediyor. <strong>2023</strong>, Seri A, B yatırımlarıyla 2022 gibi<br />

geçer. Eğer Seri B üzerine çıkan yatırımlar<br />

olursa da ki beklentimiz o yönde milyar doları<br />

geçeriz. Öte yandan <strong>2023</strong> yılı Türk Girişimcilik<br />

Ekosistemi için GSYF(Girişim Sermayesi<br />

Yatırım Fonu)’lerin etkisini ve gücünü<br />

artırdığı bir yıl olacak. Son bir yılda çok fazla<br />

sayıda GSYF kuruldu. Bu GSYF’ler özellikle<br />

SCALE UP aşamasında girişimleri değerlendiriliyorlar.<br />

SCALE UP aşamasındaki Türk<br />

girişimlerinin yatırım bulma noktasında GS-<br />

YF’ler nedeni ile zorluk çekmeyeceği bir yıl<br />

olacağını öngörüyorum. Tohum aşamasında<br />

da finansman oldukça bol. Seri A ve sonrası<br />

için yatırım bulmanın zorlaşacağı bir döneme<br />

giriliyor.” şeklinde konuştu.<br />

Yeni unicornlar oyun veya<br />

fintech sektöründen çıkacak<br />

Hızla büyüyen oyun sektörü hakkında da<br />

düşüncelerini paylaşan Eren, “Oyun sektörü<br />

dünyada Türkiye’nin ciddi bir ağırlığı olan<br />

bir sektör. <strong>2023</strong>’te yeni unicornlar öncelikli<br />

olarak oyun veya fintech sektöründen çıkacaktır.<br />

Sayı vermek mümkün değil ama sayıları<br />

ciddi şekilde artacak.” diyerek sözlerini<br />

tamamladı.<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

Yapay zeka hayatımızı nasıl etkileyecek?<br />

Gelişen yapay zekâ teknolojisi<br />

hayatımızı birçok<br />

yönden etkilemeye devam<br />

ediyor. Konuşma tanıma,<br />

karar verme ve problem<br />

çözme gibi konularda insan<br />

zekâsı gerektiren görevleri daha az hata oranıyla<br />

gerçekleştirebilme kabiliyetine sahip olan<br />

yapay zekâ, iş dünyası başta olmak üzere sosyal<br />

yaşamı da büyük ölçüde etkiliyor.<br />

Sağlık sektörünü domine<br />

edecek<br />

Yapay zekâ, doğru teşhisler sağlayarak, tıbbi hataları<br />

azaltarak ve hasta sonuçlarını iyileştirerek<br />

sağlık sektörünü şimdiden dönüştürüyor. Yapay<br />

zekâ algoritmaları tespit ve kişiselleştirilmiş tedaviler<br />

yönünden büyük miktarda tıbbi veriyi<br />

analiz edebiliyor. Öte yandan gelişmiş ülkelerde<br />

yeni yeni kullanılmaya başlanan yapay zekâ<br />

destekli sohbet robotları, hastaların sorularını<br />

yanıtlamalarına ve randevu almalarına da yardımcı<br />

oluyor. Yapay zekânın sağlık alanında gelecekte<br />

önemli katkılar sunacağı düşünülüyor.<br />

150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren<br />

Generali Sigorta, geleceğin dünyasını büyük ölçüde<br />

şekillendirecek olan yapay zekanın hayatımızı nasıl etkileyeceğini<br />

paylaştı…<br />

Ulaşımda devrim yaratıyor<br />

Yapay zekanın önemli ölçüde etkilediği bir diğer<br />

alan da ulaşım. Daha güvenli, daha hızlı<br />

ve daha verimli bir ulaşım ağı için yapay zekâ<br />

temelli otomasyon çalışmaları ulaşım endüstrisinde<br />

devrim yaratıyor. Yapay zekâ tarafından<br />

desteklenen otonom araçlar, insan hatasından<br />

kaynaklanan yol kazalarının sayısını ve yolcuların<br />

bekleme süresini de azaltacak. Öte yandan<br />

özellikle metropollerdeki ulaşım sorunlarına<br />

yapay zekâ temelli akıllı uygulamalarla birlikte<br />

çözümler üretilmeye başlandı.<br />

Eğitim ve öğretimin yeni<br />

kurallarını belirliyor<br />

Tüm dünyada özellikle artırılmış gerçeklik teknolojisi<br />

ile birlikte gerçekleştirilen yapay zekâ<br />

uygulamaları eğitim ve öğretimin yeni kurallarını<br />

belirliyor. Yapay zekâ, eğitim sektöründe<br />

yapay zekâ destekli sanal öğretmenler ve kişiselleştirilmiş<br />

öğrenme sistemleri, öğrencilere<br />

özelleştirilmiş eğitim deneyimleri sağlıyor. Ayrıca<br />

yapay zekâ eğitimcilerin öğrencilerin iyileştirilmesi<br />

gereken alanları belirlemesine ve onlara<br />

kişiselleştirilmiş geri bildirim sağlamasına da<br />

yardımcı oluyor.<br />

İş dünyasında yeni fırsatlar<br />

yaratıyor<br />

Yapay zekanın en fazla dokunduğu alanlardan<br />

biri de iş dünyası. Yapay zekâ birçok işi otonom<br />

bir hale getirirken; yapay zekâ geliştirme, veri<br />

analizi ve siber güvenlik gibi alanlarda da yeni<br />

fırsatlar yaratmayı başarıyor. Bununla birlikte<br />

uzmanlar, yapay zekanın bazı çalışanları da yerinden<br />

edebileceğini ve yapay zekanın iş gücüne<br />

entegrasyonuyla birlikte gelen zorlukların ele<br />

alınmasının çok önemli olduğunu belirtiyorlar.<br />

İlerleyen yıllarda yapay zekâ temelli çalışansız<br />

deneyim mağazalarının sayısının artması bekliyor.<br />

İletişim deneyimini artırıyor<br />

Yapay zekanın iş ve sosyal yaşamda etkilediği<br />

en önemli alanlardan biri de iletişim sektörü.<br />

İletişimi bir bütün olarak ele alan yapay zekâ,<br />

özellikle iletişim sektörüne yönelik içerik, grafik<br />

ve görsel konularında her geçen gün kendisini<br />

geliştirmeyi başarıyor. Öte yandan iletişim<br />

teknolojileri de yapay zekâ uygulamalarından<br />

nasibini almış durumda. Yapay zekâ<br />

destekli sohbet robotları ve sanal asistanlar,<br />

müşteri sorularına hızlı ve kişiselleştirilmiş<br />

yanıtlar verme imkânı sağlıyor. Ayrıca dil<br />

çeviri teknolojisini geliştirerek insanların<br />

dil engellerini aşarak birbirleriyle iletişim<br />

kurmasını kolaylaştırıyor.<br />

15


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Türkiye yazılım ihracatında vites büyütüyor<br />

Dijitalleşme iş süreçlerine özel yazılım ve teknolojilere<br />

yönelik ihtiyacı artırırken, ters ekonomik rüzgarlar şirketleri<br />

nitelikli yazılım geliştiricilere daha uygun maliyetlerle<br />

ulaşabilecekleri pazarlara yöneltti. Girişim ekosistemiyle,<br />

nitelikli yazılımcı işgücüyle ve kur farkından<br />

kaynaklanan maliyetlerle Türkiye, küresel şirketlerin<br />

yazılım projelerinin dış kaynaklarından birine dönüştü…<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

İş süreçlerinin dijitalleşmesi ve e-ticaret<br />

gibi dijitalde doğan sektörlerin hızlı<br />

büyümesi, her endüstri için yazılım ve<br />

teknoloji ihtiyacını artırdı. Öte yandan<br />

küresel ekonomik ters rüzgarlar, her<br />

ölçekten şirket için maliyet baskılarını<br />

ortaya çıkardı. Bu durum, okuryazarlık<br />

seviyesi yüksek, geleceğin mesleklerine<br />

ilgi duyan, genç bir nüfusa sahip olan<br />

ve akademik düzeyde nitelikli eğitim<br />

sunan Türkiye gibi ülkeleri yazılımda<br />

dış kaynak kullanımının hedef pazarlarından<br />

birine dönüştürdü. Türkiye, kur<br />

farkı gibi unsurların da katkılarıyla özellikle<br />

Avrupa merkezli şirketlerin yazılım<br />

projeleri için başvurduğu ülkeler arasına<br />

girdi.<br />

Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan<br />

VagonSoft Kurucu Ortağı Alişan<br />

Tekinler, “İşletmeler maliyetleri dengelemek,<br />

temel değer vaatlerinden uzak olan<br />

yatırımlardan kaçınmak için teknoloji ve<br />

yazılım alanında da dış kaynak kullanımını<br />

önceliklendiriyor. Ülkemiz, gerek<br />

İngilizce konuşan gelişmiş yetenek havuzu,<br />

gerekse nitelikli eğitim seviyesiyle<br />

özellikle Avrupa ülkelerinin yazılım ihtiyaçları<br />

için başvurduğu merkezlerden<br />

birine dönüşüyor” dedi.<br />

daha maliyetli olduğunu görüyoruz. Söz<br />

konusu platformdan elde edilen veriler,<br />

Türkiye’deki maliyetlerin, düşük maliyetli<br />

işgücü nitelemesiyle özdeşleşen<br />

Hindistan’dan bile daha aşağıda olduğunu<br />

gösteriyor. Türkiye, saat dilimi ve<br />

işgücünün İngilizce yetkinliği gibi faktörlerle<br />

de birleşmesiyle tercih sebebi<br />

oluyor” diye konuştu.<br />

Türkiye yetenek<br />

sıralamasında 10 basamak<br />

yükseldi<br />

Online eğitim platformu Coursera’nın<br />

yayımladığı Küresel Yetenek Raporu’nun<br />

2022 edisyonunda Türkiye’nin sıralamada<br />

10 basamak yükseldiği görüldü.<br />

Bu artıştan en büyük payı yüzde 57<br />

oranla teknoloji aldı. Türkiye’nin teknik<br />

üniversiteleriyle, teknoparklarıyla, unicorn’lar<br />

çıkaran girişim ekosistemiyle<br />

küresel teknoloji işgücünün önemli<br />

merkezlerinden birine dönüştüğünü<br />

vurgulayan VagonSoft Kurucu Ortağı<br />

Alişan Tekinler, “Ülkemiz yazılım ihracatında<br />

her geçen yıl hedef büyütüyor.<br />

Türkiye’nin yükselen potansiyeli, kültürel<br />

ve lojistik yakınlık da hesaba katıldığında<br />

uluslararası şirketlerin dikkatinden<br />

kaçmıyor” ifadelerini kullandı.<br />

“Dijital yolculuğa doğru<br />

yerden başlama fırsatı<br />

sunuyoruz”<br />

Türkiye’de 10 yılı aşkın deneyimle e-ticaret<br />

yazılımı, web yazılım ve tasarımı,<br />

optimizasyon, kurumsal kaynak planlama,<br />

müşteri ilişkileri yönetimi ve muhasebe<br />

alanında yazılım geliştirdiklerini<br />

ifade eden Alişan Tekinler, değerlendirmelerini<br />

şu ifadelerle sonlandırdı: “2012<br />

yılında ortağım Hüseyin Yılmaz’la hayata<br />

geçirdiğimiz VagonSoft, müşterilerine<br />

dijital yolculuğa doğru yerden başlama<br />

fırsatı sunuyor. Şimdiye dek aralarında<br />

uluslararası markaların da olduğu 852’yi<br />

aşkın müşteriye hizmet verdik. Sanayi,<br />

restoran, güzellik salonu, oto yıkama<br />

gibi farklı sektörlerden işletmeler için<br />

hayata geçirdiğimiz yazılım projelerinde<br />

edindiğimiz bilgi birikimini, dijital pazarlama,<br />

kurumsal SEO, itibar ve marka<br />

yönetimi alanlarındaki deneyimimizle<br />

bir araya getirerek uçtan uca servisler<br />

sunuyoruz. Yetkin işgücümüz, Vagon-<br />

Soft’u uluslararası nitelikte işler çıkarabilecek<br />

bir iş ortağına dönüştürüyor.”<br />

16<br />

Almanya’daki yazılım<br />

maliyetleri Türkiye’den %150<br />

fazla<br />

Dünya çapında farklı mesleklerin ortalama<br />

maaşlarını gerçek kullanıcılardan<br />

elde ettiği verilere göre derleyen Levels.<br />

fyi verileri, Türkiye’de yıllık ortalama kıdemli<br />

yazılım mühendisi maaşlarının 35<br />

bin dolar seviyesinde olduğunu gösterdi.<br />

Benzer kıdemdeki çalışanların ücretlerinin<br />

İtalya’da 75 bin dolara, Almanya’da<br />

90 bin dolara, ABD’de ise 211 bin dolara<br />

çıktığı tespit edildi.<br />

Verileri yorumlayan Alişan Tekinler, “Kıyasladığımızda,<br />

Almanya’da bir şirket<br />

veya mühendisle yazılım geliştirmenin<br />

bu işi Türkiye’de yapmaktan yüzde 150


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Sipay’de üst düzey atama<br />

Şirketlere ödeme sistemleri alanında 360 derece çözümler<br />

sunan inovasyon odaklı finansal teknoloji şirketi Sipay’in İş<br />

Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Aslı Ulusoy oldu…<br />

Finansal teknoloji sektörüne 2018 yılının son<br />

aylarında “ödeme sistemleri alanına yenilikçi<br />

ve dinamik çözümler sunma” mottosuyla<br />

giriş yapan Sipay, deneyimli isimlerle ekibini<br />

güçlendirmeyi ve büyütmeyi sürdürüyor. Sipay’e<br />

İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı<br />

olarak atanan Aslı Ulusoy, Sipay’in hedef ve<br />

politikaları doğrultusunda iş geliştirme stratejilerini<br />

belirlemenin yanı sıra yeni projeler<br />

ve müşteri portföyünü genişletmekten sorumlu<br />

olacak.<br />

Aslı Ulusoy kimdir?<br />

St. Georg Avusturya Lisesi’nin ardından İstanbul<br />

Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nden<br />

mezun olan Aslı Ulusoy, iş hayatına<br />

Demirbank’ta MT olarak başladı. Şube ve<br />

genel müdürlük deneyimlerinin ardından,<br />

Garanti Ödeme Sistemleri’nde Pazar Ortaklıkları<br />

Yöneticisi olarak görev alan Aslı<br />

Ulusoy, 2002 yılında Yapı Kredi Bankası’nda<br />

Üye İşyeri Pazarlama ve Ortaklık İlişkileri<br />

bölümünde yönetici olarak çalışmaya başladı.<br />

Yapı Kredi Bankasındaki kariyerinde<br />

Üye İşyeri Pazarlama ve Ortaklık İlişkileri<br />

Direktörü olarak ödeme sistemleri kart kabul<br />

ürün yönetimi, iş geliştirme, kurumsal iş<br />

ortaklıkları ve satış fonksiyonlarının başına<br />

geçti. 2021 yılında Boyner Holding bünyesindeki<br />

Hopi’de Ticari İş Ortaklıkları Genel<br />

Müdür Yardımcısı olarak görev alan Aslı Ulusoy,<br />

<strong>2023</strong> yılı itibarıyla Sipay’de İş Geliştirme<br />

Genel Müdür Yardımcısı görevini üstlendi.<br />

Kredi kullanımında mobil bankacılığın payı artıyor<br />

Risk Merkezi verileri 2022’de bireysel kredi kullanımının arttığını<br />

gösterirken, kredi notu öğrenme hizmetine talep de çoğaldı. Öte<br />

yandan Türkiye’nin kredi notu ortalaması 1.492 olarak açıklandı…<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

Her yıl milyonlarca kişinin bankacılık sistemine<br />

dahil olduğu Türkiye’de, küresel<br />

ekonomik koşullar, bankaların kullandırdığı<br />

kredi adet ve hacimlerine de yansıdı.<br />

Risk Merkezi tarafından yayımlanan veriler,<br />

bankalar tarafından verilen bireysel kredi<br />

hacimlerinin 2022’de %50 arttığını gösterirken,<br />

kredi kullanmanın birincil göstergesi<br />

olan kredi notu öğrenme hizmetine talep de<br />

çoğaldı. Kişiselleştirilmiş finansal pazaryeri<br />

TeklifimGelsin, kullanıcıların kredi derecelerini<br />

öğrenebilecekleri ve krediye erişimlerini<br />

kolaylaştıracak önerileri görebilecekleri<br />

Kredi Karnesi ürününü Şubat <strong>2023</strong> itibarıyla<br />

duyurduğu mobil uygulamasında ücretsiz<br />

olarak kullanıma sundu.<br />

Türkiye’nin kredi notu<br />

ortalaması 1.492 oldu<br />

Kredi Kayıt Bürosu tarafından 2022’nin<br />

üçüncü çeyreğinde açıklanan veriler, Türkiye’nin<br />

ortalama kredi notunun 1.492 olduğunu<br />

gösterdi. Kredi notu değerlendirmesinin<br />

1.900 puan üzerinden gerçekleştirildiğini<br />

hatırlatan İhsan Cem Zararsız, “Mobil uygulamamızda<br />

kullanıcıların kredi derecelerini<br />

ücretsiz olarak öğrenebilecekleri özelliğimizin<br />

yanı sıra, bu dereceyi artırmaya yönelik<br />

kişiselleştirilmiş öneriler içeren Kredi<br />

Karnesi ürünümüzü sunuyoruz. Büyük veri<br />

ve açık bankacılık teknolojilerinin gücüyle<br />

geliştirdiğimiz Kredi Karnesi, tüketicilerin<br />

mevcut finansal durumlarını doğru bir biçimde<br />

analiz etmeleri için oldukça kullanışlı.<br />

Bu özelliğimizle kullanıcıların kredi derecelerini<br />

artırabilmeleri için öneriler sunuyor,<br />

onlara özel kredili ürünler listeliyoruz. Böylece<br />

tüketiciler, kredi derecelerinin zaman<br />

içindeki gelişimini takip edebiliyor. Geleneksel<br />

bankacılığın getirdiği yorucu süreçleri ve<br />

bilgi akışındaki yavaşlığı ortadan kaldırmak,<br />

kullanıcıların işlem sürelerini kısaltmak ve<br />

güvenlikten ödün vermemelerini sağlamak<br />

gibi amaçlarla kurulan TeklifimGelsin olarak<br />

bu çözümümüzle tüketicilerin finansal<br />

okuryazarlığına da katkıda bulunuyoruz”<br />

diye konuştu.<br />

Kredi işlemlerinde mobil<br />

kullanımı artıyor<br />

Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) açıkladığı<br />

çeyreklik veriler incelendiğinde, 2022’nin ilk<br />

üç çeyreğinde mobil şubeler üzerinden toplam<br />

11,3 milyon adet kredi kullandırıldığı, bu<br />

işlemlerdeki toplam kredi hacminin ise 259<br />

milyar TL olduğu görüldü. Geçtiğimiz yılın<br />

üç çeyreğinde mobil şubelerden kullandırılan<br />

kredi adetlerinde artış yaşandığını dile<br />

getiren TeklifimGelsin CEO’su İhsan Cem<br />

Zararsız, “Kredi işlemlerinde mobil bankacılık<br />

ürünlerinin benimsenmesi her geçen<br />

dönemde artıyor. Bu trendi takiben, kullanıcıların<br />

doğru finansal ürünlere ve finansal<br />

geçmişlerini ortaya koyan Kredi Karnesi’ne<br />

saniyeler içinde güvenli bir biçimde ulaşması<br />

amacıyla, halihazırda 175 bini aşkın kayıtlı<br />

kullanıcının tercih ettiği kişisel finansal<br />

pazaryeri çözümlerimizi App Store ve Play<br />

Store’da yer alan TeklifimGelsin mobil uygulamamızda<br />

sunmaya başladık” dedi.<br />

“Kullanıcıları doğru finansal<br />

araçlarla buluşturuyoruz”<br />

Ocak 2021’de İTÜ Çekirdek bünyesinde kurulan<br />

şirketin bugüne dek aralarında Avrupa’nın<br />

en büyük B2B hızlandırma programı<br />

Startup Wise Guys’ın ve Hedef Holding’in<br />

de bulunduğu yatırımcılardan yatırım aldığını<br />

ve değerlemesini katlanarak artırdığını<br />

belirten TeklifimGelsin CEO’su İhsan Cem<br />

Zararsız, “Bugün dijital bankacılık kullanıcılarının<br />

ihtiyaçlarına yönelik pek çok araç<br />

bulunuyor. Fakat esas problem, bu araçların<br />

analizinde ve doğru bilgiye ulaşma sürecinde<br />

ortaya çıkıyor” dedi.<br />

175 bini aşkın kayıtlı kullanıcıya sahip olduklarını<br />

ve bugüne kadar 2,5 milyonu aşkın<br />

ziyaret aldıklarını vurgulayan İhsan Cem<br />

Zararsız, değerlendirmelerini şu ifadelerle<br />

sonlandırdı: “Hem bankaların, hem de<br />

tüketicilerin yararına bir model geliştiren<br />

TeklifimGelsin olarak kullanıcılarımıza tüm<br />

banka ve finansal kuruluşların ürün analizlerini<br />

tek bir platformdan yapabilme olanağı<br />

sunuyoruz. Finansal geçmişlerini ve finansal<br />

kuruluşların kredi kartı, mevduat, taşıt, konut,<br />

ihtiyaç kredisi, BIST 30, Amerika borsaları,<br />

uzaktan müşteri edinimi ve sigorta<br />

gibi hizmetlerini TeklifimGelsin’de bir arada<br />

görebilen ve karşılaştırabilen kullanıcılar,<br />

finansal okuryazarlıklarını bir adım ileri<br />

taşıyarak kendileri için en uygun ürüne başvurma<br />

şansı buluyor. Bu anlamda, <strong>2023</strong> itibarıyla<br />

kullanıcılarımızı, müşteri deneyimi<br />

odağında geliştirdiğimiz mobil uygulamamız<br />

aracılığıyla da doğru finansal araçlarla<br />

buluşturmayı sürdüreceğiz.”<br />

17


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Keenetic Hopper ve Sprinter yeni<br />

Wi-Fi 6 teknolojisi ile neler sunuyor!<br />

AX1800 hızları, güçlü donanımı ve bulut temelli KeeneticOS<br />

yazılımı ile Keenetic Hopper ve Keenetic Sprinter<br />

modelleri kullanıcıların beğenisine sunuldu…<br />

genişletici/router modları arasında değiştirebilirsiniz.<br />

destekleyen bir Keenetic yönlendirici seçmek<br />

en iyi çözüm olacaktır.<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

Keenetic’in Wi-Fi 6 teknolojisinde sunduğu<br />

ilk iki ürünü olan bu modeller ev ve işletmenizi<br />

Wi-Fi 6 teknolojisine taşımak isteyenlerin<br />

beğeneceği ve uzun yıllar sorunsuzca<br />

kullanacağı modeller olarak karşımıza çıkıyor.<br />

Güçlü Donanım ve KeeneticOS<br />

yazılımı<br />

Keenetic Hopper ve Sprinter modeli her zamanki<br />

gibi kararlı ve sürekli güncelleme<br />

alan KeeneticOS yazılımıyla birlikte güçlü<br />

bir donanıma sahip. Cihaz gücünü bulut temelli<br />

KeeneticOS yazılımı ile uyumlu şekilde<br />

çalışan 900Mhz gücünde çift çekirdek işlemciden<br />

alıyor. 256 MB DDR3 RAM Keenetic<br />

Hopper’a kullanım esnekliği sağlayan KeeneticOS<br />

bileşenlerinin yüklenmesine izin verirken<br />

128MB flash memory cihazı ani elektrik<br />

kesintisi gibi durumlarda bozulmalara karşı<br />

korumaya yardımcı oluyor.<br />

Keenetic Hopper modelinde bulunan USB3.0<br />

portu bulut temelli KeeneticOS yazılımında<br />

sunulan; kişisel bulut, WebDAV, FTP sunucu,<br />

yazıcı sunucu, torrent bileşeni gibi bileşenleri<br />

kullanmanıza imkan tanıyor.<br />

Fiber internetiniz için dört<br />

dörtlük router<br />

Yönetilebilir gigabit ethernet portları ve<br />

yönlenebilir antenleri ile Keenetic Hopper<br />

ve Sprinter modellerini ethernet üzerinden<br />

gelen fiber internetleriniz için kullanabilirsiniz.<br />

KeeneticOS yazılımında yer alan ‘önceki<br />

routerdan bilgileri içeri aktarma’ seçeneği<br />

sayesinde fiber hattınıza ait kullanıcı adı ve<br />

şifre bilgisini almakta zorlanıyorsa, Keenetic<br />

bu bilginin önceki router cihazdan zahmetsizce<br />

içeri aktarılmasını da sağlıyor. Böylece<br />

internetinizi dört dörtlük Keenetic Hopper<br />

veya Sprinter da kullanabilirsiniz.<br />

Keenetic Hopper ve Sprinter<br />

Karşılaştırması<br />

Keenetic’in sunduğu ilk Wi-Fi 6’lı modeller<br />

olan Keenetic Hopper ve Sprinter modellerini<br />

karşılaştırdığımızda benzerlikler ve bazı<br />

donanım farklılıkları var. Her iki model de<br />

AX1800 sınıfında dualband kablosuz yayın<br />

yapıyor ve her iki modelde de ethernet port<br />

sayıları ve harici anten sayıları aynı. Bu durumu<br />

özetlediğimizde her iki router cihazdan<br />

da benzer teorik Wi-Fi performanslarına<br />

sahip.<br />

Cihazların ilk bakıştaki farklı olan özellikleri;<br />

Hopper modelinde bulunan USB3.0 portu<br />

ile Sprinter modelinde bulunan fiziksel mod<br />

değiştirme anahtarı olduğu görülüyor. Keenetic<br />

Hopper modelinde bir adet USB3.0 portu<br />

varken bu USB portu Sprinter modelinde<br />

bulunmuyor. Bu sebeple USB ile ilgili KeeneticOS<br />

bileşenlerini kullanacak kullanıcıların<br />

Hopper modelini tercih etmesi öneriliyor.<br />

Keenetic Sprinter modelinde bulunan mod<br />

değiştirme anahtarı cihazın kolaylıkla menzil<br />

genişletici moda geçirilebilmesini sağlıyor.<br />

Bu avantajı sayesinde, mevcut bir Keenetic<br />

cihazı olan kullanıcıların Mesh Wi-Fi<br />

sistem kullanırken Wi-Fi menzillerini genişletmek<br />

için kullanabileceği bir cihaz diyebiliriz.<br />

Örneğin; eviniz geniş ve Wi-Fi 6’lı bir Keenetic<br />

Hopper modeline zaten sahipseniz, Wi-Fi<br />

menzilinizi genişletmek için Sprinter modelini<br />

tercih edebilirsiniz.<br />

Wi-Fi 6 ile ilgili merak edilen sorular ve yanıtları:<br />

Wi-Fi 6’ya geçiş yapmam<br />

şart mı?<br />

Hayır. Fakat halihazırda 802.11ax’ı destekleyen<br />

istemci cihazlarınız varsa veya yeni teknolojilerin<br />

gelişme hızını ve “geleceğe dönük”<br />

olarak adlandırılan en son Wi-Fi 6 standardını<br />

destekleyen en modern yönlendiriciyi<br />

satın almayı planlıyorsanız, AX standardını<br />

Wi-Fi 5 teknolojisi çok mu<br />

geride kaldı?<br />

Hayır. Bugün bile, birçok durumda, internete<br />

bağlanmak için dualband 802.11ac Wi-Fi<br />

yönlendiricilerin ve AC standardını destekleyen<br />

mobil cihazların kullanımı devam<br />

etmektedir. Bu durumda, çift bantlı ağların<br />

ve daha hızlı Wi-Fi veri aktarım hızlarının<br />

avantajlarından da yararlanacaksınız. Eski<br />

amiral gemisi Keenetic modelleri (Ultra,<br />

Giga, Hero DSL, Peak DSL), AX destekli yeni<br />

modellere göre performans açısından pratikte<br />

daha düşük değil.<br />

Wi-Fi 6 teknolojisinin<br />

avantajları var mı?<br />

Yeni Wi-Fi 6 standardı kesinlikle bir dizi faydalı<br />

yeniliğe sahiptir ve ağ teknolojilerinin<br />

geliştirilmesinde bir sonraki aşamadır. Ancak<br />

Wi-Fi 5’ten Wi-Fi 6’ya geçiş, kullanıcılar<br />

için 802.11n’den (Wi-Fi 4) 802.11ac’ye (Wi-Fi<br />

5) geçiş kadar önemli görünmüyor. AC standardı,<br />

kullanıcılara, kanal genişliğindeki artış<br />

ve Airtime Fairness ve Beamforming’in<br />

yeni teknolojilerin tanıtılması nedeniyle veri<br />

aktarım hızında çok yönlü bir artış olan 5<br />

GHz frekans aralığını kullanma fırsatı verdi.<br />

Bununla birlikte Wi-Fi6 teknolojisi UL<br />

MU-MIMO ve OFDMA gibi yenilikleri kendisinde<br />

barındırıyor.<br />

Wi-Fi 6 Mesh Wi-Fi<br />

sisteminin yerini tutar mı?<br />

Hayır. Bir Wi-Fi 6 yönlendirici hala bir Wi-Fi<br />

mesh sisteminin yerini tutamaz ve çok odalı<br />

veya çok katlı, sağlam duvarlara ve tavanlara<br />

sahip mekanların tümünü, hızda önemli bir<br />

kayıp olmadan kapsayamaz. Yeni OFDMA<br />

ve UL MU-MIMO teknolojileri için istemci<br />

desteğinin olmaması durumunda, birden<br />

çok erişim noktasının kullanılması çok daha<br />

etkili olacaktır.<br />

18<br />

Çok katlı veya geniş<br />

evinizde Mesh Wi-Fi sistemi<br />

kurabilirsiniz<br />

Tüm Keenetic modelleri Keenetic Mesh Wi-<br />

Fi sistemini destekliyor. En güncel Wi-Fi teknolojisi<br />

ile evinizde bir Mesh Wi-Fi ağı kurmak<br />

isterseniz Keenetic Hopper ve Sprinter<br />

modelleri ile kolayca bir Mesh Wi-Fi sistemi<br />

kurabilirsiniz.<br />

Keenetic Sprinter modelinde yer alan donanımsal<br />

mod değiştirme anahtarı sayesinde<br />

cihazınızın çalışma modunu kolayca menzil


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Şirketler “yetenek” peşinde!<br />

<strong>2023</strong> İK trendleri, bu yıl yetenekli elemanları elde tutmanın<br />

büyük önem taşıdığına işaret ediyor…<br />

2022 yılının son çeyreği ve <strong>2023</strong> yılının ilk<br />

ayındaki İK verileri birçok sektörde global<br />

ekonomik krizden kaynaklı işten çıkarmaların<br />

yaşandığını ortaya koyuyor. Uzmanlar,<br />

birçok sektörde firmaların kalifiye elemanı<br />

elde tutmaya odaklanması gerektiğinin altını<br />

çiziyor. Bununla birlikte şirket kültürü<br />

oluşturma ve çalışan esenliği de yine işverenler<br />

için öne çıkan konular arasında yer<br />

alıyor.<br />

Online kariyer platformu Workindo İK Müdürü<br />

Gizem Tunçel, <strong>2023</strong>’te iş dünyasında<br />

yeteneğin çok değerli olduğuna vurgu yaparak:<br />

“Tüm sektörlerde yetenekli çalışanları<br />

elde tutmanın ve kalifiye çalışanlar bulmanın<br />

önemi giderek artıyor. İş piyasasındaki<br />

rekabetin artmasıyla birlikte bu sene kalifiye<br />

personel bulmak önceki senelere göre daha<br />

da zor olacak. Z kuşağının da iş hayatına dahil<br />

olmasıyla birlikte şirket kültürü de daha<br />

da önem kazanıyor. Bu nedenle, herkes için<br />

uygun çalışma modellerinin belirlenmesi<br />

gerekiyor. Bu modeller, ekibin istek ve ihtiyaçlarına<br />

göre belirlenerek remote, full ofis<br />

veya hibrit çalışma şartları yeniden değerlendirilmeli.<br />

İşletmelerin verimliliğini artırmak<br />

için adil bir ortam yaratmak amacıyla<br />

beceriye dayalı işe alımlara öncelik vermesi<br />

de oldukça önemlidir. İşverenler, mevcut çalışanlarının<br />

becerilerini geliştirmek ve yeni<br />

yetenekleri çekmek için, sağlıklı çalışma koşulları<br />

ve stres azaltıcı faaliyetler sağlamak<br />

gibi, çalışanlarını hem mesleki hem de kişisel<br />

refah konusunda desteklemelidir” dedi.<br />

Yeni Performans Yönetimi<br />

Metotları<br />

Gizem Tunçel pandemiyle beraber uzaktan<br />

çalışmadaki artışın iş hayatına yeni performans<br />

yönetimi metotları da getirdiğini<br />

belirtti: “Bu metotlar, çalışanların performanslarını<br />

izleme ve değerlendirme süreçlerini<br />

kolaylaştırmak aynı zamanda da çalışan<br />

motivasyonunu ve bağlılığını korumak için<br />

yeni teknolojilerden faydalanmanın önemini<br />

vurguluyor. Yenilenen teknolojik metotlarla<br />

dijital ortamda daha çok ortaya çıkmak ve<br />

şirket imajını güçlendirmek üzerine çalışmalar<br />

yapılması doğru yeteneklere erişmeyi<br />

kolaylaştıracaktır.”<br />

Bilişim Vadisi girişimci ekosistemi<br />

Avrupa’ya açılacak!<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

Türkiye’nin teknoloji ve inovasyon üssü Bilişim<br />

Vadisi, ekosistemindeki girişimcilerin Avrupa’ya<br />

açılabilmesi için Almanya’nın başkenti<br />

Berlin’de temaslarda bulundu.<br />

Ahmet Serdar İbrahimcioğlu ve heyeti, Türkiye’nin<br />

Berlin Büyükelçiliği’nde düzenlenen yemekli<br />

toplantıda girişimciler, üst düzey yöneticiler,<br />

Türk İş İnsanları Dernekleri temsilcileri<br />

ve bürokratlarla bir araya geldi.<br />

Bilişim Vadisi Genel Müdürü A. Serdar<br />

İbrahimcioğlu gerçekleştirdiği sunumda Bilişim<br />

Vadisi’nin uluslararasılaşma hedeflerini<br />

anlatarak, proje detaylarını paylaştı.<br />

Potansiyel İş Birliğimizi Kalıcı<br />

Hale Getirmek İstiyoruz<br />

Artık uluslararasılaşma noktasında çalışmalarının<br />

daha da hızlı devam edeceğini belirten A.<br />

Serdar İbrahimcioğlu, dünyanın farklı bölgelerinde<br />

sorun çözme odaklı bölgelere özel çalışmaların<br />

geliştirildiği, bu bağlamda Avrupa’ya<br />

açılmanın Türkiye için önemli bir yeri olduğunu<br />

vurguladı. Almanya’daki girişimcilerin çok<br />

ciddi bir potansiyelinin olduğunu ve bunun<br />

farkında olduğunu dile getiren İbrahimcioğlu,<br />

“Bilişim Vadisi olarak Niocycle ve Virtual I gibi<br />

Bilişim Vadisi, ekosistemindeki girişimcileri Avrupa’ya açmak<br />

için düzenlenen toplantıda Berlin’de girişimciler, üst<br />

düzey yöneticiler ve bürokratlarla bir araya geldi. Programda<br />

Almanya’daki girişimcilerin Bilişim Vadisi Teknoloji Koridoru’na<br />

dahil edilmesine yönelik muhtemel iş birlikleri hakkında<br />

fikir alışverişinde bulunuldu…<br />

Almanya ve İsviçre’de ortaya çıkan Türk girişimcilerimize<br />

destek olduk, olmaya da devam<br />

ediyoruz. Bu potansiyeli ortaya çıkarmak, kalıcı<br />

ve etkin bir şekilde yerinde desteklemek<br />

amacıyla sizlerle fikir alışverişi yapmak üzere<br />

buraya geldik. Buradaki potansiyeli ve iş birliği<br />

arzusuna tekrar tanık olduk. Çalışacağız ve<br />

buraya kalıcı olarak tekrar geleceğiz” diye konuştu.<br />

Girişimcilikte Türkiye İle<br />

Almanya Arasındaki Bağlar<br />

Güçlenecek<br />

Nitelikli insan kaynağının ve hizmet alıcılarının<br />

yoğunlukta yaşadığı Almanya’da girişimcilerle<br />

ve teknoloji alanında çalışanlarla bir araya<br />

gelmek istediklerini anlatan İbrahimcioğlu,<br />

bunun için bir ekosistem oluşturulması için<br />

çalışacaklarını belirtti. Nitelikli insan kaynağının<br />

ve hizmet alıcılarının yoğunlukta<br />

yaşadığı Almanya’daki girişimcileri Bilişim<br />

Vadisi ekosistemine dahil ederek teknoloji girişimciliği<br />

anlamında da Türkiye ile olan bağlarını<br />

güçlendirmek istediklerine dikkat çeken<br />

İbrahimcioğlu, özellikle her zaman ve her yerde<br />

olduğu gibi burada da iş birlikleri kurmak ve bu<br />

ekosistemi iş birliği bazlı desteklemek ve geliştirmek<br />

istediklerini belirtti. İbrahimcioğlu, Bilişim<br />

Vadisi’nin gelecek vaat eden projelere ve<br />

girişimlere yatırım yaptığının altını çizerek bir<br />

kez daha “Birlikte başarabiliriz” vurgusu yaptı.<br />

19


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

TÜRKKEP ve TÜRMOB’DAN KEP iş birliği!<br />

Türkiye’nin Kayıtlı Elektronik Posta<br />

(KEP) alanında lider kuruluşu olan<br />

TÜRKKEP yaptığı iş birlikleri ve entegrasyon<br />

çalışmalarıyla kurumların iş verimliliğini<br />

artırmaya ve ülke ekonomisine<br />

pozitif yönde katkı sağlamaya devam<br />

ediyor. Türkiye Serbest Muhasebeci Mali<br />

Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler<br />

Odaları Birliği (TÜRMOB) ve TÜRKKEP<br />

arasında gerçekleşen iş birliğiyle; meslek<br />

mensupları ve müşterileri, TÜRKKEP<br />

servisleriyle entegre çalışan TÜRMOB<br />

KEP sayesinde kendileri için hazırlanan<br />

özel paketlerden faydalanarak avantajlı<br />

koşullarla Kayıtlı Elektronik Posta (KEP)<br />

sahibi olabiliyor. Ayrıca TÜRMOB’a ait<br />

IT network LUCA muhasebe yazılımları ile TÜRK-<br />

KEP’in servisleri arasında yapılan entegrasyon<br />

sayesinde; LUCA kullanan 4 milyondan<br />

fazla personel ve 1,5 milyondan<br />

fazla vergi mükellefi insan kaynaklarına<br />

dair tüm süreçleri KEP üzerinden yürüterek,<br />

zaman ve maliyetten büyük tasarruf<br />

sağlıyor.<br />

Sektör Market<br />

20<br />

TÜRMOB ve TÜRKKEP arasında gerçekleşen iş birliğiyle TÜR-<br />

MOB üyesi meslek mensupları ve müşterileri avantajlı koşullarla<br />

KEP sahibi olabiliyor. Ayrıca TÜRMOB’a ait LUCA muhasebe<br />

yazılımlarını kullanan 4 milyondan fazla personel ve<br />

1,5 milyondan fazla vergi mükellefi, TÜRKKEP entegrasyonuyla<br />

insan kaynaklarına dair tüm süreçleri KEP üzerinden<br />

yürüterek zaman ve maliyetten büyük tasarruf sağlıyor…<br />

TÜRMOB Meslek Mensupları<br />

ve Müşterileri KEP’leşiyor!<br />

TÜRKKEP tarafından TÜRMOB üyesi<br />

meslek mensupları ve müşterileri için<br />

hazırlanan özel paketlerde; KEP hesabı,<br />

işlem yetkilisi, gönderi adedi, posta<br />

kutusu alanı, SMS bildirimi gibi hizmet<br />

seçenekleri yer alıyor. KEP sahibi olarak<br />

iş süreçlerini dijitalleştiren meslek<br />

mensupları ve odalar, TÜRMOB ile aralarındaki<br />

değerli evrak alışverişlerini (aidat<br />

ödeme ihtarı, sözleşmeler vs.) yasal,<br />

hızlı ve masrafsız hale getirmiş oluyor.<br />

Meslek mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarla<br />

(vergi dairesi, belediyeler vs.)<br />

arasındaki tüm yasal yazışmalarını KEP<br />

üzerinden kolayca yapabiliyor. Meslek<br />

mensupları ve müşterileri arasında sözleşme,<br />

fatura itirazı, ihtar gibi yasal öneme<br />

sahip evrak iletişimi KEP üzerinden<br />

yapılarak, yasal geçerliliği olan alternatif<br />

bir iletişim kanalı oluşturuluyor. Bu iş<br />

birliği sayesinde TÜRMOB üyesi meslek<br />

mensupları ve müşteri firmalar; kişi, kurum<br />

ve kuruluşlarla olan her türlü resmi<br />

yazışma ve belge paylaşımlarını dijital<br />

bir zeminde yasal olarak gerçekleştirebiliyor.<br />

Böylece zamandan tasarruf, verimlilik<br />

artışı, kâğıt, baskı, noter, kargo,<br />

kurye, lojistik ve arşivleme masraflarından<br />

büyük oranda tasarruf sağlanıyor.<br />

Avantajlı koşullarla KEP paketlerinden<br />

faydalanmak isteyen meslek mensupları<br />

ve müşteri firmalar https://www.turmobkep.com.tr/<br />

adresi üzerinden TÜRMOB<br />

KEP platformunu kullanarak hiçbir fiziksel<br />

evraka ihtiyaç duymadan elektronik<br />

imza ile KEP sözleşmelerini online<br />

olarak imzalayabiliyor.<br />

Luca İle İnsan Kaynakları<br />

Süreçleri Dijitalleşiyor!<br />

TÜRMOB’a ait LUCA muhasebe yazılımlarının<br />

TÜRKKEP KEP servisleriyle<br />

entegrasyonu sayesinde; LUCA kullanan<br />

4 milyondan fazla personelin ve 1,5 milyondan<br />

fazla vergi mükellefinin insan<br />

kaynakları süreçleri dijital ortama taşınıyor.<br />

Bu entegrasyonla birlikte; LUCA<br />

kullanan firmalar, bordro yönetimi gibi<br />

evrak işlemlerini ve daha sonra devreye<br />

alınacak olan fatura itirazı ve ret gibi<br />

işlemleri elektronik ortamda gerçekleştirebiliyor.<br />

KEP servislerinin LUCA ile<br />

entegrasyonu sayesinde; tüm resmi bilgi<br />

ve belgeler gönderildiği biçimde korunarak<br />

karşı tarafa yasal bir yöntemle iletilmiş<br />

oluyor. Dijitalleşen insan kaynakları<br />

süreçleriyle LUCA kullanıcıları kâğıt,<br />

baskı ve toner gibi maliyet kalemlerinden<br />

önemli ölçüde tasarruf sağlarken;<br />

doğaya verilen zararı en aza indirerek<br />

çevreci bir kimliğe bürünme imkânı buluyor.<br />

KEP İnsan Kaynakları (İK) uygulamasından<br />

faydalanmak isteyen LUCA<br />

kullanıcıları https://www.turmobkep.<br />

com.tr/ adresi üzerinden TÜRMOB KEP<br />

platformunu kullanarak kolayca başvuru<br />

yapabilirler.<br />

Yıldız: “Kişi ve Kurumların<br />

İş Akış Süreçlerini<br />

Dijitalleştirmeye Devam<br />

Ediyoruz”<br />

TÜRMOB ile yapılan iş birliği hakkında<br />

açıklamalarda bulunan TÜRKKEP Genel<br />

Müdürü Olcay Yıldız, “KEP sistemi;<br />

özel şirketlere, kamu kurum/kuruluşlarına<br />

ve bireylere hızlı, güvenilir ve yasal<br />

bir iletişim imkânı sunuyor. Ayrıca<br />

iş verimliliği, zaman yönetimi, maliyet<br />

tasarrufu, iletişim güvenliği ve çevre<br />

duyarlılığı gibi birçok konuda da avantaj<br />

sağlıyor. Cumhurbaşkanlığı İdari İşler<br />

Başkanlığının açıkladığı 2022 verilerine<br />

göre; kamu kurumlarında KEP kullanımı<br />

yüzde 82’ye ulaştı. Bu sayede de posta<br />

giderlerinde 229 milyon TL, kırtasiye giderlerinde<br />

702 milyon TL, veri depolama<br />

maliyetlerinde 92 milyon TL tasarruf<br />

sağlandı. Bu rakamlara bakıldığında<br />

TÜRMOB üyesi meslek mensupları ve<br />

müşteri firmalarının KEP kullanımını<br />

daha etkin ve yoğun olarak tercih etmelerini<br />

sağlamak hem e-dönüşüm sektörü<br />

için hem de ülke ekonomisi için kıymetli<br />

bir adım olacaktır. TÜRKKEP olarak<br />

bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra<br />

da sektör devleri ile yaptığımız stratejik<br />

iş birlikleriyle ülke ekonomisine katkı<br />

sağlamaya ve yenilikçi çözümlerimizle<br />

Türkiye’deki tüm bireylerin, özel şirketlerin<br />

ve kurumlarının iş akış süreçlerini<br />

dijitalleştirmeye devam edeceğiz.” dedi.<br />

İçer: “Alanlarında Uzman İki<br />

Kurum Güçlerini birleştirdi”<br />

LUCA Proje Koordinatörü Cenk İçer,<br />

“Alanlarında uzman olan iki kurumun<br />

güçlerini birleştirmeleri; KEP kullanımının<br />

yaygınlaşması, geliştirilmesi ve<br />

yeni projeler üretilmesi açısından oldukça<br />

önemli. TÜRKKEP’in yaygın bayi<br />

ağı, sunduğu operasyonel hizmetler ve<br />

çözüm odaklı yaklaşımı bu anlaşmada<br />

önemli bir rol oynadı. Proje sayesinde<br />

meslek mensupları ve onların müşterilerinin<br />

KEP altyapısı ile gerçekleştirecekleri<br />

iptal, itiraz, ihbar, bildirim,<br />

bordro gönderimi, dilekçe, başvurular,<br />

sözleşmeler ve her türlü yasal bildirim<br />

işlemlerine ciddi operasyonel verimlilik<br />

sağlanacaktır. Bu iş birliği sayesinde<br />

TÜRMOB’un meslek mensupları ve<br />

müşterileri için sunduğu hizmet ağının<br />

oldukça genişleyeceğini düşünüyorum.”<br />

ifadelerini kullandı.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

“Yeni dünyada artık para değil veri konuşuyor!.”<br />

Son yıllarda yüksek teknoloji<br />

konularının ve dijitalleşmenin<br />

daha fazla konuşulur<br />

olması ile birlikte siber güvenliğin<br />

şirketler için artık<br />

kaçınılmaz hale geldi. 19<br />

yıldır Türkiye’de Sistem<br />

Entegrasyonu, Yönetilen Servisler, Veri Merkezi<br />

başlıklarında kurumsal müşterilerine<br />

uçtan uca iş çözümleri ve servisleri sunan,<br />

teknolojik dönüşüm lideri şirketlerinden Telcoset<br />

Genel Müdürü Tarkan Özenci, yaptığı<br />

açıklamada: “Özellikle küçük şirketler üretim<br />

maliyetini düşürmek, üretim ve hizmette<br />

kalite standartlarını yükseltmek amacıyla<br />

satış, lojistik, satış sonrası hizmet gibi birçok<br />

operasyonunu dijitale aktarıldı. Fakat dijital<br />

altyapının dönüşümü bu işin sadece başını<br />

oluşturuyor. Dolayısıyla tam anlamıyla dijital<br />

dönüşümün yaşanması için veri güvenliğinin<br />

sağlanması da bir o kadar önem taşıyor” dedi.<br />

Küçük ve orta ölçekli şirketlerin siber güvenliğe<br />

ayıracak yeterli zaman ve kaynaklarının olmaması<br />

onları siber saldırılara daha açık hale<br />

getirdiğini belirten Tarkan Özenci; sistemin<br />

düzgün işlemesini sağlamak, operasyonların<br />

öngörülebilirliğini arttırmak ve sağlıklı üretim<br />

planlaması yapabilmek için veri güvenliğinin<br />

sağlanması gerektiğinin altını çizdi. Siber<br />

güvenliğe harcanmayan maliyetin yarattığı<br />

maddi hasarın şirketleri iflasa kadar sürükleyebileceğine<br />

dikkat çeken Telcoset Müdürü<br />

Tarkan Özenci: “Yapılan araştırmalar küçük<br />

ve orta ölçekli şirketlere olan siber saldırıların<br />

Günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte siber saldırı riski küçük<br />

büyük tüm işletmelerin tehdidi olmaya devam ediyor. Dijitalleşmenin<br />

artması ile birlikte aslında uzun zamandır önemli olan<br />

siber güvenlik konusu çok daha fazla önem kazandı. Büyük<br />

şirketler için siber güvenlik her geçen yıl önemini arttırsa da<br />

yapılan araştırmalar özellikle küçük ve orta ölçekli şirketler için<br />

hala daha önem sıralamasında üstlerde yer almıyor…<br />

arttığını gösteriyor. Bu saldırılar karşısında<br />

şirketlerin yeterince önlem almadığı anlaşılan<br />

araştırmalar bize gösteriyor ki küçük ve orta<br />

ölçekli şirketlerin dijitalleşmeye yarattıkları<br />

kaynak oranında güvenliğe de kaynak<br />

yaratmaları gerekiyor” diye belirtti.<br />

• Siber saldırılarda çeviklik çok<br />

önemli<br />

Siber güvenliğin önemine vurgu yapan ve siber<br />

saldırıları küçük ve orta ölçekli şirketlerin en<br />

az büyük şirketler kadar önemsemesi gerektiğini<br />

belirten Telcoset Genel Müdürü Tarkan<br />

Özenci: “Yeni dünyada artık para değil veri konuşuyor.<br />

Veri madenciliği gibi yöntemlerle veriye<br />

ulaşanlar her türlü gücü elde edebiliyor. Bu<br />

nedenle güvenlik önlemleri zayıf olan sistemler<br />

hacker’lar için cazibe merkezi haline geliyor”<br />

diye vurguladı. Özenci, küçük ve orta ölçekli<br />

şirketlerin siber güvenlik için almaları gereken<br />

önlemleri şöyle sıralıyor:<br />

• Şirketler öncelikle risk<br />

analizlerini doğru yapmalıdırlar.<br />

• Verilerini yedekleme konusunda çok hassas<br />

olmaları gerekiyor. Aynı zamanda güvenlik duvarlarını<br />

geliştirerek olası saldırıları minimuma<br />

indirmek için altyapı sistemlerini sürekli<br />

güncel tutmalıdırlar ki saldırılar karşısında<br />

daha çevik davranabilsinler.<br />

• Mutlaka belirli dönemlerde siber saldırı testleri<br />

yapmalıdırlar. Böylelikle sistemdeki açıkları görerek<br />

düzeltme şansı yakalayabilirler.<br />

• Olası bir saldırı karşısında kurtarma planları<br />

mutlaka önceden hazır olmalı ve çalışanlar siber<br />

güvenlik konusunda eğitilmelidirler.<br />

Dijitalleşmenin önünde daha çok uzun bir yolun<br />

olduğunu söyleyen Özenci; “Türk ekonomisinin<br />

lokomotifi olan küçük ve orta ölçekli şirketlerin<br />

tam anlamıyla bu süreçten faydalanması için<br />

gidecekleri daha çok yol var. Ancak söz konusu<br />

önlemleri alarak en önemli adımlar atmış olacaklardır“<br />

konunun öneminin altını çizdi.<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

Blockchain Teknolojisi geliştiren yerli girişim:<br />

Coinoxs<br />

Blockchain teknolojisi her geçen gün daha fazla yerde<br />

karşımıza çıkıyor. Bu teknolojinin gelişiminde ise girişimler<br />

büyük bir rol oynuyor. Blockchain tabanlı ürün<br />

ve hizmetleriyle sektöre önemli katkılarda bulunan Coinoxs,<br />

yerli girişimler arasında öne çıkıyor…<br />

Blockchain teknolojisi daha çok kripto paralarla<br />

bağdaştırılsa da bugün geldiğimiz noktada<br />

birçok sektörde ve iş kolunda da kullanılmaya<br />

başlandığı görülüyor. Kullanıldığı alanlarda<br />

farklı yenilikler ve kolaylıklar sağlayan bu teknoloji,<br />

kendi içerisindeki gelişimini de hızlı bir<br />

şekilde sürdürüyor. Bu kapsamda blockchain<br />

teknolojisinin gelişimine ve yaygınlaştırılmasına<br />

destek olan birçok girişim bulunuyor.<br />

Türkiye’de doğan girişimlerin başında ise Coinoxs<br />

geliyor. Blockchain ile tanışmak isteyen<br />

kuruluşlara mentörlük eden teknoloji girişimi,<br />

kurumların Web 3 dönüşümünü kolaylaştıran<br />

ürün ve hizmetleriyle ön plana çıkıyor. Coinoxs,<br />

Türkiye’de blockchain teknolojilerinin<br />

gelişimini destekleyen bir inkübasyon merkezi<br />

olarak, sektördeki dijital değişim sürecinde etkin<br />

bir rol üstlenmeyi amaçlıyor.<br />

2019 yılında kurulan Coinoxs, blockchain tabanlı<br />

ürün ve hizmetler sunuyor. Müşterilerine<br />

yazılım geliştirme desteğinde de bulunan<br />

şirket, işletmelerin girişimlerini daha hızlı,<br />

verimli ve esnek bir şekilde başlatmalarına<br />

yardımcı oluyor. Kripto varlıkların saklanmasına<br />

yarayan ve sağladığı güvenlikle öne çıkan<br />

donanım cüzdanı markaları Ledger, Trezor<br />

ve OneKey’in Türkiye satış temsilciliğini de<br />

üstlenen teknoloji girişimi, OxsFix hizmetiyle<br />

de müşterilerine satış sonrası fiziki destek sunuyor.<br />

Öte yandan Coinoxs, yeni ürünü OxsK-<br />

YT ile içerisinde bulunduğu ekosisteme önemli<br />

bir katkı sunmayı amaçlıyor. Girişim, ürün ile<br />

cüzdan risk değerlendirmesi gerçekleştirerek,<br />

özellikle kara para aklama hususunda ciddi<br />

eleştiri alan kripto para sektörü için ciddi bir<br />

argüman geliştiriyor.<br />

Gösterdikleri faaliyetlere ve temel hedeflerine<br />

ilişkin açıklamalarda bulunan Coinoxs Kurucusu<br />

Can Azizoğlu, “Coinoxs olarak 2019’da<br />

faaliyetlerimize başlamamızla birlikte 360<br />

derece blockchain hizmetleri sunan ve bu hizmetleri<br />

çeşitli ürünlerle destekleyen dinamik<br />

bir yapıya büründük. İçerideki uzman kadromuzla<br />

hem müşterilerimizle kurduğumuz<br />

yakın teması sürdürüyor hem de blockchain<br />

ekosistemine yeni ve inovatif ürünler kazandırmak<br />

için yoğun bir çaba harcıyoruz. Bugün<br />

baktığımız zaman blockchain teknolojisine<br />

olan ilgi her geçen gün artış gösteriyor. Biz bu<br />

ilginin kripto paralarla sınırlı kalmamasını ve<br />

farklı alanların blockchain’in bir bütün olarak<br />

tüm avantajlarından yararlanabilmesini sağlamayı<br />

amaçlıyoruz.” dedi.<br />

21


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

HP tarafından tasarlanan Z By HP<br />

olağanüstü performansla geliyor<br />

Sınırları aşan yeni Z by HP Masaüstü portföyü ve HP Anyware<br />

Remote System Controller profesyonel yaratıcılar,<br />

tasarımcılar, mühendisler ve veri bilimcileri için tasarlandı…<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

22<br />

HP, veri açısından yoğun iş akışlarında<br />

mümkün olan en yüksek verim<br />

için tasarlanan yeni Z by HP yüksek<br />

performanslı iş istasyonu masaüstü<br />

serisini duyurdu. HP, BT departmanlarının<br />

yüksek performanslı cihazları<br />

desteklemesi için her yerden yönetim<br />

yetenekleri sağlayan bir cihaz olan HP<br />

Anyware Remote System Controller ile<br />

hibrit iş gücü yönetimini geliştiriyor.<br />

Medya ve eğlence, veri bilimi ve mühendislik<br />

gibi sektörlerdeki karmaşık<br />

iş akışları, hızla artan zaman baskısı ve<br />

daha hızlı sonuçlar sunmak için daha<br />

fazla bilgi işlem gücüne ihtiyaç duyulması<br />

anlamına geliyor. Ayrıca, daha<br />

doğru sonuçlar sunmak için uzaktaki<br />

ekiplerle yineleme ve yaratıcılığın sınırlarını<br />

zorlama ihtiyacının da altını<br />

çiziliyor. Intel® tarafından desteklenen<br />

yeni Z by HP Z4, Z6, Z8 ve Z8 Fury masaüstü<br />

bilgisayarlar, yeni hız, doğruluk<br />

ve yaratıcılık seviyelerini desteklemek<br />

için gereken ölçeklenebilir CPU ve GPU<br />

bilgi işlem dengesini sunuyor.<br />

Olağanüstü İş İstasyonu<br />

Performansı<br />

Z by HP inovasyonları, ister büyük modelleri<br />

ve kurulumları içe aktarmak ve<br />

bunlarla çalışmak, ister karmaşık simülasyonlar<br />

çalıştırmak veya karmaşık<br />

derin öğrenme ve öğrenen makine<br />

modellerini daha hızlı eğitmek olsun,<br />

müşterilerine ihtiyaç duyulan performans<br />

avantajlarını sunuyor. En yeni Z<br />

iş istasyonu masaüstü bilgisayarları,<br />

Z8 Fury G5’te 56 adede kadar CPU çekirdeği<br />

ve dört üst düzey GPU içeriyor.<br />

Z4, Z6, Z8 ve tamamen yeni Z8 Fury,<br />

bu segmentlerin her biri için iş akışlarındaki<br />

zorlukları karşılayacak çeşitli<br />

yapılandırmalar sağlar. HP’nin en çok<br />

satan iş makinesi Z4’ten Z8 Fury’nin<br />

üstün performansına kadar, Z by HP<br />

her iş akışı için doğru iş istasyonuna<br />

sahip.<br />

• Z8 Fury G5, tek bir CPU’da 56 çekirdeğe<br />

kadar yüksek performanslı<br />

iş akışlarında serin ve sessiz kalarak<br />

güçlü performans sunuyor ve dönüştürücü<br />

tek soket teknolojisi sayesinde<br />

2 TB DDR5 belleğe sahip dört üst düzey<br />

çift geniş GPU’nun gücünü açığa<br />

çıkarıyor. Kullanıcılar en karmaşık<br />

derin öğrenme, sanal prodüksiyon ve<br />

VFX işlemlerini bile kolayca gerçekleştirebiliyor.<br />

• HP Z4 G5, 24 çekirdekli CPU’ya, iki<br />

üst düzey GPU’ya ve 512 GB’a kadar<br />

RAM’e kadar evrimsel bir ilerleme ile<br />

öğrenen makinelerden gelişmiş video<br />

düzenlemeye kadar gelişmiş iş akışlarının<br />

üstesinden geliyor. Z4 G5, yoğun<br />

iş akışlarını yürütmek için birçok profesyonel<br />

uygulamayı hızlandırıyor ve iş<br />

akışları geliştikçe genişletilecek bolca<br />

alan sağlıyor.<br />

• HP Z6 G5, en yeni Intel® Xeon® W-3400<br />

işlemci mimarisinin artırılmış PCIe<br />

genişletilebilirliğine dayanan birden<br />

fazla GPU ile grafik yoğun iş akışlarını<br />

hızlandırıyor. 36 adede kadar işlemci<br />

çekirdeği, üç üst düzey grafik kartı ve 1<br />

TB DDR5 bellek ile Z6 G5, artan model<br />

ve veri kümesi karmaşıklığı ile ölçeklenen<br />

bir makine isteyen kullanıcılar<br />

için önemli bir performans sunuyor.<br />

• HP Z8 G5, gerçek zamanlı ışın izleme,<br />

veri görselleştirme ve model eğitimi<br />

ile render işlemlerini hızlandırmak<br />

için CPU yoğun iş akışları için en fazla<br />

işlemci işlemini talep eden kullanıcılar<br />

için tasarlandı ve aynı zamanda<br />

talepler değiştikçe genişlemek için<br />

bolca alan sağlıyor. 4›üncü Nesil Intel<br />

Xeon kullanmak üzere tasarlanan çift<br />

soketli iş istasyonu, 1 TB DDR5 belleğe<br />

sahip 2x üst düzey grafik kartını<br />

desteklemenin yanı sıra 64 adede<br />

kadar sistem çekirdeği sunuyor.<br />

İş istasyonu ile filo yönetimi<br />

birleşiyor<br />

HP Anyware Remote System Controller,<br />

BT yöneticilerine çekirdek tabanlı<br />

bir sanal makine (KVM) oturumu<br />

başlatma ve önyükleme öncesi erişim,<br />

BIOS güncellemeleri ve yeniden<br />

görüntüleme gibi bant dışı yönetim<br />

görevlerini her yerden gerçekleştirme<br />

becerisine sahip tek bir gösterge paneli<br />

sağlıyor. BT yöneticileri artık tek<br />

bir arayüz aracılığıyla bir cihaz filosunu<br />

yönetebiliyor, model numaraları ve<br />

BIOS sürümleri gibi güvenli sistem bilgilerine<br />

erişebiliyor, raporlar alabiliyor<br />

ve sorunları kullanıcıları etkilemeden<br />

önce çözmek üzere altyapılarını optimize<br />

etmek için içgörüler geliştirebiliyor.<br />

HP, bu donanım ve yazılımları<br />

güçlü güvenlik endüstrisi standartlarına<br />

göre tasarlıyor ve maksimum güvenlik<br />

sağlamak için kapsamlı testleri,<br />

üçüncü taraf incelemelerini ve sertifikaları<br />

tamamlıyor.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

YAMY Studio, UP Venture Capital’dan<br />

5 milyon dolar değerlemeyle yatırım aldı<br />

Hybrid-casual” türünde geliştirdiği oyunlarla<br />

tanınan YAMY Studio, Londra merkezli<br />

UP Venture Capital’dan 4 milyon dolar değerleme<br />

üzerinden yatırım aldı.<br />

Yatırım sürecine ilişkin görüşlerini paylaşan<br />

YAMY Studio Kurucu Ortağı Ahmet Ferhat<br />

Akben, “Ortaklarım Yunus Alkan ve Mikdat<br />

Doğru ile temellerini 2020 yılında attığımız<br />

stüdyomuz, Londra merkezli özel sermaye<br />

fonu olan UP Venture Capital’dan aldığı yatırımla<br />

şirket değerini 4 milyon doların üzerine<br />

taşıdı” dedi.<br />

UP Venture Capital Kurucu Ortağı Ömer<br />

Uyan, “UP Venture Capital olarak yüksek<br />

büyüme potansiyeli olan sektörlere yatırım<br />

yapma stratejimiz doğrultusunda, YAMY<br />

Studio’ya yatırım yaptık. Bu yatırımla birlikte<br />

oyun, kimya, sermaye piyasaları ve sürdürülebilir<br />

enerji sektörlerinde faaliyet gösteren<br />

şirketlerden oluşan portföyümüzü, mevcut<br />

sektörler ve yeni sektörlerde yatırımlar yaparak<br />

büyütmeyi hedeflemekteyiz” dedi.<br />

120’nin üzerinde oyun geliştirdi<br />

Faaliyetlerini İstanbul’da sürdüren oyun<br />

stüdyosu, 2021 yılında Hoop 4 isimli oyunuyla<br />

1 milyon indirmeye ulaşırken, 2022’de<br />

Parents Run adını verdiği oyunuyla 2 milyon<br />

barajını aştı. Parents Run’ın en çok indirilen<br />

oyunlar listesinde ilk sıralara ulaştığını vurgulayan<br />

Ahmet Ferhat Akben, “YAMY Studio<br />

Çok sayıda oyun girişimine ev sahipliği yapan Türkiye’de,<br />

yeni yıl oyun şirketleri açısından hızlı başladı. 120›den<br />

fazla mobil oyun geliştiren yerli stüdyo, Londra<br />

merkezli UP Venture Capital firmasından 4 milyon dolar<br />

değerleme üzerinden yatırım aldı…<br />

olarak bugüne dek 120’nin üzerinde oyun geliştirdik.<br />

Kullanıcılar mobil oyunlarda daha<br />

fazla vakit geçirmeye başladıkça, hybrid-casual<br />

olarak bilinen mobil oyun türü de yeni<br />

özellikler kazandı. Hyper casuala göre daha<br />

uzun süre oynanan, sürekli güncellenen ve<br />

oyunculara yeniden oynamak için sebepler<br />

sunan hybrid-casual türü, <strong>2023</strong>’ün yükselen<br />

trendlerinden biri olacak. Biz de bu trendin<br />

öncüsü olarak konumlanıyor, geliştirdiğimiz<br />

oyunları dünyanın her yerinden oyunculara<br />

ulaştırıyoruz. Aldığımız yatırımla ekibimizi<br />

nitelikli yeteneklerle büyütmek, geliştirdiğimiz<br />

oyunları kendi markamızla yayımlamak<br />

için çalışacağız” ifadelerini kullandı.<br />

2022’de mobil oyun harcamaları<br />

110 milyar dolar oldu<br />

Güncel verilere göre küresel ekonomik koşullara<br />

rağmen 2022’de mobil oyun harcamalarının<br />

110 milyar dolarlık bir hacim oluşturduğunu<br />

vurgulayan YAMY Studio Kurucu<br />

Ortağı Ahmet Ferhat Akben, değerlendirmelerini<br />

şu ifadelerle sonlandırdı: Mobil oyunların<br />

gelişimi, video oyun endüstrisi için bir<br />

kırılım noktasına işaret ediyor. YAMY Studio<br />

olarak 4 milyon dolar değerleme üzerinden<br />

aldığımız yatırımla oyuncu, yayıncı ve<br />

stüdyolar için kârlı bir iş modeli oluşturmayı<br />

başarabilen mobil oyun sektörünün öncü<br />

şirketlerinden biri olma vizyonuyla çalışmaya<br />

devam edeceğiz. UP Venture Capital’dan<br />

aldığımız yatırımla, ülkemizin oyun sektöründeki<br />

başarı hikayelerine bir yenisini daha<br />

ekleyerek potansiyelimizi kanıtladık” dedi.<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

PCI Checklist, siber güvenlik tehditlerine<br />

küresel çapta çözüm üretecek<br />

Visa, Mastercard ve American<br />

Express gibi ödeme sistemi<br />

devlerinin 2006 yılında<br />

ödeme ekosisteminde<br />

artış gösteren siber güvenlik<br />

açıklarının risklerini<br />

ele almak üzere kurduğu<br />

Ödeme Kartları Endüstrisi Güvenlik Standartları<br />

Konseyi; PCI Checklist’i bünyesine dahil<br />

etti. Banka, ödeme kuruluşlarının üye işyeri<br />

ve e-ticaret sitelerinin siber güvenlik risklerini<br />

ölçümlendiren PCI Checklist, bu üyelikle gelecekte<br />

oluşabilecek yeni tehditlere küresel çapta<br />

çözüm üretecek.<br />

Banka ve ödeme kuruluşları adına üye işyeri olan e-ticaret<br />

sitelerinin siber güvenliğini değerlendiren yerli girişim PCI<br />

Checklist, dünya çapında kartlı ödeme endüstrisinin standartlarını<br />

belirleyen Ödeme Kartı Endüstrisi Güvenlik Standartları<br />

Konseyi’nin üyesi oldu. PCI Checklist bu zamana<br />

kadar geliştirdiği siber güvenlik risk ve uyumluluk stratejisini<br />

küresel çapta geliştirip çözüm sağlayacak…<br />

‘Avrupa ve Orta Doğu<br />

açılımlarımızı hızlandıracağına<br />

inanıyoruz’<br />

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan PCI<br />

Checklist Kurucu Ortağı ve CEO’su Kıvanç<br />

Harputlu şöyle konuştu: “PCI Checklist olarak<br />

hızlı büyümemizin ve elde ettiğimiz başarılarımızın<br />

arkasında yatan önemli bir neden de<br />

kurduğumuz güçlü iş ortaklıklarımız. Dünyada<br />

sektörün en önemli oyuncularının yer aldığı<br />

Ödeme Kartları Endüstrisi Güvenlik Standartları<br />

Konseyi’ne üye olmamız bizler için oldukça<br />

önemli bir gelişme. Küresel anlamda çevrimiçi<br />

ödeme güvenliğinin ve PCI Güvenlik Standartları’nın<br />

geliştirilmesinde, ilgili diğer paydaşlarla<br />

iş birliği içerisinde yer alacağız. Visa, MasterCard,<br />

Amerikan Express gibi kart üreticileri<br />

tarafından kurulan ve finansal güvenlik sektörünün<br />

önde gelenlerinin yer aldığı Konsey,<br />

gelişen tehditler ışığında ödeme güvenliği hakkında<br />

güncel stratejiler tasarlıyor ve uyguluyor.<br />

PCI Güvenlik Standartlarının küresel olarak<br />

uygulanmasında, PCI Konseyi’nin bir parçası<br />

olarak daha etkin olacağız. Kendi tecrübemizi,<br />

çalışmalarımızı ve en iyi uygulamaları PCI<br />

Konseyi ve topluluğuyla ele alacağız. Çevrimiçi<br />

ödeme sistemi güvenliğinin en zayıf halkası<br />

olan üye işyerlerine yönelik geliştirdiğimiz siber<br />

güvenlik risk ve uyumluluk stratejimizi<br />

küresel çapta geliştirerek çözümlerin sağlanmasına<br />

katkıda bulunacağız. Bu gelişmenin<br />

Avrupa ve Orta Doğu pazarlarındaki açılımlarımızı<br />

hızlandıracağına inanıyoruz.”<br />

23


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Yapay Zeka teknolojileri afet<br />

yönetimini de değiştirecek<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

24<br />

Birleşmiş Milletler Afet Risk Azaltma Ofisi<br />

(UNDRR) rakamlarına göre deprem, sel,<br />

kasırga, kuraklık ve orman yangınları gibi<br />

doğal afetler her yıl ortalama 160 milyon<br />

insanın hayatını derinden etkiliyor. Can<br />

kayıplarına ve maddi zarara yol açan doğal<br />

afetlerin şiddetinin ve sıklığının yaşanan küresel<br />

iklim krizi nedeniyle ilerleyen yıllarda<br />

daha da artması bekleniyor. Bu nedenle doğal<br />

afetlere karşı yerel, ulusal ve uluslararası<br />

düzeylerde kurulacak afet yönetimi sistemleri<br />

büyük önem taşıyor. Son yıllarda yapay<br />

zeka uygulamaları ve dijital teknolojilerde<br />

yaşanan ilerlemeler afet yönetimi konusunda<br />

da etkin çözümlere kapı aralıyor. Sürdürülebilirlik<br />

odağında yapay zeka, siber güvenlik,<br />

metaverse ve akıllı şehirler teknolojileri üzerine<br />

faaliyet gösteren yeni nesil teknoloji şirketi<br />

Cerebrum Tech’in Kurucusu ve Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Dr. Erdem Erkul, etkin bir<br />

afet yönetimi için teknolojiden azami seviyede<br />

faydalanılması gerektiğini ve dünyada da<br />

afet öncesi ve sonrası süreçlerde yapay zeka<br />

uygulamalarının hızla arttığını söyledi.<br />

Dünyada erken uyarı<br />

sistemleri için çalışmalar<br />

yapılıyor<br />

Teknoloji ve yapay zekanın afet öncesinde<br />

ve sonrasındaki kullanım alanları hakkında<br />

bilgi veren Dr. Erdem Erkul, “Yenilikçi teknolojilerden<br />

yararlanılması afet sonrasında<br />

olduğu kadar, afet öncesinde de riskin azaltılması<br />

adına oldukça önemli kazanımlar sağlıyor.<br />

Afet öncesi süreçlere yönelik yapay zeka<br />

destekli sistemler, uydu görüntüleri, hava<br />

tahminleri gibi çeşitli kaynaklardan gelen<br />

büyük miktarlardaki verileri analiz ederek<br />

erken uyarı sistemlerinin kurulmasını sağlayabiliyor.<br />

Sel, kasırga, heyelan, tsunami gibi<br />

doğa olaylarına karşı başarıyla çalışabilen erken<br />

uyarı sistemleri, deprem gibi daha sofistike<br />

doğa olaylarına yönelik de çalışmaların<br />

konusu haline geldi. Çin ve İsrail’de iyonosferdeki<br />

elektrik yüklü parçacıklardaki dalgalanmaların<br />

analiz edildiği örnek çalışmalar<br />

var. Avrupa ve Japonya’da ise deprem gerçekleşmeden<br />

10-15 saniye öncesinde uyarı verebilen<br />

sistemler mevcut. Böylece bir nebze de<br />

olsa insanların güvenli alanlara yöneltilmesi<br />

ve enerji santralleri gibi riskli yapıların kullanım<br />

dışı bırakılması mümkün oluyor” dedi.<br />

Yapay zeka ve dijital teknolojilerdeki gelişmeler, afetlerin önceden<br />

tahmini, afet sonrası hasar tespiti, hızlı müdahale ve yardım koordinasyonu<br />

gibi pek çok alanda önemli olanaklar sağlıyor. Etkin<br />

afet yönetimi için teknolojinin kullanılmasının zorunluluk haline<br />

geldiğini söyleyen yeni nesil teknoloji şirketi Cerebrum Tech’in Kurucusu<br />

ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erdem Erkul, “Yapay zeka<br />

yardımıyla afetler daha gerçekleşmeden tüm senaryolar çalışılabilir.<br />

Uydu görüntülerinden ve sahadan gelen verilerin analizleriyle<br />

oluşturulan karar destek sistemleri yöneticilere yol gösterebilir.<br />

Saha ekiplerinin ihtiyaca uygun yönlendirilmesi gibi hayati kararlar<br />

çok daha kısa sürede alınabilir. Afet yönetimi sistemleri sel, orman<br />

yangını, deprem gibi farklı başlıklarda özelleştirilebilir” dedi…<br />

Yapay zeka ile tüm afet<br />

senaryolarına hazırlık<br />

yapılmalı<br />

Afet yönetimi süreçlerinin karmaşık ve<br />

dinamik bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan<br />

Dr. Erkul, “Afet yönetim sürecinde hızlı<br />

planlama, karar verme ve doğru uygulamaların<br />

hayata geçirilmesi<br />

kritik bir öneme sahip.<br />

Verilerin depolanması,<br />

işlenmesi, haritalandırılması<br />

ve değerlendirilmesi<br />

için teknolojinin<br />

sağladığı olanaklara<br />

ihtiyaç var. Yapay zeka<br />

yardımıyla afetler daha<br />

gerçekleşmeden tüm senaryolar hazırlanıp,<br />

üzerinde çalışılabilir. Bu senaryolara karşı<br />

olası eylem planları hazır tutulur. Ayrıca bu<br />

sistemlerde etkin rol alacak görevliler metaverse<br />

ortamında sanal simülasyonlar yardımıyla<br />

eğitilebilir. Uydu görüntülerinden ve<br />

sahadan gelen verilerin analizleriyle oluşturulan<br />

karar destek sistemleri yöneticilere<br />

yol gösterebilir. Afet yönetimi sistemleri sel,<br />

orman yangını, deprem gibi farklı konu başlıklarında<br />

da özelleştirilebilir” diye konuştu.<br />

Afet sonrası süreçte<br />

yapay zekanın hızından<br />

faydalanılmalı<br />

Yapay zekanın en etkili olduğu alanın afet<br />

sonrasındaki zamanla yarışılan arama-kurtarma<br />

ve lojistik evresi olduğunun altını<br />

çizen Dr. Erkul, “Yapay zeka algoritmaları<br />

ile uydu görüntüsü verilerini işleyerek hasarın<br />

boyutunu ivedilikle tespit edebiliyoruz.<br />

Böylece gerekli kol gücü ve malzeme ihtiyacı<br />

hızla seferber edilebilir. Bu veriler üzerinden<br />

oluşturulacak haritalamalar ile arama kurtarma<br />

ekipleri için öncelikli konumlar belirlenebilir.<br />

Yapay zeka tabanlı sistemler, afet<br />

sonrası yol ve köprülerin durumunu analiz<br />

ederek en hızlı rotayı belirleyebilir. Aynı zamanda,<br />

acil durum depolarındaki malzemelerin<br />

stok durumu takip edilerek, eksik olan<br />

malzemelerin en kısa sürede tamamlanması<br />

sağlanabilir. Sosyal medya verilerini toplayarak<br />

insanların konumu belirlenebilir. Bu tip<br />

çalışmalar yaşanan büyük can kaybı ve yıkımla<br />

hepimizi yasa boğan Kahramanmaraş<br />

merkezli 6 Şubat deprem felaketinin ardından<br />

kısıtlı da olsa uygulandı. Biz de Cerebrum<br />

Tech olarak uydu görüntülerinin analizi<br />

ve haritalama çalışmalarına elimizden geldiğince<br />

destekte bulunduk” diye konuştu.<br />

Robotlar enkaz altına<br />

ulaşmakta en önemli<br />

yardımcılar<br />

Arama-kurtarma çalışmalarında drone ile<br />

görüntüleme ve robotik gibi teknolojilerden<br />

de faydalanmak gerektiğinin altını çizen Dr.<br />

Erkul, “Dünyada afet sonrası çalışmalarda<br />

robotların öne çıktığı örnekleri daha sık görmeye<br />

başladık. Ekiplerin erişemediği alanlara<br />

robotlarla ulaşarak enkaz altına ilkyardım<br />

ve gıda gibi malzemelerin teminini sağlamak<br />

mümkün olabiliyor. Bu robotların karada,<br />

havada ve suda çalışan farklı versiyonları<br />

bulunuyor. Sese, ısıya duyarlı görüntüleme<br />

sistemleri de enkaz altındaki canlı varlığının<br />

tespitinde çok önemli bir rol oynuyor. Bunlar<br />

bilinen ancak ülkemizde pek yaygın kullanılmayan<br />

ekipmanlar.<br />

Afetlerde teknoloji<br />

kullanımında ABD ve Çin lider<br />

Her ne kadar son dönemlerde dünya genelinde<br />

afetler karşısında bilgi teknolojilerinin<br />

kullanımının gerekliliğine yönelik farkındalık<br />

artmış olsa da uygulamaların beklenen<br />

düzeyde olmadığı görülüyor. Bu konuda 2020<br />

yılında yapılmış bir istatistik çalışmasında,<br />

afet risklerinin azaltılması amacıyla teknolojinin<br />

olanaklarından yararlanma oranının<br />

ABD ve Çin’de yüzde 14-15 seviyelerinde olduğu<br />

pek çok ülkede bu ortalamanın yüzde<br />

3-5’i geçemediği tespit edilmiş durumda.<br />

Afetlerden fazlasıyla canı yanmış bir ülke<br />

olarak devlet kurumlarımız, özel sektör ve<br />

üniversitelerimiz ile afet yönetiminde teknolojik<br />

yatırımlarımızı artırmamızın ileriki<br />

dönemlerde aynı acıları tekrar yaşamamamız<br />

için oldukça önemli olduğunu düşünüyorum”<br />

ifadelerini kullandı.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Deprem sonrası çalışan psikolojisi<br />

için ne yapmalı?<br />

Türkiye’de yaşanan<br />

deprem felaketi, başta<br />

birinci derecede etkilenenler<br />

ve bölgede yaşayanlar<br />

olmak üzere<br />

ülkenin tamamını<br />

derinden sarstı. Tüm<br />

şirketler ve bireyler<br />

deprem bölgesine yardım ulaştırma, oradakilerin<br />

yaralarını sarmak için var gücüyle çalışıyor.<br />

Depremin yarattığı psikolojik etkiler, günlük<br />

yaşam ve iş dünyasını durma noktasına getirdi.<br />

Şirketler psikolojik onarım sürecinde kurumsal<br />

psikolojik destek, kurumsal wellbeing, kurumsal<br />

zindelik hizmetlerine başvuruyor. Psikolojik<br />

toparlanma zaman alacak olsa da şirketler<br />

profesyonel destek alarak çalışan esenliğini<br />

sağlamaya özen gösteriyor.<br />

Bu dönemde en büyük ihtiyacın bütünsel<br />

iyi olma hali olduğunu belirten, Türkiye’nin<br />

ilk bütünsel sağlık hizmetleri yönetimi hizmeti<br />

sunan şirketi LifeClub Genel Müdürü<br />

Elif Elkin, “Deprem felaketinin boyutunun<br />

ve yıkıcılığının büyüklüğü, deprem bölgesi<br />

ile birlikte evlerde televizyon başında olan<br />

herkesi derinden etkiledi. Bu toplumsal<br />

psikolojik travma günlük hayatımıza ve<br />

iş yaşamımıza da sirayet etti. İş dünyası<br />

neredeyse durma noktasına geldi diyebiliriz.<br />

Normal yaşamımıza dönmeye çalışınca sanki<br />

Büyük depremlerin sonrasında şirketler çalışanlarının mental<br />

sağlığı için profesyonel desteğe ihtiyaç duyuyor. Bütünsel<br />

sağlık yönetimi şirketi LifeClub Genel Müdürü Elif Elkin,<br />

konuyla ilgili şirketlerin neler yapması gerektiğini anlattı…<br />

bir suçluluk duygusu hissetmeye başladık.<br />

Çaresizliğin verdiği öfke hali de işin başka<br />

bir boyutu oldu. Tüm bu psikolojik gelgitler<br />

normal yaşamımızı sürdürülmez hale getirdi<br />

ve getirmeye devam ediyor. İşin üstesinden<br />

gelmeye zorlandığımızda profesyonel bir<br />

desteğe başvurmamız kaçınılmaz hale geliyor.<br />

LifeClub olarak uygulamamızda bulunan psikolojik<br />

destek modülünü bu kritik dönemde<br />

ücretsiz olarak kullanıma sunduk” dedi.<br />

Bireylerin yanı sıra şirketlerin de kendilerinden<br />

çalışanları için psikolojik destek başta olmak<br />

üzere, wellbeing ve sağlık yönetimi üyelikleri<br />

talep etmeye başladığını belirten Elkin, konuyla<br />

ilgili şunları söyledi: “Kurumsal wellbeing’in<br />

çalışanın bağlılığı, verimliği ve moral-motivasyonu<br />

üzerinde olumlu etkileri olduğu dünyaca<br />

kabul görüyor. Wellbeing kelimesinin anlamı<br />

zindelik, esenlik olsa da iş dünyasında biraz<br />

daha çalışanın bütünsel anlamda iyi olma halini<br />

tanımlıyor. Bedenin fiziksel, zihinsel ve ruhsal<br />

açıdan eş zamanlı bir uyum içinde olması<br />

da denilebilir. Kısa süreli eğitimlerin ve workshopların<br />

etkisi olduğu muhakkak, ancak bu<br />

sürecin uzmanlar tarafından birebir alınacak<br />

desteklerle atlatılacağını düşünüyorum. Bize<br />

gelen talepler de bunu doğrular nitelikte.”<br />

İş dünyasının yaşadığı “İkincil Travma”nın<br />

derin izler bırakmaması için hızlıca eyleme<br />

geçilmesi gerektiğinin de altını çizen Elif Elkin,<br />

yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:<br />

• Çalışanlarınızın duygularını ve neye ihtiyacı<br />

olduğunu dinleyin,<br />

• “Seismophobia” olarak adlandırılan deprem<br />

korkusu herkeste aynı derecede olmadığı için<br />

özellikle bu fobiye sahip kişilerin özel destek<br />

almasına yardımcı olun,<br />

• İhtiyacı olan çalışanlarınızın özel profesyonel<br />

destek almasını sağlayın,<br />

• Psikolojik desteği ek olarak wellbeig çalışmaları<br />

ile tamamlayın,<br />

• Rezilyansı artırmaya yönelik çalışmalar yapın.<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

Modem ve yönlendirici bir arada<br />

Deco Mesh Paketi<br />

TP-Link, Deco Mesh ailesine Super VDSL modem ve iki yönlendirici<br />

bir arada olan bir paket ekledi. WiFi 6 teknolojili Deco<br />

X73-DSL modem ile iki adet Deco X73 yönlendiriciden oluşan<br />

üçlü Deco paketi Türkiye’de satışa sunuldu…<br />

Mesh WiFi teknolojisine ciddi yatırım yapan ve<br />

bu alanda en zengin ürün gamına sahip olan<br />

TP-Link®, şimdi de modem ve yönlendiricilerin<br />

bir arada olduğu bir Deco paketini satışa<br />

sundu. WiFi 6 teknolojili, üst seviye bir modem<br />

olan Deco X73-DSL ile iki adet Deco X73 yönlendiriciden<br />

oluşan üçlü paket, büyük evlerin<br />

WiFi ihtiyacını rahatlıkla çözebiliyor.<br />

Evinde WiFi sistemini yenileyecek olanlar, ilk<br />

kez WiFi ağı oluşturacaklar ya da mevcut ağı<br />

hem genişletmek hem de cihazları yenilemek<br />

isteyenler için modem+yönlendiricilerden oluşan<br />

bu paket tek başına yeterli bir çözüm. Deco<br />

73-DSL 3’lü paket, WiFi 6 teknolojisinin getirdiği<br />

yüksek performansı Mesh teknolojisiyle<br />

birleştiriyor ve büyük bir evin bile ağ ihtiyacını<br />

karşılayabiliyor. Birbirleriyle uyumlu ve aynı<br />

kalite ve şıklıktaki Deco birimleri, kesintisiz,<br />

güçlü ve güvenli bir ağ oluşturuyor.<br />

Paket içinde yer alan Deco X73-DSL modem/<br />

router, Süper VDSL teknolojisine sahip ve<br />

VDSL2 modellere göre 3.5 kat daha hızlı bağlantı<br />

sunuyor. VDSL2, ADSL2+, ADSL2 ve<br />

ADSL bağlantı tipleriyle de uyumlu olan sistem,<br />

kablosuz bağlantıda toplamda 5.4 Gbps<br />

hızlara ulaşabiliyor. Üzerinde yer alan 4 adet<br />

Gigabit Ethernet WAN/LAN girişi sayesinde<br />

kablolu bağlantıda da Gigabit hızlar sunan<br />

modemde ayrıca, 1 adet USB 3.0 girişi, telefonları<br />

modeme bağlamayı sağlayan 2 adet de FXS<br />

girişi yer alıyor.<br />

Paket içeriğindeki iki adet Deco X73 yönlendirici<br />

de aynı teknik özelliklere sahip. Sadece<br />

bu birimlerde iki adet Gigabit Ethernet girişi<br />

bulunuyor.<br />

Hem Güçlü Hem Güvenli Ev Ağı<br />

Deco Mesh sistemlerinin sağladığı kesintisiz<br />

dolaşım, daha geniş kapsama alanı özelliklerini<br />

WiFi 6 teknolojisinin sağladığı avantajlarla<br />

birleştiren bu paket, yüksek performanslı ve<br />

geniş kapsama alanlı bir ev ağı oluşturuyor. Bu<br />

ağı, güçlü güvenlik özellikleriyle sorunsuz bir<br />

hale getiren Deco X73-DSL üçlü paket, WPA3<br />

güvenlik protokolünü destekliyor. Ayrıca TP-<br />

Link HomeShield güvenlik paketi sayesinde<br />

Gerçek Zamanlı IoT Koruması, Kötü Amaçlı<br />

Site Engelleyici, İzinsiz Girişi Önleme Sistemi,<br />

DDoS Saldırısını Önleme ve Ev Ağı Tarayıcısı<br />

gibi güvenlik özellikleri de bulunuyor. Bunlara<br />

QoS (bant önceliği), kapsamlı raporlar gibi<br />

özellikler eklenince güvenli ve kolay yönetilebilen<br />

bir ağ kurulmuş oluyor.<br />

WiFi 6 teknolojili bir adet SuperVDSL modem +<br />

iki adet yönlendiriciden oluşan Deco X73-DSL<br />

paketinin tavsiye edilen satış fiyatı 8,679 TL<br />

(KDV dahil) olarak belirtiliyor.<br />

25


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Türk Teknoloji Şirketleri<br />

MWC <strong>2023</strong>’te göz doldurdu<br />

Türkiye’nin önde gelen inovasyon ve ileri teknoloji şirketlerinden<br />

Asist BT, Barcelona’da gerçekleştirilen dünyanın<br />

en büyük mobil teknolojileri etkinliği MWC <strong>2023</strong>’e,<br />

2 yeni ürünüyle katıldı…<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

Dünyanın en prestijli teknoloji etkinliklerinden<br />

biri olan Mobil Dünya Kongresi<br />

(Mobile World Congress/MWC), dünya<br />

çapında yüzlerce teknoloji odaklı şirketin<br />

ve binlerce iş profesyonelinin katılımıyla<br />

İspanya’nın Barcelona şehrinde<br />

gerçekleştirildi.<br />

30 Türk şirketi MWC <strong>2023</strong>’te!<br />

Yerli girişimcilerin uluslararası arenada<br />

daha fazla kişiye ulaşabilmeleri insan<br />

gücü ve teknoloji açısından oldukça<br />

önemli. Dünyanın en büyük teknoloji<br />

fuarı olan MWC <strong>2023</strong>’e katılan 30 kadar<br />

Türk girişimleri fuarda ürünleriyle göz<br />

doldurdu. Mobil Dünya Kongresi (MWC)<br />

<strong>2023</strong>’te bu yıl metaverse, 5G, 6G ve Wi-<br />

Fİ 7 teknolojileri ön plana çıktı. Bunun<br />

yanında bu teknolojilerle entegre robotik<br />

ürünler de yine ilgi odağı oldu. İstanbul’da<br />

girişimci firmalara destek veren<br />

Teknopark İstanbul, BTM ve HTK gibi<br />

kurumlarımız da hem kendileri hem de<br />

destek verdikleri startup şirketlere yeni<br />

kapılar açmak için MWC’de boy gösterdi.<br />

Asist BT En Yeni Ürünleriyle<br />

Yer Aldı<br />

Asist Bilgi Teknolojileri, geçtiğimiz<br />

sene Las Vegas’ta gerçekleştirilen Mobil<br />

Dünya Kongresi’nde küresel lansmanını<br />

gerçekleştirdiği ve yoğun ilgi gören<br />

Blockchain tabanlı oylama sistemi<br />

B-Contract’ın ardından; tamamen Türk<br />

mühendisler ve yazılımcılar tarafından<br />

geliştirilen baştan uca veri entegrasyonu<br />

sağlayan çözümü “VEDEG” ve Türkiye’nin<br />

en çok kullanılan SMS Gateway<br />

altyapısı “Asistan” ile Türkiye Milli Pavilyonunda<br />

ürünlerini dünya pazarına<br />

sundu.<br />

şirketleri arasında yer alan Asist BT, 2<br />

binden fazla kurumsal müşterisine sunduğu<br />

teknoloji çözümlerini dünyanın<br />

dört bir yanından gelen yüzlerce profesyonele<br />

tanıttı.<br />

MWC Barcelona fuarında ürünleriyle<br />

dikkat çeken Asist BT CEO’su Erkan Gül;<br />

“Las Vegas’ta B-Contract ürünümüz ile<br />

yakaladığımız çıkışı VEDEG ve Asistan<br />

ürünlerimiz ile bir üst seviyeye taşıyarak<br />

uluslararası pazara hızlı ve güçlü bir giriş<br />

yapmak istiyoruz” dedi.<br />

Baştan Uca Veri<br />

Orkestrasyonu Sağlıyor<br />

Vedeg sayesinde, işletmelerdeki karar<br />

alma süreçlerini analitik çözümler ile<br />

destekleyerek, veri odaklı stratejiler<br />

oluşturmak ve içgörüler elde etmelerine<br />

destek olmak için veri ambarı alanında<br />

baştan uca özel çözümler sunduklarını<br />

belirten Gül; “Farklı platformlarda bulunan<br />

verilerin analiz, temizleme ve anlamlandırılması<br />

için veri ambarı yapısı<br />

oluşturan bir veri motoru ile kurumların<br />

bu veriler üzerinde hızlı ve kolay analizler<br />

yapmasını sağlayarak, işin ihtiyaç<br />

duyduğu tüm gerekliliklerin tespiti, pazar<br />

analizi yapmalarını, fırsat ve tehditleri<br />

anlamalarını ve rekabeti lehine<br />

çevirme konusunda iş zekası uygulamalarına<br />

yardımcı oluyoruz” dedi.<br />

Hızlı, Esnek ve Güvenli SMS<br />

Altyapısı; Asistan<br />

SMS iletişiminde daha fazla güvenliğe<br />

ve hıza ihtiyaç duyan kurumların yüksek<br />

performansla çalışmalarını sağlayan,<br />

sade ve pratik arayüzüyle tüm GSM<br />

operatörleri ile uyumlu SMS Gateway<br />

ürünü Asistan, kurumların SMS ve MMS<br />

gönderimlerini bir üst seviyeye çıkarıp<br />

kişilerinizle daha hızlı ve güvenli bir<br />

iletişim kurmanızı sağlamakta.<br />

Yüksek performans, gelişmiş raporlama<br />

sistemi ve bilgi güvenliği ile firmaların<br />

KVKK süreçlerinde yaşadığı sorunların<br />

önüne geçmektedir.<br />

26<br />

B-Contract’tan sonra Vedeg<br />

ve Asistan<br />

Geliştirdiği yerli ve milli teknolojik çözümlerle<br />

Türkiye’nin en önemli bilişim


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Vepara sanal POS çözümünü duyurdu<br />

Son yılların en hızlı<br />

büyüyen sektörlerinden<br />

biri olan e-ticaret,<br />

kartlı ödeme<br />

alışkanlıklarında da<br />

değişime yol açtı.<br />

Bankalararası Kart<br />

Merkezi (BKM) tarafından<br />

yayımlanan<br />

veriler, internetten yapılan kartlı ödeme tutarının<br />

2022’de yüzde 126 arttığını ortaya koydu.<br />

İnternet alışverişlerinde kartla yapılan ödemelerin<br />

toplam kartlı ödemeler içindeki payı ise<br />

%26 olarak açıklandı. Online ödemelere yönelik<br />

yükselen talep, üye işyerlerine online ödeme<br />

çözümleri sunan ödeme kuruluşları arasındaki<br />

rekabeti de artırdı. Ağustos 2022’de<br />

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan<br />

(TCMB) lisans alan elektronik para ve ödeme<br />

kuruluşu Vepara, sanal POS ve dijital cüzdan<br />

gibi 360 derece ödeme çözümleriyle faaliyetlerine<br />

başladı.<br />

TCMB’den 2022 itibarıyla lisans alan ve<br />

<strong>2023</strong>’te faaliyetlerine başlayan iki şirketten<br />

biri olduklarına dikkat çeken Vepara CEO’su<br />

Volkan Üstün, “Hem son kullanıcıya, hem de<br />

üye işyerlerine daha esnek ödeme altyapıları<br />

ve finansal çözümler sunma hedefiyle faaliyetlerimize<br />

başladık. İlk ürünümüz, üye işyerlerini<br />

birden fazla bankayla anlaşma külfetinden<br />

kurtaran sanal POS oldu” dedi.<br />

2022’de online ödemelerin<br />

hacmi 1,2 trilyon TL<br />

BKM verilerine göre 2021’de 454,5 milyar TL<br />

seviyelerinde olduğu bilinen internetten kartlı<br />

ödeme tutarı, 2022’de 1,2 trilyon TL’yi aştı.<br />

Yaşanan büyümenin e-ticaretin her ölçekten<br />

işletme tarafından benimsenmesi ve son kullanıcıların<br />

online alışverişin sağladığı kolaylığa<br />

alışması olduğunu belirten Volkan Üstün,<br />

“Avrupa’da her 5 ödemeden biri online yapılıyor.<br />

Bugün kullanıcılar, tercih ettikleri her<br />

E-ticarette yaşanan büyüme, kartlı harcama alışkanlıklarına<br />

da yansıdı. Bankalararası Kart Merkezi’nin 2022<br />

verileri, internetten yapılan kartlı ödemelerin yüzde 126<br />

arttığını ortaya koyarken, fintek sektörüne 360 derece<br />

ödeme çözümleri sunan yeni bir oyuncu katıldı…<br />

işletmeden daha fazla ödeme seçeneği sunmasını,<br />

farklı bankaların kart programlarına<br />

özel taksit olanaklarını desteklemesini, online<br />

alışverişlerde güvenli ödeme altyapısı sunabilmesini<br />

bekliyor. İşletmelerin bu taleplere yanıt<br />

veren kapsamlı bir ödeme altyapısı kurmak<br />

için bankalarla tek tek anlaşması gerekiyor.<br />

Sanal POS çözümü de bu noktada devreye giriyor.<br />

Tüm kart programlarına taksit imkanı,<br />

tek bir ödeme aracı kullanarak sağlanabiliyor”<br />

ifadelerini kullandı.<br />

Tek entegrasyonla hızlıca<br />

ödeme almaya başlama<br />

imkanı<br />

Vepara olarak geliştirdikleri sanal POS çözümünün<br />

tüm kart programlarına taksit imkanı<br />

sunabildiğine dikkat çeken Vepara CEO’su<br />

Volkan Üstün, “Yeni bir ürün olmasına rağmen<br />

yüzde 100’e yakın başarı oranına ulaştığımız<br />

sanal POS altyapımız, işletmelere tek<br />

entegrasyonla online ödeme almaya başlama<br />

fırsatı veriyor. Link ile Ödeme Alma altyapısını<br />

da içeren ve Opencard, WooCommerce,<br />

Magento, PrestaShop gibi altyapılarla kolayca<br />

entegre edilebilen Vepara Sanal POS, üye işyerlerine<br />

kullanıcı dostu bir arayüze sahip ödeme<br />

ekranlarını dakikalar içinde sunuyor. Üye<br />

işyerleri tüm ödeme süreçlerini tek panelden<br />

takip edebiliyor. Ayrıca tek bir tablo dosyası<br />

kullanarak toplu para gönderimi gerçekleştirebiliyor.<br />

Kart saklama özelliğimiz de özellikle<br />

müşterilerinden periyodik ödeme almak isteyen<br />

şirketler için rakiplerden ayrışan çözümlerden<br />

biri olarak öne çıkıyor” diye konuştu.<br />

“En çok tercih edilen fintech<br />

şirketlerinden biri olmayı<br />

hedefliyoruz”<br />

Sanal POS ürününde entegrasyon ücreti, aidat<br />

gibi sürpriz ücretler olmadığına dikkat çeken<br />

Volkan Üstün, “Ciro fark etmeksizin her üye<br />

işyeri, Vepara sanal POS çözümünden rekabetçi<br />

komisyon oranlarıyla yararlanabiliyor.<br />

Bu altyapı üzerinden yürütülen tüm ödemeler,<br />

ertesi gün üye işyerinin hesabına geçiyor”<br />

dedi. Türkiye’nin en çok tercih edilen fintek<br />

şirketlerinden biri olmayı hedeflediklerini de<br />

vurgulayan Volkan Üstün, değerlendirmelerini<br />

şu ifadelerle sonlandırdı: “Gelecek dönemde<br />

ticari müşteriler için Android POS ve Soft POS<br />

gibi Android tabanlı, düşük maliyetli ve yüksek<br />

teknolojili ödeme çözümleri de sunacağız.<br />

Bu sayede online ödemelerin ötesine geçerek,<br />

yüz yüze ödeme çözümleri pazarında da büyüyeceğiz.<br />

Bunun yanı sıra, hizmet olarak cüzdan<br />

ürünümüzle lisanslı olmayan fakat dijital<br />

cüzdanla ödeme almak isteyen şirketlere altyapı<br />

sağlamak için de çalışmayı sürdürüyoruz.<br />

Sektörde deneyimli, genç ve dinamik ekibi, daima<br />

kullanıcıların taleplerini önceliklendiren<br />

yaklaşımıyla Vepara, gelecekte açık bankacılığın<br />

ve finansal hizmetlerin öncü şirketlerinden<br />

biri olacak.”<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

Octet Türkiye’nin CTO’su<br />

Fatih Gökhan Sevgen oldu<br />

Güçlü finans deneyimini, ileri düzeyde teknolojik yetkinlik<br />

ve üstün müşteri hizmetleri ile buluşturarak, şirketlere<br />

tahsilat ve ödeme çözümleri sunan Octet Türkiye’nin<br />

teknoloji stratejilerinin ve çözümlerinin geliştirilmesinde<br />

Fatih Gökhan Sevgen, CTO olarak görev alacak…<br />

Yüksek lisans eğitimini Bilişim Sistemleri Mühendisliği<br />

alanında tamamlayan Fatih Gökhan<br />

Sevgen, profesyonel iş hayatına yazılım uzmanı<br />

olarak 2010 yılında başladı.<br />

Turizm, iletişim ve finans sektörlerinde teknoloji<br />

ve yazılım projeleri geliştiren Sevgen,<br />

geçmişte LC Waikiki, Jolly Tur gibi markalarda<br />

görev aldı.<br />

Yazılım ve teknoloji alanındaki deneyimiyle<br />

2018 yılında Figopara’da fintech dünyasına<br />

giriş yapan Sevgen, ödeme sistemleri, tedarikçi<br />

finansmanı ve skorlama gibi alanlarda projeler<br />

üretti. Şirketlerin teknolojik dönüşüm süreçlerinde<br />

aktif bir şekilde rol alan Sevgen, tecrübesi<br />

ve vizyonuyla çalıştığı şirketleri ileri bir<br />

seviyeye taşıdı.<br />

Fintech dünyasında birçok alanda deneyimi<br />

olan Fatih Gökhan Sevgen, Octet Türkiye’nin<br />

yenilikçi teknoloji projelerinin ve stratejilerinin<br />

üretilmesine ve geliştirilmesine liderlik edecek.<br />

27


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Küresel fintech yatırımları 2022 yılında<br />

164 milyar dolara ulaştı<br />

KPMG tarafından hazırlanan “Pulse of Fintech” raporuna<br />

göre küresel fintech sektörü, 2022’de 6 bin 6 adet anlaşma<br />

ile toplamda 164,1 milyar dolar yatırım aldı. Sektör yatırım<br />

miktarı açısından şimdiye kadarki en iyi üçüncü yılını, anlaşma<br />

sayısı açısından da en iyi ikinci yılını geçirdi…<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

KPMG’nin 2022 yılının ikinci yarısında küresel<br />

çapta yapılan fintech yatırımlarının analiz<br />

edildiği kapsamlı raporu “Pulse of Fintech”<br />

(Fintech’in Nabzı) yayımlandı. Rapora göre<br />

2021 yılında 238,9 milyar dolar yatırım miktarı<br />

ve 7 bin 321 anlaşma sayısı ile rekor kıran küresel<br />

fintech sektörü, 2022’de 6 bin 6 adet anlaşma<br />

ile toplamda 164,1 milyar dolar yatırım aldı.<br />

Bu rakamlar 2021 yılına kıyasla düşük olsa da<br />

yatırım miktarı açısından şimdiye kadarki en<br />

iyi üçüncü yıl, anlaşma sayısı açısından da en<br />

iyi ikinci yıl oldu.<br />

2022 yılının ilk yarısında görülen 119,2 milyar<br />

dolarlık küresel fintech yatırımına kıyasla, yılın<br />

ikinci yarsında küresel fintech yatırımı 44,9<br />

milyar dolar oldu. Yatırım miktarının yüzde<br />

50’den fazla düşmesinde ise büyük çaplı anlaşmaların<br />

sayısındaki keskin düşüş etkili oldu.<br />

Yılın ilk yarısında, bir milyar doların üzerinde<br />

sekiz birleşme ve satın alma (M&A) anlaşması<br />

gerçekleşirken, ikinci yarıda bu miktarın üzerinde<br />

sadece dört M&A anlaşması yapıldı. ABD<br />

merkezli Avalara’nın 8,4 milyar dolara satın<br />

alınması geçen yılın ikinci yarısındaki en büyük<br />

yatırım miktarı oldu.<br />

KPMG Türkiye Fintech ve Dijital Finans Lideri<br />

Sinem Cantürk, konuyla ilgili şunları söyledi:<br />

“Resesyon uyarılarını giderek daha fazla duyduğumuz,<br />

halka arz penceresinin hala kapalı<br />

olduğu ve ileri aşama şirketlerin değerlemelerinin<br />

hala baskı altında bulunduğu bir ortamda<br />

girdiğimiz <strong>2023</strong>’te, önümüzde engebeli bir yol<br />

var. Buna karşın küresel çapta fintech pazarı<br />

yatırım almaya devam ediyor. Katma değer<br />

sunan ve iş modellerinin uygulanabilirliğini<br />

ve sürdürülebilir kârlılığını gerçekten gösterebilen,<br />

özellikle regülasyon teknolojisi ve siber<br />

güvenlik gibi alanlarda faaliyet gösteren, fintech’ler<br />

ilgi çekmeye devam ediyor. Daha uzun<br />

vadede, dünya çapında finansal hizmetlerin<br />

devam eden dönüşümü ve finansal hizmetlerin<br />

diğer sektörlere entegrasyonuna odaklanılması<br />

göz önüne alındığında, fintech yatırımlarının<br />

görünümünün oldukça olumlu olduğuna<br />

inanıyoruz.” dedi.<br />

Fintech yatırımlarında en<br />

büyük payı ABD’li şirketler aldı<br />

Bölgesel bazda, Amerika kıtası 2022’de 2 bin<br />

786 anlaşma kapsamında 68,6 milyar dolar ile<br />

küresel fintech yatırımlarının en büyük payını<br />

oluşturmaya devam etti. Bu anlaşmaların 2 bin<br />

222 tanesini ve yatırımların 61,6 milyar dolarını<br />

ABD merkezli fintech’ler oluşturdu. Diğer<br />

yandan Asya-Pasifik Bölgesi 1.227 anlaşma<br />

kapsamında 50,5 milyar dolar, EMEA Bölgesi<br />

ise 1.977 anlaşma kapsamında 44,9 milyar dolar<br />

yatırım çekti.<br />

Yatırımcılar kârlılık ve nakit<br />

akışına öncelik veriyor<br />

Küresel çapta fintech sektörüne yapılan yatırımlar;<br />

jeopolitik belirsizliğin, yükselen faiz<br />

oranlarının ve enflasyonun, değerlemeler üzerindeki<br />

aşağı yönlü baskının ve halka arz piyasasındaki<br />

durgunluğun etkisini yılın ortasında<br />

yeni yeni hissetmeye başladı. Bu nedenle 2022<br />

yılının ikinci yarısında fintech yatırımları genel<br />

teknoloji yatırım trendlerini takip etti, yatırımcılar<br />

birçok büyük ve son dönem anlaşmalarından<br />

geri çekildi ve anlaşma yapmak için<br />

daha fazla zaman talep etti. Halka arz piyasası<br />

neredeyse tamamen durma noktasına gelerek,<br />

çıkış fırsatlarını önemli ölçüde azalttığından,<br />

fintech yatırımcıları da mevcut portföy şirketlerinin<br />

nakit akışına ve kârlılığına odaklanmayı<br />

tercih etti.<br />

Regtech 18,6 milyar dolarlık<br />

rekor yatırım çekti<br />

Regtech (regülasyon teknolojisi) alanı, 2022’de<br />

fintech yatırımlarının parlayan ışığı oldu. 2021<br />

yılında 12,1 milyar dolarlık yatırım ile rekor kıran<br />

sektör, geçen yılın ikinci yarısında, bu rekorun<br />

çok üzerinde, 18,6 milyar dolarlık yatırım<br />

çekerek yeni bir rekor kırdı. Regtech alanı; Vista<br />

Equity Partners’ın Avalara’yı 8,4 milyar dolara<br />

satın alması ve Computer Services Inc’in<br />

Centerbridge Partners ve Bridgeport Partners<br />

tarafından 1,6 milyar dolara satın alınması olmak<br />

üzere en büyük üç fintech anlaşmasından<br />

ikisini kendisine çekti. Küresel ölçekte finansal<br />

hizmetler için karmaşık regülasyon ortamının<br />

ve kârlılık ile maliyet azaltmaya yönelimin<br />

artması göz önüne alındığında şirketler, uyum<br />

faaliyetlerini kolaylaştırmak ve iyileştirmek<br />

için teknolojiye daha fazla önem veriyor, bu da<br />

regtech yatırımların artacağı beklentilerini<br />

güçlendiriyor.<br />

Yatırımcılar, kripto<br />

sektöründeki zorluklar<br />

nedeniyle daha temkinli<br />

Kripto sektörü yatırımları ise geçen yılın mayıs<br />

ayındaki Terra (Luna) çöküşünün ardından<br />

önemli ölçüde düştü. 2021 yılında 30 milyar<br />

dolar yatırım alan blok zinciri ve kripto para<br />

sektörü, 2022 yılında 23,1 milyar dolar yatırım<br />

çekti. Kasım ayındaki FTX iflası da göz önüne<br />

alındığında, birçok yatırımcı kripto alanındaki<br />

yatırımlarla ilgili durum tespiti yapmaya ve<br />

süreçlerini gözden geçirmeye başladı. Bu durumun<br />

etkisi ile kripto odaklı firmalara yatırımın<br />

<strong>2023</strong> yılının ilk yarısında da düşük kalması<br />

bekleniyor.<br />

2022 yılının tamamında en büyük 10 küresel fintech yatırımı şu şekilde gerçekleşti:<br />

Sıra Şirket Yatırım Miktarı Merkez Sektör<br />

28<br />

1 Afterpay 27,9 milyar dolar Avustralya Ödemeler<br />

2 Avalara 8,4 milyar dolar ABD Regülasyon Teknoloji<br />

3 Sia (Milan) 3,9 milyar dolar İtalya Ödemeler<br />

4 Bottomline Technologies 2,6 milyar dolar ABD Kurumsal/B2B<br />

5 Tink 2,1 milyar dolar İsveç Kurumsal/B2B<br />

6 Yayoi 2,1 milyar dolar Japonya Kurumsal/B2B<br />

7 Interactive Investor 1,8 milyar dolar Birleşik Krallık Varlık/Yatırım Yönetimi<br />

8 Billtrust 1,7 milyar dolar ABD Ödemeler<br />

9 Computer Services 1,6 milyar dolar ABD Kurumsal/B2B<br />

10 FNZ 1,4 milyar dolar Birleşik Krallık Varlık/Yatırım Yönetimi


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Teknopark İstanbul afet projeleri için<br />

Helpcube Programı başlattı<br />

Kahramanmaraş<br />

merkezli depremlerin<br />

ardından afet<br />

ve acil durumlara<br />

yönelik Helpcube<br />

isimli önleyici teknolojiler<br />

programı<br />

başlatan Teknopark İstanbul, savunma<br />

sanayii şirketleri ile birlikte depremzedeler<br />

için seferber oldu. Ar-Ge çalışmalarını Teknopark<br />

İstanbul bünyesinde yürüten ve afet<br />

bölgesine gönderilen sensör ve İHA›larla<br />

yüzlerce kişinin kurtarılmasında aktif<br />

rol oynayan Türk savunma şirketlerinin<br />

desteğiyle deprem bölgesinde 3 bin 600<br />

kişilik konteyner kent kuruluyor.<br />

11 ili etkileyen depremler sonrası Teknopark<br />

İstanbul ve Türk savunma şirketlerinin çalışanları<br />

bölgeye akın ederek arama kurtarma<br />

çalışmalarına katılmıştı. Duvar arkası radar,<br />

çubuk kamera, termal kamera, yer altı görüntüleme<br />

ve analiz cihazı, göçük altı görüntüleme<br />

cihazları, güneş enerjili kameralar ve<br />

2 bin kadar jeneratörle yetkililere destek olan<br />

çalışanlar, bölgedeki yardım faaliyetlerini<br />

halen sürdürüyor.<br />

3 bin 600 kişilik konteyner<br />

kent kuruluyor<br />

Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail<br />

Demir’in depremzedelere konaklama ve iş<br />

imkânı sağlayacaklarına dair açıklamasının<br />

ardından Teknopark İstanbul da bölgedeki<br />

Kuluçka Merkezi Cube Incubation liderliğinde afetler ve acil<br />

durumlara yönelik projeleri olan girişimciler için Helpcube<br />

Hızlandırma Programı başlatan Teknopark İstanbul, deprem<br />

bölgesinde de T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii<br />

Başkanlığı koordinasyonunda 3 bin 600 kişilik bir konteyner<br />

kent kuruyor…<br />

konteyner kent çalışmalarını hızlandırdı.<br />

T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii<br />

Başkanlığı koordinasyonunda Kahramanmaraş<br />

Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulacak<br />

konteyner kentte 3 bin 600 kişi barınacak.<br />

EXPO sahası içinde yer alacak yaşam<br />

alanındaki her bir konteyner 120 bin liraya<br />

mal olacak.<br />

Bilal Topçu: En büyük Ar-<br />

Ge firmamızdan en küçük<br />

kuluçka firmamıza kadar,<br />

ülkemizin hizmetindeyiz<br />

Deprem bölgesinde yaraları sarmak ve hayatın<br />

en kısa sürede normal akışına dönmesi<br />

için ilk andan itibaren seferber olduklarını<br />

söyleyen Teknopark İstanbul Genel Müdürü<br />

Bilal Topçu, şunları kaydetti: “Çalışanlarımız<br />

başta olmak üzere, en büyük Ar-Ge<br />

firmamızdan en küçük kuluçka firmamıza<br />

kadar, ülkemizin ve insanlarımızın yanında<br />

ve hizmetindeyiz. İlk etapta afet bölgesinde<br />

ihtiyaç duyulan malzemeleri iki yardım<br />

tırı ile bölgelere sevk ettik. İçinde bulunduğumuz<br />

zorlu süreçte öncelikli ihtiyaçların<br />

karşılanması için tüm imkânlarımızla çaba<br />

gösteriyoruz.”<br />

Afet projeleri için Helpcube<br />

programı başlatılmıştı<br />

Teknopark İstanbul, derin teknoloji ve girişimcilik<br />

ekosistemindeki tecrübesiyle öne çıkan<br />

Kuluçka Merkezi Cube Incubation liderliğinde,<br />

önemli çözüm ortağı ve partnerlerin<br />

katılımıyla afet ve acil durumlara yönelik<br />

Helpcube önleyici teknolojiler programı başlatmıştı.<br />

Ülkemizin afetlere teknolojik olarak<br />

hazırlıklı olabilmesi amacıyla tasarlanan<br />

Helpcube ile acil durum ve afetlere yönelik<br />

önleyici teknolojilerin yanı sıra afet esnasında<br />

ve sonrasında destekleyici hizmet veya<br />

ürün içeren projeleri olan girişimlerin büyüyebilmesine<br />

yönelik destekler sunulacak.<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

Intel Laboratuvarları, Yeni Yapay Zekâ<br />

Modellerini Çıkarıyor<br />

Derinlik tahmini; robotik,<br />

artırılmış gerçeklik<br />

(AR) ve sanal<br />

gerçeklik (VR) alanlarında<br />

geniş bir uygulama<br />

yelpazesi oluşturmak için gerekli olan zorlu<br />

bir bilgisayar görüşü görevidir. Mevcut çözümler<br />

genellikle mesafeleri doğru bir şekilde tahmin<br />

etmekte zorlanıyor ki bu, görsel navigasyon<br />

söz konusu olduğunda hareketi planlamada ve<br />

engellerden kaçınmada hayati bir husustur. Intel<br />

Laboratuvarları›ndaki araştırmacılar, bu sorunu,<br />

monoküler derinlik tahmini için iki yapay zekâ<br />

modeli çıkararak ele alıyor. Bu modellerden biri<br />

görsel-eylemsel derinlik tahmini, diğeriyse sağlam<br />

göreli derinlik tahmini (RDE) için.<br />

En son RDE modeli olan MiDaS sürüm 3.1, girdi<br />

olarak yalnızca tek bir görüntü kullanarak sağlam<br />

göreli derinliği tahmin ediyor. Geniş ve çeşitli<br />

bir veri kümesi üzerinde eğitildiği için, daha geniş<br />

bir görev ve ortam kümesinde verimli bir şekilde<br />

çalışabilir. MiDaS’ın en son sürümü, daha büyük<br />

eğitim seti ve güncellenmiş kodlayıcı omurgalarıyla<br />

RDE için model doğruluğunu yaklaşık %30<br />

oranında artırıyor.<br />

MiDaS, başta Stable Diffusion 2.0 olmak üzere<br />

birçok projeye dahil edildi. Stable Diffusion 2.0’da<br />

VI-Depth 1.0 ve MiDaS 3.1 açık kaynaklı yapay zekâ modelleri,<br />

bilgisayar görüşü için derinlik tahminini geliştiriyor…<br />

bir giriş görüntüsünün derinliğini çıkaran ve ardından<br />

hem metin hem de derinlik bilgilerini kullanarak<br />

yeni görüntüler oluşturan derinlikten görüntüye<br />

özelliğini etkinleştiriyor. Örneğin, dijital<br />

oluşturucu Scottie Fox, 360 derecelik bir VR ortamı<br />

oluşturmak için Stable Diffusion ve MiDaS’ın<br />

bir kombinasyonundan yararlandı. Bu teknoloji<br />

hukuk davaları için olay yeri rekonstrüksiyonu,<br />

sağlık hizmetleri için terapötik ortamlar ve sürükleyici<br />

oyun deneyimleri gibi yeni sanal uygulamalara<br />

yol açabilir.<br />

RDE iyi bir genelleştirilebilirliğe sahip ve kullanışlı.<br />

Ancak ölçek eksikliğinden ötürü; haritalama,<br />

planlama, navigasyon, nesne tanıma, 3D rekonstrüksiyon<br />

ve görüntü düzenleme gibi metrik derinlik<br />

gerektiren görevlerde çok fayda sağlayamıyor.<br />

Intel Laboratuvarları’ndaki araştırmacılar bu<br />

sorunu, doğru derinlik tahmini sağlayan başka<br />

bir yapay zekâ modeli olan VI-Depth’i çıkararak<br />

ele alıyor.<br />

VI-Depth, metrik ölçekli yoğun derinlik tahminleri<br />

üretmek için monoküler derinlik tahmini ve<br />

görsel-ataletsel odometreyi (VIO) entegre eden<br />

bir görsel-ataletsel derinlik tahmini işlem hattıdır.<br />

Bu yaklaşım; olay yeri rekonstrüksiyonu,<br />

haritalama ve nesne manipülasyonuna yardımcı<br />

olabilecek doğru derinlik tahmini sağlar.<br />

Ataletsel verilerinin dahil edilmesi, ölçek belirsizliğinin<br />

giderilmesine yardımcı olabilir. Çoğu<br />

mobil cihazda zaten ataletsel ölçüm birimleri<br />

(IMU’lar) bulunuyor. Küresel hizalama uygun küresel<br />

ölçeği belirlerken, yerel olarak çalışan yoğun<br />

ölçek hizalaması (SML) bölgeleri doğru metrik<br />

derinliğe doğru iter veya çeker. SML ağı, kodlayıcı<br />

omurgası olarak MiDaS’tan yararlanıyor. Modüler<br />

hatta VI-Depth, IMU sensör ölçüm biriminin yanı<br />

sıra MiDaS göreceli derinlik tahmin modeliyle<br />

veri odaklı derinlik tahminini birleştiriyor. Veri<br />

kaynaklarının kombinasyonu, VI-Depth’in bir<br />

görüntüdeki her piksel için daha güvenilir yoğun<br />

metrik derinlik üretmesini sağlıyor.<br />

29


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Teknoloji, fiziksel mağazaların da<br />

popülerleşmesine imkan tanıyor!<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

30<br />

Panasonic, e-ticaretin büyümesini sürdürdüğü<br />

bu dönemde Münih’te sergilediği<br />

çözümleriyle perakendecilerin müşterilerinin<br />

mağazalarını ziyaret etmek<br />

istemesini sağlayacak. Panasonic, bu çözümlerinde<br />

yapay zeka, gerçek zamanlı<br />

takip ve mağaza içi yönetim gibi perakende<br />

dünyasına yön veren trendlerden<br />

güç alıyor.<br />

Perakende deneyimi, içgörülerle iyileştiriliyor<br />

Perakende deneyimini iyileştirmesi için<br />

mağaza yöneticilerine müşterilerin davranışlarına<br />

yönelik içgörü sağlayabilme<br />

imkanı, perakende teknolojilerinin en<br />

önemli alanlarından birisi haline geldi.<br />

Customer Experience Centre’da perakendeciler,<br />

Panasonic Grid-EYE adı verilen<br />

ve müşterilerin mağazadaki hareketlerini<br />

takip etmek için kullanılan özel<br />

kızılötesi sensörleri inceleyebiliyor. Bu<br />

çözüm, mağazadaki yerleşimin iyileştirilmesi<br />

için kullanılabilecek müşterilerin<br />

mağaza içinde ilerlediği yön veya mağaza<br />

içinde en çok durdukları yer gibi pek<br />

çok faydalı bilgiler sunabiliyor.<br />

Bu çözümler, yapay zekadan güç alan<br />

kameralarla da birlikte kullanılabiliyor.<br />

Kameralar güvenliğin yanı sıra<br />

mağazadaki insan sayısını belirlemek<br />

ve rafta eksik ürün olup olmadığının<br />

takibini yapmak için de KVKK<br />

gerekliliklerine uyumlu olacak şekilde<br />

kullanılabiliyor.<br />

E-ticaretin arttığı Avrupa’da fiziksel perakendeciler de<br />

müşteri deneyimini iyileştirmek ve müşterilerinin mağazalarına<br />

gelmek istemesini sağlamak için teknolojiye<br />

yöneliyor. Perakendeciler, Panasonic’in bu alandaki en<br />

yeni çözümlerini Münih’teki Panasonic Campus - the<br />

Customer Experience Centre’da inceleyebiliyor…<br />

Fiyatlar gerçek zamanlı<br />

olarak takip ediliyor<br />

Verimliliği artırmak ve stokları daha<br />

etkili yönetebilmek için elektronik raf<br />

etiketlerine (Electronic Shelf Labelling,<br />

ESL) geçiş yapmak, perakendeciler açısından<br />

önemli bir adım. Münih’teki merkezde<br />

sergilenen Panasonic ESL çözümü<br />

de fiyatlandırmanın kategori yönetimi,<br />

envanter ve öngörü gibi diğer önemli<br />

yönetim sistemleriyle nasıl bağlanabileceğini<br />

ve merkezi bir şekilde kontrol<br />

edilebileceğini gösteriyor. Merkezdeki<br />

bir bilgisayar üzerinden bir ürünün fiyatı<br />

veya bilgisi değiştirildiğinde mağazadaki<br />

elektronik raf etiketleri de tek bir<br />

tuşla otomatik olarak güncellenebiliyor.<br />

Panasonic ESL çözümünün kullanıcıları,<br />

fiyatlandırma hatalarının yüzde 100<br />

azaldığını ve fiyat güncellemeleri için<br />

harcanan sürenin yüzde 80 iyileştiğini<br />

belirtiyor. Böylece çalışanlar da müşterilerin<br />

bizzat gördüğü daha etkili alanlarda<br />

görev alabiliyor.<br />

Bu etkietler aynı zamanda müşteri deneyimini<br />

iyileştirmek için de kullanılabiliyor.<br />

Mesela müşteriler etiketlerdeki QR<br />

kodlarını taradığında ürünün içindekileri,<br />

tarifleri ve hatta fırsatları ve muadili<br />

ürünleri de görebiliyor.<br />

Tedarik zincirinde yapay zeka<br />

Yapay zekanın tedarik zincirindeki etkisi,<br />

perakendecilerin arka ofis operasyonlarını<br />

neredeyse dönüştürmek üzere.<br />

Panasonic’in sahibi olduğu yapay zeka<br />

tedarik zincir uzmanı Blue Yonder’ın<br />

uygulamaları, ürünlerin çok vakit kaybetmeden<br />

yeniden sipariş edilmesinden<br />

stokların ve teslim edilen ürünlerin yönetimine<br />

kadar tedarik zincirinin pek<br />

çok aşamasını takip edebiliyor ve iyileştirebiliyor.<br />

Bu çözümler de yakında<br />

Customer Experience Centre’da sergilenecek.<br />

Mağaza içi yönetim<br />

Teknoloji, mağazadaki müşterilerin dikkatlerini<br />

çekmek ve onlara özel fırsatlar<br />

sunmak için de kullanılıyor. Panasonic’in<br />

mağazalardaki projektörleri ve ekranları,<br />

müşterinin profiline bağlı olarak<br />

bir raftan geçerken özel indirimleri veya<br />

ürünleri göstermek için kullanılabiliyor.<br />

Bu teknoloji alışveriş yapanları mağazaya<br />

çekmek veya alışveriş yaparken onlara<br />

yol tarifi vermek için etkili bir şekilde<br />

kullanılabiliyor.<br />

Perakende çalışanları tarafında ise dayanıklı<br />

TOUGHBOOK el terminalleri ve<br />

tabletleri, gerçek zamanlı bilgi sağlayabiliyor<br />

ve mağaza içindeyken verimliliği<br />

artırabiliyor. Bu cihazlar sipariş almak,<br />

ürün seçmek, barkod taramak ve mağaza<br />

katında stok bilgisine ulaşmak gibi<br />

işler için kullanılabiliyor.<br />

Ek hizmetler<br />

Gelir fırsatlarını en üst düzeye çıkartmak<br />

isteyen perakendeciler, müşterilerine<br />

sunabilecekleri ek hizmetler arıyor.<br />

Akıllı kilitli dolaplar için mağazayı veya<br />

otopark alanını kullanmak, müşterilerin<br />

mallarını kolayca teslim almasına olanak<br />

tanıyan popüler bir seçenek haline<br />

geliyor.<br />

Panasonic Smartlocker da 6, 8, 10 veya 12<br />

bölmeli olacak şekilde tasarlanmış yeni<br />

ve modüler bir sistem sağlıyor. Bu sistemde<br />

dört farklı sıcaklığa uygun dolaplar<br />

da bulunuyor. Bu seçenekler arasında<br />

koli gibi günlük eşyalar için normal<br />

bir ortam dolabı, yiyecek ve hatta tıbbi<br />

ürünler için soğutulmuş ve dondurucu<br />

dolaplar ve paket servis siparişlerini doğru<br />

sıcaklıkta tutmak için ısıtmalı kilitli<br />

dolaplar bulunuyor.<br />

Bu sayede kullanıcılar hızlı, güvenli ve<br />

temassız teslimat çözümüne sahip olmanın<br />

yanında eşyalarını da kolaylıkla,<br />

verimli ve esnek bir şekilde alabiliyor<br />

veya iade edebiliyor. 7/24 erişimin yanı<br />

sıra iç ve dış mekan versiyonlarıyla Panasonic<br />

Smartlocker, müşterilerin ürünleri<br />

kendilerine uygun bir zamanda ve yerde<br />

almasına ve iade etmesine olanak tanıyor.<br />

Panasonic çözümleriyle<br />

müşterilerini mağazalara<br />

dönüyor<br />

Son yıllar, geleneksel perakendeciler için<br />

zorlu geçti ancak en yeni teknoloji çözümleri,<br />

fiziksel perakendecilerin e-ticaret<br />

karşısında avantaj sahibi olmasını<br />

sağlıyor. Müşteri deneyimindeki bu tür<br />

iyileştirmelerle pek çok müşteri, caddede<br />

veya alışveriş merkezlerinde yorulana<br />

kadar alışveriş yapmanın keyfini tekrar<br />

yaşıyor.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Norm Holding’ten Norm Digital<br />

öncülüğünde önemli yatırım<br />

Norm Holding, detaylı yazılım bilgisi gerekmeden,<br />

yaratıcılık ve üretkenlik ile uygulamaların<br />

geliştirilmesini sağlayan Kuika’ya yatırım<br />

yaparak, hisselerinin yüzde 20’sine sahip<br />

oldu. Kuika; Norm Digital ile birlikte yazılım<br />

ürünleri geliştirmekte ve eğitim programları<br />

hazırlamakta. Norm Digital, Kuika platformu<br />

ile gerçek dünyada kullanılacak uçtan uca geniş<br />

çaplı uygulamalar geliştirilmesine ve bu<br />

platformun low-code ekosistemi içinde hızla<br />

büyüyerek bilinirliğinin ve kullanımının üst<br />

sıralara tırmanmasına öncülük edecek. Üretim,<br />

operasyon ve e-ticaret ekosistemlerinde<br />

yaratılan projelerle Kuika ürününün esnekliği,<br />

performansı ve diğer yeteneklerinin gerçek zamanlı<br />

değerlendirilmesi hız kazanacak. Norm<br />

Holding’in bu yatırımla hedefi ise; Norm Digital<br />

önderliğinde dünyanın her yerinde Kuika<br />

platformunu kullanan “Kuiker” lar yetiştirmek.<br />

Norm Holding CEO’su ve Norm Digital Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Nedim Uysal, Kuika’ya yaptıkları<br />

yatırımın Aralık 2022’de tamamlandığını<br />

vurgulayarak, “Bu yatırımla, Norm Holding<br />

Kuika’nın %20 hissesine sahip oldu. Aynı zamanda<br />

teknoloji firmamız Norm Digital ile<br />

stratejik iş birliği anlaşması çerçevesinde global<br />

büyüme yolculuğunda önemli bir adım<br />

Norm Holding Norm Digital öncülüğünde, gelecek vadeden<br />

Low Code Yazılım “Start-up”ı Kuika’ya yüzde 20 yatırım yaptı.<br />

Kullanıcıların, yaratıcılık, üretkenlik ile hızlı ve çevik bir şekilde<br />

yazılım oluşturmasını sağlayan low code platformu olan Kuika’nın<br />

yüzde 20 hissesini alan Norm Holding bu yatırımla, yazılım<br />

ihtiyaçlarında daha kısa vadelerde, daha sürdürülebilir ve<br />

kaliteli çözümler üretebilirken, hem ilk ürün geliştirmeyi, hem<br />

de bakım sürecini daha kısa sürelere indirdi…<br />

atıldı. Norm Holding ve Norm Digital endüstrinin<br />

ve toplumların dijitalleşmesine rehberlik<br />

etmek ve bu dönüşümü hızlandırmak için çözümler<br />

üretmekle birlikte aynı zamanda startup<br />

ekosistemini destekleyerek bu misyonu<br />

gerçekleştiriyor. Bu stratejimiz doğrultusunda<br />

Kuika ve kurucularına olan güvenimiz bizi bu<br />

yatırıma götürdü.” dedi.<br />

Low code platformların günümüzde ve özellikle<br />

de gelecekte çok ciddi potansiyeli olduğuna<br />

inandıklarını da sözlerine ekleyen Norm Holding<br />

CTO’su ve Norm Digital Genel Müdürü<br />

Erkan Yeniçare, “Dünyada çok hızlı bir şekilde<br />

artan yazılım ihtiyacı var. Buna karşılık verebilecek<br />

sayıda yazılımcı ve iş analisti eksikliğini<br />

gidermek amacıyla daha fazla sayıda kişinin<br />

yazılım ve uygulama geliştirmesini “Low<br />

Code” tekniği ile geliştirilen araçlar sağlayacak.<br />

Bu doğrultuda Kuika, yazılım talebine hızlı ve<br />

çevik bir şekilde çözüm sunabilecek, yazılım<br />

geliştirme sürecini, yazılım geliştirme uzmanlarının<br />

yanı sıra kodlama ve tasarım bilgisi<br />

sınırlı, analitik düşünebilen, analiz yeteneği<br />

olan ve yazılım geliştirmeye hevesli kişilerin<br />

de yapabilmesine olanak sağlayacak. Bu yatırımla<br />

yazılım ihtiyaçlarında daha kısa vadelerde,<br />

daha sürdürülebilir ve kaliteli çözümler<br />

üretebiliyoruz. Hem ilk ürün geliştirme, hem<br />

de bakım süreci daha kısa süreler alıyor. Bize<br />

sağladığı faydalar ise; yazılım geliştirme eforlarında<br />

düşüş, müşteriye hızlı geri dönüş, kısa<br />

süreli projeler geliştirebilme, müşteriye olan<br />

maliyette azalma ve tüm aşamalar göz önünde<br />

bulundurulduğunda müşteri memnuniyetinde<br />

artış sağlama oldu. Öte yandan en önemli sorun<br />

ve maliyetlerden biri olan zaman parametresi<br />

bu platform çözümü ile olabildiğince minimize<br />

edilebilecek. Yazılıma olan ihtiyacın arttığı<br />

bu dönemde, süreçlerin hantallığından<br />

kaynaklanan kayıplar azaltılırken, tek bir<br />

geliştirme ile farklı platformlarda uygulama<br />

çıktısı alınabilmesi de Kuika’nın sağladığı en<br />

önemli katkılardan biri olacaktır.” şeklinde konuştu.<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

PayTR’ın yeni CEO’su Merve Tezel oldu<br />

PayTR, önde gelen finans ve ödeme kuruluşlarında<br />

engin deneyime sahip olan Merve Tezel’in<br />

6 <strong>Mart</strong> <strong>2023</strong> tarihinden itibaren PayTR<br />

Genel Müdür ve İcra Kurulu Başkanı (CEO) olarak<br />

görev alacağını duyurdu. Tezel, bu unvanı<br />

2018’den beri PayTR’da CEO’luk görevini üstlenen<br />

Tarık Tombul’dan devralacak. Tombul,<br />

bu tarihten itibaren PayTR’da Yönetim Kurulu<br />

Üyesi olarak görev almaya devam edecek.<br />

Merve Tezel kimdir?<br />

Merve Tezel, profesyonel kariyerinin ilk 10<br />

yılını Yapı Kredi Bankası ve Garanti Ödeme<br />

Sistemleri’nde geçirdikten sonra 15 yıla yakın<br />

bir süre boyunca Visa’da görev aldı. Visa bünyesinde<br />

beş yıl boyunca Güneydoğu Avrupa<br />

Danışmanlık ekibinin liderliğini yürüten Tezel,<br />

Türk mühendislerinin geliştirdiği yenilikçi ürün ve çözümler<br />

sunan ödeme kuruluşu PayTR’ın yeni Genel<br />

Müdür ve İcra Kurulu Başkanı (CEO) Merve Tezel oldu.<br />

2018’den beri PayTR CEO’su olarak görev alan Tarık<br />

Tombul, PayTR Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev<br />

yapmaya devam edecek…<br />

2012’den beri Visa Türkiye’nin Genel Müdürü<br />

rolünü üstlendi. Tezel, Robert Kolej’den mezun<br />

olduktan sonra ABD’de Ithaca Üniversitesi ve<br />

Lehigh Üniversitesi’nde işletme lisans ve lisansüstü<br />

eğitimlerini tamamladı.<br />

Yeni organizasyonun<br />

vizyonumuza büyük katkısı<br />

olacak<br />

PayTR Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Yiğit Cengiz, “PayTR’ın, işyerlerinin ödeme süreçleriyle<br />

ilgili tüm ihtiyaçlarını tek bir adresten<br />

en iyi şekilde karşılayabilme ve Türkiye’nin<br />

lider ödeme kuruluşu olma vizyonunda yeni<br />

yönetim ve icra kurulu organizasyonumuzun<br />

çok büyük katkısı olacağını düşünüyorum”<br />

dedi. PayTR’ın mevcut CEO’su Tarık Tombul,<br />

2018’den beri üstlendiği rolde PayTR’ın işlem<br />

hacminin 30 katına çıkmasına ve 70 bini aşkın<br />

yeni işyerinin PayTR müşteri portföyüne katılmasına<br />

önderlik etti. Yiğit Cengiz, Tombul’la<br />

ilgili, “Yönetim Kurulu Üyesi olarak, Tarık<br />

Tombul’un sektör tecrübesi ve vizyonunun<br />

şirketimizin büyümesine önemli katkıları<br />

olacağını düşünüyorum ve beraber çalışmaya<br />

devam edeceğimiz için büyük mutluluk duyuyorum”<br />

şeklinde konuştu.<br />

31


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

2022 yılının son çeyreğinde girişim<br />

yatırımları Çin’e aktı<br />

KPMG’nin girişim<br />

sermayesi piyasasının<br />

karşılaştığı temel<br />

eğilimleri, fırsatları<br />

ve zorlukları ortaya<br />

koyan Venture Pulse<br />

raporu yayımlandı.<br />

Rapora göre küresel<br />

çapta girişim yatırımları<br />

(VC) geçen yılın<br />

son çeyreğinde üst<br />

üste dördüncü düşüşünü<br />

sürdürdü. 7 bin 641 yatırım işleminin<br />

gerçekleştiği dördüncü çeyrekte toplam yatırım<br />

miktarı ise 75,6 milyar dolar oldu.<br />

Alternatif enerji ve elektrikli araçlar geçen<br />

yılın dördüncü çeyreğinde tüm bölgelerdeki<br />

yatırımcıların en önemli önemli ilgi alanı<br />

oldu. Çin merkezli GAC Aion 2,56 milyar<br />

dolar, ABD merkezli TerraPower 830 milyon<br />

dolar ve Form Energy 450 milyon dolar, Çin<br />

merkezli SPIC Hydrogen Energy 631 milyon<br />

dolar ve Voyah Car Technology 631 milyon<br />

dolar, Estonya merkezli Sunly 196 milyon dolar<br />

ve Belçika merkezli Tree Energy Solutions<br />

129 milyon dolar fon topladı. B2B çözümleri<br />

IT network ile sağlık ve biyoteknolojinin yanı sıra fintech<br />

de küresel çapta VC yatırımcıların ilgisini çekemeye<br />

devam etti.<br />

Raporu değerlendiren KPMG Türkiye Birleşme<br />

ve Satın Alma Danışmanlığı Şirket<br />

Ortağı Gökhan Kaçmaz, “Güçlü fon toplama<br />

faaliyetlerine rağmen 2022 yılı küresel olarak<br />

girişim sermayesi yatırımları açısından zorlu<br />

bir yıl oldu. Tüm bölgelerdeki girişim yatırımları<br />

bir önceki çeyreğe göre düşüş gösterdi.<br />

Ukrayna’da devam eden savaş, yükselen<br />

faiz oranları, yüksek enflasyon seviyeleri ve<br />

küresel resesyon endişeleri bir araya gelerek<br />

özellikle yılın ikinci yarısında yatırımları<br />

azalttı. <strong>2023</strong> yılının ilk çeyreğine girdiğimiz<br />

şu günlerde piyasalardaki belirsizlik nedeniyle<br />

küresel çapta girişim yatırımlarının<br />

durgun kalması bekleniyor.” dedi.<br />

Sektör Market<br />

Mega yatırımların çoğu Çin<br />

merkezli şirketlere yapıldı<br />

Raporda yer alan verilere göre Amerika kıtası<br />

geçen yılın son çeyreğinde küresel çapta<br />

VC yatırımlarından en büyük payını almaya<br />

devam ederken ABD bu yatırımların büyük<br />

çoğunluğunu oluşturdu. Asya, aynı çeyrekte<br />

altı adet 500 milyon dolar ve üzeri mega<br />

yatırım çekmesine rağmen uzak ara ikinci<br />

sırada yer aldı. Avrupa, 2022 yılının üçüncü<br />

çeyreğine kıyasla yaklaşık yüzde 40’lık bir<br />

düşüşle VC yatırımlarında en keskin düşüşün<br />

yaşandığı bölge oldu. 500 milyon doların<br />

üzerindeki mega yatırımların çoğunluğu Çin<br />

merkezli şirketlere yapıldı. GAC Aion 2,56<br />

milyar dolarlık yatırım çekerken SHEIN 1<br />

milyar dolar, SPIC Hydrogen Energy 631 milyon<br />

dolar, Voyah Car Technology 631 milyon<br />

dolar, ESWIN Material 562 milyon dolar ve<br />

Fei Hong Technology 537 milyon dolar fon<br />

topladı.<br />

Şirketler nakit tutarken<br />

maliyetleri düşürmeye<br />

odaklandı<br />

Dördüncü çeyrekte çok sayıda küresel teknoloji<br />

şirketi, başta personel sayısını ve gayrimenkul<br />

varlıklarını azalmak olmak üzere<br />

önemli maliyet düşürme önlemleri açıkladı.<br />

Girişim sermayesi piyasasında da maliyetleri<br />

düşürme çabaları görüldü. Girişimler nakitlerini<br />

korumak, yeni finansman turlarını<br />

ertelemek ve yatırımcılarının daha verimli<br />

olmaları yönündeki baskılarına yanıt vermek<br />

için çalışmalar yaptı. Maliyet azaltmaya<br />

öncelik verilmesi, çok çeşitli sektörlerde faaliyet<br />

gösteren şirketlere de yayıldı.<br />

Enerji sektörü küresel girişim<br />

yatırımcılarının ilgi odağında<br />

2022 yılında, enerjide bağımsızlığa öncelik<br />

vermeye başlayan hükümet politikaları ve<br />

artan enerji maliyetleri karşısında enerji<br />

alternatiflerine yönelen çok sayıda şirketin<br />

etkisi nedeniyle, küresel girişim sermayesi<br />

2022 yılı 4. çeyrekte en büyük 10 küresel finansman<br />

KPMG’nin yayımladığı “Venture Pulse” raporuna göre küresel çapta<br />

girişim yatırımları 2022 yılının dördüncü çeyreğinde üst üste<br />

dördüncü düşüşünü sürdürdü. 7 bin 641 yatırım işleminin gerçekleştiği<br />

son çeyrekte toplam yatırım miktarı 75,6 milyar dolara geriledi.<br />

En fazla girişim yatırımı çeken 10 şirketten 6’sı Çin, 3’ü ise<br />

ABD merkezli şirket oldu. Alternatif enerji ve elektrikli araçlar tüm<br />

bölgelerdeki yatırımcıların en önemli önemli ilgi alanı olurken raporda<br />

ayrıca küresel çapta önümüzdeki birkaç çeyrekte bazı unicorn<br />

girişimlerinin başarısız olabileceği uyarısında da bulunuldu…<br />

yatırımcılarının enerjinin her alanına olan<br />

ilgisi çok hızlı bir şekilde arttı. Dördüncü<br />

çeyrekte alternatif enerji araçları, batarya<br />

teknolojileri ve alternatif enerji üretim ve dağıtım<br />

teknolojileri de dahil olmak üzere çok<br />

sayıda enerji alt sektörü büyük ölçekli yatırımlar<br />

çekti. Ayrıca temiz teknoloji ve ESG<br />

ile ilgili çözümler de VC yatırımcılarından<br />

yoğun ilgi gördü.<br />

<strong>2023</strong> yılının ilk çeyreğinde<br />

takip edilecek trendler<br />

Rapora göre bu yılın birinci çeyreğinde küresel<br />

çapta girişim sermayesi piyasasının<br />

zorlanmaya devam etmesi ve en çok tüketici<br />

odaklı işletmelerin zorlanması bekleniyor.<br />

Özellikle ABD’de halka arz kapısı muhtemelen<br />

<strong>2023</strong> yılında kapalı olacak. Şirketlerin<br />

nakitleri azaldıkça, muhtemelen düşük<br />

değerlemeler üzerinden yatırım turları artacak,<br />

birleşme ve satın alma faaliyetlerinde<br />

artış olacak. Küresel çapta önümüzdeki<br />

birkaç çeyrekte bazı unicorn girişimlerinin<br />

başarısız olma ihtimali de söz konusu. Avrupa’da<br />

devam eden enerji krizinin yanı sıra<br />

sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği ile ilgili<br />

endişeler göz önüne alındığında, yatırımcıların<br />

alternatif enerji teknolojileri, elektrikli<br />

ve hidrojenle çalışan araçlar ve batarya depolama<br />

üzerine büyük yatırımlar yapmaya<br />

devam etmesiyle enerji sektörü muhtemelen<br />

gündemde kalmayı sürdürecek. Küresel çapta<br />

siber güvenlik, B2B çözümleri, sağlık ve<br />

biyoteknoloji, regülasyon teknolojileri (regtech)<br />

ve askeri uygulamalar VC yatırımları için<br />

cazip alanlar olmaya devam edecek. Yapay<br />

zekâ yatırımlarının da uzun vadede artması<br />

bekleniyor.<br />

32<br />

Şirket Yatırım Merkez Sektör<br />

GAC Aion 2,6 milyar dolar Çin Otomotiv<br />

Anduril 1,5 milyar dolar ABD Havacılık & Savunma<br />

SHEIN 1 milyar dolar Çin Perakende<br />

TerraPower 830 milyon dolar ABD Temiz Enerji<br />

SPIC Hydrogen Energy 631 milyon dolar Çin Temiz Enerji<br />

Voyah Car Technology 630,8 milyon dolar Çin Temiz Enerji<br />

Group14 Technologies 614 milyon dolar ABD Temiz Enerji<br />

ESWIN Material 562,1 milyon dolar Çin Yarı iletkenler<br />

Fei Hong Teknoloji 537,5 milyon dolar Çin Robotik<br />

Einride 500 milyon dolar İsveç Otomotiv


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Birleşik Ödeme ile kardeş ülke<br />

Azerbaycan’a anında para transferi<br />

Türkiye’nin önde gelen FinTek şirketlerinden<br />

Birleşik Ödeme, Azerbaycan’a yurt dışı para<br />

transferi için altyapı hizmeti sunmaya başladı.<br />

Türkiye’deki gücünü ve tecrübesini yurt dışına<br />

da taşıyan Birleşik Ödeme, Azerbaycan’a uluslararası<br />

para transferini anında ve tüm kartlara<br />

komisyonsuz olarak gerçekleştirecek. Azerbaycan’da<br />

<strong>2023</strong> yılı içinde sanal POS ve akıllı<br />

kasa çözümleri gibi teknolojilerini de devreye<br />

almaya hazırlanan şirket, global iş ortaklarının<br />

da pazara giriş yapmasını sağlayacak.<br />

İnovatif FinTek çözümleriyle Türkiye’nin ilk elektronik<br />

para şirketlerinden Birleşik Ödeme, uluslararası para<br />

transfer hizmetini Azerbaycan’a da taşıdı. Bölgenin lider<br />

FinTek’i olma vizyonu kapsamında faaliyetlerini sürdüren<br />

Birleşik Ödeme, Azerbaycan’a Türkiye’den para transferlerini<br />

komisyonsuz ve anında gerçekleştiriyor…<br />

‘Komisyonsuz para transfer<br />

altyapısını sağlayan ilk<br />

şirketiz’<br />

Türkiye ile Azerbaycan arasında güçlü<br />

bir bağ olduğunu belirten Birleşik Ödeme<br />

CEO’su İlker Sözdinler, “Birleşik Ödeme<br />

olarak, yurt dışı açılımımızı yaklaşık 1.5<br />

yıl önce Azerbaycan ile başlattık. İki ülke<br />

arasındaki güçlü bağı geliştirdiğimiz finansal<br />

teknolojilerle daha da ileri bir noktaya taşımayı<br />

amaçladık. Gerekli başvurularımızı yaparak<br />

lisans alma süreçlerimizi tamamladık. Şu<br />

anda Birleşik Ödeme olarak, Türkiye’den<br />

Azerbaycan’daki tüm kartlara komisyonsuz<br />

para transfer altyapısını sağlayan ilk şirketiz.<br />

Azerbaycan’daki kullanıcılara beklemeden,<br />

saniyeler içinde ve tüm kartlara komisyonsuz<br />

7/24 para transferi imkânı sunuyoruz.<br />

Deneyimli ekibimizle yatırımcısı olduğumuz<br />

Turan gibi Türk girişimleri için de altyapı<br />

hizmeti sağlıyor, startupların yurt dışındaki<br />

başarılarına destek oluyoruz. Önümüzdeki<br />

günlerde de akıllı kasa, sanal POS gibi diğer<br />

ürünlerimizle pazarda varlığımızı sürdürecek;<br />

global iş ortaklarımızın da Azerbaycan’a<br />

açılmasını sağlayacağız. Başarımızın en<br />

önemli etkeni de buradaki operasyonumuzu<br />

bankacılık ve finans teknolojileri alanına<br />

hâkim, ülkenin pazar dinamikleri konusunda<br />

tecrübeli ismi Azerbaycan Ülke Müdürü Edgar<br />

F. Abdullayev ile yürütmemiz” dedi.<br />

“Sunduğumuz teknolojiyle<br />

pazarın yüzde 10’una hakimiz”<br />

Birleşik Ödeme Azerbaycan Ülke Müdürü Edgar<br />

F. Abdullayev ise şunları söyledi: “Azerbaycan’da<br />

ailesini bırakarak Türkiye’ye çalışmak için giden<br />

pek çok vatandaşımız bulunuyor. Aynı şekilde<br />

çocukları Türkiye’de okuyan aileler de hayli fazla.<br />

Vatandaşlar ailelerine ya da çocuklarına para<br />

transferini ihtiyaç olduğu anda yapmak istiyor.<br />

Bir de transfer için yüksek miktarda komisyon<br />

ödemek zorunda kalıyorlar. Birleşik Ödeme olarak<br />

Azerbaycan’daki bankalarla kurduğumuz<br />

güçlü bağlantılar, ülkenin en teknolojik ve güçlü<br />

data center altyapısına sahip olan Azintelecom<br />

ile iş birliğimiz ve Tier III sertifikasyonuna sahip<br />

güvenli ve yüksek teknolojili altyapımız sayesinde<br />

Azerbaycan’da para transferi mesai sonrası<br />

ya da hafta sonu fark etmeksizin 7/24 gerçekleştirilebilir<br />

hale geldi. Şu anda Birleşik Ödeme teknolojik<br />

altyapısı sayesinde pazarın yüzde 10’una<br />

hâkim durumdayız.”<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

‘Dijital Kurye’ ile kapıda abonelik aktivasyonu<br />

Bugün Türkiye’de<br />

telekomünikasyon,<br />

bankacılık,<br />

finans,<br />

enerji sektörünün<br />

önde gelen<br />

pek çok firmasına dijital kontrat yönetimi ve<br />

uzaktan müşteri edinim süreç hizmeti sunan<br />

Dijital Kurye Platformu, <strong>2023</strong>’te faaliyet<br />

alanlarını ve hizmet çeşitliliğini artırmayı<br />

sürdürüyor.<br />

Geleneksel imza işlemlerinin aksine imzalatılmak<br />

istenen belgelerin, dijital olarak<br />

doğrulanan kişiler ile uzaktan ya da kuryeler<br />

aracılığıyla kapıda imzalatılmasını sağlayan,<br />

imza süreci tamamlandığında da belgeyi<br />

hem gönderici hem de imzacı ile paylaşan Dijital<br />

Kurye Platformu, sözleşme taşımacılığı<br />

ve kapıda aktivasyon işlemlerinin dışında<br />

para, akıllı telefon gibi değerli teslimatlar da<br />

gerçekleştiriyor.<br />

‘Dijital dönüşüm danışmanı’ olarak adlandırılan<br />

platform kuryeleri, işe başlamadan<br />

önce, Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu<br />

Eğitim Merkezi ile ortaklaşa hazırlanan<br />

eğitim programına katılıyor. Şirket içi vizyon<br />

ve sorumluluklar, müşteri odaklı hizmet,<br />

Dünyada bir ilke imza atarak dijital kontrat yönetimi ve kimlik<br />

doğrulama hizmetlerini bireysel ve kurumsal müşterilerinin<br />

kapılarına getiren Dijital Kurye Platformu, sözleşme taşımacılığının<br />

yanı sıra kapıda kişi ve kimlik doğrulayarak GSM hat<br />

açma işlemi, kurumların abonelik aktivasyonu, banka kartı<br />

teslimatı gibi süreçleri imza karşılığında gerçekleştiriyor…<br />

kişisel verilerin korunması gibi birçok farklı<br />

konuda eğitim alan adaylar, eğitim sonunda<br />

girdikleri yeterlilik sınavından geçer not<br />

almaları halinde Dijital Kurye olmaya hak<br />

kazanıyor.<br />

Kuryeler, taşıdıkları verileri ve belgeleri kesinlikle<br />

görmüyor. Veri ve belgeler kuryelerin<br />

elindeki tablete yüklü halde geliyor ve sadece<br />

müşteriye daha önceden iletilen şifre ile açılabiliyor.<br />

Kurye kapıda müşterinin kimliğini<br />

doğruladıktan sonra gerekli belgeleri yine<br />

tablet üzerinden imzalatıyor.<br />

‘Kuryelik mesleğini<br />

dönüştürüyoruz’<br />

Dijital Kurye CEO’su Oral Başer, firmanın<br />

verdiği eğitimle kurye sektöründe farklı bir<br />

alan yarattığını belirtirken, “Dijital Kurye sayesinde<br />

kuryelik mesleğini dönüştürüyoruz.<br />

Ayrıca Dijital Kurye, önümüzdeki dönemde<br />

kadın istihdamı için de önemli bir fırsat olacak”<br />

diye konuştu.<br />

Başer, paylaşım ekonomisinin giderek popüler<br />

hale geldiği, servis bazlı modellerin hızla<br />

büyüdüğü günümüzde, dijital kuryelik yapmak<br />

isteyen kişileri kitle kaynağı olarak sisteme<br />

dahil edecek özellikleri platform özelinde<br />

geliştireceklerini de vurguladı.<br />

Başer yakın gelecekte, dünyada eşi olmayan<br />

platformlarının yapısını Avrupa, Orta Asya<br />

ve Körfez ülkelerine genişletmeyi planladıklarını<br />

da sözlerine ekledi.<br />

33


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Hitit Borsa İstanbul’da birinci<br />

senesini tamamladı<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

Türkiye’nin en büyük havacılık ve seyahat<br />

teknolojileri ihracatçısı Hitit (HT-<br />

TBT), dünyadaki istikrarlı büyümesini<br />

sürdürüyor. 2022 yılında 16 yeni partnerlik<br />

anlaşması imzalayarak 6 kıtada<br />

64 havayolu ve seyahat şirketine hizmet<br />

vermeye başlayan şirket, dünya sıralamasındaki<br />

yerini de sağlamlaştırdı.<br />

Amerika kıtasından Avustralya’ya kadar<br />

tüm kıtaları kapsama alanına alan Hitit,<br />

bu performansı ile 2022 yılında cirosunu<br />

yüzde 30 artırarak 18,8 milyon dolara,<br />

FAVÖK marjını ise yüzde 43’e yükseltmeyi<br />

başardı.<br />

Amerika’dan Avustralya’ya 6<br />

kıtada toplam 64 partner<br />

2022 yılında partner sayısında şirket<br />

tarihinin en hızlı büyümesini gerçekleştirdiklerini<br />

vurgulayan Hitit’in Satış<br />

ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür<br />

Yardımcısı Nevra Onursal Karaağaç,<br />

“Geçtiğimiz yıl girdiğimiz ihalelerin<br />

yüzde 50’sini kazanarak, sektörümüz<br />

için çok yüksek bir oranda ihale kazanımı<br />

sağladık. 2022 yılı içerisinde 16 tanesi<br />

yeni Hitit Partneri ve ikisi teknoloji danışmanlığı<br />

/ yazılım projesi olmak üzere<br />

18 yeni anlaşma imzaladık. Avustralya’daki<br />

ilk partnerlik anlaşmamızı imzalayarak<br />

ihracat ayak izimizi altı kıtaya<br />

yaydık. 47 ülkede toplam 64 partnere yazılım<br />

ihracatı gerçekleştirmeye başladık.<br />

14 yeni partnerin kurulumları tamamlanarak<br />

SaaS modelinde tekrarlayan gelir<br />

üretir hale getirdik. Batı Avrupa’da Crane<br />

PSS kullanan yeni bir partner kurulumunu<br />

daha tamamlanarak hayata geçirdik.<br />

ADS gelişmeleri çerçevesinde acente<br />

dağıtım platformu için bir partner kurulumunu<br />

tamamladık, bir yeni anlaşma<br />

imzaladık. 2022 yılında SaaS gelirlerimizin<br />

temeli olan yolcu sayısı da bir önceki<br />

yılın aynı dönemine göre yüzde 42 artış<br />

gösterdi. Bu artışta yeni kazanılan partnerlerin<br />

yanı sıra, mevcut partnerlerin iş<br />

hacimlerindeki artış da etkili oldu.”<br />

Havayolu ve seyahat teknolojileri alanında dünyanın önde<br />

gelen şirketlerinden olan Hitit, BİST’teki ilk yılını başarılı<br />

bir şekilde geride bıraktı. Uluslararası pazarlardaki genişlemesini<br />

sürdüren Hitit, 2022 yılında 16 yeni anlaşma imzalayarak,<br />

ihracat yaptığı ülke sayısını 47 ülkeye çıkarttı…<br />

alan belirlediklerini anlatan Karaağaç,<br />

“Dünyanın önde gelen bulut altyapı<br />

sağlayıcıları ile iş birliklerin artırılması<br />

yönünde çalışmalar devam ediyor.<br />

Bugüne kadar optimizasyon algoritmaları<br />

konusunda ürünlerimiz üzerinde<br />

geliştirmeler yaptık ve Partnerlerinin de<br />

bunu efektif şekilde kullandı. Bu tecrübemizi<br />

yapay zeka alanına aktarıyoruz.<br />

Yapay zeka konusunda yaptığımız yatırımları<br />

çeşitlendirerek sürdürüyoruz.<br />

Dinamik fiyatlamaya geçilebilmesi için<br />

kendi çözümümüz dışında iki farklı<br />

tedarikçi ile entegrasyon yaptık ve iki<br />

Partnerimizin farklı metodolojiler ile<br />

dinamik fiyatlamaya geçmesi çalışmalarını<br />

hayata geçirdik. Ayrıca bir Partnerimiz<br />

ile de test çalışmalarımız başladı.<br />

Bu alandaki yatırımlarımızın maliyetlerimizde<br />

azaltıcı, gelirlerimizde artırıcı<br />

etkilerini <strong>2023</strong> yılının üçüncü çeyreği<br />

itibarıyla görmeye başlayacağız” şeklinde<br />

konuştu.<br />

2022 yıl sonu itibarıyla ciro ve FAVÖK’ün<br />

2019 yılı verilerini aştığına işaret eden<br />

Hitit’in Mali İşler ve Satınalmadan Sorumlu<br />

Genel Müdür Yardımcısı Sezer<br />

Tuğ Özmutlu, “Satış gelirlerimiz, Covid<br />

öncesi dönem olan 2019’un yüzde 14<br />

üzerinde gerçekleşti. 2022’nin sonu itibarıyla<br />

şirketin nakit ve nakit benzerleri<br />

toplamı 20,4 milyon dolara ulaştı. Aynı<br />

dönem için banka kredileri ve finansal<br />

kiralama yükümlülükleri hariç nakit<br />

tutarı ise 18,2 milyon dolar seviyesinde<br />

gerçekleşti. Buna paralel olarak FAVÖK<br />

marjımız, bir önceki yılın aynı dönemine<br />

göre yüzde 6; Covid öncesi dönem olan<br />

2019’a göre yüzde 2 üzerinde gerçekleşti.<br />

Yurt dışında büyüme stratejimiz sonucunda<br />

gelirlerimizin yüzde 85’i döviz<br />

bazlı, yüzde 15’i TL bazlı oluştu. Maliyetlerimizin<br />

ise yaklaşık yüzde 83’ü TL cinsinden<br />

gerçekleşti. Bu da bize döviz bazlı<br />

türbülanslara karşı koruyucu bir kalkan<br />

oluşturuyor” şeklinde konuştu.<br />

<strong>2023</strong> sonu hedefi, ciroda<br />

yüzde 33-38, FAVÖK’te<br />

yüzde 43-48 bandında<br />

büyüme<br />

Hitit’in geleceğe dönük beklentileri<br />

hakkında da bilgi veren Mali İşler ve<br />

Satınalmadan Sorumlu Genel Müdür<br />

Yardımcısı Özmutlu, <strong>2023</strong> sonu itibariyle<br />

dolar bazında; ciroda yüzde 33 – 38<br />

aralığında büyüme, FAVÖK’te yüzde 43<br />

– 48 aralığında marj ve net karda yüzde<br />

25 – 30 aralığında marj elde etmeyi<br />

öngördüklerini kaydetti. Yatırım / ciro<br />

oranının yine yüzde 30 – 35 aralığında<br />

hedeflendiğini ifade eden Özmutlu,<br />

“Anons ettiğimiz öngörülere dair gelişmeleri<br />

titizlikle takip ediyoruz ve gerekli<br />

durumlarda güncellemeleri de yine yatırımcılarımıza<br />

duyuracağız” dedi.<br />

34<br />

Satış gelirlerinin yüzde<br />

34’ü kadar Ar-Ge yatırımı<br />

gerçekleşti<br />

2022 yılının ilk çeyreğinde halka açılan<br />

Hitit’in, halka arzdan elde ettiği finansal<br />

kaynağı yenilikçi teknolojiler için<br />

değerlendirdiğini belirten Karaağaç,<br />

geçtiğimiz yıl 6,4 milyon dolarlık Ar-Ge<br />

yatırımı ile 3,8 milyon dolarlık lisans, donanım<br />

ve demirbaş yatırımı yaptıklarını<br />

söyledi. Yatırım için “daha iyi müşteri<br />

deneyimi”, “operasyonel mükemmellik”<br />

ve “gelir artırıcı faaliyetler” olarak üç


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Afetlerde, akıllı depolamaya DepOrtak çare olacak<br />

Ülkemiz 6 Şubat tarihinde<br />

bugüne kadar dünyada<br />

karada meydana gelmiş<br />

en büyük depremlerden<br />

ikisine maruz kaldı ve<br />

yüzyılın gördüğü en<br />

büyük yıkıma uğradı.<br />

Onbinlerce canımızı kaybettik, 130 bine yakın<br />

insanımız yaralandı, 50 bine yakın bina<br />

yıkıldı, en az 120 bin bina oturulamaz hale<br />

geldi, 2,5 milyon insanımız evlerinden oldular.<br />

Yollar, elektrik, su, kanalizasyon, iletişim<br />

ve doğalgaz altyapıları büyük zarar gördü.<br />

Depremin meydana geldiği tarihten itibaren<br />

deprem bölgelerine müthiş bir yardım seferberliği<br />

başladı. Türkiye’nin ve dünyanın<br />

her tarafından yardım gönderilmeye devam<br />

ediliyor. Ancak, bölgeye sistemsiz gönderilen<br />

yardım malzemelerinin, bölgeye gönderilmeden<br />

ara toplanma depolarında tasnif<br />

edilmesi ve geçici depolanmasının, nakliye<br />

trafiğinin sürdürülebilirliği ve mikro dağıtımın<br />

organizesi açısından ne kadar değerli<br />

olduğunu gözlemledik. Olağanüstü afet dönemlerinde,<br />

afet bölgeleri ile yakınlarındaki<br />

bölgelerde mevcut depolar ile depolamaya<br />

müsait alanlardan nasıl ve ne oranda istifade<br />

edilebileceğine dair bir sınıflandırma ve çözüm<br />

mevcut değildi ve depremin sonrasında<br />

bunun değerli bir bilgi olduğu ortaya çıktı.<br />

DepOrtak, konum tabanlı ve<br />

gerçek zamanlı planlama ve<br />

tahsis yapacak<br />

Yardım malzemelerini ve iş makinelerini organize<br />

edenler, bölgeye gönderebilmek için<br />

Türkiye’nin en kapsamlı dijital akıllı depolama platformu DepOrtak<br />

canlıya geçti. Airbnb’nin “konaklama” alanında verdiği<br />

hizmeti, “Depolama” alanında yapacak olan DepOrtak tam da<br />

bu ihtiyaca çözüm verecek şekilde tasarlandı ve geliştirildi…<br />

müsait kamyon/tır aramaya başladılar. Bölgeye<br />

giden kamyonlar 5-6 gün geri gelemediğinden,<br />

üçüncü gün itibariyle kamyon/tır<br />

tedarikinde önemli sorunlar da yaşandı. Acil<br />

bir durumda, konum-tabanlı, gerçek-zamanlı<br />

akıllı eşleştirme yapabilen dijital platformların<br />

varlığının ne kadar hayati olduğu bir<br />

kez ortaya çıktı. Dünyanın sayılı lojistik teknolojilerinden<br />

birisi haline gelen Tırport’un<br />

know how’ı, kurucusu Akın Arslan’ın iş zekası<br />

liderliği, Türkiye’de depoculuğun önde gelen<br />

uzmanlarından Oruç Kaya’nın katkısı ve<br />

yatırımıyla DepOrtak 1 <strong>Mart</strong> <strong>2023</strong> tarihinde<br />

canlıya geçti. DepOrtak, sahip olduğu teknolojilerle<br />

sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da<br />

da farkını gösterecek oldukça iddialı çözümler<br />

getiriyor.<br />

Dijital akıllı depolama platformu DepOrtak<br />

hakkında bilgiler veren DepOrtak Kurucu<br />

Ortağı Oruç Kaya, şunları söyledi: “Türkiye’de,<br />

yaklaşık 13,5 milyon ticari depolama<br />

alanı var, ama bu depolama alanlarının konum<br />

ve kapasite tabanlı tam bir tasnifi maalesef<br />

yok. Nüfusumuza göre zaten çok yetersiz<br />

depolama alanına sahibiz. Önümüzdeki<br />

10 yıl içinde, en az 30 milyon m2 daha alana<br />

ihtiyaç duyacağız. Bu noktada, dijital akıllı<br />

depolama platformu olarak hayata geçirdiğimiz<br />

DepOrtak, bir taraftan tüm depolama<br />

süreçlerinin uçtan uça dijital olarak yönetilmesine<br />

teknolojileriyle imkan yaratırken,<br />

diğer taraftan da depolar ile depolama ihtiyacı<br />

olanları yeni nesil dijital platformunda<br />

bir araya getiriyor. AirBnb’nin konaklama<br />

sektöründe yaptığı işi, depolama sektöründe<br />

hayata geçirmekle birlikte ticari depolarda<br />

depo yönetimini uçtan uca dijitalleştiriyor.<br />

DepOrtak, birbirlerine dijital olarak bağlanmış<br />

yüzlerce ticari depo ve gri deponun, ağ<br />

teknolojileriyle tek elden yönetilebilmesine,<br />

paylaştırılabilmesine ve e-ticarete entegre<br />

edilebilmesine olanak sağlıyor. DepOrtak’ın<br />

akıllı platformu, afet durumlarında AFAD<br />

başta olmak üzere devletin kurumlarının<br />

koordinatörlüğünde önceden tanımlanmış<br />

depolama alanı kapasitelerinin uzaktan konum<br />

tabanlı ve gerçek zamanlı uçtan uca yönetebilme<br />

gücüne sahiptir.” dedi.<br />

Değerlendirmesinde, hizmet verenler ile<br />

hizmet alanları akıllı bir şekilde bir araya<br />

getiren dijital platformların hızla yaygınlaştığının<br />

altını çizen Oruç Kaya, Uber’in taksi,<br />

Airbnb’nin konaklama sektöründe, Tırport,<br />

Convoy, Sennder gibi dijital yük-kamyon<br />

ağlarının taşımacılık sektöründe yaptığı işi,<br />

Türkiye’nin yeni girişimi DepOrtak’ın depolama<br />

alanında yapmak için yola çıktığını<br />

sözlerine ekledi.<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

MBIS, Nagarro’nun küresel ağına katılıyor<br />

Bilgi teknolojileri (BT) sektörü, tüm endüstrileri<br />

etkileyen, verimliliği artıran ve kolaylaştırıcı<br />

rolüyle ülke ekonomilerinin gelişmesinde<br />

önemli bir rol oynuyor. Türkiye’deki<br />

BT sektörü de son yıllarda hızla büyüyor ve<br />

güçlü oyuncularıyla küresel teknoloji şirketlerinin<br />

dikkatini çekiyor.<br />

Sunduğu yenilikçi çözüm ve teknolojilerle<br />

şirketleri akıllı ve sürdürülebilir işletmelere<br />

dönüştüren SAP’nin Türkiye’deki ilk Gold<br />

Partneri MBIS, dijital mühendislik alanında<br />

33 ülkede faaliyet gösteren ve 18 binden<br />

fazla kişiye istihdam sağlayan Nagarro’nun<br />

küresel ağına katılıyor. Böylece MBIS’in çeyrek<br />

yüzyıla yaklaşan deneyimi ve 450 kişilik<br />

ekibiyle güçlenen Nagarro için Türkiye’nin<br />

hızla büyüyen BT pazarının kapıları da<br />

açılıyor.<br />

Türkiye’de son yıllarda hızlı büyüyen BT sektörü ve güçlü<br />

oyuncular, küresel teknoloji şirketlerinin radarına giriyor.<br />

33 ülkede faaliyet gösteren dijital mühendislik şirketi Nagarro,<br />

SAP’nin Türkiye’deki ilk Gold Partneri MBIS’i küresel<br />

ağına katıyor. Bu sayede MBIS’in 25 yıla yakın deneyimi ve<br />

450 kişilik ekibiyle güçlenen Nagarro için Türkiye’nin hızla<br />

büyüyen BT pazarının kapıları da açılıyor…<br />

“Yerli sermayeyle<br />

geliştirdiğimiz ürün ve<br />

hizmetleri, küresel ölçekte<br />

sunacağız”<br />

Hisse devrinin Rekabet Kurumu’nun onayının<br />

ardından gerçekleştirileceğini açıklayan<br />

MBIS Genel Müdürü Cenk Salihoğlu şunları<br />

söyledi: “Nagarro’nun MBIS’i bünyesine<br />

dahil etmek istemesi, 23 yıllık başarı hikayemizin<br />

önemli bir göstergesi. Bizler için de<br />

bugüne kadar Türkiye’de yerli sermayeyle<br />

geliştirdiğimiz ürün ve hizmetleri dünyaya<br />

ulaştırma fırsatı anlamına geliyor. Nagarro’nun<br />

global uzmanlığını, MBIS’in teknik ve<br />

müşteri odaklı yetkinlikleriyle birleştirerek<br />

Türkiye’deki müşterilerimizin deneyimini<br />

zenginleştirmeyi hedefliyoruz. İşbirliğimizin<br />

her iki kuruma ve tüm paydaşlarına faydalı<br />

olmasını diliyorum.”<br />

Türkiye’deki SAP pazarında uçtan uca hizmet<br />

sağlayan bir oyuncu olarak faaliyet<br />

gösteren MBIS, müşterilerinin teknolojik<br />

altyapılarını ve iş süreçlerini en yeni SAP<br />

platformlarına taşımalarını sağlıyor. SAP<br />

odaklı Ar-Ge çalışmalarıyla dikkat çeken<br />

MBIS, SAP lisans ve danışmanlık hizmeti,<br />

bulut hizmetleri, katma değerli çözümler ve<br />

uygulama hizmetleri sunuyor.<br />

35


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

10 milyar dolarlık sektörde<br />

Türkiye için önemli iş birliği<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

36<br />

IDC’nin raporuna göre dünya çapında 10 milyar<br />

doları aşan bir büyüklüğe ulaşan veri replikasyonu<br />

ve koruma sektöründe, Türkiye’de çok önemli<br />

bir iş birliğine imza atıldı. Bilişim teknolojileri<br />

ekosistemi için dünyanın en büyük küresel dağıtıcılarından<br />

olan TD SYNNEX Türkiye ile verilerin<br />

yedeklenmesi, kurtarılması ve yönetimi alanında<br />

modern çözümler sunan Veeam Türkiye,<br />

şirketlerin dijital dönüşümünü hızlandırmak<br />

amacıyla güçlerini birleştirdi. Yapılan iş birliği<br />

ile TD SYNNEX Türkiye, Veeam’in güvenilir<br />

yedekleme, kurtarma ve veri yönetimi çözümleri<br />

sağlayıcısı olma vizyonu doğrultusunda sunduğu<br />

tüm modern çözümlerin ülkemizdeki yetkili dağıtıcısı<br />

oldu. Veeam’in yüzde 11’lik pay ile sektörün<br />

en büyük ikinci markası olması da bu anlaşmayı<br />

ülkemiz için daha önemli hale getiriyor.<br />

İş birliği kapsamında TD SYNNEX’in dağıtımını<br />

üstleneceği ürünleri içerisinde Veeam Backup &<br />

Replication v12 çözümünün yanı sıra Kubernetes<br />

ortamları için sunulan teknolojiler de yer alacak.<br />

Veeam’ın Backup & Replication v12 çözümü, bulut<br />

ortamlarına güvenlik odaklı daha fazla özellik<br />

getiriyor. Bu çözümde depolama konusunda<br />

bulut tabanlı aracıların dahil olduğu ek özellikler<br />

yer alıyor. Ayrıca fidye yazılımlara karşı daha<br />

hızlı kurtarma ve siber tehditlere karşı daha fazla<br />

koruma sunan özellikler de bulunuyor. Tüm bunların<br />

yanı sıra bu çözümde şirketlerin operasyonları<br />

kolaylaştıran, verimlilik için optimize edilmiş<br />

ek kurumsal uygulama desteği ve yenilikler de<br />

mevcut. Bunlara ek olarak günümüzün en popüler<br />

bulut bilişim teknolojilerinden biri olan ve<br />

kendi içinde birçok mikro bileşeni bulunan Kubernetes<br />

ortamlarında da işletmeler, verilerini<br />

daha iyi yönetebiliyor ve işlerini daha güvenli bir<br />

şekilde yürütebiliyor. Kasten by Veeam K10 ürünü<br />

ile Kubernetes ortamlarında çalışan iş yükleri<br />

uygulama seviyesinde ve tüm bağlı bileşenleri ile<br />

yedeklenebiliyor.<br />

“Bulutta muhafaza edilmeyen<br />

verilerin kurtarılması imkansız<br />

olabilir”<br />

Yaptıkları iş birliği hakkında açıklamada bulunan<br />

TD SYNNEX Türkiye Genel Müdürü Behçet<br />

Yumrukçallı, “Verilerin yedeklenmesi, kurtarılması<br />

ve yönetimi alanında modern çözümler sunan<br />

dünyanın önde gelen markalarından Veeam<br />

ile yaptığımız iş birliğini duyurmaktan mutluluk<br />

duyuyoruz. Research and Markets’in araştırmasına<br />

göre giderek güçlenen bulut bilişim pazarının,<br />

2028 yılına kadar 1 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.<br />

Bulut teknolojileri yaygınlaştıkça verilerin<br />

bulut ortamlarında yedeklenmesi, replikasyonunu<br />

ve güvenliğini kolaylaştıran çözümlere de<br />

ihtiyaç artıyor. Böylesine bir koruma stratejisini<br />

uygulamanın ne denli önemli olduğuna, maalesef<br />

şubat ayında ülkece hepimizi yasa boğan<br />

deprem felaketinde de şahit olduk. Bu kadar<br />

büyük bir alanda kurumsal bazda yaşanan veri<br />

kayıplarının miktarını şu aşamada ölçümlemek<br />

TD SYNNEX Türkiye ile Veeam Türkiye’nin yeni iş birliği<br />

sayesinde şirketler doğal afetler, fidye yazılımları, siber<br />

tehditler gibi tüm kötü senaryolar karşısında Veeam’in<br />

güvenliği merkeze oturtan çözümlerden faydalanacak.<br />

Buna ek olarak günümüzün en popüler bulut bilişim<br />

teknolojilerinden biri olan Kubernetes ortamlarında da işletmeler,<br />

verilerini daha iyi yönetebilecek ve işlerini daha güvenli<br />

bir şekilde yürütebilecek…<br />

mümkün olmasa da devasa boyutta olduğunu<br />

tahmin edebiliriz. Veriler bulut ortamında muhafaza<br />

edilmiyorsa, tesis dışında farklı coğrafyalarda<br />

da tutulmuyorsa verilerin kurtarılması çok zor<br />

hatta kimi zaman imkansız olabilir. Bu noktada<br />

Veeam gibi şirketlerin bulut ortamında verilerin<br />

yedeklenmesini, korunmasını ve replikasyonunu<br />

mümkün kılan çözümlerin önemi de daha iyi<br />

anlaşılabilir. Veeam bu alanda dünya genelinde<br />

lider bir konumdadır ve yıllardır müşterilerine<br />

en güvenilir ve etkili yedekleme ve replikasyon<br />

çözümlerini sunuyor. Kullanımı kolay, hızlı ve<br />

etkili yedekleme çözümleri sunarak, işletmelerin<br />

veri kaybı riskini en aza indirmelerine yardımcı<br />

oluyor. Bu kapsamda Veeam’ın dağıtımını da<br />

üstleneceğimiz ürünleri içerisinde yer alan Backup<br />

& Replication v12 çözümünün yanı sıra Kubernetes<br />

ortamları için sunduğu teknolojiler ile<br />

şirketlerin dijital dönüşümüne büyük katkılarda<br />

bulunacağız. Veeam ile birlikte, Türkiye’deki işletmelerin<br />

en iyi teknolojik çözümleri kullanarak<br />

daha güvenli ve verimli bir şekilde çalışmalarını<br />

sağlayacağız. Ülkemizin dijitalleşmesi yolunda<br />

sahip olduğu gerçek potansiyeli ortaya çıkarmaya<br />

önemli katkılarda bulunacak iş birliklerimize devam<br />

edeceğiz.” dedi.<br />

“Global çapta 1 milyar dolar satış<br />

rakamını geçtik”<br />

Veeam Türkiye Ülke Müdürü Kürşad Sezgin ise<br />

açıklamasında şunları söyledi: “Veeam olarak 16<br />

yıldır dünyanın çeşitli yerlerinden işletmelerin<br />

faaliyetlerini kesintisiz bir şekilde sürdürmelerine<br />

yardımcı oluyoruz. Fortune 500’ün yüzde 81’i ve<br />

Global 2000 şirketlerinin yüzde 70’ininde dahil<br />

olduğu dünya çapında 450,000’den fazla müşterimiz<br />

bulunuyor. Veeam’in ‘tek platform’u bu müşterilerimizin<br />

tüm iş yüklerini korur. Bu iş yükleri<br />

arasında bulut, sanal, fiziksel, SAAS gibi ortamlar<br />

bulunuyor. Portföyümüzde yer alan çözümlerimiz<br />

ile fidye yazılıma karşı koruma sağlıyor,<br />

modüler ve bulutta yerel bir yapı sunuyor, hibrit<br />

ve çoklu bulut için bulut mobilitesi ve desteğinde<br />

bulunuyoruz. Ayrıca yazılım tanımlı ve altyapıdan<br />

bağımsız yapıya ve anında kurtarma özelliklerine<br />

sahip bu çözümlerimizi esnek dağıtım<br />

seçenekleri ile müşterilerimizle buluşturuyoruz.<br />

Bu yaklaşımımız neticesinde muazzam bir büyüme<br />

elde eden Veeam, global çapta 1 milyar dolar<br />

satış rakamını geçti. 2022’nin ikinci çeyreğinde<br />

yıllık yinelenen gelir bazında (ARR) bir önceki<br />

yola göre yüzde 22 artış elde ederken 18 çeyrek boyunca<br />

çift haneli rakamlarla büyümeyi başardık.<br />

Ayrıca IDC’ye göre, EMEA bölgesinde 2022’nin ilk<br />

yarısında veri replikasyonu ve koruması pazarında<br />

1 numaralı sağlayıcı olarak bölgesel pazar<br />

payında liderliğimizi de koruyoruz. Diğer yandan<br />

yedi yıldır Gartner tarafından Magic Quadrant<br />

Kurumsal Yedekleme ve Kurtarma Yazılım<br />

Çözümleri Lideri olarak seçilirken yine Gartner<br />

Magic Quadrant’ta üst üste 3 yıl ise Yönetici Yeteneği<br />

En Yüksek kurum olarak konumlandırılıyoruz.<br />

TD SYNNEX ile yaptığımız iş birliğimiz ile<br />

sadece üstün teknolojilerimizi Türkiye pazarına<br />

sunmakla kalmayacak aynı zamanda katma değerli<br />

hizmet modelinden de faydalanacağız. TD<br />

SYNNEX’in deneyiminden faydalanarak Türkiye<br />

pazarındaki iş ortaklarımıza çok uygun şartlarda<br />

ürün ve hizmetlerimizi sunma imkanı bulacağız.”<br />

“İş birlikteliğimiz ile Türkiye’ye<br />

ve sektörümüze güç katacağına<br />

inancımız tam”<br />

Veeam Türkiye Dağıtıcılar ve Servis Sağlayıcılar<br />

Kıdemli Satış Yöneticisi Onur Karabulut da<br />

“Yüzde 100 kanal modelimiz ile iş ortaklarımızı<br />

kesin olarak ekosistemin merkezine<br />

yerleştiriyoruz. Böylelikle iş ortaklarımızın<br />

büyümesini hızlandırıyor, işleri ve müşterileri için<br />

koruma sunarak onları güçlendiriyoruz. Küresel<br />

boyutta yüzde 100 indirekt olarak yürürlüğe koyduğumuz<br />

ProPartner Programımızın en öndeki<br />

temsilcileri dağıtıcılarımız, Türkiye bilişim ekosistemine<br />

Veeam Lisans dağıtımını yapmalarının<br />

yanı sıra temsil ettikleri diğer üretici firmalar ile<br />

ortak iş geliştirme sürecinin en anahtar parçalarından<br />

biri olarak yerlerini alıyorlar. Dağıtıcılarımız<br />

Türkiye dahilinde 988 iş ortağımızla beraber<br />

8.000’den fazla müşterimize hizmet götürüyorlar.<br />

Veeam dağıtıcılarının katma değeri, müşterilerin<br />

Veeam çözümlerine daha kolay erişmelerini, daha<br />

etkin bir şekilde kullanmalarını ve daha yüksek<br />

bir verimlilik elde etmelerini sağlıyor. Tüm bu<br />

çalışmaları sadece finansal güçleriyle değil aynı<br />

zamanda eğitim konularında, satış öncesinde ve<br />

esnasındaki süreçlere dahil olarak yönetiyorlar.<br />

Veeam Türkiye’nin TD SYNNEX ile iş ortaklığına<br />

imza atmasının en önemli nedenlerinden biri de<br />

Veeam’in <strong>2023</strong> stratejisinde yer alan ve artan bir<br />

ivmeyle büyüyerek değişen sektörümüzde, şirketlere<br />

ve onların müşterilerine akıllı veri yönetimi,<br />

güvenlik, yedekleme ve replikasyon konularının<br />

başı çektiği alanlarda hızlı ve kaliteli hizmetler<br />

sunabilecek olmamızdır. Müşterilerimizin ürünlerin<br />

seçimi, çözümlerin bir araya getirilmesi ve<br />

uygulanması konusunda ilk elden desteklenmesi<br />

gün geçtikçe önemini artırıyor. TD SYNNEX ile<br />

iş birlikteliğimizin hem makro ölçekte ülkemize<br />

hem de teknolojik alanda sektörümüze güç<br />

katacağına inancımız tam. TD SYNNEX Türkiye’nin<br />

katma değeri, müşterilerimizin Veeam<br />

çözümlerine daha kolay erişmelerini, daha etkin<br />

bir şekilde kullanmalarını ve daha yüksek bir<br />

verimlilik elde etmelerini sağlayacak.” şeklinde<br />

konuştu.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Mobilite Ekosistemi Bilişim Vadisi’nde buluştu!<br />

Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki mobilite ekosistemini<br />

geliştirmek amacıyla düzenlenen “Midlands Future<br />

Mobility Trade Mission in Türkiye <strong>2023</strong> Konferansı”, Bilişim<br />

Vadisi’nde gerçekleşti. Mobilitenin geleceğine bir<br />

perspektif sunan etkinlikte mobiliteye yönelik trendler,<br />

fırsatlar ve iş birlikleri konuşuldu…<br />

Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki<br />

mobilite ekosistemini geliştirmek amacıyla<br />

Birleşik Krallık Uluslararası Ticaret<br />

Departmanı, Midlands ve Bilişim Vadisi<br />

partnerliğinde ve Taşıt Araçları Tedarik<br />

Sanayicileri Derneği (TAYSAD) iş birliği<br />

ve Otomotiv Sanayicileri Derneği’nin<br />

(OSD) de katkılarıyla düzenlenen Midlands<br />

Future Mobility Trade Mission in<br />

Türkiye <strong>2023</strong> Konferansı, otomotiv ve<br />

mobilite alanında faaliyet gösteren Intelligent<br />

Energy, Horiba Mira, Aurrigo,<br />

Cenex, Versinetic, TAE Solutions ve Clean<br />

Air Power olmak üzere 7 Midlands<br />

şirketlerinin delegelerinin, SMMT şirketinin<br />

ve Bilişim Vadisi’nden de mobilite<br />

şirketleri olan AirCar, Niocycle, Saykal<br />

Elektronik ve Büyütech firmalarının katılımı<br />

ve sunumlarıyla Bilişim Vadisi’nde<br />

gerçekleşti.<br />

Doğuş Teknoloji, Geleceğe Giriş Programı’nda<br />

depremin etkilediği gençlere öncelik verecek<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

Doğuş Teknoloji, bugüne kadar Türkiye’nin dört bir yanından<br />

yüzlerce gence staj ve istihdam imkânı sağladığı “Geleceğe<br />

Giriş” genç yetenek programı kontenjanının yarısını, afet bölgesindeki<br />

üniversitelerde öğrenim gören gençlere ayırıyor.<br />

2 <strong>Nisan</strong>’a kadar başvuruların devam edeceği genç yetenek<br />

programında mülakat sürecini başarı ile tamamlayan gençlere<br />

uzun ve kısa dönem staj ile çalışma imkanları sunuluyor…<br />

Asrın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş<br />

merkezli depremlerden etkilenen illerde<br />

çok sayıda kurum ve kuruluş çalışmalarını ve<br />

desteklerini sürdürürken, Doğuş Teknoloji de<br />

bu bilinç ve sorumluluk ile projeler üretmeye<br />

ve bölge insanına katkı sağlamaya devam ediyor.<br />

Doğuş Teknoloji, 2017 yılında başlattığı ve<br />

bugüne kadar 400’den fazla öğrenciye uzun<br />

ve kısa vadeli staj imkanı sağlayan “Geleceğe<br />

Giriş” genç yetenek programı kontenjanının<br />

yarısını, bu yıl deprem bölgesindeki gençlere<br />

ayıracak.<br />

Başvurular 2 <strong>Nisan</strong>’a kadar<br />

devam edecek<br />

Depremden etkilenen gençlere öncelik verilen<br />

“Geleceğe Giriş <strong>2023</strong>” genç yetenek programı,<br />

devlet ve vakıf üniversitelerinde okuyan ikinci,<br />

üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencilerinin yanı<br />

sıra, yüksek lisans öğrencileri ile yeni mezun<br />

gençleri de kapsıyor. Bugüne kadar 60 farklı<br />

üniversiteden yaklaşık 400 öğrencinin dahil<br />

olduğu staj programında, 78 genç yetenek tam<br />

zamanlı iş sahibi olurken, bu yıl projeye 10 binin<br />

üzerinde öğrencinin başvurusu bekleniyor.<br />

Başvurular 2 <strong>Nisan</strong>’a kadar www.gelecegegiris.<br />

com adresinden yapılabiliyor.<br />

Doğuş Teknoloji CEO’su Semih<br />

İncedayı: “Bu yıl önceliğimiz<br />

depremden etkilenen<br />

gençlerimize eğitim ve<br />

istihdam sağlamak.”<br />

Türkiye’nin yaşadığı felaketten dolayı derin<br />

üzüntü duyduklarını belirten Doğuş Teknoloji<br />

CEO’su Semih İncedayı, “Bu yıl genç yetenek<br />

programımız Geleceğe Giriş ile depremden<br />

etkilenen gençlerimizi özellikle desteklemeyi<br />

amaçlıyoruz. Programa katılan gençler, daha<br />

önceki yıllardaki gibi gerçek projelerde çalışma<br />

ve farklı teknolojileri deneyimleme şansına<br />

sahip olacak. Ekip içerisinde aldıkları sorumlulukların<br />

yanı sıra eğitimlerle desteklenen,<br />

sosyal kulüpler ve aktivitelerle zenginleşen,<br />

kurum içi girişimcilik ve yeni nesil teknoloji<br />

çalışma grupları gibi platformlarla, onlara<br />

farklı kapılar açtığımız gibi iş fırsatları da sunuyoruz.<br />

Şu anda bünyemizde genç yetenekten<br />

kadroya geçmiş olup kritik rollere terfi eden,<br />

başarılı projelerle bizi gururlandıran birçok<br />

çalışma arkadaşımız var. Daha önceki yıllardan<br />

farklı olarak bu yıl en büyük hayalimiz,<br />

ülkemizin yaralarının bir an önce sarılması ve<br />

depremden etkilenen gençlerimize gelecekleri<br />

için katkı sunabilmek.” dedi.<br />

“İnsana değer” yaklaşımı ile gençlere eşit fırsatlar<br />

sunmaya odaklanan Doğuş Teknoloji, bu yıl<br />

pozitif ayrımcılık yaparak deprem bölgesindeki<br />

gençlerin eğitimine ve istihdamına öncelik<br />

veriyor. Doğuş teknoloji, yaş ortalaması 33 olan<br />

500 kişilik genç ve yaratıcı kadrosu, bilişim sektöründe<br />

tutkuyla takip edilen şirketlerden biri<br />

olmanın sorumluluğuyla ulusal ve uluslararası<br />

pek çok markaya hizmet veriyor.<br />

37


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

vivo, Türkiye fabrikasının<br />

kapılarını ilk kez açtı<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

38<br />

2021 yılından bu yana dünyanın en çok<br />

satan 5 telefon markasından biri olan<br />

vivo, 2021 yılında Gebze’de açtığı Türkiye<br />

üretim tesisinin kapılarını ilk kez açtı.<br />

20 milyon dolar yatırım ile Gebze’de hizmete<br />

giren vivo Türkiye üretim tesisi Çin,<br />

Güney ve Güneydoğu Asya’dan sonra 8.<br />

üretim merkezi olarak vivo’nun global<br />

üretim kapasitesini yıllık 200 milyon adedin<br />

üzerine çıkardı. Yıllık 5 milyon adet<br />

cihaz üretim kapasitesi ile yatırımı tamamlanan<br />

vivo Türkiye üretim tesisinin<br />

aktif kapasitesi, 2022 yılı sonunda devreye<br />

alınan üçüncü üretim bandı ile yüzde 35<br />

oranında artırıldı. Kendi segmentinde şık<br />

tasarımı ve yüksek performansı ile büyük<br />

beğeni toplayan vivo Y serisi modellerinin<br />

üretildiği tesiste halen 300’ün üzerinde<br />

kişi istihdam ediliyor.<br />

Toplantıda konuşan vivo Türkiye Genel<br />

Müdürü Ted Dai, vivo’nun toplum için değer<br />

yaratma misyonunu Çin’de doğru şeyleri<br />

yapma ve işleri doğru şekilde yapmak<br />

anlamına gelen Benfen felsefesine dayandırdığını;<br />

bu bakış açısı ile üstün kalite, şık<br />

tasarım ve en ince akıllı telefon, ilk ekran<br />

altı parmak izi okuyucu, ilk açılır kapanır<br />

pop-up kamera gibi sektöre yön veren<br />

inovasyonlarıyla sektörde haklı üne sahip<br />

olduğunu anlattı. Benfen felsefesi doğrultusunda<br />

vivo’nun dünyadaki tüm üretim<br />

tesislerinde, tüm ürün kategorilerinde<br />

aynı kalite standardını yakalamayı<br />

hedeflediğini anlatan Dai, “Üstün kalite<br />

tutkumuz ve kullanıcılarımıza tüm kategorilerde<br />

sunduğumuz harika ürünler<br />

ile hem dünyada hem Türkiye pazarında<br />

istikrarlı ve başarılı bir büyüme ivmesi<br />

yakaladık. Türkiye’de de tüm Y serisi<br />

modellerimizi vivo Türkiye fabrikasında<br />

üretiyor, kullanıcılarımıza sıkı kalite<br />

kontrol testlerinin ardından sunuyoruz.<br />

Türkiye vivo için çok önemli bir pazar.<br />

Türkiye yatırımımızı uzun vadeli ve<br />

geniş kapsamlı planlıyoruz. Burada<br />

kullanıcılara yatırım yapmaya, rekabetçi<br />

ve kaliteli ürünler sunmaya, artan talebi<br />

karşılamak için yeni üretim hatlarını<br />

hayata geçirerek üretim tesisimizi<br />

tam kapasiteli olarak kullanmaya ve<br />

tedarik zincirlerine yatırım yapmaya<br />

Dünyanın en çok satan beş telefon markasından biri<br />

olan vivo, 2021 yılında Türkiye’de toplam 20 milyon dolarlık<br />

yatırımla hizmete giren fabrikasında yeni üretim<br />

bantlarını devreye alarak kapasitesini artırmayı ve daha<br />

fazla kişiyi istihdam etmeyi planlıyor. Tüketicilere kaliteli<br />

ve yüksek performanslı cihazlar sunmak amacıyla<br />

fabrikada üretilen tüm cihazların kalite kontrollerini en<br />

üst seviyede gerçekleştiren vivo, kendisine güven duyan<br />

Türk tüketicisine teşekkür etmek için ülkemizde ilk<br />

kez giriş ve orta segment telefonlarda iki büyük Android<br />

güncelleme garantisi sözü veriyor…<br />

devam edeceğiz. Bu bağlamda dördüncü<br />

üretim bandını hayata geçirmek için<br />

gerekli araştırmalara ve çalışmalara da<br />

başladık. Yaklaşık 100 kişiye istihdam<br />

yaratacağımız yeni üretim bandımızı<br />

<strong>2023</strong> yılında hayata geçirmek istiyoruz”<br />

diye konuştu.<br />

vivo’dan kullanıcılarına<br />

teşekkür için Türkiye’de bir<br />

ilk: Uzun ömürlü vivo modelleri<br />

“Her Zaman Y’eni”<br />

Yapılan araştırmalar, Türkiye’de telefon<br />

yenileme süresinin 35 ay gibi uzun bir zamana<br />

yükseldiğini, ülkemizde tüketicilerin<br />

telefon alırken baktıkları en önemli<br />

kriterin güven olduğunu gösteriyor. Uzun<br />

süre kullanılan Android telefonlarda zamanla<br />

güvenlik açıklarının oluşması,<br />

kasma ve kapanma, bataryanın yetersiz<br />

kalması, bazı uygulama ve oyunları<br />

indirememe ya da kullanamama gibi<br />

problemler yaşanabiliyor. vivo Türkiye<br />

Android telefon kullanıcılarının bu gibi<br />

sorunlarla karşılaşmamaları için bir<br />

ilke imza atıyor. “Her Zaman Y’eni” adlı<br />

kampanyası kapsamında şirket, “lite<br />

flagship” kabul edilen V25 5G modeli<br />

ile vivo Türkiye fabrikasında üretilen<br />

Y35 ve Y22s modellerini bundan böyle<br />

tüm kullanıcılara iki büyük Android<br />

güncelleme garantisi ve 3 yıl güvenlik<br />

güncelleme garantisi ile sunacak.<br />

Bağımsız araştırma şirketi Ipsos tarafından<br />

gerçekleştirilen kullanıcı memnuniyet<br />

araştırmasına göre vivo’nun<br />

Türkiye’de Android markaları arasında<br />

yüzde 72 oranla tüketicilerin en çok tavsiye<br />

ettiği marka olduğunu hatırlatan<br />

vivo Türkiye CMO’su Ertan Şensoy, kullanıcıların<br />

kendilerine duyduğu güvene<br />

teşekkür etmek için “Her Zaman Y’eni”<br />

kampanyasıyla Türkiye’de daha önce<br />

rakiplerinin yapmadığı bir uygulamayı<br />

hayata geçirdiklerini vurguladı. Şensoy,<br />

“Ülkemizde ilk defa tüketicilere giriş ve<br />

orta segmentteki modellerde Android<br />

güncelleme garantisi sunuyoruz. Bu<br />

bizim cihazlarımıza, üstün kaliteli üretim<br />

süreçlerimize ve çıktılarına duyduğumuz<br />

güvenin bir ispatı. Böylece “Her Zaman<br />

Y’eni” kalan vivo akıllı telefonlar, uzun<br />

kullanım süreleri boyunca tüketicilere<br />

güvenli bir deneyim sunmaya devam<br />

edecek. Ayrıca resmi satış kanalımız<br />

myvivoshop.com üzerinden alışveriş yapan<br />

müşterilerimize 2 yıl zorunlu üretici<br />

garantisine ek olarak 1 yıl ücretsiz üretici<br />

garantisi sunduğumuzu da hatırlatmak<br />

isterim” diye konuştu.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Bulutistan Türkiye’nin<br />

Genel Müdürü Gökhan Gençtürk oldu<br />

Türkiye’nin en hızlı<br />

büyüyen teknoloji<br />

şirketi Bulutistan,<br />

hem yurt içi hem de<br />

yurt dışı operasyonlarını<br />

güçlendirerek<br />

sektörde küresel<br />

oyuncu olma hedefini<br />

hızlandırıyor. Bu<br />

strateji kapsamında;<br />

Bulutistan Yönetim<br />

Kurulu Üyesi<br />

Gökhan Gençtürk,<br />

Bulutistan Türkiye Genel Müdürü olarak<br />

atandı. Şimdiye kadar Chief Sales Officer pozisyonunda<br />

firmaya önemli katkılar sağlayan<br />

Gençtürk; teknoloji sektöründeki 28 yıllık deneyimiyle<br />

yeni dönemde Türkiye özelindeki<br />

tüm faaliyetlerden sorumlu olacak. Bulutistan<br />

CEO’su olarak görevini sürdürmekte olan<br />

Begim Başlıgil de bu atamadan itibaren yurt<br />

dışı operasyonlarıyla ve şirketin orta veya uzun<br />

vadeli stratejileri ile iş geliştirme süreçlerine<br />

odaklanacak.<br />

Son 8 yıllık yolculuğunda Türkiye’nin en hızlı<br />

büyüyen teknoloji şirketi, Avrupa’nın da en hızlı<br />

büyüyen 20 şirketinden biri seçilen Bulutistan,<br />

her yıl ortalama yüzde 200-300’lük büyüme<br />

gerçekleştiriyor ve unicorn olma vizyonuna<br />

adım adım yaklaşıyor. Bugün bulut alanında<br />

125 kişilik uzman kadrosu ile bir yandan Türkiye’de<br />

büyümeye devam ederken, organizasyonel<br />

değişim sonrasında yeni yatırım ve ofislerle<br />

yurt dışı operasyonlarını hızlandırmayı<br />

hedefliyor.<br />

Bulut bilişim sistemleri sektörünün lider markası Bulutistan, yeni<br />

dönem hedefleri kapsamında organizasyonel yapısını güçlendiriyor.<br />

Bulutistan Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Gençtürk, Bulutistan<br />

Türkiye Genel Müdürü görevine getirildi. Bu değişiklikle<br />

Gençtürk yurt içi operasyonlarına, şirketin halihazırdaki CEO’su<br />

Begim Başlıgil de yurt dışı operasyonlarına odaklanacak…<br />

‘Yeni organizasyonel yapımızla<br />

hem Türkiye hem dünyada<br />

operasyonlarımızı büyütüyoruz’<br />

Bulutistan’ın Türkiye Genel Müdürü olarak<br />

yeni görevinin başına geçen Gökhan Gençtürk;<br />

yeni organizasyonel yapılarıyla hem Türkiye<br />

hem dünyada operasyonlarını büyüttüklerini<br />

belirterek, “Yeni dönemde; Türkiye’de hizmet<br />

verdiğimiz yaklaşık bin müşteride daha çok derinleşmeyi,<br />

farklı coğrafyalardaki katma değerli<br />

hizmet ihracatını arttırmayı, müşteri sadakati<br />

ve yeni bulut projeleri ile onlara destek olmayı ve<br />

yeni logo kazanımları elde etmeyi amaçlıyoruz”<br />

dedi. Operasyon tarafında hizmette mükemmellik,<br />

yüksek performans ve müşteri memnuniyetinin<br />

odak noktaları olduğunu değinen<br />

Gençtürk, “İş mükemmelliği tarafında sürekli<br />

gelişim, süreçlerin dünya standartlarına adapte<br />

edilmesi, Great Place to Work sertifikasına sahip<br />

organizasyondaki çalışan memnuniyetinin<br />

daha üst seviyeye çıkartılması, eğitimlerin artırılması<br />

ve istihdam başlıca konularımız olacak”<br />

açıklamasında bulundu.<br />

‘<strong>2023</strong> yılı hedefimizde CIS, MEA<br />

ve EU’ya açılmak var’<br />

Bölgesel gücünü dünyaya taşıma hedefiyle yönetim<br />

stratejisini güçlendiren Bulutistan’da<br />

CEO görevine devam ederek yurtdışı operasyonlarına<br />

odaklanacak Begim Başlıgil ise;<br />

<strong>2023</strong> yılında CIS, MEA ve EU organizasyonlarının<br />

kurulacağını açıkladı. Bu bölgelerdeki<br />

veri merkezleri içerisinde Türkiye’deki 6 node’a<br />

ek olarak yeni node’lar açılacaklarını dile<br />

getiren Başlıgil, şu bilgileri paylaştı: “Bulutistan’ın<br />

Türkiye’de elde etmiş olduğu başarının<br />

yurtdışında da devam etmesini istiyoruz. Bir<br />

Türk markası olarak bugüne kadar birçok dev<br />

dünya markası ile rekabet ettik. Sonucunda<br />

da müşterilerimiz ile beraber başarılı, gururla<br />

arkasında durabildiğimiz işler ortaya koyduk.<br />

Yabancı markaların gelip bizimle burada<br />

rekabet ettiği gibi, onların olduğu diğer lokasyonlarda<br />

onlarla rekabet etmek istiyoruz. Bulutistan<br />

olarak son dönemde bölgesel bir güç olabileceğimizi<br />

gösterdik, amacımız gücümüzü iş<br />

ortaklarımız ve müşterilerimizden alarak tüm<br />

dünyaya taşımak.”<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

Logo Yazılım Stevie Ödülleri’nden<br />

iki altın ödül kazandı<br />

Perakende sektörünün<br />

ve müşterilerinin<br />

değişen ihtiyaçlarına<br />

ve beklentilerine<br />

yanıt sunmak için<br />

geliştirilen Logo Diva<br />

RETAIL Mobil Satış Uygulaması, kasa satış işlemlerini<br />

sabit kasalardan bağımsız hale getiriyor.<br />

Logo Diva RETAIL, gelişmiş özellikleriyle ilk<br />

kez bulut üzerinden birçok farklı sürecin gerçek<br />

zamanlı yönetilmesini sağlayarak kullanıcılarına<br />

tüm satış kanallarında benzersiz müşteri<br />

deneyimi sunuyor. Logo Diva RETAIL’in satış<br />

özelliklerini mobile taşıyan Mobil Satış Uygulaması,<br />

mağaza içinde müşterilere kasa kuyruğuna<br />

girmeden satın alma deneyimi sunarak<br />

müşteri memnuniyetini güçlendiriyor.<br />

Logo tarafından geliştirilen Logo Diva RETAIL<br />

Mobil Satış Uygulaması ile Stevie Ödülleri’nde<br />

iki farklı kategoride ödül almaktan büyük<br />

mutluluk duyduklarını belirten Logo Perakende<br />

Çözümleri Genel Müdürü Arslan Arslan şunları<br />

söyledi: “Logo Diva RETAIL Mobil Satış Uygulaması’nı<br />

tanıtırken Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdiğimizi<br />

ifade etmiştik. İnovasyon odaklı<br />

Logo Yazılım, Türkiye’de bir ilk olan Logo Diva RETAIL Mobil Satış<br />

Uygulaması ile Stevie Ödülleri’nde iki farklı kategoride altın ödül<br />

kazandı. Mobil ödeme ve mobil satışın güçlü bir kombinasyonuyla<br />

perakende sistemlerinde bir ilki gerçekleştiren Logo Diva RE-<br />

TAIL Mobil Satış Uygulaması, Stevie Ödülleri <strong>2023</strong>’te, “Teknoloji<br />

Geliştirmede İnovasyon” ve “Teknoloji Sektöründe İnovasyonda<br />

Mükemmellik” kategorilerinde altın ödüllerin sahibi oldu…<br />

kategorilerde aldığımız ödüller, bu durumu<br />

adeta tescilledi. Perakende sektörünün dinamik<br />

pazar değişkenleri ve müşteri deneyimini geliştirmeye<br />

yönelik eğilimi, bu inovatif teknolojinin<br />

doğmasına önayak oldu. Böylesine prestijli bir<br />

kurumdan iki altın ödül kazanmış olmak bizim<br />

için büyük bir motivasyon olacak” dedi.<br />

Logo Diva RETAIL’in bulut gücünü taşıyan Mobil<br />

Satış Uygulaması, yoğun dönemlerde kasa<br />

önündeki yığılmayı önleyerek kasa bankosuna<br />

ilave kasa donanımları almaya gerek kalmadan,<br />

satış süreçlerini mobil olarak hızlı ve kolayca<br />

yönetebilmeyi sağlıyor. Böylece müşteriler daha<br />

konforlu bir şekilde alışveriş yapıyor ve uygulama<br />

müşteri memnuniyetine katkı sunuyor.<br />

Faturalama süreçleri için e-Çözümler sunan<br />

uygulama, dijital dönüşüm için önemli bir adım<br />

niteliği taşıyor. Uygulama iç veya dış entegrasyon<br />

özelliği sayesinde sadakat uygulamaları ile<br />

entegre çalışırken, sadakat puanları, QR Kare<br />

Kod ve mobil cüzdanlar ile de ödeme alma imkânı<br />

tanıyor. Bulut sistem olması nedeniyle,<br />

kullanıcılar yüksek teknoloji bilgisi gereken<br />

adminlere ihtiyaç duymadan çözümü tüm satış<br />

süreçlerine entegre olacak şekilde rahatlıkla<br />

kullanabiliyor.<br />

39


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Türkiye’nin dijitalleşme notu geriledi<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

40<br />

Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), Türkiye<br />

ekonomisi ve toplumunun dijitalleşme<br />

durumunu inceleyen ve her yıl yayınlanan<br />

Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi 2022<br />

Raporu’nu kamuoyuna açıkladı. İş dünyası<br />

mensupları tarafından doldurulan anketler<br />

ve 139 ülkeden alınan verilerin analiz edilmesiyle<br />

oluşturulan rapor, ekosistem, yeterlilik,<br />

kullanım ve dönüşüm olmak üzere dört<br />

ana bileşen ve 10 farklı boyutta Türkiye’nin<br />

dijitalleşme performansını ortaya koyuyor.<br />

Türkiye’nin dijital dönüşüm<br />

notu 3,12<br />

Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi 2022<br />

Raporu’na göre, Türkiye’nin 2022 yılı dijital<br />

dönüşüm endeksi geçtiğimiz yıla göre yüzde<br />

2,8’lik bir düşüşle 5 üzerinden 3,12 olarak<br />

ölçüldü. Genel endeks değerini oluşturan 64<br />

alt göstergenin 35’i 2022 yılında gerilerken,<br />

23 göstergenin endeks değeri arttı, 6 göstergenin<br />

değeri ise değişmedi.<br />

“BİT’e yönelik ulusal<br />

vizyonumuzun güçlendirilmesi<br />

gerekiyor”<br />

Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi Raporu’nun<br />

dijital dönüşümü kucaklamak isteyen<br />

tüm organizasyonlar için faydalı bir araç olduğunu<br />

belirten TÜBİSAD Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Levent Kızıltan, “Türkiye’nin Dijital<br />

Dönüşüm Endeksi, dijital dönüşüm üzerinde<br />

etkili olan mevzuat, altyapı, kullanım ve beceri<br />

ile dönüşümün ekonomik ve toplumsal<br />

etki boyutlarını kapsıyor. 64 farklı göstergeyi<br />

içeren, dört ana bileşeni ve 10 alt boyutu bulunan<br />

bileşik bir endeks. Her bir gösterge, alt<br />

boyut ve ana bileşen için 139 ülkenin verileri<br />

kullanılarak göreceli bir endeks değeri hesaplanıyor.<br />

Dolayısıyla, herhangi bir gösterge<br />

için endeks değeri sadece Türkiye’nin dijitalleşme<br />

performansı tarafından değil, diğer<br />

ülkelere göre nispi konumu tarafından belirleniyor.<br />

Avrupa Birliği’nin ‘2030 Dijital On<br />

Yıl’ için koymuş olduğu iddialı hedefleri, ülkemizin<br />

potansiyeli ve hedefleri dikkate alındığında<br />

bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik<br />

ulusal vizyonumuzun güçlendirilmesi,<br />

altyapı yatırımlarının hızlandırılması,<br />

girişimci ekosisteminin ve nitelikli iş gücü<br />

kaynağının geliştirilmesi gerekiyor” dedi.<br />

Rapordan öne çıkan bulgular<br />

şöyle sıralanıyor:<br />

2022 yılında, endeksi oluşturan Ekosistem,<br />

Yeterlilik, Kullanım ve Dönüşüm bileşenlerinin<br />

endeks puanının düştüğü gözlendi.<br />

2021 yılında Türkiye’nin dijitalleşme notunu<br />

Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) tarafından hazırlanan<br />

Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi 2022 Raporu’na göre<br />

Türkiye’nin dijitalleşme notu düşüş göstererek 2021’de 3,21<br />

iken 2022 yılında 3,12 olarak tespit edildi. Ekosistem, yeterlilik,<br />

kullanım ve dönüşüm olmak üzere dört ana bileşen<br />

ve 10 farklı boyutta Türkiye’nin dijitalleşme performansının<br />

ortaya konduğu raporda, Türkiye’nin dijital dönüşümünün<br />

hızlandırılması için yapılması gerekenler de yer alıyor…<br />

aşağı çeken en önemli bileşen “Ekosistem”<br />

bileşeniyken, 2022 yılında “Dönüşüm” bileşeni<br />

oldu. 2022’de Türkiye’nin dijitalleşme notunu<br />

yukarı iten bileşen “Yeterlilik” bileşeni;<br />

endeks değeri üzerinde en olumlu etki yapan<br />

ikinci bileşen ise “Kullanım” bileşeni olarak<br />

görüldü.<br />

Endeks verileri, Türkiye’nin dijital dönüşüm<br />

için kapasitesinin uygun olduğunu ve 2019<br />

yılından itibaren ilerleme kaydettiğini ancak<br />

2022 itibariyle dijital dönüşümün göreceli<br />

olarak duraksadığını gösteriyor.<br />

2022 itibarıyla gözlemlenen gerilemenin<br />

muhtemel iki nedeni olabileceği ortaya konuyor:<br />

Birincisi, yaklaşık bir yıldan fazla<br />

süredir Türkiye ekonomisinin karşı karşıya<br />

bulunduğu makro istikrarsızlık ve yatırım<br />

ortamının bozulması. İkincisi ise dijital dönüşüm<br />

sürecinin dünyada ivmelenme gösterirken<br />

Türkiye’de yavaşlamış olması.<br />

Dijitalleşme Endeksi’nin bu yılki raporunda<br />

makroekonomik gelişmelerin BİT sektörüne<br />

etkisini değerlendirmek üzere BİT sektöründeki<br />

lider firmaların üst düzey yöneticileriyle<br />

bir anket çalışması yapıldı. Ankette koronavirüs<br />

pandemisi sırasında hızlanmış olan<br />

dijital dönüşümün ne ölçüde kalıcı olduğuna<br />

dair sorulara da yer verildi. Bulgular makro<br />

istikrarsızlık ve yatırım ortamının bozulmasının<br />

Türkiye’nin dijital dönüşümünü gerilettiğini<br />

gösteriyor.<br />

Döviz kurundaki artış; satışlar, yatırımlar,<br />

ithalat, istihdam, kârlılık ve verimlilikte düşüşe<br />

yol açtı. TL’nin değer kaybetmesi ihracat<br />

artışını getirmekle birlikte cari açığa istenen<br />

pozitif katkı sağlayamadı, ithal mal ve yarı<br />

mamuller iç pazarda giderek daha maliyetli<br />

hale geldiler.<br />

Türkiye’de BİTS’in gelişimini kısıtlayan başlıca<br />

faktör nitelikli işgücü temininde karşılaşılan<br />

güçlükler. Daha önceki yıllarda bir<br />

azalma eğilimi gösterirken, 2022 yılında bu<br />

sorunda bir sıçrama yaşandı.<br />

Finansmana erişim sorunlar, yüksek vergi<br />

yükleri ve BİT kullanma maliyetlerinin yüksekliği<br />

2022 yılına damgasını vuran makroekonomik<br />

gelişmelerin etkisine işaret ediyor.<br />

Koronavirüs pandemisinin dijitalleşme eğilimlerinde<br />

çok net bir hızlandırıcı etki yaptığı<br />

ve bu etkinin kalıcı olduğu ortaya çıktı.<br />

Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi periyodik<br />

olarak her sene TÜBİSAD tarafından<br />

gerçekleştirilen ve ülkemizin dijitalleşmede<br />

gelişimi için bulguları ortaya koymak amacıyla<br />

düzenlenen bir rapordur.<br />

Raporda Türkiye’deki dijital dönüşümün geleceğine<br />

dair öneriler de yer alıyor<br />

Gelecek Öngörüleri<br />

Sektör üzerinde etkili olacak teknolojiler bulut<br />

bilişim, 5G ve ötesi bağlantı teknolojileri,<br />

yapay zekâ, büyük veri, siber güvenlik ve blok<br />

zinciri teknolojileridir.<br />

Dijital dönüşüm politikalarının en önemli<br />

başlıklarından biri de veri politikaları olacaktır.<br />

Yapay zekaya dayalı uygulama alanlarının<br />

artacağı, bulut bilişime yatırımın önceliğini<br />

sürdüreceği, siber güvenlik ve mevcut sistemlerin<br />

modernizasyonu gibi alanların öncelik<br />

kazanacağı öngörülmektedir.<br />

Veri üretiminde görülen üstel artış, ülkeler<br />

tarafından yürürlüğe koyulan düzenlemelerle<br />

siber güvenlik ve veri gizliliğinin önemi<br />

daha da artıracaktır.<br />

<strong>2023</strong> ve sonrasında üçüncü parti risk değerlendirmeleri<br />

ve risk yönetimi uygulamalarının<br />

şirketlerin odağında olması beklenmektedir.<br />

Yakın gelecekte potansiyel tehditlerle mücadele<br />

amaçlı modeller ve yatırımlar artacaktır.<br />

İnsan Kaynağı - Beyin Göçü<br />

Sektör fark etmeksizin tüm şirklerin yetkin<br />

personellerini mutlu edecek, özellikle beyin<br />

göçünü engelleyecek stratejiler uygulaması<br />

gerekmektedir.<br />

Beyin göçünün önüne geçmek ve gençlere<br />

daha iyi koşullar oluşturmak için kamu ve<br />

özel sektör stratejik iş birliği yapmalıdır.<br />

Dijital ekonomi stratejileri ve politikalarını<br />

yönlendiren bir yönetişim modeli oluşturulmalıdır.<br />

Bu modelde kamu, bir sektör oyuncusu<br />

gibi değil, ekosistemin destekleyicisi<br />

olarak konumlanmalıdır.<br />

Kobi - Dijital Dönüşüm<br />

Dijital dönüşümün gereklilikleri ve süreçleri<br />

konusunda KOBİ’lerin bilgilendirilmesi gerekmektedir.<br />

KOBİ’lere geleneksel iş yapış biçimlerini değiştirmeleri,<br />

dijitalleşmeleri için destek verilmelidir.<br />

KOBİ’lerin ölçek ekonomisinden yararlanabilmesi<br />

için gerekli iş modellerinin geliştirilmesi<br />

gerekmektedir.<br />

KOBİ’lerin ihtiyaç duyduğu bilgi ve finansmana<br />

erişim sıkıntılarının giderilmesi, iletişim<br />

dünyasındaki yerlerini güçlendirecek<br />

5G ya da fiber yatırımların hızlanması önem<br />

taşımaktadır.


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Shopify’da Paratika ile ödeme dönemi!<br />

Payten’in geliştirdiği Paratika ödeme altyapısı, bugüne kadar<br />

yaklaşık 590 milyar dolarlık alışveriş hacmine aracılık eden,<br />

dünyanın en çok kullanılan popüler e-ticaret platformlarından<br />

Shopify’daki işletmelerin kullanımına sunuldu. Paratika’nın hızlı,<br />

pratik ve güvenli Sanal POS altyapısını tercih eden Shopify kullanıcıları,<br />

tüm bankaların kart programlarından ödeme alabiliyor…<br />

Son finansal rakamlara göre toplam 1,4 milyar<br />

dolarlık gelire ulaşan ve bugüne kadar bünyesinde<br />

yaklaşık 590 milyar dolarlık satış gerçekleştirilen,<br />

dünyanın 175 ülkesinden milyonlarca<br />

işletmenin online satış yaptığı e-ticaret<br />

platformu Shopify; Paratika’nın hızlı, pratik ve<br />

güvenli Sanal POS altyapısını tercih etti. Paratika<br />

ile yapılan iş birliği sonucunda Shopify<br />

kullanıcıları için mobil ödeme süreçleri daha<br />

da hızlanırken tüm bankaların kart programlarından<br />

ödeme alınabiliyor. Paratika’nın T.C.<br />

Merkez Bankası lisanslı ve PCI DSS ve SSL sertifikalı<br />

ödeme altyapısı sayesinde işlem güvenliği<br />

için entegre edilmiş anti-fraud çözümleri<br />

kullanılarak, Shopify kullanıcılarının mobil<br />

ödemelerini güvenle ve pürüzsüz bir şekilde<br />

tamamlayabilmesi de sağlanıyor.<br />

Avrupa’nın yazılım devlerinden Asseco South<br />

Eastern Europe (ASEE) grup şirketi olan ve<br />

Türkiye’de ilk banka bağımsız online ödeme<br />

altyapısını geliştiren Payten’in 23 yılı aşan deneyimi<br />

ile geliştirilen Paratika ödeme altyapısı,<br />

PCI-DSS ve 3D Secure uyumlu olarak çalışıyor.<br />

Paratika iade (chargeback) risklerini minimize<br />

etmek için yapay zekâ ve makine öğrenimi<br />

destekli ASEE InACT Antifraud Hub koruması<br />

ile global kara listelerden kontrollerini anlık<br />

yapıyor. Paratika ödeme altyapısını kullanan<br />

firmalar, tüm banka kartlarından ve 9 farklı<br />

kredi kartı programından (Axess, Bonus, Cardfinans,<br />

Advantage, Maximum, Paraf, World,<br />

Kuveyt Türk Sağlam Kart ve Bankkart Combo)<br />

online ödeme alabiliyor. Bankalarla tek tek<br />

finansal anlaşma yapmakla uğraşmadan uygun<br />

komisyon oranlarıyla Paratika çözümünü<br />

kullanan firmalar; tek tıkla ödeme, tekrarlayan<br />

ödeme, linkle ödeme ve mobil cüzdanlar<br />

yoluyla da ödeme alabiliyor. Ayrıca Paratika’nın<br />

işlemlerin gözetimini sağlayan özel<br />

dolandırıcılıkla mücadele ekibi verileri sürekli<br />

izleyerek firmalara 7/24 destek sağlıyor.<br />

Shopify ile yaptıkları iş birliği hakkında açıklamada<br />

bulunan Payten Türkiye Ülke Lideri<br />

ve Paratika CEO’su Burak Kutlu, “Günümüzde<br />

en çok kullanılan popüler e-ticaret programları<br />

arasında yer alan Shopify ile gerçekleştirdiğimiz<br />

bu iş birliğinde amacımız; Türkiye’de<br />

bu platformu kullanan herkese ödemelerini<br />

güvenle yapabilecekleri ve birçok avantajdan<br />

faydalanabilecekleri bir ödeme altyapısı sunmaktı.<br />

Shopify ekipleri ile koordineli çalışarak<br />

kullanıcıların ödeme süreçlerinde tüm ihtiyaçlarına<br />

cevap veren bir ödeme altyapısını hayata<br />

geçirdik. Shopify platformunu kullanarak teknik<br />

bilgilere gerek olmadan tam fonksiyonlu<br />

e-ticaret mağazasını kolay bir şekilde kuran<br />

kullanıcılar, Türkçe dil desteği de olan Paratika<br />

Sanal POS altyapısını kullanarak artık müşterilerine<br />

yüzde 99,98’e varan başarılı işlem oranıyla<br />

pürüzsüz bir ödeme deneyimi yaşayabilecek.<br />

Ödemeler sektöründe Türkiye’de 23 yıllık<br />

tecrübemiz ve profesyonel hizmet yaklaşımımız<br />

ile geliştirdiğimiz kapsamlı ödeme sistemi<br />

çözümlerimizden Türkiye’deki herkesin faydalanmasını<br />

sağlamak amacıyla küresel ve yerel<br />

iş birliklerimize devam edeceğiz.” dedi.<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

Türk-Arap Finans Forumu Dubai’de gerçekleşti<br />

Birinci Türk-Arap Finans Forumu (TAF-F1),<br />

T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Türkiye Yatırım<br />

Ajansı resmi desteği ve TÖDEB iş birliğiyle<br />

Al-Iktissad Wal-Aamal Group tarafından 13<br />

<strong>Mart</strong> <strong>2023</strong> tarihinde Dubai’de gerçekleşti.<br />

Türk-Arap Finans Forumu’na, T.C. Hazine ve<br />

Maliye Bakanlığı Borçlanma Genel Müdürü<br />

Yiğit Yaşar Korkmaz, T.C. Cumhurbaşkanlığı<br />

Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu,<br />

BAE Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı<br />

Dr. Thani Al Zeyoudi, Abu Dhabi Büyükelçisi<br />

Tugay Tunçer, Dubai Konsolosu Onur Saylan<br />

ile TÖDEB Yönetimi ve üyeleri katıldı.<br />

TÖDEB Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bilgetekin,<br />

yaptığı açılış konuşmasında, BAE ile<br />

Türkiye arasında bu ay başında imzalanan<br />

Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın önemine<br />

değinerek, anlaşmanın iki ülke arasındaki<br />

ekonomik iş birliklerine ivme kazandıracağını<br />

ifade etti.<br />

Fintek sektöründe uluslararası iş birliklerini geliştirmeyi<br />

hedefleyen Türk-Arap Finans Forumu Dubai’de gerçekleşti.<br />

Forumda 30’u aşkın Türk fintek şirketi uluslararası<br />

yatırımcılarla bir araya geldi. TÖDEB Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Ufuk Bilgetekin, yaptığı açılış konuşmasında<br />

Türkiye ve Arap ülkeleri arasındaki iş birliklerinin fintek<br />

sektöründeki ivmeyi hızlandırmak için büyük bir fırsat<br />

sunduğunu dile getirdi…<br />

Ülkeler arasındaki iş birliği,<br />

fintek sektöründeki ivmeyi<br />

hızlandırmak için fırsat<br />

Türkiye’deki fintek sektörünün gelişiminden<br />

bahseden Bilgetekin, sektörün uluslararası<br />

sermaye ve yatırımlarla desteklenmesi gerektiğini<br />

belirterek, “Finteklere yönelik hızlandırma<br />

programlarının artışı ve girişimcilerin finteklere<br />

olan ilgisi ile bu alanda çalışan şirketlerin<br />

sunduğu yenilikçi çözüm seçenekleri, yerli yabancı<br />

yatırımcılar için fırsat olarak dikkat çekmektedir.<br />

Türkiye ve Arap ülkeleri arasındaki<br />

iş birliği, fintek sektöründeki ivmeyi hızlandırmak<br />

için büyük bir fırsat sunuyor. Bu iş birliği,<br />

sınır ötesi ödeme sistemleri, dijital bankacılık<br />

ve yatırım platformları gibi alanlarda ortak<br />

girişimler oluşturulabilmesini sağlayabilir.<br />

Bu anlamda sektörümüzde geliştirilecek yeni<br />

stratejik ortaklıklar ile ekonomik fırsatların<br />

birlikte değerlendirilmesi hem iki ülke halkına<br />

hem de ekonomiye katkı sunacaktır. Bizler<br />

de TÖDEB olarak ödeme ve elektronik para<br />

sektörünün gelişimi için mevzuatta kolaylaştırıcı<br />

adımların atılmasını sağlamak, yenilikçi<br />

ürünlerin yurt dışına çıkışı, finansal ve operasyonel<br />

iş birliklerinin kurulması hedefleriyle<br />

çalışmalarımıza devam edeceğiz” şeklinde<br />

konuştu.<br />

Türkiye ve Arap dünyasından üst düzey yetkilileri,<br />

yatırımcıları, fintek liderleri olmak<br />

üzere üst düzey katılımcıları bir araya getiren<br />

Forumun ikincisi Suudi Arabistan’ın başkenti<br />

Riyad’da gerçekleşecek.<br />

41


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Dr. Yılmaz Sönmez: “KOBİ’ler sürdürülebilir<br />

büyüme açısından deprem kıskacında”<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

42<br />

Dünyada Covid-19<br />

pandemisi ile başlayan,<br />

Rusya-Ukrayna<br />

savaşının<br />

tetiklediği enerji,<br />

gıda ve hammadde<br />

krizi ile derinleşen,<br />

enflasyon<br />

ve resesyon endişeleriyle<br />

tırmanan<br />

olayların gölgesinde<br />

kalan KOBİ’ler<br />

oldukça zorlu bir virajdan geçiyor. Dünya<br />

Ekonomik Forumu’nun Kasım 2022’de<br />

yayımladığı rapora göre, KOBİ’lerin<br />

karşılaştığı en büyük zorluklar; yüzde<br />

67 hayatta kalma ve büyüme, yüzde 48<br />

yeteneklere erişim, yüzde 34 şirket kültürünü<br />

ve değerlerini koruma, yüzde<br />

25 teknolojik dönüşüm talebine karşılık<br />

verme ve yüzde 24 finansmana erişim<br />

olarak sıralanıyor.<br />

Dünya ekonomisinin çarkları<br />

KOBİ’lerle dönüyor<br />

Dünya ekonomisinin çarkların KOBİ’ler<br />

sayesinde döndüğünü belirten Ortak<br />

Akıl Danışmanlık CEO’su Dr. Yılmaz<br />

Sönmez, Türkiye’de KOBİ’lerin üretim<br />

ve istihdam ambarı olarak istihdamın<br />

yüzde 71’ini, cironun yüzde 44’ünü, üretim<br />

değerinin yüzde 37,3’ünü ve faktör<br />

maliyetiyle katma değerin yüzde 35,5’ini<br />

tek başına sırtlandığını söyledi. Dr. Yılmaz<br />

Sönmez, konuya ilişkin şu ifadelerde<br />

bulundu: “En güncel TÜİK verilerine<br />

göre sayıları 3,4 milyonu aşan KOBİ’ler<br />

Türkiye’deki tüm girişimlerin yüzde<br />

99,7’sini oluşturuyor. KOBİ’ler toplam ihracatımızın<br />

yüzde 30,4’ünü, ithalatın ise<br />

yüzde 14,7’sini gerçekleştirirken büyük<br />

şirketlerin ihracatı içerisindeki dolaylı<br />

paylarını kattığımızda sağlanan katma<br />

değer yine oldukça yüksek. KOBİ’lerin<br />

ihracatının yüzde 90,8’ini imalat sanayi<br />

ürünleri oluştururken, toplam AR-GE<br />

harcamalarının yüzde 27,1’ini KOBİ’ler<br />

üstlenmiş durumda. Bununla birlikte<br />

KOBİ’lerin yüzde 55,9’u düşük, yüzde 31’i<br />

orta-düşük teknoloji düzeyinde yer alırken,<br />

sadece yüzde 12,4’ü orta-yüksek ve<br />

yüzde 0,7’si yüksek teknoloji kapsamında<br />

sınıflandırılıyor. KOBİ’lerimizin ciro,<br />

katma değer ve teknolojik dönüşümde<br />

yaşadığı yapısal sorunlar küresel risklerle<br />

birleştiğinde sürdürülebilir büyüme<br />

üzerindeki soru işaretlerini artırıyor.<br />

Mevcut durumda KOBİ’lerimiz sürdürülebilir<br />

büyümenin bayraktarlığını yapabilmesi<br />

oldukça zor görünüyor.”<br />

TÜİK verilerine göre sayıları 3,4 milyonu aşan, istihdamın<br />

%71’ini, üretimin %37,3’ünü oluşturan, ekonomik katma<br />

değerin %35,5’ini tek başına sırtlanan KOBİ’ler finansmana<br />

erişimden dijitalleşmeye kadar çok sayıda sorunla karşı<br />

karşıya! KOBİ’lerin tam bir üretim ve istihdam ambarı olduğunu<br />

vurgulayan Ortak Akıl Danışmanlık CEO’su Dr. Yılmaz<br />

Sönmez, “Başta dijitalleşme olmak üzere küresel rekabetçilikte<br />

KOBİ’lerimizin elinin güçlendirilmesi gerekiyor. Ciro,<br />

katma değer ve teknolojik dönüşüm odaklı yapısal sorunlar,<br />

küresel riskler, deprem felaketinin görünen ve görünmeyen<br />

sonuçlarıyla birleştiğinde sürdürülebilir büyüme üzerindeki<br />

soru işaretlerini artırıyor” dedi…<br />

Dijital Dönüşüm Şart<br />

Türkiye’deki KOBİ’lerin finansmana erişimden<br />

dijitalleşmeye kadar çok sayıda<br />

yapısal sorunla mücadele ettiğine dikkat<br />

çeken Dr. Yılmaz Sönmez, “KOBİ’lerimizin<br />

yüzde 59,8’inin 2021 yılında en az<br />

bir kez siber ihlal olayı yaşadığını, yüzde<br />

46,1’inin bilgi-iletişim uzmanı istihdam<br />

ettiğini, yüzde 6,2’sinin yapay zekadan<br />

faydalandığını ve imalat sanayindeki<br />

KOBİ’lerin sadece yüzde 21,6’sının endüstriyel<br />

robot kullandığını düşündüğümüzde<br />

başta dijitalleşme olmak üzere<br />

küresel rekabetçilikte KOBİ’lerimizin<br />

elinin güçlendirilmesi gerekiyor” dedi.<br />

Deprem felaketi yapısal<br />

kırgınlıkları artıracak<br />

Deprem felaketinin görünen ve görünmeyen<br />

sonuçlarının KOBİ’lerin yapısal<br />

kırılganlıklarını daha da artıracağını<br />

vurgulayan Dr. Yılmaz Sönmez, “Küresel<br />

ticarette yüzde 47,3 pay ile en büyük payı<br />

olan Avrupa’daki resesyon ile lojistik,<br />

tekstil, hazır giyim, tarım ve hayvancılık,<br />

mücevher, turizm gibi sektörlerde bölge<br />

kaynaklı tedarik zincirlerindeki aksama<br />

hatta kopma riskini de göz önünde bulundurduğumuzda<br />

KOBİ’ler için korkulu<br />

senaryolar kapıyı çalıyor. ‘İşleyen demir’<br />

KOBİ’lerimiz küresel makro-ekonomik<br />

peyzaj zorlaştıkça ciddi bir direnç sınavından<br />

geçiyor” diye belirtti.<br />

Yapısal sorunlar KOBİ’lerin<br />

sürdürülebilirliği için büyük<br />

tehdit<br />

Türkiye’deki KOBİ’lerin küresel rekabette<br />

söz sahibi olmak ve sürdürülebilir<br />

büyüme dinamiklerini yakalamak için<br />

yeni yetenekler kazanması gerektiğine<br />

değinen Dr. Yılmaz Sönmez, konuyu şu<br />

sözlerle açıkladı: “KOBİ’lerin risk algısında<br />

tedarik zinciri kesintileri, siber<br />

olaylar ve makro-ekonomik gelişmelerden<br />

endişeli olduğu görülüyor. Allianz<br />

Risk Barometresi’ne göre dünyada <strong>2023</strong><br />

yılı itibariyle orta ölçekli firmalar için<br />

en önemli risklerin başında yüzde 31 ile<br />

siber olaylar yer alıyor. Ardından yüzde<br />

28 ile makro-ekonomik gelişmeler, yüzde<br />

23 ile enerji krizi geliyor. Ülkemizdeki<br />

KOBİ’lerin yapısal sorunlarını düşündüğümüzde<br />

tablo bizim için biraz daha karamsar”<br />

dedi.<br />

KOBİ’ler için yol haritası<br />

Dr. Yılmaz Sönmez, KOBİ’leri krizlere<br />

karşı daha dirençli hale getirerek başarıya<br />

taşıyacak faktörleri şöyle sıraladı:<br />

“Fiziksel ve dijital varlıkları güvenceye<br />

alınması, tedarik alternatiflerini çeşitlendirilmesiyle<br />

tedarik süreçlerindeki<br />

kesintilerin önüne geçilebilir. Dijital<br />

ekonominin aktörleri arasına katılarak<br />

dijital uçurumun kapatılması küresel rekabete<br />

güç kazandırır. İç ve dış siber tehditlere<br />

karşı “asla rehavete kapılmayan<br />

ve sürekli doğrulayan” işletmeler yaratılmasıyla<br />

siber güvenlik bir tehdit olmaktan<br />

çıkar. Bunun için e-ticaretten bulut<br />

teknolojilere kadar tüm unsurları kapsayacak<br />

dijitalleşme senaryoları hazırlayarak<br />

entegre dijitalleşme benimsenmeli.<br />

Öte yandan aniden gelebilecek krizlere<br />

karşı mücadele edebilmek için daha fazla<br />

çeviklik elde etmek gerekiyor. İstihdamın<br />

başını çeken KOBİ’lerin istihdamda<br />

bir cazibe merkezine dönüşmesinin yolu<br />

genç yeteneklerin beklentisine uygun işyerleri<br />

inşa etmekten geçiyor. Bunun için<br />

de gençlerle empati kurulmalı!”


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

ExodusClouds, DE-CIX DirectCLOUD partneri oldu<br />

DE-CIX, bulut ara bağlantı hizmeti sağlayıcısı ExodusClouds’un<br />

yetkili DirectCLOUD iş ortağı olduğunu duyurdu.<br />

Müşterilerine buluta çok hızlı ve güvenilir bir şekilde erişim<br />

imkanı sağlayan ExodusClouds ve DE-CIX, iş ortaklıkları sayesinde<br />

kullanıcılara optimum performans, maksimum kullanılabilirlik<br />

ve tüm bunların ötesinde güvenlik sağlıyor…<br />

Sertifikalı DE-CIX DirectCLOUD partneri olan<br />

ExodusClouds, sadece uluslararası oyunculara<br />

değil aynı zamanda altyapı gibi dışarıdan<br />

alınan hizmetler için de birçok bölgesel buluta<br />

ulaşım sağlıyor. SD-WAN teknolojisi ile<br />

sunduğu çözümleri kullanıcılarla buluşturan<br />

ExodusClouds, hizmet verdiği işletmelerin tek<br />

iletişim noktası olarak geniş bir bulut, hizmet<br />

ve sorunsuz bağlantı portföyü sunuyor. Sadece<br />

tek bir hareketle tüm önemli bulut sağlayıcılarına<br />

bağlantıyı mümkün kılan DE-CIX ile iş<br />

ortaklığı sayesinde ExodusClouds, kurumlara<br />

maliyet avantajı sağlamanın yanı sıra ihtiyaç<br />

duydukları kadar büyümenin de yolunu açıyor.<br />

Hem büyük uluslararası bulut<br />

sağlayıcılara hem de birçok<br />

bölgesel sağlayıcıya erişim<br />

DE-CIX’in DirectCLOUD hizmeti, işletmelerin<br />

altyapıları ile seçili Bulut Hizmeti Sağlayıcısı<br />

arasında genel internet bağlantısını atlayarak<br />

kurulan özel bir bağlantı şekli. İşletmenin altyapısının<br />

şirket içinde veya bir veri merkezinde<br />

olup olmadığına bakılmaksızın kurulan bu<br />

bağlantı hizmeti sayesinde ExodusClouds, hizmet<br />

verdiği işletmelere düşük gecikme süreleri,<br />

yüksek performans ve artırılmış güvenlik sağlıyor.<br />

ExodusClouds Satış Direktörü Atilla Akalın,<br />

şirketin DE-CIX DirectCLOUD partneri olmasıyla<br />

ilgili şunları ifade etti: “ExodusClouds ile<br />

bulut teknolojilerinde, özellikle Hyperscalers<br />

olarak tanımladığımız, Microsoft, AWS, Google,<br />

SAP, Oracle Cloud, IBM Cloud, Alibaba<br />

Cloud’a ulaşım ve kullanım zorluklarını adresleyen<br />

bir atılım yapmak istedik. Bu kapsamda<br />

uzun yıllardır elde ettiğimiz bulut servisleri ve<br />

akıllı erişim sistemleri üzerindeki tecrübelerimizi<br />

DE-CIX iş ortaklığıyla zenginleştirdik.<br />

Türkiye’de tek, dünyada ise 3’üncü olan özel<br />

Peering servislerimiz ile yeni nesil akıllı, yazılım<br />

tabanlı esnek ağları kullanarak yüksek<br />

hızlı, daha güvenli, düşük gecikmeli ve SLA<br />

garantili bulut sağlayıcılarına Premium erişim<br />

hizmetleri vermeyi hedefliyoruz. ExodusClouds<br />

platformu DE-CIX sayesinde bütün bulut<br />

sağlayıcılarına kapalı devre bağlantı sunması<br />

dolayısıyla, DDOS ataklarından etkilenmeyecek<br />

şekilde tasarlandı. Öte yandan müşteri<br />

maliyet avantajı için internet üzerinden POP<br />

noktalarımıza yazılım tabanlı ağlarımız kullanılarak<br />

erişilmek istendiğinde, ek güvenlik olarak<br />

“DDOS Mitigation” servisleri ile de destekliyoruz.<br />

Bu yeni nesil hayatınızı kolaylaştıracak<br />

teknolojileri, deneyimli personelimizle, değerli<br />

iş ortaklarımıza ve müşterilerimize ulaştırmanın<br />

mutluluğunu yaşıyoruz.”<br />

DE-CIX Türkiye Bölge Direktörü Bülent Şen<br />

ise konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı: “DE-<br />

CIX olarak çeşitli kullanım senaryoları için<br />

hem global hem de bölgesel olarak bulut hizmeti<br />

sağlayıcıları ile DirectCLOUD iş ortağı<br />

ekosistemini genişletmek için çalışmalarımızı<br />

var gücümüzle sürdürürken bu ekosisteme<br />

ExodusClouds’u dahil etmiş olmaktan dolayı<br />

da son derece mutluyuz. ExodusClouds ile gerçekleştirdiğimiz<br />

iş ortaklığı da Türkiye’deki iş<br />

dünyası için hızlı, kolay ve en uygun maliyetle<br />

ulaşılabilen bulut hizmetler demek.”<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

Evnia, tam donanımlı 42 inç OLED<br />

Gaming Monitörünü piyasaya çıkartıyor<br />

Yeni Evnia oyun monitörü, gerçekliği bir oyun gibi hissetmenizi<br />

sağlayacak. Gaming dünyasına yenilik getirmek ve bununla<br />

birlikte amacı oyun endüstrisinde oyuncu, yenilikçi,<br />

samimi bir ortam yaratmak olan Philips markası Evnia artık<br />

karşınızda. Philips Evnia 42M2N8900 modelinin piyasaya çıkarılması<br />

ile oyun sektörüne yenilikçi ürünler sunan Philips<br />

Evnia, aynı zamanda taşıdığı mesajlar ile oyun camiasında<br />

olumlu bir değişimi de başlatacak…<br />

Philips Evnia 42M2N8900<br />

modeli karşınızda<br />

Evnia beraberinde yalnızca olumlu bir değişimi<br />

getirmekle de kalmıyor. Yeni monitör,<br />

Evnia’nın en üst düzey kategorisi Evnia 8000<br />

serisinin bir parçası ve bu seri ile tam bir oyun<br />

deneyimi için eşsiz özellikleri de beraberinde<br />

geliyor. Özellikleri arasında - bunlarla sınırlı<br />

olmasa da - şu etkileyici teknolojiler var:<br />

Daha akıcı renk geçişleri için gerçek, 10-bitlik<br />

renk derinliği, sürükleyici, zengin kontrast<br />

için OLED ekran, hız yüklü aksiyonu<br />

akıcı bir biçimde görüntülemek için 138 Hz<br />

yenileme oranı, hızlı cevap verebilirlik için<br />

0.1 ms GtG tepki süresi, gelişmiş ses için DTS<br />

ve tam doğru görüntüler için UltraClear 4K<br />

UHD (3840x2160) çözünürlük. Üstelik bu<br />

yeni monitörün 4 tarafında da ince çerçeveler<br />

var, ekranın ölçüsü devasa 42 inç boyutunda.<br />

Ayrıca iki kişisel bilgisayarı kolayca<br />

yönetebilmek için dahili bir KVM anahtarı<br />

bulunuyor, bir USB-C portuna sahip ve kapsamlı<br />

bir kullanıcı deneyimi için, yüksekliği<br />

ayarlanabilen ergonomik bir ayak da mevcut.<br />

Son dönemde çıkan her Evnia 8000 serisi<br />

monitörünün kalite işareti olan ve sadece<br />

Philips markasında bulunan Ambiglow arka<br />

aydınlatma da, Philips Evnia 42M2N8900<br />

modelinde de mevcut. Philips Evnia<br />

42M2N8900 modelinin diğerlerinden farklı<br />

olmasını sağlayan üç ana özellik ise yüksek<br />

138 Hz yenileme hızı, düşük girdi gecikmesi<br />

ve sahip olduğu OLED paneli. Bu özellikler,<br />

akıcı bir oyun deneyimini ve canlı görüntüleri<br />

beraberinde getiriyor.<br />

Philips Monitörleri ve IT Aksesuarları Küresel<br />

Pazarlama Başkanı Xeni Bairaktari<br />

şunları söyledi: “Yeni Philips Evnia modelinin<br />

piyasaya çıktığını duyurduğumuz için<br />

çok heyecanlıyım. Evnia olarak bu ürünün,<br />

sunduğu renkler ile sizi etkileyeceğini umuyoruz.<br />

İnanılmaz oyun hızının yanı sıra, bu<br />

ürün aynı zamanda yaşam kadar gerçek<br />

görüntüler sunuyor. Bu yeni OLED teknolojisi<br />

ile, oyuncular canlı renkler ve etkileyici<br />

kontrast ile dopdolu bir oyun dünyasını deneyimleyebilirler.”<br />

43


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

DJI RS Ailesinin en pratiği RS 3 Mini sahnede<br />

Film yapımcılarının ve içerik üreticilerinin planladıkları çekimleri<br />

kolayca ve sezgisel olarak hayata geçirmelerini<br />

sağlayan DJI RS ailesinin ilk minisi RS 3 Mini adına yakışır<br />

şekilde hafif ve küçük bir gimbal modeli olarak öne çıkıyor.<br />

Hafifliğinin aksine güçlü taşıma kapasitesine sahip<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

DJI RS 3 Mini, ana akım aynasız kamera<br />

ve lens kombinasyonlarını desteklerken<br />

RS 3 serisinin mükemmel sabitleme performansını<br />

sürdürüyor…<br />

RS 3 Mini, daha küçük bir gövde, entegre<br />

pil ve doğal dikey çekim özelliği ile yenilikçi<br />

tasarıma sahip. Ufak bir omuz çantasına<br />

dahi sığabilmesiyle seyahatlerde<br />

her an kullanıcının yanında olabiliyor.<br />

RS 3 Pro’dan yaklaşık yüzde 50 ve RS<br />

3’ten yüzde 40 daha hafif olan RS 3 Mini,<br />

portre modunda yalnızca 795 gr. ağırlığa<br />

sahip. Yatay plate ile çekim yaparken ise<br />

yalnızca 850 gr. ağırlığında.<br />

Güçlü gövde, ekstra<br />

stabilizasyon…<br />

RS 3 Mini’yi sınıfının en iyisi yapan özelliği<br />

2 kg’a kadar taşıma kapasitesine<br />

sahip olması. Sony A7S3 + 24-70mm F2.8<br />

GM lens gibi daha büyük kurulumların<br />

üstesinden kolaylıkla gelebilen RS 3 Mini<br />

ana akım tam çerçeve veya APS-C aynasız<br />

kameraları destekleyerek çok çeşitli<br />

kamera ve lens kombinasyonlarına imkan<br />

tanıyor. RS 3 Pro ile aynı olağanüstü<br />

3. Nesil RS Sabitleme algoritması ile profesyonel<br />

düzeyde görüntü sabitleyen RS<br />

3 Mini RS 3 Mini, koşu esnasında, düşük<br />

açılı çekim yaparken veya el feneri modunda<br />

çekim yaparken, görüntüler sabit<br />

kalıyor.<br />

ick-Release Plate’i gimbalın dikey koluna<br />

monte ederek sosyal medya platformları<br />

için optimize edilmiş film içeriğine sahip<br />

olunabiliyor.<br />

Bluetooth Deklanşör<br />

Kontrolü ve 1,4 inç tam renkli<br />

dokunmatik ekran ile sezgisel<br />

kullanım…<br />

RS 3 Mini, Bluetooth deklanşör kontrolü<br />

ile birlikte geliyor. Bu işlev, ana akım aynasız<br />

kamera modellerini destekliyor ve<br />

RS 3 Mini’nin ilk eşleştirmeden sonra bir<br />

kameraya otomatik olarak yeniden bağlanmasını<br />

sağlıyor. Bluetooth eşleştirmesinden<br />

sonra, gimbal üzerindeki kayıt<br />

düğmesi aracılığıyla kameranın video<br />

kayıt ve fotoğraf çekme işlevlerini doğrudan<br />

kontrol etmek mümkün. RS 3 Mini,<br />

yeni bir kullanıcı arayüzü ile 1,4 inç tam<br />

renkli dokunmatik ekrana sahip. Çoğu<br />

işlevi uygulama olmadan ayarlanabiliyor<br />

ve ortak ayarlara hızlı ve sezgisel<br />

olarak erişilebiliyor. Entegre pil tutacağı,<br />

10 saate kadar çalışma süresini destekleyerek<br />

uzun süren çekimlere yeterli güç<br />

sağlıyor. 2,5 saat gibi kısa bir sürede şarj<br />

edilebilen RS 3 Mini şarj olurken bile kullanabiliyor.<br />

44<br />

İçerik üreticilerine gerçek<br />

dikey çekim konforu…<br />

Yükseltilmiş çift katmanlı “Quick Release”<br />

plate, kameranın dönmesini ve gevşemesini<br />

önleyen kavisli bir yerleştirme<br />

kılavuzuna sahip bir üst plakaya sahip.<br />

Net montaj ve kilitleme işaretleri ile başlatma<br />

ve depolama verimliliği daha da<br />

geliştirildi. Ayrıca, tripodlar arasında<br />

rahat geçişe olanak tanıyan ARCA standardı<br />

da mevcut. RS serisi, RS 3 Mini ile<br />

gerçek dikey çekimde bir çığır açtı. RS<br />

3 Mini ek aksesuarlar olmadan anında<br />

dikey konuma geçebiliyor. Standart Qu-


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

HP Amplify Impact Ödülünün kazananları belli oldu<br />

Kazananlar arasında Türkiye’den Denker<br />

Elektronik de yer alıyor. Taahhütte bulunan<br />

ortakların yüzde 100’ü sürdürülebilir etki<br />

planları geliştirmiş bulunuyor. HP iş ortaklarının<br />

yeni faydalarla küresel ivmeyi devam<br />

ettirmesi bekleniyor.<br />

HP, Amplify Impact Küresel Lider Ödülü,<br />

Sürdürülebilir İş Ödülü, İş Mükemmelliği<br />

Ödülü, İklim Eylemi Ödülü, Çeşitlilik, Eşitlik<br />

& Kapsayıcılık Stratejisi Ödülü ve HP LIFE<br />

Award dahil olmak üzere altı kategoride iş<br />

ortaklarının Sürdürülebilir Etki başarılarını<br />

kutlayan 2022 Amplify Impact Awards’ın<br />

kazananlarını açıkladı. Kazananlar, HP’nin<br />

28-30 <strong>Mart</strong> tarihlerinde Chicago’da düzenlenecek<br />

olan Amplify İş Ortağı Konferansı›nda<br />

onurlandırılacak.<br />

HP Amplify Impact programı, HP’nin kendi<br />

kapsamlı sürdürülebilir etki yatırımları ve<br />

girişimlerinden yararlanarak türünün ilk örneği<br />

olan bir iş ortağı değerlendirme, kaynak<br />

ve eğitim programını temsil ediyor. Bugüne<br />

kadar, taahhütte bulunan iş ortaklarının<br />

yüzde 100’ü dünyanın ilk otomatik, modüler<br />

sürdürülebilirlik planı platformunu kullanarak<br />

sürdürülebilir etki planları geliştirdi ve<br />

başlangıç hedeflerini aşmış bulunuyor.<br />

Sürdürülebilir etki ödülleri İklim Eylemi, İnsan Hakları<br />

ve Dijital Eşitlik alanlarında iş ortaklarının etkisine ışık<br />

tutuyor. HP bu bağlamda, dünya genelindeki iş ortaklarının<br />

Sürdürülebilir Etki yönündeki başarılarını onurlandırırken,<br />

6 küresel kazananı ve 30’dan fazla ülkeyi<br />

temsil eden toplam 43 kazananı kutluyor...<br />

HP Türkiye Genel Müdürü Emre Alaman,<br />

“HP Amplify Impact iş ortakları,<br />

Sürdürülebilirlik amacıyla liderlik etmenin<br />

sadece gezegen için değil, aynı zamanda<br />

iş için, anlaşmalar kazanmak ve karlı<br />

büyümeyi sağlamak için de iyi olduğunu<br />

anlıyorlar” diyerek şöyle devam etti: “HP’nin<br />

dünyanın en sürdürülebilir ve adil teknoloji<br />

şirketi olma yolculuğunu desteklerken, kendi<br />

kategorilerinde önemli bir etki yaratma ve<br />

bu süreçte müşterilerinin ayak izini azaltma<br />

konusunda beklenenin de üzerinde adımlar<br />

atarak bunu hak eden iş ortaklarını kutlamaktan<br />

heyecan duyuyoruz.”<br />

İş Mükemmelliği Ödülünün<br />

sahibi Türkiye’den Denker<br />

Elektronik oldu<br />

En iyi genel sürdürülebilirlik performansını<br />

sergileyen ve sürdürülebilir iş yapma konusunda<br />

üstün performans gösteren en iyi performans<br />

gösteren iş ortağına verilen ödülünü<br />

Türkiye’den Denker Elektronik kazandı.<br />

Yeni faydalar, küresel ivmeyi<br />

desteklemeye devam ediyor<br />

HP kanal iş ortağı geri bildirimlerine dayanarak,<br />

iş ortaklarını Sürdürülebilir Etki<br />

yolculuklarında desteklemeye devam etmek<br />

için yeni faydalar eklendi. Yeni Global Good<br />

Community Project Platform, iş ortaklarını<br />

sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmaları için<br />

güçlendirmek amacıyla dünyanın dört bir<br />

yanındaki STK’lar aracılığıyla gönüllü ve bağış<br />

fırsatları sunan seçilmiş bir dizi projeye<br />

bağlıyor.<br />

Bir diğer yeni fayda ise HP’nin Bayi Bul platformundaki<br />

ek özellikleri içeriyor. Bu geliştirmeler<br />

HP Amplify Impact iş ortaklarını<br />

ön plana çıkararak, müşterilerin kendi<br />

değerleriyle uyumlu bayiler ararken amaç<br />

odaklı işletmelerin öne çıkmasına yardımcı<br />

oluyor.<br />

İş ortakları HP Partner Portal üzerinden daha<br />

fazla bilgi edinebiliyor ve HP Amplify Impact<br />

gösterge paneli aracılığıyla yıl boyunca<br />

performanslarını takip edebiliyorlar. HP<br />

Amplify Impact hakkında daha fazla bilgi<br />

için HP Newsroom ziyaret edilebiliyor.<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

AGON by AOC’den Tek Noktadan Yönetim<br />

Uygulaması: G-Menu<br />

Dünyanın önde gelen oyun monitörü ve IT aksesuar<br />

markalarından AGON by AOC, monitörlerden klavyelere,<br />

farelere, kulaklıklara ve fare altlıklarına kadar bütün<br />

AGON by AOC markalı çevre birimlerinin yönetimi için<br />

yeni bir uygulama olan G-Menu yazılımını sundu…<br />

Ödüllü monitörleri ile tanınan AGON by AOC’nin<br />

oyun portföyü, son yıllarda oyun fareleri, mekanik<br />

oyun klavyeleri, fare altlıkları ve ayrıca oyun kulaklıkları<br />

ile de genişletildi. AOC oyun aksesuarları<br />

dayanıklılıkları, kaliteleri, bütçeye uygunlukları, üst<br />

düzey özelliklerinin yanı sıra ona havasını katan, cihazlar<br />

arasındaki RGB eşzamanlaması için de övgü<br />

topladı.<br />

Monitörlere ve pek çok aksesuara sahip bu tür kapsamlı<br />

bir oyun ekosistemi, tek seferde bütün ayarları<br />

kontrol etmek ve özelleştirmek için bir yazılımı gerekli<br />

kılmıştı. Klavyeler ve fareler için bu, tuşların ve<br />

düğmelerin özelleştirilmesi, tekrar oranı, yoklama<br />

oranı ya da DPI düzeyi gibi hassasiyetin ayarlanması<br />

anlamına, kulaklık için ise surround sesi de içeren<br />

ses özelliklerinin yönetilmesi anlamlarına geliyor.<br />

Light FX ayarları ve monitör, klavye, fare, fare altlığı<br />

ve kulaklık ışıklarının eşzamanlanması da G-Menu<br />

sayesinde yönetilebilir.<br />

Artık G-Menu yazılımı, monitörün on-screen ekran<br />

ayarları ile tek bir tıklama ile aynı ayar tercihlerini<br />

mümkün kılıyor. AOC’nin Light FX’ine sahip monitörler,<br />

RGB aydınlatma ile özelleştirilebilir ve G-Menu’nün<br />

en yeni güncellemesi ise kullanıcıların RGB<br />

etkilerini, cihazlarına (monitör, klavye vs) kurmadan<br />

önce, ilk olarak yazılımda ön izlemelerini sağlar.<br />

Ayrıca G-Menu ürünler arasında, hem monitör hem<br />

de aksesuarlar arasında renk ve tema eşzamanlamasını<br />

da (Light FX Sync) mümkün kılar, böylece<br />

oyun fareleri, fare altlıkları ya da klavyeler aynı RGB<br />

aydınlatma örüntüsüne ve aynı renklere sahip olur.<br />

Günümüzde oyuncular kahramanlarını kendilerine<br />

örnek alıyorlar ve onların izinde gitmek istiyorlar.<br />

İşte bu nedenle çevre birimleri en sevdikleri<br />

streamer ya da espor atletinin kendilerine sunduğu<br />

ilhama dayanarak satın alıyorlar. G-Menu ile farklı<br />

türler/oyunlar için yeni kullanıcı profilleri oluşturulabilir,<br />

kaydedilebilir ve hatta paylaşılabilir.<br />

G-Menu uygulamasının “Keşfet” bölümünde, kullanıcılar,<br />

kullanıcı profili için hem tanımları hem de<br />

ona uygun ürünleri görebiliyorlar ve ondan sonra<br />

isterlerse kendi cihazlarına kopyalayabiliyorlar.<br />

Oyun topluluğunun idollerinden birinin oyun faresinin<br />

DPI ayarlarına uymak ya da bir monitörün<br />

renk ve yanıt verebilirlik ayarlarını yeniden üretmek…<br />

G-Menu ile tek bir tıklama ile mümkün.<br />

45


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Çevir, keşfet, öğren…<br />

ASUS, Chromebook CR11 ile eğitime odaklandı<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

Dünyanın lider bilgisayar üreticilerinden<br />

ASUS, 11,6 inç ekranlı, dönüştürülebilir<br />

tasarımı sayesinde anında tablet formuna<br />

dönüşebilen, Chrome OS işletim sisteminin<br />

ayrıcalıklarından faydalanan, tamamen<br />

eğitim odaklı yeni dizüstü bilgisayarları<br />

ASUS Chromebook CR11 serisini<br />

duyurdu. Seri, CR11 ve CR11 Flip olmak<br />

üzere iki ayrı alternatif sunuyor.<br />

Üstün sağlam tasarım<br />

ASUS, köşeleri lastik tampon ile çevrili,<br />

akıllı koruyucu özellikleriyle donatılan<br />

yeni Chromebook CR11 modellerini evde,<br />

dışarıda veya sınıfta günlük hayatın koşuşturmacasına<br />

dayanmak için askeri<br />

sınıf standartlarda üretti. CR11 modeller,<br />

isteğe bağlı Corning Gorilla Glass ekranları<br />

sayesinde çizilmeye ve kırılmaya karşı<br />

normal cam ekranlara göre dört kat daha<br />

dayanıklı. Günlük darbelere, çarpmalara,<br />

düşmelere ve sıvı dökülmelerine zarar<br />

vermeden dayanacak şekilde üretilen modeller,<br />

masadan düşse de çalışmaya devam<br />

edebiliyor.<br />

Cihazın dört köşesi de, her zaman güvenli<br />

ve sağlam olmasını sağlamak için fiziksel<br />

darbelerin etkisini azaltan sert bir kauçuk<br />

tamponla korunuyor. Dayanıklı klavyesi<br />

ise 405 cc’ye kadar sıvı dökülmeleriyle zarar<br />

görmeden başa çıkabiliyor. ASUS Chromebook<br />

CR11 ve CR11 Flip’in tabanında<br />

taşırken tutmayı kolaylaştıran, düşme ve<br />

kayma riskini azaltan kauçuk bir güvenlik<br />

tutamağı da bulunuyor.<br />

Cihazın koruma özellikleri bunlarla sınırlı<br />

değil. CR11’in klavyesi, tuşların dışarı<br />

çıkmasını önlemek için tuş başlıklarının<br />

kenarları ile klavye çevresi arasında minimum<br />

boşluk olacak şekilde kurcalamaya<br />

karşı dayanıklı olacak şekilde tasarlandı.<br />

Hatta dizüstü bilgisayarlar, parmak izlerine<br />

karşı dayanıklı ve onları daha uzun süre<br />

temiz tutan sağlam, mikro çukurlu bir yüzeye<br />

sahip.<br />

Chromebook serisi ile eğitim dünyasına ayrıcalıklar sunan<br />

ASUS, öğrencilerin konforunu ve güvenliğini daha üst seviyeye<br />

taşıyan yeni modellerini tanıttı. Eğitim süreçlerini çok<br />

daha verimli hale getiren yeni serinin öne çıkan özellikleri<br />

arasında; yaratıcılığı ve üretkenliği artıran çok yönlü yetenekler,<br />

tüm fiziksel zorlukların üstesinden gelebilen üstün<br />

sağlam tasarım, zararlı bakterilerin üremesini engelleyen<br />

antibakteriyel koruma ve uzun saatler gözleri mavi ışığın<br />

zararlarından koruyan ekranlar var…<br />

hareketler sağlayan bir kalem de içeriyor.<br />

Böylece öğrenciler her an her yerde kolayca<br />

not alabiliyor, fikirlerini yazıya veya resme<br />

dökebiliyor. Kalem, ayrıca garaja kaldırıldığında<br />

hızlı ve otomatik olarak şarj olabiliyor.<br />

ASUS Chromebook CR11 Flip modeli, öğrenme<br />

deneyimlerini daha da zenginleştirmek<br />

için klavyenin hemen üzerine yerleştirilmiş<br />

dışa bakan bir kamera içeriyor. Bu<br />

özellik, öğrencilerin tablet modunda fotoğraf<br />

ve video çekmelerine olanak tanıyarak<br />

tamamen yeni yollarla keşfetmelerini ve<br />

öğrenmelerine olanak tanıyor.<br />

ASUS Chromebook CR11 Flip, öğrencilere<br />

en iyi bağlantıyı sağlamak için WiFi 6<br />

teknolojisini kullanıyor. Her iki modelde<br />

de G/Ç bağlantı noktaları bulunuyor. Bunlar<br />

arasında iki adet USB Type-C (USB-C)<br />

bağlantı noktası, iki adet USB 3.2 Type-A<br />

bağlantı noktası, bir microSD kart okuyucu,<br />

bir birleşik ses girişi ve bir Kensington<br />

Lock yuvası mevcut.<br />

Tek bir şarjla 12 saate kadar pil ömrü sunan<br />

dizüstü bilgisayarlar, tüm gün süren<br />

derslere ve daha fazlasına dayanırken; bu<br />

da öğrencilerin hem kesintisiz öğrenmenin<br />

hem de eğlencenin keyfini çıkarmasını<br />

sağlıyor.<br />

Günlük hijyen ve güvenlik<br />

Öğrenme odaklı dizüstü bilgisayarların<br />

yüzeyleri, 24 saatlik bir süre içinde bakteri<br />

üremesini %99›un üzerinde engellediği<br />

bilimsel olarak kanıtlanan ve yüzeylerin<br />

hijyenik kalmasına yardımcı olan ASUS<br />

Antimicrobial Guard ile korunuyor. Böylece,<br />

CR11 temas yoluyla bulaşan zararlı<br />

bakterilerin yayılmasını potansiyel olarak<br />

azaltıyor.<br />

Kullanıcısının konforunu artırmaya yönelik<br />

özellikler arasında; TÜV Rheinland<br />

onaylı, öğrencilerin uzun çalışma seansları<br />

sırasında gözlerini mavi ışığın zararlarından<br />

korumaya yardımcı olan ekranlar<br />

yer alıyor. Göz bakımını bir adım öteye<br />

taşıyan ASUS Chromebook CR11, her türlü<br />

ışıkta rahat görüntüleme sağlamak için<br />

yansımaları azaltan parlama önleyici bir<br />

ekrana da sahip.<br />

Chromebook CR11, parmağın hızlı bir şekilde<br />

kaydırılmasıyla dönebilen yerleşik<br />

fiziksel web kamerası kapağı ile anında<br />

gizliliğe olanak tanıyor.<br />

Google for Education’ın en<br />

iyileri<br />

ASUS Chromebook CR11 serisi dizüstü<br />

bilgisayarlar eğitimi daha da güçlendirmek<br />

için, Google Play’e tam erişim de dahil<br />

olmak üzere Google for Education’ın<br />

en iyi özelliklerini kullanıyor. Gmail, Dokümanlar,<br />

Drive, Takvim, Meet ve daha<br />

fazlası gibi üretkenlik uygulamaları da<br />

dahil olmak üzere Google Workspace for<br />

Education’ın tüm gücüyle bir araya gelen<br />

ChromeOS, kullanıcıların hızlı bir şekilde<br />

ortak çalışmasına ve favori uygulamalarla<br />

sorunsuz bir şekilde senkronize olmasına<br />

olanak tanıyor. Ayrıca Google Yönetici<br />

konsolu, okul BT personelinin çok çeşitli<br />

politika ve ayarları uzaktan yönetmesine<br />

de imkan sunuyor.<br />

46<br />

Verimli öğrenme için çok yönlü<br />

yetenekler<br />

Dönüştürülebilir CR11, yaratıcılığı ve üretkenliği<br />

serbest bırakmak için hızlı, hassas


BİL Gİ TEK NO LO Jİ LE Rİ DER Gİ Sİ<br />

<strong>ITnetwork</strong><br />

Devexperts, TEB Yatırım için Mobil<br />

Alım-Satım Platformu geliştirdi<br />

2022 yılında önemli başarılara imza atan<br />

Borsa İstanbul (BİST), yatırımcılar için<br />

önemli bir alternatif olarak öne çıktı.<br />

BIST100 endeksi, geçtiğimiz yıl yüzde 196,57<br />

getiriyle 5.509,16 puana yükselerek, dünya<br />

genelinde de iyi bir performansa imza attı.<br />

BİST’in bu yükselişi, 1999’dan bu yana en<br />

güçlü artış olarak kayıtlara geçti. Merkezi<br />

Kayıt Kuruluşu’nun verilerine göre yıl sonu<br />

itibarıyla BİST’te yatırımcı sayısı yüzde 61<br />

artışla 3 milyon 794 bin 409 olurken, portföy<br />

değeri de 6,2 trilyon liraya ulaştı.<br />

Sayıları giderek artan yatırımcıların<br />

alım-satım kararlarında verinin büyük<br />

önem taşıdığına dikkat çeken Devexperts<br />

Türkiye CEO›su Oğuzhan Karakoç, sektörde<br />

artan teknoloji kullanımının da yatırım<br />

ekosisteminin büyümesinde etkili olduğunu<br />

söyledi. Türk Ekonomi Bankası’nın (TEB)<br />

iştiraklerinden TEB Yatırım için, TEB<br />

YATIRIM TRADER adlı bir mobil alımsatım<br />

platformu geliştirdiklerini açıklayan<br />

Oğuzhan Karakoç, “Kullanıcılar, Devexperts<br />

iştiraki olan dxFeed tarafından sağlanan piyasa<br />

verisinden yararlanarak, yatırımlarına<br />

veri temelli kararlarla yön verebiliyor” dedi.<br />

Mobil uygulama ile sözleşme<br />

yönetimi<br />

“Pandemi döneminde bankalara getirilen<br />

uzaktan müşteri edinim imkanının, bu yıl<br />

içinde aracı kurumlar ve portföy yönetim<br />

şirketlerine de tanınması, yatırımcıların<br />

yatırım araçlarına daha çok ve kolay<br />

erişmesini sağladı” diyen Oğuzhan Karakoç,<br />

TEB YATIRIM TRADER uygulamasında<br />

sözleşme imzalama sürecinin de uygulamaya<br />

Borsa İstanbul, getiri arayışındaki yatırımcılar arasında giderek<br />

daha fazla tercih edilirken, yatırımcılar da verileri anlık<br />

olarak takip edebilecekleri, her an her yerden alım-satım yapabilecekleri<br />

araçlara ihtiyaç duyuyor. Sermaye piyasalarında<br />

faaliyet gösteren kurumlara özel yazılımlar geliştiren Devexperts,<br />

TEB Yatırım için mobil alım-satım platformu geliştirdi…<br />

dahil edildiğini, bu sayede yatırımcıların<br />

alım-satım işlemlerine odaklanabildiğini<br />

vurguladı.<br />

Hisse senedi piyasasına her<br />

zaman ve her yerden erişim<br />

TEB YATIRIM TRADER ile Borsa İstanbul<br />

Pay Piyasası ile Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasasına<br />

her zaman ve her yerden erişilebileceğine<br />

dikkat çeken Oğuzhan Karakoç,<br />

“Sermaye piyasalarının önde gelen yazılım<br />

geliştirme şirketlerinden Devexperts olarak<br />

geliştirdiğimiz, iOS ve Android işletim<br />

sistemlerinde çalışan mobil uygulamada;<br />

hisse senedi, opsiyon, vadeli işlem ve varant<br />

alım-satımı yapılabiliyor. Kullanıcılar, özelleştirilmiş<br />

raporlarından ve TEB Yatırım’ın<br />

araştırma uzmanları tarafından iletilen<br />

tavsiyelerden faydalanabiliyor. Takip listesi,<br />

uyarı mekanizması, sıcaklık haritası ve çeşitli<br />

analiz araçlarıyla etkin piyasa takibi yapılarak<br />

doğru yatırım kararları alınabiliyor”<br />

diye açıkladı.<br />

Bankacılık ve aracı kurumları<br />

ile tanışma<br />

TEB Yatırım’ın banka aracı kurumu olarak<br />

ilk müşterileri olduğunu söyleyen Devexperts<br />

Türkiye CEO›su Oğuzhan Karakoç, sözlerini<br />

şöyle tamamladı: “Bankacılık alanındaki<br />

projeler bizi her zaman heyecanlandırıyor.<br />

TEB’in bizim için özel bir yeri var. Bu projede<br />

de TEB Yatırım’la çalışma fırsatını bulduk,<br />

projenin uygulama safhasında önemli<br />

deneyimler edindik. Sermaye piyasalarında<br />

faaliyet gösteren kurumlara özel yazılımlar<br />

geliştirmedeki uzmanlığımızı, kullanıcı arayüzü<br />

ve piyasa verisi aktarımı konusunda<br />

geliştirdiğimiz nitelikli ürünleri, TEB Yatırım<br />

aracılığıyla Türkiye’deki yatırımcıların<br />

hizmetine sunmaktan mutluluk duyuyoruz.”<br />

Sektör Market<br />

IT network<br />

Baims’e 4 Milyon dolar yatırım<br />

Türkiye ve MENA (Orta Doğu ve Kuzey Afrika)<br />

bölgesindeki üniversite ve lise öğrencilerine uygun<br />

fiyat politikasıyla erişilebilir eğitim sağlayan<br />

eğitim teknolojileri girişimi Baims, Seri A Fonu’nda<br />

4 milyon dolar yatırım aldı. Türkiye’de geçen<br />

yıldan beri faaliyet gösteren Baims yatırımına,<br />

Kuveyt merkezli yatırım şirketi AK Holding’in<br />

öncülüğünde Al-Wazzan Eğitim Grubu, Rasameel<br />

Yatırım Evi ve diğer yatırımcılar katıldı.<br />

Yousef Al-Husaini: “Eğitimin<br />

geleceği üzerinde önemli bir etki<br />

yaratmaya hazırız”<br />

Baims CEO’su Yousef Al-Husaini yatırımla ilgili<br />

olarak, “Baims, Big Aims yani büyük hedefler<br />

Türkiye ve MENA bölgesinde faaliyet gösteren eğitim teknolojileri<br />

girişimi Baims, Kuveyt merkezli yatırım şirketi AK Holding’in<br />

öncülüğünü yaptığı Seri A Fonu’nda, Al-Wazzan Eğitim<br />

Grubu, Rasameel Yatırım Evi ve diğer yatırımcıların katılımıyla 4<br />

milyon dolar yatırım aldı. Baims CEO’su Yousef Al-Husaini, bu<br />

yatırımı inovatif platformun geliştirilmesini hızlandırmak, pazarlama<br />

faaliyetlerini artırmak, yeni eğitim içerikleri ve hizmetleri<br />

geliştirmek için kullanmayı hedeflediklerini söyledi…<br />

anlamına geliyor. Gençlerin, özellikle üniversite<br />

öğrencilerinin büyük hedeflerini temsil ettiği için<br />

seçilen bir isim. Bu büyük hedefe daha da fazla<br />

katkı sağlamak için Türkiye ve MENA bölgesinde<br />

yaşayan öğrencilere hem kaliteli hem de maddi<br />

olarak erişilebilir eğitim sağlama vizyonumuzu<br />

paylaşan yatırımcılarımızın desteğini almaktan<br />

mutluluk duyuyoruz. Platformumuz ile online<br />

eğitimde yenilikçi bir adım atarak, özelleştirilmiş<br />

video dersleri, canlı oturumlar, sohbet grupları ve<br />

interaktif çalışmaları kapsayan zengin bir eğitim<br />

hizmeti sunuyoruz. Kullanıcı dostu arayüzümüz<br />

ile öğrencilerin içeriklere kolayca erişimlerini<br />

sağlıyoruz. Bu yatırım turundan elde ettiğimiz<br />

fonları da inovatif platformumuzun geliştirilmesini<br />

hızlandırmak, pazarlama faaliyetlerimizi<br />

artırmak, yeni eğitim içerikleri ve hizmetler geliştirmek<br />

için kullanmayı hedefliyoruz. Eğitimde<br />

inovatif yaklaşımımız ve öğrencileri güçlendirme<br />

konusundaki söz ve hedeflerimizle bölgemizde<br />

eğitimin geleceği üzerinde önemli bir etki yaratmaya<br />

hazırız” dedi.<br />

47

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!