Food Turkey February 2021

INTERNATIONAL FOOD & INGREDIENTS MAGAZINE 

www.foodturkey.com.tr | FEBRUARY 2021 

Gulfood yeni yılda yeni ümitler ve 

biriken ticaret bağlantıları için açılıyor 

Gulfood opens for new hopes and 

for accumulated trade ties in the new year 

Covid-19’a rağmen 

bal piyasası yükselişte 

Honey markets on the rise 

despite COVID-19 

2021’de bitki bazlı 

şekerlemeler revaçta 

Plant-based confectionery 

on demand in 2021 

Please visit our magazine’s 

stand at Gulfood 

Concourse Stand: CZ-108

Publisher 

Hüseyin Ferruh IŞIK 

on behalf of 

ISTMAG 

Magazin Gazetecilik Yayıncılık 

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. 

Managing Editor (Responsible) 

Mehmet SOZTUTAN 

mehmet.soztutan@img.com.tr 

Editor 

Ali ERDEM 

info@img.com.tr 

International 

Sales Coordinator 

Ayca SARIOGLU 

ayca.sarioglu@img.com.tr 

+90 212 454 22 33 

Technical Manager 

Tayfun AYDIN 

tayfun.aydin@img.com.tr 

Graphics & Design 

Hakan SOZTUTAN 

hakan.soztutan@img.com.tr 

Digital Assets Manager 

Emre YENER 

emre.yener@img.com.tr 

Web Developer 

Amine Nur YILMAZ 

amine.yilmaz@img.com.tr 

Subscription 

sales@img.com.tr 

HEAD OFFICE 

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK 

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 

İHLAS MEDIA CENTER 

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11 

Medya Blok Kat: 1 P.K. 34197 

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY 

Tel: +90 212 454 22 22 Fax: +90 212 454 22 93 

LIAISON OFFICE 

Buttim Plaza A Blok Kat: 4 No: 1038 

Bursa / TURKEY 

Tel: +90 224 211 44 50-51 Fax: +90 224 211 44 81 

PRINTED BY | İH LAS GAZETECİLİK A.Ş. 

İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 

29 Ekim Caddesi No: 11 A/41 

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY 

Tel: +90 212 454 30 00 

www.foodturkey.com.tr 


foodturkeymagazine 

foodturkeymag 

foodingredientsturkeymag 

Food Ingredients Turkey 

Food & Ingredients Turkey 

LOOKING FOR 

A PRODUCT? 

Write us for 

the best suppliers 


www.foodturkey.com.tr

Tekrar merhaba Gulfood! 

İtiraf ve kabul etmeliyim ki Gulfood 2020 son yurt dışı ziyaretimiz 

olmuştu ve ardından fuarların iptal edilmesi, etkinliklerin yeniden 

programlanması, sokağa çıkma yasakları, yasakların kısa süreli 

kaldırılması, tekrar uygulanması, önceden planlanmış diğer birçok 

etkinliğin alt üst edilmesi hep birbirini izledi. Geçen sene büyük 

umutlar ve başarılarla ayrıldığımızdan bu yana tam bir yılı doldurduk, 

şimdi yeniden ilk olarak oradan başlıyoruz. Merhaba Gulfood! 

Ayça SARIOGLU 

Coordinator 

ayca.sarioglu@img.com.tr 

Gulfood 2020’den sonra Türkiye’de kahramanca girişilen 

iki uluslararası fuara katıldık. Türkiye’nin en büyük iki fuar 

organizatörü CNR ve TÜYAP, uluslararası fuarlarını açmaya 

cüret ettiler ve gerçekten büyük başarılar elde ettiler. Onları 

tebrik ediyorum. Bu iki fuarda biz de büyük başarılar kaydettik. 

Ancak Gulfood, pandeminin dünyayı yoğun olarak yönetmeye 

başladığı günden beri dergileri yükleyip, standımızdan bu sayıyı 

dağıtacağımız ilk yurt dışı fuar olacak. 

Küresel gıda sektörünün her yıl düzenlenen en büyük fuarı 

Gulfood’un yıllardır resmi medya partneri olmaktan gurur 

duyuyoruz. Tüm katılımcı ve ziyaretçileri 21-25 Şubat tarihleri 

arasında standımıza bekleriz. 

Hi again gulfood! 

I should admit and confess that our last international visit was 

Gulfood 2020 which was followed by cancellations of fairs, 

rescheduling of events, lockdowns, imposing curfews, lifting the 

curfews, imposing again, screwing up many other prescheduled 

events… We turned one full year since we left the event last year 

with big big hopes and achievements, we are now starting from 

there again. Hello Gulfood 2021! 

After Gulfood 2020, we attended two heroic international 

exhibitions in Turkey. Both, the two largest fair organizers of Turkey, 

CNR and TUYAP, dared to open their international fairs on time 

and they really recorded big successes. I congratulate them. We 

also recorded great successes at those two shows. But Gulfood 

will be the first foreign fair we ship magazines and go to take 

care of our stand and distribute this issue of the magazine after 

the pandemic ruled the world. 

We are honored to be an official media partner of Gulfood for 

many years. All visitors and exhibitors can get free copies of 

the magazine from our booth during 21-25 February. I wish an 

excellent show for all involved!

21-25 

FEB 2021 

DUBAI WORLD TRADE CENTRE 

NEW 

BUSINESS 

OPPORTUNITIES 

AWAIT YOU 

at the world’s largest 

annual F&B event 

Organised by 

Official Knowledge 

Partner 

Official Podcast 

Partner 

#GULFOOD2021 

GULFOOD.COM

Gulfood, yılın başlangıcında 

küresel gıda sektörünü 

yeni umutlarla bir araya getiriyor 

Yiyecek-İçecek sektörünün, yeni normalin gerektirdiği ekosisteminde, 

hızlı stratejiler geliştirmek için sektörün rekabetçi tedarik platformu 

‘Gulfood 2021’ öne çıkıyor. Yerel Yönetimler Koordinesinde, 2021 yılının 

ilk küresel ölçekte yüz yüze yiyecek & içecek etkinliği, 

sıkı güvenlik ve hijyen protokolleri ile Dubai’de gerçekleşiyor. 

Gulfood returns with unmissable 

opportunity for global food industry 

to reconnect and secure crucial 

early-year business boost 

Sector’s most competitive sourcing platform is imperative to accelerate 

new strategies for F&B ecosystem operating in new realities. 

First global live in-person F&B event of 2021 will be held under proven and 

stringent safety and hygiene protocols in coordination with local authorities. 

26. Gulfood, sektör profesyonellerini ve son 

bir yılda virüs nedeniyle durma noktasına 

gelen küresel bağlantıları yeniden harekete 

geçirmek, kaçırılan fırsatları telafi etmek için 

küresel ölçekte yiyecek içecek sektöründe, 

2021 yılında dünyanın ilk yüz yüze tedarik 

etkinliği olarak, Dubai Dünya Ticaret Merkezi’ne 

(DWTC) geri dönüyor. 

21-25 Şubat tarihleri arasında Ticaret 

Merkezi’nin 20 holünde gerçekleşecek 

Gulfood, returns to the Dubai World Trade 

Centre (DWTC) for its 26th edition this 

month, with industry professionals recognising 

its importance in reinvigorating 

global connections and making up for 

missed opportunities as the world’s first 

in-person sourcing event for the global 

F&B sector in almost a year. 

Running from 21-25 February across 

20 exhibition halls at DWTC, the most 

6 FOOD & INGREDIENTS TURKEY | FEBRUARY 2021

competitive global sourcing platform will 

welcome participants from 85 countries, 

coming together to reconnect, reignite 

business in an industry beset by changing 

customer behaviours. 

With a diverse exhibitor line-up and a 

who’s who of international power brands 

eager to capitalise on DWTC’s safe 

business environment and Gulfood’s 

status as the only place to start the year 

olan Gulfood Tedarik Platformu, 85 

ülkeden katılımcıları bir araya getirerek, 

müşteri davranışları son bir yılda değişmiş 

olan sektördeki bağlantıları yeniden tesis 

etmeyi ve sektöre kaybettiği hızı kazandırmayı 

hedefliyor. 

Gulfood gibi uluslararası tanınırlığı olan bir 

marka altında gerçekleşen organizasyon, 

çok çeşitli katılımcı, yıla güvenle başlamak 

isteyen profesyoneller ile Dubai Dünya 

FEBRUARY 2021 | FOOD & INGREDIENTS TURKEY 

7

Ticaret Merkezi’nin sağladığı güvenli 

ortamda, Birleşik Arap Emirliği Ulusal Gıda 

Güvenliği Programı çerçevesinde sahne 

alıyor. BAE, uyguladığı bu Ulusal Gıda Güvenliği 

Stratejisiyle dünyada gıda güvenliği 

sıralamasında ilk ona girmeyi hedefliyor; 

Gulfood 2021’de bu stratejinin önemli 

adımlarından biri olarak uluslararası çekim 

merkezi olmayı hedefliyor. 

Gulfood 2021’de katılımcıların, BAE’nin 

ulusal gıda güvenliği için belirlediği 

hedeflerin küreselde oluşturduğu fırsatlara 

ek olarak organik, doğal ve sağlıklı 

ürünlere yönelik eğilimleri, el değmeden 

hazırlama teknolojilerini, bitki bazlı proteinleri, 

değişen tüketici davranışlarını, hazır 

yemek setleri ve çevre dostu ambalajlar 

gibi gelişmiş teknolojiye dönüşen tüm bileşenleri 

keşfetmeleri hedefleniyor. 

with confidence, the show will be held 

against a backdrop of the UAE National 

Food Security Strategy. It is a strategy 

that visualises the country ranking 

among the top 10 of the Global Food Security 

Index; the UAE vision is expected 

to be a magnet for international industry 

engagement at Gulfood 2021. 

Aside from business opportunities arising 

from the UAE’s national food security 

goals, participants will also discover an 

industry transforming with innovative 

products and technology designed to 

address massively changing consumer 

behaviours including trends towards 

organic, natural and healthy products, 

contactless transactions, plant-based 

protein, sophisticated and proven providence 

ingredients, as well as conve- 


Tüm katılımcıların sağlığı için faaliyetin gerçekleşeceği 

20 holde de sosyal mesafeye 

uyulacağı, temassız işlemler gerçekleştirinience 

meal kits and environmentally 

friendly packaging. 

“This is a watershed event as the first opportunity 

that global F&B players have to physically 

meet, and source much-needed new 

business to reboot a sector following one of 

the most challenging years ever,” said Trixie 

LohMirmand, Executive Vice President, 

Events Management, DWTC. 

“Much has changed in the 12 months 

since the last Gulfood, yet the industry 

has responded with innovation, determination, 

and product and process transformation. 

All of which will be prominent at 

Gulfood 2021, the industry’s most innovative 

meeting ground, making up for lost 

time and giving rise to huge opportunities. 

Furthermore, being the first live event for 

the sector, exhibitors can anticipate meeting 

with buyers who are looking to place 

major orders for the new normal era.” 

DWTC has proved its capability to curate 

the safest face-to-face business environment 

and deliver world-class events 

with the highest safety protocols. This is 

evidenced with the recent GITEX Technology 

Week, the only live in-person tech 

event in 2020. Held in December, the 

event welcomed tens of thousands of 

visitors with 96% of local and international 

attendees recording a ‘safe’ or ‘very 

safe’ experience. 

With product sampling and food handling 

such a vital interaction at a global 

F&B event, those proven protocols have 

been further intensified for Gulfood 2021, 

under strict guidance and coordination 

with Dubai Health Authority (DHA) and 

Dubai Municipality, to ensure the safest 

possible business conditions. 

Exhibitors must provide hand sanitiser to 

visitors before the food sampling commences 

in a designated area within the 

exhibition stand. Live cooking demonstrations 

are permitted however food must 

be served on individual plates and food 

is to be consumed at the stand; all live 

cooking demonstrations must observe 2 

metres social distancing. 

Dubai Dünya Ticaret Merkezi, Organizasyon 

Yönetimi Başkan Yardımcısı Trixie 

LohMirmand, faaliyetin 2021 yılında 

küresel yiyecek & içecek profesyonellerinin 

fiziken bir araya geldiği ilk birliktelik 

olduğunun, zor bir yılın ardından sektörü 

yeniden canlandırmak için ihtiyaç 

duyulan kaynağı sağlayacak bir dönüm 

noktası olduğunun altını çiziyor. 

”Geçtiğimiz Gulfood’dan bu yana geçen 

12 ayda değişen çok şey oldu, ancak 

sektör bu zorlu sürece yenilik, kararlılık ve 

ürün ve süreç dönüşümü ile olumlu karşılık 

verdi. Etkinlik, bu süreçte kaybedilen zaman 

ve imkânları, katılımcılara fazlasıyla geri 

vermeyi vaat ediyor. Ayrıca, sektörümüzün 

ilk canlı etkinliği olan Gulfood 2021’e katılan 

profesyonellerin bu yeni normal sürecinde 

büyük çaplı sipariş talepleriyle de karşı karşıya 

kalmaları kuvvetle muhtemel.” 

DWTC, 2020 yılında fiziki olarak yüz yüze 

gerçekleştirilen GITEX Technology Week 

etkinliğiyle, yüz yüze ve yüksek güvenlik 

standartlarında üst düzey etkinlikler 

gerçekleştirme becerisini kanıtlıyor. Aralık 

ayında düzenlenen GITEX’in, yerel ve 

uluslararası katılımcıların %96’sı tarafından, 

“güvenli” veya “çok güvenli” bulduğu bir 

deneyim olarak on binlerce ziyaretçiyi 

ağırladığı ifade ediliyor. 

Dubai Sağlık Bakanlığı ve Dubai Belediyesi’nin 

sıkı rehberlik ve koordinasyonu 

altında yürütülen ve gıda tadım, gıda 

işleme faaliyetleri ve teknolojilerinin sahnelendiği, 

hayati öneme haiz bir yiyecek 

içecek etkinliği olan Gulfood 2021, protokollerin 

çok daha yoğunlaştırıldığı bir 

etkinlik olarak kayda geçiyor. 

Katılımcıların; gıda tadım, numune sunum 

gibi hizmetlerine başlamadan önce, fuar 

standı içinde ziyaretçilere el dezenfektanı 

sağlayacağı; canlı yemek pişirme seanslarının 

ayrı tabaklarda servis edilme ve stantta 

tüketme şartına bağlı olduğu; tüm pişirme 

işlemlerinde 2 metrelik sosyal mesafenin 

korunma şartı olduğu önemle vurgulanıyor. 


9

leceği ve maske takmanın zorunlu olduğu 

belirtiliyor. Etkinlik alanında kayıt alınmayacağı, 

kayıtların www.gulfood.com üzerinden 

tamamlanması gerektiği hatırlatılıyor. 

“İnsanların iş yapabilmeleri için mümkün 

olan en güvenli ortamı onlara sunmaya 

kararlıyız,” diyen LohMirmand, yerel 

yetkililer tarafından belirlenen sağlık ve 

güvenlik yönergelerine uygun bir dizi önlem 

aldıklarını da ilave ediyor. “Ek olarak, 

prestijli Bureau Veritas Güvenlik Sertifikasyonuna 

sahip, Orta Doğu’daki ilk kongre 

ve sergi merkezi olmamız nedeniyle, katılımcılarımız 

ve ziyaretçilerimiz kendilerine 

en yüksek hijyen standartlarının sunulduğundan 

emin olabilirler.” 

Katılımcılardan alınan geri dönüşler de 

Gulfood 2021’in sektöre hareket getirmek 

Wearing of masks will be mandatory, 

with social distancing and contactless 

transactions in place across the 20 halls 

to ensure the wellbeing of all delegates. 

On-site registration will not be available; 

registration must be completed in advance 

via www.gulfood.com 

“We are committed to providing the safest 

environment for people to do business,” 

added LohMirmand. “We have implemented 

a series of measures in accordance 

with the health and safety guidelines set 

out by the local authorities. Additionally, 

exhibitors and visitors can be reassured by 

DWTC becoming the first convention and 

exhibition centre in the Middle East achieve 

the prestigious Bureau Veritas Safeguard 

Label, which attests to compliance with the 

highest hygiene standards.” 


And exhibitor feedback points to Gulfood 

being a timely boost for the F&B industry to 

kickstart face-to-face meetings to spur a 

business resurgence. 

Sergey Vologodsky, Vice-President of 

Russian Export Center recognises that 

the show serves as a key forum to showcase 

the best of the Russian industry 

to a global audience: “You cannot put 

a value on that crucial face time with 

like-minded sector professionals, so it 

is great news for Dubai and the global 

food industry that Gulfood is returning 

in-person. We look forward to an engaging 

and successful show, and invite you 

to the stand of Russian manufacturers, 

represented by 22 companies within the 

World Food Pavilion.” 

“All the signs are that there’s another 

challenging year ahead,” said Akram N. 

Kassatly, President of Kassalty Chtaura, a 

leading beverage manufacturer from Lebanon. 

“The only way to start it right is to 

secure business now. Gulfood is the most 

efficient international food & beverage 

exhibition, in terms of quality of visitors, 

Gulfood enables us to start the year with 

conviction and confidence.” 

Established F&B heavyweights are eager 

to reconvene and reignite business goals 

at Gulfood 2021 and are encouraged by 

the safety measures in place. 

“We are looking forward to getting back 

to the exhibition floor at Gulfood and 

have full confidence in the integrity 

of Dubai, the show organisers and the 

government of UAE in maintaining strict 

safety protocols,” explained Willem van 

Walt Meijer, Chief Executive Officer, Al 

Ain Farms. “Both the emirate and the 

exhibition have robust reputations as 

strategic business hubs.” 

Having long established a reputation 

over the past three decades as the major 

platform to network, exchange knowledge, 

conduct mega business transactions and 

set industry benchmarks, Gulfood 2021 will 

once again provide boundless opportunities 

for both exhibitors and visitors. 

için en uygun zamanda gerçekleştirildiğini 

ifade ediyor. 

Görüşlerini ifade eden Rusya İhracat Merkezi 

Başkan Yardımcısı Sergey Vologodsky, 

DWTD’da gerçekleştirilen etkinliğin Rus 

yiyecek içecek endüstrisinin liderlerini, küresel 

bir izleyici kitlesine sunmak için anahtar 

rolde bir forum görevi gördüğünü belirtiyor. 

“Tüm dünyadan gelen ve aynı şekilde 

düşünebilen sektör profesyonellerinin 

katıldığı bu yüz yüze etkinliğe paha biçilemez; 

bu yüzden Gulfood’un yeniden 

gerçekleştirilmesi Dubai ve küresel gıda 

endüstrisi için harika bir haber. İlgi çekici 

ve başarılı bir etkinlik umut ediyor ve sizi 

22 Rus üreticinin bulunduğu Dünya Gıda 

Pavyonuna davet ediyoruz.” 

“Tüm işaretler, önümüzde zorlu bir yıl 

daha olduğunu gösteriyor,” diyen Lübnan’ın 

önde gelen içecek üreticilerinden 

Kassalty Chtaura’nın Başkanı Akram N. 

Kassatly, doğru şekilde başlamanın tek 

yolunun, yapılan işi şu anda, içinde bulunduğumuz 

bu süreçte güvenle yapmak, 

güvenceye almak olduğunu belirtiyor. 

“Gulfood, ziyaretçilerin kalitesi açısından 

en verimli uluslararası bir yiyecek & 

içecek etkinliği; yıla inanç ve güvenle 

başlamamızı sağlıyor.” 

Yiyecek içecek sektörünün seçkin firmaları 

da, Gulfood 2021’ e katılarak iş hedeflerini 

yeniden toparlayıp hızlı bir atılım yapmaya 

hevesli olduklarını gösteriyorlar. 

“Gulfood fuar alanında yeniden yerimizi 

almayı dört gözle bekliyoruz,” diyen Al Ain 

Farms CEO’su Willem van Walt Meijer, hem 

emirlik hem de fuarın, stratejik iş merkezleri 

olarak güçlü bir üne sahip olduğunu; Dubai, 

organizatörler ve BAE hükümetinin sıkı 

güvenlik protokollerini konusundaki samimi 

çabalarını takdir ettiklerini ifade ediyor. 

Son otuz yılda sektör profesyonelleri tarafından 

ağ oluşturma, bilgi alışverişi, mega 

ticari işlemler gerçekleştirme ve endüstride 

mihenk taşı kriterlerini belirlemede merkez 

rolüyle haklı bir üne sahip olan Gulfood 

2021, bir kez daha hem katılımcılar hem de 

ziyaretçiler için sınırsız fırsatlar sunuyor. 


11

2021’de bitki bazlı şekerlemeler 

kazanç sağlayacak 

Plant-based confectionery 

to gain ground in 2021 

Innova Market Insights’in 2021 için 2 numaralı 

trendi olan Plant-Forward, bitki bazlı 

beslenme kavramlarının süt ürünleri ve et 

kategorileri ötesindeki gelişimini gösteriyor. 

2020’de “bitki bazlı” diye iddia edilen tüm 

yeni ürünlerin % 67’den daha fazlası, bu 

öncü sektörlerin haricinde piyasaya sürüldü. 

Mesela, Innova Market Insights’ın yeni bir 

raporunda belirtildiği gibi, şekerleme pazarında 

gittikçe daha fazla sütsüz ve jelatinsiz 

ürünler raflardaki yerini alıyor.Bu arada, bitki 

bazlı şekerleme alanına rağbet artıyor. 

2016-2020 arası itibariyle toplam şekerleme 

ürünlerinin lansmanları, YBBO (Yıllık 

Bileşik Büyüme Oranı)’da yüzde 2’den 

daha az yükselirken, vegan iddiasında bulunanlarınki 

yüzde 17 artış gösterdi. Daha 

dinamik olanı, 2020 yılında tek başına iki 

katından daha fazla artan tanıtımlarıyla 

basit “Bitki bazlı” afişlerin altında yapılan 

şekerleme lansmanlarıydı. 

Vegan ve bitki bazlı şekerleme YÜG (Yeni 

Ürün Geliştirme)’nin araştırması da hayvani 

olmayan ürünlerin ana akıma doğru 

Innova Market Insights’ #2 trend for 2021, 

Plant-Forward, signifies the evolution of 

plant-based concepts beyond the core 

dairy and meat alternatives categories. In 

2020, no fewer than 67% of all new products 

with ‘plant-based’ claims were launched 

outside of these pioneering sectors. In the 

confectionery market, for example, more 

and more milk-free and gelatin-free products 

are hitting the shelves, as highlighted in 

a new report from Innova Market Insights. 

Meanwhile, the plant-based confectionery 

space is growing in popularity. 

While total confectionery launches rose at 

a CAGR of less than 2% over 2016-2020, introductions 

of those carrying vegan claims 

increased at 17% CAGR. More dynamic still 

were confectionery launches under the 

simpler ‘plant-based’ banner, with introductions 

more than doubling in 2020 alone. 

A review of vegan and plant based confectionery 

NPD also demonstrates the shift of 

animal-free products further into the mainstream. 

While vegan claims were once pre- 


dominantly used as secondary or tertiary 

claims in combination with other ‘free-from’, 

organic or health positionings, they are now 

coming to the fore as a primary focus. 

“Mars’ introduction of vegan Topic and 

Bounty bars in the UK this month demonstrates 

the growing importance of the vegan 

message,” says Lu Ann Williams, Director 

of Innovation at Innova Market Insights. 

“Although the bars are also positioned as 

gluten- free, ‘vegan’ is the most important 

claim on the packaging, while the Vegan 

Society logo is also prominent.” 

It is also interesting that some confectionery 

producers are taking formulation 

and marketing cues from the established 

dairy and meat alternatives categories. In 

plant-based chocolate, for example, some 

of the newer products use terms such as 

‘mylk’ or ‘m!lk’ to reflect their dairy-free 

recipes, while others incorporate nut or 

oat milks as ingredients. Meanwhile, in 

gelatin-free sugar confectionery, ‘veggie’ 

terminology is being used on occasion. 

geçtiğıini gösteriyor. Vegan talepleri, önceden 

ağırlıklıı olarak diğer “ari” organik 

veya sağlık konumları ile kombinasyon 

halinde ikinci veya ücüncü talepler olarak 

kullanılıyorken, şimdi ise birinci odak noktası 

olarak öne çıkıyor. 

Innova Market Insights’da Innovasyon 

Direktörü Lu Ann Williams “Mars’ın İngiltere’de 

bu ay vegan Topic ve Bountry barlarının 

tanıtımı, vegan mesajının gelişen 

önemini gösteriyor,” diyor. “Barlar, glütensiz 

olarak konumlanmış olmasına rağmen, 

Vegan Birliği logosu da önemli iken, ‘vegan’ 

ambalajda en önemli taleptir”. 

Ayrıca ilginçtir ki bazı şekerleme üreticileri, 

kurulu süt ve et alternatif kategorilerinden 

formül ve pazarlama ipuçlarını 

alıyorlar. Mesela, bitki bazlı çikolatada, 

bazı yeni ürünler sütsüz tarifelerine vurgu 

yapmak için ‘mylk’ or ‘m!lk’ gibi terimleri 

kullanırken, diğerleri fındık veya yulaf 

sütlerini içerik olarak bulunduruyor. Bu 

arada, jelatinsiz şekerlemelerde ‘veggie’ 

(sebzeli) terimi ara sıra kullanılıyor. 


13

Yüksek kaliteli omega 3 yağlarının 

hassasiyet, teknoloji ve 

uzmanlıkla rafine edilmesi 

Sebze, balık ve alglerden elde edilen yüksek kaliteli omega 3’ler için 

küresel talep büyüyor. Bununla birlikte, değişken ham maddelerin işlenmesi 

zorlu ve karmaşık olabilir. Gıda bulaşanlarını ham yağdan nazikçe ayırmak için, 

İsviçreli firma Nutriswiss AG, kontrollü kaynak sağlama politikasına 

bağlı kalıyor ve firma kısa süre önce kısa yollu damıtmayı kullanmaya başladı. 

Refining high-quality 

omega-3 oils with precision, 

technology and expertise 

Global demand for high-quality omega-3s from vegetables, 

fish and algae oil is growing. Nevertheless, processing the unstable raw materials 

can be demanding and complex. To gently remove contaminants from 

the crude oils, the Swiss company Nutriswiss AG adheres to a policy 

of controlled sourcing and has recently started using short-path distillation. 

Yakın tarihte yapılan bir araştırmaya göre, 2019’da 

2,49 milyar dolar civarında olan deniz ve bitkisel 

kaynaklardan elde edilen küresel omega-3 

pazarının 2027 1 yılına kadar 4 milyar doları bulması 

bekleniyor. Uygulamalar, diğerlerinin yanı sıra, 

belirli miktarda DHA’nın istendiği ve hatta EU 2 gibi 

bölgelerde zorunlu olduğu bebek maması içerir. 

Nihai kullanım ne olursa olsun, kalite merkezi bir rol 

oynar: omega-3 yağları hızlı bir şekilde oksitlenir 

ve herhangi bir ham petrol gibi yetiştirme, taşıma 

veya işleme esnasında kontamine olabilir. 

Reaksiyonlar özellikle balık yağlarında koyu bir 

renge, ekşimiş bir tada ve hoş olmayan bir kokuya 

neden olur. Özel ve organik yemeklik yağlar 

alanında İsviçre’de bu alanda pazarın lideri olan 

Nutriswiss AG, hem bitkisel hem de hayvansal 

kaynaklardan yüksek saflıkta ürünlerin elde 

edilmesini sağlayan süreçler oluşturmuş. Ayrıca, 

herhangi bir yüksek kaliteli yağın ispat edilebilir 

According to a recent study, the 

global market for omega-3 products 

from marine and plant sources is 

expected to grow from around 

US$2.49 billion in 2019 to more than 

US$4 billion by 2027 1 . Applications 

in-clude, among others, infant 

formula, for which a certain amount 

of DHA is desirable and even 

mandatory in regions such as the 

EU 2 . Whatever the end use, however, 

quality plays a central role: omega-3 

oils oxidise quickly and, like any crude 

oil, can be contaminated during 

cultivation, transport or processing. 

The reactions cause a dark colouring, 

a rancid taste and an unpleasant 

odour, especially in fish oils. Nutriswiss 

AG, the Swiss market leader for 


Şekil 1: Nutriswiss’in yeni kısa yol damıtma işlemi mikro 

besinleri korur ve omega-3 yağ asitlerinin verimini artırır. 

Fig. 1: Nutriswiss’ new short path distillation process 

preserves micronutrients and increases 

the yield of omega-3 fatty acids. (Copyright: Nutriswiss) 

speciality and organic edible oils, has 

established processes that enable 

high-purity products to be derived 

from both plant and animal sources. 

And, because any high-quality oil 

must also be verifiably pure, modern 

analytical methods are employed to 

detect even the smallest amounts of 

unwanted residue. 

Effective and gentle procedure 

To meet the highest quality values, 

Nutriswiss is constantly investing 

in complementary technologies. 

Since the summer of 2020, they have 

implemented a short-path distillation 

process for raw materials that are 

contaminated to such an extent 

that they would not normally be 

bir şekilde saf olması gerektiğinden, en küçük 

miktarlarda istenmeyen kalıntıları bile tespit etmek 

için modern analitik yöntemler kullanılmaktadır. 

Etkili ve hassas prosedür 

En yüksek kalite değerlerine erişmek için, 

Nutriswiss daima tamamlayıcı teknolojilere yatırım 

yapmaktadır. 2020 yaz döneminden bu yana, 

normalde kullanılamayacak kadar kontamine olan 

ve / veya özellikle katı gereksinimlerin karşılanması 

gerektiğinde kısa yollu bir damıtma işlemi 

uyguladılar (Şekil 1). Kısa kalma süresi nedeniyle, 

termal yük düşük kalır ve trans yağ asitleri veya kloro 

yağ asidi esterleri (3-MCPD) gibi işlem kirleticileri 

oluşmaz. İşlem, hassas doymamış yağ asitleri için 

daha fazla koruma sağlarken serbest yağ asitlerini, 

diğer kirleticileri ve yağın duyusal özelliklerini bozan 

ketonlar ve aldehitler gibi istenmeyen bozunma 

ürünlerini etkin bir şekilde uzaklaştırır. 


15

Şekil 2: Algler, yüksek kaliteli bir DHA kaynağıdır ve 

balık yağına sürdürülebilir bir alternatif olarak kabul edilir. 

Fig. 2: Algae are a high-quality source of DHA and 

are considered to be a sustainable alternative to fish oil. 

(Copyright: 123rf /Akhararat Wathanasing) 

Temel süreç ham madde tedariki 

Ham maddeden bitmiş ürüne kadar, Nutriswiss 

en yüksek kaliteye aday. Dikkatli bir şekilde 

tedarik edilmiş, seçilmiş ve kontrol edilmiş ham 

maddeler bunda esas rolü oynar. Böylelikle, 

mümkün olan en düşük ön kontaminasyon 

seviyelerini sağlamak için, şirket tedarikçilerle 

uzun süredir temas halindedir, bağımsız 

denetçilerle işbirliği yapar ve hammaddeleri 

yabancı maddeler ve ortam oksijeni ile 

temastan koruyan kendi kapalı gıda sınıfı 

kaplarını kullanır. Bebek maması gibi 

uygulamalar için, herhangi bir kirletici 

maddenin varlığını en aza indirmek mutlak bir 

zorunluluktur. Bu nedenle, yasal gerekliliklere 

ek olarak, üreticiler şeffaflık ve kalite için 

tüketici talebini karşılamak için kendi kabul 

standartlarını yükseltiyorlar. 

Özelleştirilmiş karışımlar 

Nutriswiss, resim 2’de görülebileceği, 

yosun yağı gibi trend ürünler de dahil 

olmak üzere hem yerel hem de uluslararası 

pazardaki pek çok yağı saflaştırır (Şekil.2). 

Omega 3’ün, Omega 6 yağ asidine uygun 

bir şekilde ayarlanması ve diğer mikro 

besinlerle desteklenmesi pek çok müşteri 

tarafından yüksek talep görmektedir. Nihai 

karışımlar, kişiye özel özellikler, en yüksek 

derecede saflık ve kesinlikle nötr duyusal 

karakteristikler ikna edicidir. 

usable and/or when particularly strict 

requirements have to be met (Fig. 1). 

Owing to the short residence time, the 

thermal load remains low and no process 

contaminants - such as trans fatty acids 

or chloro fatty acid esters (3-MCPD) - 

are formed. The process offers greater 

protection for the sensitive unsaturated 

fatty acids, while effectively removing 

free fatty acids, other contaminants and 

unwanted degradation products such 

as ketones and aldehydes, which impair 

the oil’s sensory properties. 

Key process raw material sourcing 

From the raw material to the end 

product, Nutriswiss stands for the highest 

quality. Carefully sourced, selected 

and controlled raw materials play an 

essential role. Thus, to ensure the lowest 

possible levels of precontamination, 

the company has longstanding 

contacts with suppliers, cooperates 

with independent inspectors and uses 

its own sealed food-grade containers, 

which protect the raw materials from 

contact with foreign materials and 

ambient oxygen. For applications 

such as infant food, it is an absolute 

imperative to minimise the presence of 

any pollutants. This is why, in addition 

to legal requirements, manufacturers 

are raising their own acceptance 

standards to meet consumer demand 

for transparency and quality. 

Customised blends 

Nutriswiss purifies and modifies a wide 

variety of oils for both domestic and 

international markets, including trendy 

products such as algae oil (Fig. 2). The 

optimal adjustment of the omega-3 to 

omega-6 fatty acid ratio, as well as 

en-richment with other micronutrients, are 

in high demand from many customers. 

The final blends convince with tailormade 

properties, the highest purity and 

absolutely neutral sensory characteristics. 

1 

Grand View Research - Pazar Araştırma Raporu: 

Türe Göre Omega 3 Pazar Büyüklüğü, Paylaşım ve Trend 

Analizi Raporu (EPA, DHA, ALA), Kaynağa Göre (Deniz 

Kaynağı, Bitki Kaynağı), Uygulamaya Göre, Bölgeye Göre 

ve Segment Tahminleri, 2020 - 2027, (2020). 

2 

25 Eylül 2015 tarihli Komisyon Yetkilendirilmiş Yönetmeliği 

(AB) 2016/127; https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/ 

TXT/PDF/?uri=CELEX:32016R0127&from=EN, 

son erişim 8.2.2021. 

1 

Market Research Report by Grand View Research: 

Omega 3 Market Size, Share & Trends Analysis Report 

By Type (EPA, DHA, ALA), By Source (Marine Source, 

Plant Source), By Application, By Region, And Segment 

Forecasts, 2020 – 2027, (2020). 

2 

Commission Delegated Regulation (EU) 2016/127 of 25th 

September 2015; https://eur-lex.europa.eu/legal-content/ 

EN/TXT/PDF/?uri=CELEX:32016R0127&from=EN, 

latest access 8.2.2021. 


Fruve Natural Foods 

kaliteli ve sağlıklı ürünlerin 

saygın kuruluşu 

Fruve Natural Foods, 

an establishment of quality 

and healthy products 

Gücünü güneşten alan Türkiye topraklarında bir lezzet markası 

A brand of deliciousness in Turkey generated its power from the sun 

İzmir’de kurulu olan Mavuk ailesi şirketlerinden 

Fruve Naturals sunduğu ürünlerin kaliteli 

ve sağlıklı olmasını garanti etmek için ürün 

yetiştirilmesinden başlayarak ambalaja kadar 

titiz kontroller ve en iyi seçimleri yapıyor. 

Kalite için müşterilerini temin ettikten sonra 

da uygun fiyatlarla sunması sebebiyle rekabet 

gücü çok yüksek. Firmanın ürün, hizmet 

ve operasyonlarıyla ilgili detayları Yönetim 

Kurulu Başkanı Mehmet Mavuk’a sorduk. 

Fruve’nin kuruluşundan bu yana temel yapı 

taşlarından bahseder misiniz? 

Fruve Naturals firmamız nesillerdir çiftçilik 

yapan Mavuk ailesine aittir. En iyi kalite 

ve adil fiyatlandırmaya güçlü bir şekilde 

inanırız. Günlük operasyonlarımız ve genel 

anlamda üretim sistemlerimiz ürün kalitesi 

ve üretim verimliliğine üzerine kurulmuştur: 

ekim, hasat, ürünlerin işlenmesi, depolama 

ve nakliye. Proses verimliliklerimiz ciddi 

tasarruflara ve müşterilerimizi gerçekten 

memnun eden makul fiyatlara dönüşüyor. 

Ürün çeşitleriniz ve aylık üretim kapasiteniz 

hakkında bilgi verir misiniz? 

Taze meyve ve sebzeleri profesyonel kullanıma 

hazır yarı-mamul ve mamullere dönüştürüyoruz. 

Lokomotif ürünlerimizin başında 

IQF Dondurulmuş Fırında Yarı Kurutulmuş 

Fruve Naturals is a family-owned company 

established in Bergama, Izmir. Fruve makes 

meticulous controls starting with sowing, 

production, packaging and shipping. All 

of which ensure the quality of its products. 

Its competitiveness is due to reasonable 

prices for its top-quality products. We asked 

the details of the company’s products, 

services and operations to its Chairman, 

Mr. Mehmet Mavuk. 

Can you inform us about the milestones of 

Fruve until today? 

As Fruve Naturals, we are 100% wholly owned 

by Mavuk family who has been farmers 

for generations. We are strong believers of 

top quality and fair prices. To this end, our 

operations and systems have been set up 

with a focus on product quality and production 

efficiency: starting with sowing seeds, 

crop harvest, processing and finally shipping. 

Our efficiencies translate into reasonable 

prices that truly delight our customers. 

Can you tell us about your product range 

and monthly production capacity? 

We process fresh fruits and vegetables 

into real ingredients for professional use. 

Our locomotive products are IQF Oven 

Semi Dried Tomato and Cherry Tomato, as 


well as Sun Dried Tomato. For non-tomato 

items, we offer IQF Oven Semi Dried Fig and 

Strawberry as well as Oven Dried Orange, 

Mandarin, Lemon, Grapefruit, Apple, Watermelon 

and Persimmon. 

For packaging, we offer bulk, sealed PE 

bags, doypacks (stand-up pouch) and trays. 

Our annual production volume is 2.250 tons 

of semi-dried tomatoes and 1.500 tons of 

sun-dried tomatoes. 

Many methods are used in the dried fruit and 

vegetable sector to provide high quality and 

uniform products to the consumer. Can you 

tell us about the production process of Fruve 

Naturals products? 

We are strong believers that quality starts 

at the source. Most of the fresh produce 

we process are grown by contract 

farmers. Working hand in hand with them, 

we provide seedlings and initial capital, 

and follow through to harvest. Our agronomists 

accompany all stages of growing, 

provide sound advice when needed, and 

supervise the harvest. 

domates ve çeri domates gelir. Diğer ana 

ürünümüz de Güneşte Kurutulmuş domatestir. 

Domates içermeyen ürünler için ise 

Fırında Tam Kurutulmuş portakal, mandarin, 

limon, greyfurt, elma, karpuz ve cennet 

hurmasıyla birlikte IQF Dondurulmuş Fırında 

Yarı Kurutulmuş incir ve çilektir. 

Paketleme için şu seçenekleri sunuyoruz: 

Dökme, PE torba, Doypack ve tabak. 

Yıllık üretim hacmimiz 2,250 ton Fırında Yarı 

Kurutulmuş domates ve 1,500 ton Gün Kurusu 

domatestir. 

Tüketiciye yüksek kaliteli ve uniform 

ürünler sunmak için kurutulmuş sebze 

meyve sektöründe pek çok yöntem 

kullanılıyor. Fruve Naturals ürünlerinin 

üretim sürecinden bahseder misiniz? 

Kalitenin ilk adımla başladığına sıkı sıkıya 

inanan bir firmayız. İşlediğimiz taze 

ürünlerin ağırlığı sözleşmeli çiftçilerimizce 

yetiştirilmektedir. Onlarla omuz omuza 

çalışıyoruz, fidan ve başlangıç sermayesi 

sağlamakla kalmıyor, hasat bitene kadar 

yanlarında bulunuyoruz. 

Mehmet Mavuk, Chairman of Fruve Natural Foods 


19

Tarım uzmanlarımız ürün yetiştirilirken çiftçilerimize 

eşlik ediyor ve ihtiyaç duyulduğunda 

bilimsel tavsiyelerde bulunur. Tabii 

ki hasadı da denetlerler. Hasat öncesi, 

mahsul numunelerini Maksimum Kalıntı 

Limitlerinin (MRL) testleri için bağımsız 

laboratuvarlara gönderiyoruz. Hasatlarımız 

yalnızca pestisit artıkları ve ağır materyaller 

bulunmadıktan sonra gerçekleşir. 

Ürünlerimizi “Yüksek Risk / Düşük Risk / 

Yüksek Önem” tesisimizde işliyoruz, yani bu 

şu demek: üretim ekipmanımız ve fabrika 

yerleşimimiz çapraz bulaşmayı önlemek 

ve mikroorganizmalardan kaynaklanan 

riskleri en aza indirmek için özel olarak 

tasarlanmış ve inşa edilmiştir. 

Tecrübeli Kalite birimi ekibimiz de ürün 

kalitesini optimum seviyede sağlamak için 

aktif ve etkin bir rol oynuyor. Mikrobiyolojik, 

fiziksel ve organoleptik analizler kendi fabrika 

laboratuvarımızda yapılırken Patojenik 

organizmalar için de akredite dış laboratuvarlarda 

analiz edilmektedir. 

BRC (AA derecesi), Helal, Koşer ve Sedex 

sertifikalarına sahibiz. 

Prior to harvest, we send crop samples to 

independent laboratories for testing of 

Maximum Residue Limits (MRL). Harvest takes 

place only after crops are found clean 

of pesticide residues and heavy metals. 

We process crops inside our High Risk / Low 

Risk / High Care facility, meaning production 

equipment and factory layout are 

specifically designed and built to prevent 

cross contamination and minimize risks 

from microorganisms. 

Our experienced Quality team pulls all 

stops to ensure the top product quality we 

are well-known for. Microbiological, Physical 

and Organoleptic analyses are 

performed on-site at our laboratory, while 

pathogenic microorganisms are tested by 

accredited 3rd party laboratories. 

We are BRC (AA grade), Halal, Kosher and 

Sedex certified. 

What are the main features of your frozen 

and dried products? 

Our products offer convenience for professional 

use; IQF Oven Semi Dried products, 


Dondurulmuş ve kurutulmuş ürünlerinizin 

öne çıkan temel özellikleri nelerdir? 

Ürünlerimiz profesyonel kullanıma kolaylık 

sunar. Fırında Yarı Kurutulmuş, Fırında Tam 

Kurutulmuş ve Güneşte Kurutulmuş ürünlerimizin 

öne çıkan 5 avantajı vardır: 

Eşsiz hijyen: Fırında Yarı Kurutulmuş ve Tam 

Kurutulmuş ürünlerimiz özel tasarlanmış ve 

imal edilmiş endüstriyel fırınlarımızda, ultra 

hijyenik üretim Yüksek Önem tesisimizde kurutulmaktadır. 

Gün Kurusu domateslerimiz 

ise toprakla hiçbir şekilde temas etmeden 

kurumaktır: beton sahamıza plastik kasalar 

dizip, bu kasaların üzerine koyduğumuz 

paslanmaz çelik tepsilerde domateslerimizi 

kurutmaktayız. Olabilecek en hijyenik bu 

kurutma metodunu Türkiye’de uygulayan 

tek firma olmanın da gururu içindeyiz. 

Oven Dried and Sun-Dried products offer 5 

distinct advantages: 

Unparalleled hygiene: For our Semi Dried and 

Oven Dried products, we dry inside ultra-hygienic 

industrial ovens, purpose built for our 

High Care facility. As for our Sun-Dried Tomatoes, 

these are dried on trays above concrete 

pavement. Again, this is an ultra-hygienic 

drying process, and we are the only Turkish 

company to sun dry in this fashion. 

No moisture migration: Semi Dried, Oven 

Dried and Sun-Dried ingredients have 

the correct moisture levels to ensure zero 

moisture migration into dough, batter or 

bread when used in baking applications. 

Furthermore, bake time is cut drastically 

as our ingredients have radically less moisture 

compared to fresh ingredients and 

frozen from fresh ingredients. 

Concentration of natural sugars: During 

drying moisture is removed from the fruit / 

vegetable but the natural sugars remain 

unchanged. Which means that wonderful 

fruit/vegetable taste is more pronounced, 

without any added sugar. In fact, many 

first-time users are surprised by how tasty 

our products despite no added sugar. 

Nem geçişi yok: Pasta, hamur işi ve fırıncılık 

uygulamalarında kullanılan malzemelerin 

nem oranları çok büyük önem arz eder. Bizim 

Fırında Yarı Kurutulmuş, Tam Kurutulmuş 

ve Güneşte Kurutulmuş ürünlerimiz hiçbir şekilde 

son ürüne nem geçişi yapmaz, pişirme 

süresi önemli ölçüde azaltır. 

Doğal şekerlerin yoğunlaşması: Kurutma 

sırasında meyve ve sebze nemini kaybeder 

fakat içindeki doğal şekerler aynı seviyede 

kalır. Yani o harika meyve ve sebze lezzetleri 

daha yoğun ve belirgin hale gelir, şeker 

eklenmeksizin daha tatlı olur. 

Taze gibi tatlar: Tazeden dondurulmuş ürünler 

çözüldüğünde orijinal tatlarından çok 

uzak bir ürünle karşılaşırız, buzlar çözülürken 

meyvelerin özsuları içinde bulundukları 

kapta kalır. Bizim Gün Kurusu, Fırında Yarı 

Kurutulmuş ve Tam Kurutulmuş ürünlerimizin 

özsuları akmaz, özü içinde kaldığı için gerçek 

haline eş değer doku ve tat olur. 

%100 Doğal: Fırında Yarı Kurutulmuş ve Tam 

Kurutulmuş ürünlerimiz tamamen doğaldır, 

etiketin içindekiler kısmında sadece tek bir 

içerik görürsünüz: meyve veya sebze. Koruyucu, 

kimyasal, şeker ve tatlandırıcı içermezler. 

Gün Kurusu domatesimiz de ise domates 

dışında sadece tuz vardır. Tuz ise kadim çağlardan 

beri kullanılan doğal ve kıymetli bir 

içeriktir. Kullandığımız tuz oranı da Türkiye ve 

uluslararası mevzuata uygun seviyelerdedir. 


21

İhracat çalışmalarınız ne yönde ilerliyor? 

Mevcut pazarlarınız nelerdir? Fruve 

Naturals ürünlerine hangi coğrafyalardan 

yoğun bir ilgi var diyebiliriz? 

HORECA sektörleri oldukça gelişmiş, 

tüketime hazır gıda alışkanlıklarına 

sahip olan ülkeler ürünlerimize yoğun 

ilgi gösteriyorlar. Çoğunlukla Avrupa 

ülkeleri, Birleşik Krallık, Amerika, Kanada, 

Güney Kore, Singapur ve Avustralya’ya 

ihracat yapıyoruz. 

Ürünleriniz 2020 yılında yurt içi ve yurt 

dışında nasıl bir performans sergiledi? 

2020 yılında en çok talep gören 

ürününüz neydi? 

Hepimizin bildiği gibi sağlıklı ürünlere 

olan ilgi 2020 yılında oldukça fazlaydı. 

Bu artan talebe karşı hazırlıydık. 

Portakal, mandalina, elma, cennet 

hurması, karpuz, kabak gibi Fırında 

Tam Kurutulmuş ürünlerimizle birlikte 

meyve çayı setlerimizle de oldukça 

başarılı bir yılı geride bıraktık. 

İş ortaklarımız ve müşterilerimize her 

zaman şu öneride bulunuyoruz. Yağda 

kızartılmış abur cuburlar, atıştırmalıklar 

ve şekerlemeler yerine sağlıklı 

alternatifleri düşünmeliyiz. Tatlı kriziniz 

tuttuğunda veya tuzlu bir şeyler yemek 

istediğinizde 100% doğal, şeker ilavesiz 

ürünlerimizi tercih edebilirsiniz. Doğal 

meyvelerin nasıl bu kadar şekerli olabilecekleri 

sizi de şaşırtacaktır. 

Covid-19 salgını sağlıklı gıda ve 

organik ürünlere olan talebi arttırdı. 

Pek çok firma sağlığı temel alarak ürün 

gruplarını çeşitlendirmeye başladı. 

2021 yılında firmanız bünyesinde 

gerçekleşecek yeni bir yatırım veya 

yeni ürünler piyasaya sürmek gibi 

düşünceleriniz var mı? 

Covid-19 pandemi süresince, işletmeden 

tüketiciye e-ticaret alışkanlıkları 

patlama gösterdi. Perakende ölçülü 

paketlerde Fırında Tam Kurutulmuş 

ve Gün Kurusu ürünlerimizle biz de bu 

trend de yerimizi aldık. Bir takım sanal 

marketlerde ürünlerimizi halkımızın 

beğenilerine sunuyoruz. Chef Ready ® , 

Sol Delight ® ve Nature-Licious ® markalarımız 

altında ürünlerimizi kolayca 

online platformlarda bulabilirsiniz. Aynı 

şekilde, bazı firmalarla da fason üretim 

anlaşması yaptık, bu şekilde de gene 

ürünlerimize ulaşabilirsiniz. 

Tastes like fresh: Unlike frozen from fresh, our dried 

ingredients taste pretty darn close to how fresh 

produce tastes. Whereas the juices of defrosted 

produce seep into whatever container they are in, 

Sun-Dried, Oven Dried and defrosted Semi Dried 

ingredients do not have any running juices. This retention 

of juices ensures fresh-like texture and taste. 

100% Natural: Semi Dried and Oven Dried ingredients 

are 100% natural, single ingredient and 

vegan; containing no e-numbers, no preservatives, 

no chemicals, no added sugar and no sweeteners. 

Our Sun-Dried product is an exception, other than 

tomato there is only one other ingredient: salt, which 

is in fact an age-old natural preservative. 

What about your export activities? What are 

your current markets? Which countries do Fruve 

Naturals products are demanded? 

Countries with highly developed HORECA sectors 

and convenience foods consumption show 

strong interest in our products. We export mainly 

to EU countries, UK, USA, Canada, South Korea, 

Singapore and Australia. 

How did your products perform in 2020 at home 

and abroad? What was your most demanded 

product in 2020? 

Demand for healthy foods was very strong in 2020, 

as we all know. We were well positioned for this 

increased demand. Our Oven Dried chips such as 

Orange, Mandarin, Apple, Persimmon, Watermelon, 

Zucchini, as well as our Fruit Tea Sets were successful. 

We always tell our partners and customers, 

swap fat-laden fried snacks and sugar-infused 

candies with our Oven Dried Fruit and Vegetable 

Chips. They are 100% natural with no added sugar 

but are guaranteed to satisfy your cravings. 

The Covid-19 outbreak has increased the 

demand for healthy food and organic products. 

Many companies started to diversify their product 

groups based on health. Do you have any 

thoughts about a new investment or launching 

new products in your company in 2021? 

During Covid-19 pandemic, internet B2C shopping 

has just exploded. We took part in this trend 

by introducing our Oven Dried and Sun-Dried 

products in retail sized doypacks (stand-up pouches) 

and selling these in e-marketplaces. You can 

easily find our products sold under Chef Ready ® , 

Sol Delight ® and Nature-Licious ® brands in various 

online platforms. We have since made private 

labeling deals with other market players, whereby 

we pack our products under their brands. 


Nuts’all efsanesi! 

Nuts’all in a nutshell! 

Çıkış noktası sağlıklı ürünler olan Nuts’all, kısa 

sürede yurt içi ve yurt dışında damaklarda 

tiryakilik başarısına erişti. Firmanın başarısının 

sırrını öğrenmek için genel müdür Merve 

Ülker ile özel bir röportaj gerçekleştirdik. 

Nuts’all’ın kuruluş hikâyesi ve temel yapı 

taşlarından bahseder misiniz? 

Nuts’all, 2018 yılında kurucumuzun, sağlıklı ürün 

pazarındaki eksikleri görmesi üzerine geliştirdiği 

ürünlerle faaliyete başladı. Doğal ve organik 

olarak tanımlanan birçok ürünün, içerik bilgileri 

incelendiğinde bu nitelikleri gerçekte taşımaması 

nedeniyle, yaptığı ham madde araştırmaları 

sonucunda temiz, ilaçsız ve aflatoksinsiz 

ham madde tedariği sağlayarak, herkesin 

ulaşabileceği “gerçek gıda” içeriğine sahip 

ürünlerin reçeteleri oluşturuldu ve üretildi. 

Firmanızı birkaç kelimeyle nasıl tanımlarsınız? 

Yerli, doğal tarım ile üretilen ham maddelerin 

kullanılarak üretildiği her yaş 

grubunun güvenle tüketebileceği, katkısız 

ve rafine şekersiz; fıstık, fındık ve badem 

ezmesi üretimi yapıyoruz. 

Nuts’all, whose starting point was healthy 

products, achieved a great success in being 

addicted to the palate in a short time. 

To learn the factors behind this success, we 

conducted an exclusive interview with Merve 

Ülker, general manager of the company. 

Could you tell us about Nuts’all’s foundation 

story and its main milestones? 

Our company was established in 2018 to 

produce the products developed by our 

founder after seeing the shortcomings in the 

healthy product market. Since many products 

that are defined as natural and organic 

do not have these qualities when their content 

information is examined, as a result of 

the raw material researches, the prescriptions 

of the products with “real food” content 

that everyone can reach were prepared 

and produced by supplying clean, drugfree 

and aflatoxin-free raw materials. 

How would you define and describe your 

company briefly? 

It produces additive-free, refined sugar-free, 


peanuts, hazelnuts and almond butter, 

which can be safely consumed by all 

age groups, by using local, natural agriculture-produced 

raw materials. 

What does your product range include 

and what is your production capacity? 

We produce more than twenty kinds of 

peanut butter, hazelnut butter and almond 

butter. 50 tons and more products 

can be produced per month. 

How are your export 

operations? Where do 

you mainly ship and 

which countries 

consume Nuts’all 

products most? 

We have exported 

to Chile, Russia 

and Germany so 

far. We have an 

export plan to certain 

countries in the 

Middle East, America 

and Europe in 2021. 

How did your products perform 

in domestic and foreign markets in 2020? 

Covit-19 has increased interest in natural 

and additive-free products, and the 

demand for our products has also 

increased. Consumers started to care 

about their health and preferred the 

products of producers that produce 

more natural products. This led to the 

expansion of the market we are in. 

The Covid-19 outbreak has increased 

the demand for healthy food 

products. Many companies 

started to diversify 

their product groups 

based on health. 

Do you have any 

thoughts about a 

new investment 

or launching new 

products in your 

company in 2021? 

Currently, our 

product range is 

much more than our 

domestic and fore- 

Ürün çeşitleriniz ve aylık 

üretim kapasiteniz 

hakkında bilgi verir 

misiniz? 

Aktif olarak yirmiden 

fazla yer 

fıstığı ezmesi çeşidi, 

fındık ezmesi 

ve badem ezmesi 

üretimimiz bulunmaktadır. 

Aylık 50 

ton ve üzerinde üretim 

kapasitesine sahibiz. 


Mevcut pazarlarınız nelerdir? Hangi 

ülkelerde Nuts’all ürünlerine yoğun bir 

ilgi var diyebiliriz? 

Şu ana kadar Şili, Rusya, Almanya’ya 

ihracatımız oldu. 2021 yılında Orta 

Doğu, Amerika ve Avrupa’da belli ülkelere 

ihracat planımız var. 



Covit-19 etkileri nedeniyle, doğal 

ve katkısız ürünlere olan 

talebin artmasından dolayı 

ürünlerimize olan 

talepte de artış oldu. 

Covid-19 salgını 

sağlıklı gıda 

ürünlerine olan 

talebi arttırdı. Pek 

çok firma sağlığı 

temel alarak 

ürün gruplarını 

çeşitlendirmeye 

başladı. 2021 yılında 

firmanız bünyesinde 

gerçekleşecek yeni bir yatırım 

veya yeni ürünler piyasaya sürmek gibi 

düşünceleriniz var mı? 

Şu anda ürün çeşitliğimiz, yerli ve yabancı 

rakiplerimizden oldukça fazla. 

Hemen herkese hitap eden bu ürünlerin 

pazarlama faaliyetlerine ağırlık 

vermeyi hedefliyoruz. 

Orta Doğu bölgesinde en çok ilgi gören 

ürünleriniz nelerdir? 

Hurmalı yer fıstığı ezmesi, Keçiboynuzlu yer 

fıstığı ezmesi, Ballı yer fıstığı ezmesi, Mesir 


25

Macunlu ve ATOM yer fıstığı ezmesi, Sade 

yer fıstığı ezmesi, Ballı fındık ve Ballı Badem 

ürünlerimiz çok talep görmektedir. 

2020 yılında satışınızda / ihracatınızda en 

çok paya sahip olan ürünleriniz nelerdi? 

Sade, Hurmalı, Ballı, Keçiboynuzlu Fıstık ezmesi, 

Ballı Fındık ve Ballı Badem en çok paya sahipti. 

Röportajda eklemek veya öne çıkarmak 

istediğiniz nelerdir? 

Önümüzdeki dönem, bitki bazlı beslenme ve 

doğal beslenmedeki farkındalıkların artacağına 

inanıyoruz. Firma olarak, ham madde 

kalitemizden hiç taviz vermeden, tüketicilerin 

güvenle yiyebileceği, sağlıklı, doğal ürünler 

üretmeye devam edeceğiz. Sürdürülebilir 

tarım faaliyetlerinin artması, besin değeri 

yüksek ürünlerin üretilmesi artan dünya 

nüfusu için çok büyük önem taşıyor. Gıda 

ürünlerinin içeriğinin, tamamen doğadan 

gelen ham maddelerden oluşması öncelikle 

çocuklarımızın sonra bizlerin sağlığı için çok 

önemli. Biz, kendi yemediğimiz hiçbir şeyi 

üretmeme felsefemizi ilk günden bu yana 

koruyarak yol aldık ve gıda konusunda artan 

farkındalığı da her zaman destekleyerek 

üretimlerimize devam edeceğiz. 

ign competitors. We aim to focus on the 

marketing activities of these products that 

appeal to almost everyone. 

What are your most popular products in the 

Middle East region? 

Our products such as Peanut Butter with 

Date, Peanut Butter with Carob, Peanut Butter 

with Honey, Mesir Paste and ATOM Peanut 

Butter, Plain Peanut Butter, Honey Hazelnut 

and Honey Almond products are in demand. 

What were your products that had the most 

share in your sales/exports in 2020? 

Plain, Date, Honey, Carob Peanut Butter, 

Honey Hazelnut and Honey Almond. 

What do you want to include or highlight in 

the interview? 

We believe that awareness in plant-based 

and natural nutrition will increase in the coming 

years. As a company, we will continue 

to produce healthy and natural products 

that consumers can safely eat without 

compromising our raw material quality. The 

increase in sustainable agricultural activities 

and the production of high nutritional value 

products have great importance for the 

increasing world population. It is very important 

for the health of our children first and 

then for us that the content of food products 

consists of raw materials completely from 

nature. We have progressed by preserving 

our philosophy of” not producing anything 

we do not eat” from the first day, and we will 

continue our production by always supporting 

the increasing awareness about food. 


Dovido vitamin deposu 

doğal ürünler sunuyor 

Dovido offers vitamin-packed 

natural products! 

Doğal vitamin deposu ürünleriyle bilinen 

Dovido markası kuru meyvede sağlığı 

destekliyor. Geleneksel ve tropikal 

ürünleriyle geniş bir yelpazeye sahip olan 

firmanın başarı hikayesini kurucu ortak 

Melih Temel’e sorduk. 

Temel Gıda Türkiye’nin köklü gıda firmaları 

arasındadır. Temel Gıda bünyesinde doğmuş 

bir marka olan Dovido’nun kuruluş hikâyesi 

ve temel yapı taşlarından bahseder misiniz? 

Dovido markasını yaratma düşüncesi ilk 

olarak 2013 senesinin son çeyreğinde 

oluşum gösterdi. Markamızın rafına çıktığı 

ilk ulusal market zincirinin “Bize kendi 

markanız ile ürün gönderin” demesi aslına 

bakarsanız bu süreci başlattı. Yeni bir 

marka, yeni bir kimlik oluşturarak bu sürece 

başlamak istedik ve ilk olarak 2014 yılının 

şubat ayında rafta yerimizi Kuru Üzüm ile 

birlikte aldık. Böylelikle Dovido markasını 

tüketiciyle buluşturmuş olduk. 

The Dovido brand, known for its natural 

products all sources of vitamin, supports 

health in dried fruits. We asked the founding 

partner Melih Temel about the success story 

of the company, which has a wide range of 

traditional and tropical products. 

Temel Gıda is one of Turkey’s oldest food 

companies. Dovido, likewise, is one of 

its many brand names. How did Dovido 

come into being? 

Dovido was conceptually born towards 

the end of 2013. Turkey’s first national 

supermarket chain had encouraged us to 

offer them a product that had our own label 

on it. We decided to start from scratch: a 

new brand, a new identity. We launched 

Dovido raisins in February of 2014, and before 

long found ourselves in on store shelves and 

in consumers’ hands across the country. 

Does the word Dovido carry any particular 

meaning? 

Allow me to explain how we came up with 

the name in the first place. Dovido, you 

could say, is the result of a ton of research 

on the part of our agency. We wanted a 

name that would be catchy, that would 

pique people’s curiosity, and that everyone 

could easily pronounce. Our team ended up 

suggesting an abbreviation of three [Turkish] 


words, “Doğal Vitamin Deposu.” The product 

is dried fruit. The name reflects that it hails 

from nature and is packed with vitamins. We 

liked it and stuck with it, hence Dovido. 

Dovido stands out in that symbolizes 

modernity and health. How would you sum 

it up in a nutshell? 

Our industry and consumers alike want 

organic dried fruit. Dovido is exactly what 

its name suggests: all-natural and vitaminpacked. 

It doesn’t contain any preservatives 

or added sugar whatsoever. Dried fruit is 

natural sugar. We want to convey to our 

customers just how important and how 

special dried fruit is. To answer your question, 

Dovido is the new name in dried fruit, a 

healthy, organic snack rich in vitamins. 

How many Dovido products are there? What 

is your monthly production capacity like? 

We began with raisins. Now, we offer 

thirteen products. Some of the fruit is 

locally grown, i.e., grapes, apricots, 

and figs. Others come from abroad, i.e. 

pineapples, mangoes, and papayas. 

Dovido’nun anlamı nedir? 

Aslında öncelikle Dovido isminin yaratım 

sürecinden bahsetmek gerekir. Sürece 

başladığımız ilk günden bugüne, tüm 

çalışmalarımızı gerçekleştiren ajansımızın 

keşfidir Dovido. Marka isminin akılda kalıcı, 

merak uyandırıcı ve tüketicinin kolay 

benimseyeceği bir fonetiğe sahip olmasını 

istiyorduk. Bu kriterleri dikkate alarak 

çalışma yapan ajansımız; kuru meyvenin 

doğallığından ve vitamin kaynağı 

oluşundan esinlenerek buldukları “Doğal 

Vitamin Deposu” söyleminin kısaltması olan 

Dovido ismini önerdiler. Biz de bu isme çok 

ısındık ve sevdik. Böylelikle marka adımızı 

Dovido olarak belirledik. 

Dovido; modern, özgün ve sağlığa önem 

veren bir kimlik taşıyor. Siz markanızı birkaç 

kelimeyle nasıl tanımlarsınız? 

Hizmet verdiğimiz sektör gereği 

tüketicilerin kuru meyvede aradığı en 

önemli özellik doğallık. Dovido, isminin 

açılımında da olduğu gibi tam bir Doğal 

Vitamin Deposu. Çünkü içerisinde 

katkı maddesi, koruyucu ya da ilave 

şeker barındırmıyor. Biliyorsunuz ki kuru 

meyvenin kendisi zaten doğal şeker. 

Tüketicilerimize de kuru meyvenin önemini 

ve değerini anlatmaya çalışıyoruz. Bunu 

yaparken de Dovido’yu Kuru Meyvenin 

Yeni Adı, Doğal Vitamin Deposu ve Sağlıklı 

Atıştırmalık söylemleriyle tanımlıyoruz. 

Ürün çeşitleriniz ve aylık üretim kapasiteniz 


İlk kuru üzüm ile başladığımız yolumuza 

şu anda 13 farklı ürün çeşidi ile devam 

ediyoruz. Üzüm, Kayısı, İncir gibi ülkemizde 

yetişen ürünlerden ananas, mango 

ve papayaya kadar geniş bir yelpaze 

oluşturduk kendimize. 1993 senesinde 

üretime başladığımız tesisimizi yıllar 

içerisinde kalite ve teknoloji bakımından 

geliştirdik, Türkiye’de ve Avrupa’da önemli 

firmalara ana tedarikçilik yapar duruma 

getirdik. Günden güne geliştirmeye de 

devam ettiğimiz tesisimiz zamanla BRC ve 

IFS standartlarında, yıllık 25.000 ton üretim 

yapan bir tesis halini aldı. 

Kuru meyve sektöründe geniş ürün çeşitleri 

olan bir markasınız. Türkiye’de ve dünyada 


29

u kadar ürün 

çeşidini tek 

çatı altında 

bulmak kolay 

değil. Üretim 

aşamalarınızdan 

ve kurutma 

tekniklerinizden 

bahseder 

misiniz? 

Daha önce 

de söylediğim 

gibi biz bu yola sadece kuru üzüm ile 

başladık ve bugüne geldiğimizde ürün 

çeşitliğimizi arttırdık. Hedefimiz en iyi ve 

kaliteli ürünü tüketiciyle buluşturabilmek. 

Standartlarımız gereği üretim ve kalite 

ekibimiz detaylı bir çalışma yürütüyor. 

Anlaşmalı çiftçilerimiz tarafından hasat 

mevsiminde dalından toplanan meyveleri, 

güneş altında doğal kurutma yöntemi 

uygulayarak işliyoruz. Böylelikle meyvelerin 

ilk günkü lezzetini hiç kaybetmiyoruz. 


Mevcut pazarlarınız nelerdir? Hangi 

ülkelerde Dovido ürünlerine yoğun bir ilgi 

var diyebiliriz? 

Dovido’nun ihracat çalışmaları 2020 

yılının ikinci yarısı itibariyle başladı. 

Dünya genelinde pandemi koşullarından 

dolayı yaşanan karantina engeli ve yeni 

bir marka olmamıza rağmen Avrupa 

pazarına ve İskandinav ülkelerine çok 

hızlı bir şekilde girdik. Dovido markalı 

ürünlerimiz ile yurt dışında market 

raflarında yer almak ve ürünlerimizin 

çok beğenilmesi bizi oldukça memnun 

etti. Aynı motivasyon ile Uzak Doğu ve 

Amerika pazarı ile ilgili de çalışmalarımıza 

da devam ediyoruz. Özellikle gelişmiş 

ülkelerde kuru meyve tüketim alışkanlığının 

yüksek olması ile hedef pazarımızı doğru 

seçtiğimize inanıyoruz. Ürünlerimizin 

ambalaj tasarımlarının göz alıcı olması, 

ürün kalitemizin yüksek olması ve ihracat 

ekibimizin verimli çalışmaları ile ilk kez 

girdiğimiz pazarlarda çok hızlı ilerleme 

kaydediyoruz. 

Our factory dates back to 1993. We’ve 

upgraded it over the years, and in doing so 

have done a lot to refine our quality. We’ve 

become the principal supplier for many a 

company across Turkey and Europe. We 

produce 25,000 tones of dried fruit every 

year at BRC and IFS standards. 

You happen to be one of the most 

diversified brand names in the dried fruit 

sector today. There aren’t many like you 

here in Turkey or anywhere else for that 

matter. How do you make dried fruit? 

As I’d mentioned a bit earlier, we began 

with raisins and then gradually built 

ourselves up from there. We have one goal: 

to offer customers the best dried fruit that 

money can buy. We conduct exhaustive 

research to keep both our production and 

quality standards high. We work closely with 

farmers who harvest the fruit right off the 

vine, and then leave it under the sun to try. 

That way the fruit retains its original flavour. 

How are exports coming along? Where do 

you export to? Which countries dig Dovido? 

Dovido’s export operations started as of 

the second half of 2020. Although we are 

a new brand and the quarantine barrier 

experienced due to pandemic conditions 

worldwide, we have entered the European 

market and Scandinavian countries very 

quickly. We are very pleased to be on the 

market shelves abroad with our Dovido 

branded products and our products 

are highly appreciated. With the same 

motivation, we continue to work on the Far 

East and the American market. We believe 

that we have chosen our target market 

correctly, especially in developed countries 

with a high consumption of dried fruits. With 

the eye-catching packaging designs of our 

products, the high quality of our products 

and the efficient work of our export team, 

we are making rapid progress in the 

markets we entered for the first time. 



2020 senesi herkes için kötü bir sene 

oldu. Ticaret dünya üzerinde sınırlandığı 

için ister istemez her sektör ufak da olsa 

etkilendi. Ancak perakende bu noktada 

en az etkilenen sektör oldu diyebilirim. 

Kendi performansımızı değerlendirecek 

olursak 2020 yılında beklentilerimizi ve 

hedeflerimizi yakaladık ve her şeye 

rağmen iyi bir yıl geçirmeyi başardık. 


Covid-19 salgını sağlıklı gıda ürünlerine 

olan talebi arttırdı. Pek çok firma sağlığı 

temel alarak ürün gruplarını çeşitlendirmeye 

başladı. Veganlara ya da glüten intoleransına 

sahip olan kişilere özel hazırlanmış ürünler 

sektörde daha sık görülmeye başladı. 2021 

yılında firmanız bünyesinde gerçekleşecek 

yeni bir yatırım veya yeni ürünler piyasaya 

sürmek gibi düşünceleriniz var mı? 

Tüm dünyada yaşanan pandemi insanların 

tüketim alışkanlıklarını değiştirmesine 

de neden oldu. Tüketiciler bu noktada 

sağlıklı ve doğal ürünlere yönelirken hazır 

gıdalardan uzaklaşmaya başladı. Bizler de 

yaşanan bu değişiklik ve gelişmelere uyum 

sağlamak, kendimizi de işin içerisine dâhil 

etmek için ürün çeşitliliğimizi arttırmaya 

yönelik çalışmalar sürdürüyoruz. Birkaç yeni 

projemiz var. Bunlar üzerinde gerek ambalaj 

gerekse ürün çalışmalarımız devam ediyor. 

Hedefimiz 2021 yılının 3. çeyreği gibi pazara 

yeni ürünler sunabilmek. 

Kurutulmuş meyve sektöründe Türkiye ve 

yurt dışında markanızı görmek istediğiniz 

konumu nasıl tanımlarsınız? 

İnsanın kendi markasını belli noktalarda 

görmesi gerçekten çok değerli bir durum. 

Tabi önemli işler yapmak istiyoruz fakat bu 

hedefleri belli bir noktada sınırlamak doğru 

değil. Bizim hedefimiz tüketicilere en doğru 

ürünü en uygun fiyatla buluşturmak. 

Röportajda eklemek veya öne çıkarmak 

istediğiniz nelerdir? 

2020 yılı iyisiyle kötüsüyle geride bıraktığımız 

bir yıl oldu. Tüm dünyada yaşanan pandemi 

şartları ise bize şunu gösterdi. Sağlıklı yaşama, 

dolayısıyla sağlıklı gıdaya artan talep kuru 

meyve sektörünün değerini arttırdı. 2021 

yılında da bu trendin yükselerek gelişeceğini 

düşünüyorum. Bizler de Dovido markası ile 

bu sektörde yer almaktan büyük mutluluk 

duyuyor, her geçen gün daha çok tüketiciye 

ulaşmayı hedefliyoruz. Benimsediğimiz bu 

vizyon, bilinç ve sorumluluk neticesinde ise 

Türkiye’deki mevcut konumumuzu daha da 

güçlendirmeyi, dünya pazarında ise adından 

söz ettirir bir marka konumuna gelmeyi 

planlıyoruz. 2021 yılında planlanan tüm 

hedeflerin %100 gerçekleşmesi; daha sağlıklı, 

başarılı ve bol kazançlı bir yıl olması ümidiyle... 

How did your products fair this past year 

(2020) both at home and abroad? 

2020 was a rotten year for everyone. 

Commercially speaking, there wasn’t a 

single sector that was left unscathed to one 

degree or another. The least hit would have 

had to have been retail, however. In terms 

of our own performance, I’d we met all of 

our expectations and goals for 2020. We 

did well considering the circumstances. 

COVID-19 led to a spike in people buying 

health food. Many a company have taken 

it upon themselves to offer more health 

foods. We’re also beginning to see more 

products that cater to vegans and those 

with gluten intolerance. Do you have 

any new products or investments up your 

sleeve this year (2021)? 

The pandemic has altered virtually 

everyone’s consumption habits. Consumers 

want healthy organic products rather than 

processed food. We are currently trying to 

find ways to be apart from that and branch 

ourselves out. We have a number of new 

projects in store, one of which focuses on 

packaging, and the other on unveiling 

new products in the fall. 

Where do want to see yourselves 

both at home and internationally 

in the dried fruit sector? 

It is wonderful to be able to see how far 

one’s own brand has come. We want to 

do great things, and we shouldn’t limit 

ourselves either. That said, we have one 

goal: to offer customers the right product 

at an unbeatable price. 

Do you have any last words? 

Let’s leave 2020 and all of the negativity 

that went with it behind us. The pandemic 

has taught us something: people’s quest 

for to lead healthier lives and eat better 

as made the dried fruit sector all the more 

valuable. We’re delighted that Dovido is a 

part of that. We’re doing all that we can to 

reach out to more people. Our vision, our 

experience, and our sense of duty drive 

us to want to strengthen our presence 

in Turkey and put ourselves on the world 

map. Here’s to a healthier, more successful 

2021, and to hopefully nailing all our goals! 


Where the World 

of Food Meets 

Gıda Dünyasının 

Türkiye Bulusması 

29 th International Food Products & Processing 

Technologies Exhibition 

29. Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı 

9 - 12 September / Eylül 2021 

TUYAP Fair Convention and Congress Center ISTANBUL 

TÜYAP FUAR ve KONGRE MERKEZİ İSTANBUL 

Supporters / Destekleyenler 

In Cooperation with / Isbirligiyle

İhracatçı, yeni normalde 

yeni yurt dışı pazarlama 

faaliyetleri ile desteklenecek 

Exporters to be subsidized 

for new marketing campaigns, 

a requirement of the new normal 

Cumhurbaşkanlığınca Resmi Gazete’de yayınlanan 3462 ve 3663 sayılı 

kararlarla UR-GE projelerinde yer alan firmaların düzenleyeceği sektörel 

sanal ticaret heyeti organizasyonları destek kapsamına alınırken, hedef ülkelerde, 

hedef sektörlerin katılacağı fuarlardaki destek oranı yüzde 75’e çıkarıldı. 

Turkish Presidency promulgates two decrees, 3462 and 3663, 

at the Official Gazette, allowing companies within the scope of the Development 

of International Competition (UR-GE) to be subsidized for their virtual trade 

fair organizations for which the subsidy ratio for fairs held by or participated 

in target industries in target countries are now raised up to 75%. 

İhracata çifte destek geldi. Ticaret Bakanlığınca 

desteklenen Uluslararası Rekabetçiliğin 

Geliştirilmesinin Desteklenmesi 

(UR-GE) projelerinde KOBİ’lere ihracat 

odaklı daha geniş bir çalışma alanı sağlanması 

amacıyla adım atıldı. 

“Sanal yurt dışı pazarlama faaliyeti” başlığı 

altında UR-GE projeleri kapsamında 

ihtiyaç analizi, eğitim veya danışmanlık 

faaliyetlerine katılan şirketlere yönelik 

olarak iş birliği kuruluşunca ve Bakanlık 

koordinasyonunda sanal yurt dışı pazarlama 

faaliyeti düzenlenebilecek. 

Two support mechanisms have been put 

into effect by the Ministry of Trade to support 

exporters to efficiently develop their 

business within the scope of UR-GE, aiming 

to help small and medium scale companies 

to focus more on export. 

International virtual marketing activities 

will be implemented by the coordinating 

organization under the supervision of the 

relevant ministry for companies that have 

taken part in activities such as needs 

analysis, training and consultancy held 

within the scope of UR-GE projects which 


have failed physical visits and contacts to 

be organized all through past year. Virtual 

Trade Delegations were not within the 

coverage of the subsidy, either. 

7 UR-GE projects underway at Aegean 

Exporters’ Association (EIB) 

Reminding the fact that 7 UR-GE projects 

are underway, Jak Eskinazi, the coordinating 

chairman at EIB says they have not 

been able to organize sectoral trade visits 

with delegations in countries specified as 

‘target markets’ within the scope of UR-GE 

for a year and that companies involved 

in 7 UR-GE projects have now the opportunity 

to enjoy the benefits of what virtual 

marketing offers. Summarizing the details 

of the Presidential Decree, Mr Eskinazi 

adds that 75% of the costs of max 10 virtual 

international marketing attempts and up 

Ticaret Bakanlığınca desteklenen Uluslararası 

Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin 

Desteklenmesi (UR-GE) projelerinde 

pandemi nedeniyle fiziki sektörel ticaret 

heyetleri 1 yıldır yapılamıyordu. UR-GE 

Projeleri kapsamındaki firmaların düzenlediği 

Sanal Ticaret Heyetleri de destek 

kapsamında değildi. 

EİB’de 7 UR-GE Projesi devam ediyor 

Ege İhracatçı Birlikleri bünyesinde 7 tane 

devam eden UR-GE Projesi olduğu bilgisini 

veren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör 

Başkanı Jak Eskinazi, yaklaşık 1 yıldır bu 

UR-GE Projeleri kapsamında hedef pazar 

olarak belirlenen ülkelere yönelik sektörel 

ticaret heyeti düzenlenemediğini, son düzenlemeyle 

7 UR-GE Projesindeki firmaların 

sanal pazarlamanın nimetlerinden yararlanabilir 

konuma geldiklerini söyledi. 


35

Cumhurbaşkanlığı kararının detaylarını özetleyen 

Eskinazi, “Azami 10 sanal yurt dışı pazarlama 

faaliyetinin giderleri yüzde 75 ve faaliyet başına 

50 bin dolara kadar desteklenecek. EİB olarak 

dijital pazarlama 2021 yılında yoğunlaştığımız 

konuların başında geliyordu. 7 UR-GE Projemizde 

dijital pazarlamaya yoğunlaşacağız. 15 

milyar dolar ihracat hedefimize bu sayede daha 

kolay ulaşacağız,” dedi. 

Fuarlara katılım da ilave destek alacak 

30 Ocak 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 

3463 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararıyla hedef 

ülkelerde, hedef sektörler tarafından düzenlenecek 

fuar katılımları yüzde 75’e kadar devlet 

desteği almaya hak kazandı. 

Resmi Gazete’de yayınlanan 3463 sayılı Cumhurbaşkanlığı 

kararının “İhracat Ana Planı”nda 

hedef sektörler olarak belirlenen “otomotiv, 

makine, elektrik-elektronik, gıda ve kimya” sektörlerinin 

ihracat odaklı faaliyetlerini daha da güçlü 

şekilde destekleme vizyonunu esas aldığının altını 

çizen EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, bu 5 

sektörde faaliyet gösteren ihracatçıların 2021 yılı 

için hedef ülke olarak belirlenen ABD, Brezilya, 

Çin, Etiyopya, Fas, Güney Afrika, Güney Kore, Hindistan, 

Irak, İngiltere, Japonya, Kenya, Malezya, 

Meksika, Özbekistan, Rusya ve Şili’de katıldıkları 

yurt dışı fuarlar, iştirak ettikleri sektörel ticaret heyetleri, 

ticaret yapmak amacıyla açtıkları çeşitli 

birimlerin kira ödemesi ve tanıtım ile marka tescil 

giderlerine Ticaret Bakanlığınca sağlanmakta 

olan ilave destek oranları 5’er puan daha artırılacağını 

ve daha önce yüzde 70 olarak uygulanan 

desteğin yüzde 75’e çıkarıldığını sözlerine ekledi. 

Resmi Gazete’de yayınlanan 3463 sayılı Cumhurbaşkanlığı 

kararına göre; sektörel ticaret 

heyeti programları, yurt dışı birim marka ve 

tanıtım desteği, belirlenen hedef ülkelere 

hedef sektörlerde olması durumunda olması 

durumunda 15 puan artırılacak. 

TİM veya TOBB tarafından kurulan Türkiye Ticaret 

Merkezlerine ilişkin destek oranı ise belirlenen 

hedef ülkelere hedef sektörlerde olması 

durumunda 20 puan artırılacak. Yurt dışı birim 

kira desteği 2/12/2016 tarihinden önce açılan 

yurt dışı birim kira harcamalarına ilişkin destek 

oranı sınai ve ticari şirketler için %60, ticari şirketler 

için %50 uygulanacak. 3462 ve 3463 sayılı 

Cumhurbaşkanlığı kararlarındaki destekleri 

Ticaret Bakanlığı yürütecek. 

to 50k $ per activity will be subsidized. 

“EIB has prioritized digital marketing 

for 2021. We are committed to 

focus more on it for 7 UR-GE projects 

and that’s how we will be able to 

realize our 15 b $ target easily.” 

Fair participation by target sectors in 

target countries also to be subsidized 

Fair participation is now eligible for up 

to 75% governmental subsidy, thanks 

to the Presidential Decree, put into 

effect as of Jan. 3, 2021 published 

at the Official Gazette. Underlying 

the fact that the Presidential Decree, 

article number 3463, points at stronger 

support for export-based activities of 

industries such as automotive, machinery, 

electric-electronic, food and 

chemicals, EIB coordinating chairman 

Eskinazi adds that Ministry of Trade is 

intended to grant an additional 5% 

subsidy, (70%, already), which rises it to 

75% for costs such as fair participations, 

sectoral trade delegations involved, 

rentals, introduction and brand 

registry in the target countries such 

as China, Brazil, Ethiopia, Morocco, 

South Africa, South Korea, India, Iraq, 

England, Japan, Kenya, Uzbekistan, 

Russia, the US and Chile. 

The Decree, aforementioned, specifies 

that the subsidy will be 15% higher in 

the event that sectoral trade delegations 

and brand introductions directly 

aim at target sectors in target countries. 

The financial support ratio for Turkish 

Trade Centers, established by the 

Turkish Exporters’ Council (TIM) and 

the Union of Chambers and Commodity 

Exchanges of Turkey (TOBB) will 

go up to 20% provided that the action 

should be taken at target sectors in 

target countries. International rental 

support for facilities opened before 

Dec. 2, 2016 will be 60% for industrial 

and commercial companies while it is 

50% for commercial ones. 

Ministry of Trade is the prime authority 

to supervise the subsidies specified by 

the Presidential Decree. 


HD Uluslararası 

stevia kullanımını tanıtıyor 

HD International introduces 

usage of stevia 

STEVIA NEDİR? 

Steviol glikozit, stevianın yapraklarından 

elde edilen beyaz kristal bir tozdur; diğer 

adıyla Rebaudiana BERTONI. Türkçe’ye 

şeker otu olarak geçen bitki, ilk olarak 

anavatanı Paraguay’da 1887 yılında 

Antonio BERTONI tarafından keşfedilmiştir. 

Stevia, tarihte 400 yıldan fazla geleneksel 

çaylarımızı tatlandırmak için kullanıldı. 

WHAT IS STEVIA? 

Steviol glycoside is a white crystalline powder 

extracted from the leaves of stevia; also 

known as; Rebaudiana BERTONI. The plant, 

which is referred to as sugar grass in Turkish, 

was first discovered in its homeland Paraguay 

in 1887 by Antonio BERTONI. Stevia has 

been used to sweeten our traditional teas 

for more than 400 years in history. 


Stevia, a natural sweetener, which has come 

to the forefront in the field of pharmacology 

with its therapeutic properties for many years 

in Paraguay and Brazil, was approved by the 

FDA in 2008 as an ingredient for addition to 

food, and in March 2010, it received the approval 

of the European Food Safety Authority 

(EFDA) and gained its legal basis for commercial 

use has taken. Today, it has started 

to be used extensively in the field of food. 

While the main constituents of stevia extract 

are Stevioside and Rebaudioside-A, 

Rebaudioside-A has a superior taste than 

steviol glycoside, it can improve taste quality 

with appropriate mixing ratios and enzymatic 

glycosyl modification by balancing 

the taste characteristic in each product. 

Below you can find our stevia products 

that we offer in different norms. 

- Steviol glycoside 

- High content of Rebaudioside A 

- Mixture (steviol glycoside and dextrin) 

- Enzymatically modified stevia 

- Low-calorie sweetener (Stevioside and 

Rebaudioside (Figure1) 

While supplying to our food producing companies, 

we pay special attention to the fact 

that the products we offer are healthy and 

natural products for our final consumers. 

Natural intense sweetener Steviol glycoside, 

Paraguay ve Brezilya’da uzun yıllar tedavi 

edici özellikleri ile farmakoloji alanında ön 

plana çıkan, doğal tatlandırıcı stevia, 2008 

yılında FDA tarafından tatlandırıcı olarak 

onaylanmasının ardından, Mart 2010 yılında 

ise Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu (EFDA) 

onayını alarak ticari alanda kullanımına yasal 

dayanaklarını da almıştır. Günümüzde 

gıda alanında da oldukça yoğun olarak 

kullanılmaya başlanmıştır. 

Stevia özütünün ana bileşenleri Stevioside 

ve Rebaudioside-A iken, Rebaudioside-A, 

steviol glikozitten üstün bir tada sahiptir, 

her üründe tat özelliğini dengeleyerek, 

uygun karışım oranları ve enzimatik glikozil 

modifikasyonu ile tat kalitesini arttırabilir. 

Aşağıda farklı normlarda sunduğumuz 

stevia ürünlerimizi bulabilirsiniz. 

- Steviol glikozit 

-Rebaudioside A’nın yüksek içeriği 

-Karışım (steviol glikozit ve dekstrin) 

-Enzimatik olarak modifiye edilmiş stevia 

-Düşük kalorili tatlandırıcı (Stevioside ve 

Rebaudioside) (Şekil 1) 

Gıda üretimi yapan firmalarımıza tedarikçilik 

yaparken sunduğumuz ürünlerin nihai 

tüketicilerimiz için sağlıklı ve doğal ürünler 

olmasına özellikle ihtimam gösteriyoruz. 

Güney Kore’li üretici Daepyung firması 

tarafından üretilen doğal yoğun tatlan- 

Şekil 1 / Figure1 


39

Şekil 2 / Figure2 

dırıcı Steviol glikozit, enzimatik olarak 

modifiye edilmiş stevia bitkisinden elde 

edilmektedir. Stevia için ham maddeleri 

kökenlerinden dikkatlice seçilip kontrol 

edilmektedir. 

Hangi bitmiş ürünlerde kulllanılmaktadır? Atıştırmalıklarda, 

soslarda, enerji içeceklerinde, 

gıda takviyelerinde, içeceklerde vs. (Şekil 2) 

Stevianın Avantajlarını sıralamak istersek; 

1 .Mükemmel Tatlılık Kalitesi 

2 .Olağanüstü Çözünürlük 

3 .Maliyet Etkinliği 

4. Isıl Kararlılık 

5. PH’a Karşı Kararlılık 

6. Uzun Süreli Depolama avantajı 

7. Karamelleşme Reaksiyonu Yok 

Müşterilerimizin gereksinimlerini karşılamak 

için çevre dostu süreçler ve sıkı kalite 

kontrolleri uygulanmaktadır. Üretici firmamız 

ISO9001, ISO14001, BGMP, HELAL VE KOŞER 

sertifikalıdır. Üretim sürecimiz en yeni teknolojik 

ve kalite sistemleriyle donatılmıştır. 

- GMP sistemi 

- Konsantrasyon sistemi 

- Kurutma sistemi 

- Ekstraksiyon, saflaştırma, kristalizasyon sistemi 

- Enzim reaksiyon sistemi 

- Kalite Güvence Sistemi 

HD Uluslararası olarak, stevia ürünümüzden 

stok tutmaktayız, ürünlerimiz hakkında 

detaylı bilgi ve ihtiyaçlarınız için bizimle 

irtibata geçebilirsiniz. 

produced by our South Korean producer 

company Daepyung, is obtained from the 

enzymatically modified stevia plant. The 

raw materials for stevia are carefully selected 

and controlled from their origins. 

Which finished products are used in; It is 

used in snacks, sauces, energy drinks, food 

supplements, beverages etc. (Figure 2) 

If we want to list the Advantages of stevia; 

1. Excellent Sweetness Quality 

2. Outstanding Resolution 

3. Cost Effectiveness 

4. Thermal Stability 

5. Stability Against PH 

6. Long Term Storage advantage 

7. No Caramelization Reaction 

Environmentally friendly processes and strict 

quality controls are implemented to meet 

the requirements of our customers. Our 

manufacturer is ISO9001, ISO14001, BGMP, 

HALAL AND KOŞER certified. Our production 

process is equipped with the latest technology 

and quality systems. 

- GMP system 

- Concentration system 

- Drying system 

- Extraction, purification, crystallization system 

- Enzyme reaction system 

- Quality Assurance System 

As HD International, we keep stock of our 

stevia product, you can contact us for 

detailed information about our products 

and your needs. 


Türkiye’nin fındık ihracatı 

son aylarda 770 tona ulaştı 

Turkey’s hazelnut exports 

hit 132,770 tons in Sept-Jan 

Karadeniz Fındık ve Mamulleri 

İhracatçıları Birliği, ülkenin 

ihracat sezonunun ilk 5 ayında 

fındık ihracatından 924 milyon 

dolar kazandığını söyledi. 

The country reaps $924 million 

from hazelnut exports in first 

5 months of export season, 

says Black Sea Hazelnut and 

Products Exporters’ Union. 

Türkiye, dünyanın en büyük fındık ihracatçısı. 

Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları 

Birliği’nin 2 Ocak 2021’de yaptığı açıklamada, 

Türkiye’nin fındık ihracatı, ihracat sezonunun 

ilk beş ayında 132.772 tona ulaştığı belirtildi. 

Birlik, Eylül-Ocak rakamının geçen sezonun 

aynı dönemine göre% 32 düştüğünü söyledi. 

Türkiye geçtiğimiz Eylül ayından bu yana fındık 

ihracatından 924 milyon dolar gelir elde etmiş 

ve bu da yıllık bazda % 27 düşüş göstermiştir. 

AB, Eylül ayında başlayıp Ağustos ayında 

sona eren bu sezonun ilk beş ayında 95.694 

tonla Türkiye fındığının en büyük ihracat 

pazarı olmaya devam etti. 

Ülkenin fındık ihracatının yaklaşık % 43,9’u 

403 milyon dolar değerinde işlenmiş ürünlerden 

oluşurken, ihracatın geri kalanını 

işlenmemiş fındık oluşturdu. 

Turkey is the world’s largest hazelnut 

exporter. Turkey’s hazelnut exports reached 

132,772 tons in the first five months of the 

export season, the Black Sea Hazelnut and 

Products Exporters’ Union announced on 

January 2, 2021. The September-January 

figure was down 32% from the same period 

last season, the Union said. 

Turkey had earned $924 million from hazelnut 

exports from last September to this 

January, also decreasing 27% year-on-year. 

Some 43.9% of the country’s hazelnut exports 

were processed products worth $403 million, 

while the rest were raw hazelnuts. 

The EU remained the top export market for 

Turkish hazelnuts with 95,694 tons in the first 

five months of this season, which starts in 

September and ends in August. 


Polat Makina: kalitede öncü, 

hizmette duyarlı, fiyatta rekabetçi 

Polat Makina; Almanya, Yunanistan, Fas ve İtalya’nın yanı sıra yurt içinde de 5 

merkezde farklı sektörlere hitap eden toplam 9 şirket ve 11 bayisi ve dünya çapındaki 

satış ve servis ağı ile inovasyonda, kalitede ve hizmette “en iyi” olmak için çalışıyor. 

Polat Makina: outstanding 

in quality, sensitive in service, 

competitive in price 

Polat Makina has been striding to be “the best” in innovation, quality and 

service with its worldwide sales and service network with a total of 9 companies, 

4 of which are located in Germany, Greece, Morocco and Italy and 5 are in 

Turkey addressing different sectors, along with 11 distributors. 

Industrial solutions 

Endüstriyel çözümler 

1978 yılında, temelleri İbrahim Polat tarafından 

Aydın’da atılan Polat Makina, çalışanlarıyla 

birlikte sürekli gelişmeyi, global kalite standartlarında 

ürün ve hizmet sunmayı amaçlıyor. 

4,5 m 2 bir atölyede başladığı yolculuğunu, 

bugün, 88.000 m 2 alanda ürettiği değerleri 36 

ülkeye ihraç ederek sürdüren Polat Makina; 4’ü 

yurt dışı (Almanya, Yunanistan, Fas ve İtalya) 

5’i yurt içinde olmak üzere farklı sektörlere hitap 

eden toplam 9 şirket ve 11 bayisi ile dünya 

çapındaki satış ve servis ağı ile inovasyonda, 

kalitede ve hizmette “en iyi” olmak için çalışmaktadır. 

Kurumsallaşma çalışmaları dahilinde, 

verimliliğin arttırılması ve bütün yapıların 

kendi süreçlerine odaklanmasını sağlamak 

için tüm şirketler tek bir çatı altında Polat 

Group Holding A.Ş. bünyesinde toplanmıştır. 

Besinlerin doğadan soframıza ulaşana dek geçirdiği 

süreçte doğallığının ve tazeliğinin korunması, 

minimum atık ve maksimum verimle fayda 

sağlanması çok önemlidir. Polat Makina bu süreçleri 

iyi değerlendirerek, bu doğrultuda tasarladığı 

çevre dostu makinalarıyla sektör ihtiyaçlarına 

en uygun hizmeti vermektedir. Polat Makina 

Endüstriyel Dekantör ve Separatörleri, minimum 

düzeyde enerji ve su tüketiminin yanı sıra, düşük 

servis ve bakım ücretleri ile işletme maliyetlerini 

düşürerek kullanıcılara kazanç sağlamaktadır. 

Bunlara ek olarak, yüksek performans/fiyat oranı 

sunması ile Polat Makina, maliyet konusunda en 

uygun seçenek haline gelmektedir. 

Polat Makina having been laid the foundations 

by İbrahim Polat in 1978 in Aydın 

aims to improve constantly and provide 

products and services in global-scaled 

quality and standards with its employees. 

It continues its journey which had begun 

in an atelier for 4.5 m 2 by exporting 

the values manufactured in an area 

of 88,000 m 2 for 36 countries in today’s 

world. Polat Makina endeavours to become 

“the best” in innovation, quality, 

service and customer relations through 

its 9 group companies of which 4 are 

abroad (Germany, Greece, Morocco 

and Italy) and its world-wide sales and 

service network. In order to increase the 

productivity and enable all the fields to 

focus on their unique operations, Polat 

Group Holding A.Ş was established by 

uniting all companies under one roof. 

It is curial to preserve the freshness of the 

nutrients in farm-to-table process with 

minimum waste and maximum efficiency. 

Polat Makina evaluates these processes 

well and have continuously supplied 

the related industries by offering 

logical solutions with high performance/ 

price ratio to enable the customers to 

obtain higher yields with its environmentally 

friendly machines which reduce 

energy and water consumption. 


İZFAŞ, yeni dönem fuarcılığa 

adımlarını “Dijital İzmir Fair” ile attı 

10 – 12 Aralık 2020 tarihlerinde sanal olarak gerçekleşen Olivtech ile 

Ekoloji İzmir Fuarları, sektörü bir hayli memnun ederken 2021 için de umut verdi. 

İZFAŞ stepped into 

the new period of fair organization 

with “Digital İzmir Fair” 

Olivtech and Ekoloji İzmir Fairs, which took place virtually 

on 10 - 12 December 2020, gave hope for 2021 while pleasing the sector. 

İzmir Fuarcılık Hizmetleri Kültür ve Sanat İşleri Tic. 

A.Ş. (İZFAŞ), pandemi nedeniyle gerçekleşemeyen 

fuarlar için dijital dönüşümün öncüsü oldu. 

Türkiye’nin en büyük ve en modern fuar alanı 

Fuar İzmir, 3D modellemesi yapılarak ekranlara 

taşındı ve kullanıcılarının tek tıkla ulaşabileceği 

bir platforma dönüştü. 10–12 Aralık 2020 tarihlerinde 

“Dijital İzmir Fair” platformunda gerçekleşen 

Olivtech ve Ekoloji Sanal Fuarı, katılımcı ve ziyaretçilere 

üç gün boyunca fuar deneyimi yaşattı. 

2021 yılında ise sektör profesyonellerini bir araya 

getirmeyi hedefleyen İZFAŞ, Olivtech ve Ekoloji 

Fuar’larını 20–22 Mayıs tarihlerinde hibrit olarak 

gerçekleştirecek. Sektörün öncü isimleri, katılımcı 

ve ziyaretçilerle hem fiziki hem de sanal ortamda 

yeni iş bağlantıları yapma şansı yakalayacak. 

29 ülkeden ziyaretçi 

10-12 Aralık 2020 tarihleri arasında gerçekleşen 

fuarlara, yurt içi ve yurt dışından toplam 39 firma 

katıldı. Fuarları üç gün boyunca, 70’i yabancı 

bin 33 sektör profesyoneli ziyaret etti. Amerika 

Birleşik Devletleri, Almanya, Arnavutluk, Avusturya, 

Azerbaycan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, 

Etiyopya, Fas, Filistin, Fransa, Hindistan, Hollanda, 

İngiltere, İspanya, İsrail, İsviçre, İtalya, Lübnan, 

Makedonya, Mısır, Pakistan, Rusya, Suudi Arabis- 

İzmir Fair Services Cultural and Art Affairs 

Trade Inc. (İZFAŞ) has been the pioneer 

of digital transformation for fairs that 

could not be realized due to the pandemic 

urned into a platform for users 

within one-click reach. Fuar İzmir, as 

being Turkey’s largest and most modern 

fairground, is moved to screens by 3D 

modelling and turned into a platform for 

the users within one-click reach. Olivtech 

and Ekoloji Virtual Fair, which took 

place on the “Digital İzmir Fair” platform 

on 10-12 December 2020, provided the 

exhibitors and visitors with a realistic fair 

experience for three days. Aiming to 

bring together sector professionals in 

2021, İZFAŞ will organize Olivtech and 

Ekoloji Fairs on 20-22 May as a hybrid model. 

The leading names of the sector will 

have the chance to make new business 

connections with exhibitors and visitors in 

both physical and digital environments. 

Visitors from 29 countries 

A total of 39 companies from Turkey and 

abroad exhibited in the fairs held on 10- 

12 December 2020. A total of one thou- 


sand 33 sector professionals, 70 of which 

were foreigners, visited the fairs for three 

days. Professionals from the United States 

of America, Germany, Albania, Austria, 

Azerbaijan, United Arab Emirates, Bahrain, 

Ethiopia, Morocco, Palestine, France, 

India, Netherlands, England, Spain, Israel, 

Switzerland, Italy, Lebanon, Macedonia, 

Egypt, Pakistan, Russia, Saudi Arabia, 

Tunisia, Ukraine, Jordan, Greece and 

Zimbabwe met with the exhibitors. 

6 thousand 965 views in three days 

The most interesting meetings of the fairs 

where the sector came together were webinars. 

While “Olivtech Webinars” is realized 

with the support of the National Olive 

and Olive Oil Council; “Ekoloji Meetings 

Web Seminars” were organized with the 

support of The Association of Ecological 

Agriculture Organization (ETO). Webinars 

were followed with interest for three days. 

In the sessions with the participation of 

professionals from the sector; agriculture, 

organic farming, producer markets, olives, 

olive cultivation, domestic and foreign 

markets and their implications in Turkey 

tan, Tunus, Ukrayna, Ürdün, Yunanistan ve Zimbabve’den 

profesyoneller katılımcılarla buluştu. 

Üç günde 6 bin 965 izlenme sayısı 

Sektörün bir araya geldiği fuarların en ilgi çekici 

buluşmaları ise web seminerleri oldu. “Olivtech 

Web Seminerleri” Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı 

Konseyi’nin desteği ile gerçekleşirken; “Ekoloji 

Buluşmaları Web Seminerleri” ise Ekolojik Tarım 

Organizasyonu Derneği (ETO) desteğiyle 

düzenlendi. Web seminerleri üç gün boyunca 

ilgiyle takip edildi. Sektör profesyonellerinin yer 

aldığı oturumlarda tarım, organik tarım, üretici 

pazarları, zeytin, zeytincilik, iç ve dış pazarlar 

ile Türkiye ve dünyadaki yansımaları ele alındı. 

Toplam 9 oturumdan oluşan ve sanal fuarlar ile 

eş zamanlı olarak gerçekleşen seminerler, üç 

günde 6 bin 965 izlenme sayısına ulaştı. 

Yüz Yedi Birim Tarımsal Kalkınma Kooperatifin 

Çatı Örgütü İzmir Köy Koop Birlik Başkanı 

Neptün Soyer: 

“Tarımsal ürünlerin pazarlanmasında dijitalleşmeye 

çok önem veriyoruz. Bu konudaki faaliyetlerimizi 

ve ürünlerimizi 2013 yılında Bilişim Derneği ve 

TÜSİAD tarafından 1.’lik Ödülü alan İzmir’in Seferihisar 

ilçesinde kurulan Hıdırlık Tarımsal Kalkınma 


47

Kooperatifi www.seferipazar.com ve www. 

koykoopizmir.com da satıyoruz ” dedi. Soyer; 

“Sektörü Olivtech ve Ekoloji İzmir Sanal Fuarı’nda 

buluşturan İzmir Büyükşehir Belediyesi, 

İZFAŞ ve katkı sağlayan kurumlara çok teşekkür 

ediyorum. Sanal fuarlar uzun bir aradan 

sonra bizleri bir araya getirdi. Önümüzdeki 

süreçte fiziksel olarak ne zaman bir araya 

geleceğimiz tam olarak belli olmadığından, 

bazı etkinliklerimizi de sanal platform üzerinden 

yapmaya devam edeceğiz. Bu açıdan 

baktığımızda sektörün buluşmasını sağlayan 

böyle bir sanal ortam bizim için çok kıymetli. 

Köy - Koop. İzmir olarak fuara katılmamız için 

bize teklif geldiğinde çok mutlu olduk. Bu 

platformda ürünlerimizi, özellikle de zeytinyağımızı 

dünya ile buluşturma fikri bizim için 

çok değerliydi. Sanal fuarlar, zeytinyağımızın 

uluslararası platformda daha çok yer almasında 

etkili olup, ihracatına katkı sağlayacak. 

Bunları hayal ediyorduk, gerçekleşmesini 

sağlayan tüm yetkililere teşekkür ediyorum.” 

İzmir Büyükşehir Belediyesi 

Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı ve 

Seferihisar Doğanbey Tarımsal 

Kalkınma Koop. İkinci Başkanı 

Şevket Meriç: 

“Her yıl yaptığımız fiziksel fuarlar pandemi 

nedeniyle kesintiye uğramıştı. Dijitalleşen kesim, 

yerel üreticilerin yeni hedef kitlesi. Çünkü 

alıcı kitle, dijitalleşen dünyada sürekli hareket 

ediyor. Sanal fuarlar sayesinde ilk defa dünya 

pazarına çıkan üretici ve kooperatifler var. 

Sınırların kalkmasıyla birlikte kentler ön plana 

çıkmaya başlayacak ve İzmir bu konudaki 

pazarlama payını artırarak çıtayı yükseltiyor. 

Ülkeler arası sınırların teknolojik gelişmeler 

sayesinde ortadan kalktığı bu dönemde 

sanal olarak düzenlenen fuarlar sayesinde 

geniş kitlelere ulaşabildiğimizi düşünüyorum. 

Bölgemizdeki yerel üreticiler ürünlerini 

dijital ortamda pazarlama fırsatı yakaladılar. 

Ayrıca pandemi nedeniyle evlerinden çıkamayan 

tüketiciler açısından sanal fuarların 

çok önemli olduğunu düşünüyorum. Dijital 

İzmir platformunun hazırlanmasında emeği 

geçen herkese teşekkür ediyorum.” 

Yavaş Dükkan Ürün Ağı Sorumlusu 

Asil Dugan: 

“Sanal fuarların, bu süreçte yaptığımız çalışmaları 

paydaşlarımıza ulaştırmak ve daha 

çok insanla iletişime geçebilmek açısından 

and worldwide were discussed. The seminars, 

which consisted of a total of 9 sessions and 

took place simultaneously with the virtual 

fairs, reached 6.965 views in three days. 

Chairwoman of İzmir Köy-Koop Union, 

parent organization of 107 

Agricultural Development Cooperatives, 

Neptün Soyer: 

“We give such importance to digitalization 

of marketing agricultural products. We trade 

our relevant outputs and products at Hıdırlık 

Agricultural Development Cooperative www. 

seferipazar.com and www.koykoopizmir.com 

founded in Seferihisar, a district of İzmir which 

was awarded the 1st prize by Informatics 

Association and TÜSİAD in 2013.” Soyer stated; 

“I would like to thank İZFAŞ, İzmir Metropolitan 

Municipality and contributing institutions for 

bringing together the sector to meet at Olivtech 

and Ekoloji İzmir Virtual fairs brought us 

together after a long time. Since it is not clear 

exactly when we will meet physically in the 

coming period, we will continue to carry out 

some of our activities on the virtual platform. 

From this point of view, such a virtual environment 

that enables the sector to meet is very 

precious for us. As the Village-Cooperative, 

we were very happy when we received an 

offer to exhibit in the fair. In this platform, the 

idea of bringing our products, especially 

olive oil, to the world as a Village - Cooperative 

was very valuable for us. Virtual fairs will 

“be effective in making our olive oil to take 

more place in the international platform 

and will contribute to its export”. We were 

dreaming about these, I thank all the authorities 

who made it happen.” 

Agriculture Consultant of İzmir 

Metropolitan Municipality and Second 

President of Doğan Bey Coop. 

Şevket Meriç: 

“The physical fairs we hold every year were 

interrupted by the pandemic. The digitized 

segment is the new target audience of local 

producers. This is because the buyers are 

constantly moving in the digitalizing world. 

Producers and cooperatives are coming 

to the world market for the first time thanks 

to virtual fairs. With the removal of borders, 

cities will start to come into prominence 

and İzmir raises the bar by increasing its 

marketing share in this area. In this peri- 


od, when the borders between countries 

have disappeared thanks to technological 

developments, I think that we can reach 

large masses thanks to the fairs organized 

virtually. Local producers in our region had 

the opportunity to market their products digitally. 

In addition, I think virtual fairs are very 

important for consumers who cannot leave 

their homes due to the pandemic. I would 

like to thank everyone who contributed to 

the preparation of the Digital İzmir platform.” 

Product Network Manager 

of Yavaş Dükkan (Slow Store), 

Asil Dugan: 

“I think virtual fairs are very important in 

terms of conveying the work we have done 

in this process to our stakeholders and communicating 

with more people. İZFAŞ quickly 

integrated into this process with the Digital 

İzmir Fair platform it developed for fairs that 

could not happen due to the pandemic. 

It has become easier for companies and 

organizations like us to step into digital. 

The platform enabled us to interact with 

other companies by bringing us together. In 

our age where digitalization is advancing 

rapidly, we must invest more in digital all 

together and ensure that it is sustainable.” 

Marketing Manager of Şentaş Inc., 

Pol Filinesi: 

“Virtual fairs have restored our communication 

that had been interrupted with our 

customers for a long time. The software of 

the digital platform was very efficient. Thus, 

we organized a nice fair through the Digital 

İzmir Fair platform. Thank you.” 

Chairman of Alhatoğlu, 

Alper Alhat: 

“We had the chance to meet with many 

companies from all over the world with the 

Digital İzmir Fair Platform software. Frankly, 

I was sorry for the companies that did not 

exhibit. The fact that the digital platform is 

accessible and easy has provided great 

advantages for both us and our customers. 

The world is becoming digital, we need to 

adapt to the environment we live in. It makes 

us proud that companies exhibited in 

the fair have established a system integrated 

with the world. We are good at this and 

I believe we will do even better.” 

çok önemli olduğunu düşünüyorum. İZFAŞ, 

pandemi nedeniyle gerçekleşemeyen fuarlar 

için, geliştirdiği Dijital İzmir Fair platformu 

ile bu sürece çok çabuk entegre oldu. Bizim 

gibi firma ve kuruluşların dijitale adım atması 

kolaylaştı. Diğer firmalarla bizi bir araya getirerek 

etkileşim halinde olmamızı sağladı. Dijitalleşmenin 

hızla ilerlediği çağımızda, dijitale 

hep birlikte daha fazla yatırım yapmalı ve 

bunun sürdürülebilir olmasını sağlamalıyız.” 

Şentaş A.Ş. Pazarlama Müdürü, 

Pol Filinesi: 

“Sanal fuarlar uzun zamandır müşterimizle 

kesilen iletişimimizi tekrardan sağladı. Dijital 

platformun yazılımı çok etkiliydi. Bu sayede 

Dijital İzmir Fair platformu üzerinden güzel 

bir fuar yaptık. Teşekkür ederiz.” 

Alhatoğlu Yönetim Kurulu Başkanı, 

Alper Alhat: 

“Dijital İzmir Fair Platformu yazılımı ile dünyanın 

her yerinden pek çok firma ile görüşme 

şansı yakaladık. Açıkçası katılım sağlamayan 

firmalar için üzüldüm. Dijital platformun 

Bu yıl 20 – 22 Mayıs tarihlerinde Olivtech 

ve Ekoloji Fuarları’nı hibrit olarak 

düzenleyecek İZFAŞ; sektör profesyonelleri 

ile katılımcıları, hem fiziki hem de sanal 

ortamda bir araya getirecek. 

İZFAŞ will organize Olivtech and Ekoloji 

Fairs as a hybrid model on 20-22 May 

this year and thus bring together sector 

professionals and exhibitors in both 

physical and virtual environments. 


49

ulaşılabilir ve kolay olması hem bizim hem 

müşterilerimiz açısından büyük avantaj sağladı. 

Dünya dijitalleşiyor, yaşadığımız ortama 

adapte olmamız gerekiyor. Fuara katılan 

firmalar dünya ile entegre bir sistem kurmuş, 

bu çok gurur verici. Biz bu işte iyiyiz ve daha 

da iyi işler yapacağımıza inanıyorum.” 

Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği 

(ETO) Yönetim Kurulu Üyesi 

Alev Kır: 

“Sanal Fuarın beklediğimizden çok daha 

fazla fayda sağladığını düşünüyorum. Sanal 

ortamda, hızlı hareket edip kısa zamanda 

pek çok konuyu ele alma şansı elde ettik. Dijital 

platformun erişimi, kullanımı basit olduğu 

için bizi yormadı ve etkin olarak kullandık.” 

Hem dijital hem fizikselde ortak akıl 

İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu 

Alıcı, “Pandemi sürecinde gördük ki uluslararası 

ticaretin bitmesi asla mümkün değil. 

Çünkü ülkeler, kentler, şirketler küresel zincirin 

kopmaz bağları ile birbirine bağlanmış 

durumda. Dolayısıyla biz de Türkiye’nin en 

büyük fuar alanına sahip İZFAŞ ve Türkiye’nin 

fuarlar şehri İzmir olarak dijital dönüşüme yatırımımızı 

yaptık. Dijital ortamda da fuarcılığın 

Türkiye’deki öncüsü İZFAŞ oldu. Fuarcılık bir 

kent koalisyonu gerektiriyor. İZFAŞ da bunun 

için doğru bir adres; çünkü baktığınızda şirket 

ortakları arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi, 

İzmir Ticaret Odası, Ege İhracatçı Birlikleri, İzmir 

Ticaret Borsası, Ege Bölgesi Sanayi Odası 

ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği var. Bu 

kurumlarımızla birlikte yaptığımız çalışmalarla 

Türkiye’nin ilk yerli fuar yazılımını İzmir’de inşa 

ettik. Fuar İzmir alanımızı 3D modelleyerek 

Türkiye’nin en büyük fuar alanı olan fuarımızı 

dijitale taşıdık. Bunun yanında fiziki fuarlarımızı 

da geri plana atmayı düşünmüyoruz. Uluslararası 

bir fuar, kentin tanıtımı ve ekonomik 

canlılığını besleyen ve bunlara hizmet eden 

devasa bir sektör oluyor. Dolayısıyla İzmir’imiz 

için fiziksel fuarlardan da asla vazgeçmeyeceğiz. 

Sürecin normale dönmesi ile geliştirilen 

aşılarla dünyayı buluşturan fuarlarımıza 

devam edeceğiz. Olivtech ve Ekoloji Sanal 

Fuarlarımıza katılan firma ve kurumlarımıza, 

ziyaretçilerimize, etkinliklerimize katkı sunan 

tüm paydaş ve dinleyicilere bu ilk deneyimi 

bizlerle beraber yaşadıkları için teşekkür ediyorum. 

En kısa zamanda sektörümüzle, Fuar 

İzmir’deki fuarlarımızda bir araya gelmeyi 

ve sektörümüze fuarlarımızla güç vermeye 

devam etmeyi diliyoruz.” 

Board Member of the Association of 

Ecological Agriculture Organization (ETO), 

Alev Kır: 

“I think the Virtual Fair provides much more 

benefit than we expected. In the virtual 

environment, we had the chance to deal 

with many issues in a short time by acting 

quickly. As the digital platform is easy to 

access and use, it did not tire us and we 

used it effectively.” 

Common mind in both the digital and 

physical world 

İZFAŞ General Manager Canan Karaosmanoğlu 

Alıcı said the following: “During the 

pandemic process, we have seen that it is 

never possible for the international trade 

to end. This is because countries, cities and 

companies are connected by the unbreakable 

ties of the global chain. So we have 

made our investment in digital conversion 

as İZFAŞ, which has the largest fairground 

in Turkey, and as İzmir being Turkey’s city 

of fairs. İZFAŞ also has been the pioneer of 

Turkey in the fair organization in the digital 

environment. Fair organization requires a 

city coalition. İZFAŞ is the right address for 

this; because as we see it, İzmir Metropolitan 

Municipality, İzmir Chamber of Commerce, 

Aegean Exporters’ Associations, İzmir Commodity 

Exchange, Aegean Region Chamber 

of Industry and The Union of Chambers and 

Commodity Exchange of Turkey are among 

the company partners. We’ve developed 

Turkey’s first local fair software in İzmir working 

together with these institutions. We digitalized 

our Fuar İzmir ground, which is Turkey’s largest 

fairground, by 3D modelling. Besides that, 

we do not intend to put our physical fairs into 

background. An international fair becomes a 

huge sector that nurtures and serves the promotion 

and economic vitality of the city. Therefore, 

we will also never abandon physical 

fairs for our city İzmir. As the process returns 

to normal and with the developed vaccines, 

we will continue our fairs that bring the 

world together. I thank the companies and 

institutions which exhibited in Olivtech and 

Ekoloji Virtual Fairs, visitors, all the stakeholders 

that contributed our events and listeners 

for having the first experience with us. We 

wish to come together with the sector at the 

earliest in our fairs at Fuar İzmir and continue 

to strengthen the sector with our fairs.” 


20-22 MAYIS 

MAY 2021 

Üreten toprakların 

beklenen bulusması 

yeniden fuarizmir’de! 

Awaited meeing of fertile lands will be 

once again at fuarizmir! 

olivtech.izfas.com.tr 

ekolojiizmir.izfas.com.tr 

ORTAK DESTEKÇİLER / JOINT SUPPORTERS DESTEKÇİLER / SUPPORTERS DESTEKÇİLER / SUPPORTERS ÇÖZÜM ORTAĞI / PARTNER ORGANİZATÖRLER / ORGANIZERS

Şenpiliç - Türkiye’nin lider 

tavuk eti üreticisi 

% 18 pazar payıyla Türkiye’nin en büyük 

piliç eti üreticisi olan Şenpiliç, yılda 425 bin 

ton piliç eti üretiyor. Şirket, kalite ve gıda 

güvenliği konusunda oldukça hassas. Bir 

firma temsilcisi ile başarı hikayeleri hakkında 

özel bir röportaj gerçekleştirdik. Röportajın 

tam metni aşağıda: 

Şenpiliç’e dair kısa bir tanıtımla başlayarak 

sektördeki yolculuğundan bahseder misiniz? 

Nüfus, gelir ve eğitim seviyesinin artması ve 

kentleşme ile büyüyen kanatlı sektöründe 

Türkiye, yıllık 2 milyon tona yakın tavuk eti 

üretimiyle, kanatlı sektörünün etkin bir oyuncusu 

olarak, dünyada 10. sırada yer alıyor. 

Bu rakamın, 2025 yılına kadar 2,5 milyon 

ton düzeyine çıkacağı ve kişi başı tavuk eti 

tüketiminin 20 kg’dan, 2025 yılına kadar 27 

kg’a çıkacağı tahmin ediliyor. Artan yüksek 

ihracat performansıyla Türkiye’nin uluslararası 

tavuk eti ticaretinde önde gelen ülkeler 

arasında yer aldığı gözlemlenirken önümüz- 

As the biggest chicken meat producer of 

Turkey having 18% market share, Şenpiliç 

produces 425 thousand tons of chicken 

meat annually. The company is very strict 

on quality and food safety. We conducted 

an exclusive interview with a company 

representative about their success story. Full 

text of the interview follows: 

Could you give us a brief introduction and 

historical milestones of Şenpiliç? 

Turkey is in the major league of poultry 

meat sector. The sector grows with the increase 

in population, income and education 

level and urbanization. With an annual 

chicken meat production around 2 million 

tons, Turkey ranks 10th in the world. We predict 

that this will increase to a level of 2,5 

million tons by 2025, and the chicken meat 

consumption per person will increase from 

20 kilograms today to 27 kilograms by 2025. 

Export is booming in our sector. Turkey’s 


name is now among the major countries in 

international chicken meat trade and expected 

to reach an export figure of 2 billion 

USD over the next 5 years. 

What are Şenpiliç’s current product range 

and production capacity? 

We carry out daily chicken meat distribution 

and sales to 81 cities of Turkey with its 

wide sales network. Distribution is performed 

throughout Turkey with GPRS vehicle 

tracking system to 18 regional directorates 

and 60 dealers by Senpilic frigorific fleet. 

Şenpiliç is Turkey’s biggest chicken meat 

producer with 18% market share and its 

425.000 tons/year production quantity. As 

a pioneering brand in the chicken sector 

of Turkey, we operate with 26 breeding 

farms, 2 hatcheries, 3 feed plants, 3 slaughterhouses 

equipped with cutting-edge te- 

deki 5 yıl içinde 2 milyar $ ihracat rakamına 

ulaşması bekleniyor. 

Şenpiliç’in halihazırda ürettiği ürünler ve üretim 

kapasitesi ile ilgili neler söylemek istersiniz? 

Şenpiliç ailesi olarak Türkiye’nin 81 ilinde, 

18 bölge müdürlüğümüz ve 60 bayimize 

frigorifik filomuz ile günlük piliç eti dağıtımı ve 

satışı gerçekleştiriyor ve bu dağıtımı Türkiye 

genelinde GPRS araç takip sistemi ile kontrol 

ediyoruz. Sektörde % 18 pazar payı ve yıllık 

425.000 ton üretim kapasitesi ile Şenpiliç, Türkiye’nin 

en büyük tavuk eti üreticisi konumunda. 

Türkiye piliç sektörünün ilklerinden olan 

firmamız, 26 damızlık çiftliği, 2 kuluçkahane, 

3 yem fabrikası, yüksek teknoloji ile teçhiz 

edilmiş 3 mezbaha ve 1 ileri işleme tesisi ile 

sektörde faaliyet göstermekte. İstihdama katkı 

anlamında ise, 2000’in üzerinde sözleşmeli 

üreticiye sahip olup 3.700 kişiye doğrudan, 

12.000 kişiye dolaylı olarak istihdam ile Türkiye 

Şenpiliç - The most leading 

chicken meat producer of Turkey 


53

ekonomisine katkı sağlamaktadır. Şenpiliç 

tesisleri ISO 9000 Kalite Yönetimi ve ISO 22000 

Gıda Güvenliği Yönetim Sistemleri kapsamında 

çalışmakta; Söğütlü Mezbahamız ise, Türk 

Standartları Enstitüsü’nden HACCP 13001 Sertifikası 

alan ülkemizin ilk tesisidir. Ağırlıklı olarak 

Irak, Libya pazarlarına ihracatın yanında Orta 

Doğu, Afrika ve Uzak Doğu’ya yapılan ihracatlar 

ile 30’dan fazla ülkeye ürün gönderimi 

sağlanmaktadır. Helal Sertifikalı kesim talep 

eden müşteriler için de Şenpiliç kesimhanelerinde 

sıkı denetim yapılarak üretim gerçekchnologies 

and 1 further processing plant. 

Also have over 2000 contracted producers, 

and contributes to the Turkish economy 

by providing employment to 3.700 people 

directly and 12.000 people indirectly. 

Production facilities operate under ISO 

9000 Quality Management and ISO 22000 

Food Safety Management Systems. Sogutlu 

Slaughterhouse is the first slaughterhouse in 

Turkey to be granted a HACCP 13001 Certificate 

of from the Turkish Institute of Standards. 


In addition to exporting of products to the 

Iraq and Libya markets, Şenpiliç’s products 

are exported more than 30 countries 

especially to the Middle East, Africa and 

the Far East. Production realizes in Şenpiliç 

Slaughterhouses for customers who request 

Halal certified slaughter. Şenpiliç, who has 

export approvals to the European Union 

and UAE, continues to looking for new markets 

without slowing down. 

What are the main highlights of shortterm 

strategy in the context of covid-19 

and how the company is adapting to the 

current global reality? 

We reduced our capacity by 10-15 percent 

in the first place due to the impact of tourism 

and the closure of restaurants during the time 

when the pandemic was most effective. This 

was not a dimension to affect employment. 

We did not lay off any of our employees 

during this period. We did not leave anybody 

for free leave. We had overcome the process 

without any trouble with the arrangements 

we made during working hours and shifts. 

No doubt that there was great effect on 

hotels and restaurant channels during the 

pandemic period but now we see there is 

a gradual upward movement. At the same 

time, sales in national chains grew by nearly 

50 percent in the quarantine period. But this 

increase only compensated part of the losses 

arised from hotels and restaurants. However, 

we passed this period with a good planning 

without making a huge capacity adjustment. 

leşmektedir. Avrupa Birliği ve BAE’ye ihracat 

onayları olan Şenpiliç’in yeni pazar arayışları 

da hız kesmeden devam etmektedir. 

Covid-19’un sebep olduğu yeni normal 

bağlamında kısa dönem stratejileriniz 

ve oluşan bu yeni küresel gerçekliğe 

gösterdiğiniz uyum konusunda neler 

söylemek istersiniz? 

Etkileri tüm sektörler tarafından hissedilen 

pandeminin en etkili olduğu dönemde, 

turizmin etkisi ve restoranların kapanmasıyla, 

ilk adım olarak kapasitemizi yüzde 10-15 oranında 

azalttık. Bu oran, istihdamı etkileyecek 

derecede yüksek bir boyutta değildi. Hiçbir 

çalışanımızı işten çıkarmadık veya ücretsiz izine 

göndermedik. Çalışma saatleri ve ayarladığımız 

yeni vardiya düzenlemeleriyle süreci 

sorunsuz bir şekilde atlattık. Şüphesiz ki virüs 

döneminde oteller ve restoranlar anlamında 

büyük etki hissedildi ama içinde bulunduğumuz 

şu dönemde kademeli bir iyileşme 

hareketi gözlemliyoruz. Buna mukabil, zincir 

marketlerdeki satışlar karantina döneminde 

yaklaşık %50oranında arttı. Ancak bu artış, 

otel ve restoranların yaşadığı kayıpların sadece 

belli bir kısmını telafi etti. Şenpiliç olarak 

biz, pandemi dönemini büyük bir kapasite 

düzenlemesi yapmak zorunda kalmadan, iyi 

bir planlama ile yönettiğimize inanıyoruz. 

Şenpiliç’i rakiplerinden ayıran rekabet 

üstünlüklerinden ve uzun vadede sektörün 

önünün açık olduğuna olan inancınızdan 

da kısaca bahseder misiniz? 

Ülkemize ve sektörümüze daha fazla katkı 


55

sağlamak ve stratejik olarak kendimizi 

geliştirmek için akıllı entegrasyon yatırımları 

ile büyümeye devam ediyoruz, ki 

en son yatırımımızı Osmaniye, Kadirli’de 

gerçekleştirdik. İhracatımızın artması, 

bölgenin yem hammaddesi olarak 

kullanılan mısıra yakınlığı, iç pazar ve 

ihracatta sağladığı lojistik avantajlar 

nedeniyle bu bölgeyi seçmeye karar 

verdik. Kadirli’de günde 450 bin kesim 

kapasiteli bir mezbaha ve ilk etapta yıllık 

579.500 m3 üretim kapasiteli bir yem fabrikası 

kuruldu. Bu yatırıma, entegre tesis 

olması hasebiyle, kuluçkahane ve besi 

çiftlikleri ile devam edilecek. Yapılacak 

toplam yatırım tutarı 400 milyon TL olarak 

planlanıyor. 840 çiftlik ile anlaşma 

yapılarak Kadirli’ye yapılan bu yatırımın, 

200 kilometre yarıçapta bir ekosistem 

yaratarak, 3.700 kişiye doğrudan istihdam 

sağlaması hedefleniyor. 

Sizce, Türkiye’yi en cazip iş merkezlerinden 

biri konumuna getiren etkenler nedir? 

İstatistikler Türkiye’nin, yıllık yaklaşık % 

3,8 gayri safi yurtiçi hâsıla büyümesi ile 

dünyanın 17’nci ekonomisi olduğunu 

gösteriyor. Ülkemiz, her zaman çok sayıda 

yatırım fırsatı ve istikrarlı bir ekonomik 

büyüme sunarak yurt dışındaki yatırımcıların 

da ilgisini çekmektedir. Sağlanan 

düşük vergi avantajları, gelişmiş bir 

pazar yapısı, altyapı ve stratejik olarak 

merkezi bir konumda bulunmamız yabancı 

yatırımcıların her türlü iş kolunda 

yatırım yapmak için Türkiye’yi tercih 

etmelerinin ana nedenleri arasındadır. 

Ülkemize gelen yatırımcılar, Türkiye 

ekonomisinin gelecekte büyüyeceğine 

inanıyorlar. Bu yatırımcıların % 80’i Türkiye’deki 

yatırımlarından olumlu dönüşler 

alacakları inancındalar. 2007 itibarıyla 

Türkiye’deki yabancı yatırımların hemen 

hemen üçte biri, iş hizmetleri, kimyasallar, 

nakliye ve lojistik gibi alanlarda 

Amerikan şirketleri tarafından gerçekleştirildi. 

Doğal olarak bu da çoğunlukla 

Almanya, Fransa gibi AB ülkeleri ve 

İngiltere’den yatırımcıları da ülkemize 

yönlendirdi. Sonuç olarak Türkiye, her 

geçen yıl büyüyen, güçlü bir ekonomiye 

sahip. Hükümet, özel yatırım bölgelerinde 

şirket kurmak isteyen iş adamlarına 

yönelik önemli teşvikler de sunuyor. 

Competitive advantages - how do you 

differentiate yourself from your competitors 

and what makes you confident your business 

will continue growing long-term? 

We continue with our growth for further contributing 

to our country and our sector and 

strategically developing ourselves with smart 

integration. We are realized our most recent 

investment at Kadirli, Osmaniye. The increase 

in our export momentum, the proximity of 

the region to maize which is used as the raw 

material for feed, and the logistics advantages 

both in domestic market and export have 

been influential in choosing this location. In 

Kadirli, we have established a slaughterhouse 

with a capacity of 450.000 pieces / day, as 

well as a feed plant with an annual production 

capacity of 579.500 metric tons in the first 

stage. This investment will be followed with 

hatcheries and breeding farms as a requirement 

of integrated facility. The total amount 

of investment will reach to 400 million TL. Our 

Kadirli investment will create an ecosystem at 

a radius of 200 kilometers. We will make agreements 

with 840 farms and provide a direct 

employment to 3.700 people. 

What makes Turkey one of the world’s most 

attractive business destinations? 

According to statistics, Turkey is the 17th 

largest economy in the world, with a GDP 

(gross domestic product) growth of about 3.8 

% a year. Turkey has always offered numerous 

investment opportunities and a stable economic 

growth which still attracts the overseas 

investors. Low taxes, a developed market, 

infrastructure and an excellent location are 

among reasons why foreign investors choose 

Turkey to set up all types of businesses. 

Investors are confident that the Turkish 

economy will grow in the future and also 

80% expect an improvement in investments 

in Turkey. Almost one third of the foreign investments 

in Turkey, from 2007 were made by 

American companies interested in fields such 

as: business service, chemicals, transport 

and logistics, which attracted also investors 

from EU, mostly from Germany, France and 

UK. Turkey has also a solid economy that has 

grown year after year and the authorities 

offer important incentives to businessmen 

interested in setting up companies in the 

special investment zones. 


www.senpilic.com.tr info@senpilic.com.tr T: +90 216 987 77 00

Pandeminin daha etkin olduğu 

2020 yılında başarıyla 

gerçekleşen WorldFood Istanbul, 

2021’e “güvenli ticaret” 

kurallarıyla çok iyi hazırlanıyor 

Realized successfully in 2021 

despite more effective epidemic, 

WorldFood Istanbul getting 

ready for a better edition 

with “secure trade” rules 

TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde 25-28 

Kasım tarihleri arasında düzenlenen, dünyanın 

ve bölgenin en etkili gıda ürünleri ve 

teknolojileri fuarı olan WorldFood Istanbul; 

T.C. Ticaret Bakanlığı, Küçük ve Orta Ölçekli 

İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme 

İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), İstanbul Hububat 

Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri 

İhracatçıları Birliği (İHBİR), Ev Dışı Tüketim 

Tedarikçileri Derneği (ETÜDER), Marmara 

Satınalma Profesyonelleri (MARSAP), Aşçılar 

Derneği, Gastronomi Turizmi Derneği 

(GTD) ve World Gourmet Society (WGS) 

destekleriyle gerçekleştirildi. WorldFood 

Istanbul bu yıl ilk kez yer verdiği Food Tech 

Garage Etkinliği ile, tarım ve gıdada yerli 

girişimlere destek vererek sektör temsilcileri 

ile yeni iş birliği imkanları yaratırken bu 

alandaki girişimcileri de cesaretlendirdi. 

WorldFood Istanbul, the most fruitful food 

products & processing technologies exhibition 

in the region and the world was held 

on 25-28 November at TÜYAP Convention 

Congress and Fair Center receiving the support 

of T.R. Ministry of Trade, Small and Medium 

Enterprises Development Organization 

(KOSGEB), İstanbul Cereals Pulses Oil Seeds 

and Products Exporters’ Association (İHBİR), 

Out-of-home Consumption Suppliers Association 

(ETÜDER), Marmara Regional Procurement 

Managers Platform (MARSAP), Turkish 

Cooks’ Association, Culinary Tourism Society 

(GTD), and World Gourmet Society The Food 

Tech Garage Event, which was included in 

the WorldFood Istanbul exhibition for the first 

time this year created new partnership opportunities 

with industry representatives by 

supporting domestic enterprises in agricultu- 


Yeni nesil girişimcilerin geleceğe ümitle bakmamızı sağladığı yenilikçi ve 

sürdürülebilir çözümlerinin ses getirdiği Uluslararası Gıda Ürünleri Teknolojileri 

Fuarında, bu yıl pandemiye rağmen yerli ve yabancı katılımcılarla alıcılar yeni 

iş birliklerine imza attı. Ticaret Bakanlığı ve KOSGEB desteğiyle organize edilen 

fuar, 2021 yılında 9-12 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek. 

International food products & processing technologies exhibition, where the 

next-generation entrepreneurs instilled in us the courage to look to the future with 

hope and innovative and sustainable solutions created a tremendous impact, 

domestic exhibitors and hosted buyers initiated new partnerships. The upcoming 

WorldFood Istanbul will be held on September 9-12, 2021. 

Yılın ilk günlerinde Çin’de görülen ve kısa sürede 

tüm dünyaya yayılan, bahar aylarında 

Türkiye’de tespit edilen Covid-19 pandemisinin 

etkilerinin sürdüğü günlerde gerçekleştirilen 

WorldFood Istanbul’da yoğun bir 

biçimde uygulanan güvenlik uygulamalarının 

disiplinli bir şekilde kontrol edildiğini 

belirten WorldFood İstanbul Fuar Direktörü 

Semi Benbanaste, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Uluslararası Fuarlar Birliği’nin (UFI) 10 bin 

katılımcısı ile yaptığı ve sonuçlarını eylül 

ayında paylaştığı, 9 bin firmanın yanıt 

verdiği anketinde katılımcıların 3’te 2’si, 

iptal edilen fuarların ticari ilişkilerine önemli 

ölçüde zarar verdiğini, hedefledikleri 

pazarlardaki bilinirliklerinin de azaldığını 

paylaşmıştı. Katılımcıların yüzde 50’si, canlı 

etkinliklerin gerçekleştirilememesinin yeni iş 


59

fırsatları oluşturmalarını olumsuz etkilediğini 

söyledi. WorldFood Istanbul’a bu pencereden 

baktığımızda, aldığımız geri bildirimlere 

dayanarak, katılımcıların fuarın gerçekleştirilmesinden 

oldukça memnun olduklarını 

söyleyebiliriz. Böylece bu dönemde 

ekonomide durağanlığı aşmanın yolunun 

fuarlardan geçebildiğinin bir örneğini hep 

birlikte yaşadık. Bu dönemde de WorldFood 

Istanbul’u hayata geçirirken verimliliği esas 

alan bir fuar gerçekleştirdik.” 

WorldFood Istanbul Fuar Direktörü Semi Benbanaste, 

“Güvenli ticaret, 365 gün fuarcılık” 

yaklaşımıyla 4 gün boyunca WorldFood 

Istanbul’da; 145 ülkeden toplamda 6 bine 

yakın ziyaretçi ağırlandığını paylaştı. Ziyaretre 

and food and encouraged the entrepreneurs 

working in this work field. 

Stating that the compliance to the safety 

measures are strictly followed at the World- 

Food Istanbul held amid the COVID-19 pandemic, 

which is first emerged in Turkey in 

spring and spread throughout the world in 

a very short time and still a major concern, 

WorldFood Istanbul Exhibition Director Semi 

Benbanaste continued his words as follows: 

WorldFood Istanbul moves forward with ‘Safe 

trade & 365-Day hybrid exhibition’ strategy 

“According to the results of the survey 

conducted by the Global Association of the 

Exhibition Industry with 10,000 exhibitors and 

9,000 responding companies, which were 

published in September, 2/3 of the exhibitors 

stated that the canceled trade shows 

significantly damaged their business ties 

and their brand recognition in the target 

markets decreased. 50% of the exhibitors 

said that the cancellations of live events 

negatively affected their chances to create 

new business opportunities. When we look 

at WorldFood Istanbul from this standpoint, 

we can say that the exhibitors are very satisfied 

with the decision of holding the exhibition 

based on the feedback we received. 

As a result, in this period, we all experienced 

an example that shows trade shows serve 

as a way to overcome the stagnation in the 


economy. Moreover, during this period, we 

organized an exhibition based on efficiency 

while creating WorldFood Istanbul.” 

WorldFood Istanbul Exhibition Director 

Semi Benbanaste also added that with 

the safe trade, 365-day exhibition strategy, 

they have hosted nearly 6000 visitors from 

145 countries for 4 days at the WorldFood 

Istanbul. Stating that 29% of the visitors 

were coming from abroad, Benbanaste 

continued his words as follows: 

“More than 90 buyers from 13 countries build 

new partnerships with exhibitors through the 

virtual trading platform, Hyve Connect. There 

was a 15% increase in the number of visitors 

per exhibitor compared to the previous year. 

We spent four days that meet the standards 

for efficiency in the next-generation approaches 

to the exhibition organization.” 

This year, safe food production, safe access 

to food, implementation, and adoption of 

sustainable approaches in all dimensions of 

agriculture and food, the future of agriculture 

and food sector; domestic initiatives 

and innovative solutions they offer were 

highlights of the exhibition. 

çilerin %29’unun yabancı olduğunu belirten 

Benbanaste, sözlerine şöyle devam etti: 

“13 ülkeden 90’ın üzerinde alıcı sanal ticaret 

platformu Hyve Connect aracılığıyla 

katılımcılarla yeni iş birliklerine imza attı. 

Bir önceki yıla göre katılımcı başına düşen 

ziyaretçi sayısında ise yüzde 15 artış gerçekleşti. 

Yeni nesil fuarcılık anlayışında verimlilik 

yaklaşımını karşılayan bir dört gün geçirdik.” 


61

Bolca Hindi, 

“hindi etini” 

tüketiciler için 

bir sevgiye 

dönüştürüyor 

Bolca Hindi 

makes 

“turkey meat” 

a love for 

consumers 

2017 yılında Erpiliç tarafından satın 

alınan Bolca Hindi, hindi eti sektöründe 

saygın bir yere sahip. 

Firma, hindi eti sektörüne ‘kuru 

yolum’, ‘helal gıda’ ve ‘elle 

kesim’ kriterlerini getirdi. Bolca 

Hindi’nin başarı öyküsünü öğrenmek 

için şirket yetkilisiyle özel bir 

röportaj gerçekleştirdik. 

Bolca Hindi’nin mevcut ürün 

çeşitleri ve aylık üretim kapasiteniz 


Pazarda 50’den fazla ürünümüz yer 

almaktadır. Yılda 18 ton et üretimi 

yapmaktayız. İleri işlenmiş ürün 

gamımızda özellikle hindi göğüs etinin 

hazır yemek olarak değerlendirilmesi, 

Hindi Şnitzel, Hindi Sucuk, Hindi köfte ve 

Acquired by Erpiliç in 2017, Bolca 

Hindi (Bolca Turkey) has a respectful 

place in the turkey meat industry. 

It introduced the criteria of 

‘dry way’, ‘halal food’ and ‘cutting 

by hand’ to the turkey meat 

sector. We made an exclusive 

interview with the official of the 

company to learn the success 

story of Bolca Hindi. 

Could you give information 

about current product range 

and monthly production 

capacity of Bolca Hindi? 

We have more than 50 

products in the market. We 

produce 18 tons of meat per 

year. In our advanced processed 


product range, products such as Turkey 

Schnitzel, Turkey Sausage, Turkey Meatballs 

and burger and marinated turkey 

meat have gained the appreciation of the 

consumers. Bolca Hindi, the brand name 

of the turkey meat market, was 

acquired by Erpiliç in 2017 with 

the ‘local capital domestic 

growth’ approach. With 

its production power, 

logistics infrastructure 

and strong dealer structure, 

Erpiliç meets approximately 

13% of chicken meat 

production in the domestic 

market and has a prominent place in the 

turkey meat market by bringing the criteria 

of ‘dry way’, ‘halal food’ and ‘cutting by 

hand’ to the turkey meat sector. is hap- 

burger ve marinasyonlu Hindi Eti gibi ürünler 

tüketicinin beğenisini kazanmış durumda. 

Erpiliç tarafından 2017 yılında ‘Yerli sermaye 

yerli büyüme’ yaklaşımı ile hindi eti 

pazarının marka ismi Bolca Hindi’yi 

satın alındı. Üretim gücü, lojistik alt 

yapısı ve güçlü bayi yapılanması 

ile iç pazarda piliç eti 

üretiminin yaklaşık yüzde 

13’ünü karşılayan Erpiliç, 

‘kuru yolum’, ‘helal gıda’ 

ve ‘elle kesim’ kriterlerini 

hindi eti sektörüne taşıyarak, 

hindi eti pazarında 

da söz sahibi olmaktadır. Pazarı 

büyütme hedefi ile yıllık hindi eti tüketimini 

kişi başı 0.7 gramdan 1 kg’ye çıkarmayı 

hedefliyoruz. Zengin protein yapısı, düşük 

doymuş yağ oranı ile kırmızı ete alternatif 


63

görülen ve çok daha ucuz olan hindi 

etini tüketicinin severek ve güvenerek 

tükettiği lezzetler arasında üst 

sıralara taşımaktadır. 

İhracat çalışmalarınız ne yönde 

ilerliyor? Mevcut pazarlarınız nelerdir? 

Hangi ülkelerde Bolca Hindi ürünlerine 

yoğun bir ilgi var diyebiliriz? 

Mevcut pazarımızı genişletme çalışmalarımız 

devam ediyor. BAE, Ürdün, 

Katar, Kuveyt, Rusya çeşitli Afrika ve 

Asya ülkelerinden Bolca Hindi ürünlerine 

yoğun ilgi var diyebiliriz. 

Ürünleriniz 2020 yılında yurt içi ve 

yurt dışında nasıl bir performans 

sergiledi? Covid-19 satışlarınızı 

nasıl etkiledi? 

Tüm dünyada olduğu gibi 

bizim satışlarımızda da 

%25 azalma meydana 

geldi. COVID-19 nedeniyle 

yaşanan satış daralmasının 

sebep olduğu finansman maliyeti 

başta olmak üzere; lojistik, 

depolama, işçilik, enerji, ambalaj, 

dağıtım gibi kalemlerinde de maliyetlerde 

artış meydana geldi. 

Orta Doğu bölgesinde en çok ilgi 

gören ürünleriniz nelerdir? 

“Göğüs, But ve Kanat” ürünlerimiz 

en çok ilgi gören ürünlerimizdir. 

2020 yılında satışınızda / 

ihracatınızda en çok paya sahip 

olan ürünleriniz nelerdi? 

Göğüs ve But ürün parçalarımız en 

çok paya sahip oldular. 

Röportajda eklemek veya öne 

çıkarmak istediğiniz nelerdir? 

Araştırma ve Geliştirme departmanımız 

- her zaman olduğu gibi - pazara 

yeni ürünler sunma arayışına devam 

etmektedir. Bu tür bir üretimin kaliteden 

ve hijyenden ödün vermeden 

tüketicilerimize ulaşması bizim için 

önemli. Bu tür ürünleri 1995 yılından 

beri aynı titizlikle yıl boyunca tüketicilerimize 

sunmaya devam ediyoruz. 

Hedefimiz, 30.000 ton üretim miktarına 

karşılık gelen yıllık üretim kapasitemize 

en kısa sürede ulaşmaktır. 

pening. With the goal of expanding the market, 

we aim to increase the annual consumption of 

turkey meat from 0.7 grams per person to 1 kg. 

Regarded as an alternative to red meat with its 

rich protein structure and low saturated fat ratio 

turkey meat is much cheaper and loved and 

trusted by the consumer. 

How is your export work progressing? What 

are your current markets? In which countries 

we can say that there is an intense interest in 

turkey products? 

Our efforts to expand our current market continue. 

We can say that there is a lot of interest in Turkey 

products from UAE, Jordan, Qatar, Kuwait, Russia 

and various African and Asian countries. 

How did your products perform in 

2020 at home and abroad? How did 

Covid-19 affect your sales? 

There was a 25% decrease in our 

sales as in the whole world. There 

has been increases in especially 

the financing cost generated by 

the sales decreases due to CO- 

VID-19 and there was also an 

increase in costs in items such 

as logistics, storage, labor, energy, 

packaging, and distribution. 

What are your most popular 

products in the Middle East 

region? 

Our “Breast, Leg and Wing” 

products are our most popular 

products. 

What were your products that 

had the most share in your sales / 

exports in 2020? 

Our breast and leg product parts have 

the largest share. 

What would you like to include or highlight in the 

interview? 

Our Research & Development department has 

always been continuing its pursuit to introduce 

new products to the market. It is important to 

us for such production to reach our consumers 

without sacrificing quality and hygiene. We continue 

to provide such products to our consumers 

throughout the year with the same meticulousness 

since 1995. Our goal is to reach our annual 

production capacity corresponding to a production 

amount of 30,000 tons as soon as possible. 


Gıda sektörünün devleri CNR’da 

yeni normale meydan okuyacak 

Giants of the food industry challenge 

the new normal period at CNR 

Gıda sektörüne öncülük eden dünya devleri, CNR’daki tarihi buluşma 

için adeta gün sayıyor. 20’yi aşkın ülkeden 2.000’in üzerinde markaya 

ev sahipliği yapacak olan CNR Food İstanbul Fuarı, eş zamanlı 

gerçekleştirilecek CNR Ambalaj Fuarı ve Bayim Olur Musun? Fuarı ile birlikte 

2.500’ü aşkın yabancı satın almacıyı ağırlayacak. Fuar ayrıca aralarında 

Özbekistan, Somali, Çekya, Lübnan, Kamerun ve Ürdün gibi ülkelerin yer 

aldığı mili katılımlara da sahne olacak. CNR Food İstanbul Fuarı’nda bu 

yıl da Özel İçecekler ve Gurme Özel Bölümü yer alacak. Yerli ve yabancı 

üreticilerin 2.500’ü aşkın satın almacı ile bir araya geleceği bu özel bölümün 

konsept danışmanlığını Taner Öğütoğlu üstlenecek. 

Global giants leading the food industry impatiently await the historic 

gathering at CNR. Hosting more than 2.000 brands from over 20 countries, 

CNR Food Istanbul will welcome more than 2.500 international buyers 

together with the concurrent events, CNR Ambalaj and Be My Franchise? 

National pavilions including Uzbekistan, Somalia, Czechia, Lebanon, 

Cameroon, and Jordan will participate in the exhibition. CNR Food Istanbul 

will be home for Special Beverages and Gourmet Special Section once 

again this year. Domestic and international alcoholic beverage producers 

will come together with over 2.500 buyers at the special section, where 

Taner Öğütoğlu will perform the concept consultancy. 


CNR Food İstanbul, CNR Ambalaj ve Bayim Olur Musun? 

Fuarları Bir Arada! 

CNR Food Istanbul, CNR Ambalaj, and Be My Franchise? 

On the Same Platform. 

One of the most prominent gatherings of 

the global food industry, CNR Food Istanbul 

- Food and Beverage Products, Food 

Processing Technologies Fair, gears up to 

start with a series of measures under the 

new “return to normal” criteria determined 

by the Turkish government and UFI (the Global 

Association of the Exhibition Industry). 

Organized by CNR Holding subsidiary, 

Istanbul Trade Fairs, with the support of 

TGDF (Federation of Food & Drink Industry 

Associations of Turkey), TUGIDER (All Food 

Foreign Trade Association), PAKDER (Association 

of Agricultural Products, Grains, Pulses 

Processing and Packaging Manufacturers), 

the Ministry of Trade and KOSGEB (Small 

and Medium Enterprises Development 

Organization of Turkey), the exhibitions will 

visitors at CNR Expo Istanbul Expo Center 

between September 1-4, 2021. 

Dünya gıda sektörünün en önemli buluşmalarından 

biri olan CNR Food İstanbul - Gıda 

ve İçecek Ürünleri, Gıda İşleme Teknolojileri 

Fuarı, devletin ve Uluslararası Fuarlar Birliği’nin 

(UFI) belirlediği yeni normale dönüş kriterleri 

kapsamında bir dizi önlem ile ziyaretçilerine 

kapılarını açmaya hazırlanıyor. CNR 

Holding kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık 

tarafından, Türkiye Gıda ve İçecek Federasyonu 

(TGDF), Tüm Gıda Dış Ticaret Derneği 

(TÜGİDER) ve Tarım Ürünleri Hububat Bakliyat 

İşleme ve Paketleme Sanayicileri Derneği 

(PAKDER), Ticaret Bakanlığı ve KOSGEB 

Business volume of billions of dollars 

Over 2.500 international buyers will take 

part in the exhibition, which will host more 

than 2.000 brands from around 20 countries 

this year. The exhibition, to be visited by 


67

desteğiyle organize edilen fuar, 1 – 4 Eylül 2021 

tarihleri arasında CNR Expo İstanbul Fuar Merkezi’nde 

ziyaretçilerine ev sahipliği yapacak. 

Milyarlarca dolarlık iş hacmi oluşturulacak 

2.500’ün üzerinde yabancı satın almacının 

katılacağı fuar, bu yıl yaklaşık 20 ülkeden 

2.000’i aşkın markaya ev sahipliği yapacak. 

Binlerce sektör profesyonelinin ziyaret edeceği 

fuarda, B2B ikili iş görüşmeleri ile üretici ve alıcı 

bir araya gelerek, global ticarete yeni bir boyut 

kazandıracak. Yarattıkları katma değer ve 

gerçekleştirdikleri ihracat ile Türkiye ekonomisinin 

en önemli sektörleri arasında yer alan Türk 

gıda ve içecek sektörü de, yine sektöre yön 

veren firmalarıyla fuara yoğun ilgi gösteriyor. 

Fuara, bu yıl da ülkelerin ilgisi oldukça yüksek. 

Aralarında Özbekistan, Somali, Çekya, Lübnan, 

Kamerun ve Ürdün’ün de yer aldığı ülkeler, 

fuara milli katılım sağlayacak. 

Fuar özel içecekler ve gurme özel bölümüyle 

de ilgi çekecek 

CNR Food İstanbul, bu yıl da fuar içerisinde 

düzenlenecek Özel İçecekler ve Gurme Özel 

Bölümü’yle dikkatleri üzerine çekecek. 20’yi 

aşkın ülkeden 2.000’in üzerinde markaya ev 

sahipliği yapacak olan bu özel bölüm, T.C. Tarım 

ve Orman Bakanlığı Tütün ve Alkol Dairesi Başkanlığı’nın 

resmi onayı ile düzenleniyor. Yerli ve 

yabancı üreticilerle dünyanın dört bir yanından 

gelecek sektör profesyonellerini bir araya getirecek 

olan bu özel bölümün konsept danışmanlığını 

Türk şaraplarını dünya markası yapmak için 

uluslararası çalışmalar yapan Taner Öğütoğlu 

üstlenecek. Birbirinden özel tadım etkinlikleriyle 

fuara ayrı bir renk katacak olan bu özel bölüm, 

aynı zamanda ihracata da önemli katkılar sağlayacak. 

Üretici ve ithalatçı firmaların katılacağı 

bu özel bölümü, yerli ve yabancı hipermarket 

thousands of industry professionals, will 

add a new dimension to global trading 

by gathering producers and buyers at 

bilateral B2B meetings. Featured as one 

of the most prominent industries of the 

Turkish economy thanks to its added 

value and trading activities, the Turkish 

food and beverage industry shows 

enormous attention to the exhibition 

with its industry-leading companies. 

Companies have considerably great 

interest in the exhibition. Companies 

including Uzbekistan, Somalia, Czechia, 

Lebanon, Cameroon, and Jordan will 

exhibit with their national pavilions. 

Special beverages and gourmet special 

section will enliven the exhibition 

CNR Food Istanbul will draw attention 

with Special Beverages and Gourmet 

Special Section once again this year. 

More than 2.000 brands from over 20 

countries will be hosted at the special section, 

to be organized upon the official 

approval by the Department of Tobacco 

and Alcohol of the Republic of Turkey 

Ministry of Agriculture and Forestry. Uniting 

domestic and international alcoholic 

beverage producers with industry 

professionals from all over the world, the 

exhibition welcomes Taner Öğütoğlu, 

who carries out international studies to 

make Turkish wines become a global 

brand, to perform the concept consultancy. 

The special section, enlivening 

the exhibition with many special tasting 

events, will make significant contributions 

to trading. Producing and importing 

companies will also participate in the 

special section, to be visited by buyers of 

domestic and international hypermarket 

chains, executives of all the 5-star hotels 

and first-class resorts in Turkey serving for 

the tourism sectors, owners of top-class 

restaurants and bars. 

The packaging industry to introduce 

products 

CNR Ambalaj Istanbul - Food Processing, 

Filling & Packaging Technologies 

Special Section, taking place concurrently 

with CNR Food Istanbul, draws 

the attention of exhibitors. Displaying 

food processing technologies, food 


packaging machinery and equipment, 

corrugated board, paper, cardboard 

package, plastic and flexible package, 

complementary packaging products, 

the special section will bring together 

food and beverage producers once 

again this year. Hundreds of brands by 

over 50 industry-leading companies will 

introduce their products at the special 

section, expecting visits from thousands 

of industry professionals. 

Be My Franchise? to gather entrepreneurs 

Be My Franchise? – Franchising and Dealership 

Trade Fair, organized by Medya 

Fors with the support of UFRAD (Turkish 

Franchising Association), will take place 

concurrently with CNR Food Istanbul this 

year. The exhibition will welcome over 

200 brands and more than 30 thousand 

industry professionals from 90 countries 

this year. The franchising industry, 

reaching a business volume of 43 billion 

dollars in Turkey with over 2.000 brands 

and more than 60.000 chain stores, will 

be represented with all the chains ranging 

from raw materials to producers, 

importers, wholesalers, and organized 

retailing. Brands that intend to elevate 

through franchises and dealerships and 

look for new business partners will gather 

with entrepreneurs at the exhibition. 

HES code requirement for participation 

in exhibitions 

CNR Holding, leading the industry with 

more than 40 exhibitions held annually, 

has secured the healthcare of its exhibitors 

and visitors at exhibitions and 

adopted a series of measures under the 

new “return to normal” criteria determined 

by the Turkish government and UFI 

(The Global Association of the Exhibition 

Industry) to remove potential risks. Accordingly, 

the entrance and exit points of 

exhibitions have been rearranged. Body 

temperature is checked at exhibition entrances. 

External air is used in ventilation 

systems and the air inside is kept clean 

permanently. The number of people at 

the exhibition venue in the same period 

of time is restricted. Exhibitors, visitors, and 

staff members are requested to share 

their HES codes at exhibition entrances. 

zincirlerinin satın almacıları, turizm sektörüne 

hizmet veren Türkiye’deki tüm 5 yıldızlı otel ve birinci 

sınıf tatil köylerinin yetkilileri ve üst segment 

restoran ile bar işletmecileri ziyaret edecek. 

Ambalaj sektörü fuarda ürünlerini tanıtacak 

CNR Food İstanbul Fuarı ile eş zamanlı yapılacak 

olan CNR Ambalaj İstanbul - Gıda İşleme Sistemleri, 

Paketleme ve Ambalaj Çözümleri Özel 

Bölümü de katılımcıların yoğun ilgisi ile karşılanıyor. 

Gıda işleme teknolojileri, gıda paketleme 

makine ve ekipmanları, oluklu mukavva, kâğıt, 

karton ambalaj üreticileri, plastik ve esnek ambalaj 

üreticileri, tamamlayıcı ambalaj ürünlerinin 

sergileneceği özel bölüm, bu yıl da gıda ve içecek 

üreticilerini bir araya getirecek. Sektör öncüsü 

50’yi aşkın firmanın 100’lerce markasına dair 

ürünlerinin tanıtılacağı özel bölümü, binlerce 

sektör profesyonelinin ziyaret etmesi bekleniyor. 

Bayim Olur Musun? Fuarı girişimcileri bir 

araya getirecek 

Medya Fors organizasyonu ve Ulusal Franchising 

Derneği’nin (UFRAD) desteği ile düzenlenen 

Bayim Olur Musun? - Franchising ve Markalı 

Bayilik Fuarı, bu yıl da CNR Food İstanbul Fuarı 

ile eş zamanlı gerçekleştirilecek. Fuar 200’ün 

üzerinde marka ile 90 ülkeden 30 bini aşkın sektör 

profesyoneline ev sahipliği yapacak. 2.000’in 

üzerinde marka ve 60.000’in üzerinde zincir 

mağaza ile Türkiye’de yıllık 43 milyar dolarlık bir iş 

hacmine ulaşan franchise sektörü, ham maddecisinden 

üreticisine, ithalatçısından toptancısına 

ve organize perakendeciliğe kadar zincirin tüm 

halkalarıyla fuarda temsil edilecek. Franchise ve 

bayilikle büyümek isteyen, yeni iş ortakları arayan 

markalar, fuarda girişimcilerle bir araya gelecek. 

Fuarlara katılımda HES kodu zorunluluğu 

Her yıl yılda gerçekleştirdiği 40’ın üzerinde 

fuar ile sektöre yön veren CNR Holding, yeni 

normalleşme döneminde fuarlarda katılımcı ve 

ziyaretçilerin sağlığını güvence altına alarak, 

olası risklerin bertaraf edilmesi için devletin ve 

Uluslararası Fuarlar Birliği’nin (UFI) belirlediği 

yeni normale dönüş kriterleri kapsamında bir 

dizi önlem aldı. Buna göre; fuara giriş ve çıkış 

noktaları yeniden düzenlendi. Fuar girişlerinde 

vücut ısısı kontrolü yapılırken, havalandırma 

sistemlerinde harici hava kullanılarak içerideki 

hava sürekli temiz tutuluyor. Aynı anda fuar 

alanında bulunan kişi sayısı sınırlandırılırken; 

fuara girişlerde katılımcı, ziyaretçi ve görevlilerin 

HES kodu sorgulaması yapılıyor. 


69

Covid-19’a rağmen 

bal piyasası yükselişte 

Honey markets on the rise 

despite COVID-19 

Yazar: Juan Carlos 

Written By Juan Carlos 

Küresel bal piyasası henüz Covid-19’un 

etkilerini tam olarak atlatamamışken, 

iyileşme belirtileri ile artan 

küresel talep 2027 yılına kadar piyasa 

hacminin 11.6 milyar $’a ulaşacağını 

gösteriyor. Bal üretim ve ihracatında 

potansiyeli olan ülkelerden Ukrayna, 

Türkiye, Meksika ve Yeni Zelanda’dan 

yapılan yüksek miktarda bal ihracatı, 

bala olan talebin arttığını doğruluyor. 

Dünya çapında doğal bala olan 

talep artışı 

Başta Avrupa, ABD ve Japonya 

olmak üzere doğal bala olan talep, 

son yıllarda artan bir eğilim gösteriyor. 

Organik ürünlerin sağladığı 

yüksek kâr oranları ve bu ürünlere 

olan talep, doğal tatlandırıcı sektörünün 

de büyümesinin temel etkeni. 

Geleneksel şeker kullanımı yerine, 

sunduğu sağlık avantajları nedeniyle 

bal bu anlamda öncelikli tercih. 

Küresel bal piyasası 2019 yılında 7.19 

milyar $’ken, 2020 yılında düzenli bir 

ivme ile %9 artış gösteriyor. 2020’de 

7.84 milyar $ hacme ulaşan sektörün 

2027’de 11.16 milyar $ büyüklüğe 

The global honey market has not just survived 

the impact of COVID-19 but has exhibited increasing 

global demand and is set to be an 11.16 

Billion dollar industry by 2027. Considerable increases 

in export volumes from markets with the 

most potential growth, such as Ukraine, Turkey, 

Mexico, and New Zealand, confirm the increasing 

demand trend for honey. 

Escalating demand for natural honey worldwide 

The demand for natural honey has increased at 

a notable pace in the last few years, especially 

in markets such as Europe, the United States, and 

Japan. High profits and demand associated with 

organic products are driving the growth rate of the 

natural sweetener industry. In particular, Honey has 

been advocated as an ideal substitute for conventional 

sugar due to its various health benefits. 

The global honey market size was USD 7.19 billion 

in 2019 and was estimated to exhibit a steady 

growth rate of 9% in 2020. The market is forecasted 

to grow from USD 7.84 billion in 2020 to reach USD 

11.16 billion by 2027, exhibiting an annual growth 

of 5.2% during the forecast period. 

Increasing honey consumption amid COVID-19 

The global impact of COVID-19 has been unp- 


Koronavirüsün direk etkisi olarak, 

kısaca, bal ve bal türevi ürünlerin 

tüketimi, özellikle gelişmiş ülke piyarecedented 

and staggering, with honey witnessing 

a positive demand shock across all regions 

amid the pandemic. Increasing honey consumption 

to treat severe coughs and cold-induced 

by the coronavirus and the seasonal flu is 

anticipated to propel market growth. 

In addition, the demand for immunity-boosting 

products even after the end of the pandemic is 

expected to remain strong, which can add to the 

revenues of the market. Due to its antibacterial, antiviral, 

and antifungal properties, honey is receiving 

appreciation and broader acceptance as a medicine 

to treat acute cough and throat infections. 

In particular, the consumption of honey and 

other bee-products has increased in developed 

markets as a direct result of the coronavirus. 

Many people believe that consuming bee-products 

will help boost the immune system, and 

sales have spiked as a result. 

Successful forecasts for some of the main suppliers 

In 2019, the honey export market was led by China, 

accounting for 11.9% of the share, followed very 

closely by New Zealand at 11.6% as the country with 

the biggest annual growth, reaching a new record 

in 2017 at USD 269 million. Following New Zealand, 

ulaşması bekleniyor. Bu süre zarfında 

büyüme beklentisi %5.2. 

Covid-19 ve artan bal tüketimi 

Virüsün tüm piyasalardaki yıkıcı etkilerine 

rağmen küresel bazda bala olan 

talep şaşırtıcı derecede yüksek seyretmeye 

devam ediyor. Bunda temel 

etken, koronavirüs bazlı grip ve öksürük 

ile mevsimsel nezlenin tedavisinde 

balın iyileştirici gücüne olan inanç. 

Ayrıca, pandemi süreci ortadan kalksa 

bile, bağışıklık sistemini güçlendiren 

ürünlere olan talebin güçlü kalmaya 

devam edeceği, dolayısıyla sektörün 

gelişiminin de aynı şekilde gücünü korumaya 

devam edeceği öngörülüyor. 

Bal; anti-bakteriyel, anti-viral ve 

anti-mantar özellikler taşıması 

nedeniyle, özellikle akut öksürük ve 

boğaz enfeksiyonları tedavisinde tıp 

dünyasında kabul görüyor. 


71

salarında artmaya devam ediyor. 

Birçok insan, arı ürünleri tüketiminin 

bağışıklık sisteminin direncini artırdığına 

inanıyor; bu durum doğal 

olarak bal satışlarının neden zirve 

yaptığını da ortaya koyuyor. 

Bal tedarikçilerinden yerinde 

tahminler 

2019 yılı bal ihracatında %11.9 ile Çin 

başı çekerken, yıllık en büyük büyümeyi 

gösteren Yeni Zelanda %11.6 

ile 2017’deki 269 milyon $ rekora 

ulaşıyor. Yeni Zelanda‘nın ardından 

sırasıyla %7.4 pay ile Arjantin ve %6.4 

ile Almanya geliyor. Büyük ölçekli 

bal tedarikçilerinden alınan raporlara 

göre 2019’da piyasa paylaşımı, yıl 

içinde bal ihracatında büyük çaplı 

artışlar gerçekleştiği için 2020 yılında 

sıralamanın değiştiği yönünde. 2020 

yılında bal ihracatında büyük artış 

gösteren Yeni Zelanda, Ukrayna, 

Meksika ve Türkiye’nin önümüzdeki 

yıllarda da bu trendi artırarak devam 

ettireceği değerlendiriliyor. 

Yeni Zelanda 

Küresel olarak yıkıcı etkileri görülen 

Covid-19’dan önce bile Yeni Zelanda, 

özellikle Çin, ABD, İngiltere ve Avusturalya’dan 

gelen yoğun talep ile bal 

ihracatında hızlı bir sıçrama yapıyor. 

2020 yılında doğal ürünlere olan 

talep, Yeni Zelanda bal ihracatının 

itici gücü konumunda. Yeni Zelanda 

Ziraat Bakanlığı yetkilileri, Covid-19 

döneminde doğal ürünlere olan 

artan talebin, bal üretimi ve ihracatında 

da rekor seviyelere ulaşılmasının 

temel etkeni olduğunu vurguluyorlar. 

Ülke, mayıs sonuna kadar 413 milyon 

NZD (Yeni Zelanda Doları) değerinde 

bal ihracatı gerçekleştiriyor. Bu rakam 

on yıl önceki ihracat değerinin dört 

katına tekabül ediyor. Mayıs 2020’de 

bal ihracatı, 2019 Mayıs ile karşılaştırıldığında 

%53, yani 17 milyon NZD artışla, 

49 milyon NZD hacmine ulaşıyor. 

Ukrayna 

Ukrayna Gıda ve Ziraat Kuruluşu 

(FAO) tarafından yapılan açıklama- 

Argentina and Germany hold third and fourth places, 

respectively, at 7.4% and 6.4% of the share. 

Source: Tridge 

According to the reports of some of the main honey 

producers, the past 2019 market share might 

have different rankings by 2020, as they claim to 

have exponential growth in their exports within 

the year. New Zealand, Ukraine, Mexico, and Turkey 

have all reported considerable export growth 

for 2020, and consequently, they have announced 

expected growth for the coming years. 

New Zealand 

Even before the global COVID crisis, New Zealand 

honey exports increased quickly during the past ten 

years due to stronger overseas demand from countries 

such as China, the US, Britain, and Australia. 

In 2020, demand for natural foods had boosted 

the New Zealand honey export. The National 

Agriculture industry organization has declared 

that stronger demand for natural foods during the 

COVID-19 pandemic has resulted in a booming 

honey industry in New Zealand. 

The country exported NZD 413 million worth of honey 

in the year by the end of May, more than four 

times the export value ten years ago. In May 2020, 

honey exports were worth NZD 49 million, which 

was an increase of NZD 17 million or 53% compared 

to the same month last year in 2019. 

Ukraine 

According to a consultant of the Food and 

Agriculture Organization (FAO), Ukrainian honey 

exports in 2020 reached an absolute record - 


almost 81 thousand tons with a total value of USD 

138.9 million (the previous maximum was 67.8 thousand 

tons or USD 133.8 million in 2017). 

Exports of Ukrainian honey in 2020 have almost 

doubled. In 2020, honey exports from Ukraine increased 

by 45.1% compared to the previous year 

- to 80.8 thousand tons from 55.7 thousand tons, 

and in dollar terms - by 27.2% (from USD 101 million 

to USD 139 million). 

In particular, exports of honey from Ukraine to the 

UK increased 19 times. The free trade zone with 

Great Britain opens great prospects for Ukrainian 

honey producers. As a result of the agreement, 

Ukraine is now able to supply the UK with 1,000 

tons of honey a year within the duty-free quota. 

Over the past 5 years, the volume of honey 

exports from Ukraine to the UK has increased from 

USD 52 thousand in 2015 to USD 973 thousand in 

2019 - by almost 19 times. 

Mexico 

The Ministry of Agriculture and Rural Development 

(SADER) released a report early this year which 

stated that international honey sales reached 

26.8K tons from January to November 2020, a vo- 

ya göre, Ukrayna 2020 yılında 138.9 

milyon $ karşılığında 81 bin ton bal 

ihracı ile inanılması güç bir rekor kırıyor. 

Bir önceki en yüksek bal ihracat 

rakamı ise 133.8 milyon $ karşılığı 

67.800 ton olarak 2017 yılında gerçekleşiyor. 

2020 yılında Ukrayna bal 

ihracatı bir önceki yıla kıyasla %45.1 

artışla neredeyse ikiye katlanarak 

55.7 bin tondan 80.8 bin tona, ciro 

olaraksa %27.2 artışla 101 milyon 

$’dan 139 milyon $’a yükseliyor. 

Ukrayna’nın bal ihracatında en 

göze batan nokta, İngiltere’ye 

olan ihracatın 19 kat artması. İngiltere 

ile olan Serbest Bölge Uygulamaları, 

Ukrayna bal üreticileri için 

büyük imkanlar sunuyor. Anlaşma 

uyarınca, Ukrayna, İngiltere’ye 

gümrük muafiyetleri kapsamında 

yılda 1000 ton bal ihraç etme 

şansına sahip. Tüm bu avantajların 

sağladığı imkanlar Ukrayna’nın, 

İngiltere’ye yaptığı bal ihracatının 

2015-2019 yılları arasında 19 kat 

artmasını mümkün kılıyor. 


73

lume 3.3 % higher than that registered in the same 

period during 2019. 

Meksika 

Meksika Tarım Bakanlığı (SADER) 

tarafından yapılan bir açıklamada, 

Ocak-Kasım 2020 döneminde 

yapılan bal ihracatının, 2019’un aynı 

dönemi ile kıyaslandığında %3.3 

artış göstererek 26.8 bin tona ulaştığı 

belirtiliyor. 2020 yılı Ocak-Kasım 

döneminde Meksika bal üretimi 47.7 

bin ton olarak kayda geçiyor. Son iki 

yılda yıllık bazda %31 artış gerçekleşiyor. 

Artan üretim doğal olarak 

üreticileri dış pazarlara yönlendiriyor. 

Bakanlığın Zirai Ürünler ve Balıkçılık 

Birimi (SIAP) tarafından yapılan açıklamasında, 

2020 yılının 11 aylık bal 

ihracat rakamının 65.4 milyon $ olarak 

gerçekleştiği belirtiliyor. Ayrıca, ana 

düzenleyici kurum olan SENASICA, Bal 

Üretici Birliği ile yaptığı anlaşmayla, 

ihraç edilecek bal için sertifikalaşma 

öngörüyor. Bu sertifikasyonla Meksika 

bal üreticilerinin, kaliteli bal talep 

eden küresel piyasalarda daha etkin 

bir pozisyon alabileceği belirtiliyor. 

Türkiye 

Türkiye, 2020 yılında 110 bin ton bal 

üreterek, kovan ve üretim miktarında 

belirgin bir artış kaydediyor. 2010 

yılında 5.6 milyon olan kovan sayısı bu 

yıl itibarıyla 8 milyona, üretim ise 81 bin 

tondan 110 bin tona ulaşıyor. Henüz 

bal ihracatında etkin anlamda küresel 

bir oyuncu olmasa da artan rakamlar 

Türkiye için kayda değer durumda. 

Doğu Karadeniz İhracatçı Birlikleri 

(EBSEA) tarafından 2021 yılı başlarında 

yapılan açıklamada, 399 ton bal ihracıyla 

bölge bal ihracat rakamının 2020 

için 1.286 milyon $ olduğu belirtiliyor. 

2019 yılında bölgeden beş ülkeye bal 

ihraç edilirken, 2020’de bu sayının 

virüse rağmen 11’e çıktığı, bunda da 

pazar çeşitlendirme stratejisinin etkili 

olduğu belirtiliyor. 

This same preliminary report highlighted that the 

national production from January-November of 

2020 was at 47.7 thousand tons. Over the last 2 

years, the production of honey has been increasing 

by over 31% on an annual basis. Due to the 

increased production, most of the suppliers are 

searching for the export market. 

The Ministry also detailed that based on a preliminary 

report from the Agrifood and Fisheries Information 

Service (SIAP), that in these 11 months of 2020 

the value of honey exports was USD 65.4 million. 

In addition, SENASICA, the main regulatory entity, 

has signed an agreement with The Association of 

Honey Producers to encourage export certifications 

and certified their products for the purpose of 

export. With this certification, Mexican producers 

will gain a better positioning of their product on 

the global market, which demands quality control. 

Turkey 

110 thousand tons of honey were produced in 

Turkey this year. The number of hives and honey 

production in Turkey has increased. The number 

of hives, which was 5.6 million in 2010, reached 8 

million as of this year, and honey production increased 

from 81 thousand tons to 110 thousand tons. 

Even though Turkey is not yet considered to be a 

major global honey supplier, last year reported 

export numbers are worth mentioning. 

The Eastern Black Sea Exporters Association (EB- 

SEA) stated in early 2021 that Turkey earned USD 

1.286 million from honey exports from the Eastern 

Black Sea in 2020, as 399 tons of honey were 

exported from the region. 

While honey was exported to 5 countries from the 

region in 2019, the number reached 11 by 2020, highlighting 

that the market diversification strategy has 

been implemented even amid the pandemic crisis. 

Sources: 

• Global Times. ¨Demand for natural foods boosts 

New Zealand honey export¨ 

• SADER. ¨Crecen exportaciones de miel mexicana: Agricultura¨ 

• Fortune Business Insights. ¨Honey Market Size, Share & 

COVID-19 Impact Analysis¨ 

• Agropolit. ¨Named the largest importers of Ukrainian honey in 2020¨ 

• Ensonhaber. ¨Salgında arı ürünlerine olan talep katlandı¨ 


want to 

re-connect 

with retailers 

& distributors ??? 

Check in today to connect with the vast 

retail markets of 

GCC & Africa 

VIRTUAL 

3D EXPO 

9 th 11 th March 2021 

& 

20 th -22 nd September 2021 

28 - 30 

September2021 

Festival Arena 

InterContinental 

Dubai Festival City, 

Dubai 

International 

Supermarket 

Supplies' 

B2B 

Trade 

Show 

B2B MEETING SUITS & EXHIBITION 

28th-30th September 2021 

Check in now 

www.supersourcesdubai.com

ASEL INTERNATIONAL EXHIBITION SERVICES 

 

6 World Halal Summit 

Vırtual e-halal expo 

 

 

 

 

“ The World's Bıggest Halal Event ” 

The 6th edition of the World Halal Summit was successfully organized as a hybrid event 

simultaneously with virtual e-Halal Expo. 

55 

VISITOR 

COUNTRIES 

Interaction with; 

9217 

TOTAL 

VISITORS 

11 

EXHIBITOR 

COUNTRIES 

15 

SPEAKER 

COUNTRIES 

11 

SESSIONS 

50 

EXHIBITORS 

61 

SPEAKERS 

The World Halal Summit was successfully organized in 

association with SMIIC (The Standards and Metrology 

Institute for Islamic Countries) under the theme of “Halal 

for All: Halal in All Aspects, from Production to 

Consumption" in 21-23 December, 2020, in Pullman 

Convention Center, Istanbul/Turkey simultaneously with 

virtual e-Halal Expo which was the rst virtual halal 

exhibition in Turkey in 21-30 December, 2020. 

Due to Covid-19 outbreak, the World Halal Summit 2020 

was launched in the form of a hybrid and showed great 

importance to its worldwide auditory. At the same time, e- 

Halal Expo created a trade platform for exhibitors, visitors 

and hosted buyers, halal sector leaders, investors from all 

over the world and made signicant opportunities to 

strengthen their business positions. 

We highly appreciate the valuable contribution of our 

partners, supporters and participants! 

 

 

 

 

 

e-halalexpo e-halalexpo e-halalexpo e-halalexpo

XIX International Trade Fair 

for Savoury Snacks & Nuts 

16-17 June 2021 

Hamburg Messe 

Move your 

business 

forward 

at the worldwide fair 

for savoury snacks 

Trends 

Tastes 

Technologies 

Suppliers 

Decision-makers 

Distributors 

Trade partners 

Customers 

snackex.com

SNACKEX 

is unique 

It’s the only international trade fair 

fully dedicated to savoury snacks 

2,500+ 80% 76%+ 180+ 96+ 

Number 

of visitors 

Manager level 

and above 

Involved in 

purchasing 

decision 

Number of 

exhibitors 

Number of 

countries 

represented 

Exhibiting at SNACKEX means you can reach savoury 

snack decision-makers you won’t find at other fairs 

Get focused on generating sales 

with decision-makers and get 

your business moving. 

SNACKEX is a unique opportunity 

to launch or promote your 

products into the sector and an 

unrivalled opportunity to connect 

with focused professional 

customers and prospects. 

Buyers come from over 90 

countries looking for inspiration 

and the latest technology to 

advance their businesses. 

Whether snack makers are 

sourcing equipment, materials or 

ideas, it is vital they feel confident 

about their decisions. The best 

way to achieve that is to see 

all the options together in one 

place. That’s why they come 

to SNACKEX and that’s why at 

SNACKEX exhibitors can meet 

and do business with everyone 

who matters, right there and 

then, in one convenient location, 

over two days. 

SNACKEX conveniently 

brings together trade fair and 

conference under one roof to 

make it easier for everyone to 

network and do business. 

SNACKEX 

XIX International Trade Fair for Savoury Snacks & Nuts

Why exhibit? 

+ Sell your products to an audience that is ready to buy 

+ Show your innovations to the decision-makers of the snacks industry 

+ Meet existing customers and new prospects from around the world 

SNACKEX is the industrydefining 

event for the savoury 

snacks sector - the world’s only 

trade event dedicated to the 

savoury snacks industry and 

the best opportunity to launch 

or promote your products to 

sector buyers. 

+ You will be taking part in an 

exhibition that is dedicated 

to the savoury snacks sector 

so your booth will not be lost 

against hundreds of others as 

in general food shows 

+ The only focused opportunity to 

target snacks buyers, specifiers 

and influencers, under one roof 

+ Only qualified visitors/buyers 

from the savoury snacks 

and snack nut industry are 

allowed access 

+ Unrivalled opportunities 

to network 

+ A professional environment 

to do business – world-class 

venue, in a world-class city 

+ Meet leading decision makers 

– over 70% of attendees at 

the last event had a buying 

influence 

+ Varied programme – industry 

issue conference sessions 

attract more snack makers 

+ Gain international exposure – 

meet buyers from over 

40 countries 

+ Share expertise – with visitors 

and other exhibitors 

+ Thank your best customers – 

keeping existing customers 

happy is as important as finding 

new ones. Many of your best 

customers will be at SNACKEX 

– you should be too! 

Who exhibits? 

Who visits? 

Manufacturers and suppliers of: 

Your customers! 

SNACKEX is excellent! Much of the fair’s appeal 

lays in its tightly defined focus - many of the bigger 

shows are too diverse, whereas SNACKEX is very 

much concentrated on snacks. 

Yves de Vinck, CEO, Roger & Roger - Croky 

+ Savoury snacks – potato & corn 

chips, extruded snacks, baked 

snacks, pretzels, popcorn, fruit 

snacks, meat snacks, peanuts 

and other snack nuts 

+ Snack pellets 

+ Snack processing equipment 

+ Weighing equipment 

+ Packaging equipment 

& materials 

+ Packaging materials 

+ Extrusion systems 

+ Nut processing equipment 

+ Ingredients 

+ Flavours / seasonings 

+ Oils and fats 

+ Laboratory equipment 

& services 

+ Materials handling 

+ Consulting Services 

+ Senior directors from the 

world’s major snack makers, 

seeking inspiration and insight 

+ Senior marketing and NPD 

representatives looking for 

new products and ideas 

+ Engineers and production 

people looking to source new 

equipment 

+ Nut brokers and traders 

looking for new contacts 

and supply sources 

+ Customers in search of 

product demonstrations 

and one-to-one meetings 

with new and existing suppliers 

+ Retail representatives looking 

for new product lines 

+ Companies seeking solutions 

to individual challenges 

16-17 June 2021 Hamburg Messe

Secure 

your stand 

Recent exhibitors 

SNACKEX 2019 was sold out 

with a waiting list, now it’s your 

opportunity to get ahead of the 

competition and advance your 

business in 2021! 

Reserve your exhibit stand at 

SNACKEX 2021 before 31 March 

2020 and enjoy a 10% reduction 

off the standard rates. 

Contact the organisers today to 

find out about stand availability 

and to make your booking. 

+ 

Boost your 

brand further 

Once you’ve made the right 

decision to exhibit at SNACKEX 

get your message seen! 

Put your company’s name right 

in front of international buyers 

before they even get to your 

stand! SNACKEX is a big deal. 

Every exhibitor is competing for 

visitors’ attention – make it easy! 

Give yourself that extra edge to 

drive visitors to your stand and 

ensure they’ll recognise your 

brand. Be creative! 

Our exclusive opportunities are 

the perfect way to promote your 

company, your brand and your 

product. They are cost-effective, 

varied and impossible to miss. 

Contact the organisers for 

more information. 

Organisers 

European Snacks Association asbl 

Rue des Deux Eglises 26, 

B-1000 Brussels, Belgium 

Tel +32 (0)2 538 20 39 

Email esa@esasnacks.eu 

snackex.com 

A Innovative Food Products 

ABICAB 

AMP Automation 

Adecoagro 

Al Helo Extrusion International 

Almond Board of California 

Almounajed Food Industries 

Aceitera General Deheza 

Agromais 

American Extrusion International 

Angel Yeast Co 

Aperitivos Flaper 

Aptean 

Arrow Systems Sdn 

Atlas Extrusion International 

Avena Foods 

Aviko-Rixona 

Bell Flavours and Fragrances 

Biotrek 

Blueprint Automation 

Bosch Woodman Packaging 

Technology 

Bredabest 

Brovind - GBV Impianti 

Bühler Group 

C Cretors & Co 

CDR 

C Meijer 

Cablevey Conveyors 

Carl Zeiss Spectroscopy 

Casa Herrera 

Cerealicola Rossi 

Chhajed Foods 

Clextral Group 

Codrico 

Colin Ingredients 

Constantia Flexibles 

Crystal Filtration 

CPM Wolverine Procter 

DACSA (Maicerias Españolas) 

Dallas Group 

Dalziel Ingredients 

Elea 

Emsland Stärke 

Extrusion-Link 

FAM 

Fabcon Food Systems 

Favero Antonio 

FEN 

Filtercorp 

Flo-Mech 

Focke Packaging Solutions 

Formers International 

Fromatech Ingredients 

Frutarom Savoury Flavours 

Gastaldi Hnos 

Geo Project Industries srl 

Geus 

Girisim Makina 

Givaudan 

Good Mills Innovation 

Gramybel 

Griffith Foods 

Grupo Apex 

Halawani Industrial 

Hastamat Verpackungstechnik 

Heat and Control 

Hebenstreit 

Hügli Nährmittel 

Huseyinogullari Tarim 

Imco Process 

Incalfer 

Incomec Cerex 

Intertaste 

Irta Group Packaging 

Ishida Europe 

Ispak Esnek Ambalaj 

Jilin City Changrong Agricultural 

J C Ford Company 

J R Short Milling 

Jilin Liaohe Processing Co 

Jinan CFC Machinery 

Jongerius Hanco 

KMG Systems 

Kadant 

KayDee Solutions 

Kanaan 

Kalizea 

Kenray Forming 

Kerry Europe & Russia 

Key Technology 

King Nuts & Raaphorst 

Kiremko 

Koninklijke Euroma 

Kuipers Food Processing Machinery 

Lalesse Extrusion 

Lallemand Bio-Ingredients 

Lawrence Equipment 

Le Caselle 

Liaoning Zhengye Peanut Co 

Leng d’Or 

Limagrain Céréales Ingrédients 

Liven 

Lyckeby Culinar 

Maddox Metal Works 

Mafin 

Mane 

Manufacturas Ceylan 

Martini srl 

Martinorossi 

Mettler-Toledo Safeline 

Mitchell Dryers 

Mix Industria & Comercio 

MoistTech Corp 

Molino Favero 

Mutchall Engineering 

NDC Technologies 

Nakskov Mill Foods 

Nanonord A/S 

Newsmith Stainless 

Noble Agro Food 

Noida Fabcon Machines 

N.P. & Company 

Nuhealth 

Nutri Flavours 

Oberlin Filter 

Olega 

Ozstar Kuruyemis Makine 

PT Sekar Laut 

PTF Filters 

Pasta Foods 

Pavan 

Perten Instruments 

Phoenix Flexibles 

Pisto Maschinenbau 

Planet Dryers 

Polar Systems 

Pol-Foods 

Prodeman 

Process Sensors (Europe) 

Productos Churruca 

Pulsemaster 

Qingdao Foodlink Co. 

Qingdao Golden Rock Nuts Co 

Qingdao Ruizong Food Co. 

Qingdao Topsen Imp. & Exp. Co 

Quality Pellets 

Re Pietro 

Reading Bakery Systems 

Revtech Process Systems 

Rosenqvists Food Technologies 

Rovema 

Rudolph Foods 

SNAC International 

Samba International 

Seasonings & Specialities Sdn 

Sensortech Systems Europe 

Senadolou Misr 

Seyeks 

Shantou Huaxing Machinery 

Siddhivinayak Agri Process 

Silesian Grain 

Solina 

Soufflet Alimentaire 

Spice Application Systems 

Strand Palace Agencies 

Technology Container Corp 

TAV 

Taam 88 

Tekirdağ Un 

Tiybe Snack Pellets Gida 

TNA Solutions 

Tomra Sorting 

Triz Ventures 

Tronrud Engineering 

Unifine 

Univar 

Urschel International 

UVA Packaging 

V.AL.IN 

Van Marcke Food Group 

Vuormar Packaging 

Walterwerk Kiel 

Wintech Taparia 

Wirebelt Company 

Wolf Verpackungsmaschinen 

Zirve AS Makina

21-25 

FEB 2021 

DUBAI WORLD TRADE CENTRE 

NEW 

BUSINESS 

OPPORTUNITIES 

AWAIT YOU 

at the world’s largest 

annual F&B event 

Organised by 

Official Knowledge 

Partner 

Official Podcast 

Partner 

#GULFOOD2021 

GULFOOD.COM

Food Turkey February 2021

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?