dergix3son

2 MART / NİSAN 2017 MARCH / APRIL 2017 

www.justmagazine.net

www.justmagazine.net MART / NİSAN 2017 MARCH / APRIL 2017 3

NOVAMALL AVM MANAVGAT | 0242 777 19 69

12 

Kuş Bakışı Side 

Bird Eye View of Side 

28 

Simge Sağın: Prens ve Prenses 

Prince and Princess 

42 

Antika ve Modernite 

Antique and Modernity 

24 

Gastronomi Kültürünün Yükselişi 

Rise of Gastronomy Culture 

38 

Chesterfield: asalet sembolü bir 

vintage / a symbol of nobility

48 

Just Gurme 

Bora’nın 

Just Gourmet 

66 

60 

Hakan Ünal 

Röportaj / Interview 

Hyundai Alanses 


78 

Selçuk Ural 


84 

Marylin Monroe 

98Keşif 

Rotası 

Discovery Route of Bora 

106 

İstanbul’un Kış Masalı 

A Snowy Fairy Tale In Istanbul 

114 

Kaç Beynimiz Var? 

How Many Brain Do We Have?

ekip team 

Genel Yayın Yönetmeni 

Ece Öz 

Yazı İşleri Müdürü 

Reyhan Meral 

İmtiyaz Sahibi 

Ece Öz & Reyhan Meral 

Editör 

Ece Yıldız Bayındırcı 

Görsel Yönetmen 

Reyhan Meral 

Reklam ve Pazarlama Müdürü 

Kemallettin Öz 

Gurme Editörü 

Nuri Şimşek 

Dağıtım Koordinatörü 

Ali Erdal Meral 

Basım Yeri ve Tarihi 

İstanbul, Mart 2017 

Çevirmen 

Emir Aydın 

Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın 

Yayın Periyodu: 2 Aylık 

Baskı: Ümit Matbaacılık 

Gümüşsuyu Caddesi Litros Yolu 2. Matbaacılar 

Sitesi ZA/6 Zeytinburnu Topkapı / İSTANBUL 

Just Dergisi Ece E. ÖZ ve Reyhan MERAL ortaklığı 

adına “Just İletişim ve Tasarım Hizmetleri” tarafından 

yayınlanmaktadır. Just dergisinin isim ve yayın hakkı 

“Just İletişim ve Tasarım Hizmetleri” ne aittir. Dergide 

yayınlanan yazı, fotoğraf ve illüstrasyonların her hakkı 

saklıdır. Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. Yazıların 

sorumluluğu yazarlara, yayımlanan ilanların sorumluluğu 

ise sahiplerine aittir. 

www.justmagazine.net 



Bi’ Nevi Editör 

Eşikten adımınızı attıktan sonra, girdiğiniz 

yerin ruhunun, atmosferinin (satırlarının) 

sizi yutmasına izin veriyorsunuzdur aslında. 

Satırların sahip olduğu enerji sizi yer yer 

çiğneyip sindirip sorgulatabilir, yer yer 

yerinize sığmayacak bir enerji de verebilir. 

Zihninize aldığınız her satır size kendinden 

nefesler verir. Bu paylaşımı yaşadıktan sonra, 

o ilk adımı atan kişi olmazsınız. 

Biz bu dergiyi yaratırken, “eşikten atacağımız 

bu ilk adımda yeni kokmayı, sürekli 

yenilenmeyi, sorgulamayı, sorgulatmayı 

hep hayatın akışında kalmayı, sınırları 

zorlamayı, etrafı bir güzel talan etmeyi, 

farkındalık kelimesini her sayfada yaşatıp 

beraber büyümeyi” felsefe edindik. Side 

küçük olabilir, biz kendi bahçemizi sizinle hep 

beraber kuruyoruz. Rousseau veya Voltaire‘in 

bahçesine komşu olabileceğinize inanmak, 

sadece aradaki çitleri hayal edebilmekten 

geçiyor… 

İlkler hep en özeldir; ilk aşk, ilk iş, ilk çocuk, 

ilk sayı! Her sayfası bizim için ilk aşk olan bu 

dergide kendisi ve yüreği kocaman bir ekip 

ve kendi adıma; yaşamın ritmini beraber 

yakalamak, hep yeni kalmak, hep farkında 

olmak ve Rousseau’ya komşu olmak dileğiyle. 

Sevgiler, 


A Unique Editor 

As soon as you step over the threshold, you, 

in fact, let the essence and the ambiance of 

the place you step in swallow you. The power 

of lines of verses may chew and crunch you 

and make you question things around you at 

certain times or fill you with so much energy 

that you feel like bouncing off the walls. Every 

verse you let in your mind breathes soul into 

you. After experiencing this, the one to take the 

first step should be you. 

As we endeavored to create this magazine, 

we adopted “to smell like a new book at this 

first step we will take over the threshold, to 

ceaselessly renew ourselves, to push the limits, 

to pillage everywhere around us, to thrive 

together as we experience the word, awareness, 

in every page” as our philosophy. To picture the 

fences between is to believe in living next door 

to Rousseau’s or Voltaire’s garden. 

First times are always the most special; our 

first love, our first job, our first child, our 

first issue! It means love to us on every page 

of this magazine. I, personally and on behalf 

of this bighearted team, wish to feel the 

rhythm together, be alive and live next door to 

Rousseau. 

Loves, 



KÜLTÜR & SANAT / CULTURE & ART 

KUŞ 

BAKIŞI 

SİDE 

BIRD EYE 

VIEW 

OF SİDE 

Fotoğraf Projesi / Photography Project 

Özay Özgür Ağar / Reyhan Meral 




Side Antik Tiyatrosu ve Agora / Side Ancient Theatre and Agora 



2016 Müzeler Gününe özel hazırlanan 

bir proje için üretilen Side’nin en 

güncel hava fotoğraflarının 

büyüleyici estetiğine şaşıracaksınız. 

Bu özel dosya ile Side’nin arkeolojik 

harikalarını hiç görmediğiniz bir 

açıdan göreceksiniz... 

You will be amazed by the fascinating 

aesthetics of the aerial photographs 

produced exclusively for a project in Side 

for the Museum Day 2016. 

With this exclusive dossier, you will 

experience the archeological wonders of 

Side from a viewpoint you have never 

seen before. 

Side Antik Tiyatrosu ve Yarımada / Side Ancient Theatre and Peninsula 


Side Yarımadası ve Doğu Plajı / Side Peninsula and East Beach 



Side Sütunlu Cadde / Side Colonnaded Street 


Side Tykhe Tapınağı / Side Tyche Temple 



Side Manzaraları / Side Views 


Side Apollon ve Athena Tapınağı / Side Apollon and Athena Temple 



JUST GURME / JUST GOURMET 

gastronomi 

kültürünün 

yükselişi 

Nuri Şimşek 

Gastronomi Blog Yazarı / Gastronomy Blogger 

rise of 

gastronomy 

culture 

Fotoğraf / Photography Nuri Şimşek 



Eminim siz de fark etmişsinizdir. Son dönemde yeme-içme 

sektöründe önceki yıllara nazaran bir gelişme, yükseliş 

söz konusu. Birbiri ardına açılan şık restoranlar, kafeler 

damaklarda farklı ve güzel hisler uyandırırken sadece 

lezzetleriyle değil, genel olarak en ufak detaylarıyla da 

akıllarda yer etme yarışındalar. Gerek dekorasyon tercihleri 

olsun, gerek ortamda çalınan müzikler, gerek personel, gerek 

ise ürünlerinin sunumu ile bu yarışta var olma mücadelesi 

içindeler. Peki nasıl oldu da son dönemde bu değişim başladı? 

I’m sure you’ve also noticed. Recently, there is an advance, 

development in food and beverage sector compared to previous 

years. While stylish restaurants opening one after another, cafés 

are reviving different and beautiful taste in the mouth, they are in 

rivalry with not only in their taste but also generally in their slightest 

details in mind. Either their decoration preferences, music playing 

in the environment or presentation of their products, they are still 

struggling for existence in this rivalry. How come did this alteration 

started in the last period? 


İnsanın en temel ihtiyaçlarından biri beslenme olduğu için 

bu sektör her zaman vardı, her zaman da var olmaya devam 

edecek. Fakat son dönemdeki popülaritenin arkasında farklı 

etkenler mevcut. Bunun önemli sebeplerinden bir tanesi 

dünyaya daha açık olan Y kuşağının günlük dinamiklerde 

daha etkin yer alacak yaşa gelmesi, iş hayatında daha etkin 

hale gelmesi ve yaşamsal alışkanlıklarının günlük pratiklere 

etki etmesidir. Yurt dışı seyahatlerinden veya internet 

sayesinde gördüklerini kendi hayatlarında da görmek isteyen 

müşteriler veya oradakini burada yapmak isteyen işletmeciler 

bu noktada oldukça belirleyicilerdir. Ülkemizde “gurme” 

kavramının yeni yeni anlamını bulması, alınan hizmetten 

beklentinin yükselmesiyle paralel işletmelerin de hizmet 

anlayışlarını değiştirmeleri ve farklılaşmaları öncelikle 

kalifiyeli elemanlarla oldu. Bu gün pek çok TV kanalında 

şeflerin farklı malzemelerden yaptığı sıra dışı tabakları 

görüyoruz. 

Because one of the most basic needs of man is nutrition, this sector 

has always existed and will always continue to exist. However, there 

are different factors behind the recent popularity. One of the most 

important reasons for this is the fact that the Y generation, which 

is more open to the world, will be more effective in daily dynamics, 

become more effective in business life and vital habits affecton daily 

practices. Clients who prefer to see things in their own lives that they 

experienced to observe them from their travels abroad or through 

the internet, or the business administrators who prefer to put those 

things into practice are quite determinatives. The fact that the 

concept of “gourmet” in our country finds recently a new meaning, 

that the expectation of the service is increased and that parallel 

enterprises change their service mentality and become gradually 

different primarily embodied thanks to the qualified staff. 


“ 

Hizmet almak bir 

deneyim ise bu 

deneyimi ilk andan son 

ana kadar her detayı 

“ 

planlayarak, özenle If it is an experience to get 

düşünerek hareket eden service, those businesses 

işletmeler bu gastronomi that acting carefully in this 

rönesansında kendine gastronomic renaissance 

kalıcı bir yer edinecek. and taking all the details 

” 

into consideration will 

be permanent while the 

others burn out flash in 

the pan. 

” 





“ 

Yemeğin lezzeti kadar 

sunumuna da önem 

vererek olayı karın 

doyurmaktan öteye 

geçirip bir deneyim 

haline getiriyorlar. 

” 

“ 

They pay attention to the 

presentation as well as 

the taste of meals so they 

turn this into an excellent 

experience more than 

eating. 

” 


Önceden göbekli bıyıklı Anadolu 

erkeği modelli aşçılar klasik 

yemeklerle yer alırken, bu gün 

entelektüel birikimi yüksek, 

dünyanın farklı bölgelerinde 

tecrübe edinmiş, farklı tekniklere 

hakim genç kuşak, fit şefleri 

görüyoruz ekranlarda. Bizim 

ekranda gördüklerimiz buz dağının 

gerçekten gözüken kısmı. İşin arka 

tarafında bilinç seviyesi bir hayli 

yüksek daha pek çok kişi mevcut ve 

en basitinden her malzemenin sahip 

olduğu özellikleri bilip ona göre 

yaklaştıkları için ortaya koydukları 

üründen maksimum verimi almayı 

biliyorlar. Yemeğin lezzeti kadar 

sunumuna da önem vererek olayı 

karın doyurmaktan öteye geçirip bir 

deneyim haline getiriyorlar. Süreci 

sadece yemek yapımından çıkartıp 

daha geniş düşündüğünüzde, o 

yemeği servis eden ekiplerin de son 

dönemde daha bilgili ve sempatik 

olmaları işletmelerin dikkat ettiği 

kriterlerden bir başkası. Hepimiz 

biliyoruz ki sorduğumuz sorulara 

cevap veremeyen, suratsız servis 

personeline sahip yerlere devamlı 

gidilmiyor.Yemeğinize en yakışacak 

şarabın ne olduğunu sorduğunuzda 

sizin beklentinize yakın bir öneriyle 

gelecek olan servis personeli o 

mekana artı katacak bir değerdir. 

Hizmet almak bir deneyim ise bu 

deneyimi ilk andan son ana kadar 

her detayı planlayarak, özenle 

düşünerek hareket eden işletmeler 

bu gastronomi rönesansında 

kendine kalıcı bir yer edinecek, 

diğerleri saman alevi misali 

geldikleri gibi gideceklerdir. 

Yaratıcılık yanında beklentileri göz 

önüne almak ve yüksek standartların 

sürekliliği işin en önemli noktası. 

Hizmet alan taraf olarak ise bize 

düşen görev bu yükselişte farklı ve 

başarılı lezzetlerle damaklarımızı 

ödüllendirirken, yapması 

gerekenleri doğru yapan işletmeleri 

desteklemek, oralara bol bol giderek 

ayakta kalmalarına destek olmaktır. 

Afiyetle kalın. 

Yaratıcılık yanında beklentileri 

göz önüne almak ve yüksek 

standartların sürekliliği işin en 

önemli noktası. 

Besides creativity,the most 

important points of business are 

considering of expectations and 

continuity of high standards. 

Today, we see extraordinary 

dishes the chefs have made from 

different ingredients on many TV 

channels. As it is formerly known 

that all the cooks were looking 

belly, mustached in the style of 

typicalAnatolian man in classical 

meals, today we see the chiefs 

in young generation who look 

so fit and have high intellectual 

profundity that they experienced 

in different parts of the world. 

What we see on the screen is 

comparatively the tip of the iceberg. 

There are many more people 

with a high level of consciousness 

behind the scenes and simply 

to say that they are aware of 

knowing the characteristics of each 

material they possess and also 

knowing how to maximize the 

yield from the product they bring 

forth. They pay attention to the 

presentation as well as the taste 

of meals so they turn this into an 

excellent experience more than 

eating. Thinking broadly, taking 

the process apart from cooking, 

the sense of being profound and 

sympathetic service team is one of 

the other criterions for business. 

We all know that places where 

have sullen staffs that are not able 

to even respond your questions are 

unfavorable. 

If the service staff is capable of 

suggesting you what is the best 

choice of wine for your meal 

will definitely add value to this 

place.If it is an experience to get 

service, those businesses that 

acting carefully in this gastronomic 

renaissance and taking all the 

details into consideration will 

be permanent while the others 

burn out flash in the pan. Besides 

creativity,the most important 

points of business are considering 

of expectations and continuity of 

high standards. All these things 

considered, our task is to support 

businesses that doing things right 

what they need to do as giving 

good service by going frequently 

these places to makethem keep up. 

Stay in appetite. 



www.math.com.tr 

www.justmagazine.net MART / NİSAN 2017 MARCH / APRIL 2017 

24

RÖPORTAJ / INTERVIEW 



Prens ve 

Prenses 

Prince and Princess 


‘’BipBip’’ adlı parça 

ile yakaladığı 

çıkışın ardından 

ortalığı yakıp yıkan 

‘’MişMiş’’ geldi. Tam 

damaklarda oryantal 

bir tat bırakmışken 

‘’Yankı’’ ile bu tadı 

harmanlayarak risk aldı 

ve farklı bir lezzet daha 

yaratmayı başardı. Son 

olarak büyük bütçeli 

bir prodüksiyon ile 

‘’Kamera’’ adlı yeni 

parçasını sevenleriyle 

buluşturan Simge 

Sağın, başarılarını 

günden güne 

katlayarak yoluna 

yeni sürpriz projelerle 

devam ediyor! 

Following the single track 

“bipbip” that made a huge 

hit, we were later taken 

over by another single, 

“mişmiş” by Simge. Just 

as the taste of the oriental 

sound of the song lingered, 

Simge took a huge risk 

andsuccessfully managed 

to leave a unique taste in 

the ears. With her latest 

big budget production, 

“Kamera”, Simge Sağın 

proceeds firmly on her way 

to success in tandem with 

many bonus projects! 



’BipBip’’ , ‘’MişMiş’’ , 

‘’Yankı’’ ve ‘’Kamera’’ hala 

tükenmeden dinlenen 

parçalar arasında. Tüm 

bu ard arda yakaladığınız 

eşsiz başarılar hakkında ne 

söylemek istersiniz? 

Bu başarıyı yakalamak çok 

kolay olmadı açıkçası. Zor 

zamanlardan geçtikten 

sonra kendi kararlarım 

doğrultusunda yapmış 

olduğum projelerde 

başarıya çok çalışarak 

kavuştum. Bu durumdan 

çok mutluyum. Bu 

başarımı korumak ve 

bir önceki projelerimin 

üzerine biraz daha fazlasını 

koyarak çalışmalarıma 

devam ediyorum. 

“bipbip”, “mişmiş”, “Yankı” 

and “Kamera” are still 

on the lists of frequently 

listened songs. What 

comment would you 

like to make about these 

consecutive successes you 

have made so far? 

Frankly, it was not that easy 

to attain this much success. 

After weathering the rainy 

days, I was only successful 

owing to the hard work on 

the projects I did in parallel 

with the decisions I’d made. 

And I’m quite content with 

this. I now keep my projects 

going by putting a bit more 

effort on them. 

Aldığınız ödüller ve 

dinlenme oranınız ile 

çok başarılı bir grafik 

oluşturdunuz. Bu 

başarılarınızdan dolayı 

aileniz ve sevdikleriniz 

eminiz ki çok gurur 

duyuyordur. Fakat 

kıskananlar da yok mu 

sizce? 

Mutluluk verici bir duygu 

fakat çok çalıştığım 

için bunları düşünecek 

zamanım da olmadı. 

You have shown a very 

successful trend with your 

rate of the awards you took 

and your resting time. I am 

sure that all your family 

and your beloved ones are 

proud of you. But, don’t you 

think there are those who 

are envious of you too? 

That’s a pleasing feeling, but 

I, honestly, haven’t had time 

to think of such matters. 

Mütevazı, samimi ve 

eğlenceli bir karakteriniz 

olduğunu düşünüyoruz. 

Fakat günden güne çoğalan 

bu başarılarınızın etkileri 

hayatınızda bazı değişimler 

yarattı mı? 

Hayatımda sadece 

dinleyici olarak sevenlerim 

arttı bunun haricinde 

hayatımda her şey aynı 

değişim olarak pek bir 

farklılık yok açıkçası... 

We are of the opinion 

that you are quite modest, 

sincere and a lively person. 

However, has the impact of 

the success you have gained 

made some changes in your 

life? 

Well, I now only have more 

people listening to my songs. 

I can barely say that there 

has been changes in my life 

other than this. 

‘’Kamera’’ adlı parçanız 

hem prodüksiyon bütçesi, 

hem de müzikalitesi olarak 

epey konuşuldu ve büyük 

beğeni topladı. Tüm yaz 

neredeyse ‘’Kamera’’ ile 

geçti diyebiliriz. Bu enerji 

dolu parçanın oluşum 

süreci hakkında biraz 

ayrıntı verebilir misiniz? 

Kamera şarkısı 

Hindistan’ın bir filminde 

kullanılan soundtrack 

bir şarkı aslında. Bir 

gün ödül töreninden 

çıktığımız zaman yine 

internette dolaşırken 

buldum bu şarkıyı, 

dinlerken çok eğlendim 

ve bu şarkıyı almalıyım 

diyerek yapılması gereken 

çalışmaları başlattık. 

Hindistan ile iletişime 

geçerek şarkının haklarını 

satın aldık. Bestesini 

aldıktan sonra sözlerini; 

Alper Narman, Onur, 

Ghost Writer ve Sezen 

Aksu yazdı, bestesi 

PritamChakraborty, 

uyarlama ve düzenlemesi 


ise Ozan Bayraşa’ya ait 

olan Kamera şarkımızın 

mix ve masteringi Emre 

Kıral’a ait . 

Klibinde ise çok çalışmak 

istediğim yönetmen; 

Bedran Güzel ve görüntü 

yönetmenliğini Veli Kuzlu 

ile birlikte çektik. İçimize 

çok sinen bir çalışma oldu. 

Your song, “Kamera” 

got huge credit and 

became quite a byword 

on account of its budget 

of the production and its 

musicality. I would very 

much say that this summer 

was all about “Kamera”. 

Could you give some more 

details about the production 

process of this energising 

song? 

Kamera was actually one 

of the soundtracks of a film 

from India. I’d happened 

to listen to this song while 

surfing the net returning 

from an award ceremony. It 

was so fun to listen to and 

then I said I had to acquire 

that song. So, we started 

working on whatever was 

necessary to do it. We 

contacted the company in 

India and purchased the 

song’s copyrights. As we 

purchased the composition 

of the song, Alper Narman, 

Onurr, Ghost Writer and 

SezenAksu wrote the lyrics. 

Composed by Pritam 

Chakraborty and arranged 

by Ozan Bayrasa, the mixes 

and mastering is a work of 

EmreKıral. The video was 

shot by BedranGuzel, a 

director, whom I was dying 

to work with and VeliKuzu 

was the head cameraman. 

It was a satisfying work for 

all of us. 

Yeni projen Prens ve 

Prenses’in hikayesini 

dinleyebilir miyiz? 2017 

yılında sevenlerinizi ne 

tarz bir müzik bekliyor? 

Ağlayacak mıyız ? Gülecek 

miyiz? Hepsine varız 

gerçi ! 

Bu masalda mutsuzlar var 

çünkü bu masalda aslında 

gerçekler var cümleleriyle 

anlatabilirim bu şarkıyı 

çok etkilenmiştim. İlk 

dinlediğimde gözlerim 

doldu ve hemen bu şarkıyı 

alıyorum dedim. Söz ve 

müziği Ersay Üner’e ait 

sevgili arkadaşım bana 

seve seve bu şarkıyı 

verdi. Aranjörü ise son 

5 projemde beraber 

çalıştığım aranjör ve 

prodüktörüm Ozan 

Bayraşa yaptı. Klip 

çekimini ise Murat Joker 

üstlendi. Çok sevdik 

umarım dinleyicilerde 

severek dinler. 

Could you tell us 

about the story behind 

“PrensvePrenses”? What 

kind of sound should your 

fans expect from you? Will 

you make us cry or smile? 

Well, we’re actually up for 

any of the above. 

I can simply say that this 

is a story of those who are 

sad, because this story 

contains a lot of truth 

in it. It impressed me a 

lot. Even my eyes filled 

with tears when I first 

listened to the song. And 

I immediately said that 

I was getting this song. 

ErsayUner, a dear friend 

of mine, who composed the 

song, gladly gave it to me. 

It was also arranged by 

my arranger and producer, 

Ozan Bayrasa, with whom 

I worked in five of my 

projects. And the video was 

shot by Murat Joker. I liked 

it a lot. I hope the audience 

will like it too. 

Tam olarak çıkış tarihi 

ne zaman olacak yeni 

albümünüzün? 

Prens ve Prenses teklimizi 

11 Ocak’da çıkarttık. 

Yaza doğru bir tekli 

daha çıkarttıktan sonra 

albümü çıkartırız diye 

düşünüyorum. Zaten bu 

çalışmaların paralelinde 

albüm çalışmaları 

devam ediyor. Bende çok 

heyecanlıyım. 

When exactly do you think, 

the song will be out? 

The single, PrensvePrenses, 

was out on 11st January. 

We’ve considered to 

release the album after 

we release another single 

before summer. Coupled 

with all this work, we are 

simultaneously continuing 

the album production. I can 

say that I’m far too excited. 

Müzik hep hayalini 

kurduğunuz bir meslek 

miydi? Bu noktaya 

geleceğinizi hayal ediyor 

muydunuz? 

Müzisyen bir aileden 

geldiğim için hayatımın 

büyük bir kısmı müzikle 

geçti. Çocukluğum 

boyunca evde babamın 

gitar sesleri vardı, zaman 

zaman bizde eşlik ederdik. 

Bu yüzden hayalini 

kurduğum bir meslekti. 

Was music the profession 

you always had sought to 

do? Did you ever dream of 

coming this far? 

Since I was brought up 

in a family of musicians, 

I can say that a large 

proportion of my life was 

one with music. Through 

my childhood, the guitar 

my father played was heard 

across our house. We would 

sing along with him at 

times. That’s why it was a 

profession I did dream of. 

Müzik dışında yapmak 

istediğiniz bir iş oldu mu ? 

Müzik haricinde iç mimar 

olmak isterdim. 

Was there another job that 

you wanted to do other 

than music? 

Apart from music, I would 

like to be an interior 

designer. 

Müzik sektöründe kadın 

kadına düetler pek fazla 

yok. Siz düet yapmak 

isteseydiniz bu isim veya 

isimler kimler olurdu? 

Şu anda belirli bir isim 

yok aklımda açıkçası fakat 

iyi bir projeyse ve iyi bir 

şarkıysa sıcak bakarım o 

zamanın şartlarına göre 

ekibimle değerlendirme 

yaparım. 

All-female duets are never 

that common. If you 

wanted to do a duet, who 

would it be with? 

I don’t have a specific name 

in my mind yet.But on 

condition that the project 

and the song are good, I 

could evaluate the situation 

with my team and maybe 

open up to it. 






Sesiniz kadar dış görünüşünüz de 

insanların beğenisini kazanıyor. 

Uyguladığınız özel bir beslenme 

veya spor programı var mı? 

Spor yapıyorum. Pilates yaparak 

vücudumun sağlıklı olmasına 

çabalıyorum. Sağlıklı beslenme ile 

yaptığım sporu destekliyorum. 

Just at least as your voice, your 

external appearance has gained 

appreciation. Are you following a 

regular diet or exercise programme? 

I exercise. I maintain a healthy look 

for my body by doing Pilates. And I 

support the exercises with a healthy 

diet. 

Moda konusunda zevkiniz 

değişti mi? Nasıl giyinmeyi tercih 

ediyorsunuz? 

Zaman içinde bununla da alakalı 

bir gelişim sağladım. Şu anda video 

kliplerimde profosyonel kişilerle 

çalışıyorum, günlük hayatımda 

da artık onlardan destek almaya 

başladım. Daha çok günlük 

hayatımda ki kullandığım tarz rahat, 

casual tarzı giyiniyorum. Sahneye 

tabi ki sahnenin gerektirdiği şekilde 

giyinerek çıkıyorum. Ama günlük 

hayatımda kesinlikle spor ayakkabı 

bol ve rahat şeyleri tercih ediyorum. 

Has your perception of fashion 

changed? How do you like to dress 

yourself? 

I have made progress in time. I 

now work with professionals for my 

videos. Additionally, I have been 

getting their support in my daily life 

too. I like to choose my attire from 

comfortable and casual styles. Of 

course, I dress up on stage, but in my 

everyday life, I try to wear trainers 

and loose cut attire as frequently as 

possible. 

Hayatınızda bir dönüm noktası oldu 

mu? Olduysa o zamanki koşullar 

nelerdi? 

MişMiş şarkımdı. Benim için 

piyango bileti gibi bir şeydi. MişMiş 

şarkımı çıkartırken çok inandım ve 

herkes tarafından çok beğenilen bir 

çalışma oldu. 

Have you come to a turning point of 

your life? If you have, what were the 

conditions like? 

It was the time of mişmiş. It was like 

a lottery ticket for me. I had faith 

when I was releasing mişmiş, so it 

became a work favoured by many. 

Hayatınızı bir kaç kelime ile tarif 

eder misiniz? 

Eğlenceli, mutlu, çalışkan, sevgi 

dolu. 

Could you describe your life in three 

words? 

Ripe, happy, satisfactory, amusing, 

etc. 

JUST dergisi, iş ve sosyal hayatın 

dengesini sembolize eden bir 

dergi. Bu durumda siz iş hayatınız 

ile sosyal hayatınızdaki denge 

hakkında neler söyleyebilirsiniz? 

Yalan söylememek ve dürüst olmak 

benim için çok önemli. Bu hem iş 

hayatımda hem de özel hayatımda 

çok dikkat ettiğim bir şey. Şeffaf 

olmak ve o aradaki dengeyi 

sağlamak çok önemli. 

JUST is a magazine symbolising the 

balance between business and social 

life. What could you say about the 

balance of your business and social 

life? 

Being honest and not telling lies are 

crucial for me. I tend to give weight 

to this in both my business and 

private life. It is so important to be 

transparent and keep that balance. 

Bu samimi ve keyifli röportaj 

için ‘’JUST’’ ekibi olarak sonsuz 

teşekkürlerimizi sunuyoruz. Son 

olarak okuyucularımıza 2017 yılı 

için söylemek istediğiniz bir şey var 

mı? 

Bu keyifli röportaj için asıl ben size 

teşekkür ederim. 2017 yılı herkese 

barış, sağlık, mutluluk ve hayallerini 

gerçekleştirebileceği bir yıl olması 

dileğimle. 

Sevgiler 

We, JUST family, would like to 

express our thanks for this warm 

and joyous interview. Lastly, is there 

anything you would like to say to our 

audience about the 2017? 

I thank you for this enjoyable 

interview. I hope we all find peace, 

health, happiness in 2017 and it may 

be the year that we fulfil our dreams. 

With love. 


MARKANIZIN 

HAKETTİĞİ 

DEĞER 

Kurumsal reklam ve tanıtım ihtiyaçlarınız için 

profesyonel ekibimiz eşliğinde 

güncel marka trendlerini de takip ederek 

projeler geliştiriyoruz. 

www.justmagazine.net 




İÇ MİMARİ / INTERIOR DESIGN 

asalet sembolü bir vintage / a symbol of nobility 

CHESTLERFIELD 

Zeynep Meriç 

Bosphorus International Katar 

Proje Müdürü & İç Mimar 

Bosphorus International Qatar 

Project Manager & Interıor Designer 

İlk yazımda sizlere güncel 

mobilya trendlerinden bahsetmek 

çok havalı olabilirdi. Fakat ben 

size tam 300 yılı aşkın bir süredir 

hiç değişmeyen bir trendden 

bahsetmek istiyorum. Sanırım 

daha havalı olacak… 

Chestlerfield kanepe… 300 yılı 

aşkın bir süredir çeşitli formlarda 

ve yorumlarla karşımıza çıkan bu 

ikonik mobilyanın sözlük tanımı 

kabaca sırt ve arka yüksekliği eşit, 

çoğunlukla deri kaplı ve düğmeli 

oturma elemanıdır. 

I could write an eye-catching 

article about the contemporary 

furniture trends. Instead, I 

would like to bring up an ageless 

trend, which has been considered 

fashionable for more than 300 

years. I guess that will look much 

more eye-catching. 

Chesterfield... this iconic sofa, 

which has appeared in various 

forms and interpretations for 

over300 years, is glossarially 

defined as a buttoned leather 

sofa with even back and seat 

heights. Apart from its origins 

being unknown, the word 

Chesterfield could be found in 

Oxford EnglishDictionary as the 

definition of a leather sofa in the 

19th century. 



Chestlerfield’ın orijininin 

nereye ait olduğuyla ilgili 

birçok yorum olmakla 

birlikte, 1800’lü yıllarda 

Oxford İngilizce sözlükte 

deri kanepeyi tanımlamak 

için kullanılan bir 

sözcük olarak karşımıza 

çıkmaktadır. 

Tarihe göz gezdirdiğimizde 

Chestlerfield kanepenin 

elitler için bir statü 

ve asalet sembolü 

olduğunu görürüz. 

Asalet, güç ve zarafet 

gerektirir. Form açısından 

yorumladığımızda bu iki 

algıyı da sağladığından 

semantik olarak verdiği 

mesaj şaşırtıcı olmasa 

gerek. 

Günümüzde de mekân 

tasarımlarında sembolik 

olarak verdiği mesaj 

değişmemiştir. Çoğunlukla 

prestijli konut ve ofis 

projelerinde tercih edilen 

bir mobilya çeşididir. 

Modern ve klasik 

mekânlara farklı formları 

ve yorumları ile uyum 

sağlayabilen chestlerfield, 

tasarımcıların vazgeçilmezi 

olmuştur ve daha uzun 

yıllar mekânlardaki 

değerini koruyacaktır. 

Ben tasarladığım 

mekânlarda bu mobilyayı 

orijinale sadık kalarak 

deri ile yorumlamayı, 

deri ve tüylü yastıklarla 

konbinlemeyi, metal 

aksamlı mobilyalar ve 

doğal formlu aksesuarlarla 

birlikte sunmayı tercih 

ediyorum. 

Beraberinde kullanılacak 

mobilyalarda, kadife ya da 

nubuk kumaş tercihleri 

de doku olarak deriye 

uyum sağlayacağından 

önerilmektedir. 

Bretz mobilya firmasına 

ait reklam çekimleri için 

yapmış olduğum bir 

stil çalışmasında benim 

chestlerfield yorumumu 

görebilirsiniz. 

If we flip through the pages 

of history, we can explicitly 

see that the Chesterfieldwas 

a potent symbol of social 

status and nobility. 

“Nobility entails vigour 

and elegance.”Since it fulfils 

both concepts in terms of 

its form, we should not be 

baffled by the message it 

conveys with its sentential 

meaning. Obviously, the 

symbolic message it conveys 

remains unchanged even 

today. 

Chesterfield is mostly 

preferred for office 

arrangements and to project 

a prestigious ambiance in 

residences, and has been a 

“sine qua non” for designers 

owing to its versatility in 

adapting to both modern 

and classical concepts with 

a diverse array of forms and 

interpretations. 

I rather favour interpreting 

this piece of furniture in 

its original form with 

leather coating, combining 

it with leather and fluffy 

pillows and furnishing 

with furniture with metal 

parts and naturally formed 

accessoriesso that I can 

be faithful to the original 

design. I further suggest 

velvet or nubuck covered 

furniture to be used 

alongside this setting, since 

they all will harmonise the 

atmosphere together. 

You can also view 

an interpretation of 

Chesterfield I made for 

a commercial film for 

BretzDesign Group. 


İŞ DÜNYASI / BUSINESS WORLD 

Katrin Balzhi 

Gayrimenkul Uzmanı /Real Estate Expert 

YENİ 

GAYRİMENKUL 

TRENDLERİ 

NEW 

REAL ESTATE 

TRENDS 

Son yıllarda Side’de içinde 

yaşam kalitesini bir üst 

seviyeye çıkarmak için gerekli 

tüm imkanları barındıran 

çok sayıda lüks site inşa 

edildi. Türkiye’nin büyüyen 

ekonomisine paralel olarak, 

Side’de yükselen yaşam 

standartları ihtiyaçları, 

konforlu ve kaliteli konut 

sahibi olma taleplerinde 

azımsanmayacak bir etki 

yarattı. 

Emlak sektöründe 15 yıllık 

deneyime sahip Side Homes 

Side’deki ikinci şubesini açtı. 

Emlak sektöründeki trendleri 

göz önünde bulundurarak; 

yeni butik ofisimizde kaliteli, 

konforlu daire, villa tipi 

konutların kiralama ve 

satışlarında uzman ekibimizle 

sizlere hizmet veriyoruz. 

Şirketimiz her müşterisine, 

ister mülk sahibi, ister alıcı 

ya da kiracı olsun, ayrıcalıklı 

hizmet sunmaya önem 

vermektedir. 

Side’nin bir turizm merkezi 

olmasından ötürü, turizmde 

yaşanan krizler emlak 

sektörünü elbette etkiledi. 

Geçtiğimiz yıl, birçok 

yabancı uyruklu mülk sahibi 

mülklerini satışa çıkardı. 

Bu yılda da, çok daha 

fazla sayıda mülkün uygun 

fiyatlarla piyasada satışa 

çıkacağı kanaatindeyiz. 

Böylelikle yerel halk, devletin 

vatandaşlara verdiği 

mortgage desteğiyle de 

birlikte, yüksek kalitede ve 

konforlu mülklere sahip olma 

şansını yakalayacak. 

Yabancı alıcılarla ilgili 

de birkaç şey söylemek 

istiyorum. Akdeniz bölgesinde 

bulunan mülkler geçmişten 

bugüne yabancı alıcılar ve 

yatırımcılar tarafından hep 

ilgi görmüştür. Bu yıl Arap 

Emirlikleri, Almanya ve 

Rusya’dan gelecek taleplerde 

hafif artış bekliyoruz. 

Kiracı pazarındaki trendler 

de değişti ve konforlu, 

full yapılı mülkler uzun 

süreli kiralama için hazır 

bulunuyor. Kısa süreli ve 

tatil kiracısı pazarı da 

bu yıl büyük sınavlardan 

geçecek. Finansal akımın 

yasallaştırılması ile kısa 

süreli ve tatil kiracılığının 

jandarma kontrollü yapılacak 

olması her açıdan köklü 

değişikliklere yol açacak. 

Bugün ise, Side Homes 

Emlak Merkezi satılık 

emlak pazarında, mülk 

yönetiminde, uzun süreli ve 

tatil kiracılığında başarıyla 

hizmet vermeye devam 

ediyor. 

In recent years in Side 

developers built a large 

number of luxury complexes 

with full facilities for living 

to a new quality level. The 

expanding economy and 

the standard of living in 

Turkey, including Side 

city, contribute to the fact 

that the local people are 

beginning to acquire a 

comfortable and quality 

property and will not agree 

to less. 

Working in the real estate 

business for 15 years, Side 

Homes Real Estate decided 

to open a second office in 

Side. Following current 

trends in the real estate, 

the new boutique office 

specializes in the sales 

and rentals of quality and 

comfortable apartments and 

villas. The company attaches 

importance to the exclusive 

approach to each client, 

whether it is the owner, 

buyer or tenant. 

Since Side is a tourism 

center, a crisis in tourism 

significantly affected the real 

estate sector as well. Many 

foreign owners for various 

reasons in the past year 

started to sell property. We 

expect that this year even 

more properties by foreign 

owners will come on the 

market at a reasonable price. 

This will enable local people 

to acquire high-quality 

and comfortable property, 

especially when government 

is supporting the citizens 

with mortgage lending. 

I would like to say a few 

words about foreign buyers. 

Mediterranean property was 

and still is very interesting 

for foreign buyers and 

investors. This year we 

expect a slight increase 

in demand from UAE, 

Germany and Russia. 

The trends in rental market 

are also changed and a lot of 

comfortable properties with 

full facilities are available 

at the moment for long 

term rent. Short-term and 

holiday rental market this 

year will face serious tests. 

Legalization of financial 

flows and control by 

gendarmerie of short-term 

and holiday rentals will lead 

to fundamental changes in 

all aspects. 

At the moment Side 

Homes Real Estate Center 

successfully continue to 

work in the real estate 

market for sales, property 

management, long term and 

holiday rentals. 

www.side-homes.com 



TRUSTED PARTNER 

FOR YOUR REAL ESTATE 

CLOSING TRANSACTIONS 

Phone. +90 242 763 69 70 

E-Mail: info@side-homes.com 

Office Address: Fatih Sultan Mehmet Blv. 1515 Sok. 

07600, Manavgat, Antalya / Turkey 

www.side-homes.com

DEKORASYON / DECORATION

Deniz Çantay 

Yüksek Sanat Tarihçi / MA Art Historian 

Antika ve 

Modernite 

EKLEKTİK EV DEKORASYONLARI 

Antique and 

Modernity 

ECLECTIC HOME DECORATIONS



Hepimizin evinde aile büyüklerimizden kalan, yaşı 

itibariyle çok kıymetli olduğunu düşündüğümüz 

eşyalar vardır. Hatta bazılarımız bir gün bunları 

elden çıkarıp zengin olma hayalleri bile kurar. Peki 

bir eşyaya ‘antika’ niteliğini kazandıran unsur nedir? 

Sadece çok eski olması yeterli midir, yoksa başka 

kıstaslar da var mıdır? Antikanın sözlük anlamı 

“maddi değeri olan eski eşya”dır. Ancak, geçmişten 

kalan, aile yadigârı olarak tabir ettiğimiz bir 

mobilyaya ya da objeye antika değerini kazandıran 

eskiliği değil, dönemin moda sanat akımlarına göre 

şekillenen estetik bir kaygıyla, nadide bir parça olarak 

üretilmiş olmasıdır. Bu önemli ayrıntı ‘eskicilik’ ile 

‘antikacılık’ kavramları arasındaki farkın da temelini 

teşkil eder. Sadece üretildiği dönem için de ünik 

olan, iyi korunmuş özel mobilyalar/objeler antika 

kapsamında değerlendirilebilir. 

Değeri zamanla doğru orantılı olarak artan ve 

yıllandıkça antika niteliği de kazanan bu tarz 

parçalar, aynı zamanda gelecek kuşaklara bırakılacak 

iyi bir miras, önemli bir yatırım aracıdır. Bugün 

edinilen bir antika, yıllar sonra elden çıkarmayı 

düşündüğünüzde o günün şartlarıyla daha yüksek 

bir fiyata alıcı bulabilmektedir. Bu bağlamda, kişisel 

zevk ve merak doğrultusunda antika eser alırken, 

konunun uzmanlarından da fikir almak ve bilinçli 

bir koleksiyon oluşturmak önemli bir ayrıntı olarak 

karşımıza çıkmaktadır. Edindiğimiz eserlerin 

zamanla değerinden bir şey kaybetmeyen, her zaman 

alıcı bulabilecek nitelikte, özgün ve özel parçalar 

olmasının onları her dönemde sağlam bir yatırım 

aracı yapabileceği unutulmamalıdır. 

Antika mobilyalar ve objeler, yatırım aracı olmasının 

ötesinde ev dekorasyonunun da temel taşları 

arasındadır. Ancak, bir evi tamamen antika ile 

döşemek, mesela tüm salonu altın varaklı büyük 

mobilyalara ya da Osmanlı sedef kakma eşyalara 

boğmak hem günümüzdeki ufak apartman daireleri 

için pek mümkün değildir, hem de fazlasıyla itici ve 

göz yorucudur. Yeni bir yaşam alanının yaratılma 

sürecinde, eğer antika kullanılmak isteniyorsa, 

yapılması gereken çağdaş mobilyaların arasına 

birkaç antika eşya serpiştirmek olmalıdır. Bu 

durum evin tüm havasını değiştirecek ve mekana 

özgünlük katacaktır. Ancak, burada antika eşyaların 

çağdaş mobilyalarla uyumlu birlikteliğini sağlamak 

önemlidir. İyi bir antika eşyanın nadir bulunur oluşu, 

özgünlüğü, görkem ve güzelliği, dengesi onu diğer 

eşyalar arasında da öne çıkarır. 

There are things in our house that remains of our 

family grandparents, we think are very precious in 

terms of age. Some of us even dispose of them and 

make dreams of being rich by one day. What is the 

element that gives an item as ‘antique’? Is it enough 

just too ancient, or are there also other criteria? The 

lexical meaning of ‘Antique’ is material value of things. 

However, the fact is not that antiquity that gives the 

antique value to a furniture or object which we define 

as family heirloom,remained from the past, the fact 

that it produced as a rare piece with an aesthetic 

anxiety shaped by the fashion trends of the period. 

This important detail is also the basis for the difference 

between the concepts of ‘antiquity and junk dealing’. 

Only well-preserved special furnishings / objects, 

which are unique for the period of production, can be 

evaluated under antiques. 

The value of these pieces, which have increased in 

proportion to time and gained antiquity as they age, 

are also a good heritage, an important investment tool 

to be left to future generations . An antique acquired 

today can find a higher price buyer with the conditions 

of the day when you think about selling it out after 

years. In this context, while buying antique works in 

accordance with personal pleasure and curiosity, it is 

an important detail to get an idea from the experts 

of the subject and to create a conscious collection. It 

should not be forgotten that the fact that the works 

we have gained do not lose anything of value over 

time,and that they are unique and special parts 

that can always find buyers, can make them a solid 

investment tool in every period. 

Antique furniture and objects are among the keystones 

of home decoration beyond being an investment tool. 

However, furnishing a house entirely with antiques, 

such as cluttering up the entire hall with large gold 

leaf furnishings or Ottoman mother-of-pearl inlaid, 

it is notpossible for small apartments today, and also 

they are extremely repellent or eye-straining. In the 

process of creating a new living space,if antiquity is to 

be used,it should be to sprinkle a few antique objects 

among the contemporary furniture to be made. This 

will change the entire atmosphere of the house and 

add originality to the place. However, it is important 

to ensure that antique items are in harmony with 

contemporary furniture. The rarity of a good antique 

material, its originality, its gorgeousness and its beauty, 

its balance highlight it much more among other things. 


Örneğin, yalın üslupta tasarlanmış 

çağdaş mobilyalı bir evde; yatak 

odanızın içine katacağınız zarif 

bir Fransız ayna, antreye asılacak 

bronz geçme-kristal bir avize veya 

çalışma odanıza koyacağınız Neo 

Rönesans stilde bir masa evinizde 

benzersiz bir etki yaratabilir… 

Salonda bir köşeye yerleştireceğiniz 

BiederMeier (Avusturya) yapımı 

bir oyun masası hem dostlarınızla 

hoşça vakit geçireceğiniz, hem de 

salonunuzu ayrıcalıklı kılacak bir 

eleman olabilir. Örnek verirken 

Osmanlı yerine Avrupa yapımı 

mobilyaları özellikle tercih 

ettim. Çünkü, Osmanlı’da Batı 

dünyasının kullandığı anlamda 

mobilya ilk olarak 19.yüzyılda, 

özellikle de Dolmabahçe ve 

Beylerbeyi gibi Batı üslubunda 

yapıların oluşturulmasıyla başlar. 

Bu dönemden önce Osmanlı 

mimarlığında taşınabilir mobilyaya 

çok az yer verilmiştir. 19.yüzyıldaki 

Batılılaşma girişimleri sonucu 

değişen günlük yaşamda mobilya 

alanındaki ihtiyaç da Batı’dan 

ve Uzakdoğu’dan ithal edilen 

eşyalarla giderilmiştir.Dönemin 

en önemli yerel mobilya üretim 

merkezi ise, Sultan II.Abdülhamid 

tarafından Yıldız Sarayı’nda 

açılan Tamirhane-i Hümayun’dur. 

Bu durum da, günümüze 

ulaşan ‘antika’ kapsamında 

değerlendirilebilecek Osmanlı 

mobilyalarının Avrupa mobilyalara 

nazaran daha nadir olmasına yol 

açmıştır. Ancak illa da Osmanlı 

mobilya ile kombinasyon yapılmak 

istenirse, 19.yüzyıl Şam işi 

sedef kakmalı sandalyeler ya da 

Edirnekâri tekniğinde işlenmiş bir 

sehpa dekorasyonu tamamlamak 

için yeterli olacaktır. 

For instance, an elegant French 

mirror that you will put into your 

bedroom, bronze splice crystal 

chandelier that will be hung on 

entrance or a Neo-Renaissance 

Style table that you will put at 

your library in contemporary 

simply style designed house can 

have unprecedented effecton your 

home. 

A game table decorated by Beider 

Meier (Austria) which you will 

place at a corner of your lounge 

can be privileged piece of both 

your friends and your lounge too. 

As an example, I have especially 

preferred European style furniture 

in the place of Ottoman style 

ones. Because, in Ottoman 

Empire, furniture in the sense of 

the Western World begins with 

the formation of especially such 

as Dolmabahçe and Beylerbeyi 

structures in the 19th century for 

the first time. Before this period, 

there was very little space for 

portable furniture in Ottoman 

architecture. 

The need for furnishings in 

daily life changed as a result of 

westernization attempts in the 

19th century have also been 

eliminated with items imported 

from the West and the Far East. 

The most important local 

furniture production center is the 

Tamirhane-i Hümayun, which was 

opened by Sultan II Abdulhamid 

in Yıldız Palace. 

This situation led to the Ottoman 

furniture, which can be evaluated 

within the scope of ‘antiques’ dayto-day,is 

more rare than European 

furniture. 



Aynı durum obje kullanımı 

için de geçerlidir. Yine 

aralara serpiştirilecek 

birkaç küçük obje hem 

görüntüye çeşitlilik katacak, 

hem de işlevsel olarak da 

işe yarayacaktır. Örneğin, 

salonda masanın üzerinde 

duran Bohem kristal içki 

takımı güzel bir dekorasyon 

parçası olmasının ötesinde 

misafirlere sunum için 

de kullanılabilecek bir 

parçadır. Aynı durum, 

Meissen porselen bir 

şekerlik ya da opalin bir 

lokumluk için de geçerlidir. 

Tabii antika objeler 

sadece dekoratif amaçla 

da kullanılabilir. Duvar 

veya kolonlara oyulmuş 

nişlerde kullanılacak 

biblolar, duvarlara asılacak 

duvar tabakları ya da 

özellikle tek rengin hakim 

olduğu minimalist tarzda 

döşenmiş salonlarda ortamı 

canlandıracak polikrom 

(çok renkli) mine işçilikli 

Çin porselenleri gibi…19. 

yüzyılın ikinci yarısından 

itibaren yaygınlaşmaya 

başlayan dekoratif sanatların 

tasarım harikası örnekleri 

de ev dekorasyonunu 

tamamlayıcı objeler olarak 

kullanılabilecek parçalardır. 

Yaşadığı dönemin sanat 

akımlarını yansıtan; Art 

Deco ve Art Nouveau gibi 

devrimsel dönüşümlere 

katkıda bulunan tasarımlar 

veya tasarım alanında ön 

plana çıkan İsveç, Norveç, 

Finlandiya, Danimarka 

ve İskoçya gibi kuzey 

ülkelerinin yetiştirdiği 

ünlü çağdaş tasarımcıların 

yapıtlarını modern ya da 

klasik evin dekorasyonunda 

kullanmak akıllıca bir tercih 

olacaktır. Üstelik, ters açıdan 

düşünürsek; bu tarz çağdaş 

tasarımlar klasik evlere ayrı 

bir hava verecektir. 

Son söz olarak, bu tarz 

dekorasyonlarda kişisel 

zevk kadar uzman desteği 

almanın da çok önemli 

olduğunu belirtmekte fayda 

görüyorum. Konusunda 

uzman iç mimarların 

sizin istekleriniz ile kendi 

mesleki birikimlerini 

birleştirerek yaşam ve hatta 

belki de çalışma alanınıza 

özel dekorasyon projeleri 

geliştirmesi; antika ve 

moderni harmanlayarak 

farklı stillerin uyumlu ve hoş 

birlikteliğinden oluşan özgün 

eklektik tarzlar yaratabilmesi 

de önemli bir ayrıntıdır. 

Same situation applies to 

using objects. Also, a few 

small objects are to be 

interspersed among will both 

add variety to the image and 

will work functionally as 

well. For example, beyond 

the Bohemian crystal drink 

set on the table at the 

lounge is a piece of beautiful 

decoration that also can 

be used for presentation to 

guests. The same applies 

to Meissen porcelain sugar 

or opaline trays. Of course 

antique objects can also be 

used for decorative purposes 

only. As trinkets which will 

be used in niches carved 

into walls or columns, Wall 

plates which will be hung 

on the walls or Chinese 

champlevé polychrome 

porcelains (multicolored) 

which will be reviving 

place, especially in the 

minimalist-style decorated 

rooms where only one color 

dominates are kind of home 

decorative objects which 

have become widespread 

design wonders of decorative 

arts since the second half 

of the 19th century. It 

would be wise to use the 

modern or classic works of 

renowned contemporary 

designers who were raised 

in North Countries that 

are prominent in the field 

of design such as Norway, 

Finland, Denmark and 

Scotland or designs which 

contribute to revolutionary 

transformations such as Art 

Deco and Art Nouveau that 

reflects the art movements of 

its period. 

Finally, I find it useful to 

mention that it is very 

important to get expert 

support as much as personal 

taste in such decorations. It 

is also an important detail to 

blend antique and modern to 

create original eclectic styles 

that are harmonious and 

pleasant synergy of different 

styles; and expert Interior 

Architects who combine 

your wishes with their own 

professional experiences 

even developing l decoration 

projects special for your area 

of interest. 

Ankara Antikacılık 

Ankasanat Galerisi 


gurme 

gourmet

Mutfağına güvenen seçkin restaurantların, 

en güvendiği spesiyallerini kadrajımıza 

alarak, yeme içme kültürünü sıradışı bir algı 

ile sayfalarımıza aktarıyoruz. 

Bu profesyonel deneyimin içerisinde yer 

almak istiyorsanız lütfen bizimle 

iletişime geçin. 



Organik Buzlu Çay 

Organic Iced Tea 

Cafe Dreams’de 

Ev Yapımı 

Organik Buzlu Çay Keyfi 

Yaz aylarının sıcak günlerinde klasikleşmiş 

soğuk içeceklerin dışında bir yenilik 

arıyorsanız doğru adres, Cafe Dreams. 

Eşsiz sunumuyla nane ve limonun 

ferahlığı, şeftalinin tazeliği ile adeta bir 

lezzet festivali. Sıcak yaz günlerinde 

içinizi serinleten organik buzlu çayı 

içerken haftanın filmini izlemenin keyfini 

çıkarabilirsiniz. 

Enjoy 

homemade Ice Tea 

at Cafe Dreams 

If you are looking for an innovation other 

than classic cold drinks in the hot days of 

summer, Cafe Dreams is the right address. 

Organic Ice Tea! The freshness of mint and 

lemon, the sweetness of peach is waiting 

for you! It is a visual feast with its unique 

presentation and it is a flavor feast with its 

taste. In the hot summer days, you can enjoy 

watching the movie of the week while you 

are drinking organic ice tea... 

Telefon | (0242) 753 53 11 

Adres | Side Mah. Turgut Reis Cad. 

B Blok 62-Z1 Side / Manavgat 

Facebook / Cafe Dreams 2016 




Kuzu Sarma 

Tribe of Lamb 

Cadde Baron’da 

Damak Çatlatan Bir Lezzet: 

Kuzu Sarma 

Dekorasyonu, lezzeti ve sunum teknikleri 

ile nezih bir konsepte sahip Cadde 

Baron’da, en dikkat çeken spesiyallerden 

biri olan Kuzu Sarma, özel bir uzmanlıkla 

sofranıza gelir. Marine edilmiş kuzu kolu, 

ıspanak kavurmasıyla iç kısımdan sarılarak 

fırınlanır ve Brown Sos ile servis edilir. 

Kuzu Sarma’nın yanında gelen; prinç 

pilavı, gi rit otlarından mücver, steak 

patates ve sotelenmiş sebzelerle sunum 

tamamlanır ve damaklarınızdaki yeri alır. 

A Palate Explosion Explosion 

Experience at Café Baron: 

Tribe of Lamb 

One of the most prominent delicacies, Tribe 

of Lamb, at Cadde Baron, with its exclusive 

taste and presentation techniques, is served 

with a specialized presentation. Marinated 

leg of lamb is rolled with a roasted spinach 

and then roasted again in the oven. 

Then it is served with Brown Sauce. The 

presentation is finalized with the rice served 

with the Tribe of Lamb, hash browns of 

crete dittany, steak potatoes, and sautéed 

vegetables. 

Telefon | (0242) 753 20 52 

Adres | Side Bulvarı No:16 

Manavgat, Antalya 

Web Sitesi | www.caddebaron.com 



Kahvaltı Keyfi 

A Blissful Breakfast 

Agora Cafe’de 

Mutluluk Dolu 

Bir Kahvaltı Keyfi 

Doğal lezzetlerle kahvaltı sofrasını 

oluşturan Agora Cafe’de tazelik 

kesinlikle çok önemli. Ev yapımı nefis 

zeytin ve reçellerle doğallığın tadını 

keşfedebilirsiniz. Spesiyal kahvaltı 

pizzasının peynirine, yeşilliğine, lezzetine 

kısacası her şeyine aşık olacaksınız. 

Zengin ürün çeşitleriyle kahvaltınızı keyfe 

dönüştürecek bir sofra deneyimi için 

Agora Cafe sizleri bekliyor. 

A Blissful 

Breakfast 

at Agora Café 

Freshness is essential at Agora Café which 

offers a menu of natural flavors. You can 

enjoy a taste of nature with homemade 

olives and types of jam. You will fall in love 

with the cheese in the breakfast pizza, the 

herbs, in short, everything that is served 

here. Agora Café expects to welcome you for 

an experience to turn your breakfast into a 

pleasure. 

Telefon | (0535) 856 45 65 

Adres | Side Mh. 1525 Sok. 

Agora Sitesi No : 14 Manavgat / Antalya 




Çökertme 

Steak Fingers 

Bodrum Avlu Restaurant’da 

Leziz Çökertme 

Çökertme Kebabı, Bodrum yöresine ait 

bir yemektir. Özellikle zeytinyağlı ve 

sebze yoğunluklu bir mutfak kültüründen 

çıkıp tüm Türkiye’de kendini kabul 

ettirmiştir. Avlu’daki Çökertme Kebabı’nı 

başka yerlerden ayıran en önemli özellik, 

malzemelerin birbirleriyle olan dengesidir. 

Kullanılan malzemenin en üst kalitede 

olmasının yanında, bunların birbirleriyle 

buluştukları andaki uyumu, lezzetin asıl 

sırrıdır. Bu sebeple dünyanın pek çok farklı 

noktasından gelen insanlar, Bodrum’da 

Çökertme Kebabı için Avlu’yu tercih 

etmektedir. 

Delicious Steak Fingers at 

BodrumAvlu Restaurant 

Kebab Fingers is a traditional dish from 

Bodrum. It made an appearance in 

Turkey with its ingredients rich in olive oil 

and vegetables. The most distinguishing 

properties which differ the Kebab Fingers 

served at Avlu Restaurant from others is its 

well-balanced ingredients. Apart from its 

high-quality ingredients, the harmony they 

create, when they meet in the plate, is its 

secret. That’s why many people from all over 

the world come to taste the Steak Fingers at 

BodrumAvlu Restaurant. 

Telefon | (0252) 316 36 94 

Adres | Sanat Okulu Sk. No. 14 

Bodrum/Muğla 

Web Sitesi | www.avlubistro.com 



Cappuccino 

Cappuccino 

Harbour’da seyirlik 

bir kahve lezzeti 

Cappuccino 

Dünya’nın en çok tercih edilen kahve 

markası Lavazza ile Harbour’da yapılan 

Cappuccino, daima alıştığınız ve 

beklediğiniz o kusursuz tat ile misafirlerine 

sunuluyor. Side’nin en nezih konumuna 

sahip, doğa ve tarih ile iç içe bu sımsıcak 

mekanda; birbirinden farklı dünyaca ünlü 

spesiyal kahve çeşitleri ve seçkin bir çok 

kokteyl lezzetini tadarak, sohbetinize eşlik 

eden manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz. 

A marvelous 

taste of coffee to behold 

at Harbour 

Cappuccino, made with the most preferred 

coffee brand Lavazza, is served with its 

impeccable and regular taste, which is always 

expected, at Harbour. Being located in the 

most decent district in Side, you can enjoy 

the sceneryin a cozy café closely in touch 

with history and nature, while tasting diverse 

options of coffee from all over the world. 

Telefon | (0242) 753 11 68 

Adres | Side Mh. Liman Cd. Nar Sk. 

No. 27 Manavgat / Antalya 

Web Sitesi | www.sideliman.com 



Meslek Dededen Hizmet Bizden


Tavuklu Papardella 

Chicken Pappardelle 

Math.’de 

İtalyan Gurme Lezzetler 

İtalya’nın dünyaca ünlü en iyi makarna 

markası De Cecco ile yapılan Tavuklu 

Papardella’da önce tavuklar Porcini Mantar 

ile sotelenir, ardından Rama Krema ile 

karıştırılır ve üzerine özel baharatlar 

serpiştirilerek Tavuklu Papardella spesiyali 

tamamlanır. Bu seçkin lezzet, Math.’in 

profesyonel mutfağından uzman adımlarla 

çıkarak, zevk sahibi gurme damaklara 

servis edilir. 

Math.’s 

Italian Gourmet Delicacies 

To prepare chicken Pappardelle, which 

is made with the world-famous pasta 

brand, De Cecco, first sauté the chicken 

with Porcini mushrooms. Next add Rama 

Crème and season with special spices, which 

will finalize the Chicken Pappardelle. This 

exclusive taste experience is served at the 

professional cuisine of Math. and meets 

gourmets who have impeccable tastes. 

Telefon | (0242) 746 00 77 

Adres | Aşağı Hisar Mah. 4517 Sk. No: 22/A 

Manavgat, Antalya 

Web Sitesi | www.math.com.tr 




Acılı Kanat 

Chicken Wings 

Kanatçım’da 

Nefis Acılı Kanatlar 

Kanatın en nefis hali... Acılı sosla 

marine edilmiş, Kanatçım’ın lezzetli 

kanatları iştahınızı kabartacak. Kanadın 

gevrekliği, damağınızda bıraktığı 

eşsiz tat.... Tabağınızın nasıl bittiğini 

anlamayacaksınız. Bölgenin bu konuda en 

iddialı mekanlarından biri olan Kanatçım’a 

uğramadan gitmemenizi öneriririz. 

Chicken Wings at Kanatcim 

The most delicious form of chicken wings. 

The tasty chicken wings marinated with hot 

sauce at Kanatcim will whet your appetite. 

The crunchiness of the chicken wings will 

leave an unmatched aftertaste in your 

mouth. You won’t realize how easily you’ve 

finished each portion. We suggest you not to 

leave the area without paying a visit to this 

assertive restaurant. 

Telefon | 0 (242) 742 30 33 

Adres | Eski Hisar Mh. Hisar Cd. No: 72/A 

Manavgat / Antalya 

Web Sitesi | www.kanatcim.com 



Şinitzel 

Schnitzel 

Coffeeshop Company’de 

Bir Viyana Klasiği 

Dünya markası Coffeeshop Company’de 

bir Viyana klasiği “Viyana Şinitzel”... 

Yumuşacık ağızda dağılan bir tavuk eti. 

Kullanılan etin mutlaka süt ve sodaya 

yatırılarak dinlendirilmesi gereken bu 

spesiyalde, şinitzel tavuk göğsünden 

olmasına rağmen yumuşacık bir lezzet 

saklı. Geniş içecek ve zengin yiyecek 

menüsüne sahip olan Coffeeshop 

Company’de seçme lezzetler günün her 

saati sizlerin beğenisine sunulmaktadır. 

A Vienna Classic at Coffeeshop 

Company 

A Vienna classic, Vienna Schnitzel, served 

at the word wide famous Coffeeshop 

Company is a delicacy that melts in your 

mouth. You will find a smooth taste in this 

dish, where the chicken meat must be rested 

in milk and soda, even though schnitzel 

is actually chicken breasts. You can enjoy 

Coffeeshop Company’s wide selection of 

drinks and meals at any time during the 

day. 

Telefon | (0242) 742 44 44 

Adres | Novamall AVM Sorgun Mh. 

8096 Sk. No. 5 Manavgat Antalya 

Web Sitesi | www.coffeeshop.com.tr 




Manavgat’Dan 

Londra’ya 

Bİr Başarı 

Hİkayesİ 

hakan ünal ve portakal 

A TRıUMPH 

REACH 

OUT TO LONDON 

FROM MANAVGAT 

hakan ünal and orange 




Merhaba Hakan Bey, öncelikle 

kendinizden bahseder misiniz? 

Hello Mr Hakan, first of all could you tell 

us about you? 

Merhaba, yaklaşık 10 yıldan beri 

turizmde çalışmaktayım. Sinema 

ile tanışmam ilk kez bir handicam 

satın aldığım yıllarda, aktif anlamda 

çekimler yaparak başladı. Ardından 

kısa hikayeler yazmaya başladım 

ve onları kamera önünde amatör 

oyuncular eşliğinde çektim. Akabinde 

yeni malzemeler, yeni ekipler ve yeni 

projeler geldikçe daha farklı tarzlarda 

yeni hikayeleri senaryolaştırdım. 

Hala Antalya’nın Manavgat İlçesinde 

yaşamaktayım ve sinema ile ilgili 

çalışmalarımı bizzat buradan 

yürütmekteyim. 

Hi I have been working in tourism for 

nearly ten years. The first time I met with 

cinema was the day I bought a handicam 

and started to make shootings with this 

camera. Subsequently as new equipment, 

new materials and new projects come, 

I scripted new stories with different 

techniques and styles. I’m still living in 

Manavgat district and making my works 

in here. 

Sinema yolculuğunuz ne zaman 

başladı? 

When did your journey of cinema begin? 

Sinema yolculuğum ilk kez 2008 yılında 

yazmış olduğum bir senaryonun hayata 

geçirilmesi ile başladı. Öncesinde de 

sinemaya olan tutkum hep vardı. Hatta 

çocukluğumdan beri dünya sinemasına 

karşı özel bir ilgim var diyebilirim. 

My journey started with turning my 

scripts into filming especially one that 

i wrote in 2008. There has always been 

a deep passion of cinema inside me, in 

fact I can tell you that i have been deeply 

interested in world cinema since my 

childhood. 

İlk oluşturduğunuz uzun metrajlı 

filminiz ‘’Soğuk’’ hakkında neler 

söylemek istersiniz? 

Would you like to add something about 

your first length feature film Soguk 

(Cold)? 

Soğuk isimli film, benim her yönden 

ilk göz ağrımdır. Gerek amatör olarak 

bitirdiğim ilk uzun metrajlı film 

denemem, gerekse teknik açılardan 

hatta senaryosundan kurgusuna, 

oyunculuk yönetimine kadar zor bir 

süreci iyi değerlendirme açısından, bu 

film benim büyük bir sınavımdır. Bu 

film sayesinde sinemaya devam etme 

kararı aldığımı söyleyebilirim. 

Soguk is such a first child feature film 

for me with all respects. It’s my first try 

long work and great test both making 

amateurish but clean shots and taking all 

difficult period into good consideration 

with all technical angles, acting 

management, scriptwriting even with 

editing. I may admit that I made my 

decision to make films after Soguk. 

‘’Portakal’’ adlı kısa filminiz ile 

uluslararası boyutta bir başarı 

gösterdiniz... 

You had great international success with 

your short Portakal ( Orange )... 

Evet haklısınız. 2015 yılında 

bitirdiğimiz bu kısa film, şimdiye kadar 

pek çok ülkede özel gösterim hakkı 

kazandı ve pek çok ülkeden de ödüllerle 

taçlandırıldı. 

Yes you are right for this. This short 

film which we completed in 2015 was 

premiered in many festivals and crowned 

with different awards. 

Portakal filminin oluşum sürecinden 

bahseder misiniz? 

How about the process you build up this 

project? 

Senaryosunu iki ayda tamamladığım 

filmin castingi için iki başarılı tiyatro 

oyuncusu Gizem Erdoğan ve Muammer 

Çağatay Keser ile anlaştık. Gerçi 

sonradan ne kadar doğru bir karar 

vermiş olduğumu bana ispat ettiler. 

Her ikisi de senaryoyu okuduktan 

sonra projede yer almak istediklerini 

bildirdiler. Proje içerisinde müziğiyle 

yer alan sevgili Ece Öz de; gerek sahne 

performansı, gerekse oyunculuğuyla 

uluslararası bağlamda aldığı 

yorumlar ile filme inanılmaz katkıda 

bulunmuştur. Teknik ekip İstanbul’dan 

geldi. Çekimler 11 gün sürdü. Mekan 

olarak Antalya Kaleiçi ve Manavgat 

ilçesi kararlaştırıldı. Film çekimi ile 

ilgili gerekli bütün izinler önceden 

alındı. Çekim süreci boyunca set ekibi 

ile harika vakit geçirdik. 

I came to terms with Gizem Erdogan 

and Muammer Cagatay Keser who 

both are theatre graduated for casting 

after i completed to script write this 

work in two months. They both told 

me to definitely be part of this project 

after reading the script. To be honest, 

they proved me how I made the proper 

decision to include them into this 

dream project. Besides, dear Ece Oz has 

perfectly contributed to the project with 

her acting , visual stage performance 

and great reviews which she got from 

international platform as well. 

Technical crew came from İstanbul. 

The shooting period lasted 11 days. The 

localities were determined as Antalya 

Castle and Manavgat district. All 

related permissions regarding the film 

were legally taken in advance. We had 

amazing time with the crew together in 

set. 




65

‘’Portakal’’ adlı kısa filminizin 

uluslararası boyutta aldığı ödüllerden 

ve başarılarından söz edebilir misiniz? 

Would you like to talk about the success 

and awards of your film Portakal 

(Orange) in international platform? 

Film, 2016 yılında Polonya 

Uluslararası Film Festivalinde, ‘’En 

İyi Uluslararası Kısa Film’’ ödülü 

aldı. Toronto Uluslararası Film 

Festivali Özel Seçkisine katıldı. 

Kanada Shorts’da ‘’En İyi Fark Yaratan 

Kısa Film’’ ödülü alırken, Meksika 

Uluslararası Kısa Film Festivali’nde 

Özel Seçkiye girdi ve Muammer 

Çağatay Keser’e ‘’En İyi Kısa Film 

Erkek Oyuncusu’’ ödülünü getirdi. 

İsviçre’de ‘’En İyi Film Müziği’’ 

dalında Ece ÖZ aday olurken, 

İngiltere The Monthly Film Festival, 

Amerika Indiewise, İsviçre Largo gibi 

festivallerin özel seçkilerine katıldı. 

En son, Londra Uluslararası Film 

Festivali’nde ‘’En İyi Uluslararası 

Yabancı Dilde Kısa Film’’ dalında; ‘’En 

İyi Kısa Film, En İyi Yönetmen, En 

İyi Kurgu ve En İyi Kadın Oyuncu’’ 

dallarında adaylıkları bulunmaktadır. 

Orange was awarded best international 

short in Poland International Film 

Festival in 2016. Selected for Official 

Selection in Toronto Film Week, 

awarded with best distinction award 

in Canada Shorts, awarded best actor 

in Mexico International Film Festival, 

nominated for best sound in Largo 

Film Awards Switzerland, nominated 

in 4 categories including best foreign 

language short, best foreign language 

director, best foreign language editing, 

best foreign language actress in London 

International Film Festival UK, selected 

for Offical Selection in USA,UK too. 

Avrupa’nın en prestijli festivallerinden 

biri olan ‘’Londra Uluslarararası 

Film Festivali’’ne davetlisiniz. Nasıl 

hissediyorsunuz? 

You are invited to London International 

Film Festival which is one of the most 

prestigous festivals in Europe, how are 

you feeling? 

Oldukça heyecanlı... Şubat ayında 

gerçekleştirilecek bu festivale 4 ayrı 

kategoriden adaylığımız var. Kendim 

ve ekibim adına gururluyum. Filmimi 

uluslararası bir platformda bizzat 

temsil etmek, ‘’Kırmızı Halı’’ gecesine 

katılmak benim için büyük bir onur 

ve mutluluk. Binlerce filmin içinden 

seçilmiş olması da ayrı bir gurur 

kaynağı. 

Quite excited. We have 4 different 

nominations in the festival which will 

be held on february. I am very proud on 

behalf of me and my crew. It is a great 

honor and happiness to represent my 

film on my own on the international 

platform and to attend to the Red 

Carpet Gala Night. Besides, the other 

reason to be pride is that my film has 

been selected among thousand of films 

all over the world. 

Sonraki projeleriniz ile ilgili konuşalım 

isterseniz? 

Could we talk about your upcoming 

projects? 

Elbette. Halihazırda yeni bir kısa 

film projesi var. Senaryosu bitti. 2018 

yılında çekmeyi düşünüyorum. Ayrıca 

uzun metraj olarak güzel bir çalışmam 

var. Hala senaryo aşamasında. Bu 

projenin önemli bir tarafı da, tiyatral 

olarak aynı anda tiyatro oyunu 

şeklinde gösterime girmesi. Bu şekliyle 

ülkemizde hem filmi hem de tiyatro 

oyunu aynı anda sahnelenecek ilk eser 

olma özelliği taşıyor. 

Certainly. There is also short film 

project waiting in my drawer. 

Scriptwriting completed. I think i will 

shoot it in 2018. Additionally, there 

is a length feature film project still 

on project. The important side of this 

project is that releasing it into both in 

cinemas and theatres as stage play. This 

is the reason which makes this special 

project important and this will be the 

first challenging one with putting it on 

the stage and making it filming in our 

country. 

Bu harika röportaj için ‘Just’ ekibi 

olarak teşekkürlerimizi sunuyoruz. 

Son olarak okuyucularımıza söylemek 

istediğiniz bir şey var mı? 

Behalf of the Just crew, we want to 

thank you for attending this spectecular 

interview. Do you have something to 

say finally? 

Size ve Just ekibine ben teşekkür 

ederim. Sanat ve Sinema dolu bir yıl 

olsun diliyorum. 

Thank you and your crew. Let the year 

full of arts and cinema. 



Side Mah. Turgut Reis Cad. B Blok 62 Z1 Manavgat Antalya T. +90 242 753 53 11


2016 MANAVGAT Pazar Payı Lİderİ 

2016 Manavgat Market Share Leader 





HYUNDAI 

ALANSES 

2016 TUIK verilerine göre Manavgat’ın pazar payı birincisi 

Hyundai Alanses’in Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gürses 

ile Hyundai’nin 2017’deki yeni projeleri ve markanın genel 

stratejileri hakkında bir röportaj gerçekleştirdik. Dünya 

çapında bir marka değeri olan ve satış grafiği ile daima zirveyi 

hedefleyen Hyundai, otomotiv tutkunlarını bekleyen yeni 

projeleri ile bu yıl da hız kesmiyor. 

We have interviewed Manavgat’s market share leader according 

to the data of the year 2016 collected from Turkish Statistical 

Institute, Omer Gurses, the chairman of the board of Hyundai 

Alanses, about the projects of Hyundai to be realized in 2017 

and the general strategies of the brand. Having a word wide 

brand value, Hyundai, which targets to be the top ranked brand 

with its sales trends at all times, will continue to run projects this 

year that will target car lovers. 

Hyundai Alanses, Manavgat pazarında ne durumda? 

How is the place of Hyundai Alanses in the market of 

Manavgat? 

Ülkemiz turizmde kötü bir dönem geçirmesine rağmen 

pazar payında Hyundai’nin Manavgat’ta %18 gibi ciddi bir 

oranla pazar birinciliği oldu. Ve bu birincilik 14 yıldır bizde. 

Although our country has been going through a bad period 

in terms of tourism, Hyundai is the market leader with 

18%, which is a significant rate. We have been holding this 

leadership for 14 years. 

Peki bu Manavgat’taki 14 yıllık liderliğinizin sırrı nedir? 

So, what’s your secret of this 14-year long leadership? 

Biz, müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutarak, 

araç satışlarında doğru kişiye doğru aracı vererek 

ve satış sonrasında dahi elimizden gelen hizmetin 

fazlasını yaparak bu başarıyı sağladık. Firmamız, hatta 

markamız Manavgat’ın markası oldu ve biz burada 

müşterilerimizin hizmetinde çalışan bireyler olarak, 

kendilerini daima evlerinde gibi hissettiriyoruz. Eğer 

bugün hala müşterilerimiz firmamızdan güler yüzlü bir 

şekilde ayrılıyorsa, bu tamamen sunduğumuz güvence ve 

profesyonel hizmet anlayışımız sayesindedir. 

We have achieved this success by valuing customer 

satisfaction most, finding the suiting customer for every car 

we deal and doing the best we can even after the realization 

of sales. Our company, even our brand, has become a brand 

of Manavgat. And we, individuals working in this company, 

make our customers feel as comfortable as they are at their 

homes. If our customers leave our offices with a smile on their 

faces, this is totally a result of the assurance we give and the 

professional service we offer. 

2016 yılında Hyundai fabrikasında yeni bir yatırım oldu 

mu ve 2017 yılındaki planlar nedir? Ayrıca kısaca 2016 

yılındaki Hyundai markasının genel performansından 

bahseder misiniz? 

Have you made any new investments in your factory? What 

are your plans for 2017? Could you briefly tell us about your 

performance in 2016? 



Otomotiv sektörünü zorlayıcı bir yıl olarak öne 

çıkan 2016 yılında yeni bir yatırım olmadı ve 

önümüzdeki yıl için de Hyundai’nin aldığı herhangi 

bir karar yok fakat her konuda olduğu gibi bu alanda 

da çalışmalar sürüyor. Gerekli zeminler oluştuğu 

taktirde fabrikaya yeni yatırımlar yapmak gündeme 

alınacaktır. Fakat dediğim gibi şu an için kesinleşen 

ve ya sizlerle paylaşabileceğimiz bir yenilik yok. 

Çünkü Hyundai’nin 2012 yılında yaptığı 1.7 Milyar 

TL tutarındaki yatırımla bugün üç vardiya olarak 

i10 ve i20 modelleri İzmit’teki fabrikada üretiliyor ve 

40’tan fazla ülkeye ihraç ediliyor. Yıllık üretim adeti 

tam kapasiteyle beraber 240 bin adetten fazla. Bu 

rakamın 210 bin adetini ihraç ediliyor. İç pazarda da 

51 binden fazla araç satışı gerçekleştirildi. 

We did not make any new investments in 2016, which 

was prominent for being a challenging year for the 

automotive industry, and we do not yet have a plan 

for the next year. However, we are working on it. As 

soon as we meet the needed basis, we might put new 

investments on the agenda. But, as I said before, we do 

not have a certain plan that I can share with you. Since 

owing to the 1,7 Billion Turkish Liras of investments 

we made in 2012, we have been manufacturing i10 

and i20 models at our factory in Izmit in three shifts 

and exporting to more than 40 countries. Our annual 

production at full capacity is more than 240 thousand 

units. And we are exporting 210 thousand of this 

number. What’s more, we have sold more than 51 

thousand vehicles in the domestic market. 

Hyundai, 2017 yılında binek otomobil pazarında 

hangi modelleriyle boy gösterecek? Yeni 

modellerinizde hangi özellikler ön planda olacak? 

Which models are expected to appear in the private 

auto market in 2017? Which features will stand out in 

the new models? 

2017 yılındaki en büyük yenilik, yeni i30 modeli 

olacak. Bu araç C segmentine bir renk getirecek 

ve özellikle teknolojik özellikleri ve üst düzey 

güvenlik donanımlarıyla ön planda olacak. Ayrıca 

Hyundai yılın ikinci yarısında hibrid modeli 

IONIQ’i Türkiye’de satışa sunmayı hedefliyor. En son 

teknoloji ışığında üretilen IONIQ, özellikle çevreye 

karşı duyarlılığı ve mobil çözümler üretmesiyle 

otomotiv sektörüne renk getirecek. Bunun dışında 

henüz net ve kesin değil ama 2017 yılında çok özel 

sürpriz modeller de olacak. Hyundai bu planlar 

doğrultusunda çalışmaya devam ediyor. 


The greatest innovation in 2017 will be our new i30 model. 

This new vehicle will make a world of difference in C segment 

and stand out with its technological specifications and its 

high-end security equipment. Additionally, in the first half 

of the year, we are targeting to launch our new hybrid model 

IONIQ in Turkey. Being produced with a cutting-edge 

technology, IONIQ will give a magic touch to the automotive 

industry with its mobile solutions and environmentallyfriendly 

design. It is not yet certain, but we will be launching 

new surprises during the year of 2017. We are continuing to 

work on our projects. 

vermek çok zor. Çünkü döviz piyasası hala sakinleşmiş 

değil ve piyasalar üzerindeki etkisi gözle görülür şekilde 

devam ediyor. Fakat buna rağmen Kasım ve Aralık 

aylarında otomotiv sektöründe rekor kırıldı ve bu da doğal 

olarak hem markaların hem de tüketicilerin şaşırmasına 

neden oldu. Fakat ÖTV ve kur artışlarının en şiddetli 

yansımalarını önümüzdeki dönemde görebiliriz. Yılın 

son iki ayında mevcut stoklar ve sabit kur avantajıyla 

ilerleyen sektörün bu aydan itibaren biraz daha sessizliğe 

gömülmesi muhtemel. Ayrıca önümüzdeki dönemde 

Binek otomobil pazarının genel değerlendirmesini yapar 

mısınız? Hyundai, 2017’de binek otomobilde ne gibi 

yatırımlar yapmayı hedefliyor? 

Could you make an overall assessment of the private 

automotive market? What sort of investments are you 

planning to make in 2017? 

Otomotiv sektörü, 2016 yılında Türkiye’de altın 

yıllarından birini yaşadı. Türkiye Otomotiv pazarında 

2016 yılında Otomobil ve Hafif Ticari Araç toplam pazarı 

yüzde 1.62 arttı. Türkiye otomobil ve hafif ticari araç 

toplam pazarı, 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 

1,62 artarak 983.720 adet olarak gerçekleşti. 2015 yılında 

968.017 adet toplam pazar gerçekleşmişti.1 milyon 500 

bin adetten fazlada araç üretimi gerçekleştirildi. Oldukça 

karışık bir yıl olmasına rağmen satışlar bildiğiniz gibi 

rekor kırdı denilebilir. 

2016 was one of the golden age of the automotive industry 

of Turkey. The automobile and light commercial vehicle 

market of Turkey grew by 1,62 in total. Turkey’s automotive 

and the total light commercial vehicle market rose by 1,62 

and closed the year with 983.720 in 2016, in comparison 

to the year before. In 2015, the total market was 968.017 

and more than 1,5 million cars were manufactured. 

Although we have been through a rather chaotic year, I can 

comfortably say that sales skyrocketed. 

ÖTV artışı otomotiv sektörünü ve Hyundai’nin satışlarını 

nasıl etkiledi? 

How has the Special Consumption Tax (SCT) rise affected the 

automotive industry? 

Sektör yeni yıla yeni umutlarla başladı. Fakat ülkemizin 

içinde bulunduğu sosyo-ekonomik yapı ve sürekli 

gündemin değişmesi bizlerin de her zaman temkinli 

olmasını zorunlu kılıyor. Şu an için net ve kesin rakamlar 

İtalya’daki referandum, arkasından Almanya, Fransa, 

Hollanda’daki seçimler yapılacak. Tüm bunlar ekonomiye 

yön veren adımlar olacak. Bu sebeple 2017 yılının kolay 

geçmeyeceğinin sinyallerini alıyoruz. Pazarın yüzde 10-15 

bandında bir daralma yaşayacağı kesin fakat tüm bu tabloya 

rağmen duruma iyi niyetle bakacak olursak, otomotiv 

sektörü 2017 yılını 850 bin adet seviyesinde kapatır diye 

düşünüyorum. 



The industry has started the new year with new hopes. But 

the socio-economic pattern and the ever-changing agenda 

of our country force us to be cautious at all times. I cannot 

pronounce the exact figures just yet because the foreign 

exchange market has not settled down and its impacts are 

still being felt. In spite of this, the automotive industry broke 

records in November and December, which stunned both 

the brands and the consumers. However, we might observe 

the negative effects of the growth in SCT and exchange rates 

easy on us. The market is bound to experience a shrinkage by 

10 to 15 percent, however, if we look on the bright side, my 

calculations show that automotive industry might end the 

year 2017 with numbers around 850 thousand units. 

Otomotiv sektöründe satışların sekteye uğramaması ve 

mevcut durumdan çok etkilenmeden kurtulmak için 

Hyundai’nin beklentileri neler? 

What to do to prevent sales from being hindered and to 

survive the current situation? 

Kısa vadede yapılan çözümler bir süreliğine etkili olabiliyor 

ama otomotiv sektörü üzerindeki ağır vergi yükünün 

hafifletilmesi ve benzeri kalıcı çözümler üretilmesi 

hepimizin beklediği yöndeki çalışmalardır. Çünkü iç 

pazardaki yerli ürünlerin satışı ithal modellere göre daha 

düşük. Burada tüketicilerin özel teşviklerle bu modellere 

yönlendirilmesi ve bir bakıma ülke ekonomisine daha fazla 

katkı yapılmasını istemekteyiz. Ayrıca hem güvenlik, hem 

çevre kirliliğinin önlenmesi amacıyla ömrünü tamamlamış 

araçlar için de teşvik edici kararlar alınması sektöre katkı 

sağlayacaktır. Kısacası tüketebilmek için üretmek gerekir, 

üretebilmek için de yatırım. Bu sebeple iç pazarda yerli 

üretimlerin daha fazla tercih edilmesi yeni yatırımlara 

kaynak sağlayacaktır. 

A short-term planning might be helpful only temporarily, 

yet, we are hoping that the great load of tax will be relieved 

and similar permanent solutions will be introduced by the 

government. As the sales of domestic products show a much 

less trend compared to imported models. With exclusive 

promotions, we demand to draw our consumers’ attention 

to these models and to contribute to the national economy. 

Moreover, taking resolutions in order to maintain security 

and to protect the environment is most likely to make a great 

contribution to the industry. In short, to be able to consume, 

we must produce; and to be able to produce, we must make 

investments. Therefore, as domestic products begin to be 

favored, this is bound to enable new investments to be made. 

during the upcoming period. It is likely that the industry 

keeps silent in the last two months of the year owing to the 

stock in the process and fixed exchange rates. Furthermore, 

in the upcoming period, a referendum in Italy and elections 

will be held in Germany, France, and The Netherlands. All 

these events will steer the economy. Therefore, when we 

interpret the signals, we can predict that 2017 will not go 

Hyundai’nin kesintisiz çalışma ve sıfır hatayla üretim yapma 

gibi bir konumda olması, ne gibi önlemler alınmasına 

neden oluyor? Kestirimci bakım ve normal bakım 

süreçlerinin işleyişi ne şekilde gerçekleşiyor? 

What kind of precautions do you have to take due to your 

uninterrupted duty and zero-defect policies? How are your 

predictive maintenance and normal maintenance processes 

regulated? 




Her sektörde olduğu gibi otomotiv sektöründe de üretim ve 

üretim proseslerinin sürekli olması son derece önemlidir. 

Özellikle ülkemizde üretim yapan ve ürettiği ürünlerin 

büyük çoğunluğunu ihraç eden markaların devamlılığı, 

ekonomi açısından da büyük önem taşıyor. Bu sebeple 

üretim hatlarımızın günün her saati belirli aralıklarla 

kontrolleri yapılıyor. Bakım süreçleri de aynı şekilde mevcut 

çalışanların günlük mesailerinde ve belirlenen periyodlarda 

üretimi aksatmayacak şekilde yapılıyor. Fabrikanın yıllık 

üretim kapasitesi 240 bin adetten fazla ve üç vardiya ile 

kesintisiz üretim yapıyor. 

Just like in every industry, it is crucial to 

pursue regular production processes in the 

automotive industry. The continuity of the 

brands, which function in our country 

and export most of the goods produced, is 

also of vital importance. For this reason, 

we check our production lines every hour 

at certain intervals, and the maintenance 

processes are carried out periodically within 

working hours in a way that does not disrupt 

our production rate. The production capacity of 

our factory is annually over 240 thousand and the production 

is carried out uninterruptedly with three shifts. 

Automotive is a leading industry in our country. Besides, 

vehicles have also been undergoing a period of change 

alongside diesel and hybrid cars. Therefore, could you tell us 

about your R&D evaluations? 

As I see it, hybrid cars, which are able to offer mobile 

solutions, are the future of the automotive industry. This is 

a reason why producers are now focusing on models with 

alternative fuel options and investing in them. Like other 

brands, Hyundai has been working on both hybrid cars 

and models with hydrogen fuel cells. In fact, these models 

are now being used for official uses in various metropolitan 

cities of Europe. Yet, awareness must be raised among people 

and we need more time for these vehicles to be used more 

commonly. Also, producers in our country should focus more 

on R&D. New models should be produced in accordance 

with the conditions our country is in, purposes of use and 

the expectations of our consumers. Investments should also 

focus on electronics. Next generations must be educated so 

that they can contribute to a better future. Not to mention the 

fact that the government should also promote vehicles with 

alternative fuel systems. Taxing policies and a wider charging 

station network are also among our expectations. 

Otomotiv sanayi ülkemizin önemli alanlarında başı çekiyor, 

üstelik dizel, hibrit derken araçlarda da bir değişim süreci 

söz konusu... Bu noktada Ar-Ge hakkındaki düşüncelerinizi 

alabilir miyiz? 

Which features will stand out in hybrid vehicles? Could you 

give us more detail about your hybrid vehicles? 

Otomotiv sektöründe gelecek kesinlikle mobil çözümler 

sunabilen hibrit modellerde. Bu sebeple üreticilerin 

alternatif yakıtlı modeller üzerine yoğunlaşması ve bu 

konuda yatırımlar yapması bu yüzden. Hyundai de 

diğer markalar gibi gerek hibrit gerekse hidrojen yakıt 

hücreli modeller üzerinde çalışmalar yapıyor ve hatta 

Avrupa’nın çoğu büyük şehirlerinde bu araçlar 

resmi hizmetlerde kullanılıyor. Türkiye’de ise 

insanların bilinçlenmesi gerekiyor ve bu 

araçların kullanımının yaygınlaşması için 

biraz daha zamana ihtiyaç var. Ülkemizde 

üreticilerin Ar-Ge üzerine daha fazla 

yoğunlaşması gerekiyor. Ülke şartları, kullanım 

amaçları ve tüketicilerin beklentilerine göre 

uygun modeller üretilmesi gerekiyor. Elektronik 

alanında daha fazla yatırımlar yapılmalı ve gelecek 

nesillerin ülkeye katkısı için bu alanlarda eğitilmesi 

ve yönlendirilmesi de şart. Ayrıca devletin alternatif 

yakıtlı araçlara karşı teşviği ve desteği çok önemli. Hem 

vergilendirme hem de özellikle elektrikli modeller için şarj 

istasyon ağının yaygınlaştırılması beklentilerimiz arasında 

yer alıyor. 

As I see it, hybrid cars, which are able to offer mobile 

solutions, are the future of the automotive industry. This is 

a reason why producers are now focusing on models with 

alternative fuel options and investing in them. Like other 

brands, Hyundai has been working on both hybrid cars 

and models with hydrogen fuel cells. In fact, these models 

are now being used for official uses in various metropolitan 

cities of Europe. Yet, awareness must be raised among people 

and we need more time for these vehicles to be used more 

commonly. Also, producers in our country should focus more 

on R&D. New models should be produced in accordance 

with the conditions our country is in, purposes of use and 

the expectations of our consumers. Investments should also 

focus on electronics. Next generations must be educated so 

that they can contribute to a better future. Not to mention the 

fact that the government should also promote vehicles with 

alternative fuel systems. Taxing policies and a wider charging 

station network are also among our expectations. 

2017 yılında hibrid araçlarda hangi modeller ön plana 

çıkıyor? Hibrid araçlarınızın özelliklerinden bahseder 

misiniz? 


Which features will stand out in hybrid 

vehicles? Could you give us more detail 

about your hybrid vehicles? 

IONIQ, hibrid, elektrik ve plug-in 

hybrid motor seçenekleriyle dünyanın 

ilk ve tek seri üretim otomobil modeli. 

Yani aynı gövde altında üç farklı 

seçeneğin sunulduğu başka bir model 

daha yok. Hyundai’nin Türkiye’de 

satışa sunmayı planladığı IONIQ 

Hybrid, yeni geliştirilen 1.6 GDI, 

dört silindirli Kappa benzinli motora 

sahip. Fakat bu benzinli motora ek 

olarak son teknoloji Lityum-İyon 

Polimer pil ile beslenen 43 beygirlik 

bir elektrik motoru daha bulunuyor. 

Her iki motorun birleşmesiyle 

toplam 141 beygir güç üreten bu 

model, 265 Nm maksimum tork 

değerine de sahip. Yeni geliştirilen 

çift kavramalı 6 ileri DCT şanzımanla 

donatılan IONIQ, oldukça iyi bir yakıt 

ekonomisi sağlarken aynı zamanda 

keyifli ve konforlu bir sürüş vaad 

ediyor. Son derece estetik ve bir o 

kadar yenilikçi bir model. Kesinlikle 

sektöre ve segmentine renk getirecek. 

IONIQ, with its hybrid, electric and 

plug-in hybrid motor options, is the 

world’s first and only mass-produced 

model. I mean, there is no other model 

that can offer three diverse carcasses 

in the market. IONIQ Hybrid, which 

we are planning to launch in Turkey, 

functions with a newly developed 

model of Kappa 1.6 gasoline engine. 

In addition to its gasoline engine, 

it has another 46 hp electric motor 

being supported by a cutting-edge 

li-ion polymer battery. With these 

two engines combined, our model can 

produce 141 hp and has a maximum 

torque of 265 Nm. Equipped with 

a 6-speed dual clutch transmission, 

IONIQ offers a comfortable driving 

experience, while providing a 

well-balanced fuel economy to the 

consumer. It is an extremely aesthetical 

and revolutionary model, which will 

definitely make a world of difference to 

the market. 

Hibrid araçların ağırlığı, yakıt 

ekonomisi ve çevresel kaygılardan 

dolayı sürekli artıyor. Sektördeki 

rekabet durumu ne düzeyde? 

As a result of its fuel economy and 

environmental concerns, the total 

weight of hybrid cars has followed 

an ever-growing trend. What has 

the competition environment in the 

industry become of? 

Her geçen gün artan akaryakıt 

fiyatları ve aynı zamanda doğaya karşı 

sorumluluklar göz önüne alınarak 

geliştirilen Hyundai IONIQ, tıpkı 

rakipleri gibi aslında markamızın 

geleceğe yönelik bir hamlesi. 

Aslında Hyundai hibrid modellerin 

haricinde hidrojen yakıt hücreli 

Fuel Cell modellere de sahip ve bu 

modellerin egzozundan sadece su 

geliyor. Tamamen çevreci ve herhangi 

bir zararlı gaz salımı yok. IONIQ 

ise sınıf liderliğini hedeflediğinden 

yakıt verimliliği haricinde konforlu 

iç mekanı, çekici tasarımı, eğlenceli 

sürüş özellikleri ve üst düzey 

donanımlarıyla da öne çıkıyor. Her 

ne kadar ülkemizde bu tip alternatif 

yakıtlı araçların kullanımı yaygın 

olmasa da gelecekte daha çok tercih 

edilecekler. Bunun için öncelikle 

tüketicilerin bilinçlenmeleri, devletin 

bu tip modellere daha fazla teşvik 

içeren özel vergi sistemi getirmesi 

ve kesinlikle satış sonrası servis 

hizmetlerinde araç sahiplerinin 

kendilerini güvende hissetmeleri 

gerekir. Şu an için sektörde belli 

başlı modellerin satışı yapılıyor ama 

bunun daha da artması ve tıpkı dizel 

seçeneklerdeki gibi çeşitliliğin olması 

çok daha iyi olacaktır. 

Hyundai IONIQ, which has been 

developed mainly considering the 

constant increase in oil prices and the 

environmental liabilities, is, actually, 

a prudential move, in just the same 

way its competitors have made. 

And, in fact, Hyundai has Hydrogen 

Fuel Cell models, apart from hybrid 

models, which only exhausts water out. 

They are completely environmentally 

friendly and do not exhaust harmful 

gas emissions. Since IONIQ is targeting 

to be the leader of its class, it stands 

out with its comfortable interior, an 

attractive design, a thrilling driving 

experience and top-tier equipment. 

Although vehicles with alternative fuel 

sources are not still commonly used, I 

believe, they will be preferred widely 

in the future. For this, consumers 

must first become aware. Next, the 

government should develop special tax 

systems to promote these models and 

not to mention that vehicle owners 

must feel secure about after sales 

services. Some certain models are in 

the market today. However, this rate 

must increase and the availability of a 

diversity of vehicles, just like in diesel 

cars, should come in handy. 





CAFE İŞLETMECİLİĞİ 

CAFE MANAGEMENT 

POPÜLER BİR 

GİRİŞİMCİLİK 

ALANI 

A POPULAR 

ENTREPRENEURSHIP 

AREA 

Neredeyse hepimizin şirin, 

tatlı bir cafe açma hayali vardır. 

İş hayatının yoğunluğu bizi 

severek yapacağımız bir iş 

alanı düşünmeye zorluyor. Son 

zamanlarda adım başı açılan 

cafeler bu ihtiyacın bir sonucu 

olsa gerek. Ancak kısa sürede 

birçoğunun da kapandığını 

görüyoruz. Bu noktada devreye 

“cafe işletmeciliği” kavramı 

giriyor. Cafe işletmeciliğinde 

en önemli 10 tüyoyu sizlerle 

paylaşmak istiyoruz. 

Most of us have had a dream of 

opening a cute and cozy café. Our 

intense business activities force 

us to think of a line of business, 

in which we can work with joy. 

The cafés we have been seeing at 

every block lately must be a result 

of this need. Yet, it seems that 

they are soon closed down after a 

while. This is where the term “café 

management” steps in. We would 

like to share ten most important 

tips in café management. 



Doğru Yer Seçimi 

İlgi Çekici Bir Dekorasyon Planlaması 

Güçlü Bir Kurumsal Kimlik Oluşturma 

Ekipman Araştırması 

Menü Oluşturma 

Destekçi ve Distribütörlerle Bağlantılar 

Demo Tadımları 

Sosyal Medya Yönetimi 

Personel Seçimi ve Yönetimi 

Reklam ve Medya Projeleri Ile Sürekli Tanıtım Stratejisi 

Choosing the Best Table 

An Intriguing Decoration Design 

How to Create a Strong Corporate Identity 

Equipment Research 

Making a Menu 

Connections with Suppliers and Distributors 

Demo Tasting 

Social Media Management 

Personnel Selection and Management 

Continuous Promotion Strategies with Commercial and Media Projects 


RÖPORTAJ / INTERVIEW 

SELÇUK URAL 

Selçuk Ural ile Geçmişten Günümüze Bir Müzik Yolculuğu 

A musical journey from past to present with Selçuk Ural 

70’lerin, 80’lerin ve 90’ların müzik 

nabzını tutmuş başarılı bir sanatçı 

olarak günümüz şarklılarını nasıl 

değerlendiriyorsunuz? Genel bir melodi 

kıtlığı var sanki? 

As a composer who shone through 70’s, 

80’s and 90’s, how do you evaluate 

today’s songs? There’s been a paucity of 

melodies, we presume? 

Sadece Türkiye’de değil, dünya 

genelinde 60’larda, 70’lerde, 80’lerde, 

90’larda ve ondan sonraki yıllarda 

tükenen bir melodi kıtlığı söz konusu. 

Dünya`ya hükmeden müzik lokomotifi 

Amerika. Fakat onlarda bile 90’lardan 

sonra işte bu denilecek bir şarkı 

çıkmıyor, hep eskilere dönüş var. 

Not only in Turkey, in the whole world 

has there been a paucity of melodies 

in 60’s, 70’s, 80’s and later in 90’s. The 

locomotor of the music industry is the 

USA. Yet, after 90’s, even they could not 

make a song that could make us say 

“that’s the song!” Instead, there’s been a 

comeback to nostalgia.

Sene 76’lar ve ya 78’ler tam 

hatırlamıyorum ama Bülent Ersoy, 

Tanju Okan’a “Öyle sarhoş olsam 

ki” adlı bir şarkı yaptı. Ben de herkes 

gibi bayıldım bu şarkıya ve Bülent’i 

aradım. Bana böyle bir şarkı yap 

dedim. Bülent: ‘’Tabii ki Selçukcuğum 

dedi.’’ Ama dedim ki bunu şubata ve 

ya marta kesinlikle yetiştir. Bülent; 

‘’Selçukcuğum bu martta da olur, 

önümüzdeki martta da olur, sonraki 

martta da olur yani tarih için kesin bir 

şey söyleyemem’’ dedi. 

Dünyadaki yaşam stili değişiyor ve 

romantizm gün geçtikçe kıtlaşıyor. Son 

20 Türk Sanat Müziğinde, Türk Batı 

Müziğinde de bir tane eski hit parçalar 

gibi bir şarkı çıkmıyor. Dediğim gibi 

bu sadece bizim değil, tüm dünyanın 

sorunu. 

It was either 1976 or 1978, I cannot 

remember properly but it was the 

time when Bulent Ersoy composed the 

song, “Oyle Sarhos Olsam Ki” (which 

translates, I Wish To Get So Drunk 

That). I loved the song just like everyone 

else and called Bulent afterwards. I 

asked to compose a song like that one 

for me. And Bulent replied “Of course, 

my dear Selcuk.” And I added that 

I’d needed her to finish it by either 

that February or March. But Bulent 

answered that she could maybefinish it 

by that March or the following March 

and that she couldn’t give an exact date. 

Life styles have been changing and the 

romantic movement has been fading 

with each passing day. For the last 

20 years, there hasn’t been a hit song 

released by Turkish Classical Music or 

Turkish Pop Music as there was in the 

past. As I said, it’s not only a problem 

we’re suffering. 

Günümüz sanatçılarının müzikalitesi 

hakkında ne düşünüyorsunuz? 

What do think of the musicality of 

today’s composers? 

Günümüzde bir çok şarkıcı detone bile 

olsa bilgisayar programları ile sesleri 

düzeltiliyor. Ama o şarkıcılar eğer canlı 

bir konser verseler kesinlikle düzgün 

şarkı söyleyemezler. Şimdi bir adam 

var adını vermiyim, 6 sene sonra hiç 

bir şarkısı duyulmayacak ama bizim 

dönemden mesela bir Tanju Okan 

rahmetliyken bile hala 1 numara, kaldı 

ki yaşasa yine 1 numara olmaya devam 

ederdi. Ve ya şimdi Ajda Pekkan, 

Sezen Aksu hayattalar ve baktığımızda 

bu isimler hala 1 numaralar. 

Even though many singers sing out of 

tune today, computer programs can fix 

this. I’m sure those singers, who can’t 

sing properly, can never sing live. I know 

someone, whose name I don’t want to 

speak of, will not be known six years 

later from now. On the contrary to 

this, Tunju Okan from our time is still 

number one. And I’m sure he would 

still be number one if he lived today. Or 

take Ajda Pekkan and Sezen Aksu as 

an example. They’re still alive and still 

number one. 

Konserlerinizde parçalarınız hala hep 

bir ağızdan söyleniyor. Günümüze 

dönersek, eskilerin tadında akılda 

kalıcı bir şarkı keşfettiniz mi hiç? 

People still sing your songs with one 

voice even today. If we return to today, 

have you heard a song that sounded like 

the old days? 

Geçen ay yine Ankara’da 30.000 kişilik 

stadda konser veriyorum. Onca yıla 

rağmen ‘’Güle güle sana’’ adlı parçamı 

seslendirdiğimde hem genci, hem 

yaşlısı o 30.000 kişi hep bir ağızdan bu 

parçaya eşlik ediyor. Fakat günümüzde 

artık bu melodilerde, bu lezzette çıkan 

parçalar neredeyse yok. Bu sene çıka 

çıka bir ‘’Bağdat’’ ve ‘’Ben yoruldum 

hayat’’ çıktı. Herkes çok beğendi bu 

parçaları, hatta ben de repertuarıma 

aldım. Bunlar dışında da bana göre 

akılda kalıcı bir şarkı çıkmadı. 

Last month, I had a concert at a 

stadium in Ankara that can host 

30.000 people. After all those years, 

everyone, young and old, sang along 

with me while I sang “Gule Gule Sana” 

(which translates, Good Bye To You) 

by me. Sadly, we cannot listen to songs 

as catchy as these ones. The only ones 

that were out this year were “Bagdat” 

and “Ben Yoruldum Hayat” (which 

translates, Life; I Feel Tired). Everyone 

liked these songs, and even I added 

them to my repertoire. I didn’t hear 

another song as catchy as those ones. 

Sizin dönemlerinizde Jazz müziği 

ve klasikleşmiş dünya standartları 

oldukça popülerdi. Günümüzde bu 

müziklere verilen değer ne durumda 

sizce? 

Bizim dönemlerimizde jazz çok 

popülerdi, şimdi ise bir çok jazz 

kulübü kapatılıyor. O zamanlar dünya 

müziğine Amerika, İtalya ve Fransa 

hakimdi. O yılları çok iyi bilirim. 

Biz o dünya standartlarını söyleyerek 

şarkıcılığa başladık. 60’lardan kalma 

o kadar çok şarkı var ki, 30-60 şarkı 

hala ezberimde. Ezbere söylediğim 

şarkıların hepsi zaten dünya klasikleri. 

Bir ‘’My way’’ 50 sene sonra da 500 

sene sonra da söylenecek. Fakat 

ben son zamanlarda bu parçaları 

çok fazla okumuyorum sahnede, 

çünkü artık onu dinleyebilecek nesil 

neredeyse bitti. Çok ender yerlerde 

isteniyor ve ben de konsept yerlerde 

seslendiriyorum bu parçaları ancak. 

Jazz was very popular in my time. 

But now many jazz clubs are being 

closed. World music was ruled by the 

USA, Italy and France back then. I 

know those years very well. I started 


yağmur hiç dinmiyor, her damla keder sanki 

sensiz gün bitmiyor, bu kadar benim sanki 

güle güle sana, yolun açık olsun 

güle 

“ 

güle sana, seni tanrım korusun 

Sanat ateşi hiçbir 

zaman sönmesin 

içimizde. 

akşam gün olmuyor, her an bir asır sanki 

bütün dünyam bitmiş, o ben ben değil sanki 


güle güle sana, seni tanrım korusun 

“ 

The passion for art 

in our hearts will 

never fade. 

bir ümit ve bir resim hepsi 

bir damla gözyaşı ardından kalan senin 


bütün güzel şeyler, hepsi senin olsun 



singing with those high-quality songs. 

I can’t imagine how many songs have 

remained from 60’s. I still know 30 or 

60 of them by heart. All the songs I 

sing are world classics. We’ll be singing 

“My Way” even after 50 if not 500 

years from now. Yet, I haven’t been 

singing these songs on stage, since the 

generation that can listen to them has 

almost vanished. People request them 

at very specific places or I can only sing 

them in my concerts. 

Batı altyapılı Türkçe şarkı akımı sizin 

dönemlerinizde başladı ve siz başta 

olmak üzere bu akımın önderleri 

kimlerdi? 

The Western Oriented Turkish Song 

Movement started in your era. Who 

were the pioneers of this movement? 

Ben dahil olmak üzere, Erol 

Büyükburç, Tanju Okan ve Özdemir 

Ercan hep batı altyapı üzerine Türkçe 

söz yazardık. 

Erol Buyukburc, Tanju Okan, Ozdemir 

Ercan and I would write Turkish songs 

over western backing tracks. 

‘’Güle güle sana’’ adlı parçanız 

romantik bir ayrılık şarkısı fakat 

değerli isimleri son yolculuğuna 

uğurlayan bir şarkı da oldu 

zamanla. Bu konu hakkında ne 

düşünüyorsunuz? 

Your song, “Good Bye To You”, is a 

romantic break-up song but it has also 

been sung to bid farewell to well-known 

people. What do you think of this? 

Ben konserlerimde ‘’Güle güle sana’’yı 

söylemeyi çok severim ama çok 

sevdiğimiz antrenörleri, futbolcuları, 

oyuncuları hep bu şarkıyla uğurladılar. 

Bu romantik şarkının bu tip 

ayrılıklarla da anıları var. Melodi 

çok güzel, söz çok anlamlı yani bu 

maalesef ayrılıklara da söyleniyor, 

vefaatlara da söyleniyor. 

I love singing “Bye Bye To You” in 

my concerts. However, many beloved 

coaches, football players, actors and 

actresses have been laid to rest playing 

this song. This song conveys such a 

meaning as well. The melody is lovely. 

The verses are so deep that can fit for 

separations and even for death. 

Geçmişten güzümüze unutamadığınız 

şarkılar neler? 

Are there any songs that you could not 

forget? 

Kadınım, Benim bütün dualarım 

seninle, Aynalar... Şu anda aklıma 

gelen bunlar. 

Kadinim (My Woman), 

BenimDualarimSeninle (I Pray For 

You), Aynalar (Mirrors)… These are the 

ones I can remember. 

Müzik sizin için neyi ifade ediyor? 

What does music mean to you? 

Müzik sanatın anasıdır! Buna diğer 

branştaki insanlar alınmasın ama 

müziksiz ne sinema olur ne de başka 

bir sanat dalı olur. Onun için kendimi 

çok şanslı hissediyorum. 

Music is the mirror of art! I hope the 

other artisans will not be offended by 

this, but no one can think of a film or 

another branch of art without music. 

That’s why I count myself lucky. 

Son olarak sanat ile uğraşmak 

isteyenlere ne söylemek istersiniz? 

What would you suggest to those who 

would like to make music? 

Sanat ile uğraşmak isteyenlere 

maalesef şansız bir devirde 

yaşadıklarını söylemek isterim. 

Fakat yine de sanat ateşi hiç bir zaman 

sönmesin içimizde. 

I hate to say to those, who are 

enthusiastic about making music, that 

they are in a rather unfortunate era. 

But I hope the passion for art in our 

hearts will never fade. 

Bu dobra röportaj için çok teşekkür 

ederiz. 

Samimiyetinden dolayı esas ben 

teşekkür ederim Ece’cim. Just Ekibine 

sonsuz sevgiler. 

We thank you for this frank interview. 

I thank you for your sincerity, dear Ece. 

And send my loves to the whole Just 

team. 


Güzellik 

ve 

sağlık 

şimdi 

buluşuyor! 

DermaDiva 

Milli Egemenlik Mh. Güneylioğlu Cd. 

İyiol Ecz. Arkası No.8 Manavgat 

Tel. 0242 746 58 58 

Randevu 

0531 432 70 29 | 0543 741 17 01 

www.derma-diva.com

MODA / FASHION 

Marylin 

Gerçek Bir Moda İkonu 

A Real Fashion İcon 



Marylin Monroe: Güzel bir kadın ve 

Hollywood’un en gözde yıldızlarından biri... 

Kadınsı kıvrımları ve çekici görüntüsü 

ile tanınan en ünlü güzellik ikonlarından 

biri... Marylin’in stili, kıyafetleri, saç rengi 

ile gerçek bir moda ikonu olduğuna şüphe 

yok. Marylin’in stilinin ana hatlarına daha 

yakından bakalım: 

Marylin 

A beauty and one of the most popular stars 

of Hollywood. One of the icons of beauty, 

who isbest known for her feminine curves 

and her appealing image. Undoubtedly, 

Marilyn’s is a true fashion icon with her style, 

her attire and the color of her hair. Let’s look 

at the outlines of Marilyn’s style: 


marylin 

Kısa platin sarısı ipeksi saçlar 

Turuncu ve kırmızı ruj 

Gösterişli takılar 

Topuklu ayakkabı 

Koyu renk ve kalkık kaşlar, takma kirpikler 

Kısa üstler, yüksek bel pantolonlar 

Bikiniler 

Cesur dekolteler 



Silky short platinum hair 

Orange and red lipstick 

Dashing jewelry 

High-heel shoes 

Dark colored and arched eyebrows, fake eyelashes 

Short tops, high-waisted trousers 

Bikinis 

Daring low-cut dresses 





ESKİ BİR KOLTUKTAN MODERN BİR SANAT ESERİ YARATMAK 

Yenilenen retro objelerde ruhunuzu keşfedin. 

HOW TO TRANSFORM AN OLD ARMCHAIR INTO A MODERN WORK OF ART 

Discover your essence with renewed retro objects. 



ESKİNİN RUHU 

YENİNİN ENERJİSİ 

THE AURA OF THE OLD 

THE ENERGY OF THE NEW 

Çocukluğumdan beri 

çevremi değiştirmeye 

dair içsel bir tutkum 

vardı. Asrın ruhu ve 

estetik ilkelerle uyumlu, 

değişmeye açık, yeni bir 

ortamın oluşturulması 

bende heyecan ve yaşam 

tutkusunu yaratıyordu. 

Klasik sanatın güzelliği 

ve bu eserleri yaratmak 

için gösterilen hassasiyet, 

incelik ve uzun süreli 

çalışma, hepimiz için 

hayret verici ve övgüye 

layıktır. Ancak modern 

çağda artık sanat 

eserlerinin yaratılmasında 

uzun süreli çalışmaya fırsat 

yok. Modern çağın ruh 

ve özelliği minimalizm 

ve minimum malzeme 

kullanımı olduğu için 

klasik sanatla çelişkidedir. 

Ben kendi çevremde, 

hayatımda şu iki sanat 

türü arasında barış bağı 

oluşturmak için, kendi 

sanat eserlerimin tasarım 

ve yaratılmasında hep 

ikisini birleştirmişimdir. 

Annemlerin evinde 

bulunan eski ve klasik 

mobilyaları değiştirme 

fikri kız kardeşimin yeni 

evinin dekorasyonunu 

yaparken zihnimde oluştu. 

Kız kardeşim yeni evinde, 

uzun yıllar yaşadığı 

annemlerin evinden bir 

hatıra olsun diye özel 

bir bölüm oluşturmak 

istiyordu. Fakat yeni ve 

modern atmosfere sahip 

olan kardeşimin evinin 

dekorasyonu annemlerin 

eviyle oldukça farklıydı. 

Siyah ve beyaz rengin 

birleşmesi modern 

sanatta her zaman kendi 

popülerlik ve cazipliğini 

korumuştur. Kardeşimin 

yeni evi de siyah beyaz 

bir konsepte sahipti. 

Eski mobilyaların by 

yeni modern eve uyum 

sağlayabilecek en iyi seçim 

olduğunu düşündüm. 

Artık modern mobilya 

eserlerinde böyle güzel 

oymalar bulunmuyor. 

Değerli ceviz ağacından 

olan bu klasik mobilyaları 

modern bir atmosferde 

kullanmaya yönelik bir 

tasarım yapmak istedim. 

Mobilyanın ahşap 

gövdesini berrak siyah 

rengine boyuyarak mobilya 

kaplama kumaşını sade 

ve desenli siyah olarak en 

kaliteli İtalyan mobilya 

kumaşından seçtim. Siyah 

kumaş üzerine basılan 

desenler, annemin eski ve 

klasik mobilyalarına yeni 

bir ruh ve şekil kazandırdı 

ve kardeşimin evinin 

modern atmosferine tam 

bir uyum sağlamış oldu. 

I have always been 

passionate about changing 

my surroundings since I 

was a child. The making of 

new places in accordance 

with the aura of the century 

and aesthetics would 

electrify me and fill me 

with a passion for life. The 

fairness of the classical 

art, and the delicacy 

required to create these 

works of art, and working 

with elaboration for long 

periods is still amazing 

and praiseworthy for me. 

Yet, in the modern era, we 

do not have the leisure to 

elaborate new works of art. 

Since the characteristics 

of the modern era consist 

of minimalism, that’s why, 

minimal use of materials is 

in complete contradiction 

with the classical art. I 

have committed myself 

to establishing a bond of 

peace between these two 

movements of art while 

designing and creating my 

works of art. For instance, 

I produced the idea of 

changing my mother’s 

old furniture when I was 

decorating my sister’s 

new house. She wished 

to create a corner with 

objects from the house she 

had lived in for years in 

her new house to keep as a 

memory from my parents. 

But the decoration of my 

sister’s house, which was 

completely modernized, 

was quite different from 

my father’s. The texture 

created by mixing black 

and white, including the 

decoration of my sister’s 

new house, has always been 

popular and appealing in 

the modern art. I decided 

that the furniture in my 

father’s house would be a 

good choice for my sister’s 

house. Thus, I began to 

combine these discontinued 

ornamental walnut tables 

with modern decorations to 

give the atmosphere a new 

soul. 

I painted the wooden body 

of the furniture radiant 

black and chose a simplistic 

and patterned black texture 

from the best quality 

Italian fabric. Later I had 

the patterns printed onto 

the black fabric. So, my 

mother’s old and classical 

furniture harmonized 

with my sister’s modern 

decoration. 


Aydın Yousefi Najmi 



Manicure | Pedicure | Lashes Extensions | Nails | Permanent Make Up Tattoo 

0538 011 42 25 


SOSYAL MEDYA / SOCIAL MEDIA 

Instagram 

Hayat Kadar Renkli! 

Instagram 

Colored Like a Life! 

1 

Büyüleyici 

Zemin 

Seramikleri ve 

bir çift ayak 

Sebastian Erras’ın 

parisianfloors adlı 

intagram hesabında 

hep aynı açıdan 

çekilen fotoğraflar 

birbirinden farklı 

zemin seramiklerinin 

büyüleyici güzelliğini 

bizlere taşıyor. 

Modern, klasik, retro, 

mozaik onlarca farklı 

doku ve şık bir çift 

ayakkabı ... 

Bu kadar farklı onca 

zemini fotoğraflamak 

için 

ne de çok geziyor 

olmalı! 

Astonishing 

Ceramic Tiles 

and a Pair of 

Feet 

Sebastian Erras 

is sharing his 

photographs of a 

variety of fascinating 

ceramic tiles from 

every angle on his 

Instagram profile @ 

parisianfloors. 

Modern, classical, 

retro, mosaic… tens of 

unique patterns and a 

pair of smart shoes… 

He must be travelling 

so much that he 

can take that many 

photographs of 

different examples of 

floorings! 



Eğlenceli 

Tabaklar 

Fun 

Plates 

2 

Yemek dünyanın en 

güzel zevki olabilir. Peki 

ya o tabaklardaki nefis 

yiyeceklerin adeta bir 

resme 

dönüşmesi? 

idafrosk adlı instagram 

sayfasında rengarenk 

tabakların üzerinde 

ince ince işlenmiş 

resimlere dönüşen 

yiyecekleri takip 

edebilirsiniz. Özellikle 

çocuklarınıza yemek 

saatini daha eğlenceli 

kılmak için de fikirler 

bulabilirsiniz. 

Eating may be 

the greatest joy of 

all. What if those 

delicious foods in our 

plates turned into 

pictures? 

You can follow the 

Instagram account 

called @idafrosk 

and see how foods 

turn into finely 

made paintings on 

colourful plates. 

Additionally, you 

can use these ideas 

to make meal times 

more fun for your 

children. 

3 

Kahve 

Bardaklarında 

Sanat 

Art 

on Paper 

Coffee Cups 

Kağıt kahve 

bardaklarının 

birer sanat eserine 

dönüştüğü 

coffeeillustrated 

sayfası kahve 

tutkunları için 

farklı bir içerik 

olabilir. Her 

bardakta bambaşka 

konsept çizimlerle 

takipçileriyle ilginç 

kareler paylaşan 

coffeeillustrated 

sayfası takip etmeye 

değer ilginç bir 

instagram hesabı. 

Coffeeillustated, 

an account, where 

paper coffee cups 

transform into 

works of art, can 

be an interesting 

content for 

coffee-lovers. 

Coffeeillustrated 

is an Instagram 

account worthy of 

following for its 

unique drawing 

experience on every 

paper cup they 

share. 


SEYAHAT / TRAVEL 

BORA’NIN 

KEŞIF 

ROTASI 

DISCOVERY 

ROUTE OF BORA 



Viyana’nın sanat 

ve tarih kokan 

caddelerindeki 

harika eserleri 

JUST ekibinden 

Bora ile 

keşfedelim! 

Karl Kilisesi 

Karl Church 

Let’s explore the 

magnificent works 

of art along the 

art and historydrenched 

streets 

of Vienna with 

Bora from team 

JUST! 

Burgtheater Wien 

Burgtheater Wien 

Avusturya Parlamento Binası 

Austrian Parliament Building 

Arkadenhof Wiener Rathaus 

Schoenbrunn Sarayı 

Schoenbrunn palace 


99

Karl Kilisesi / Karl Curch 



Schoenbrunn Sarayı / Schoenbrunn palace 

Wiener Rathaus 

Schoenbrunn Sarayı / Schoenbrunn palace 

Avusturya Parlamento Binası / Austrian Parliament Building 


Arkadenhof Wiener Rathaus 



Burgtheater wien 


GÜZELLİK / BEAUTY 

2017 SAÇ MODASI 

& Kuru Saçlar için Bakım Önerileri 

2017 HAIR TRENDS 

& Tips For Dry Hair Care 

Saç Stilisti / Hair Stylist 

Sezai Köylü 

Mey Kuaför 

Aslında moda değişiklik gereksinimi ile toplum yaşamına 

giren geçici bir yeniliktir. Tam bu noktada bizlere yani saç 

uzmanlarına büyük iş düşüyor. Farklı bakış açısıyla sizin dış 

dünyaya daha estetik görünmenizi sağlıyoruz. 

Gelin bu sezonun trendlerinden bahsedelim biraz. Düz 

kesimler, hatları daha yumuşak bob kesimler ayrıca hafif 

kahküllerin yanı sıra ensede at kuyrukları, salaş balerin 

topuzları moda akımını devam ettirirken saçlarda ıslak 

görünümün yanı sıra 1920’lerin nostaljik dalgaları da özel 

günler arasında vazgeçilmezler arasında olacak. 

In fact, the trend is a temporary need of change that comes 

into our lives. At exactly this point, we, hair specialists, have a 

great duty to perform. We generate an aesthetical look with a 

different point of view. Let’s have a look at the latest trends of 

this season. 

While regular cut, bob cut with softer lines, in addition to 

smooth fringes, ponytails over the back of the neck, shabby 

ballet buns continue to exist in the modern trend, alongside a 

wet look, a breeze of nostalgia from the 20’s will be a must on 

special occasions. 

To add more, we are likely to say goodbye to the color blonde, 

which will give way to lighter shades of somber, as a result of 

the rise of mocha brown and bronze brown. 



Renklerden bahsedecek olursak moka kahve ve bronz 

kahvelerin yükselişinin karşısında yoğun sarışınlığa yavaş 

yavaş veda edeceğiz. Onun yerine daha soft sarılar daha hafif 

sombrelerle modayı hep birlikte takip edeceğiz. Ayrıca çoğu 

kadının şikayeti olan nem kaybı yani kuru ve kurumaya 

meyilli saçlar için profesyonel ürünlerle saçların kaybettiği 

nemi tekrar kazanmasına yönelik dokunuşlar yapılabilir. 

Genellikle nem kaybı yaşayan saçlarda yoğun salon bakımları 

ve nem kazandıran bakım periodları kullanıldığı takdirde 

saçlarınızın kısa bir süre içinde normalde döndüğünü fark 

edeceksiniz. Bunun için siz değerli okurlarımıza “Kerastese” 

ürünlerinden nutritive bain saç banyosu ve yoğun bakım 

maskesi olan nutritive masque magistiral ile elixir ultime 

tüm saç tipleri için kullanabileceğiniz değerli yağı tavsiye 

ediyorum. Düzenli kullanımda kısa bir süre sonra saçlarınızın 

daha canlı daha parlak ipeksi bir yumuşaklığa kavuştuğunu 

hissederek göreceksiniz. 

Bunların yanı sıra bir küçük tavsiyem daha olacak. Saçlar bir 

kadının en değerli mücevheridir. Buna istinaden saçlarınızı 

güneşten, denizden ve klordan koruyabileceğiniz “Kerastase” 

micro voile koruyucu spreyi özellikle yaz aylarında 

yanınızdan ayırmamanızı öneriyorum. 

Sizleri daha profesyonel kişiye özel hizmetler için MEY 

salonlarına bekliyoruz. 

Mey Kuaför Şubeler 

Lara / Terracity AVM / Altınkum / Manavgat Novamall AVM 

Furthermore, dry hair, one of most women’s problem, can be 

repaired with the help of professional hair care products to help 

regain moisture. You will notice that your hair can recover after 

intensive hair salon therapies and with regular use of moisture 

recovery products. For this, I recommend Kerastase, a nutritive 

bain shampoo and nutritive masque magistiral, an intensive 

care mask, and elixir ultime, an oil for all hair types. With 

regular use, you will see that your hair will look more lively, 

brighter and become silkier. 

I would like to add one more thing. Hair is the most precious 

women’s jewelry. I suggest keeping Kerastase micro voile, a 

protection spray, at bay to protect your hair from the sun, the 

sea and chlorine. 

We would like to welcome you at MEY for professional and 

exclusive services. 

Branches 

Lara | Terracity Shopping Center | Altinkum 

Manavgat | Novamall Shopping Center 


GÜZELLİK / BEAUTY 



Neden Kalıcı Oje? 

Why Permanent Nail Polish? 

Her kadın, uzun süre boyunca bakımlı 

ellere sahip olmayı ister. Bu sebeple her 

bakımlı kadın için kalıcı oje mükemmel 

bir seçenektir. Schellac formülü ile ilk 

günki kadar canlı görünen ve uzun 

süre kullanılabilen tırnaklara sahip 

olabilirsiniz. Denilenin aksine kalıcı ojenin 

altındaki tırnaklar yıpranmaz ve hava 

almaya devam eder. Tırnaklarınıza zarar 

vermeyen bu uygulama aksine kırılgan, 

güçsüz tırnaklarınızı onarır ve kırılmasını 

önler. 

Normal ojeler gün içerisinde çeşitli dış 

etmenlere maruz kaldığında hızlı bir 

şekilde canlı görüntüsünü kaybederek 

bozulmaya başlar. Fakat bu kalıcı oje 

uygulaması için sadece 40 dakika ayırarak 

2 veya 4 hafta gibi uzun bir süre boyunca 

kalıcı ve son derece bakımlı tırnaklara 

sahip olabilirsiniz. 

Every woman wants to have wellgroomed 

hands for long periods. For this 

reason, permanent nail polish is a good 

option for every well-groomed woman. 

You can have those polished nails as 

vibrant as the first day that stay for a 

long time. On the contrary to what has 

been argued about the permanent nail 

polish, nails with permanent nail polish 

do not decay and continue to breathe. 

This application, which is completely 

harmless for nails, repairs weak nails and 

prevents them from breaking. 

Regular nail polish types lose th 

eir vibrant look after being exposed to 

external factors and start to wear off. But 

by sparing only 40 minutes of your time, 

you can have well-groomed nails for two 

to four weeks with this permanent nail 

polish application. 

Rzv. (0 506) 105 40 16 

Facebook | Instagram / @dollsbeautyboutique 

Side Mah. Side Bulvarı No: 12 / Z2 Antalya / Manavgat 


FOTOĞRAF / PHOTOGRAPHY 

İstanbul’un 

Kış Masalı 

A SNOWY FAIRY TALE IN ISTANBUL 

Hülya Öğretmenin Objektifinden 

From Teacher Hulya’s Perspective

“ 

Beyaz bir küf büyüdü evde 

tersten yağan kar gibi 

Keşke dünya toz şekeri ile 

kaplı olsaydı... 

Didem Madak 

“ 

Adımın Buçe olmasını isterdim. 

Bir öğrencimin adı. Anlamı, gökten 

düşen ilk kar tanesi. Ankara gibi 

kara bir şehirde, her kar yağışını bir 

mucizeye tanık olur gibi izledim. 

Kara şehir beyaza bürünürdü 

onun sayesinde. Kartpostallarda 

gördüğüm simli manzarayı, sabah 

uyanıp da bahçemizde gördüğümde 

dünyalar benim olurdu. Kar yağan 

bir memlekette büyümeyi nimetten 

sayardım. Ama kar en çok İstanbul’a 

yakışırmış, bunu burda yaşamaya 

başlayınca anladım. Dünyanın en 

güzel şehrine düşen kar taneleri, sevgili 

Birhan Keskin’in şiirinin “Kelebekler 

yeryüzüne parmak uçlarıyla basıyorlar. 

Hiç incitmeden.” dizeleri “Kar 

taneleri yeryüzüne parmak uçlarıyla 

basıyorlar, hiç incitmeden”e dönüştü 

benim dilimde. İstanbul’un kıymetli 

sokaklarında; adım attığınız her yerde 

tarih, kokusu keskin yaşanmışlıklar, 

bambaşka hikayeler var. Bu şehri 

yaşamak da fotoğraflamak da büyük 

keyif benim için... 

I’ve always wished that my name was 

Buçe, the name of my first student. It 

means “the first snowflake to fall down 

from the sky”. In a city, as dark as 

Ankara, I watched every snowfall,which 

would color the whole city of darkness 

white, as if I had witnessed a miracle. 

I would feel on top of the world when 

I saw the snow crystals fall outside 

my window resembling the shimmed 

landscapes on postcards. I thought,living 

in a snowy city should be in one’s 

background. But I later found that 

living in Istanbul mattered much more 

than any other city. The sweet verses by 

BirhanKeskin, which read “Butterflies 

step on the earth on tiptoe without 

hurting her” turned to “Snowflakes step 

on the earth on tiptoe without hurting 

her” with the snowflakes falling on the 

most beautiful city in the whole world. 

One can find history, heady memories, 

unique stories at every step. And I do 

relish both residing in this city and 

photographing her. 


İstiklal Caddesi 



İstiklal Caddesi 

Balat 

Balat 


Balat 



Sultanahmet 


Sultanahmet 

Ortaköy 




BİLİM / SCIENCE 

KAÇ 

BEYNİMİZ 

VAR 

HOW 

MANY 

BRAINS 

DO 

WE 

HAVE? 

? 

Prof. Dr. Erdoğan Berçin 

Girne-Amerikan Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi Farmasötik ve 

Medisinal Kimya Anabilim Dalı Başkanı 

Olimpiyata katılan sporcuların, hatta çelik gibi sinirleri 

olanlarının bile, altın madalyaya yaklaştıkça kendini gergin, 

sinirli ve heyecanlı, ama mutlu hissetmesi alışıldık bir 

durumdur. Bizim için çok önemli olduğunu düşündüğümüz 

her türlü yarışma, sınav, proje teklifi veya aşık olduğumuz 

kişiye duygularımızı açıklama girişiminin hemen öncesinde, 

hepimizin bu duyguyu mutlaka yaşamış olduğunu 

varsayıyorum. Bu duygunun altında yatan ve çoğu kez gözden 

kaçan neden ise, bağırsağımızı tamamen kaplayan nöronların 

oluşturduğu sinir ağıdır ve bu nöron ağını bazı bilim adamları 

“ikinci beyin” olarak adlandırır. Bu nöral doku önemli 

nörotransmitterler (sinir iletimini sağlayan kimyasal ileticiler) 

ile doludur. 

It is common for Olympians, even the steely-nerved to 

experience the feeling of tension, jumpiness and being stirred-up 

but happy at the same time. I am under the assumption that 

we all have felt this feeling before any kind of competitions we 

think is important, examinations, project propositions or even 

declaring our love to our significant other. Underlying this, 

which is mostly overlooked, is a network of neurons weaved 

on our bowels, namely, the “second brain” as some scientists 

have called it, this neural tissue is filled with substantial 

neurotransmitters. 



Bu sistemin besin sindirimi veya ara sıra oluşan sinirsel 

gerginlikten başka işlevlerinin de olması gerekir. 

Bağırsaklarımızdaki bu ikinci beyinin büyük beynimizle 

bağlantıları vardır. Böylece hem ruh halimiz üzerinde 

etkilidir, hem de vücudumuzun her yerinde bazı 

hastalıklarda anahtar rol oynar. Etkisi geniş olmasına 

rağmen, ikinci beyin bilinçli düşüncelerin veya karar alma 

mekanizmasının merkezi değildir. 

This system should have additional functions rather than 

digesting food or emitting occasional pangs, and is in 

connection with the big one. In this way, it is effective on both 

our mental state and plays a key role in some diseases. With a 

wide area of network, nevertheless, the second brain is not the 

centre of conscious thoughts or decision making. 

İkinci beyin, büyük düşünce süreçlerine katılmaz. Din, 

felsefe ve şiir büyük beyine bırakılır. 

The second brain does not help with the great thought process. 

Religion, philosophy and poetry is left to the brain in the 

head. 

Teknik olarak enterik sinir sistemi olarak bilinen ikinci 

beyin, yemek borusundan anüse kadar yaklaşık dokuz 

metre uzunluğundaki sindirim sisteminde, bağırsak 

duvarlarına gömülü ve birbirine uç uca bağlanmış nöron 

kılıflarından oluşur. İkinci beyinde 100 milyon nöron 

bulunur (omurilik veya periferik sinir sistemindekinden 

daha fazla). 

Technically, the enteric nervous system, the second brain, 

consists of sheaths of neurons embedded in the walls of the 

tube of our bowels, or alimentary canal measuring about nine 

meters from the oesophagus to the anus. The second brain 

consists of 100 million neurons, even more than the spinal 

cord or the peripheral nervous system. 

Enteriksinir sistemindeki bu çok sayıda nöron, 

bağırsağımızın iç dünyasını ve içeriğini “hissetmemizi” 

sağlar. Bu nöralgücün büyük kısmı, sindirim 

faaliyetlerindeki günlük öğütme işleminde kullanılır. 

Besinlerin parçalanması, besin maddelerinin emilmesi 

ve atıkların atılması için kimyasal işlemler, mekanik 

karıştırma ve her şeyi aşağı doğru hareket ettiren ritmik kas 

kontraksiyonlarına ihtiyaç vardır. 

These great numbers of neurons in the enteric nervous system 

help us to “feel” the interior of our bowels and its contents. 

Most of this neural power is consumed in daily digestion. 

Breaking the food down, absorption of nutrients, and 

excretion of waste requires chemical processing, mechanical 

mixing and rhythmic muscle contractions, which move 

everything down in the system. 


Kendi refleksleri ve duyuları ile 

donatılmış olan ikinci beyin, 

bağırsak davranışını beyinden 

bağımsız olarak kontrol edebilir. 

Bu gelişmiş karmaşık sinir ağı, 

beslenme ve boşaltma işlemlerinin 

gerçekleştirmek için, omurilik 

vasıtasıyla beyinin uzaktan 

müdahalesi yerine, yerinde 

müdahale imkanı sağlamak üzere 

geliştirilmiştir. Diğer bir deyimle 

başımızdaki beyin, bağırsaktaki 

işlerin yürütülmesi için ikinci 

beyine vekalet vermiştir. Ancak bu 

konuda çalışan bilim adamları, ikinci 

beyinin sinir ağındaki karmaşıklığın 

sadece bu sürecin yürütülmesi 

için olmadığını, başka süreçlerin 

yönetilmesinde de etkin olduğunu 

öne sürmektedir. 

The second brain, equipped with 

its own reflexes and senses, is able 

to control the intestinal behaviour 

independently from the brain. We 

are likely to have evolved this welldeveloped 

network of nerves to 

perform digestion and excretion 

rather than remotely from the brain 

through the spinal cord, which, 

in return, provides an on-site 

intervention. In other words, the brain 

in our head gives procuration to the 

second brain to conduct the business 

in our intestines. Yet, researchers, who 

have been working on this, suggest 

that the complexity in the second 

brainis not for this function alone 

and that the second brain is equally 

effective in the management of other 

processes, as well. 

Sindirim sistemi, sadece bağırsak 

içeriğini dışarı atmak üzere 

evrildiğini düşünmek için fazla 

karmaşıktır. Örneğin primer visceral 

sinirlerin (sindirim kanalı yüzeyini 

kaplayan sinirler) %90’ı olan Nervus 

vagus, bilgileri bağırsaktan doğrudan 

beyine taşır ve başka bir alternatif 

yol da yoktur. Bu bilgilerden bazıları 

da kesinlikte hoşa gitmeyecek 

bilgilerdir. 

The digestive system is too 

complicatedly evolved only to eject 

the contents of the intestines. For 

instance, almost 90 percent of the 

primary visceral nerves, the nervus 

vagus, transmit information from the 

intestines directly to the brain and 

there is no alternative way for this. 

Some of this information is rather 

undesirable. 



İki beyinin ortak noktaları göz 

önünde bulundurulduğunda, mental 

durumu hedef alan diğer depresyon 

tedavileri bağırsağı etkiliyor olabilir. 

Enterik sinir sistemi beyinde olduğu 

gibi 30’dan fazla nörotransmitter 

kullanır ve aslında vücuttaki 

serotoninin yüzde 95’i bağırsaklarda 

bulunur. Seçici serotonin geri 

alım inhibitörleri (SSRI’lar) olarak 

adlandırılanbir grup antidepresan ilaç 

serotonin seviyelerini arttırır. İlaçlar 

beyinde kimyasal değişikliklere neden 

olur ve bu da çoğu zaman yan etki 

olarak sindirim sistemi faaliyetlerini 

kışkırtır. İrritabl bağırsak sendromu 

(IBS) kısmen bağırsaklarımızdaki 

çok fazla serotoninden 

kaynaklanmaktadır ve belki de ikinci 

beyinin “zihinsel hastalığı” olarak 

düşünülebilir. 

When the similar characteristics of the 

two brains are considered, some of the 

depression treatments may actually 

have an impact on the intestines. The 

enteric nervous system uses more than 

30 neurotransmitters, identical to 

the ones in the brain, and in fact 95 

percent of the serotonin in the body 

is found in the intestines. Selective 

serotonin reuptake inhibitors (SSRIs) 

used in antidepressant medications 

increase serotonin levels.The medicine 

causes chemical changes in the brain 

and this adversely affects enhance 

the processes in the digestive system. 

Irritable bowel syndrome (IBS) is 

caused by the tremendous amounts of 

serotonin in our intestines, and might 

be regarded as the “mental illness” of 

the second brain. 

Bilim adamları, enterik sinir sistemi 

tarafından üretilen serotoninin 

daha bir dizi sürpriz hastalıklarda 

rol oynayabileceğinin de farkına 

varıyorlar: Nature Medicine’de 

yayınlanan bir çalışmada, bağırsaktan 

serotonin salımını inhibe eden bir 

ilaç, postmenopozal kemirgenlerde 

osteoporozu engellemiştir. 

Araştırmacılar, bağırsağın kemik 

kütlesininin düzenlenmesinde (en 

azından kemirgenlerde) osteoporozu 

iyileştirmek için kullanabileceği 

sonucunun ortaya çıkmasını 

tamamen beklenmedik bir durum 

olarak değerlendirmektedir. 

Scientists have also noticed that the 

serotonin produced by the enteric 

nervous system could play roles in the 

development of unpleasant diseases. A 

study published by Nature Medicine 

has stated that a kind of medicine 

inhibiting the releasing of serotonin 

in the intestines inhibited osteoporosis 

in postmenopausal rodents. The 

researches add that the result proving 

that intestines could be used to cure 

osteoporosis as “unexpected”. 

www.justmagazine.net MART / NİSAN 2017 MARCH / APRIL 2017 119 24

Sindirim Sistemi 

Ağız Boşluğu 

Dil 

Tükürük Bezleri 

Geniz 

Yemek Borusu 

Akciğer 

Mide 

Pankreas 

Kalın Bağırsak 

İnce Bağırsak 

Apendisit 

Rektum 

Anüs 



İkinci beyinden sızan serotonin, 

genellikle erken çocukluk çağında 

fark edilen gelişimsel bozukluk olan 

otizmde bile bir miktar rol oynayabilir. 

Beyindeki nöronlar arasındaki sinaps 

oluşumunda yer alan genler ile, sindirim 

sistemi sinaps oluşumunda yer alanların 

aynı genler olduğu bulunmuştur. Bu 

durumda, eğer otizmde bu genlerin 

ne derece etkilendiği araştırılırsa, 

otizmi olan bu kadar çok çocuğun 

bağırsaklarında üretilen serotonin 

düzeylerinin yükselmesine ek 

olarak neden gastrointestinal motor 

anormalliklerine sahip olduğu sorusuna 

yanıt bulunabilir. 

Serotonin produced in the second 

brain might be effective in autism, the 

developmental disorder often noticed 

in early childhood. The genes involved 

in synapse formation between neurons 

in the brain and the ones involved 

in synapse formation in the digestive 

systems have been found to be identical. 

Therefore, a research to reveal how much 

the genes are impacted by autism could 

provide an answer to the question why 

so many children with autism suffer 

gastrointestinal motor abnormalities 

alongside an increase in the production of 

serotonin in the intestines. 

Günümüzde ileri araştırmalar, ikinci 

beyinin vücudun bağışıklık tepkisine 

nasıl aracılık ettiğini araştırıyor. 

Sonuçta, bağışıklık sistemimizin en az 

yüzde 70’i bağırsakta yabancı istilacıları 

atma ve öldürme faaliyeti sürdürür. 

Further researches today are investigating 

how the second brain intervenes in the 

immune response of the body. As a matter 

of fact, 70 percent of the immune system 

functions to expel and terminate foreign 

invaders in the intestines. 

Bağırsağın sinir sistemi ile olan ilişkisi, 

önümüzdeki yıllarda psikiyatrinin tedavi 

seçeneklerini büyük beyinle birlikte 

ikinci beyin’in tedavisini de kapsayacak 

şekilde genişletmesini gerektirecektir. 

The connectivity of intestines to the 

nervous system is likely to require 

psychiatric treatments to include an 

additional treatment of the second brain 

accompanied with the big brain’s. 

Bu konuda derginin gelecek sayılarında 

yazacağım bölümlerde; 

-Bağırsak sağlığının bağışıklık sistemini 

nasıl etkilediği, 

- Bağırsak florasının bozulmasının 

toplum hayatında ne denli yaygın 

hastalık spektrumuna yol açtığı, 

- İkinci beyinin sağlıklı çalışabilmesi 

(dolayısı ile pek çok hastalıktan 

korunma) için ne yapmak, ne yemekiçmek 

gerekir v.b. konular üzerinde 

duracağım. 

In the upcoming issues, I will dwell on; 

-How the overall health of the intestines 

impact the immune system, 

-How commonly diseases are caused by a 

distortion in the gut flora. 

-What to do, eat or drink to help the 

second brain to function properly (also 

preventing ourselves from potential 

diseases) 

Bir sonraki sayıda buluşmak üzere 

sağlık ve sevgiyle kalınız. 

Good Bye, until we meet again. 

Prof.Dr. Erdoğan BERÇİN 

KAYNAKÇA / LITERATURE 

ScientificAmerican, “Second Brain” 

InfluencesMoodandWell-Being, Adam Hadhazy, 

February 12, 2010 

The Brain-Gut Connection, http://www. 

hopkinsmedicine.org/health/healthy_aging/healthy_ 

body/the-brain-gut-connection 

Emily Deans, MD, Medscape Psychiatry, Microbesand 

MentalHealth: The Link Between Biomeand Brain, 

March 04, 



Şehirlerin Aşığı Bir Arkeolog ve Sanatkar 

Rıdvan Aydın 

Antik kentlerin ve modern 

şehirlerin üzerinde 

süzülen bir kuş misali 

birbirinden güzel haritalar 

ortaya çıkaran Rıdvan 

Aydın, hem bir arkeolog 

hem de bir sanatkar. 

Side’nin değerli önde gelen 

Giritli ailelerinden birine 

mensup olan sanatçı çok 

sayıda harita ile ülkemiz 

kültürel çalışmalarına 

katkıda bulunmuştur. 

Amasya, Karabük, Konya, 

Alanya ve tabi ki Side 

gibi güzel kentlerimizin 

turistik rehberliğe de 

hizmet edecek haritalarını 

çizerek kültür turizminin 

gelişmesinde önemli rol 

oynamıştır. 

Rıdvan Aydın, who creates 

maps each one more 

beautiful than the other, 

and all reminiscent of a 

bird floating in the sky over 

ancient and modern cities, 

is both an archeologist 

and an artisan. The artist, 

being from a Cretan family 

in Side that is one of the 

dearworth and outstanding 

families in the area, has 

contributed in the cultural 

work of our country with 

numerous maps. He has 

played an important part in 

the development of cultural 

tourism by drawing maps 

which will also be used for 

tour guides in our beautiful 

cities such as Amasya, 

Karabük, Konya, Alanya 

and of course, Side. 



Tel. +90 242 753 43 73-74 | Side mah. Turgutreis cad. No: 83/3 Side Manavgat 





Rıdvan Aydın; Girit göçmeni Sideli 

bir ailenin çocuğu olarak bir sonbahar 

günü dünyaya gelmiş. Liseden sonra 

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih - 

Coğrafya Fakültesi, Arkeoloji ve Sanat 

Tarihi Bölümü, Protohistorya ve 

Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı’nı 

bitirerek Arkeolog ünvanı almış. 

Bu dönemde Kayhan Keskinok’un 

atölyesinde resim dersleri alan Rıdvan 

Aydın aynı zamanda bir dönem 

Almanya’da Prof. Elen Khunut’un 

atölyesinde noktalama tekniği resim 

öğrenimi görmüş. Dortmund’da 

Antique möbel galerisinde restorasyon 

çalışmalarında bulunan Rıdvan 

Aydın yurt içinde birçok sergi açtı ve 

sergilere katıldı. 

Fransız Kültür Derneğinde Fransızca 

eğitimi de gören sanatçı Anadolu’da 

birçok kazıda çalıştı. Prof.Dr. Hayat 

Erkanal’ın Başkanlığında Girnavaz 

Höyük kazılarının mimarisini çizdi. 

Kuzey Mezepotamya’da, Beytülşebab’ta 

yüzey araştırmalarında bulundu. Batı 

Anadolu’da Prof.Dr.Armağan Erkanal 

Başkanlığında Panaztepe kazılarında 

çalıştı. Mimari ve küçük buluntu 

çizimlerinin yanısıra restorasyon 

çalışmaları yaptı. 

Manisa ve İzmir Arkeoloji 

Müzeleri’nde envanter eser 

çizimleri ve seramik restorasyon 

çalışmalarında bulundu.Bazı dernek 

ve kooperatiflerde başkanlık yaptı. 

2004, 2006 yılları arasında Side 

Belediyesi’nde Eğitim ve Kültür 

Müdürlüğü görevinde bulundu. 

Uluslararası Side Kültür Sanat 

Festivallerinde komite üyeliği yaptı. 

Anadolu’da birçok il, ilçe ve beldelerin 

valiliklerine, belediyelerine, oda, 

birlik ve derneklerine turizm içerikli 

yöresel ve bölgesel tanıtım haritaları 

çizdi. Türkiye Güzel Sanat Eserleri 

Sahipleri Birliği’nin 727 sayılı asil 

ressam üyesi olan Rıdvan Aydın şu an 

Side Antik Kenti’nin tarihi, kültürel ve 

turistik güzelliklerini kendi araştırma 

ve yorumuyla anlatan çalışmalar 

yanı sıra tarihi yapı ve köy evlerini 

inşaa, onarım ve restore ediyor, 

arkeolojik alanda müşavirlik ve sanat 

danışmanlığı yapıyor. 

Rıdvan AYDIN was born on a fall 

day to a family from Side who were 

originally Cretan migrants. After 

high school, he graduated from 

the Protohistoria and Asia Minor 

Archeology Department of Ankara 

University’s Archeology and Art History 

Subdivision within the Faculty of 

Languages, History and Geography, 

and received the Archeologist title. 

While he took lessons in the workshop 

of Kayhan Keskinok during this period, 

Rıdvan Aydın also studied the stippling 

technique in the workshop of Prof. Elen 

Khunut in Germany for a while. 

Having taken part in the restoration 

works in the Dortmund Antique Möbel 

gallery, Rıdvan Aydın has held and 

participated in many exhibitions within 

the country. The artist who received 

education on the French language 

within the French Culture Association, 

worked in many excavations all around 

Anatolia. He made the architectual 

drawings of the Girnavaz Höyük 

excavations under the leadership of 

Prof. Dr. Hayat Erkanal. He conducted 

surface explorations in Northern 

Mesopotamia and Beytülşebab. He 

worked in the Panaztepe excavations in 

Western Anatolia under the leadership 

of Prof. Dr. Armağan Erkanal. 

He performed restoration works 

alongside his architecture and small 

foundling drawings. He carried out 

inventory drawing and ceramic 

restoration works. He presdided certain 

associations and cooperatives. He held 

office as the Director of Education 

and Culture in the Municipality of 

Side between 2004-2006. He was a 

committee member in the International 

Culture and Art Festivals in Side. He 

drew the touristic regional and local 

introduction maps for the governorates, 

municipalities, chambers, unions and 

associations of many cities, provinces 

and towns of Anatolia. Being the 727th 

permanent painter member of the 

Turkish Union of Fine Artwork Owners, 

Rıdvan Aydın, along with conducting 

studies that describe the historical, 

cultural and touristic beauties of the 

Side Ancient City through his own 

research and reading, currently builds, 

repairs and restores the historical 

structures and country houses while 

also providing consultancy and art 

counselling services. 





Ömer Bedrettin Uşaklı 



Yıldızların 

Altında 

Manavgat 

1904 yılında henüz Türkiye 

Cumhuriyeti kurulmadan dünyaya 

gelen Ömer Bedrettin ilköğrenimini 

Uşak’ta, orta öğrenimini Sivas’ta 

tamamladıktan sonra, 1927’de Mülkiye 

Mektebi’ni bitirip idari memur oldu. 

Kaymakam muavini olarak ilk görev 

yeri Mudanya idi. 1928 yılından 

sonra kaymakamlık görevlerini 

yaptığı yerlerden biri de Manavgat’tı. 

Şiire olan ilgisi bundan birkaç yıl 

öncesinde iyiden iyiye açığa çıkmıştı. 

1925 yılında Milli Mecmua’da çıkan 

şiirlerle adını duyurmuştu. Şiirlerinde 

genelde konular yeni gördüğü 

yerlerdeki izlenimleriydi. Manavgat 

Kaymakamlığı sırasında bir piknik 

esnasında Manavgat Irmağı’nın 

güzelliği karşısında büyülenip 

Yıldızların Altında şiirini yazdı. 

Manavgat 

Under 

the Stars 

Omer Bedrettin, who was born in 

1904, before the founding of the 

Republic of Turkey, completed his 

primary education in Usak and his 

secondary education in Sivas. Later 

he became an administrative officer 

after completing his degree in the 

faculty of political sciences. His first 

title was Assistant District Governor to 

Mudanya. One of the cities, in which 

he worked, wasManavgat after the 

year 1928. His passion for poetry had 

surfaced in the previous years. In 1925, 

he made a name for himself owing to 

the poems he wrote while writing for 

MilliMecmua (the National Magazine). 

He mostly composed his poems about 

his impressions about the places he had 

seen for the first time. One day, during 

a picnic, he wrote the poem, “Under the 

Stars”, mesmerised by the beauty of the 

River Manavgat. 


Yıldızların Altında 

Benim gönlüm sarhoştur 

Yıldızların altında 

Sevişmek ah ne hoştur 


Yanmam gönül yansa da 

Ecel beni alsa da 

Gözlerim kapansa da 


Mavi nurdan bir ırmak 

Gölgede bir salıncak 

Bir de ikimiz kalsak 


Yanmam gönül yansada 




Ne keder ne yas olur 


Çakıllar elmas olur 


Yanmam gönül yansa da 




Söz: Ömer Bedrettin Uşaklıgil 

Müzik: Kaptanzade Ali Rıza Bey 

Fotoğraf / Photography Erdoğan Berçin 



Under The Stars 

My heart is tipsy, 

Under the stars. 

Making out is dilly, 


Yet I won’t; heart will burn, 

Or I’m swept into that urn, 

Or my toes, I turn, 


A brook, water white, 

A swing in the shade… 

If only we could evade 



Or swept into that urn, 



Nor grief, nor lament lingers 


Stones turn to diamonds 



Or swept into that urn, 



Lyrics: Omer BedrettinUsakligil 

Music: Kaptanzade Ali Riza Bey 


SAĞLIKLI YAŞAM / HEALTHY LIFE 

Diyetisyen / Nutritionist 

Burcu Tuğba Kara 

Burcu 

Tuğba 

Kara’dan 

Diyet 

Tarifler! 

Burcu 

Tuğba 

Kara’s 

Diet 

Recipes! 



Fit Kurabiye 

2 tane yumurta 

1 tatlı kaşığı vanilya 

1 tatlı kaşığı kabartma tozu 

1 su bardağı yer fıstığı (tuzsuz az kavrulmuş) 

40 gram bitter çikolata 

2 tane muz 

2,5 su bardağı yulaf 

(Yulafı, yer fıstığını robottan ayrı istediğiniz 

büyüklükteçekiniz.)(Çikolataları isterseniz robotta çekin 

veya bıçakla küçük küçük doğrayın) Muzları robottan 

geçirerek püre haline getirin ve yumurtaları ekleyin. Sonra 

yer fıstığını ve çikolataları ilave edin sonra unu kabartma 

tozu ve vanilyayı ekleyin. Bütün malzemeleri ekledikten 

sonra 15-20 dakika hamuru dinlendirdikten sonra şekil 

vererek 180 derece fırında 15-20 dakika pişirin. 

Bu tariften 25 tane fit kurabiyeniz olacak. 

1 tane kurabiye: 

65 kalori 

9 gram karbonhidrat 

2,4 gram protein 

2,6 gram yağ 

(Siz de ara öğününüzde 1 tane fit kurabiyeyi = 1 tane 

meyve porsiyonu yerine tüketebilirisiniz.) 

Fit Cookie 

2 eggs 

1 dessertspoon of vanilla 

1 dessertspoon of baking powder 

1 glass of salt-free ground peanut 

40g bitter chocolate 

2 bananas 

2,5 glasses of oat 

(Grind the oat as much as you would like it.) (You 

can either blend the chocolate pieces or slice them.) 

Mash the bananas by blending and then add the 

eggs. Next, add the peanuts and chocolate. Later, you 

can add the flour, the baking powder and vanilla. 

After adding all ingredients let the dough rest for 15- 

20 minutes. Then you can shape the dough and bake 

in the oven at 180°C for 15-20 minutes. 

You will make 25 cookies out of this recipe. 

Each cookie is; 

65 cal 

9g carbs 

2,5g protein 

2,6g fat 

You can enjoy one cookie 

instead of one portion of fruit. 


Burcu Tuğba Kara 

İletişim 

T. 0242 746 00 33 

M. 0553 133 9282 

Demokrasi Bul. 

A. Hisar Mah. 4592 sok. 

No: 2/1 07600 

Manavgat / Antalya 

Sularınızı 

Renklendirin! 

Renkli sularla su içmek 

daha keyifli hale gelsin… 

Alkali Su Tarifi 

2 ince dilim taze zencefil (kabuğu 

soyulmuş) 

1 tutam taze nane 

1 tane salatalık 

1 tutam maydanoz 

1 tane limon 

1 tane kabuk tarçın 

Kabuklu şekilde dilimlediğiniz limon 

ve salatalığı, naneyi, maydanozu, taze 

zencefili ve tarçını 2 litre suya ekleyip 

bir gece buzdolabında bekletin. Sabah 

malzemeleri süzüp çöpe atın ve gün içinde 

suyu tüketin. ( Zencefile karşı hassasiyeti 

olanlar zencefil kullanmasınlar.) 

Rengarenk Su Tarifi 

(Su içemeyenler için ) 

2 dilim portakal 

2 dilim kırmızı elma 

2 dilim yeşil elma 

Dilimlenmiş tüm meyveleri 1,5 litre 

suyun içine sabah ekleyin. Gün boyu 

renkli suyunuzu süzmeden tüketin. 

(Meyveleri kabuklu şekilde suyun içinde 

tutun.) 

Su İçmenin Faydaları 

Vücut pH dengesini düzenler. 

Yağ yakımı sırasında büyük görevi vardır. 

Vücuttaki metabolik olaylarda görev alır 

Vücut ısısını dengeler 

Kilo vermede en büyük yardımcıdır. 

Böbreklerin temizlenmesini sağlar. 

Kabızlığı önlemede yardımcıdır. 

Cilt parlaklığı ve yumuşaklığı için 

önemlidir. 

Yaşlanmayı önleyicidir. 

Canlılar susuz yaşayamaz, yaşamak için su 

en önemli ihtiyacımızdır! 

Color 

Your Water! 

Enjoy drinking 

the water you color. 

Alkaline Water Recipe 

2 pieces of peeled thin fresh ginger 

1 pinch of fresh mint 

1 cucumber 

1 pinch of parsley 

1 lemon 

1 cinnamon stick 

Slice the lemon and cucumber without 

peeling off the rind. Then add mint, 

parsley, fresh ginger and the cinnamon 

stick into 2 liters of water and keep it 

in the fridge overnight. Dispose of the 

leftovers after filtering in the morning 

and make sure to consume the water 

during the day. (Please do not use 

ginger if you are sensitive to it.) 

Colorful Water Recipe 

(for those who can’t drink water) 

2 slices of orange 

2 slices of red apple 

2 slices of green apple 

Add all sliced fruits into 1,5 liters of 

water in the morning. Consume your 

colorful water through the day without 

filtering it. (Do not peel off the fruits.) 

What’s good drinking water? 

Water; 

regulates the pH balance of the body, 

has a great role in fat burning process, 

has roles in metabolic activities, 

balances the body temperature, 

helps to lose weight, 

helps to obstruct constipation, 

helps brighten and soften the skin, 

slows down aging process. 

All living creatures need water to 

survive. Water is our greatest need to 

continue to exist! 



“Renkli 

sularla 

su içmek 

daha keyifli” 

“Enjoy 

drinking 

the water 

you color.” 




Nihan Alkan 

Blog Yazarı / Blogger 


Mutfağa girmek dünyanın 

en güzel terapisidir ve 

rahatlamamak mümkün 

değildir. Terapi gibi gelecek 

tariflerden biri daha. 

Bu cheesecake, pişirilen 

cheesecake tariflerinden. 

Nedense pişirilmeden 

hazırlananların tatlarında, 

lezzetlerinde hep bir şeyler 

eksikmiş gibi gelir bana. O 

yüzden pişmesi biraz uzun 

sürse de, her zaman tercihim 

bu tarifi hazırlamaktır. 

Malzemeler: 

Tabanı için 

- 250 gr. bisküvi karışımı 

(Yarısı pötibör, yarısı 

kurumuş kek/kurabiye 

parçalarından seçilmesi tercih 

sebebidir. Standart yulaflı 

bisküvi tabanı tarifinden 

uzaklaşıyoruz.) 

- 115 gr. eritilmiş tereyağı 

- 20 gr. kakao 

- Ek olarak; cheesecake 

tariflerinde tabana çok ince 

çekilmiş badem ya da fındık 

parçacıklarının çok yakıştığını 

düşünüyorum. Alerjiniz yoksa 

denemenizi şiddetle tavsiye 

ederim. 

Peynirli karışım için: 

- 600 gr. krem beyaz peynir 

- 60 gr. süt 

- 180 gr. toz şeker 

- 1 paket vanilin (vanilya 

özütü tercih sebebidir, 1 tatlı 

kaşığı kullanılabilir) 

- 3 orta/büyük boy yumurta 

(yumurtaların küçük olması 

durumunda 3 yerine 4 adet 

kullanabilirsiniz.) 

- 300 gr. krema 

- 20 cl. ayçiçek yağı 

- 110 gr. un 

- 1 limon kabuğu (lime da 

tercih edilebilir) 

- 2 limon suyu 

Taban malzemelerinde belirtmiş olduğum 

kek, kurabiye ve bisküvi parçalarını elinizde 

ufalamakta zorlanıyorsanız, bir rondodan 

da faydalabilirsiniz. Malzemelerin un 

haline gelmesinin herhangi bir mahsuru 

bulunmuyor. Bu tarifi özellikle sevmemin 

nedenlerinden biri ise kalan ürünleri de 

kullanabiliyor olmamız. 

Kuru malzemelerin (bisküvi ve kakao) 

üzerine eritilmiş tereyağını dökerek 

malzemelerin birbirine geçmesini sağlayın. 

* Bu esnada tereyağının çok sıcak 

olmamasına özen gösterin ki eliniz 

yanmasın. Daha önceden denendi, test 

edildi. 

* Tereyağını mikrodalga yerine, ocak 

üzerinde eritecekseniz lütfen yanlardan 

yanmaya başlamamasına özen gösterin. 

Kendisi çok hassas olduğu için, en ufak bir 

ısı yüksekliğinde çok hızlı yanabilmekte. 

Bu karışımın kıvamı ile alakalı devamlı 

olarak “ıslak kum” benzetmesi kullanılır 

ki hayli yerinde bir deyimdir. Karşımı 

26 - 30 cm.lik bir çember kalıbın tabanına 

avucunuzun içiyle bastıra bastıra 

yerleştirin. 

Kalıp için öncesinde herhangi bir yağlama 

işlemi yapmanıza gerek yok. Tabanımız 

yeterince yağlı, yapışmayacaktır. 

Hazırladığınız tabanı 180 derecede ısıtılmış 

fırında 10 dakika kadar pişirin ve soğumaya 

bırakın. 

Şimdi peynirli karışımı hazırlamaya 

geçebiliriz. Mutfağınızda kullandığınız 

mikserinizin çırpma ve palet aparatları 

varsa çok şanslısınız. Yoksa yine şanslısınız, 

yaşasın spatulalar! 

Krema, süt ve krem peyniri çırpma teli 

aparatı ile yavaş devirde birbirleriyle 

özdeşleşecek şekilde çırpmaya başlayın. 

Uzun süre ve yüksek devirde çırpmamak 

önemli, malzemedeki kremayı yağından ve 

sütünden ayırarak tereyağı haline getirmek 

istemeyiz. 

Sıvıların çırpılmasının ardından, sıvı 

karışıma şeker, vanilin, un, sıvıyağ ve 

yumurtaları ilave ederek karıştırmaya palet 

aparatı ya da spatula ile devam ediniz. 

Bu malzemelerin de karıştığından emin 

olmanızın ardından çok ince rendelenmiş 1 

limon kabuğu ve 2 limon suyunu ekleyerek 

son bir kez daha karıştırın. 

* Limonu eklemenizin ardından 

karışımı çok bekletmeden hemen fırına 

göndermeniz önemli. Yoksa limon, karışımı 

sertleştirerek ekşitecektir. 

** Bu esnada lütfen tadına bakmayın, yoksa 

pişirmeye kalmadan bu karışımı bu şekilde 

yemeyi tercih edebilirsiniz. 

Tabanına bisküvili karışımı yerleştirip 

pişirdiğiniz kelepçeli kalıba peynirli 

karışımı dökün ve üzerini tamamen eşit bir 

şekilde olacak şekilde düzleyin. Bu şekilde 

de pişirmeniz mümkün; ancak dilerseniz 

üzerine şeker serpilmiş limon dilimlerini 

ekleyebilirsiniz. Fırından çıktıktan sonra 

güzel bir karamelize görüntü yaratacaktır. 

Dilerseniz fırından aldıktan sonra da ince 

limon dilimleri ile süsleyebilir, limonların 

kurumaması ve taze görüntülerini 

kaybetmemesi için ise üzerine transparan 

jöle sürebilirsiniz. 

Kelepçeli kalıbı, içine sıcak su dökülmüş 

tepsinize yerleştirin ve 100 derece 

ısıtılmış fırında minimum bir saat 

pişirin. Piştiğini anlayabilmemizin yolu; 

tepsiyi salladığınızda peynirli karışımın 

dalgalanmayacak hale gelmesidir. 

Ortasında hafif bir dalgalanma/sallanma 

kabul edilebilir. 

Fırında 1 - 1,5 saat boyunca belirttiğimiz 

derecede pişmesinin ardından, fırını 

kapatın ve kapağını hafif aralayarak 

dinlenmeye bırakın. Oda sıcaklığına 

gelmesinin ardından buzdolabında 

dinlendirmeye alabilirsiniz. 

* Cheesecake tariflerinde en güzel lezzeti ve 

servis görüntüsünü alabilmek için mutlaka 

bir gece buzdolabında dinlendirilmesini ve 

o şekilde servis edilmesini önermekteyim. 

Bu şekilde denediğinizde daha lezzetli 

olduğunu siz de fark edeceksiniz. 

Afiyetle... 



Entering the kitchen is thebest 

therapy of all. No one can say 

that they don’t relax in there. 

Here is a therapy-like recipe. 

This recipe will require you to 

bake your cheesecake. I feel 

that something doesn’t feel 

right about the taste when the 

cheesecake isn’t baked. Even 

though it takes a little bit 

longer to finish, I always prefer 

this recipe. 

Ingredients: 

For the base 

- 250g biscuit (a mixture of 

biscuit and dry cake crumbs 

are preferred. It’s not a recipe 

made with digestive biscuits) 

- 115g melted butter 

- 20g cocoa 

- Additionally, I think ground 

almonds or hazelnuts look 

perfect on cheesecakes. I 

strongly recommend you to 

give it a try. 

For the cheese mix: 

- 600g white cream cheese 

- 60g milk 

- 180g castor sugar 

- 1 pack vanilla (1 

dessertspoon of vanilla extract 

is preferred) 

- 3 medium-sized eggs (you 

can use 4 of them if have 

smaller eggs) 

- 300g cream 

- 20cl sunflower seed oil 

- 110g flour 

- 1 lemon rind 

- 2 lemons’ juice 

If you cannot easily crush the cake and 

the biscuit crumb mix I mentioned above, 

you can use a blender. Flouring the 

mixture wouldn’t be such of a problem. 

The reason why I like this recipe is that 

you can use leftovers. 

Pour the melted butter into the dry 

ingredients (biscuit and cocoa) to help 

them jumble. 

Make sure that the butter is not too hot. 

So that you won’t burn your hand. I’ve 

been there before, you know. 

If you’d like to melt the butter on the 

cooker instead of a microwave oven, 

please watch it so that it won’t burn in the 

process. Since it’s a delicate substance, it 

might burn even at slight heat changes. 

I could call the stiffness level of this 

mixture as “wet sand”, which is perfectly 

accurate. Place the mixture into a 26-30 

cm large round cake tin by applying 

pressure on it. 

You won’t have to grease the tin because 

the base is oily enough. It won’t stick. 

Bake the mixture for 10 minutes in the 

oven preheated at 180°C and let it cool 

down after baking. 

Now we can prepare the cheese mix. 

You’re in luck if you have a mixer 

apparatus at home. Yet, you’re lucky 

again if you do not. Long live the 

spatulas! 

Mix the cream, milk and cream cheese 

until they blend into each other at lowspeed. 

The key is not to mix it at highspeed 

for a long period. You wouldn’t 

want your mixture to become butter, 

would you? 

finely grated lemon rind and the juice of 2 

lemons. Then keep mixing. 

It’s important to bake the mixture 

without letting it stay for too long after 

adding lemon. Otherwise, lemon is surely 

bound to toughen and even sour the 

mixture. 

Please do not taste the mixture. I’m sure 

you’d eat it all up long before baking it. 

Pour the cheese mix onto the previously 

baked biscuit mix placed into the buckled 

tin and smooth out the top. You can bake 

this way too. However, you can place 

lemon slices with icing on them if you 

wish to. You’ll notice a caramelized look 

after taking it out of the oven. You can 

also place thin lemon slices on the top and 

you can apply transparent jelly on themto 

prevent them from drying and to keep 

their fresh look. 

Place the buckled tin into the tray with 

hot water and bake at least for one more 

hour at 100°C. To better understand if it 

has baked properly, shake it a bit to see if 

it is wiggling. If it’s not, then we’re on the 

right track. A slight wiggle in the middle 

is still acceptable. 

After baking for an hour or an hour and 

a half in the oven at the temperature 

I mentioned above, turn off the oven 

and let the cake rest with the lid slightly 

open. When it has cooled down to room 

temperature, you can let is rest in the 

fridge. 

I strongly suggest letting a cheesecake 

rest overnight in the fridge. Then you can 

serve it. You’ll notice that it tastes much 

better. 

After mixing the liquids, add castor 

sugar, vanilla, flour, oil and the eggs 

to the liquid mixture and keep mixing 

with a spatula or another spatula-like 

apparatus. 

After ensuring the ingredients have 

blended finely into each other, add 1 

With real pleasure... 


YEMEK KÜLTÜRÜ / FOOD CULTURE 

Ayva ve Pirzolanın 

Lezzet Dansı 

The Dance of Delight of 

Quince & Cutlets 

Antep mutfağının eşsiz yemeklerinden 

AYVALI EKŞİLİ TARAKLIK 



Malzemeler: 

1 kg yağsız kuzu pirzola 

(dilimlenmiş ve dövülmüş olacak) 

2 adet orta boy kuru soğan 

2 adet ayva 

3 kaşık tereyağı 

2 kaşık domates Salçası (isteğe 

göre biber salçası da olabilir) 

2 yemek kaşığı nar ekşisi 

1 yemek kaşığı pul biber 

Bir tutam karabiber 

Ingredients: 

1 kg lean lamb cutlets 

2 medium-sized onions 

2 quinces 

3 spoons of butter 

2 spoons of tomato sauce 

(pepper sauce is also 

preferable) 

2 tablespoons of 

pomegranate syrup 

1 tablespoon of red pepper 

A pinch of black pepper 

Executive Chef 

Özay Fırat 

Yapılışı: 

Instructions: 

Dilimlenmiş pirzolalar ısıtılmış teflon tavda mühürlenir. 

Büyük bir tencerede tereyağı ve küp küp doğranmış 

soğanlar pembeleşinceye kadar kavrulur. Tavada 

mühürlediğimiz etler ilave edilir ve biraz daha kavrulur. 

Salça, nar ekşisi ve limon suyu bir karışım yapılarak 

etin üzerine dökülür. Pul biber, karabiber ilave edilen 

su, etleri ancak bir parmak kadar geçmelidir. Etler 

yirmi dakika kadar birlikte pişirilmelidir. Soymuş 

olduğumuz ayvaların çekirdeği çıkarılarak elma dilimi 

şeklinde kesilerek pişen etin üzerine konulur ve yirmi 

dakika kadar birlikte pişirilir. Ayvalar da piştikten sonra 

yemeğimiz servise hazır hale gelmiştir. 

Misafirlerinizi ve sizi mutlu edecek bir lezzet. 

Afiyet olsun! 

Sear the cutlets in the preheated teflon pan. 

Cook the butter and cubed onions in a kettle 

until they are brown. Add the seared cutlets 

and cook a little more. Blend tomato sauce, 

pomegranate juice, lemon juice and pour on the 

meat. Add red pepper, black pepper and water. 

Water must not exceed must cover the meat. 

Cook the meat for another 20 minutes. Remove 

the seed of the peeled quinces, and slice them like 

potato wedges. Then place them on the meat and 

cook for 20 more minutes. After the quinces are 

cooked well, your food is ready to carve. 

It’s a flavour that will please you 

and your guests. 

Bizim Yemek 

Tel: 0242 746 46 44 

Gsm: 0555 277 09 69 

Adres: Hisar Mah. 4606 Sok. 13/A 

(Denizbank Arkası - Carrefour Karşısı) 

Manavgat/ Antalya 


SEVİMLİ DOSTLAR / CUTE FRIENDS 

Bilge Özdemir 

Kediniz 

için 

bakım 

önerileri 

Tips 

For 

Cat 

Care 



Dünyadaki ne tek canlıyız ne de diğer 

canlılardan üstünüz. Biz ne kadar 

özgürce yaşıyorsak, diğer canlılarında 

buna hakkı olduğunu görmeliyiz. 

Kendimizi, insanları sevebilmemiz için 

önce her canlının değerini, varlığını 

kabul etmemiz gerekir. Maalesef 

günümüzde inşaat faaliyetlerinin hız 

kazanmasıyla birlikte yeşil alanları 

ve bununla birlikte yaşam alanlarını 

kısıtladığımız hayvanlar artık daha 

çok evde beslenmeye başlandı. 

Evcilleştirdiğimiz bu hayvanların kimi 

zaman en asili kimi zaman en sakarı 

olan kediler ise birlikte yaşadığımız 

canlılardan biridir. Kedilerin ev 

hayatında zorlanmaması ve bakımının 

kolay olması bunun en önemli 

sebeplerinden biridir. Kedilerin bakımı 

için belirgin bir bilgi birikimine sahip 

olmak önemli değildir. Önemli olan 

bir kedi beslemeye karar vermektir. 

Her kedinin farklı bir karakteri ve 

davranış özellikleri vardır. Karakterini 

oluşturan en önemli faktör; geçmişi 

yani sizin yanınıza gelmeden önce 

yaşadığı koşullardır. İnsanlarda olduğu 

gibi trajik olaylar yaşayan kediler daha 

hırçın bazen de daha korkak olabilir. 

O yüzden özellikle sokaktan aldığınız 

kedilerin neler yaşamış olabileceğini 

düşünerek anlayışla karşılayın ve ona 

zaman tanıyın. Sizin sevginizle yavaş 

yavaş evine ve size alışacaktır. Bu 

süre zarfında en korunaklı hissettiği 

karanlık ve dar alanlara saklanacak, 

sizden kaçacaktır. 

Kedilerde, beslenme ve tuvalet eğitimi 

zorlayıcı değildir. Tuvalet eğitimlerini 

anneleri tarafından alılar o yüzden, 

çok küçük değilse eğer, ekstra bir 

eğitim vermenize gerek yoktur. Sadece 

düzenli olarak kumunu temizlemeniz 

yeterli olacaktır. Beslenmelerinde 

ise kuru mama onlar için en sağlıklı 

besindir ama en sevdikleri yaş mama 

ve evde sizin yaptığınız yemeklerdir. 

Her ne kadar sevseler de diş sağlığı ve 

gelişimi için kuru mamalar onlar için 

daha ideal besinlerdir. 

Her kedinin farklı bir 

karakteri ve davranış 

özellikleri vardır. 

Every cat has distinct 

behavioural and 

characteristic properties. 

Neither we are the only living creatures 

on earth, nor we are superior to them. 

We should grant as much freedom as 

we believe that we have the right for 

it. To be able to love ourselves, and 

then other people we must first accept 

the fact that every creature is valuable 

and exists. Unfortunately, with the 

increase in construction activities in our 

country, which result in the destruction 

of green zones. And therefore, we 

have been keeping more and more 

pet, whose rights we have restricted. 

Cats, sometimes the most noble, and 

sometimes the clumsiest of all animals 

we have domesticated, are one of those 

pets. This is one of the reasons that cats 

can fit in domestic life and that they 

are easy to tend to. You do not need to 

be fully acknowledged about cat care. 

Only thing you will need is to make that 

decision. 

Every cat has distinct behavioural 

and characteristic properties. What 

defines their character largely is their 

history before being adopted by you. 

Just like with people, cat which survive 

tragic events tend to be either more 

aggressive or cowardly. That’s why, try 

to empathize the cats you save from 

the streets, try to understand whatever 

they have been through and give them 

time. Your compassion will help them 

get comfortable and get used to being 

around you. In this period, you will 

notice that your cat will try to hide into 

dark and narrow spaces, where she feels 

safe, and will run away from you. 

Toilet training and feeding is not a big 

issue with cats. Their mothers teach 

them toilet training. So, as long as 

they’re not too little, you won’t have to 

teach them that. Regularly replacing her 

litter box should come in handy. Best 

food for cats is actually dry foods, but 

they’d die for canned food or the food 

that you cook. Although they like all 

foods, dry foods are the best options for 

their teeth and their growth. 


Kedinize bakarken size 

en iyi yol gösteren kişi 

veterineriniz olacaktır. 

Bu noktada iyi bir 

veteriner seçimine 

dikkat edilmelidir. Sizi 

bilgilendiren ve acil bir 

durumda ulaşabileceğiniz 

bir veteriner olmalıdır. 

Zamanla kedinizin 

ne istediğini bilen ve 

anlayabilen kişi siz 

olacaksınız. Artık o sizin 

bir parçanız ve ailenizin 

bir bireyi olacaktır. 

Omzunuzda, kucağınızda, 

yürürken yanınızdan 

gelerek sevginizi isteyecek 

ve sevginiz paylaştıkça 

çoğalacaktır. 

Dünyada yalnız değiliz; 

bu yumurcaklar ve 

daha niceleriyle birlikte 

yaşıyoruz. Evimizde 

olmasa bile dışardaki aç 

ve susuz gezen canlıları 

unutmamalıyız. Onlara bir 

kap su ve mama vererek 

onlara yardımcı olabiliriz. 

Bu yardımlar sizi maddi 

zarara uğratmayacak aksine 

sizin yolunuzu gözleyen 

arkadaşlar edinmenizi 

sağlayacaktır. Sevmek ve 

bir su vermek bu kadar 

basit ve kolayken onları 

görmezden gelmeyin. 

Your vet will be your best 

guide while keeping a 

cat. That’s why choosing 

the best vet is essential. 

I suggest you choose a 

vet, who would inform 

your regularly or you 

could easily call at 

emergencies. In time, 

you will become a person 

who will know what 

your cat wants. Since 

she’s a part of you and 

your family. She’ll make 

you pet her while she’s 

on your shoulders or 

your lap. Thus, your love 

will grow even more by 

sharing it together. 

We aren’t alone in this 

world. We’re living with 

not only these little 

creatures but numerous 

others. You’d better not 

forget the animals living 

on the streets as well. 

We could help them a 

lot by placing a bowl of 

water and food. These 

helps will not lead to 

financial problems, 

on the contrary, you’ll 

make friends who will 

watch you. Please do not 

neglect them when it’s 

too easy to give them a 

bowl of food. 



Kedi Bakımı için İpuçları 

1. Mama ve Su Kabının Temiz Tutulması 

2. Kumunun Düzenli Temizlenmesi 

3. Veteriner Kontrolü ve Düzenli Aşı 

4. Tüylerinin Düzenli Taranması 

5. Tırmalama Oyuncakları 

6. Kedi Otu Kullanımı 

Tips for Cat Care 

1. Keep the food and water bowl clean 

2. Keep the litter box clean 

3. Vet checks and vaccines 

4. Regular grooming 

5. Scratching posts 

6. Use of polemonium 


INCREDIBLE 

MOMENTS


www.stila.com.tr 

info@stila.com.tr | T. (0242) 742 86 36 | Mimar Sinan Mah. Tinas Tepe Cad. No:4 Manavgat Antalya

dergix3son

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?