11.07.2016 Views

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Çocuk yaşta evlendirilmelerin yanlışlığına dikkat çeken yazar, kadın üzerindeki toplumsal etmenleri de<br />

başta kendi hayat hikâyesi olmak üzere eserleri üzerinden okuyucularıyla paylaşmaktadır.<br />

Sonuç<br />

Bu bildiride Fatma Aliye Hanım, Emine Semiye Hanım ve Şair Nigâr Hanım’ın Sultan II. Abdülhamid<br />

dönemi boyunca çıkarmış oldukları çeşitli eserleri üzerinden dönemin “kadın algısını” okumaya<br />

çalıştım. Her üç yazarın da dönem “kadınlarını” farklı açılardan ele alması, dönem kadınlarına benim<br />

de farklı açılardan bakmamı sağladı. Ayrıca, bu üç yazarın eserlerindeki ortak nokta ve değerler de<br />

bana dönem kadınları hakkında belirli sonuçlara ulaşma imkânı verdi. Ancak şunu da belirtmekte<br />

fayda vardır ki, burada yapılan çıkarımların dönemin kadın algısını tamamıyla yansıttığını söylemek<br />

yanlıştır. Bu bildiride sadece, bahsettiğim yazarların eserleri üzerinden belirli söylemler ortaya<br />

koymaya çalıştım. Tabii ki burada bahsi geçen yazarların tüm eserleri içerisinde mutlak bir söylemsel<br />

bütünlük olduğunu da varsaymak doğru değildir.<br />

Öncelikle söylemek gerekirse, Fatma Aliye Hanım, Emine Semiye Hanım ve Şair Nigâr Hanım kendi<br />

sınıfları ve tahsilleri itibarıyla ilk önce kendi sınıf ve çevrelerindeki kadınlar ve olaylar hakkında eserler<br />

kaleme almışlardır. Bunların arasından Fatma Aliye Hanım’ın eserlerinde, en başta Refet isimli<br />

eserlerinde olduğu gibi, ana karakter olarak çeşitli sınıflardan kadınlara da rastlanmaktadır. Bunun<br />

yanı sıra, her üç yazar da eserlerinde güçlü bir “anne” karakterinden çok güçlü bir “baba” figürü<br />

ortaya koymakta ve babanın çocuğun, özellikle de kız çocuğunun hayatındaki önemini<br />

vurgulamaktadırlar. Her üç yazarın da eserleri üzerinden bir mesaj veya öğüt verme çabası vardır.<br />

Yalnız Nigâr Hanım’ın bazı şiirleri öğüt vermekten çok onun duygusal dünyasını yansıtmaktadır.<br />

Daha önceden de belirttiğim üzere, bu üç kadın entelektüelin eserlerinde dönem kadınını ve<br />

“kadın meselesi”ni ele alış biçimleri birbirlerinden farklıdır. Fatma Aliye Hanım eserlerinde dönemin<br />

kadın sorunlarını irdelemeye çalışırken, “kadın meselesi”ni sadece kadınları ilgilendiren bir olgu<br />

olmaktan çıkararak onu hem kadın hem erkeği ilgilendiren toplumsal bir mesele olarak<br />

değerlendirmektedir. Fatma Aliye Hanım’ın burada incelediğim eserlerinin genel olarak merkezinde<br />

her şeyden önce “kadın meselesi” bulunmaktadır. Emine Semiye Hanım’ın eserlerinde ise kadın<br />

karakterler başrolde olsa da sadece kadın eksenli problemler ele alınmamakta toplumu etkileyen<br />

sosyo‐ekonomik problemlere de parmak basılmaktadır. Kadın konusu ise bu toplumsal problemler<br />

içerisinde ele alınmaktadır. Fatma Aliye Hanım’ın da Refet eserinde olduğu gibi eserlerinde toplum<br />

içerisindeki sosyo‐ekonomik problemlere değindiği bir gerçektir, ancak bu problemler, eserlerde<br />

işlenen “kadın meselesi”nin bir adım gerisinden gelmektedir. Şair Nigâr Hanım’ın eserlerinde ise hem<br />

kendi hayatının hem de toplumda gördüğü problemlerin yansımaları görülmektedir.<br />

Her üç kadın yazarın incelenen eserlerinde dönem kadınları hakkında değindikleri temel konular<br />

çocukların iyi bir terbiyeye sahip olmaları ve yine çocukların özellikle de kız çocuklarının tahsiline ve<br />

terbiyesine önem verilmesi gerektiğidir. Ayrıca bu eserlerde zoraki evliliklerin iyi sonuçlar<br />

doğurmadığı, evlilikte eşler arası uyumun ve denkliğin olması ve büyüklerin çocuklara evlilik<br />

konusunda yol gösterici olmaları gerektiği vurgulanmaktadır. Aşk konusunda Fatma Aliye Hanım’ın ve<br />

Emine Semiye Hanım’ın ana kadın karakterleri daha “iradeli” davranabilmekte, hatta aşk konularında<br />

Fatma Aliye Hanım’ın eserlerindeki kadın karakterler yeri geldiğinde hikâyedeki erkek karakterlerden<br />

bile daha güçlü durabilmektedirler. Ancak Nigâr Hanım’ın Tesir‐i Aşk’daki kadın karakteri Cevvale aşka<br />

yenik düşmektedir, tıpkı Nigâr Hanım’ın da İhsan Bey’e duyduğu aşka ikinci kez yenik düşmesi gibi.<br />

Aşk konusu, özellikle Fatma Aliye Hanım’ın eserlerinde “kaçınılması gereken bir illet” olarak tasvir<br />

edilirken, Nigâr Hanım’ın Tesir‐i Aşk’ın da aşk adına her şeyin mubah olabileceği dile getirilmektedir.<br />

Ancak Nigâr Hanım’ın bu eserinin hiç yayımlanmadığını belirtmekte fayda var. Çünkü kendi hayatına<br />

baktığımızda Nigâr Hanım’ın aşk için her şeyi mubah saydığını söylemek doğru olmamaktadır. Bu<br />

durum Fatma Aliye Hanım’ın ve Emine Semiye Hanım’ın ana roman karakterleri için<br />

söylenememektedir.<br />

Çok eşlilik konusunda, Fatma Aliye Hanım’ın ve Emine Semiye Hanım’ın romanlarındaki ana<br />

karakterlerin çoğunun tavrı nettir ve erkeğin çok eşliliğine karşıdırlar. Ancak, kadın karakterin<br />

çocuğunun olmadığı durumlarda, eşin cariyeden çocuk sahibi olması fikrine ise o kadar sert karşı<br />

864

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!