11.07.2016 Views

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

MUHACİR KADININ ÖMÜR YOLU HATIRALARDA<br />

Naile SAMADOVA *<br />

Söz üstatlarını, yazar ve şairleri bir sanat gibi onların eserlerinden tanıya biliriz. Fakat bir insan, bir<br />

ferd olarak hakkında yazılan hatıralardan öğrenmek mümkündür. Bu açıdan anıların özel önemi<br />

vardır. Tarihi gelişimin tüm aşamalarında insanlar kendi his ve heyecanlarını, hayata ve dünyaya<br />

bakışlarını ifade etmeye ihtiyaç duymuşlardır. Bu kendini yansıtma hatıralardan oluşan kaynaklarda<br />

daha açık, daha kapsamlı, daha dolgun yansır. Memuar edebiyatı yazarın geçmiş, olanlar ve geçenler,<br />

insanlar, ortam, dönem hakkında yazılı eseridir. Memuarist kendi hayatını, çevresinde olan insanları,<br />

ona olumlu veya olumsuz ilgi gösterenleri, hayat yollarının sıkıntılarını, başarılarını doğru dürüst<br />

anlatmakla canlı insan imgeleri yaratıyor, yaşam gerçeğini tam yansıtmakla belli bir tarihi dönemin<br />

havasını literatüre getiriyor. Bedii edebiyat, özellikle aile kronolojisi ve tarihi belletristikanın çeşitli<br />

türlerine yaklaşan memuar edebiyatı diğerlerinden hakikatın daha net yansıması ile seçiliyor.<br />

Memuarlarda geçmişin olay ve olguları onların katılımcısının hafızasında kişisel, subjektif yansıyor.<br />

Yazıya aktarma hem olaylar sırasında, hem de belli bir zaman geçtikten sonra da yapılabilir.<br />

Memuarist kendi hafızasına daha çok güveniyor, olayları hafızasında nasıl kalmışsa, öyle de sunuyor.<br />

Hatıralarda uydurma olmadığında ve onlarda gerçek ifade olduğunda bedelsiz kaynağa dönüşüyor.<br />

Aynı zamanda<br />

Sanatkarı (veya büyük adamı) yetiştiren maddi ve manevi çevre içinde inceleyen,<br />

kendini ve eserlerini bir toplu sonuçlara bağlayan biyografi eserleri tarihin, edebiyat<br />

tarihinin ve eleştirinin önemli yardımcılarıdır. Ayrıca ünlü yüzlerin hayatlarının herkes<br />

tarafından okunması diğer ibretlerle doludur.. 1<br />

Bu anlamda muhaciret edebiyatının meşhur temsilcisi Ümmülbanu Mirza kızı Baninin (1905‐1992)<br />

hatıraları hayli önemlidir. Azerbaycan muhaciret edebiyatı XX yüzyılın oluşturduğu olaydır.<br />

Yirminci yüzyılda yaşanan iki dünya savaşı, birçok bölgesel askeri operasyonlar, ırki, dini<br />

ve milli zeminde türeyen ihtilaflar, devrimler, ekonomik krizler vb. olaylar önceki<br />

yüzyıllarla karşılaştırıldığında mühaciretin özellikle geniş alanları kapsamasına neden<br />

olmuştur. Bu da dünyada yaşanan sosyo‐politik süreçlerde, ayrı ayrı milletlerin ve<br />

devletlerin tarihi kaderinde mühaciretin, özellikle, siyasi mühaciretin rolünün önemli<br />

ölçüde artmasını, bazı durumlarda ise belirleyici faktöre dönüşmesini koşula bağlamıştır.. 2<br />

Banin Bakü milyonerleri olmuş Musa Nağıyev'le Şemsi Esedullayev'in torunudur. Onun doğduğu<br />

yıl, yani 1905 yılı tarihin unutulmaz ve dehşetli, qırğın ve soygunların bol olduğu dönemlerdendi. Bakı<br />

nüfuzunun genelini oluşturan Azərbaycanlılarla Ermeniler arasındakı yaşanan çatışmada, savaşta<br />

sayısız hesapsız masum sivil insanlar kırılıyordu. Ümmülbanu doğduğunda annesi vefat etmişti. O,<br />

katliamdan canının kurtararak rahat doğum yapmak için neftçi (petrol çıkarılan yerde çalışan<br />

ameleler) kasabalarından birine gitmiş və doğumdan sonra sıtmaya yakalanmıştır. Bu zaman başlayan<br />

güçlü fırtına tüm yolları kesmiş, kadının sağlığı giderek daha da ağırlaşmış ve bu dünyaya veda<br />

etmiştir. Doğduğu günden annesiz kalan Ümmulbanu kız kardeşleri ile almanyalı dadının ‐ Annan'ın<br />

kontrölü altında büyümüştür. Çocuk yaşlarında mükemmel eğitim alan, birkaç dil öğrenen<br />

Ümmülbanu Azerbaycan sovyetlere birleştikten sonra 1924 yılında Türkiye'ye, oradan da Fransa'ya<br />

göç etmiştir. Paris hayatı, özellikle 20‐30'lu yılların edebi mühuti Ümmülbanu'ya ciddi etki göstermiş,<br />

onu yazıp ‐ yaratmaya heveslendirmiştir. Yazarın “Nami” isimli ilk romanı 1943 yılında yayınlanmıştır.<br />

*<br />

Azerbaijan National Academy of Sciences, Institute of Calligraphy<br />

849

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!