11.07.2016 Views

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

sonrası bütün Batılı değerlere sırtını dönmesinde aramak gerekmektedir. Mısır feminist hareketi ve<br />

Mısır tarihinin ilk feminist aktivisti Huda Sharaawi de işte böyle bir döneme doğmuştur.<br />

Mısır’da feminizmin doğuşu<br />

Mısır’ın kadın hareketleriyle tanışması ikinci dalga feminizm tarihlerine rastlar. 1920’lerde şark<br />

dünyasının kapalı kapısı olan “kadın”ın özneleştiriliyor olması Mısır için aslında tam bir dönüm<br />

noktasıdır. Zira toplumsal yaşamı, ghar (ev) ve bahir (dünya) olarak ikiye ayıran Mısır toplumunda<br />

kadının yaşam alanı harem ile sınırlıydı. Habermasçı bir dille ifade etmek gerekirse kamusal alan<br />

erkeği, özel alan ise kadını temsil etmekteydi. Kadınlar toplumda anne ve eş olarak kodlandığı için<br />

kamusal alana ait diğer rollerini pekiştirecek ve geliştirecek eğitimi, elbette sadece orta ve üst sınıf<br />

mensubu aileler için geçerli olmak üzere, sadece evde alabiliyorlardı. Fakat Avrupa’da yükselen<br />

feminist harekete ve elde edilen siyasi, sosyal kazanımlara elbette Mısırlı kadınlar da kayıtsız<br />

kalmamıştı. Özel alana hapsolan ve kamusal alanda görünürlük isteyen kadınların sesi, aynı zamanda<br />

Mısır kadın hareketinin ilk feminist ve aktivist ismi olan, Huda Shaarawi olmuştur.<br />

Shaarawi, 1879’da Mısır’ın varlıklı ailelerinden birinin kızı olarak Kahire’de dünyaya gelmiştir. 13<br />

yaşında evlendirilmesine rağmen, evde hemcinslerine nazaran iyi bir eğitim almıştır. Eğitimler ve<br />

okuduğu kitaplar Shaarawi’nin düşün dünyasının zenginleşmesine ve kadının sosyal statüsü ve harem<br />

hayatını yeniden düşünmesine yol açmıştır. 1890’lı yıllarda Adila Nabarawi, Atiyah Saqqaf ve en<br />

önemlisi Mrs.Rusdi ( Eugenie Le Brun) tanışmış ve salon toplantılarına 4 katılarak Arap kadınların<br />

politik, sosyal, kültürel alanlardaki tartışmalarına tanık olmuştur. Bu toplantılarda üst sınıf mensubu<br />

entelektüel birikime sahip kadınlar, çeşitli platformlarda kadının statüsünü tartışarak “bilinç<br />

yükseltme” 5 çalışmaları yapmışlardır. Bu entelektüel çevre Shaarawi’nin fikirlerinin gelişmesinde<br />

önemli rol oynamıştır. Kendisi de bu dönemi “yeni deneyimler ve yetişkinliğe adım” olarak<br />

tanımlamıştır. 6<br />

Türkçe ve Fransızca’yı anadili gibi konuşabilen Shaarawi, 1908 yılında birkaç arkadaşının da<br />

yardımıyla Mısır’daki ilk yardım derneğini kurarak fakir kadın ve çocuklara yardımlarda bulunmuş;<br />

burada çalışan kadınların özgüvenlerini kazanarak birey olduklarının farkına varmalarını sağlamıştır.<br />

Shaarawi’nin yükselişi<br />

Mısır’da feminist mücadele, politik konjonktür gereği milliyetçi ideolojiyle birlikte yoğrulmuştur.<br />

Mısır’ın tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etmesinden sonra kadınlar erkekler ile birlikte ilk defa<br />

sokağa çıkmıştır. 1919’da meydana gelen gösteriler sırasında birkaç kadının öldürülmesi üzerine 1920<br />

yılında Vafd Partisi Kadın Merkez Komitesi kurulmuş ve Shaarawi bu komitenin başkanı seçilmiştir.<br />

1923 yılına gelindiğinde ise Shaarawi, Egyptian Feminist Union (EFU)’ı kurmuş ve genel başkanı<br />

olmuştur. Birliğin ilk deklarasyonu, Uluslararası Kadınlar Birliğinin Mayıs 1923’te Roma’da düzenlenen<br />

kongrede sunulmuştur. Huda burada Mısırlı kadınların, Batıyı taklit etmeden, kendi ulusal mirasları<br />

olan fakat kaybettikleri haklarının iadesini istediklerini belirtmiştir. Kültürel olarak Firavun Devri ve<br />

İslamiyet Devri gibi iki büyük döneme sahip olduklarını vurgulayan Shaarawi, kadim Mısır’da<br />

kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olduklarını fakat yabancı kültür egemenliği ile birlikte bunun<br />

aşındığını söylemiştir. 7<br />

Roma’daki konferans dönüşünde gerçekleştirdiği eylem Shaarawi’nin sadece Mısır’da değil tüm<br />

Arap coğrafyasında ve Avrupa’da tanınmasına neden olmuştur. Avrupa’daki feminist birliklerle<br />

kurduğu bağ ve Avrupalı feministlerin mücadeleleri Shaarawi’yi oldukça heyecanlandırmış olsa gerek,<br />

Roma dönüşü Kahire istasyonunda Nabawiyya Musa ile birlikte gazetelere peçelerini açarak poz<br />

vermişlerdir. Bu hareket ilk etapta şaşkınlıktan mütevellit derin bir sessizlikle karşılanmışsa da birkaç<br />

saniyenin ardından alkışlarla karşılık bulmuş; hatta istasyonda bulunan birkaç kadın daha peçelerini<br />

açmışlardır. Bu eylem Mısır kadın hareketi tarihinde bir devrimdir. Kadının kamusal alanda tıpkı<br />

erkekler gibi gizlenmeden, özgür bir şekilde varoluşlarını gösteren bir başkaldırı niteliğindedir.<br />

İstasyonda gördüğü destek ve giderek büyüyen feminist hareket çerçevesinde Shaarawi, kadının<br />

gasp edilen haklarının iadesi için somut eylemlerde bulunmaya başlamıştır. Fakat Shaarawi’nin<br />

yurtdışındaki kongrelere ve toplantılara daha sık katılmaya başlaması Vafd Hükümetinde<br />

rahatsızlıklara neden olmaya başlamıştır. 1924’te parlamentoya sunduğu birtakım milliyetçi ve<br />

741

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!