11.07.2016 Views

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Anlatıcı, masal metninden çıkmalar yaparak, ara söz kullanır, anlatıdaki olaylar ve kahramanlarla<br />

ilgili yorumlar yapar. 38 Bu yolla, yaşamla ilgili felsefesini, hayat görüşünü, olaylar karşısındaki<br />

duruşunu, değerlerini, dini inancını dinleyiciye sezdirir:<br />

Garışdırın evine yediring yediring, da bir yerde bi şeyin varısa, ya paran ya altının ya<br />

başga değerli bi şeyin çalar. İnsan çalar. ‐Çünkü insanın içindeymiş başga şeytan da yatır.<br />

Dürtermiş geni ve çalar‐. 39<br />

Gardaş demiş bugadar zamandır seninginan küsüüüg, araya bir şey girdi demiiiş, gel<br />

barışalım sening gızıng büyüdü, benim gızım büyüdüüü. ‐eee zaten ne olacag? Müslümanın<br />

kini yogdur‐ Bunlar sarışmışlar dolaşmışlar. Barışdılaaaar.. 40<br />

Çok katmanlı bir yapı içinde mesaj gönderme<br />

Ailelerin bir araya gelerek çocuklara masal anlattığı bağlamlarda, büyüklerin birbirlerine<br />

gönderecekleri özel bir mesaj varsa (eleştiri, laf atma, dalga geçme, cinsel içerik vb. gibi), masal<br />

anlatıcısı çocuklara masalı anlatırken, anlatıdaki kahramanları ve olayları kullanarak, örtük bir şekilde<br />

göndermede bulunabilmektedir.<br />

Bir de şu vardı. Eğer bir olay olduysa ve birine bir lakırdı dokundurmak istenirsa masalı<br />

kasıtlı olarak değiştirmek şeyi vardı.[Büyükler kendi içinde] …Böyle öteki şahıs icabında bir<br />

tür aile mahkemesi gibi sorgulanırdı o ne tepki verecek. Bir defasında bir yeni gelini o<br />

şekilde sıkıştırdıklarını hatırlıyorum. Vallahi da yalandır, nerden çıkardınız bunu, diye<br />

ağlayarak ayrıldı… 41<br />

Anlatım bağlamlarına ve verilen bilgilere bakıldığında; masallar aslında tek katmanlı basit gibi<br />

görünse de, kimi zaman jest, mimik ve vurgularla, kimi zaman özellikle sembollere yüklenen<br />

anlamlarla masalın çok katmanlı şekilde kullanıldığını, farklı yaş ve farklı düzeydeki kişilerin de bu<br />

katmanlardan kendine düşeni anlayıp kavradığı söylenilebilir. Yazarlık yeteneğini geliştiren bu yapı<br />

edebi eserlerin de çok katmanlı üretilebilmesi noktasında fikir vermektedir. Bununla birlikte bu yapı<br />

sayesinde, anlatılar ve anlatıcılar incelendiğinde, anlatıcı olan kadının çok katmanlı dünyasını da<br />

tanıma şansına sahip olabiliriz.<br />

Usta‐çırak ilişkisi ve yazarlığa uzanan yol<br />

Aile kurumu içinde aktarılan anlatılarda, kişilerin iyi bir anlatıcı olması için, usta‐çırak ilişkileri<br />

önemlidir. Genellikle anneden kıza, neneden, toruna, babadan çocuklara şeklinde nesiller boyu ustaçırak<br />

ilişkisi içerisinde aktarılan halk edebiyatı anlatmalık türlerinde, iyi bir anlatıcı olmanın şartlarının<br />

aynı zamanda iyi bir yazar olmanın şartlarıyla da örtüştüğü düşünülmektedir.<br />

Bu şartlar anlatı geleneğinden gelmek, anlatı ürünlerini bilmek, iyi bir hafızaya/hayal gücüne sahip<br />

olmak, bir dinleyici veya dinleyici topluluğuna sahip olmak, dinleyicilerin ilgisini çekip onlarla bağ<br />

kurabilmek, dinleyicinin düzeyine inebilmek, anlatı ürünlerini sevmek, geleneği devam ettirebilmek<br />

ve yeni konular üretebilmek, yaratıcı olmak, anlatma kabiliyetinin olması, anlatım üslubunun teatral<br />

şekilde olması, çocukları‐insanları sevmek, onları tanımak ve sabırlı olmak şeklinde sıralanabilir. 42<br />

Walter Ong, meslek edinmenin yolunun çıraklık, çıraklığın da gözlem, uygulama ve asgari sözel<br />

açıklamaya dayandığını söyler. 43 Buna paralel olarak Milman Parry ve asistanı Albert Bates Lord ise,<br />

anlatıcılar gibi birer icracı olan âşıkların yetişme ve eğitimlerini “dinleme ve özümseme”, “uygulama”<br />

ve son olarak da “icra” olmak üzere üç temel döneme ayırmaktadırlar. 44 Anlatıcılar da benzer şekilde<br />

âşıkların yetişme şartlarında olduğu gibi, ilk olarak “dinleme ve özümseme” dönemi, daha sonra ‐eğer<br />

ilgisi varsa‐ kendinden küçüklere, 45 yaşıtı olan arkadaş ve kuzenlerine, 46 okuldaki veya yurttaki<br />

arkadaşlarına, 47 anlatarak “uygulama” ve “icra” ile gizli bir çıraklık dönemi geçirmektedirler. Anlatıcı<br />

bu çıraklık döneminden sonra artık düzenli olarak bir dinleyici/dinleyici topluluğu önünde anlatmaya<br />

başladığında ise, artık usta bir anlatıcı olmaya doğru yol almaktadır.<br />

635

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!