11.07.2016 Views

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

isimli bir saha çalışmamız oldu. Farklı etnik kimlikten, yaştan, sınıftan kırk beş kadınla görüştük 11 .<br />

Kadınlarla görüşmemize literatürde “derinlemesine mülakat” yöntemi dense de esas olarak<br />

kadınlarla sohbet ettik, birbirimizi tanıdık, zaman ayırdık. Bu sohbetleri genellikle bire bir<br />

gerçekleştirdik. Sadece Sulukule’de kentsel dönüşüm sonucu evleri yıkılan nam‐ı değer Gülsüm Abla<br />

ve Türkan’la hep birlikte sohbet ettik. Bu sohbette yarı güldük yarı ağladık. Çünkü Gülsüm Abla’nın<br />

oğlu hapisteydi ve tahliyesiyle ilgili af çıkması için yirmi dört saat televizyonda haber takip ediyordu.<br />

Hapisten çıktıktan kısa bir süre sonra bir kaza kurşunuyla vuruldu. Bu ve benzeri tanıklıklarımız, bize<br />

aktarılanlar, dinlediğimiz –yaklaşık hemen hepsinde‐ şiddet hikâyeleri bizi etkiliyordu ve birbirimizle<br />

paylaşmamız sağaltım yerine geçiyordu. Birbirimizi dinliyor ve içimizi döküyorduk. Kendi aramızdaki<br />

bu paylaşım, kimi zaman farklı bakış açılarımız bize nefes aldırıyor, rahatlamamızı sağlıyor,<br />

yaşanılanlara bir ölçüde mesafeli yaklaşmamıza ve serinkanlılıkla değerlendirmemize yarıyordu.<br />

Sonuç<br />

Kadınlar arasında yaşanan iç dökmek ve paylaşmak, konuşmak, hikâyelerimizi bir araya getirmek<br />

ortak bellek oluşturmak için çok önemli. Kadınların anlattıklarını dinlerken kendi hikâyemizi de<br />

oluşturuyoruz, farklı bakış açılarımız olsa da ya da farklı konumlarda bulunsak da yaşadığımız<br />

ilişkisellikle beraber ne denli birbirimize benzediğimizi fark ediyoruz. Yaşantıları betimlerken<br />

kullanılan kelimeler, bu yaşantılara yüklenen anlamlardır. Dolayısıyla konuşurken bir yandan yeni<br />

hikâyeler yaratıyor, dinlerken ve diğerinin hikâyesi üzerine düşünürken kendi hikâyemizi de<br />

kuruyoruz. Farklılıklarımızla beraber olmak, farklı bakış açıları, Young’ın belirttiği gibi “çıkar ve kültür<br />

anlamlarıyla karşılaşma bana kendi bakış açımın kısmiliğini öğretip, kendi deneyimimin belirli bir bakış<br />

açısından yansıdığını açığa çıkarıyor” 12 . Çoğul bakış açılarımızla birbirimiz hakkında fikir sahibi oluyor,<br />

kendimizi sorguluyor, kendimiz üzerine düşünmeye başlıyoruz. Yaşadıklarımızı hatırlıyor,<br />

yaşayabileceklerimizi tahayyül edebiliyoruz. Böylelikle git gide birbirimizi anlamaya, ortak bir dil<br />

oluşturmaya, kolektif bir özne olmaya başlıyoruz. Dolayısıyla deneyimlerimizin çoğalması ve<br />

dönüşmemiz için konuşmaya, temas etmeye ihtiyacımız var.<br />

Feminist tarihçilerden Joan Scott, “deneyimlerin oluşturulmasının yeni bir sosyal bilim<br />

kavrayışında payı nedir? Özneler farklı nasıl kurulabilir? Bireyin görüşü dil ve tarih üzerinde nasıl<br />

biçimlenir?” sorularıyla tarihin ve tarihsel öznelerin yeniden kurulmasının kapısını aralayacak<br />

anahtarlar sunar. Riot‐Sarcey, kadınların biyografilerinin, günlüklerinin, yaşam tanıklıklarının<br />

değerlendirilmesiyle artık başka bir siyasi tarih yazılması gerektiğini dile getirir. Birbirinin peşi sıra<br />

gelen olaylar, kişilerin yığınlar halinde davrandığı milletler ve sınıfların tarihlerinin ele alındığı tarih<br />

anlayışının dışında bir tarihtir sözü edilen. Başka bir deyişle, karşılaşılan pratiklerin işleyişini,<br />

düşünceleri kavramak için siyasi tarihe başka türlü göz atmak gerekecektir. Buradan hareketle<br />

yaşanılan deneyimlerin, oluşturulan hikâyelerin, aktarımların, yazılmış olan tarihe çomak sokmasını<br />

umut etmekten vazgeçmemek gerek.<br />

Keywords: Feminist methodology, Documentary, Diologue, Narrative, Collective memory<br />

Assistant Prof. Feryal SAYGILIGİL<br />

İstanbul Arel University<br />

Department of Sociology<br />

Notlar<br />

1<br />

Matthieu Galey, Açık Gözler:Marguerite Yourcenar , Çev.: Ayten Er (İstanbul:Doruk Yayınları,<br />

576

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!