11.07.2016 Views

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sayın Çığ kadınların toplumsal ve ekonomik ve sosyal yaşama katılımları ile ilgili olarak karşılaşılan<br />

zorluklar anlamında günümüzle oldukça çelişen değerlendirmelerde bulunmaktadır:<br />

Benim bütün arkadaşlarım öğretmen profesör, hepsi hem kariyerlerini yaptılar hem de<br />

aile hayatları son derece iyiydi. Cumhuriyetin felsefesi kadınlara bu zorlukları aşma<br />

dirayetini vermişti. Büyük bir aşk vardı. Hepimiz çalışmanın zevkine varmıştık. Çünkü köle<br />

olmaktan kurtulduk diye seviniyorduk. Bir şey yapmadık mı yaptık. bir kadının yapacağı<br />

bütün işleri yaptım ben de. Benim çocuklar şaşarlar. “Sen bizi nasıl yetiştirdin diye.” Ben<br />

dikişimi de yaptım örgümü de ördüm, yemeğimi de yaptım. Kocama da baktım,<br />

çocuklarıma da baktım. Kitaplar da yazdım. Yalnız ben değil bütün kadınların böyle bir<br />

yönelimi vardı.<br />

Sayın Çığ daha önce yapılan bir söyleşisinde Cumhuriyetin laiklik ilkesinin klasik tabiriyle “dindevlet<br />

işlerinin ayrılması”ndan öte demokrasi kavramıyla olan bağına dikkat çekmektedir:<br />

Düşünün bir kere 15 yıl böyle bir vaziyette yapılan işleri. Koskoca bir imparatorluk<br />

yıkılmış. Halk cahil, tamamıyla cahil. Ticaret bütünüyle azınlıkların elinde Türk’ün tüccarı,<br />

uzmanı yok. 15 yılda tren yolu yapıldı, şeker çimento fabrikaları yapıldı. Bir taraftan bunlar<br />

yapılıyor, bir taraftan da gericilerle uğraşıyor Atatürk. Bir demokrasiyi getirebilmek için laik<br />

olmak lazım. Laik olmayan memlekette demokrasi olmaz. Bunu oturtabilmek, yazıyı<br />

oturtabilmek, kıyafet devrimini gerçekleştirebilmek… Bütün bunlar akıl alacak gibi değil ve<br />

bu arada beş kuruş borçlanmadık. Borçlanmadan o seviyeye getirdik bunu idrak<br />

edemiyorlar. 4<br />

Görüşmememizde de laikliğin sonucu olarak gelişen kadın politikalarının övgüsüyle<br />

karşılaşılmaktadır:<br />

Cumhuriyetin kadın modeli şudur: Kadın özgür olacak, istediği gibi çalışacak. Kadınla<br />

erkeği toplumsal yaşamda ayrım yapılmayacak. Böyle bir ideali vardı. Her yere iştirak<br />

edecektir kadın. Örneğin seçme seçilme hakkı verildi. Atatürk meclise en az 40 kadın<br />

milletvekili olmasını istiyordu. Ancak yobazlara çok azını kabul ettirdi maalesef. Daha önce<br />

kadın hareketleri vardı. Bizim kadınlarımız Fransa’ya gönderildiler. Fransa’ya gitmeye<br />

başlayınca kadınları gördüler. Şaşırdılar ve kadınların okumasını istediler. Sayım yapılırdı<br />

örneğin daha önce kadınların sayımı dahi yapılmıyordu. Yani düşünün böyle bir ülke.<br />

Kadınlar da yazılar yazmaya başlıyorlar, ancak kadın ismiyle değil 1800’lerin sonlarında.<br />

Ama sonraki Meşrutiyetlerle kadınlar peçelerini atıyorlar. Fakat maalesef Amerika’daki gibi<br />

büyük bir kadın ayaklanması olmuyor. Nasıl kadınlar öyle bir ayaklanıyor ki Amerika’da.<br />

Kadınların ağzına zorla yumurta döküyorlar yemiyorlar, açlık grevleri oluyor. Hapislere<br />

giriyorlar. Maalesef burada böyle bir hareket olmadı. Haklar biraz altın tepsi içinde verildi.<br />

Ancak bazı hareketler vardı.1925’te kadınlar şapka giymeye başladılar. Benim annem<br />

babam geldi. Hiç unutmuyorum. 1924. Çocuktum sana şapka alacağım dedi. Annem de ona<br />

dedi ki “Şapka alacaksan ama üstümü başımı da ona göre alacaksın” dedi. Bu kıyafetlerle<br />

giyemem dedi.” Çünkü çok yoksulduk. Babam öğretmendi ama üç tane çocuğa yetmiyordu<br />

aldığı para. Ne doğru dürüst evimiz var ne bir şey perişan bir vaziyetteyiz. Ona rağmen pek<br />

çok kadın şapka giydi. 1926’da öğretmen okuluna gideceğim yaşımı büyütmem lazım.<br />

Mahkemeye gideceğiz. Babam bana bir kadın şapkası almıştı onu giydirdiler. Hâkim bıyık<br />

altından güldü.<br />

Sayın Çığ kadın haklarının tarihsel süreç içinde kazanımlarının zor ve meşakkatli bir süreçten<br />

geçtiğini ve bu hakların kazanılmasında kadınların mücadelesinin belirleyici olduğunu dile<br />

getirmektedir. Kadın hakları konusunda Cumhuriyet sonrasından günümüze olan sürecin iniş çıkışları<br />

öne çıkmaktadır:<br />

533

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!