11.07.2016 Views

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Yabancı bir ülkeye sanatçı olarak gitmek ve bu çerçeve içinde bazı insanlarla tanışmak çok heyecan<br />

vericiydi. Rotterdam’daki sergide, Türkiye’yi gündem olan muhafazakar, tarihi ya da etnik söylemler<br />

yerine, beklenmedik bir projeyle temsil etmek güzel olur diye düşündüm mesela. Özellikle yeni bir şey<br />

hazırlamadım. “Süperkadın’ın Hayal‐Eti” serisini götürdük.<br />

Nasıl bir tepki oluştu?<br />

Hikaye, baştan sona kendimizin yazdığı bir fotomontajdı. Bu hayaletle tanışmak hem şaşırttı, hem de<br />

sevindirdi yabancı izleyiciyi. Hollanda basınında yer aldı. Burada süper kadın olmanın sırrı, didaktik<br />

olmadan, estetik, keyifle bakılası, komik bir hikaye olarak kurgulanmıştı.<br />

Bütün işlerinizi “oyuncu” olarak algıladığımı söyledim. Türkiye’de hiç olmadığını düşündüğüm bir<br />

şey bu. Her şeyin “ağdalı” olduğu, “ağırlaştığı”, “taşınamayacak kadar ciddileştiği” bir kültür Türk<br />

kültürü. Bu anlamda işlerinizin “hoş bir hafifliği” de var. Kadın ve hafif kelimeleri Türkiye’de bir<br />

arada kullanıldığı zaman olumsuz bir çağrışım yapıyor. Sizin işlerinizde hem kadınsı, hem hafif, hem<br />

de “oyuncu” çağrışımlar var. Batıda da olumlu yansımalar bulmasını anlayabiliyorum.<br />

Batıda da biliyorsun, erkek sanatçılar Rönesans’la beraber bir kimlik olarak ortaya çıkıyorlar ama<br />

kadın sanatçıların ortaya çıkması altmışlı yılları buluyor. Yani orada da kadın sanatçıların kendi<br />

seslerini, duruşlarını ifade etmeleri çok yeni.<br />

Türkiye’de Cumhuriyet döneminde hareketlenme başlıyor. Çok tanınmış varlıklı ailelerin kızları var.<br />

Tanınmış olmayan bir aileden bir kadın sanatçının özellikle de alaylıysa yeşerebilmesi ve kendine yer<br />

edinmesi hala zor. Kadının yaptığı işleri, hiçbir sermaye desteği almadan üretebilmesi ise rüya gibi bir<br />

şey.<br />

Sizinkisi gerçekleşmiş bir rüya gibi duruyor. Muhalif ve “anarşist” üç kadın sanatçının yarattığı bir<br />

oluşumun bu kadar kabul görüyor olması belki Türkiye’de bir şeylerin değiştiğini gösteriyor.<br />

Toplumsal cinsiyet meselesi üzerine kafa yoran birisi olarak yeni nesil kadınlara nasıl rol modeli<br />

olduğunuzu sormak istiyorum. Böyle bir şey hissettin mi? Kop‐Art hareketinin kadınlar için vizyon<br />

açıcı bir deneyim olduğunu düşünüyor musun?<br />

Annesiyle birlikte bizi keşfeden yeni yetme bir alıcımız iki‐ üç gün sonra dev kolajıyla geri geldi ve<br />

“Bunu size hediye etmek istiyorum” dedi. İnsanlarla bir kez tanışınca gözümün tuttuklarına, “Yalnız<br />

alışverişe değil, iyi vakit geçirmek için de gelin, takılın” diyordum. O zamana kadarki üretim, sürekli<br />

olarak mekanımızdaydı; kolaj defterleri, sergilerde yer almış eserlerimiz, şablonlar, fanzinler, filmler…<br />

Dolayısıyla sadece kıyafetlere bakmak zorunda değildi kimse. Pek çok yaşıtımız ya da daha genç<br />

jenerasyondan kadın sanatçılarla tanıştık. Atıl Kunst, inisiyatifi örneğin. Ya da Gaipten Sesler’den<br />

Nilüfer Ormanlı. Al Sana! fanzinine katkıda bulunan, fotoğrafçı, sokak sanatçısı Bahar Onan,<br />

performans sanatçısı Gökçe Yiğitel, Muzır konseptini ve göçebe modayı bize tanıtan Seda Umar,<br />

ressam ve küratör Leyla Gediz, dokümanterlerimizi birlikte montajladığımız AybenizEsen…Moda<br />

çekimlerimizde birlikte çalıştığımız güzel insanlar, modelliğimizi yapan arkadaşlarımız…<br />

Bu noktada bizim kültürümüzün yaratıcılıkla ilişkisini, bu kültürde yaratıcı olmanın nasıl bir<br />

deneyim olduğunu senden duymak istiyorum. Türkiye’yi, yaratıcılığı destekleyemeyen, hayata ve<br />

dünyaya daha esnek, daha “vizyoner” bakan insanları besleme konusunda kapasitesi düşük bir<br />

anneye benzetiyorum. Sen bu “tezimle” ilgili ne düşünüyorsun?<br />

Hep bir engellenme, bir sınırlanma söz konusu. Canlı, oyuncu, eğlenceli kalabilmek zor bu kültürde.<br />

Bütün bu konuştuklarımızdan yola çıkarak Türkiye’yi anlatacak bir kelime bulsan ne dersin?<br />

Herhangi bir imge, ses, görüntü olabilir.<br />

348

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!