11.07.2016 Views

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

sosyal yaşama bu şekilde adaptasyonları kolay kabul görmemiş; ilk tepkiler Arap dünyasından; İslam<br />

dininin merkezi sayılan Mekke’den gelmiştir. Kadınların erkeklerle aynı dairede çalışmaları Araplar<br />

tarafından, Türkler’in İslam dininden çıkmaları olarak algılanmıştır. Mekke’de 37 şeyh, alim, kadı ve<br />

müftünün imzasını taşıyan bir beyanname, Türkçe ve Arapça büyük harflerle bastırılarak bütün İslam<br />

alemine dağıtılmıştır. Beyannamede, Türk cinsinde olan Müslüman çarşaflı kadınları postane ve<br />

maliye dairelerinde donanmış süslenmiş olarak erkek vazifelerini yerine getirip, yüzleri açık, yani<br />

yaşmaksız bir halde kendilerine müracaat eden her cins ve ahvalden erkeklerle görüşüp işlerini yerine<br />

getirmekte olduklarının anlaşıldığı İttihatçılar suçlanarak belirtilmektedir. Öyleki, Araplar Osmanlı<br />

hâkimiyetinden çıkıp bağımsızlıklarını ilan etme sebeplerinden biri olarak da Türk İslam kızlarının<br />

yüzleri açık olarak memurluk yapmalarını öne sürmüşlerdir.’’ 9<br />

Mekke’den gelen eleştirilere rağmen çeşitli nezaret ve müdürlüklerde kadınların görev almaları<br />

artarak devam etmiştir; Kadınlar 1912’de İstanbul Polis Müdüriyet‐i Umumiyesi istihbarat memuresi<br />

olarak da görev almaya başlamışlardır. 1913 yılında Telefon Şirketi, gazetelere ilan vererek santral<br />

memuresi ihtiyacı olduğunu bildirince, Müdaafa‐i Hukuk‐u Nisvan Cemiyeti (Kadın Haklarını Savunma<br />

Cemiyeti) üyelerinden Bedra Osman Hanım, memure olmak için başvurmuştur. Fakat Fransızca ve<br />

Rumca bilme şartı ileri sürülünce Bedra Osman ve dört arkadaşının başvuruları kabul edilmemiştir. Bu<br />

durum, Kadınlar Dünyası dergisinde eleştirilerek kamuoyu yaratılması üzerine Bedra Osman ve dört<br />

arkadaşı bir yıl sonra işe kabul edilmişlerdir. 10 Benzer durumlar Maliye Nezareti kalemlerinde de<br />

yaşanmıştır. Çeşitli bakanlıklar verdiği gazete ilanlarında, silah altına alınmış memurların yerine, o<br />

işleri görebilecek hanımları göreve çağırmış, bu durum savaş ortamının yarattığı psikoloji ile bazı<br />

kadınların bu işleri vatan hizmetine çağrılmak olarak algılamasına neden olmuştur. 11 Balkan ve I.<br />

Dünya Savaşı yıllarında diğer tüm devletlerde olduğu gibi Osmanlı‐Türk kadınları da ülke sorunlarıyla<br />

bütünleşmişler, zaman zaman cephede çoğu zaman da cephe gerisinde önemli hizmetlerde<br />

bulunmuşlardır. I.Ordu Taburu ve İslam Kadınları Çalıştırma Cemiyeti kadınların çalışma haklarını elde<br />

etmelerinde çok önemli rol oynamışlardır. Savaş ekonomisinin dayattığı koşullar sonucunda batıdaki<br />

örneklerinde olduğu gibi öğretmenlik, hemşirelik, kol işçiliği gibi mesleklerde çalışmak durumunda<br />

kalan kadınlar toplumun değer yargılarının değişmesini de sağlamışlardır.<br />

Ulusal Kurtuluş Savaşı sürecinde Anadolu Kadınları Müdafaa‐i Hukuk Cemiyeti öncülüğünde<br />

kadınlar da erkeklerle birlikte ülke müdafaasında görev, yetki ve sorumluluk almışlardır. Türk<br />

Ocakları, Asri Kadınlar Cemiyeti, İnas Darülfününü Cemiyeti üyeleri Fatih Camii’nde toplanarak<br />

İstanbul’un işgalini protesto etmişlerdir. 19 Mayıs 1919 tarihindeki mitingde ilk konuşmayı Halide<br />

Edip yapmış, Selahattin Bey, Hüseyin Ragıp Bey, Tahsin Fazıl Bey’in yanı sıra Meliha Hanım da işgali<br />

protesto eden mühim konuşmalar yapmışlardır. 20 Mayıs 1919’da Üsküdar Doğancılar’da düzenlenen<br />

mitingde Asri Kadınlar Cemiyeti adına Sabiha Hanım etkili bir konuşma yapmıştır. 12 Sivas Valisi Reşit<br />

Paşa’nın eşi Melek Hanım ve Yetim Çocuklar Yurdu müdürü Makbule Hanım öncülüğünde kurulan<br />

Anadolu Kadınları Müdafaa‐i Hukuk Cemiyeti’ nin tüm faaliyetleri dönemin ilk resmi yayın organı<br />

İrade‐i Milliye gazetesinin ilk sayfasında yer almış, cemiyet üyesi hanımlar milli mücadeleye<br />

topladıkları yardımlarla, yabancı basında yer alan Türkiye hakkındaki yazıların Türkçe’ye çevrilmesiyle<br />

önemli katkılarda bulunmuşlardır. 13<br />

Kadınlara çeşitli hakların verildiği Hukuk‐u Aile Kararnamesi 1917’de çıkarılmış, Meşrutiyet<br />

döneminde kadınların özellikle meslek edinme açısından kazanımları artmıştır. Çalışma yaşamına<br />

katılmanın erkeklere özgü bir hak olarak algılandığı Osmanlı Devleti’nde kadınların aktif bir şekilde<br />

çalışma hayatına girmeleri bu zaman diliminde yaygınlaşmıştır.<br />

Bu süreçte hukuksal açıdan, Cemiyetler Kanunu, Aile Hukuku Kararnamesi, İş Hukuku Kanunu gibi<br />

yasal düzenlemelerin modern anlamda kadınların kişisel hak ve özgürlüklerini elde etmelerinde<br />

önemli rolü olmuştur.<br />

Meşrutiyet döneminde kadınların özellikle meslek edinme açısından kazanımları artmış, çalışma<br />

yaşamına katılmanın erkeklere özgü bir hak olarak algılandığı Osmanlı Devleti’nde kadınların aktif bir<br />

172

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!