11.07.2016 Views

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

writing_womans_lives_symposium_paper_book_v2

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Osmanlı İmparatorluğu yıkılmış, yerine modern Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur ve Müslüman<br />

kadınlar da sahnede özgürce yerini almaya başlamıştır. 17 Babaannesi, onun ilk sahneye çıkacağı şehir<br />

olan Samsun’da bir kumpanyada çalışmasına , tek koşulla izin verir; Alman vatandaşı olan, dansçı<br />

Harry Pee ile evlenecektir hem de Harry Müslüman olmak zorundadır. Ve Harry tüm koşulları kabul<br />

eder, Emine Adalet’in yaşı küçük olduğu için imam nikahıyla evlenirler ve Harry sünnet olup, Ali İlhami<br />

adını aldığında 23 yaşındadır. 18<br />

Samsun’da ilk işe başladığı yıl 1000 lira maaş alır; bu çok büyük bir paradır onun için. Samsun’da<br />

başlayan sahne hayatı tüm Anadolu’yu dolaşarak devam eder. Sahne kültürünün Anadolu’da<br />

yayılması ve halk dansları gösterilerinin seyirci karşısında sahnede sergilenmeye başlaması da aslında<br />

Batılı dans anlayışının Türkiye’deki yansımasıdır. Emine Adalet Pee’nin de anlattığı gibi tüm<br />

Anadolu’yu gezerler ve sahnede hem halk oyunlarını hem de Batı danslarını aynı anda<br />

sergilerler.Samsun’da 1926 yılında ilk sahneye çıktığı Havuzlu Gazino’daki programını şu sözlerle<br />

anlatmaktadır.<br />

Sıra bana gelip de sahneye çıktığım zaman Allah bana bir güç verdi. Sanki kırk yıllık<br />

sanatçı gibiydim. Önce keman çalarak ‘Mazi Kalbimde Yaradır’ 19 ve Yıldızların Altında’<br />

tangolarını söyledim ve çok alkışlandım. Sonra kocamla yaptığım apaş dansı ve akrobatik<br />

numaralar da çok beğenildi. Hele zeybek ve Karadeniz danslarım öyle beğenildi ki, halk<br />

ayağa kalkmış alkışlıyordu. Çok mutluydum. En büyük dileğim yerine gelmişti. Sahneye<br />

çıkmış ve başarılı olmuştum. 20<br />

Atatürk’ün dışında, İzmir milletvekili Vasıf Bey de Konya’daki o toplantıda ” Sen de bir Türk kadını<br />

olarak milli danslarımızı Avupa’da tanıtmalısın. Türk adını sen de Avrupa’da duyur. Dönüşünde<br />

Türkiye’ye yenilikler getirirsin”diye özellikle üstüne basarak vurgular. “Atatürk bana emretmişti ,<br />

Avrupa’ya git demişti” der Emine Adalet ve yukarıda da belirttiğim gibi Konya turnesi son Türkiye<br />

turnesi olur ve ilk önce Ortadoğu ülkelerinde, ardından da Avrupa ve Amerika’nın en ünlü<br />

sahnelerinde dans eder.<br />

Türkiye’de dansın ilk defa okullara ve genel olarak eğitim alanına girmesi 20.yüzyılın başlarında<br />

ulus‐devlet oluşumu süreciyle eşzamanlı olarak gerçekleşmiştir. İnsan bedeninin eğitilmesi, topluluk<br />

halinden sosyalleşmeye geçişte izlenen politikaların ortaya çıkardığı bir sonuçtur. “Kadınların da ulusdevletin<br />

vatandaşları arasında sayılmalarıyla birlikte, kadınlara yeni ve sağlıklı bir beden anlayışı<br />

kazandırılmak istenmiş ve kadınların eğitilmesi, güçlü, sağlıklı bir ulus ve nesiller oluşturma<br />

anlayışında büyük rol oynamıştır”. 21,22 Bu dönemde Anadolu’nun dansları ulusal kültürün zenginliği<br />

olarak ortaya koyulmuş ve cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte ülkedeki etnik farklılıkları törpüleme<br />

eğilimine de katkıda bulunması düşünülmüştür. “Bu dönemde Atatürk’ün düzenlediği çok sayıda balo<br />

ve folklor şenlikleri, milli duyguları güçlendirerek , halk danslarını birleştirici bir etken olarak ortaya<br />

çıkmaktaydı”. 23<br />

Tam da bu nokta da dansın, milliyetçi ideolojinin ve milli kimliğin yaratılmasında güçlü bir öge<br />

olduğunu vurgulamak gerekmektedir. Siyasi fikirler, ideolojiler milli dansların seçiminde önemli rol<br />

oynar. Burada kısaca Türkiye örneğine bakmak için Emine Adalet Pee’nin anlattıkları açıklayıcı birer<br />

örnek olabilir 24 . Emine Adalet, turnelerde Tarcan Zeybeği 25 oynadığından sık sık bahsetmektedir.<br />

Cumhuriyetin ilerleyen yıllarında halk oyunlarına özel bir önem verilir ve Halkevleri’nin kurulmasıyla<br />

bu anlayış daha sistematik olarak gelişir.<br />

1932’de kurulan Halkevleri bünyesinde de halk oyunu çalışmaları yürütülmüş ve<br />

Halkevleri’nin resmi kutlama programları sayesinde, halk oyunu sergileme geleneği<br />

belirgin bir sunum şeklini almıştır. 1940’lı yıllarda, tek bir dans gösterisi içinde çeşitli yerel<br />

dansların art arda temsil edildiği (daha sonraki yıllarda “potpuri” olarak tanımlanacak ve<br />

DHDT 26 tarafından da benimsenecek olan) gösteri formları ortaya çıkmıştır. Halkevleri<br />

156

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!