brazıl / brezilya - FIBA.com

IRAN / İRAN
Date of Affiliation to FIBA: 1947
FIBA World Ranking Men: 21st (1st January 2010)
FIBA World Championship appearances: 1
IRAN’S BASKETBALL REVOLUTION GATHERS PACE
After participating in the Olympics for the first time in more than 60 years in Beijing
and winning the last two FIBA Asia Championships, Iran take the next step in their
basketball revolution by making their debut in a FIBA World Championship.
The Iranian basketball revolution continues in earnest when the team steps out on
the floor in Turkey. Following hot on the heels of their first appearance at an Olympic
Games for some 60 years, Iran are now making history by treading the boards in the
FIBA World Championships for the very first time.
Just don’t expect these new kids on the World Championship block to be basketball
tourists and turn up in Turkey to simply make up the numbers – even if they did lose
all of their games in Beijing. Iran are potential dark horses who can spring an upset
and you should write them off at your peril.
They come into the tournament having secured successive FIBA Asia
Championships in 2007 and 2009 and will be desperate to continue their impressive
renaissance. With two gold medals and an appearance at the Olympics in the last
three summers and now a debut in the FIBA World Championship, this really is
beginning to emerge as a golden era for Iranian basketball. In fact, it could be
argued that it is actually their one and only golden period taking into account their
relatively mediocre history prior to 2006.
Under the guidance of Serbian play-caller Veselin Matic, Iran are looking to continue
the snowball effect which was initially sparked by that memorable and historic gold
medal triumph over Lebanon in Japan three years ago. It has proven to have been
the catalyst for a real upsurge in the popularity of basketball in the nation and to
coincide with this, the Federation have worked hard to ensure the momentum does
not slow down by providing plenty of camps and facilitating a dual A and B team
programme this summer that ensures healthy competition between a large and
impressive set of players.
In addition to the National Team flourishing, interest in the sport was also given a
real shot in the arm when Hamed Ehadadi became the first Iranian player to play
in the NBA. Despite a rocky start to life across the Pond, the giant center has just
completed a full season for the Memphis Grizzlies and while admittedly he has
mostly warmed the bench, fans can at least take heart from the fact that at only
25 years of age there is much more to come from the most famous Iranian player.
Certainly nobody will be complaining if he can repeat the outstanding tournament
double-double of Beijing or the kind of stellar display in 2007 when he recorded a
stunning 31 points in the decisive game against Lebanon.
The influence of the big man on this team is only matched – and some might even
suggest surpassed – by the irrepressible magic of Samad Nikkhah Bahrami, the
versatile captain and perhaps true star of the team. While there are several other
experienced players on the roster, most play domestically in the Iranian Superleague
and consequently there might be a tendency to dismiss their prospects in this
tournament. However, maybe labelling Iran as contenders to spring a surprise is
not quite as crazy as it might initially sound. Coach Matic has already described a
togetherness which will serve them well and the intense competition for places in
Turkey is another factor which points towards some strong performances.
They will have to conjure up a couple of wins in what looks like really tough opposition
in Group B. Rather than worry about what lies in wait, Matic has already spoken
of turning a threat into an opportunity. He is confident he can get a win against
Slovenia, Brazil, Croatia or perhaps most realistically of all, fellow debutantes
Tunisia – something that must happen to have any chance of finishing in the top
four teams and progressing to the second phase. There is also one other team in
the Group of course and it is the game everybody is talking about – the clash with
the USA. Even for the neutrals, this is one match-up everyone wants to see.
The FIBA World Championship promises plenty of intrigue as far as the new kids on
the block are concerned and while a certain element of mystique remains, you can
definitely count on them being organised, confident and a close-knit unit under the
tutelage of the vastly experienced Coach Matic.
85
FIBA’ya Katılım Tarihi: 1947
FIBA Erkekler Sıralaması: 21. (1 Ocak 2010 itibariyle)
FIBA Dünya Şampiyonaları’na Katılım Sayısı: 1
İRAN’IN BASKETBOL DEVRİMİ HIZ KAZANIYOR
60 yıldan sonra Pekin Olimpiyatları’na katılıp son iki FIBA Asya Şampiyonası’nı
kazanan İran basketbol devriminde bir sonraki aşamaya geçti ve FIBA Dünya
Şampiyonası’na adını yazdırdı.
İran tüm azmiyle basketbol devrimini devam ettirerek Türkiye vizesi almayı
başardı. 60 yıldır Olimpiyat Oyunları’nda ilk kez boy gösterdikten sonra şimdi de
FIBA Dünya Şampiyonası’na ilk defa katılarak tarih yazmaya geliyorlar.
Dünya Şampiyonası’nın bu yeni çocuklarının Türkiye’ye turistik amaçlarla
geldiklerini sanmayın. Pekin’de oynadıkları tüm maçları kaybetmiş olsalar bile
Türkiye’de ayak seslerini duyurmak istiyorlar. Kara kısraklar dörtnala geliyorlar ve
onları görmezden gelmek mümkün değil.
Turnuvaya, 2007 ve 2009 yıllarında elde ettikleri iki FIBA Asya Şampiyonası’nı
kazanmış olarak geliyorlar ve bu galibiyetlerini Türkiye’ye taşımak istiyorlar.
Kazandıkları iki altın madalyayı ve son üç yazdır Olimpiyatlara katılıyor
olmalarını ve şimdi de FIBA Dünya Şampiyonası vizesini almalarını göz önünde
bulundurursak İran basketbolunun altın çağını yaşadığını söyleyebiliriz. 2006’ya
kadar geçirdikleri olağan dönemleri düşünüldüğünde bunun ilk ve tek altın çağları
olduğunu söyleyebiliriz.
Sırp antrenör Veselin Matic çalıştırıcılığında İran ilk defa üç yıl önce Japonya’da
Lübnan’a karşı aldıkları galibiyetle altın madalyayı kazanınca başarıları da çığ
gibi büyümeye başladı. Ülkede basketbolun popülaritesinin ani artışında katalizör
görevi gördü ve buna paralel olarak federasyon bu temponun hiç düşmemesi için
çalışmalar yürüttü. Bu çalışmalar arasında, A ve B takımlarına bolca kamp ve tesis
sağlamak ve oyuncular arasında sağlıklı bir rekabet ortamı doğurmak da vardı.
Milli Takımın başarısının yanı sıra bu spora olan ilgi, Hamed Ehadadi’nin NBA’de
forma giyen ilk İranlı oyuncu olmasıyla ikiye katlandı. NBA kariyerine zorlu bir
başlangıç yapmış olsa da dev pivot Memphis Grizzlies ile tüm sezonu tamamladı
ve maçların çoğunda saha kenarında ısınsa da, taraftarlar 25 yaşındaki oyuncunun
sahada sergileyebileceği çok şeyi olduğuna inanıyorlar. Pekin Olimpiyatları’ndaki
başarısını ya da 2007’deki Lübnan’a karşı oynadıkları maçta devleşerek 31 sayı
kaydettiği yıldızlara yakışır oyununu tekrarlayabilirse İran için çok iyi sonuçlar
doğabilir.
Bu dev adamın takıma katkıları çok büyük ve bazıları, takımın gerçek yıldızı ve
çok yönlü kaptanı Samad Nikkhah Bahrami’yi bile geride bıraktığını düşünüyor.
Kadroda başka deneyimli oyuncular da var ve birçoğu İran Süper Ligi’nde forma
giyiyor ve onlar da bu turnuvada her şeylerini ortaya koyabilirler. İran’ın bu turnuva
bir sürpriz yapmasını beklemek çok da zor değil. Antrenör Matic onların çok işine
yarayacak bir beraberlikten söz etti ve Türkiye’de kendilerine yer bulmak için tüm
performanslarını ortaya koyarak rekabete dahil olacaklarını belirtti.
B Grubu’nda yer alan İran güçlü rakiplerinin arasından sıyrılabilmek için maçları
kazanmak zorunda. Bundan da önemlisi Matic, bu tehdidi bir avantaja dönüştürmeyi
planlıyor. Slovenya, Brezilya, Hırvatistan ya da bunların arasında en gerçekçi olanı
Tunus’a karşı galibiyet alacaklarından emin ama ilk dört takım arasına girip ikinci
aşamaya geçebilmeleri için gerçekten mucize yaratmaları gerekiyor. Gruplarında
herkesin konuştuğu bir takım var ve bu takıma karşı oynayacakları maç gerçekten
ilginç olacak. Bahsettiğimiz takım elbette ki ABD. Herkes heyecanla bu maçı
izleyecekleri günü bekliyor.
FIBA Dünya Şampiyonası’nda özellikle İran açısından, merak uyandırıcı maçlar
izleyeceğimiz ve kendine güvenen ve deneyimli Antrenör Matic’in himayesi altında
tek yürek ve iyi organize olmuş bir İran göreceğimiz kesin.